NARRATIVE (ÖYKÜSEL) TERAPİ

Benzer belgeler
Öyküsel Terapi, yeniden çerçevelemeyi genişleterek kullanmanın yanı sır; - danışanın güçlerine ve kaynaklarına odaklanma,

HAZIRLIK SINIFLARI 3. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Eğitim - Öğretim Yılı

ATATÜRK ORTAOKULU REHBERLİK SERVİSİ

ÇÖZÜM ODAKLI TERAPİLER & KİŞİLERARASI İLİŞKİLER TERAPİSİ PSİKOTERAPİ KURAMLARI II

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ ÇALIŞMALARI

Etkinlik Listesi BÖLÜM II İLİŞKİLENDİRME AŞAMASI 67

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD

GERÇEKLİK TERAPİSİ & ÖYKÜSEL TERAPİ PSİKOTERAPİ KURAMLARI- II

İçindekiler. Teşekkür, xiii Giriş, xv. Öykü 1 Öykünün Öyküsü, xxi. Bölüm 1 Metaforun Büyüsü, 3

GÜÇLER YAKLAŞIMI ASLIHAN NIŞANCI

REHBERLİK NEDİR? Bahsedilen rehberlik tanımlarının ortak yönleri ise:

Programda yer alan etkinlikler okul rehber öğretmeni, sınıf öğretmeni ve idarecilerin işbirliği ile yürütülecektir.

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

Öğretme ve Öğrenme Çalıştay Derlemesi ve Teori Kitapçığı

Programda yer alan etkinlikler okul rehber öğretmeni, sınıf öğretmeni ve idarecilerin işbirliği ile yürütülecektir.

İÇİNDEKİLER. Bölüm 3. Bilişsel Kavramsallaştırma 29 Bilişsel Model 30 İnançlar 32 Davranışın Otomatik Düşüncelerle İlişkisi 36.

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Rehberlik MB

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ. PSİ154-PSİ162 Psikolojiye Giriş II

Dünyanın İşleyişi. Ana Fikir. Oyun aracılığıyla duygu ve düşüncelerimizi ifade eder, yeni anlayışlar ediniriz.

Son Sınıf Türkçe Dersinde Simgesel Anlatımlar (Alegoriler)

2.c. Başkalarının Görüşlerine Dayalı Teknikler

Bilgisayar ve İnternet Tutumunun E-Belediyecilik Güvenliği Algısına Etkilerinin İncelenmesi

8-9 YAŞ ÇCUKLARININ YAŞ DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ VE OKUL-ÖDEV ÇALIŞMALARI ÖZEL ANTALYA ENVAR İLKOKULU 8-9 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM DÖNEMLERİ ÖZELLİKLERİ

YAYLACIK İLKOKULU 0-18 (7-11 YAŞ MODÜLÜ) AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI YILLIK DERS PLANI(2.GRUP)

Görüşme Türleri. Sohbet tarzı görüşme Görüşme formu yaklaşımı Standartlaştırılmış açık-uçlu görüşme Kapalı, kesin yanıtlı görüşme

5. MESLEKİ REHBERLİK. Abdullah ATLİ

Koçluk, danışanın problemlerini çözüme ulaştırmak ve yolunu aydınlatmaktır.

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

Öğretim Yılı Rehberlik Çerçeve Programı kapsamlı gelişimsel psikolojik danışmanlık hizmetleri anlayışına bağlı kalınarak hazırlanmıştır.

ÇOCUKLAR İÇİN OYUN TERAPİSİ BİLGİLENDİRİCİ EL KİTABI. Oyun Terapisi Nedir? Oyun Terapisti Kimdir?

alan Lawrance Hall of Science adlı bir fen merkezi tarafından oluşturulmuş, sürekli gelişen bir programdır.

2. PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİKTE HİZMET TÜRLERİ. Abdullah ATLİ

EĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF

TIP FAKÜLTESİ NDE Kariyer Planlama

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ

MATEMATİĞİ SEVİYORUM OKUL ÖNCESİNDE MATEMATİK

GÖRÜŞME GÖRÜŞME GÖRÜŞME. Sanat vs Bilim? Görüşme Yapma Becerileri. Hangi Amaçlar için Kullanılır? (mülakat-interview)

MINDFULNESS NEDİR? Özel bir şekilde dikkat etmek: şimdiki zamana istemli, kasıtlı ve yargısız bir

PSK 271 Öfke Yönetimi ( Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI. Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak

ÜÇÜ BİR ARADA (ÇAY, ÇİKOLATA, KİTAP) GİRİŞ

POZİTİF PSİKOTERAPİLER. Psikoterapi Kuramları-II

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler


MEB kitaplarının yanında kullanılacak bu kitap ve dijital kaynakların öğrencilerimize;

ZEKA ATÖLYESİ AKIL OYUNLAR

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu AİLE İÇİ İLETİŞİM

TOPLAM KALİTE LİDERLİĞİ ZTM 433 KALİTE KONTROL VE STANDARDİZASYON PROF. DR. AHMET ÇOLAK

PDR ÇALIŞMALARIMIZ. 3. Sayı / Şubat - Mart 2016 ŞUBAT AYI ANA SINIFI ETKİNLİKLERİMİZ ŞUBAT AYI. sayfa 2. SINIF ETKİNLİKLERİMİZ. 2 de. sayfa.

KOÇLUK NEDİR? İNCİ TOKATLIOĞLU Profesyonel Koç-Uzman Eğitimci

İnsanlara hiçbirş ey öğ retemezsiniz, sadece keş fetmesine yardımcı olabilirsiniz. Galileo Galilei. Keş fetme serüvenine hazır mısınız?

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ REHBERLİK POSTASI 5

ATBÖ Sürecinde Ölçme-Değerlendirmeye Hazırlık: ATBÖ Yaklaşımı Nasıl Bir Ölçme Değerlendirme Anlayışını Öngörüyor?

EZİNE ÇOK PROGRAMLI LİSESİ HAYDİ! HALİL İBRAHİM SOFRASINA

EBEVEYNLER İÇİN OYUN TERAPİSİ BİLGİLENDİRİCİ EL KİTABI

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü. Mesleki Gelişim Programı

PYP VELİ MEKTUBU 4. SINIF PRIMARY YEARS PROGRAMME EĞİTMEN KOLEJİ SORGULAMA HATLARI ÖĞRENEN PROFİLLERİ

Editörler Doç.Dr. Ahmet Akın & Yrd.Doç.Dr. Rukiye Şahin Psikolojik Danışma Kuramları ISBN:

Hikaye Anlatımı Atölyesi

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE YAZILIM DERSİ (5 VE 6. SINIFLAR) Öğretim Programı Tanıtım Sunusu

AÇIKLAMA Araştırmacı: Yok. Konuşmacı: Yok. Danışman: Yok

Etkin Dinleme. Yönetici tarafından yazıldı Salı, 03 Mart :38 - Son Güncelleme Çarşamba, 18 Mart :25. Etkin Dinleme

İçindekiler. Şekiller Listesi Tablolar Listesi Yazarlar Hakkında Başlangıç

Koçluk Oturumu/Seansı Canlandırma

Araş.Gör. Dr. Meltem Yanaş ESOGÜTIPFAK PSİKİYATRİ ABD

KUMKALE İLKOKULU/ORTAOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DEĞERLER EĞİTİMİ MART AYI KATALOĞU

PSİKOLOJİK DANIŞMAN. Prof. Dr. Serap NAZLI

2014

1.4.Etik Sistemleri Etik ilkelerin geliştirilmesinde temel alınan yaklaşımlar hakkaniyet ilkesi, insan hakları, faydacılık ve bireysellik

ÇOCUKLARDA BENLİK SAYGISI GELİŞİMİ

KAVRAMLAR TUTUMLAR BECERİLER

KAZANIMLAR OKUMA KONUŞMA YAZMA DİL BİLGİSİ

VEGA ANAOKULU 4 YAŞ GÖKKUŞAĞI SINIFI KUKLALAR NELER SÖYLÜYOR SORGULAMA ÜNİTESİ BÜLTENİ DİSİPLİNLERÜSTÜ TEMA

Çocuğunuz ne kadar zeki?

MOTİVASYON. Nilüfer ALÇALAR. 24. Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi Ekim 2014, Antalya

Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi (TLDP) Eğitimi Modül-I Ağustos 2016 İbrahim Sarı MD, MSc

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

DUYGUSAL GELİŞİME UYGUN ETKİNLİKLER

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

6. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ

yukarıda olduğu psikolojik bir durumdur.

NEDEN OKUL ÖNCESİ EĞİTİM? OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMI PROGRAMIN TEMEL ÖZELLİKLERİ ÖĞRENME MERKEZLERİ AYLIK EĞİTİM PLANI GÜNLÜK EĞİTİM AKIŞI GÜNE

REHBERLİK POSTASI -1

ÖĞRENME PERFORMANSINI YÜKSELTME PROJESİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Yazınbilim I BİS

İLETİŞİM BECERİLERİ. DOÇ. Dr. Bahar Baştuğ

ORTAÖĞRETİM İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ ÖZEL ALAN YETERLİKLERİ


Çocuklarınızın öfkelerini kontrol etmelerinde ve uygun yollarla ifade etmelerini sağlamakta aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurabilirsiniz.

PROBLEM ÇÖZME BASAMAKLARI ve YARATICI DÜŞÜNME

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

4. SINIF - 3. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Öğretim Yılı

2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (08 Aralık Ocak 2015 )

MEV KOLEJİ ÖZEL BASINKÖY OKULLARI OKUL BAŞARISINI GELİŞTİREN VERİMLİ ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ

Prof. Dr. Serap NAZLI. BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ-Testler

VERITAS FOCUS. İş Yerinde Ruh Sağlığı Programları

Transkript:

NARRATIVE (ÖYKÜSEL) TERAPİ Anlatı ya da diğer bilinen ismiyle öyküsel terapi Micheal White ve Deavid Epston tarafından geliştirilmiş bir terapi çeşididir. Bu terapideki öykü kavramı terapinin temelini oluşturmaktadır. Öyküler çevreye uyum sağlama ve dünyayı anlama ihtiyacımızın metaforik anlatımlarıdır, danışanlara ait dünya görüşlerinin somutlaşmış halidir. Öyküler kişilerin neler hissettikleri ve düşündüklerini yansıtırlar. Burada kişiler kendi öykülerinin hem senaryo yazarları, hem de başrol oyuncularıdır. Öyküsel terapide her hayat bir öykü olarak görülür. Her insan yaşı ilerledikçe deneyimleriyle ve edindikleriyle hayatı belli bir öykü çerçevesinde yaşamaya devam eder. Bu devamlılığı olan öykünün içerisinde çeşitli karakterler, iniş çıkışlar, gerilimler ve giriş, gelişme, sonuç gibi bölümler olur. Bireyin çevreyle etkileşimi özgün öykülere genellikle istenmeyen ve bireyi sınırlandırıcı halkalar ekler. Bu halkalar genellikle danışanın özgün öykülerinde baskın duruma geçer ve dünyayı yalnızca öyküde baskın olan öğelerle algılamasına yol açar. Danışan hayatında önemli sorunlar olduğuna inanır ve bu hakim olan düşünce onun giderek baskın öyküsü haline gelir. (Psikolojik yardım ihtiyacında olan bireylerin baskın öykülerinde genel olarak bir yetersizlik algısı hakim olduğu vurgulanmaktadır.) Öyküsel terapi kişinin baskın öykülerini keşfetmesini ve yeni öyküler oluşturmasını sağlamak için çeşitli yöntem ve teknikler yerine terapistin süreci kontrol etmeden, kendi düşünce, değer ve tutumlarının farkında olarak bazı sorularla danışanın bakış açısını değiştirmeye odaklanır. Terapide temelde kişiyi problemden ayırarak kişinin bir problem olmadığı, problemin kendisinin bir problem olduğu vurgulanır. Öykülerin Rolü Hayatı kendi anlattığımız ya da başkalarının bizim hakkımızda anlattığı öykülerle yaşarız. Her yaşantımız ve algımız sosyal ve kültürel bağlamda yapılan konuşmalarla öyküye dönüşür. Öyküsel terapi danışanı umutsuz ve hastalıklı yaşamları sürdüren patolojik kurbanlar olma rolünden çıkarıp, bu güçlü görünen öyküleri parçalayıp atacak kadar cesur kahramanlar yapar. Süreç sadece danışanı değil terapisti de değiştirir.

Öyküsel Terapinin Kullanım Alanları Öyküsel terapi aile terapistlerinin eğitim ve süpervizyonunda kullanılmaktadır. Farklı yaklaşımlarla (eklektik olarak) birlikte kullanılabilmektedir. Öyküsel psikolojik danışmanın stratejileri oyun ve sanat terapisiyle birleştirilerek çocuklarda benlik saygısı ve başetme becerilerini geliştirmek için kullanılmaktadır. Ayrıca beyin hasarı, zihinsel özür veya psikoz nöbeti gibi durumlarda da öyküsel psikolojik danışmanın kullanıldığına rastlanmaktadır. Özetle öyküsel psikolojik danışma anoreksiya, aile içi çatışma çözme, aile içi iletişimi geliştirme, yas süreci çok çeşitli zorluklara kullanılmaktadır. Ayrıca akıl ve ruh sağlığıyla ilgili olarak görülen şizofreni rahatsızlığında da kullanıldığı görülmüştür. Terapistin İşlev ve Rolü Terapist danışanlara, sorunlarının yaşamları üzerindeki etkilerini belirleyebilmelerinde yardımcı olur, içselleştirdikleri baskın hikayelerden kendilerini kurtarabilmeleri için danışanlara destek olur ve böylece alternatif yaşam hikayeleri oluşturabilmeleri için onlara açık alanlar oluşturur. Bunları yaparken; Saygılı bir merak, ısrar, şefkat, ilgi, iyimserlik ve danışanın bilgisine değer vererek hatta bazen büyülenerek dinler Danışanın sorunlarla dolu hikayesine saplanıp kalmaz Hikayenin içindeki yetenek ve başarı ayrıntılarına dikkat eder ve üzerinde durmak için sorular sorar, aldığı cevaplara göre yeni sorular üretir Sorunla danışanı ayırır ve toptancı bir dil kullanmaz Danışanın söylediğinden fazlasını duymaz, anlatılan öyküyü izleme, onaylama ve kendine rehberlik etme olanağı sağlayan bilmeme konumunu kullanarak katılımcı gözlemci ve süreç kolaylaştırıcı rolünü üstlenir. Buradaki amaç hikayenin, ta ki yeni anlamlar ve hikayeler ortaya çıkana dek yeniden, yeniden anlatılmasını sağlamaktır. Bilgi kazandıracak değil deneyimleri harekete geçirecek sorular sorar Sorunun devam etmesini sağlayan konuşma biçimini bozmayı ve değiştirmeyi hedefler Kültürel özelliklere saygı gösterir ve anlamaya çalışır Danışma sürecindeki gelişmeyi kayıt altında tutmak amacıyla danışana mektuplar yazar ve iki seans arasında danışana gönderir.

Danışanlar genellikle, işe yaramayan ve sorunlarla sarmalanmış bir hikayeye saplanıp kalmış bir yaşam sürmektedirler. Terapist bu hikayenin içine girer ve danışanlara özgü olan bakış açısını, kaynakları ve deneyimleri harekete geçirecek sorular sorar. Terapötik süreç Terapinin ilk basamağı psikolojik danışman ile danışan arasında karşılıklı saygıya dayalı işbirlikçi yaklaşım oluşturmaktır. Terapist danışan ile yazdıkları öyküde kolaylaştırıcı bir roldedir. İkinci basamakta Psikolojik danışmanın amacı danışanın kendisini sorunundan ayrı olarak görmesine yani problemi dışsallaştırmasına yardım etmektir. (Öyküsel terapistler sorunun kişi olmadığına sorunun sorun olduğuna inanırlar.) Amaç; danışanın problemini sadece problem olarak görmesini sağlamaktır. Danışanı sorunlu birey olarak görmek yerine sorunla ilişkisi olan birey olarak görmenin danışanı gereksiz etiketlemelerden kurtaracağı varsayılmaktadır. *Dışsallaştırma aşamasında danışman ile danışan probleme bir isim verebirlirler. Ör; Yaşadığın durumda sen mi yoksa problem mi kontrolü eline almıştı? Bu durumda kontrol kimin elindeydi? Bu aşamada sorunun danışanı nasıl baskı altına aldığı ya da nasıl cesaretini kırdığı araştırılır. Üçüncü basamakta; Psikolojik danışman danışana problemler yüzünden baskı hissetmediği ve etkili çözümler bulduğu geçmiş sorunları hatırlamasına yardım eder. Danışana kullanmış olduğu etkili çözümlerin ayrıntısına yönelik olaylar, olayların sırası, zamanı, anlamı, etkisi değerlendirmesi ve mantıksal çıkarımlarla ilgili sorular sorar. Dördüncü basamakta; Psikolojik danışman danışanın işe yarayan çözümlerinin yer aldığı öyküsü ile geçmişteki diğer olayları ilişkilendirmesine yardım eder. Danışan aynı zamanda öyküsünü geleceğe doğru genişleterek kendisini problemden daha güçlü gördüğü alternatif özgün anlatımlar oluşturur.

Bu aşamada danışana, ortaya çıkmakta olan güçlü ve yetenekli insandan nasıl bir gelecek beklediği sorularak, bu konudaki düşünceleri alınır. Danışan bir kez sorunlarla sarmalanmış geçmişteki hikayelerinden kurtuldu mu, artık daha az sorun olan bir geleceği kurgulamaya ve planlamaya başlayabilir. Yeni öyküyü kavrayacak ve destekleyecek başka kişiler bulunur. Yeni bir hikayeyi kurmak yeterli değildir. Danışan terapinin dışında da bu yeni öyküyü yaşatmak gereksinimi duyacaktır. Kişinin sorunu her şeyden önce sosyal koşullar içerisinde geliştiği için, terapistle yapılan konuşmalar sonucunda ortaya çıkan yeni yaşam hikayesinin sosyal çevrede destek bulması çok önemlidir. Beşinci basamakta, terapist danışanın yeni özgün anlatımına (self-narrative) şahitlik etmek üzere sosyal bağlantılarında yer alan önemli kişileri (aile, arkadaş, meslektaş) oturumlara davet eder. Sürecin sonlarına doğru, terapist danışanın yeni özgün anlatımını destekleyen öğrenme ve davranışları sertifika gibi yollarla belgeler. Genellikle son oturumda, terapist benzer sorunları olan kişilere yardım etmesi için danışanın süreç ve uygulamalarla ilgili kendi tecrübesini gelecek danışanlar için yazmasını ister. Ayrıca terapist danışanı, benzer sorunlarını çözüme ulaştırmış olan eski bir danışanı ile bir araya getirerek birbirlerinin tecrübe ve görüşlerinden yararlanmalarını da sağlayabilir. Bunlara ek olarak; Winslade ve Monk (1999), öyküsel konuşmaların burada tanımlandığı gibi doğrusal bir gelişim izlemediklerini ileri sürmüşlerdir. Terapötik Teknik ve Yöntemler Terapide kullanılan tekniklerin hepsi insanların kendilerini tanımaları ve güçlü hissetmeleri için tasarlanmıştır. Kullanılan öykü tekniklerinin neredeyse tamamı soru sormaya dayalıdır. Michael White, terapi çalışmalarında danışanların sorunlarına dair herhangi bir şey iddia etmez ya da bir yorum yapmaz. Sadece ardı ardına sorular sorar ve verilen cevapları tekrarlayarak not alır. Böylece hem danışanların hikayesindeki önemli noktalar gözden kaçmamış olur hem de danışanlara fikirlerine saygı duyulduğu hissiyatı kazandırılır. Bu sorular bir yağmur gibi birbiri ardına sorulmaz. Soru sorma, öyküsel konuşma

bağlamının ayrılmaz bir parçasıdır ve her soru, kendinden önceki soruya verilen yanıtlarla duyarlı bir bütünlük oluşturmak durumundadır. 1. Dışsallaştırma White ve Epston (1990) dışsallaştırmayı kişileri zamanında kişiselleştirdikleri can sıkıcı olayları nesnelleştirmeye/somutlaştırmaya destek veren bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır Kişiyi sorundan ayırmada kullanılan yönteme dışsallaştırma konuşmaları (externalizing conversations) denmektedir. Terapist, kişinin sorunlarını içselleştirmesini sağlayan sorular yerine "Peki sizde depresyon ne gibi etkiler meydana getiriyor? şeklinde problemi kişiden ayıran sorular sorar. Örneğin; bir kişiyi alkolik olarak etiketlendirmek başka; alkolün yaşamının tümünü etkilediğini söylemek başkadır. Sorunun bireyden ayrılması, umudu artırır ve kendini suçlamak gibi özel hikaye kalıplarına karşı danışanların bir tavır takınabilmelerini kolaylaştırır. Dışsallaştırma konuşmalarını yapılandırmanın iki yolu vardır: Kişinin yaşamında sorunun etkisini belirlemek: Hedef, sorunun izini ilk çıktığı andan şu ana kadar olan süreçte danışanlar tarafından takip edilmesini sağlamaktır. Bu sorun yaşamınızda ilk kez ne zaman ortaya çıktı? gibi sorular sorulabilir. Kişinin yaşamının sorunun gelişimi üzerindeki etkisini belirlemek: Danışanın, sorununun yaşamını tamamen yönlendirmediğini anlamasına neden olur. Problemin nedenleri yerine etkilerinin sorulduğu tekniğe problemin etkilerinin haritalandırılması adı verilir. Depresyon size ne zamandır üstünlük kuruyor? Bu depresyona karşı durduğnuz ve onun kazanmasına izin vermediğiniz zamanlar ne oluyor? gibi sorular sorulur. Böylece, danışana ve aile üyelerine probleme dair kendi inançlarını ve problemleriyle ilişkilerini değiştirmeleri için bir fırsat verir. 2. Problemin Haritalandırılması Problemin nedenleri yerine etkilerinin sorulduğu tekniğe problemin haritalandırılması denir. Ör; Suçluluk duygusu seni nesıl etkiliyor? Bu duygunun neden olduğu diğer etkiler neler? Suçluluk duygusu deyince ne anlıyorsun?

3. Göreceli Etki Soruları: Bu yaklaşımda problemden etkilendikleri varsayılan ve problemin birbirleriyle olan ilişkilerini zedelediği ve parçaladığı düşünülen tüm aile bireyleri kapsam içine alınır. Depresyon babanız üzerindeki etkisini artırdığında aile yaşantınız bundan nasıl etkileniyor? gibi sorularla diğer aile bireyleri de kapsam içine alınır 4. Biricik Sonuçlar - Parlayan Olaylar: Önemli sonuçları araştıracak sorulardır. Danışana sorunla ilgili seçim yapabildikleri ya da başarılı oldukları anlar sorulur. Öfkenize teslim olabilecekken buna karşı koyduğunuz bir an oldu mu? Bunu nasıl başardınız? Bu sorular danışana değişimin olanaklı olduğunu gösterir. Ne kadar küçük olursa olsunlar kahramanlık içeren kısımları öne çıkarmak ve bunları bireyin ya da ailenin hikayesi ile birleştirmek yoluyla yeni bir öykü elde edilir. Öyküsel terapinin dönüm noktası, danışanların, sorunla sarmalanmış hikayeyle yaşamak ile alternatif bir hikaye yaratmak arasında yapacakları seçimde yatmaktadır. Terapist, biricik sonuçları, henüz meydana gelmeden benimseyerek ısrarla ön plana çıkarmaya çalışırsa, danışan, kendisini problem nedeniyle tamamen çaresiz hissettiği dönemlerde, terapistin içinde bulunduğu durumun ne kadar kötü olduğunun farkında olmadığına inanabilir ve terapist, onun içinde bulunduğu çıkmazların ne kadar ciddi olduğunu anlayana kadar yaşadığı zorlukları abartabilir. Ya da terapist müşterisinin performansına aşırı ilgi gösterdiğinden dolayı müşteri çabuk değişmesi gerektiğini düşünerek baskı altına girebilir ve terapisti memnun etmek amacıyla yalandan başarılar uydurabilir. Bu nedenle terapistlerin ilk seansta sadece bir adet biricik sonuç belirlemeleri ancak bu sonucu çok da büyütmemeleri tavsiye edilir. 5. Bütün Öyküyü Yeniden Yazmak: Bütün öyküyü yeniden yazma bölümünde danışanın benliğinin sadece problemle ilgili olan kısmı değil tamamı incelenir. Danışanın problemle alakalı olan bir becerisi yeni hikayelerin oluşturulmasında başlangıç olarak kullanılabilir. Terapist bu bağlantıyı kurmak için öncelikle probleme ilişkin olarak elde edilen geçmiş ve şimdiki başarıların danışan açısından ne ifade ettiğini sorar. Oluşturulan yeni hikaye hem geçmişi, hem şimdiyi hem de geleceği kapsar.

6. Kanıtın Kayıt Altına Alınması: Yeni hikayeler, onları takdir edecek ve destekleyecek bir grup bulunduğu zaman yerleşik bir hal alırlar. Öykülerin hayatta kalması için bu mutlaka gereklidir. Bu öyküleri hayatta kılan mektuplar, danışanın sorunla baş edebilmek için giriştiği mücadelenin kanıtıdır ve sorunla sarmalanmış hikayeyle geliştirilen yeni ve tercih edilen hikaye arasındaki farkın belirginliğini ortaya koyar. Bunlar ara sıra iki oturum arasında danışanlara postalanır. Nylund ve Thomas (1994), öyküsel mektupların, terapide öğrenilenleri gündelik yaşama taşımayı kolaylaştırdığının önemine dikkat çekerler. Danışanların öyküsel mektuplara biçtikleri değeri inceleyen çalışmaya göre, bir mektubun neredeyse üç ayrı terapi oturumundan daha değerli olduğu ileri sürülmüştür. Öyküsel terapistlerden bazıları bir terapi oturumundan once ya da sonra güzel bir şekilde yazılmış mektubun neredeyse beş adet olağan terapi oturumuna eşdeğer olduğunu ileri sürmektedirler. Nylund, çalıştığı kişiler için mektup yazarkan faydalı olacağına inandığı kavramsal bir çerçeve çizmiştir; Giriş paragrafı danışanı yeniden bir önceki terapi oturumuna bağlar. İfadeler, sorunun danışanın üzerindeki önceki ve şimdiki etkilerini özetler. Oturum sonrasında terapistin üzerinde dündüğü sorular danışana yöneltilebilir. Sorular geliştirilmekte olan alternatif hikayeyle ilgi olmalıdır. Mektup, oturum boyunca ortaya çıkan biricik çıktıları ya da danışanan öyküsünde olan istisnaları belgeler. 7. Yeni Öyküyü Güçlendirmek: Yeni öyküleri desteklemek için geliştirilmiş düzenli egzersizler mevcuttur. Örneğin; öyküsel terapistler, genelde ikinci ve sonraki seanslara danışanlarının geçmişteki küçük başarılarını sorarak başlarlar. Yaşadığın problem geçen hafta üzerinde ne kadar etkili oldu ve sen bu etkiye ne kadar izin verdin? gibi sorularla insanlar problem üzerinde etkili olduklarının farkına vardıkça geçmişteki kötümser hallerinden daha iyiye doğru değişebilirler. Eski öykülerinden ne kadar az etkilenirlerse o kadar güç sahibi olduklarının farkına varırlar. Bu nedenle, bu tür soru teknikleri problemlerin etkilerini kolaylıkla yitirebilecekleri bir döngüyü

yaratabilirler. Danışanlar kötümser kalmaya devam eder ve hiçbir şeyin değişmediğine inanırlarsa öykü terapistleri onlara az da olsa değişik tepkiler geliştirip geliştirmediklerini ya da en azından farklı yapabilecekleri bir şey hayal edip etmediklerini sorabilirler. 8. Yıkıcı Kültürel Varsayımlardan Sıyrılmak: Kültürel varsayımların ailenin öyküsündeki bağlantılarını keşfetmektir. Kültürel varsayımların etkisini anlamak adına Bu düşüncelere ve alışkanlıklara nasıl kapıldın?, Bu tür düşüncelerin gelişmesine neler neden oldu? gibi sorular sorulabilir. Öyküsel terapide doğru zamanda doğru soruyu sormak en az kültürel varsayımların yıkılması kadar önemlidir.