Turizm Eski Bakaný Sayýn Dr. Alev Çoºkun un Cumhuriyet Gazetesinde yayýnlanan yazýsýnda



Benzer belgeler
olarak çalýºmasýdýr. AC sinyal altýnda transistörler özellikle çalýºacaklarý frekansa göre de farklýlýklar göstermektedir.

konularýnda servis hizmeti sunan Sosyal Hizmetler Dairesi bir devlet kuruluºu olup, bu kuruluº ülkede yaºayan herkese ücretsiz hizmet vermektedir.

İ Ç İ N D E K İ L E R


İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

META VE PARA M E T A KULLANIM-DEÐERÝ VE DEÐER

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Cumhuriyet, Atatürk tarafından; Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare olduğu için ilan edilmiştir.


ATATÜRKÜN İLKELERİ. Bu gün Türkiye Cumhuriyeti'nin gelmiş olduğu ekonomik noktanın temelleri Atatürk zamanında atılmıştır.

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

DEMOKRASİ VE SAYDAMLIK ENSTİTÜSÜ

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN*

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF T.C. İNKILAPTARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Aile Hekimliðinde Genogram

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ü Ölümünün 78. Yılında Saygı ve Minnetle Anıyoruz

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

SEBEPLER. a)tahakkuk Bazlý Muhasebe Sisteminin Önem Kazanmasý...16

1: İNSAN VE TOPLUM...

T.C ÖZEL KADIKÖY ATALAY M.T.S. KURSU GÜNLÜK DERS PLANI 1 MOTOR VE ARAÇ TEKNİĞİ

Atatürk Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü Müdürlüğü Öğretim Üyesi

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

11. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI VE KAZANIM TESTLERİ

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ

SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları

HHakkýmýzda. Wood-Art-Germany. Wood-Art-Germany

devrim yolunu tutmuºtu. kardeºi Alexander Ulyanov, Çar III. Alexander e suikast düzenlemekten St. Petersburg da

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Dizeleriyle başladı.

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

Böylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum.

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Bu metin Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulunca 10 Mayıs 1933 tarih ve 101 sayılı karar ile öğrenci andı olarak uygulamaya başlanmıştır.

ve AHLAK BÝLGÝSÝ TESTÝ

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı

FLASH ile Kayan Menüler

EÞÝTSÝZLÝKLER. I. ve II. Dereceden Bir Bilinmeyenli Eþitsizlik. Polinomlarýn Çarpýmý ve Bölümü Bulunan Eþitsizlik

SERMAYELÝ FÝRMALARIN AR-GE

Simge Özer Pýnarbaþý

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Ermeni soykýrýmý nýn avukatlarý

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

ANAYASA DERSĐ ( ) ( GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI


Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

O baþý baðlý milletvekili Merve Kavakçý veo refahlý iki meczup milletvekili þimdi nerededirler?

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

HOCAİLYAS ORTAOKULU. ÜNİTE 1: Bir Kahraman Doğuyor T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK-8

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

Şafak EVRAN TOPUZKANAMIŞ. Türk Hukukunda Anayasal Gelişmeler Işığında Vatandaşlık

BÝLGÝSAYAR ÇAÐINDA ÝNTERNET ÝN AÐINDA


Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS


SARBANES OXLEY (2002) YASASI VE

Cumhuriyet Halk Partisi

ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ Eğitim-Öğretim Yılı. Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 SĠYASET

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ. Sorular Cevaplar

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

S.B.K.P. (B.) TARÝHÝ KISA DERS ÝN PARTÝ PROPAGANDASININ S.B.K.P.(B.) MERKEZ KOMÝTESÝ KARARI

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor


Internet te H ekim (H asta) Tanýlamasý ve Veri Güvenliði

NpN ve PnP Tipi Transistörler

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip proses filtreleri ile, siklonlar, seperatörler çalýþma koþullarýna göre anti nem,anti

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

SOSYAL BÝLÝMLER 1 TESTÝ (Sos 1)

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

Türkiye'de "Decentralization" Süreci


Transkript:

Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði nin Saygýdeðer Üyeleri Ocak 2010 Deðerli Atatürkçüler, Son zamanlarda ülkemiz Türkiye de ve yurt dýºýnda Atatürk e ve O nun kurduðu Laik Türkiye Cumhuriyeti ne, baºta bazý basýn kuruluºlarý olmak üzere, belli odaklar tarafýndan doðrudan veya dolaylý saldýrýlar yapýlmaktadýr. Atatürkçü Düºünce Dernekleri de, çeºitli baskýlarla karºýlaºmaktadýr. Turizm Eski Bakaný Sayýn Dr. Alev Çoºkun un Cumhuriyet Gazetesinde yayýnlanan yazýsýnda Atatürkçüler, yurtseverler, çaðdaº Türkiye sevdalýlarý, aralarýnda farklýlýklarý ve küçük çeliºkileri bir yana býrakmalýdýrlar. Atatürkçü aydýnlar, yurtseverler ayrýlýklarý, eleºtirileri bir süre askýya almak zorundadýrlar. Çaðdaº Türkiye yi buldozer gibi ezip geçmek planlarý yapan bir zihniyetle her cephede savaºmak kolay deðildir. diye gerçekleri açýkça yansýtmýºtýr. Sevgili Arkadaºlar kuruluºumuzda bu yana yaptýklarýmýz, yapacaklarýmýzýn aynasýdýr. Bütün özverili çalýºmalarýmýza raðmen, bizleri küçük gösterme, kötüleme içinde olanlar var. Sizler için hazýrladýðýmýz bu küçük broºür, etkinliklerimizi ve Atatürkçü Düºünceye yönelik bazý yazýlarý ve tarihi gerçekleri içermektedir. Tüm olumsuzluklara raðmen, sizlerin desteðiyle yolumuza devam edeceðiz. Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði nin Kuruluº aºamasý ve tüzel kiºilik kazandýktan 2009 un sonuna kadar yaptýðý etkinlikleri sunuyoruz. Bu bilgilerin içinde yapýlmýº olan ziyaretler yoktur. Bu etkinlikleri yapabilmek için yönetim kurulu ve üyeleri aralarýnda sayýsýný unuttuðumuz yüzlerce toplantý, binlerce telefon konuºmasý, binlerce sayfa mektup yazýlmýº ve o kadar belgeler dosyalanmýºtýr. 2010 yýlýnýn ülkemize, tüm insanlýða barýº ve huzur getirmesi dileðiyle, yeni yýlýnýzý kutluyorum. Ayrýca, Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði nin kuruluºunda ve çalýºmalarýnda emeði geçen herkese teºekkürü bir borç bilirim. Bizlere desteklerini esirgemeyen, AADD Genel Baºkaný Sayýn Dursun Atýlgan, T.C Baºkonsoloslarýndan Sayýn Mehmet Emre, Sayýn Ahmet Akses, Sayýn Birgen Keºoðlu na; çalýºma arkadaºlarým, M. Ziya Kaymak, Recep Ali Tüfek, Zeki Akgül, Tamay Ergüç, Ersan Yüksel, Yenigül Ataº, Levent Albayrak, Dr. Carmen Siefken e; yardýmlarýný esirgemeyen siz saygýdeðer üyelerimize teºekkür ederim. Lütfen, bu broºürü okuyun ve okutun. Ýçinde baºvuru formu bulunuyor. Derneðimize yeni üye kayýt olma yolunda yardýmcý olun. Sözlerimi sevgili Atamýzýn ºu sözleriyle bitirmek istiyorum. Bir toplum ayný hedefe bütün kadýnlarý ve erkekleriyle beraber yürümezse, toplumun ilerlemesine ve medeniyetleºmesine teknik açýdan imkân, ilmi bakýmdan ihtimal yoktur. Saygýlarýmla, Bremen ADD Baºkaný Aydýn Genca

BURSA NUTKU Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunlarýn gereðine, doðruluðuna herkesten çok inanmýºtýr. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiºtir. Bunlarý güçsüz düºürecek en küçük ya da en büyük bir kýpýrtý ve bir davranýº duydu mu, Bu ülkenin polisi vardýr, jandarmasý vardýr, ordusu vardýr, adalet örgütü vardýr demeyecektir. Elle, taºla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapýtýný koruyacaktýr. Polis gelecek, asýl suçlularý býrakýp, suçlu diye onu yakalayacaktýr. Genç, Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi deðildir diye düºünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktýr. Mahkeme onu yargýlayacaktýr. Yine düºünecek, demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karºý çýkýºlarda bulunmakla birlikte bana, baºbakana ve meclise telgraflar yaðdýrýp, haksýz ve suçsuz olduðu için salýverilmesine çalýºýlmasýný, kayrýlmasýný istemeyecek. Diyecek ki, ben inanç ve kanaatimin gereðini yaptým. Araya giriºimde ve eylemimde haklýyým. Eðer buraya haksýz olarak gelmiºsem, bu haksýzlýðý ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir. ݺte benim anladýðým Türk Genci ve Türk Gençliði! Bursa 5 ªubat 1933 Mustafa Kemal Atatürk *** CUMHURÝYETÇÝLÝK ATATÜRK ÝLKELERÝ Cumhuriyet bir devlet biçimidir. Cumhuriyette esas olan ilk öðe, devlet baºkanýnýn belli bir süre için seçilerek iº baºýna gelmesidir. Bu bakýmdan cumhuriyet, baºta bir hükümdarýn bulunduðu devlet biçimlerinden (monarºilerden) ayrýlýr. Monarºilerde devletin baºý, belli bir aile içinden çýkar, normal koºullar altýnda, ölünceye kadar iº baºýnda kalýr. Yerine gene ayný aileden bir baºkasý gelir. Her monarºide, aile içinden kimin hükümdar olacaðý belli bazý kurallara göre saptanýr. Cumhuriyette devlet baºkaný belli bir süre içinde seçimle iº baºýna gelince, ileri gelen diðer kiºilerin de seçimle belirlenmesi gerekir. Bunlar genellikle o toplumda yasa koyacak kimselerdir. Gerek devlet baºkanýnýn, gerek yasa koyma yetkisine sahip olanlarýn seçimle iº baºýna gelmesi ºartýnýn kabulü ile cumhuriyet tam anlamýyla belirmiº sayýlmaz. ªimdi sorun seçim üzerinde düðümlenecektir. Seçime kimler katýlacaktýr? Belli bir grup vatandaºa seçme ve seçilme hakký verilirse belki dýº görünüºü bakýmýndan bir cumhuriyetle karºýlaºýlýr. Böyle cumhuriyetler ilkçað Yunan kent devletlerinde, bazý ortaçað Ýtalyan ve Alman bölgelerinde (Venedik, Ceneviz cumhuriyetleri, Hansa kentleri gibi) görülmüºtür. Bu tür eski cumhuriyetlerde seçime katýlma hakký sadece belli bir grup vatandaºa verilmiºti. Onlar, yaptýklarý seçimle iº baºýna gelen kadroya dayanarak tüm toplumu yönetiyorlardý. Bugünkü anlayýºýmýza göre bu tür cumhuriyetler amaca uygun birer rejim deðillerdir. Onlara aristokratik veya oligarºik cumhuriyetler denilir. Demek ki, cumhuriyet biçiminin amaca uygun olarak gerçekleºmesi için, belli bir olgunluk yaºýna gelmiº her vatandaºýn seçime katýlmasý gerektir. Bu anlamýyla cumhuriyetler Amerika Birleºik Devletleri'nin kurulmasý ile doðmaya ve ancak büyük Fransýz inkýlâbýndan sonra yayýlmaya baºlamýºtýr. Gerçi ünlü düºünürler cumhuriyeti çok önceden kafalarýnda kurmuº ve tanýmlamýºlardýr. Ancak uygulama XIX. yüzyýlýn sonuna doðru ortaya çýkmýºtýr. Seçme ve seçilme hakkýnýn tüm Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði sayfa 4

vatandaºlara tanýnmasý ve uygulamaya geçilmesiyle gerçek cumhuriyet kurulmuº ve iºlemeye baºlamýºtýr. Ancak bu devlet biçimini daha iyi ve köklü olarak yaºatmak, seçimin demokrasi ºartlan içinde yapýlmasý ile mümkündür. Yukarýda demokrasinin tanýmý görülmüºtü, iºte gerçek cumhuriyet demokratik hayatla gerçekleºir. Osmanlý Devleti, bir cumhuriyet deðildi. Padiºahlar Osmanlý Ailesi içinden çýkarlardý. Devleti ve milleti yönetme yetkisi kesinlikle padiºahýndý. Gerçi meºrutiyet döneminde halkýn oyu ile seçilmiº meclisler vardý. Ancak bu meclisler padiºahýn üstünde deðildi, tersine, padiºah bunlarýn, yani millet isteðinin üzerinde idi. Son karar, son söz kesinlikle padiºahýndý. Bu yönetim biçiminin sakýncalarýný yaºanýlan türlü olaylar göstermiºtir. Atatürk, cumhuriyet ilâný ile devlet içinde karar verecek en yetkili ve son makam olarak milletin tanýndýðýný belirtmiºtir. Atatürk, bir cumhuriyet âºýðý idi. Daha kimse bu kelimeyi aðzýna alamazken, genç Mustafa Kemal, padiºahlýk rejimine karºý çekinmeden saltanatýn kaldýrýlýp cumhuriyetin kurulmasý gereðini söyleyebiliyordu. Hele millî mücadeleye baºlarken bunu açýkça belirtmiºti. Erzurum Kongresi'nin açýlacaðý günlerde yakýn arkadaºlarýna cumhuriyetin kurulacaðýný anlatýyordu. Nihayet bilinen aºamalardan sonra cumhuriyet rejimine kavuºtuk. Kiºisel saltanata son verildi. Atatürk, cumhuriyeti demokrasi içinde ݺleyen en ideal bir rejim olarak görmektedir. O ºöyle söylüyor: "Demokrasinin bütün anlamýyla ideali, milletin tamamýnýn ayný zamanda yöneten durumda bulunabilmesi, hiç olmazsa devletin son iradesini yalnýz milletin ifade etmesini ve belirtmesini ister. Ne yazýk ki, milletlerin nüfus çokluðu, düºünce eðitimi düzeyleri, idealin uygulanmasýnda, idealden büsbütün yoksunluða yol açacak ihtiyatsýzlýklardan kaçýnmayý gerektirmektedir. ªu duruma göre demokrasi ilkesinin en modern ve mantýksal uygulamasýný saðlayan hükümet biçimi, cumhuriyettir. Cumhuriyette son söz, milletçe seçilmiº meclisindir. Millet adýna kanunlarý o yapar. Hükümete güvenoyu verir, ya da vermez, onu düºürür. Milletvekillerinden hoºnut kalmazsa baºkalarýný seçer. Cumhuriyette meclis, cumhurbaºkaný ve hükümet bilirler ki, kendilerini iktidar ve yetki yerine belli bir zaman için getiren, irade ve egemenliðin sahibi olan millettir. Gücünün ve yetkisinin Tanrýdan geldiðini ve yalnýz ona karºý ahirette hesap verebileceðini varsayan ve devleti, ülkeyi kendine mirasla kalmýº bir malikâne kabul eden bir hükümdar, kendini her türlü sýnýrlamadan uzak görür. Böyle bir yönetimde milletin benliði, özgürlüðü söz konusu dahi olamaz. ªu duruma göre, yetkileri sýnýrlý dahi olsa, hükümdarlýk biçimi demokrasiye, millî egemenlik ilkesine uygun deðildir". Pek iyi anlaºýlýyor ki, Atatürk, halkýn kendini doðrudan doðruya yönetmesi demek olan demokrasiyi en ideal devlet biçimi kabul etmektedir. Ancak bütün bilginlerin de söyledikleri gibi, halk kendini doðrudan doðruya yönetemez, çünkü bugün milyonlarca kiºinin bir araya gelerek her zaman devlet iºlerini yürütmeleri mümkün deðildir. Öyle ise demokrasiyi gerçekleºtirmek ancak cumhuriyetle mümkündür. Cumhuriyette millet, yöneticileri belirli bir zaman için seçer, belli bir süre geçince, hoºnut kalmamýºsa, onlarý görevden uzaklaºtýrýr, iºte cumhuriyet demokrasisi budur. Bu rejimin kiºisel saltanattan çok daha iyi olduðu kuºkusuzdur. Atatürk, belli kiºilerin seçimle iº baºýna gelip, bir daha iktidardan ayrýlmamasý demek olan Faºizm ile, milletin tümüne deðil de, sadece birkaç tabakaya dayanarak millet egemenliðini reddeden Bolºevizm'e karºý çok açýk bir cephe almýºtýr. Her iki rejimin geliºtiði bir dönemde millet egemenliðine dayalý cumhuriyete sýký sýkýya baðlý kalmasý, yalnýz bizim için deðil, tüm insanlýk için bir kývanç kaynaðýdýr. Atatürk'e göre, "Türk Milletinin tabiatýna ve geleneklerine en uygun olan yönetim, cumhuriyet yönetimidir". Atatürk, demokrasinin Osmanlý Saltanatý içinde yeºeremediðini açýkça görmüºtür. Demokrasi ancak cumhuriyetle kökleºip geliºebilirdi. Bunun içindir ki, Türk inkýlâbýnýn baº ilkeleri arasýnda cumhuriyetçilik sayýlmýºtýr. Milletin kendi yönetimi olan cumhuriyete içten baðlýlýk, yücelme yolunu aºmanýn baº ºartýdýr. Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði sayfa 5

Atatürk'ün Cumhuriyetçilik ile Ýlgili Bazý Sözleri Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir. (1924) Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle devlet ºekli demektir. (1933) Cumhuriyet, yüksek ahlaki deðer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir. (1925) Bugünkü hükümetimizin, devlet teºkilatýmýzýn doðrudan doðruya milletin kendi kendine, kendiliðinden yaptýðý bir devlet ve hükümet teºkilatýdýr ki onun adý Cumhuriyettir. Artýk hükümet ile millet arasýnda geçmiºteki ayrýlýk kalmamýºtýr. Hükümet millet ve millet hükümettir. (1925) MÝLLÝYETÇÝLÝK Ait olduðu milletin varlýðýný sürdürmesi ve yüceltmesi için diðer bireylerle birlikte çalýºmaya, bu çalýºmayý ve bilinci, diðer kuºaklara da yansýtmaya "milliyetçilik" denilir. ªu tanýma göre milliyetçiliðin en önemli öðesi "millet" olmaktýr. Öyle ise millet nedir? Bir insan topluluðuna millet diyebilmek için bazý niteliklerin o toplumda olup olmadýðý saptanmalýdýr. Bazý anlayýº biçimlerine göre, bir topluluðun millet sayýlabilmesi için ýrk birliði yetiºir. Bu eksik bir görüºtür. Ayný ýrktan olmadýklarý halde bugün milletlikleri tartýºýlmaz topluluklar vardýr, Ýsviçreliler ve Amerikalýlar gibi, bazýlarýna göre ise millet olmanýn baº ºartý ayný dili konuºabilmektir. Bu da her zaman doðru sayýlamayacak bir görüºtür. Ýsviçre'de üç ayrý dil konuºulur ama bütün Ýsviçreliler bir millettirler. Buna karºýlýk ayný dili konuºan pek çok Arap milleti vardýr. Iraklýlar ile Faslýlar ayný dili konuºtuklarý halde aralarýnda büyük farklar bulunur, ikisi de ayrý birer millet sayýlabilirler. Kimileri de millet olmanýn baº ºartý olarak din birliðini kabul ederler. Kuºkusuzdur ki, artýk bu da savunulamaz bir görüºtür. Bugün dünyanýn en büyük milletlerinden sayýlan Japonlarýn içinde çok çeºitli dinler vardýr. Gene ayrý birer din gibi kabul edilebilecek Katoliklik ile Protestanlýk Almanya'da, Amerika'da yan yana yaºamaktadýr. Ama ayný dinden olduklarý halde Müslümanlar hiçbir zaman tek millet sayýlamamýºlardýr. Öyle ise sayýlan bütün bu ºartlar bir insan topluluðunun millet olmasýna yetmemektedir. Ayný toprak parçasý üstünde yaºayan insanlarýn millet olmasý için ilk ºart, ortak bir geçmiºe, kader birliðine, ortak bir gelecek hedefine sahip olmaktýr. Bu, en tutarlý ve geçerli görüºtür. Milliyet baðý böylece maddi olmaktan çok manevi bir iliºkidir. Bu görüºü benimseyen Atatürk, milleti ºöyle tanýmlamaktadýr: Bir insan topluluðunun millet sayýlabilmesi için "zengin bir hatýra mirasýna, birlikte yaºamak hususunda ortak istekte samimi olmaya, sahip olunan mirasýn korunmasýný birlikte sürdürebilmek konusunda iradelerin ortak bulunmasýna, gelecekte gerçekleºtirilecek programýn ayný olmasýna, birlikte sevinmiº, birlikte ayný ümitleri beslemiº olmaya" ihtiyaç vardýr, iºte bu ana ºartlarý taºýyan bir insan topluluðu millet sayýlýr. Gene Atatürk'e göre, bu ºartlarýn doðal sonucu, ortak milli bir düºünce, ideal ve en önemlisi ortak dilin ortaya çýkmasýdýr. Gerçi dil birliði millet olmanýn baº ºartý deðildir ama insanlarý düºünce, ruh ve kültür açýsýndan birbirine baðlayan ana dilin, pek çok millette tek olduðunu da unutmamak gerekir. Görülüyor ki, Atatürk, Türk milletini ýrk veya din esasý üzerine oturtmamýºtýr. Zaten akýlcý bir yaklaºýmla buna imkân da yoktur, özellikle Anadolu'daki Türk topluluklarý baºka ýrklarla, yüzlerce yýldan beri kaynaºmýº durumdadýrlar. Anadolu'nun uygarlýklarý birbirine baðlayan bir bað olmasý bu sonucu doðurmuºtur. Atatürk'ün millet anlayýºý akýlcý ve insancýldýr. Atatürk'e göre bir milleti baºka milletlerden ayýran nitelikler vardýr. Her millet kendi yetenekleri, kültürü ve imkânlarý çerçevesinde kendini diðerlerine kabul ettirmek ve mutlu yaºamak zorundadýr, iºte bir milletin bireylerinin bu biçimdeki davranýºlarý milliyetçiliktir. Türk milliyetçiliðinin amacý, Türk'ün her alanda yükselmesi, yücelmesidir. Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði sayfa 6

Atatürk'e göre, "asýl olan millettir, ilham ve güç kaynaðý milletin kendisidir. Bir millet için mutluluk olan bir ºey, diðer bir millet için felâket olabilir. Ayný sebepler ve ºartlar birini mutlu ettiði halde, diðerlerini mutsuz kýlabilir", öyle ise, her millet akýl ve bilim yolu ile yalnýz kendi deðerlerini ve çýkarlarýný bulmalýdýr. "Türk milliyetçisi, geliºme ve ilerleme yolunda ve uluslararasý iliºkilerde bütün çaðdaº milletlere paralel olarak, onlarla bir uyum içinde yürüyecektir. Ama bunu yaparken Türk milletinin özelliklerini, baðýmsýz kiºiliðini koruyacaktýr. Türk Milliyetçisi diðer milletlerin hakkýna, baðýmsýzlýðýna saygý gösterecektir. Ancak böylelikle diðer milletlerden de saygý görecektir. Kimsenin yurdunda gözümüz yoktur. Çünkü her milletin yurdu kutsaldýr. Türk, büyük gücünü ancak haklarýna saldýrý olduðu zaman kullanacaktýr". Atatürk, bütün milletlere saygý duyar, ama onlarýn hepsinin üstünde Türk'ü görür. Ona göre, "Dünya yüzünde Türk'ten daha büyük, ondan daha eski, ondan daha temiz bir millet yoktur ve bütün insanlar tarihinde görülmemiºtir". Atatürk, tarih alanýndaki olaðanüstü çalýºmalarýyla Türk'ün geçmiºini aydýnlatarak bu görüºe eriºmiºtir. Böylesine üstün bir milletin yurdu da kutsaldýr. Vatan sevgisi, milliyetçiliðin önde gelen öðelerindendir; "Vatanýmýz, Türk milletinin eski ve yüksek tarihi ve topraklarýnýn derinliklerinde varlýklarýný sürdüren eserleri ile bugünkü yurttur. Vatan hiçbir kayýt ve ºart altýnda ayrýlýk kabul etmez ve bütündür". Mademki vatan kutsaldýr ve bir bütündür, öyle ise "memleketi doðu ve batý diye ikiye ayýrmak doðru deðildir". Çünkü yurdumuz kutsaldýr. "Yurt topraðý, sana her ºey feda olsun. Kutlu olan sensin. Hepimiz senin için fedaiyiz. Fakat sen, Türk milletini ebedi hayatta yaºatmak için feyizli kalacaksýn". Atatürk'ün Türk milliyetçiliði üzerinde bu kadar çok durmasýnýn derin sebepleri vardýr. Bu sebepler de gene tarihten kaynaklanmaktadýr. Türklerin dünya tarihine ve uygarlýklara yaptýðý üstün hizmetler bilinmektedir. Ama ne yazýk ki, Türklerin kurduðu en büyük, en görkemli devletlerden Osmanlý Ýmparatorluðu'nun yapýsý, tam bir milliyetçilik anlayýºýnýn doðmasýna imkân vermemiºtir. Osmanlý Ýmparatorluðu'nda her bakýmdan birbirinden farklý çok çeºitli uluslar yaºardý. Bunu biliyoruz. XVIII. yüzyýl sonlarýna kadar dünyada milliyet ilkesi pek bilinmiyordu. Gerçi devletler kuran milletler, kendi yaºama biçimlerini, kültürlerini, anlayýºlarýný geliºtiriyor, dillerini kullanýyorlardý, baðýmsýzlýklarýný koruyorlardý. Ancak bunlarý belli bir millete baðlý olma bilinci içinde deðil, belki toplumsal bir zorunluluk olarak yapýyorlardý. Millete benlik veren milliyetçilik deðil, din idi. Her millet mensup olduðu dinin buyruklarýna ve kalýplarýna uyarak yaºýyordu. XVII. yüzyýldan itibaren Batý'da iyice güçlenen akýlcýlýk, ayný zamanda milliyetçiliði doðurmuºtur. Batýda, çeºitli milletlere mensup olan düºünürler, her milletin diðerinden farklý olduðunu görmüºler, insanlarý dinin deðil, milliyetin ilk planda birbirine baðlamasýnýn akla uygun olduðunu anlamýºlardýr. Böylece milliyetçilik Batý'da geliºerek siyasal hayata girdi. XVIII. yüzyýl sonunda çýkan Fransýz Ýhtilâl ve onu izleyen büyük inkýlâpla, milli devlet ve dolayýsýyla milliyetçilik hýzla bütün dünyaya yayýlmaya baºladý. Özellikle çok uluslu devletler için milliyetçilik akýmý bir felâketti. Milliyetçilik akýmýnýn çok uluslu bir devlet olan Osmanlý Ýmparatorluðu için önem taºýmýº, imparatorluk sýnýrlan içinde yaºayan ve Türk olmayan çeºitli uluslar baðýmsýzlýk isteði ile ayaklandýlar. Osmanlý devlet adamlarý buna karºý bir çare aradýlar: Din ayrýmýný kaldýrarak ülkede yaºayan herkesi "Osmanlý" ilân ettiler. Ama bu kesin bir çözüm yolu deðildi. Milliyetçilik bir büyük akýmdý ve bu hareketi böyle bir davranýºla önlemek mümkün deðildi. Nitekim ülkede yaºayan uluslar birer ikiºer ayaklanarak Osmanlý yönetiminden kopuyor, kendi milli devletlerini kurarak baðýmsýzlýklarýný ilân ediyorlardý. Bu durum karºýsýnda bazý Türk düºünürleri milliyetçilik akýmýnýn önlenemeyeceðini anlamaya baºladýlar. ªimdi yapýlmasý gerekli olan, elde kalan ve üzerlerinde Türklerin yaºadýðý vatan topraklarýný, yeni milli devletlerin sataºmalarýndan kurtarmaktý. Hiç deðilse bundan sonra Türk, Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði sayfa 7

vatanýna sahip çýkmalýydý. Böylece, imparatorluk sýnýrlan içinde yaºayan çeºitli milletler arasýnda en son, Türklerin milliyetçilik anlayýºý doðmuºtur. Bu da XX. yüzyýl baºlarýna denk düºmektedir. Türk milliyetçiliði doðarken, yalnýz Türklerin deðil, bütün Müslümanlarýn tek millet olmasý gereðini ileri sürenler de çýktý. Ama Müslüman Osmanlý vatandaºý olan Araplarýn Birinci Dünya Savaºýnda, Hýristiyan düºmanlarýmýzla iº birliði yaparak bizi arkadan vurmalarý, milletin dine dayandýrýlamayacaðýný çok açýk ve acý biçimde göstermiºtir. Atatürk, yeni Türk Devleti'ni kurduðu vakit durum bu idi. Bütün millete Türklüðünü anlatmak, göstermek, bu çok önemli konu üzerinde durmak gerekiyordu. Artýk çok uluslu Osmanlý Devleti tarihe karýºmýºtý. Anadolu'da ve Doðu Trakya'da yalnýz Türkler yaºýyordu. Atatürk, Lozan Konferansýnda Türkiye'de yaºayan Rumlarý Yunanistan'a yollamayý baºarmýºtý. Engin ve büyük bir tarihe sahip olan Türkler, artýk Türkiye'de en yüksek oranda çoðunlukta idiler. Milli devlet kurulabilirdi. Bu bölümün baºýnda belirtildiði gibi, her millet kendi yücelmesini, kendi yetenekleriyle saðlar. Bunun için de katýksýz bir milliyetçilik gereklidir. Atatürk, yaºadýðý sürece hep Türk milliyetçiliðini geliºtirmeye çalýºmýºtýr. "Ne Mutlu Türküm diyene" sözü, milletimiz yaºadýkça anlamý yücelecek çok üstün bir görüºün simgesidir. Atatürk'ün Milliyetçilik ile Ýlgili Bazý Sözleri Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk halkýna, Türk milleti denir. (1930) Diyarbakýrlý, Vanlý, Erzurumlu, Trakyalý her bir soyun evlatlarý ve ayný cevherin damarlarýdýr. (1923) Biz doðrudan doðruya milliyetperveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanaðý Türk toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürü ile dolu olursa, o topluma dayanan Cumhuriyet de, o kadar kuvvetli olur. (1923) Biz öyle milliyetçileriz ki, bizimle iºbirliði yapan bütün milletlere saygý duyarýz. Onlarýn milliyetlerinin bütün gereklerini tanýrýz. Bizim milliyetperverliðimiz her halde bencil ve gururlu bir milliyetperverlik deðildir. (1920) HALKÇILIK Bir milleti oluºturan, çeºitli mesleklerin ve toplumsal gruplarýn içinde bulunan insanlara halk denir. Bu akýmdan halkçýlýk ilkesi hem cumhuriyetçilik hem de milliyetçilik ilkelerinin zorunlu bir sonucudur. Atatürk'e göre millet ile halk aslýnda tek anlama gelmektedir. Halkçýlýk ise millet içindeki çeºitli insan gruplarýnýn çýkarýna ve yararýna bir siyaset izlenmesi, halkýn kendi kendini yönetmeye alýºtýrýlmasýdýr. Halkçýlýk, cumhuriyetçiliðin doðal bir sonucudur denildi ki, bu çok doðrudur. Cumhuriyet, halkýn kendi yöneticilerini kendi içinden seçmesi anlamýna gelmektedir. Böylece cumhuriyet rejimi, bir halk rejimi olmaktadýr. Ayný biçimde, halkçýlýk, milliyetçiliðin de bir sonucudur. Millet halktan oluºtuðuna göre, milliyetçilik, Türk halkýnýn mutluluðu için çalýºmak, ortak geçmiºe ve geleceðe halkla birlikte baðlanmak demektir. Atatürk, daha TBMM açýlýr açýlmaz, yeni kurulan devletin bir halk devleti olduðunu belirten pek çok konuºmalar yapmýºtýr. Artýk halk, bir kiºi tarafýndan yönetilmemekte, kendi kendini yönetmektedir. Halkçýlýk ilkesinin uygulanmasý ayrýca, toplumda hiç kimsenin diðerinden üstün olmamasýnýn, kanun önünde kesin eºitliðin kabulü anlamýna da gelmektedir. Gerçek halkçýlýkta hiçbir toplumsal gruba, zümreye ayrýcalýk tanýnmaz. Halk her bakýmdan birbirine eºit kimselerden oluºur. Bugün bazý rejimler halký yalnýz belli bir grup insandan ibaret saymaktadýrlar. Bu rejimlerin adý olan halk cumhuriyeti yanýltýcýdýr. Çünkü sadece belli bir grup halkýn devleti anlamýna gelmektedir. Gerçek Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði sayfa 8

budur. Ama Atatürkçü halk devletinin uzaktan yakýndan böyle bir anlam taºýmadýðý ve belirtmediði hemen söylenmelidir. Atatürkçü halk devleti, Türk halkýnýn tümünü, yani Türk milletini kapsamýna alýr. Böyle bir halkçýlýk anlayýºý, gerçek demokrasinin kurulmasý için gerekli olan ortamý en iyi biçimde hazýrlar. Atatürk'ün Halkçýlýkla Ýlgili Bazý Sözleri Ýç siyasetimizde ilkemiz olan halkçýlýk, yani milletin bizzat kendi geleceðine sahip olmasý esasý Anayasamýz ile tespit edilmiºtir. (1921) Halkçýlýk, toplum düzenini çalýºmaya, hukuka dayandýrmak isteyen bir toplum istemidir. (1921) Türkiye Cumhuriyeti halkýný ayrý ayrý sýnýflardan oluºmuº deðil, fakat kiºisel ve sosyal hayat için iºbölümü itibariyle çeºitli mesleklere ayrýlmýº bir toplum olarak görmek, esas prensiplerimizdendir. (1923) LAÝKLÝK Türk ve yabancý bütün bilim adamlarý Atatürk inkýlâbýnýn en önemli öðesi olarak laikliði kabul ederler. Gerçi Türk inkýlâbý, içinde taºýdýðý ilkelerle bir bütündür. Ama bu bütünün dayandýðý iki ana temel, milliyetçilik ve laiklik, öteki ilkeleri saðlamlaºtýrýr. Laikliðin kýsa tanýmý, daha önce belirlenmiºti. Yeniden özetleyecek olursak, laiklik; devlet düzeninin ve hukuk kurallarýnýn dine deðil, akla ve bilime dayandýrýlmasýdýr. Çok uzun bir zaman hemen hemen bütün insan topluluklarý, dinlerin koyduðu esaslara göre yönetilmiºlerdir. Çünkü insanlarýn akýl ve bilim alanlarýnda olgunlaºmasý kolay olmamýº, uzun bir zaman almýºtýr. Bu dönemde insanlar, kendi akýl ve iradeleri dýºýnda kalan birtakým güçler tarafýndan yönetildiklerini kabul ederek rahatlamýºlardýr. Bu sebeple, devletlerle özdeºleyen dinler ve din adamlarý, giderek büyük ölçüde güçlenmiº, geliºen insan zekisinin önüne engeller koyarak varlýklarýný sürdürmeye çalýºmýºlardýr. Dinler, inanç kavramýna dayanýrlar, ister ilkel olsun, ister geliºmiº, her dinin temeli belli varlýklara ve olgulara tartýºmadan inanmaktýr, insanlar özellikle ölüm gibi en ürkütücü olay karºýsýnda inanç dünyalarýný zenginleºtirmiº, dinsiz yasayamaz duruma gelmiºlerdir. Ýnsanoðlunun evren ve ölüm karºýsýndaki çaresizliði, zengin inanç sistemleri doðurmuºtur. Bu çaresizliðe karºý tek sýðýnýlacak yerin din oluºu, dinlerin insanlarý yönetmesi sonucunu vermiºtir, ilk zamanlar için bu bir zorunluluktu. Ýnsanlar arasýnda düzen ve barýºý saðlamak için dinin buyruklarýna ihtiyaç vardý. Ölümsüzlüðe eriºmek isteyen insanlarý, hayatta iyi davranýºlara yönlendirmek için dinler hukuk kurallarý da koydular ve bu kurallarýn uygulanmasýna titizlik gösterdiler. Özellikle ileri dinlerin koyduðu baº hukuk kurallarý, ayný zamanda evrensel ahlâký da yansýtýr. Hiçbir din, insanlara erdemsiz yaºamayý, hýrsýzlýðý, yalancýlýðý, zinayý, adam öldürmeyi buyurmaz. Tersine, bütün dinler ahlâklý ve erdemli yaºamayý buyururlar. Dinler arasýndaki farklýlýklar, Tanrý ve ibadet anlayýºýndan kaynaklanmaktadýr. Böylece her din, tek ve üstün gerçeði temsil ettiðini ileri sürdüðünden dinler arasýnda bir birlik görülmemektedir. Çok ileri ve üstün bir din olan Ýslâmlýk, kýsa sürede inanç sistemini birçok millete benimsetmiºtir. Hazreti Muhammed'in ölümünden sonra Müslümanlýk hýzla geliºti. Büyük Ýslâm bilginleri, ilkçaðýn akýlcý filozoflarýný yeniden gün ýºýðýna çýkardýlar, öyle ki, Batýlý bilginler bu filozoflarý Müslümanlardan öðrendiler. Müslümanlýk bu akýl çaðýnda büyük aºamalar yaptý. Tanrýnýn insanlara doðru yolu görmesi için akýl verdiðini söyleyen bilginler, Ýslâm dininin ilerlemesinde büyük rol oynamýºlardýr. Onlarý destekleyen halifeler de çýkmýºtýr. Böylece Müslümanlýk aºaðý yukarý üç yüz yýl Tanrýnýn gösterdiði yolda geliºmiºtir. Akla dayanan bu geliºme sýrasýnda Ýslâm Hukuku da günlük hayata uydurulmuºtur. Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði sayfa 9

Ne yazýk ki, bir süre sonra bu geliºme durdu, Ýslâm dünyasýnda aklýn yerini, tutucu ve durgun bir inanç kapladý. Bu görüºün sahipleri, akýl yolu ile deðil, sadece inançla yaºamak gerektiðini savunuyorlardý. Bu görüº kýsa sürede yaygýnlaºtý, Ýslâm dini ve hukuku donup kaldý. Buna karºýlýk akýl yolunu Müslümanlardan öðrenen Batýlýlar, bu esaslarý geliºtirmekteydiler. ݺte Türkler Müslüman olduklarý vakit, Ýslâm dünyasýnda durgunluk baºlamýºtý. Türkler, üstün yetenekleriyle kýsa sürede Ýslâm dünyasýna egemen oldular. Çok içten inandýklarý Müslümanlýðý Hýristiyanlara karºý korudular, Ýslâmlýðý Anadolu'ya ve Balkanlar'a yaydýlar, ama onlar güçlerinin doruðunda iken Batý'da da akýl çaðý baºlamýºtý. Büyük akýlcýlar, bir zamanlar Müslüman bilginlerin dedikleri gibi Tanrýnýn insanlara verdiði en büyük hazine olarak akýlý gördüler. Böylece Batý'da bilim ve hukuk akla dayandýrýlmaya baºladý. Burada hemen ºunu belirtmekte yarar vardýr: Bu büyük akýlcý akýma karºý, orada da kilise direnmiºtir. Ancak bu direnme yeni mezheplerin (Protestanlýk) doðmasýna yol açmýºtýr. Bu yüzden Hýristiyan dininin bir bütün olarak akýlcýlýða karºý durmasý imkâný kalmadý. Kilise giderek yenilikleri kabul etmeye baºladý. Nihayet XVIII. yüzyýl sonunda çýkan Fransýz Ýhtilâlý ile laiklik, devlet ve hukuk düzenine egemen oldu. Yani devlet, dinin etkisinden arýtýldý. Ama ayna zamanda din özgürlüðü de kabul edilerek, devletin vatandaºýn vicdanýna karýºmayacaðý, herkesin inancýnda serbest olduðu esasý konuldu. Osmanlý Devleti'nin bu geliºmenin dýºýnda kaldýðýný biliyoruz. Atatürk belki de Ýslâmlýðýn parlak çaðýna dönüº yaparak, zamana ve akla uymayan, eskiyen hukuk kurallarýný bir yana býrakarak devleti laikleºtirmiºtir. Ama Ýslâmlýðýn inanç ve ibadete dayanan kurallarýna hiç dokunmamýºtýr. Atatürk kesinlikle dinsiz deðildi. ªu sözleri söyleyen Atatürk'ün dinsiz olduðu, laiklikle dinsizliði getirdiði söylenebilir mi?: "Tanrý birdir, büyüktür. Bizim dinimiz en makul (akla uygun) ve tabii (doðal) bir dindir. Ve ancak bundan dolayý da son din olmuºtur. Bir dinin tabii olmasý için akla, fenne, ilme ve mantýða uymasý gerektir. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur... Ey millet, Allah birdir, saný büyüktür. Peygamberimiz, Efendimiz Cenabý Hak tarafýndan insanlara dinin gerçeklerini bildirmeye memur ve elçi olmuºtur... Ýnsanlara feyz ruhu vermiº olan dinimiz akla, mantýða, gerçeðe tamamen uyuyor. Bu sebeple en mükemmel dindir... Varlýk dünyasýnýn bütün kanunlarýný yapan Cenab-ý Haktýr... Dinime, gerçeðin kendisine nasýl inanýyorsam buna da öyle inanýyorum". Atatürk bunlar gibi daha birçok söz söylemiºtir. Atatürk'ün akla uygun bir uygulama istediðini belirten ºu sözleri, ne derin anlamlar taºýmaktadýr: "Büyük dinimiz, çalýºmayanýn insanlýkla ilgisi olmadýðýný bildiriyor. Bazý kimseler modern olmayý kâfir olmak sanýyorlar. Asýl küfür onlarýn bu zanný (düºünce)dýr. Bu yanlýº yorumu yapanlarýn amacý; Ýslamlarýn kâfirlere tutsak olmasýný istemek deðil de nedir?" "Bizim dinimiz milletimize, düºkün, miskin ve hor görülmeyi tavsiye etmez. Tam tersi, Allah da Peygamber de insanlarýn ve milletlerin yücelik ve ºerefini korumalarýný buyuruyor... Bizim dinimiz için herkesin elinde bir miyar (ölçüt) vardýr. Bu miyar ile hangi ºeyin dine uygun olup olmadýðýný kolayca takdir edebilirsiniz. Hangi ºey ki, akla, mantýða, toplumun çýkarlarýna uygundur, biliniz ki o, bizim dinimize de uygundur, o ºey dinîdir. Eðer bizim dinimiz aklýn, mantýðýn uyduðu bir din olmasaydý, en mükemmel ve en son din olmazdý". Görülüyor ki, Atatürk bilgisiz ve çýkarcý kimselerin milleti din adýna sömürmesine karºýdýr. O, devlete, hukuka ve bilime can verecek kurallarýn akla, mantýða uygun olmasýný istemektedir. Atatürk, daha 1927 yýlýnda dinin siyaset aracý olarak kullanýlmasýndan doðacak sakýncalarý ve çýkar düºkünlerini ºöyle anlatmýºtýr: "Masum halka beº vakit namazdan baºka, geceleri de namaz kýlmayý vaaz etmek ve öðütlemek, belki de ömründe hiç namaz kýlmamýº olan bir politikacý tarafýndan vâki olursa, bu hareketin hedefi anlaºýlmaz olur mu?" Atatürk'ün yýllarca önce söylediði bu sözler ne kadar düºündürücüdür. Laiklik devletin temeli olunca, akla dayanan uygulamalarla millet zaman yitirmeden çalýºma ve kalkýnma imkâný bulur. Devlet vatandaºýn inancýna karýºamaz; daha Önce de belirtildiði gibi inançlar Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði sayfa 10

çeºitlidir. Herkesi bir doðrultuda inanca zorlamak olmaz. Bu her ºeyden önce demokrasiye aykýrýdýr. Demokrasi, bir özgürlük rejimidir. Bu sebeple demokrasilerde devletin tek bir dini vatandaºlara benimsetmeye çalýºmasý düºünülemez. Bu davranýº demokrasi kavramýna uymaz. Hem Kur'an "dinde zorlama yoktur" diyor. Bundan baºka Kur'an ve Hazreti Muhammed devlet yönetiminde akla dayanýlmasýný isteyen pek çok buyruklar vermiºtir. Demek ki, laiklik vatandaº inancýnýn en saðlam güvencesi oluyor. Ýnanç özgürlüðü devletçe saðlanýyor. Herkes inancýnda ve ibadetinde serbesttir. Laikliði, resmi politikasý dinsizlik olan rejimlerden kesinlikle ayrý tutmak gerekir. O tür rejimlerde devlet dine karºýdýr. Vatandaºýn dinsiz olarak yetiºmesi için gereken her türlü tedbiri alýr. Atatürkçü laiklikte ise, devlet iºlerine karýºtýrýlmamasý koºulu ile tam bir din ve inanç özgürlüðü vardýr. Türk Devleti ayný zamanda nüfusumuzun yüzde doksan beºinden fazlasýnýn inanç sahibi Müslüman olduðu gerçeðini de görmüºtür. Müslümanlarýn inanç ve ibadet hizmetlerini devlet yüklenmiºtir. Din eðitim ve öðretimi yapan kurumlar açýlmýº, buralarda Atatürkçü, aydýn, akýlcý, laik din adamlarý yetiºtirmeye hýz verilmiºtir. Hiçbir dönemde Anadolu'da Cumhuriyet dönemindeki kadar cami yapýlmamýºtýr. Türk milleti ve Devleti varlýðýný ancak inanç özgürlüðü içinde, çaðýn gereði olan akýl ve bilim kavramlarýnýn yolunda, insancýl bir laikliði benimseyerek sürdürebilir. Geriye dönüº mümkün deðildir. Böyle bir tutum zamana ayak uyduramamak, çaðýn dýºýnda kalmak olur. Atatürk'ün Laiklik ile Ýlgili Bazý Sözleri Laiklik, yalnýz din ve dünya iºlerinin ayrýlmasý demek deðildir. Bütün yurttaºlarýn vicdan, ibadet ve din hürriyeti demektir. (1930) Laiklik, asla dinsizlik olmadýðý gibi, sahte dindarlýk ve büyücülükle mücadele kapýsýný açtýðý için, gerçek dindarlýðýn geliºmesi imkânýný temin etmiºtir. (1930) Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanýnýn emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygý gösteririz. Düºünüºe ve düºünceye karºý deðiliz. Biz sadece din iºlerini, millet ve devlet iºleriyle karýºtýrmamaya çalýºýyor, kasýt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakýnýyoruz. (1926) DEVLETÇÝLÝK XX. yüzyýlda dünya devletleri daha mutlu yaºamak imkânlarýna kavuºmak için üretimi artýrma gereðini duydular. Bunun için de baºlýca üç yöntemin uygulanmasýný öngördüler. Bunlarý kýsaca gözden geçirelim: Liberal Ekonomi: Bu tür ekonomilerde üretim için gerekli olan sermaye, üretim etkinliði ve üretilen mallarýn daðýtýmý tümüyle bireylere býrakýlmýºtýr. Liberal ekonomi görüºüne göre, ekonomik hayatýn kendiliðinden iºleyen yasalarý vardýr: Üretim, mallara olan isteðe baðlýdýr, istek ise, üretimin az veya çok olmasýný saðlar. Devlet bu kurallarý yönlendirmeye karýºmamalýdýr. Devletin görevi yurdu savunmak, eðitim ݺlerini düzenlemek, adalet daðýtmak gibi alanlarda kalmalýdýr. Devlet ekonomik hayata katýlýrsa az önce belirtilen denge bozulur. Gerekirse devlet, ancak büyük bunalýmlarý gidermek için ekonomik hayata girmeli, bunalým geçince de gene çekilmelidir. Büyük ekonomik güce sahip olan kapitalist ülkeler, liberal görüºü uygulayarak bugüne kadar gelmiºlerdir. Sosyalist Ekonomi: Bu tür görüºü uygulayan ülkelerde hem sermaye, hem üretim doðrudan doðruya devletçe saðlanýr. Kiºilerin üretim araçlarýna sahip olmalarý yasaktýr. Devlet tüm sermayenin sahibidir. Bütün ekonomik hayat, devletin öngördüðü biçimde düzenlenir. Mallarýn daðýtýmýný da devlet yapar. Bazý ülkeler temelde bu görüºü benimsemiºlerdir. Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði sayfa 11

Ilýmlý Ekonomik Sistemler: Dünyanýn hýzla deðiºen ºartlarý hem liberalizmin, hem de Sosyalizmin katýksýz bir biçimde iºleyemeyeceðini göstermiºtir. Bu bakýmdan liberal rejimlerin bazýlarýnda, devlet ekonomik hayata artan ölçüde girerken, sosyalist sistemde de yumuºamalar göze çarpmaktadýr. Böylece her iki guruptan bazý ülkeler rejimlerinin temelini bozmadan önemli sistem deðiºikliklerine girmektedirler. Devletçilik: Atatürk ilkelerinin arasýnda bulunan devletçilik, bir ekonomi siyasetidir. Yukarýda anlatýlan rejimlere benzemez. Milli özelliklerimize uyan, gerekli kalkýnmayý saðlayacak bir model olan devletçiliðin hangi ºartlar altýnda nasýl doðduðu belirtilmiºti. Bunun için burada devletçiliði kýsaca deðerlendireceðiz. Devletçilik, temel anlamýyla devletin ekonomik hayatýn içine girmesidir. Ama bu yapýlýrken sosyalist model benimsenemez. Elinde sermayesi olan vatandaºlar, birkaç alan dýºýnda, diledikleri biçimde üretime katýlabilirler. Devlet bunlara engel olmadýðý gibi üstelik gereken tedbirleri alarak iºlerini kolaylaºtýrýr, kiºileri üretim ve ticaret iºine özendirir. Ancak bilindiði gibi, hýzla sanayileºme cumhuriyetin ilk hedeflerindendi. Büyük temel sanayi kuruluºlarý yapmak için özel ellerde sermaye yoktu. Bu yüzden devletçilik doðdu. Devlet pek çok sanayi iºletmesini kendisi kurdu, çalýºtýrdý ve geliºtirdi. Bir yandan da uyguladýðý para ve kredi politikasý ile özel kiºileri baºýboº býrakmadý. Böylece devlet ile vatandaº, üretim iºini birlikte düzenlediler. Bu iºbirliði sonucu Türkiye örnek bir ülke durumuna gelmiºti. Son araºtýrmalar, Türkiye'nin 1930 yýlýna kadar uyguladýðý devletçilik siyaseti ile en hýzlý kalkýnan üç ülke arasýna girdiðini göstermektedir. 1029 yýlýnda, 100 olan Türkiye ve dünya sanayi üretim indeksi, 1939'da Türkiye'de 196'ya eriºmiºtir. Dünya ortalamasý Ýse 119'dur. Bu geliºme tablosunda Türkiye'nin yeri, Rusya ve Japonya'dan sonra gelmektedir. Böylece 1927'de 1000 olan milli gelirimiz, hýzlý nüfus artýºýna raðmen, 1939'da 1625'e yükselmiºtir. Sermayesi olmayan, dýºarýdan yardým almayan, kaynaklarý sýnýrlý, teknolojisi geri Türkiye'nin 1939 yýlýna kadar saðladýðý bu geliºme Atatürk'ün akýlcý ve milliyetçi görüºlerinin bir eseridir. O, özel giriºimleri desteklerken, devleti de ekonomik hayata katmýº, her iki alan birbirlerini tamamlamýºlardýr. Ýkinci Dünya Savaºý'nýn çýkmasý üzerine bu geliºme durdu. Savaº sonrasýnda ise devletçilik ilkesi yeniden ve amaca uygun biçimde iºletilip ihtiyaçlara göre düzenlenmedi, politika aracý yapýldý. Bu yüzden özel alanla devlet alaný arasýndaki denge bozuldu ve ekonomik hayata bir karga ºa geldi. Atatürk'ün baº ilkelerinden devletçilik, Türkiye'yi ekonomik bakýmdan kalkýndýracaktýr, yeter ki gerektiði gibi uygulanabilsin. Atatürk'ün Devletçilik ile Ýlgili Bazý Sözleri Devletçiliðin bizce anlamý ºudur: Kiºilerin özel teºebbüslerini ve ºahsi faaliyetlerini esas tutmak, fakat büyük bir milletin ve geniº bir memleketin ihtiyaçlarýný ve çok ºeylerin yapýlmadýðýný göz önünde tutarak, memleket ekonomisini devletin eline almak. (1936) Prensip olarak, devlet ferdin yerine geçmemelidir. Fakat ferdin geliºmesi için genel ºartlarý göz önünde bulundurmalýdýr. (1930) Kesin zaruret olmadýkça, piyasalara karýºýlmaz, bununla beraber, hiç bir piyasa da baºýboº deðildir. (1937) ÝNKILÂPÇILIK Ýnkýlâp, bir toplumun önemli kurumlarýný kýsa bir süre içinde deðiºtirip kendini yenileºtirmesi atýlýmýdýr. Tarihte önemli, büyük inkýlâplar görülmüºtür. Atatürk yönetimindeki Türk Milleti de tarihteki en önemli Ýnkýlâplardan birini gerçekleºtirmiºtir. Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði sayfa 12

Bir toplumda durup dururken inkýlâp yapýlmaz, inkýlâplarýn tarihten gelen büyük sebepleri vardýr. Türkler bir zamanlar çaðýn Önemli devletlerinden birini kurmuºlardý. Bu devlet yüzlerce yýl dünyanýn sayýlý güçlerinden biri olarak kaldý. Ama Batý'da geliºen akýl ve bilim çaðýna ayak uyduramadýðý için geride kalmaya, güçsüzleºmeye baºladý. Çok uluslu bir yapýda olduðundan milli bir birlik kuramadý. Devleti kurtarmak isteyenler, hep eski düzen ve belli kalýplar içinde deðiºiklikler yaptýlar. Oysa yapýyý deðiºtirmek gerekti ve bu kaçýnýlmazdý. Birinci Dünya Savaºý sonu yenilgi ve parçalanma, Atatürk'e, Türk milletini bir araya getirip mücadele etme ve yapýyý yenileme düºüncesini ve bunu gerçekleºtirme azmini vermiºtir. Eski yapýyý yeniden kurmak mümkün olmadýðý için ardarda büyük inkýlâplar yapýlmýºtýr. Atatürk'e göre "inkýlâp milletin esenliði için halk adýna yapýldý". "Yaptýðýmýz ve yapmakta olduðumuz inkýlâplarýn amacý, Türkiye Cumhuriyeti halkýný tamamen modern ve bütün anlamý ve biçimiyle uygar bir toplumsal heyet durumuna getirmektir". Öyleyse inkýlâp, modernleºme ve çaðdaº uygarlýk düzeyine ulaºmak için yapýlacaktýr. Gerçekten, gördüðünüz büyük yenilik hareketleri, hep inkýlâpçý bir tutum ve davranýºla yapýlmýºtýr. Türk Milleti iyiye, doðruya, güzele daha fazla yaklaºmak, bunlara eriºmek için inkýlâpçýlýða baðlý ve tam bir inkýlâpçý olarak kalmalýdýr. Öyleyse inkýlâpçýlýk nedir? Atatürk'e göre, "gerçek inkýlâpçýlýk onlardýr ki, ilerleme ve yenileºme inkýlâbýna sevk etmek istedikleri insanlarýn, ruh ve vicdanlarýndaki gerçek eðilime nüfuz etmesini bilirler". Demek ki, inkýlâpçý, ruhlara ve vicdanlara seslenecek, insanlarý bu yolda yönlendirecektir. Atatürk inkýlâbýný sürdürebilmek, inkýlâpçý ruh ve yapýyý, coºkuyu her zaman duymakla, hedefleri belirleyip bu hedeflere ulaºma yolunda çalýºmakla olur. Türk Ýnkýlâbýnýn üstün ve yüce amacýný her zaman kavramaya çalýºmalýdýr. Durmadan ve her zaman yenilik yolunda ileriye doðru gidilecektir, iºte Atatürk'ün temel ilkelerinden biri de budur. Türk inkýlâbýnýn korunmasý, geliºtirilmesi ve ilerletilmesi ºarttýr. Atatürk bundan emindi ve ºöyle diyordu: "Ýnkýlâbýn hedefini kavramýº olanlar, daima onu muhafazaya muktedir olacaklardýr". Evet, bu özlü sözlerin ýºýðýnda, bilinçli inkýlâpçýlýk Türk Milletinin geleceði olmalýdýr. Atatürk'ün Ýnkýlâpçýlýk ile Ýlgili Bazý Sözleri Yaptýðýmýz ve yapmakta olduðumuz inkýlâplarýn gayesi, Türkiye Cumhuriyeti halkýný tamamen çaðdaº ve bütün anlam ve görünüºüyle uygar bir toplum haline ulaºtýrmaktýr. (1925) Biz büyük bir inkýlâp yaptýk. Memleketi bir çaðdan alýp yeni bir çaða götürdük. (1925) *** ATATÜRKÇÜ OLMAK Yekta Güngör ÖZDEN Yasal sanlarýný, olanaklarýný býrakýp sýradan birey niteliðiyle önüne düºtüðü halkýnýn Türkiye Büyük Millet Meclisi yönetiminde sürdürdüðü Ulusal Kurtuluº Savaºý ný tüm yoksunluk ve güçlüklere karºýn utkuyla sonuçlandýrarak yurdumuzu düºmanlardan kurtaran Baºkomutan! Ümmet sayrýlýklarýndan arýndýrdýðý toplumu Türklük bilinciyle donatýp birleºtirerek onur ve erdem bilinen hak ve özgürlükleriyle saygýn, kiºilikli bireylerin oluºturduðu ulus düzeyine çýkaran Büyük Türk! Önce saltanatý, sonra hilafeti kaldýrýp demokrasinin özü ve hukuk devletinin temeli, tam eºitlikçi yurttaºlar düzeni kimsesizlerin kimsesi Cumhuriyeti kurarak Türk gücünü, yaratýcýlýðýný, halkýna saygýsýný, hukuka baðlýlýðýný vurgulayan, toplumsal barýºý ve ulusal dayanýºmayý saðlayan Cumhurbaºkanýmýz! Yurt ve yurttaºlýk bilincini kökleºtirip Ulusal Ant la saptanan sýnýrlarýmýz içinde Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði sayfa 13

soy ve inanç ayrýmý gözetmeksizin herkesi, ülkeyi ve ulusu kapsayan bir hukuk ve insan kurumu olan devleti her yerin sahibi kýlarak kaynaºtýran Örnek insan! Tüm hak ve özgürlüklerin güvencesi, baðýmsýzlýðýn, ulusal egemenliðin ve demokrasinin kaynaðý; hukuksal siyasal ve ulusal birliðin dayanaðý, insanlýk, barýº, uygarlýk, inançlar yönünden saygýn bir yansýzlýk us ve bilim tutkusu, kapýkulluðuna, köleliðe her tür sömürüye karºýtlýk, kalkýnma ve aydýnlanma adam olmak diye özetlenebilecek laikliði yaºama geçiren Devrimci! Karakteri saydýðý baðýmsýzlýk ve özgürlüðü egemenlikle dokuyarak ulusal istenci yönetimin baºlýca geçerlik göstergesi durumuna getiren Yüce önder! Baºöðretmen! Mustafa Kemal Atatürk! Türkiye aydýnlanmasýnýn kaynaðý, ulusal deðerlerimizle varlýklarýmýzýn simgesi, Türkiye mizle özdeºleºerek kurumlaºan ilkeler anýtý, çevremizin güneºi, yüreðimizin sönmez ateºidir. ATATÜRKÇÜLÜK Atatürkçülük, Atatürk ü putlaºtýrmak, O na tapmak, O nu tabulaºtýrmak deðil büyük bir gerçekçilik, deðerbilirlik, duygu ve düºünce birlikteliðiyle O nun varlýk nedenimiz, yaºam felsefemiz, Türkiye yi Türkiye yapan ilkelerini benimsemek, savunmak, yaygýnlaºtýrýp kökleºtirmek O na baðlýlýk, gösterdiði yolda O nu aºmaya çalýºarak ona yaraºýr olmaktýr. Kemalizm adýyla da ünlenen Atatürkçülük resmi bir ideoloji, dogma ya da öðreti deðil, Türkiye Cumhuriyetinin kendine özgü düºün temelidir. Demokrasiyi yaºama geçiren, demokrasinin yönetimdeki adý olan Cumhuriyeti geçerli ve gerçek kýlmak, çaða uygun yenilenmelerle, evrensel ilkeleri destekleyerek daha iyi duruma ve düzeye gelmek hepimizin dileðidir. Esin kaynaðýmýz, Atatürkçülüðü somutlaºtýran ulusal yaºamýmýzý aydýnlatan, varlýðýmýzýn öðeleri olan Atatürk ilkeleridir: Atatürk ün duygu ve düºüncelerini, görüºlerini, buyruklarýný, önerilerini, uygulamalarýný ve yapýtlarýný birer ilke saymak en gerçekçi davranýºtýr. Bu nedenle ilkeleri sýnýrlamak gereksiz ve olanaksýzdýr. 1937 de anayasaya geçen Altýok baºta olmak üzere tüm ilkeler, birer altýn oktur. Önderi olduðu Türk Devrimi bu ilkelerle gerçekleºmiºtir bu ilkelerle sonsuza deðin sürecektir. Kendini yenileyerek, ulusumuzun sonsuza deðin baðýmsýz yaºamasýný amaçlayan atýlýmlarý hýzlandýrarak hepimizi gönendirecektir. Birleºtirerek Ýnanýyorum, o halde varým dan Düºünüyorum o halde varým, düzeyine bizi çýkaran Atatürk ilkeleridir. Ölüm kalým savaºýný kazanýp yoktan var olmak anlamýnda bir yeniden doðuºun bayraðý Atatürk tür. Atatürkçülükle, Atatürkçülerle alaya kalkýºan kendi bilgisizlik ve düzeysizliðini sergileyen kimileri, varlýklarýný kime ve nelere borçlu olduklarýnýn ayýrdýn da deðillerdir. Küçük kültürleri baðýmsýzlaºtýrarak deðil, birleºtirip ulusallaºtýrarak ulus devleti kuran Atatürk ün izlediði yol, hep hukuk yoludur. Halkýyla birlikte onunla kaynaºarak ona olan güven ve saygýyý itici güç bilerek baºlattýðý çaðdaºlaºma koºusu siyasal zikzaklarla kesintiye uðrasa da adýna ve onuruna yaraºýr içtenlikli çabalar, gerçek Atatürkçülerin andýdýr. Türk mucizesinin kahramaný Atatürk le O ndan yana ve O nun la birlikte olmak kolay deðildir. Uzak yakýn çevremize baktýðýmýzda O nun her gün kezlerce, doðrulandýðýný görürüz. Atatürk ilkeleri, demokrasinin evrensel nitelikteki ulusal deðerleridir. Uyumlu, kendini yenileyen barýºçý ve insancýl yaºam gerçekleridir. Atatürk milliyetçiliði de Atatürk Türkiye özdeºleºmesinin en yapýcý göstergesi en çaðdaº milliyetçiliktir. Ayrýma Hayýr Her türlü ayrýmcýlýðý, bölücülük ve yýkýcýlýðý dýºlayan, dünya uluslar ailesinin kendi deðerlerini koruyarak güçlü ve güvenilir bir üyesi durumuna gelen topluluðun kaynaºmasýdýr. Baskýlara, baðýmlýlýða, sömürülere, yoksunluk ve kötülüklere, ahlaksýzlýk ve adaletsizliklere karºý çýkmak Atatürkçülüðün en doðal gereðidir. Sevr e karºý Lozan a yandaº olarak soyut ve somut tüm deðerleriyle Türkiye nin sevdalýsý olmaktýr. Bu nedenle Atatürkçülük Türküm! demekle mutluluk duyacak her yurttaºýn taºýyacaðý bir onurdur. Ulusal kimliðini yadsýyan, yurttaº olamaz. Arap milliyetçiliðinin baºka adý olan ümmetçilik, ýrkçýlýk, Turancýlýk, Türk-Ýslam sentezi gibi yozlaºtýrýcý, Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði sayfa 14

yurttaºlýk bilincini yýkýcý, ayrýlýkçý akým ve eðilimlerin Atatürkçülükle baðdaºmasý olanaksýzdýr. Ýnanç sömürüsüyle dinsel teröre dayanan çýkarcý kökten dincilik de Atatürkçülüðün kýnayýp her zaman karºý o1duðu din düºmanlýðýdýr. Atatürkçülükte özgür düºünce, özgür inanç, özgür vicdan, özgür us ve bilgi ile ahlak amaçtýr. Baðýmsýzlýk ve özgürlük ulusal temeldir, evrensel kaynaktýr. Sahte kimlikler Son yýllarda yapay sanal sahte kimliklerle ortaya çýkanlar arttý. Sahte demokratlar, sahte ilericiler, sahte dindarlar, sahte milliyetçiler yanýnda Atatürk ten yana ve Atatürkçü görünerek karºýtlýklarýna ortam ve araç saðlayan sapkýnlýklarýný üstü kapalý biçimde sürdüren sahte Atatürkçüler de çýktý. Atatürk ün adýna, Atatürkçülüðü, Atatürk ilkelerine Atatürkçülere katlanamayan, devlet ve ulus yaºamýnýn her alanýnda, her kesiminde elinden geldiðince Atatürkçülüðü geçersiz, deðersiz ve etkisiz kýlmaya, karalayýp kötülemeye çalýºan kendini bilmezler türedi. Atatürkçülüðün en büyük düºmaný bunlardýr. Düºmanlýðýný açýkça ortaya koyanlardan daha tehlikeli olan bu gizli Atatürk karºýtlarýdýr. Atatürkçü olmak yürek, beyin ve kiºilik iºidir. Atatürkçü olmak en büyük onurdur. Bu onuru her omuz taºýyamaz. Atatürk ümüzü kimseyle karºýlaºtýrmaz ve tartýºmayýz. Türkiye Atatürk tür. Atatürk Türkiye dir. Hepimiz O nun bir parçasýyýz. O, bizlerle vardýr biz O nun la var olacaðýz. Her ºey apaçýk ortadadýr: Ne mutlu Atatürk ü olanlara, ne mutlu Atatürkçü olanlara! *** BREMEN ATATÜRKÇÜ DܪÜNCE DERNEÐÝ NÝN KURULUª AªAMASI VE TÜZEL KݪÝLÝK KAZANMASINDAN, 2009 YILINA KADAR YAPTIÐI ETKÝNLÝKLERÝN ZAMANDÝZÝNÝ 12 Aralýk 2001 tarihinde, Steffensweg 37c 28217 Bremen adresinde saat 19:00 da, 23 kiºinin katýlýmý ile toplanýldý. Bu toplantýdan çýkan öncelikli görüº, Bremen de Atatürkçü Düºünce Derneði ne ihtiyacýn olduðu ve kuruluº içinde gerekli potansiyelin varlýðý yönündeydi. 2. Toplantý, 15 Ocak 2002 tarihinde Halikarnas Kültür Merkezinde yapýldý (bu toplantý ayný zamanda Türk basýnýna yansýyan ilk kuruluº çalýºmasý toplantýsý oldu Türkses ªubat 2002) 3. Toplantý, 22 Ocak 2002 de Steffensweg 37c 28217 Bremen de yapýldý. Çalýºma grubu yönetimi seçildi ve görev bölümü yapýldý. Almanya ADD Genel Baºkaný Sayýn Dursun Atýlgan ýn Bremen e davet edilmesi ve bilgi vermesi konusu baº kural olarak kabul edildi. Ýlk tutanak tutuldu ve bundan sonra tutanak tutulmasý kararlaºtýrýldý. 19 Mart 2002 de saat 19.00 da Bremen Presse Club de yapýlan tanýtým toplantýsýna baºta T.C. Hannover Baºkonsolosu Sayýn Ahmet Akses, T.C. Bremen Fahri Baºkonsolosu Sayýn Karl H. Grabbe, AADD Genel Baºkaný Sayýn Dursun Atýlgan, Aºaðý Saksonya ADD Baºkaný Sayýn Prof. Dr. Med. Ziya Atay ve tarihi bir kiºiliðe sahip Sayýn Dr. Marcel Sixtus, Bremen Deutsch-Türkisch Geselschaft ýn Baºkaný Sayýn Ulrike Schreiber ve 100 aºkýn kiºi katýldý. Bu toplantýda Bremen deki bazý kuruluºlar ve basýn mensuplarý da bulundular. Sayýn Akses, Sayýn Atýlgan, Sayýn Atay ve Sayýn Sixtus yaptýklarý, konuºmalarýnda dernek kuruluº çalýºmalarýna destek verdiler ve Atatürkçü Düºünce nin önemini vurguladýlar. 23 Nisan 2002 Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramýný Türkçe Türk Kültürü Sýnýflarý öðretmenleri ile beraberce kutlandý. 8 Mayýs 2002 de ünlü sanatçý Dilek Türker in oynadýðý Latife Mustafa Kemal le 1000 Gün adlý tiyatro oyunu 302 kiºilik izleyiciyle Bürgerzentrum Vahr da sunuldu. (Ýlk kültürel etkinlik) 19 Mayýs 2002 Atatürk ü anma Gençlik ve Spor Bayramý dolayýsýyla Bisiklet Turu etkinliðiyle kutlandý. Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði sayfa 15

5 Haziran 2002 de Horn-Lehe deki Goedeken Restaurant ta T.C. Bremen Fahri Baºkonsolosu Sayýn Karl H. Grabbe, T.C. Eðitim Ataºesi Sayýn Ýsmail Bozdað ýn da katýldýðý davetle T.C. Öðretmenleri ve Senato tarafýndan atanmýº Öðretmenlerine 2001/2002 eðitim ve öðretim yýlý sonu daveti gerçekleºti. Sayýn Aytül Tanker, Sayýn Grabbe ve Sayýn Bozdað ýn yaptýklarý konuºmalarda eðitimin önemini vurguladýlar. Bremen ADD ve öðretmenlerin ortak çalýºmasý arzusu anlatýldý. Yemek esnasýnda dernek üyeleri ve öðretmenler tanýºma olanaðý buldular. 8 Aðustos 2002 günü, Ahmet Mutlu, Ali Rýza Kaplan, Aydýn Genca, Aytül Tanker, Prof. Dr. Med. H. Taylan Öney, Mehmet Eryörük, M. Ziya Kaymak, Nedret Piºkin, O. Zeki Akgül, Ozan Yalçýn, Recep Ali Tüfek, Sefer Demiray, Dr. Med. Ünal Tanker, noter eºliðinde kurucu üyeler olarak kuruluº protokolünü imzaladýlar. Yapýlan seçimde: Baºkan Aytül Tanker, 2. Baºkan Aydýn Genca, Yazman M. Ziya Kaymak, Sayman O. Zeki Akgül, Recep Ali Tüfek seçildiler. Dernek kayýt iºlemlerini yaptýrýlmak için avukata yetki verildi. 13 Eylül 2002 de Federal Alman Hükümeti Yabancýlar sorumlusu Sayýn Mariluise Beck! in daveti üzerine kendilerinin evinde ziyaret edildi. 23 Ekim 2002 günü T.C. Bremen Fahri Baºkonsolosu Sayýn Karl H. Grabbe bürosunda ziyaret edildi. Cumhuriyet Bayramý kutlamalarýna Bremen ADD nin desteði dile getirildi. 29 Ekim 2002 Cumhuriyet Bayramý resepsiyonuna Bremen ADD nin üyelerinin tümü katýldý. (Bürgerpark - Parkhotel) 30 Ekim 2002. TBMM 2. Baºkanlarýndan Sayýn Dr. Mustafa Kemal Palaoðlu Kar Ýzleri Örtmesin Bilinmeyen Yönleri ile Atatürk; Cumhuriyet ve tam baðýmsýzlýk konulu Konferansý Marriott Hotel Bremen de düzenledi. 10 Kasým 2002 Atatürk ü anma günü Bremen ADD köºesi ve kitap sergisi hazýrladý ve bütün üyeleri hazýr bulundu. (Halikarnas Kültür Merkezi) 24 Kasým 2002 Öðretmeler günü kutlamalarý için AWO nun salonu tutuldu ve bütün üyeleri hazýr bulundu. (AWO Mandorf) T.C Hannover Baºkonsolosu Sayýn Birgen Keºoðlu ilk kez Bremen de bir toplantýda hazýr bulundu. 27 Kasým 2002 CDU partisinin davetine gidildi. CDU nun Türklere karºý açýk ve hakça bir politika izlemesi istendi. 19 Ocak 2003 Pazar günü AWO Mülheimer Str. adresindeki salonda Cumhuriyet adlý Video filmi gösterildi. 9 Mart 2003, AWO Mülheimer Str. adresindeki salonda Dünya Kadýnlar günü etkinlikleri çerçevesinde Sakarya Üniversitesi Öðretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Sayýn ªükran Akgül, Kadýnlarýn Ýslam öncesi ve sonrasý, Türk Kadýnýnýn dünü ve bugünü adlý konferansý (Türkçe) ve Tutukevlerindeki kadýnlar, Aºaðý Saksonya örnekleriyle beraber Pedagog Bayan Petra Huckemeyer bilgilendirme konuºmasý yapmýºtýr. 23 Nisan 2003, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý kutlandý. 5 Mayýs 2003 de JUGEND MACHT EUROPA Adlý gençlik kuruluºunun Bremer Rathaus da düzenlediði etkinliðe maddi destek verildi. 11 Mayýs 2003 Anneler Günü saat 11:00 de Goedeken s Restaurant Berck Str. 4, 28359 Bremen adresinde tüm üyelerimiz ve eºleri ve çocuklarý ile beraber öðle yemeði yenildi. 14 Mayýs 2003 saat 18:00 de EUROPA-UNION Landesverband Bremen e.v ve Deutsch-Türkisch Gesellschaft ýn, Die Türkei auf dem Weg in die europäische Union, adý altýnda bir toplantý düzenlemiºtir. Açýlýº konuºmasýný Sayýn Baºkonsolosumuz Birgen Keºoðlu yapmýºtýr, diðer konuºmacýlar, CDU Milletvekili Sayýn Thomas Kossendey, Bündnis 90/Die Grünen Milletvekili Sayýn Claudia Roth, SPD Baºkaný Prof. Detlev Albers dir. Yer Gästehaus der Universität Bremen, Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði sayfa 16

Teerhof daki toplantýya Yönetim Kurulu üyeleriyle çok sayýda üyelerimiz katýlmýºlar, Türkiye nin Avrupa Birliðine biran önce üye olamsýnýn önemini vurgulamýºlardýr. 19 Mayýs Atatürk ü anma Gençlik ve Spor Bayramý dolayýsýyla 18 Mayýs Pazar günü saat 11:00 de toplanýldý ve Ailelerimizle birlikte Bisiklet Turu yapýldý. Öðleden sonra Vatan Spor sahasýnda Türkçe Türk Kültür Dersleri Öðretmenlerinin yönetiminde düzenlenen, Atatürk ü anma Gençlik ve Spor Bayramý kutlamalarýna katýlan öðrencilere, MUSTAFA KEMAK ATATÜRK Leben - Leitvorstellungen - Leistungen Dursun Atýlgan ýn yazdýðý kitap daðýtýldý. 25 Mayýs 2003 te Almanya Atatürkçü Düºünce Derneði Genel Merkezi, ATATÜRK Ü ANMA, GENÇLÝK VE SPOR BAYRAMI nýn 84. yýldönümünü, REN NEHRÝ üzerinde düzenlediði GEMÝ GEZÝSÝ ile kutlandý. Bu Geziye Bremen ADD üyeleri bir Otobüs kiralayýp bu güzel geziye katýldýlar. Köln den Koblenz yönüne doðru yola çýkýlýp, tekrar Köln e dönüldü. Gezi 9 saat sürdü ve TRT INT tarafýndan çekim yapýldý. Bu Gemi Gezisinde Sayýn Vural SAVAª ve Sayýn Osman ÖZBEK ÝN günün önemini vurguladýlar, sonra, 84. Yýl Konseri baºladý programýn akýºý; Seher DÝLMAÇ (TRT Türk Sanat Müziði Ýzmir Radyosu Ses Sanatçýsý) Sevinç SARI (TRT Türk Halk Müziði Ankara Radyosu Ses Sanatçýsý) Dr. Alaattin PALANDÖKEN (TRT E. Saz Sanatçýsý) Türk Halk Müziði Saz Sanatçýlarý, Türk Sanat Müziði Saz Sanatçýlarý, Metin Öðe Davul - Zurna ekibi. AADD ile TRT tarafýndan düzenlenen Amatör Ses YARIªMASI THM ve TSM finalistlerinden genç yetenekler güzel bir konser verdiler. Gemi mutfaðýnda Türk damaðýna uygun yiyecek ve içecekler vardý. Bu gezi Bremen ADD üyelerine gelecek yýllar Bremen de böyle bir düzenleme fikrini verdi. 28 Mayýs 2003 Çarºamba saat 19:00 da Press Club, Bremen de Yargýtay Baºsavcýsý Sayýn Vural Savaº ve Em. Tüm General, Sayýn Osman Özbek in KÜRESELLEªEN DÜNYADA ATATÜRKÇÜLÜÐÜN ÖNEMÝ konulu konferans verdiler. 12 Eylül 2003 Sayýn Prof. Dr. Erol Manisalý Türkiye - Avrupa Birliði iliºkilerinde son durum Konulu, Presse Club de Bremen Konferans vermiºtir. Bu konferans, bir gün sonra Vegesack semtinde tekrarlanmýºtýr. Bremen de Türklere negatif bakan en büyük yerel Gazetesi olan Weser Kurier Sayýn Manisalý ile bir röportaj yaptý. Bu gazeteye büyük miktarda reklam verseydik, bu ºekilde pozitif bir röportaj yayýnlamazdý. 24 Ekim 2003 Sayýn Dr. Marcel Sixtus 1923 ten 2003 e Türkiye Bremen Presse Club de, Almanca Konferans verdi, sorulara Türkçe ve Almanca cevap verdi. Sayýn Dr. Marcel Sixtus, 1928 yýlýnda Ýstanbul da dünyaya gelmiº, bütün eðitimini ve Ýstanbul Üniversitesinde Týp tahsili yapmýºtýr. 1936 yýlýnda Ýstanbul a gelen Ýngiltere Kralýný Ulu Önder Atatürk çocuklarla karºýlamýº, Sayýn Dr. Marcel Sixtus da bu çocuklarýn arasýnda bulunup Atamýzýn elini öpmüº tam bir Türkiye sevdalýsýdýr. 25 Ekim 2003 Cumhuriyetimizin kuruluºunun 80. yýldönümünü nedeniyle Prof. Dr. med. H. Taylan Öney in yönetiminde görkemli bir CUMHURÝYET BALOSU düzenlenmiº olup, Marriott Hotel Bremen, yoðun ilgiyle çok güzel ve baºarýlý bir ºekilde geçti. 1 Kasým 2003 Cumhuriyet Bayram kutlamalarý nedeniyle Zion - Kirchgemeinde salonun da Türkçe ve Türk Kültür Öðretmenleri ve T.C. Hannover Baºkonsolosluðu Eðitim Ataºesi Sayýn Ýsmail Bozdað ýn da hazýr bulunduðu kutlamada öðrencilere Atatürk Rozeti ve kitap armaðan edildi. 24 Kasým 2003 Öðretmenler Günü, Zion - Kirchgemeinde salonu tutuldu Türkçe ve Türk Kültür Öðretmenliyle ortak düzenlenen kutlamalarýnda Resim yarýºmasýnda dereceðe giren öðrencilere Atatürkçülüðün Kökeni, Etkisi ve Güncelliði isimli, Dr. Menter ªahinlerin yazdýðý kitap hediye edildi. Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði nin 1. Olaðanüstü Genel Kurul Toplantýsý 30.11.2003 Pazar günü saat 13:30 da (AWO-Begegnungsstätte) Mülheimer Str. 1-3 28327 Bremen Blockdiek adresinde yapýldý. Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði sayfa 17

7 Aralýk 2003, AWO Mülheimer Str. adresindeki salonda Eski Hannover Baºkonsolosu, Bengaldeº Büyükelçisi, halen Dýºiºleri Bakanlýðý Müºavirlerinden, Sayýn Erdinç Ulumlu tarafýndan MUSTAFA KEMAL PAªA ve ATATÜRK konulu Konferans vermiºtir. 7 ªubat 2004 de Bremen ADD üyeleriyle ve davetlilerle beraber Kapadokya Restoran da Kurban Bayramý yemeði düzenlemiºtir 21 ªubat 2004, Bremen ADD nin 1. Gençlik Kolu Oluºum Toplantýsý, AWO Begegnungsstätte adresinde yapýldý. 7 Mart 2004 de Dünya Kadýnlar Günü için, Bremen Waldorfsschule de 19. Mai Ensembles Klassik Konzert, düzenlendi. Büyük beðeniyle izlenen konser çok baºarýlý oldu. 20 Nisan 2004 de, Marriott Hotel Bremen de, Prof. Erich Feigel 1915 Olaylarý ve SÖZDE ERMENÝ KATLÝAMLARI NIN Gerçek Yüzü konulu konferans çok sayýda ki üyelerimiz ve Alman dostlarýmýz tarafýndan büyük bir ilgiyle izlenmiºtir. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý, Christian City Church salonunda, T.C. Hannover Baºkonsolosluðu Türkçe ve Türk Kültürü Dersleri Öðretmelerinin hazýrladýðý törenle kutlamýºtýr. ADD yazmaný M. Ziya Kaymak, yazdýðý kitaplardan öðrencilere armaðan etmiºtir. Bremen ADD nin düzenlediði 19 MAYIS ATATÜRK Ü ANMA, GENÇLÝK VE SPOR BAYRAMI NIN 85. yýldönümünü, Bremen de ilk defa WESER NEHRÝ üzerinde GEMÝ GEZÝSÝ ile kutlamýºtýr. Bu geziye katýlan misafirler gelecekte ki 19 MAYIS ATATÜRK Ü ANMA, GENÇLÝK VE SPOR BAYRAMLARINI daha büyük gemiyle kutlanmasýný istemiºlerdir. 2. -17. Haziran 2004, 1917 ye kadar Kudüs te, Kültürler ve Dinlerin bir arada yaºamlarýný belgeleyen Fotoðraf Sergisi, Hannover Baºkonsolosluðu - Bremen Fahri Baºkonsolosluðu ve Bremen Atatürkçü Düºünce Derneðinin çabalarýyla Bremen Staatsarchiv Bremen de açýlmýºtýr. Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði misafirlere ikramda bulunmuºtur. ( 17 Aralýk 1917 de Araplar, Ýngilizlerin desteði ile Türk Askerlerini Kudüs ten çýkartýp Ýngilizlere teslim etmiºlerdir. Böylece Osmanlýlarýn Kudüs te egemenliði son bulmuºtur. Türkler binlerce ºehit ve yaralý vererek Arap topraklarýndan çekilmiºlerdir. ) 26 Haziran 2004 Restoran Galerie de bütün üyelerimizle beraber akºam yemeðinde hazýrlanan üye kimlikleri daðýtýlip ve Türk Haftasý hakkýnda bilgi verilmiºtir. Temmuz 2004, Bremen ªehir Merkezinde yapýlan Türkische Woche Türk Kültür günlerinde Bremen ADD yer tuttu. Bremen Atatürkçü Düºünce Derneðinin yapmýº olduðu etkinlikleri içeren Atatürk Resimli Dosya daðýtýp ve Türkiye ve Atatürk ü anlatan kitaplar sergiledi, Alman Misafirlere Atatürk ve Türkiye bilgiler verilmiºtir. 11 Eylül 2004, Presse Club te, Yrd. Doç. Dr. ªükran Akgül, ATATÜRK ÜN GENÇLÝÐE BAKIªI, Atatürk böyle gençlik isterdi demenin ötesinde, önce yaºanan önemli olaylarý tespit etmek ve bu olaylara dayanmak suretiyle de Atamýzýn nasýl bir gençlik istediði sonucuna ulaºmak hedeflenmiºtir. Atatürk, neden belli özellikleri taºýyan gençlik istemektedir? konulu konferans vermiºtir. 30 Ekim 2004, Cumhuriyetimizin 81. Yýlý AWO Blokdiek adresinde, 1928 yýlýnda Ýstanbul da doðan Dr. Marcel Sixtus 29 yaºýna kadar aralýksýz Ýstanbul da yaºayýp. Ýstanbul Týp Fakültesi ni bitiren Sayýn Sixtus ayrýca Türk Dili ve Dinler konusunda ek öðretim görmüº. 1936 yýlýnda Atatürk ü görme onuru yaºayan Dr. Marcel Sixtus, Kuruluº Yýllarýnda Türkiye ve Atatürk ün Kiºiliði konulu bir Alman gözüyle geçen 81 yýlýn bir deðerlendirmesini yapacaðý Türkçe konferans düzenlemiºtir. 31 Ekim 2004 Bremen de Christian City Church salonunda, programýný T.C. Hannover Baºkonsolosluðu Türkçe ve Türk Kültürü Dersleri Öðretmelerinin hazýrladýðý Cumhuriyet Bayramý T.C. Hannover Baºkonsolosluðu Eðitim Ataºesi Sayýn Ýsmail Bozdað ve ve çok sayýda üyelerimizin Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði sayfa 18

bulunduðu büyük bir törenle kutlamýºtýr. Öðrencilere Atatürk ve Cumhuriyet ile ilgili kitaplar armaðan edilmiºtir. 19 Kasým 2004 Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði, Müzikli Danslý Mustafa Kemal i Sevdim FÝKRÝYE ve LATÝFE adlý tiyatro oyunu izleyiciyle Bürgerzentrum Vahr da sunuldu. 14 Kasým 2004 Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði, düzenlediði ªeker Bayramý yemeði.hotel Zur Riede, Delmenhorst ta, Bayramlaºma gerçekleºtirilmiºtir. 10.01.2005, Derneðimiz; yönetim kurulu toplantýlarý, üyelerimizle yapacaðýmýz ortak toplantýlar ve halka açýk küçük boyutlu sosyo-kültürel çalýºmalarýmýzý yapabilmek amacýyla, Bürgerzentrum Neu Vahr (Raum C03/04) Berliner Freiheit 10, 28327 Bremen Adresindeki yeri kiralamýºtýr. 12.01.2005 tarihinden itibaren her 2. Çarºamba günü bu yer saat 19:00 dan itibaren Bremen ADD ne ayrýlmýºtýr. 21 Ocak 2005, Restorant 1001 Nacht, Bremen de Kurban Bayram yemeði düzenledi. 26 Ocak 2005, Bremen de ilk defa, Cumhuriyete Kanat Gerenler Devrim ªehidi Kubilay dan, Kalpaksýz Kuvayi Milliye Uður MUMCU ya ve Tam Baðýmsýz Cumhuriyetin Yýlmaz Savunucusu Necip HABLEMÝTOÐLU na kadar uzanan zaman içinde katledilen aydýnlarýmýz için anma töreni ve sohbet toplantýsý düzenlendi. Halkça ve hakça bir yönetimi savunan; demokratik - laik - hukuk sistemi içinde tam baðýmsýz bir Türkiye için mücadele veren; maddi ve manevi sömürünün karºýsýnda olan; Bahriye ÜÇOK, Muammer AKSOY, Çetin EMEÇ, Ahmet Taner KIªLALI nýn da aralarýnda bulunduðu Cumhuriyete Kanat Gerenler, çaðdýºý ve sömürgeci güçlerin uzantýsý eller tarafýndan katledildiler. Cumhuriyete Kanat Geren Devrim ªehitlerimizi ve kýsa zaman önce aramýzdan ayrýlan Derneðimizin Kurucu Üyesi Atatürkçü Nedret Piºkin Haným için saygý duruºu yapýlmýºtýr. Üyelerimizin ve vatandaºlarýn katýlýmýyla Recep Ali Tüfek ve Ziya Kaymak günün önemini belirten konuºma yapmýºlardýr. 4 ªubat 2005 tarihinde Metin UCA yý Bremen e Ýlahi Medya Komedya adlý oyun için davet ettik. Ýstanbul daki Alman Baºkonsolosluðu, Metin UCA nýn pasaportundaki fotoðrafýnýn arkasýndaki fonda kahverengi çizgi var diyerek vize vermemiºtir. Bu sebeple Bürgerzentrum Neu Vahr daki Tiyatro oyunu iptal edilmiºtir. 23.02.2005 Bürgerzentrum Neu Vahr da Genel Kurul Yapýldý. 23.04.2005, Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramý etkinlikleri çerçevesinde, Ege Üniversitesinden Prof. Dr. Zeki Arýkan, Ulusal Egemenlik ve Ermeni Yalanlarý üzerine Presse Club Bremen de konferans verdi 24.04.2005, Eyalet Baºbakanýn açýlýºýný yaptýðý Ermeni anýtýna karºý, Bremen ADD Yönetim Kurulu ve üyeleri ile çok sayýdaki vatandaºýmýz katýldýðý protesto yürüyüºü yapýldý. 8 Mart 2005 te 8 Mart Dünya Kadýnlar Günü dolayýsýyla Dr. Yýlmaz Yýldýrým ýn konuºmacý olarak katýldýðý Kadýn Saðlýðý konulu toplantý (Bilgilendirme Toplantýsý) Nachbarschaftshaus Gröplingen de yapýldý. Bayanlar bu tür toplantýlarýn devamlýn yapýlmasýný istediler. 20 Mayýs 2005, Bremen ADD nin düzenlediði 19 MAYIS ATATÜRK Ü ANMA, GENÇLÝK VE SPOR BAYRAMI nýn 86. yýldönümünü, WESER NEHRÝ üzerinde MS Ozeana adlý gemi ile kutlandý. 31.10.2005 te Cumhuriyetimizin 82. Kuruluº Yýlý dolayýsýyla, Bremen Park Hotel de, Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti Kurucu Cumhurbaºkaný Sayýn Dr. Rauf Denktaº Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti Türkiye AB Ýliºkileri konulu Konferans verdi. Bir gün önce Ýngilizce basýn toplantýsý yapýldý. T.C. Hannover Baºkonsolosu Hakan Aytek te katýldý. 24 Kasým 2005, Bremen Presse Club ta Öðretmenler Günü dolayýsýyla, Bremen deki Türk öðretmenlerle Yemekli Kutlama toplantýsý yapýldý. Toplantýya Bremen Fahri Konsolosu Karl H. Grabbe, Türk-Alman Toplumu Derneði Baºkaný Ulrike Schreiber ve Hannover Eðitim Ataºesi Ali Üretmen de katýldýlar. Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði sayfa 19

24 Kasým 2005 Bremen Presse Club de, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Yazar Mustafa Balbay, 21. Yüzyýlda Türkiye nin Fýrsatlarý ve Sorunlarý konulu bir konferans gerçekleºti. Avrupa Atatürkçü Düºünce Dernekleri federasyon Baºkaný Sayýn Dursun Atýlgan da konferansta hazýr bulundu. 13.01.2006 da Kurban Bayramý dolayýsýyla, Bremen ADD üyeleriyle ve davetlilerle beraber Bayramlaºma yemeði Ali Baba Restoranda düzenlemiºtir. 12.03.2006 da Prof. Dr. med Taylan Öney Kadýn Saðlýðý konulu toplantý (Bilgilendirme Toplantýsý) Nachbarschaftshaus Gröplingen de yapýldý. 05.04.2006 da Bürgerzentrum Neu Vahr (Raum C03/04) Berliner Freiheit da, Bremen ADD Yazmaný Ziya Kaymak Milleti Sadýka yý isyana teºvik eden Misyoner faaliyetleri ve okullar konulu söyleºi yapmýºtýr. 15.04.2006 da Bürgerzentrum Neu Vahr Salonunda Prof. Dr. Yaºar Nuri Öztürk Din ve Laiklik Baðlamýnda Atatürk konulu konferans verdi. Prof. Öztürk 14 Nisan 2006 da Bremen Park Hotel de Almanlar a yönelik bir Basýn Toplantýsý yaptý ve davet üzerine Bremen Eyalet Meclisi Baºkaný Christian Weber i makamýnda ziyaret etti. 14.05.2006 da Anneler Günü dolayýsýyla Kapadokya Restoranda yemekli kutlama toplantýsý gerçekleºtirildi. 19.05.2006 da, 19 MAYIS ATATÜRK Ü ANMA, GENÇLÝK VE SPOR BAYRAMI nýn 87. yýldönümünü, WESER NEHRÝ üzerinde yapýlan gezi ile kutlandý. TRT Sanatçýsý ªakir Öner Günhan ve eºi Nursaç Doðanýºýk Anadolu dan türkülerle geziye renk kattý. 28.10.2006 da Cumhuriyetimizin 83. Kuruluº Yýlý. Hotel Munte de yapýlan Cumhuriyet Bayramý Kutlamasý Balosu ile kutlandý. 17 yýl sonra görevinden ayrýlan T.C. Bremen Fahri Baºkonsolosu Karl H. Grabbe ye hizmetleri için teºekkür edildi. 27.01.2007 de, T.C. Hamburg Eski Baºkonsolosu Ülkü Recep Baºsoy un konuºmacý olarak katýldýðý Türkiye nin Dýº Politika seçenekleri ve AB-Türkiye iliºkileri konulu konferans Bremen Presse Club te yapýldý. 4 ªubat 2007 Hotel Westfalia Olaðan Toplantý (Bilgilendirme) yapýldý. Üyelere yapýlan çalýºmalar hakkýnda bilgiler verildi. 11 Mart 2007 de, 8 Mart Dünya Kadýnlar Günü dolaysýyla T.C. Hannover Baºkonsolosluðu Sosyal ݺler Uzmaný Sayýn Sema Yayýcý ve Avukat Ayºe Freyhold un katýldýðý Türk Kadýnlarý için bilgilendirme toplantýsý, Jugendherberge Bremen de gerçekleºti. 21 Nisan 2007, Aºina Türk Sanat Müziði Korosuna Güzel Türkçemize yaptýðý katkýdan dolayý, Sayýn Zeki Kara ya Bremen ADD adýna Ziya Kaymak tarafýndan Atatürk büst ü verildi. 19 Mayýs 2007 de Mersin Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Vural Ülkü nün konuºmacý olarak katýldýðý 19 MAYIS ATATÜRK Ü ANMA, GENÇLÝK VE SPOR BAYRAMI NIN 88. Yýldönümü Weser Nehrinde kutlanmýºtýr 19-20 Eylül 2007 Köln de Avrupa ADD nin düzenlediði ADD Genel Baºkaný Sayýn E. Orgeneral ªener Eruygur ile ADD Genel Sekreteri Prof. Dr. Ali Ercan Toplantýya Yönetim kurulu hazýr bulunmuºtur. 14.10.2007 de, Ramazan Bayramý dolayýsýyla Rapsody Restoran da Yemekli Toplu Bayramlaºma buluºmasý gerçekleºti. 28.10.2007 de Cumhuriyetimizin 84. Kuruluº Yýlý dolayýsýyla Delmenhorst Ali Baba Restoran da müzikli yemekli kutlama toplantýsý yapýldý. 04 Kasým 2007 Bremen ADD Köln de düzenlenen Teröre Lanet Mitingine katýlýnmýºtýr. Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði sayfa 20

9.11.2007 de Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ün aramýzdan ayrýlýºýnýn 69. yýldönümü dolayýsýyla Atatürk ü Anma Etkinlikleri nde Yýldýz Teknik Üniversitesi Öðretim üyesi Sayýn Prof. Dr. Özer Ozankaya nýn konuºmacý olarak katýldýðý Atatürkçü Uygarlýk Projesi nin Ulus, Yurt, Egemenlik ve Laiklik Temelleri konulu Anma konferansý Rapsody Toplantý salonunda yapýldý. 20.01.2008 de Genel Kurul yapýldý. 8.03.2008 de, 8 Mart Dünya kadýnlar Günü dolayýsýyla, Bakü Üniversitesinden Doç. Dr. ªükran Akgül, Cumhuriyet Öncesi ve Sonrasý Türk Kadýný konulu konferansý Rapsody Toplantý Salonunda gerçekleºti. Sayýn ªükran Akgül e Bremen ADD ye yaptýðý katkýlardan dolayý Onursal Üyelik beratý ve kimlik kartý verilmiºtir. 12.04.2008 de, Türkiye Barolar birliði Baºkaný Av. Özdemir Özok un Hukuk Devletinde Kuvvetler Ayrýlýðý konulu konferansý, Konsül-Hachfeld Haus da yapýldý. 23.04.2008 de, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý T.B.M.M. nin Açýlýºýnýn 85. Yýldönümü dolayýsýyla, Bremen Eyalet Meclisinde Kutlama yapýldý. Kutlamaya, T.C. Hannover Baºkonsolosu Sayýn Aydýn Ýlhan Durusoy, Bremen Eyalet Meclisi Baºkaný Sayýn Christian Weber, Bremen in Türkiye Fahri Konsolosu Yasemin Vierkötter ve bu kutlamanýn gerçekleºmesinde Bremen ADD ne büyük destek veren Bremen Alman Türk Toplumu Baºkaný sayýn Annedore Windler de katýlýdý. Bu kutlama Bremen Eyalet Meclisinde kutlanan ilk 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý olarak tarihe geçti. Bu etkinliðe emeði geçen, bizlere destek veren kiºi ve kuruluºlara burada tekrar teºekkür ediyoruz. 17 Mayýs 2008 de, 19 MAYIS ATATÜRK Ü ANMA, GENÇLÝK VE SPOR BAYRAMI NIN 89. Yýldönümü Weser Nehri üzerinde kutlanmýºtýr. 1.11.2008 de, Cumhuriyetimizin 85. Kuruluº Yýlý Cumhuriyet Bayramý, Bremen Park Hotel de düzenlenen Cumhuriyet Balosu ile kutlandý. T.C. Hannover Baºkonsolos Yardýmcýsý E. Melih Tezel, Türkiye nin Bremen Fahri Konsolosu Yasemin Vierkötter ve Bremen Alman Türk Toplumu Baºkaný Sayýn Annedore Windler de kutlama balosuna katýlanlar arasýndaydý. 23.01.2009 da, Cumhuriyet e Kanat gerenler, Cumhuriyet ªehitleri Uður Mumcu yu Anma etkinlikleri çercevesinde, Turizm Eski Bakaný Sayýn Dr. Alev Çoºkun un konuºmacý olarak katýldýðý 19 Mayýs tan önceki 6 Ay ve Atatürk ün Cumhuriyetinde 2009 konulu konferans Rapsody Toplant Salonunda gerçekleºti. Konferansýn sonunda Ziya Kaymak Dr. Alev Çoºkun a teºekkür belgesi verdi. 15.02.2009 da Genel Kurul yapýldý. 18.03.2009 da, 18 Mart Çanakkale Zaferi nin 94. Yýldönümü dolaysýyla Kutlama Bildirisi yayýnlandý. 8.03.2009 da, 8 Mart Dünya Kadýnlar Günü dolayýsýyla, Sayýn Dr. Yýlmaz Yýldýrým Kanser Hastalarýnýn Týbbi ve Doðal Olanaklarla Tedavisi konulu konferans verdi. Bremen ADD, toplantýya katýlan Türk Kadýnlarýna yemek verdi. Konferansýn sonunda, Baºkan Aydýn Genca önce Dr. Yýlmaz Yýldýrým a Teºekkür belgesi verdi. Konferansýn notlarýndan üyelerimize daðýtýlmak için Ziya Kaymak tarafýndan bir broºür yapýlmýºtýr. Aramýzdan ebediyen ayrýlan Atatürkçü Arkadaºýmýz Merhum Erol Kulaber in eºi Sayýn Sevim Kulaber e daha önce Bremen ADD ne yaptýðý katkýlardan dolayý verilemeyen Teºekkür Belgesi verildi. 23.04.2009 da, Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi Öðr. Üyesi Prof Dr. Nurºen Mazýcý, Konsül Hackfeld Haus ta T.B.M.M. nin açýlýºýnýn 89 Yýlý 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý dolayýsýyla Ulusal Egemenlik konulu Konferans verdi. Konferansýn sonunda, Baºkan Aydýn Genca, Prof. Dr. Nurºen Mazýcý ya Teºekkür belgesi verdi. 16.05.2009 da, 19 MAYIS ATATÜRK Ü ANMA, GENÇLÝK VE SPOR BAYRAMI NIN 89. Yýldönümü Weser Nehri üzerinde kutlandý. Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði sayfa 21

29 Ekim 2009 Huchting de Shirin Restaurant Büyük Salonda Yargýtay Onursal Cumhuriyet Baºsavcýsý Sayýn Sabih Kanadoðlu ve Saygýdeðer Eºinin katýlýmýyla Cumhuriyet Bayramý coºkuyla kutlanmýºtýr. Sayýn Kanadoðlu na, Aydýn Genca tarafýndan Teºekkür Plaketi verilmiºtir. 31 Ekim 2009 Cumhuriyetin 86. Kuruluº yýlý Cumhuriyet Bayramý kutlamalarý çerçevesinde, Yargýtay Onursal Cumhuriyet Baºsavcýsý Sayýn Sabih Kanadoðlu nun konuºmacý olarak katýldýðý, Hukuk Devleti ve Yargý Baðýmsýzlýðý ve Demokrasi konulu Konferans, Haus der Wissenschaft da yapýldý. 15 Kasým 2009, Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ün bedensel varlýðýnýn aramýzdan ayrýlýºýnýn 71. yýlýnda Atatürk resimleri ve Atatürk le ilgili projeksiyon ile sunum gösterilmiº. Ardýndan Bahçeºehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öðretim Üyesi Sayýn Prof. Dr. Süheyl Batum Çaðdaº Demokrasi konulu konferans vermiºtir. Açýº konuºmasýnda Recep Ali Tüfek, Atamýzýn ölüm yýldönümleri, 10 Kasým, üzülme, aðlama günleri deðil, Atatürk gibi bir insanýn yeºtiði bir ulusun bireyi olarak övünç ve onur günü kabul edilip, Atatürk e olan minnet, sevgi ve özlem duygularý ile tüm geçmiºimize sahip çýkmalýyýz. Dedi. Konferansýn sonunda Prof. Dr. Süheyl Batum a Ziya kaymak tarafýndan Teºekkür Plaketi verilmiºtir. 28.11.2009 un Son etkiliði Kurban Bayram Yemeði Toplu Bayramlaºma, Rapsody Toplantý Salonunda yapýlmýºtýr. Yemeðe katýlan konuklar Anadolu muzun çeºitli Yörelerinden Yemekleri beraberlerinde getirmiºler hep beraber ºarkýlar söyleyerek 2009 un son etkinliði yapýlmýºtýr. Bu etkinlikleri yapabilmek için Yönetim Kurulu Üyeleri sayýsýný unuttuðumuz yüzlerce aralarýnda toplantý yapmýº, binlerce sayfa mektup yazýlmýº o kadar da belge dosyalanmýºtýr. *** ATATÜRKÇÜ DܪÜNCE DERNEÐÝNÝ KURULUª NEDENÝ Atatürk'ün bedensel varlýðýnýn artýk aramýzda bulunmamasýndan cesaret alan içteki ve dýºtaki kimi olumsuz güçler, O'nun yeni Türk Devletini yaratma doðrultusunda ilk adýmý attýðý 19 Mayýs 1919'un üzerinden tam 70 yýlýn geçtiði bu günlerde, Atatürk devrim ve ilkelerine karºý, açýk ya da kapalý saldýrýlarýný doruða ulaºtýrmýº bulunmaktadýr. Bundan daha kötüsü, plânlý ve sinsi bir çalýºma ile, o devrim ve ilkeleri gelecekte yok etmek çabasý içindeler. Oysa Atatürk; Sadece "baðýmsýzlýðý tümüyle tehlikeye düºmüº Türk Ulusunu ve yurdunu emperyalist güçlerin iºgalinden kurtaran bir büyük asker "deðildir. O, bunun çok daha ötesinde, örneðin siyasal, kültürel ve ekonomik alanlar baºta olmak üzere, her alanda baðýmsýzlýðýmýzý yok edici ya da kýsýtlayýcý olumsuz baðlarý koparan; Ulusal egemenliði gerçekleºtirerek Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran; Kiºisel inançlara dokunmayarak, toplumumuzu Ortaçað zihniyetinden ve ºeriattan kaynaklanan "nakil"e dayalý kurum ve kurallardan kurtarýp, sürekli biçimde çaðdaº ve uygar bir ulus olmanýn ve böyle kalmanýn yollarýný gösteren, "akýl"a dayalý lâik düºünce, lâik hukuk ve lâik öðretim sistemlerini toplum yaºamýnda egemen kýlan; Tüm özgürlüklerin ve insan haklarýnýn sosyal Hukuk Devletinin ve çoðulcu demokrasinin yolunu açan; Yüzyýllarca ikinci sýnýf insan durumuna düºürülmüº Türk kadýnýný gerçek yerine yükseltip, eºit haklara ve eºit onura sahip insan ve yurttaº yaparak, yapay eºitsizlikleri kaldýran; Ýçten ve dýºtan kaynaklanan her tür sömürüye karºý çýkarak, halkýn yalnýz siyasal deðil, ekonomik ve sosyal alanda da gerçek efendi durumuna gelmesini ve tüm yurttaºlarýn gönencini devletin varlýk nedeni ve amacý sayan; Bremen Atatürkçü Düºünce Derneði sayfa 22