Ders içeriği (9. Hafta) 9. Bölüşüm kuramının ana hatları 9.1. Gelir bölüşümünün genel yapısı 9.1.1. Kişisel ve fonksiyonel bölüşüm 9.1.2. Gelir Bölüşümünde Eşitsizlik 9.2. Gelirlerin fonksiyonel dağılımı ve faktör piyasası
9. Bölüşüm kuramının ana hatları İşletmeler büyüdükçe üretim faktörlerinin aile dışından sağlanılması gündeme gelir. Ürünler, tarım makinaları, kimyasal gübre, işgücü parasal sermaye gibi unsurları kiralamak ya da satın almak yoluyla üretilir. Böylece sağlanan üretim değeri içine üretime katılan herkesin bir payı olacaktır. Bu payın üreticiler açısından paylaşılmasına «gelir bölüşümü» denir. Bir toplumda, her üretim faktörüne düşen payın ne kadar olacağı konusunda ; kimin, hangi ilkelere göre karar verdiğini yada hangi temel güçlerin bu payların büyüklüğünü etkilediğini araştırmak «bölüşüm kuramı» nın konusudur.
Kişisel ve fonksiyonel bölüşüm Gelir bölüşümü, iki şekilde ele alınır; 1) Belirli bir toplumdaki toplam gelirin bireyler ve aileler arasındaki dağılımın saplanması. Bu yönüyle, yaratılan gelirlerden kişilerin hangi ölçüde pay alacağının belirlenmesi araştırılır. Buna kişisel bölüşüm denir. 2) Gelirin dağılımından, üretim faktörlerinin fonksiyonları gereği aldıkları payın belirlenmesi. Buna da fonksiyonel bölüşüm denir. Gelirin oluşturulmasında ; Emekleri ile üretime katılanlar ne kadar ücret geliri sağlamışlardır? Toprak sahipleri, topraklarının kullanma karşılığında ne kadar Rant geliri elde etmişlerdir? Sermaye sahiplerinin elde ettikleri sermaye faizi geliri ne kadardır? Girişimciler ne kadar kar elde etmişlerdir? Bu tür Sorular sorulur.
9.1.2. Gelir Bölüşümünde Eşitsizlik Gelirin bireyler ve aileler arasındaki bölüşümü konusunda Vifredo Pareto tarafından ileri sürülen modele göre ; bölüşümün piramit benzeri bir dağılım gösterdiği varsayılır. Piramittin uç noktasında, o toplumdaki en yüksek gelir düzeyindeki aileler yer alır. Piramitin tabanına doğru indikçe gelirleri azalan gruplar sıralanır. Nihayet tabanda düşük gelir grubu vardır. Bu yaklaşım biçimi Pareto yasası olarak bilinir. Bu kurama göre, gelir arttıkça belirli bir düzeyden sonra gelir sahiplerinin sayısı azalma gösterir. Gelir paylaşımları eşitsizliğin gösterinde kullanılan en yaygın bir başka ölçüt Amerikalı iktisatçı Max Otto Lorenz tarafından geliştirilen Lorenz diyagramıdır.
Gelir eşitsizliğinin açıklanmasında kullanılan ölçütlerden biride Chorrodo Gini tarafından ortaya atılan Gini oranıdır. Gini oranının büyümesi gelir dağılımındaki eşitsizliğin arttını gösterir. Gini oranının sıfır olması ise gelir dağılımının tüm toplum bireyleri arasında eşit olması anlamına gelir. Lorez diyagramı tam eşitlik doğrusu ile lorez eğrisi arasındaki alan (A) ve Lorenz eğrisi altındaki alan (B) ile gösterilirse; Gini katsayısı A/(A+B) olarak hesaplanır.
Orjinden çizilen 45 derecelik doğruya, mutlak eşitlik doğrusu adı verilmektedir. Bu doğru farazi olup, gelir dağılımının mutlak eşitlik sağlayacak bir şekilde gerçekleştiğini göstermektedir. Yani, nüfusun % 20 si gelirin % 20 sine nüfusun %60 ı gelirin %60 na v.b sahip olursa, bu şekil elde edilir. 45 derecelik doğru ile eğri arasında kalan alan ne kadar geniş ise ( yani Lorenz eğrisi yatay eksene yakın ise) dağılım o kadar dengesizdir (2 nolu Lorenz eğrisi), buna karşın Lorez eğrisi mutlak eşitlik doğrusuna ne kadar yakın ise (3 nolu Lorenz eğrisi) dağılım o kadar dengeli demektir.
Ülkeler Gini indeksi Norveç 0.2586 Danimarka 0.2902 Almanya 0.3114 Türkiye 0.3878 Vietnam 0.4268 Meksika 0.4813 Kolombia 0.5550 Haiti 0.6079 Kaynak: http://databank.worldbank.org
9.2. Gelirlerin fonksiyonel dağılımı ve faktör piyasası Üretimde katılan üretim faktörlerinin üretim faaliyetleri sonunda elde edilen gelire ne şekilde paylaştırıldığına gelirin fonksiyonel bölüşümü olarak tanımlanır. Bu bir anlamda üretime katılan faktörlerin fiyatlarının belirlenmesini ifade eder. Faktör piyasasında dengenin ortaya konması için faktör talep ve arzının bilinmesi gereklidir. Üretim faktörlerinin temel özelliği, onların doğrudan tüketici gereksinimlerini karşılamayıp, üreticiler tarafından talep edilmesidir. Bu nedenle faktör talebi «Türev talep» niteliğindedir. Üretici firma, herhangi bir faktörden ne kadar talep edeceğine karar verirken, faktörün verimini ve fiyatını dikkate alır.