Akut Mezenterik İskemi Tanısında ve Akut Pankreatit ile Akut Kolesistitten Ayırıcı Tanısında D-Dimerin Önemi

Benzer belgeler
Akut mezenter iskemide plazma D-dimer düzeyleri ve biyokimyasal parametrelerin zamana bağlı değişimi: deneysel çalışma

YAŞLILARDA KARIN AĞRISI

Mezenter İskemiyi Anlamak. Dr Ali Kemal Erenler

Periferik Vasküler Hastalıklarda Kanıta Dayalı Yaklaşım

Akut Mezenter İskemi. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

Acil Serviste Bilgisayarlı Tomografi Kullanımı. Doç. Dr. M. Ruhi Onur Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD

Akut Mezenter skemide Cerrahi Tedavi Sonuçlar m z

MORTALİTESİ HALEN YÜKSEK OLAN AKUT BATIN NEDENİ; AKUT ONGOİNG CAUSE OF HIGH MORTALITY IN THE ACUTE ABDOMEN;

İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

Takiplerde hastalarda hangi özelliklere dikkat edilmesi gerektiğini

Pulmoner Emboli D Dimer ve diğer Biyobelirteçler

Akut Apandisit Tanısal Yaklaşımlar

İçerik AKUT APANDİSİT TANISINDA TESTLERİN DEĞERİ VE KULLANIMI. Testler. Öykü ve fizik muayene. Öykü

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

ACS de yeni biyolojik markırlar MEHMET KOŞARGELİR HNH 2014-DEDEMAN

T.C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM KLİNİĞİ

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

AKUT BATIN da ANALJEZİ. Dr Mustafa ÇALIK GOP Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi

PULMONER EMBOLİ TANISINDA

Normal kan basıncı sınırlarını belirlemek güç olsa da,

Hemodiyaliz Hastalarında Atriyal Fibrilasyon Sıklığı ve Tromboembolik İnmeden Koruma Yönelimleri

Akut Koroner Sendromlar

VENÖZ TROMBOEMBOLİZM TANI VE TEDAVİ ALGORİTMALARI

Akut Mezenter İskemi; Klinik Deneyimlerimiz

İatrojenik Bilateral İliak Arter Komplikasyonunda Başarılı Hibrit Tedavi

Acil Servise Başvuran Doğurganlık Yaş Grubu Kadınlardan İstenilen β-hcg Testinin Pozitifliğinin Araştırılması

Kronik Pankreatit. Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ

doğrudur? Veya test, sağlıklı dediği zaman hangi olasılıkla doğrudur? Bu soruların yanıtları

VIII. FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE):

Nekroz nedeniyle bağırsak rezeksiyonu uygulanan akut mezenterik iskemili olgularda hastane mortalitesi için prognostik faktörler

Akut Koroner Sendromlar ve Güncel Yaklaşım. Yrd.Doç.Dr. Hasan Büyükaslan Harran üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D.

Araştırma. Köksal BİLGEN 1, Şahin KAHRAMANCA 2, Murat KARAKAHYA 3, Çağlar YILDIRIM 3, Hakan GÜZEL 4

Giriş. Yaşlılarda Karın Ağrısı. Genel Bilgiler. Genel Bilgiler. Değerlendirmeyi Etkileyen Faktörler Öykü. Değerlendirmeyi Etkileyen Faktörler Öykü


Periferik arter hastalıklarının tanısını ve yaklaşım stratejilerini öğrenecek.

Ateş Nedeniyle Enfeksiyon Hastalıkları Kliniğine Yatırılarak Takip ve Tedavi Edilen Hastaların Değerlendirilmesi

Toraks BT Angiografi Pulmoner emboli tanısı

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

Akut Mezenterik İskemi. Dr. Oğuz Urgan MÜTF Acil Tıp Anabilimdalı Ocak 2013

Çocuk Travma Olgularında Plazma Histon Düzeyinin Koagülopati ve Travma Ağırlığını Öngörmedeki Yeri

Pulmoner Emboli Tanısında Klinik Skorlama Yöntemlerinin Yeri

Mesenterik Vasküler Hastalıklar. Yrd. Doç. Dr. Abdullah OĞUZ

Kardiyak hastaların bakımında Türkiye'de sorunlar neler ve ne yapmalıyız? Kardiyoloji Gözüyle

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN /

MEZENTERİK VASKÜLER HASTALIKLAR

VENÖZ TROMBOEMBOLİ VE YENİ ORAL ANTİKOAGÜLANLAR. Prof.Dr.İsmail Savaş 9 Aralık 2017 İSTANBUL

AKUT KORONER SENDROMLARDA OLASILIK SKORLARI VE STRES TESTLERİNİN KULLANIMI

HEMODİYALİZ HASTALARINDA PROKALSİTONİN VE C-REAKTİF PROTEİN DÜZEYLERİ NASIL YORUMLANMALIDIR?

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin Beş Yıllık ( ) Kansere Bağlı Ölüm Kayıtlarının Değerlendirilmesi

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

4. SINIF GENEL CERRAHİ STAJ PROGRAMI

Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2

PULMONER TROMBOEMBOLİDE HANGİ GÖRÜNTÜLEME? Dr. Hasan Mansur DURGUN IX. Ulusal Acil Tıp Kongresi Mayıs 2013 ANTALYA

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

PULMONER HİPERTANSİYONUN. Prof Dr Sait Karakurt Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Ana Bilim Dalı

Sunu Planı BNP h-fabp Prokalsitonin Tripsinojen Özet Soru ve katkılar 25 dk

NSTE-AKS Dr Behçet AL. Gaziantep University Antalya/Turkey-2012

Travmada tüm vücut BT. kadar gerekli? ÇKBT ve Travma Yüksek hızla giden bir aracın takla atması ile başvuran olgu

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

Tedavi. Tedavi hedefleri;

Dr. Seçkin Pehlivanoğlu. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi İstanbul Hastanesi

Dr. Mustafa Hasbahçeci

KARIN AĞRISI. Akut Karın Ağrısı: Acil Hekiminin İlk Yapması Gerekenler. Akut Karın Ağrısı: Epidemiyoloji. Akut Karın Ağrısı: Epidemiyoloji

ACİL KARDİYOLOJİDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ DR. BÜLENT BEHLÜL ALTUNKESER SELÇUK ÜNİVERSİTESİ MERAM TIP FAKÜLTESİ KARDİYOLOJİ AD.

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara

Stabil koroner arter hastalığında doğrular ve yanlışlar:

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri

Acil Serviste NSTEMI Yönetimi. Dr. Özer Badak

AKUT MEZENTERİK İSKEMİNİN ERKEN TANISINDA D-DİMER VE L-LAKTAT DÜZEYLERİNİN YERİ: DENEYSEL ÇALIŞMA

Cinsiyet Değiştirici Cerrahi Sonrası Derin Ven Trombozu: Olgu Sunumu DEEP VEIN THROMBOSIS AFTER SEX REASSIGNMENT SURGERY: A CASE REPORT

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR

BİYOİSTATİSTİK Sağlık Alanına Özel İstatistiksel Yöntemler Dr. Öğr. Üyesi Aslı SUNER KARAKÜLAH

ST YÜKSELMESİZ AKUT KORONER SENDROMDA GİRİŞİMSEL TEDAVİ STRATEJİSİ

PULMONER EMBOLİDE GÜNCEL TANISAL STRATEJİLER

Olgu EKTOPİK GEBELİK. Soru 1. Tanım. Soru 3. Soru yaşında bayan hasta pelvik ağrı yakınmasıyla geliyor. 5 gündür ağrısı var, SAT 1,5 ay önce

ACİLDE DİYABETİK AYAKTA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR VE TRİYAJ

Akut Superior Mezenterik Ven Trombozu: Olgu Sunumu ve Literatürün Gözden Geçirilmesi

¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı

Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

ALFA FETOPROTEİN (TÜMÖR BELİRLEYİCİSİ)

Pulmoner Tromboembolizm. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Ankara

Tam revaskülarizasyonda CABG standart tedavidir

DEMİR İÇEREN İLAÇLARLA ZEHİRLENME UZM.DR. SEVGİ YUMRUTEPE MALATYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 22.O4.2018

KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI

Behçet Hastalığı Son II Yıl Damar Tutulumu ve Tedavisi

Dr Talip Asil Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Prof. Dr. Özlem Tünger Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

ONAYLI. kanser tanı ve takip testi

Abdominal Bilgisayarl Tomografi (BT) De erlendirmesi. erlendirmesi. Dr. SEM H AYTAÇLAR

Tanı Testlerinin Değerlendirilmesi. ROC Analizi. Prof.Dr. Rian DİŞÇİ

Genelde 1 hafta içinde başlayan ağrılar akut karın ağrısı kabul ediliyor.¹

Travmada Güncel Literatür. Prof. Dr. Ahmet Baydın OMÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp AD/Samsun

Adrenokortikal Karsinom Tek merkezin 10 yıllık deneyimi

ACİL CERRAHİ GİRİŞİM GEREKTİREN ENDOKRİN PATOLOJİLER: ERKEN TANI & HIZLI TEDAVİ

Transkript:

Dicle Tıp Dergisi / 2016; 43 (1): 88-92 Dicle Medical Journal doi: 10.5798/diclemedj.0921.2016.01.0644 ÖZGÜN ARAŞTIRMA / ORIGINAL ARTICLE Akut Mezenterik İskemi Tanısında ve Akut Pankreatit ile Akut Kolesistitten Ayırıcı Tanısında D-Dimerin Önemi The Value of D-Dimer in Diagnosis of Acute Mesenteric Ischemia and Differential Diagnosis from Acute Pancreatitis and Acute Cholecystitis Semih Hot 1, Nüvit Duraker 1, Ayhan Sarı 2, Kenan Çetin 3 ÖZET Amaç: Kötü prognozu ve yüksek mortalite oranı nedeniyle akut mezenterik iskemi (AMİ) nin erken tanısı sorundur. AMİ nin tanısında serum belirteçlerinin yeri oldukça sınırlı olup son yıllarda D-dimer testi ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Bu prospektif çalışmada AMİ nin tanısında ve akut pankreatit ve akut kolesistit ten ayırıcı tanısında plazma D-dimer düzeyinin önemini araştırdık. Yöntemler: Acil servisimize karın ağrısı şikayeti ile başvuran 89 hastayı çalışmamıza dahil ettik. Hastaların sayısı ve tanıları sırasıyla 17 AMİ, 42 akut pankreatit ve 30 akut kolesistit şeklindeydi. Tüm hastaların plazma D-dimer düzeylerini lateks aglütinasyon immunoassay yöntemiyle ölçtük. Neticede D-dimer testinin AMİ tanısındaki duyarlık ve özgüllüğünü hesapladık. Bulgular: AMİ nin özgüllüğü akut pankreatitten ayırıcı tanısında %50, akut kolesistitten ayırıcı tanısında %70, tüm kontrol gurubu için %58,3; duyarlığı %100 idi. Sonuç: AMİ nin akut pankreatit ve akut kolesistitten ayırıcı tanısında plazma D-dimer konsantrasyonunun ölçümü yararlı olabilir. Ancak, D-dimerin tanısal değerini daha açık bir şekilde ortaya koyabilmek için eşik değerin yüksek olarak belirlendiği ve ayırıcı tanıya giren diğer akut karın nedenlerinin de kontrol gurubuna katıldığı daha geniş serili çalışmalara ihtiyaç vardır. Anahtar kelimeler: Akut mezenterik iskemi, tanı, D-dimer ABSTRACT Objective: Because of its poor prognosis and high mortality rate, early diagnosis of acute mesenteric ischemia (AMI) is a challenge. The value of serum markers in the diagnosis of AMI is limited and the studies related with the D-dimer test carried out in recent years. In this prospective study we investigated the value of the level of plasma D-dimer in the diagnosis of AMI and the differential diagnosis from acute pancreatitis and acute cholecystitis. Methods: We included 89 patients who admitted to our emergency department with abdominal pain. The number and the diagnosis of the patients were 17 AMI, 42 acute pancreatitis and 30 acute cholecystitis, respectively. We measured the levels of plasma D-dimer of all patients by using a latex agglutination immunoassay method. Eventually we calculated the sensitivity and specificity of D- dimer test in the diagnosis of AMI. Results: We determined the specificity of the D-dimer test in the differential diagnosis of AMI as 50% from acute pancreatitis, 70% from acute cholecystitis, 58.3% from all the control group and the sensitivity was 100%. Conclusion: The measurement of plasma D-dimer concentration may be useful in the differential diagnosis of AMI from acute pancreatitis and acute cholecystitis. However, to reveal the diagnostic value of D-dimer test more clearly, further studies with larger series are needed, where cut-off value is highly defined, and other patients with acute abdominal pain are added into the control group. Key words: Acute mesenteric ischemia, diagnosis, D- dimer 1 S.B. Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği İstanbul, Türkiye 2 S.B. Diyarbakır Silvan Dr Yusuf Azizoğlu Devlet Hastanesi Genel Cerrahi Diyarbakır, Türkiye 3 S.B. Dr Lütfi Kırdar Kartal Eğitim Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kl. İstanbul, Türkiye Yazışma Adresi /Correspondence: Semih Hot, S.B. Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Avrupa konutları Atakent 1 No: 11A/ 3 Halkalı / Küçükçekmece İstanbul, Türkiye Email: semihhot@hotmail.com Geliş Tarihi / Received: 09.01.2016, Kabul Tarihi / Accepted: 27.01.2016 Copyright Dicle Tıp Dergisi 2016, Her hakkı saklıdır / All rights reserved

GİRİŞ S. Hot, ve ark. Akut mezenterik iskemi ayırıcı tanısında D-dimerin önemi 89 Akut mezenterik iskemi (AMİ) akut karına yol açan, prognozu oldukça kötü bir patolojidir. Son yıllarda tanı ve tedavideki gelişmelere rağmen AMİ de mortalite oranları hala %40-70 oranlarında devam etmektedir [1]. Prognozun kötü olması sadece tanının gecikmesine bağlı olmayıp, bağırsak iskemisinin lokal ve sistemik etkilerinin yanı sıra yandaş hastalıklardan da kaynaklanmaktadır. AMİ tüm gastrointestinal hastalıkların %1-2 sini oluşturmakla birlikte insidansı belirgin olarak artmaktadır [2,3]. İskeminin başlangıcından itibaren ilk 6 saatte bağırsak kan akımının yeniden sağlanması özellikle emboliye bağlı iskemilerde prognozu düzeltmektedir. Akut mezenter arteriopati peritoneal bulgular gelişmeden önce, anjiografi ile erken tanınırsa sağkalım %90 ların üzerine çıkar [4]. Selektif mezenterik anjiografi akut arteryel oklüzyon tanısında altın standart olarak kabul edilmesine rağmen, bu tekniğin; invaziv bir prosedür olması, birçok merkezde olmaması, planlanması ve uygulanmasının zaman alması gibi dezavantajları vardır [5]. Erken teşhisi sağlamak ve mortaliteyi azaltmak için serum belirteçleri gibi yeni ve uygulanması kolay tanı yöntemleri araştırılmaktadır. Fakat AMİ nin tanısında serum belirteçlerinin yeri oldukça sınırlıdır. Laktik dehidrogenaz, D-dimer, iskemi-modifiye albümin, idrar ve plazma yağ asidi bağlayan proteinler gibi çeşitli serum belirteçleri çalışmalarda kullanılmıştır [6-11]. AMİ tanısında artmış D-dimer düzeyinin doğruluğunu değerlendiren çalışmalar ilgi görmüştür [7,8,12-14]. D-dimer Faktör 13 tarafından stabilize edilen fibrin ağının yıkım ürünüdür, normal yara iyileşme süreci ve kan pıhtı oluşumunun bir parçası olarak üretilir [15]. Bununla birlikte pıhtılaşma patolojik olarak oluştuğunda veya altta yatan dissemine intravasküler koagülasyon (DİK), derin ven trombozu (DVT), pulmoner emboli, koroner kalp hastalığı ve venöz trombotik durumlar gibi bazı hastalıkların bir sonucu olarak meydana geldiğinde D-dimer istenmeyen trombotik olayların varlığını gösteren değerli bir belirteç haline gelir. 1990 lardan itibaren trombotik bozukluk şüpheli hastalarda D-dimer düzeyinin ölçülmesi önem kazanmıştır. Pratikte negatif sonuç trombozu ekarte ederken, pozitif sonuç trombozu ve aynı zamanda olası diğer sebepleri gösterir. Bu yüzden esas kullanımı olasılığın düşük olduğu durumlarda tromboembolik hastalığı ekarte etmektir. D-dimer testi özellikle DVT ve pulmoner embolide kullanılır [15]. DİK şüpheli hastalarda D- dimer teşhise yardımcı olabilir. D-dimerin trombotik hastalığın teşhisinde duyarlılığı yüksek (%93-95), özgüllüğü ise düşük (%50) bulunmuştur [16]. Yanlış pozitif sonuçlar ise karaciğer hastalıkları, yüksek romatoid faktör, inflamasyon, malignensi, travma, hamilelik, yakın zamanda geçirilmiş cerrahi, ileri yaş gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Yanlış negatif sonuçlar ise eğer kan örneği trombüs oluşumundan hemen sonra alındıysa veya test birkaç gün geciktiyse ortaya çıkabilir [17]. Bu prospektif çalışmada AMİ nin tanısında plazma D-dimer düzeyinin önemi acil serviste sık rastladığımız ve AMİ ayırıcı tanısında yer alan akut kolesistit ve akut pankreatit tanılı hastalarla karşılaştırılarak araştırıldı. YÖNTEMLER Bu prospektif çalışma Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi (OEAH) Etik Kurul onayı alındıktan sonra yaklaşık 3 yılda uzmanlık tezi olarak tamamlandı. Çalışmaya dahil edilen tüm hastalardan veya bu kişilerin vasilerinden bilgilendirilmiş yazılı onam alındı. Acil birimimize başvuran ve ilk klinik muayeneleri neticesinde henüz herhangi bir görüntüleme ya da laboratuvar tetkiki yapılmadan ayırıcı tanıda AMİ nin de düşünüldüğü hastalarda D-dimer seviyesi ölçüldü. Daha sonra yaş gurubu benzerliği ve sık karşılaşılması nedeniyle çalışmamıza AMİ nin akut kolesistit ve akut pankreatit tanılı hastalardan ayırıcı tanısında D-dimer seviyesinin önemini araştırmaya karar verdik. Geçmişinde ya da halen malignensi tanısı olan veya D-dimer yükselmesine sebep olabilecek (DVT, pulmoner emboli, kronik karaciğer hastalıkları, travma, hamilelik, yakın zamanda geçirilmiş cerrahi gibi) diğer bir durum tespit edilen hastalar çalışmaya alınmadı. Hastaların kesin tanıları kan biyokimyası, ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi ve anjiografi gibi görüntüleme yöntemleri, ameliyat bulguları ve histopatolojik raporlara dayanılarak konuldu. AMİ tanılı 17 hasta, akut pankreatit tanılı 42 hasta ve akut kolesistit tanılı 30 hasta çalışmaya dahil edildi. AMİ tanısı konan ancak geçmişinde malignite öyküsü bulunan 6, halen DVT olan 1, kronik karaciğer hastalığı olan 1 ve pulmoner emboli saptanan 1 has-

90 S. Hot, ve ark. Akut mezenterik iskemi ayırıcı tanısında D-dimerin önemi ta çalışmaya dahil edilmedi. Ayrıca akut pankreatit tanısı konan ancak yakın zamanda cerrahi öyküsü olan 1 ve akut kolesistit tanısı konan ancak halen hamile olan 2 hasta çalışmaya dahil edilmedi. Sonuçta D-dimer seviyesini etkileyebilecek olan 12 hasta çalışmaya dahil edilmedi. D-dimer düzeyleri Fibrinosticon (Organon Teknika Corporation, Durham, NC, USA ) lateks aglütinasyon immunoassay yöntemiyle OEEH Hematoloji Laboratuvarında ölçüldü. AMİ nin ayırıcı tanısı için serum belirteçlerinin yeni eşik değerlerinin belirlenmesine ihtiyaç vardır. Tartışma kısmında değineceğimiz gibi D-dimer eşik değeri için farklı değerlerin alındığı AMİ ayrıcı tanısına yönelik çeşitli çalışmalar mevcuttur. Biz çalışmamızda eşik değeri 2000 ng/ml olarak belirledik. İstatistiksel değerlendirme Bu çalışmada tanımsal istatistik metodu, tanısal duyarlık testi, tanısal özgüllük testi, negatif prediktif değer testi ve pozitif prediktif değer testi kullanıldı. AMİ nin akut kolesistit ve akut pankreatitten ayırıcı tanısında optimum özgüllük ve duyarlığı sağlayacak D-dimer eşik düzeyi 2000 ng/ml olarak belirlendi. Bu eşik düzeyini geçen D-dimer konsantrasyonları pozitif sonuç olarak kabul edilerek AMİ nin akut pankreatit ve akut kolesistitten ayırıcı tanısında D-dimerin duyarlık ve özgüllükleri ayrı ayrı hesaplandı. BULGULAR AMİ tanılı 17 hastada medyan yaş 65 (dağılım 41-78) idi. Hastaların 9 (%53) u kadın, 8 (%47) i erkekti. 10 (%58,8) hastada serebrovasküler olay, atriyal fibrilasyon, miyokard infarktüsü öyküsü gibi predispozan faktörler mevcuttu. 13 (%76) hastaya rezeksiyon, 4 (%24) hastaya revaskülarizasyon yapıldı. AMİ tanılı 17 hastanın tamamında D-dimer düzeyi belirlenen eşik değerin üzerinde idi. AMİ tanılı hastaların bulguları Tablo 1 de özetlenmiştir. Kontrol gurubunda akut pankreatit tanılı 42 hasta [12 (%28,5) erkek, 30 (%71,5) kadın; medyan yaş 55 (dağılım 27-87)] ve akut kolesistit tanılı 30 hasta [15 (%50) erkek, 15 (%50) kadın; medyan yaş 57 (dağılım 40-73)] çalışmaya dahil edildi. Akut pankreatit tanılı 42 hastanın 21(%50) inde, akut kolesistit tanılı 30 hastanın 9 (%30) unda D-dimer düzeyleri belirlenen eşik değerin üzerinde bulundu. AMİ nin ayırıcı tanısında D-dimer in duyarlığı % 100 dü, özgüllüğü akut pankreatitli hastalar için 21/42 (%50), akut kolesistitli hastalar için 21/30 (%70 ), tüm kontrol gurubu için 42/72 (%58,3) idi. Tablo 1. Akut mezenterik iskemili hasta özellikleri Yaş (yıl) Cinsiyet (E/K) D-dimer (ng/ml) Revaskülarizasyon 65 E 2000 + Rezeksiyon 41 K 2000 + 49 K 2000 + 62 K 4000 + 70 E 16000 + 70 K 4000 + 62 E 8000 + + 63 E 2000 + + 67 K 4000 + 45 K 2000 68 E 8000 62 E 4000 78 K 2000 + 65 K 2000 + 66 E 4000 + + 71 E 2000 + 65 K 4000 + E: Erkek, K: Kadın TARTIŞMA Akut mezenterik iskemi de mortalite oranının hala çok yüksek olmasının nedenlerinin başında bağırsaklarda doku ölümü oluşmadan önce tanının konulmasındaki güçlük ve gecikme gelir. Genellikle bu hastalar şüpheli karın ağrısından hemen sonra aniden taşikardi, hipotansiyon, asidoz ve ciddi akut karın gibi ölümcül bir tabloya girebilirler. Yaşam oranını belirleyen en önemli faktör, bağırsaklarda nekroz ve peritonit gelişmeden önce tanının konmasıdır. İlk 24 saatten sonra tanı konan hastalarda mortalite oranı %20 daha fazladır [18]. AMİ li 21 vakalık bir seride, semptomların başlangıcından itibaren 12 saatten önce teşhis konulan hastalarda bağırsak canlılığı %100, 12-24 saat arası %56, 24 saatten fazla olan olgularda sadece %18 olarak bildirilmiştir [19]. Tanıda gecikilen hastalarda geniş ince bağırsak ve hatta kolon rezeksiyonları gerekir.

S. Hot, ve ark. Akut mezenterik iskemi ayırıcı tanısında D-dimerin önemi 91 Beslenme için yeterli bağırsak bölümünün kalmadığı yaşayan hastalarda kısa bağırsak sendromu ortaya çıkar. Son yıllarda AMİ tanısında serum belirteçleri ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda D-dimer in en yüksek duyarlı (%96-100) erken belirteç olduğu ama özgüllüğünün düşük olduğu bulunmuştur [7,8,12,14,16,20-22]. Bununla birlikte duyarlığın azalması pahasına eşik değer yüksek tutulursa özgüllük artar. AMİ tanısı için serum belirteçlerinin yeni eşik değerlerinin belirlenmesine ihtiyaç vardır [6-8,23]. Örneğin venöz tromboembolik hastalık için önerilen D-Dimer eşik değeri AMİ şüpheli hastalarda tanı için uygulanamaz [8]. Ayrıca çeşitli serum belirteçlerinin eşik değerlerinin araştırıldığı çalışmalar sadece şüpheli AMİ vakalarını içerdiği için eleştirilmiştir [8,9]. Bu nedenlerle biz eşik değeri 2000ng/mL olarak belirledik ve kontrol gurubu olarak ayırıcı tanıda yer alan akut pankreatit ve akut kolesistit hastalarını da çalışmamıza aldık. Acosta ve ark. AMİ şüphesi olan 14 hastada D-dimer düzeylerini ölçtüler [7]. AMİ tanısı alan 6 hastanın D-dimer düzeyleri, kontrol gurubunu oluşturan 8 hastanın D-dimer düzeylerinden anlamlı olarak yüksekti. Bu seride AMİ nin ayırıcı tanısında 0.3 mg/l eşik değeri için, D-dimerin duyarlığı %100, özgüllüğü %38 idi. Bu çalışmadaki hastaların D-dimer düzeyleri tek tek incelendiğinde, 0.3 mg/l yerine yine %100 duyarlığı sağlayacak en yüksek D-dimer düzeyi olan 1.2 mg/l düzeyi eşik değer olarak seçildiğinde özgüllük %38 den %75 e çıkmaktadır. Acosta ve Björck ün, belli bir popülasyonda AMİ nin sıklığını ve klinik bulgularını araştırdığı diğer bir prospektif çalışmasında 13 hastada D-dimer düzeyleri yine eşik değerin üzerinde bulunmuştur [24]. Ratlarda yapılan iki deneysel çalışmada süperior mezenter arter (SMA) oklüzyonundan sonra ölçülen plazma D-dimer düzeyleri sadece laparotomi yapılan kontrol gurubundan anlamlı olarak yüksek bulunmuş ve D-dimer ölçümünün AMİ erken tanısında yararlı olabileceği öne sürülmüştür [25,26]. Ancak bu deneysel çalışmalarda, insanlarda görülen D-dimer yükselmesine yol açabilecek diğer akut karın nedenleri göz önüne alınmadığından D-dimer ölçümünün AMİ nin tanısında yararlı olabileceği görüşü tartışmalıdır. Bir başka deneysel çalışmada ise SMA oklüzyonu yapılan ratların plazma D-dimer düzeyleri, yalnızca SMA manüplasyonu yapılan kontrol gurubundaki ratlarınkinden farklı bulunmamış ve AMİ nin tanısında kan D-dimer düzeyinin önemli bir bağımsız parametre olmadığı belirtilmiştir [27]. Akyıldız ve ark. nın bir çalışmasında; AMİ tanısında D-dimer testinin duyarlığını ve özgüllüğünü sırasıyla %94,7 ve %78,6 olarak hesaplamışlardır. Ayrıca AMİ tanısında D-dimer testinin bifazik bilgisayarlı tomografi (BT) ve mezenterik BT anjiyo ile karşılaştırıldığında etkinliğinin benzer olduğunu ve özellikle böbrek yetmezliği, kontrast hipersensitivitesi gibi BT ve BT anjiyo yapılamayan vakalarda D-dimer testinin AMİ vakalarındaki yüksek duyarlığı, özgüllüğü ve kolay uygulanabilirliği ile erken tanıda yardımcı olabileceğini bildirmişlerdir [13]. Bir diğer 225 hastalı prospektif çalışmalarında ise D-dimer testinin akut karınlı hastalarda diğer tanı modalitelerine önemli bir yardımcı olarak kullanılabileceğini ve hatta lökosit sayısından daha iyi uygulandığını belirtmişlerdir [28]. Chiu ve ark. bir çalışmalarında AMİ nin şiddeti ile serum D-dimer seviyesi arasında bir korelasyon olmadığını ve rezektabl ile anrezektabl bağırsak nekrozu arasında serum D-dimer seviyeleri arasında fark olmadığını bildirmişlerdir. Bununla birlikte D-dimer sonucunun düşük olmasının AMİ olasılığını bir parça azalttığını ifade etmişlerdir [14]. Ancak bu çalışmaya sadece hamile olan hastalar ve oral antikoagülan alan hastalar dahil edilmemiş olup D-dimer testinin yanlış değerlendirilebileceği birçok durum hariç tutulmamıştır. Ayrıca sadece AMİ şüphesi olan hastalar incelenmiş ve bir kontrol grubu ile karşılaştırma yapılmamıştır. AMİ ayırıcı tanısında yer alan akut kolanjit, divertikülit, barsak obstrüksiyonu, splenik ven trombozu, intestinal veya peptik ulser perforasyonu gibi diğer bazı hastalıklar ile karşılaştırılma yapılmamış olması bizim çalışmamızın kısıtlılığı olarak görülebilir. Sonuç olarak, AMİ hala mortalitesi oldukça yüksek bir durum olmaya devam etmektedir. Medikal öykü ve mevcut şikayetlerin özellikleri tanı için çok yeterli değildir. Duyarlığı yüksek ama özgüllüğü düşük olmasına rağmen, özellikle eşik değeri yüksek belirlenen D-dimer düzeyi AMİ nin teşhisinde ve akut pankreatit ile akut kolesistitten ayırıcı tanısında yararlı olabilir. Özellikle D-dimer

92 S. Hot, ve ark. Akut mezenterik iskemi ayırıcı tanısında D-dimerin önemi düzeyinin normal sınırlarda olduğu karın ağrılı hastalarda AMİ ayırıcı tanıda kolayca daha arka planda tutulabilir. D-dimerin AMİ tanısında önemini daha açık bir şekilde ortaya koyabilmek için eşik değerin yüksek tutulduğu ve ayırıcı tanıya giren diğer akut karın nedenlerinin de kontrol gurubuna katıldığı daha geniş serili çalışmalara ihtiyaç vardır. Çıkar Çatışması Beyanı: Yazarlar çıkar çatışması olmadığını bildirmişlerdir. Finansal Destek: Bu çalışma için herhangi bir finansal destek alınmamıştır. KAYNAKLAR 1. Kassahun WT, Schulz T, Richter O, Hauss J. Unchanged high mortality rates from acute occlusive intestinal ischemia: six year review. Langenbecks Arch Surg 2008; 393:163-171. 2. Yasuhara H. Acute mesenteric ischemia: The challenge of gastroenterology. Surg Today 2005;35:185-195. 3. Schneider TA, Longo WE, Ure T, Vernava AM. Mesenteric ischemia: Acute arterial syndromes. Dis Colon Rectum 1994;37:1163-1174. 4. Kaleya RN, Boley SJ. Acute mesenteric ischemia. Crit Care Clin 1995;11:479-512. 5. Brondt LJ, Boley SJ. AGA technical review on intestinal ischemia. American Gastrointestinal Association. Gastroenterology. 2000;118:954-968. 6. Acosta S, Nilsson T. Current status on plasma biomarkers for acute mesenteric ischemia. J Thromb Thrombolysis 2012;33:355-361. 7. Acosta S, Nilsson TK, Björck M. D-dimer testing inpatients with suspected acute thromboembolic occlusion of the superior mesenteric artery. Br J Surg 2004;91:991-994. 8. Block T, Nilsson TK, Björck M, Acosta S. Diagnostic accuracy of plasma biomarkers for intestinal ischemia. Scand J Clin Lab Invest 2008;68:242-248. 9. Thuijls G, van Wijck K, Grootjans J, et al. Early diagnosis of intestinal ischemia using urinary and plasma fatty acid binding proteins. Ann Surg 2011;253:303-308. 10. Gündüz A, Türkmen S, Turedi S, et al. Time-dependent variations in ischemia-modified albumin levels in mesenteric ischemia. Acad Emerg Med 2009;16:539-543. 11. Kanda T, Fujii H, Tani T, et al. Intestinal fatty acid binding protein is a useful diagnostic marker for mesenteric infarction in humans. Gastroenterology 1996;110:339-343. 12. Acosta S, Nilsson TK, Björck M. Preliminary study of D- dimer as a possible marker of acute bowel ischaemia. Br J Surg 2001;88:385-388. 13. Akyıldız H, Akcan A, Oztürk A, et al. The correlation of the D-dimer test and biphasic computed tomography with mesenteric computed tomography angiography in the diagnosis of acute mesenteric ischemia. Am J Surg 2009;197:429-433. 14. Chiu YH, Huang MK, How CK, et al. D-dimer in patients with suspected acute mesenteric ischemia. Am J Emerg Med 2009;27:975-979. 15. Yücedağ E, Uysal A, Burma O, et al. Comparison of ventilation/perfusion scintigraphy and multi-detector computerized tomography in diagnosis of asymptomatic pulmonary embolism after deep vein thrombosis. Dicle Med J 2014;41:179-186. 16. Duman A, Salt Ö, Özkan S, et al. Demographic characteristics of patients with pulmonary thromboembolism. J Clin Exp Invest 2015;6:10-15. 17. Adam SS, Key NS, Greenberg CS. D-dimer antigen: current concepts and future prospects. Blood 2009;113:2878-2887. 18. Boley SJ, Feinstein FR, Sammartano R, Brandt LJ, Sprayregen S. New concepts in the management of emboli of the superior mesenteric artery. Surg Gynecol Obstet 1981; 153:561-569. 19. Lobo-Martinez E, Merono CE, Sacco O, Martinez ME. Embolectomy in mesenteric ischemia. Rev Esp Enferm Dig 1993;83:351-354. 20. Block T, Acosta S, Björck M. Endovascular and open surgery for acute occlusion of the superior mesenteric artery. J Vasc Surg 2010;52:959-966. 21. Björnsson S, Björck M, Block T, et al. Thrombolysis for acute occlusion of the superior mesenteric artery. J Vasc Surg 2011;54:1734-1742. 22. Acosta S, Alhadad A, Svensson P, Ekberg O. Epidemiology, risk and prognostic factors in mesenteric venous thrombosis. Br J Surg. 2008;95:1245-1251. 23. Yılmaz S, Topçu F, Şen H.S, et al. Combination of Wells clinical score and high D-dimer levels in the in diagnosis of pulmonary embolism. J Clin Exp Invest 2014;5:557-562. 24. Acosta S, Björck M. Acute thrombo-embolic occlusion of the superior mesenteric artery: a prospective study in a well-defined population. Eur J Vasc Endovasc Surg 2003;26:179-183. 25. Kurt Y, Akin ML, Demirbas S, et al. D-dimer in the early diagnosis of acute mesenteric ischemia secondary to arterial occlusion in rats. Eur Surg Res 2005;37:216-219. 26. Altınyollar H, Boyabatli M, Berberoğlu U. D-dimer as a marker for early diagnosis of acute mesenteric ischemia. Thromb Res 2006;117:463-467. 27. Kulacoglu H, Kocaerkek Z, Moran M, et al. Diagnostic value of blood D-dimer level in acute mesenteric ischemia in the rat: an experimental study. Asian J Surg 2005;28:131-135. 28. Akyıldız H, Sözüer E, Akcan A, et al. The value of D-dimer test in the diagnosis of patients with nontraumatic acute abdomen. Ulus Travma Acil Cerrahi Derg 2010;16:22-26.