MANDİBULANN EOZİNOFİLİK GRANÜLOMLARI EOSINOPHILIC GRANULOMAS OF THE MANDIBLE ARAŞTIRMA ÖZET RESEARCH SUMMARY



Benzer belgeler
Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Radyolüsent Görüntü Veren Odontojenik Tümörler Dr.Zuhal Tuğsel

1/3 Üst Üst loblar AL süp. seg. 2/3 Alt. Gurney JW. Radiology 1988;167: Ventilasyon %30 Perfüzyon %5 Lenf akımı: TB,Sarkoidoz Silikoz, E.G.

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR?

BİRİNCİL KEMİK KANSERİ

Temporal Kemİk Yerleşİmlİ Langerhans. Bone Region: Dr. Hümeyra ŞİŞİK *,

İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır.

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

HODGKIN DIŞI LENFOMA

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Primer Kemik Lenfomaları Olgu Sunumu. Prof. Dr. Mustafa Benekli Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Ankara

Pediatrik kemik tümörlerinde radyolojik tanı

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

Kan Kanserleri (Lösemiler)

OLGU SUNUMU. Dr. Ömer Fatih ÖLMEZ Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilimdalı

6 ay önce kadavradan kalp nakli olan 66 yaşındaki kadın hastada inguinal bölgede 3X3 cm da lenf düğümü saptandı. Lenf düğümü cerrahi olarak eksize

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

Erken Evre Akciğer Kanserinde

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

BAŞ BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ. Dr. Sezer Kulaçoğlu Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Düşük dereceli B-hücreli Hodgkin-dışı lenfomalardan oluşan olgu sunumları OLGU IV

Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon

Santral Sinir Sistemi Rabdoid Teratoid Tümörü Radyoterapisi. Dr. Ayşe Hiçsönmez AÜTF Radyasyon Onkolojisi Nisan 2013

Ali Haydar Baykan 1, Hakan Sezgin Sayıner 2. Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Adıyaman

TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE

Beyin tümörü, beyni oluşturan üç bölgeden birinden -beyin, beyincik ve beyin sapıkaynaklanabilir.

HEMATOLOJİ, İMMUNOLOJİ VE ONKOLOJİ DERS KURULU SINAV GÜNLERİ. 1. KURUL SORUMLUSU ve SINAV SALON BAŞKANI: 1. KURUL SORUMLU YARDIMCISI :

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Basit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER

Merkel Hücreli Karsinom

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

TÜLAY AKSARAY TECİMER 4 MAYIS 2013

Semento-Osseöz Displazi: Dört Olgu Raporu. Cemento-Osseous Dysplasia: Report of Four Cases

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR

Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı

TİROİD NODÜLLERİNE YAKLAŞIM

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi

Vaka Sunumu. Uz Dr Alper Ata Mersin Devlet Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü 23 Şubat 2013

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

RAPORU CEMENTO-OSSIFYING FIBROMA: CASE REPORT. Semra KAYAALTI ÖZARSLAN 1, Gülperi KOÇER 2, Orçun TOPTAŞŞ 3, Timuçin BAYKUL 4 ABSTRACT ÖZET

KÜRATİF TEDAVİ SONRASI PSA YÜKSELMESİNE NASIL YAKLAŞALIM? Doç. Dr. Bülent Akduman Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.D.

III. BÖLÜM EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

BİR OLGU NEDENİYLE CLEIDOCRANIAL DYSOSTOSIS

Doktora Tezi : Çenelerin dentoalveoler inflamatuar lezyonlarının mikrobiyolojik olarak incelenmesi ( )

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

MULTİPL PLAZMASİTOMLA SEYREDEN PLAZMA HÜCRE HASTALIKLARINDA TEDAVİ YAKLAŞIMI

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

MAKSİLLER ANTERİOR SEGMENTAL OSTEOTOMİ İLE KLAS II ANTERİOR OPEN-BİTE TEDAVİSİ. Orhan GÜVEN*, Ahmet KESKİN**, Adnan ÖZTÜRK*** ÖZET

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

ELİN YUMUŞAK DOKU TÜMÖRLERİ

OLGU SUNUMU. Prof. Dr. Yeşim Gürbüz

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Ses Kısıklığı Nedenleri:

Omurga-Omurilik Cerrahisi

Osteoid osteoma genellikle uzun kemiklerin korteksini, vertebraları ve nadiren kranial

Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

KAFKAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM III DERS YILI HEMATOPOİETİK SİSTEM VE NEOPLAZİ DERS KURULU

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

FİBRİNOJEN DEPO HASTALIĞI. Yrd.Doç.Dr. Güldal YILMAZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Ankara

Kök Rezorbsiyonuna Neden Olan Santral Dev Hücreli Granülom: Vaka Raporu

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

SEMİNOM-DIŞI TESTİS TÜMÖRLERİNİN TEDAVİSİNDE RADYOTERAPİ. Doç. Dr. Mert Saynak

Akciğer Dışı Tümör Olgularında İzole Mediasten FDG-PET Pozitif Lenf Nodlarının Histopatolojik Değerlendirilmesi

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM

Çocukluk çağı özofajitleri: Eozinofilik Özofajit...? Reflü Özofajit...?

Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım. Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

Nodüler Guatr hastasını nasıl izleyelim? Dr.Fırat Tutal Şişli Kolan Interna4onal Hastanesi Genel cerrahi

YÜKSEK RİSK PREMALİGN LEZYONLARDA YAKLAŞIM. Dr.Ayşenur Oktay Ege Ün Tıp Fak Radyoloji AD

PROF.DR. KADİR BAYKAL GATA HAYDARPAŞA EĞİTİM HASTANESİ ÜROLOJİ KLİNİĞİ

MEMENİN SELİM PREKANSERÖZ HASTALIKLARININ YÖNETİMİ. Op. Dr. Gülden BALLI İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

OLGU. 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle

Sternum korpusunda (en çok)

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

Meme Kanseri Nedir? Kimler Risk Altındadır?

EĞİTİM DANIŞMANLARI Serdar Gürel Özlem Coşkun

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Safra Yolları Kanserlerinde SistemikTedaviler. Dr.M.Oktay TARHAN İzmir K.Ç.Ü. Atatürk E.A.H. Tıbbi Onkoloji Kliniği

KAFA TRAVMALI HASTALARDA GÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI. Dr. Fatma Özlen İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi AD

Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi. (Nöro-Onkolojik Cerrahi)

MELANOMA PATOLOJİSİ KLİNİSYEN PATOLOGTAN NE BEKLEMELİDİR?

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu

Transkript:

ARAŞTIRMA GOÜ Tıp Fakültesi 2009; (1): 5-10 MANDİBULANN EOZİNOFİLİK GRANÜLOMLARI ÖZET Yard. Doç. Dr. İbrahim ALADAĞ* Yard. Doç. Dr. Mehmet GÜVEN* Yard. Doç. Dr. Ahmet EYİBİLEN* Yard. Doç. Dr. Doğan KÖZSEOĞLU** Araş. Gör. Dr. Fatih TURAN* Eozinofilik granüloma (EG), Langerhans hücreli histiyositozis hastalık grubunun lokalize ve en iyi formudur. Tüm EG olgularının %10-20 sinde lezyonun yeri çenelerdir. En sık rastlanılan bulgular, palpe edilebilen kitle ve ağrıdır. Radyolojik görünümleri ile çoğu olgu, malign kemik tümörlerini taklit edebilirler. Kesin tanı ancak biyopsi ile konur. Hastalığın tedavisinde cerrahi küretaj, radyasyon terapisi, sistemik kemoterapi ile steroid uygulamalarını içeren yöntemler kullanılmaktadır. Anahtar kelimeler: Langerhans Hücreli Histiyositozis, eozinofilik granüloma RESEARCH EOSINOPHILIC GRANULOMAS OF THE MANDIBLE SUMMARY İletisim (Correspondance) İbrahim ALADAĞ Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi Anabilim Dalı Tokat Tel: +356 2129500 / 1086, 1242, 1244 e-mail: ibrahim@hotmail.com Eosinophilic granuloma is a local and the mildest form of Langerhans Cell Histiocytosis. Nearly 10% to 20% of all cases of eosinophilic granuloma occur in the jaws. The most frequent symptoms of the disease are palpable mass and pain. Radiographic appearance of several cases can mimic malignant bone tumors. Biopsy is necessary for definitive diagnosis. The methods of the treatment include surgical curettage, radiation therapy, systemic chemotherapy and corticosteroid therapy. Keywords: Langerhans Cell Histiocytosis, eosinophilic granuloma * Kulak Burun Boğaz, Baş Boyun Cerrahisi A.D. GOÜ ** Patoloji A.D. GOÜ 5

EOSINOPHILIC GRANULOMAS OF THE MANDIBLE GİRİŞ Eozinofilik granuloma (EG), ilk defa 1893 yılında Histiyositozis X olarak tarif edilen 3 lenfoproliferatif hastalığın en sık görülen formudur. Diğer iki tipi Letterer-Siwe Sendromu ve Hand-Schüller-Christian Hastalığı dır. Asıl bozukluğun öncül Langerhans hücrelerinde olduğunun ortaya konulmasıyla beraber, son dönemde bu hastalık grubu Langerhans hücreli histiyositozis (LHH) olarak da anılır olmuştur. 1 LHH kemik, akciğer, santral sinir sistemi, cilt, mukoza ve lenf nodları gibi retikülo-endoteliyal sisteme ait organlarda histiyositlerin anormal proliferasyonu ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Hastalığın sebep ve patogenezi henüz aydınlatılamamıştır. Sebep, enfeksiyonlar ve tekrarlayan enflamasyonlara bağlı olarak hücresel immünitede ortaya çıkan anormal cevap olabilir. 2 Hücresel immünitedeki oluşan bu bozukluğun, timus displazisine bağlı olduğu hipotezini savunanlar da vardır. 3 LHH grubunu oluşturan 3 hastalık, vücudun farklı bölgelerindeki değişik klinik bulgularla birbirinden ayrılır. Diabetes insipitus, ekzoftalmus ve kafa kemiklerinde defektlerle seyreden Hand-Schüller-Christian Hastalığı, kronik yaygın form olarak bilinmektedir. Sıklıkla ciltte ve iç organlarda yaygın lenfadenopatiler oluşturan hastalık genellikle kafatası ve hipofiz bezinin granülomatöz infiltrasyonlarıyla sonuçlanmaktadır. Letterer-Siwe Sendromu ise yaygın multiple organ tutulumlarıyla hızlı progresyon gösteren, grubun akut yaygın formudur. Bu hastalık genellikle infantlarda görülür ve fatal seyreder. EG ise soliter veya multifokal kemik lezyonlarıyla karakterizedir ve diğer iki hastalığa göre çok daha iyi huylu ve sınırlı bir seyir göstermektedir. EG, bütün LHH olgularının yaklaşık %50-60 ını oluşturmaktadır. 4 El ve ayak kemikleri dışında insan iskeletinin herhangi bir yerinde ortaya çıkabilir. 5, 6 Bu yazıda, tanı ve tedavisi tarafımızdan yapılan bir olgu nedeniyle, mandibulanın eozinofilik granülomları gözden geçirilmiştir. OLGU SUNUMU Dört yaşında bayan hasta, Şubat 2004 de Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Baş ve Boyun Cerrahisi polikliniğine, sol yüz yarısında bir aydır devam eden şişlik ve ağrı şikayeti ile getirildi. Şekil 1 : Olgunun preopretaif BT görünümü. Oklar angulus mandibuladaki destrüktif lezyonu göstermektedir. Yapılan muayenesinde mandibula sol angulusu ve ramusu kaynaklı, 4x4 cm büyüklüğünde, sert, fikse, sınırları tam ayırt edilemeyen, düzgün yüzeyli, palpasyonla hassasiyet veren kitle saptandı. Kitle üzerindeki cilt ve oral mukoza normaldi. Temporomandibüler eklem hareketleri ve boyun muayenesi normal olarak değerlendirildi. Hastanın bilgisayarlı tomografi (BT) görüntülemesinde; sol mandibula angulusunu ve ramusunu kısmen destrükte eden, masseter ve pterigoid kas ile çevre dokulardan net sınırları ayırt edilemeyen, 30x35 mm ebatlarında, yer yer kistik alanlar içeren solid kitle görüldü (Şekil 1). Vücudun genel radyolojik taramasında ikincil bir lezyon tespit edilmedi. Yapılan ince iğne aspirasyon biopsisi (İİAB) sonucunda sitolojik bulgular eozinofilik granüloma ile uyumlu olarak değerlendirildi (Şekil 2). Genel anestezi altında, transoral yolla, mandibula angulusundaki ve ramusundaki kitle total olarak çıkarıldı. İşlem sırasında mandibula bütünlüğü korunabildi ve greftlemeye ihtiyaç duyulmadı. Biyopsi materyalinin kesitlerinde, diffüz tarzda infiltrasyon gösteren neoplastik gelişim, başlıca veziküler görünümde kromatin paternine sahip yarıklanmalar ve lobülasyonlar gösteren nükleuslu, genişçe sitoplazmalı Langerhans hücrelerinden oluştuğu ve bu hücrelerin çoğunda multi- 6

MANDİBULANIN EOZİNOFİLİK GRANÜLOMLARI nükleer formlarının izlendiği dikkati çekti. İnfiltrasyona çok sayıda binükleer eozinofil lökositlerin de eşlik ettiği gözlendi (Şekil 3). Hastanın yaşı ve yapılan cerrahi tedavinin yeterliliği göz önüne alınarak postoperatif radyoterapi planlanmadı. Hastamız postoperatif 39. ayda herhangi bir rekürrens olmaksızın takip edilmektedir. Operasyon sonrası 36. aydaki manyetik rezonans görüntülemesi (MRG) şekil 4 te gösterilmektedir. Şekil 2 : İnce iğne aspirasyon yaymalarında zeminde eozinofiller arasında multinükleer özellikte lobüle nükleuslu histiositik hücreler görülmektedir. Eozinofilik granülomlar soliter veya multifokal lezyonlar olarak ortaya çıkabilir. 8 EG için, monositotik EG, polisitotik EG terimleri de kullanılmaktadır. Soliter EG ye, multifokal tutuluma göre %70-75 oranında daha sık rastlanır. 9 Lezyonlar ayak ve eller dışında vücudun herhangi bir yerinde kemik iskelette ortaya çıkabilir. Sıklıkla kafatası kemikleri, kaburgalar ve femur tutulur. Erişkinlerde mandibula ve kostaların tutulumu daha sıktır. 9, 10 Çok nadir olarak, benzer lezyonlar tek başına veya multifokal hastalığın bir parçası olarak deri, akciğer ve midede de bulunabilir. Mandibulanın EG leri genellikle soliter lezyonlar olarak ortaya çıkmasına rağmen, diğer kafatası kemiklerinin multifokal tutulumu ile beraber görülmesi de seyrek bir durum değildir. Dagenais ve arkadaşlarının 29 olguluk serilerinde, alt ve üst çenenin EG lerinin 28 inde mandibular tutulumun olduğunu ve tüm olguların %48,3 ünde ise mandibulada soliter lezyon olduğunu bildirmişlerdir. 11 Hartman ise, 114 maksillo-mandibular EG li olgunun %76 sında mandibula tutulumunu bildirmiştir. Ayrıca lezyonların genellikle mandibula posteriorunda oluştuğunu ve sıklıkla dento-alveolar kısımla ilişkili olduğunu belirtmiştir. 12 Bu yazıda bildirilen olgumuzda, lezyon mandibula angulus ve ramusunu tuttuğu, dento-alveolar kısım, oral mukoza ve cilt invazyonu yapmadığı gözlendi. Ayrıca yapılan klinik ve radyolojik değerlendirmelerle vücudun başka bir yerinde diğer bir tutulum tespit edilmedi. TARTIŞMA LHH hastalık grubunun kronik lokalize formu olarak da bilinen EG, diğer iki formun aksine, lenfoproliferatif hastalıkların benign alt grubunda incelenmektedir. 1 Genellikle hayatın ilk dekadında olmak üzere, çocukluk ve genç erişkinlik döneminde ortaya çıkar. Erkek cinsiyet kadınlara göre iki kat daha fazla etkilenmektedir. 7 Şekil 3 : Multinükleer formların da eşlik ettiği çok sayıda langerhans hücresi ile eozinofil lökositlerden oluşan infiltrasyon görülmektedir. Şekil 4: Postoperatif 36. ayda olgunun MRG görüntülemesi. Nüksü düşündüren herhangi bir bulgu gözlenmemektedir. 7

EOSINOPHILIC GRANULOMAS OF THE MANDIBLE Hastalar genellikle ağrı ve şişlik nedeniyle hekime başvururlar. Ağız içi bulgular peridontitis, gingivitis, ülserasyonlar, kanama ve lökoplazidir. Lezyon ile ilişkili dişler mobilize olabilir. Kemik destrüksiyonlarına sonucu fasiyal asimetri, oklüzyon bozuklukları ve patolojik fraktürler görülebilir. 12, 13, 14 Mandibula kondilinin tutulduğu olgularda çene hareketlerinde kısıtlılık görülebilir. Nadiren, asemptomatik olgularda, rutin radyolojik değerlendirmelerde lezyon tespit edilebilir. Radyolojik olarak, mandibula EG leri radyolüsen olarak görülür. Dento-alveolar kısımla ilişkisi olmayan soliter interosseos lezyonlar, çevresel sınırları belirgin yuvarlak veya eliptik bir şekil gösterirler. Vücudun diğer bölgelerinde görülen EG lerden farklı olarak, alveolar kısımla ilişkili mandibula lezyonlarında skleroz görülmektedir. Bu durumun, oral kontaminasyonlar nedeniyle sık tekrarlayan enflamatuar olaylar sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. Periostal yeni kemik oluşumları EG li olguların büyük bir çoğunluğunda gözlenmektedir. 11 Riskli olgularda, teknesyumlu kemik taramaları multifokal lezyonları ortaya koymada oldukça duyarlı bir tekniktir. Ancak, cilt, karaciğer, dalak, akciğerler ve hipofiz gibi etkilenebilecek diğer organların değerlendirilmesinde, tamamlayıcı radyografik görüntüleme teknikleri gerekebilir. Hastalığın kemik dışı tutulumları genellikle multifokal EG li olgularda gözlenmektedir. 15 Osteomyelitis, lenfoma, mandibulanın odontojenik veya non odontojenik kistleri bu lokalizasyonda sık görülen ve benzer klinik bulgular gösteren lezyonlardır. Bu lezyonlarla ve özellikle malign tümörlerle ayırıcı tanıları mutlaka yapılmalıdır. İnce iğne aspirasyon biyopsisi ile tanıya yaklaşılmasına rağmen, kesin tanı frozen incelmelerle konulur. 16 Mikroskopik bakıda, histiyosit tabakaları arasında değişik oranlarda eozinofil, lenfosit plazma hücreleri ve nötrofiller gözlenir. Eozinofilik komponentler dağınık olgun hücrelerden geniş hücre kümelerine kadar değişebilir. Elektron mikroskopu ile yapılan incelmelerde, proliferatif hücrelerin stoplazmalarında Birbeck granülleri (HX cisimcikleri) olarak adlandırılan tübüler yapıların görülmesi LHH için karakteristiktir. S-100 protein ve CD1 antijeniyle pozitif immün boyama ile tanı kesinleştirilir. Ol- 7, 13 gumuza ait immüno-histokimyasal görüntüleme şekil 5 te görülmektedir. Günümüzde, EG tedavisinde cerrahi küretaj, düşük doz radyasyon tedavisi ve kemoterapi, tek başına veya kombine olarak başarılı şekilde kullanılmaktadır. 17, 18 Ulaşılabilir bölgelerde lezyonun cerrahi küretajı ilk seçenektir. 12 Kısmi küretaj sonrası, büyük damar ve sinirlere yakın kısımların ultrasonik cerrahi aspirasyon ile tam olarak çıkarılabileceği bildirilmiştir. 19 Küretaj sonrası patolojik fraktür olabilecek olgularda aynı seansta kemik greftleme yapılmalıdır. 9 Soliter EG olgularında intralezyonel steroid kullanımına ait çalışmalar mevcuttur. 20, 21 Etki mekanizması tam açıklanamamasına rağmen, uygulama sonrası ağrının hızlı bir şekilde kaybolması ve hızlı radyolojik düzelme, steroidin diğer bir tedavi seçeneği olabileceğini düşündürmektedir. Cerrahi yaklaşımın zor olabileceği bölgelerde, rekürren lezyonların tedavisinde, radyoterapi cerrahiye alternatif olabilir. 19, 22, 23 Radyoterapinin fokal EG olgularında, ilk tedavi seçeneği olarak kullanımı da bildirilmiştir. 24 Ancak, radyoterapinin sekonder malign transformasyonlar oluşturabileceği ve özellikle çocuklarda büyüme merkezlerini, lensi ve dental folikülleri olumsuz yönde etkileyeceği unutulmamalıdır. Şekil 5: S-100 ile kuvvetli sitoplazmik pozitif boyanma gösteren Langerhans hücreleri Kemoterapi cerrahi tedavi ve radyoterapiye yardımcı bir metot olarak kullanılmaktadır. 23, 25 Cerrahi tedavi radyoterapiden alınan sonuçların genellikle tatminkar olması nedeniyle, kemoterapi sıklıkla tedavinin başarısız kaldığı veya çevresel yayılımın olduğu olgularda tercih edilir. 24 8

MANDİBULANIN EOZİNOFİLİK GRANÜLOMLARI Benign bir neoplazi olmasına rağmen, mandibulanın EG leri oluşturdukları kemik deformiteleri nedeniyle ciddi fonksiyon kayıplarına yol açabilir. Hastalığın, oldukça dramatik seyreden öteki LHH formlarından ve diğer malign kemik neoplazilerinden ayrıcı tanısının yapılması gereklidir. Tanı, biyopsi ile alınan spesimenin histopatolojik ve imminohistkimyasal incelmeleriyle konulmaktadır. Bu yazıda bildirilen olguda olduğu gibi, özellikle soliter lezyonlarda olmak üzere, mandibulanın EG lerinde lezyonun cerrahi küretajı hemen her zaman yeterli olmaktadır. Hastalık, multifokal tutulumlar açısından araştırılmalı ve seyrek de olsa rekürrens riski nedeniyle olguların klinik ve radyolojik takipleri yapılmalıdır. REFERANSLAR 1. Cline MJ. Histiocytes and histiocytosis. Blood. 1994; 84: 2840-53. 2. J Granda FM, McDaniel RK. Multiple progressive eosinophilic granuloma of the jaws. Oral Maxillofac Surg. 1982; 40: 174-8. 3. Pringle GA, Daley TD, Veinot LA, Wysocki GP. Langerhans' cell histiocytosis in association with periapical granulomas and cysts. Oral Surg Oral Med Oral Pathol. 1992; 74: 186-92. 4. Jones LR, Toth BB, Cangir A. Treatment for solitary eosinophilic granuloma of the mandible by steroid injection: report of a case. J Oral Maxillofac Surg. 1989; 47: 306-9. 5. Dunfee BL, Sakai O, Pistey R, Gohel A. Radiologic and pathologic characteristics of benign and malignant lesions of the mandible. Radiographics. 2006; 26: 1751-68. 6. Underhill TE, Katz JO, Pope TL Jr, Dunlap CL. Radiologic findings of diseases involving the maxilla and mandible. AJR Am J Roentgenol. 1992; 159: 345-50. 7. Henry RJ, Sweeney EA. Langerhans' cell histiocytosis: case reports and literature review. Pediatr Dent. 1996; 18: 11-6. 8. Slater JM, Swarm OJ. Eosinophilic granuloma of bone. Med Pediatr Oncol. 1980; 8: 151-64. 9. Whitcher BL, Webb DJ. Treatment of recurrent eosinophilic granuloma of the mandible following radiation therapy. J Oral Maxillofac Surg. 1986; 44: 565-70. 10. Wester SM, Beabout JW, Unni KK, Dahlin DC. Langerhans' cell granulomatosis (histiocytosis X) of bone in adults. Am J Surg Pathol. 1982; 6: 413-26. 11. Dagenais M, Pharoah MJ, Sikorski PA. The radiographic characteristics of histiocytosis X. A study of 29 cases that involve the jaws. Oral Surg Oral Med Oral Pathol. 1992; 74: 230-6. 12. Hartman KS. Histiocytosis X: a review of 114 cases with oral involvement. Oral Surg Oral Med Oral Pathol. 1980; 49: 38-54. 13. Cleveland DB, Goldberg KM, Greenspan JS, Seitz TE, Miller AS. Langerhans' cell histiocytosis: report of three cases with unusual oral soft tissue involvement. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod. 1996; 82: 541-8. 14. Gorsky M, Silverman S Jr, Lozada F, Kushner J. Histiocytosis X: occurrence and oral involvement in six adolescent and adult patients. Oral Surg Oral Med Oral Pathol. 1983; 55: 24-8. 15. Kumar R, Balachandran S. Relative roles of radionuclide scanning and radiographic imaging in eosinophilic granuloma. Clin Nucl Med. 1980; 5: 538-42. 16. Peckitt NS, Wood GA. Eosinophilic granuloma of the mandibular condyle. Br J Oral Maxillofac Surg. 1988; 26: 306-10. 17. Ardekian L, Peled M, Rosen D, Rachmiel A, Abu el-naaj I, Laufer D. Clinical and radiographic features of eosinophilic granuloma in the jaws: review of 41 lesions treated by surgery and low-dose radiotherapy. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod. 1999; 87: 238-42. 18. Holzhauer AM, Abdelsayed RA, Sutley SH. Eosinophilic granuloma: a case report with pathologic fracture. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod. 1999; 87: 756-9. 19. Landrito J, Sakurai K, Ohshima K. Use of the ultrasonic surgical aspirator in the treatment of a solitary eosinophilic granuloma of the mandible. J Philipp Dent Assoc. 1996; 47: 22-6. 20. Cohen M, Zornoza J, Cangir A, Murray JA, Wallace S. Direct injection of methylprednisolone sodium succinate in the treatment of solitary eosinophilic granuloma of bone: a report of 9 cases. Radiology. 1980;136: 289-93. 21. Jones LR, Toth BB, Cangir A. Treatment for solitary eosinophilic granuloma of the mandible by steroid injection: report of a case. J Oral Maxillofac Surg. 1989; 47: 306-9. 9

EOSINOPHILIC GRANULOMAS OF THE MANDIBLE 22. Granda FM, McDaniel RK. Multiple progressive eosinophilic granuloma of the jaws. J Oral Maxillofac Surg. 1982; 40: 174-8. 23. Zuendel MT, Bowers DF, Kramer RN. Recurrent histiocytosis X with mandibular lesions. Oral Surg Oral Med Oral Pathol. 1984; 58: 420-3. 24. Richter MP, D'Angio GJ. The role of radiation therapy in the management of children with histiocytosis X. Am J Pediatr Hematol Oncol. 1981; 3: 161-3. 25. Duncan WK, Post AC, McCoy BP.Eosinophilic granuloma. Oral Surg Oral Med Oral Pathol. 1988; 65: 736-41. 10