Primer gastrik lenfomalar (PGL) nadir görülen

Benzer belgeler
LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği

PRİMER GASTRİK LENFOMA OLGUSU DR SİNAN YAVUZ

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI

Hepatit C virüs enfeksiyonunun laboratuar testleri:

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör;

Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri

İNTRAVEZİKAL (MESANE İÇİNE) BACİLLUS CALMETTE GUERİN (BCG) İMMÜNOTERAPİSİ. Soyadı:... Doğum tarihi: Protokol No:... Baba adı: Ana adı:..

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

LENFOMALARDA RADYOTERAPİ. Prof. Dr. Nuran ŞENEL BEŞE Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı

Gastraintestinal Sistem İnteraktif Vaka Sunumları: Mide Olguları Doç. Dr Hasan Şenol COŞKUN

GÖREV ANALİZİ 2. YAZILMA ÖĞRENİM HEDEFİ. Mesane ve üreterin normal ve patolojik özelliklerini belirler

VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D

Akciğer kanserinde radyolojik bulgular, değerlendirme. Dr. Canan Akman İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı

HELİCOBACTER. Helicobacter Pylori; Gastrit ve ülser

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları

Radyasyon Koliti Oluşturulmuş Sıçanlarda Ghrelinin Barsak Anastomozu Üzerine Etkisi Dr. Ebubekir Gündeş

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onuncu kez gerçekleştirilmiştir.

Çölyak Hastalığı Serolojik Tanısı DR. BURÇİN ŞENER

Düşük dereceli B-hücreli Hodgkin-dışı lenfomalardan oluşan olgu sunumları OLGU IV

SANAYİNİN KÂRLILIK ORANLARI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE AZALDI

Rahim ağzı kanseri; Serviks tümörü; Cerviks kanseri; Cerviks tümörü; Cervix Ca;

Mide Rezeksiyon Materyallerine Yaklaşım, Evreleme ve Raporlama

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

Yeliz Çağan Appak¹, Hörü Gazi², Semin Ayhan³, Beyhan Cengiz Özyurt⁴, Semra Kurutepe², Erhun Kasırga ⁵

HODGKİN DIŞI LENFOMALAR. Dr Mustafa ÇETİN Kayseri

Gebelik ve Postpartum dönemde Demir Eksikliği Anemisi Yeni Tedaviler. Prof. Dr. Cansun Demir

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

Hepatit C. olgu sunumu. Uz. Dr. Hüseyin ÜÇKARDEŞ Bilecik Devlet Hastanesi

Depresyon 1. Depresyon nedir? 2. Depresyon (çökkünlük) sanıldığı kadar sık mı? 3. Depresif belirtiler ile depresyon farklı mıdır?

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

Akciğer Dışı Tümör Olgularında İzole Mediasten FDG-PET Pozitif Lenf Nodlarının Histopatolojik Değerlendirilmesi

Evre IB1 serviks kanserli hastalarda tedavi sonuçları: Tek merkez deneyimi

Meme Radyoterapisi sonrası komplikasyonlar. Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

KULLANMA TALİMATI HEKSA DERİ MERHEMİ. Deriye lokal olarak uygulanır. Etkin madde:

Buzağılarda Protein Beslemesi ve Buzağı Mamasının Önemi. Sayı:2013/Rm-37 Sayfa:

AFET YÖNETİMİ. Harita 13 - Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası. Kaynak: AFAD, Deprem Dairesi Başkanlığı. AFYONKARAHİSAR 2015

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı Giriş Yöntem Sonuçlar ve Tartışma Kaynakça... 7

D VİTAMİNİ TARİHSEL BAKI D vitamini miktarına göre değişir. öğünde uskumru yesek de, böbrekler her

Gastrik lenfoma mukozal alanlardan, lenf

KONYA TİCARET ODASI İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

Biçimli ve güzel bacaklara sahip olmak isteyen kadınlar, estetik cerrahların

Santral Disseksiyon. Dr. İbrahim Ali ÖZEMİR. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Malt Lenfomalar (Ekstra-nodal Marjinal Bölge Lenfomalar )

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

MALT lenfoma, MALT mucosa associated

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Yazma Becerileri 2 YDA

MATÜR T- HÜCRELİ LENFOMALAR TANISI PATOLOG GÖZÜYLE

TESTİS KANSERİNDE TÜMÖR MARKERLARI Tanı, Tedavi ve Takipteki Yeri. Dr. Mert BAŞARAN İ.Ü. ONKOLOJİ ENSTİTÜSÜ

Kursların Genel Görünümü

AMELİYAT SONRASI TAKİP/ NÜKSTE NE YAPALIM? Dr. Meral Mert

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD)

Dr. Mustafa Melih Çulha

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi

Dr. Sermin Özkal DEÜTF Patoloji AD

ĐHRACAT AÇISINDAN ĐLK 250 Prof. Dr. Metin Taş

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Bir Olgu Nedeni ile Trakeobronşiyal Malt Lenfoma

Sigara çenlerde ve çmeyenlerde Akci er Kanseri: Genel Özelliklerde Farkl l k Var m?

Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ

Oligometastatik Hastalığa Yaklaşım. Dr. Veli Berk 2. Akciğer Kanserleri Tedavisinde Yenilikler Sempozyumu, 5 Mart, Ankara

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler

SİNDİRİM SİSTEMİ KANSERLERİNDE ONKOLOJİK TEDAVİ. Prof. Dr. Evin Büyükünal Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları. ABD Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı

KATEGORİSEL VERİ ANALİZİ (χ 2 testi)

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

This information on (4) Breast cancer and genetics is in Turkish Göğüs kanseri ve genetiği (İngilizce'si Breast cancer and genetics)

Almanca da Sıfatlar (Adjektive) ve Sıfat Tamlamaları - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Araştırma Notu 15/177

11. TASARIM ŞABLONU KULLANARAK SUNU HAZIRLAMAK

Primer Kemik Lenfomaları Olgu Sunumu. Prof. Dr. Mustafa Benekli Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Ankara

Perfore Primer İnce Bağırsak Lenfoması: Olgu Sunumu

MESLEK KOMİTELERİ DURUM TESPİT ANKETİ

Düşük Riskli Diferansiye Tiroid Kanserlerinde RAİ Tedavisi

BUĞDAY RUŞEYMİ (WHEAT GERM)

OBEZİTE CERRAHİSİ KARŞIT-YANDAŞ GÖRÜŞ

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

Adiposit

SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM; AKILCI İLAÇ KULLANIMI

AĞIR ZİNCİR HASTALIKLARINDA TANI VE TEDAVİ YAKLAŞIMLARI. Prof. Dr. Ferit AVCU

Olgularla Lenfoma ve Myelomada PET/BT Agresif NHL. Doç. Dr. Metin Halaç İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

Gebelikte Viral Enfeksiyonlar

Graves Hastalığında Nodül Sıklığı, Nodüllerin Ultrasonografik ve Sitopatolojik Özellikleri

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

Neden MGB Tercih Ediyorum? DR. HALİL COŞKUN İSTANBUL

Ödem, hiperemi, konjesyon. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

Tarihçe. Nükleer Tıp Nedir?

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

UROK 2012 Sözlü Sunum 32, 33 ve 34 e Bir Bakış. Doç. Dr. Mustafa Vecdi ERTEKİN Özel Universal İtalyan Hastanesi Radyasyon Onkolojisi

Transkript:

Güncel Gastroenteroloji Gastrik MALT Lenfoma Hilmi ATASEVEN 1, H. Mehmet TÜRK 2, lhami YÜKSEL 1 Türkiye Yüksek htisas Hastanesi, Gastroenteroloji Klini i 1, Ankara Gaziantep Üniversitesi T p Fakültesi, ç Hastal klar Anabilim Dal ve Onkoloji Bilim Dal 2, Gaziantep Primer gastrik lenfomalar (PGL) nadir görülen bir hastalık olup mide malignitelerinin yakla- ık %5 ini olu turur. Gastrointestinal sistem (G S) lenfomaları nadir görülmesine ra men ekstranodal lenfomaların en sık yerle im yeri gastrointestinal sistemdir. PGL nin ço unlu u B hücreli lenfomalar olup ya low-grade mukoza ili kili lenfoid doku (MALT lenfoma, MALToma) ya da high-grade diffüz large cell lenfoma olarak kar ımıza çıkar. Midenin di er tip lenfomaları ise daha nadirdir. Malign lenfoma primer olarak mideyi etkileyebilir veya yaygın hastalı ın bir parçası olarak mideyi tutabilir. Sekonder lenfomada da yine en yaygın tutulan yer midedir. MALT lenfomalar genel olarak yava seyirli, lokalize hastalıklardır. Ba vuru ve tanı sırasında hastalar sıklıkla klinik olarak evre I veya evre II a amasındadırlar. Nadir olarak daha ileri evrede olabilirler. Sistemik semptomlar seyrektir (, 2). EP DEM YOLOJ Gastrik MALTomalar PGL nin yakla ık yarısını olu turur. nsidans, H. pilori enfeksiyonunun insidansına uygun olacak ekilde de i ir. H. pilori enfeksiyonu insidansının çok yüksek oldu u Kuzeydo u talya da, insidans ngiltere den 3 kez fazladır. Ortalama görülme ya ı 60-65 olup daha erken ya larda da görülebilir. Erkeklerde kadınlara göre 2-3 kat fazla oldu u söylense de e it oldu unu ifade edenler de vardır (3, 4). ETYOPATOGENEZ Organizma G S mukoza yoluyla dı çevre ile ili kide oldu u ve mukoza deriye göre daha zayıf bir bariyer te kil etti i için G S in özel bir immun sistemi ve lenfoid dokusu vardır. Bu lenfoid doku mucosa-associated lymphoid tissue - mukoza ili kili lenfoid doku (MALT) olarak adlandırılır. Primer G S lenfomalarının büyük bir ço unlu u, ya normal fizyolojik artlar altında (G S in peyer plaklarından oldu u gibi) ya da enfeksiyon veya otoimmun proceslere cevap olarak inflamasyon bölgesinde olu an MALT dan ortaya çıkar (5, 6). MALT lenfomaları, barsakların Peyer plakları gibi MALT ın do al olarak bulundu u bölgelerde sık görülmez. lginç bir ekilde, midede H. pilori kolonizasyonu, akci erlerde foliküler bron iektazi, otoimmün hastalıklar, Sjögren hastalı ı, Hashimoto tiroiditi ve orbitanın reaktif veya inflamatuvar hastalıkları gibi MALT ın bir hastalık nedeniyle kazanıldı ı yerlerde daha sıktır (4, 5, 7). Gastrik MALT lenfomalı vakaların, histolojik incelemede yakla ık %90, serolojik çalı mada ise %98 H. pilori ile enfekte oldu u görülür. Vaka kontrol çalı maları önce H. pilori enfeksiyonu ve takiben gastrik lenfoma geli mesi arasındaki ili kiyi göstermi tir (4). H. pilori dünyada en sık rastlanan enfeksiyonlardan biridir. Kronik gastrit ve peptik ülser yanında MALT lenfoma gibi malign hastalıklara da yol açabilir. Bu nedenle Dünya Sa lık Örgütü tarafından grup kanserojen olarak tanımlanmı tır (8, 9). Sa lıklı ki ilerde normalde midede MALT yoktur (4). Gastrik MALT lenfomasının olu abilmesi için, önce midede MALT olu ması gerekir (5, 0). Midede MALT olu ması H. pilori nin antijenik uyarısıyla olu ur. Kazanılmı gastrik MALT lı hastaların küçük bir yüzdesinde malign transformasyon olu ur ve genellikle yava seyirli bir lenfoma ile sonuçlanır. H. pilori non-neoplastik T lenfositlerini uyararak si- 12 Güncel Gastroenteroloji 10/1

tokinlerin salınımına, bu da B lenfositlerinin proliferasyonuna yol açar. Daha sonra devreye girecek di er etkenlerle benign MALT da lenfomaya dönü üm olur. Ancak tüm H. pilori enfeksiyonlarında MALT lenfoması geli medi inden MALT ın lenfomaya dönmesi için henüz bilinmeyen genetik veya çevresel di er faktörlerin rolü olmalıdır. Vakaların ço unda eradikasyon tedavisi ile regresyon görülmesi kronik H. pilori enfeksiyonu ile malign proçesin ilerledi ini dü ündürmektedir (4, 5). H. pilori enfeksiyonu MALT lenfomanın grade ve invazyon derinli i ile korele olmasına ra men lenfomanın progresyonu ile ili kili de il gibi görünmektedir. Ancak mukoza ve submukozaya sınırlı MAL- Tomada H. pilori enfeksiyonu sıklı ı, daha ilerlemi vakalardan daha yüksek bulunmu tur ( ). Hepatit C virüsü (HCV) ile MALToma arasındaki ili kiden de bahsedilmektedir. Öyle ki, HCV MALT lenfoma olu umunun ilk adımı olan edinsel gastrik MALT olu umuna yol açabilmektedir ( 2). Bu ve ba ka bir çalı mada HCV nin MALT lenfomagenezisinde rol alabilece i ifade edilmektedir ( 3). Yardımcı T hücreler, sitokinler ve hücre hücre etkile imi yolu ile de i ik B hücrelerin proliferasyonunu destekler. Bu B hücreler, T cell veya di er antijenlerle reaktive olabilen aynı antijenler için spesifik olabilir. Gastrik MALToma dokusunda CD4+ T hücreler, H. pilori antijenleri ile reaktiftirler. Malin B hücreler non H. pilori antijenleri ile veya kendi kendine reaktive olabilir (4). GENET K ve 8 numaralı kromozomlar arasındaki translokasyon, [t( ; 8) (q2 ;q2 )], MALT lenfomalarında en sık görülen yapısal kromozom bozuklu udur. Olguların yakla ık /3 ünde bulunur. Bu translokasyon sonucunda. kromozomdaki API2 geni ile 8. kromozomdaki MLT geni füzyona girer. Olu an füzyon proteini (API2-MLT) q2 de yer alır ve MALT lenfomalarının olu umunda rolü olabilir. ci- AP2 olarak da adlandırılan API2, "inhibitors of apoptosis" (IAPs) ailesine mensuptur. Bunlar aktive olmu "karpazları" inhibe ederler. Bu yolla da apopitoz inhibisyonu yaparlar (, 4, 5). MALT lenfomalarında ikinci sıklıkta saptanan agresif biyolojik davranı ile birlikte olan sitogenetik yapısal anomali. ve 4. kromozomlar arasındaki translokasyondur: t( ; 4)(p22;q32). Seyrek görülen bu translokasyon sonucu apopitoz modülatörü bir gen olan BCL 0 ile ilgili sonuçlar ortaya çıkar. Normalde BCL 0 CARD (caspase recruitment domains) içeren proteinlerin kodlamasını yapar. BCL 0 proapopitotik ve NF-kB aktive edici bir gendir. Mutasyona u rayan BCL 0 pro-apoptotik i levini kaybeder ve MALT B hücrelerine ço alma avantajı sa larken NF-B aktivasyonu spesifik hedeflerin transkripsiyonunu artırarak anti-apoptotik ve proliferatif uyaranları sa lar (4, 5, ). Nodal veya primer dalak lenfomasında imdiye kadar t( ; 8) veya t( ; 4) bildirilmemi tir. Bu durum bu tümörlerin MALT lenfomasından biyolojik farklılı ına i aret eder. t( ; 8) gastrik MALTomalı hastaların %24 ünde görülür. MALT lenfomalarında görülen en sık sayısal sitogenetik anomali trizomi 3 tür. Olguların %60 ında saptanabilir. Nodal ve primer splenik lenfoma gibi ba ka lenfoma tiplerinde de görüldü ünden MALT omaya spesifik de ildir. Gastrik MALT lenfomaların % 6 sında c-myc somatik mutasyonu tespit edilmi tir. Bir tümör supressör molekülü olan p53, low-grade MALT lenfomaların dü ük bir yüzdesinde görülürken high-grade lenfomaların büyük bir ço unlu unda bulunmaktadır (4-6). PATOLOJ Genellikle H. pilori nin neden oldu u kronik inflamasyondan sonra geli en PGL mukoza ve submukozadan kaynaklanmaktadır. Histolojik ve immunhistokimyasal olarak de erlendirme yapıldı ında MALT lenfomaların B hücreli NHL oldu u görülmektedir. Mukozanın sentrosit benzeri hücrelerle infiltrasyonu ve lenfoepitelyal lezyonların varlı ı MALT lenfomalarının ayırt edici özelli idir. Bunlar tümör hücrelerinin mukozadaki bezlere ve kriptlere invazyonu ve onları zedelemesiyle olu an lezyonlardır ( 4). MALT lenfomalarının en sık görüldü ü organ midedir (2). Hastaların ço unda Sjögren sendromu, Hashimoto tiroiditi, H. pilori gastriti, Borreliosis gibi otoimmün, enflamatuvar veya enfeksiyöz hastalıklar vardır. Tükrük bezleri, tiroid, timus, konjunktiva, gözya ı bezleri, orbita, akci er, meme, böbrek, cilt, karaci er ve prostatta da rastlanır (5, 7, 5-7). A DS, immunsupresyon, radyoterapi, çölyak hastalı ı gibi bazı immun yetersizlik durumlarında insidansında artma görülmektedir ( 8). Histolojik olarak dü ük grade, orta grade ve yüksek grade eklinde sınıflama yapılabilir. Histolojik sınıflama için çe itli sistemler kullanılmı tır. Primer veya sekonder oldu unu tespit etmek için sistemik de erlendirme gerekir. Primer nodal lenfoma tanısı alan hastalarda ekstranodal yerle im titizlikle GG 13

aranmalıdır. Zira bu olguların bir kısmı ekstranodal olan bir MALT lenfomasının nodal yayılımı olabilir ( 9). Gastrik lenfomalar makroskopik olarak, ülsere (tek veya multiple, yalnız veya di erleri ile kombine olabilir, en sık görülenidir), polipoid, granülonodüler ve infiltratif lezyonlar eklinde görülebilir. Lezyonların görünümü, normal görünümlü mukoza, ince nodüler görünüm veya çok büyük ülsere kitlelere kadar de i ebilir. Erken lenfomalar daha büyük tümör olu turma ve multifokal olma e iliminde olsalar da endoskopik olarak lenfoma ve adenokanser ayrımı yapmak zor olabilir. Lenfomalar midede daha çok antrum ve korpusu tutar. leri hastalık durumlarında SSS, kemik, KC, böbrekler, over ve AC gibi ekstraintestinal bölgelere yayılabilir (4, 20). Kronik gastrit ve peptik ülserde görülebilen gastrik mukozanın lenfositik infiltrasyonu pseudolenfoma olarak adlandırılır. Klinik ve endoskopik olarak mide adenokanser veya lenfomayı taklit edebilir. Mikroskopik olarak low-grade lenfomadan kolaylıkla ayırt edilemez. mmunhistokimyasal ve moleküler biyolojik yöntemler tanı do rulamak için kullanılabilir. Bunların ço unun gerçekte low-grade lenfoma oldu u gösterilmi tir (2 ). KL N K Asemptomatik olabilece i gibi tanıdan aylar ve yıllar öncesinden ba layabilen üst abdominal a rı ve erken doyma hissi olabilir. Bulantı-kusma, i tahsızlık, dispepsi gibi nonspesifik ikayetlere ilaveten halsizlik, yutma güçlü ü, gece terlemesi, kilo kaybı, anemi ve G S kanama (hematokezya, melena) görülebilir. Bu nonspesifik bulgular tanının gecikmesine ve komplikasyonlardan sonra tanının konmasına neden olabilir (4, 5). Vakaların ço unda fizik muayenede bir özellik tespit edilemeyebilir. Bununla birlikte epigastrik hassasiyet ve palpabl kitle bulunabilir. Ate, hepatosplenomegali, sarılık ve lenfadenopati di er muayene bulguları olabilir. leri evrede malnütrisyon görülebilir. Gastrik obstrüksiyon ve perforasyon daha az sıklıkla görülür. Klinik, di er mide tümörleri, peptik ülser, safra kesesi, pankreas hastalıkları gibi di er abdominal patolojileri taklit edebilir (4, 20, 2 ). TANI Klinik ve radyolojik bulgular nonspesifik olup özofagogastroduodenoskopi ve endoskopik biyopsi primer tanı yöntemidir. Tanı için tekrarlayan endoskopi ve biyopsiler gerekebilir. Bununla birlikte endoskopik mukozal rezeksiyon yapılması histolojik sonucu arttırır (4). Radyolojik de erlendirmede, gastrik duvar kalınla ması, atipik ülser deformiteleri, obstrüksiyon ve kitle görülebilir. Bunlar nonspesifik bulgular olmakla beraber görüldü ünde lenfoma akla gelmelidir. Abdominal bilgisayarlı tomografide (BT) mide duvar kalınla ması ve kitle saptanabilir (%85). Mural kalınla manın görülmesi mide adenokanserden ayırabilir. BT de low-grade lenfomaların %75 i infiltratif formda, geri kalanı ise polipoid formdadır. Vakaların %50 sinde lenfadenopati (LAP) saptanır (2, 23). Ultrasonografide (USG) de mide duvar kalınla ması görülebilir. Ayrıca evrelemede yardımcı olur. Di- er intraabdominal organlar de erlendirilirken LAP varlı ı da gösterilebilir (4). Magnetik rezonans görüntüleme (MRI), düzensiz kalınla mı mukozal foldları, irregüler submukozal infiltrasyonu veya ekzofitik tümörü gösterebilir. Yine mezenterik kitle ve LAP lar tespit edilebilir (24). Endoskopik ultrasonografi (EUS), lezyonun boyutunu ve invazyonunu de erlendirmede kıymetlidir. leri evrede bulgular benzer olmasına ra men erken evrede lenfoma ve karsinoma ayırımında de- erli olabilir. EUS de infiltratif mide kanseri mide duvarında vertikal bir büyüme gösterme e iliminde iken, lenfomalar horizontal uzanma gösterme e ilimindedirler. EUS ile de perigastrik LAP gösterilebilir. EUS, tümörün histolojik özelliklerini öngörmek, intramural tümör infiltrasyonunun derinli ini belirlemek ve tedavi sonrasında tümör regresyonunu de erlendirmek için kullanılan önemli bir tanı ve takip aracıdır. EUS ile yapılan evreleme, tedaviyi düzenlemede etkili olan bir yöntemdir (Tablo ), (, 0, 25-27). Tablo 1. Gastrik MALToma da EUS evrelemesi Evre Tutulum yeri Açıklama A Yüzeyel mukoza lk (hiperekoik) tabaka T1 B Derin mukoza kinci (hipoekoik) tabaka T2 Submukoza Üçüncü (hiperekoik) tabaka T3 >Submukoza Dördüncü (M.Propria) ve be inci (Seroza) tabakalara yayılım 14 Mart 2006

EVRELEME Tedavi planı ve sekonder tutulumu olan sistemik lenfomayı ayırt etmek için önemli ve gereklidir. Özellikle duodenuma mikroinvazyonu dı lamak için evreleme süreci endoskopi ve biyopsi ile ba lamalıdır. Bu maksatla AC grafisi, toraks, abdomen ve pelvik CT, indirekt laringoskopi ve kemik ili i biyopsisi di er yapılacak olan de erlendirmelerdir. Bütün bunlara ra men evreleme için açık cerrahi nadiren de olsa gerekebilir (4, 9). Çe itli evreleme sistemleri Tablo -3 de görülmektedir. PROGNOZ ÖLÇÜTLER Mide duvarına derin infiltrasyon prognozu olumsuz etkiler ve lokal lenf bezlerine yayılma ile yakın ili ki gösterir. Transformasyon olumsuz bir prognoz ölçütüdür. t( ; 8) (q2 ;q2 ) ve BCL 0 nükleer ekspresyonu olanlarda H. pilori nin antibiyotikle tedavisine yanıt alınamamaktadır. Bununla birlikte H. pilori negatif t( ; 8) (q2 ;q2 ) olan bir hastanın H. pilori eradikasyon tedavisine cevap verdi i bildirilmi tir. Histolojik de erlendirmede large cellerin büyük oranda bulunması da kötü prognozla ili kilidir. Dü ük grade, 65 ya altı, cerrahi sınırın temiz olması ve ba langıçta ba arılı tam remisyon iyi prognoz ile ili kilidir. Tümördeki B lenfositlerde CD 9 ve CD20 nin pozitif olması da prognostik bir göstergedir. E er CD 9 ve CD20 % 50 den daha fazla pozitifse daha fazla agressif ve ilerlemi tir ve tek ba ına H. pilori eradikasyon tedavisine cevap vermesi olası de ildir (4, 5, 28, 29). TEDAV Gastrik lenfomanın tedavisi tartı malı olup belirli bir standardizasyon yoktur. Ya, e lik eden hastalık, histoloji ve evreye göre de i ir. Bazı merkezler tek ba ına cerrahiyi benimserken bazıları da radyoterapi, kemoterapi veya kombine tedaviyi tercih ederler (Tablo 3). Mide MALT lenfoması ile H. pilori arasındaki ili ki nedeniyle hastalık hangi evrede olursa olsun enfeksiyonun etkin tedavisi gerekir. Sadece H. pilori tedavisi ile hastalık tedavi edilebilir. Antibiyotikle erken evre olgularda kür sa lanabilece i bildirilmektedir ( 4, 29). Çocuklarda nadir görülse de, dü- ük evreli MALT lenfoma olgularının H. pilori enfeksiyonu ile ili kili oldu u ve bakterinin eradikasyonu sonrasında olguların %70-80 inde hastalı ın geriledi i hatta iyile ti i saptanmı tır. Bu nedenle, bu olgularda cerrahi giri im veya kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavi yöntemlerinden önce eradikasyon tedavisi denenmelidir (9). Ancak olguların yakla ık /3 ü bu tedaviye yanıt vermezler. Moleküler genetik çalı malar göstermi tir ki t( ; 8) (q2 ;q2 ) ve bcl- 0 ekpresyonu apopitoz yoluna olan etkileriyle tedaviye cevabı bozmaktadır. H. pilori eradikasyonuna direncin bir sebebi de trizomi 3 olabilir. H. pilori negatif hastalarda t( ; 8) (q2 ;q2 ) oranı çok yüksektir. H. pilori negatif erken evre MALTomalı hastalarda bile eradikasyon tedavisi ba arılı sonuçlar verebilir (6). H. pilori eradikasyonuna hangi evrenin cevap verece i henüz bilinmemektedir. Hastalı ın invazyonunu belirlemede EUS kullanılması (Tablo ) H. pilori eradikasyonu için tedaviyi öngörebilir; zira EUS çalı maları göstermi tir ki tümör submukozadan ileriye geçmi se yanıt vermemektedir Tablo 2. Gastrointestinal lenfomada staging sistemleri Lugano Stage Sistemi TNM Staging Ann Arbor Tümör Tutulumu Sistem Staging Sistem T N0 M0 IE Mukoza, submukoza Stage I G trakta sınırlı T2 N0 M0 IE Muskularis probria T3 N0 M0 IE Seroza Stage II II : lokal nodal tutulum T -3 N M0 IIE Perigastrik lenf nodları Batına yayılım II2: uzak nodal tutulum T -3 N2 M0 IIE Daha uzak bölgesel lenf nodları Stage IIE Kom u organ veya dokuları içeren T4 N0 M0 IE Kom u yapıların invazyonu serozanın penetrasyonu Stage IV Yaygın ekstranodal tutulum veya T -4 N3 M0 IIIE Diyafragmanın her iki yanında lenf nodu tutulumu birlikte supradiyafragmatik tutulum T -4 N0-3 M IVE Uzak metastaz GG 15

Tablo 3. MALT lenfomada stage ve tedavi Lugano Stage Tedavi I, Mukoza ve submukozaya sınırlı hastalık Yalnızca antibiyotik I, Muskularis mukoza ve serozanın etkilendi i hastalık Uygun tedavi tam bilinmiyor IIE Cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi IV Semptomatik hastalar için kemoterapi Seçilmi vakalarda radyasyon veya cerrahi ile lokal tedavi (Tablo 2) (27). Bir ara tırmaya göre de tümör mukoza ve submukozadaysa tam remisyon oranı %75 iken, lokal yayılım (muskülaris mukoza, seroza veya perigastrik lenf bezleri tutulumu) olmu sa bu oran %38 e inmektedir. Antibiyotik tedavisi sonrası tümör geriledi i halde PCR ile yapılan çalı malarda olguların %50-70 kadarında monoklonal lenfositlerin sürdü ü bilinmektedir. Bu durum tedavi verilmesi gerekti i anlamına gelmemekle birlikte bu hücrelerin relapsda sorumlu olabilece i unutulmamalıdır. E er kemoterapi uygulanmayan, sadece antibiyotik tedavisi verilen Evre IE bir olgu söz konusuysa antibiyotik tedavisi tamamlandıktan 4-6 hafta sonra hasta ilk endoskopik kontrole ça rılır ve ardından da 6-2 hafta aralıklarla histolojik remisyon gözlenene kadar izlenir (4, 5). Cerrahi; patoloji için yeterli doku alındı ı, batın eksplorasyonuna izin verdi i, tümör yükünü azalttı ı, gastrik hemoraji ve perforasyonu önledi i için agressif cerrahi rezeksiyon ana tedavi olarak kalmı tır. Ancak son zamanlarda radikal gastrektomi tartı malıdır ve agressif cerrahi artmı morbidite nedeniyle endike de ildir. Daha küçük cerrahi ile büyük tümörlerin ve lenf nodlarının çıkarılabilece- i kabul edilmektedir. Erken hastalık evresinde cerrahi ile daha iyi sonuç alınabilir. H. pilori eradikasyonuna cevap vermeyen Evre I low-grade lenfoma ve Evre II E olan hastalarda seçilecek tedavi cerrahi rezeksiyon olabilir. Survival oranı ve hastalıksız sa kalım oranları tam rezeksiyon, parsiyel rezeksiyon veya kemoterapi uygulanan hastalarda benzer görünmektedir. Cerrahi tedaviye adjuvan kemoterapi eklenmesi survival oranını artırabilir. Postoperatif kemoterapi verildi i zaman cerrahi sınırın temiz olup olmamasının sa kalımı de- i tirmedi i belirtilmektedir. Ancak temiz cerrahi sınır kür ansını artırabilir. lerlemi hastalıkta cerrahinin mortalite ve morbiditesi yüksektir. Bu hastalarda cerrahi ya da palyatif yakla ım arasında fark yoktur. Cerrahi rezeksiyon ile KT ve bazen de RT ile kombine tedaviler kullanılabilmektedir (28, 30-32). Midenin korunması gerekti i ve miyokard infarktüsü, G S kanaması, enterokutanöz fistül, malabsorbsiyon sendromu gibi postoperatif komplikasyonlardan çekinildi i zaman kemoterapi (KT) tercih edilebilir. Klorambusil ve siklofosfamid gibi alkilleyici ajanlar tek ba ına eradikasyon tedavisine dirençli vakalarda ba arıyla kullanılabilir. Eradikasyon tedavisine cevaplı hastalarda adjuvan tedavi olarak klorambusil verilmesinin yararı yoktur. Siklofosfamid, doxurubisin, vincristin, prednizolondan olu an kombine KT (CHOP) bütün evrelerdeki tümörler için en etkili tedavi rejimidir (29). Histolojik gradeden ili kisiz olarak erken evre KT veya KT ve radyoterapi ile kontrol edilebilir. Ancak cerrahiyi ilk tedavi olarak tavsiye edenler de vardır. Ama lokal ve uzak kontrol için adjuvan KT endikedir (33). High-grade lenfomada tedaviye cevap ba langıçta daha iyi gibi görünmesine ra men low-grade lenfomada survival daha yüksektir. Cerrahi ve KT ile uzamı remisyon sa lanabilmektedir. leri evrelerde (Evre 3 E, 4 E) tümör davranı ı ve tedavisi di er nonhodgkin lenfomalar gibidir (4, 33). Radyoterapi vakaların ço unda cerrahi, KT veya her ikisine yardımcı olarak kullanılır. Bununla birlikte tek ba ına nadiren kullanılır. Ancak sınırlı çalı malar primer tedavide olumlu sonuçlar bildirmektedir. Antibiyoti e cevapsız erken evre MAL- Tomada alternatif olarak kullanılabilir. Primer tedavi tarzı olarak radyoterapiden yararlanmı hastalarda, total gastrektomi survivali de i tirmez. Rezeksiyonla veya KT ile kombine edilmi tedavi modaliteleri arasında survival oranı farklı de ildir (34). Monoklonal antikorlar, Uluslararası Ekstranodal Lenfoma Çalı ma Grubunun faz II ara tırmasına göre anti CD20 antikoru (rituximab) relaps yapan veya H. pilori-negatif gastrik MALT lenfomalarda etkili olmaktadır (29, 35). 16 Mart 2006

KAYNAKLAR 1. Püspök A, Raderer M, Chott A, et al. Endoscopic ultrasound in the follow up and response assessment of patients with primary gastric lymphoma. Gut 2002; 51: 691-4. 2. Uncu D, Özdemir N, Karakan Ş, et al. Primer Ekstranodal Lenfomalar: Klinik Özelliklerinin Nodal Lenfomalarla Karşılaştırılması. THOD 2005; 2, 15. 3. Özkan D, Sop G, Deneçli AG. ve ark. Hipoproteinemi ile Birlikte Olan Primer Mide Lenfoması. SSK İzmir Eğitim Hastanesi Tıp Dergisi 1997; 3 (2): 75-7. 4. Collins R. Gastrointestinal Lymphomas, Including Immunoproliferative Small Intestinal Disease. In Sleisenger & Fordtran s gastrointestinal and liver disease: pathophysiology, diagnosis, management / [edited by] Mark Feldman, Lawrence S. Friedman, Marvin H. Sleisenger. - 7th ed. 2002: 453-9. 5. Y Kadri XXIX. Ulusal Hematoloji Kongresi Mezuniyet Sonrası E_itim Kursu Malt Lenfomaları (Ekstra-nodal Marjinal Bölge Lenfomaları). 6. Raderer M, Streubel B, Wöhrer S, et al. Successful antibiotic treatment of Helicobacter pylori negative gastric MALT lymphomas Gut published online 18 Nov 2005; doi: 10.1136/gut. 2005. 083022. 7. Nagasaka T, Lai R, Harada T, et al. Coexisting Thymic and Gastric Lymphomas of Mucosa-Associated Lymphoid Tissues in a Patient With Sjögren Syndrome. Archives of Pathology and Laboratory Medicine 124: 2000, 770-3. 8. Mégraud F. Epidemiology of Helicobacter pylori infection. Gastroenterol Clin North Am 1993; 22: 73-88. 9. Rodriguez L, Gelb AB, Warnke RA, et al. Helicobacter pylori infection and gastric lymphoma. N Engl J Med 1994; 330: 1267-71. 10. Songür Y, Tezel A, Yılmaz U ve ark. Gastrik Lenfomanın Endosonografik Tanısı. Gastroenteroloji 1996; 7 (1 Ek): 56. 11. Sandmeier D, Benhattar J, Bouzourene H. The natural history of a gastric low grade B cell MALT lymphoma followed during 11 years without treatment. J Clin Pathol. 2002 Jul; 55(7): 548-50. 12. Tursi A, Brandimante G, Chiarelli F, et al. Detection of HCV RNA in gastric mucosa-associated lymphoid tissue by in situ hybridization: evidence of a new extrahepatic localization of HCV with increased risk of gastric malt lymphoma. Am J Gastroenterol. 2002 Jul; 97(7): 1802-6. 13. Seve P, Renaudier P, Sasco AJ, et al. Hepatitis C virus infection and B-cell non-hodgkin's lymphoma: a cross-sectional study in Lyon, France. Eur J Gastroenterol Hepatol. 2004 Nov; 16(12): 1361-5. 14. Dursun M, Göral V, Canoruç F ve ark. İki Mide Malt Lenfoma Vakasının Helicobacter Pylori Eradikasyonu İle Başarılı Tedavisi Gastroenterohepatoloji Yıl: 2002 / Cilt: 13 / Sayı: 2. 15. Hacıhanefioğlu A, Aktan M, Turgut M. ve ark. Maltoma: İki Olgu Sunumu. İst.Tıp Fak. Mecmuası 62: 1, 1999. 16. Pereira FO, Graf H, Nomura LM, et al. Concomitant presentation of Hashimoto's thyroiditis and maltoma of the thyroid in a twenty-year-old man with a rapidly growing mass in the neck. Thyroid. 2000 Sep; 10(9): 833-5. 17. Jones JR, Swaroop VS. 58-year-old woman with dry mouth and swollen parotid glands. Mayo Clin Proc. 2003 Sep; 78(9): 1145-8. 18. Powitz F, Bogner JR, Sandor P, et al. Gastrointestinal lymphomas in patients with AIDS. Z Gastroenterol 1997; 35: 179-185. 19. Harris NL, Jaffe ES, Stein H, et al. A revised European-American classification of lymphoid neoplasms: a proposal from the international lymphoma study group. Blood 1994; 84: 1361-92. 20. Parsonnet J, Hansen S, Rodriguez L, et al. Helicobacter pylori infection and gastric lymphoma. N Engl J Med 1994; 330: 1267-71. 21. Isaacson PG. Recent developments in our understanding of gastric lymphomas. Am J Surg Pathol 1996; 20(Suppl 1): S1-S7. 22. Brown JA, Carson BW, Gascoyne RD, et al. Low grade gastric MALT lymphoma: radiographic findings. Clin Radiol 2000; 55: 384-9. 23. Choi D, Lim HK, Lee SJ, et al. Gastric Mucosa-Associated Lymphoid Tissue Lymphoma: Helical CT Findings and Pathologic Correlation AJR: 178, May 2002. 24. Panourgias EC, Gouliamos AD, Siakantaris, et al. The Role Of MRI In The Follow-Up Of Patients With Primary Gastric Lymphoma. The Internet Journal of Gastroenterology. 2004. Volume 3 Number 1. 25. Yucel C, Ozdemir H, Isık S. Role of endosonography in the evaluation of gastric malignancy. J Ultrasound Med 1999; 18: 283-8. 26. Toyoda H, Nomoto Y, Li N et al. Endosographic Iages of Low-grade Lymphoma of Mucosa-associated Lymphoid Tissue After Radiotherapy J Clin Gastroenterol 2001: 33(3): 237-40. 27. Nakamura S, Matsumoto T, Suekane H, et al. Predictive value of endoscopic ultrasonography for regression of gastric low grade and high grade MALT lymphomas after eradication of Helicobacter pylori. Gut. 2001; 48(4): 454-60. 28. Rackner VL, Thirlby RC, Ryan JA. Role of surgery in ultimodality therapy for gastrointestinal lymphoma. Am J Surg 991; 161: 570-5. 29. Ahmad A, Govil Y, Frank BB. Gastric Mucosa-Associated Lymphoid Tissue Lymphoma AJG 2003; 98, 5; 975-86. GG 17

30. Kara E, Güler A, Ersin S ve ark. Primer Gastrik Lenfomada Cerrahi Tedavinin Yeri. Gastroenterohepatoloji Yıl: 1998 / Cilt: 9 / Sayı: 3. 31. Fischbach W, Dragosics B, Kolve-Goebler ME, et al. Primary gastric B-cell lymphoma: results of a prospective multicenter study. Gastroenterology 2000; 119: 1191-202. 32. Popescu RA, Wotherspoon AC, Cunningham D, et al. Surgery plus chemotherapy or chemotherapy alone for primary intermediate and high-grade gastric non-hodgkin s lymphoma: The Royal Marsden Hospital experience. Eur J Cancer 1999; 35: 928-34. 33. Raderer M, Valencak J, Osterreicher C, et al. Chemotherapy for the treatment of patients with primary high grade gastric B-cell lymphoma of modified Ann Arbor stages IE and IIE. Cancer 2000; 88: 1979-85. 34. El-Modir A., Glaholm J. Gastric Irradiation for Low-grade MALT Lymphoma of the Stomach: Report of Two Cases and Review of the Literature. Clinical Oncology 2002; 14: 464-7. 35. Foxton MR, Knight L, Knisely AS, et al. Liver transplantation for HCV-related cirrhosis in a patient with gastric mucosa-associated lymphoma (MALToma) pretreated with rituximab. Liver Transpl. 2005 Jul; 11(7): 839-42. 18 Mart 2006