KR Z N ETK LER N AZALTACAK ÖNLEMLER DERHAL ALINMALI



Benzer belgeler
Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i. 3. Ödemeler Dengesi

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

A N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2:

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

Ekonomi Bülteni. 23 Mayıs 2016, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRK YE EKONOM S 2008 YILI ODA FAAL YET RAPORU TÜRK YE EKONOM S

PROJEKS YON YILLIK TÜFE. > ENFLASYON Enflasyondaki iki ayl k gerçekleflme, y l n tümüne iliflkin umutlar bir anda söndürdü.

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ?

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Sürdürülebilir sosyal güvenli in önündeki zorluklar

Dünyaya barış ve refah taşıyor, zorlukları azimle aşıyoruz

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

Asgari Ücret Denklemi

Türkiye İlaç Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı Toplantısı

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye

UNIVERZITET U TRAVNIKU PRAVNI FAKULTET SOSYAL HUKUK SOSYAL GÜVENLİK T-152/14 MURAT VELİ ÇAKIR

Reel Sektörün Cari İşlemler. Ekonomistler Platformu Ekonominin Nabzı Araştırmaları Şubat 2012

Dünya Çavdar ve Yulaf Pazarı

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

Brexit ten Kim Korkar?

DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

AYDIN TİCARET BORSASI

Eylül 2009 Finansal Sonuçları. Konsolide Olmayan Veriler

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

Ekonomik Rapor ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onikinci kez gerçekleştirilmiştir.

Çeviren: Dr. Almagül sina

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

Ekonomi Bülteni. 6 Haziran 2016, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 16 Mart 2015, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

1- Ekonominin Genel durumu

S osyal güvenlik, günümüzde tüm dünyada, devletin en önemli görevlerinden

B anka ve sigorta flirketlerinin yapm fl olduklar ifllemlerin özelli i itibariyle

GYODER SEKTÖR BULUŞMASI 28 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

İRAN ENERJI GÖRÜNÜMÜ

tarihleri arasında fon getirisi -%1,41 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi -%0,60 olarak gerçekleşmiştir.

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

GÜNLÜK YATIRIM BÜLTENİ

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI MALİ SEKTÖRLE İLİŞKİLER VE KAMBİYO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIŞI DOĞRUDAN YATIRIM RAPORU 2013

Türkiye de Dış Ticaret ve Dış Ticaret Finansmanı: İhracattaki Düşüşte Finansman Sıkıntısı Ne Kadar Etkili?

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... v TABLOLAR LİSTESİ... xiv ŞEKİLLER LİSTESİ... xv KISALTMALAR... xvi GİRİŞ...1

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

T ürk Gelir Vergisi Sisteminde, menkul sermaye iratlar n n ve özellikle de

Gündem Türkiye 7,50% İngiltere 0,50% Amerika 0,25% İsviçre -0,75% Euro Bölgesi 0,05% Japonya < 0.10%

MADEN HUKUKU İLE İLGİLİ İDARİ YARGI KARARLARI VE MEVZUAT

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

POMPA ve KOMPRESÖRLER

Y eni 5520 say l Kurumlar Vergisi Kanunumuz ile yeni bir kavram Kontrol

ORTA VADELİ MALİ PLAN ( )

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI VE GELECEĞİ

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Şükrü Binay: YTL nin geleceği sıkı maliye politikasına bağlı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

AR& GE BÜLTEN. Enflasyonla Mücadelede En Zorlu Süreç Başlıyor

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

AÇIKLAMALAR VE UYGULAMALAR

1 Ekim 2008 sabah tüm sabah kamuoyunda ad na Sosyal Güvenlik Reformu

Ekonomik Durum Tespit Anketi Sonuçlar

Yrd. Doç. Dr. Emre HORASAN

KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi

H. Atilla ÖZGENER* Afla daki ikinci tabloda ise Türkiye elektrik üretiminde yerli kaynakl ve ithal kaynakl üretim yüzdeleri sunulmufltur.

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i

İnşaat Sanayi KSO da buluştu

BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN

ENFLASYON ORANLARI

EV TEKSTİL SEKTÖRÜ 1. ÜRÜNÜN TANIMI: 2. TÜRKİYE DE ÜRETİM: 3. TÜRKİYE NİN DIŞ TİCARETİ:

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi

Araştırma Notu 15/177

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER

TMS 19 ÇALIfiANLARA SA LANAN FAYDALAR. Yrd. Doç. Dr. Volkan DEM R Galatasaray Üniversitesi Muhasebe-Finansman Anabilim Dal Ö retim Üyesi

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.9. Pazar De eri Esasl ve Pazar De eri D fl De er Esasl De erlemeler için ndirgenmifl Nakit Ak fl Analizi

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2015 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU

SİRKÜLER 2009 / İşsizlik Ödeneği Almakta Olan İşsizleri İşe Alan İşverenlere Yönelik Sigorta Primi Desteği

Neden Demiryolu M E T E T I R M A N K O N S P E D L T D Ş T I

SORU - YANIT YANIT SORU VE

20 EKİM 2009 SALI IMF DÜNYA BANKASI TOPLANTILARI SAYI 2

Groupama Emeklilik Fonları

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

Transkript:

mali ÇÖZÜM 19 KR Z N ETK LER N AZALTACAK ÖNLEMLER DERHAL ALINMALI Yahya ARIKAN* Dünya ekonomisi 1929 buhran ndan sonra en büyük bunal m n yaflamaya bafllad. Finans kurulufllar tarihinin en zorlu dönemini yafl yor. Ekonomide durgunluk, petrol, g da baflta di er emtia fiyatlar n n bafl n al p gitmesi iflsizlik ve açl k sonucunu do uracakt r. G da ve enerjide do rudan ithalatç konumda olan Türkiye nin bu olumsuz tablodan etkilenece ini söylemek kehanet olmayacakt r. Bu tablo ayn zamanda kazanan az nl k kesim ve kaybeden ço unluk olgusunu besleyen bir tablodur. Kriz; az nl k kesimin daha çok kazanmas, kaybeden ço unlu un daha çok kaybetmesi anlam na gelecektir. Türkiye ye etkileri flimdiden bafllayan krizin nedenlerini anlamak ve olas önlemleri tart flabilmek için öncelikle dünya ve Türkiye ekonomisindeki geliflmelere bakmak gerekmektedir. ABD de gelir da l m Amerika da bafllayan ve tüm dünya ekonomilerinde hissedilen bir yavafllama söz konusudur. Bu süreci anlamak için Amerika n n ekonomik yap s n kavramakta yarar vard r. Amerika Birleflik Devletleri nin gelir da l m yap s na bak ld nda kriz üreten bir gelir eflitsizli i oldu unu görüyoruz. ABD gelir da l m en bozuk 4. OECD üyesidir. ABD bir tüketim imparatorlu udur. En yoksullar n paras zl ile üst zenginlerin harcama ifltah sonucu, tasarrufu bitirmifltir. Orta ve alt gruplar n bafll ca tüketim arac krediye dayanmaktad r. Çin ve Asya ülkelerinin fazlalar n ABD ye borç vererek kurulan saadet zinciri bu kredilerin geri ödenmemesiyle k r lm flt r. * TÜRMOB Genel Baflkan Yard mc s - SMMMO Baflkan

20 mali ÇÖZÜM Bütün önlemlere karfl n ABD ekonomisinde yavafllama, hatta durgunluk bafl göstermifltir. Son verilere göre, iflsizlik oran 2007 y l n n ortalar nda yüzde 4.5 iken sürekli artm fl ve yüzde 5.1 i bulmufltur. Bu milyonlarca insan n iflsiz olmas demektir. 2007 sonunda Amerika da bafllayan kredi geri ödemelerindeki t kanma ve mali piyasalarda çalkant, finans sermayesinin egemenli iyle flekillenen ekonomileri darbo aza sokmufltur. Dünya tarihinin en a r krizlerinden biri bafllad Bugün dünya ekonomisinin içine girdi i darbo az, Amerika da, Avrupa da yüz binleri iflsiz, evsiz b rakmaktad r. Kredi faizlerinin ve g da fiyatlar n n art fl yla devam eden kredi krizi, Asya ve geliflmekte olan ülkeleri de sarmaktad r. ABD ve Avrupa da finansal kurulufllar n iflas n n ard ndan Asya, Latin Amerika, Orta Avrupa ülkeleri için de durgunluk kayg s bafl göstermifltir. Krizin bulafl c etkisi Geliflmekte olan ülke ekonomilerini de etkileyen yavafllama ve buna ba l oluflan kriz, bulafl c bir hastal k gibi yay lmaktad r. Dünya ekonomilerini etkileyen 3 büyük ekonomiye bakt m zda; 2007 üçüncü çeyre inde yüzde 2.8 büyüyen ABD ekonomisinin,dördüncü çeyrekte 2.5 e düfltü ünü görüyoruz. 27 Avrupa Birli i ülkesinde yavafllama daha derindir. Birinci çeyrekte 3.4 büyüyen AB dördüncü çeyrekte 2.6 büyüyebilmifltir. Japonya da ayn dönemlerin rakamlar yüzde 2.9 tan 1.8 e düflüfl fleklindedir. 100 milyon insan açl kla karfl karfl ya G da, alt n, ham petrol ve metal baflta olmak üzere emtia fiyatlar bafl döndürücü biçimde artm flt r. Kimilerine yarayan bu art fl ve krizin do al sonucu olarak; yüz binlerce, milyonlarca insan yoksullaflt rmaktad r. Nitekim bu süreç aylar önce bafllam flt r. G da fiyatlar ndaki art fl n yoksul ülkelerde 100 milyon kifliyi daha açl kla karfl karfl ya b rakmas beklenmektedir. Yoksullar n isyan Haiti ve M s r da insan ölümleriyle sonuçlanan g da fiyatlar ndaki art fl protesto gösterileri, dünya genelinde

mali ÇÖZÜM 21 pek çok ülkede sürmektedir. Endonezya, Arjantin de yüz binler her gün alanlara dökülmektedir. Endonezya da yükselen petrol fiyatlar nedeniyle hükümetin akaryak ta yüzde 30 zam yapmas halk isyan ettirmifltir. Arjantin de de çiftçiler yeni bir tar m politikas talebiyle meydanlara dökülmüfltür. Bütün bu geliflmeler bir gerçe e iflaret etmektedir; yoksul kitleler, küresel ekonomi politikalar n n do urdu u krizin sonuçlar alt nda ezilmektedir. Bu krizin sonuçlar Türkiye de genifl kitleleri etkileyecektir. Yang n n ortas ndaki ülke; Türkiye Türkiye, ihracat n n yar s ndan fazlas n Avrupa ya yapmaktad r. D fl aç klar büyüktür ve s cak para hareketlerinden do rudan etkilenmektedir. Türkiye, iflsizlikle bo uflmaktad r ve istihdam alanlar yaratmak için; yerliyi ayakta tutarken, üretmeye gelecek yabanc sermayeyi de çekmek durumundad r. Bu özellikleriyle Türkiye küresel kredi krizinde, yang n n tam ortas nda kalm flt r. Sanayide çark dönmüyor Kriz, bu y l ülke ekonomisini 2007 de hafif atlat lan durgunlu a sürüklemektedir. Bu y l n ikinci yar s nda ve muhtemelen 2009 da da kriz derinleflecektir. Büyüme rakamlar düflüfle geçmifltir. 2002 de yüzde 7.9, 2005 te 7.6 ve 2007 de 4.5 büyüyen Türkiye ekonomisinin bu y l hedeflenen yüzde 4 büyümeyi yakalamas mümkün de ildir. 2007 büyüme oran na bak ld nda ana sektörlerde keskin düflüfl yaflanm flt r. Bu düflüfl, büyümeyi canland racak yeni bir ekonomik program uygulanmad kça 2008 için kötü sinyaldir. 2006 da yüzde 1.3 büyüyen tar m 2007 de yüzde 7.3 küçülmüfltür. Lokomotif sektör olarak an lan inflaattaki büyüme oran yüzde 18.5 ten 5 e düflmüfltür. malat sanayide de durum farkl de ildir. Büyüme oran yüzde 5.4 te kalm flt r. Bu sektörlerdeki durum, bu y l için umutlu olmay zorlamaktad r. Düflük kurla sanal zenginlik kar n doyurmuyor Artan enflasyona karfl n kurun düflük seviyede tutulmas, milli gelir ve kifli bafl na gelire iliflkin rakamlar n çarp - t lmas na neden olmaktad r. Düflük tutulmufl dolar kuru ile yap lan

22 mali ÇÖZÜM hesaplamay bir tarafa b rak p sabit fiyatlarla, yani enflasyondan ar nd r lm fl fiyatlarla bakmak gerekir. Sabit fiyatlarla bak ld nda geliflim fark nda uçurum ortaya ç kmaktad r. Büyüme d fl kaynak ve ithalatla sa land, peki ya flimdi? Türkiye de büyümenin soka a olumlu yans mamas n n nedeni d fl kaynak ve ithalata dayal modeldir. D fl kaynak girifli ile ithalat rakamlar ve büyüme aras nda do rudan iliflki vard r. 2001 krizinde ekonomi yüzde 7.5 küçülürken, resmi verilere göre Türkiye den 14.5 milyar dolar aflk n para ç k fl olmufltur. Bu dönemde 41 milyar dolar ithalat yap lm flt r. 2004 te yüzde 8.9 büyüme yaflan rken 17.7 milyar dolar para girifli olmufl, 97 milyar dolar ithalat yap lm flt r. 2007 de yüzde 4.5 büyümenin oldu u koflullarda 38 milyar dolar net sermaye girifli olmufl, ithalat ise 139 milyar dolar aflm flt r. flsizlik ürkütücü boyutta thalata dayal büyüme, düflük kur, yüksek faiz modeli,istihdam yaratamam flt r. Türkiye ekonomisinde son birkaç y ld r büyük oranl büyüme yaflan rken, ancak kimi dönemlerde iflgücüne kat - l m artsa da iflsizlikte iyileflme sa lanamam flt r. flte uyku kaç racaklar rakamlar; - fl bulma umudu olmayanlar n oran % 18,4, - flsiz say s 4 milyon 530 bin, - Son bir y lda üretim d fl nda kalan 1 milyon kifli, - Kad nlar aras nda iflsizlik oran % 11,2, - Genç iflsizlerin oran %21 dir. Borç ve d fl kayna a ba ml l k devam ediyor Türkiye ekonomisi üzerindeki en büyük flantaj, kamunun borçluluk oran azalsa da hala d fl borçlard r. Özel sektör bugün çark n borçla çevirmektedir. Yabanc yat r m ve kredilerin milli gelire oran son 5 y lda yüzde 71 den yüzde 98 e ç km flt r. KAPIDAK R SKLER Ekonomideki bütün geliflmeler, yak n dönemde büyük risklere iflaret etmektedir. 1 - Bankas, flirketiyle dörtte biri k sa vadeli olmak üzere borca bo ulan Türkiye için en büyük risk cari aç n finansman ndad r. D fl kredilerle bes-

mali ÇÖZÜM 23 lenen bankalar için kredi maliyetleri artm flt r, kaynak bulmak zorlaflm flt r. Bu durum, yüksek faiz ve ekonomik faaliyetlerde azalma demektir. 2 Kaynak s k nt s ve ekonomik faaliyetlerde azalma daha yüksek iflsizlik, iflletmelerin kapanmas demektir. 3 Zorlu bir döneme girildi i aç kt r. Bu day ve pirinçte yafland gibi farkl ürünler üzerindeki olas spekülasyonlar Türkiye nin enflasyonu düflürme program na darbe vuracakt r. 4- Y ll k yüzde 16.5 faiz nedeniyle devlet ka d na yat r m yapan yabanc dolar üzerinden yüzde 41 getiri sa lam flt r. Vadeli döviz piyasalar nda kurlar garanti alt na al nm flt r. Bu da Türkiye den para ç k fl na fren konulmas na olanak vermeyecektir. 5- Dünya ekonomilerindeki küçülmeye ba l ihracat daralmas ve s cak para ç k fl Türkiye yi daha da küçültecektir. 2008 için umulan yüzde 5 büyümenin yakalanmas mümkün olmayacakt r. Bu geliflmeler de ailelerin gelirinin azalmas, iflsizlik demektir. B plan derhal devreye sokulmal Hükümet, toplumun çeflitli kesimlerinden yükselen seslere kulak vermeli ve bütün kesimlerle tart flarak B plan haz rlamal d r. Bu krizden büyük zararla ç kmamak için, gündemin ilk konusu; krize karfl önlemler olmal d r. Bunun yolu, çözüm aray fl nda toplumsal uzlaflma zemini sa lanmas - d r. Sektörel ve yerel kalk nma stratejisi oluflturulmak durumunda Hükümet bu dönemde, ekonomik programda revizyonlar n yaparak bu krizden etkilenecek kesimleri rahatlatacak önlemler almal d r. Bunun için istihdam n lokomotifi sektörlere öncelik tan mal, kriz döneminde istihdam daralt c uygulamalardan kaç nmal d r. Teflviklerde de istihdam n artt r lmas n esas almal d r. Hükümet, bu süreçte toplumun bütün kesimleriyle iflbirli i içinde olmak durumundad r. Hükümet, dayan flma ve anlaflma içinde olmal d r. Türkiye nin bu keskin viraj sa -salim atlatmas n n baflka da yolu yoktur. Popülizm yerine somut önlemler al nmal Türkiye nin yay mlad resmi verilere güven duyulmas na flu anda s k s k dile getirilen politik istikrara güven duyulmas na oldu u kadar ihtiyac vard r. Türkiye, çok büyük bir ekonomik kri-

24 mali ÇÖZÜM zin efli inde iken elinde paras olan yerli ve yabanc yat r mc n n önünü görebilece i, adil uygulamalardan emin olabilece i ortam yaratmak durumundad r. Yat r m teflviklerinde, vergilendirmede adalet, bu ortam n yarat lmas n n bafll ca araçlar aras nda say lmaktad r. Bu çerçevede kay t d fl ekonomi ile mücadele büyük önem tafl maktad r. Yerel seçimler öncesinde mali disiplini sürdürmesi de yaflamsal öneme sahiptir. At lmas gereken ilk ad mlar Yap lmas gereken ilk fley vergi denetim oran n artt r rken efl anl olarak verginin ödenebilir düzeye gelmesi için yeni düzenlemelerin yap lmas - d r. Denetimi artt rarak oranlar düflürülmelidir. Bunun için her fleyden önce güven tesis etmek gerekmektedir. stihdam üzerinden al nan vergi, prim ve destekler Türkiye de yüksek seviyededir. Büyüme ve istihdam politikalar n destekleyici, kay t d fl ekonomiyi azalt c, öngörülebilir bir vergi yükü oluflturulmal d r. Bu konudaki çözüm önerilerimiz ise ; - Sosyal güvenlik yükü azalt lmal, istihdam özendirilmeli stihdam üzerinde mali ve sosyal yüklerin azalt lmas ve iflsizlik sigortas fonu ile ilgili düzenlemenin gözden geçirilmesi gerekmektedir. Sosyal güvenlik aç klar n konufltu umuz bir ortamda çal flan emekliden çok yüksek oranlarda sosyal güvenlik destek primi almaya çal flmak kay t d fl n besleyen unsurlar aras ndad r. Bugün hala Ba -Kur, SSK ve Emekli Sand ndan emekli olup çal flan toplam 5.615.000 kiflinin büyük bir k sm SGK na (Sosyal Güvenlik Kurumu) sosyal güvenlik destek primi ödememek için kay t d fl çal flmak durumunda kalmaktad r. Bu emekli çal flanlar ödeyemeyecekleri bir yükle karfl karfl ya kald klar ndan devlet eliyle kay t d fl na itilmektedir. - Adil bir vergileme yap lmal Türkiye de kay t d fl milli gelirin yüzde 70 ine ulaflmaktad r. Kiflisel ve kurumsal servetin artmas na karfl n servet üzerinde kapsaml bir vergi yap lmad ndan dolayl vergilerin pay giderek artmaktad r. Vergi yükü son 12 y lda yüzde 67 yükselirken dolayl vergilerin pay n n yüzde 72.3 e ç kt - n görüyoruz. Beyan üzerinden al -

mali ÇÖZÜM 25 nan vergi oran yüzde 10 civar nda seyretmektedir. Bu tablo gelir da l - m ndaki adaletsizli i derinlefltiren vergi politikalar n n resmidir. Kay t d fl ekonomi oran gelir aç yarat rken dolayl vergiler artt r lmak suretiyle aç k kapatmaya çal flmak vergide adalet ve eflitlik prensibini hiçe saymakt r. - Yoksullukla mücadele edilmeli Adil vergi politikalar n oturtmaya çal fl rken sosyal politikalara a rl k verilip yoksullukla mücadele giriflimleri desteklenmelidir. Devletin kurumlar aras nda efl güdüm, bilgi ak fl ve koordinasyon sa lanmal d r. Servet beyan esas yeniden uygulamaya konulmal d r. - KOB ler ve üretim teflvik edilmeli Türkiye de istihdam n yüzde 80 inden fazlas n küçük ve orta boy iflletmeler sa lamaktad r. KOB ler için kayda girmeyi teflvik edici önlemler al nmal, çal flma hayat na yönelik ça- n gerektirdi i düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmelidir.

26

HAKEML YAZILAR HAKEML YAZILAR REFEREED PAPERS REFEREED PAPERS

28