NADİR GÖRÜLEN AKCİĞER HASTALIKLARI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "NADİR GÖRÜLEN AKCİĞER HASTALIKLARI"

Transkript

1 NADİR GÖRÜLEN AKCİĞER HASTALIKLARI Arif H. Çımrın Bu bölümde Extrinsic allergic alveolitis(hypersensitivity pneumonitis), Eozinofilik akciğer hastalıkları ve akciğerleri etkileyen vaskülitler ele alınacaktır. Extrinsic allergic alveolitis (EAA) (hypersensitivity pneumonitis) Kronik bir hastalıktır, sıklıkla akut alevlenmeler gözlenir. İnhale allerjenlere bağlı olarak periferik havayollarında ve çevreleyen interstisyel dokuda gelişen lenfositik inflamasyonla karakterlidir. Akciğerde yaygın olarak granülomatöz değişiklikler gözlenir, sonuçta fibrozis gelişir. EAA, CD4+ Th1 lenfositlerin uyardığı plazma hücrelerinden salınan antikorlar, (özellikle IgG) ve CD8+ sitotoksik lenfositlerin proliferasyonu ile karakterlidir. Patogenez tam belirli değildir, ancak temel sorun neden maruz kalan olguların yaklaşık %1 inde hastalığın geliştiğidir. Hastalığın gelişimi için, maruz kalıp da antikor yanıtı veren kişilerde CD8+ hücrelerin de katıldığı sitotoksik gecikmiş hipersensitivitenin gelişmiş olması gereklidir. Klinik olarak anlamlı hastalığın gelişimi, sorumlu etken ve maruziyetin yoğunluk ve süresi, kişinin yatkınlığı, solunum sistemindeki etkileşim alanı ve hücresel-humoral immun yanıtın düzeyine bağlıdır. Hastalığa yol açan etkenler fungal, bakteriyel, hayvansal proteinler ya da reaktif kimyasallardan köken alabilir. Bu etkenlerin büyük çoğunluğu farklı iş alanlarında tanımlanmıştır, ancak günlük yaşamda ev içinde ve dışındaki diğer alanlarda da etkenle karşılaşma söz konusu olabilir. Hastalık 3 evrede değerlendirilir; akut lenfositik infiltrasyon, subakut granüloma formasyonu ve kronik fibrozis. Bu üç aşama birbiri içerisine girebilir. Klinik tablo: Ağır maruziyet sonrasında ortaya çıkabilen ateş ve akut faz reaksiyonları hariç EAA in klinik özellikleri solunum sistemiyle sınırlıdır. Hastalığın başlangıcında semptom ve bulgular nonspesifiktir. Pratik olarak akut,subakut ve kronik formlardan bahsedilebilir. Kısa süreli, yüksek düzeyde maruziyetler akut hastalığa yol açma eğilimindedir. Oysa uzun süreli düşük yoğunluklu maruziyetler kronik hastalık oluşumuna eğilim yaratır. Akut hastalık, influenza benzeri bir duruma yol açar, maruziyetten 4-48 saat sonra solunumsal zorluk, kuru öksürük, ateş,titreme ve kas ağrıları ortaya çıkar. Maruziyetin önlenmesi ile süratle geriler. Subakut formda maruziyetten birkaç gün ile haftalar içerisinde sinsi başlangıçlı dispne, bitkinlik, öksürük gelişir. Subakut ya da kronik form akut alevlenmelerle bölünebilir. Sürekli, düşük düzey maruziyetler sinsi başlangıçlı dispne, öksürük, kilo kaybı, iştahsızlık gibi yakınma ve bulgulara yol açabilir. Kronik form diğer fibrotik akciğer hastalığından ayrılamaz. Maruziyet sonlansa bile progressif seyir gösterme eğilimi vardır. Tanı: Nadir oluşu atlama ya da yanlış tanı (infeksiyon, idiopatik interstisyel akciğer hastalığı olasılığını arttırır. Akut solunumsal semptomlar çoğunlukla maruziyetle ilişkilidir. Maruziyet kaynağı bulunsa bile mevcut hastalık EAA olmayabilir. Ancak tanısal algoritmde mesleki-çevresel öykü temel tanısal ilk adımı oluşturur. Tanıda tek bir spesifik radyolojik, fizyolojik ya da immunolojik test yoktur. Epizodik semptomlar ve radyolojik değişiklikler(tekrarlayan pnömoni) varsa EAA den kuşkulanılmalıdır. Eğer buna maruziyet öyküsü de ekleniyorsa tanı olasılığı güçlenir. Fizik muayene tanı için yeterli değildir ancak raller duyulabilir. Özellikle akut EAA de Eritrosit sedimantasyon hızı artabilir ve nötrofili görlebilir. Serum total IgG yükselir, RF çoğunlukla pozitiftir. Serum presipitan antikorlar olguların çoğunda pozitiftir, bazı olgularda bulunmayabilir. Lenfosit proliferasyon testi olumlu bulunur. Akciğer grafisi ve HRCT destekleyici bulgular verebilir. Akut formda mikronodüler değişiklikler, mozaik perfüzyon paterni, subakut aşamada lineer dansiteler ve nodüller retikülonodüler gölgeler, kronik hastalıkta ise volüm kaybı ve retikülonodüler gölgelenmeler ya da bal peteği görünümü (çoğunlukla üst-orta zonlarda) saptanabilir. Spirometrik incelemede, restriktif fonksiyonel bozukluk ön plandadır. Diğer tanısal aşama bronkoskopik yaklaşımdır. Transbronşial akciğer biopsisi ve BAL yapılabilir. Histopatoloji ayırt edici fakat patognomonik değildir. Diffüz interstisyel infiltrasyon, iyi sınırlanmamış nonnekrotizan granülomlar ve bronşiollerde infilamasyon ön plandadır. BAL da CD8+ T supresör hücre dominansı (Maruziyetten hemen önce yapılırsa PNL dominansı) görülebilir. Sorumlu olduğu düşünülen antijenle provokasyon testi yararlı olabilir.

2 Eozinofilik Akciğer Hastalıkları(EAH) Havayolunda ve veya akciğer parankimindeki eozinofil sayısında artma ile karakterli heterojen bir hastalık grubudur. EAH için kabul edilen tek bir sınıflandırma yoktur. Periferik eozinofili olabilir olmayabilir. Bu hastalıklar pulmonary infiltrates with eosinophilia(pie syndromes) yada eosinophilic lung diseases(eld) başlıkları altında toplanmaktadır. Diğer yandan interstisyel akciğer hastalıklarında BAL eozinofil düzeyi artabilir (>%5). Özellikle İdiopatik pulmoner fibrozis, sarkoidoz, sistemik lupus eritematozus ve eozinofilik granülomada BAL da eozinofil düzeyi yüksek bulunabilir. Bunun patogenezdeki önemi bilinmemektedir. Bozukluklar periferik kan eozinofilisi, akciğer grafisindeki infiltrasyonlar, akciğer biopsisisi(tanıda gold standart) ve BAL bulgularına göre sınıflanmaya çalışılmıştır. Hastalıkların çoğunda solunum sisteminin belirli bir bölümünde eozinofil artışı olsa da çoğu EAH ında eozinofilik pulmoner infiltrasyonlar vardır. Eozinofil sayısında göre hafif( ), orta( ) ve ağır(>5000) eozinofili olabilir. Eozinofiller esas hücreler olsa da alveoler makrofajlar, lenfositler ve nötrofiller de olaya katılabilir. Akciğer biopsisi altın standart ancak nadiren gerekir. BAL, minimal invaziv ve tekrarlanabilir bir yöntemdir. Eozinofillerin BAL daki normal düzeyinin %1 den daha az olduğu biliniyor. BAL da adhezyon molekülleri, değişik hücreler ve yan ürünleri araştırılmıştır. Bunlar T hücreleri, eozinofil, ECP, sitokinler(pge2,pgf2,il-4 ve IL-5) dir. 1. Paraziter hastalıklar a. Loeffler sendromu; Bilinen ilk EAH dır ve daha çok çocuklarda görülür. Minimal solunumsal semtomlar, değişken pulmoner infiltrasyonlar ve eozinofil sayısı, lökositlerin %70 ine ulaşabilir. Nadiren ateş,öksürük olur ancak dispne ve bronkospazm ağır olabilir. Klinik, radyolojik ve anatomik bulgular parazit larvalarının, özellikle ascaris lumbricoides in akciğerlerden geçişi ile ilgilidir. Kendini sınırlayıcı bir durumdur. Alveoler boşluklarda ve septalarda eozinofilik infiltratlar bildirilmiştir. Gelişmemiş ülkelerde çocukların %50 den fazlası ascaris ile infektedir. Akciğerdeki infiltrasyonlar tip III allerjik reaksiyona bağlıdır, antijen antikor kompleksinin akciğerde birikmesi ile ilişkilidir. Wheezing atopiklerde daha sıktır ve Tip 1 hipersensitivite reaksiyonu ile ilişkilidir. Parazitin yaşam siklusu sırasında larva mesenterik lenf nodlarından karaciğer ve akciğere geçer. Akciğerlerde alveoller ve havayollarından yutularak GIS de erişkin hale gelir. Gastrik aspisayon sıvısında ve balgamda nadiren ascaris larvaları bulunabilir. Gaitada parazit testleri yararlıdır. Çocuklarda hepatomegali olabilir. Karaciğer biopsisinde eozinofilik infiltrasyon, granülomatöz yangı ve fokal nekroz görülebilir. Kan da IgE artışı, eozinofili ve hipergamaglobulinemi görülebilir. Kendini sınırlayıcı olduğu için tedavi gerektirmez. Mebendazole veya albendazole önerilebilir. Çocuklarda Loeffler sendromuna en fazla parazitler yol açsa da, ilaçlar(crack, kokain, aspirin,penisilin ve sulfonamidler ve imipramin) gibi diğer nonparazitik antijenler benzer bulgulara yol açabilir. Ancylostoma, Echinococcus, Schistossoma, Srongyloides stercoralis, Necatur americanus ve Toxacara türleri de bu sendroma yol açabilir. Özellikle gelişmemiş ülkelerdeki hırıltılı çocuklarda, özellikle pulmoner infiltrasyon ve kanda eozinofili varsa Loeffler sendromu düşünülmelidir. b. Visseral larva migrans Toxacara canis, Gnathostoma spiningerun ve Ancylostoma caninum türleri de bu sendroma yol açabilir. Kronik öksürük, bronkospazm ve solunum yetmezliği en önde gelen semptomlar. Loeffler sendromu gibi ya da wheezing ve astım atakları ile görülür. İnfeste köpeklerle temas ya da kontamine gıda yiyenler risk altındadır. Ana bulgular lökositoz, 5000 in üzerinde eozinofili, ELISA VLM positif hipergamaglobulinemi, RF pozitif ve A be B kan grubu anijenlerine karşı izohemaglutinin test pozitifliği. Olguların %30-50 sinde akciğer grafi bulguları. Elisa ile larva antijenleri pozitif bulunur. Histopatolojik olarak toxocara larvaları olsun olmasın eozinofilik granüloma bulunur. Gaita bakısı negatifdir(hayat siklusunu insanda tamamlamadığı için). BAL ve kan eozinofil sayısı çok yüksek. Tedavide Thiabendazole ve albendazole önerilmiştir. Kortikosteroid gerekebilir. c. Tropikal Pulmoner Eozinofili Sendromu(TPES)

3 Klinik özellikler flarial parazit infeksiyonuna karşı gelişen immunolojik hiperreaktiviteden kaynaklanır. Büyük bir çoğunlukla Wuchereria bancrofti ve Bruga malayi, hindistan, Sri Lanka ve Güney doğu asyada endemiktir. Ağır spazmodik öksürük, masif periferal eozinofili ve her iki akciğerde diffüz noktasal infiltrasyon ile karakterlidir. Öksürük genellikle geceleri şiddetlenir ve dispne de eşlik eder, gürültülü solunum ve hemoptizi de olabilir. Splenomegali ve adenomegali saptanabilir. Bitkinlik, ateş ve kilo kaybı gibi gibi sistemik semptomlar sıktır. Periferik kanda eozinofili ve IgE genellikle çok yüksektir. Tanı flarial antijenlere spesifik IgG ve IgM antikorlarının varlığı ile kesinleştirilebilir. Tedavide Dietil karbamazin önerilir. Tedaviye rağmen pulmoner fibrozise gidebilir. 2. Eozinofilik Pnömoni Periferik eozinofili olsun olmasın pulmoner eozinofilik infiltratlarla karakterlidir. Üç farklı klinik tipi vardır; Akut, Kronik ve İlaca bağlı. a. Akut Eozinofilik Pnömoni Nedeni bilinmiyor. Genel olarak tanımlanamayan bir ajanın inhale edilmesiyle ortaya çıkan akut hipersensitivite reaksiyonu olduğu kabul edilmektedir. Olgular 5-7 gün süren akut febril bir hastalık geçirirler. BAL ya da dokuda eozinofil artar ve bu sırada kas ağrıları, plevral ağrı ve sıklıkla mekanik ventilasyon gerektiren hipoksemik solunum yetmezliği de eşlik eder. Fizik bakıda yüksek ateş, solunum sıkıntısı ve yaygın raller saptanır. Wheezing nadirdir fakat ronküsler bildirilmiştir. Periferik kanda eozinofil sayısı genellikle normaldir ancak BAL da eozinofili(>%25) %42 gibi yüksek düzeylerde olabilir. Serum ve BAL IL-5 ve IgE yükselebilir. Solunum fonksiyon testleri akut fazda hafif restriktif bozukluk gösterebilir. Akciğer grafisinde tüm akciğeri etkileyen alveoler-interstisyel dansitelere giden alveoler değişiklikler görülür. Kronik eozinofilik pnömoniden farklı olarak grafide nadiren periferik dansiteler olur. Az ya da orta düzeyde plevral sıvı sıktır, büyük sıvılar da bildirilmiştir. Bilgisayarlı tomografide diffüz buzlu cam alanları, nodüller, interlobuler septal kalınlaşmalar ve plevral sıvı görülür. Sıvı sıklıkla bilateraldir, eozinofilik tir ve ph yüksektir. Akciğer biopsilerinde eozinofiller, alveoler, bronş duvarı ve interstisyel alanda ödem saptanır. İnfeksiyoz neden ekarte edilmelidir. Metilprednisolon ve prednison. Steroide iyi yanıt alınır ve steroidin kesilmesinden sonra nüks gözlenmez. b. Kronik Eozinofilik Pnömoni Çoğunlukla orta yaş ve atopik kadınlarda görülür. Sinsi başlangıçlıdır. Öksürük, ateş, dispne, kilo kaybı, gece terlemesi, hırıltı ve balgam başlıca semptomlardır. Artralji, perikardit, kutanöz purpura görülebilir. Solunum yetmezliği nadir görülür. Tanı konulduğunda ortalama semptom süresi 7.7 ay bulunmuştur. Olguların %50-60 ında yeni gelişen astım öyküsü vardır Hastaların %50 sinde Balgamda ve %88 inde kanda eozinofil bulunur. Eritrosit sedimantasyon hızı ve serum IgE genellikle yüksektir. Sirküle immunkompleksler saptanabilir. RF pozitifliği sıktır.tüm olgularda hipoksemi ve A-agradient artar. Genellikle hafif restriktif fonksiyonel bozukluk görülür. Akciğer grafisinde olguların %63 ünde periferik infiltrasyonlar gözlenir. Bir çalışmada akciğer ödeminin negatif imajı olguların %25 inde bulunmuştur. Akciğer tomografisinde periferik yerleşimli tek ya da iki taraflı konsolidasyon alanları, daha çok üst-orta zonlarda buzlu cam görünümü ile olguların %50 sinde medastinal lenfadenomegali saptanır. BAL da eozinofiller artar, %25 e ulaşabilir ancak tedaviyle süratle düşer. IL-5 ve IL-6 yüksektir. Akciğer biopsisinde alveoler ve interstisyel eozinofil ve lenfosit birikimi ile alveoler duvarda kalınlaşma söz konusudur. Olguların %50 sinde interstisyel fibrozis ve %25 inde bronşiolitis yada bronşiolitis obliterans bulguları olabilir. Steroide yanıt iyidir, 3-6 ay gibi uzun süre kullanım sağlanmalıdır. Hastalık kontrolü için en iyi parametre klinik ve radyolojik düzelmedir. Olguların %10 undan azında spontan rezolüsyon, mortal olabilir. c. İlaca bağlı eozinofilik pnömoni

4 Erişkinlerde, eozinofili ve/veya alveoler eozinofiller olsun olmasın pulmoner infiltrasyonun en sık nedenidir. Hafif basit pulmoner eozinofiliden ağır akut eozinofilik pnömoniye kadar değişen semptomlar olabilir. Beklenmeyen bir idiosenkrazik reaksiyon şeklinde ortaya çıkar. Ampisilin, rifampin, nitrofurantoin, penisilin, fenilefrin, inhale beklometazon, klorpromazin, klorpropamid, clofibrat, kokain, diklofenak, fenitoin gibi bir çok ilaç yol açabilir. 3. Hipereozinofilik sendrom (HES) HES nadir bir tablodur, sıklıkla fatal seyreder ve erkeklerde daha sıktır. Her yaşı etkilese de daha çok yaşlarda görülür. En karakteristik bulgu periferik kanda eozinofilidir(genellikle 1500 ün üzerindedir), total lökosit sayısının %30-70 i eozinofil ve 6 aydan uzun süre kalır. Tablonun bilinmeyen bir nedenle aşırı eozinofil yapımı olduğu kabul edilmektedir. Kontrolsüz T hücresi IL-3 ve IL-5 veya GMCSF sekresyonuna bağlı olma olasılığı bildirilmiştir. Olgun eozinofillerin infiltrasyonu nedeni ile multipl organ tutulumuna yol açar. En sık semptom ve bulgular, öksürük, ateş, gece terlemesi, iştahsızlık, kilo kaybı, kaşıntı hissidir. Akciğer fibrozisi gelişebilir. Genellikle arteryel tromboembolik hastalık gelişir(olguların 2/3 ünde). Tüm organlar etkilenebilir. En ciddi komplikasyon ve mortalite nedeni kardiyak tutulum ile endokardial fibrozis, restriktif kardiopati ve mural trombüs gelişimidir. Olguların %40 ında akciğerler tutulur. Akciğer grafisinde interstisyel ve nonlober infiltrasyonlar vardır. Olguların %50 sinde plevral sıvı vardır. Bilgisayarlı tomografide yama tarzında konsolidasyon alanları ya da nodüller görülür, sıvı olabilir. BAL da %73 e varan eozinofil artışı görülür. Olguların %50 sinde oral prednisolon a iyi klinik yanıt bildirilmiştir. Ayrıca Busulfan, hidroksiüre, siklofosfamid, etopsid, azatioprin, interferon alfa, siklosporin A ve vincristin kullanılabilir. 4. Vaskülitler Pulmoner ya da periferik eozinofili ve akciğer infiltrasyonu vaskülitlere eşlik edebilir. Pulmoner vasküler inflamasyon çok sık olarak primer sistemik vaskülitin bir belirtisi olarak görülür. Fakat Sistemik lupus eritematozus, polimiyozit, kronik infeksiyon, lenfoma, sarkoidoz gibi diğer sistemik sorunlarla ilişkili olarak da gözlenebilir.akciğeri primer olarak etkileyen vaskülitik sorunlar; Dev hücreli arteritis, Pulmoner kapillaritis, Takayasu arteritis ve Nötrofil sitoplazmik antikorları ile ilişkili Churg Strauss Sendromu, Wegener granülomatozisi ve Mikroskopik polianjitis dir. Vaskülitler nadir gözlenirler, insidans /milyon, prevalans /milyon olarak verilmiştir. Semptom ve bulguları infeksiyonlar, bağ dokusu hastalıkları ve malignitelerinkilerle karışır. Klinik tablo çok değişkendir, nadiren klasik bulgularla karşımıza gelir bu nedenle de tanı çoğunlukla gecikir. Vaskülit tanısı klinik, laboratuvar, radyolojik ve patolojik özelliklerin karakteristik kombinasyonlarının tanımlanması ile konulur. Aynı zamanda vasküliti olan bir hastada bozulmaya yol açan sebebin anlaşılması da aktif hastalık, ilaç tedavisine bağlı komplikasyonlar, eklenen infeksiyonlar ve bunların kombinasyonu olabileceğinden zordur. Görünürde ilişkisiz görülen, rash, nöropati, görme sorunları, duysal semptomları, kilo kaybı, bitkinlik, myaljiler ve artraljiler gibi sorunları tanımakla başlar. Endokardit, bağ dokusu hastalıkları gibi klinik olarak kompleks tablolar ayırıcı tanıda ilk sırayı alır. Detaylı klinik değerlendirmeden daha öncelikli bir değerlendirme yöntemi yoktur. Vaskülit ayırıcı tanısı multisistem hastalığı olan olgularda mutlaka yapılmalıdır. Bazı klinik senaryolar klinisyeni özellikle alarme etmelidir; Pulmoner hemoraji sendromları, Akut glomerulonefrit, Pulmoner-renal sendromlar, Bilinen vasküliti olan hastalar, İlaç toksisitesi, İnfeksiyon. a. Wegener Granülomatozisi(WG) Küçük,orta damarları tutan nekrotizan granülomatöz vaskülitdir. Üst ve alt solunum sistemi ile böbrekleri tutar. (+)ANCA tanıda en yararlı testdir. İdrar bulguları görülebilir. Tutulan organların tamamından kültür, fungal ve mikobakteri infeksiyonların ekarte edilmesi için yararlıdır. Grafide nodüller, diffüz, yama tarzında, daha çok bilateral infiltrasyonlar, ya da konsolidasyon alanları ve kaviter lezyonlar olabilir. Histopatolojik olarak 3 kritik bulgu(küçük-orta damar vasküliti, nekrotizan granülomlar ve inflamatuar infiltratlar görülür.

5 Tedavide en sık Prednison 1mg/kg/gün(ya da 15mg/kg IV metilprednisolon) + 2mg/kg/gün siklofosfamid(maksimum 150mg/gün). Steroid basamak şeklinde 3-12 ayda azaltılarak kesilir, siklofosfamid remisyondan sonra 1 yıl sürdürülür. 50 yaş üzeri ve bozulmuş fonksiyonlu renal tutulum yüksek mortaliteye sahiptir. Methotrexate, trimetoprimsülfametaksazol ve azathiopirin idame tedavisinde kullanılan diğer ilaçlar b. Churg Strauss Sendromu(CSS) Astım, hipereozinofili ve nekrotizan vaskülit ile karakterli. Bu nedenle kronik eozinofilik pnömoni, akut eozinofilik pnömoni, hipereozinofilik sendrom, parazitik infeksiyonlar, ilaç reaksiyonu, ABPA ve status astmatikus ile karışır. Prodromal evre (rinit,sinüzit ve astım), Eozinofilik evre (periferik eozinofili) ve Vaskülitik faz (Multisistemik tutulum) tanımlanmıştır. En sık yaşlarda olmakla birlikte her yaş ve cins tutulumu olabilir. Sıklıkla steroid gerektiren ağır astım vardır, glomerulonefrit olabilir, genellikle diğer vaskülitlere göre daha hafif bir seyir izler. Gastointestinal tutulum daha ağır olabilir. Kanama, perforasyon, infarkt gelişebilir. Kardiak tutulum bulguları; sol ventriküler disfonksiyon, myokardial fibrozis, mitral regurjitasyon, koroner vaskülit, perikardit ve perkard sıvısı, EKG bulguları ve ani ölüm ile kendisini gösterir. Periferik eozinofili(>1500 hücre/mm3) yada (>%10) tanısal kriter olarak kabul edilir. IgE de belirgin yüksek bulunur. Olguların 2/3 ünde ANCA pozitif bulunur(özellikle p-anca). Perikardial sıvı varsa glukoz düşük ve belirgin eozinofiliktir. Histopatolojik olarak fokal, segmental nekrotizan küçük-orta damar vasküliti+ eozinofilden zengin ekstravasküler infiltratlar ve nekrotizan granülomalar vardır. Metilprednisolon 1g/gün 1-3gün sonra 1mg/kg/gün. Gastrointestinal, kardiak ve Santral sinir sistemi tutulumu ve kortikosteroid tedaviye dirençli olgularda siklofosfamid 0.6g/m2 IV/ay ya da 1-2mg/kg/gün(max 150mg/gün PO) önerilmektedir. 5yıllık beklenen yaşam olasılığı %90 dır. c. Mikroskopik polianjiitis(mpa) Sistemik nekrotizan küçük damar hastalığıdır. Subakut, sinsi başlangıçlıdır. Akut başlangıç öncesinde haftalar hatta aylarca süren kilo kaybı, bitkinlik, ateş, artraljiler, myaljiler veya hemoptizi ile gelebilir. Genellikle hızlı progressif glomerulonefrit nedeniyle böbrek yetmezliği tüm olgularda gözlenir. Diğer küçük damar vaskülit sendromlarına benzer. Hemoptizi, morbidite ve mortaliteye ciddi katkıda bulunan etkendir. Gastrointestinal sistem tutulumunda karın ağrısı, perforasyona ya da infarkt bağlı kanama gözlenir. Kreatinin yüksekliği, proteinüri ve aktif idrar sedimenti mutlaka değerlendirilmelidir. %25-50 olguda RF(+) dir. Olguların %75 inde p-anca(+) dir. Grafide pulmoner hemorajiye bağlı infiltrasyon ve konsolidasyon alanları görülür. Poliarteritis Nodosada anjiografi faydalı iken MPA da genellikle normal bulunur. Tedavisiz mortalite yüksektir. Yüksek doz Kortikosteroid ve siklofosfamid ile prognoz düzelir. d. Poliarteritis Nodosa(PAN) Çoğu vakalar idiopatik olsa da, hepatit B antijenemisinin PAN ile güçlü ilişkisi olguların %7-22 sinde bulunmuştur. Hepatit B nin varlığı tedaviyi yönlendirme açısından önemlidir. Ara olgular olsa bile klinik tablo diğer küçük damar vaskülitlerinden farklıdır. Yapısal semptomlar tanıda hatta tanıdan önce vardır(hafif ateş,bitkinlik,halsizlik). Renal tutulum MPA ve WG den farklı olarak olguların %30-60 ında vardır. Hipertansiyon sıklıkla saptanır(mpa ve PAN ı ayırıcı özellik). Kalp tutuluşu az görülür. Akciğer tutuluşu çok nadirdir. ANCA pozitifliği beklenen bir bulgu değildir. Hepatit B infeksiyonu ekarte edilmelidir. Visseral anjiografi böbrek ya da mezanterik orta damarlarda mikroanevrizmaları, ektaziler ve stenozlar, luminal düzensizlikleri, okluziv lezyonları gösterir. Patognomonik değil ancak tanının güçlü destekleyicisidir. Periferik sinir ve deri tutulumu en sık iki belirtidir. Hepatit B infeksiyonuna sekonder PAN için tedavide; Kortikosteroid+ vidarabine ve ınterferonalfa2b. Gerekirse Plazma değişimi önerilmiştir. ANCA ile ilişkili vaskülitlerdeki gibi hastalık şiddetine göre gruplanabilir. Risk faktörü olmayan idiopatik PAN sadece kortikosteroid ile tedavi idilebilir ancak sistemik tutulum bulguları olan olgularda kortikosteroid ve cyclophosphamide tedavisi önerilmektedir. Sistemik tutulum olan olgularda 5 yıllık mortalite %46 ya kadar çıkmaktadır.

6 e. Takayasu Arteritis(TA) 40 yaş altındaki kadın olgular daha baskındır. Olguların %50 sinde aorta ve onun büyük dalları başta olmak üzere geniş damarlar etkilenir. Sıklıkla diğer vaskülitlerdeki gibi yapısal semptomlarla başlar. Eğer varsa Karotis damarları üzerinde ağrı özellikle düşündürücüdür. Giderek damar stenozu ve okluzyonuna bağlı daha karakteristik bulgular ortaya çıkar(kladikasyon, baş dönmesi, senkop, baş ağrısı, görme bozuklukları, hipertansiyon, asimetrik kan basıncı, nabızlarda azalma ya da kaybolma). Populasyonlar arasında anatomik tutulum farklılıkları var. Japonlarda oftalmik, serebrovasküler ve kardiyak, Hintlilerde ise abdominal aorta ve reno-vasküler tutulum ön plandadır. USG, MRI, BT, anjio hepsi tanıda kullanılabilir. Kortikosteroidler aktif hastalıkta %75 remisyon sağlar. Kortikosteroid ile kontrol altına alınamayan olgularda methotrexate etkin bulunmuştur. Lokalize lezyonlarda cerrahi müdahale ya da stent uygulanabilir. 5. Allerjik Bronkopulmoner Aspergillozis(ABPA) Aspergillus ailesinden mantarlar, özellikle Aspergillus fumigatus inhale edildiğinde fungusa allerjik reaksiyonla ya da kolonizasyonla ilişkili hastalığa yol açabilir. Bu durumu olan hastaların çoğunda kistik fibrozis, astım ya da immun yetmezlik gibi kronik pulmoner bir başka hastalık vardır. Tanısal kriterler tanımlanmıştır; Major kriterler(obstrüktif pulmoner hastalık, eozinofili(>1000/mm3), Aspergillus fumigatus a karşı deri testi pozitifliği, Aspergillus fumigatus a karşı pozitif presipitinler, yüksek IgE, sabit ya da geçici pulmoner infiltrasyonlar, üst loblarda santral bronşiektazi, Aspergillusa karşı spige); Minör kriterler(balgamda aspergillus üremesi, Sarı kahverengi balgam, geç deri testi pozitifliği, kortikosteroid kullanımı ile IgE de düşme) KAYNAKLAR 1. Patel AM. Hypersensitivity pneumonitis. J Allergy Clin Immunol 2001; 108: Ribeiro JD, Fischer GB. Eosinophilic Lung Disease. Pediatr Respir Rev. 2002; 3: Alberts WM. Eosinophilic Interstitial Lung Diseases. Curr Opin Pulm Med. 2004;10: Frankel, SK. Vasculitis. Critical Care Clinics. 2002; 18(4): 5. Jayne D. Update on European vasculitis syudy group trials. Current opinion in Rheumatology 2001; 13:48-55

EOZİNOFİLİK AKCİĞER HASTALIKLARI. Dr Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı

EOZİNOFİLİK AKCİĞER HASTALIKLARI. Dr Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı EOZİNOFİLİK AKCİĞER HASTALIKLARI Dr Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı EOZİNOFİLİK AKCİĞER HASTALIKLARI Eozinofilik akciğer hastalıkları havayolları, alveoller ve

Detaylı

İnterstisyel hastalıklar. klarında klinik değerlendirme. erlendirme

İnterstisyel hastalıklar. klarında klinik değerlendirme. erlendirme İnterstisyel akciğer hastalıklar klarında klinik değerlendirme erlendirme Doç.Dr.Dr.Benan.Benan MüsellimM Solunumsal semptomlar Dispne Öksürük Balgam Göğüs s ağrısıa Hemoptizi Alveoler hemoraji sendromları

Detaylı

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir AMAÇ Radyolojik olarak algoritm Tanı ve bulgular Tedavi sonrası takip İnvazif Asperjilloz Akciğer

Detaylı

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım Dr.Özlem Özdemir Kumbasar Bağışıklığı baskılanmış hastaların akciğer komplikasyonları sık görülen ve ciddi sonuçlara yol açan önemli sorunlardır.

Detaylı

DR.ENVER YALNIZ İZMİR DR. SUAT SEREN GÖĞÜS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

DR.ENVER YALNIZ İZMİR DR. SUAT SEREN GÖĞÜS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ DR.ENVER YALNIZ İZMİR DR. SUAT SEREN GÖĞÜS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ OLGU-1 44 yaşında, erkek olgu futbol antrenörü 10 gündür ateş, eforla olan nefes darlığı, kuru öksürük

Detaylı

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık

Detaylı

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı Olan Hasta Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı??? Yan ağrısı? Sırt ağrısı? Mide ağrısı? Karın ağrısı? Boğaz ağrısı? Omuz ağrısı? Meme ağrısı? Akut Göğüs Ağrısı Aniden başlar-tipik

Detaylı

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Sendromu Veno- Oklüzif Hastalık Engraftman Sendromu Hemşirelik İzlemi Vakamızda: KİT (+14)-

Detaylı

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Nonkardiyojenik Akciğer Ödemi Şok Akciğeri Travmatik Yaş Akciğer Beyaz Akciğer Sendromu

Detaylı

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir IIP (İdiopatik İnterstisyel Pnömoniler) 2002 yılında ATS-ERS bir sınıflama

Detaylı

Paraziter Akciğer Eozinofilisi

Paraziter Akciğer Eozinofilisi OLGU 9 OLGU 9 Paraziter Akciğer Eozinofilisi 69 Paraziter Akciğer Eozinofilisi Melehat Uzel Şener 1, Arzu Ertürk 2, Nevin Taci Hoca 1, Nermin Çapan 1 1 Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim

Detaylı

NEFRİTİK SENDROMLAR. Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013

NEFRİTİK SENDROMLAR. Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013 NEFRİTİK SENDROMLAR Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013 NEFRİTİK SENDROM NEDİR? Akut böbrek yetmezliği bulguları ile gelen bir hastada gross hematüri, varsa tanı nefritik sendromdur. Proteinürü

Detaylı

İĞER HASTALIKLARI ESKİŞ TIP FAKÜLTES

İĞER HASTALIKLARI ESKİŞ TIP FAKÜLTES İLACA BAĞLI AKCİĞ İĞER HASTALIKLARI Dr. Ragıp Özkan ESKİŞ İŞEHİR R OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTES LTESİ RADYOLOJİ ABD Hastaneye yatırılmak zorunda kalınan hastaların % 5 i5 Hastane ölümlerinin % 0,3

Detaylı

Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu

Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu Sevcan A. Bakkaloğlu, Yeşim Özdemir, İpek Işık Gönül, Figen Doğu, Fatih Özaltın, Sevgi Mir OLGU 9 yaş erkek İshal,

Detaylı

İlaç ve Vaskülit. Propiltiourasil. PTU sonrası vaskülit. birkaç hafta yıllar sonrasında gelişebilir doza bağımlı değil ilaç kesildikten sonra düzelir.

İlaç ve Vaskülit. Propiltiourasil. PTU sonrası vaskülit. birkaç hafta yıllar sonrasında gelişebilir doza bağımlı değil ilaç kesildikten sonra düzelir. PTU sonrası vaskülit İlaç ve Vaskülit Propiltiourasil birkaç hafta yıllar sonrasında gelişebilir doza bağımlı değil ilaç kesildikten sonra düzelir. Propiltiourasil Daha çok P-ANCA pozitifliği PTU ile tedavi

Detaylı

Kronik Öksürük. Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı

Kronik Öksürük. Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı Kronik Öksürük Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı Epidemiyoloji Polikliniklerde en sık 5. şikayet %88-100 neden saptanıyor Spesifik tedavi

Detaylı

Alerjik Bronkopulmoner Aspergillozis Teşhis ve Tedavisi

Alerjik Bronkopulmoner Aspergillozis Teşhis ve Tedavisi Alerjik Bronkopulmoner Aspergillozis Teşhis ve Tedavisi Aspergillus türü küfleri çevrede yaygın olarak bulunur. Alerjik bronkopulmoner aspergillozis (ABPA) astımlı ve kistik fibrozisli hastalarda bronşial

Detaylı

1/3 Üst Üst loblar AL süp. seg. 2/3 Alt. Gurney JW. Radiology 1988;167: Ventilasyon %30 Perfüzyon %5 Lenf akımı: TB,Sarkoidoz Silikoz, E.G.

1/3 Üst Üst loblar AL süp. seg. 2/3 Alt. Gurney JW. Radiology 1988;167: Ventilasyon %30 Perfüzyon %5 Lenf akımı: TB,Sarkoidoz Silikoz, E.G. O 2, ph: TB Gerilim: Amfizem V/Q=3:1 Ventilasyon %30 Perfüzyon %5 Lenf akımı: TB,Sarkoidoz Silikoz, E.G. 1/3 Üst Üst loblar AL süp. seg. 2/3 Alt Gurney JW. Radiology 1988;167:359-66 Sarkoidoz ve Langerhans

Detaylı

KRONİK HİPERSENSİTİVİTE PNÖMONİSİ. Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD

KRONİK HİPERSENSİTİVİTE PNÖMONİSİ. Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD KRONİK HİPERSENSİTİVİTE PNÖMONİSİ Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD OLGU 58 y E hasta 10.01.2017 de son aylarda eforla artan nefes darlığı, öksürük, yorgunluk Özgeçmiş: 10 yıldır

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

YAYGIN DANSİTE ININ BT İLE AYIRICI TANISI. Dr. Çetin Atasoy

YAYGIN DANSİTE ININ BT İLE AYIRICI TANISI. Dr. Çetin Atasoy YAYGIN DANSİTE ARTIŞININ ININ BT İLE AYIRICI TANISI Dr. Çetin Atasoy Ankara Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Buzlu cam yoğunlu unluğu: u: Damar işaretlerinin seçilebildi ilebildiği i minimal yoğunluk artışı

Detaylı

Vaskülit nedir? Dr Figen Yargucu Zihni Ege Üniversitesi İç Hastalıkları-Romatoloji 07.03.2015

Vaskülit nedir? Dr Figen Yargucu Zihni Ege Üniversitesi İç Hastalıkları-Romatoloji 07.03.2015 Vaskülit nedir? Dr Figen Yargucu Zihni Ege Üniversitesi İç Hastalıkları-Romatoloji 07.03.2015 Sunum akışı Tanım Sınıflama Klinik bulgular Tedavi Vaskülit Kan damarlarının nekroz ve inflamasyonu ile seyreden

Detaylı

ININ BT İLE AYIRICI TANISI

ININ BT İLE AYIRICI TANISI YAYGIN DANSİTE ARTIŞININ ININ BT İLE AYIRICI TANISI Dr. Çetin Atasoy Ankara Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Buzlu cam yoğunlu unluğu: u: Damar işaretlerinin i seçilebildi ilebildiği i minimal yoğunluk artışı

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına

Detaylı

İNVAZİV PULMONER ASPERJİLLOZ Dr. Münire Gökırmak. Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A.D.

İNVAZİV PULMONER ASPERJİLLOZ Dr. Münire Gökırmak. Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A.D. İNVAZİV PULMONER ASPERJİLLOZ Dr. Münire Gökırmak Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A.D. OLGU 1 23 yaşında kadın hasta Ateş, yorgunluk ve anemi Lökosit: 6.800/mm3, %8 nötrofil, %26 blast,

Detaylı

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar Dr. Dilek Çolak 10 y, erkek hasta Olgu 1 Sistinozis Böbrek transplantasyonu Canlı akraba verici HLA 2 antijen uyumsuz 2 Olgu 1 Transplantasyon öncesi viral

Detaylı

PNÖMONİLERİ GÜNCEL RADYOLOJİK YAKLAŞIM. Dr. Can Zafer Karaman ADÜTF Radyoloji AD

PNÖMONİLERİ GÜNCEL RADYOLOJİK YAKLAŞIM. Dr. Can Zafer Karaman ADÜTF Radyoloji AD PNÖMONİLERİ GÜNCEL RADYOLOJİK YAKLAŞIM Dr. Can Zafer Karaman ADÜTF Radyoloji AD GÖRÜNTÜLEMEDEN BEKLENENLER Pnömoni tanısını doğrulamak Sağaltımın etkinliğini denetlemek Pnömoniye neden ajanı belirlemek????

Detaylı

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Erken Evre Akciğer Kanserinde Erken Evre Akciğer Kanserinde Görüntüleme Dr. Figen Başaran aran Demirkazık Hacettepe Universitesi Radyoloji Anabilim Dalı Kasım 2005 Mayıs 2006 Müsinöz ve nonmüsinöz tipte bronkioloalveoler komponenti

Detaylı

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi Etiyoloji Tanı Klinik Tedavi TANIM-EPİDEMİYOLOJİ Adrenal

Detaylı

Akut ve Kronik Hepatit B Aktivasyonunun Ayrımı. Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

Akut ve Kronik Hepatit B Aktivasyonunun Ayrımı. Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Akut ve Kronik Hepatit B Aktivasyonunun Ayrımı Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit Aktivasyonunun Ayrımı Neden AHB ve KHB-A karışır? Neden AHB ve KHB-A

Detaylı

Astım hastalığı, kronik yani süreklilik gösteren ve ataklar halinde seyir gösteren bir hava yolu

Astım hastalığı, kronik yani süreklilik gösteren ve ataklar halinde seyir gösteren bir hava yolu Bölüm 21 Astımla Karışan Hastalıklar Dr. Alpaslan TANOĞLU ve Dr. Mustafa DİNÇ Astım hastalığı, kronik yani süreklilik gösteren ve ataklar halinde seyir gösteren bir hava yolu hastalığıdır. Hastalığın en

Detaylı

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı Tiroidit terimi tiroidde inflamasyon ile karakterize olan farklı hastalıkları kapsamaktadır

Detaylı

FUNGAL İNFEKSİYONLARDA TANI SORUNLARI RADYOLOJİK SORUNLAR

FUNGAL İNFEKSİYONLARDA TANI SORUNLARI RADYOLOJİK SORUNLAR FUNGAL İNFEKSİYONLARDA TANI SORUNLARI RADYOLOJİK SORUNLAR Dr. Can Zafer Karaman Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı AYDIN cankaraman@hotmail.com BASKILANMIŞ BAĞIŞIKLIKTA PÖMONİLİ

Detaylı

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ TORAKS DEĞERLENDİRME ŞEKLİ 2 ( ID: 64)/OLGU Sİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ SONRASINDA GELİŞEN ORGANİZE PNÖMONİ (OP/ BOOP) Poster 3 ( ID: 66)/Akut Pulmoner Emboli: Spiral

Detaylı

PERİKARDİT GİRİŞ PATOFİZYOLOJİ. Dr. Neslihan SAYRAÇ

PERİKARDİT GİRİŞ PATOFİZYOLOJİ. Dr. Neslihan SAYRAÇ GİRİŞ Perikard PERİKARDİT Dr. Neslihan SAYRAÇ AÜTF Acil Tıp Anabilim Dalı 05/01/2010 Visseral Parietal 50 ml seröz sıvı İnsidansı net olarak bilinmiyor Ancak acil servise AMI olmayan göğüs ağrısı ile başvuran

Detaylı

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Bronşektazi Giriş Subsegmental solunum yollarının anormal ve kalıcı dilatasyonu şeklinde tanımlanır Hastalık olmaktan çok çeşitli patolojik süreçlerin

Detaylı

GIS Perforasyonları. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012

GIS Perforasyonları. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012 GIS Perforasyonları Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012 Sunum Planı Özefagus perforasyonu Ülser perforasyonları Tanım Epidemiyoloji Klinik Tanı Ayırıcı tanı Tedavi Özefagus Perforasyonu

Detaylı

ENFEKSİYON SEKELLERİ

ENFEKSİYON SEKELLERİ ENFEKSİYON SEKELLERİ Postenfeksiyöz Bronşiyolitis Obliterans Prof. Dr. Deniz Doğru Ersöz Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Ünitesi Bronşiyolitis Obliterans (BO) Alt solunum

Detaylı

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA 1. vaka S.P ERKEK 1982 DOĞUMLU YUTMA GÜÇLÜĞÜ ŞİKAYETİ MEVCUT DIŞ MERKEZDE YAPILAN ÖGD SONUCU SQUAMOZ HÜCRELİ CA TANISI ALMIŞ TEKRARLANAN

Detaylı

Kronik Pankreatit. Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ

Kronik Pankreatit. Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ Kronik Pankreatit Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ Tanım Pankreasın endokrin ve ekzokrin yapılarının hasarı, fibröz doku gelişimi ile karakterize inflamatuvar bir olay Olay histolojik

Detaylı

BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ

BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ NECLA TÜLEK, METİN ÖZSOY, SAMİ KıNıKLı Ankara Eğitim Ve Araştırma HASTANESİ İnfeksiyon Hastalıkları Ve Klinik Mikrobiyoloji GİRİŞ Mevsimsel influenza

Detaylı

Bağışıklığı Baskılanmış Olguda Akciğer Sorununa Yaklaşım. Klinik-Radyolojik İpuçları

Bağışıklığı Baskılanmış Olguda Akciğer Sorununa Yaklaşım. Klinik-Radyolojik İpuçları Bağışıklığı Baskılanmış Olguda Akciğer Sorununa Yaklaşım Klinik-Radyolojik İpuçları Çalıştığınız bölüm? 1-İnfeksiyon Hastalıkları 2-Hematoloji 3-Onkoloji 4-Göğüs Hastalıkları 5-Radyoloji 6-Diğer Bağışıklığı

Detaylı

ANCA ilişkili vaskülitler: Sınıflandırma ve tedaviye güncel bakış Dr Hayriye Sayarlıoğlu Ondokuz Mayıs Üniversitesi

ANCA ilişkili vaskülitler: Sınıflandırma ve tedaviye güncel bakış Dr Hayriye Sayarlıoğlu Ondokuz Mayıs Üniversitesi ANCA ilişkili vaskülitler: Sınıflandırma ve tedaviye güncel bakış Dr Hayriye Sayarlıoğlu Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tanım Damar duvar yapılarına karşı lökositlerin inflamatuar cevabı Damar duvar bütünlüğü

Detaylı

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR SPONDİLODİSKİTLER Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR Vertebra Bir dizi omurdan oluşur Vücudun eksenini oluşturur Spinal kordu korur Kaslar, bağlar ve iç organların yapışacağı sabit bir yapı sağlar. SPONDİLODİSKİT

Detaylı

Akut Apandisit Tanısal Yaklaşımlar

Akut Apandisit Tanısal Yaklaşımlar Apandisit; Akut Apandisit Tanısal Yaklaşımlar Dr. Selcan ENVER DİNÇ ACİL TIP ABD. 09.03.2010 Acil servise başvuran karın ağrılı hastalarda en sık konulan tanılardan bir tanesidir. Apandektomi dünya genelinde

Detaylı

Olgu sunumu. Doç Dr Göksel Kıter Pamukkale Üniversitesi Göğüs Hast.

Olgu sunumu. Doç Dr Göksel Kıter Pamukkale Üniversitesi Göğüs Hast. Olgu sunumu Doç Dr Göksel Kıter Pamukkale Üniversitesi Göğüs Hast. gokselkiter@yahoo.com 54y, K, Denizli, evhanımı Ani başlayan öksürük ve nefes darlığı 2,5 ay önce hiçbir solunumsal yakınma yok 10 gün

Detaylı

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi Uzm. Dr. Sinem AKKAYA IŞIK Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi AIDS CMV; nadir ölümcül İlk vaka 1983 Etkili ART sıklık azalmakta, tedavi şansı

Detaylı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Çalışan açısından, yüksekte güvenle çalışabilirliği belirleyen etkenler:

Detaylı

Bruselloz: Klinik Özellikler

Bruselloz: Klinik Özellikler Bruselloz: Klinik Özellikler Uzm. Dr. Mustafa Aydın ÇEVİK Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Bruselloz - Etkenler B. melitensis B. abortus

Detaylı

NADİR Mİ, YOKSA?! Doç. Dr.Hülya KAŞIKÇIOĞLU. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi HAZİRAN 2010

NADİR Mİ, YOKSA?! Doç. Dr.Hülya KAŞIKÇIOĞLU. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi HAZİRAN 2010 NADİR Mİ, YOKSA?! Doç. Dr.Hülya KAŞIKÇIOĞLU Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi 11-12 HAZİRAN 2010 1.Olgu 55 yaşında erkek hasta Akut inferior miyokard infarktüsü nedeniyle

Detaylı

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler Anestezi Uygulama II 2017-2018 Bahar / Ders:9 Anestezi ve Emboliler Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI Emboli Nedir? Damarlarda dolaşan kan içerisine hava ya da yabancı cisim girişine bağlı olarak, dolaşımı engelleyen

Detaylı

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3 24 P. I. AĞRAS ve Ark. GİRİŞ Ürtikeryal vaskülit histolojik olarak vaskülit bulgularını gösteren, klinikte persistan ürtikeryal döküntülerle karakterize olan bir klinikopatolojik durumdur (1). Klinikte

Detaylı

Romatolojik Aciller. Sistemik Lupus Eritemtozus. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD. Dr. M. Murat Özgenç

Romatolojik Aciller. Sistemik Lupus Eritemtozus. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD. Dr. M. Murat Özgenç Romatolojik Aciller Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD. Dr. M. Murat Özgenç Sistemik lupus eritematozus (SLE) vücut boşluklarında poliserozite yol açan deri, renal, hematolojik, nörolojik bulgularla

Detaylı

EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU...

EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU... EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU İÇİNDEKİLER Önsöz...iii Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çalışma Grupları... iv Kısaltmalar... vii Tablolar Listesi... xv Şekiller

Detaylı

AĞIR ASTIMDA TEDAVİ YANITINI ÖNGÖRMEK MÜMKÜN MÜ? BİYO-BELİRTEÇLER

AĞIR ASTIMDA TEDAVİ YANITINI ÖNGÖRMEK MÜMKÜN MÜ? BİYO-BELİRTEÇLER AĞIR ASTIMDA TEDAVİ YANITINI ÖNGÖRMEK MÜMKÜN MÜ? BİYO-BELİRTEÇLER Dr. Dilşad Mungan Ankara Üniversitesi Göğüs Hastalıkları ABD Allerji ve İmmünoloji BD 9 Haziran 2018 Koç Üniversitesi, İstanbul ık Plan

Detaylı

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik LAFORA HASTALIĞI Progressif Myoklonik Epilepsiler (PME) nadir olarak görülen, sıklıkla otozomal resessif olarak geçiş gösteren heterojen bir hastalık grubudur. Klinik olarak değişik tipte nöbetler ve progressif

Detaylı

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM Nadirdir!!! Üst aerodijestif sistem malinitelerinin % 5-10 u, tüm malinitelerin ise %0.5 i hipofarinks kanserleridir. Kötü seyirlidir!!! İleri evrede başvurmaları ve

Detaylı

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. Multipl Myeloma Nedir? Vücuda bakteri veya virusler girdiğinde bazı B-lenfositler plazma hücrelerine

Detaylı

VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU. Dr.Serdar Onat

VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU. Dr.Serdar Onat VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU Dr.Serdar Onat VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU Vena Cava Superiorda kan akımının tıkanıklığa uğraması sonucu gelişen klinik tablodur. Acil olarak tanısal değerlendirme ve tedaviyi

Detaylı

FEN kurs 2009 risk değerlendirmesi

FEN kurs 2009 risk değerlendirmesi FEN kurs 2009 risk değerlendirmesi Prof. Dr. Volkan Korten Marmara Üniversitesi Tıp T p Fakültesi İnfeksiyon Hastalıklar kları ve Klinik Mikro. ABD. Risk? Başlangıç tedavisine yanıtsızlık değil. Ciddi

Detaylı

BRUSELLA ENFEKSİYONU. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

BRUSELLA ENFEKSİYONU. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği BRUSELLA ENFEKSİYONU Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Mikrobiyoloji Epidemiyoloji Patogenez Klinik bulgular Tanı- Ayırıcı Tanı Tedavi GİRİŞ Brusellozis bir zoonitik

Detaylı

Çocuklarda Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu (ARDS) ve Tedavisi. Tolga F. Köroğlu Dokuz Eylül Üniversitesi

Çocuklarda Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu (ARDS) ve Tedavisi. Tolga F. Köroğlu Dokuz Eylül Üniversitesi Çocuklarda Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu (ARDS) ve Tedavisi Tolga F. Köroğlu Dokuz Eylül Üniversitesi 1967: 18.07.2013 2 Tarihçe 1967 Acute Respiratory Distress in Adults 1971 Adult Respiratory Distress

Detaylı

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş 12.06.2010. Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE):

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş 12.06.2010. Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE): Pulmoner Emboli Profilaksisi Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD m Pulmoneremboli(PE): Bir pulmonerartere kan pıhtısının yerleşmesi Distaldeki akciğer parankimine kan sağlanaması Giriş Tipik

Detaylı

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur.

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur. TYBD SEPSİS ÇALIŞMASI ENFEKSİYON TANIMLARI Derin Cerrahi Alan Enfeksiyonu(DCAE) Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur. 1.Cerrahi girişimden sonraki

Detaylı

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV Sunu planı NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON DOÇ. DR. HAKAN TOPAÇOĞLU İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Neden Endikasyonlar Kontrendikasyonlar Hasta seçilmesi Komplikasyonlar Solunum yetmezliği IMV

Detaylı

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI Akut tonsillofarenjit veya çocukluk çağında daha sık karşılaşılan klinik tablosu ile tonsillit, farinks ve tonsil dokusunun inflamasyonudur ve doktora başvuruların

Detaylı

Romatizma BR.HLİ.066

Romatizma BR.HLİ.066 Nedir? başta eklemler olmak üzere, birçok organ ve dokunun doğrudan ya da dolaylı olarak zarar görmesine yol açabilen hastalıklar grubudur. Kanda iltihap düzeyinde yükselmeye neden olup olmamasına göre

Detaylı

İMMÜNOTERAPİDE YAN ETKİ YÖNETİMİ. Dr. Murat DİNÇER Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 19.03.2014 Antalya

İMMÜNOTERAPİDE YAN ETKİ YÖNETİMİ. Dr. Murat DİNÇER Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 19.03.2014 Antalya İMMÜNOTERAPİDE YAN ETKİ YÖNETİMİ Dr. Murat DİNÇER Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 19.03.2014 Antalya İmmünoterapi Non spesifik BCG Sitokinler Spesifik -Antikor tedavisi -Adoptif T Hücre transferi Aşı

Detaylı

Churg-Strauss Sendromu: ki Olgu

Churg-Strauss Sendromu: ki Olgu OLGU SUNUMU Churg-Strauss Sendromu: ki Olgu Fidan Y ld z Sever 1, Emel Ceylan 1, Can Sevinç 1, A. Hikmet Ç mr n 1, Atila Akkoçlu 1, Eyüp Sabri Uçan 1, Aydanur Karg 2 1 Dokuz Eylül Üniversitesi T p Fakültesi,

Detaylı

Olgu Tartışması Kronik HP. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

Olgu Tartışması Kronik HP. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar Olgu Tartışması Kronik HP Dr.Özlem Özdemir Kumbasar 2015 61 y, kadın hasta 1-2 yıldır giderek artan öksürük, nefes darlığı Değişik hastanelerde muayene olmuş, verilen inhaler tedavilerden yarar görmemiş

Detaylı

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller Dr. Dilara İnan 04.06.2016 Isparta Hepatit B yüzey antijeni (HBsAg) HBV yüzeyinde bulunan bir proteindir; RIA veya EIA ile saptanır Akut ve kronik HBV

Detaylı

Radyoloji Dersleri 5: Akciğerin Kistik ve Kaviter Hastalıkları

Radyoloji Dersleri 5: Akciğerin Kistik ve Kaviter Hastalıkları Radyoloji Dersleri 5: Akciğerin Kistik ve Kaviter Hastalıkları Banu ERİŞ GÜLBAY*, Akın KAYA* * Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Anabilim Dalı, ANKARA Kavite, pulmoner

Detaylı

Doç.Dr. Mehmet Güngör KAYA

Doç.Dr. Mehmet Güngör KAYA ERCIYES ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ KARDİYOLOJİ Anabilim Dalı I. GENEL BĠLGĠLER Dersin Adı MED 402 KARDİYOLOJİ STAJI Yerel Kredi:2 Yıl ve Dönemi 4. sınıf & 7. ya da 8. sömestr AKTS Kredi:3 Öğretim Üyeleri

Detaylı

Prof.Dr.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 2006-2007 Eğitim yılı

Prof.Dr.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 2006-2007 Eğitim yılı ASİT Prof.Dr.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı 2006-2007 Eğitim yılı Ders programı Asitin tanımı Fizik muayene bulguları Asit miktarının ifadesi Asit yapan nedenler Asitli hastada ayırıcı tanı

Detaylı

HEMOPTİZİ. Yrd.Doç.Dr. Süreyya YILMAZ. Hemoptizi

HEMOPTİZİ. Yrd.Doç.Dr. Süreyya YILMAZ. Hemoptizi HEMOPTİZİ Yrd.Doç.Dr. Süreyya YILMAZ Hemoptizi 1. Genel: pulmoner parankim veya trakeobronşial ağaçtan gelen kan veya kanlı balgam öksürme 2. Massive (şiddetli): miktar: 100-600ml/24st; < 5% hastada massive

Detaylı

İnvazif Mantar Enfeksiyonlarının Takibinde Takım Çalışması DR. AHMET ÇAĞKAN İNKAYA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TİP FAKÜLTESİ

İnvazif Mantar Enfeksiyonlarının Takibinde Takım Çalışması DR. AHMET ÇAĞKAN İNKAYA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TİP FAKÜLTESİ İnvazif Mantar Enfeksiyonlarının Takibinde Takım Çalışması DR. AHMET ÇAĞKAN İNKAYA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TİP FAKÜLTESİ Son 20 yılda IFH sıklığı arttı Hematolojik maligniteler Kompleks hastalar ve hastalıklar

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI Prof. Dr. Aydan Kansu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Bilim Dalı 7 y, ~ 1 yıldır karın ağrısı Göbek çevresinde Haftada

Detaylı

HEMOPTİZİ. Yrd.Doç.Dr. Süreyya YILMAZ

HEMOPTİZİ. Yrd.Doç.Dr. Süreyya YILMAZ HEMOPTİZİ Yrd.Doç.Dr. Süreyya YILMAZ Hemoptizi 1. Genel: pulmoner parankim veya trakeobronşial ağaçtan gelen kan veya kanlı balgam öksürme 2. Massive (şiddetli): miktar: 100-600ml/24st; < 5% hastada massive

Detaylı

Sarkoidoz Olgusunun Yönetimi. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

Sarkoidoz Olgusunun Yönetimi. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar Sarkoidoz Olgusunun Yönetimi Dr.Özlem Özdemir Kumbasar Sarkoidozlu olgunun yönetiminde yaşanan sorunlar Tanının kesinleştirilmesi İzlemde yeni durumların saptanması Progresyona karar verilmesi Tedavi kararı

Detaylı

MESLEKİ AKCİĞER HASTALIKLARI. Prof. Dr. Abdurrahman ŞENYİĞİT Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları A.D.

MESLEKİ AKCİĞER HASTALIKLARI. Prof. Dr. Abdurrahman ŞENYİĞİT Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları A.D. MESLEKİ AKCİĞER HASTALIKLARI Prof. Dr. Abdurrahman ŞENYİĞİT Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları A.D. Sınıflama 1. İnorganik tozlara bağlı akciğer hastalıkları (pnömokonyoz):pnömokonyoz,

Detaylı

Brusellozda laboratuvar tanı yöntemleri 14.02.2006 1

Brusellozda laboratuvar tanı yöntemleri 14.02.2006 1 Brusellozda laboratuvar tanı yöntemleri 14.02.2006 1 Spesifik tanı yöntemleri: 1. Direk (kült ltür r ve bakterinin gösterilmesi) g 2. Antikorların n gösterilmesig 1.Standart tüp aglütinasyonu 2.Rose Bengal

Detaylı

Vaka II. Vaka I. Vaka III. Vaka IV

Vaka II. Vaka I. Vaka III. Vaka IV Göğüs Ağrısına Yaklașım A.Ü. Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D Dr. Murat BERBEROĞLU 03.07.2012 Sunu Planı Vakalar Giriș ve Epidemiyoloji Patofizyoloji Tanısal Yaklașım -öykü - risk faktörleri -fizik muayene -test

Detaylı

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Arş.Gör.Dr.Engin ŞENAY 02.02.2010 Pnömotoraks : Viseral ve parietal plevra yaprakları arasına hava girmesidir Künt Spontan Travmatik olabilir İyatrojenik

Detaylı

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki Nimet Aktaş*, Mustafa Güllülü, Abdülmecit Yıldız, Ayşegül Oruç, Cuma Bülent

Detaylı

Dr. Seçkin Pehlivanoğlu. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi İstanbul Hastanesi

Dr. Seçkin Pehlivanoğlu. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi İstanbul Hastanesi Dr. Seçkin Pehlivanoğlu Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi İstanbul Hastanesi Ö, K 47 y, E Şikayeti: Bilinen sistemik hastalığı olmayan hastanın, 3 gün önce yağmurda ıslanma sonrası kuru öksürük ve nefes

Detaylı

Akciğer Dışı Tümör Olgularında İzole Mediasten FDG-PET Pozitif Lenf Nodlarının Histopatolojik Değerlendirilmesi

Akciğer Dışı Tümör Olgularında İzole Mediasten FDG-PET Pozitif Lenf Nodlarının Histopatolojik Değerlendirilmesi Akciğer Dışı Tümör Olgularında İzole Mediasten FDG-PET Pozitif Lenf Nodlarının Histopatolojik Değerlendirilmesi Dr. E. Tuba CANPOLAT 1, Dr. Alper FINDIKÇIOĞLU 2, Dr. Neşe TORUN 3 1 Başkent Üniversitesi

Detaylı

Pnömonilerde Ak lc Antibiyotik Kullan m

Pnömonilerde Ak lc Antibiyotik Kullan m .Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Çocuklarda Ak lc Antibiyotik Kullan m Sempozyum Dizisi No: 33 Aral k 2002; s. 35-39 Pnömonilerde Ak lc Antibiyotik Kullan m Prof. Dr. Necla

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem V Kardiyoloji Staj Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Yrd. Doç. Dr. Baran GENCER Yrd. Doç. Dr. Oğuz GÜÇLÜ Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ Prof.Dr.Ayşe Kılıç draysekilic@gmeil.com AMAÇ Lokomotor sistemin temel yapılarını ve çocuklarda görülen yakınmalarını, öykü, fizik muayene ve basit tanı yöntemlerini öğrenmek

Detaylı

Olgu sunumu. Doç. Dr. Erkan Çakır. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı

Olgu sunumu. Doç. Dr. Erkan Çakır. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Olgu sunumu Doç. Dr. Erkan Çakır Bezmialem Vakıf Üniversitesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Şikayet ve hikayesi E.K 13 yaş kız hasta Özel bir tekstil atölyesinde

Detaylı

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği GEBELİKTE SİFİLİZ Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği SİFİLİZ TANIM T.pallidum un neden olduğu sistemik bir hastalıktır Sınıflandırma: Edinilmiş (Genellikle

Detaylı

28.02.2015. Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon

28.02.2015. Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon Granülom / Granülomatoz reaksiyon Non-enfektif granülomatozlar: Sinir sistemi tutulumu ve görüntüleme Küçük nodül Bağışıklık sisteminin, elimine edemediği yabancı patojenlere karşı geliştirdiği ve izole

Detaylı

Sunum planı. Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet

Sunum planı. Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet Sunum planı Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet En sık hekime başvuru nedeni Okul çağındaki çocuklarda %35-40 viral enfeksiyonlar sonrası 10 gün %10 çocukta 25 günü geçer. Neye öksürük

Detaylı

Fungal Etkenler. Toplantı sunumları Dr.AyşeKalkancı. Santral Sinir Sistemi Enfeksiyonlarında Tanı. Ege Mikrobiyoloji Günleri-3

Fungal Etkenler. Toplantı sunumları Dr.AyşeKalkancı. Santral Sinir Sistemi Enfeksiyonlarında Tanı. Ege Mikrobiyoloji Günleri-3 Toplantı sunumları Dr.AyşeKalkancı Santral Sinir Sistemi Enfeksiyonlarında Tanı Fungal Etkenler Dr. Ayşe Kalkancı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı SSS enfeksiyonları Mortalite

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

TÜBERKÜLOZ DIŞI MİKOBAKTERİ ENFEKSİYONLARI. Tanı ve Sorunlar. Süheyla SÜRÜCÜOĞLU. Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD Manisa

TÜBERKÜLOZ DIŞI MİKOBAKTERİ ENFEKSİYONLARI. Tanı ve Sorunlar. Süheyla SÜRÜCÜOĞLU. Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD Manisa TÜBERKÜLOZ DIŞI MİKOBAKTERİ ENFEKSİYONLARI Tanı ve Sorunlar Süheyla SÜRÜCÜOĞLU Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD Manisa 1 Sunum İçeriği Tanı kriterleri Tanı kriterlerine ilişkin

Detaylı

ALLERJİ AŞILARI. Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi

ALLERJİ AŞILARI. Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi ALLERJİ AŞILARI Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi Allerji aşıları Allerjen immunoterapi Allerjik bir hastaya giderek artan miktarlarda allerjen

Detaylı

OTO-İMMUN KÖKENLİ NÖROPATİLERDE TEDAVİ ALGORİTMASI

OTO-İMMUN KÖKENLİ NÖROPATİLERDE TEDAVİ ALGORİTMASI OTO-İMMUN KÖKENLİ NÖROPATİLERDE TEDAVİ ALGORİTMASI İmmun kökenli nöropatiler İmmun kökenli nöropatiler immunsüpresif ve immunmodulatuvar tedavilere yanıt veren hastalıklardır İmmun atak periferik sinirin

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 27 Mart 2017 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 27 Mart 2017 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 27 Mart 2017 Salı Uzman Dr. M. Tuğba Çöğürlü Alerji-İmmünoloji Bilim Dalı 27.03.2018 Prof.

Detaylı