Benzer belgeler
KANATLI ET SEKTÖRÜ RAPORU

KANATLI ET SEKTÖRÜ RAPORU

Türkiye de ve Dünya da Kanatlı Sektörü

TÜRKİYE VE DÜNYADA KANATLI SEKTÖRÜNÜN GENEL DURUMU

KANATLI ET SEKTÖRÜ RAPORU

MANİSA TİCARET BORSASI

AB. SÜRECİNDE HİNDİ SEKTÖRÜNDE BAŞARININ YOL HARİTASI

Ürün Raporu. Kümes Hayvancılığı T.C. GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TARIMSAL EKONOMİ VE POLİTİKA GELİŞTİRME ENSTİTÜSÜ

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

TÜRKİYE TOHUMCULUK SANAYİSİNİN GELİŞİMİ VE HEDEFLERİ İLHAMİ ÖZCAN AYGUN TSÜAB YÖNETİM KURULU BAŞKANI

KATALOG Küplüpınar Mah. İstanbul Caddesi No:15 Osmangazi/BURSA Tel Website.

TÜRKİYE BEYAZ ET SEKTÖRÜ

İZMİR DE SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

TEKSTİL MAKİNALARI. Hazırlayan Hasan KÖSE T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

TÜRKİYE TAVUK ETİ ÜRETİMİ VE İHRACATI : Yeni Hedefler ve Potansiyel Problemler

SEKTÖRÜN TANIMI TÜRKİYE TEMİZLİK MADDELERİ SEKTÖRÜ

DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ

KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI

ABD Tarım Bakanlığının 12/07/2018 Tarihli Ürün Raporları

T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü Ankara

Dünyada ve Türkiye de Endüstriyel Süt İşleme

SEKTÖRÜN TANIMI TÜRKİYE KOZMETİK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ

SERAMİK SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

PAGEV - PAGDER. Dünya Toplam PP İthalatı

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

20/09/2018 ABD Tarım Bakanlığının 12/09/2018 Tarihli Ürün Raporları Mısır:

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

2013/ 2014 (%) 3301 Uçucu Yağlar ,63 3,97

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

İHRACATTA VE İTHALATTA TL KULLANIMI

TÜRKİYE DE VE DÜNYADA YEM SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ, BEKLENTİLER, FIRSATLAR. Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü Genel Sekreter

ABD Tarım Bakanlığının 08/03/2018 Tarihli Ürün Raporları

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

EKONOMİ BAKANLIĞI Türkiye Ekonomisi ve Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü

YUMURTA ÜRETİMİ VE İHRACAT Yeni Hedefler ve Potansiyel Problemler DERYA PALA YUM-BİR HAZİRAN 2010 ANKARA

plastik sanayi PLASTİK SEKTÖR TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ VE 2014 BEKLENTİLERİ 6 AYLIK Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı,

Bebek Hazır Giyim Sektörü Dış Ticaret İstatistikleri Raporu

MOBİLYA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü

Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

TEMİZLİK MADDELERİ SEKTÖRÜ

OTOMOTİV SANAYİİ-2014 ve GELECEK. 24.Ekim.2014 Tarihinde MDK Toplantısı FIRAT Üniversitesi Mühendislik Fakültesi / ELAZIĞ

SANAYİCİ GÖZÜYLE GIDA SEKTÖRÜ PANELİ KIRMIZI ET SORUNU

DÜNYA PLASTİK SEKTÖR RAPORU PAGEV

İZMİR DE SÜT HAYVANCILIĞI

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

TÜRK DERİ VE DERİ MAMÜLLERİ SEKTÖRÜ

BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR

KANATLI HAYVAN BESLEME (Teorik Temel-Pratik Uygulama)

CAM SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

AR&GE BÜLTEN 2016 OCAK-ŞUBAT SEKTÖREL SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ

plastik sanayi PLASTİK AMBALAJ MAMULLERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU TÜRKİYE Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Plastik Sanayicileri Derneği

plastik sanayi PLASTİK AMBALAJ MALZEMELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU TÜRKİYE Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

TÜRKİYE. PLASTİK AMBALAJ SEKTÖRÜ 2010 YILI DEĞERLENDİRMESİ ve 2011 YILI BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci Genel Müdür

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Sektör Raporu 2010

Prof.Dr.İlkay DELLAL

Dünya buğday üretimi ve başlıca üretici ülkeler

Sağlıklı Tarım Politikası

Son Dönemde Ortaya Çıkan Kuş Gribi Vakalarına İlişkin Değerlendirme

ORGANİK TARIMDA ÖNCÜ KENT: İZMİR

T.C. Kalkınma Bakanlığı

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİ

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Ayakkabı Sektör Profili

TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU / 9 Ay PAGEV

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

ZEYTİNYAĞI SEKTÖR RAPORU-2013

ET VE ET ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ

Türkiye nin İnşaat Demiri Üretim ve İhracatındaki Rekabet Gücü. Dr. Veysel Yayan Genel Sekreter Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği

KIRMIZI ET SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. Dr. Ahmet YÜCESAN Ulusal Kırmızı Et Konseyi Bşk. İSTANBUL 2014

Rakamlarla WFI 2014 (UFİ onaylı veriler)

SERAMİK SEKTÖRÜ NOTU

Aylık Dış Ticaret Analizi

DOĞAKA- TR63 Bölgesi FOODEX 2014 Fuarı Hazırlık

KURU İNCİR. Hazırlayan Çağatay ÖZDEN T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

BAŞKANIN MESAJI. Osman BAĞDATLIOĞLU Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı

2015 OCAK DIŞ TİCARET RAPORU

KATALOG Küplüpınar Mah. İstanbul Caddesi No:15 Osmangazi/BURSA Tel Website.

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

MEYVE SULARI DÜNYA TİCARETİ. Dünya İhracatı. Tablo 1. Meyve Suyunun Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonları

FİRMA TANITIM DOSYASI

ÇELİK BORU SEKTÖR RAPORU (2017) ÇELİK BORU İMALATÇILARI DERNEĞİ

Dünyada ve Türkiye de Organik Tarım

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

KAĞIT SEKTÖRÜ RAPORU

PET İTHALATINDA KORUNMA ÖNLEMİ SORUŞTURMASINA İLİŞKİN ÖZET SONUÇ RAPORU

TÜRKİYE NİN İHTİYAÇ DUYDUĞU FUAR 3.ELECTRONIST FUARI

PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU

Konya Sanayi Odası. Ocak Enis Behar Form Temiz Enerji twitter/enisbehar

ULUDAĞ YAŞ MEYVE SEBZE İHRACATÇILARI BİRLİĞİ ÜYELERİNE SİRKÜLER NO.: 248

EKONOMİ BAKANLIĞI Türkiye Ekonomisi ve Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü

Transkript:

ÖNSÖZ Ayşe DİNÇER Kuş Gribi geri geldi. Bu kez can alan H7N9 virüsü. Yani türü değişti. Çin in Şanghay kentinde 6 kişi kuş gribinden ölmüş. Bunun üzerine otoriteler 20 bin kanatlıyı telef etmişler. Bakalım bu defaki kuş gribi pandemi olmadan önlenebilecek mi? Yoksa yine dünyaya yayılıp kanatlının yanında insanları da tehdit mi edecek? Bir entomolojist (böcekbilimci) ve doğa korumacı olan E.O. Wilson, insanoğlunun 6 milyar nüfus oranını geçtiği andan itibaren dünyada yaşayan tüm yaban hayvan türlerinin popülasyonunun 100 misline ulaşıldığını söylüyor. Etinden, sütünden ve diğer konularda faydalanmak üzere yetiştirdiğimiz hayvanlardan ise 5 misli fazla nüfus oluşturduğumuz bildiriliyor. Yani çoğalmakta olan dünya nüfusu dünyada yaşayan diğer canlılar için bir tehdit oluşturmaya başladı bile. David Quammen, Salgın: Hayvan Enfeksiyonları ve Sıradaki İnsan Pandemisi - Spillover: Animal Infections and the next Human Pandemic başlıklı yeni kitabında, aslında insanların hızlı nüfus artışı ve dünyaya yayılması ile diğer dünya yaşayanları için bir pandemi oluşturduğunu ve böyle ani yayılmalarla gelişen pandemilerin ya yavaş yavaş ya da çok hızlı bir çöküşle yok olduğunu iddia ediyor. İnsan soyunun çabuk mutasyona uğrayan ve tedavisi güç bir koronavirüs tarafından tehdit edileceğini öngörüyor. Bugüne kadar insanlığı tehdit eden salgınların çoğunun hayvanlardan bulaştığını ve önümüzdeki yıllarda zoonoz kelimesini daha çok duyacağımızı bildiriyor. Geçmiş yıllarda insanlığı tehdit eden veba, grip çeşitleri, kene ve Batı Nil hastalıkları şu anda pandemik değil ama can almayı sürdürüyor. Ancak Kuş Gribine dikkat. HxNx virüsü kolayca mutasyona uğruyor. Tedavi edildikçe tekrar daha güçlenerek ortaya çıkıyor. Bir sonraki sayımızda buluşmak dileğiyle Bilimsel Danışma Kurulu Prof.Dr. Aziz Ekşi eksi@eng.ankara.edu.tr Prof. Dr. Candan Varlık candanvarlik@aydin.edu.tr Prof. Dr. Güner Özay gunerozay@aydin.edu.tr Prof. Dr. İlbilge Saldamlı ilbilge@hacettepe.edu.tr Prof. Dr. Mehmet Demirci mdemirci@nku.edu.tr Prof. Dr. Nevzat Artık artik@eng.ankara.edu.tr Selahattin Mermer mermerselahattin@yahoo.com Prof. Dr. Şeminur Topal rabiaseminur.topal@bahcesehir.edu.tr Dr. Vehbi Eser veser@tagem.gov.tr Bölgesel Danışma Kurulu > EGE Bölgesi Başkan: Prof. Dr. Semih Ötleş semih.otles@ege.edu.tr PANDEMİ Bilimsel Yayın Kurulu Başkan: Prof. Dr. Artemis KARAALİ Üyeler: Prof. Dr. Dursun Eşiyok dursun.esiyok@ege.edu.tr Doç. Dr. Gökhan Kavas gokhan.kavas@ege.edu.tr Prof. Dr. Ufuk Yücel ufuk.yucel@ege.edu.tr > GAP Bölgesi Başkan: Prof. Dr. Osman Erkmen erkmen@gantep.edu.tr Üyeler Prof. Dr. Ayhan Atlı ayhanatli@harran.edu.tr Doç.Dr. K. Sinan Dayısoylu kesiday@ksu.edu.tr Diğer Bölgeler > Karadeniz Bölgesi Prof. Dr. Ahmet Faik Koca afkoca@omu.edu.tr > Akdeniz Bölgesi Prof. Dr. Ahmet Canbaş acanbas@cu.edu.tr Prof. Dr. Muammer Certel certel@akdeniz.edu.tr > Marmara Bölgesi Prof. Dr. Dilek Heperkan heperkan@itu.edu.tr Prof. Dr. Y. Onur Devres onur@devres.net Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu ogaytancioglu@nku.edu.tr Prof. Dr. Ö. Utku ÇOPUR ucopur@uludag.edu.tr > İç Anadolu Bölgesi Prof. Dr. Feryal Karadeniz karadeni@eng.ankara.edu.tr Prof. Dr. Zeki Kaya kayaz@metu.edu.tr Prof. Dr. Selman Türker sturker@selcuk.edu.tr Prof. Dr. Erdoğan Güneş egunes@agri.ankara.edu.tr Sivil Toplum Kuruluşları Necdet Buzbaş (Türkiye Gıda Sanayi İşverenleri Sendikası) gidaisverenleri@gmail.com Petek Ataman (Gıda Mühendisleri Odası) odabaskani@gidamo.org.tr Samim Saner (Gıda Güvenliği Derneği) ggd@ggd.org.tr Şemsi Kopuz (Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu) semsi.kopuz@kopuz.com Dünya Gıda Dergisi Hakemli Dergi statüsündedir. Dünya Gıda Dergisi nde yayımlanan imzalı yazıların sorumluluğu yazı sahibine aittir Her hakkı saklıdır, Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. Yıl: 18 Sayı: 2013/04 NİSAN 2013 Kurucusu NEZİH DEMİRKENT İmtiyaz Sahibi DİDEM DEMİRKENT Yazıişleri Müdürü Kimya Yük. Müh. AYŞE DİNÇER ayse.dincer@dunya.com Editör ÖZLEM AS ozlem.as@dunya.com Haber Merkezi ÖZLEM EROL ozlem.erol@dunya.com Reklam Müdürü SEDA REÇBER seda.recber@dunya.com Görsel Yönetmen HASAN ULUDAĞ Abone ve Dağıtım Müdürü MECİT YILMAZ Tanıtım ve Halkla İlişkiler Müdürü NİLAY ŞAHİNOĞLU DOYURAN Yayın Türü: YAYGIN SÜRELİ Her ayın 15 inde yayımlanır Katkıda Bulunanlar Araş. Gör. TANSEL AŞÇIOĞUL Doç. Dr. M. KADRİ BOZOKALFA Dr. BEDİHA DEMİRÖZÜ SELİN ÖZGÖZ Dr. YURDAKUL SAÇLI SERDAR TÜLEK Yard. Doç. Dr. BÜLENT YAĞMUR DÜNYA SÜPER VEB OFSET A.Ş. GLOBUS DÜNYA BASINEVİ 100. Yıl Mahallesi 34204 Bağcılar - İSTANBUL Tel: 0.212 440 28 62-63 - 64-65 Santral Tel: 0.212 440 24 24 Fax: 0.212 355 84 26 web site: www.dunyagida.com.tr e-mail: dunya.gida@dunya.com Ücretsiz Danışma Hattı 0.800 219 20 24 l 0.800 219 20 25 www.dunyastore.com Ofset Hazırlık ve Baskı DÜNYA YAYINCILIK A.Ş. Dağıtım DÜNYA SÜPER DAĞITIM A.Ş. GIDA DERGİSİ Nisan 2013 11

İÇİNDEKİLER Yıl: 18 Sayı: 2013 / 04 Nisan 2013 ISSN:1301-238X 13 Beyaz Et Sektörü 13 Beyaz et ihracatında hedef yeni pazarlar 15 Kanatlı ihracatına tanıtım grubu desteği 19 Tavuklar nasıl besleniyor? 21 Türkiye tavukçuluk sektöründe damızlık sorununun çözümüne yönelik ıslah çalışmaları 26 Genç tüketicinin tercihi hızlı tavuk restoranları 28 Ambalajsız satış halk sağlığını nasıl etkileyecek? 31 Mekanik ayrılmış ete dair ülke yaklaşımları 36 Bahar, hindiden sonra sucuk, sosis, salam tesisi kuruyor 37 Lades Piliç, kanatlı eti ihracatında ilk 5 te Lezzet yolcusu 38 Lizbon un lezzetleri 28 38 Fındık-Bisküvi-Çikolata Dosyası 45 Sektör, fındıkta Amerika nın badem modelini istiyor 46 Fındık sektöründe tekelleşme var 48 2023 te 350 milyon kilo fındık ihracatı hedefi 50 Fındıkta verimlik artmalı; maliyetler düşmeli 52 Ordu Ziraat Odası yeni bir sayfa açtı 56 Markalaşarak büyüyeceğiz 58 Çikolata: ilaç mı, yoksa efsane mi? 60 Kakao hakkında 64 Çikolatapark a DOKA vizesi 70 Hedef için altyapı eksiklikleri acilen giderilmeli 72 Hedef pazar, Çin Haber 74 Ambalajda sürdürülebilirlik maliyetin önüne geçecek 76 Bahar alerjilerine dikkat 78 AB ye süt ihracatı izni Teknik Yazı 81 Tüm detaylarına kadar Türk Mutfak Kültürü 83 Peynirin ayak izleri 44 Gıda Kimyası 88 İçme sularında arsenik kirliliğinin önlenmesi-2* Bahçe Bitkileri 92 Baklanın beslenme ve toprak verimliliği üzerine etkileri 12 GIDA DERGİSİ Nisan 2013

Beyaz Et Sektörü Beyaz et ihracatında hedef yeni pazarlar 2012 yılında 1 milyon 707 bin tonu piliç eti, 43 bin tonu hindi eti olmak üzere toplamda 1 milyon 830 bin tonluk kanatlı eti üretimi gerçekleştiren beyaz et sektörü, üretiminin 326 bin tonunu ihraç etti. 2013 yılında yüzde 5-6 düzeyinde büyüme bekleyen sektörün yeni hedefi farklı pazarlara açılmak. Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Sait Koca ile beyaz et sektörü ve geleceği hakkında konuştuk. ÖZLEM EROL ozlem.erol@dunya.com Beyaz et sektörünün Türkiye deki büyüklüğü hakkında bilgi verir misiniz? Kanatlı eti sektörü, iyi örgütlenmiş yapısıyla, ülkemiz gıda sektörü içinde Avrupa Birliği ile rekabete girebilecek birkaç alt sektörden biridir. 2012 yılında 1 milyon 707 bin tonu piliç eti, 43 bin tonu hindi eti olmak üzere toplamda 1 milyon 830 bin tonluk kanatlı eti üretimi gerçekleştirilmiştir. Sektörümüzün, ihracat potansiyeli de yüksektir. 2001 de 24 bin ton dolaylarında olan ihracat, 2008 yılında kazanılan ivme ile 2012 de 326 bin ton düzeyine ulaşmıştır. Parasal olarak; 2001 de 14 milyon dolar olan değer, 2012 yılında 567 milyon dolar düzeylerine gelmiştir. Kanatlı sektöründe, hammadde üreticisi çiftçi, sektörle ilgili esnaf, yem, ilaç-aşı, yan sanayi, nakliye, pazarlama dalları dahil yaklaşık 600 bin kişinin istihdam edildiği tahmin edilmektedir. Sektörden geçimini sağlayan insan sayısı bu kişilerin 4 kişilik bir aileye sahip oldukları varsayıldığında yaklaşık 2.4 milyondur. Türkiye de beyaz et tüketimi ne durumda? 2013 yılında sektörde ne kadar bir büyüme bekliyorsunuz? Ülkemizde kişi başına kanatlı eti tüketimi sürekli yükseliş eğilimindedir. 2007 yılında kişi başına kanatlı eti tüketimi 15 kg iken 2012 yılında bu değer 21 kg düzeylerine ulaşmıştır. Piliç eti, sağ- Dr. SAİT KOCA 2012 de 1 milyon 830 bin tonluk kanatlı eti üretimi gerçekleşti. lıklı beslenmede öncelikli tercih edilen ürün olma özelliği ile günümüzde başlıca protein kaynağı olmuştur. Diğer taraftan, 21 kg düzeylerine ulaşmış olan kişi başı tüketim miktarlarının çok yüksek olduğundan bahsetmek mümkün değildir. Üretim miktarı ile bize en yakın ülke olan Arjantin de kişi başı piliç eti tüketim miktarı 35 kg dır. İhracatta rakibimiz olan Brezilya da ise kişi başı tüketim miktarı 41 kg düzeylerindedir. Bu nedenle ülkemizdeki kişi başı tüketim düzeylerinin arttırılması için çalışmaların sürdürülmesi gereklidir. Zaten, üyelerimiz de tüketimin arttırılmasını sağlamada önemli bir araç olan ürün çeşitliliğini arttırmak için yatırım yapmakta ve piliç etini işleyerek servise hazırlanması oldukça pratik olan, lezzetli değişik baharatlarla zenginleştirilmiş yeni ürünlerin piyasaya arzını gerçekleştirmektedir. 2013 yılında sektörümüzde yüzde 5-6 düzeyinde bir büyüme beklenmektedir. Beyaz et ihracatımız ne durumda? İhracat yapılan belli başlı ülkeler hangileri? 2012 yılında 269 bin 32 ton tavuk eti, 3 bin 737 ton hindi eti, 31 bin 159 ton ayak, 21 bin 368 ton işlenmiş ürün olmak üzere toplamda 326 bin 249 ton ihracat gerçekleştirilmiştir. Mevcut pazarlarımız; OrtaDoğu, Uzak Doğu ve Kafkasları içine alan geniş bir coğrafyadadır. Ülkemizden yaklaşık 50 ülkeye ihracat yapılmaktadır. Kümes hayvanları eti ve sakatatı ihracatı gerçekleştirdiğimiz başlıca ülkeler; Irak yüzde 64, Libya yüzde 5, Hong Kong yüzde 5, İran yüzde 5, Vietnam yüzde 4 ve GIDA DERGİSİ Nisan 2013 13

Beyaz Et Sektörü Azerbaycan yüzde 3 tür. 2011 de 248 bin ton düzeyine ulaşmıştır. Parasal olarak; 2001 de 14 milyon dolar olan değer, 2011 yılında 410 milyon dolar düzeylerine gelmiştir. Geçtiğimiz yıllara göre ihracatta nasıl bir değişim yaşandı? 2001 de 24 bin ton dolaylarında olan ihracat, 2008 yılında kazanılan ivme ile 2012 de 248 bin ton düzeyine ulaşmıştır. Parasal olarak; 2001 de 14 milyon dolar olan değer, 2012 yılında 567 milyon dolar düzeylerine gelmiştir. 1990 lı yıllarda üretimi dahi 2011 yılı ihracatı kadar olmayan bu sektörün, ihracatta yakaladığı başarı yadsınamaz. Bununla birlikte, bu kapasitenin arttırılarak sürdürülmesi gerekmektedir. Sektörümüzün bu alandaki hedefi yeni pazarlara açılmak ve bu pazarlarda sürdürülebilir bir yapıya kavuşmaktır. Sektörde üretim ve ihracat yapan firmalar ne gibi sıkıntılar yaşıyor? Ciddi başarılara imza atmış olan sektörümüz, bir dizi sorunu da yönetmek durumundadır. Üretim, canlı hayvan yetiştiriciliği ile başlamakta, damızlık ebeveyn ve büyük ebeveyn kanatlıları ithal ederek üretim yapılmaktadır. Soya fasulyesi, soya küspesi, kısmen mısır, vitamin, mineral gibi yem ana hammaddeleri ile aşı ve ilaçlar büyük oranda ithalat yoluyla temin edilmektedir. Mısır, soya ve soya küspesi gibi hammadde fiyatlarının yüksekliği, piliç yetiştiricilerine yapılan çok yüksek ödemeler, enerji giderlerinin büyüklüğü üretim maliyetlerini artırmaktadır. Üstelik ihracatta rakiplerimiz olan ülkeler, bize kıyasla birçok avantaja sahiptir. Piliç eti üretiminde dünyada lider konumunda olan Brezilya; ülkenin doğal kaynaklarının zenginliğini, ucuz işçilik ve ucuz hammadde olanaklarını çok iyi değerlendiren, tüm dünya pazarlarında piliç eti dalında rekabet edilmesi çok zor bir ülkedir. Bu avantajları kullanarak ucuz fiyatlarla piliç eti satmaktadır. ABD ise, yurt içinde göğüs eti çok iyi fiyatla satıldığı için elinde kalan but etlerini ucuza vermekte ve dünya kanatlı eti pazarının Brezilya dan geri kalan kısmını kolaylıkla kontrol edebilmektedir. AB ülkelerine gelince; son yıllarda net ihracatçı konumuna geçmiştir. Bu konuma ton başına 325 euro gibi yüksek miktarda ihracat desteği vererek ulaşabilmiştir. 18.01.2013 tarihinde ise destek 108,5 euroya düşürülmüştür. Bu durum AB ülkeleri ile daha rekabetçi bir konuma gelmemize olanak sağlamıştır. Tüm bunlara ilaveten, bu ülkelerin ithalatçı ülkelerle yaptıkları ikili anlaşmalar sonucu sağladıkları avantajlar nedeni ile bizim açımızdan rekabette zayıflık söz konusudur. Tüm bunlara ilave olarak, sektörümüz ihracat konusunda yenidir ve yurtdışı piyasalar hakkında yeterli bilgi akışının olmaması nedeni ile piyasaların takip edilmesinde aksaklıklar yaşanmaktadır. 14 GIDA DERGİSİ Nisan 2013

Beyaz Et Sektörü Kanatlı ihracatına tanıtım grubu desteği Kanatlı ürünleri sektörü, Türkiye ekonomisinin lokomotifleri arasında gösteriliyor. Türkiye deki kanatlı ürünlerinin yurt dışında, imajının güçlendirilmesi, kalitesinin, hijyeninin ve güvenirliğinin duyurulması, tanıtılması konusunda çalışan Kanatlı Ürünleri Tanıtım Grubu Başkanı Şahin Aydemir ile tanıtım faaliyetleri üzerine konuştuk. ÖZLEM EROL Kanatlı Ürünleri Tanıtım Grubu nun faaliyetlerinden söz eder misiniz? Kanatlı Ürünleri Tanıtım Grubu, Ekonomi Bakanlığı nın bağlı kuruluşu olarak 2011 yılında faaliyetlerine başlayarak ülkemizdeki üretici ve ihracatçı 500 ü aşkın firmayı ve sektör kuruluşları olan Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği (BESD-BİR), Yumurta Üreticileri Merkez Birliği (YUM-BİR) ile birlikte kurumsal alt yapı çalışmalarını tamamlamış ve sektör paydaşlarını bir arada tutarak, gerek yurt içi gerekse yurtdışında lobi oluşturma, devlet desteğiyle yeni pazarlar yaratma, tanıtım faaliyetler,giriş sürecinde kapalı olan pazarların açılmasını sağlama, pazarlarda kalıcı olma çalışmalarını yürütmüştür. Ülkemiz kanatlı ürünleri sektörü 2012 yılında 2012 yılında 6 milyar doları aşan Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) katkısı 1 milyar dolara yaklaşan ihracat gelirine sahip 600 bin kişiye direk istihdam sağlayan sektör. Ülkemiz ekonomisinin lokomotifleri arasındadır. Bildiğiniz gibi Türkiye Cumhuriyeti Asya ile Avrupa yı birbirine bağlayan yaklaşık 750 bin kilometrekarelik geniş bir alanda kuruludur. Ülkemizin gerek iklim koşulları, gerekse coğrafi durumu tarım ve hayvancılığa oldukça elverişlidir. Türkiye de kanatlı sektörünün gelişimi nasıl oldu? Türkiye hayvancılığında, kanatlı sektörü en hızlı gelişen sektörlerin başında gelmektedir. Ka- ŞAHİN AYDEMİR 2012 de ihracat yüzde 31,7 arttı. natlı sektörü; 1950 li yıllardan itibaren gelişmeye başlamış, 1970 li yıllarda aile işletmeleri şeklinde, pahalı ve sınırlı üretim kapasiteleriyle faaliyette bulunmuştur. 1980 li yıllara gelindiğinde entegre tesislerin çoğalması ve sözleşmeli üretim modelinin uygulanması ile önemli bir yapısal değişim göstermiştir. Bu değişimin sonucunda kanatlı sektörü üretim planlamasını yapabilen ve ülke ihtiyacını karşılayabilen önemli bir sektör halini almıştır. 1990 lı yıllarda ise büyük yatırımlar yapılarak dünya standartları yakalanmış ve üretim sürekli arttırılarak bu günlere gelinmiştir. Hindicilikte ise yatırımlar 1995 yılından itibaren başlamış ve kısa sürede tamamlanarak 1998 yılında büyük bir atılım gerçekleştirilmiştir. Uzun yıllar sadece yılbaşlarında tüketilen hindi eti, artık her gün tüketilebilir hal almıştır.2000 li yılların başında kanatlı sektörünün AB uyum çalışmaları GIDA DERGİSİ Nisan 2013 15

Beyaz Et Sektörü başlamış, 2005 yılında Türkiye nin AB Ülkelerinin kanatlı eti ithal edebileceği üçüncü ülkeler listesine girmesi için karar alınma aşamasına gelinmiştir. Ülkemizdeki beyaz et ve yumurta üretiminin yaklaşık yüzde 80 i (2004 yılına göre) son derece modern tesislerde gerçekleşmektedir ve tesislerin çoğu gelişmiş ülkelerdeki benzerlerinden yirmi yıl daha gençtir. Kanatlı Ürünleri Tanıtım Grubu nun görevi tam olarak nedir? Kanatlı sektörü yurt içinde beslenme açığını en sağlıklı en ucuz protein olarak kapatırken, ihracat yoluyla ülkeye ciddi bir döviz girdisi sağlamaktadır. Türk Kanatlı Ürünleri nin yurt dışında imajının güçlendirilmesi, kalitesinin, hijyeninin ve güvenirliğinin duyurulması, tanıtılması konusunda yoğun çalışmalarımız devam etmektedir. Türk Kanatlı Ürünleri Tanıtım Grubu Yönetimi olarak; Türk ekonomisi içinde bir hayli önemli hale gelen kanatlı sektörünün, üretimi, tüketimi, tesisleri, hayvan sağlığı, gıda güvenliği, çevre bilinci, kalite, lojistik gibi daha birçok ayrıntıyı www. turkishpoultry.com web adresinden değerlendirmenize sunuyoruz. Türkiye nin kanatlı ürün ihracatını artırmak için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? İhracatta durum nedir? Türk Kanatlı Sektörü 2012 yılın- da 1.8 milyon ton Kanatlı eti ve 15 milyar adetin üzerinde yumurta üretimi gerçekleştirmiştir. 2011 yılı ihracatı 680 milyon 110 bin 757 dolar olarak gerçekleşen Kanatlı Ürünleri Sektörü nün 2012 yılı ihracatı yüzde 31,7 artarak 893 milyon 815 bin 306 dolar olarak gerçekleştirmiştir. 2012 yılında 9 yeni ülke pazarı açan Kanatlı Ürünleri sektörü aynı zamanda 2011 yılı ortalama birim satış fiyatını 1.47 dolat/tondan 1.58 dolara yükselterek yüzde 7 oranında katma değer artışı sağlamıştır. 0407 kodlu yumurta ürünleri 2011 yılında 285 milyon dolar olarak gerçekleşen ihracat 2012 yılında yüzde 23 arttı. 351 milyon dolar olarak gerçekleşen yumurta ürünleri ihracatındaki katma değer artışı yüzde 8 olarak yılı kapatmıştır. Yeni pazarlar üzerinde çalışmalar yapılıyor mu? Hedef pazarlar hangileri? 2013 yılında ihracat hedefini Japonya, Suudi Arabistan, Güney Afrika Cumhuriyeti, Körfez Ülkeleri Afrika ülkeleri özelinde devam eden çalışmalarımız ile ciddi bir ivme kazandırmayı hedefliyoruz. Avrupa Birliği (AB) ile devam eden ihracat çalışmalarımıza devam ederek bu pazarda da var olmak istiyoruz. 2012 yılında gerçekleştirilen alım heyetleri, pazar araştırmaları, fuar katılımları, ticaret heyetlerine pazar çeşitlendirmeye yönelik yeni faaliyetler ile 2013 yılında da devam edilecektir. 2013 yılında sektörün 1.2 milyar dolar ihracat hedefine ulaşacağını tahmin ediyoruz. 2013 yılı 500 milyar dolar ihracat hedefi doğrultusunda sektörümüzün 2023 hedefi olarak 5 milyar dolar hedef koyduğunu hatırlatmak isteriz. Bunu gururla söylemeliyiz ki Türk Kanatlı Sektörü 2009 yılından bu yana ihracatta ülkemiz gurur kaynağı olmuştur. Bilindiği üzere Kanatlı Sektörü, Çiftlikte Sofraya Güvenle Gelen Hizmet sloganıyla üretimin her aşamasında istihdama katkısı ile hem ülkemiz vatandaşlarına hem de ihracat pazarlarımızdaki insanların beslenmesine katkı sağlayacaktır. 16 GIDA DERGİSİ Nisan 2013

Beyaz Et Sektörü Tavuk atıkları nasıl değerlendiriliyor? Kanatlı sektöründeki büyümeyle birlikte atık miktarı da hızla artıyor. Atık miktarının yakın bir zamanda 15-20 milyon tona ulaşması bekleniyor. Çevreyi son derece olumsuz etkileyen bu atıkların ülkemizde gerçek anlamda değerlendirildiğinden söz etmek mümkün değil. ÖZLEM AS ozlem.as@dunya.com Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürü Doç. Dr. Masum Burak, Türkiye de tavukçuluk endüstrisinin ilerlemesinin gelecek yıllarda da devam edeceğini ve çok yakın bir zamanda yıllık atık miktarının 15-20 milyon tona ulaşmasının beklendiğini söyledi. Burak, gübre, ölü tavuk, kuluçkahane ve kesimhane artıklarından en çok faydalanılan kısmının gübre olduğunu dile getirdi. Burak, Tavuk gübre atıklarının ekonomik olarak değerlendirilmesinde yem, gübre ve biyogaz uygulamaları dikkat çekiyor. Son yıllarda artan suni gübre fiyatları doğrultusunda gereksinim duyulan gübrenin, tavuk dışkısının gübreye işlenmesi, mikroorganizma yapısı, içerdiği yabancı ot tohumları ve üretim maliyeti gibi sorunları olsa da en çevreci yol olarak görülüyor. Tavuk gübresi, geviş getiren hayvanlarda önemli bir protein, kalsiyum (yüzde 8.8), fosfor (yüzde 2,5) ve vitamin (B12 vitamini) kaynağı olduğundan, yaklaşık 35 yıldır yer yer hayvan yemi olarak da kullanılıyor. Tavuk gübresinden biyogaz üretimi yani tavuk gübresinin enerji kaynağı olarak kullanılması da mümkündür. Taze tavuk gübresinden 27-37 C sıcaklıkta ve havasız ortamda (CH 4) metan gazı elde edilebilmektedir. Gübreden biyogaz üretilmesinin enerji tasarrufuna katkısı yanında, gübreden CH 4 ve H 2 S gibi gazların uzaklaştırılması Dr. MASUM BURAK Tavuk atıkları, evsel atıklara göre çevreyi 50 kat fazla kirletiyor. ve zararlı mikroorganizmalar için uygun bir ortam teşkil etmemesi; çevre kirliliğinin önlenmesine de katkıları oluyor diye konuştu. Kuluçkahane artıklarını yakma veya gömmenin dışında, uygun sıcaklıklarda kurutup mikroplardan arındırdıktan sonra, un haline getirilip değerli bir yem katkı maddesi elde edilebiliyor diyen Burak, kesimhanelerde ortaya çıkan artıklar içinde en büyük payı tüylerin oluşturduğunu söyledi. Burak, Kesimhanede çıkan tüyler kurutularak öğütülüp yem olarak kullanılabildiği gibi uygun çözeltilerde yıkanıp, ağartılıp kurutulduktan sonra yastık, yorgan, yatak, minder uyku tulumu, olta, çeşitli süs eşyaları ve oyuncak yapımında kullanılabiliyor. Tüylerin dışında kan, baş, ayaklar ve yenmeyen iç organlar da tavuk yan ürünleri olarak kullanılıyor. Yenmeyen iç organlar; bağırsak, GIDA DERGİSİ Nisan 2013 17

Beyaz Et Sektörü akciğer, dalak nefes borusu, pankreas bezi ve üreme organlarını kapsamaktadır. Bunların tüylerle birlikte karıştırılarak işlenmesiyle besin değeri çok yüksek tavuk yan ürünleri unu elde ediliyor. Tavuk işletmelerindeki ölü tavukların çevreyi kirletmesini önlemek için ilk akla gelen yakma ve toprağa gömmektir. Ancak bu yöntemin yanında kedi köpek yemi olarak da değerlendirilebiliyor dedi. TAVUK ATIKLARI, ÇEVREYİ 50 KAT FAZLA KİRLETİYOR Tavuk dışkısı çevreye yaydığı anormal pis kokunun ötesinde, asit yağmurlarına neden olarak önemli çevresel sorunlara yol açabiliyor. Dr. Masum Burak, rüzgarlar ile dışkıda bulunan hastalık etmeni mikroorganizmaların daha geniş alanlara yayıldığı dikkate alındığında; Biyolojik Oksijen Gereksinimine (BOG) göre; tavuk dışkısının evsel atıklara göre çevreyi 50 kat daha fazla kirlettiğini söyledi. Burak, Sorumsuzca çevreye dökülen tavuk dışkıları aynı zamanda sinek, kene gibi böceklerin önemli bir üreme alanına dönüşüyor ve bu böcekleri yemek için gelen kuşlar tarafından çevreye çeşitli hastalıklar yayılabiliyor. Bugün ülkemizde kanatlı sektöründeki atıkların bütünüyle değerlendirildiğini söylemek mümkün değildir. Kaldı ki değerlendirilebilse bu konudaki sorunların giderilmesi amacıyla bir çalıştay düzenlemeye gerek olmazdı diye konuştu. Burak, atıkların taşınması, gübre ve enerjide kullanımı, atıkların gübre ve enerjide kullanımında düşük KDV uygulaması, konu ile ilgili cezai yaptırımlar ve yeni mevzuat düzenlemeleri konularında kararlar alındığını söyledi. Burak, Kanatlı Sektöründe Atık Sorunu ve Çevresel Etkileri Genel Müdürlüğümüz ile Bolu Valiliğinin işbirliğinde 18-20 Şubat 2013 tarihleri arasında Bolu da düzenlenen çalıştayda tartışılmıştır. Çalıştaya Gıda, Tarım, Çevre ve Enerji Bakanlığı yetkilileri, değişik üniversitelerden bilim adamları, Yum-Bir ve bazı sektör temsilcileri, üreticiler, gübre ve enerji sektörü yatırımcıları katılmışlardır. Üç alt komisyon tarafından hazırlanan raporlara göre; atıkların taşınması, gübre ve enerjide kullanımı, atıkların gübre ve enerjide kullanımında düşük KDV uygulaması, konu ile ilgili cezai yaptırımlar ve Biyokütle lisanslı şirketler Türkiye de biyokütle lisansı alan 28 şirket bulunuyor. Toplam kurulu güç, 147.73 MWe. Şirketler: İstanbul Çevre Koruma ve Atık Maddeleri Değerlendirme San. Tic. A.Ş. Cargil Tarım ve Gıda San.Tic.A.Ş. Yeni Adana İmar İnşaat San.Tic.A.Ş. Bel-Ka Ankara Katı Atıkl.Değl.Bikg.İnş.San.Tic.A.Ş. Ortadoğu Enerji San.Tic.A.Ş. ITC-KA Enerji Üretim San.ve Tic.A.Ş. Ekolojik Enerji A.Ş. GASKİ Enerji Yatırım Hizm. İnş.San.Tic.A.Ş. Ekolojik Enerji A.Ş. ITC-KA Enerji Üretim San.ve Tic. A.Ş. Çev. Enerji Üretim San.Tic.Ltd.Şti. ITC Adana Enerji Üretim San.ve Tic. A.Ş. ÇEV Marmara Enerji Üretim San.ve Tic.Ltd.Şti. ESES Eskişehir Enerji Sanayi ve Tic. A.Ş., Konbeltaş Konya İnş. Taşımacılık Hizm.Danışm. ve Park İşletmeciliği Tic. A.Ş., Bereket Enerji Üretim A.Ş. Mersin Büyükşehir İmar İnş. ve Tic. A.Ş. Samsun Avdan Enerji Üretim ve Tic. A.Ş. ITC-KA Enerji Üretim San.ve Tic. A.Ş. Pamukova Yenilenebilir Enerji ve Elektrik Üretim A.Ş. Körfez Enerji Sanayi ve Tic. A.Ş. İzaydaş İzmit Atık ve Atıkları Arıtma Yakma ve Değerlendirme A.Ş. Sigma Elektrik Üretim Mühendislik ve Pazarlama Ltd.Şti. Derin Enerji Üretim San.ve Tic. Ltd.Şti. Her Enerji ve Çevre Teknolojileri ve Sanayi Tic. A.Ş. ITC Bursa Enerji Üretim San.ve Tic. A.Ş. yeni mevzuat düzenlemeleri konularında kararlar alınmış ve kamuoyuna duyurulmuştur. DÜNYA BİYOGAZ ÜRETİMİ Dünyadaki tesisler oranının yüzde 80 i Çin de yüzde 10 u Hindistan, Nepal ve Tayland da bulunuyor. Avrupa nın hayvan gübresi ile elde ettiği biyogaza ve tesis sayısına bakılacak olursa bu noktada Almanya 2 bin 200 tesis ile en fazla üretim yapan ülke konumundadır. Bu ülkeyi 70 tesis ile İtalya takip ediyor. Almanya da biyogaz tesislerinin yapımı 1993 yılından itibaren artmış ve yine aynı yıldan günümüze kadar 139 tesisten 2 bin 200 tesise ulaşmıştır. KAYNAK: http://www.eie.gov.tr/yenilenebilir/biyogaz.aspx (4 Nisan 2013) 18 GIDA DERGİSİ Nisan 2013

Beyaz Et Sektörü Tavuklar nasıl besleniyor? Yemler sağlıklı ve besin maddeleri bakımından iyi dengelendiği taktirde hayvanların sağlığı ve canlı ağırlık artışları da yüksek olur. Beyaz ette en çok tartışılan ve akıllarda soru işareti bırakan konuların başında tavukların beslenmesi geliyor. Bununla birlikte yem ve GDO meselesi gündemin can alıcı konuları arasında bulunuyor. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ergün konuya ilişkin olarak Dünya Gıda Dergisi ne konuştu. Ergün, Yem sanayiinin gereksinme duyduğu soya miktarı 2.5 milyon tondur ve tamamı ithal edilmektedir. İthal ettiğimiz soyanın tamamı GDO soyadır. Dünyadaki soya üretiminin de tamamına yakını yine GDO soyadır. Bugüne kadar bu ürünlerin sağlığa zararlı olabileceğine ilişkin belirlenmiş hiçbir bilimsel çalışma yoktur diye konuştu. İDEAL YETİŞTİRME NASIL OLUR? Ahmet Ergün, ideal bir yetiştiriciliği şu şekilde anlattı: Broyler, genç, dişi erkek karışık, gevrek etli, derisi düzgün ve yumuşak piliçleri ifade eden bir terimdir. Beyaz et tüketimi dendiğinde de broylerler, çıkma (ıskarta) tavuklar, hindi, bıldırcın, av kuşları düşünülür. Bu gurubun içersinde broylerler yüzde 70 lik en büyük dilimi oluştururlar. İdeal bir yetiştirmede; hayvan haklarına azami dikkat sarf edilerek çevreyi koruyarak, sağlıklı genç piliçlerin yetiştirilmesi esastır. Bu gerçekleştirilirken en kısa sürede, en az yem tüketilerek en yüksek canlı ağırlığa ulaşmak üretimin temel hedefini oluşturur. Günümüzde kümese 40 g olarak giren broyler civcivler 42 gün sonra ortalama 2.5 kg canlı ağırlığa ulaşırlar. Bu yetiştirme gerçekleştirilirken broylerlerde ölümler yüzde 5 in altında kalmalıdır Prof. Dr. AHMET ERGÜN Broyler beslenmesinin temelini soya küspesi ve mısır oluşturur. ağırlıkları 900 gr, canlı ağırlıkları ise 1100-1200 g. olan piliçlerdir. Grill piliç yetiştirme süresi 30-32 gün kadardır. Süre kısa olduğu için gril piliçler çabuk pişer ve çok lezzetlidir. Canlı ağırlıkların 2.5 kilograma ulaşması için ise 42 gün gerekmektedir. Günümüzde en yaygın yetiştirme süresi budur. Son derece modern, temizlik ve hijyen kurallarına dikkat edilerek kesilen piliçler, bütün, parçalanmış, yarı pişmiş, pişmiş ve ileri işlenmiş olarak tüketime sevk edilirler. Pişmiş ve hemen tüketilebilecek piliç etine olan talep her geçen gün artmaktadır dedi. Talebin daha ağır piliçlere yönelmesi durumunda sürenin daha da uzatıldığını belirten Ergün, bu durumda 4.0-4.5 kg canlı ağırlıkta piliçlerin de elde edilebildiğini söyledi. Egrün, Bu özellikle Kuzey Amerika gibi parça piliç etine talebin yüksek olduğu ülkelerde giderek yaygınlaşan bir yetiştirme yöntemidir. Piliçlerin açık alanda dolaşmasına müsaade edilerek ve organik besleme ile yapılan yetiştirme yöntemleri de olmakla KESİM SÜRESİ... Kesim süresinin tüketicinin beklentisine göre değiştiğini dile getiren Ergün, Restoranlarda grill ızgaralık piliç olarak gördüğümüz karkas GIDA DERGİSİ Nisan 2013 19

Beyaz Et Sektörü birlikte bunların üretim ve tüketim miktarı son derece azdır diye konuştu. BESLENME NASIL OLMALI? Yemler sağlıklı ve besin maddeleri bakımından iyi dengelenmiş olursa hayvanların sağlığı ve canlı ağırlık artışlarının da o kadar yüksek olacağını belirten Ergün, sözlerine şöyle devam etti: Beslenme; ihtiyaç duyulan besin maddelerini, yeterli, dengeli, sürekli ve sağlıklı olarak uygun bir yem formunda hayvanlara verilebilmesi olarak ifade edilebilir. Broyler beslenmesinin temelini iki yem ham maddesi oluşturur. Bunlardan biri enerji temini için mısır ve diğeri de protein temin için soya küspesidir. Dünyadaki genel uygulama ile Türkiye deki uygulama birebir aynıdır. Broyler yemlerinin yaklaşık yüzde 58 i mısır ve yüzde 36-38 i soya küspesi, tam yağlı soyadan oluşur. Bu yemlere vitamin, mineral madde başta olmak üzere eksikliği duyulan amino asitler, hayvan sağlığını YEM SANAYİNİN İHTİYACI OLAN SOYA MİKTARI 2,5 MİLYON TONDUR VE TAMAMI İTHAL EDİLMEKTEDİR. İTHAL EDİLEN SOYANIN TAMAMI GDO LUDUR. korumaya yönelik, besin maddelerinin ve yemin bozulmasını önleyici katkı maddeleri ilave edilir. Günümüzde kaliteli bir yemden 1.65 kg tüketen piliçler 1 kg canlı ağırlık kazancı sağlayabilmektedirler. Örneğin pilicimiz 42 günde 2.5 kg canlı ağırlığa ulaşmış ise 2.5 x 1.65 = 4.125 kg yem tüketmiş demektir. SOYA İHTİYACININ TAMAMI İTHAL EDİLİYOR İthal edilen soyanın tamamının GDO lu olduğunu dile getiren Ergün, bugüne kadar sağlığa zararlı olduğuna dair herhangi bir bilimsel çalışmanın olmadığını söyledi. Ergün, Türkiye de üretilen mısır miktarı 4 milyon tonun üzerindedir ve ihtiyacımızı karşılayacak düzeydedir. Bununla birlikte dünya ticaretinin bir gereği olarak zaman zaman mısır ihraç ve ithal etmemiz gereği ortaya çıkmaktadır. Örneğin ucuz mısır bulunduğunda ithal edilir, ihtiyaç fazlası ve karlı satılabilecek bir ortam oluşmuşsa da ihraç edilir. Soya da durum çok farklıdır. Yem sanayinin gereksinme duyduğu soya miktarı 2.5 milyon tondur ve tamamı ithal edilmektedir. İthal ettiğimiz soyanın tamamı GDO soyadır. Dünyadaki soya üretiminin de tamamına yakını yine GDO soyadır. Bu güne kadar bu ürünlerin sağlığa zararlı olabileceğine ilişkin belirlenmiş hiçbir bilimsel çalışma yoktur. Bu nedenle de başta ABD ve AB ülkeleri olmak üzere tüm gelişmiş, sağlık hizmetleri ve gıda kontrol denetlemeleri üst düzeyde olan ülkeler de GDO lu olarak ifade edilen genetik yapısı değiştirilmiş ürünlerin hayvan yemlerinde kullanımına izin verilmektedir. ABD deki FDA ve AB deki EFSA bu konuda en güvenilir kararları alan kuruluşlar olarak kabul edilir. Örneğin ABD de kişi başına piliç eti tüketimi yılda 45 kg dır. Ve Amerikan ordusu en büyük tüketici grubu oluşturur. ABD de broyler üretiminde kullanılan yemlerdeki mısır ve soyanın tamamı GDO mısır ve GDO soyadır. En küçük bir tereddüt olsa ABD de ne kendi halkına ne de ordusuna piliç eti yedirmez. Türkiye de de gerek Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve gerekse Biyogüvenlik Kurulu halk sağlığını koruma yönünden gerekli denetimleri titizlikle yapmaktadır. Ancak bu denetimlerden geçen GDO ürünlerin ithaline izin verilmektedir diye konuştu. 20 GIDA DERGİSİ Nisan 2013

Beyaz Et Sektörü Türkiye tavukçuluk sektöründe damızlık sorununun çözümüne yönelik ıslah çalışmaları DR. YURDAKUL SAÇLI y.sacli@hotmail.com GİRİŞ Türkiye de kanatlı hayvan yetiştiriciliği tavuk, hindi, kaz ve ördek yetiştiriciliği ağırlıklı olmak üzere kırsal yerleşimlerde özellikle ailelerin yumurta ve beyaz et ihtiyacını karşılamak amacıyla uzun yıllardır yapılmaktadır. Bunların yanı sıra, az miktarda da olsa keklik ve bıldırcın gibi kanatlı hayvanların yetiştiriciliği de bulunmaktadır. Ancak, bu hayvanlardan sadece yumurta ve etlik (broiler) tavuk yetiştiriciliği endüstriyel olarak gelişmiş ve son yıllarda dünyanın önde gelen ülkeleri ile rekabet edebilir boyuta gelmiştir. Bunun yanı sıra yine son yıllarda hindi yetiştiriciliği endüstriyel anlamda ve ekonomik olarak önem kazanmış olup, hindi yetiştiriciliği yaygınlaşmaya başlamıştır. Coğrafi işaret sistemi göz önünde bulundurulduğunda ise, özellikle Doğu Anadolu Bölgesinde yaygın ve geleneksel üretimi bulunan kaz yetiştiriciliği, Anadolu nun genelinde görülen ve meraya dayalı hindi yetiştiriciliği de aile işletmeleri için önemli yetiştiricilik türleri olarak öne çıkmaktadır. Bahse konu olan tavuk dışında kalan hayvan türlerinde geleneksel üretim yöntemleri ve damızlık materyal ile üretim sürdürülmekte ve damızlık materyal konusunda dış ticaret çok fazla bir önem arz etmemektedir. Ancak Türkiye, endüstriyel üretim yapılan yumurtacı ve etlik tavuklar ile et üretimine yönelik hindicilik konusunda damızlık ithalatına bağımlı bir yapı göstermektedir. Bu durum, önemli bir döviz çıktısı anlamına gelmekte ve hem tarımsal ve hem de genel dış ticaret dengesi açısından olumsuz bir etkiye neden olmaktadır. Bu çerçevede Türkiye nin özellikle tarımsal dış Dr. YURDAKUL SAÇLI 1990 lı yıllarda 10-12 olan ıslah firma sayısı azaldı. ticaretinde ihracatın ithalatı karşılama oranı bakımından olumluya/pozitife geçmesi büyük önem arz etmektedir. Bu konuda ise tavukçuluk sektörü önemli bir lokomotif olarak öne çıkmaktadır. Sektördeki damızlık sorununun çözümüne yönelik olarak yerli üretime dair yapılan çalışmalar aşağıda açıklanmıştır. TÜRKİYE DE TAVUK YETİŞTİRİCİLİĞİNİN YAPISI Türkiye deki tavuk yetiştiriciliğini, TÜİK in sınıflandırması da göz önünde bulundurulduğunda; ebeveyn işletmeleri (kuluçkahaneler), yumurtacı ve broiler (etçi) yetiştiricilik işletmeleri ile köy tavukçuluğu şeklinde sınıflandırmak mümkündür. Buradan da anlaşılacağı üzere ana/baba hattı (Grand parent) düzeyinde bir yetiştiricilik bulunmamakta olup, konuya ilişkin olarak kamu tarafından önemli girişimlerde bulunulmuştur. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 2011 yılı verilerine göre Türkiye de toplam 10 bin 308 adet tavukçuluk işletmesi ve bu işletmelerin bünyesinde yer alan 16 bin 755 adet kümeste üretim yapılmaktadır.tavukçuluk alt sektörü olarak faaliyet sürdürülen ticari yumurta tavukçuluğunda ise bin 72 işletme de 3 bin 162 adet kümes ve yaklaşık 79 milyon adet ticari yumurtacı tavuk kapasitesi ile üretim yapılmaktadır (GTHB, 2013). Kurulu bulunan bu yapı ile 2011 yılı verilerine göre yaklaşık 13 milyar adet yumurta, 1,6 milyon ton piliç eti üretimi yapılmış olup, yaklaşık 3,9 milyar adet sofralık yumurta ihracatı gerçekleştirilmiştir. Aynı yıl toplam damızlık kanatlı ithalatının (damızlık yumurta dahil) tutarı ise 34 milyon ABD Doları olmuştur. Damızlık materyal genelde AB ülkelerinden temin edilmektedir (Anonim, 2013). GIDA DERGİSİ Nisan 2013 21

Beyaz Et Sektörü Yumurta Üreticileri Merkez Birliğinin verilerine göre 2011 yılı itibarıyla dünya yumurta üretiminde 23,9 milyon ton ile Çin birinci sırada, 5,3 milyon ton ile ABD ikinci sırada, 3,1 milyon ton ile Hindistan üçüncü sırada olup, Türkiye ise bu üretim düzeyi ile 10.uncu sırada yer almıştır. Yine Merkez Birliğinin verilerine göre 2009 yılı itibarıyla yıllık kişi başına yumurta tüketim verilerine göre Çin de 304 adet/ kişi; ABD de 172 adet/kişi; Hindistan da 51 adet/kişi ve Türkiye de 174 adet/kişiolarak gerçekleşmiştir (Anonim, 2011/a). Yumurta üretiminde kullanılan hibrit materyali elde etmek maksadıyla 2010 yılında yurt dışından 176 bin 520 adet kahverengi ve 479 bin 256 adet beyaz yumurtacı olmak üzere toplam 655 bin 776 adet parent stok girişi olmuştur. Bu parent stoklardan Yumurta Üreticileri Merkez Birliği tarafından yapılan hesaplamalara göre 29 milyon 283 bin 172 adet beyaz ve 18 milyon 550 bin 563 adet kahverengi yumurtacı civciv elde edilerek yumurta üretiminde kullanılmıştır (Anonim, 2011/a). Yukarıda da açıklandığı üzere gelişmiş ülkelere göre Türkiye de kişi başına yumurta tüketimi düşük düzeyde olup, tüketim miktarı son yıllarda artış eğilimi göstermektedir. Buna karşılık ülke nüfusunun da önemli bir artış düzeyi gösterdiği bilinmektedir. Bu veriler ışığında yumurta üretiminin nüfus artışından daha fazla bir artış göstermesi gerektiği anlaşılmaktadır. Buna göre önümüzdeki dönemde gerek yurt içi tüketimin karşılanması ve gerekse ihracat yapılabilmesi için yumurta tavukçuluğu sektörünün gelişmesini sürdürmesi önem arz etmektedir. Benzer şekilde piliç eti üretimi için de aynı durum söz konusudur. Son yıllarda piliç eti ihracatı önemli düzeyde artış göstermekle birlikte, sektörün öncelikle yurt içi talebin karşılanması ve kalanın ihracata yönlendirilmesi davranışı önemli bir sorun alanı olarak görülmektedir. Nitekim mevsimsel olarak piliç eti üretimi ve stok durumu değişiklik göstermekte ve özellikle kış aylarında stok düzeyi yükselmektedir. Sektör böyle bir durumda ihracat olanaklarını değerlendirmekte ve bu amaçla fiyat oluşumlarını ve ihracat fiyatlarını düzenlemektedir. Sektörde gözlenen bu gelişmelere paralel olarak damızlık materyal üretiminde, kamu tarafından önemli girişimlerde bulunulmakta olup, özel sektörün yurt içinde damızlık materyal geliştirmesine yönelik bu güne kadar önemli bir girişimi bulunmamaktadır. Bu bağlamda Türkiye damızlık materyal konusunda yaklaşık olarak yüzde 98,5-99 oranında yurtdışından temine gitmek durumunda kalmaktadır. Bu gelişmelerden de anlaşılacağı üzere hem yumurtacı ve hem de etlik piliç konusunda sektör olarak yurtdışına bağımlı bir üretim yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu bağımlılığın ortadan kaldırılmasına ve yerli damızlık materyal ile üretim yapılmasını sağlamak üzere Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren özellikle kamu tarafından değişik çalışmalar yapılmış ve önemli gelişmeler sağlanmıştır. Bu kapsamda yurtiçi damızlık materyal üretimine yönelik olarak Türkiye de yapılan çalışmalar tarihsel süreçler gözetilerek aşağıda açıklanmıştır. KANATLI HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ VE DAMIZLIK MATERYAL ÜRETİMİNE YÖNELİK ÇALIŞMALAR 1930 yılında çıkarılan 3203 sayılı Ziraat Vekâleti Vazife ve Teşkilat Kanunu ile Bakanlık bünyesinde Tavukçuluk Araştırma Enstitüsü kurulmuştur. Bunun ardından ise, Enstitü bünyesinde yetiştiricilik için gerekli tesisler inşa edilmiştir. Enstitünün damızlık kadrosunu oluşturmak amacıyla ise, Macaristan ve Avusturya nın ileri tavukçuluk yapan çiftlikleri ile iletişim kurulmuş ve bazıları ile anlaşmaya varılarak ilk parti olarak 273 adet Leghorn tavuğu ve 19 horoz ile 176 adet Rhode Island-Red tavuğu ve 26 adet horoz satın alınmış olup, Enstitü 1931 yılından itibaren fiilen yetiştiriciliğe başlamıştır. Yine Enstitü tarafından 1932 yılında Rechkard (Almanya) çiftliğinden 3 adet ve 1933 yılında da yine aynı çiftlikten 2 adet pedigrili Leghorn horozu getirtilerek damızlık kadrosu güçlendirilmiştir (Sarıca ve ark, 2011). 1952 yılından itibaren Marshall yardımı kapsamında Enstitüye modern makine ve ekipman getirilmiş ve yinebu bağlamda İngiltere den British Livestock Limited aracılığıyla Leghorn ve Rhode Island-Red tavuğu yumurtası getirilmiş, daha sonra ABD den Rhode Island-Red ve Newhampshire civcivi ithal edilmiştir. Ayrıca 1954 yılında Dünya Kiliseler Birliği tarafından hibe olarak Newhampshire civcivi ile 1955 yılında Yalova Devlet Üretme Çiftliğinden temin edilen White-Plymount-Rock sürüsü Enstitünün üretim kadrosuna alınmıştır (Anonim, 2011/b; Sarıca ve ark, 2011). 22 GIDA DERGİSİ Nisan 2013