HAFTALIK RAPOR 27 Nisan 2015

Benzer belgeler
HAFTALIK RAPOR 23 Şubat 2015

HAFTALIK RAPOR 05 Şubat 2018

HAFTALIK RAPOR 16 Ocak 2017

HAFTALIK RAPOR 06 Mart 2018

HAFTALIK RAPOR 02 Kasım 2015

HAFTALIK RAPOR 20 Mart 2017

HAFTALIK RAPOR 05 Eylül 2017

HAFTALIK RAPOR 03 Temmuz 2017

HAFTALIK RAPOR 02 Ekim 2017

HAFTALIK RAPOR 22 Ağustos 2016

HAFTALIK RAPOR 16 Ocak 2018

HAFTALIK RAPOR 02 Ocak 2017

HAFTALIK RAPOR 05 Aralık 2016

HAFTALIK RAPOR 12 Kasım 2018

HAFTALIK RAPOR 24 Nisan 2017

HAFTALIK RAPOR 27 Ağustos 2018

HAFTALIK RAPOR 23 Mart 2015

HAFTALIK RAPOR 24 Temmuz 2017

HAFTALIK RAPOR 12 Haziran 2017

HAFTALIK RAPOR 07 Kasım 2016

HAFTALIK RAPOR 23 Ekim 2017

HAFTALIK RAPOR 28 Mart 2016

HAFTALIK RAPOR 05 Haziran 2017

HAFTALIK RAPOR 04 Mart 2019

HAFTALIK RAPOR 22 Ocak 2017

HAFTALIK RAPOR 20 Haziran 2016

HAFTALIK RAPOR 05 Ocak 2015

HAFTALIK RAPOR 18 Ocak 2016

HAFTALIK RAPOR 10 Aralık 2018

HAFTALIK RAPOR 11 Aralık 2017

HAFTALIK RAPOR 03 Mart 2014

HAFTALIK RAPOR 17 Eylül 2018

HAFTALIK RAPOR 08 Aralık 2014

HAFTALIK RAPOR 21 Ağustos 2017

HAFTALIK RAPOR 13 Kasım 2017

HAFTALIK RAPOR 20 Mayıs 2014

HAFTALIK RAPOR 10 Ekim 2016

HAFTALIK RAPOR 22 Mayıs 2017

HAFTALIK RAPOR 26 Kasım 2018

HAFTALIK RAPOR 10 Mart 2014

HAFTALIK RAPOR 04 Ocak 2016

HAFTALIK RAPOR 19 Ekim 2015

HAFTALIK RAPOR 28 Mayıs 2018

HAFTALIK RAPOR 15 Mayıs 2017

HAFTALIK RAPOR 25 Haziran 2017

HAFTALIK RAPOR 02 Haziran 2014

HAFTALIK RAPOR 14 Nisan 2014

HAFTALIK RAPOR 05 Kasım 2018

HAFTALIK RAPOR 03 Ekim 2016

HAFTALIK RAPOR 09 Ocak 2017

HAFTALIK RAPOR 03 Haziran 2013

HAFTALIK RAPOR 11 Eylül 2018

HAFTALIK RAPOR 10 Nisan 2017

HAFTALIK RAPOR 09 Nisan 2018

HAFTALIK RAPOR 03 Ekim 2016

HAFTALIK RAPOR 23 Ocak 2017

HAFTALIK RAPOR 18 Nisan 2016

HAFTALIK RAPOR 10 Temmuz 2017

HAFTALIK RAPOR 31 Ekim 2018

HAFTALIK RAPOR 23 Temmuz 2018

HAFTALIK RAPOR 11 Temmuz 2016

HAFTALIK RAPOR 09 Kasım 2015

HAFTALIK RAPOR 25 Mayıs 2015

HAFTALIK RAPOR 03 Nisan 2016

HAFTALIK RAPOR 11 Eylül 2017

HAFTALIK RAPOR 03 Aralık 2018

HAFTALIK RAPOR 25 Temmuz 2016

HAFTALIK RAPOR 18 Haziran 2018

HAFTALIK RAPOR 26 Eylül 2016

HAFTALIK RAPOR 27 Kasım 2017

HAFTALIK RAPOR 09 Ekim 2017

HAFTALIK RAPOR 29 Aralık 2014

HAFTALIK RAPOR 01 Ağustos 2016

HAFTALIK RAPOR 14 Aralık 2015

HAFTALIK RAPOR 14 Ocak 2019

HAFTALIK RAPOR 14 Ağustos 2017

HAFTALIK RAPOR 15 Nisan 2019

HAFTALIK RAPOR 09 Mart 2015

HAFTALIK RAPOR 03 Şubat 2014

HAFTALIK RAPOR 04 Mayıs 2015

HAFTALIK RAPOR 25 Eylül 2017

HAFTALIK RAPOR 22 Eylül 2014

HAFTALIK RAPOR 30 Ocak 2017

HAFTALIK RAPOR 7 Ocak 2019

HAFTALIK RAPOR 10 Şubat 2014

HAFTALIK RAPOR 13 Şubat 2018

HAFTALIK RAPOR 27 Şubat 2018

HAFTALIK RAPOR 06 Kasım 2017

HAFTALIK RAPOR 13 Ağustos 2018

HAFTALIK RAPOR 19 Mart 2018

HAFTALIK RAPOR 05 Kasım 2012

HAFTALIK RAPOR 20 Şubat 2017

HAFTALIK RAPOR 26 Aralık 2016

HAFTALIK RAPOR 16 Temmuz 2018

HAFTALIK RAPOR 28 Kasım 2016

HAFTALIK RAPOR 02 Aralık 2013

HAFTALIK RAPOR 21 Temmuz 2014

HAFTALIK RAPOR 18 Mart 2013

HAFTALIK RAPOR 13 Haziran 2016

HAFTALIK RAPOR 12 Mayıs 2014

Transkript:

HAFTALIK RAPOR 27 Nisan 21 Küresel Ekonominin Yeni İmtihanı Yapısal Durgunluk Dünyada 28-29 yılları arasında etkisi yoğun olarak hissedilen küresel krizin üzerinden altı yıldan fazla bir zaman geçmiş olmasına rağmen küresel ekonomideki toparlanmanın henüz beklenen düzeyde olmadığı görülüyor. Bu süreçte kritik rol oynayan merkez bankalarının parasal genişlemeci politikalarla ekonomik toparlanmayı sağlamaya çalışmalarına rağmen alınan önlemlerin hala yeterli düzeyde iyileşme gerçekleştiremediği gözlemleniyor. Bu nedenle, ilk olarak Büyük Buhran olarak anılan 1929 ekonomik bunalımının ardından ortaya atılan bir terim olan yapısal durgunluk kavramı yeniden gündeme geldi ve son dönemlerde sık sık tartışılır oldu. Biz de bu haftaki raporumuzda yapısal durgunluk kavramını ele alacağız. Yapısal durgunluk kavramına yakından bakacak olursak, bu kavramın ekonomide büyümenin ihmal edilebilir seviyede gerçekleşmesi ya da tamamen durması halinde kullanıldığı görülüyor. Yapısal durgunluğun yaşandığı bir ekonomide kişi başına gelir ve tasarruf oranı yüksek seviyelerde seyretmesine rağmen ekonomik büyümenin devamlılığı için gerekli olan altyapı ve eğitim gibi uzun dönemli yatırımlar istenilen düzeyde yapılamaz. Büyümenin gerekliliği için önemli olan bu tür yatırımlardaki azalma ise uzun dönemde kişi başına gelirdeki azalmada ve dolayısıyla tasarruf oranının düşmesinde etkili olur. Tüm bu gelişmeler sonucunda, düşen tasarruf oranlarının gerileyen yatırım oranlarına yakınsaması ile ekonomik büyüme duraklamaya girer. Ekonomide yapısal durgunluğu fark eden yatırımcılar ise, tasarruflarını daha cazip yabancı ülkelere aktarırlar. Söz konusu ekonomilerde, düşük seviyedeki enflasyon ve sıfıra yakın faiz oranlarının varlığı nedeni ile tam istihdama ulaşmak güçleşir. Tam istihdam seviyesinden uzaklaşan ve potansiyel büyüme ile gerçekleşen büyüme arasındaki farkı kalıcı olarak açılan ekonomilerde eski makroekonomik politikalar yetersiz kalır. Son yıllarda gelişmiş ülke ekonomilerinde tasarrufların yatırımlardan fazla olmasından dolayı tasarruflarla yatırımlar arasındaki dengeyi kuracak nominal faiz oranlarının sıfırın altına inmesi gerektiği görülüyor. Ancak negatif nominal faiz oranı mümkün olmayacağından dolayı tasarruflarla yatırımlar arasındaki dengenin yeniden kurulabilmesi için negatif reel faiz oranlarının gerekliliği, yapısal durgunluk kavramının gündeme taşınmasında etkili oluyor. Ayrıca başta nüfusun yaşlanması olmak üzere çeşitli demografik nedenlerden dolayı potansiyel GSYH nin büyüme hızında görülen yavaşlama ise yapısal durgunluğun göstergelerinden bir diğeri olarak görünüyor. Bununla birlikte gelişmekte olan ülkelerde potansiyel büyüme oranı hala sürdürülebilir bir şekilde yakalanamadığı için yapısal durgunluk kavramı daha çok gelişmiş ülkeler için geçerli bir kavram olarak karşımıza çıkıyor. Düşük büyüme hızı ve negatife yakın seyreden reel faiz oranlarının yanı sıra yatırımların ikamesi olan yüksek tasarruf düzeyi yapısal durgunluğa işaret eden faktörler olarak karşımıza çıkıyor: 1. Düşük Büyüme Hızı 27 yılı sonunda başlayan kriz sonrasında düşen büyüme oranlarının özellikle gelişmiş ülkelerde krizin başlamasından bu yana geçen yedi yıla rağmen hala eski seviyelerine dönmediği görülüyor. Gelişmiş ülkelerdeki bu zayıflık dünyanın geri kalanına da yansıyor. Hem reel büyüme oranlarının yavaşlaması hem de gelişmiş ülkeler için potansiyel büyüme oranlarının düşmesi, yapısal durgunluk tartışmalarını da beraberinde getiriyor. IMF nin verilerine göre gelişmiş ekonomilerde potansiyel büyüme hızı kriz öncesi döneme görece %2.3 ten, %1.3 e gerilemiş durumda. Potansiyel büyüme oranlarının düşmesindeki en büyük etken potansiyel üretimin azalması olarak karşımıza çıkıyor. Potansiyel üretimin azalmasında ise yaşlanan nüfus, sabit sermaye yatırımlarındaki gerileme, yüksek tasarruf oranları, gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler arasındaki teknolojik açığın kapanması rol oynuyor. Teknolojiye dayalı üretim, potansiyel büyüme oranlarının düşmesinde en önemli belirleyicilerden biri. Gelişen teknolojiyle birlikte üretimin üst sınıra yaklaşmış olması nedeniyle, tarım toplumundan sanayi toplumuna geçildiği dönemde yakalanan yüksek büyüme oranlarının tekrar yakalanması zor

12.1998 12.1999 12.2 12.21 12.22 12.23 12.24 12.2 12.26 12.27 12.28 12.29 12.21 12.211 12.212 12.213 12.214 görünüyor. Ayrıca üretim için sağlanan teknolojide üst sınıra yaklaşılmış olması nedeniyle faktör verimliliklerinde azalma yaşanıyor. Potansiyel Büyüme ve Alt Bileşenleri 2. 2 1. 1. 1 - Gelişmiş Ekonomiler Toplam faktör verimliliği büyümesi İstihdam büyümesi Sermaye büyümesi Potansiyel üretim büyümesi 21-27 28-214 21-22 Kaynak: IMF 2 - Gelişmekte Olan Ekonomiler 8 7 6 4 3 2 1 21-27 28-214 21-22 Kaynak: IMF Yukarıdaki grafikler, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, potansiyel üretimi ve alt bileşenlerini gösteriyor. Potansiyel üretim kavramı enflasyon ve deflasyona sebep olmadan elde edilebilecek üretim seviyesini, gerçekleşen üretim ile potansiyel üretim arasındaki fark ise üretim/çıktı açığını (output gap) yansıtıyor. Potansiyel büyüme hızlarındaki yavaşlama ya da kriz öncesi döneme göre yavaşlama ülkelerin bundan böyle tüm kaynaklarını ve tam kapasiteli işgüçlerini kullanmaları halinde dahi kriz öncesi dönemki büyüme seviyelerine ulaşamayacakları anlamına geliyor. 2. Düşük Faiz Oranları Politika Faiz Oranı (%) 7 6 4 3 2 1 ABD Euro Bölgesi İngiltere Japonya Kaynak: Bloomberg Gelişmiş ülkelerde küresel kriz sonrasında ekonomik durgunlukla mücadele amacıyla indirilen faiz oranları hala sıfıra yakın seviyelerde seyrediyor ve bir süre daha bu seviyelerde kalacak gibi görünüyor. Gelişmiş ülkeler arasında ABD ve İngiltere faiz artırımını tartışmaya başlayan ülkeler olarak öne çıkıyor. Ancak henüz fiili bir faiz artırımının yapılmamış olmasının yanı sıra faiz artırımına başlansa bile bunun kademeli ve yavaş olması bekleniyor. Ayrıca merkez bankaları, sözlü yönlendirmeyle uzun dönemli faiz oranlarının da düşük seyretmesine neden oluyorlar. Faiz oranlarının uzun süredir düşük seyrediyor oluşu, yapısal durgunluğun bir göstergesi olarak görülüyor. Kriz dönemlerinde merkez bankaları ekonomiyi canlandırmak için faiz oranlarını düşürerek bireyleri tüketime, yatırımcıları ise yatırıma yönlendirmeye çalışırlar. Ekonomide canlanmanın sağlanmasının ardından ise faiz oranları yeniden artırılır. Ancak küresel krizin başladığı 28 yılından bu yana geçen 7 yıllık sürede gelişmiş ülkelerde faiz oranlarının hala sıfıra yakın seviyelerde tutuluyor olması ve mevduat faizlerinin Euro Bölgesi gibi ekonomilerde negatife çekilmiş olması ekonomide henüz bir canlanma olmadığını da gösteriyor. Ayrıca son yedi yıldır faiz oranlarının düşük seyretmesi, ekonominin yeni bir daralmayla karşılaşması durumunda faiz indirimi için alan kalmaması anlamına da geliyor ve bu nedenle risk de barındırıyor. Bunun yanı sıra faiz oranlarının düşük olması ve bir süre daha düşük seyredeceği beklentisi, yatırımcıların getirisi daha yüksek olan daha riskli yatırım araçlarına veya saadet zinciri gibi yatırım yöntemlerine yönelmesine neden oluyor. Böylece düşük faiz oranları finansal sağlamlığı da tehdit ediyor. 2

1994 199 1996 1997 1998 1999 2 21 22 23 24 2 26 27 28 29 21 211 212 213 7 69 68 67 66 6 64 63 62 3. Demografik Yapı ve Tasarruflar Kaynak: OECD Çalışan Nüfus Sayısı Kanada Fransa Almanya İtalya Japonya İngiltere ABD Çalışan nüfus olarak tanımlanan 1 ile 64 yaş arası popülasyonun G7 ülkelerindeki tarihsel gelişimi incelendiğinde son yıllarda İtalya da görülen artış ve değişim göstermeyen Almanya dışındaki seçili ülkelerde sınırlı da olsa giderek azaldığı görülüyor. Öte yandan, 1 yaş altı ve 64 yaş üstü bağımlı olarak adlandırılan nüfusun, 1-64 yaş arası nüfusa olan oranını gösteren bağımlılık oranı (dependency ratio) gelişmiş ülkelerde son yıllarda artış gösteriyor. Genç işsizlik oranına bakıldığında söz konusu oranın İtalya, İspanya, Yunanistan gibi ülkelerde arttığı görülüyor. Amerika, Almanya, Kanada gibi gelişmiş ülkelerde ise yaşlı nüfus artıyor. Çalışan nüfus popülasyonunda gerileme yaşanırken, yaşlanan nüfus popülasyonunda artış yaşanması yatırım talebini düşürürken, yatırımın ikamesi olan tasarrufları artırıyor. Öte yandan düşük büyüme hızları ve uzun dönemli reel faizlerin de düşük seyrediyor olması nedeniyle gelecekte elde edilmesi beklenilen gelirlerin de düşmesi, tüketimi düşürürken tasarrufların artmasına sebep olan bir diğer faktör olarak karşımıza çıkıyor. Bu bağlamda, özellikle seçili gelişmiş ekonomilerde mevcut olan yukarıda bahsini geçirdiğimiz demografik yapı ve gelecekte gelirlerin düşeceği beklentisi düşük reel faizlere rağmen yatırımların artış göstermemesine sebep oluyor. Bu görünüm ise, büyümede durgunluğu ve hareketsizliği beraberinde getiriyor. Sonuç olarak, sıfır ya da sıfıra yakın bir büyüme olarak tanımlanabilen yapısal durgunluk küresel ekonominin tarihsel olarak atlattığı krizlerin ardından yeni imtihanı gibi duruyor. Gelişmiş ekonomilerin yanı sıra Çin gibi küresel büyümenin önemli itici güçlerinden olan gelişmekte olan ülke ekonomilerinde yaşanan durgunluk endişeleri hem mikro hem de makro yatırımcılar için küresel bazda büyüme potansiyellerinde düşüş yaşanacağı beklentilerine sebep oluyor. Bu beklentilerin varlığı ise ekonomik canlanmanın önemli tetikleyicilerden olan tüketim ve yatırım harcamalarını kısıtlayarak ekonomik aktivitede rol oynayan etkenlerin kısır bir döngüye girmesine sebep oluyor. Bunların yanı sıra 28 yılından bu yana uygulanan genişleyici para politikalarına rağmen ekonomilerde belirgin bir toparlanmanın yaşanmamış olması, para politikalarının etkinliğinin sorgulanmasına neden oluyor. Para politikalarının etkinliği sorgulanırken, 198 lerde geri plana itilmiş olan maliye politikalarının ise ekonominin canlanmasında etkin bir çözüm sunabileceği iddiaları gittikçe kuvvetleniyor. 3

Haftalık Veri Takvimi (27 Nisan - 1 Mayıs 21) Tarih Ülke Açıklanacak Veri Önceki Beklenti 27.4.21 ABD Hizmet PMI (Nisan, öncül) 9.2 9. Dallas Fed İmalat Endeksi ( Nisan) -17.4-12 28.4.21 ABD Case Shiller Konut Fiyat Endeksi (Şubat) 172.94 -- Tüketici Güven Endeksi (Nisan) 11.3 12. Richmond FED İmalat Endeksi (Nisan) -8-2 Fransa Tüketici Güveni (Nisan) 93 94 İngiltere GSYH (1.çeyrek, y-y) %3. %2.6 Japonya Perakende Satışlar (Mart, a-a) %.7 %.6 29.4.21 Türkiye Konut Fiyat Endeksi (Şubat) 172.19 -- ABD Haftalık Mortgage Verileri %2.3 -- GSYH (1.çeyrek, ç-ç) %2.2 %1. Çekirdek Kişisel Tüketim Harcamaları Endeksi (1.çeyrek, ç-ç) %1.1 %1. Bekleyen Konut Satışları (Mart,a-a) %3.1 %1. FOMC Toplantısı ve Faiz Kararı (Nisan) -- -- Euro Bölgesi M3 Para Arzı (Mart, y-y) %4. %4.3 Tüketici Güveni (Nisan) -4.6-4.6 Almanya TÜFE (Nisan, a-a, öncül) %. -%.1 İtalya Tüketici Güven Endeksi (Nisan) 11.9 -- İş Dünyası Güveni (Nisan) 13.7 -- 3.4.21 Türkiye Dış Ticaret Dengesi (Mart) -4.66 Milyar Dolar -6.2 Milyar Dolar TCMB Enflasyon Raporu (21 - II) -- -- ABD Haftalık İşsizlik Maaşı Başvuruları 29 Bin Kişi -- Çekirdek Kişisel Tüketim Harcamaları (Mart, a-a) %.1 %.2 Euro Bölgesi İşsizlik Oranı (Mart) %11.3 %11.2 Çekirdek TÜFE (Nisan, y-y) %.6 %.6 Almanya Perakende Satışlar (Mart, a-a) -%.1 %.4 İşsizlik Oranı (Nisan) %6.4 %6.4 Fransa ÜFE (Mart, a-a) %.7 -- İtalya İşsizlik Oranı (Mart, öncül) %12.7 -- TÜFE (Nisan, a-a, öncül) %2.1 -- ÜFE (Mart, a-a) %. -- İngiltere Tüketici Güveni (Nisan) 4 4 Japonya Sanayi Üretimi (Mart, a-a, öncül) -%3.1 -%2.3 1..21 Türkiye İmalat PMI (Nisan) 48. -- ABD İmalat PMI (Nisan) 4.2 -- ISM İmalat Endeksi (Nisan) 1. 2. İngiltere M4 Para Arzı (Mart, y-y) -%3.2 -- İmalat PMI (Nisan) 4.4 4.6 Japonya TÜFE (Mart, y-y) %2.2 %2.2 Çekirdek TÜFE (Mart, y-y) %2. %2. İmalat PMI (Nisan) 49.7 -- İşsizlik Oranı (Mart) %3. %3. 4

Mar.2 Eyl.2 Mar.3 Eyl.3 Mar.4 Eyl.4 Mar. Eyl. Mar.6 Eyl.6 Mar.7 Eyl.7 Mar.8 Eyl.8 Mar.9 Eyl.9 Mar.1 Eyl.1 Eyl.11 Mar.12 Eyl.12 Mar.13 Eyl.13 Mar.14 Mar.1 Kas.1 Şub.11 May.11 Ağu.11 Kas.11 Şub.12 May.12 Ağu.12 Kas.12 Şub.13 May.13 Ağu.13 Kas.13 Şub.14 May.14 Ağu.14 Kas.14 Şub.1 211-I 211-II 211-III 211-IV 212-I 212-II 212-III 212-IV 213-I 213-II 213-III 213-IV 214-I 214-II 214-III 214-IV Şub.12 Haz.12 Eki.12 Şub.13 Haz.13 Eki.13 Şub.14 Haz.14 Eki.14 Şub.1 24Ç2 24Ç4 2Ç2 2Ç4 26Ç2 26Ç4 27Ç2 27Ç4 28Ç2 28Ç4 29Ç2 29Ç4 21Ç2 21Ç4 211Ç2 211Ç4 212Ç2 212Ç4 213Ç2 213Ç4 214Ç2 214Ç4 211-I 211-II 211-III 211-IV 212-I 212-II 212-III 212-IV 213-I 213-II 213-III 213-IV 214-I 214-II 214-III 214-IV TÜRKİYE Türkiye Büyüme Oranı Sektörel Büyüme Hızları (y-y, %) 1 Reel GSYH (y-y, %) 2 Sektörel Büyüme Hızları (y-y, %) 1 1 1 - -1-1 - -2-1 Kaynak:TÜİK Harcama Bileşenlerinin Büyüme Hızları (y-y, %) Tarım Sanayi İnşaat Ticaret Ulaştırma Kaynak:TÜİK Sanayi Üretim Endeksi 4 Harcama Bileşenleri Büyüme Hızları (%) 2 Takvim Etkisinden Arındırılmış Sanayi Üretim Endeksi (yy, %) Mevsim ve Takvim Etkisinden Arındırılmış Sanayi Üretim Endeksi (a-a, %) (Sağ Eksen) 7 3 1 2 1 1 3 1-1 -3-1 - - Kaynak: TÜİK Tüketim Devlet Yatırım İhracat İthalat Kaynak: TÜİK Toplam Otomobil Üretimi Sanayi Ciro Endeksi 12 1 8 6 4 2 Toplam Otomobil Üretimi (Adet) (12 aylık Har. Ort.) 21 19 17 1 13 11 9 7 Aylık Sanayi Ciro Endeksi (21=1) Kaynak: OSD, VakıfBank Kaynak:TÜİK

Mar.6 Eyl.6 Mar.7 Eyl.7 Mar.8 Eyl.8 Mar.9 Eyl.9 Mar.1 Eyl.1 Eyl.11 Mar.12 Eyl.12 Mar.13 Eyl.13 Mar.14 Mar.1 Şub.7 Eyl.7 Nis.8 Kas.8 Haz.9 Oca.1 Ağu.1 Eki.11 May.12 Ara.12 Tem.13 Şub.14 Nis.1 Beyaz Eşya Üretimi Kapasite Kullanım Oranı 2 23 21 19 17 1 13 11 9 7 Beyaz Eşya Üretimi (Adet) 8 8 7 7 6 6 Kapasite Kullanım Oranı (%) Kaynak:Hazine Müsteşarlığı Kaynak:TCMB PMI Endeksi 6 4 4 3 3 PMI Imalat Endeksi Kaynak:Reuters 6

Mar.9 Eyl.9 Mar.1 Eyl.1 Eyl.11 Mar.12 Eyl.12 Mar.13 Eyl.13 Mar.14 Mar.1 29.2.28 31.7.28 31.12.28 29..29 3.1.29 31.3.21 31.8.21 31.1.211 3.6.211 3.11.211 3.4.212 3.9.212 28.2.213 31.7.213 31.12.213 31..214 31.1.214 29.3.21 Mar. Eyl. Mar.6 Eyl.6 Mar.7 Eyl.7 Mar.8 Eyl.8 Mar.9 Eyl.9 Mar.1 Eyl.1 Eyl.11 Mar.12 Eyl.12 Mar.13 Eyl.13 Mar.14 Mar.1 Mar. Eyl. Mar.6 Eyl.6 Mar.7 Eyl.7 Mar.8 Eyl.8 Mar.9 Eyl.9 Mar.1 Eyl.1 Eyl.11 Mar.12 Eyl.12 Mar.13 Eyl.13 Mar.14 Mar.1 ENFLASYON GÖSTERGELERİ TÜFE ve Çekirdek Enflasyon ÜFE 14 12 1 8 6 4 2 TÜFE (y-y, %) Çekirdek-I Endeksi (y-y, %) 7.61 7.1 2. 2. 1. 1... -. ÜFE (y-y, %) 3.41 Dünya Gıda ve Emtia Fiyat Endeksi Gıda ve Enerji Enflasyonu (y-y, %) 26 24 22 2 18 16 14 12 1 UBS Emtia Fiyat Endeksi (sağ eksen) BM Dünya Gıda Fiyat Endeksi 23 21 19 17 1 13 11 9 7 2 1 1 - Gıda Enerji TÜFE Kaynak: Bloomberg Enflasyon Beklentileri Reel Efektif Döviz Kuru 8 7. 7 6. 6. 12 Ay Sonrasının Yıllık TÜFE Beklentisi (%) 24 Ay Sonrasının Yıllık TÜFE Beklentisi (%) 6.91 6. 13 13 12 12 11 11 1 1 9 9 TÜFE Bazlı (23=1) 14. 7

Oca.9 Tem.9 Oca.1 Tem.1 Oca.11 Tem.11 Oca.12 Tem.12 Oca.13 Tem.13 Oca.14 Tem.14 Oca.1 İŞGÜCÜ GÖSTERGELERİ İşsizlik Oranı İşgücüne Katılım Oranı 17. 16. 1. 14. 13. 12. 11. 1. 9. 8. 7. Mevsimsellikten Arındırılmış İşsizlik Oranı (%) İşsizlik Oranı (%) 3 1 49 47 4 43 41 39 37 3 İşgücüne Katılma Oranı (%) İstihdam Oranı (%) Kaynak: TÜİK Kaynak: TÜİK Kurulan-Kapanan Şirket Sayısı Kurulan-Kapanan Şirket Sayısı (Adet),7,2 4,7 4,2 3,7 3,2 2,7 2,2 1,7 1,2 7 Kaynak: TOBB 8

Şub.3 Şub.4 Şub. Şub.6 Şub.7 Şub.8 Şub.9 Şub.1 Şub.11 Şub.12 Şub.13 Şub.14 Şub.1 Şub. Ağu. Şub.6 Ağu.6 Şub.7 Ağu.7 Şub.8 Ağu.8 Şub.9 Ağu.9 Şub.1 Ağu.1 Şub.11 Ağu.11 Şub.12 Ağu.12 Şub.13 Ağu.13 Şub.14 Ağu.14 Şub.1 DIŞ TİCARET GÖSTERGELERİ İthalat-İhracat Dış Ticaret Dengesi 2 2 1 1 İhracat (milyon dolar) İthalat (milyon dolar) -2-4 -6-8 -1-12 Dış Ticaret Dengesi (milyon dolar) Cari İşlemler Dengesi Sermaye ve Finans Hesabı 6-4 -14-24 -34-44 -4-64 -74-84 3 1-1 -3 - -7-9 -11 6 4 3 2 1-1 -2 Cari İşlemler Dengesi (12 Aylık-milyon dolar) Cari İşlemler Dengesi (milyon dolar-sağ eksen) Doğrudan Yatırımlar (12 aylık-milyon dolar) Portföy Yatırımları (12 aylık-milyon dolar) Diğer Yatırımlar(12 aylık-milyon dolar) TÜKETİM GÖSTERGELERİ Tüketici Güveni ve Reel Kesim Güveni Tüketici Güven Endeksi 1. 9. 8. 7. 6.. Reel Kesim Güven Endeksi (sağ eksen) 13 12 11 1 9 8 7 6 4 9

21 22 23 24 2 26 27 28 29 21 211 212 213 214 Mar.8 Eyl.8 Mar.9 Eyl.9 Mar.1 Eyl.1 Eyl.11 Mar.12 Eyl.12 Mar.13 Eyl.13 Mar.14 Mar.1 KAMU MALİYESİ GÖSTERGELERİ Bütçe Dengesi Faiz Dışı Denge 1 Bütçe Dengesi (12 aylık toplam-milyar TL) Faiz Dışı Denge (12 aylık-milyar TL) 7-1 47-2 37-3 27-4 17-7 -6-3 Kaynak:TCMB İç ve Dış Borç Stoku Türkiye nin Net Dış Borç Stoku 4 4 3 3 2 2 İç Borç Stoku (milyar TL) Dış Borç Stoku (milyar TL-sağ eksen) 22 2 18 16 14 12 1 8 6 Türkiye'nin Net Dış Borç Stoku/GSYH (%) 3. 4 4 3 3 2 2 1 1 Kaynak: Hazine Müsteşarlığı Kaynak: Hazine Müsteşarlığı 1

Nis.7 Eki.7 Nis.8 Eki.8 Nis.9 Eki.9 Nis.1 Eki.1 Nis.11 Eki.11 Nis.12 Eki.12 Nis.13 Eki.13 Nis.14 Eki.14 Nis.1 Nis. Eki. Nis.6 Eki.6 Nis.7 Eki.7 Nis.8 Eki.8 Nis.9 Eki.9 Nis.1 Eki.1 Nis.11 Eki.11 Nis.12 Eki.12 Nis.13 Eki.13 Nis.14 Eki.14 Nis.1 LİKİDİTE GÖSTERGELERİ TCMB Faiz Oranı Reel ve Nominal Faiz 2 Borç Alma Faiz Oranı (%) Borç Verme Faiz Oranı (%) 2 Reel Faiz Nominal Faiz 2 1 1 1 1 - Kaynak:TCMB Kaynak:TCMB, VakıfBank Dünya Piyasalarında Son Açıklanan Ekonomik Göstergeler Reel Büyüme (y-y,%) Enflasyon (y-y,%) Cari Denge/GSYH* (%) Merkez Bankası Faiz Oranı (%) Tüketici Güven Endeksi ABD 2.4 -.1-2.36.2 11.3 Euro Bölgesi.9 -.1 2.34. -4.6 Almanya 1.4.1 6.73*. 13 Fransa.2. -1.. -14.3 İtalya -.6..96*. 11.9 Macaristan 3.4 -.6 4.14* 1.9-2. Portekiz.7.4.6. -17. İspanya 2. -.7 1.44*. 1.7 Yunanistan 1.3-1.9.92. -31. İngiltere 2.6. -4.47. 4. Japonya -.8 2.2.3.1 41.7 Çin 7. 1.4 1.93*.3 19.8 Rusya.4 16.9 1.64* 14. -- Hindistan.3 6.3-1.44 6. -- Brezilya -.2 8.13-3.88 12.7 1. G.Afrika 1.3 4. -.8*.7.3 Türkiye 2.8 7.61-7.9* 7. 6.4 Kaynak: Bloomberg. *: Cari denge verileri IMF den alınmaktadır ve 213 verileridir. 11

Türkiye Makro Ekonomik Görünüm 213 214 En Son Yayımlanan Reel Ekonomi 21 Yılsonu Beklentimiz GSYH (Cari Fiyatlarla. Milyon TL) 1 67 289 1 749 782 446 36 (214 4Ç) -- GSYH Büyüme Oranı (Sabit Fiyatlarla. y-y%) 4.2 2.9 2.6 (214 4Ç) 3.3 Sanayi Üretim Endeksi (y-y. %)(takvim etk.arnd) 7. 2.6 1. (Şubat 21) -- Kapasite Kullanım Oranı (%) 76. 74.6 74.1 (Nisan 21) -- İşsizlik Oranı (%) 9.2 9.9 11.3 (Ocak 214) -- Fiyat Gelişmeleri TÜFE (y-y. %) 7.4 8.17 7.61 (Mart 21) 6.8 ÜFE (y-y. %) 6.97 6.36 3.41 (Mart 21) -- Parasal Göstergeler (Milyon TL) M1 22,331 21,991 271,34 (17.4.21) -- M2 91,2 1,18,46 1,99,86 (17.4.21) -- M3 9,979 1,63,11 1,14,91 (17.4.21) -- Emisyon 67,76 77,42 8,4 (17.4.21) -- TCMB Brüt Döviz Rezervleri (Milyon $) 112,2 16,314 13,244 (17.4.21) -- Faiz Oranları TCMB O/N (Borç Alma) 3. 7. 7.2 (24.4.21) -- TRLIBOR O/N 8. 11.27 11.2 (24.4.21) -- Ödemeler Dengesi (Milyon $) Cari İşlemler Açığı 64,68 4,846 3,196 (Şubat 21) -- İthalat 21,661 242,182 16,927 (Şubat 21) -- İhracat 11,82 17,627 12,272 (Şubat 21) -- Dış Ticaret Açığı 99,88 84,8 4,66 (Şubat 21) 79,8 Borç Stoku Göstergeleri (Milyar TL) Merkezi Yön. İç Borç Stoku 43. 414.6 423.2 (Mart 21) -- Merkezi Yön. Dış Borç Stoku 182.8 197.3 21.4 (Mart 21) -- Kamu Net Borç Stoku 197.6 187.4 187.4 (214) -- Kamu Ekonomisi (Milyon TL) 213 Mart 214 Mart Bütçe Gelirleri 24,768 31,968 32,918 (Mart 21) -- Bütçe Giderleri 3,17 37,6 39,761 (Mart 21) -- Bütçe Dengesi,389 -,92-6,843 (Mart 21) -- Faiz Dışı Denge -46 38-6 (Mart 21) -- 12

Vakıfbank Ekonomik Araştırmalar ekonomik.arastirmalar@vakifbank.com.tr Cem Eroğlu Müdür cem.eroglu@vakifbank.com.tr 212-398 18 98 Buket Alkan Uzman buket.alkan@vakifbank.com.tr 212-398 19 3 Fatma Özlem Kanbur Uzman fatmaozlem.kanbur@vakifbank.com.tr 212-398 18 91 Bilge Pekçağlayan Uzman bilge.pekcaglayan@vakifbank.com.tr 212-398 19 2 Sinem Ulusoy Uzman Yardımcısı sinem.ulusoy@vakifbank.com.tr 212-398 19 Elif Engin Uzman Yardımcısı elif.engin@vakifbank.com.tr 212-398 18 92 Bu rapor Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. tarafından güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan sağlanan bilgiler kullanılarak hazırlanmıştır. Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. bu bilgi ve verilerin doğruluğu hakkında herhangi bir garanti vermemekte ve bu rapor ve içindeki bilgilerin kullanılması nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak oluşacak zararlardan dolayı sorumluluk kabul etmemektedir. Bu rapor sadece bilgi vermek amacıyla hazırlanmış olup, hiçbir konuda yatırım önerisi olarak yorumlanmamalıdır. Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. bu raporda yer alan bilgilerde daha önceden bilgilendirme yapmaksızın kısmen veya tamamen değişiklik yapma hakkına sahiptir.