TOPLUMSAL DEĞİŞME SÜRECİNDE ÇOCUK SUÇLULUĞUNDA YENİ BOYUTLAR. Özkan YILDIZ

Benzer belgeler
İçindekiler Teşekkür 7 Tablolar ve Grafikler Listesi 15 GİRİŞ 19 BİRİNCİ BÖLÜM SAPMA, SUÇ VE KRİMİNOLOJİ KAVRAMLARI I. SAPMA, SUÇ VE KRİMİNOLOJİ

Örnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

KRİMİNOLOJİ Mayıs 2015 Gelişimsel Teoriler. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

GELİR POLİTİKALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

AKRAN BASKISI. Çetin SARIYILDIZ Rehber Öğretmen

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

Yaşam Boyu Sosyalleşme

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

Çalışma Hayatının İki Büyük Korkusu: İşsizlik ve İş Güvencesizliği Two Big Fear of Working Life: Unemployment and Job Insecurity

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesinin Uygulanması

Eğitim Yönetimi ve Denetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı (5 Zorunlu Ders+ 6 Seçmeli Ders)

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ Bölüm 1 KRİZ YÖNETİMİ 11

EKONOMİK KRİZİN EMEK PİYASALARINA ETKİLERİ

ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY

1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ

Birleşmiş Milletler Kadın Mahpuslar için. Bangkok Yasaları El Rehberi

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü MESLEKİ GELİŞİM EĞİTİM PROGRAMI

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler.

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

ONBĠRĠNCĠ BÖLÜM BÜYÜME, KALKINMA VE YOKSULLUKLA MÜCADELE

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ

13. ULUSAL PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK KONGRESİ BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI Ekim, 2015 Mersin

Sağlık Politikası Performans Göstergeleri

KORKMADAN ÖĞRENMEK OKUL ve OKUL ÇEVRESİ GÜVENLİĞİ

TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I: GERONTOLOJİ: YAŞLILIK BİLİMİ...1

DERS BİLGİLERİ. Ders Adı Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Sosyolojiye Giriş-2 SSG

EKSTRA ANLATILAN DERSLER

KAMU YÖNETİMİNE KARŞI SUÇLAR

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008

İstanbul Ticaret Üniversitesi ile Kadın ve Demokrasi Derneği ve Marmara Belediyeler Birliği Yerel Yönetimler Sertifika Programı

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU

KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır?

FİYAT İSTİKRARI ACI KAHVE

YEŞİL KART: TÜRKİYE NİN EN MALİYETLİ SOSYAL POLİTİKASININ GÜÇLÜ ve ZAYIF YANLARI. Yönetici Özeti

ÇANKAYA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ EVDEN KAÇMA DAVRANIŞI

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

GENÇLERİN GÖZÜYLE ETİK

Dış Ticarette ve Uluslararası Lojistikte Yazışma Teknikleri (LOJ 406) Ders Detayları

Araştırma Notu 15/176

KARDEŞİME MESLEK ÖĞRETİYORUM PROJESİ

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

KONYA KARAMAN ÇOCUK EYLEM PLANI

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012

NÜKLEER SİLAHLAR ARAŞTIRMASI - SONUÇ RAPORU RAŞTIRMASI - S

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ

F. Alkım ARI 1 NEVŞEHİR/TÜRKİYE DE YAŞ ARASI ÇOCUKLARI SUÇA YÖNELTEN DEĞİŞKENLERLE İLGİLİ BİR ARAŞTIRMA 2

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türkiye dönüşüm geçirerek kırsal bir tarım ekonomisinden küresel ölçekte yılında Türkiye nin kentsel nüfusu ülkenin toplam nüfusunun sadece

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı

İstanbul Kent Güvenliği Projesi Seminerleri- II, III, IV

2012 YILI BALIKESİR İŞLETMELERİNİN SOSYO-EKONOMİK DURUM VE 2013 YILI BEKLENTİ ARAŞTIRMASI BALIKESİR TİCARET ODASI

DANIŞMANLIK TEDBİRİ UYGULAMALARI ÇOCUK TANIMA FORMU

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

Sentez Araştırma Verileri

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Türkiye de Kadın İşgücünün Durumu: Kocaeli Örneği

Editörler Doç.Dr. Özgür Sarı & Doç.Dr. Hicran Yıldız SAĞLIK SOSYOLOJİSİ

Milli Eğitim Bakanlığı Okullarda Şiddet Olayları ve Riskli Durum Eylem Planı by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İnönü Üniversitesi / Fırat Üniversitesi / Ardahan Üniversitesi / Siirt Üniversitesi

8.0 PLANLAMA UYGULAMA ARAÇLARI

BEYKENT ÜNİVERSİTESİ - DERS İZLENCESİ - Sürüm 2

KRİMİNOLOJİ -I- 11 Aralık 2014 Suçun Ölçümü 2. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

AĠLE VE SOSYAL POLĠTĠKALAR BAKANLIĞININ TEġKĠLAT VE GÖREVLERĠ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME (1)

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU NİSAN 2016

Doğal Afetler ve Kent Planlama

Türkiye de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması

TG 13 ÖABT REHBERLİK KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ REHBER ÖĞRETMEN

PROF. DR. OSMAN GÜNDÜZ İLE YRD. DOÇ. DR. TACETTİN ŞİMŞEK İN UYGULAMALI KONUŞMA EĞİTİMİ EL KİTABI ADLI ESERİ ÜZERİNE

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN

YÖNETMELİK. Gazi Üniversitesinden: GAZİ ÜNİVERSİTESİ ŞİDDET VE SUÇLA MÜCADELE UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

Doç. Dr. Tülin ŞENER

Yazılım Ekonomisi ve Özgür Yazılım. Bora Güngören 26 Ağustos 2006

PROJE HAZIRLAMA YÖNTEM VE UYGULAMALARI KURSU

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

AÇEV AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI

Kadınlar kimsenin namusu değildir

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET

AYDINÕDA SOKAKTA ALIÞAN OCUKLARDA SU LULUK Delinquency among children working on the street in AydÝn

MİLLİ PRODÜKTİVİTE MERKEZİ Denizli Verimliliği Artırma Projesi

Uluslararası Ekonomi Politik (IR502) Ders Detayları

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE

TUTUKLU VE HÜKÜMLÜ ERGENLERİN ÖZELLİKLERİ TÜRKİYE DE YAPILAN ÇALIŞMALARIN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ

DANIŞTAY BAŞKANLIĞI NA

Dr. A. Tarık GÜMÜŞ Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Anabilim Dalı. Sosyal Devlet Anlayışının Gelişimi ve Dönüşümü

KRİMİNOLOJİ -I- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU 27 Kasım 2014 Suçun Ölçümü İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ. Geleneksel Türk Müziği

Ergenlikte Kimlik Gelişimi. Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Hasan Kalyoncu Üniversitesi

ÖZEL ATAFEN LİSESİ REHBERLİK ÇALIŞMALARI

Geleneksel Göstergeler:Birbirinden. bağımsız amaçlara ne derece ulaşabildiğimizin göstergesi

NSAN KAYNAKLARI VE ÇALI MA L K LER TEZL

AKSARAY ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DEKANLIĞI

Proje Adı: Türkiye Akademisinde Toplumsal Cinsiyet Algısı ve Yansımaları. Araştırma Şirketi Araştırma Veren Veri Toplama Firması

Transkript:

SOSYOLOJİ DERNEĞİ TOPLUMSAL DEĞİŞME SÜRECİNDE ÇOCUK SUÇLULUĞUNDA YENİ BOYUTLAR Özkan YILDIZ VI. Ulusal Sosyoloji Kongresi, Ekim 2009, Toplumsal Dönüşümler ve Sosyolojik Yaklaşımlar, Adnan Menderes Üniversitesi, Aydın.

Özkan YILDIZ TOPLUMSAL DEĞİŞME SÜRECİNDE ÇOCUK SUÇLULUĞUNDA YENİ BOYUTLAR Özkan YILDIZ 1 Öz Bildiride, toplumsal değişme sürecinde çocuk suçluluğunda gözlemlenen yeni eğilimler tartışılmaktadır. Bu bağlamda, Adana Polatlı Çocuk Cezaevinde kalan çocuklarla yüzyüze görüşme yapılmıştır. Çocukların demografik özellikleri, neden suç işledikleri, aile yapıları, madde kullanma alışkanlıkları, sokakta yaşama deneyimleri analiz edilmiştir. Çocukların eğitim, meslek edindirme ve rehabilitasyonuna ilişkin çözüm önerilerinde bulunulmuştur. THE PROCESS OF SOCIAL CHANGE NEW DI- MENSIONS IN JUVENILE DELINQUENCY Abstract In the notification, new trends observed in the process of social change in juvenile delinquency have been discussed.in this context, children staying in Adana Polatlı Children s Prison were interviewed face to face.children s demographic characteristics, reasons for committing a crime, structures of their families, substance use habits of children and their own experiences of living on the streets were all analyzed.starting from this point, the processes related to fight against juvenile delinquency, prevention, protecting and rehabilitation are all evaluated and some policy recommendations are made. 1 Doç. Dr. Gaziantep Üniversitesi Sosyoloji Bölümü E.Mail: yildiz@gantep.edu.tr 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 1105

Giriş Toplumsal Değişme Süürecinde Çocuk Suçluluğunda Yeni Boyutlar Çocuklar ve onların geleceğe sağlıklı ve donanımlı hazırlanmaları sorunu tüm toplumların ortak çabasını oluşturmaktadır. Çeşitli şekillerde ihmal ve istismara maruz kalmış çocuklara yaklaşım, önleme ve koruma, müdahale ve rehabilite etme tarzları/modelleri toplumlara göre kuşkusuz farklılaşmaktadır. Çocuk suçluluğu ve/veya suçlu çocuklar (juvenile delinquents) olgusu da bu bağlamda ele alınabilir. Günümüzde çocuk suçluluğu olgusu farklı disiplinlerce çeşitli boyutlardan ele alınmaktadır. Çocuk, suçu işlerken içinde bulunduğu yaş dilimi, onu, yetişkinlik döneminde işlenen suçtan ayırt etmektedir. Çocuk, hukuk disiplininde 11-18 yaş dilimine tekabül etmektedir. Bazı kaynaklarda da, yuvarlak hesapla, 10-20 yaş arası çocukluk dönemi olarak ele alınmaktadır (bkz. Yavuzer, 1987: 32). Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesine göre 0-18 yaş grubu çocuk olarak tanımlanırken; Avrupa Birliği nin dokümanlarında, 18 yaşı altı herkes genç ; 15 yaşından büyük 18 yaşından küçük herkes ergen, 15 yaşından küçükler ise çocuk tanımına girmektedir. Toplumsal Değişme ve Çocuk Suçluluğu Dünyada olduğu gibi, Türkiye de, son 50-60 yılda, büyük ekonomik, toplumsal ve politik değişimlere tanık olmuştur. Özellikle modernleşme-endüstrileşme süreçlerinin tetiklediği kontrolsüz göç olgusu çarpık kentleşme, gecekondulaşma, işsizlik/yoksulluk, kentsel anomi ve marjinalleşme gibi olumsuzlukları beraberinde getirmiştir. Bu süreci dipten dibe besleyen başka bir dinamik de eşitsizliği ve adaletsizliği üreten piyasa ekonomisi modelinin başat hale gelmesidir. Bu model, bilindiği gibi bir yandan refahın belli bölgelerde merkezlerde ve kişilerde yoğunlaşmasını sağlarken diğer yandan bilhassa göç alan büyük kentlerde yoksulluğu ve sefaleti de derinleştirmektedir (Boehnke ve Winkels, 2002: 58). Neo liberal iktisadi politika ya da ekonomik küreselleşme kavramlarıyla da anılan bu politika az gelişmiş ülke ekonomilerini olumsuz etkilemektedir. Çünkü, bu politikaların bir sonucu olarak devletin sosyal harcamaları budanmakta, devletin ekonomiyi bağımsız olarak yönetme ve yönlendirme potansiyeli temelden yok olmaktadır. Devletlerin eğitim ve sağlığa harcadığı bütçenin kesintiye uğra- 1106 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

Özkan YILDIZ ması, çalışma koşullarının ağırlaşması veya dönüştürülmesi (esnek istihdam), enformel sektörün genişlemesi, işçi örgütlerinin gücünün azalması, reel üçretlerin düşmesi, yaygınlaşan yoksulluk söz konusu politikaların bir sonucudur. Nitekim, piyasa ekonomisi modelinin Türkiye de 80 yürürlüğe girmesi ve işlemesiyle ilintili olarak büyük kentlerde suç ve şiddet oranlarında yaşanan artması dikkat çekicidir. Çocuk Suçluluğuna Kuramsal Yaklaşım Suç olgusu (crime) genel manada, kişisel alanı aşıp kamusal alana giren ve yasak olan kural ya da yasaları çiğneyen buna bağlı olarak meşru cezaların ya da yaptırımların uygulandığı ve kamusal bir otoritenin (devlet ya da yerel bir kuruluş) müdahalesini gerektiren fiiller suç sayılmaktadır (Marshall, 1999: 702). Çocuk suçluluğu, çocuk kabul edilen yaşta, kişilerin toplumun veya yasaların suç saydığı herhangi bir fiili işlemesiyle ortaya çıkan durum olarak nitelendirilmektedir. Sosyologlar ve kriminologlar, çocuk suçlululuğunu çeşitli açılardan incelemektedir. Hangi sosyoekonomik, faktörler çocuk suçluluğuna sebebiyet vermektedir? Alt kültür değerleri, suçun ortaya çıkışında ne derece tayin edici rol olmaktadır? Çocuk suçluluğu, genellikle çocuğun sosyal uyumsuzluğunun bir ifadesi olarak ele alınmaktadır. Bu itibarla sorun hukuki olmaktan öte psiko-pedagojik ve sosyal niteliktedir. Bu nedenle yeterince sosyal öz benliğe kavuşmamış çocuk ve gencin işlediği suçu çocuğun kritik gelişme dönemlerinden ayırarak ona yanlızca suçlu olarak bakmak akılcı ve insancıl değildir. Suç işleyen çocuk yoktur suça itilen çocuk vardır. Suça yönelen çocuk ailedeki ve toplumdaki düzensizliklerin bedelini ödeyen sonra da topluma ödeten çocuktur. Bir çocuk ya da tarafınadan işlenmiş bir suçun kapsamı ceza hukuku çerçevesinde anlaşılmaktadır. Bu fail ve toplum için ağır nitelikler taşımaktadır. O cezalandırılmak için iyileştirilmek için toplumun katkısını çağırmaktadır (Sevük, 1998: 13). Kuşkusuz çocuk suçluluğuna yasal müdahale ve infaz sistemi toplumlara göre farklılık göstermektedir. Ancak Birleşmiş Milletler, Çocuk Hakları Sözleşmesi nin çocuğun yüksek yararı veya çocukluğun maddi ve ahlaki koşullarının yaratı- 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 1107

Toplumsal Değişme Süürecinde Çocuk Suçluluğunda Yeni Boyutlar ması ilkesi de pek çok ülkenin yasal standartı haline gelmektedir. Suçun açıklanmasına yönelik çeşitli kuramlar mevcuttur. Çeşitli sosyolog ve kriminologların (bkz. İçli, 2007; Dönmezer, 1984) çalışmalarında detaylıca açıkladığı gibi bireysel teori, [klasik ekol, neoklasik ekol, pozitif ekol, kartografik (coğrafi) teori,] psikolojik teoriler, biyolojik teoriler, [kromozom çalışmaları, beynin kötü fonksiyon görmesi, psikobiyolojik teoriler, kalıtım ekolü] sosyolojik teoriler, [sosyal yapı teorileri, sosyal süreç teorileri, sosyal çatışma teorileri, feminist teorileri] mevcuttur. Çocuk suçluluğunun nedenlerine ilişkin kuramsal yaklaşımlarda biyolojik psikolojik ve sosyolojik yaklaşımlar dikkat çekmektedir. Bu yaklaşımlar içinde Albert Cohen nin tepki teorisinin araştırmamıza güçlü bir dayanak oluşturduğunu ileri sürebiliriz. Cohen Suçlu Çocuklar (delinqent boys) adlı çalışmasında suçun sosyal sınıf farklarından ve bunun sosyal statüye olan etkilerinden kaynaklandığını belirtmiştir. Yazara göre düşük sosyal sınıfa mensup bireyler, hep orta sınıf cetveli ile ölçülmekte, orta sınıfın yönettiği okullarda bu gençlere orta sınıfın değer ve standartları dikte ettirilmeye çalışılmakta, bu sınıfın ortaya koyduğu hedeflere ulaşması istenmektedir. Oysa ki düşük sınıfa ait bir gencin orta sınıf değerlerine ulaşabilmek için yeterli sosyalleşme deneyimlerine ve geçerli bir sosyal statüye sahip görünmemektedir. Bu durum o gençte bunalıma tatminsizliğe ve kendine olan öz saygısında azalmaya yol açar; orta sınıf standartlarına tepki gösterir ve suç işler. Bu tepki bir red olup, aslında, suçlu, red ettiklerini içte içe arzulamaktadır. Işledikleri suçlar bir amaca yönelik değildir. Bunlar genellikle yarar gütmeyen, olumsuz nitelikte ve haince işlenmiş suçlardır. Sırf orta sınıfın değerlerine karşı çıktıkları için suç işlemektedir. Başkasını rahatsız etmek için suç işlerler (Akt. Akıncı Sokullu, 2004: 181). Metod Araştırmanın evreni Gaziantep ve Pozantı Ceza İnfaz Kurumundan kalan çocuklar oluşturmaktadır. Bu çerçevede 2008 yılında Gaziantep ve Adana Pozantı Çocuk Ceza İnfaz Kurumu nda kalan 18 yaş altı 142 çocukla yüz yüze görüşme yapıımıştır. Görüşmeler cezaevlerinin eğitim ve sosyal hizmet servislerinde gerçekleştirilmiştir. Veriler SPSS programı yoluyla 1108 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

Özkan YILDIZ tablolaştırıldı. Soru formunda yer alan sorular, çocukların demografik yapısı, sosyo-ekonomik özellikleri, aile yapıları, suça sürüklenme sebepleri, sokak deneyimleri, madde kullanım alışkanlıklarını sorgulamaya yöneliktir. Araştırmanın Bazı Çarpıcı Bulguları Araştırma evrenimizi oluşturan çocuklar tamamına yakını 14-18 yaş (139 çocuk) diliminde yer almaktadır. Bu çocuklar bir bakıma kişilik gelişiminin en hassas aşamasında bulunmaktadır. Ergenlik çağı olarak bilinen bu dönemde çocuk, kimlik edinmeye çalışmaktadır. Bir anlamda ergen ya da çocuk bu dönemde özdeşim kurma ihtiyacında olan, özerklik ve sorumluluk istemi içinde bulunan, içinde bulunduğu sosyal çevrede yeni değerler aramaya çalışan toplumsal aktördür. Çocuk suçluların ve ailelerinin eğitim düzeyi de alarm veriyor. Görüşmeye katılan çocukların ebeveynlerinin eğitim seviyesine bakıldığında, annelerin yüzde 70 i okuryazar değildir. Bu oran babalar için yüzde 30 dur. Çocuk suçluların eğitim seviyeleri de oldukça düşüktür. Çocukların neredeyse yarısına yakını (yüzde 45) ortaokul düzeyinde eğitime sahiptir. Örneğin lise eğitimine başlamış çocukların oranı sadece yüzde 2,8 dir. Çocukların öğrenimlerini yarıda bırakma sebeplerine bakıldığında ilk sırada ekonomik sebepler ardından okulu sevmeme (kendisinin istememesi), aile üyelerinden birinin ölümü şeklinde belirlenmektedir. Hiç kuşku yok ekonomik sebeplerin minimize edilmesi devletin sosyal yönünün güçlü olmasıyla alakalıdır. Yoksulluğun azaltılması, sosyal yardımlar etkili birer araç olabilir. Ayrıca, eğitim kurumlarının yöneticilerin, öğretmenlerin, rehberlerin düşük sınıfa mensup çocukların okul başarılarını ve uyum güçlüklerini gidermede daha fazla rol üstlenmesi gerekmektedir. Okula uyumsuzluk çocukta ilgisizliğe ve okuldan uzaklaşıp sokaklara yönelmesine sebebiyet vermektedir. Sokak çocuk için tuzaklar ve tehlikelerle doludur. Çocukları suça sürükleyen süreçte okul sistemlerinin ve eğitimci aktörlere de çok önemli görevler düşmektedir. Çocuk suçluların haneleri çok kalabalıktır. Hane sayısı Türkiye ortalamasının çok üzerindedir. Örneklemimiz içinde dört kardeşe sahip olan çocukların oranı yüzde 16, beş kar- 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 1109

Toplumsal Değişme Süürecinde Çocuk Suçluluğunda Yeni Boyutlar deşe sahip olanlar yüzde 15, altı kardeşe sahip olanlar yüzde 17, yedi kardeşe sahip olanlar yüzde 14, sekiz kardeşe sahip olanlar yüzde 10. kuşkusuz çok çocukluluk ebeveynin çocuk üzerindeki kontrolünü zorlaştırmaktadır. Çocuklarla yapılan görüşmede, ortaya çıkan bir bulgu da, bu çocukların ailelerinde fiziki ve sözel şiddetin çok yaygın olmasıdır. Babanı kızdıracak bir şey yaptığında nasıl tepki verirdi? sorusuna, çocukların yüzde 56 sı bağırıp çağırdığını, yüzde 24 ü ise fiziksel şiddet kullandığını ifade etmektedir. Görüşme yapılan çocukların, çok büyük bir kısmının evden sıkça kaçtıkları (yüzde 57) cezaevine girmeden önce sokakta yaşadığı (yüzde 43), sigara, alkol, uçucu/uyuşturucu madde kullanma alışkanlığını sokakta edindiği görülüyor. Çocukların yüzde 38,5 i (1-12 ay); yüzde 28 i (0-1 ay), yüzde 14 ü (1-2 yıl) % 10,5 i (3-5 yıl) sokakta yaşama deneyimine sahiptir. Bu oranlar çocuk suçluluğunda gelinen dramatik noktayı göstermektedir. Çocuk suçlularda madde kullanma eğilimi çok yüksektir. Çocukların yüzde 80 i sigara, yüzde 24 ü alkol, yüzde 40 ı uyuşturucu madde kullanma deneyimine sahiptir. Çocuklar bu maddeleri, rahatlamak (yüzde 37,23), arkadaş ve özenti (yüzde 11,70), sıkıntı giderme (yüzde 9,58), alışkanlık (yüzde 16), zevk (yüzde 5,32) gibi nedenlerle kullanmaktadır. Madde kullanımının çocuk ve gençlerde yaygın olması elbette bu çocukları suç ve şiddet olaylarına karışmasında risk faktörü oluşturmaktadır. Nitekim suç işleyen çocukların sokakta kalma, madde kullanma suç işlemesi arasında güçlü korelasyon bulunmaktadır. Kriminojen Çevre Etkili Çocukların suç işlemesinde, içinde yaşadığı sosyal çevre tetikleyici rol oynuyor. Denilebilir ki, çocuk suçluların, aile ve akran çevresi kriminojen unsurlar barındırıyor. Görüşme yapılan çocuklara ailesinden cezaevine giren olup olmadığı sorulduğunda, çocukların yüzde 48 i evet yanıtını vermektedir. Akraba çevresinden cezaevine giren çocukların oranı (yüzde 63) daha da yüksektir. Denilebilir ki çocuklar, suç üreten ve ergen için ciddi risk oluşturan çevreden gelmektedir. Cezaevinden tahliye olan çocuğun, bahsi geçen kriminojen ortama geri dönüşü onun tekrar cezaevine girmesini kaçınılmaz kılmaktadır. Suç üreten ortamın berta- 1110 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

Özkan YILDIZ raf edilmemesi söz konusu fasit dairenin devamı etmesi anlamına gelmektedir. Sonuç Yerine: Çocuk suçluluğu olgusunu, doğru tespit etmek ve nedenleri konusunda bilgi sahibi olmak, sorunun çözümü için nereden başlamamız veya nasıl bir yol izlememiz gerektiğine dair de kuşkusuz önemli kolaylıklar sağlayacaktır. Öncelikli olarak, çocuk suçluluğunun arka planında yer alan yapısal sorunları bertaraf edecek koruyucu/önleyici sosyal hizmetleri, vakit geçirmeden, uygulamaya koymak gerekiyor. Bu noktada, varolan yerel kurumların (eğitim, sağlık, sosyal hizmet, güvenlik vb.) diğer paydaş kurumlarla, eşgüdüm ve işbirliği içinde mobilize olmaları kaçınılmazdır. Bununla birlikte, kurumdan ayrılan çocukların takibinin yapılması da son derece önemlidir. Kurumdan ayrılan çocuğun, takibinin yapılması, varsa ailesiyle iletişiminin sağlanması, yoksa ilgili sosyal kurumlara yönlendirilmesi önem arz ediyor. Bu kurumlara gelen çocukların yeniden toplumsallaştırılması, eğitim, meslek ve istihdam gibi temel sosyal hizmetlere ulaşımının sürekli kılınması gerekiyor. Risk altındaki ailelere, gerekli sosyal desteğin sağlanması (örneğin bilinçlendirme seminerleri, psikolojik danışmanlık, ekonomik yardım, envanter tutulması, farkındalık yaratıcı aktiviteler, kampanyalar vb.) koruyucu/önleyici sosyal hizmetlerin en önemli ayağını oluşturuyor. Yargı kurumuna da kuşkusuz önemli görevler/sorumluluklar düşüyor. Eğer bugün, cezaevinde kalan çocuklardan yarısından fazlası, tutukluysa ve tutukluluk süreleri giderek uzuyorsa bu durum yargı sisteminde de ciddi bir tıkanmanın varlığına işaret ediyor demektir. Bu tıkanmanın giderilmesi için, gereksinim duyulan adımların, bir an önce atılması kamuoyunun da beklentisi. Bu bağlamda, yargı sisteminde yapılacak olası düzenlemeler, salt yetişkin suçluluğu ile mücadele değil çocuk suçluluğu ile mücadelede de kuşkusuz önemli kazanımlar sağlayacaktır. Dahası yargı sistemimizdeki olası iyileştirmeler, tüm uluslararası hukuk metinlerde açık bir biçimde yer alan çocuğun yüksek yararı, her türlü ihmal ve istismardan korunma hakkı ve adil yargılanma hakkı gibi esasları da gözetmiş olacaktır. 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 1111

Teşekkür Toplumsal Değişme Süürecinde Çocuk Suçluluğunda Yeni Boyutlar Bu çalışmanın istatistikî değerlendirme aşamasındaki yardımlarından dolayı Derya Atamtürk e teşekkür ederim. KAYNAKÇA Akıncı, Füsun Sokullu (2004), Kriminoloji, İstanbul: Beta Yayınları Boehnke K. and Bergs-Winkels D. (2002), Juvenile Delinquency Under Conditions of Rapid Social Change Sociological Forum, Vol. 17, No. 1 pp. 57-79. Dönmezer, S. (1994), Kriminoloji, İstanbul: Beta Yayınları İçli, T. (2007), Kriminoloji, Ankara: Seçkin Yayınevi Marshall, G. (1999), Sosyoloji Sözlüğü, Ankara: Bilim ve Sanat Yayınları. Önder, S. (2007), Diyarbakır da Kapkaç Olaylarına Karışan 18 Yaş Altı Kişilerin Sosyolojik Analizi, Dicle Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Diyarbakır. Yavuzer, H. (1987), Çocuk ve Suç, İstanbul: Remzi Kitapevi Yokuş Sevük, (1998), Uluslararası Sözleşmelerdeki İlkeler Açısından Çocuk Suçluluğuyla Mücadelede Kurumsal Yaklaşım, İstanbul: Beta Yayınları 1112 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı