MEZENTERİK FİBROMATOZİS (OLGU SUNUMU)

Benzer belgeler
Sporadik Mezenterik Fibromatozis: Tek Merkez Deneyimi

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

OLGU. 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Tiroid bezinde ender bir mezenkimal tümör. Dr. Ersin TUNCER Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

İTF

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

Dr. Merih Tepeoğlu Başkent Üniversitesi Patoloji A.B.D

Mide Büyük Kurvaturda Dev Gastrointestinal Stromal Tümör Giant Gastrointestinal Stromal Tumor in Stomach Curvatura Major

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği

Pediatrik Over Tümörleri Slayt Semineri

Gastrointestinal stromal tümörler (GIST) gastrointestinal

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

Endometrial stromal tümörler

MALİGN VE BENİGN GRANÜLER HÜCRELİ TÜMÖR KARŞILAŞMALI İKİ OLGU SUNUMU.

Pleomorfik mezankimal tümörler ve taklitçileri. Dr. Bahar Müezzinoğlu

MEME PATOLOJİSİ Slayt Semineri Oturum Başkanları: Dr. Osman ZEKİOĞLU - Dr. Gülnur GÜLER

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi

DFSP, Klinik DERMATOFİBROSARKOMA PROTUBERANS (Morfolojik spektrum ve ayırıcı tanı) DFSP, Histopatoloji

Mehtap Eroğlu1, Özdemir Keser1, Yücel Tekin1, Hatice Karaman1. Abstract

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

Gastrointestinal Stromal Tümörlerde Prognostik Faktörler

Cerrahi Dışı Tedaviler

Agresif Fibromatosis Kemoterapi. Dr. Alp Özkan

MELANOMA PATOLOJİSİ KLİNİSYEN PATOLOGTAN NE BEKLEMELİDİR?

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara

BAŞ BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ. Dr. Sezer Kulaçoğlu Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Betül Ünal, Gülgün Erdoğan, H.Elif Peştereli, F.Şeyda Karaveli Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı, Antalya

Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

BAŞ-BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ-TÜKRÜK BEZİ TÜMÖRLERİ OLGU SUNUMU. Dr. Özlem Saraydaroğlu

ELİN YUMUŞAK DOKU TÜMÖRLERİ

SENTİNEL LENF NODU BİOPSİSİ VE ADJUVAN KEMOTERAPİ. Dr. Orhan TÜRKEN

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

Deri Tümörleri Pratik Ders İçeriği

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D.

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu

ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ BİLİMSEL TOPLANTISI

Adrenalde sık ve nadir görülen lezyonlar. Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD

Fibromatozisin Klinikopatolojik Değerlendirilmesi: 125 Olgudan Oluşan Bir Seri

Yumuşak Doku Sarkomları ve Tedavi İlkeleri

Düşük dereceli B-hücreli Hodgkin-dışı lenfomalardan oluşan olgu sunumları OLGU IV

AYIRICI TANIDA ZORLUK YARATAN LEZYONLAR

MEME HAMA}lTOMU ÖZET SUMMARY. histopathologicala features of this lesion are evaluated and compared with the literature.

ACİL CERRAHİ GİRİŞİM GEREKTİREN ENDOKRİN PATOLOJİLER: ERKEN TANI & HIZLI TEDAVİ

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

21.Ulusal Patoloji Kongresi Yumuşak Doku Kursu Lipomatöz Tümörler. Dr. Burçin Tuna DEÜTF Patoloji AD Kasım 2011-İZMİR

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Mide Rezeksiyon Materyallerine Yaklaşım, Evreleme ve Raporlama

SERT DOKUNUN SULU (KĠSTĠK) LEZYONU. Dr Arzu AVCI ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ TIBBİ PATOLOJİ KLİNİĞİ 17 Kasım 2011

Çocukluk çağı yuvarlak hücreli tümörleri 21.Ulusal Patoloji Kongresi İzmir. Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD

DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği

Dr. Halil İbrahim SÜNER, Dr. Özgür KARDEŞ, Dr. Kadir TUFAN Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji A.D. Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve

KOLON VE İNCE BAĞIRSAĞIN NONTÜMÖRAL REZEKSİYON MATERYALLERİNDE TANIYA YAKLAŞIM. Dr. Armağan GÜNAL GATA Tıbbi Patoloji AD - Ankara

Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi

DİFERANSİYE TİROİD KANSERİ

igog toplantıları 23.şubat 2011

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

GÖREV ANALİZİ 2. YAZILMA ÖĞRENİM HEDEFİ. Mesane ve üreterin normal ve patolojik özelliklerini belirler

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Sinir Kılıfı Tümörleri. Doç. Dr. Halil KIYICI 2016

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Dr Ahmet Midi Maltepe Üniversitesi Patoloji

Sternum korpusunda (en çok)

MEME PATOLOJİSİ Slayt Semineri Oturum Başkanları: Dr. Zerrin CALAY- Dr. Ekrem YAVUZ OLGU SUNUMU

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi

PRİMERİ BİLİNMEYEN AKSİLLER METASTAZ AYIRICI TANISINDA PATOLOJİNİN YERİ

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

MEME KARSİNOMLARINDA GATA 3 EKSPRESYONU VE KLİNİKOPATOLOJİK PARAMETRELER İLE İLİŞKİSİ

Safra Yolları Kanserlerinde SistemikTedaviler. Dr.M.Oktay TARHAN İzmir K.Ç.Ü. Atatürk E.A.H. Tıbbi Onkoloji Kliniği

İğsi Hücreli Lipomun Histolojik Özellikleri ve Ayırıcı Tanı Problemleri

Dr. Özlem Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 22. ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ

Erken Evre Akciğer Kanserinde

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

KRANİOFASİAL KEMİKLERİ TUTAN FİBRÖZ DİSPLAZİLERDE LAMELLASYON. Ali Fuat ÇİÇEK, Ömer GÜNHAN GATA Ankara

KOLOREKTAL KARSİNOMA VE ÖNCÜ LEZYONLARINDA MİKROSATELLİT İNSTABİLİTESİNİN İMMÜNHİSTOKİMYASAL OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

BİR KÖPEKTE AGIZDA FİBROSARKOM TESTİSLERDE SEMİNoM OLGULARı

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

Servikal Preinvazif Lezyonlarda Tedavi Sonrası Takip. Dr. Murat DEDE GATA Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Uteri n Lei omyosarkom: 22 Olguda Patolojik Değerlendirme Uterine Leiomyosarcoma: Pathologic evaluation of 22 Cases

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

GLANDÜLER LEZYONLARDA YÖNETİM. DR. ZELIHA FıRAT CÜYLAN SBÜ. VAN EĞITIM VE ARAŞTıRMA HASTANESI

KÜRATİF TEDAVİ SONRASI PSA YÜKSELMESİNE NASIL YAKLAŞALIM? Doç. Dr. Bülent Akduman Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.D.

İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI

MEMEDE ĐNTRAOPERATĐF KONSÜLTASYON. Dr. N. Zafer Utkan

OLGU SUNUMU. DOÇ. DR. VUSLAT KEÇİK BOŞNAK Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Tiroidde folliküler paterndeki lezyonların ayırımında bireysel yaklaşım. Dr. Cenk Sökmensüer HÜTF Patoloji AD

Seks Kord Stromal Tümörlerin Ayırıcı Tanısında Yeni İmmunohistokimyasal Belirleyici: SF-1

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği

Transkript:

MEZENTERİK FİBROMATOZİS (OLGU SUNUMU) (Mesenteric Fibromatosis (Case Report)) Tülay Sayılgan *, Deniz Özcan ** Özet Fibromatozisler nadir görülen lokal invaziv iğsi hücre proliferasyonları olup metastaz yapmazlar. %5-10'u intraabdominal yerleşim gösterir. Bu çalışmada 8 yaşındaki erkek hastada çekumda yerleşmiş bir mezenterik fibromatozis sunuyoruz. Olgu ileus nedeniyle sağ hemikolektomi ve parsiyel ileum rezeksiyonu operasyonu geçirmiştir. Piyesin makroskopisinde çekumda 11x11x7 cm ölçüde sert nodüler bir kitle izlendi. Histopatolojik olarak tümör seroza yerleşimli, infiltran sınırlara sahip olup, kollajenden zengin stroma içinde uzun demetler halinde dizilmiş iğsi hücrelerden oluşmaktaydı. 18 ay sonra aynı bölgede nüks nedeniyle olgu reopere oldu. 2.5 yıllık izlem süresi içinde yeni bir nüks görülmedi. Çalışmada mezenterik fibromatozisin ayırıcı tanısını histopatolojik ve immünohistokimyasal özellikleri ile birlikte ilgili kaynakların ışığında tartışmayı amaçladık. Anahtar kelimeler: İntraabdominal mezenterik fibromatozis, desmoid tümör. Summary Fibromatosis is an uncommon neoplasm of spindle cells. Although it may be locally aggressive, it does not metastasize. Five to ten percent of them arise in the abdomen. In this study we present a mesenteric fibromatosis of the cecum in an 8 year old male patient. The patient underwent right hemicolectomy and partial ileum resection operation for ileus. On gross examination a firm nodular mass measuring 11x11x7 cm was observed in the cecum. Histopathologically the tumor composed of spindle cells arranged in long fascicles in collagen rich stroma. It was located in the serosa with locally infiltrating borders. 18 months later the case was reoperated for local recurrence. In 2.5 years' follow-up no other recurrence is recorded. We aimed to discuss the differential diagnosis of mesenteric fibromatosis with its histopathologic and immunohistochemical features in the light of the literature. Key words: Intraabdominal fibromatosis, desmoid tumor. * Asistan Dr., Okmeydanı SSK Eğitim Hastanesi Patoloji Servisi ** Uzm. Dr., Okmeydanı SSK Eğitim Hastanesi Patoloji Servisi, Klinik Şefi

GİRİŞ Fibromatozisler biyolojik davranışları benign fibröz lezyonlar ile fibrosarkomlar arasında yer alan bir fibröz doku proliferasyonu grubudur (1). Çevre dokulara infiltratif tarzda büyümekle birlikte metastaz yapmazlar (2). 1838 yılından bu yana kapsülsüz ve lokal infiltratif bağ doku orijinli tümörlere desmoid tümör adı da verilmektedir. Bunların bazıları lokal davranışları nedeni ile agresif fibromatozis olarak anılır. Fibromatozisler vücudun çeşitli yerlerinde görülebilirler. % 5-10'u intraabdominal yerleşimli olup bunların çoğu mezenteriktir (3,4). İntraabdominal fibromatozis sporadik olarak veya 'Familyal Polipozis' ve 'Gardner Sendromu' ile birlikte görülebilir. Asemptomatik olabileceği gibi çeşitli akut ve kronik gastrointestinal semptomlar ile de ortaya çıkabilir (3,5). Ayırıcı tanıda düşünülmesi gereken başlıca lezyonlar benign reaktif fibrozis, low grade fibrosarkom ve gastrointestinal stromal tümörlerdir (1,4,6). Bu çalışmada ilk operasyondan 18 ay sonra nüks eden çekum yerleşimli bir mezenterik fibromatozis olgusu sunulmaktadır. Ender görülmesi nedeniyle ve ayırıcı tanıdaki histopatolojik ve immunohistokimyasal özelliklerini gözden geçirmek amacıyla olgumuzu sunmayı amaçladık. OLGU Bir yıldır bel ağrısı ve kilo kaybı olan 8 yaşında erkek hasta, ileus nedeniyle opere edildi. Hastanın kliniğimize gönderilen sağ hemikolektomi + parsiyel ileum rezeksiyonu piyesinin incelemesinde olguya mezenterik yerleşimli intraabdominal agresif fibromatozis tanısı konuldu. Operasyondan 18 ay sonra hastanın kontrol MRI incelemesinde sağ alt kadran psoas kası üzerinde kitle saptanması üzerine hasta ikinci kez opere edildi. Patolojik inceleme nüks ile uyumlu bulundu. Hastanın 2.5 yıllık takibinde yeni bir nüks saptanmamış olup genel durumu iyidir. İlk operasyona ait sağ hemikolektomi + parsiyel ileum rezeksiyonu piyesinin makroskopik incelemesinde çekum bölgesinde 11x11x7 cm ölçülerinde gri-beyaz renkli, lobüle görünümlü, sert kıvamlı lezyon izlendi. Kesitlerde kitlenin barsak pasajını çekum bölgesinde ileri derecede daralttığı, seroza bölgesinde yer alarak mukozal tutulum yapmadığı, nekroz ve hemoraji içermediği görüldü (Resim 1). Mikroskopik incelemede serozayı tutarak barsak kas tabakasına kadar uzanan, sınırları infiltratif karakterde iğsi hücre proliferasyonu gözlendi. Tümör kapsülsüz olup orta derecede sellüler, bazı alanlarda hiposellülerdi. Oldukça uniform görünümdeki iğsi hücreler uzun demetler halindeydi. Mason Trikrom boyalı kesitlerde kollajenden zengin bir stroma izlendi. Nekroz ve hemoraji görülmedi. Bazı alanlarda mikroskopik kalsifikasyon alanları ve mononükleer iltihabi hücre infiltrasyonu mevcuttu (Resim 2). Mitoz oranı 50 BBS'da 3-4 olup, atipik mitoz görülmedi. İkinci operasyona ait piyes topluca 10x7x4 cm, en büyüğü 3x2x2 cm ölçülerdeki doku parçaları olup mikroskopik incelemesinde aynı özellikler saptandı ve nüks olarak değerlendirildi. Yapılan immunohistokimyasal çalışmada her iki operasyona ait örneklerde tümör hücreleri vimentin ve aktin ile kuvvetli diffüz pozitif boyanma gösterdi (Resim 3). Desmin, S-100, CD34 ve CD117 ile tümör hücrelerinde boyanma görülmedi. Ki-67 proliferasyon indeksi %1'den düşüktür.

Resim 1. ekumda yerleßen tÿmšral yapi Resim 2. ÜÛsi hÿcrelerden olußan hiperselÿler ve hiposelÿler alanlar ile mikroskopik kalsifikasyon alanlari (HE x100)

Resim 3. ÜÛsi hÿcre alanlarinda aktin pozitifliûi (x400) TARTIŞMA Fibromatozis, mezenterin en sık görülen primer tümörüdür. Fibromatozisler benign iğsi hücre proliferasyonları olup, metastaz yapmazlar. Ancak komşu dokulara invazyon göstermeleri, tam rezeksiyonun güç olması ve inkomplet rezeksiyon sonrası rekürrens riskinin yüksek olması nedeniyle biyolojik davranışları agresiftir. Bu nedenle özellikle intraabdominal olanlarda mortalite ve morbidite oranı yüksektir (2,3,5). Literatüre bakıldığında intraabdominal fibromatozisli olguların yaşı konjenital olgular da dahil olmak üzere 6 günlük ile 75 yaş arasında değişmektedir (6,7). Ortalama görülme yaşı 39'dur. Çocukluk çağı fibromatozisleri genellikle kızlarda ve ekstraabdominal yerleşimlidir (3,4). Fibromatozisin en sık görüldüğü yerler ekstremiteler, baş-boyun ve batın ön duvarıdır. İntraabdominal yerleşim %5-10 oranında görülür ve genellikle mezenterde, daha az sıklıkta da retroperitonda yerleşir. Ancak lezyon barsak duvarı içinde herhangi bir katmanda da görülebilir (1,4,6,8). 'Familyal Polipozis' ve 'Gardner sendrom'lu olgularda intraabdominal yerleşim daha sıktır. İntraabdominal fibromatozis soliter veya multipl olarak görülür. Olguların çoğu sporadiktir (3,9). Histolojik olarak kollajenden zengin matriks içinde paralel demetler halinde iyi diferansiye fibroblastlardan oluşur (2,9,10). Olgumuzda hiposellüler bir alanda yer alan amorf kalsifikasyon dikkatimizi çekmiştir (Resim 3). Fibromatozislerde distrofik kalsifikasyonun kollajen fibrillerin direkt mineralizasyonu sonucunda oluştuğu öne sürülmektedir (4,11). Ultrastrüktürel incelemeler fibromatozisin fibromiyoblastik kökenli olduğunu göstermiştir. Hiperöstrojenik durumlarda ve Gardner sendromlu olgularda cerrahi travma sonrasında daha sık görüldüğü bildirilmiştir (3,4,10). Bu nedenle fibromatozisin kontrolsüz fibroblastik aktivite sonucu oluşabileceği öne sürülmüş ve tedavide fibroblast inhibitörleri ve antiöstrojen ajanlar da denenmiştir (3). Olgumuzun ayırıcı tanısında benign travmatik fibrozis, low grade fibrosarkom ve gastrointestinal stromal tümörler (GİST) gözden geçirilmiştir.

Fibromatozis, benign reaktif fibrozisten sınırlarının infiltratif karakterde olması nedeniyle oldukça kolay ayrılır (1). Fibromatozisler low grade fibrosarkomlar ile de karışabilir. Ancak fibrosarkomda hücrelerde atipi kriterleri mevcuttur; tümör daha sellülerdir. Mitoz oranı 50 BBS'da 40'a kadar çıkabilir (1,4,6,9). Olgumuzda lezyonun sellüleritesinin yüksek olmaması ve hücrelerin benign sitolojik özellikleri fibromatozis tanısını desteklemiştir. Fibromatozislerde mitoz oranı 50 BBS'da 0-21 arasında değişebilir, bu nedenle mitoz oranı ancak yüksek olduğunda ayırıcı tanıda faydalıdır. Olgumuzdaki mitoz oranı ise yüksek değildir. İltihabi hücre infiltrasyonu fibromatozise kıyasla fibrosarkomda daha sık görülür; ancak olgumuzda bazı alanlardaki iltihabi hücre infiltrasyonunun kısmi barsak tıkanması ile ilişkili olabileceği düşünülmüştür. Ayırıcı tanıda yer alan bir başka tümör olan gastrointestinal stromal tümörler (GİST) gastrointestinal sistemin otonomik sinir sistemi hürelerinden köken alırlar, bu nedenle çoğunlukla sirküler ve longitudinal kas tabakaları arasında yerleşirler (6). Çocukluk çağında ender görülürler. Olgumuzun yaşı ve tümörün serozal yerleşimi GİST'leri ilk planda akla getirmemektedir. Ancak son yayınlarda mezenterik yerleşimli GİST olguları da bildirildiğinden ayırıcı tanıda GİST'ler gözönüne alınmıştır (8). Fibromatozisten farklı olarak GİST'ler sıklıkla hemoraji ve nekroz içeren yumuşak kıvamlı kitlelerdir; fibromatozislere göre daha geniş sitoplazmalı, iğsi ve/veya epiteloid hücrelerden oluşurlar, sıklıkla organoid yapılar ve palizatik kümeler içerirler; kısa demet ve girdap paternleri içerirler; uzun demetler yapmazlar. Stromal kollajen minimaldir. Olgumuzdaki lezyon ise nekroz ve hemoraji içermeyen sert kıvamlı bir kitle olup bol kollajen lifleri arasındaki iğsi hücreler uzun demetler halindeydi. İmmunohistokimyasal olarak GİST'lerde CD117 %100 oranında kuvvetli ve diffüz pozitif, CD34 %42-100 oranında pozitif boyanır. Fibromatozislerde ise CD117 %60-75 oranında ve daha zayıf pozitif ve CD34 % 100 oranında negatiftir (6,9,12,13). Olgumuzdaki CD117 negatifliği GİST tanısından uzaklaştırmakta ve CD34 negatifliği de bunu desteklemektedir (14). Ayrıca 50 BBS'da 2'den fazla mitoz içeren ve 5 cm'den büyük çapta olan GİST'ler malign karakterde olup mukozaya ve çevre dokulara yayılım gösterirler (6). Olgumuzdaki tümörün çapının büyüklüğüne ve infiltratif kenar özelliğine rağmen yapılan çok sayıda örneklemede lezyonun seroza içinde sınırlı kaldığı izlenmiştir. İntraaabdominal fibromatozisde rekürrens oranı %16'dır. Sporadik olgularda rekürrens oranı daha düşüktür (10). Rekürrens riskini azaltan en önemli faktör cerrahi sınırlarda tümör hücresi kalmamasıdır. Nadir görülen bir lezyon olan fibromatozisin ayırıcı tanısı patoloji pratiğinde güçlükler yarattığından bu alanda araştırmalar sürmektedir (2,3,5,15). KAYNAKLAR 1. Weiss SW, Goldblum JR: Fibromatosis. In: Marc Strauss (ed). Enzinger's Soft Tissue Tumors, 4th edition. St Louis: Mosby; 2001; 309-46. 2. Smith AJ, Lewis JJ, Merchant NB, Leung HY, Woodruff JM, Brennan MF: Surgical management of intraabdominal desmoid tumors. Br J Surg 2000; 87: 608-13. 3. Bar-Maor JA, Shabshin U: Mesenteric fibromatosis. J Pediatr Surg 1993; 28(12): 1618-9. 4. Reitamo JJ, Hayry P, Nykyri E, Saxen E: The desmoid tumor. Incidence, sex-, age- and anatomical distribution in the Finnish population. Am J Clin Pathol 1982;77(6): 665-73. 5. Chanco G, Rose EF: Mesenteric fibromatosis following colectomy for familial polyposis. Arch Surg 1972; 104: 851-2. 6. Yantiss RK, Spiro IJ, Compton CC, Rosenberg AE: Gastrointestinal stromal tumor versus intra-abdominal fibromatosis of the bowel wall. Am J Surg Pathol 2000; 24(7): 947-57.

7. Numanoğlu A, Davies J, Millar AS: Congenital solitary intestinal fibromatosis. Eur J Pediatric Surg 2002; 12 (5): 337-40. 8. Miettinen M, Monihan JM, Sarlomo-Rikala M et al: Gastrointestinal stromal tumors/smooth muscle tumors (GISTs) primary in the omentum and mesentery: clinicopathologic and immunohistochemical study of 26 cases. Am J Surg Pathol 1999; 23 (9): 1109-18. 9. Al-Nafussi A, Wong NACS: Intra-abdominal spindle cell lesions: a review and practical aids to diagnosis. Histopathology 2001; 38(5): 387-402. 10. Burke AP, Sobin LH, Shekitka KM, Federspiel BH, Helwig EB: Intra-abdominal fibromatosis. A pathologic analysis of 130 tumors with comparison of clinical subgroups. Am J Surg Pathol 1990;14(4):335-41. 11. Lee YS, Sen BK: Dystrophic and psammomatous calcifications in a desmoid tumor. A light microscopic and ultrastructural study. Cancer 1985; 1; 55(1): 84-90. 12. Fletcher CDM, Berman JJ, Corless C et al: Diagnosis of gastrointestinal stromal tumors: A consensus approach. Hum Pathol 2002;33(5):459-65. 13. Miettenen M, Lasota J: Gastrointestinal stromal tumors-definition, clinical, histological, immunohistochemical, and molecular genetic features and differential diagnosis. Virchows Arch 2001; 438: 1-12. 14. Monihan JM, Carr NJ, Sobin LH: CD34 immunoexpression in stromal tumours of the gastrointestinal tract and in mesenteric fibromatosis. Histopathology 1994; 25(5): 9-73 15. Torbenson MS, Kaushal M, Fisher C, Abraham SC: Beta-catenin immunohistochemistry separates mesenteric fibromatosis from gastrointestinal stromal tumor and sclerosing mesenteritis. Am J Surg Pathol 2002;26(10):1296-301.