M DE MUKOZASININ D SPLAZ K DE fi KL KLER NE YAKLAfiIM



Benzer belgeler
Gastrointestinal Sistemde Displazi Kavramı ve Raporlanması Prof. Dr.Gülen Bülbül Doğusoy

Midenin Premalign Lezyonlarında Tanı, İzlem ve Tedavi

Premalign Mide Lezyonları

Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi

Özofagus Tümörleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2016

Safra kesesinde metaplazi, displazi ve karsinom dizgesi

KOLOREKTAL ADENOM VE SERRATED POLİPLERDE KRAS MUTASYONU, BRAF MUTASYONU VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE VARLIĞININ ANALİZİ

MİDE ENDOSKOPİK BİYOPSİLERİNDE TANI ZORLUKLARI

Mide Rezeksiyon Materyallerine Yaklaşım, Evreleme ve Raporlama

Mide Kanseri Taramasında Pepsinojen I ve II nin Önemi

Özofagus ve özofagogastrik bileşke karsinomlarında mikroskopik alt tipler ve prognostik faktörler

Cem Aygün 1, Elif Demirci 2, Mine Çayırcı 2. Adıyaman Devlet Hastanesi 1 Gastroenteroloji ve 2 Patoloji Klinikleri

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği

Dispepsili hastalarda midenin prekanseröz lezyonları ile karşılaşma riski

Dr.Bahar Müezzinoğlu Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

JİNEKOLOJİK KANSERLERDE SÜREN-ÜMİT VAAT EDEN ÇALIŞMALAR

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

TÜM MİDE BİYOPSİLERİNE RUTİN OLARAK GIEMSA VE ALCIAN BLUE UYGULAMALI MIYIZ?

MEMENİN SELİM PREKANSERÖZ HASTALIKLARININ YÖNETİMİ. Op. Dr. Gülden BALLI İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

MİDE KANSERİ TARAMASI PROF.HİKMET AKGÜL ANKARA ÜNİVERSİTESİ 2014

Ders 2: Aktüerya. Ankara Üniversitesi. İST424 Aktüeryal Risk Analizi Ders Notları. Doç.Dr. Fatih Tank. Sigortacılığın.

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI

OLGU SUNUMU. Dr Esra Paşaoğlu Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Patoloji Bölümü

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

Skuamöz prekanseröz lezyonlarda terminoloji ve biomarkerler. Dr. Derya Gümürdülü Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

İTF

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

GASTR K B YOPS LER N SYDNEY S STEM NE GÖRE H STOLOJ K DE ERLEND RMES

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

Kars Yöresi Alt Gastrointestinal Endoskopik Biyopsi Sonuçları

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı Giriş Yöntem Sonuçlar ve Tartışma Kaynakça... 7

GÖREV ANALİZİ 2. YAZILMA ÖĞRENİM HEDEFİ. Mesane ve üreterin normal ve patolojik özelliklerini belirler

Sleeve gastrektomilerde histopatolojik bulgularımız: 63 vakanın analizi

Türk Toraks Derneği. Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi.

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

Dr. Emel Ebru Pala Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi

ENDOSKOPİDE NADİR RASTLANAN POLİPLER: TİP 1 GASTRİK NÖROENDOKRİN TÜMÖR (NET-TİP 1)

Resim 1: Kongre katılımı (erken kayıt + 4 günlük kongre oteli konaklaması) için gereken miktarın yıllar içerisindeki seyri.

Rahim ağzı kanseri; Serviks tümörü; Cerviks kanseri; Cerviks tümörü; Cervix Ca;

İĞNE BİYOPSİSİNDE MİNİMAL KARSİNOM-ASAP AYRIMI. Prof.Dr. Ayhan ÖZCAN GATA Patoloji AD, Ankara

Araştırma Notu 15/177

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım :07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım :29

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın

KOLOREKTAL KARSİNOMLARDA VENÖZ İNVAZYON SAPTANMASINDA MORFOLOJİK BULGULARIN ve EVG nin ROLÜ

Radyasyon Koliti Oluşturulmuş Sıçanlarda Ghrelinin Barsak Anastomozu Üzerine Etkisi Dr. Ebubekir Gündeş

MIDE KANSERİ. Prof.Dr.Yusuf ÇİÇEK GENEL CERRAHİ ANABİLİM DALI

ÜN TE II L M T. Limit Sa dan ve Soldan Limit Özel Fonksiyonlarda Limit Limit Teoremleri Belirsizlik Durumlar Örnekler

Onkolojik Cerrahinin Temel lkeleri

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ

Endoskopik Mide Biyopsisi Sonuçları: Kars İli

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

Tiroidde folliküler paterndeki lezyonların ayırımında bireysel yaklaşım. Dr. Cenk Sökmensüer HÜTF Patoloji AD

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Endoservikal Adenokarsinomlarda Yaşanan Problemler. Dr. D. Sema Arıcı

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

Prostat Tümörlerinde WHO 2016 Sınıflandırması DR. BORA GÜREL KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PATOLOJİ ANABİLİM DALI

KOLOREKTAL KANSERLERİN MOLEKÜLER SINIFLAMASI. Doç.Dr.Aytekin AKYOL Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı 23 Mart 2014

Graves Hastalığında Nodül Sıklığı, Nodüllerin Ultrasonografik ve Sitopatolojik Özellikleri

SERVİKAL SİTOLOJİ VE 2001 BETHESDA SİSTEMİ. Dr. İrem PAKER İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Bölümü Ankara Kış Okulu, 18 Mart 2012

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

1957 de Dr. N Barrett squamöz

ERKEK GENİTAL SİSTEMİ. Webmaster tarafından yazıldı. Pazartesi, 12 Ocak :39 - Son Güncelleme Perşembe, 15 Ocak :19

OLGU. 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

Duygu Karacan, Ayça Pınar Nas, Güldeniz Uzar, Doruk Demirel, Yunus Emre Özdemir, İlke Aktuğ Buzkan

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU

N-3 Diz Sabitleyici (Posterior Sheel)

KRONİK GASTRİT VE MİDE KANSERİNE EŞLİK EDEN İNTESTİNAL METAPLAZİLER İLE MİDE KANSERLERİNDE CDX2 BOYANMA ORANLARININ KARŞILAŞTIRILMASI UZMANLIK TEZİ

Suç Duyurusu: Dilovası = Sanayi = Hava Kirliliği = Akciğer Kanseri? / Onur Hamzaoğlu

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER...

KOLOREKTAL KARSİNOMA VE ÖNCÜ LEZYONLARINDA MİKROSATELLİT İNSTABİLİTESİNİN İMMÜNHİSTOKİMYASAL OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Random Biopsilerin Kolposkopi Uygulamasında Yeri Vardır / Yoktur

BETONARME BĠR OKULUN DEPREM GÜÇLENDĠRMESĠNĠN STA4-CAD PROGRAMI ĠLE ARAġTIRILMASI: ISPARTA-SELAHATTĠN SEÇKĠN ĠLKÖĞRETĠM OKULU ÖRNEĞĠ

FOLİKÜLER TİROİD NEOPLAZİLERİNDE HBME-1, GALECTİN-3, CK19 VE CD56 İMMUNPROFİLİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

1.3. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ GİRİŞ NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK SORUNLARI... 2

6 MADDE VE ÖZELL KLER

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

Endoskopik Mide Biyopsilerinde Kronik Gastrit, İntestina! Metaplazi ve Displazinin Sıklığı ve Önemi

AMASYA ÜNĠVERSĠTESĠ AVRUPA KREDĠ TRANSFER SĠSTEMĠ (ECTS/AKTS) UYGULAMA YÖNERGESĠ. BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç-Kapsam-Dayanak-Tanımlar

Düşük Riskli Diferansiye Tiroid Kanserlerinde RAİ Tedavisi

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

Hepinizin bildi i gibi bilgi ça olarak adland r lan günümüzde bilim ve teknoloji alan nda

Tablo 3.3. TAKV YES Z KANAL SAC KALINLIKLARI (mm)

Düşük dereceli B-hücreli Hodgkin-dışı lenfomalardan oluşan olgu sunumları OLGU IV

ADENOKARSİNOMLARDA HİSTOLOJİK ALT TİPLER. Prof. Dr. Ali VERAL Ege ÜTF Patoloji A.D. 21. Ulusal Patoloji Kongresi İzmir

RİSK ANALİZİ VE. İşletme Doktorası

Şaft: Şaft ve Mafsallar:

SPOR DALI GÖZLEM VE DEĞERLENDĠRME. Öğr. Gör. Dr. Emre BAĞCI

ENDOMETRİAL KÜRETAJ MATERYALLERİNDE GÖRÜLEBİLEN BENİGN PATOLOJİLER

Transkript:

TÜRK PATOLOJ DERG S 21 (1-2): 34-38 (2005) 21 (1-2) M DE MUKOZASININ D SPLAZ K DE fi KL KLER NE YAKLAfiIM Dr. Yeflim GÜRBÜZ ÖZET: Gastrik displazi midenin karsinom geliflimi ile en yak n ba lant l olan lezyonudur. Son y llarda bu lezyonun güncellik kazanmas n n nedeni fleksibl endoskoplar n tüm dünyada kullan m ile gastrik karsinom tan s nda yeni ufuklar açmas, mukozada ve submukozada s n rl kalan erken gastrik karsinomlara tan konulmas n artt rmas d r. Dolay s yla endoskopik biyopsilerde midenin prekanseröz lezyonlar n n tan mlanmas ve invaziv karsinomla ay r c tan s n n yap lmas önem kazanm flt r. Gastrik karsinomlar n heterojen yap s ve mide mukozas n n metaplazi potansiyeli nedeni ile bu lezyonlar da kendi içinde heterojen bir grup olup adenomatöz, hiperplastik ve tubuler boyun displazisi olmak üzere üçe ayr l r. Ayr ca adenomatöz ve hiperplastik displazi; yap sal disorganizasyon ve sitolojik atipi varl na dayan larak yüksek ve düflük dereceli olmak üzere derecelendirilir. Hiperplastik displazi, derecelendirilmesi ve rejeneratif de- iflikliklerle ay r c tan s n n yap lmas sorunlu bir lezyondur. Prensip olarak mukozada tam kat tutulum görmedikçe displazi tan s koymamak gerekir. Gözlemciler aras uyumsuzlu u çok fazla olan yüksek dereceli gastrik displazi tan s ülkemizde henüz mukozektomi yap lmad ndan radikal cerrahi rezeksiyonlara neden olabilir. Bu nedenle bu tan n n ikinci bir deneyimli gastrointestinal patolog taraf ndan do rulanmas uygun olur. ANAHTAR KEL MELER: Mide karsinomu, gastrik displazi, Padova s n flamas, gözlemciler aras uyumsuzluk SUMMARY: APPROACH TO THE DYSPLASTIC LESIONS OF THE GASTRIC MUCOSA. The lesion most related to the gastric carcinogenesis is gastric dysplasia. The worldwide use of flexible endoscopes, made the sampling of early gastric carcinomas and gastric precancerous lesions possible. The diagnosis of these lesions gained importance. Because of the metaplastic potential of gastric mucosa, gastric dysplasias are a heterogeneous group of lesions consisting of adenomatous dysplasia, hyperplastic dysplasia and tubular neck dysplasia. They can also be classified as low and high grade according to their architectural disorganization and cytological atypia. The grading of hyperplastic dysplasia and its differential diagnosis with regenerative atypia is problematic. As a rule, it is better not to make a diagnosis of dysplasia if there is no involvement of the superficial foveolar epithelium. These lesions have high interobserver variability and the diagnosis of high grade dysplasia may cause radical resections, as mucosectomy operation is not common in our country. So, it is better to confirm the diagnosis of high grade dysplasia by taking a second opinion from an experienced gastrointestinal pathologist before a radical operation. KEY WORDS: Gastric carcinoma, gastric dysplasia, Padova classification, interobserver variability TANIMLAMA, TAR HÇE, EP DEM YOLOJ ve ENDOSKOP K BULGULAR Kocaeli Üniversitesi T p Fakültesi Patoloji Anabilim Dal Gastrik displazi midenin karsinom geliflimi ile en yak n ba lant l olan lezyonudur. Pratikte gastrik mukozan n atipik ve malignleflme potansiyeli tafl yan de iflikli i olarak de erlendirilebilir (1,2). Gastrik displazinin tan mlanmas ilk olarak tümörlü gastrektomi materyallerinde çevre mukozan n incelenmesi ile yap lm flt r (3,4,5). Daha sonra Japonya da fiberoptik endoskoplar n kullan m ile birlikte, Nagoya ve Nakamura mide kanserinin prekanseröz lezyonunu tan mlam flt r (6,7). Bat da ise Grundman 1975 te ilk olarak gastrik displazi terimini kullanm fl, daha sonra WHO ayr nt l genel diagnostik kriterler belirlemifltir (8,9,10). Son y llarda bu lezyonun güncellik kazanmas - n n nedeni, fleksibl endoskoplar n tüm dünyada kullan m ile gastrik karsinom tan s nda yeni ufuklar açmas, mukozada ve submukozada s n rl kalan erken gastrik karsinomlar n tan s n artt rmas d r. Dolay s yla endoskopik biyopsilerde midenin prekanseröz lezyonlar n n tan mlanmas ve invaziv karsinomla ay r c tan s n n yap lmas önem kazanm flt r (11,12). Genel popülasyonda gastrik displazinin s kl tam olarak belirlenememifltir. Bu lezyonun prevalans co rafi olarak farkl l klar gösterir. Bat l toplumlarda %0.5 ile %3 aras nda de iflen bu oran, yüksek riskli toplumlarda %10-20 ye ç kmaktad r (5,9,13,14). Genelde yüksek dereceli displazisi bulunan hastalar düflük dereceli displazisi olanlara göre daha yafll d r. Ancak gastrik karsinomlu ve yüksek dereceli displazili hastalarda belirgin bir yafl fark yoktur (14,15,16). Lezyon topografik lokalizasyon olarak antrumda küçük kurvatürde s kt r, endoskopik olarak özellik göstermeyen mukozada, yang l düzensiz mukozada, ülser alan nda ya da poliplerde izlenebilir. En s k adenomlarla birlikte görülür. Kitle yapmayan fokal adenomatöz de iflikliklerle karakterize olan, baz araflt rmac lar taraf ndan flat adenom olarak adland r lan bir antite de vard r (15,17, 18,19,20). GENEL LKELER Mide displazisini di er organlar n displazilerinden farkl k lan özellikler vard r. Gastrik karsinomlar n kendi içinde oldukça heterojen ve s n flanmas tart flmal bir grup oldu u göz önüne al n rsa, bu tümörlerin prekanseröz lezyonlar n n da kolay anlafl l r ve s n fland r labilir bir lezyon toplulu u olmas beklenemez. Her fleyden önce mide metaplazi potansiyeli yüksek olan bir organd r ve mide mukozas kronik irritasyon sonucunda kolayl kla metaplaziye u rayabilir. ntestinal metaplazi her zaman prekanseröz potansiyel tafl masa da, prekanseröz mü yoksa kanser çevresi lezyon mu oldu u tart fl lsa da, çok büyük s kl kla tümör çevresi mukozada izlenir. Metaplazileri kendi içinde de erlendirdi imizde intestinal tip müsinin goblet hücresi içinde ya da d fl nda bulunmas na göre komplet ve inkomplet, sentezlenen müsinin kolonik ve intestinal tip olmas na göre ise kolonik ve intestinal metaplazi olmak üzere s n flayabiliriz. Komplet intestinal metaplazi kendi içinde dengeli bir lezyon olsa da, inkomplet kolonik metaplazi hem intestinal hem kolonik, hem de gastrik özellikler tafl yan immatür ve

M DE MUKOZASININ D SPLAZ K DE fi KL KLER NE YAKLAfiIM anormal bir dokudur. Yap sal olarak Barrett özofagusunun mukozas na benzer ve malignite potansiyeli tafl r (1,21). Baz displazilerin inkomplet intestinal metaplazi zemininden kaynakland n kabul edersek, bu lezyonlar n morfolojik olarak kolonun displazilerine benzemesini, yani adenomatöz epitel içermesini bekleriz. Ancak izlenen lezyon hibrid ve immatür bir epitelden kaynakland için saf intestinal özellikler göstermeyebilir. Bunun yan nda midenin non-metaplastik epitelinden kaynaklanan tümörleri de oldu unu kabul edersek, mide mukozas na özgü ayr bir prekanseröz lezyon olmas gerekti i sonucuna varabiliriz. Midenin displazileri genelde uzun süren kronik irritasyona u ram fl mukoza zemininde izlenir. Dolay s yla da antral gastritten atrofik gastrite kadar genifl bir hastal k spektrumu bunlara efllik eder. Ancak baz mide tümörlerinin geliflmesinde kronik hasarlanm fl mukozal zemin olmayabilir. Bunlar genelde etiyopatogenezlerinde intrinsik faktörlerin yo unlukta oldu u diffüz infiltratif paternli karsinomlard r. Bu tümörlerin de çevresel faktörlere ba l geliflen tümörlerden farkl prekanseröz lezyonlar n n olmas beklenen bir sonuçtur (1,22,23,24). Midenin proliferatif aktivitesi en yüksek olan bölgesi glandüler boyun bölgesidir. Bu bölgede kök hücrelerin bölünmesi ile oluflan hücreler mide yüzeyine do ru ilerledikçe matürasyon kazan r ve daha tipik gastrik fenotipe kavuflur. Kronik mukozal irritasyon yüzeydeki hücrelerde hasarlanma yapt kça bu bölgedeki mitotik aktivite ve hücrelerin yenilenmesi artar, glandüler boyun bölgesi geniflleyerek yüzeye do ru yer de ifltirir, sonuç olarak yüzeydeki hücrelerin matürasyonu azal r (21). Özetle, kronik mukozal hasarlanma zemininden geliflen displazilerin glandüler boyun bölgesinden bafllamalar ve irritasyonun fliddeti artt kça yüzeyi tutmalar beklenir. GASTR K D SPLAZ N N H STOPATOLOJ K TANIMLAMASI, AYIRICI TANISI ve ALT GRUPLARI Midenin prekanseröz lezyonlar n n tan mlanmas sorunlu ve zor olsa da, mide tümörlerinin ço unun beraberinde displazi oldu u bilinmektedir. Displazi tan s koymaktaki en büyük sorun kronik mukozal irritasyon zemininde bulunan rejeneratif hiperplazi ile ay r c tan s n n zorlu udur. Rejeneratif hiperplazi basit ve atipik olarak ikiye ayr - l r. Basit hiperplazide hücreler immatür, müsinden fakir ve bazofilik sitoplazmal, ancak üniform görünümdedir. Hücre nüveleri hiperkromatik, bazal ya da santral yerleflimlidir. Psödostratifikasyon yoktur ya da çok azd r. Yüzeye do ru matürasyon ve farkl laflma izlenir. Glandüler geniflleme ve yüzeye do ru papiller geliflmeler izlenebilir. Atipik hiperplazide de temelde ayn bulgular olmas na ra men, daha fazla psödostratifikasyon ve yap sal düzensizlik, daha az farkl laflma ve diferansiyasyon izlenir (1). Daha önce de belirtti imiz gibi mide karsinomlar ve midedeki morfolojik de ifliklikler genifl ve heterojen bir grup içerdi inden mide displazilerini tek bir grup alt nda de erlendirmek do ru de ildir. Bu de ifliklikler adenomatöz displazi, hiperplastik displazi ve tubuler boyun displazisi olmak üzere üç ana grupta incelenebilir (11). 35 Adenomatöz displazi kolonda izlenen adenomatöz epitele benzerlikler gösterir. Displastik hücreler say ca artm fl, psödostratifiye görünümdedir. Bunlar n nüveleri uzun biçimli olup, sitoplazmalar yo un amfofilik ve müsinden fakirdir. Düflük dereceli displazide genelde foveolar bölgede ve yüzeyde de ifliklikler vard r, kompleks dallanmalar yoktur. Yüksek dereceli displazide tubuller s kl kla yap sal düzensizlik gösterir, lümende köprüleflmeler ve kribriform geliflim izlenebilir. Bu lezyonlar iyi diferansiye intestinal tip karsinomlar için prekanseröz lezyon olabilir (1,11). kinci tip olan hiperplastik displazide ise goblet ve kolumnar hücreler bulunur. Kolumnar hücrelerde sitoplazma soluktur, büyük yuvarlak veziküler nükleus ve belirgin nükleolus izlenir (11). Bu tipte düflük ve yüksek dereceli displazi tan s koymak daha subjektiftir. Ancak kompleks yap sal patern, hücre flekillerinde düzensizlik art fl ve kromatin da l m na göre karar verilir. Bu tip displazi genelde inkomplet intestinal metaplazi zemininden ç kar ve az diferansiye intestinal tip adenokarsinom için prekanseröz lezyondur. Bu tip displazinin rejeneratif de iflikliklerden ay r c tan s daha zordur. Hiperplastik displazide nükleer anormallikler daha fazlad r, rejeneratif atipide ise zemindeki yang daha belirgindir ve yo unlu u hücresel anormalliklerle paralellik gösterir. Gastrik displazi tan s nda gözlemciler aras uyumsuzluk çok fazlad r; fikir birli i ancak % 66-75 oran nda izlenir (1,11). Tubuler boyun displazisinde ise süperfisiyel foveolar bölgede hücresellikte artma, müsin dolu globoid görünüm izlenir ve bu lezyon da diffüz infiltratif karsinomlar için prekanseröz lezyon kabul edilir (11). Diffüz infiltratif karsinomlar n glandüler boyun bölgesindeki k vr nt l glandlardan tomurcukland gözlemlenebilir. Daha yak n incelemede boyun bölgesindeki hücrelerin say ca att, büyüdü ü, nüvelerin büyük vakuollü oldu u, polarite kayb içerdi i ve invaziv karfl l klar na benzedi i görülmüfltür. Tubuler boyun displazisi ya da globoid displazi olarak adland r lan bu lezyonlar prekanseröz kabul edilir. Di er tip displazilerin tan mlanmas cerrahi müdahale endikasyonu do urabilirken bu displazilerin saptanmas böyle bir flart gerektirmez. Ayr ca bu displaziler adenomlarda izlenmez. Bu lezyona çok ender rastlan r ve daha çok E-Cadherin germ hücre mutasyonu tafl yan familyal gastrik karsinom ailelerinin mide mukozalar nda izlenir (25,26,27,28). D SPLAZ N N DERECELEND R LMES Gastrik displaziler hücresel ve yap sal anormallik seviyesine göre ikili ya da üçlü sistemle derecelendirilir. Riddell in kolon displazileri için gelifltirdi i de erlendirme sistemi mide için de yayg n olarak kullan lmaktad r. Bu sistem bu heterojen lezyon grubu için teoride uygun olmasa da prati e yönelik bir sistem olup, tüm displaziler düflük ve yüksek dereceli olmak üzere ikiye ayr lmaktad r (11,29). Adenomatöz displazileri derecelendirmek kolayd r. Düflük dereceli displazilerde hücreler s k ca gruplanm flt r, flekilleri uzam flt r ancak polarite kayb yoktur, kromatin yo undur. Hücre nüveleri epitelin yar s na kadar izlenir. Üçlü sistemdeki orta dereceli displazide nüveler epitelin 2/3 ünü kaplar. Yüksek dereceli displazide ise nüveler epitelin tümünü kaplay p lümene kadar uzar.

TÜRK PATOLOJ DERG S 21 (1-2) Hiperplastik tip displazide oval, yuvarlak, düzensiz flekilli kaba kromatinli nüveler izlenir ve bunlar hücrelerin 1/2 ya da 2/3 ünü kaplar. Nükleoluslar belirgindir ve s k mitozlar vard r. Adenomatöz displaziye göre hücreler küçük kübik, nüveler iri oldu undan yüksek ve düflük dereceli displazinin birbirinden ayr lmas güçtür. Ayr ca düflük dereceli hiperplastik displazi ile atipik rejeneratif reaktif de iflikliklerin ay r c tan s oldukça zordur. M DE B YOPS LER N N DE ERLEND R LMES NDE BEfi BASAMAKLI S STEMLER Viyana ve Padova s n flamalar Japonlar taraf ndan tasarlanan 5 basamakl bir sisteme dayal d r ve bu sistemle belirgin benzerlikler gösterirler. Viyana s n flamas ek olarak tedaviye yönelik öneriler de sunmaktad r (30,31). Padova s n flamas gastrik biyopsileri 5 ana grupta toplar: 1. Displazi izlenmez. Bu s n fta normal mukoza, foveolar hiperplazi, komplet, inkomplet metaplazi saptanabilir. 2. Displazi için kesin tan mlay c bulgular yoktur. Patolog biyopside neoplastik hücreler gördü üne karar veremedi inde veya materyal yetersiz olup, displazi flüphesi uyand ran yap sal düzensizlik ya da nükleer atipi izlendi- inde bu tan konur. Bu gibi durumlarda varsa steroid d - fl antiinflamatuvar kullan m kesildikten ya da H. pylori gastriti tedavi edildikten sonra biyopsi tekrarlan r. Bu olgularda atipik testere difli gibi k vr ml glandlar vard r ve bu bezler hiperkromatik çekirdekli, s k, iri, düzensiz, psödostratifiye hücrelerle döfleli olabilir. Mitoz s k izlenir. Olaya inkomplet intestinal metaplazi de efllik edebilir. Ancak izlenen de ifliklikler derinden yüzeye do ru ç kt kça azal r. 3. Noninvaziv neoplazi grubu kendi içinde düflük ve yüksek dereceli olmak üzere ikiye ayr l r. Yüksek dereceli displazi mutlaka rezeksiyon gerektirmese de hastaya yaklafl m tart flmal d r. Çok say da küçük yuvarlak yap lar adenomatöz polibi hat rlatabilir. Displastik glandlar iri hiperkromatik nüveli, s klaflm fl, uzam fl hücrelerle döfleli olabilir. Çekirdek psödostratifiyedir, müsin sekresyonu minimaldir ya da yoktur. Displastik hücreler yüzey epiteline do ru yay l m gösterir. Tubuler yap larda flekil düzensizli- i, dallanma, katlanma görülebilir. Nüveler düflük dereceli displaziye göre daha fliflkin, büyük, kal n membranl ve belirgin amfofilik nükleolusludur. Bat l patologlar n yüksek dereceli displazi dedi i bu lezyonlar Japon patologlarca in situ karsinom olarak rapor edilir. 4. nvaziv karsinom için flüpheli lezyonlarda bat da biyopsi tekrar yap l rken, Japonya da endoskopik rezeksiyon uygulan r. 5. nvaziv karsinomda ise cerrahi rezeksiyon endikasyonu vard r. Viyana s n flamas n n Padova dan fark ise düflük dereceli invaziv olmayan neoplazileri 3. grupta toplamas, yüksek dereceli invaziv olmayan neoplazileri ise 4. gruba alarak kendi içinde adenomdan geliflen yüksek dereceli displazi, invaziv olmayan karsinom ve invazyon flüpheli lezyonlar olmak üzere üçe ay rmas d r (30,31). M DE D SPLAZ LER NDE GÖZLEMC LER ARASI UYUMSUZLUK Gastrointestinal traktüsün displastik lezyonlar nda gerek Barrett özofagusunda gerekse ülseratif kolitte gözlemciler aras uyumsuzluk önemli bir sorundur (29,32, 33,34). Problem daha çok deneyimsiz patologlar n midede izlenen foveolar hiperplazi, intestinal metaplazi gibi lezyonlar displazi olarak yorumlamas ndan kaynaklan r (17). Bir seride patologlar taraf ndan orta derecede displazi olarak adland r lan lezyonlar n %51 i deneyimli gastrointestinal patologlar taraf ndan hiperplastik ya da metaplastik olarak de erlendirilmifltir (17). Yüksek dereceli displazilerde ise bu oran daha düflüktür. Ayn seride yüksek dereceli displazi tan lar n n %65 i do rulanm fl, %10 u orta derecede displazi, %6 s ise karsinom tan s alm flt r (17). Ancak deneyimli gastrointestinal sistem patologlar aras nda da görüfl farkl l klar vard r. Padova toplant s na kat lan patologlar bu kriterlere göre 46 mide biyopsisini de erlendirmifllerdir. Gruplar 1+2, 3, 4+5 olarak s n fland r ld nda %77.7 oran nda fikir birli i sa lanm fl iken, 1+2+3 ile 4+5 gruplamas nda bu fikir birli i oran %86.5 e ç km flt r. Yani gözlemci aras uyumsuzluk, bu sistemi tan mlayan deneyimli patologlar aras nda bile oldukça fazlad r (30). De erlendirilmesinde ciddi boyutta gözlemciler aras uyumsuzluk izlenen bu lezyonun tan s n n radikal cerrahi yaklafl mlara neden olabilece i de göz önüne al - n rsa tan n n farkl bir patolog taraf ndan do rulanmas en do rusudur. GASTR K D SPLAZ N N PROGNOZU Yüksek dereceli gastrik intraepitelyal neoplazi tan s konmas, bu lezyonlar n tümörlerin periferinde bulunmas ve bu lezyonlardan tümör geliflmesi aç s ndan önemlidir. Bu konuda sormam z gereken iki ana sorumuz flu olmal d r: Yüksek dereceli intraepitelyal neoplazi ya da displazi zemininden tümör geliflme riski nedir? Bu olay ne kadar zaman sonra olur? Bu sorulara cevap vermek takip sürelerinin yetersizli- i nedeni ile çok zordur. Çal flmalar n ço unda, üçlü sistemde düflük, orta ve a r olarak s n flanan olgulardan hafif dereceli displazi tan s alan olgular n büyük ço unlukla regrese oldu u saptanm flt r. Bu da bize, bu lezyonlar n daha çok reaktif nitelikte oldu unu göstermifltir. Riddell in ikili s n flamas nda ise düflük dereceli displaziler %33-50 oran nda gerilemifl, %20 oran nda devam etmifl ve %0-15 aras nda progresyon göstermifltir (15,16,19,35). Yüksek dereceli displazi ise ancak %5 oran nda geriler, %80 oran nda karsinoma ilerleme gösterir. (14,18). Bu olay n kronolojisini de erlendirmek ise zordur. Yüksek dereceli displazi tan s konan olgularda birkaç ay içinde karsinom saptanmas bu iki lezyonun birlikteli ini düflündürmektedir. Di er taraftan, a r displazisi olup y llar boyunca karsinom saptanmam fl çok say da olgu vard r. Çok az olguda hafif displazi, a r displazi ve karsinom sekans izlenmektedir (15,18,19,20,35). Padova s n flamas kullan larak yap lan uzun takipli bir çal flmada, intraepitelyal düflük dereceli neoplazi gru-

M DE MUKOZASININ D SPLAZ K DE fi KL KLER NE YAKLAfiIM 37 bunda %53.3 gerileme saptanm flken, persistans %31.1, yüksek dereceli displazi geliflimi %6.6 ve tümör geliflimi %8.8 oran nda izlenmifltir. ntraepitelyal yüksek dereceli neoplazi grubunda ise persistans %25, tümör geliflimi ise %68.9 bulunmufltur (36). Özetle gastrik displazilerin mide karsinomu için risk faktörü oldu unu ve displazinin derecesi artt kça malignite riskinin artt n söyleyebiliriz. TEDAV YAKLAfiIMI Hafif ve orta dereceli displazide yaklafl m hasta takibi olmal d r. Takip s kl ekollere göre 3 ile 12 ay aras nda de iflebilir (13,14,15,16,19,20,35). E er 6 ayl k sürelerle iki ayr endoskopistin yapt endoskopilerde, çok say da biyopside ilerleme görülmezse progresyon olmad kabul edilir (14). Bundan sonra yaklafl m n nas l olaca sonu aç k bir sorudur. Yüksek dereceli displazide ise baz ekoller cerrahi rezeksiyonu önermektedir. Baz yaklafl mlarda ise takip yap lmaktad r (13,15,16,18,19). Ancak gastrik displazi saptanan bir midede metakron ya da senkron olarak baflka bir odakta tümör ç kma ihtimali her zaman düflünülmelidir. Endoskopik mukozektomi bu gibi lezyonlarda çözüm olabilmektedir. Bu yöntem, Japonya da yayg n olarak uygulanmakla beraber bat da ve ülkemizde henüz yayg nl k kazanmam flt r. SONUÇ Sonuç olarak midenin displazileri mide tümörlerinin kompleks yap s ve mukozan n metaplastik potansiyeli de göz önüne al nd nda morfolojik çeflitlilik gösteren bir lezyonlar grubudur. Padova ve Viyana s n flamalar n n yapt uzun ve kar fl k tan mlamalar n nedeni bu gibi görünmektedir. Bu kompleks lezyonun sn fland r lmas nda söyleyebilece imiz tek kural, mide mukozas n tam kat tutmam fl, yani yüzeye ulaflmam fl lezyonlar n displazik olarak de erlendirilmemesi olabilir. Ancak mukozay tam kat tutan lezyonlar n tümü de yüksek dereceli displazi de- ildir. Bu tan y koymak için ek olarak belirgin yap sal ve hücresel de ifliklikleri de görmek gerekir. Ülkemizde henüz mukozektomi yap lmad ndan koyaca m z a r displazi tan s radikal cerrahi rezeksiyonlara neden olabilir. Bu nedenle, gözlemciler aras uyumsuzlu un çok yüksek oldu u bu tan n n, deneyimli bir gastrointestinal patolog taraf ndan da do rulanmas uygun olur. KAYNAKLAR 1. Owen DA. Alimentary Canal and Associated Organs the Stomach.. D.Carter, JK Greenson, HA Oberman, V Reuter, MH Stoler, S Emills, eds. Sternberg s Diagnostic Surgical Pathology, Philadelphia, USA: Lippincott Williams Wilkins, 2004; p. 1435-1475. 2. Fenoglio-Preiser C, Carnerio F, Correa P, Guilford P, Lambert R, Megraud F. Gastric carcinoma. In: SR Hamilton, LA Altonen, eds. WHO Classification of Tumours, Pathology and Genetics Tumours of the Digestive System Tumours of the stomach, IARC Press, Lyon; 2000, p. 39-52. 3. Lewin KJ, Appelman HD. Tumors of the Esophagus and Stomach. Atlas of Tumor Pathology (third series fascicle 18). Washington, DC: Armed Forces Institute of Pathology, 1996. 4. Oehlert W, Keller P, Henke M, Strauch M. Gastric mucosal dysplasia: what is its clinical significance? Front Gastrointest Res 1979; 4:173-182. 5. Zhang Y-C. Typing and grading of gastric dysplasia. In: Y-C Zhang, K Kawai, eds. Precancerous Conditions and Lesions of the Stomach. Berlin: Springer-Verlag, 1993; p. 64-84. 6. Nakamura K, Sugano H, Takagi K, Fuchigami A. Histopathological study on early carcinoma of the stomach: criteria for diagnosis of atypical epithelium. GANN 1966; 57: 613-620. 7. Nagayo T. Histological diagnosis of biopsied gastric mucosae with special reference to that of borderline lesions. Gann Monogr 1971; 11: 245-256. 8. Grundmann E. Histologic types and possible initial stages in early gastric carcinoma. Beitr Path Bd 1975; 154: 256-280. 9. Serck-Hansen A. Precancerous lesions of the stomach. Scand J Gastroenterol 1979; 14 (suppl 54): 104-109. 10. Morson BC, Sobin LH, Grundmann E, Johansen A, Nagayo T, Serck- Hanssen A. Precancerous conditions and epithelial dysplasia in the stomach. J Clin Pathol 1980; 33: 711-721. 11. Lauwers GY, Riddell RH. Gastric epithelial dysplasia. Gut. 1999 Nov; 45 (5): 784-90. 12. Rugge M, Russo VM, Guido M. Review article: what have we learnt from gastric biopsy? Aliment Pharmacol Ther 2003; 17 (Suppl 2): 68-74. 13. Farinati F, Rugge M, Di Mario F, Valiante F, Baffa R. Early and advanced gastric cancer in the follow-up of moderate and severe gastric dysplasia patients: a prospective study. Endoscopy 1993; 25: 261-264. 14. Bearzi I, Brancorsini D, Santinelli A, Rezai B, Mannello B, Ranaldi R. Gastric dysplasia: a ten-year follow-up study. Pathol Res Pract 1994; 190: 61-68. 15. Di Gregorio C, Morandi P, Fante R, De Gaetani C. Gastric dysplasia: a follow-up study. Am J Gastroenterol 1993; 88: 1714-1719. 16. Saraga E-P, Gardiol D, Costa J. Gastric dysplasia: a histologic followup study. Am J Surg Pathol 1987; 11: 788-796. 17. You WC, Blot WJ, Li JY, Chang YS, Jin ML, Kneller R, et al. Precancerous gastric lesions in a population at high risk of stomach cancer. Cancer Res 1993; 53: 1317-1321. 18. Lansdown M, Quirke P, Dixon MF, Axon AT, Johnston D. High-grade dysplasia of the gastric mucosa: a marker for gastric carcinoma. Gut 1990; 31: 977-983. 19. Fertitta AM, Comin U, Terruzzi V, Minoli G, Zambelli A, Cannatelli G, et al. Clinical significance of gastric dysplasia: a multicenter follow-up study. Endoscopy 1993; 25: 265-268. 20. Rugge M, Farinati F, Baffa R, Sonego F, Di Mario F, Leandro G, et al. Gastric epithelial dysplasia in the natural history of gastric cancer: a multicenter perspective follow-up study. Gastroenterology 1994; 107: 1288-1296. 21. Owen DA. Alimentary Canal Stomach. In: S.S.Sternberg, ed. Histology for Pathologist. Philadelphia: Lippincott Williams Wilkins; 1997, p. 481-495. 22. Hill MJ. Epidemiology and mechanism of gastric carcinogenesis. In: PI Reed, M Carboni, BJ Johnston, S Gaudani, eds. New Trends In Gastric Cancer Background and Videoscopy. Dordrecht: Kluwer Academic Publishers; 1989, p. 3-12. 23. Baik SC, Youn HS, Chung MH, Lee WK, Cho MJ, Ko GH, et al. Increased oxidative DNA damage in Helicobacter pylori-infected human gastric mucosa. Cancer Res 1996; 56: 1279-1282. 24. Cahill RJ, Kilgallen C, Beattie S, Hamilton H and O Morain C. Gastric epithelial cell kinetics in the progression from normal mucosa to gastric carcinoma. Gut 1996; 38: 177-181. 25. Ming S-C. Cellular and molecular pathology of gastric carcinoma and precursor lesions: a critical review. Gastric Cancer 1998; 1: 31-50. 26. Ghandur-Mnaymneh L, Paz J, Roldan E, Cassady J. Dysplasia of nonmetaplastic gastric mucosa: a proposal for its classification and its possible relationship to diffuse-type gastric carcinoma. Am J Surg Pathol 1988; 12: 96-114. 27. Watanabe H, Hirose F, Takizawa S, Terada Y, Fujii I, Ohkita T. A mode of incipient growth in chemically induced signet ring cell carcinoma of the canine stomach. Pathol Res Pract 1979; 164: 216-223. 28. Furman J, Lauwers GY, Shimizu M. Gland neck dysplasia in diffuse gastric cancer: a morphometric study [abstract]. Mod Pathol 1998; 11: 64. 29. Riddell RH, Goldman H, Ransohoff DF, Appelman HD, Fenoglio CM, Haggitt RC, et al. Dysplasia in inflammatory bowel disease: standardized classification with provisional clinical applications. Hum Pathol 1983; 14: 931-968. 30. Rugge M, Correa P, Dixon MF, Hattori T, Leandro G, Lewin K et al. Gastric dysplasia: the Padova international classification. Am J Surg Pathol 2000; 24: 167-176. 31. Schlemper RJ, Riddell RH, Kato Y, Borchard F, Cooper HS, Dawsey SM, et al. The Vienna classification of gastrointestinal epithelial neoplasia. Gut 2000; 47: 251-255. 32. Reid BJ, Haggitt RC, Rubin CE, Roth G, Surawicz CM, Van Belle G, et al. Observer variation in the diagnosis of dysplasia in Barrett s esophagus. Hum Pathol 1988; 19: 166-178.

TÜRK PATOLOJ DERG S 21 (1-2) 33. Dixon MF, Brown LJ, Gilmour HM, Price AB, Smeeton NC, Talbot IC, et al. Observer variation in the assessment of dysplasia in ulcerative colitis. Histopathology 1988; 13:385-397. 34. Melville DM, Jass JR, Morson BC, Pollock DJ, Richman PI, Shepherd NA, et al. Observer study of the grading of dysplasia in ulcerative colitis: comparison with clinical outcome. Hum Pathol 1989; 20:1008-1014. 35. Rugge M, Farinati F, Di Mario F, Baffa R, Valiante F, Cardin F. Gastric epithelial dysplasia: a prospective multicenter follow-up study from the interdisciplinary group on gastric epithelial dysplasia. Hum Pathol 1991; 22: 1002-1008. 36. Rugge M, Cassaro M, Di Mario F, Leo G, Leandro G, Russo VM, Pennelli G, Farinati F. Interdisciplinary Group on Gastric Epithelial Dysplasia (IGGED). The long-term outcome of gastric non-invasive neoplasia. Gut 2003; 52: 1111-6.