Ege Üniversitesi Hastanesi nde pulmoner arteryel hipertansiyonlu hastalarla 7 y ll k deneyimimiz: Tek merkezin tan sal yaklafl m



Benzer belgeler
APAH: konjenital kalp hastalığı. Prof. Dr. Sanem Nalbantgil Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji AD 2015 ADHAD 2. PAH OKULU

Pulmoner hipertansiyon hastalarının takibinde fraksiyone ekshale nitrik oksitin yeri

Doğumsal kalp hastalığı ve PAH. Dr. Gülten TAÇOY Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Olgu sunumu. Dr. Gülten AYDOĞDU TAÇOY Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

FK II çarpıntı. FK IV ödem KİT AML. 37y, ev hanımı. Miyeloablatif tedavi Busulfan Siklofosfamid İmmünsupresif tedavi Metotreksat

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

Hipertansiyon tan m ve s n flamas

Pulmoner Hipertansiyon Tarihçe Tanı ve Sınıflama. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

Yetmifldört yafl nda, 60 paket/y l sigara içme

Pulmoner Hipertansiyon

PULMONER HİPERTANSİYONUN. Prof Dr Sait Karakurt Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Ana Bilim Dalı

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

Avrupa Kalp ve Solunum Dernekleri nin (ESC/

Pulmoner hipertansiyonda tanı algoritmaları

Göğüs ağrılarının ayırıcı tanısı. Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

Pnömokokal hastal klar

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma)

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!

Kronik Kor Pulmonale. Prof. Dr. M. Taner Gören

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

Türk Toraks Derneği. Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi.

2008 YILI SOSYAL GÜVENLİK KURUMU SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ YAYIMLANDI

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK


Konjenital Kalp Cerrahisinde Periferik Venöz Basınç Santral Venöz Basınca Alterna=f Olabilir Mi?

Hemodiyaliz Hastalarında Salusin Alfa ve Beta Düzeylerinin Ateroskleroz ile İlişkisi

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m

Derleme Review. Dr. Zeynep Pınar ÖNEN

KRT ye «süper-yanıtlı» olgular - Ne yapalım? Özgür Aslan DEÜ Tıp Fak. Kardiyoloji A.D

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

Ayşe YÜCE Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Diyalizde Pulmoner Hipertansiyon. Dr. Eyüp KOÇ Kırıkkale Ün. Tıp Fakültesi Nefroloji BD

NIJERYA DAN GELEN YOLCUDA EBOLAYA RASTLANMADI

Tarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

T bbi Makale Yaz m Kurallar

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

TÜBERKÜLOZ EP DEM YOLOJ S

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Hepatit C. olgu sunumu. Uz. Dr. Hüseyin ÜÇKARDEŞ Bilecik Devlet Hastanesi

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

Kliniğimizde, bir yıllık yenidoğan puls oksimetre tarama testi deneyimimiz ve doğumsal kalp hastalığı sıklığı

KONGENİTAL KALP HASTALIKLARINDAN KORUNMA. Doç. Dr. Kemal Nişli İTF Pediatrik Kardiyoloji

Senkopla Baflvuran Bir Olgu Nedeniyle Primer Pulmoner Hipertansiyonlu Olgular n De erlendirilmesi

Bu haritada siz de yerinizi almak istemez misiniz? Türk Kardiyoloji Derneği Pulmoner Vasküler Hastalıklar Proje Grubu

Biyoteknoloji Yükselen Sektör. Dr.Nezih Hekim Dr.Pakize İ.Tarzi Laboratuarları İstanbul

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Hasta Rehberi Say 11. ÇO UL H POF Z HORMONU EKS KL Orta kolayl kta okunabilir rehber

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber

Kronik Kor Pulmonale. Prof. Dr. M. Taner Gören

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

T bbi At k Kontrolü P80-P Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon Kongresi

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D

Ders Yılı Dönem-IV Kardiyoloji Staj Programı

T.C. GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü

ÜLKEM ZDE ÇOK LACA D RENÇL TÜBERKÜLOZ EP DEM YOLOJ S

UÜ-SK ORGAN VE DOKU NAKLİ PROSEDÜRÜ

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM)

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

Kronik tromboembolik pulmoner hipertansiyon tedavisinde pulmoner tromboendarterektominin yeri: Olgu sunumu

SAĞLIK TAZMİNAT ÖDEMELERİ

Kardiyomyopatiler. Dilate kardiyomiyopati. Dr. Faruk Güngör. Spesifik Kardiyomiyopatiler. Dilate kardiyomiyopati

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

ULUSLARARASI KATILIMLI VI. ULUSAL ÇOCUK AC L TIP ve YO UN BAKIM KONGRES

Suç Duyurusu: Dilovası = Sanayi = Hava Kirliliği = Akciğer Kanseri? / Onur Hamzaoğlu

TÜBERKÜLOZ TANISINDA YEN B R MMUNOLOJ K TEST (QUANTIFERON)

Hemodiyaliz Hastalarında Atriyal Fibrilasyon Sıklığı ve Tromboembolik İnmeden Koruma Yönelimleri

KIRKDOKUZ PULMONER EMBOL OLGUSUNUN RETROSPEKT F DE ERLEND R LMES

DİFFÜZYON TESTİ ve YORUMU. Dr.Elif Şen Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD

Şeker Hastalığı Nedir? Neden Önemlidir?

Tarifname. MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR FORMÜLASYON

Editörlerden. De erli Meslektafllar m z, Teflekkürler

Sol Kalp Kaynaklı Pulmoner Hipertansiyon Epidemiyolojisi

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ

2- Hastalara muayenehaneye ilk defa mı? Sürekli mi? geldikleri sorulduğunda %30 u ilk defa %70 i sürekli geldiklerini bildirmişlerdir (Şekil 2).

Aile Hekimli i Poliklini ine Baflvuran Hastalarda Hiperlipidemi S kl ve HDL Düzeyi ile liflkili Faktörler

Dr. Aflk n Y ld z 1, Prof. Dr. Atilla Köksal 1, Dr. Külal Çukurova 1, Dr. Adnan Keklik 1, Dr. Neriman Çelik 2, Dr. Hüseyin vit 1

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

Dr. M. Fatih Önsüz 1, Doç. Dr. Ahmet Topuzo lu 2

Gö üs Hastal klar nda Mortalite

Stabil koroner arter hastalığında doğrular ve yanlışlar:

Zihin ve Hareket Engelli Çocuklar çin E itim Araflt rma ve Uygulama Merkezi nde zlenen Olgular n Demografik Özellikleri

Dr. Muharrem Do an 1, Dr. Cüneyt Müderriso lu 2, Dr. Muzaffer Fincanc 3, Dr. Bahad r Ceylan 4, Dr. Gülhan Eren Özdemir 4, Dr.

İAH ve Pulmoner Hipertansiyon Tedavisi. Dr.Levent Tabak İstanbul Tıp Fakültesi

Transkript:

Orijinal Araflt rma Original Investigation 279 Ege Üniversitesi Hastanesi nde pulmoner arteryel hipertansiyonlu hastalarla 7 y ll k deneyimimiz: Tek merkezin tan sal yaklafl m Seven years of experience in patients with pulmonary arterial hypertension in Ege University Hospital: diagnostic approach of a single center Meral Kay kç o lu, Hakan Kültürsay Ege Üniversitesi T p Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dal, zmir, Türkiye ÖZET Amaç: Pulmoner arteryel hipertansiyon (PAH), artm fl pulmoner vasküler direnç nedeniyle sa kalp yetersizli i ve ölüme yol açan ilerleyici bir grup hastal k için kullan lan genel bir terimdir. Son y llarda PAH tedavisindeki geliflmeler ile PAH da morbidite ve mortalitede önemli azalma sa lanm flt r. Ancak, ülkemizde herhangi bir epidemiyolojik çal flma olmamas nedeniyle Türkiye deki PAH s kl, nedenleri ve olay n boyutu bilinmemektedir. Bu yaz da Ege Üniversitesi T p Fakültesi kardiyoloji Anabilim Dal n n PAH olgular yla ilgili klinik tan sal deneyiminin aktar lmas amaçlanm flt r. Yöntemler: Bu çal flmada 2000 y l ndan bu yana PAH ön tan s ile klini imize sevk edilen 79 hastan n tan sal yaklafl mlar retrospektif analiz yöntemiyle de erlendirilmifltir. Bulgular: Pulmoner hipertansiyon tan s kesinleflen 70 hastan n yafl ortalamas 47±16 y l olup %61 i kad nd. Olgular m zdaki pulmoner hipertansiyon nedenleri en s ktan aza göre s ras yla do ufltan kalp hastal klar (%27), kronik trombo-embolik pulmoner hipertansiyon (%24), ba dokusu hastal klar (skleroderma) (%14), idiyopatik PAH (%8), diyastolik disfonksiyona ba l pulmoner hipertansiyon (%3), akci er patolojileri (%3), pulmoner veno-oklüzif hastal k (%2), hepatopulmoner hipertansiyon (%1) ve H V enfeksiyonuydu (%1). Tan s ras nda olgular n %68 i NYHA fonksiyonel s n flamas III veya IV'teydi. Ortalama 6dk. yürüme mesafesi 263±127'm idi. Ortalama pulmoner arter bas nc 65±20 mmhg idi. Prognostik bir belirteç olan pro-bnp (beyin natriüretik peptid) düzeyi ortalama 3208±4145 pg/ml idi. Sonuç: Pulmoner arteryel hipertansiyon hastalar ile deneyimimiz, Türkiye de PAH tan s n n hastal n ileri evrelerinde kondu unu göstermektedir. Bu ancak hekim ve hasta bilincinin artmas ile birlikte ileri tan sal yaklafl m ve tedavinin mutlaka özelleflmifl merkezlerde tak m çal flmas yla gerçeklefltirilmesi ile yenilebilir. Ayr ca, Türkiye de PAH yükünü saptamak ve hekimlerin pulmoner hipertansiyon konusundaki fark ndal klar n art rmak amac yla mutlaka epidemiyolojik araflt rmalara gereksinim vard r. (Anadolu Kardiyol Derg ) Anahtar kelimeler: Pulmoner hipertansiyon, tan sal yaklafl m, pulmoner arter bas nc ABSTRACT Objective: Pulmonary arterial hypertension (PAH) is a term used to define a variety of progressive conditions that have in common, increased pulmonary vascular resistance leading to right heart failure and death. There has been considerable decrease in mortality and morbidity with the advances in PAH treatment over the past decade. However, since there is no epidemiologic study in Turkey, the prevalence of PAH and its importance is not known yet. This study aimed to evaluate the diagnostic clinical experience of Ege University Medical School Cardiology Department with PAH patients. Methods: We evaluated the diagnostic approach to patients referred to our department with the diagnosis of PAH since 2000 by retrospective analysis method. Results: The diagnosis of pulmonary hypertension was definite in 70 patients (mean age 47±16 years, 61% women). Etiology from most prevalent to least was as following: congenital heart diseases (27%), chronic thromboembolic pulmonary hypertension (24%), connective tissue diseases-scleroderma (14%), idiopathic PAH (8%), diastolic dysfunction (3%), pulmonary disease (3%), pulmonary veno-occlusive disease (2%), hepatopulmonary hypertension (1%), and HIV-infection associated PAH (1%). At diagnosis, 68% of patients were in NYHA functional class-iii or IV. Six-minute walk test was 263±127m. Mean pulmonary artery pressure was 65±20 mmhg. The prognostic marker pro-bnp (brain natriuretic peptid) level was 3208±4145 pg/ml. Conclusion: Our practice shows that PAH is diagnosed late in the course of the disease in Turkey. This can be overcome with structured management in designated centers with multidisciplinary team-working in a shared care approach. There is also an urgent need for an epidemiological registry in order to determine the burden of PAH in Turkey and increase the awareness of doctors. (Anadolu Kardiyol Derg ) Key words: Pulmonary hypertension, diagnostic approach, pulmonary artery pressure Yaz flma Adresi / Address for Correspondence: Doç. Dr. Meral Kay kç o lu, Ege Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dal, zmir, Türkiye Tel: +90 532 412 34 89 Faks: +90 232 390 32 87 E-posta: meral.kayikcioglu@ege.edu.tr

280 Pulmoner hipertansiyonda 7 y ll k deneyim Anadolu Kardiyol Derg Girifl Pulmoner arteryel hipertansiyon (PAH), artm fl pulmoner vasküler direnç nedeniyle sa kalp yetersizli ine yol açan ilerleyici bir grup hastal k için kullan lan genel bir terimdir. Altta yatan neden ne olursa olsun, PAH önemli bir mortalite nedenidir (1-3). diyopatik PAH da tan konduktan sonra tedavisiz yaflam süresi ortalama 2.8 y ld r (4). Mortalitenin bu derece yüksek oluflunda, hastal n do al seyri yan nda tan n n hastal n geç evresinde konmas n n büyük pay vard r (5, 6). Son y llarda kullan ma giren yeni ilaçlar sayesinde PAH da morbidite ve mortalitede önemli azalma sa lanm flt r. Özellikle Dünya Sa l k Örgütü nün deste iyle baflta ABD ve Fransa olmak üzere sa lanan bu baflar n n önemli bileflenleri bu ülkelerde gelifltirilen epidemiyolojik araflt rmalar, ulusal tek merkezli PAH hasta kay t sistemleri ve hekimlerin PAH fark ndal klar n art rmak ve tedavide etkinli i sa lamak için gelifltirdikleri tan ve tedavi k lavuzlar n n yayg n kullan m d r (5-7). Bütün bunlar n sonucunda PAH hastalar, art k daha erken tan almakta ve erken bafllanan tedaviyle sa kal m sürelerinde belirgin uzama sa lanmaktad r (3-7). Ülkemizde ise PAH tedavi edici ajanlar n pazara girmesi ile son 3 y lda hekimlerin dikkati PAH konusuna çekilmifl olmakla birlikte PAH konusundaki fark ndal k düzeyinin yeterli olmad kanaatindeyiz. Esas olarak da herhangi bir epidemiyolojik çal flma olmamas nedeniyle ülkemizdeki PAH s kl, nedenleri ve olay n boyutu bilinmemektedir; az say da bildirilmifl olgu sunumlar d fl nda veri bulunmamaktad r (8-13). flte bu konudaki aç k smi olsa da doldurmak amac yla bu yaz da, pulmoner hipertansiyonla özelleflmifl bir flekilde ilgilenmeye bafllad m z 2000 y l ndan bu yana PAH ön tan s ile inceledi imiz hastalarla olan klinik deneyimimizi de erlendirerek verilerimizi paylaflmay amaçlad k. Yöntemler Bu çal flmada 2000 y l ndan Aral k 2007 tarihine kadar Ege Üniversitesi T p Fakültesi Kardiyoloji Klini i ne PAH ön tan s ile yönlendirilen toplam 79 hasta retrospektif analiz yöntemi ile incelenmifltir. Tüm olgular 2004 Venedik pulmoner hipertansiyon s n flamas na (14-15) göre de erlendirilmifl ve PAH konusunda dünya çap nda özelleflmifl bir merkez olan Thornton Hastanesi PAH klini- inin (UCSD, Medical Center, La Jolla, California) gelifltirdi i algoritma (fiekil 1) kullan larak etiyolojik araflt rma yap lm flt r. Pulmoner hipertansiyon ön tan s ile baflvuran her hastaya önce elektrokardiyogram çekildi ve detayl bir ekokardiyografik inceleme yap larak yap sal kalp hastal varl araflt r ld. Ekokardiyografide sa ventrikül sistolik bas nc (RVSB) >40 mmhg olan ve kardiyak bir neden bulunamayan olgulara akci er ventilasyonperfüzyon sintigrafisi ve DLCO yu (akci er karbon monoksit diffüzyon kapasitesi) da içeren solunum fonksiyon testleri yap ld. Tüm hastalar n baflvuru yak nmalar ve semptomlar ayr nt l olarak kaydedildi. Hastalar n fonksiyonel kapasitesinin de erlendirilmesi için Dünya Sa l k Örgütü nün önerdi i flekilde NYHA s - n fland rmas kullan ld (14). Olgulardan, pulmoner hipertansiyon etiyolojisinde yer alabilecek olas ilaç kullan m öyküsü, yüksek rak mda yaflama, allerji vb. bilgileri içeren ayr nt l anamnez al nd. Biyokimyasal analizlerde tüm hastalara sedimentasyon h z, hemoglobin, hematokrit ve trombosit say m, C-reaktif protein (CRP), karaci er fonksiyon testleri, gama-glutamil tranferaz (GGT), ürik asit düzeyleri ölçümü ile romatoid faktör, antinükleer antikor, C3, C4 düzeyleri bak ld. Ayr ca PAH etiyolojisinde yer alan tiroid hastal klar n saptamak için tiroid testleri (serbest triiyodotironin (ft3), serbest tiroksin (ft4) ve tiroid uyar c hormon (TSH)) uyguland. Serolojik olarak HIV ve hepatit virüslerinin varl araflt r ld. Ekokardiyografik olarak PAH düflünülen tüm olgulara sa kalp kateterizasyonu yap ld. Kateterizasyonda ortalama pulmoner arter bas nc (PAB) >25 mmhg olup pulmoner kapiller saplama bas nc normal olan olgulara PAH tan s kondu. Ayr ca istirahat halindeyken PAB düflük olan olgularda egzersiz s ras nda PAB yüksekli i araflt r ld. Buna göre eforla ortalama PAB >30 mmhg olan olgular PAH tan s ald. Pulmoner arteryel hipertansiyon hastalar nda kateterizasyon s ras nda vazoreaktivite varl araflt r ld (16). Test s ras nda k sa etkili selektif vazodilatör olan adenozine yan t olarak kardiyak debide düflüfl olmadan ortalama PAB da %15-20 azalma olmas veya bafllang ca göre en az 10 mmhg düflmesi durumunda vazoreaktivite testi pozitif kabul edildi. Akci er ventilasyon perfüzyon sintigrafisinde segmental ve subsegmental perfüzyon defektleri saptanan olgularda kronik tromboembolik pulmoner hipertansiyon (KTEPH) ön tan s ile bilgisayarl tomografi (BT) anjiyografisi ve kalp kateterizasyonu s ra- PAH flüphesi Semptom varl, Tarama sonucu, Rastlant sal Öykü-Fizik bak SFT (DLCO dahil) Kan gaz ± yüksek rezolüsyonlu BT PAH tipi EKO, (±kontrast, TÖE) Tiroid fonk, HIV mmunoloji, bat n USG PAH saptanmas EKG Gö üs filmi EKO PAH etiyolojisinin belirlenmesi AC ventilasyon /perfüzyon sintigrafisi ± Akci er spiral BT Pulmoner anjiyografi PAH da ileri de erlendirme Egzersiz kapasitesi 6 dk yürüme testi pik VO2 Hemodinamik de erlendirme Sa kalp kataterizasyonu Vazoreaktivite testi fiekil 1. PAH ön tan s ile gelen hastan n de erlendirme flemas AC- akci er, BT- bilgisayarl tomografi, EKG- elektrokardiyografi, EKO- ekokardiyografi, DLCO- karbon monoksit diffüzyon kapasitesi, PAH- pulmoner arteryel hipertansiyon, SFT- solunum fonksiyon testleri, TÖE- transözofajiyal ekokardiyografi, USG- ultrasonografi

Anadolu Kardiyol Derg Pulmoner hipertansiyonda 7 y ll k deneyim 281 s nda pulmoner anjiyografi çekilerek Auger ve ark. (17) tan mlad - kronik tromboemboli varl yla iliflkili baz anjiyografik görünümlerin varl araflt r ld. Bunlar, pulmoner arterlerde vasküler a görünümü (web), band benzeri daralmalar, intimal düzensizlik, pofl fleklini alm fl defektler ve ani aç lanmalar olarak özetlenebilir. Anjiyografi ile KTEPH tan s kesinleflen olgulara alt ekstremite venöz Doppler ultrasonografi çekilerek emboli kayna araflt r ld. Solunum fonksiyon testlerinde FEV1/FVC oran <70 olan olgular kronik obstrüktif akci er hastal (KOAH) lehine de erlendirildi ve gö üs hastal klar uzman taraf ndan konsülte edilerek KOAH için gerekli tedaviye yönlendirildiler. Bu hastalar pulmoner hipertansiyon analizlerine dahil edilmediler. Pulmoner arteryel hipertansiyon tan s al p DLCO düzeyi düflük gelen olgularda olas bir akci er fibrozisi varl düflünülerek yüksek rezolüsyonlu BT çekildi. Ayr ca tüm DLCO düzeyi düflük olgular, romatoloji konsültan hekimi taraf ndan de erlendirildi ve olas bir skleroderma tan s için serum Ro, La, ve Scl 70, Critidin antikorlar n n varl araflt r ld. Skleroderma tan s romatoloji uzman hekimleri taraf ndan konuldu. Tüm araflt rmalar sonucunda etiyolojik herhangi bir neden saptanamayan hastalar idiyopatik PAH olarak s n fland r ld lar. Ayr ca gerek ekokardiyografi gerekse kateterizasyonda do ufltan kardiyak defekt saptanan olgular da do ufltan flanta ba l PAH olarak kabul edildiler. Pulmoner hipertansiyon tan s kesinleflen tüm olgulara prognozu belirlemek amac yla pro-bnp (beyin natriüretik peptid) düzey ölçümü ve 6 dk yürüme testi yap ld. Pro-BNP ölçümü, heparinize plazma örneklerinde NT-proBNP immunometrik analiz kiti (Immulite 2000) ile immunassay analizör (Siemens, USA) kullan larak yap ld. Alt dakika yürüme testi, bu konuda e itilmifl bir hemflire eflli inde hastan n düz ve engelsiz yüzeyde 6 dakikal k zaman diliminde yürüdü ü mesafe ölçülerek yap ld. statistiksel analiz statistiksel analizler SPSS 13.0 for Windows (Chicago, IL, USA) paket program kullan larak yap ld. Verilerin % s kl, ortalama, medyan, standart sapmalar hesapland ve en küçük ve en büyük de erleri belirlendi. Pulmoner hipertansiyon saptanan ve saptanmayan olgular 2 grup olarak sürekli de iflkenler aç s ndan Mann-Whitney U testi ile karfl laflt r ld. Olgu say s ve da l m nedeniyle farkl etiyolojilere ba l PAH gruplar aras karfl laflt rma non-parametrik Kruskal Wallis testi ile yap ld, post test 2 li karfl - laflt rmalar içinse Dunnett testi uyguland. Gruplar n cinsiyet da - l m ise Ki-kare testi ile karfl laflt r ld. P de eri <0.05 istatistiksel olarak anlaml kabul edildi. Bulgular Pulmoner arteryel hipertansiyon ön tan s araflt r lan 79 hastadan 9 unda (%11) kateterizasyonla pulmoner hipertansiyon tan s d flland. Tablo 1 de pulmoner hipertansiyon tan s d fllanan olgularla tan s kesinleflen olgular n karfl laflt r lmas verilmifltir. Pulmoner bas nc normal ç kan olgularda hematokrit de erleri belirgin olarak daha düflüktü ve 6 dk yürüme mesafesi ise daha uzundu. Bu olgular n yandafl hastal klar incelendi inde: 1 olguda karaci er sirozu, 1 olguda Takayasu vasküliti, 2 olguda patent duktus arteriyozus (1 i opere olmufl) ve 1 olguda da skleroderma mevcuttu. Üç olgu ise tamamen normal bulundu. Pulmoner hipertansiyon tan s kesinleflen 70 hastan n yafl ortalamas 47±16 olup %61 i kad nd. Fonksiyonel kapasiteleri incelendi inde olgular n %2 si NYHA I, %30 u NYHA II, %48 i NYHA II- I ve %20 si NYHA IV. s n fta yer almakta idi. Ortalama pro-bnp düzeyi 3208±4145 pg/ml saptand. Hastalar n baflvuru yak nmalar s kl k s ras na göre efor dispnesi (n=48), sa kalp yetersizli i bulgular (n=13), angina pektoris (n=4), halsizlik (n=3), öksürük (n=1) ve hemoptizi (n=1) idi. Vasküler reaktivite sadece 1 hastada saptand. Tablo 2 de 3. Dünya Pulmoner Hipertansiyon Sempozyumu nda önerilen etiyolojik s n flama uyar nca saptad m z pulmoner hipertansiyon nedenleri görülmektedir (14). Buna göre olgular m zdaki pulmoner hipertansiyon nedenleri en s ktan aza göre s ras yla do- ufltan kalp hastal klar, KTEPH, ba dokusu hastal klar (skleroderma), idiyopatik PAH, diyastolik disfonksiyona ba l pulmoner hipertansiyon, akci er patolojileri, pulmoner veno-oklüzif hastal k, hepatopulmoner hipertansiyon ve H V enfeksiyonuydu. Hastalar n hiç birinde antiobezite ilac vb. kullan m öyküsü yoktu ve yüksek rak mda yaflama oran %5 ti. Ayr ca 4 olguda, birden fazla etiyolojik neden saptand. Bunlar 1 olguda vaskülit zemininde geliflen KTEPH, bir olguda HIV enfeksiyonu ve miyeloproliferatif hastal k birlikteli i, bir olguda Down sendromu, Fallot tetralojisi ve hipotiroidi birlikteli i ve son olarak bir olguda splenektomi ve KTEPH idi. Tablo 3 de pulmoner hipertansiyonlu hasta popülasyonu en s k etiyolojik nedenlere göre grupland nda ana alt gruplar n özelliklerinin karfl laflt r lmas yap lm flt r. Bu serideki en s k 5 neden (do ufltan kalp hastal, KTEPH, ba dokusu hastal, idiyopatik PAH ve diyastolik kalp yetersizli ine ba l pulmoner hipertansiyon) de erlendirildi inde en genç yafl grubu idiyopatik grupken, diyastolik yetmezli e ba l pulmoner hipertansiyon en yafll grubu oluflturmaktad r (p=0.021). Pulmoner arter bas nc ise idiyopatik grupta en yüksek, diyastolik yetmezli e ba l pulmoner hipertansiyon grubunda en düflüktür (p=0.003). En düflük DLCO ortalamas ba dokusu hastalar nda görülmüfltür (p=0.046). Prognozu gösteren pro-bnp düzeyi, ba dokusu hastal ve do ufltan kalp hastal na ba l PAH da en yüksek olma e iliminde görülmüfltür, Tablo 1. Pulmoner hipertansiyon (PHT) olan ve olmayan hastalar n karfl laflt r lmas Parametreler PHT (-) PHT (+) p n=9 n=70 Yafl, y l 40±15 47±16 0.122 40 (19-65) 46.5 (16-76) Kad n, n(%) 5 (50) 43 (61) 0.786 SVSB, mmhg 42±14 79±21 40 (30-70) 80 (30-120) 0.001 Ortalama PAB, mmhg 19±5 65±20 0.0001 21.5 (16-27) 67 (35-110) DLCO, % 51±25 61±28 0.532 53 (25-75) 60 (18-128) 6 dk. yürüme mesafesi, m 360±9 270±127 0.24 355 (345-370) 305 (50-480) Hematokrit, % 37±3 44±9 0.03 38 (33-41) 41.5 (29-69) Cinsiyet %, di er veriler ortalama ±SS; medyan (min-maks) olarak verilmifltir. ki grup aras nda cinsiyet Ki-kare testi ile sürekli de iflkenler ise Mann-Whitney U testi ile karfl laflt r ld lar. DLCO- Akci er karbon monoksit difüzyon kapasitesi, PAB- pulmoner arter bas nc, SVSB- ekokardiyografide ölçülen sa ventrikül sistolik bas nc

282 Pulmoner hipertansiyonda 7 y ll k deneyim Anadolu Kardiyol Derg ancak istatistiksel anlaml l a ulaflmam flt r (p=0.27). Alt dakika yürüme mesafesi yine prognozun bir göstergesi olup do ufltan kalp hastal ve ba dokusu hastal gruplar nda azalma e iliminde saptanm flt r (p=0.4). Hematokrit de eri de ba dokusu grubunda di erlerine göre daha düflükken (p=0.04) CRP düzeyleri de ba dokusu hastalar nda daha yüksek bulunmufltur (p=0.039). Tart flma Çal flmam z ülkemizden pulmoner hipertansiyon hastalar na dair bildirilen ilk ve en genifl olgu serisidir. Ulusal bir epidemiyolojik çal flma olmamakla birlikte tek bir kardiyoloji klini ine PAH ön tan s ile baflvuran olgular n etiyolojik dökümüyle beraber önemli tan sal yaklafl m ipuçlar vermektedir. Olgular n %11 inde kateterizasyonla pulmoner hipertansiyon tan s d flland. Pulmoner hipertansiyon saptanmayan olgularda özellikle 6 dk yürüme testinin daha iyi olmas, hematokrit de erlerinin artmam fl olmas ay r c tan - da bir ipucu olarak kabul edilebilir. Asl nda pulmoner hipertansiyon tan s nda alt n standart kardiyak kateterizasyon kabul edilmektedir, ekokardiyografi bu amaçla en s k kullan lan yöntem olmas na ra men pulmoner bas nc tahmin ederken ciddi yüksek PAB n daha düflük hesaplayabilirken normal PAB olanlar da yanl fl yüksek ölçebilmektedir (14). Tablo 2. Pulmoner hipertansiyon saptanan hastalardaki etiyolojik de erlendirme Etiyoloji N % zole pulmoner arteryel hipertansiyon - diyopatik PH 6 (8) - Ba dokusu hastal klar na ba l 10 14 - Skleroderma 9 13 - Sistemik lupus eritematozus 1 1 - Portal hipertansiyon 2 2 - HIV (&Hodgkin hastal ) 1 1 - Sistemik-pulmoner flanta ba l 19 27 - Atriyal septal defekt 4 6 - Ventriküler septal defekt 8 11 - Patent duktus arteriyozus 6 9 - Fallot tetrolojisi (ve hipotiroidi) 1 1 Kronik tromboembolik PH (1 i splenektomili) 17 24 Pulmoner veno-oklüzif hastal k 2 3 Sol kalp hastal yla birlikte PH 6 8 - Diyastolik disfonksiyon 5 7 - Kalp kapak hastal klar 1 1 Akci er hastal klar - nterstisyel akci er hastal 2 3 - Bronflektazi ve immün yetmezlik 1 1 - Konjenital toraks deformitesi 1 1 Hematolojik bzk. (miyeloproliferatif, splenektomi vb) 2 3 Vaskülit (ve kronik trombo embolik PH) 1 1 Tiroid hastal klar 1 1 PH- pulmoner hipertansiyon Pulmoner hipertansiyon heterojen bir hastal k grubu olup farkl etiyolojik nedenlere ba l d r. Dünyadaki PAH serilerinde en s ktan en seyre e do ru etiyolojik nedenler idiyopatik, ba dokusu, hepatopulmoner ve do ufltan kalp hastal klar fleklinde s ralanmaktad r (15). Farkl etiyolojik nedenlere ba l pulmoner hipertansiyonlar n tedavilerinde belirgin farklar vard r. Bu nedenle tan sal yaklafl m çok önemlidir. Üniversitemizin serisindeki en s k pulmoner hipertansiyon nedenleri do ufltan kalp hastal klar ve KTEPH idi. Dünya verileri ile sonuçlar m z aras ndaki bu farkl l k, verilerimizin epidemiyolojik toplum kökenli bir araflt rmadan de il, bir kardiyoloji klini ine baflvuran hastalar n taranmas ile elde edilmesinden kaynaklanmaktad r. Serimizdeki en s k pulmoner hipertansiyon nedeni olarak karfl m za ç kan do ufltan kalp hastal na ba l PAH da prognoz, di er nedenli PAH lara göre oldukça iyidir (18). Bu bireylerde sa ventrikül genellikle do ufltan itibaren hipertrofik oldu undan yüksek PAB na karfl di er PAH hastalar na göre daha iyi adaptasyon sa lar (19). Pulmoner arteryel hipertansiyonda do ufltan kalp hastal s kl %10-15 aras ndad r (18-20). Cerrahi tekniklerin ilerlemesi ile do ufltan kalp hastal klar n n %85 i eriflkin yafla ulaflmakta ve bu yeni popülasyonda pulmoner hipertansiyon önemli bir sorun olarak karfl m za ç kmaktad r. Pulmoner arteryel hipertansiyon geliflimi ço ul faktörlere ba l olmakla birlikte defektin tipi, flant n derecesi ve ciddiyeti bunda belirleyici olmaktad r. Bizim serimizde ilginç olarak do ufltan kalp hastal na ba l PAH geliflenlerden 5 hasta (5/19) opere olmufltu. Opere olmayanlar n da alt s yeni tan alm fl, yani bizim PAH tetkikleri s ras nda saptad m z olgulard. Bu yeni tan alan do ufltan kalp hastal klar s ras yla atriyal septal defekt (61 ve 50 yafllar nda 2 olgu), ventriküler septal defekt (76 ve 42 yafllar nda 2 olgu) ve patent duktus arteriozus (74 ve 34 yafl nda 2 olgu) idi. Yeni tan alan bu hastalar n ileri yaflta olmas dikkat çekicidir. Üstelik bunlar n hepsi de Eisenmenger fizyolojisine dönmüfl, geç kal nm fl olgulard r, bu da ülkemizde hala do- ufltan kalp hastal klar n n atland n göstermektedir. Olgular m zda ikinci en s k görülen pulmoner hipertansiyon nedeni KTEPH idi. Bu olgularda 10 y ll k sa kal m flans, ortalama PAB: 30-40 mmhg ise %50, 41-50 mmhg ise %20 ve >50 mmhg ise sadece %5 tir (21). Pulmoner hipertansiyonun potansiyel olarak tedavi edilebilir bir formu olan KTEPH da tan erken kondu u takdirde pulmoner tromboendarterektomi hayat kurtar c olmaktad r. Tromboembolik pulmoner hipertansiyonun görülme s kl tart flmal olup ABD de prevalans tahmini olarak %0.1-0.5 olarak bildirilmekte iken Türkiye deki s kl bilinmemektedir. Dünyada belirli merkezlerin bu konuda özelleflmesi ve deneyim kazanmas ile 1980 lerden sonra KTEPH tan s artm flt r. Bu durum hastal n prevalans ndaki artmadan ziyade hekimlerin do ru tan koyma becerilerindeki artmay yans tmaktad r (22). Ayn durum merkezimiz için de geçerlidir: San Diego PAH merkezinde kazan lan e itim ve deneyimden sonraki ilk 6 ayda kendi klini imizde 7 KTEPH tan s konmufltur, bu tarih öncesinde ise bu tan y alm fl hiç hasta yoktur. Yine ilginç olarak serimizdeki KTEPH hastalar ndan 4 tanesi daha önceden anginal yak nma ile koroner anjiyografi yap l p normal saptanarak kardiyak sendrom-x tan s alm fl olan hastalard r. Bu durum da KTEPH nin s k atlanan bir tan oldu unu gösteriyor olabilir. Olgu serimizde üçüncü s rada en s k PAH nedeni, ba dokusu hastal klar idi. Bunlar n bafl nda da skleroderma gelmekteydi. Ba dokusu hastal klar nda PAH varl hayatta kal m oran n yar yar -

Anadolu Kardiyol Derg Pulmoner hipertansiyonda 7 y ll k deneyim 283 ya azaltmaktad r (18, 23). Sklerodermaya ba l PAH, tüm pulmoner hipertansiyonlar içinde en yüksek mortaliteye sahip gruptur. Erken tan, yeni ilaçlarla ve immunosupresif tedavi ve steroidlerle akci- er tutuluflunu azaltmaktad r. Bu nedenle erken tan için tüm skleroderma olgular nda PAH tarama testi olarak y ll k ekokardiyografi izlemi önerilmektedir (14). Bizim serimizdeki PAH hastalar düflük DLCO, düflük 6 dk yürüme mesafesi ve yüksek pro-bnp düzeylerinden (Tablo 3) anlafl laca gibi geç saptanan olgulard r. Hatta olgulardan bir tanesi 70 yafl nda olup 90 mmhg sa ventrikül sistolik bas nc ile baflvurduktan sonra etiyolojik araflt rmada DLCO düflüklü ü saptan p romatolojik de erlendirme sonucunda skleroderma tan s alm flt r. Pro-BNP (14242 pg/ml) düzeyleri çok yüksek olan bu sklerodermal olgu, 3 ay içinde kaybedilmifltir. Serimizde idiyopatik PAH oran ise %8.5 tur. Yabanc serilerde bu oran daha yüksektir. diyopatik PAH için genel popülasyondaki s kl milyonda 1-2 olarak bildirilmektedir (2, 24). Genellikle genç kad nlar n hastal d r. Benzer flekilde serimizdeki 6 idiyopatik PAH hastas n n sadece biri erkektir. Yafl ortalamas 35±14 olup (18-52 yafl aras ) genel literatüre uygundur. diyopatik PAH da %4-11 oran nda aile öyküsü bildirilmektedir (1-2). Bu hastalara genetik olarak özellikle bone morfogenetik protein reseptör-2 (BMPR2) mutasyonu araflt r lmas önerilmektedir (25). Merkezimizde bu mutasyon ile ilgili genetik araflt rma yap lamad. Ayr ca idiyopatik olarak kabul etti imiz 6 hastada da aile öyküsü yoktu. Ancak pulmoner hipertansiyon serimizde 2 akraba yer almakta idi. Bu hastalardan birincisi efor dispnesi ile baflvurmufltu (54 yafl nda, erkek, RV bas nc : 60 mmhg ve pro-bnp: 6395 pg/ml). Yap lan tetkikler sonucunda idiyopatik olabilece i düflünülerek hastaya endotelin reseptör antagonisti baflland. Ancak, hastada tedavi ile kötüleflme ve akci er ödemi bulgular geliflti. Dikkatli incelendi inde akci er BT sinde mediyastinal yayg n lenfadenopatiler ve pulmoner septalarda ve fissürlerde kal nlaflmalar izlenmesi üzerine pulmoner veno-oklüziv hastal k (PVOH) olarak de erlendirildi. Olgunun kuzeni de (50 y erkek, SVB=90 mmhg) ayn yak nma ve BT bulgular ile PVOH tan s - n ald. Pulmoner veno-oklüziv hastal k, esas olarak post-kapiller pulmoner damarlar etkileyen nadir bir pulmoner hipertansiyon nedenidir (26). diyopatik PAH la s kl kla kar flt r lan PVOH, tan s biyopsi ile kesinleflen bir patolojidir. Ancak BT bulgular tipiktir; mediyastinal yayg n lenfadenopatiler ve pulmoner septalarda ve fissürlerde kal nlaflmalar dikkati çeker (27). Bu hastalarda pulmoner vazodilatatörlerle kötüleflme ve akci er ödemi geliflir ve ilerleyen dönemlerde akci er transplantasyonuna aday hale gelirler. Nadiren bizim hastalar m zda oldu u gibi familyal olabilen PVOH da BMPR2 gen mutasyonu da bildirilmifltir (28). Üzerinde mutlaka yorum yap lmas gereken bir pulmoner hipertansiyon grubu da sol kalp hastal klar na ba l pulmoner hipertansiyondur. Özellikle sol kalbe ait sistolik veya diyastolik kalp yetersizli i karfl m za pulmoner hipertansiyonla ç kabilmektedir (pulmoner venöz hipertansiyon). Asl nda en s k karfl lafl lan pulmoner hipertansiyon grubu bu hastalard r (29-30). Serimizde PAH ön tan - s ile irdeledi imiz grupta, 6 olguda diyastolik kalp yetersizli i saptand. Diyastolik kalp yetersizli ine ba l pulmoner hipertansiyon tan s konma ölçütleri; ortalama PAB>25 mmhg, pulmoner kapiller saplama bas nc n n >15 mmhg olmas, kapak patolojisinin bulunmamas ve ekokardiyografik olarak diyastolik disfonksiyonun saptanmas fleklindeydi. Diyastolik disfonksiyona ba l pulmoner hipertansiyon, PAH ile ay r c tan da en çok kar flan grubu oluflturmaktad r. Pulmoner hipertansiyona yol açan diyastolik disfonksiyon, en s k olarak sol ventrikül hipertrofisi ile giden kronik hipertansiyonda, hipertansif iskemik kalp hastal nda, diyabetik hipertan- Table 3. Ege Üniversitesi T p Fakültesi serisinde en s k görülen pulmoner hipertansiyon nedenlerinin özellikleri Pulmoner hipertansiyon nedenleri Parametreler diyopatik Kronik Do ufltan Ba dokusu Diyastolik p tromboemboli kalp hastal hastal kalp yetmezli i N 6 17 19 10 6 Yafl, y l 35±14 53±12 42±18 51±14 63±9 0.021 39 (18-52)* 52 (25-70) 37 (16-76) 52 (34-70) 58 (52-71)* Kad n, % 83 53 60 90 60 SVSB, mmhg 103±15 72±17 88±17 72±24 61±11 0.003 90 (90-120) 75 (45-105) 90 (40-114) 78 (30-100) 60 (50-75) DLCO 60±37 72±19 54±34 49±13 76±35 0.046 59 (18-84) 75 (45-93)* 60 (24-99) 48 (35-67)* 83 (39-128)* Pro-BNP, pg/ml 1355±1494 1095±1809 3063±1969 4990±6343 1764±1497 0.27 992 (29-3500) 54 (47-3183) 1822 (900-6126) 2556 (606-4990) 1371 (737-3976) 6 dk yürüme 322±42 313±106 248±153 220±119 174±131 0.4 mesafesi, m 308 (280-380) 280 (160-480) 326 (70-450) 204.5 (80-370) 160 (50-325) Hematokrit, % 48.0±6.4* 41±5 49±14 39±7 42±7 0.04 44 (43-57) 41 (34-51) 51 (30-69)* 39 (29-50)* 44 (32-52) hs-crp, mg/dl 0.27±0.087 0.51±0.48 2.6±2.31 1.8±1.83 0.88±0.7 0.039 0.32 (0.17-0.34)* 0.38 (0.11-1.38) 0.72 (0.17-4.7) 1.2 (0.4-4.5)* 0.72 (0.05-2) Cinsiyet %, di er veriler ort ±SD; medyan (min-maks) olarak verilmifltir. Cinsiyet ki-kare testi ile, 5 grup aras sürekli de iflkenler Kruskal Wallis testi ile karfl laflt r lm flt r (ikili karfl laflt rmada Dunnett post hoc test uygulanm flt r). *-p<0.05, Dunnet testinde anlaml farkl l k saptanan parametreler, BNP- beyin natriüretik peptid, CRP- C-reaktif protein, DLCO- akci er karbon monoksit difüzyon kapasitesi, SVSB - ekokardiyografide ölçülen sa ventrikül sistolik bas nc

284 Pulmoner hipertansiyonda 7 y ll k deneyim Anadolu Kardiyol Derg sif kalp hastal nda, hipertrofik kardiyomiyopatide, yafll hipertansif kardiyomiyopatide veya aort darl nda görülmektedir. Diyastolik kalp yetmezli inde genellikle ortalama sistolik PAB yaklafl k 45-50 mmhg d r. Özellikle ileri yaflta dispne ile baflvuran ve aç klanamayan PAH saptan p ejeksiyon fraksiyonu normal bulunan olgularda mutlaka akla diyastolik disfonksiyon gelmelidir. diyopatik PAH n genç yafl hastal olmas ay r c tan da çok önemlidir (24). Bizim diyastolik disfonksiyona ba l 6 olgumuz da hastalar m z içinde en yafll grubu oluflturmaktad r. Bu hastalarda pulmoner kapiller saplama bas nc normal bulunursa da mutlaka eforla provokasyon testi yap lmal d r. Pulmoner kapiller saplama bas nc, PAH da eforla de iflmezken, pulmoner venöz hipertansiyonda yükselecektir. Yine ay r c tan da önemli bir bulgu da saplama bas nc trasesinde görülen genifl V dalgalar d r ki pulmoner venöz hipertansiyonda azalm fl atriyal kompliyans yans t r. Ay r c tan n n önemi esas olarak tedaviden kaynaklanmaktad r: Pulmoner venöz hipertansiyon, idiyopatik PAH n tersine pulmoner vazodilatatörlere iyi yan t vermez, hatta daha da kötüleflme olabilir. Pulmoner hipertansiyon serimizde ilginç olarak hiç ilaca ba l pulmoner hipertansiyon ile karfl lafl lmad. Halbuki, baflta ABD olmak üzere tüm PAH lar n yaklafl k %10-12 kadar ifltah bask lay c (antiobezite) ajanlar n kullan m sonucu geliflmektedir (31). Yine serimizde yüksek rak mda yaflama oran çok düflüktü (%5), bu da merkezimizin co rafi yap s ndan kaynaklanmakta olabilir. Pulmoner hipertansiyon saptanan olgular n tan ald klar nda %68 inin fonksiyonel s n f olarak NYHA III veya IV olmas, ortalama pro-bnp düzeylerinin >1000 pg/ml olmas ve de ortalama 6 dakikal k yürüme mesafesinin 263±127 m gibi düflük bir de erde olmas, tan n n hastal n ileri dönemlerinde kondu unu göstermektedir. Benzer flekilde, ABD ve Fransa da yap lan büyük epidemiyolojik çal flmalarda da hastalara tan kondu unda fonksiyonel ve hemodinamik bozulman n oldu u yani geç tan vurgulanmaktad r (7, 32). Farkl etiyolojili PAH gruplar aras nda SVSB, 6 dk yürüme testi ve BNP aras nda belirgin farklar dikkati çekmektedir. Her ne kadar baz gruplarda, hasta say s istatistiksel de erlendirme için yetersiz olsa da özellikle SVSB n n idiyopatik grupta en yüksek, diyastolik kalp yetersizli i grubunda ise en düflük oldu u görülmektedir. Bu belirgin fark literatürle de uyumludur: Diyastolik kalp yetersizli inde PAB n n çok afl r yükselmesi pek beklenmemektedir (29-30). Alt dakika yürüme mesafeleri karfl laflt r ld nda seride en kötü olan diyastolik kalp yetersizli i hastalar d r. Bu durum, bu hastalarda pulmoner hipertansiyonun yan nda esas patoloji olarak sol ventrikülün hastal olmas ndan kaynaklanmaktad r. Pro- BNP de erlerinin ise en yüksek olarak ba dokusu ve do ufltan kalp hastal klar nda görülmesi bu gruplar n olas l kla daha geç tan alm fl olmas n yans tmaktad r. Kardiyoloji klini imizin verilerinin di er bir dikkat çekici yönü de olgular n %85 inin 2003 y l ndan sonra klini imize yönlendirilmifl olmas d r. Bu da bu tarihte PAH konusunda çok önemli bir merkez olan California Üniversitesi, San Diego T p Merkezi ile merkezimiz aras ndaki e itim ve iflbirli i iliflkisinin bafllamas ve tedavi edici ilaçlar n da 2004 y l ndan itibaren ülkemizde ortaya ç k fl ndan kaynaklanmaktad r. Yak n zamanda, Üniversitemiz T p Fakültesi nde multidisipliner bir yaklafl mla gö üs hastal klar ve romatoloji klinikleri ile ortak veri taban ve tan ve tedavi yaklafl - m sa layan bir yap lanman n (PAH merkezi) oluflturulmas aflamas na gelinmifltir. Sonuç Pulmoner hipertansiyon tüm dünyada oldu u gibi ülkemizde de önemli bir mortalite ve morbidite nedenidir. Pulmoner hipertansiyon tedavisi için erken tan flartt r ve özelleflmifl merkezlerde etiyolojik tan ayr nt l bir flekilde konabilmektedir. Yine özelleflmifl merkezlerde tan sal yaklafl m daha baflar l d r. Göründü ü kadar yla ülkemizde pulmoner hipertansiyon tan s nda çok geç kal nmaktad r. Bu nedenle Türkiye de pulmoner hipertansiyon yükünü saptamak ve hekimlerin pulmoner hipertansiyon konusundaki fark ndal klar n art rmak amac yla mutlaka epidemiyolojik araflt rmalara gereksinim vard r. Bu konuda hekim ve hasta bilincinin artmas ile birlikte ileri tan sal yaklafl m ve tedavinin mutlaka özelleflmifl merkezlerde gerçeklefltirilmesi, pulmoner hipertansiyonla mücadelede baflar y art racakt r. Kaynaklar 1. Rubin LJ. Pathology and pathophysiology of primary pulmonary hypertension. Am J Cardiol 1995; 75 (Suppl): 51A-4. 2. Rubin LJ, Badesch DB. Evaluation and management of the patient with pulmonary arterial hypertension. Ann Intern Med 2005; 143: 282-92. 3. Rubin LJ. Primary pulmonary hypertension. Practical therapeutic recommendations. Drugs 1992; 43: 37-43. 4. D'Alonzo GE, Barst RJ, Ayres SM, Bergofsky EH, Brundage BH, Detre KM, et al. Survival in patients with primary pulmonary hypertension. Results from a national prospective registry. Ann Intern Med 1991; 115: 343-9. 5. Humbert M, Nunes H, Sitbon O, Parent F, Hervé P, Simonneau G. Risk factors for pulmonary arterial hypertension Clin Chest Med 2001; 22: 459-75. 6. Lilienfeld DE, Rubin LJ. Mortality from primary pulmonary hypertension in the United States, 1979-1996. Chest. 2000; 117: 796-800. 7. Humbert M, Sitbon O, Chaouat A, Bertocchi M, Habib G, Gressin V, et al. Pulmonary arterial hypertension in France: results from a national registry. Am J Respir Crit Care Med 2006; 173: 1023-30. 8. Kay kç o lu M, Can LH, Payzin S, Kültürsay H, Soydan I. The combined use of sildenafil with epoprostenol in a patient with primary pulmonary hypertension Anadolu Kardiyol Derg 2002; 2: 262-4. 9. Say n T, Özenci M. Sustained long-term benefit of sildenafil in primary pulmonary hypertension. Acta Cardiol 2007; 62: 47-9. 10. Önen ZP, Akkoca Y ld z O, Erifl Gülbay B, Karab y ko lu G. Inhaled iloprost as a long-term additional therapy to oral sildenafil in severe idiopathic pulmonary arterial hypertension. Tuberk Toraks 2006; 54: 177-81. 11. Okyay K, Cemri M, Boyac B, Yalç n R, Çengel A. Use of long-term combined therapy with inhaled iloprost and oral sildenafil in an adult patient with Eisenmenger syndrome. Cardiol Rev 2005; 13: 312-4. 12. Sayg l A, Canter B, riz E, Kula S, Tunao lu FS, Olguntürk R, et al. Use of sildenafil with inhaled nitric oxide in the management of severe pulmonary hypertension. J Cardiothorac Vasc Anesth 2004; 18: 775-6. 13. Say n T, Zenci M. Sildenafil in primary pulmonary hypertension-is there a subset of patients who respond favourably? Can J Cardiol 2002; 18: 676-8. 14. Galiè N, Torbicki A, Barst R, Dartevelle P, Haworth S, Higenbottam T, et al. Task Force. Guidelines on diagnosis and treatment of pulmonary arterial hypertension. The Task Force on Diagnosis and Treatment of Pulmonary Arterial Hypertension of the European Society of Cardiology. Eur Heart J 2004; 25: 2243-78. 15. Simonneau G, Galiè N, Rubin LJ, Langleben D, Seeger W, Dome-nighetti G, et al. Clinical classification of pulmonary hypertension. J Am Coll Cardiol 2004; 43: 5S-12S.

Anadolu Kardiyol Derg Pulmoner hipertansiyonda 7 y ll k deneyim 285 16. Robbins IM, Barst RJ, Channick RN, Rubin LJ. Pulmonary vasoreactivity in PPH. J Am Coll Cardiol 2001; 38: 1267-8. 17. Auger WR, Fedullo PF, Moser KM, Buchbinder M, Peterson KL. Chronic major-vessel thromboembolic pulmonary artery obstruction: appearance at angiography. Radiology 1992; 182: 393-8. 18. McLaughlin VV, Presberg KW, Doyle RL, Abman SH, McCrory DC, Fortin T, et al. American College of Chest Physicians. Prognosis of pulmonary arterial hypertension: ACCP evidence-based clinical practice guidelines. Chest 2004; 126: 78S-91S. 19. Griffin N, Allen D, Wort J, Rubens M, Padley S. Eisenmenger syndrome and idiopathic pulmonary arterial hypertension: Do parenchymal lung changes reflect aetiology? Clin Radiol 2007; 62: 587-95. 20. Landzberg MJ. Congenital heart disease associated pulmonary arterial hypertension. Clin Chest Med 2007; 28: 243-53. 21. Riedel M, Stanek V, Widimsky J, Prerovsky I. Long-term follow-up of patients with pulmonary thromboembolism. Late prognosis and evolution of hemodynamic and respiratory data. Chest 1982; 81: 151-8. 22. Kay kç o lu M, Rubin LJ. Kronik tromboembolik pulmoner hipertansiyon. Türk Kardiyol Dern Arfl 2005; 33: 423-32. 23. Bull TM. Screening and therapy of pulmonary hypertension in systemic sclerosis. Curr Opin Rheumatol. 2007; 19: 598-603. 24. Rubin LJ. Primary pulmonary hypertension N Engl J Med 1997; 336: 111-7. 25. Humbert M, Morrell N, Archer S, Stenmark KR, MacLean MR, Lang IM, et al. Cellular and molecular pathobiology of pulmonary arterial hypertension J Am Coll Cardiol 2004; 43: S13-S24. 26. Rabiller A, Jaïs X, Hamid A, Resten A, Parent F, Haque R, et al. Occult alveolar haemorrhage in pulmonary veno-occlusive disease. Eur Respir J 2006; 27: 108-13. 27. Resten A, Maitre S, Humbert M, Rabiller A, Sitbon O, Capron F, et al. Pulmonary hypertension: CT of the chest in pulmonary venoocclusive disease. Am J Roentgenol 2004; 183: 65-70. 28. Runo JR, Vnencak-Jones CL, Prince M, Loyd JE, Wheeler L, Robbins IM, et al. Pulmonary veno-occlusive disease caused by an inherited mutation in bone morphogenetic protein receptor II. Am J Respir Crit Care Med 2003 15; 167: 889-94. 29. Tutar E, Kaya A, Güleç S, Ertafl F, Erol C, Özdemir O, et al. Echocardiographic evaluation of left ventricular diastolic function in chronic cor pulmonale. Am J Cardiol 1999; 83: 1414-7. 30. Willens HJ, Kessler KM. Severe pulmonary hypertension associated with diastolic left ventricular dysfunction. Chest 1993; 103: 1877-83. 31. Nall KC, Rubin LJ, Lipskind S, Sennesh JD. Reversible pulmonary hypertension associated with anorexigen use. Am J Med 1991; 91: 97-9. 32. Thenappan T, Shah SJ, Rich S, Gomberg-Maitland M. A USA-based registry for pulmonary arterial hypertension: 1982-2006. Eur Respir J 2007; 30: 1103-10.