Mediyastinal lenfadenopatiler, sıklıkla orta mediyasten tutulumu yapar. Viseral



Benzer belgeler
SARKOİDOZ lu hasta yönetimi

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD.

PULMONER NODÜLLER: OLGU ÖRNEKLERİ İLE. Dr.Selen Bayraktaroğlu Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD/İZMİR

İnterstisyel hastalıklar. klarında klinik değerlendirme. erlendirme

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE TANI VE EPİDEMİYOLOJİ. İNT. DR. BURCU TURAN Nisan 2014

Akciğer Dışı Tümör Olgularında İzole Mediasten FDG-PET Pozitif Lenf Nodlarının Histopatolojik Değerlendirilmesi

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

TÜLAY AKSARAY TECİMER 4 MAYIS 2013

HODGKIN DIŞI LENFOMA

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar

TULAREMİ HİSTOPATOLOJİSİ VE AYIRICI TANI. Yrd. Doç. Dr. Banu D. Gün Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Patoloji Anabilim Dalı

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır.

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR?

İĞER HASTALIKLARI ESKİŞ TIP FAKÜLTES

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi

Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Baş ve Boyun Patolojisi Slayt Semineri

EnfeksiyonlaKarışabilecek EnfeksiyonDışıNedenler. Dr. Ferit KUŞCU Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hst ve Kli.

Plevral Boşluğun Nadir Enfeksiyonları Plevral boşlukta sıklıkla gözlenen enfeksiyonlar parapnömonik

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU. Dr.Serdar Onat

NEFROTİK SENDROM. INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013

Orta Mediasten. Dr. Salih TOPÇU Göğüs Cerrahisi Uzmanı

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

Akciğer Kanseri. Prof. Dr. Pınar Çelik

Fungal Etkenler. Toplantı sunumları Dr.AyşeKalkancı. Santral Sinir Sistemi Enfeksiyonlarında Tanı. Ege Mikrobiyoloji Günleri-3

LENFOMALARDA RADYOTERAPİ. Prof. Dr. Nuran ŞENEL BEŞE Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı

S İ S T E M İ K M İ K O Z L A R

REHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

1/3 Üst Üst loblar AL süp. seg. 2/3 Alt. Gurney JW. Radiology 1988;167: Ventilasyon %30 Perfüzyon %5 Lenf akımı: TB,Sarkoidoz Silikoz, E.G.

Gerçek şilöz asit: yüksek trigliserid oranlarına sahip sıvı.

HIV Enfeksiyonu ve Tüberküloz Birlikteliğinin Değerlendirilmesi

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ

III. BÖLÜM EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

AKCİĞER KANSERİ EVRELEMESİNDE BRONKOSKOPİ. Dr. Serdar Erturan İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı

FUNGAL İNFEKSİYONLARDA TANI SORUNLARI RADYOLOJİK SORUNLAR

26. ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ HEMATOPATOLOJİ ANTALYA, Dr.Nazan Özsan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı İzmir

Olgu sunumu. Dr. Fatma Şen İstanbul Üniversitesi, Onkoloji Enstitüsü Tıbbi Onkoloji Bilim dalı

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

SOLİTER PULMONER NODÜL

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

Hematolog Gözüyle Fungal İnfeksiyonlara Yaklaşım. Dr Mehmet Ali Özcan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı İzmir-2012

Kronik Öksürük. Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı

Bilateral Senkron Akciğer Tümörlerinde Cerrahi. Adem GÜNGÖR Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi Mart 2013 Kapadokya

OLGU 3 (39 yaşında erkek)

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Primer Kemik Lenfomaları Olgu Sunumu. Prof. Dr. Mustafa Benekli Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Ankara

LENF NODU ve DİĞER DOKU BİYOPSİLERİNDE TÜBERKÜLOZ BASİLİ İZOLASYONU

Kan Kanserleri (Lösemiler)

AKCİĞER DIŞI TÜBERKÜLOZ OLGU SUNUMU. Dr.Onur URAL Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR

Abstract. Özet. Giriş. Olgu Sunumu. Başvuru: Kabul: Yayın:

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir

TORAKS RADYOLOJİSİ. Prof Dr Nurhayat YILDIRIM

Ses Kısıklığı Nedenleri:

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ

Mediyasten, iki plevral boşluğun arasında kalan toraksın bölgesel alanı olarak tanımlanmıştır.

İNVAZİV PULMONER ASPERJİLLOZ Dr. Münire Gökırmak. Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A.D.

Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi

Düşük dereceli B-hücreli Hodgkin-dışı lenfomalardan oluşan olgu sunumları OLGU IV

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

56Y, erkek hasta Generalize LAP ( servikal, inguinal, aksiller, toraks ve abdomende ) Ateş Gece terlemesi Lenfopeni IgG, IgA, IgM yüksek

Lenf Bezi Tüberkülozu #

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 23 Ocak 2018 Salı

BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ

Prof. Dr. Demir Budak Dekan. Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Asiye Nurten EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 2

PNÖMOKONYOZ: OLGU SUNUMU

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

BRUSELLA ENFEKSİYONU. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

TRAKEA CERRAHİSİNDE TEMEL PRENSİPLER

DR.NEJLA YILMAZ GÖCEN Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD. Aralık 2017

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

OLGU SUNUMU-1. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 (Bildiri ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster Bildiri KABUL POSTER BİLDİRİ

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir?

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ. Sağlıklı yaşam, mutlu bireyler, güler yüzlü toplum ÜVEİT EL KİTABI

TÜBERKÜLOZ. Verem; TB; TBC; Tüberküloz nasıl yayılır? Tüberküloz şikayetleri nelerdir?

Ders Yılı Dönem-V Göğüs Cerrahisi Staj Programı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Asendan AORT ANEVRİZMASI

PEDİATRİK HODGKİN LENFOMA DR. CEM ÖNAL BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJISI A.D.

Radyoloji Dersleri 3: Behçet Hastalığında Akciğer Tutulumu

SLAYT SEMİNERİ TANISAL SİTOLOJİDE ALGORİTMİK YAKLAŞIM

Prof. Dr. Nuran Türkçapar İç Hastalıkları ABD-Romatoloji BD

Transkript:

Mediyasten Hastalıkları ve Cerrahisi Editör: Prof. Dr. Akın Eraslan BALCI BÖLÜM 33 BÖLÜM Mediyasteni Tutan Benign Lenf Nodu Hastalığı 301 Mediyasteni Tutan Benign Lenf Nodu Hastalığı Tuğba Coşgun Mediyastinal lenfadenopatiler, sıklıkla orta mediyasten tutulumu yapar. Viseral mediyastende daha çok sağ alt paratrakeal bölge, subkarinal bölge ve aortikopulmoner penceredeki lenf nodları tutulur. Etyolojik Sınıflandırma 1. Mediyastinal granulomatöz hastalıklar: a. Tüberküloz, b. Mantar enfeksiyonu, c. Sarkoidoz, d. Silikozis, e. Wegener granülomatozu. 2. Castleman hastalığı: 3. Diğerleri: a. Sistemik lupus eritematozis, b. İnfeksiyoz mononükleoz, c. Reaktif lenf nodu hiperplazisi, d. HIV ile birlikte olan Pneumocytis jirovecii infeksiyonu. Tüberküloz Tüberküloz basili daha çok alt loblara yerleşir, makrofajlar tarafından öldürülen basillerin bir kısmı makrofaj içinde çoğalır ve alveollere yayılır. Bu bölgeye yeni gelen

302 Tuğba Coşgun makrofajlar basillerin etrafını sararak ilk granülomların oluşmasını sağlarlar. Granülom oluşumu esnasında basil yüklü makrofajlar bölgesel lenf nodlarına, özellikle hiler ve mediyastinal bölgelere ulaşabilir. Tüberküloz hastalığı seyrinde mediyastinal lenfadenopati gelişebilir. Bu durum erişkinde nadir görülür. Ancak aktif enfeksiyonu olan, immunsupresif veya çocuk hastalarda daha sıktır (1). Hatta çocuklarda en sık görülen radyolojik bulgu hiler veya mediyastinal lenfadenopatidir. Özellikle de hiler ve sağ alt paratrakeal lenfadenopati görülür. Daha az sıklıkla subkarinal ve aortikopulmoner alanda görülür. Lenfadenopatiye parankimal konsolidasyon veya atelektazi de eşlik edebilir. Yaş arttıkça bu patolojiler daha çok eşlik eder (2). Yapılan çalışmalarda; tüberküloz olan hastalarda beraberinde HIV pozitifse, mediyastinal lenf nodu görülme sıklığının arttığı gösterilmiştir (3). Erişkinlerde primer tüberkülozun bir bulgusunun da hiler veya mediyastinal lenfadenopati olabileceğinin göz ardı edilmesi yanlış tanıya yol açabilir. Ekstrapulmoner tüberkülozda basil sayısının daha az olması, tutulan doku ve organlara ulaşmanın daha güç olması nedeniyle tanının bakteriyolojik olarak doğrulanması daha zordur. Bu sebeple radyolojik yöntemler gündemdedir. Günümüzde artmış FDG tutulumunun akciğer ve toraks maligniteleri için yüksek sensitivite ve spesifisiteye sahip olduğu iyi bilinmektedir. Bazı benign durumlarda da artmış FDG tutulumunun olduğu bildirilmektedir. Tüberkülom gibi granülomatöz inflamasyonlarda malignite için yanlış pozitif FDG tutulumu olduğu unutulmamalıdır (4). Ayrıca, tüberküloza bağlı lenfadenopatiler Galyum 67 tutarlar. Tedavi başlandıktan sonra lenfadenopatilerde pulmoner lezyonlardan daha geç düzelme olur. Radyoloji büyük oranda tüberkülozdan şüphelendirse de bu tip tüberkülozlarda invaziv incelemeler önem kazanır. Tanı biyopsi materyalinden histolojik ve mikrobiyolojik inceleme ile konur. İnce iğne aspirasyon biyopsisi ile veya mediyastinoskopi ile konabildiği gibi, son yıllarda kullanımı artan EBUS (endobronşiyal ultrasonografi), EUS (özafagiyal ultrasonografi) eşliğinde transbroşiyal biyopsi ile de sonuç almak mümkündür(5). Tüberkülozda aside dirençli basillerin bulunduğu granülomlar bulunur. Konakçıda gelişen aşırı duyarlılık, granülomların merkezinde kazeifikasyon nekrozuna yol açar. Yeni olgularda süpürasyon, geç dönemde Langhans tipi dev hücreler, eski olgularda fibrozis ve kalsifikasyon bulunur (1). Nodal kalsifikasyon erişkinlerde daha sık görülür. Tüberkülozla birlikte gelişen mediyastinal lenfadenopati sıklıkla asemptomatiktir ancak lokalizasyonuna ve boyutuna göre semptomlar oluşabilir, ancak bu semptomlar sıklıkla tedavi sonrası gerilemektedir. Nadiren çok büyümüş lenfadenopati mediyastinite, trakeal kompresyona, vena kava superior sendromuna, perikardite yol açabilir. Bası yerine göre cerrahi bir alternatif olabilir ve tedavide antitüberküloz ilaçlar kullanılır.

BÖLÜM 33 Mediyasteni Tutan Benign Lenf Nodu Hastalığı 303 Mantar Enfeksiyonu Günümüzde yetişkinlerde mediyastinal granülomun en sık sebebi fungal enfeksiyonlardır. En sık sebepler sırayla Histoplasma capsulatum, Coccidiodes immitis, Cryptococcus neoformans, ve Blastomyces dermatitidis tir (6). Amerikan toplumunda gizli H. Capsulatum enfeksiyonu tüberküloza göre üç kat fazla bulunmuştur hastaların %80 inde bu mantara karşı bağışıklık geliştiği, %20 sinin infekte olduğu belirtilmiştir (7). Hastaların çoğu asemptomatik olmasına rağmen öksürük ve ateş olabilir. Nadiren fibroz mediyastinit gelişebilir. Bu durumda özefagus basısı veya fistülü, trakea basısı ve Vena cava superior sendromu gelişebilir. Fibroz mediyastinitin gelişme mekanizmasının hipersensivite reaksiyonu olduğu düşünülmektedir. Akut infeksiyonda amfoterisin veya ketokanazol tedavisi verilebilir. Fibroz mediyastinitin gelişmesi durumunda ise oluşan komplikasyona yönelik tedavi yapılabilir. Örneğin; trakeal ve özefageal komplikasyon durumlarında stent uygulanabilmektedir. Trakeal ve özefageal komplikasyonlar için stent uygulanması gibi. Trakeal rezeksiyonlar bazı hastalar için uygun olabileceği gibi sıklıkla rezektabl bir durum değildir (1). Farklı bir düşünce de asemptomatik olsa bile granülom varlığında oluşabilecek komplikasyonları engellemek için cerrahi düşünülebileceğidir (8). Coccidioides immits enfeksiyonu ABD güneybatı kısmında daha sık olmakla olgular sıklıkla asemptomatiktir. Az bir kısmında üst solunum yolu enfeksiyonu olabilir. İmmünsupresif hastalarda riskli olduğu için özellikle antifungal tedavi verilebilir (1). Diğer tüm etkenlerde de daha az olmakla birlikte fibroz mediyastinit gelişebilir. Sarkoidoz Sarkoidoz T lenfosit ve mononükleer fagosit infiltrasyonu ile karakterize idiopatik multisistemik granulomatoz bir hastalıktır. Akciğer ve intratorasik lenf nodu tutulumu sık görülür. Hastalığın prognozu farklılıklar gösterir. Her iki cinsiyette görülebilmesine rağmen kadınlarda daha sıktır. Afrika kökenli Amerikalılarda ve İskandinav ırkında daha sık görülür. Elli yaşından gençlerde görülmekle birlikte çocuklarda oldukça nadirdir. En sık 20-40 yaşlarında görülür. Ülkemizdeki insidansı 4/100.000 olarak tahmin edilmektedir (9). Multiorgan tutulumu olabilmekle birlikte Afrika kökenli Amerikalı larda üveit, Avrupalı larda ise eritema nodozum ön plandadır. Japonlarda kalp ve göz tutulumu belirgindir ve en sık ölüm nedeni kardiyak tutulumdur. Diğer toplumlarda ise en sık ölüm nedeni pulmoner fibrozisin neden olduğu solunum yetmezliğidir (9). Hastalık idiopatiktir, ancak bazı meslek gruplarında daha sık görülmesi (çiftçilik, itfaiyecilik, hemşirelik), salgınlar olması, bahar aylarında artması enfeksiyonların etki-

304 Tuğba Coşgun siyle olabileceğini düşündürmüştür (viruslar, Borrelia burgdorferi, Propionibakterium aknes, Mikobakterium tüberkulozis gibi). Ayrıca, ailesel olgular ve genetik çalışmalar genetik faktörlerin predispoze edebileceğini düşündürmektedir (10). Hastaların yarıya yakını asemptomatik seyreder. En sık tutulum pulmoner ve mediyastinal lenfatik tutulumdur. Hastalar asemptomatik olabileceği gibi halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık, kilo kaybı ve ateş eşlik edebilir. Bizim toplumumuzda en sık ağır pulmoner tutulum görülür. Tutulumun şiddetine göre hafif dispeptik şikayetlerden fibrokistik değişimler ve pulmoner damarların granulomatoz vaskuliti ile hipertansiyon ve kor pulmonale gelişimi gibi geniş bir yelpazede olabilir (10). Bunun dışında üst solunum yollarının (nazal mukoza, laringeal mukoza, nazal septum) tutulumu ile ses kısıklığı, stridor, üst havayolları obstrüksiyonu olabilir. Göz tutulumu ile hastalarda üveit, optik nörit, konjuktivit, glokom olabilir. Deri tutulumu ile eritema nodozum, lupus pernio, makulopapuler döküntüler olabilir. Karaciğerde genelde asemptomatik hepatik granulomlar olmakla birlikte nadiren kolestaz ve portal hipertansiyon olabilir. Kardiyak tutulum nadir olmasına rağmen daha ölümcüldür. Aritmi, infarktüs, miyokardit yapabilir. Ayrıca, meningeal, parameningeal, hipotalamik, kranial sinir tutulumları olabilir. Özellikle diz, el ve ayak bileklerinde artrit bulguları bulunur (10). Toraks radyolojisi sıklıkla normal olabilmesine rağmen en sık görülen patoloji bilateral hiler lenfadenopatidir. Sağ alt paratrakeal tutulum sıktır. Bunun dışında simetrik parankimal tutulumlar olabilir ve retiküler ve retikülonodüler tutulumlar olabilir (Resim 1). Akciğer grafisine göre sarkoidoz beş evrede incelenir. Evre 0: Normal akciğer grafisi. Evre 1: Bilateral hiler adenopati. Evre 2: Bilateral hiler adenopati ile birlikte parankimal infiltrasyon. Evre 3: Bilateral hiler adenopati olmaksızın parankimal infiltrasyon. Evre 4: Yaygın fibrozis, distorsiyon, bül oluşumu. Tanı klinik ve patoloji ile konulur. Deri lezyonlarından sıklıkla tanı konulabildiği gibi bunun yetersiz olduğu durumlarda mümkün olduğunca transbronşial akciğer biyopsisi ile ancak bu şekilde tanı konulamazsa mediyastinal lenf nodu biyopsileri ile tanı konulabilir (11). Sarkoidozisde reaksiyonel olarak nonnekrotizan granülomlar görülür. Deri, lenf bezleri, lakrimal bez, konjonktiva ve karaciğer en sık biyopsi yapılan ekstrapulmoner bölgelerdir. Kardiyak tutulum şüphesinde holter, ekokardiyografi, talyum sintigrafisi, kardiyak manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi ek tetkikler istenmelidir. Galyum sintigrafisi ekstrapulmoner sarkoidozda tanıya yardımcı olabilir (12). Bazı olgularda spontan remisyon görülür. Ayrıca, tedavi uygulamalarının yan etkileri olabilir. Bu sebeple tedavi tartışmalıdır. Evre 1 hastalar tedaviye gerek olmaksızın remisyona girebilir ama bunu teyit etmek için üç ve altı aylık kontroller yapılmadır. Evre

BÖLÜM 33 Mediyasteni Tutan Benign Lenf Nodu Hastalığı 305 Resim 1. Mediyasten lenf nodlarında genişleme. 2 ve 3 olan hastalar asemptomatik olduğu sürece ve progresyon olmadığı sürece takip edilebilir, ancak iki-üç aylık takipler yapılmalıdır. Dördüncü evrede olan hastalarda ise steroid ve immunsupresif tedavi verilebilir, ancak etkinliği tartışmalıdır. Destek tedavisi de uygulabilir. Bu hastaların transplantasyon açısından değerlendirilmesi de gerekmektedir (10). Silikozis Silikozis, silika olarak bilinen kristal yapıdaki silikon dioksitin (SiO 2 ) inhalasyonuna bağlı olarak gelişen mesleksel bir akciğer hastalığıdır. Silikozis, kristal yapıdaki silika tozlarının solunması ve akciğerlerde bu tozlara karşı oluşan reaksiyon sonucu akciğerde fibrozis gelişimi ile seyreden bir hastalıktır. Madenler, taş ocakları, tünel açma çalışmaları, kumlamacılık, çimento ve beton üretimi, cam imalatı, diş laboratuvarlarında çalışma bu hastalık için risk oluşturmaktadır (13). Ülkemizde özellikle kumlamacılık, silikozis hastalarının önemli bir bölümünü oluşturmaktadır.

306 Tuğba Coşgun Hastalık fibrozisle seyreder. Parankimal nodüller ve fibrotik lezyonlar özellikle üst zonlarda kontraksiyona yol açabilir. Hastalığın akut ve kronik formları vardır. Kronik formu maruziyetten yıllar sonra bile görülebilir. Özellikle kronik formda mediyastinal lenfadenopatiler görülebilir (kronik formda bu oran %63.5, akut formda %45.5 dır) (6). Mediyastinal lenfadenopatilerde genellikle kalsifikasyon görülmez, ancak hiler lenfadenopatilerde görülebilir ve bu durum intertisyel fibrozisin başlangıcı olabilir (14). Wegener Granülomatozu Wegener Granülomatoz u vaskulitle seyreden bir hastalıktır. Üst ve alt solunum yollarında nekrotizan vaskulit ve fokal glomerulonefrit eşlik eder. Bazen sadece solunumsal etkilenme olabilmektedir (1). Son zamanlarda hastaların tanısında ve aktivitenin değerlendirilmesinde antinötrofil sitoplazmik antikor düzeyleri kullanılır. canca Wegener hastalığı için yüksek duyarlılık (%91) ve özgüllüğe (%99) sahiptir (15). Wegener Granulomatozu olgularının %34 ünde radyolojik patoloji bulunur. Bunlar en sık bilateral nodüler infiltrasyonlar, tek nodül, kaviter hastalık veya alveoler hemoraji şeklinde olabilir. Mediyastinal lenfadenopati olması ise çok nadir olmakla birlikte %2 oranında mümkündür (16). Hastada mediyastinal lenafadenopati varsa tanı amaçlı mediyastinosopi veya torakotomi yapılabilir (17). Hastalarda patolojik olarak nekrotizan granulomlar, vaskulit ve dev hücreler görülür. Tedavide kortikosteroid yer alır (1). Castleman Hastalığı Nadir görülen benign lenf nodu hiperplazisi ile karakterize bir hastalıktır. Asemptomatik mediyasten yerleşimli olabildiği gibi pelvis, retroperitoneum ve aksilla yerleşimli de olabilir (18). En çok görüldüğü yaş grubu 20-30 yaşlardır. Ancak pediatrik yaş grubunda da görülebilir. Kadın ve erkekte görülme sıklığı eşittir. Etyoloji tam net olmakla birlikte kronik inflamatuar bir yanıt olabileceği savunulmaktadır (19). Castlemen hastalığı en sık toraks yerleşimlidir. Bunların içinde sırası ile en çok ön mediyasten, sağ paratrakeal alan, hiler bölge ve arka mediyastendedir. Aksilla alt servikal bölge, fissürler ve plevrada daha az sıklıkla görülür. %10-15 oranında ise boyun mezenter ve retro peritonda görülebilir (Resim 2,3) (20). Ayrıca, eşlik edebilecek bazı patolojiler; hematolojik bozukluklar (refrakter anemi, otoimmun sitopeni, trombositik trombositopenik purpura, miyelofibrozis, lupus), dermatolojik patolojiler (pemfigus vulgaris, kaposi sarkomu), pulmoner patolojiler (plevral efüzyon, bronşiolitis obliterans), böbrek bozuklukları (böbrek yetmezliği, nefrotik sendrom), nörolojik bozukluklar (periferik nöropati, miyastenia gravis), lenfoma, amilodozis ve perikardiyal efüzyon şeklinde sıralanabilir.

BÖLÜM 33 Mediyasteni Tutan Benign Lenf Nodu Hastalığı 307 Resim 2. Castleman hastalığında BT. Resim 3. Castleman hastalığında MR. Castleman hastalığı lokalize ve dissemine tip olabilir. Dissemine tip multisentrik olan dev lenf nodu hiperplazisi ve sistemik bulgular veren atipik lenfoproliferatif hastalık şeklinde olabilir. Bu hastalarda IL6 düzeyi yüksek bulunmuştur (21). Human Herpes Virüs-8 ile ilişkili olup, immünsüprese hastalarda sık görülür. Bu formda malign lenfoma ve Kaposi sarkomu gelişme riski artmıştır (22). Histolojik olarak iki tipi bulunur: a. Hiyalen vaskuler tip: Bu form vakaların %90 nını oluşturur. Sıklıkla asemptomatik veya bası semptoları mevcuttur. İyi prognoza sahiptir. b. Plazma hücreli tip: Kötü prognoza sahiptir. Bu formda periferal lenfadenopati, ateş, halsizlik, anemi, eritrosit sedimentasyon hızında artış, hiperglobulinemi, hipoalbuminemi, alkalen fosfatazda yükseklik olabilir (23). Sıklıkla multisentrik grupda görülür. Hiyalen vaskuler tipde mikroskobik olarak nodüller mevcuttur. Bu nodülleri küçük lenfositler ve interfolliküler alanda çok sayıda kan damarları oluşturur. Plazma hücreli tipte interfoliküler hücre katmanları ve az sayıda kan damarları mevcuttur. Histolojik olarak lenfoma ve timoma ile karışabilir (1). Lokalize olgulara komplet rezeksiyon uygulanabilirse prognoz iyi seyirlidir. İnkomplet rezeksiyon veya inoperable hastalarda ise radyoterapi faydalı olabilir. Buna karşın dissemine hastalıkta cerrahinin yeri tartışmalıdır. Kemoterapi (siklofosfamid, vinkristin, prednisolon protokolü, veya siklofosfamid, doksorubisin, vinkristin, prednisolon protokolü) veya kemoradyoterapi uygulanabilir. Aynı zamanda bu hastaların ileride başka malignitelerin ortaya çıkma ihtimali sebebiyle önemlidir (24).

308 Tuğba Coşgun Diğerleri Romatolojik hastalıklar Sistemik Lupus Eritematomsus (SLE), Romatoid Artrit (RA) ve Sjogren Sendromu gibi romatolojik hastalıklar nadiren benign mediyastinal lenfadenopatilere yol açabilirler. Ancak bu tip olguların lenfoma insidansının normal popülasyona göre artmış olabileceği hatırlanmalıdır (25). Enfeksiyoz mononükleoz gibi hastalıklar sıklıkla yaygın veya supraklavikuler lenfadenopatiler yapmakla birlikte nadiren mediyastinal tutulum gösterebilir(26). Bu etkenler ve patolojiler dışında farklı birçok benign sebepli mediyastinal lenf adenopati gelişebilir. Kedi tırmığı hastalığı, anjioimmunoblastik lenfadenopati, Kikuchi-Fujimoto hastalığı olabilir. Tedaviler sıklıkla etkene ve bası bulguları mevcutsa ortadan kaldırmaya yöneliktir (27). KAYNAKLAR 1. Kara M. Mediyastinal lenf nodu hastalıkları. İç. Ökten İ, Kavukçu H Ş, ed. Göğüs Cerrahisi. İstanbul Tıp Kitabevi. 2.Baskı 2013: Bölüm 124: sayfa1695-1708. 2. Acıcan T, Eriş Gülbay B. Akciğer tüberkülozu kliniği ve tedavisi. Ökten İ ed. Göğüs Cerrahisi. Sim Matbaacılık. 1.Baskı 2003:Bölüm 64:sayfa 1025-1039. 3. Haramati LB, Jenny-Avital ER, Alterman DD. Effect of HIV status on chest radiografic and CT findings in patients with tuberculosis. Clin Radiol 1997;52:31-35 4. Teke T, Dinç M, Maden E, Toy H, Özbek O, Ceran S, Serdengeçti M, Uzun K. Mediyastinal Tümörü Taklit Eden Ve Artmış FDG Tutulumu Gösteren Bir Tüberküloz Lenfadenit Olgusu. Selçuk Üniv. Tıp Derg 2010;26(3):113-115. 5. Sun J, Teng J, Yang H, Li Z, Zhang J, Zhao H, Garfield DH, Han B. Endobronchial ultrasound-guided transbronchial needle aspiration in diagnosing intrathoracictuberculosis. Ann Thorac Surg. 2013 Dec;96(6):2021-2027. 6. Onat S. Mediyastenin Benign Lenf Nodu Hastalıkları. Toraks Cerrahisi Bülteni. Mediyasten Hastalıkları-III, Mediyastenin Cerrahi hastalıkları, Haziran 2011, Sayfa78-84. 7. Edwards LB, Acquaviva FA, Livesay VT, Cross FW, Palmer CE. An atlas of sensivity, to tüberkülin, PPD-B, and histoplasmin in the United States. Am Rev Resp Dis 1969;99:1-132. 8. Mathisen DJ, Grillo HC. Clinical manifestation of mediyastinal fibrosis and histoplasmosis. Ann Thorac Surg 1992;54:1053-1058. 9. Kıyan E. Sarkoidoz. İç Hastalıkları Dergisi 2011;18:65-74. 10. Özdemir Ö. Sarkoidoz. Ökten İ ed. Göğüs Cerrahisi. Sim Matbaacılık. 1. Baskı 2003: Bölüm 60: sayfa 970-9. 11. Newman LS, Rose CS, Maier LA. Sarcoidosis. N Engl J Med 1997; 336:1224-1234. 12. Mana J, Vankroonenburgh M. Clinical ise fulness of nuclear imaging techniques in sarcoidosis. In: Drent M, Costabel U (eds). European Respiratory Monograph on Sarcoidosis 2005; 10(monograph 32): 284-300.

BÖLÜM 33 Mediyasteni Tutan Benign Lenf Nodu Hastalığı 309 13. Akgün M. Silikozis. Klinik Gelişim 2010; cilt 23,sayı 4;34-38. 14. Baldwin DR, Lambert L, Pantin CF, Prowse K, Cole RB. Silicosis presenting as bilateral hilar lymphadenopathy. Thorax 1996;51: 1165-1167 15. Özşeker F, Güneylioğlu D, Bilgin S, Bayram Ü. Wegener granulomatozu: iki olgu nedeniyle Turkiye den bildirilen olgularin incelenmesi. Toraks Dergisi 2002; 3: 109-112. 16. Carol AL, Gary SH. Wegener s granulomatosis. Thorax 1999; 54: 629-637. 17. George TM, Cash JM, Farver C, Sneller M, van Dyke CW, Derus CL, Hoffman GS.. Mediyastinal mass and hilar lympthadenopathy: rare thoracic manifestations of Wegener s Granulomatosis. Arthritis Rheum 1997;40:1992-1997. 18. Taştepe İ, Demircan S, Kuzucu A, Karaoğlanoğlu N, Kürkcüoğlu C. Castleman Hastalığı: Dev lenf nodu hiperplazisi. GKD Cer Derg 1996;4:135-137. 19. Moon KW, Im Jung-Gi, Kim MJS, Choi CG: Mediyastinal Castleman disease: CT findings. J of Com- put Asist Tmogr 1994; 18(l):43-46. 20. Pekçevik Y, Gürel D, Şanlı A,Kargı A, Osma E, Yılmaz E. Mediyastinal Castleman Hastalığı: Vaskülaritenin Ameliyat Öncesi Radyolojik Olarak Değerlendirilmesi. Toraks Dergisi 2010;11;03;127-130. 21. Oksenhendler E, Carcelain G, Aoki Y, et al. High levels of human herpesvirus 8 viral load, human interleukin-6, interleukin-10, and C reactive protein correlate with exacerbation of multicentric Castleman disease in HIVinfected patients. Blood 2000;96:2069-73. 22. Weiserburger DD, Nathwani BN, Winberg CD, Rappaport H: Multicentric angiofolliculer lymph node hyperplasia: A clinicopathologic study of 16 cases. Hum Pathol 1985; 16(2):162-72. 23. Charig MJ: Mediyastinal castleman disease: A mis- sed preoperative diagnosis? Clin Radiol 1990; 42:440-442. 24. Gerald W, Kostianovsky M, Rosai J. Development of vasculer neoplasia in Castleman s Disease. Report of seven cases. Am J Surg Pathol 1990; 14;603-614. 25. Gordonson J, Quinn M, Kaufman R, van den Tweel JG. Mediyastinal lymphadenopathy and undifferentiated connective tissue disease: case report and review. AJR Am J Roentgenol. 1978 Aug;131(2):325-328. 26. Ayata A. Çocukluk çağında lenfadenopatiler. Süleyman.Demirel Üniversitesi. Tıp Fak. Derg. 2004;11(2):26-29. 27. Wallace T. Miller Jr.Rosita M. Shah. Radiographic, Computed Tomographic, and Magnetic Resonance Investigation of the Mediastinum InEditors: Shields, Thomas W.; LoCicero, Joseph; Ponn, Ronald B.; Rusch, Valerie W:2005. General Thoracic Surgery, 6th Edition, Philadelphia: Lippincott Williams&Wilkins, Chapter 158 2370-2396.