İktisat Tarihi I 07.12.2017
İltizamın Yaygınlaşması 16. yüzyılın ikinci yarısında başlayan mali bunalım, 17. ve 18. yüzyıllarda da sürdü. Merkezi devletin taşradaki etkinliğini yitirmesi tarımsal artığı paylaşmak zorunda bıraktı. İltizam usulü kuruluşu takip eden 100 yıl içinde ortaya çıktı. Bu yöntemde devlet vergi tahsilatını müzayede ile mültezime devrediyordu.
Mültezimin asıl hedefi mümkün olduğunca fazla kar elde etmekti. Mukataanın vergi geliri, masraflar ve yıllık kara bağlı olarak mültezimler devlete teklif yapmaktaydı. Dirlik sahibi devlet memurları da vergi tahsilatını mültezimler vasıtasıyla gerçekleştirmeye başladı. Tımar düzeni ile karşılaştırıldığında iltizam üreticiler için daha ağır koşullar getiriyordu.
Merkeze bağlı ordu ve bürokrasiye mensup bir kısım ulufeliye maaşları karşılığı mukataalar kaydı-hayat şartıyla verilmeye başlandı. Malikane sisteminin gayesi tahrip edilen vergi kaynağını değişmez bir mültezime bağlamaktı. Malikane sistemi nakdi ekonominin yeni şartlarına intibak ettirilmiş şekli ile tımar sistemine benziyordu Öncelikli amaç geniş bir alıcı kitlesini malikane piyasasına çekmekti.
Müzayedede en yüksek muacceleyi teklif ve tediye ederek mukataayı satın alan şahsa bir berat verilirdi. Malikaneci elindeki mukataayı serbestçe satmak hakkına da sahipti. Malikane sahibi satın aldığı mukataanın yıllık nakdi vergisi ve harçlarını aksatmadan ödemeyi taahhüt ediyordu. Malikane sahibi devlet tarafından reayayı korumakla görevlendirilmiş gibiydi.
Malikane sistemi vergi kaynağının fiili idaresi bakımından iltizamla bütünleşse de bazı farklılıklar da doğurmuştur. Vergi kaynağını en iyi vergilendirebilecek mültezimler mukataa mahallinde oturanlardı. İltizam sistemi gibi malikane sistemi de merkezi devletin mali bunalımına çözüm oluşturamamıştır. 18. yy da taşrada güçlenen ayan açık arttırmalara katılmamıştır.
Malikane uygulaması reayayı himayeye yönelik hedefini gerçekleştirmekte başarılı olamamıştır. Savaş dönemlerinde ağırlaşan mali bunalıma karşı Osmanlı bürokrasisi ek kaynak arayışındaydı. Esham kelimesi mali bir terim olarak ilk defa 1775 yılında uygulamaya konuldu. Günümüzün faiz kavramı ile herhangi bir ilgisi bulunmayan sehimler standart birimlerdi.
Kadın veya erkek, müslim ya da gayrimüslim, askeri veya reaya her Osmanlı tebası sehim alabilirdi. Malikane uygulaması iç istikraz mekanizması olarak bazı sınırlamaları aşamayan bir sistemdi. Esham sistemi malikane sisteminin değişik bir şekli olarak sınırlamalarını aşmayı amaçlıyordu. Mukataanın yönetimiyle bağın koparılması oldukça önemli sonuçlar doğurdu.
Esham sistemindeki genişleme maliye otoritelerini düşündürmeye başladı. Her dönemde hacmin dondurulması ve borcun yavaşça tasfiyesi hedeflendi. 19. yy ın başında esham artık cari giderlerin karşılanmasında zorunlu görülen bir metot oldu. Eshamın uygulanmasındaki ilk önemli değişmeler Tanzimatla ortaya çıktı.
Hızlı genişleme ile değeri düşen esham kavaimi nedeniyle eski esham evladiyet şurutu ile piyasaya sürüldü. Avrupa ile Ticaret 16yy da olduğu gibi 17. ve 18. yy da da bölgeler arası ticaret önemini koruyordu. Doğu Avr ve Doğu Akd. ile kıyaslandığında Batı Avr. ile olan ticaret halen sınırlıydı.
17. yüzyılın başlarında merkezi devletin taşradaki gücü gerilerken, Avrupalı tüccarlar yerel unsurlarla işbirliğinin yollarını araştırıyorlardı. Kapitülasyonların Avrupalı tüccarlara sağladığı ayrıcalıklar, Osmanlı tüccarlarını güçlü bir rekabetle karşı karşıya bırakmıştı. Batı Anadolu'da gayrimüslim tüccarlar yalnızca dış ticaretle uğraşmıyorlardı.
Kapitülasyonların kendilerine sağladığı tüm ayrıcalıkları kullanan Avrupalı tüccarlar da benzeri bir aracılık ağını kurmaya çalıştılar. Ekonomide Uzun Dönemli Eğilimler Siyasal açıdan bakıldığında, 17. ve 18. yüzyılların en önemli özelliği Osmanlı İmp. nda merkezi devletin gücünün gerilemesidir. 18. yüzyılda Osmanlı ekonomisini farklı eğilimler gösteren iki ayrı dönemde incelemek mümkün gözüküyor
1760 ların sonuna kadarki birinci dönemde tarımsal üretimin arttığına ilişkin çeşitli belirtiler vardır 18. yüzyılın sonlarına gelindiğinde Osmanlı İmparatorluğu kendi kendine yeterli bir iktisadi birim oluşturuyordu. Genişleme yönündeki uzun dönemli eğilimler 1760 ların sonlarından itibaren tersine çevrilmiştir 1768 yılından 1820 lerin sonuna kadar Osmanlı İmp. bir dizi uzun, masraflı ve ağır yenilgilerle sonuçlanacak savaşın içine sürüklenmiştir.