Kalıtsal ve akk z trombos t fonks yon
|
|
- Emine Balcı
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 TÜRK HEMATOLOJ DERNE HematoLog 2012: 2 2 Dr. Leonard A. Valentino The RUSH Hemophilia and Thrombophilia Center, The Department of Pediatrics, Rush Children s Hospital and Rush University Medical Center, Chicago, Illinois, USA e-posta: lvalentino@rush.edu Tel: Anahtar Sözcükler Trombositler, Vasküler bütünlük, Kanama diyatezleri Kalıtsal ve akk z trombos t fonks yon bozuklukları Özet Mukokütanöz kanama, klinisyenlerin en sık karşılaştığı problemlerden biridir. Önemli kanama riski altında olanlarla, hafif kanaması olup şiddetli kanama riski hemen hemen hiç bulunmayanları birbirinden ayırt etmek zor olabilir. Hematologlardan sıklıkla bu hastaları değerlendirmeleri, kanama riski ve olası izlem seçenekleri yönünde fikir belirtmeleri istenir. Ancak bu bilgiyi sağlayabilecek bir semptomlar topluluğu veya tek bir laboratuvar testi yoktur. Klinisyen bu nedenle önce defektin içeriğini saptayıp sonra da kanama riskini değerlendirmek üzere bir dizi test yaptırmak zorunda kalır. Kesin tanı sıklıkla belirlenemez. Trombosit fonksiyonlarında kalitatif defektleri klinikte ve laboratuvarda saptamak kolay ancak tanı koymak zordur. Tedavi için donör trombositleri transfüzyonu kullanılabilir ancak bunun da alloimmünizasyon riski vardır. Mukokütanöz kanamalı bir hastayla karşılaşıldığında, klinisyen öncelikle hastaya zarar vermemeyi düşünmelidir; ancak bunu da herzaman gerçekleştirmek zor olabilir. Şiddetli kanama riskleri, önerilen terapötik girişimlerin neden olabileceği zarar ilişkisiyle dengelenmelidir. G r Trombositler hemostazda temel bir rol oynar ve kanamaya karşı ilk savunmayı oluştururlar. Virshow un bir öğrencisi olan histolog Giulio Bizzozero, 150
2 Kalıtsal ve akk z trombos t fonks yon bozuklukları yılında damar duvarının yara aldığı bölgelerde kümelenmiş kan hücrelerini izleyerek ilk defa bunları trombosit olarak Blut Plattchen tanımlamış ve bunların küçük damarları tıkayan beyaz trombüs olduğunu göstermiştir (1). Bundan önce lösemiyi keşfeden Fransız histolog Donne, 1842 yılında kanda dolaşan kil globülinleri ni tanımlamıştır. Bu partiküllerin o zamanlar birbirleriyle birleşerek eritrositleri oluşturduğunu düşünmüştür (1). Trombositler sadece memelilerde bulunur ancak omurgasızlarda prokoagülan ve enflamatuar madde granülleri vardır ve tavuk gibi omurgasızlarda ise trombositler çekirdeklidir. Trombositler, protrombosit oluşumu olarak bilinen bir süreçte kemik iliğinde megakaryositler tarafından üretilen küçük, çekirdeksiz kan hücreleridir (2) ve dolaşıma günde ortalama 85 milyon trombosit girer. Trombositler kanda ( ,000/uL) inaktif veya istirahat halinde dolaşırlar ancak hızla edimsel şekle dönüşebilirler. Trombosit say m ve fonksiyon bozukluklar klinik uygulamada en sık görülen kanama bozuklukluğu nedenidir. Trombositler bazı mekanizmalarla vasküler yaralanma bölgelerine hızlı bir şekilde çekilirler. Bu süreçte saptanan anormallikler bu derlemenin gerçek odağı olacaktır. Hemostaz vücutta kanamayı kontrol eden ve patolojik trombozu önleyen, birbiriyle ilişkili dört fizyolojik mekanizmayla korunur (Şekil 1) da tanınmış patolog Rudolf Virchow kanı sıvı durumda tutmak için gerekli temel bileşenleri tanımlamış olup bunlar kan, kan damar ve kan ak olarak bilinirki buna Virchow triadı adı verilmektedir. Bunlardan herhangi birinde olan bir bozukluk patolojik olarak tromboza neden olabilir. Damar duvarı endotel tabakasından oluşan antikoagülan bir yüzeydir. Sepsis gibi durumlarda endotel hücreleri aktive olarak yüzey özelliklerini değiştirebilir ve bu da koagülasyonun aktivasyonuna ve daha sonra tromboza yol açabilir (3). Endotel hücreleri stimüle olduğunda, doku faktörü (TF) ve von Willebrand faktörü salgılayarak sırasıyla trombin oluşumu ve trombosit adezyonuna neden olabilir. Trombositler veya von Willebrand faktörü yokluğunda kanama eğilimi görülürken, bunların düzeylerindeki artış tromboza yatkınlık oluşturabilir. Hemostazda ikinci mekanizma, faktör XI, IX, X ve protrombin gibi prokoagülan zimojenlerle, faktör V ve VIII gibi kofaktörlerin etkileşimi ile ilgilidir ve bunlar tromboz oluşumunda ana rolü oynarlar. Bu prokoagülanların herhangi birinde olan eksiklik klinikte kendini önemli bir kanama diyatezi olarak gösterir. Örneğin faktör VIII veya IX eksikliği sırasıyla kendilerini hemofili A veya B olarak gösterirler. Öte yandan, mutant Faktör IX (Padua) da olduğu gibi fazla prokoagülan aktivitesi trombotik yatkınlığa veya trombofiliye yol açabilir (4). Hemostazda bundan sonraki temel mekanizma protein S ve C gibi doğal antikoagülanlarla ilgilidir. Bu proteinlerden herhangi birinin eksikliği trombotik eğilime yol açarken fazla olması ise herhangi bir kanama diatezine neden olmaz. Hemostatik mekanizmanın son bölümü fibrinoliz ve pıhtının parçalanması ile ilgilidir. Trombozlar vasküler bütünlüğü korumak ve yara iyileşmesini sağlamak için doğal olarak oluşurlar. Sağlam bir fibrinolitik mekanizma
3 : 2 2 HematoLog ekil 1 Hemostatik mekanizma. yokluğunda patolojik trombuslar oluşabilir. Yine spektrumun her iki ucu hastalığa neden olur. Plazminojen aktivatör inhibitörü 1 eksikliği olan hastalarda aşırı fibrinolitik aktivite görülürken düzeylerin artmış olduğu hastalarda trombotik inme eğilimi olabilir. Trombosit yap ve fonksiyonu İstirahat durumunda trombositler yaklaşık 2,0 4,0 x 0,5 μm büyüklüğünde ve 7 11 fl ortalama hacmi olan diskoid sferüllerdir. Periferik kandaki trombositler Wright- Giemsa boyası ile oldukça basit bir yapı gösterirler yılında, Wright trombositlerin azurofilik granüller içerdiğini göstermiştir (5). Elektron mikroskopisiyle çok daha karmaşık bir morfoloji görülür (6, 7). Trombositlerin iç organizasyonu karmaşık ve birbirine bağlı ve doğrudan dış ortamla iletişimi olan açık kanaliküler sistem olarak bilinen gelişmiş birbiriyle ilişkili kanal dizisinden oluşur (8). Bu sistem trombositlerin intraselüler içeriklerini hızlı bir şekilde kana serbest bırakmasını kolaylaştırır. Trombositlerin yapısı dört ayrı bölge olarak daha da ileri bir şekilde tanımlanabilir ve bunlar açık kanaliküler sistemden oluşan periferal bölge, zengin bir hücre iskelet ağı içeren ve trombositlerin aktive olduklarında gösterdikleri şekil değişikliğini kolaylaştıran sol-jel bölgesi, alfa ve yoğun granüller, lizozomlar ve mitrokondriler içeren organel bölgesi ve intraselüler sinyalleme bileşenlerinin yoğun bir tübüler sistemle birlikte bulunduğu membran bölgesidir. Trombositler birçok intraselüler granül içerir. Alfa granüller von Willebrand faktörü (VWF), fibrinojen, fibronektin, trombospondin ve vitronektin gibi adhezif proteinleri, koagülasyon faktörü V ve XI i, yüksek moleküler ağırlıklı kininojen ve plasminojen aktivatör inhibitörü-1 i ve ayrıca trombosit kökenli büyüme faktörü (PDGF), trombosit faktör 4 ve transforme eden büyüme faktörü gibi büyüme faktörlerini içermektedir. Koyu veya
4 Kalıtsal ve akk z trombos t fonks yon bozuklukları 153 dens granüller ise adenozin trifosfat (ATP) ve adenozin difosfat (ADP), serotonin ve kalsiyum içerir. Anormal trombosit fonksiyonlar n n klinik bulgular Trombositler hemostatik aktivitenin başlamasında çok önemlidir ve onların subendotelyal matriksle etkileşimlerine primer hemostaz denir. Trombosit fonksiyon bozukluklarının çoğu genelde hafif olarak seyreder ve bunlar enfeksiyon veya ilaca sekonder olarak gelişebilir veya konjenital olup şiddetli kanamaya yol açabilirler. Primer hemostaz defektleri nedeniyle kanama tipik olarak ekimozlar, purpura, petesiyal döküntü, epistaksis, menoraji ve cerrahi veya diş çekimi gibi bir hemostatik zorlanma sonrasında görülen cilt ve mukoza kanamalarıdır ancak postpartum kanamalar da olabilir (Tablo 1). Spontan derin doku veya eklem kanaması nadirdir. Mukokütanöz kanamal hastan n de erlendirilmesi Bu hastalar, genelde aşırı mukokütanöz kanama öyküsü, ailede benzer bir öykü veya trombositopeni nedeniyle incelenmeye gönderilirler. Mukokütanöz kanamayla gelen bir hastanın değerlendirilmesinde öykü ve laboratuvar bulguları incelenmeye alınmalıdır (9). Yaşam boyu kanama öyküsü konjenital bir nedeni düşündürür ancak bulgular oldukça değişkendir ve çocuklarda kolayca gözden kaçırılabilir. Ayrıca çocuklarda tonsillektomi sonrası kanama veya kızlarda adetin başlamasıyla aşırı bir kanama görülmeyebilir. Özellikle reçetesiz ilaçlar ve bitkisel ilaçlara dikkat edilerek iyi bir ilaç öyküsü alınmalıdır. Klinik olarak herhangi bir aşırı morarmanın olup olmadığı, 2-3 cm çaptan daha büyük morarmaların bulunup bulunmadığı, geçmesi zor olan kabarık veya ağrılı morarmaların varlığı araştırılmalıdır. Karakteristik ve spontan ataklar gösteren, dakikadan uzun ve özellikle 30 dakikadan uzun süren burun kanamaları, bilateral kanamalar ve kanamayı durdurmak için tıbbi gereksinim olup olmadığı yönünde iyi bir öykü alınmalıdır. Periodontal hastalık olmadan görülen diş Tablo 1 Primer ve Sekonder Hemostaz Bulguları Pimer hemostatik defekt Sekonder hemostatik defekt Oral mukoza kanaması Eklem kanaması Ekimozlar Kaslarda hematom Purpura Hematüri Petekiyal döküntüler İntrakraniyel kanama Epistaksis Gastroentestinal kanama Menoraji Oral mukoza kanaması Post-partum kanama İnvazif girişim sonrası kanama Hematüri Hematokezia
5 : 2 2 HematoLog eti kanama öyküsü, çocuklarda desiduöz dişlerin çıkması veya dökülmesiyle görülen aşırı kanamalar veya adolesanlar ve erişkinlerde diş çekilmesi sonucu görülen şiddetli kanamalar dikkate alınmalıdır. İnvaziv bir işlem veya ameliyat sonrası kısa sürede ortaya çıkan kanamalar, postpartum kanamalarda olduğu gibi primer bir hemostatik bozukluğu düşündürür. Ayrıca tekrarlayan anemi dönemleri veya demir tedavisini gerektiren kronik kan kayıplarının olup olmadığı sorgulanmalıdır. Aşırı menstrual kanamalar trombosit fonsiyon bozukluğu olan kadınlarda nadir değildir (10, 11). Adet kanaması miktarının değerlendirilmesi zor ve oldukça subjektiftir. Bu nedenle kadınlara kanama miktarını doğru şekilde değerlendirmeleri için objektif resimli tablolar verilebilir (12). Adet kanamasının tipik olarak 3-5 gün sonra durduğu ve 7 günden sonra devam eden kanamaların patolojik olarak tanımlanması gereğini bilmek önemlidir. Menoraji yani aşırı menstrual kan kaybı sistemik bir kanama bozukluğuyla ilgili olabilirken, metroraji genellikle bir kanama diatezine ikincil değildir ve daha sık olarak anatomik veya hormonal bozukluklar nedeniyledir. Birçok trombosit bozukluğu kalıtsal olduğundan benzer bulgular diğer aile bireylerinde de araştırılmalıdır. Benzer fiziksel özellik gösteren birçok konjenital trombosit bozukluğu diğer hastalıklarla ilişkilidir. Fizik muayene kanama bulgularının varlığı veya yokluğuna ve ayrıca MYH-9 bozukluklar olan hastalardaki gibi kataraktlar veya işitme bozuklukları, Hermansky-Pudlak sendromunda okülokütanöz albinizm ve Ehlers-Danlos sendromu nda hiperekstansiyon oluşturan eklemler gibi bulgularının bulunup bulunmadığına konsantre olunmalıdır. Telanjektatik lezyonlar herediter hemorajik telanjektazi ile ilişkili olabilir. Mukokütanöz kanamalı hastanın laboratuvar değerlendirmesinde (Şekil 2) trombosit sayısının ölçümü ve periferik kanda trombosit morfolojinin incelenmesi gereklidir. Kanda azalmış trombosit sayısı kemik iliği disfonksiyonu veya iliğin malign hücrelerle veya Gaucher Hastalığı gibi depo hastalıklarında çöpçü makrofajlarla infiltrasyonu nedeniyle yeterli olmayan üretim sonucu oluşabilir. Trombositopeni bir antikor nedeniyle immün aracılıklı (yani immün trombositopenik purpura) veya mekanik (mikroanjiyopatik hemolitik anemi) kökenli yıkıcı bir nedene bağlı da olabilir. Son olarak trombositopeni hemofagositik sendromlarda görüldüğü gibi trombositlerin retiküloendotelyal sistem içinde sekestrasyonuna da bağlı olabilir. Kanda trombosit sayısında artış benzer şekilde rahatsız edici olup bir myelodisplastik veya myeloproliferatif sendromu düşündürebilir. Periferik kan yaymasının dikkatle incelenmesi klinisyene tanı açısından başka ip uçları da verebilir. Morfolojik değerlendirme uygun iyi yayılmış ve boyanmış bir kan yaymasına bağlıdır. Alfa granüllerinin bulunmaması trombositlere gri bir renk verir ve bu daha çok gri trombosit sendromunda görülür. Anormal bir şekilde normalden büyük trombositler Bernard- Soulier sendromu (trombosit yüzeyinde konjenital olarak glikoprotein Ib eksikliği), May-Hegglin anomalisi veya MYH9-ilişkili makrotrombosito-
6 Kalıtsal ve akk z trombos t fonks yon bozuklukları 155 ekil 2 Mükokütaneöz kanamalı hastada diagnostik laboratuvar algoritması. penilerde görülebilir. Bu son durumda, nötrofillerde anormal intraselüler inklüzyonlar olan Döhle cisimcikleri görülür. Normalden küçük trombositler X e bağlı trombositopeni ve Wiskott Aldrich Sendromunda görülebilir. Bu ikinci durum tekrarlayan enfeksiyonlar ve egzema ile birlikte seyreder. Mukokütanöz kanama öyküsü olan kişilerde, trombosit sayısı ile birlikte tam kan sayımı ve periferik kan incelenmesi yapılmalıdır. Şistositlerin de bulunduğu anormal periferik kan yaymalı trombositopeni trombotik trombositopenik purpura, hemolitik üremik sendrom veya yaygın damar içi pıhtılaşma gibi mikroanjiyopatik bir nedene ikincil olabilir. Blastları kapsayan malign hücrelerin varlığı lösemi nedeniyle olabildiği gibi, şiddetli hemolitik bir sürece ikinci de olabilir. Lökositlerde inklüzyonlarla birlikte okülokütanöz albinizm, Chediak-Higashi Sendromunda görülür. Egzema veya immün yetmezlikle birlikte seyreden mikrotrombositler Wiskott Aldrich Sendromu düşündürür. Makrotrombositopeni genellikle bir MYH9 bozukluğuna ikincildir. Normal periferik kan yaymasıyla (trombositlerin varlığı dışında) birlikte görülen trombositopeni; immün trombositopenik purpura (mikrosferositlerın bulunması ile Evans Sendromunu düşündürebilir), tip 2B von Willebrand Hastal veya trombosit tipi von Willebrand Hastal n düşündürürken radius yokluğu ile birlikteyse eksik radius lu trombositopeni sendromu gibi farklı bir patolojiyi düşündürmelidir. Diğer konjenital trombositopeni tipleri X e bağlı, otozomal resesif veya dominant kalıtımlı geçiş gösterebilir.
7 : 2 2 HematoLog Normal bir kan sayımı ve periferik kan yayması, granülerin depolanma ve serbest bırakılmalırını içeren ve sıkça görülmeyen kalitatif trombosit fonksiyon bozukluklarını düşündürür. Bu bozuklukları daha iyi tanımlamak klinik laboratuvar kapasitesinin dışındadır ve bunlar daha çok araştırma konusudur. Kanama zamanı ve kapanma süresi kullanılarak değerlendirilen trombosit fonksiyonları duyarlılıkları az olduğundan, kesinlik içermediğinden ve kısıtlı bilgi verdiğinden sıkça kullanılmaz. Kanama zamanı, uygulamayı yapanın deneyimine çok bağlıdır ve subkütan yağ dokusu çok olan genç çocuklarda veya obez hastalarda güvenilir sonuçlar vermez. Subkütan yağ dokusu az olan veya cildi esnek hastalarda da kanama zamanı güvenilir bir test değildir. Tüm bu kısıtlamalara karşın kanama zamanı hastanın vasküler bütünlüğünü değerlendirmedeki tek testtir. Temel bir fizyolojik süreç olan trombosit aggregasyonu, optik dansiteli veya empedans agregometrisi kullanılarak vücut dışında ölçülebilir. Bu testte hastadan alınan kan örneği sitrat gibi uygun antikoagülan ile karıştırılır. Deney tam kan kullanılarak yapılabildiği gibi, santrifuj kullanılarak trombositten zengin plazma (PRP) veya trombositten fakir plazma (PPP) ile de yapılabilir. PRP kullanırken, alet tam agregasyon göstermek için (%100) PPP ile kalibre edilir ve PRP ise aletin %0 agregasyon kalibrasyonunda kullanılır. Genellikle çözünür formda aktive edici bir bileşen veya agonist plazmaya eklenir. Amaç bir trombosit yüzey reseptörünün (yani GPIIb- IIIa veya integrin αiibβ3) bir plazma proteini ile (yani fibrinojen) etkileşimini destekleyip bunun düzeyini ölçmektir. Tipik olarak kollajen, epinefrin, adenozin disfosfat ve arasidonik asit şeklinde bir dizi agonist PRP ye iki veya üç ayrı konsantrasyonda eklenir ve zamana karşı yanıt izlenir. Yanıt şekli daha sonra tipik bazı özel defektlerle karşılaştırılır. Örneğin, Glanzmann trombastenisi olan hastalardaki trombositler ristosetin hariç tüm diğer agonistlere karşı genel bir yanıt eksikliği gösterirler. Von Willebrand hastal veya Bernard-Soulier sendromu olan hastalar ise, sadece ristosetine karşı yanıt eksiliği içerirler. Aspirinin etkileri arasidonik asit ve kollajen tarafından indüklenen agregasyon üzerinde belirgindir. Epinefrin veya adenozin difosfatın uyardığı aggregasyonda sekonder agregasyon dalgası bulunmayan hastalarda bir sinyalleme defekti veya depolama havuzu defekti olabilir. Bu test sisteminin birçok güçlükleri yanında fizyolojik durumu da tam olarak yansıtmadığı gerçeği vardır. Bu etkileşim düşük şir gücü altında hücre yüzeyi veya matriksi ve çözünür aktivatörler olmadan gerçekleştiğinden kullanılan sistemi adeta yapay bir düzeneğe dönüştürmektedir. Trombosit fonksiyon defektleri çok ilgi duyulan ve incelenen bir konudur (13-16). En sık çalışılanlar arasında, glikoprotein Ib -IX-V kompleksinin bir bileşeni olan glikoprotein Ib eksikliğine bağlı bir trombosit adezyon defekti olan Bernard-Soulier sendromu ve GPIIb- IIIa veya integrin αiibβ3 eksikli ği nedeniyle oluşan bir trombosit agregasyon defekti olan Glanzmann trombastenisi vardır.
8 Kalıtsal ve akk z trombos t fonks yon bozuklukları 157 Vasküler yaralanma sonrasında trombositler yaralanmanın olduğu yere subendotelyal matriksteki kollajen ve von Willebrand faktörüyle etkileşerek yapışır. Bu etkileşimde GPIb-IX-V kompleksi aracılık yapar. Bernard- Soulier sendromu ilk kez 1948 de intrakraniyal bir kanamadan sonra 28 yaşında ölen genç bir erkekte periferik kan yaymasında dev trombositlerin oluşu ve uzamış kanama zamanı ile gösterilmiştir. Bu sendrom, otozomal resesif kalıtım göstermektedir. Kanama tipik olarak infantlarda purpura, epistaksis veya gingival kanamalar şeklindedir ancak semptomlar değişken olabilir. Makrotrombositopeni tipiktir ve ristosetin uyaranlı agregasyon defekti varken diğer agonistlerle aggregasyon defekti görülmez. Hastalarda, von Willebrand faktörü multimer patern analizi normaldir ve bu bulgu kanama nedeni olarak otozomal dominant geçiş gösteren trombosit tipi von Willebrand hastalığını dışlar. Bu hastalıkta trombositlerin büyüklüğü normaldir ancak sayıları azalmıştır ve bunun nedeni de glikoproteinin Ib de fonksiyon mutasyonu artışı ve von Willebrand faktörlerinin trombositlere daha sıkı bağlanarak onların dolaşımdan zamanından önce uzaklaştırılmasına yol açmasıdır. Ristosetin tarafından indüklenen trombosit agregasyonu Bernard-Soulier sendromunda azalmışken burada (trombosit tipi von Willebrand hastalığı) artmıştır. Adezyon sonrasındaki olaylar, yapışan trombositlerin aktive olması ve intraselüler granüllerin içeriğini salgılamalarıdır. Sirküle eden trombositler aktive olarak büyüyen trombüse trombosit yüzeyindeki reseptörlere bağlanan adenozin difosfat yoluyla çekilir. Bunların aktivasyonu tromboksan dahil diğer granüler içeriklerin serbest bırakılmasıyla sonuçlanır. Trombosit membranı, fibrinojenin fibrine dönüşmesi ve trombin oluşumunu kolaylaştıran koagülasyon faktörleri için tutunma yerleri bulunan prokoagülan bir iskeleye dönüşür. Trombosit işlevinin bu fazındaki defektler Gri Trombosit sendromu, Dens Granül eksikliği, Hermansky-Pudlak sendromu, Quebec trombosit bozukluğu, ve Scott Sendromu gibi granüler bozukluklara bağlı olabilir (17). Gri trombosit sendromu trombositlerde α granüllerin yokluğ u nedeniyledir (18, 19). Bu oldukça ender bir hastalık olup çok az sayıda olgu bildirilmiştir. Kalıtım otozomal dominant veya resesif olabilir. Kanama yakınmaları hafif olabilir ve genellikle kolay morarma, petesiler, muköz membran kanaması, cerrahi ve travma sonrası kanamalar şeklindedir. Ender olmasına karşın yaşam için tehlike oluşturucu spontan kanamalara da neden olabilir. Tanıdan, periferik kan yaymasında agranüler trombositlerin görülmesi, epinefrin, adenozin difosfat, trombin ve kollajene ile anormal agregasyon olduğunda şüphelenilir. Tanının doğrulanması, elektron mikroskobunda hastalığı karakterize eden α granüllerin olmayışını göstererek yapılır. Dens granül eksikliği trombositlerde dens granüllerin bulunmaması nedeniyledir (20). Dens granüller adenozin difosfat, adenozin trifosfat ve serotonin depolama yerleridir. Bu medyatörlerin bulunmaması sekonder
9 : 2 2 HematoLog agregasyon dalgasının azalmasıyla sonuçlanır ve bu durum tanıyı koydurur. Bu bozukluğun kalıtımı iyi karakterize edilmemiştir ve genetik tanı mevcut değildir. Hermansky-Pudlak sendromu vesiküler sentez veya trafikle ilgili defektler nedeniyledir (21, 22). Dens granüller trombositlerde yoktur ve ayrıca diğer hücrelerde lizozomal organeller bulunmamaktadır. Tipik olarak melanozom sentezinde defektler nedeniyle okülokütanöz albinizm mevcuttur. Lizozom eksikliği nedeniyle pulmoner fibrosis de bu hastalığın bir özelliğidir. Chediak Higashi sendromu; okülokütanöz albinizm ve dense granül eksikli ene ek olarak immün yetmezlik ve ilerleyici nörolojik bozuklu un da bulunduğu bir sendromdur. Diğer kan hücrelerinde inklüzyonlar da olabilir. Hermansky-Pudlak sendromu ve Chediak Higashi sendromunun kanama bulguları dens granül eksikliğindekine benzerdir. Kombine alfa ve dens granül eksiklikleri enderdir ve bu granüller daima eksik olduğundan klinik sunumu dens granül eksikliğindekine benzer ancak alfa granüller değişik düzeylerde bulunabilir. İlginç olarak trombositlerin granüler içeriği heterojendir ve bazı trombositlerde diğerlerine karşın daha fazla alfa ve dense granüller bulunur. Yakın geçmişte başka bir kalitatif trombosit fonksiyon bozukluğu dikkat çekmiştir. Dense granüllerde depolanan ve buradan serbest bırakılan adenin nükleotidler trombosit yüzeyinde PY2 sınıfı reseptörlerle etkileşime girer (23). Bu sınıf içinde, P2Y12 reseptörü adenozin disfosfat tarafından indüklenen trombosit agregasyonuna aracılık yapar. Bu reseptördeki defektler otozomal resesif olarak geçer ve klinik olarak hastalarda depolama havuzu eksikliğindekine benzer hafif bir kanama bozukluğu vardır. ADP ve diğer agonistlerle zayıf bir primer agregasyon fazı görülür ancak sadece yüksek trombin konsantrasyonları normal agregasyon yanıtı oluşturur. Primer hemostazda son adım trombositlerin bir pıhtı oluşturmak üzere agregasyonudur. Trombositlerin bu aktivitesi, fibrinojen ile glikoprotein IIβIIIα veya αiibβiii integrinin etkileşimi aracılığıyla olur. Bu glikoproteinin kalitatif veya kantitatif eksiklikliği otozomal resesif bir bozukluk olan Glanzmann trombastenisini oluşturur ki bu ilk kez 1918 yılında tanımlanmıştır (13-16). Bu hastalık kolay morarma, epistaksis ve diş eti kanaması gibi şiddetli kanama diyatezi ile karakterizedir. İlk adet görme zamanında kızlar şiddetli ve yaşam için tehlike oluşturabilecek kanama yaşayabilir. Tarama amaçlı laboratuvar testleri trombosit sayımı, periferik kan yaymasında trombosit morfolojisi, protrombin ve parsiyel tromboplastin zamanları normaldir. Hastanın trombositleri sadece ristosetinle agregasyon gösterip diğer agonistlere yanıt vermez. Glikoprotein IIβIIIα nın akım sitometrisi ile dışa vurumunun belirlenmesi tanıyı koydurur. Kanamanın tedavisi genellikle konservatif olup topikal trombin, konjuge estrojenler ve antifibrinolitik ajanların kullanılmasını içerir ancak trombosit transfüzyonları yaşam için tehlike oluşturan durumlar için saklanmalıdır. Rekombinan aktive faktör VII profilaksi ve kanamayı tedavi etmek için başarıyla kulla-
10 Kalıtsal ve akk z trombos t fonks yon bozuklukları 159 nılmıştır (24). Allojenik kemik iliği nakli de tedavi seçeneklerinden biridir (25). Quebec trombosit bozukluğu ilk kez bir Fransız-Kanadalı ailede şiddetli otozomal dominant kanama bozukluğu olarak tanımlanmıştır (26). Hastalarda hafif trombositopeni ve orta derecede azalmış faktör V pıhtılaşma aktivitesi görülmüştür. Son zamanlarda, ürokinaz plazminojen aktivatör genini etkileyen bir mutasyon tanımlanmıştır. Bu trombositlerde ürokinaz plasminojen aktivatörünün konsantrasyonunun artmasıyla aşırı fibrinolize yol açmaktadır (27). Trombositleri etkileyen akkiz bozukluklar Tablo 2 de verilmiştir (28). Bunlar arasında ilaçlara ikincil trombosit fonsiyon bozuklukları en sık görülenidir. Aspirin veya nonsteroidal ilaç alınması sıklıkla gözden kaçar. Diğer bazı olgularda, trombosit inhibisyonu, inme ve arteriyel tromboz riskini azaltma girişimi olarak bilincli bir şekilde yapılmaktadır. Trombosit fonksiyon defektlerinin izlemi (29, 30) konjenital ve akkiz durumlarda kanamayı önlemek için yerel yöntemlerle yapılır ancak bu yötemlerin başarılı olmadığı durumlarda ise donör trombositlerin transfüzyonu gerekebilir ve bu da kanamayı durdurmak için yeterlidir. Desmopressin (DDAVP) bazı hastalarda kullanılabilir ve üremili hastalarda faydalı olduğu gösterilmiştir. Rekombinan aktive faktör VII de kanamayı kontrol etmek için başarılı bir şekilde kullanılmıştır (24). Trombosit transfüzyonunun nadir olmayan bir komplikasyonu tipik olarak donör trombositlerinde dışa vuran HLA antijenlerine karşı hastanın alloimmünizasyonudur. Bu durum, antikor aracılıklı yıkım nedeniyle gelecekteki transfüzyonları etkisiz hale getirebilir. Trombositler, yaşamı ve uzvu teklikeye sokacak kanama durumları için saklanabilir. Tablo 2 Akkiz Trombosit Bozuklukları İlaçlarla ilgili Üremi Kardiyopulmoner bypass Hipersplenizm Myeloproliferatif bozukluklar İmmün trombositopeni Kemik iliği tutulumu Aplastik kemik iliği Sonuçlar Trombositleri etkileyen primer hemostaz defektleri, hiçbir kanamaya neden olmadığı gibi hafif kanamadan yaşam için tehlike oluşturan şiddetli kanamalara kadar çok çeşitli klinik bulgularla ortaya çıkabilir. Uygun bir
11 : 2 2 HematoLog tedavi için doğru tanı konması şarttır. Birçok hastada laboratuvar anomalisi saptanmasına karşın kanama olmaz veya çok az olabilir ve burada önemli olan bu hastaları özellikle invaziv işlemler veya cerrahi ile daha fazla kanama riski olanlardan ayırt etmektir. Hasta ve aile öyküsünün dikkatle değerlendirilmesi ve kapsamlı bir laboratuvar incelemesi faydalı olacaktır. Ancak klinisyen genellikle kanama riskini minimuma indirmek ve şiddetli komplikasyonlara yol açabilecek gereksiz tedavilerden kaçınmak üzere için gerekli önlemleri almak ve uygun izlem yöntemlerini belirlemek için yeterli bilgi ve tecrübeye sahip olmalıdır. Kaynaklar 1. Wintrobe MM. Hematology, the Blossoming of a Science: A Story of Inspiration and Effort. Philadelphia: Lea & Febiger; Geddis AE. The regulation of proplatelet production. Haematologica Jun;94(6): Schouten M, Wiersinga WJ, Levi M, van der Poll T. Inflammation, endothelium, and coagulation in sepsis. J Leukoc Biol Mar;83(3): Mazetto Bde M, Orsi FL, Siqueira LH, de Mello TB, de Paula EV, Annichino- Bizzacchi JM. Prevalence of Factor IX-R338L (Factor IX Padua) in a cohort of patients with venous thromboembolism and mild elevation of factor IX levels. Thrombosis research Aug;126(2):e Wright JH. The origin and nature of the blood platelets. Boston Med Surg J. 1906;154: Braunsteiner H, Fellinger K, Pakesch F. Structural changes in the platelets as observed by electron microscopy. Blood Jun;9(6): Kisch B. Electron microscopy of blood platelets. Exp Med Surg. 1957;15(4): White JG, Gerrard JM. The ultrastructure of defective human platelets. Mol Cell Biochem Nov 1;21(2): Hayward CP, Rao AK, Cattaneo M. Congenital platelet disorders: overview of their mechanisms, diagnostic evaluation and treatment. Haemophilia Jul;12 Suppl 3: Akay OM, Mutlu F, Gulbas Z. Platelet dysfunction and other hemostatic disorders in women with menorrhagia: the utility of whole blood lumi-aggregometer. Intern Emerg Med Jun;3(2): Streif W, Knofler R, Eberl W. Inherited disorders of platelet function in pediatric clinical practice: a diagnostic challenge. Klin Padiatr May;222(3): Higham JM, O Brien PM, Shaw RW. Assessment of menstrual blood loss using a pictorial chart. Br J Obstet Gynaecol Aug;97(8): Nurden AT. Inherited abnormalities of platelets. Thromb Haemost Aug;82(2): Nurden AT, Nurden P. Inherited defects of platelet function. Rev Clin Exp Hematol Dec;5(4):314-34; quiz following Nurden AT, Pico M, Heilmann E, Jallu V, Hourdille P. Inherited disorders of platelets and megakaryocytes. Prog Clin Biol Res. 1990;356:
12 Kalıtsal ve akk z trombos t fonks yon bozuklukları Nurden P, Nurden AT. Congenital disorders associated with platelet dysfunctions. Thromb Haemost Feb;99(2): Simon D, Kunicki T, Nugent D. Platelet function defects. Haemophilia Nov;14(6): Aronson I, Du Toit JM, Jacobs P. Grey platelet syndrome. Lancet Oct 29;344(8931): Greenberg-Sepersky SM, Simons ER, White JG. Studies of platelets from patients with the grey platelet syndrome. Br J Haematol Apr;59(4): Weiss HJ, Lages B, Vicic W, Tsung LY, White JG. Heterogeneous abnormalities of platelet dense granule ultrastructure in 20 patients with congenital storage pool deficiency. Br J Haematol Feb;83(2): Cieslar P, Hermansky F, Smetana K, Prokes J. Platelet functions and ultrastructure in the Hermansky-Pudlak syndrome. Folia Haematol Int Mag Klin Morphol Blutforsch. 1974;101(4): Feng L, Novak EK, Hartnell LM, Bonifacino JS, Collinson LM, Swank RT. The Hermansky-Pudlak syndrome 1 (HPS1) and HPS2 genes independently contribute to the production and function of platelet dense granules, melanosomes, and lysosomes. Blood Mar 1;99(5): Remijn JA, MJ IJ, Strunk AL, Abbes AP, Engel H, Dikkeschei B, et al. Novel molecular defect in the platelet ADP receptor P2Y12 of a patient with haemorrhagic diathesis. Clin Chem Lab Med. 2007;45(2): Valentino LA. Use of rfviia in 4 children with Glanzmann thrombasthenia. J Pediatr Hematol Oncol Oct;28(10): Flood VH, Johnson FL, Boshkov LK, Thomas GA, Nugent DJ, Bakke AC, et al. Sustained engraftment post bone marrow transplant despite anti-platelet antibodies in Glanzmann thrombasthenia. Pediatr Blood Cancer Dec;45(7): Tracy PB, Giles AR, Mann KG, Eide LL, Hoogendoorn H, Rivard GE. Factor V (Quebec): a bleeding diathesis associated with a qualitative platelet Factor V deficiency. J Clin Invest Oct;74(4): Diamandis M, Paterson AD, Rommens JM, Veljkovic DK, Blavignac J, Bulman DE, et al. Quebec platelet disorder is linked to the urokinase plasminogen activator gene (PLAU) and increases expression of the linked allele in megakaryocytes. Blood Feb 12;113(7): Hassan AA, Kroll MH. Acquired disorders of platelet function. Hematology Am Soc Hematol Educ Program. 2005: Alamelu J, Liesner R. Modern management of severe platelet function disorders. Br J Haematol Jun;149(6): Huebsch LB, Harker LA. Disorders of platelet function: mechanisms, diagnosis and management. West J Med Feb;134(2):
[ALPHAN KÜPESİZ] BEYANI
Araştırma Destekleri/ Baş Araştırıcı 10. Ulusal Pediatrik Hematoloji Kongresi 3 6 Haziran 2015, Ankara [ALPHAN KÜPESİZ] BEYANI Sunumum ile ilgili çıkar çatışmam yoktur. Çalıştığı Firma (lar) Danışman Olduğu
DetaylıKANAMA BOZUKLUKLARI. Dr.Mustafa ÇETİN Dedeman Hematoloji Bölümü 2007
KANAMA BOZUKLUKLARI Dr.Mustafa ÇETİN Dedeman Hematoloji Bölümü 2007 Konular I. Kanamanın klinik bulguları II. Kanamaya neden olan hematolojik bozukluklar Platelet bozuklukları Koagulasyon faktör bozuklukları
DetaylıKALITSAL TROMBOSİT FONKSİYON BOZUKLUKLARI
KALITSAL TROMBOSİT FONKSİYON BOZUKLUKLARI Alphan Küpesiz Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı, Antalya Trombositler hemostazın birincil fazında görev alan megakaryositlerin
DetaylıKONJENİTAL TROMBOSİT HASTALIKLARI
KONJENİTAL TROMBOSİT HASTALIKLARI Prof. Dr. Zeynep KARAKAŞ zkarakas@istanbul.edu.tr İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fak. Çocuk Hematoloji/Onkoloji Bilim Dalı TROMBOSİTLER 1-2 mikron çapında, megakaryositer
DetaylıVIII. FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013
ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013 FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ VIII. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KALITSAL FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ Dr. M. Cem Ar ve THD Hemofili Bilimsel
DetaylıYenidoğanda Kalıtsal Kanama Bozukluklarına Yaklaşım
Yenidoğanda Kalıtsal Kanama Bozukluklarına Yaklaşım Prof. Dr. Can BALKAN Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji B.D. 24 Kasım 2018, Ankara HEMOSTAZ Etkin bir Hemostaz için Sağlam damarlar Yeterli
DetaylıKALITSAL PLATELET HASTALIKLARINA YAKLAŞIM
KALITSAL PLATELET HASTALIKLARINA YAKLAŞIM Dr. Ülker Koçak Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Hematoloji Bilim Dalı TROMBOSİT OLUŞUMU Hücre organelleri-yüzey bağlantılı kanallar-granüller Trombosit
DetaylıKOAGÜLOPATİDE YATAKBAŞI TANISAL YÖNTEMLER. Dr Reyhan POLAT Dışkapı Yıldırım Beyazıt EAH Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği
KOAGÜLOPATİDE YATAKBAŞI TANISAL YÖNTEMLER Dr Reyhan POLAT Dışkapı Yıldırım Beyazıt EAH Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği Kış Sempozyumu 6-9 Mart 2014 Sunum Planı Hemostaz Monitörizasyonu Standart Koagülasyon
DetaylıKanamanın durması anlamına gelir. Kanamanın durmasında üç eleman rol alır. Bunlar şunlardır:
Hemofili hastalığı dünyanın her tarafında görülebilen bir çeşit kanama bozukluğudur. Hastadaki ana sorun kanamanın durmasındaki gecikmedir. Bu yüzden pıhtılaşma gecikir ve hasta çok kanar. Ciddi organların
DetaylıKanamalı Hastaya Yaklaşım. Prof. Dr. Murat Söker
Kanamalı Hastaya Yaklaşım Prof. Dr. Murat Söker Kanamalı hasta Acil hasta Hemostatik Mekanizma Primer Vasküler yapı Trombosit Sekonder Koagülasyon proteinleri Trombosit aktivasyonu Normal trombositler
DetaylıKoagülasyon Mekanizması
Koagülasyon Mekanizması Dr Cafer Adıgüzel Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD, Hematoloji BD 1 Hemostaz (Hemostasis or haemostasis) (Eski Yunanca: αἱμόστασις haimóstasis "styptic (drug)")
DetaylıFİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ
FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ Fibrin degradation products; FDP testi; FDPs; FSPs; Fibrin split products; Fibrin breakdown products; Fibrin yıkım ürünleri bir pıhtının parçalanması sırasında ortaya çıkan maddelerdir.
DetaylıHEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14
HEREDİTER SFEROSİTOZ İNT.DR.DİDAR ŞENOCAK Giriş Herediter sferositoz (HS), hücre zarı proteinlerinin kalıtsal hasarı nedeniyle, eritrositlerin morfolojik olarak bikonkav ve santral solukluğu olan disk
DetaylıBERNARD SOULİER SENDROMU VE GLANZMAN TROMBASTENİSİ TANISIYLA İZLENEN OLGULARIMIZDA MUTASYON ANALİZİ
BERNARD SOULİER SENDROMU VE GLANZMAN TROMBASTENİSİ TANISIYLA İZLENEN OLGULARIMIZDA MUTASYON ANALİZİ Dr. Hüseyin TOKGÖZ Meram Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Bilim Dalı Glanzman trombastenisi (GT); Glikoprotein
DetaylıII. BÖLÜM HEMOFİLİDE KANAMA TEDAVİSİ
HEMOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU Önsöz... IX-X Türk Hematoloji Derneği Yönetim Kurulu... XI Hemofili Bilimsel Alt Komitesi Üyeleri (2014-2018 dönemi)... XI Kısaltmalar... XII I. BÖLÜM HEMOFİLİ TANISI TANIM...
DetaylıIV. FAKTÖR VII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013
ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013 FAKTÖR VII EKSİKLİĞİ IV. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU FAKTÖR VII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU FAKTÖR VII EKSİKLİĞİ Dr. Tunç FIŞGIN ve THD Hemofili Bilimsel Alt
DetaylıFatma Burcu BELEN BEYANI
10.Pediatrik Hematoloji Kongresi Araştırma Destekleri/ Baş Araştırıcı Çalıştığı Firma (lar) Danışman Olduğu Firma (lar) Hisse Senedi Ortaklığı Fatma Burcu BELEN BEYANI Sunumum ile ilgili çıkar çatışmam
DetaylıTrombosit Hastalıklarında Temel Tanısal Yaklaşım
Trombosit Hastalıklarında Temel Tanısal Yaklaşım Kürşat KAPTAN Gülhane Askeri Tıp Akademisi, Ankara Öykü Her hastalıkta olduğu gibi hastaların değerlendirmesine dikkatli bir öykü ile başlanmalıdır. Trombosit
DetaylıKOAGÜLASYON TESTLERİ Dr. Çağatay KUNDAK DÜZEN LABORATUVARLAR GRUBU Hedefler Yaygın olarak kullanılan koagülasyon testlerini tanımak Bu testlerin hasta tanı ve takibinde etkin kullanılmasını sağlamak Koagulasyon
DetaylıHomeostaz. Pıhtılaşma Sisteminin Fizyolojisi ve Farmakolojik Modülasyonu. Serin proteaz 27.09.2014
Homeostaz Pıhtılaşma Sisteminin Fizyolojisi ve Farmakolojik Modülasyonu Dr. M. Cem Ar İç Hastalıkları Anabilim Dalı Hematoloji Bilim Dalı Yaşamın devamını sağlamak için organizmanın düzenleyici sistemler
DetaylıHEMOSTAZİS S VE DOÇ.. DR. MEHMET FERAHMAN GENEL CERRAHİ AD.
HEMOSTAZİS S VE TRANSFÜZYON TEDAVİSİ DOÇ.. DR. MEHMET FERAHMAN GENEL CERRAHİ AD. HEMOSTAZ MEKANİZMALARI Damar Cevabı Trombosit aktivitesi Pıhtılaşma mekanizması Fibrinolitik sistem Damar cevabı Kanama
DetaylıKANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM. Dr.Mualla Çetin Hacetepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji Ünitesi
KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM Dr.Mualla Çetin Hacetepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji Ünitesi Hemostatik Sistem Damar duvarı Trombositler Pıhtılaşma faktörleri Hemostaz Primer hemostaz Sekonder
DetaylıKocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Hematoloji BD Olgu Sunumu 8 Şubat 2018 Perşembe. Dr.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Hematoloji BD Olgu Sunumu 8 Şubat 2018 Perşembe Dr. Duygu Köse KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI
DetaylıFibrinolytics
ANTİPLATELET İLAÇLAR Fibrinolytics Adezyon Aktivasyon (agonist bağlanma) Agregasyon Aktivasyon (şekil değişikliği) Antiplatelet İlaçlar Antiplatelet ilaçlar Asetilsalisilik asit (aspirin) P2Y12 antagonistleri
DetaylıTrombositopenili Hastaya Yaklaşım Çanakkale Devlet Hastanesi. ATU Dr. Kenan ATAÇ
Trombositopenili Hastaya Yaklaşım Çanakkale Devlet Hastanesi ATU Dr. Kenan ATAÇ Trombosit 2-4 µm çapında disk şeklinde hücreler Megakaryositlerden üretilmektedirler 7-10 gün mikrolitrede 150.000-450.000
DetaylıKANAMA HASTALIKLARI. Doç. Dr. Serap Karaman
KANAMA HASTALIKLARI Doç. Dr. Serap Karaman Hemostatik sistem ve hemostaz Vücutta damar hasarı olduğunda kanama olmasını önleyen, kanamanın durmasını sağlayan sisteme hemostatik sistem; Kanamanın kontrolü
DetaylıEDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU...
EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU İÇİNDEKİLER Önsöz...iii Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çalışma Grupları... iv Kısaltmalar... vii Tablolar Listesi... xv Şekiller
DetaylıKANAMA BOZUKLUKLARI DR ALPARSLAN MUTLU
KANAMA BOZUKLUKLARI DR ALPARSLAN MUTLU GENEL BAKIŞ Kan ve dokularda pıhtılaş ayı etkileyen elliden fazla madde (şi dilik) ulu uştur Bu ları azıları pıhtılaş ayı sağlar(prokoagülan) Diğerleri pıhtılaş ayı
DetaylıİÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çalışma Grupları... iv Kısaltmalar... vii Tablolar Listesi... xiii Şekiller Listesi...
HEMOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU İÇİNDEKİLER Önsöz... iii Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çalışma Grupları... iv Kısaltmalar... vii Tablolar Listesi... xiii Şekiller Listesi... xiii I. BÖLÜM HEMOFİLİ TANI
DetaylıIX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011
ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 KRONİK HASTALIK ANEMİSİ IX. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ VE TANIM Kronik
DetaylıVAKA SUNUMU. Dr. Neslihan Çiçek Deniz. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü
VAKA SUNUMU Dr. Neslihan Çiçek Deniz Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü N.E.K. 5.5 YAŞ, KIZ 1. Başvuru: Haziran 2011 (2 yaş 4 aylık) Şikayet: idrar renginde koyulaşma Hikaye: 3-4
Detaylıçocuk hastanesi
KEMİK İLİĞİ YETMEZLİKLERİNDE TROMBOSİT TRANSFÜZYONU çocuk hastanesi Dr. Yeşim Aydınok Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji B.D. yesim.aydinok@ege.edu.tr Sunum Akış Planı Trombosit suspansiyonunun
DetaylıPlasenta ilişkili gebelik komplikasyonları ve trombofili. Dr. Kadir Acar Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Hematoloji BD.
Plasenta ilişkili gebelik komplikasyonları ve trombofili Dr. Kadir Acar Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Hematoloji BD. Trombofili nedir? Trombofili tromboza eğilim oluşturan durumları tanımlamakta
Detaylı[BİLGEN IŞIK] BEYANI
10. Ulusal Pediatrik Hematoloji Kongresi 3 6 Haziran 2015, Ankara [BİLGEN IŞIK] BEYANI Araştırma Destekleri/ Baş Araştırıcı Sunumum ile ilgili çıkar çatışmam yoktur. Çalıştığı Firma (lar) Sunumum ile ilgili
DetaylıTrombofili nin Tekrarlayan Gebelik Kayıplarındaki Rolü. Dr. Ayhan SUCAK
Trombofili nin Tekrarlayan Gebelik Kayıplarındaki Rolü Dr. Ayhan SUCAK www.tmftpkongre2012 Tekrarlayan gebelik kaybı TANIM European Society for Human Reproduction and Embryology 20 haftalık amenoreden
DetaylıNörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Hasta Bilgilendirme Formu
Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Beyin-Omurilik Arteriovenöz Malformasyonları ve Merkezi Sinir Sisteminin Diğer Damarsal Bozuklukları Hasta Bilgilendirme Formu 5 AVM ler Ne Tip Sağlık Sorunlarına
Detaylı4.SINIF HEMATOLOJI DERSLERI
4.SINIF HEMATOLOJI DERSLERI DERS 1: HEMOLİTİK ANEMİLER Bir otoimmun hemolitik aneminin tanısı için aşağıda yazılan bulgulardan hangisi spesifiktir? a. Retikülosit artışı b. Normokrom normositer aneminin
DetaylıBİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK
1 İmmün sistemin gelişimini, fonksiyonlarını veya her ikisini de etkileyen 130 farklı bozukluğu tanımlamaktadır. o Notarangelo L et al, J Allergy Clin Immunol 2010 Primer immün yetmezlik sıklığı o Genel
DetaylıİNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak
İNME Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND ye aittir. Kaynak
Detaylı4/12/2019. Pıhtılaşma Sisteminin Fizyolojisi ve Farmakolojik Modülasyonu. Homeostaz. Serpin (Serin proteaz inhibitörü) Trombin
Homeostaz Pıhtılaşma Sisteminin Fizyolojisi ve Farmakolojik Modülasyonu Dr. M. Cem Ar İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa İç Hastalıkları Hematoloji Yaşamın devamını sağlamak için organizmanın düzenleyici
DetaylıIII. BÖLÜM EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011
ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ III. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE
DetaylıGrup adı: MEZUNİYET SONRASI EĞİTİM- ANADAL UZMANLIK EĞİTİMİNDE HEMATOLOJİ
1. ULUSAL HEMATOLOJİ ÇALIŞTAYI Grup adı: MEZUNİYET SONRASI EĞİTİM- ANADAL UZMANLIK EĞİTİMİNDE HEMATOLOJİ Katılımcılar: Nilgün Sayınalp, Muhlis Cem Ar, Aynur Uğur Bilgin, Burhan Turgut, Düzgün Özatlı, Sevgi
DetaylıKan dokusu. Hematokriti hesaplamak için eritrositlerle dolu olan tüpün uzunluğu kanla dolu tüpün uzunluğuna bölünüp, çıkan sonuç 100 ile çarpılır.
Kan dokusu Kan, hücrelerden ve plazma adı verilen bir sıvıdan oluşmuştur. Hücreler eritrositler (kırmızı kan hücreleri), lökositler (beyaz kan hücreleri) ve trombositlerdir. Hücrelerin % 99 undan fazlasını
DetaylıKEMİK İLİĞİ YETMEZLİĞİ. Dr. Ülker Koçak
KEMİK İLİĞİ YETMEZLİĞİ Trombositopeni ile gidenler Dr. Ülker Koçak Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Bilim Dalı KEMİK İLİĞİ YETMEZLİĞİ KEMİK İLİĞİ YETMEZLİĞİ Başlangıç ş erken çocukluktan
DetaylıTürk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu
Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu Türk Pediatrik Hematoloji Derneği Hemofili/Hemostaz/Tromboz Alt Çalışma grubu tarafından 25 Eylül 2010 tarihinde düzenlenen
DetaylıTAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRMESİ
TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRMESİ 60. Türkiye Milli Pediatri Kongresi 9-13 Kasım 2016; Antalya Dr. Mehmet ERTEM Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı Tam Kan Sayımı Konuşmanın
DetaylıKalıtsal Trombosit Hastalıkları
Derleme Kalıtsal Trombosit Hastalıkları Tunç Fışgın *, Dilşad Koca * Kalıtsal Trombosit Hastalıkları Kalıtsal Trombosit Hastalıkları, trombosit sayı eksikliği ve/veya fonksiyon bozuklukları sonucu, birincil
DetaylıTedavi. Tedavi hedefleri;
Doç. Dr. Onur POLAT Tedavi DVT tanısı konduktan sonra doğal gidişine bırakılırsa, ölümcül komplikasyonu olan PE ve uzun dönemde sakatlık oranı son derece yüksek olan posttromboflebitik sendrom ve Pulmoner
DetaylıÇOCUKLUK ÇAĞI VON WİLLEBRAND HASTALIĞI VE TROMBOSİT FONKSİYON BOZUKLUĞU OLGULARINDA PEDİATRİK KANAMA SKORUNUN TANISAL DEĞERİ
T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI ANA BİLİM DALI ÇOCUKLUK ÇAĞI VON WİLLEBRAND HASTALIĞI VE TROMBOSİT FONKSİYON BOZUKLUĞU OLGULARINDA PEDİATRİK KANAMA SKORUNUN TANISAL DEĞERİ
Detaylıkötü iyileştirilmiş yaşam kalitesi
changing haemophilia kötü iyileştirilmiş yaşam kalitesi JASMINE GARCIA ABD Glanzmann trombastenisi Hemofili değişiyor. Yaşam kalitesi yükseliyor. Glanzmann trombastenisini tanıyalım Hasta broşürü İçindekiler
DetaylıKANAMA BOZUKLUĞU VE TRAVMA KAMİL TÜNAY AKÜ ACİL TIP ABD ATUDER 2013
KANAMA BOZUKLUĞU VE TRAVMA KAMİL TÜNAY AKÜ ACİL TIP ABD ATUDER 2013 Acil serviste görülen kanamalı hastaların çoğu travma sonucu normal hemeostatik mekanizmalı kişilerdir ve spesifik testlere gerek yoktur.
DetaylıKONJENİTAL TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANILI ÜÇ OLGU
KONJENİTAL TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANILI ÜÇ OLGU Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji SUAM Dilek Kaçar, Tekin Aksu, Pamir Işık, Özlem Arman
DetaylıPRP Terapi nedir? Kanınızdaki güzel ilaç, Genesis PRP
PRP Terapi nedir? Plateletten zengin plazma (platelet rich plasma-prp), doku iyileşmesini arttırıcı etkisiyle yaklaşık 20 senedir tıpta kullanılmakta olup, son dönemlerde uygulama alanları oldukça genişlemiş
DetaylıV. BÖLÜM HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011
ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 HEREDİTER SFEROSİTOZ V. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ Herediter sferositoz (HS);
DetaylıII. PROTROMBİN (FAKTÖR II) EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013
ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013 PROTROMBİN (FAKTÖR II) EKSİKLİĞİ II. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 13 14 FAKTÖR II (PROTROMBİN) EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU PROTROMBİN (FAKTÖR II) EKSİKLİĞİ Dr.
DetaylıYaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011
Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını
DetaylıHasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.
Doç. Dr. Onur POLAT Hasar Kontrol Cerrahisi 1992 yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Hasar Kontrol Cerrahisi İlk aşama; Kanama ve kirlenmenin
DetaylıGebelik ve Trombositopeni
Gebelik ve Trombositopeni Prof.Dr. Sermet Sağol EÜTF Kadın Hast. ve Doğum AD Gebelik ve Trombositopeni Kemik iliğinde megakaryosit hücrelerinde üretilir. Günde 35.000-50.000 /ml üretilir. Yaşam süresi
DetaylıHEMATOLOJİYE YOLCULUK
HEMATOLOJİYE YOLCULUK VAKA 1 30 yaşında kadın Düşme sonrası sol bacak ve baldırda kontüzyon ve şişlik Doppler USG de sol bacakta derin vende tromboz Özgeçmiş: 1,5 yıl önce iskemik inme, 5 ay önce gebeliğin
Detaylı5.) Aşağıdakilerden hangisi, kan transfüzyonunda kullanılan kan ürünlerinden DEĞİLDİR?
DERS : KONU : MESLEK ESASLARI VE TEKNİĞİ KAN VE KAN ÜRÜNLERİ TRANSFÜZYONU 1.) Kanın en önemli görevini yazın : 2.) Kan transfüzyonunu tanımlayın : 3.) Kanın içinde dolaştığı damar çeşitlerini yazın : 4.)
DetaylıHEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM
HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM KOMPLEMAN SİSTEM GENLERİNDE MUTASYON VARLIĞI GENOTİP FENOTİP İLİŞKİSİ VE TEDAVİ Ş. Hacıkara, A. Berdeli, S. Mir HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM (HÜS) Hemolitik anemi (mikroanjiopatik
DetaylıProf. Dr. M. İlker YILMAZ
Prof. Dr. M. İlker YILMAZ Tarihsel süreç İlk kez 1955 yılında Gasser tarafından bir çocukta tanımlanmış İlk yıllarda prognoz çok kötü Diyaliz ve etkin tedavi imkanlarının artmasıyla mortalite % 5 in altına
DetaylıYENİDOĞAN BEBEĞİN KORDON KANI SAKLANMALI MI?
1945 ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI YENİDOĞAN BEBEĞİN KORDON KANI SAKLANMALI MI? Dr. Mehmet ERTEM Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı Tempo
DetaylıÇOCUKLARDA TROMBOEMBOLİK HASTALIKLAR
ÇOCUKLARDA TROMBOEMBOLİK HASTALIKLAR Dr. Ülker Koçak Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Hematoloji Bilim Dalı HEMOSTAZ Prokoagülan Antifibrinolitik Antikoagülan Profibrinolitik ÇOCUKLARDA HEMOSTAZ
DetaylıPAROKSİSMAL NOKTURNAL HEMOGLOBİNÜRİ TANI ve TEDAVİ. ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 Yard. Doc. Dr. Gülali Aktaş İnt.Dr. Elif Uzuner Nisan 2014
PAROKSİSMAL NOKTURNAL HEMOGLOBİNÜRİ TANI ve TEDAVİ ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 Yard. Doc. Dr. Gülali Aktaş İnt.Dr. Elif Uzuner Nisan 2014 Klasik olarak kronik intravasküler hemoliz bulguları, kemik iliği
DetaylıMENORAJĐLĐ HASTALARDA VON WĐLLEBRAND HASTALIĞI VE TROMBOSĐT FONKSĐYON BOZUKLUKLARININ ARAŞTIRILMASI
T.C. PAMUKKALE ÜNĐVERSĐTESĐ TIP FAKÜLTESĐ ĐÇHASTALIKLARI ANABĐLĐM DALI HEMATOLOJĐ BĐLĐM DALI MENORAJĐLĐ HASTALARDA VON WĐLLEBRAND HASTALIĞI VE TROMBOSĐT FONKSĐYON BOZUKLUKLARININ ARAŞTIRILMASI UZMANLIK
DetaylıKan hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer
Kan hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçlar Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 2 1 Damar hasarına normal yanıt Damar sisteminin delici ve kesici fiziksel yaralanmaları sonucunda trombositler,
DetaylıKOAGÜLASYON TESTLERİ
KOAGÜLASYON TESTLERİ Koagülasyon nedir? Pıhtı oluşumudur; Örneğin, kanın pıhtılaşması. Koagülasyon; kandaki birçok protein veya koagülasyon faktörünün kimyasal reaksiyonu sonucu fibrin formasyonu ile sonuçlanan
DetaylıYARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger
YARA İYİLEŞMESİ Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA Doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Cerrahi ya da travmatik olabilir. Akut Yara: Onarım süreci düzenli ve zamanında gelişir. Anatomik ve fonksiyonel bütünlük
DetaylıHemodiyaliz hastalarında hemostatik sistem değişiklikleri ve komplikasyonları
Hemodiyaliz hastalarında hemostatik sistem değişiklikleri ve komplikasyonları Dr. Gülçin Kantarcı Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Sunum akışı Hemostaz Hemostatik sistem bozuklukları
DetaylıHEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM ETİYOPATOGENEZ
HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM ETİYOPATOGENEZ Dr. Nurcan Cengiz 1955 de tanımlandı (Gasser) Çocukluk çağında akut böbrek yetmezliğinin en sık nedenlerindendir. Batıda kronik böbrek yetmezliğinin de önemli sebeplerinden
DetaylıKocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
DetaylıTAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ
1945 ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Mehmet ERTEM Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı Tam Kan Sayımı
DetaylıLOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ
LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ Prof.Dr.Ayşe Kılıç draysekilic@gmeil.com AMAÇ Lokomotor sistemin temel yapılarını ve çocuklarda görülen yakınmalarını, öykü, fizik muayene ve basit tanı yöntemlerini öğrenmek
DetaylıHemodiyaliz Hastalarında Atriyal Fibrilasyon Sıklığı ve Tromboembolik İnmeden Koruma Yönelimleri
Hemodiyaliz Hastalarında Atriyal Fibrilasyon Sıklığı ve Tromboembolik İnmeden Koruma Yönelimleri Nuri Barış Hasbal, Yener Koç, Tamer Sakacı, Mustafa Sevinç, Zuhal Atan Uçar, Tuncay Şahutoğlu, Cüneyt Akgöl,
DetaylıACİL SERVİSTE HEMOFİLİ VE DİĞER KANAMA BOZUKLUKLARI. DOÇ. DR. FİKRET BİLDİK Antalya-2013
ACİL SERVİSTE HEMOFİLİ VE DİĞER KANAMA BOZUKLUKLARI DOÇ. DR. FİKRET BİLDİK Antalya-2013 Sunum Planı Hemostaz Kanama diyatezi Hemofili A ve B Tanım Klinik ve laboratuar Genel yaklaşım Tedavi Von Willbrand
DetaylıKoroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;
KORONER RİSK TESTİ Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili; Koroner kalp hastalıklarına yol açan kolesterol ve lipit testleridir. Koroner risk testleri
DetaylıFİBRİNOJEN DEPO HASTALIĞI. Yrd.Doç.Dr. Güldal YILMAZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Ankara
FİBRİNOJEN DEPO HASTALIĞI Yrd.Doç.Dr. Güldal YILMAZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Ankara H. K., 5 yaşında, Kız çocuğu Şikayet: Karında şişlik Özgeçmiş: 8 aylıkken karında
DetaylıNADİR FAKTÖR EKSİKLİKLERİ. Prof. Dr. Özcan Bör Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bilim Dalı
NADİR FAKTÖR EKSİKLİKLERİ Prof. Dr. Özcan Bör Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bilim Dalı Nadir Faktör Eksiklikleri Hemofili A, Hemofili B ve von Willebrand hastalığı dışında
DetaylıÜRÜN BİLGİSİ. ETACİD, erişkinler, 12 yaş ve üzerindeki adolesanlarda mevsimsel alerjik rinitin profilaksisinde endikedir.
ÜRÜN BİLGİSİ 1. ÜRÜN ADI ETACİD % 0,05 Nazal Sprey 2. BİLEŞİM Etkin madde: Mometazon furoat 50 mikrogram/püskürtme 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ETACİD erişkinler, adolesanlar ve 6-11 yaş arasındaki çocuklarda
DetaylıKocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Hematoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 5 Ekim 2016 Çarşamba
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Hematoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 5 Ekim 2016 Çarşamba İnt. Dr. Selin Çakıcı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı
Detaylı2. Çocukluk çağında demir eksikliği anemisi?
DEMİR EKSİKLİĞİ 1. Demir eksikliği anemisi nedir? Demir eksikliği anemisi : kan hücrelerinin yapımı için gerekli olan demirin dışarıdan besinlerle yetersiz alınması yada vücuttan aşırı miktarda kaybedilmesi
DetaylıTam Kan Analizi. Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ
Tam Kan Analizi Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ Tam Kan Analizi Tam kan analizi, en sık kullanılan kan testlerinden biridir. Kandaki 3 major hücreyi analiz eder: 1. Eritrositler 2. Lökositler 3. Plateletler
DetaylıSDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI
SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 0-05 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 0 Nisan 05 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi
DetaylıSDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP A TEORİK DERS PROGRAMI
SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 0-05 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP A TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 7 Kasım 0 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi
DetaylıSDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI
SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 0-05 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 09 Şubat 05 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi
DetaylıGlanzmann Trombastenisi: İstanbul Tıp Fakültesi
Glanzmann Trombastenisi: İstanbul Tıp Fakültesi Deneyimi Ömer DEVECİOĞLU *, Ayşegül ÜNÜVAR **, Arzu AKÇAY ***, Mesut Garİpardıç ****, Ebru TUĞRUL SARBEYOĞLU *****, Didem ATAY ******, Deniz TUĞCU ***, Zeynep
DetaylıSDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI
SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 0-05 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 08 Eylül 0 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi
DetaylıPEDİATRİK MAKROTROMBOSİTOPENİLİ OLGULARDA MYH9 & TUBB1 GEN MUTASYONLARI
PEDİATRİK MAKROTROMBOSİTOPENİLİ OLGULARDA MYH9 & TUBB1 GEN MUTASYONLARI 1 Didem Torun Özkan, 2 Abdullah A. Waheed, 3 Yeşim Oymak, 3 Canan Vergin, 2 Ayten Kandilci, 4 Nejat Akar 1. Okan Üniversitesi, Sağlık
DetaylıÖzgeçmişinde ve Soygeçmişinde Kanama Bozukluğu Öyküsü Bulunan Yaşlı Kadın Hasta
Clinical Chemistry 61:7 909-913 (2015) Klinik Vaka Çalışması Özgeçmişinde ve Soygeçmişinde Kanama Bozukluğu Öyküsü Bulunan Yaşlı Kadın Hasta Diana S. Desai 1, Elaine Lyon 1,3, George M. Rodgers 1,2,3,
DetaylıOptimal Pre-operatif Hematolojik Değerlendirme DR. GÜLNUR GÖRGÜN
Optimal Pre-operatif Hematolojik Değerlendirme DR. GÜLNUR GÖRGÜN 15.03.2015 Anemi Anemi varlığının saptanması Operasyon öncesi bazal değerin bilinmesi Derin anemi ile mortalite artışı gözlenmiştir. Hemoglobin
DetaylıMULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.
MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. Multipl Myeloma Nedir? Vücuda bakteri veya virusler girdiğinde bazı B-lenfositler plazma hücrelerine
DetaylıTravma Hastalarında Traneksamik Asit Kullanımının Yeri
Travma Hastalarında Traneksamik Asit Kullanımının Yeri Dr. Fa8h DOĞANAY Fa8h Sultan Mehmet EAH Mayıs 2016 Trabzon Fa8h Sultan Mehmet EAH Acil Ailesi Sunum Planı Traneksamik asit Genel özellikler, metabolizma,
DetaylıHEMOSTAZ CERRAHİ KANAMA TRANSFÜZYON. Prof. Dr. Süphan ERTÜRK Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı
HEMOSTAZ CERRAHİ KANAMA TRANSFÜZYON Prof. Dr. Süphan ERTÜRK Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı HEMOSTAZ Hemostaz Vazokonstrüksiyon Trombosit fonksiyonları PRİMER HEMOSTAZ Koagülasyon
DetaylıKRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin;
KRİYOGLOBÜLİN Cryoglobulins; Soğuk aglutinin; Kriyoglobülin kanda bulunan anormal proteinlerdir ve 37 derecede kristalleşirler. Birçok hastalık sırasında ortaya çıkabilirler ancak vakaların %90ı Hepatit
DetaylıSDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI
SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 05-06 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 07 Eylül 05 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi
DetaylıBu amaçları yerine getirebilmek için genetik danışmanın belli basamaklardan geçmesi gerekir. Bu aşamalar şunlardır:
Genetik danışma, genetik düzensizliklerin temelini ve kalıtımını inceleyerek hasta ve/veya riskli bireylerin hastalığı anlayabilmesine yardımcı olmak ve bu hastalıklar açısından evliliklerinde ve aile
DetaylıTROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ
TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ GÜLDER GÜMÜŞKAYA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ONKOLOJİ HASTANESİ TROMBOSİT NEDİR? 1 Kemik iliğinde yapılan kan hücrelerinden biridir. Pıhtılaşma hücreleri olarak bilinir. 1mm 3 kanda
DetaylıKAN VE KAN ÜRÜNLERİNİN KANITA DAYALI KULLANIMI
KAN VE KAN ÜRÜNLERİNİN KANITA DAYALI KULLANIMI Prof. Dr. Mehmet Sönmez KTÜ Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Trabzon TRANSFÜZYON=TRANSPLANTASYON KAN TRANSFÜZYON REAKSİYONLARI Sıklığı: % 5-10 % 10 % 1
DetaylıHemostaz: adhesion molecules (E-CAM-1, V-CAM-1, I-CAM-1 ve -2) U-plasminogen activator fibronectin
Kanama Diyatezleri: Prof. Dr. Murat Söker Hemostaz: Hemostaz bir damar zedelendiğinde kanamanın durdurulması ile dolaşımın bütünlüğünün korunması olarak tanımlanabilir. Damarsal işlemler, trombosit fonksiyonları,
Detaylı