Stj. Av. Dilek Gülseli DURMUŞ Stj. Av. Sait ÇİFTÇİ

Benzer belgeler
Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Menümüzü incelediniz mi?

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ

Tarih:. Yer:. Katılımcı numarası:... Sosyolinguistik Görüşme 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum tarihiniz:.. Yaşınız:.. Milliyetiniz:.

Sosyolinguistik Görüşme. 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum Tarihiniz:.. Yaşınız:. Milliyetiniz:.

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (18 Ocak-11 Mart 2016 )

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ KENDİMİZİ DÜZENLEME BİÇİMİMİZ (24 Mart Mayıs 2014)

Kasım/Aralık fındığın başkenti. kirazın anavatanı

SEDA ÜREN KURUMSAL

23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına

Düşüncelerimizi, duygularımızı ve kültürümüzü oyunlar aracılığı ile ifade ederiz.

ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (07 Aralık Ocak 2016)

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (13 Şubat-24 Mart 2017 )

ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ (8 Eylül Ekim 2014 )

Herkese Bangkok tan merhabalar,

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE

Güzel Bir Bahar ve İstanbul


Bodrumlu Sanatçılar Bodrum a Sahip Çıkıyor

3. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ DÜNYANIN İŞLEYİŞİ. (10 Şubat - 21 Mart 2014)

(5) Meslek Lisesi (6) İmam Hatip Lisesi (7) Ön lisans (8) Lisans

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (19 Aralık Şubat 2017)

46 yıllık birikimle gelen üçüncü solo albüm: Kış İnsanları

SOSYALLEŞEBİLEN ÖĞRENCİNİN İLETİŞİMİ DE GÜÇLÜ OLUYOR

3. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ. (16 Aralık Ocak 2014)

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu. 5 Yaş Ana Sınıfı Bülteni. Nisan sayfa. sayfa. sayfa. 15 de. 16 da. 14 de BEDEN EĞİTİMİ MÜZİK PDR

Kitap Okuma Alışkanlığı ve Tercihleri Araştırması

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

KENDİ İŞİNİZİ YAPARKEN KİMSE YANLIŞLARINIZI DÜZELTECEK CESARETE SAHİP OLAMIYOR.

Tasarım ve Güvenliğin Olgunluk Çağı...

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

ŞEKİL KAVRAMI TEMA ÇALIŞMALARIMIZ KAVRAMLAR RENK KAVRAMI SAYI KAVRAMI SES KAVRAMI ÖZEL BİLGİ İLKÖĞRETİM OKULU ANASINIFI

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. ( 07 Eylül-16 Ekim 2015 )

Ege: Kağıtları, plastikleri ve camları geri dönüşüm kutusuna atarız.

SPONSORLUK DOSYASI.

Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder..

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz? Nerelerde çalıştınız bugüne kadar?

Eğitim Öğretim Yılı Kütüphane Bülteni. Sayı:1 Nisan 2015

Proje: COMPASS LLP-1-AT-LEONARDO-LMP. Proje hakkında açıklayıcı bilgiler

İşimizi aşımızı müşterimizi Sosyal Medyayla BÜYÜTÜYORUZ.

2016'nın ilk 5 ayını geride bırakıyoruz. Grup Göktürkler için bu dönem nasıl geçti?

Yaşam alanları ihtiyaca ve koşullara göre değişiklik. gösterir. BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

Zorbalık Türleri Nelerdir?

65 yaşın altındaki kişiler için evde bakım hizmetleri

Sosyal Medya Kullanmayan Yabancı Ünlüler!

Anketin bilgilendirme cümlesi olarak aşağıdaki ifadeye yer verilmiştir.

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 01 Köy ziyareti

ÖZEL OKAN İLKOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

Asuman Beksarı. Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi. Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan. J. Keth Moorhead

Türkiye nin Bir Numaralı Dekorasyon ve Stil Dergisi

İDV ÖZEL BİLKENT İLKOKULU 3. SINIFLAR DOĞAL AFETLER SORGULAMA ÜNİTESİ BÜLTENİ

İŞARET DİLİNİN GELİŞİMİ KURUMLARARASI İŞBİRLİĞİNE BAĞLIDIR - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Online ve Offline Medya Planlama

ÖZEL GÖKYÜZÜ İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI

VE GAYRİMENKUL DANIŞMANINIZ

1. SINIF VELİ BÜLTENİ

KENDİMİZİ İFADE ETME YOLLARIMIZ

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 4 YAŞ GÖKKUŞAĞI SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI. Tekerlemeler: Kartal ve tırtıl tekerlemelerini öğreniyorum.

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

PROJE: WEBWISE PARENTS (WEB UZMANI EBEVEYNLER) EBEVEYNLER İÇİN ANKET

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (19 Eylül-28 Ekim 2016)

TENORS MÜZİK SHOW. Tenors Müzik Show (Flash Mob)

Hashtag ile ilgili bilmeniz gereken herşey Ne zaman hashtag yapmalıyım, nasıl hashtag oluşturmalıyım? HASHTAG KULLANIM REHBERİ

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

Erbaa lı Genç Şair Muhammed Dikal Lisede edebiyatı gerçekten seven öğretmenlerim bana da Edebiyatı sevdirdiler

Neden Sosyal Medyanın Geleceği Reklam Değil, Yayıncılık?

EĞİTİM-ÖĞRETİM DÖNEMİ ÇİÇEK GRUBU EYLÜL AYI BÜLTENİ

Üniversite Üzerine. Eğitim adı verilen şeyin aslında sadece ders kitaplarından, ezberlenmesi gereken

2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (18 Ocak-11 Mart 2016 )

BURAY DAN 2 İNCİ ALBÜM MÜJDESİ

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

*2012 Mart ayı sonunda çıkardıkları albümleri ile müzik piyasasına Zımba gibi giriş yapan grup ;

DİJİTAL PAZARLAMA &SOSYAL MEDYANIN FAYDALI ve ŞAŞIRTICI GERÇEKLERİ

FESTİVAL HAKKINDA. Magical Fest Türkiye'de en çok biletli seyircinin ağırlayacağı bir festival olacak.

1.SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ. (14 Mart- 22 Nisan 2016 )

1.SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ. ( 04 Mayıs - 13 Haziran 2018 )

Hootsuite Tanıtım Sunumu. Hoşgeldiniz

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI İLKOKUL BÜLTENİ

Sosyal medya üzerinden yapılan kişisel bir bilginin Bir Tıkla paylaşılması ile o bilginin ulaşabileceği kitleler ve hiçbir şekilde silinemeyeceği

İLKOKUL BÜLTENİ DEĞERLİ VELİLERİMİZ TED İSTANBUL KOLEJİ 11 EKİM 2013

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (10 Eylül - 19 Ekim 2018 )

FRANSA DA ÜNİVERSİTE SİSTEMİ

MARKANIZI GELECEĞE HANGİ YOLDAN GÖTÜRECEKSİNİZ

Eylemlerimiz, genellikle dünyanın doğal döngüleri ile bağlantılıdır.

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Genel görevleri kullanmaya başlamanıza yardımcı olacak bazı ipuçları şunlardır: Kullanmaya Başlama Serisi

Rollerimiz, toplumdaki sistemlerin işlemesini sağlar.

KENDİMİZİ İFADE ETME YOLLARIMIZ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI İLKOKUL BÜLTENİ

GENEL BİLGİLER. Doğum Yeri. Doğum Tarihi. Medeni Durumu. Cep No. Web Site. . Çanakkale Bekar.

TBMM Komisyonu'na gelen belgelere göre, Alevi öğrencilere cemaat yurtlarında yüzde 10 kontenjan ayrılmış

Gençlerin Doğu Ekspresi keyfinde usulsüzlük iddiası

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ:

Transkript:

Stj. Av. Dilek Gülseli DURMUŞ Stj. Av. Sait ÇİFTÇİ

CEM: 1978 Ankara doğumluyum. İlkokulu Yükseliş Kolejinde, ortaokul ve liseyi Tevfik Fikret Lisesinde okudum. Lisans eğitimini Çankaya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünde tamamladım. Sosyoloji yüksek lisans yaptım. 1999 yılında ismi sonradan Zakkum olarak değişecek olan Raindog grubunu, Yusuf Demirkol ve Eren Parlakgümüş ile birlikte kurduk. Nasıl tanıştınız? Müzik yolculuğuna beraber çıkmaya ne zaman nasıl karar verdiniz? Raindog yerine neden Zakkum adını kullanmaya başladınız? Anason kokarken sofralar Yaşlandırıyor seni aynalar Her geçen yıl birer birer masadan eksiliyor dostlar. S ürekli birilerinin eksildiği masalarda Zakkum ile hukuk, sosyal medya, telif hakları ve Türkiye nin Gündemi üzerine keyifli bir röportaj yaptık. Öncelikle sizleri tanıyalım. YUSUF: 3 Ocak 1980 Ankara doğumluyum. Lise öğrenimimi tamamladıktan sonra 1997 de Kıbrıs a yerleştim ve 1999 yılında Ankara ya döndüm. 2005 yılında Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi, Reklamcılık ve Halkla İlişkiler Bölümünde lisans eğitimini tamamladım. Sonrasında yüksek lisans eğitimini de tamamlayıp, askerliğimi yaptım. Halen Ankara da yaşıyorum. 112 Hukuk Gündemi 2014/2 CEM: 1999 da Yusuf un Ankara ya geldiği sene bir grup kurma fikri vardı. Biz vokalist arıyorduk, Yusuf da bir grup arıyordu. Ankara da o zamanlar Limon Bar isminde bir bar vardı. İlk orada karşılaştık sonra stüdyoya girdik ve bir baktık ki 15 sene geçmiş. 1999 yılındaki ilk kadroda bugünkü dörtlüden Yusuf, Eren ve ben vardık, 2003 yılında Emre aramıza katıldı. YUSUF: İsimdeki değişiklik ise şöyle oldu. Raindog, 1999 da ilk kurulduğumuzdaki grup ismimizdi. İngilizce cover şarkılar çalıyorduk. Daha çok alternatif rock ve brit pop parçalardı bunlar. İngilizce bir repertuvarımız vardı. İngilizce isim seçmemizin sebebi de buydu. Barlarda sahne alıyorduk. Sonra kendi albümümüzü yapmaya karar verince Türkçe bir isim seçsek iyi olur dedik. Türkçe şarkıların olduğu bir albüm yapan grubun adı da Türkçe olmalıydı. 2006 senesinde isim değişikliği yaparak Zakkum adını koyduk. Zehr i Zakkum diye bir şarkımız vardı. Biraz albümle alakalı biraz da kendi aramızda beyin fırtınası yaparak Zakkum ismine karar verdik. Bu dönemde Raindog ismiyle bin geceden fazla canlı performansı geride bırakmıştık. CEM: Epey zor bir süreç oldu. Tuhaf denilebilecek isim alternatifleri gündeme geldi. Örneğin Dogma bunlardan biriydi. Başka isimler gündeme gelse de nihai karar Zakkum oldu. YUSUF: Bu son derece sancılı bir dönemdi.

Raindog ismi yıllarca kullanıldı ve oldukça benimsediğimiz, Ankara da da kitle tarafından bilinen bir isimdi. Bu nedenle yeni ismi de en az onun kadar benimsemek istedik. 4 albüm yaptığımız halde yine de bazen ilginç ve yeni gelmiyor değil. Etkilendiğiniz müzik akımları nelerdir? YUSUF: Aslında cover döneminde çaldığımız alternatif rock, indie, brit rock grupları diyebiliriz. Biz barda insanların hoşlanacağı piyasa müzikleri yapmaya çalışmıyorduk, içimizden ne geliyorsa hangi müziği yapmak istiyorsak onları sahnede coverlıyorduk. O nedenle, zaten dinlediğimiz müzikleri yaptığımız için alternatif rock gruplarının çizgisinde başladı bu iş. Sonra Zakkum ile yavaş yavaş kendi kimyasını buldu. CEM: İlk albüm daha sert rock sounduna yakınken daha sonra giderek Türkî enstrümanlar girdi. Yani Zakkum bir değişim yaşadı. Peki, bu çizgide devam edecek misiniz yoksa zaman içerisinde tekrar bir değişim söz konusu olabilir mi? YUSUF: Bence her şey olabilir. Çünkü Zakkum, imaj olarak da ilk çıktığı dönemlerde çok konuşulan bir grup oldu. Tamamen alternatif bir imajla sahne alıyorduk. Sahnede çok yapılmamış şeyler yapıyorduk. Biz insanları şaşırtmayı seviyoruz. İlk albümümüzün çıkış parçası olan Ah Çikolata parçasından bu yana değişime olgunluk da denilebilir. O dönemler o türde şarkılar yapmak istedik, şimdiyse böyle parçalar yapmak istiyoruz. Örneklersem, şu an gerek sahnede gerek kliplerde takım elbise giymek çok hoşuma gidiyor. Kendime dar kesim yakıştırıyorum ve giyiyorum. O dönemlerde farklı hissedip düşünüyormuşum ve bundan 5 ya da 10 yıl sonra ne olur bilemem. Ancak müzik olarak sürekli kendimizi yeniliyoruz, yeni şeyler deniyoruz. Kısacası yeni müziklere açık adamlarız. Kendinizi müzik yelpazesinin neresinde görüyorsunuz? CEM: Birçok yere yakınız aslında. Batı müzikler de var. Örneğin, Gökyüzünde gibi. Doğu şarkıları da var. Aslında bu Türkiye de coğrafi olarak İzmir den Adıyaman a kadar seslenmek isteyen bir grubun yapması gereken ya da tercih etmesi gereken bir tutum. Çok batı müzikler yaparsanız metropollere seslenirsiniz ve buralar dışında dinlenmezsiniz. Bu da insanlara seslenme açısından çok kısıtlayıcı olur. Türkiye nin bir güzelliği de bu, aslına bakarsanız. Biz doğu ve batının kaynaşmasında; insanıyla, karakteriyle, coğrafyasıyla çok renkli kısacası kozmopolit bir ülkeyiz. Bu sebeple kozmopolit müzik yapmaya çalışıyoruz. YUSUF: İlk albüm çıktığında çok fazla konser verdik. Zehr-i Zakkum döneminde Türkiye yi çok dolaştık. Hepsi bir tecrübe oldu. Kitleleri gördükçe, insanlarla bağ kurdukça, geri dönüşleri gözlemledikçe, müziğimizde ne tür değişiklikler yapmamız gerektiğini algılama fırsatımız oluyor. Fakat bunu asla ticari açıdan 2014/2 Hukuk Gündemi 113

tercih edilme amaçlı değerlendirmiyoruz. Amaç müzikal olarak tercih edilmek. Eserlerinizi kaleme alırken en yoğun hissettiğiniz duygu hangisi? Yaşanmışlıklardan mı yola çıkıyorsunuz yoksa gözlemlediğiniz, sizi etkileyen bir olay şarkı sözü yazmanızı sağlıyor mu? CEM: Yaşanmışlık kadar, gözlemler de etkili oluyor tabi. Daha çok hayal ettiğim denilebilir. Her birini kendim yaşamasam da, olabilirliğine ya da bir yerlerde gerçekleştiğine inandığım hikayeler diyebilirim. Anason buna bir örnek. Masadan kaybolan dostlar, ömürden eksilen insanlar için söylenmiş sözler. Bu hayatları, yaşamları biraz da kendimi o insanların yerine koyarak hissedip yazıyorum. YUSUF: Duygunun da aslında bir yelpazesi var. Zakkum a daha çok hüzün hâkim. Sözler, yalnızlık ve insan kaybetmek üzerine. Mutsuz şarkılar yazmayı sevmekten ziyade mutsuz şarkılar çıkıyor sanırım Zakkum dan. Aslında neşeli şarkılar yapamıyoruz. Ah Çikolata biraz böyleydi ancak onda da sevgilisinden ayrılan adam ya da kadını anlatıyoruz. Örneğin Ahtapotlar neşeli gibi görünüyor ama aynı zamanda bir ayrılık hatta intihar hikayesi var. Neşeli gibi görünen ama hüzünlü şarkılar. Sonuçta Ahtapotlar da bir intihar şarkısı gibi başlamıyor. İlk dinlediğinizde alıp götüren şarkılar çıkarmak zor olabiliyor. Gerek söylem gerek de melodik olarak. Ben Ne Yangınlar Gördüm böyle bir şarkıydı mesela. Eserlerinize ilişkin telif haklarını nasıl koruyorsunuz? CEM: MÜYORBİR ve MSG sayesinde. Söz ve müziği Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği (MSG), yorum haklarını da Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (MÜYORBİR) koruyor. Bunun yanında avukatımız da, grubun hukuk danışmanı olarak hep yanımızda... Peki, siz merak edip araştırıyor musunuz? YUSUF: MÜYORBİR olsun, MSG olsun sürekli toplantılara davet ediyorlar. Mesela telif haklarıyla ilgili bilgilendirme toplantılarına. Yoğunluktan dolayı ve İstanbul da yaşamadığımız için çoğuna gidemiyoruz ama merak ettiğimiz şeyler de oluyor. Çünkü geçmişte çalıştığımız bir şirketle çok ciddi hukuki bir süreç atlattık ve 4 yıl boyunca albüm yapamadık. CEM: Bu hukuki süreçte en önemli problem hayatımızdan 4 yılın gitmesi oldu. 1-2 albüm daha sığardı o döneme... Ülkemizde telif haklarına ilişkin yasal düzenlemeler yeterli mi? Siz buna dair bir sorun yaşadınız mı? YUSUF: Ben Türkiye de bunun çok ciddi korunduğunu düşünmüyorum. Amerika da, İngiltere de ciddi önlemler alınmış ve ciddi yaptırımlar var. Türkiye de bu konuda gelişiyor ve daha iyiye gidecek diye düşünüyoruz. Özellikle bizim şirketimiz Doğan Music Company (DMC) çok ciddi çalışmalar yapıyor, nitelikli kararlar alıyor. Türkiye de şirket olarak sanatçının haklarının en iyi korunduğu şirket olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden DMC ile çalışıyoruz. CEM: Bunun bir adımı var tabi, sonuçta çok zor korunan bir şey. Youtube ile bile henüz yeni anlaşma sağladı yapım şirketleri. Örneğin, MSG gibi gruplar belli aralıklarla, bazı kanallara ve radyolara telif ücreti ödemedikleri gerekçesiyle 114 Hukuk Gündemi 2014/2

dışında her ağzımıza geleni yazmıyoruz. Bir süredir Instagram da kullanıyoruz. şarkılarımızı göndermememiz hususunda bizleri uyarıyorlar. Buradaki sistem; oluşturulan bir havuza bildirimler yapılıyor, o bildirimler çerçevesinde de kanallar MSG, MÜYORBİR gibi kurumlara belirli miktarda para yatırıyor. Bildirimlere göre bunlar bölüştürülüp sanatçılara aktarılıyor. Zakkum un sosyal medya ile arası nasıl? CEM: İyi diyebiliriz. Facebook ta çok güncel tuttuğumuz bir sayfamız var. 1.5 milyon kişi takip ediyor o sayfayı. Twitter da sanırım bir tık daha gerideyiz. Tabi güncel tutmaya çalışıyoruz ama bizden daha iyi kullananlar var. YUSUF: Aslında daha ziyade ben, Zakkum un sosyal medya ile olan ilişkisinin laubalilikten uzak olduğunu düşünüyorum. İnsanlarla Twitter üzerinden tartışmalara girmek ya da her an psikolojik durumlarımızla ilgili bildirimlerde bulunmak veya kızdığımız, rahatsız olduğumuz bir şeyi o an dilbilgisinin tüm kurallarını altüst ederek yayınlamak bize göre değil. Hani derler ya Ankara soğuk şehir diye ve insanlarının da mesafeli, soğuk olduğu söylenir. Belki de Twitter ile ilişkimiz bir Ankaralı gibi. Sevenlerimizi konserlere davet ediyoruz haberdar olmalarını sağlıyoruz, belli rahatsızlıklarımızı da ortak bir şekilde bildiriyoruz. Kişisel hesaplarımızdan da bildirim ve paylaşımlarımızı yapıyoruz. Onun Ülkemizde Twitter ve Youtube un geçici bir süre yasaklanması Zakkum u nasıl etkiledi? CEM: Bizi elbette etkiledi ama asıl daha geniş çerçeveden bakarsak, Türkiye yi etkiledi. İnsanların paylaşım yaptığı, birbiriyle rahatça haberleştiği bir mecranın kapatılmasını akla getirmek bile korkunç bir şey. Belki daha farklı kısıtlamalar veya uyarılar olabilirdi. Bir kitap yüzünden koca bir kütüphaneyi yakmaya benziyor. Bu kapatmadan dolayı herkes, en ince ayrıntısına kadar bilgisayar ve teknoloji uzmanı oldu bu engelleri aşmak için. Kapatmaların tek ironik artısı bu. YUSUF: Ben bu tür yasakların gerçekten mantıksız olduğunu düşünüyorum. Çünkü ulaşmak, öğrenmek, bilmek isteyen herkes bunu bir şekilde yapıyor. Çok anlık ve fevri çıkışlar bunlar. Ulaşmakta güçlük çekenler elbette oldu ama kullanmaya eskisi gibi devam eden insanların çoğunlukta olduğunu da biliyoruz. Sonuç olarak, böyle bir ülkede yaşıyorsan ve bu tür teknolojilerle alakalıysan, ufak tefek arka kapıları da bilmen lazım. Son zamanlarda Youtube daki tıklanma yarışında Her Gün Sonbahar adlı parçanız 7 milyon kez tıklanmış, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? YUSUF: Bir şarkının ne kadar beğenildiğini belirleyen şey bence size gelen konser teklifleri, gittiğiniz konserlerde insanların şarkılarınıza ne kadar eşlik edebildiği yani size gösterdikleri ilgidir. Tıklanma sayısı önemli değil, üstelik bu konuda da hileye başvuran çok fazla isim var. Ben Ne Yangınlar Gördüm haftalarca listelerde ilk sırayı korudu. YUSUF: Evet dediğiniz gibi böyle liste başı bir şarkının bir başka sanatçıya ait şarkıdan daha az tıklanmış olması, daha az beğenildiği ya da dinlenildiği anlamına gelmez. Soma 2014/2 Hukuk Gündemi 115

faciasından önce üniversitelere gittik. Çok sayıda kişiye konser verdik. İzmir de 25 bin kişiye, Aydın da 15 bin kişiye konser verdik. İşte biz oralarda şarkılarımızın ne kadar kişiye ulaştığını gördük, o nedenle bu tıklamaların, sayılarının hiçbir önemi yok. Gelecek için hedefiniz nedir? CEM: Bir sonraki adım, bir sonraki gün, bir sonraki şarkı YUSUF: Çok çalışkan bir grubuz. 2007-2011 arasında geçirdiğimiz hukuki süreçte çok bekledik. Bir şeyler var patlamaya hazır ama beklemek zorundaydık. Çok verimli geçmemesine rağmen, bu süreçte de çalıştık. Biz Ankara dayız ve bilmeyenler için Ankara yı tanımlamak gerekirse; keşmekeş bir şehir değil Ankara. Trafiği İstanbul gibi yoğun olan, sizi yoran bir şehir değil ve biz hepimiz Ankara da yaşadığımız için şarkılar konusunda sık sık bir araya gelip bunları üretebiliyoruz. Kısacası çok fazla şarkı yapmak, çok fazla albüm çıkarmak ve insanların hayatlarına dokunabilmek Gündemi takip edebiliyor musunuz? Son olarak ülkemizi yasa boğan Soma faciasıyla ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz? YUSUF: Elbette çok acı bir olaydı ancak bence daha da acısı, olay sonrası gelişmelerdi. Söylenecek çok şey var aslında. Başbakanın 116 Hukuk Gündemi 2014/2 durumu değerlendirmesinden tutun da diğer bazı yetkili kişilerin yaptığı açıklamalara kadar. Sadece şunu diyelim; bu açıklamalar insanların yüreğine su serpmiyor. CEM: Bambaşka sansasyonlar yaratıp bu durumda bile gündem değiştirme çabası, ölenlerden çok, atılan tekme ve tokatların konuşulması çok ilginç. Ayrıca dünyanın hiçbir yerinde rastlanamayacak bir durum olarak, bu kadar insanın hayatını kaybetmesi ve kimsenin istifa etmemesi gerçekten hayret verici. Uzakdoğu da benzeri durumlar olduğunda, insanlar istifa değil, intihar ediyor. YUSUF: Ülkemizde her şeyden korkuncu, insanlar siyah ve beyaz şeklinde ayrışmaya başladı. Yaşanan acı olaylarda bile kimileri yardım ediyor, para veya kıyafet göndermek istiyor. Orada hesaplarsak aşağı yukarı üç bin kişi mağdur oluyor ve bu üç bin kişinin mağduriyeti de, bu acı süreç de liderler tarafından gerekli şekilde idare edilemiyor. Tıpkı Gezi Parkı nda olduğu gibi, sakinleştirmek yerine farklı söylemlerle insanlar ayrıştırılıyor. Normalde röportaj vermediğinizi biliyoruz, aracı olan avukatınızı ve bizi kırmadığınız, değerli zamanınızı ayırdığınız için çok teşekkür ediyoruz. YUSUF CEM: Biz teşekkür ederiz. Keyifli bir sohbet oldu bizim için de.