Modern T ü rk Edebiyatında Kadına Yaklaşım lar

Benzer belgeler
Türkiye de Eğitim Hizmetlerinin Kamu Harcamları Açısından Analizi1'

empozuumu D üretmen en d Okulları / lo^emo 7er: ' STE< Özel AuUem Iar\V\ ' 'İİ+ Nisan 00?- ~ ~ e,

BİRİM İÇ DEĞERLENDİRME RAPORU. Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü. Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Kat :1

ULUSLARARASI EĞİTİSV3 HAREKETLERİ

T.C. TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T.C GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI. Kaliteli Üret! Elde Et!

EKONOMİK BÜYÜME HIZI, TEKNOLOJİ VE DOKTORA EĞİTİMİ1'1

İşgücü Piyasasında Gelişmeler: Döneminde Kadınlar ve Erkeklerin İstihdamı ve İşsizliği Ne Yönde Değişti? 1

İlkokul (ocuklarının Kullandıkları İletişim Bitimleri

YANSIMA VE DÜZLEM AYNALAR

İÇİNDEKİLER YAZARLAR HAKKINDA...VII. ÖNSÖZ (Av. Hakan BEZGİNLİ)... XIII. ÖNSÖZ (Dr.Jur. Tuııay KOKSAL)...XV İÇİNDEKİLER...XVII GİRİŞ...

D0 F o r d G lo b a l 8 D S ü re ç H a z ırlığ ı

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ

M Ü FE TT Ġġ Y A R D IM C ILIĞ I S IN A V I B A ġ V U R U FO R M U

Eğitimin Kalkınma Apışından Önemi

GÜNEY EGE DEKİ DENİZ BALIKLARI İŞLETMELERİNİN GENEL DURUMU VE SORUNLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

P İO N D İA 45 m g ta b le t A ğız yolu ile a lın ır

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

ÖĞRETMEN EĞİTİMİNDE TELEVİZYON

OZCAN DEMIREL. es 1 0 -

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

Kapasite Yönetim i Neden Önem lidir?

VAN HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ MOTORLU TAŞIT KİRALAMA TEKNİK ŞARTNAMESİ

İçindekiler SAYILI KANUNLA YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN KANUNLAR AYLIK PRİM VE HİZMET BELGESİ... 68

Psikiyatride İlaç Uygulamasının Etik ve Yasal boyutları. Dr. Işık TUĞLULAR1

EĞİTİMİN TOPLUMSAL(SOSYAL) TEMELLERİ. 5. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

Dr.Aykut GÜL1 Arş.Gör.Kasım ŞAHİN1 Prof. Dr. Onur

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

SERÎ B C İLT 40 SA YI İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ DERGI S

GELECEĞİ DÜŞÜNEN ÇEVREYE SAYGILI % 70. tasarruf. Sokak, Park ve Bahçelerinizi Daha Az Ödeyerek Daha İyi Aydınlatmak Mümkün

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ

Türkiye Antepfıstığı Sektörünün Ekonometrik Analizi

amaçlı olarakta sürekli! olarak ğüncellenmektedir. Bu amaçla Facebook Kurumsal Sayfamıza ana sitemizden daha hızlı ulaşabilir.

Mesleki-Ieknik Eğitimin Gelişmesi ve Kooperatif Eğitim Yaklaşımı

KAYISI ÜRETİMİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ VE M ALATYA İLİNDEKİ ETKİLERİ

OKUL ÖNCESİ DİN VE AHLÂK EĞİTİMİ

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

KİM OLDUĞUMUZ TEMASI BİLGİ OKURYAZARLIĞI KAZANIMLARI 1.SINIF

İnci Hoca TANZİMAT EDEBİYATI I. DÖNEM

7. Sınıf MATEMATİK TAM SAYILARLA ÇARPMA VE BÖLME İŞLEMLERİ 1. I. ( 15) ( 1) 5. ( 125) : ( 25) 5 6. (+ 9) = (+ 14)

ÖZÜRLÜLERİN TELEVİZYON İZLEME/DİNLEME EĞİLİMLERİ ARAŞTIRMASI

Öğretmenlerin Atama ve Yerdeğiştirme Yönetmelikleri

T.C. SAKARYA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı

GENEL G EREK ÇE M ADDE G EREK ÇELERİ. Madde 1, Onay Yasa Tasarısı nın kısa ismini düzenlemektedir.

T.C. SA Ğ LIK BA K A N LIĞ I Türkiye Halk Sağlığı K urum u Başkanlığı

T.C. ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı Planlama Şube Müdürlüğü

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di

...Y M...VALİLİĞİ NE. (Halk Sağlığı M üdürlüğü) : Türk Tabipleri Birliğinin 08/04/2014 tarihli ve 542/2014 sayılı yazısı.

İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ YÖNETİM SİSTEMİ

T.C KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI

L BERAL MARX STE FAfi ST NASYONAL SOSYAL ST VE SOSYAL DEVLET

ERKEKLER ve Demografik Büyüklükler Hedef Kitle Tanımlamaları Yaşam Trendleri

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ. MOBBING ve ÖRGÜTSEL DIŞLANMA - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

DEĞİŞEN ANNE BABA ROLLERİ

Üniversite Gençlerinin Psikolojik S oru n ları

B T A n a l o g T r a n s m i t t e r. T e k n i k K ı l a v u z u. R e v 1. 2

Türk Yoğu Bakı He şireleri Der eği

Cerrahpa şa Tıp Fakültesi Çocuk Sağ lı ğı ve Has ta lıkları Anabilim Dalı Adolesan. Adolesan Polikliniğinin Hasta Dağılımı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7

TÜTÜN ÜRETİMİNDE KALİTENİN GAYRİSAFİ ÜRETİM DEĞERİ ÜZERİNE ETKİSİNİN FONKSİYONEL ANALİZİ 2. TÜTÜN ÜRETİMİNDE KALİTEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Son yapılan arkeolojik kazılar kentimizin yıllık bir tarihi olduğunu gösteriyor.

Sitrik asit, sodyum bikarbonat, m altodekstrin, sorbitol (E 420), aspartam (E 951), asesülfam potasyum ve b öğürtlen arom ası içerir

T.C REYHANLI KAYMAKAMLIĞI İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü

VEKTÖRLER BÖLÜM 1 MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ MODEL SORU - 2 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ

EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ - 1 İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

26 Mart 2010 CUMA. Resmî Gazete. Sayı : KANUNU BİYOGÜVENLİK KANUNU BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam ve Tanımlar MADDE 1 - BİYOGÜVENLİK

YURTTAŞLIK EĞİTİMİ GENEL HEDEFLER

T.C. ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı

MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ

T.C. VAN VALİLİĞİ Van Halk Sağlığı Müdürlüğü

Prof.Dr.Muhittin TAYFUR Başkent Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Cum huriyet Döneminde M ü zik Eğitimi*

S TR E S Y Ö N E T M İ İ

EĞİTİMDE REHBERLİK HİZMETLERİ

EKLER EK-1 ÖĞRENCİLERİN TV İZLEME ALIŞKANLIKLARI. Sevgili öğrenciler,

T.C. M İLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Temel Eğitim Genel M üdürlüğü

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ

MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ

Değerli Velilerimiz, Ana Fikir: Yaratıcılığımızı kullanmak, gelişmemize yardımcı olur.

Medya ve Toplumsal Cinsiyet

Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesinin Uygulanması

MERCEKLER BÖLÜM 6. Alıştırmalar. Mercekler ÇÖZÜMLER OPTİK 179 I 1 I 2

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM DRAMA İLE İLGİLİ TERİMLER VE ÇOCUKLARLA DRAMANIN TARİHÇESİ

veri araştırma sunar: ÜÇ TÜRKİYE metropoller kentler kasabalar

Dinleme DİNLEME. Dinlemenin Amaçları. Dinlemeyi Etkileyen Faktörler. Motivasyonun, Duyguların ve Amacın Etkisi

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI

"ÖĞRENCİLER, ÖĞRENMEK İSTEMİY ORLAR 11

Leyla Coşan (2009): Frauenliteratur der 70er Jahre in Deutschland und in der Türkei, Frankfurt a.m., Peter Lang Verlag, 185 sayfa

T.C. AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ AVRUPA BİRLİĞİ HAYATBOYU ÖĞRENME PROGRAMLARI ERASMUS ÇALIŞMA KURULU YÖNERGESİ

KÜRESEL AYNALAR BÖLÜM 26

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI ANTALYA KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU " - k a r a r

Ç ayır M era E kolojisi

Mevlana. Kalkınma Ajansı

ELDE EDİLECEK KAZANIMLAR

T.C K A R A B Ü K İLİ İL G E N E L M E C L İS İ

KADINLAR ve Demografik Büyüklükler Hedef Kitle Tanımlamaları Yaşam Trendleri

İslam da İhya ve Reform, çev: Fehrullah Terkan, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2006.

FARABİ DEĞİŞİM PROGRAMI PROTOKOLÜ

T.C. ERZURUM TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı REKTÖRLÜK MAKAMINA

Şubat Komsu Köyün

Transkript:

Modern T ü rk Edebiyatında Kadına Yaklaşım lar Janet BROWNING <*) Tezim, Cum huriyetin kuruluşundan bu yana hem Türkiye de kadının toplum sal durumunu, hem de Türk edebiyatında (hikâye, roman ve oyunlarda) kadının nasıl ele alındığını konu edinmektedir. Bu konuyu seçm ekteki amacım, 1922 ile 1979 yılları arasında Türk edebiyatında kadının nasıl ele alındığını genellemeye çalışm ak değil. Cum huriyet dönem inde kadın toplum sal yaşam ının farklı görünüm lerinin nasıl açıklandığını ve de hangi yönlerinin edebi eserlerde bir kenara itilerek ihmal edildiğini, hangi yönlerinin çarpıtılarak ortaya konduğunu göstermek idi, Diğer yandan, yakın yıllarda Türkiye'de kadının toplum sal durumunu inceleyen yapıt ve araştırm alar giderek çoğaldığı halde, tezimin yazıldığı zam ana kadar Cum huriyet d ö neminde Türk edebiyatında kadının toplum sal durumunu ele alan bir yapıt hemen hemen yok gibi idi. Tezim şu bölümlerden oluşuyor : G iriş bölümünde; a) a ra ştırmanın am acı, b) bilgi toplama, c) Türkiye de kadınların sosyal durumu (Cumhuriyetten önce), d) Türk edebiyatının çok kısa tarihçesi, e) m ateryallerin düzene konması, üstünde duruldu. İkinci bölüm ünde : Türk edebiyatında kadın konusuyla ilgili araştırm alar (bunlar Cum huriyetten önceki dönem le ilgilidir) ele alındı. Üçüncü bölümde : kadın karakterinin yansıtılması; Dördüncü bölümde : namus, şeref ve kadın cinselliği; B eşinci bölümde ; kadınların aile, a kra b a lık ve annelik rolleri; A ltıncı bölümde : bağım sız ve özgür varlık o la rak kadın üzerinde durulmuştur. Bu dört ana bölümüyle ilgili olarak biraz sonra kısa bilgiler verm eye çalışacağım. Yedinci ve son bölümde ise genel bir değerlendirm e yapılm ıştır. Ek olarak 1922-1979 (*) Bu yazı, Ingiltere Durham Üniversitesi nde kabul edilen «The Portrayal of Women in Modern Turkish Literatüre» (Modern Türk Edebiyatında Kadın Portresi) konulu «master tezi»nin kısa bir özetidir. Tezin yazan ve Durham Üniversitesi Türkoloji mezunu olan Janet Browning, 1981 Atatürk Yılı dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Hükümetince açılan sekiz aylık iki burstan birini kazanarak Türkiye'ye geldi ve Ankara da çalışmalarım sürdürmektedir. Bu özeti, «Eğitim ve Bilim» dergisi için hazırladı.

yılları arasında eser veren otuz yazarın incelenen eserleri gö ste rilmiş ve en sona da geniş bir kaynaklar listesi konmuştur. Tezimde iki ana soruyu yanıtlam aya çalıştım. 1. Modern Türk edebiyatı, kadın hakkında eski fikirleri ve görüşleri güçlendiriyor mu, yoksa değiştirmeye mi çabalıyor? 2. Edebiyat, toplumda kadınların haksızlıklara, adaletsizliklere maruz kaldıklarının bilincini verfrnek için bir araç olarak kullanılm akta mıdır ve edebiyat, kadınları insan olarak bireysel doyum luluğa ve bağım sızlığa götürecek olan ve kendilerine açık olm ası gereken tüm toplum sal roller içinde gerek aile içi gerekse a ile dışı roller ele alm akta m ıdır? Çalışm am ın temelini, doğal olarak, dönem in en ileri gelen yazarlarının eserleri oluşturm aktadır. Ama, burada her yazarın en m eşhur eserini incelem ek yerine, kadın karakteri geliştiren, kadının so runlarına en çok eğilen ve ilgi gösteren eserlere ağırlık verdim. Ç a lışmamda Yaşar Kemal, Fakir Baykurt, Bekir Yıldız gibi toplumsal gerçekçi yazarlar ağırlığı oluşturuyor. Konuyu ele alırken, ayrı ayrı üç döneme böldüm : İlk dönem, büyük politik etkinliklerin ve birçok reformun ortaya çıktığ ı Cum huriyetin ilk dönem ini, 1920 ve 1930'lu yılları içerm ektedir. Ki, bu yılla r ca kadınlara tüm yasal ve politik haklar verilmiştir, ikinci dönem, Cum huriyetin doğuşuyla birlikte ortaya çıkm ış olan iyim serliğin, fazla ilerleme kaydedememek yüzünden ortadan kalkıp yerine acı bir hayal kırıklığının ortaya çıktığı 1940 ve 1950 li yılları kendisine konu edinmektedir. Ulusun büyük önderi bu dönemde artık yoktur. Savaş tehlikesi bütün zorluklarıyle kendini gösterm ektedir ve birçok çevrelerde giderek artan bir hoşnutsuzluk ortaya çıkm aktadır. Üçüncü ve son dönem. 1960 ve 1970'li yılları ele alm aktadır. Bu dönem de politik istikra rsızlık ve yönetim aksaklıkla rı artm aya devam etmiş, sosyal adalet istekleri çoğalm ış ve toplum sal güvenlik en düşük seviyeye inmiştir. Yukarıda belirtilen dönemlere ilişkin çözüm lem elerim i yaparken bunu, bu dönem lerin edebi eserlerinde ele alınan daha önce bahsettiğim özgül dört ayrı konuya dayandırıp, bu konuları da zam anın toplum sal gerçekleriyle ilişki kurarak ele alm aya çalıştım. Kadın karakterinin edebiyatta yansıtılm ası, ilk konuyu oluşturdu. Bunu incelerken de edebiyatın toplumda yerleşm iş olan kadın fikrini pekiştirdiğini mi, yoksa yerleşm iş kadın tipi görüşüne karşı mı çıktığına bakm aya çalıştım. 1920 ve 1930'lu yıllar dönem inin edebi eserlerinde ele alınan kadın tipi. Kem alist ideolojiye uygun bir kadın tipi canlandırır. Diyebiliriz ki bu dönemin yazarları, yeni, modern ve B atılı bir kadın tipinin kabul edilm esini bilinçli olarak teşvik 32

ediyorlardı. Nitekim yazarlar, kadın kahram anlarına geleneksel e r demler (örneğin namus, iffet, sadakat, tevazu ve saire) yüklemekle beraber, «modern» veya «Batılı» kadının niteliklerini de ekliyorlar (Örneğin birazca havai, şenşakrak, neşeli ve saire), ikinci döneme gelince, edebi eserler kadınların seçm e hakkına sahip vatandaşlar olarak yerlerini alm aları gerekliliğini, kendilerine yüklenen a ş a ğ ı lık cahillik ve güçsüzlükten kurtulmaları gerektiğini yansıtmaktadır. B u ru yaparken, dönemin edebi eserleri, kadınların aşırı pasif bir şeklide kaderlerine boyun eğip, em irlere uyma niteliklerini eleştirerek, onların toplum sal yaşam ın etkin birer üyesi olm aları gerektiğini vurgulam ış ve hatta bazı eserlerde kadınlar toplumsal eylem, etkinlik ve çalışm alarda ba şla tıcı ve lider rollerinde gösterilm işlerdir. K ıs a ca, kadın karakter ve davranışlarına ilişkin geleneksel değerler ya şamaya devam etmekle birlikte, bu karakter ve davranışların daha derinlemesine bir çözüm lem esi ve daha dikkatli bir değerlendirmesi yapılmıştır. Bu, doğal olarak, herkese oy hakkı verilm esi mantığıyla bir bağlantı halindedir : Eğer kadınlara oy verme hakkı veriliyorsa, bu onların m antıksal karar verebilm e ve eylemlerinin sorumluluğunu yüklenebilme kapasitesinde olduğunu göstermektedir. 1960 ile 1970 li yıllardaki edebi eserler, kadınların parazit yaşadığı ve gereksiz tüketim alışkanlıklarına sahip olduğu görüşünü pekiştirm iştir. Hatta, formal eğitim, kadını üretici değil, de tüketici bir role hazırlam akla suçlanm ıştır. Kadınların politik bilinçlenm eleri de çok düşük seviyede kalmıştır. Kadınların sosyal, ekonomik ve politik sorun'arla cian ilgisizlikleri ve bu konudaki bilgisizlikleri, bu dönemde seçtiğim eserlerde, özellikle kadın yazarların eserlerinde belli bir gerilim biçim inde ifade edilm iştir. Bu dönem de kadın ve erkek yazarlarca yazılan birkaç eserde, kendi gerçek kişiliklerini bulmak için savaşım veren kadın tiplerinin geliştirilm esi dikkati çekm ektedir. Çizilen tip ler, doğal olarak, kentli, eğitilm iş kadın tipleridir. B aşarılı bir m esleki ve entellektüel rol ile bireysel kadınlığı uzlaştırm a ikilem ini y aşa yan kadın tipleridir. İkinci temel sorun, kadının cinselliği ve şeref ve şerefsizlik (bunu İngilizce «honour and shame» kavram ı karşılığı olarak kullanıyorum) kavram larının edebiyatta nasıl yansıtıldıklarını ve güncel y a ş a mı nasıl etkilediklerini gözlemek idi. Ele alınan ilk dönemde kadının cinsiyeti veya şerefi sorunlarına gelince, özgün bir yaklaşım veyc gelişme söz konusu olmamaktadır. Bu çeşit konularda bu dönemin yazarları statükoya sıkı sıkıya bağlı kalmışlardır. İkinci dönemde keskin, doygun bir kadın karakteri geliştirm eyen yapıtlarda bile, kadınlar üzerindeki fiziksel zorlam a ve kontrol, kendilerinden sorumlu olan erkek tarafından kaldırılarak, bunun yerini eğitim ve yol g ö s 33

term e alm alıdır görüşü izlenm ektedir. 8u görüş değişikliğine p a ra lel olarak, kadındaki fiziksel iffetle birlikte ruhsal tem izlik de önem li bir yer tutmaktadır. Son dönemde ise, kendi cinselliğine bilinçli ve sorum lu bir şekilde sahip elan kadın tipleri görülm eye b a şla mıştır. Ele alınan üçüncü konu ise, akrabalık ve aile rollerine ilişkin idi. Burada annelik ve evlilik kurumlan; kadınların sevgili, eş ve anne olarak rolleri ve onların kocalarıyle, cocuklarıyle, arkadaşlarıyla ve akrabalarla olan ilişkileri ele alındı, ilk dönemde, bu çeşit konularda, aynen kadının cinsiyeti veya şerefi sorunlarında olduğu gibi, yeni bir d eğişiklik söz konusu olam am aktadır, ikinci dönem in edebi e se r lerinde çizilen aile içersinde erkekler, aile reisi olarak sahip old u k ları güçten vazgeçm eye pek niyetli değildirler. Aynı zam anda kadınların birçoğu için, genç kızlık dönem inde geleceğin bağımlı, uyumlu eş rollerine hazırlanm a sürecinde de bir değişm e görünmemektedir. Ele aldığım edebi eserler içersindeki başarılı evlilikler, genellikle karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan, kadın ve erkeğin rollerinin birbirlerini tam am layıcı olduğu durum larda ortaya çıkm akta ve artık başarılı evlilikler, kadının erkeğe bağım lı olm am ası durum unda o rta ya çıkm aktadır. Hatta, kadının evlilik içersinde bağımlı bir rolde gösgösterilm esi, e vlilik ilişkilerinde olum suz bir etmen olarak sunulm aktadır. Hayat arkadaşlığı olarak evlilik, geleneksel evlilik görüşlerine kıyasla, Batıdaki biçimine daha uygun olarak işlenmektedir. Ama geleneksel görüşler bir ölçüde de olsa süregelm ekte, evliliği kadının sosyal statüsünü veya maddi yaşam ını yükselten bir a ra ç o la rak görm ekte, veya evliliği bir kadının cinsel, yeniden üretici ve iş gücü hizm etlerine ulaşabilm e a racı olarak ele alm aktadır. Bu d ö nemdeki edebi eserler de, aile içersinde ortaya çıkan değişm eleri ileriye dönük olarak görm ekle kalm am akta, aynı zam anda bu d e ğişm elerin getireceği avantajları övmekte, bunların özlerinde iyi o lduğunu vurgulam akta, eskinin süregelen yara rlılık ve iyilikleri üzerinde durmamaktadır. 1960 ile 1970'li yıllar döneminde, edebi eserlerde aile bütçesine büyük katkıda bulunan ve evlilikte ortak niteliği ta ş ı yan kadın tipler çizilm iştir. A rtık kadınlar, ille bir erkeksiz olan ba ğımlı ilişkileri çerçevesinde değil, bağım sız birer insan olarak ve kendi aralarında önem li ilişk ile r içersinde gösterilm ektedirler. Kadınların toplum un özgür ve bağım sız, ve kendine yeterli üyeleri olarak, edebiyatta nasıl ele a lındıkları dördüncü konum uzu o lu ş turdu. İlk dönemin eserlerinde çalışan kadınların ele alınm asında gözlenen farklılıklar, aslında bu dönem de m evcut olan konum a lış larını ikililiğinin bir yansım ası olarak görülebilir. Özellikle, seçtiğim eserlerde ele alınan ça lışa n kadın tipleri, ev dışında ç a lışa n kadının 34

toplumca kabul edilm esi ile, geleneksel kadın rollerinin bir uzantısı olarak görülebilen m esleki iş arasındaki bağlantıyı ortaya koym aktadır. Hiç bir ücret alm aksızın aile işletm esinde çalışan kırsal alan kadını bir tartışm a konusu olm am aktadır. Edebi eserlerde bu k a dınlardan, onlara gösterilm esi gereken saygı ile ilgili olarak bahsedilmekte, kırsal alan kadınlarının toplum sal ve ekonom ik bağım sızlığı, eğitim leri ve politik hakları konularına dokunulmamaktadır. Böylesi konular sadece akadem ik konular olarak devam etmiştir. İkinci dönem e gelince, kadınların çalışm asının gerekçesi olarak ekonomik çıkarlar gösterilmekte, meslek sevgisi ve mesleğin vereceği doyum dikkate alınm am aktadır. Seçtiğim edebi eserlerde m evcut s is temin erkekler açısın dan bir e le ştirisi yapılm am aktadır. Hatta, kadınlar gelir getirici bir işte ç a lıştık la rı için, erkekler statükodan memnun görünm ektedirler. Çünkü kadınların ge lir getirici bir işte ç a lış maları, onlara ekonom ik bağım sızlıklarını kazandırm am akta, erkeklerin kadınların üzerindeki hakimiyeti devam etmektedir. Ancak 1960 ile 1970 li yılla r dönem inde kadınların ücretli iş ara cılığ ıyla tam o la rak ekonom ik ve sosyal bağım sızlıklarına kavuşm aları, erkek otoritesine, aile düzen ve uyumuna karşı bir tehlike arzetm iştir. Bu olayın hem bir işlevi ve hem de bir uygar sonucunda, kadınlar ekonomik bağım sızlığın yararlarını, gerek otonom olma anlam ına ve gerekse toplum sal ve politik anlam da elde etme konusunda kararlı o l duklarını duyurmuşlardır. Bu fikirlerin hem savunucuları ve hem de yararlananları eğitilm iş kent kadınların olmasına rağmen, dönemin edebi ve bilim sel eserlerinde kırsal alan kadınlarının haklarının tanınması konusuna da önem li bir yer verilm iştir. Sonuç olarak modern Türk edebiyatında kadının yansıtılm asında tek bir belirgin eğilim ve t.ek yönlülük yoktur. 1920'lerden itibaren Türkiye de kadınlar için en önem li gelişme, onların giderek artan bir şe k ilde toplum yaşam ına katılm aları olm uştur ve bu Cum huriyet döneminin edebi eserlerinde birbirinden farklı yansım alar göstermiştir. Bazı yazarlar, kadınların ücretli işte çalışm alarından doğacak toplumsal huzursuzluk ve zarar ve bunun sonucunda erkeklerin kontrolünden kurtulma tehlikeleri konusunda, toplumu uyarmak için e se r lerini bir araç olarak kullanm ışlardır. Görüşlerini, erkek ve kadınların birbirlerini tam am layıcılıkları prensibine dayandıran bu yazarlar, eşitlik kavram ını bir kenara itebilm ektedirler. Kadınların zeki olduklarını söyleyebilmekte, onların erkeklerden mutlak anlamda aşağı olduklarını göstermekten kaçınmakta, ama kadınları, «erkeklerin dün yasına» doyurucu bir şekilde işlerde bulunmak konusunda yetersiz bulmaktadırlar. Kadınlar, erkeklerin dünyasında ancak ev işleri görevlerini ihmal ederek, veya cinsel arzularının peşinde koşarak, ya 35

ni «kadın dünyasını» riske sokarak başarılı olabilirler. Diğer yandan, bazı yaza rla r da kadını büyük cesarete sahip, kararlı ve hatta liderlik niteliklerine sahip olarak nitelendirmişlerdir. Ki bu da. kadınlara haklarını kazanıp, aile dışında etkin roller elde etmeleri konusundaki savaşım larında ilham ve cesaret vermiştir. Bazı yazarlar ise, farklı bir yaklaşım benimseyerek, kadınları aynı yönde teşvik etmişlerdir. Bunu, edilgen bir şekilde sömürü ve baskıya katlanan kadınların yaşam ının rezalet ve anlam sızlığını betim leyerek yapm ışlardır. Birçok kadın yazar tarafından ele alınan, fakat sadece onlara özgü olm ayan bir konu da. kadınları ev alanına itm iş olan hakim erkek id e o lo jis in in süregeldiği bir toplum da, kadının toplum yaşam ı na katılm asından doğan problem ler konusudur. Cum huriyetin ilk y ıllarındaki eserlerde ilgi, toplum içinde aktif bir rol aldıkları takdirde kadınların karşılaşabilecekleri* sa nsü r ve kısıtlam alar üzerinde yoğunlaşm ıştır. O ysaki, daha sonraki eserlerde kadının kendi k işiliğ i nin entellektüel, m esleki, kadına özgü ve dünyevi yönlerini b irle ş tirmeye çalışırken ortaya çıkan bireysel iç çelişkileri, ilgi alanını oluş turmaktadır. Kadın okuyucuların kendilerini en çok özdeşleştirebilecekleri eserler, bu tür karakteristiklere sahip olan eserlerdir. Okuduğum eserler arasında sadece Güngör Dilmen'in Kurban'ı kadın haklan savunuculuğunun şampiyonluğu konusunda çok açık ve belirgin bir araç olarak kullanılır görülmektedir. Kurban, kadının, toplumun ve evliliğin eşit haklara sahip bir bireyi olm ası gerektiğini çok dram atik bir şekilde gözler önüne serm ektedir. Bu eserden vereceğim bir alıntı, edebi eserlerin ve ö zellikle tiyatro eserlerinin, kadınların statüsünün değişm esi konusunda bir araç olarak oynayabilecekleri rolü sem bolik olarak ifade etmektedir. Alıntı, oyunda ihtiyar kadın Halim e nin birçok kadının razı olacağı bir kadere karşı, kadın kahraman Zehra nın korkunç ve acıklı isyan biçiminden, onu hiçbir şeyin vazgeçirem iyeceğini anladığı bir sahneden alınm ıştır. «Bu gün bir şeyler olacak öyleyse. Bin, bin yıldır Anadolu kadının sustuğu çığlık Belki senin yüreğinden fışkırır.» 96