ENDÜSTRİYEL GRUBLARDA ÖĞRENME SÜRECİ VE SEKTÖREL YAPININ OLUŞMASINDA KARAMAN ÖRNEĞİ



Benzer belgeler
Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

KÜMELENME TEORİSİ VE PORTER ELMAS MODELİ

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

STRATEJİK YÖNETİM UYGULAMALARI. Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat

Sürdürülebilir Büyümeyi Hızlandırmak için... KOBİ DÖNÜŞÜM GELİŞİM PROGRAMI

HAZİRAN 2016 Gebze Ticaret Odası Ticaret Bölümü

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

tepav Biyoteknolojide son yıllarda artan birleşme ve satın alma işlemleri ne anlama geliyor? Haziran2014 N POLİTİKANOTU

KÜRESEL OTOMOTİV OEM BOYALARI PAZARI. Bosad Genel Sekreterliği

CAL 2302 ENDÜSTRİ SOSYOLOJİSİ. 9. Hafta: Post-Endüstriyel Toplumlarda Emek

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

İÇİNDEKİLER SAYFA NO ÖNSÖZ IX GİRİŞ.. XI

KÜRESEL PAZARLAMA Pzl-402u

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

İktisat Tarihi II. XI. Hafta

DERS KODU DERS ADI İÇERİK BİLİM DALI T+U+KR AKTS

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye

CAL 2302 ENDÜSTRİ SOSYOLOJİSİ. 5. Hafta: Kitle Örgütlenmesinin Krizi ve Endüstri Sonrası Dönüşüm

Türkiye nin Tarım Vizyonu ve Geleceği

Küresel Eğilimler ve Türkiye

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

DIŞ TİCARETTE KÜRESEL EĞİLİMLER VE TÜRKİYE EKONOMİSİ

EK : DIŞSAL TASARRUFLAR ( EKONOMİLER )

Özet Tanıtım Dokümanı

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

İÇİNDEKİLER. Contents I. KISIM İŞLETMECİLİK İLE İLGİLİ TEMEL BİLGİLER

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

BLM2051 SEMİNER DERSİ NOTLARI Hazırlayan: Dr.Öğr.Üyesi Yunus Emre SELÇUK Sunan: Dr.Öğr.Üyesi Zeyneb KURT GİRİŞİMCİLİK

Örgütsel Yenilik Süreci

KÜRESELLEŞEN DÜNYADA EĞİTİMİN KÜRESELLEŞMESİ

YGS-LYS ALAN SIRA DERS İÇERİK SINIF

DERS PROFİLİ. Pazarlama İlkeleri MAN 341 Güz Yrd. Doç. Dr. Mısra Gül

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

TÜRKİYE DE E-İHRACAT Fırsatlar ve Sorunlar

İÇİNDEKİLER. Önsöz... v KÜRESEL GENİŞLEMEDE HİNDİSTAN PAZARI... 1

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İŞLETME BÖLÜMÜ DERS BİLGİ PAKETİ Dersin Kodu / Adı İŞL 104/ YÖNETİM VE ORGANİZASYON 1. Sınıf Bahar Dönemi

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

KIRŞEHİR SANAYİ RAPORU

Anket`e katılan KOBİ lerin ait olduğu branş 10,02% 9,07% 5,25% 3,10% Enerji sanayi. Oto sanayi. Gıda sanayi. Ağaç sanayi. İnformasyon teknolojisi

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

R KARLILIK VE SÜRDÜRÜLEB

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

YRD. DOÇ. DR. BİROL MERCAN ÖZGEÇMİŞ KİMLİK BİLGİLERİ. AKADEMİK ÜNVANLARI (Üniversitesi ve Tarihi ) YÜKSEK LİSANS TEZİ VE DANIŞMANI

DIŞ TİCARET ENSTİTÜSÜ

KÜRESELLEŞME Hafta 1 Öğr. Gör. Şükrü KAYA Elektronik ve Haberleşme Mühendisi

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... v BİRİNCİ BÖLÜM TURİZMDE TEMEL KAVRAMLAR

DERS ÖĞRETİM PLANI. İktisat Tarihi. Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Türü. Seçmeli Doktora

Sanayi kuruluşlarının ayrımı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA ÖĞRENCİLERİ BİTİRME PROJESİ YARIŞMASI

Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

TÜRKİYE DE E-İHRACAT Fırsatlar ve Sorunlar

Toplumlar için bilginin önemi

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4

İŞLETME VE YÖNETİM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ GİRİŞİMCİLİK BÖLÜMÜ

MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ

DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI. Genel Değerlendirme

Çalışma alanları. 19 kasım 2012

T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI

BURSA DA İLK 250 ŞİRKET VE İSTİHDAM

yılları arası Tekstil Makineleri Yatırım Durumu

Özet Tanıtım Dokümanı

TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

KÜÇÜK İŞLETMELERDE FİNANSMAN İŞLEVİ VE YENİ FİNANSAMAN YÖNTEMLERİ. Öğr. Gör. Aynur Arslan BURŞUK

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

BANDIRMA AB YOLUNDA PROJESİ ANKET SONUÇLARI DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı. Hatice Şafak BOZKIR İG Uzmanı

TEKNOLOJİ KULLANIMI. Teknoloji ile Değişen Çalışma Hayatı

İstanbul Politikalar Merkezi. FUAT KEYMAN 13 Mayıs 2017

EĞİTİMDE DEĞİŞİM. Prof. Dr. Aşkın Asan - Prof. Dr. Buket Akkoyunlu

DOĞRUDAN YABANCI YATIRIM

Dünya Enerji Görünümü Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012

Sınai Mülkiyet Hakları, Önemi,

2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI

2. Gün: Stratejik Planlamanın Temel Kavramları

1.2. İLERİ GÖRÜŞ, GÖREV VE AMAÇLAR ÖĞRENME VE DENEYİM EĞRİLERİ

Kariyer ve Profesyonel Ağlar

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

Tedarik Zinciri Yönetimi -Temel Kavramlar- Yrd. Doç. Dr. Mert TOPOYAN

Sanayi Toplumundan Bilgi Toplumuna Geçiş Sürecinde Temel Dinamikler

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİNİN DESTEKLENMESİ (UR-GE)

Lojistik. Lojistik Sektörü

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

Transkript:

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİMDALI İKTİSAT TEORİSİ BİLİM DALI ENDÜSTRİYEL GRUBLARDA ÖĞRENME SÜRECİ VE SEKTÖREL YAPININ OLUŞMASINDA KARAMAN ÖRNEĞİ DOKTORA TEZİ DANIŞMAN DOÇ. DR. SERDAR ALTINOK HAZIRLAYAN BİROL MERCAN KONYA-2004

İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER...I ŞEKİLLER LİSTESİ...IV TABLOLAR LİSTESİ...IV ÖNSÖZ... V GİRİŞ...- 1 - BİRİNCİ BÖLÜM... 5 1.KÜRESELLEŞME, BÖLGESELLEŞME VE YERELLEŞME BAĞLAMINDA DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞİM... 5 1.1. KÜRESELLEŞME... 5 1.2. KAVRAM OLARAK KÜRESELLEŞME... 7 1.3. KÜRESELLEŞMEYE İLİŞKİN TERMİNOLOJİ... 10 1.3.1.ULUSLARARASILAŞMA... 11 1.3.2. BÖLGESELLEŞME... 12 1.3.3.YERELLEŞME... 14 1.3.4.ÇOKLU YERELLEŞME... 15 1.3.5.GLOKALİZASYON... 17 1.4.ULUS DEVLETLER VE KÜRESELLEŞME... 18 1.5. MODERNİZM - FORDİZM DEN POST MODERNİZM- POST FORDİZME UZANAN SÜREÇTE ÜRETİM KAYMASI... 21 1.6.KÜRESELLEŞMENİN İKTİSADİ DİNAMİKLERİ... 26 1.7. KÜRESELLEŞMENİN EKONOMİK ETKİNLİĞİNE AİT BİR BULGU (YEREL REKABET VE REKABETİN YENİ KOŞULLARI)... 29 1.8.KÜRESELLEŞMEYE KARŞI ELEŞTİRİLER... 36 İKİNCİ BÖLÜM... 41 2.BÖLGESEL EKONOMİDEKİ GELİŞMELER VE STRATEJİK BAKIŞLA BÖLGE VE SANAYİ ODAKLARI... 41 2.1.EKONOMİDE BÖLGENİN ARTAN ÖNEMİ VE BÖLGENİN GELİŞİMİ... 41 2.1.1.BÖLGEYE KÜLTÜREL BAKIŞ... 43 2.1.2.BÖLGESEL EKONOMİK ÇALIŞMALARDAKİ GELİŞME... 44 2.2.ALAN YOĞUNLUĞU VE EKONOMİK BÜYÜME... 49 2.3.BÖLGESEL SANAYİ ODAKLARI... 52 2.3.1.BÖLGESEL SANAYİ ODAKLARININ DOĞASI... 54 2.3.2.BÖLGESEL SANAYİ ODAKLARIN GEREKÇELERİ... 57 2.3.3.ODAKLARIN BAŞLANGICI VE EVRİMİ... 59 2.3.4.ODAKLARIN SINIFLANDIRILMASI... 63 2.3.4.1.BOYUTLARI ÇERÇEVESİNDE ODAKLAR... 65 2.3.5.BÖLGESEL ODAKLARDA ETKİNLİK VE KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME DÜZEYİ.. 69 2.3.6.ODAKLAR VE AĞLAR... 70 2.3.7.BÖLGESEL ODAKLARDA İŞBİRLİĞİ VE REKABET... 72 2.3.8.ODAKTA İŞLETME GÜCÜNÜ OLUŞTURAN ETMENLER... 74 2.3.9. BÖLGESEL ODAKLARDA VERİMLİLİK... 78 2.3.9.1.İŞÇİ VE TEDARİKÇİLERE DAHA İYİ ULAŞMA... 78 2.3.9.2.ÖZELLEŞMİŞ BİLGİLERE ULAŞMAK... 79 2.3.9.3.TAMAMLAYICILAR... 80 2.3.9.4. KURUMLARA VE KAMU MALLARINA ULAŞMAK... 81 2.3.9.5.DAHA İYİ MOTİVASYON VE ÖLÇÜMLER... 82 2.3.10. BÖLGESEL ODAKLARDA YENİLİKÇİ PERFORMANS... 82 I

2.3.11. BÖLGESEL ODAKLAŞMA, FİRMA YAPISI VE STRATEJİSİ... 88 2.3.12.ÇOK ULUSLU FİRMALAR VE ODAKLAR... 90 2.3.13.BÖLGESEL ODAKLARIN BAŞARISIZLIK NEDENLERİ... 90 2.3.14.BÖLGESEL ODAKLAŞMA DOĞRULTUSUNDA POLİTİKALAR VE GELİŞİM STRATEJİLERİNDEKİ FARKLILIKLAR... 93 2.3.15.ODAK GELİŞİM PROGRAMI ÇALIŞMASINDA YAPILMASI GEREKENLER... 100 2.3.15.1. MEKÂN SEÇMEK... 101 2.3.15.2.YEREL ÇABA... 102 2.3.15.3.TOPLULUĞU YÜKSELTMEK... 103 2.3.15.4. MÜŞTEREK ÇALIŞMAK... 103 2.3.15.5. KİŞİSEL ODAKLARI DEĞİL ODAKLAŞMAYI SAĞLAMAK... 105 2.3.15.6. GİRİŞİMCİ DESTEĞİ OLMAYAN BAŞARISIZ GİRİŞİMLERİ BİTİRMEK... 105 2.3.16.ODAK GELİŞİM STRATEJİLERİ TEŞVİKİNİ UYGULAMALARININ İMKÂNLARI VE SINIRLARI... 106 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM... 109 3. ÖĞRENEN BÖLGELER... 109 3.1. ÖĞRENEN ORGANİZASYONDAN ÖĞRENEN BÖLGEYE... 109 3.1.1.BİREYSEL GÜCÜN YENİLİK YETENEĞİ: BİLGİ VE ÖĞRENME... 109 3.1.1.1.BİLGİ... 110 3.1.1.2.ÖĞRENME... 115 3.1.2.İNSAN KAYNAKLARI VE İNSAN SERMAYESİ... 117 3.1.2.1.BİR İŞLETMENİN MERKEZİ REKABET FAKTÖRÜ OLARAK İNSAN KAYNAKLARI... 119 3.1.2.2.BİR BÖLGENİN MERKEZİ KURULUŞ YERİ FAKTÖRÜ OLARAK İNSAN SERMAYESİ... 120 3.1.2.2.1.ENTELEKTÜEL SERMAYE... 121 3.1.2.2.2.KÜLTÜREL SERMAYE... 122 3.1.2.2.3.SOSYAL SERMAYE... 122 3.1.2.2.3.1.BÖLGESEL KALKINMADA SOSYAL SERMAYE... 122 3.1.2.3.BÖLGESEL GELİŞİMİN REFERANS NOKTASI: ÖĞRENEN BÖLGELER... 124 3.2.ÖĞRENEN ORGANİZASYON... 131 3.2.1.ÖĞRENME TEORİLERİ... 131 3.2.2.ÖĞRENME SEVİYELERİ... 132 3.2.2.1.BİREYSEL ÖĞRENME... 134 3.2.2.2.SOSYAL ÖĞRENME... 134 3.2.2.3.ÖRGÜTSEL (ORGANİZASYONEL) ÖĞRENME VE ÇEŞİTLERİ... 135 3.2.2.4.ÖĞRENEN ORGANİZASYON: UYUM VE YENİLİK... 139 3.2.2.4.1.BİLEN ORGANİZASYON... 140 3.2.2.4.2.ANLAYAN ORGANİZASYON... 140 3.2.2.4.3.DÜŞÜNEN ORGANİZASYON... 140 3.2.2.4.4.ÖĞRENEN ORGANİZASYON... 141 3.2.2.4.4.1.ÖĞRENEN ORGANİZASYONLARIN TEMEL DİSİPLİNLERİ... 143 3.2.2.5.ÖĞRENEN ORGANİZASYONDAN ÖĞRENEN BÖLGEYE GEÇİŞTE İŞLETME İÇİ ÇALIŞMALAR. (ÖĞRENEN ORGANİZASYONA TEMEL YETENEKLER KAZANDIRMA)... 144 3.2.2.5.1.İŞİN VE ÖĞRENMENİN BİRLEŞİMİ (ÖĞRENME YERİ YA DA LABORATUAR OLARAK FABRİKA)... 147 3.2.2.5.2.İŞÇİ TALEBİ... 151 3.2.2.5.3.BİLGİ VE İLETİŞİM KÜLTÜRÜ... 152 3.2.2.5.4.YENİLİĞİN YENİDEN ÜRETİMİ... 153 3.2.2.5.5.TAKIMLAR... 156 3.2.2.6 ARA SONUÇ... 158 3.3.ÖĞRENEN BÖLGELER... 159 3.3.1.BÖLGE... 159 3.3.2.BÖLGENİN SOSYOEKONOMİK MODELİ... 163 3.3.3.YENİ BÖLGE POLİTİKASI: MAL SERMAYESİ DESTEĞİNDEN İNSAN SERMAYESİ DESTEĞİNE... 164 3.3.3.1.ÖĞRENEN BÖLGE TASLAĞININ BÖLGESEL ALAN ÜZERINDE GENIŞLETILMESI... 165 II

3.3.4.ÖĞRENEN BÖLGELER TEMEL FİKRİ... 166 3.3.4.1.ÖĞRENEN BÖLGE SÜRECİNİN OLUŞUM MERKEZİNDE ROL ALAN BAŞLICA FAKTÖRLER... 170 3.3.4.1.1.AŞAĞIDAN YUKARIYA İNİSİYATİFİ... 170 3.3.4.1.2.İŞBİRLİKLERİ VE AĞLAR... 171 3.3.4.1.2.1.İŞLETME AĞLARININ OLUŞUMU... 177 3.3.4.1.2.2.YENİLİĞİN KULUÇKA YERİ OLARAK AĞLAR... 180 3.3.4.1.2.3.AĞLARDA YENİLİĞİN YAYILMASI... 183 3.3.4.1.3.BÖLGESEL ÖZELLIKLER... 185 3.3.4.1.3.1.BÖLGESEL DİYALOGA HAZIRLIK... 186 3.3.4.1.3.2.BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ İÇİN ORGANİZASYON BOYUTLARI... 188 3.3.4.1.4.ESNEKLİK... 191 3.3.4.1.5.YAPILARIN VE BİREYLERİN ÖĞRENMESİ... 191 3.3.5.GENEL HEDEFLER VE PRENSİPLERLE ÖĞRENEN BÖLGELER... 194 3.3.5.1.TEMEL FİKİR VE GENEL AMAÇLARI... 194 3.3.5.2.DIŞSAL POTANSİYEL... 195 3.3.5.3. GELİŞİM MANTIĞI... 196 3.3.5.4.ŞEKİLLENDİRME PERSPEKTİFLERİ... 197 3.3.5.5.AKTÖR ÇEŞİTLİLİĞİ... 198 3.3.5.6.ŞİRKET VE İNSAN KAYNAKLARI YAPISI... 201 3.3.5.7.KOBİ LERİN GÜÇLENDİRİLMESİ AÇISINDAN ÖĞRENEN BÖLGELER... 201 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM... 205 4.SANAYİ ODAĞI - ÖĞRENEN BÖLGE ETKİLEŞİMİNDE KARAMAN.. 205 4.1.KARAMAN SANAYİ... 205 4.1.1.İHRACAT ve İTHALAT... 206 4.1.2.BİSKÜVİ SEKTÖRÜ... 207 4.2.ANKET BULGULARININ ANALİZİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ... 212 4.2.1.ÇALIŞMANIN AMACI... 212 4.2.2.ÇALIŞMANIN YÖNTEMİ... 212 SONUÇ... 223 KAYNAKÇA... 228 EKLER... 1 III

ŞEKİLLER LİSTESİ ŞEKİL 1. KÜRESELLEŞME VE BERABERİNDEKİ KAVRAMLARIN İLİŞKİSİ... 11 ŞEKİL 2. KÜRESELLEŞME VE YEREL REKABET İLİŞKİSİ... 31 ŞEKİL 3. BÖLGESEL ÇALIŞMALARIN ÇERÇEVESİ... 46 ŞEKİL 4. İTALYAN DERİ MODASI ODAĞI... 56 ŞEKİL 5. MİCHAEL E. PORTER'İN ELMASI... 75 ŞEKİL 6. SOSYAL SERMAYE VE EKONOMİK GELİŞİM ARASINDAKİ ETKİLEŞİM... 123 ŞEKİL 7. ÖĞRENME PİRAMİDİ... 132 ŞEKİL 8. TEK DÖNGÜLÜ VE ÇİFT DÖNGÜLÜ ÖĞRENME... 137 ŞEKİL 9. İŞLETME İÇİ YAPILACAK BAŞLICA EĞİTİMLER... 147 ŞEKİL 10. MEKÂNSAL ÜRETİM SİSTEMLERİNİN TİPOLOJİSİ... 190 ŞEKİL 11. SEKTÖRLERE GÖRE İŞLETMELERİN YILLAR İTİBARİYLE KURULUŞ SAYISI209 ŞEKİL 12: KARAMAN'DA MEVCUT GIDA ODAĞININ DURUMU... 212 ŞEKİL 13. ANKETE KATILAN ŞİRKETLERİN KURULUŞ YILLARI... 213 ŞEKİL 14. ORTAKLARIN GELDİKLERİ ALANLAR... 214 ŞEKİL 15. MAKİNELERİN ALIM YERİ... 215 ŞEKİL 16. HAMMADDE VE YARI MAMULÜN TEMİN YERİ... 215 ŞEKİL 17. GİRDİ TEMİNİNDE YEREL FİRMALARI SEÇİMİN NEDENİ... 216 ŞEKİL 18. ÜRÜN SATIŞLARINIZI HANGİ YOLLA GERÇEKLEŞTİRİYORSUNUZ?... 217 ŞEKİL 19. YENİ BİR ÜRÜN İLE İLGİLİ VEYA ÜRETİM METOTLARI İLE İLGİLİ BİLGİLERİNİZİ, GENELLİKLE NEREDEN ELDE EDERSİNİZ.... 219 ŞEKİL 20. HANGİ KONULARDA SİZİ İZLEYEN FİRMALARDAN, DAHA İYİ OLDUĞUNUZU İNANIYORSUNUZ... 220 ŞEKİL 21. REKABET GÜCÜNÜZÜ KORUMAK İÇİN SİZCE HANGİ TİP BİLGİ ÖNEMLİDİR?... 221 ŞEKİL 22. RAKİPLERİNİZ NEREDELER?... 221 TABLOLAR LİSTESİ TABLO 1.FORDİZM VE POST- FORDİZMİN KARŞILAŞTIRILMASI 26 TABLO 2. ODAKLAR ÜZERİNE YAPILAN ÇALIŞMALARIN SINIRLARI 65 TABLO 3. ODAKLAŞMA BOYUTLAR VE FİRMA STRATEJİLERİ 89 TABLO 4. ODAKLAŞMA YÖNÜ - BOYUTU VE ENDÜSTRİYEL POLİTİKA 99 TABLO 5. BÖLGENİN KİTLE ÜRETİMDEN ÖĞRENEN BÖLGEYE GEÇİŞİ 128 TABLO 6. İŞLETMENİN AĞLANMASI(ŞEBEKELEŞMESİ) 180 TABLO 7. İŞLETME FONKSİYONLARI VE MEKÂNSAL BAĞLANTILAR 186 TABLO 8. KARAMAN DA Kİ SANAYİ KURULUŞLARININ SEKTÖRLER İTİBARİYLE DAĞILIM ORANI 205 TABLO 9. KARAMAN IN 2003 YILI İHRACATI 206 TABLO 10. KARAMAN IN 2003 YILI İTHALATI 207 TABLO 11. KARAMAN SANAYİNDE YILLAR İTİBARİYLE KURULAN İŞLETME SAYISININ DAĞILIMI 209 TABLO 12: YILLAR İTİBARİYLE SEKTÖR İŞLETMELERİNİN KURULMA SAYISINDAKİ ARTIŞ VE AZALMALAR 210 TABLO 13. SEKTÖR OLARAK ANKETE KATILAN FİRMALARIN DAĞILIMI 213 TABLO 14.ŞİRKETE AİT BİRDEN FAZLA FABRİKA VAR MI? 214 TABLO 15. TAŞERONLARLA NEDEN İLİŞKİ KURARSINIZ? 217 TABLO 16.TOPLAM ÜRETİMİNİZİN YÜZDE KAÇI TAŞERONLAR TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLMEKTEDİR? 217 TABLO 17. TEKNOLOJİNİZİ EN SON TEKNOLOJİ İLE MUKAYESE EDİNİZ 218 TABLO 18. ALDIĞINIZ MAKİNELERİN KALİTESİNİN GELİŞTİRİLMELERİ İÇİN ÜRETİCİ FİRMA İLE KONTAK KURDUNUZ MU? 218 TABLO 19. AŞAĞIDAKİ ALANLARDAN HERHANGİ BİRİNDE YENİLİK YAPIYOR MUSUNUZ? 219 TABLO 20. ÖLÇEK BAKIMINDAN RAKİPLERİNİZ KİMLERDİR? 220 TABLO 21. EĞİTİM İÇİN ÇALIŞANLARINIZI ŞİRKET DIŞINA GÖNDERDİNİZ Mİ? 222 TABLO 22. EĞİTİM İÇİN DESTEK ALDI İSENİZ HANGİSİNDEN? 222 IV

ÖNSÖZ Küresel çağın belirleyicilerinden bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründeki hızlı gelişme sonunda genellikle günümüzde coğrafi anlamda yer in öneminin kalmadığı yönünde bir kanaat oluşmaktadır. Teoride daha açık pazarlar, daha hızlı ulaşım ve iletişimin rekabette coğrafi konumun rolünü azaltacağı söylenegelmiştir. Bu düşünceye karşı olan birçok yazardan biri olan Porter durumun hiçte öyle olmadığını ifade etmektedir: Eğer yer pek önemli değilse neden Boston da dünya çapında bir şirket kurma olasılığı diğer yerlere göre daha yüksek? Neden aynısı tekstil ile ilgili şirketler için Kuzey ve Güney Carolina, yüksek performanslı otomobiller için güney Almanya veya ayakkabı şirketleri için kuzey İtalya denir? Bu çalışmamın amacı temelde bu soruya cevap aramak ve bölgenin bir cazibe merkezi olması yönünde yapması gerekeni araştırmak olmuştur. Çalışmanın kaynak tarama ve yazma aşamasının uzun bir döneme yayılması aynı zamanda birçok kişinin katkısını sağlamıştır. Öncelikle çalışma boyunca yol göstericiliği ve desteklerinden dolayı danışmanım Doç Dr. Serdar Altınok a teşekkür ederim. Ayrıca çalışma boyunca hem internet ortamında hem de yüz yüze görüşmelerimizde kaynak ve konunun sınırlarında desteklerinden dolayı ODTÜ den Prof. Dr. Ayda Eraydın, Ege Üniversitesi den Prof. Dr. Neşe Kumral Selçuk Üniversitesinden Doç Dr. Bahadır Akın, Yrd. Doç Dr. M. Atilla Arıcıoğlu, Doç. Dr. Fehmi Karasioğlu ve Doç. Dr. H. Kürşat Güleş e teşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca çalışmanın yazım ve tashih aşamasında desteklerinden dolayı Zeki Tuman a ve saha çalışmasındaki yardımlarından dolayı Karaman Sanayi ve Ticaret Odası Genel Sekreteri Ali Emre ye teşekkür ederim. Ve başlangıcından sonuna kadar çalışmanın bütün aşamalarında yanımda olan ve destekleyen eşime, bitti kelimesini bir an önce duyup bilgisayarı elimden almayı dört gözle bekleyen oğullarım Ali, Mustafa ve Selim e çalışma boyunca gösterdikleri sabırdan dolayı ayrıca teşekkür ederim. V

GİRİŞ New York Times in ünlü muhabirlerinden Thomas Friedman, bir haber için gittiği Japonya da Lexus adlı lüks otomobil fabrikasını gezerken her gün 300 Lexsus otomobilin üretildiği fabrikada 60 insan ve 310 robotun çalıştığını ve insanların çoğunlukla kalite kontrolüyle ilgilendiğini görür. Muhabir aynı anda dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan ve kendisinin yıllarca yaşadığı Beyrut ve Kudüs de insanların hangi zeytin ağacı senin hangisi benim üzerine kavga ettiklerini düşünür. Yine yazara göre dünyanın bazı ülkeleri daha verimli ve daha zengin bir ekonomi için uğraşırken geri kalanları bazen kendi içinde bazen de diğer ülkelerle zeytin ağaçları için dövüşmektedir. Evet, zeytin ağaçları iyi tarafından bakıldığında önemli idi ve hala da önemlidir. Çünkü bize biz olduğumuzu yani kimliklerimizi dünya üzerindeki konumumuzu daha doğrusu yurdumuz dediğimiz bir mekân belirtir ve güven verir. Fakat aşırıya kaçıldığında zeytin ağaçları saplantısı Hitler in Almanya da ve Sırpların Yugoslavya da yaptığı gibi başkalarını ortadan kaldırma yolunda, kontrolden çıkabilecek bir dünya ya bizi götürür. Buna karşılık Lexsus ise hayatı idame ettirme, gelişme, refaha kavuşma ve modernleşmeyi temsil etmektedir. Aynı zamanda gelişme yolunda ülkelerde yaşayan milyonlarca insan için maddi ilerleme hayvanla tarla sürme veya kestiği odunu kilometrelerce başında taşıma yani geçimini sağlamak hala bir şeyleri yüklemek değil yüklenmek olmaktadır. Küreselleşme denince aklımıza gelen yeni pazarlar ve teknolojilerden yararlanma gücü kişiden kişi ye ya da ülkeden ülkeye değişse de daha doğrusu insanlar bunda eşitsiz bir şekilde yararlansalar da bu durum çağın ekonomik araçlarının bunlar olduğu ve bunların etkilerinin dolaylı ya da dolaysız herkesi etkilediği gerçeği göz ardı edilemez. Günümüz dünya sistemi içinde devletlerin ve toplulukların arasındaki bağlantıların çok yönlülüğünü ifade eden küreselleşme, insanları küresel bir tüketici haline getirirken aynı zamanda küresel bir üretici olma imkânı da sunmaktadır. Bu durum özellikle üretici olma yolunda ülkeleri ve bölgeleri bir rekabet içine sokmuştur. Ülkeler küreselleşmenin fırsatlarından maksimum derecede faydalanma, tehditlerinden de minimum derecede kaçınma yollarını armaya başlamıştır. Bu süreçte ülkeler için bir siyasi ve ekonomik birlik içinde olmak ya da bölge için cazibe merkezi haline gelmek söz konusu yerde yaşayan insanlar için kendini ekonomik anlamda ifade etmenin yaşamsal anlamı olmuştur. - 1 -

Bu bağlamda küresel dünya da iletişim ve taşıma maliyetlerinde ki düşüşünün yer in önemini azaltma yolundaki beklentilerin aksine yer daha da önemli hale gelmiştir. Post Fordist süreçle beraber işletmeler için maliyet, kalite, zaman kavramlarının her biri eşit derecede önemli hale gelmiştir. Küreselleşme, gerçekte hammaddeyi ya da ara mamulü istediğiniz yerden bulma gibi bir imkânı vermiştir. Ancak özelikle yumuşak faktör olarak nitelendirilen yerin imajı, kalifiyeli eleman durumu işletmeler arası iç ilişkiler ve sosyal çevre karar verici rol oynamıştır. Ayrıca kültürel kabuller, sosyal normlar bireysel ve grup ilişkileri ve aile yapıları önemli hale gelmiştir. Bu süreç karşımıza bölgesel topluluklar (cluster odak, küme, endüstriyel grup) adında yeni bölgeler çıkarmıştır. Söz konusu odak ya da kümeler kısaca aynı bölgede yerleşik ilişkili endüstriler olarak tanımlanabilir. Bunların en bilenenleri Silikon Vadisi, Route 128, M4 bölgesi, Tokyo ve Sophia Antipolis gibi iyi tanınmış ileri teknoloji bölgelerinde ve de Austın, Nort Sydney, Minneoplis ve Hsinchu gibi daha az tanınan ileri teknoloji merkezleri sayılabilir. Venedik cam sanayi, Pakistan daki tıbbı araçlar sanayi, Cenevre lüks saat sanayisi ve Japonya bıçak sanayisi gibi yüksek düzeyde zanaatkârlık isteyen sanayilerde bulunmaktadır. Güney Çin ve Kore deki ayakkabı, giysi, oyuncak ve plastik ürünleri odakları gibi geleneksel düşük teknolojili sanayilerde ve de aynı zamanda aynı sanayinin başka yerlerdeki daha yüksek değerli biçimleri de bulunmaktadır. Paris, Milano ve New York merkezli moda sanayisinde ve de Los Angeles, Hollywood ve Londra gibi yaratıcı sanayilerde bulunmaktadır. ABD, Fransa ve İngiltere nin hava yolu sanayisi, Japonya, Almanya ve İsveç otomobil sanayisi ve Japonya, Kore ve ABD elektronik sanayisi gibi büyük ölçekli sanayilerde bulunmaktadır. Kimya (Ren bölgesi ve Singapur) ve metal (Ruhr bölgesi, Venezuela da Bolivar State ve diğerleri) işletme sanayileri de bulunabilmektedir. New York, Tokyo ve Hong Kong gibi yoğun bilgi işleri ve finansal merkezlerde bulunmaktadır. Omaha daki tele pazarlama, Sydney deki arama merkezleri, Manila daki gibi veri girişleri ve Bangolore daki yazılım gibi yerin önemi olmadığı düşünülen sanayilerde bile bulunmaktadır. Bu tür yersiz etkinliklerin bile odaklara eğimli olması gerçeği bu olayın gücünü göstermektedir. Pek çok yerel sanayi odağının küresel piyasa değişikliklerinden olumsuz etkilenmesi, değişen çevre koşullarına adapte olamamaları rekabet güçlerini yitirmelerine sebep olmuştur. Son zamanlarda yerel sanayi odaklarının öğrenen bölge - 2 -

haline gelerek rekabet güçlerini koruyabilecekleri yönünde görüşler ileri sürülmektedir. Bu süreçte karşımıza öğrenen bölgeler kavramı çıkmakta ve bu bölgelerin özelliği, değişen çerçeve şartlarına hızlı, etkin ve akıllıca uyum sağlaması ve bu sırada da öğrenme ve yenilik potansiyellerinden tam faydalanması olarak belirtilmiştir. Böylece bilgi, bölgenin gelişimine referans noktası olarak alınmış ve üretim yoğun bölgelerden bilgi yoğun bölgelere geçişin şartları hazırlanma çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmalardaki temel yöntem; bölgenin ekonomik çıkarları ile bireylerin öğrenme çıkarlarını birleştirmeye çalışılmış ve bölgesel aktörlerin işbirliği ile hem bireylere hem de ekonomik gereksinimlere uyan bölgeye uygun bir eğitim altyapısının geliştirilebileceğini varsayılmıştır. Bu çalışmanın amacı geçmişi Marshall a (1920) dayanan sanayi odaklarının ortaya çıkışı, gelişimini ve dağılmasının önüne geçmek için yapılacak çalışmaları incelmek ve öğrenen bölge çalışmaları ile bölgeyi ortak bilgi kullanımı vasıtası ile geliştirmenin yollarını araştırmaktır. Bu amaçla öncelikle literatür çalışması yapılmış daha sonra Karaman da yapılan saha çalışması ile Karaman ın sanayi odağı ve öğrenme potansiyeli araştırılmıştır. Bu amaçla öncelikle birinci bölümde, küreselleşme kavramı ve küreselleşme ile beraber daha çok konuşulur hale gelen bölgeselleşme, uluslararasılaşma, yerelleşme, çoklu yerelleşme ve küyerelleşme kavramlarının küreselleşme kavramıyla ilişkisi incelenmiştir. Yeni aynı bölümde küreselleşmenin üretim, rekebet ve ulus devletler üzerindeki etkisi incelenme alanı olarak alınmıştır. Daha sonrada da küreselleşmeye getirilen eleştirilere kısaca değinilmiştir. İkinci bölümde, ekonomide bölgenin artan önemi ve bölgesel ekonomik çalışmaların gelişimi incelenmiştir. Devamında bölgesel odakların(çalışma boyunca kümelenme, endüstriyel grup, bölgesel odak, sanayi odakları kavramları aynı anlamda kullanılmıştır) ortaya çıkışı, çeşitleri, ağlarla ilişkisi, rekabet ve işbirliğini, yeniliğe ve verimliliğe etkisinin analizi yapılmıştır. Bölümün sonunda odakların dağılmasına etki eden nedenler ve odak gelişim programında yapılması gerekenler açıklanmıştır. Üçüncü bölümde, öğrene bölgeler açıklanmıştır. Bu amaçla önce öğrenen organizasyondan öğrenen bölgeye geçiş sürecinde bilgi, öğreneme ve insan sermayesi ve türevleri üzerinde durulmuştur. Daha sonra öğrene organizasyon kısaca açıklanmış ve öğrenen bölgelerin tanımı, temel fikri ve genel amaçları açıklanmıştır. - 3 -

Dördüncü bölümde, Karaman sanayi ve bisküvi sektöründeki durumu hakkında bilgi verilmiştir. Devamında Karaman sanayinde yapılan anketin değerlendirilmesi yapılmıştır. Son bölümde ise teorik kısımda yazılanlar ışığında Karaman özellinde durum değerlendirmesi ve öneriler yer almıştır. - 4 -

BİRİNCİ BÖLÜM 1.KÜRESELLEŞME, BÖLGESELLEŞME VE YERELLEŞME BAĞLAMINDA DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞİM 1.1. KÜRESELLEŞME Wallerstein e göre; kapitalist sistemin asli toplumsal dinamiği sonsuz sermaye birikimidir. Söz konusu birikim her şeyin gittikçe daha fazla metalaşmasını gerektirir ve kapitalist bir dünya ekonomisinin de yönü budur. Meta ekonomisinin büyüklüğü dünya ekonomisi içinde iş bölümünün sınırlarını da belirlemektedir. Sermaye birikiminin büyüklüğü ise sürece dâhil edilmesi gereken hammadde türüne, ulaşım ve iletişim teknolojisinin durumuna ve daha da önemlisi dünya ekonomisi içindeki egemen güçlerin yeni bölgeleri kendi şebekeleri içine katabilecekleri siyasi güce sahiplik oranlarına bağlıdır 1. Küresel ekonomi Avrupa da doğmuş 2 ve tarihsel coğrafyası üç ana noktadan geçmiştir. Avrupa nın birçok bölgesinde Rusya ve Osmanlı imparatorluğu hariç ve Amerika kıtalarının bazı bölgelerinde 1450 1650 yıları arasındaki dönemde yaratılma dönemi birinci uğrak noktasıdır. Daha sonra 1750 1850 arasındaki ikinci dönem büyüme aşamasıdır ve burada Osmanlı ve Rus imparatorluklarının, Güney Afrika ve Güney Doğu Asya nın bazı bölümleri, Batı Afrika nın büyük bölümü ve Amerika kıtalarının geri kalan yerleri sisteme dâhil edildi. Üçüncü ve son gelişme ise 1850 1900 döneminde Doğu Asya ve Afrika ve Güney Doğu Asya nın geri kalan kısımları ve Okyanus taki çeşitli başka bölgeler iş bölümüne dâhil edildi. Bu noktadan sonra kapitalist dünya ekonomisi bu günkü anlamda ilk kez gerçekten küreselleşti. Uluslararası meta zinciri ağı en başından beri yaygın olmasına rağmen ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren küresel nitelik göstermesine 3 etkilemiyordu 4. karşın gelişmekte olan birçok ülkeyi bugünkü kadar 18. yüzyıldan önce insanların çoğu balık tutma, tarım v.s gibi gıda maddelerinin üretimi ve dağıtımı ile uğraşmaktadır. Söz konusu yüzyılın başlarında kendisini gösteren endüstriyel devrim ile tekniğin artan etkisi tarımdaki iş alanlarının büyüme oranını yavaşlatmıştır. 19.yüzyılın başlarında ise gelişen ülkelerin 1 Immanuel Wallerstein, Bildiğimiz Dünyanın Sonu, çev. Tuncay Birkan, Metis Yayınları, İstanbul, 2000, s. 70 2 Adda Jacques, Ekonominin Küreselleşmesi, çev. Sevgi İneci, İletişim yayınları, İstanbul: 2002, s.13 3 Wallerstein, a.g.e., s. 71 4 Thomas Friedman, Lexus ve Zeytin Ağacı Küreselleşmenin Geleceği, Boyner Holding Yayınları, İstanbul, 2000, s.16 5

sanayilerinde iş alanlarının sürekli artışı başlamıştır. Bu eğilim enerji ve madenlerin işletilmesinden gıda maddelerinin işletilmesine bir geçiş oluşturmuştur. ABD istatistiklerine göre sanayideki çalışma yerlerindeki artış, tarımsal alanlardan yaklaşık 16 kat daha hızlı olmuştur. 1970 li yıllara kadar ABD de sanayi ağırlıklı bir üretim hüküm sürmüştür. Daha sonraki yıllarda bilgisayarın dolayısıyla bilişim (bilgiyi işleme) kapasitesinin gelişmesi ile endüstriyel üretimlerde tekniğin ve otomasyonun kullanılması endüstriyel işlerde çalışanların sayısının artmasını yavaşlatmıştır. Buna karşılık birçok insan bilişim sektöründe veya bununla alakalı sektörlerde (matbaa, televizyon, radyo, haberleşme, yazılım ) çalışmaya başlamıştır. Bu değişim, dönemin ismini de beraberinde getirmiştir: Bilişim Çağı. Değişim öncelikle gelişmiş ülkelerde kendini göstermiş daha sonra gelişmekte ve geri kalmış ülkeleri etkisi altına almıştır. İnsanlık tarihi başlangıçtan itibaren tecrübelerin başkalarına aktarılması ile oluşmuştur. Bir hayvan başından geçen bir olayı tecrübe edinebilir. Ama onu başka hayvanlara aktaramaz. Oysa insan kendi başarılarını ya da başarısızlıklarını başkalarına aktarabilir ve aktarmıştır da. Burada ilk kırılma noktası, yazının icadı olmuştur ki, yazı konuşulan kelimenin (bilginin) daha düz bir şekilde ileriye aktarılmasını sağlamıştır. Matbaanın icadı insanlığın yeteneklerini artırarak özellikle Yunan ve Roma dönemi eserlerinin aktarılmasını sağlayarak Rönesans a ve 19 y.y. da elektriğin icadı, telgraf ve telefonun icadına yol açmıştır. Tüm bu olanlardan 50 yıl sonra radyo ve televizyon kullanılmaya başlanmıştır. Böylece insanlık uzağı görmekle mekânı yakınlaştırmanın ilk adımını atmıştır. Nitekim ilk bilgisayar ikinci Dünya Savaşında karışık şifreleri kırmaya yardımcı olmak için yapılmıştı. Chiplerin keşfi ile büyük gövdeli bilgisayarın gövdesi küçülürken kapasitesi artarak kullandığı enerji azalmaya başlamış ve bilişim kapasitesinin sürekli arttığı görülmüştür. Sonuçta insanlık daha fazlayı daha az güçle yapabilme becerisini kazanmış, 1950 lerde transistorlu bir bilgisayar 1 milyon dolar iken (1MPS) 2000 lerin ABD sinde yüksek kapasiteli bir PC 500 dolar (Türkiye de 2004 de 500 dolar) olmuştur. 1960 yıllarda bilgisayarlara yapılan direk bağlantı(arpanet) 70'li yıllarda ağdan ağa (Internetwork) ve kısa bir süre sonra Internet başladığı görülür. Bu daha fazla bağlantının yanında daha fazla bilgi demektir. Aynı zamanda daha fazla iş alanı ve iletişim çağındaki medya devriminin temelleri de telefon, televizyon ve bilgisayarın 6

birleşmesi ile oluşmuştur 5. Alvin ve Heidi Toffler e göre; üçüncü dünyadan postkomünist Doğuya kadar dünyanın daha az zengin bölgeleri ekonomilerini ucuz emek, hammadde ya da hantal baca sanayi üretimi üzerinde kurmayı sürdürürlerse gelecek onları pas geçecektir. Çünkü üretimin hızlanması ucuz emeğin daha pahalıya mal olmasına yol açmaktadır. Buna delil olarak da Ford un Brezilya daki kamyon fabrikasını ABD ye geri taşımasını göstermektedirler. Brezilya daki işçilerin maliyetleri düşük olmasına rağmen ABD de kırkbeş günde yapılan bir kamyon Brezilya da altı ayda bitirilebilmektedir. Bu durumda, yarının küresel ekonomisinde yer almak isteyen ülkeler hızlı, esnek, yeni üretim ve dünya ile bütünleşmiş bir elektronik bağlantı kurmak zorundadırlar 6. Bu bağlamda özellikle ekonomik anlamda küreselleşmenin sürücü kuvvetleri olarak teknolojik ilerleme, işletme dinamikleri, finansal ve kurumsal çevre etkili olmuştur 7. 1.2. KAVRAM OLARAK KÜRESELLEŞME Küreselleşme kavramı konusunda herkesin üzerinde anlaştığı bir tanım yoktur. Diğer bir ifade ile küreselleşme henüz açıklamaya ve tanımlamaya muhtaç bir olgu olarak görülmektedir. Kavram üzerinde en kolay anlaşılan husus, tüm dünyayı etkileyen bir büyük değişim veya yeniden yapılanma olgusunun yaşanmasıdır 8. Bazı araştırmacılara göre Marks ve daha sonra Lenin in ortaya koyduğu Emperyalizm kuramları bir bakıma ekonomik küreselleşmenin habercileri sayılabilir. Diğer yandan emperyalist kuramın yeni versiyonlarını geliştiren Sunkel, Baran, Sweezy gibi akademisyenler merkez çevre ilişkisi ile geliştirdikleri bağımlılık kuramı, gelişmiş ekonomilerle gelişmekte olan ekonomiler arasındaki bağımlılığı merkeze (gelişmiş ekonomilere) bağımlılık olarak açıklarken, çevre ekonomilerin gelişmesinin merkezin ihtiyaçlarına göre olduğunu ileri sürmektedirler. Bir başka görüşe göre ise, küreselleşmenin bir mitten ibaret olduğunu, esas olanın uluslar ötesi veya uluslar arası bir görünüm sergilediği vurgulanmakta, buna karşın küreselleşmenin bir gerçek olduğu ve bunu da delilleri ile belgelendirenlerin bulunduğu görülmektedir. Sosyal bilimlerin değişik alanlarındaki düşünürler 5 Peter Russell, Auf dem weg zum Globalen Ghirn, s. 1-5,http://www.heisse.de/bin/tp/forum, 04/07/2002, 6 Alvin ve Heidi Toffler, Hızlılar ve Yavaşlar NPQ Türkiye, Cilt1#2, Güz 1991, ss.60-62 7 Mıtteilung der Kommission an den Rat, das Europäische Parlament, den Ausschuss der Regionen und den Wirtschafts- und Sozialausschuss, Die Wettbewerbsfähigkeit der Europäischen Unternehmen angesichts der Globalisierung wie man sie Fördern kann, Kommission der Europäschen Gemeinschaften, 20/01//1999, s. 7 8 Erdal Türkkan, Rekabet Teorisi ve Endüstri İktisadı, Turhan Kitabevi, Ankara, 2001, s. 151 7

küreselleşmeye farklı boyutlarda açıklamalar getirmektedirler. Ekonomistlere göre küreselleşmeye ticaret, işgücü, finansal yapıdaki gelişmeler ışığında dünya ticaretindeki serbestlikle açıklamaya çalışırlarken, sosyologlar; toplumsal yapıdaki değişimin (toplumsal yapıdaki karışıklık, bireyselleşme ve değişimin hızı v.s) yanında sosyal ilişkilerle (mesafe ve kültürel yayılım) yaklaşmışlardır. Bu bağlamda Gidddens e göre küreselleşme; dünya sathında yayılmış sosyal ilişkilerin yoğunluk kazanmasıdır. Buna göre yerel olanın şeklini çok uzaklarda ortaya çıkan olaylar belirlemektedir. Siyaset bilimciler ise politik bir olgu olan demokrasinin ekonomik bir olgu olarak küreselleşmeden nasıl etkilendiğini, ulus devletlerin rolündeki değişimi ve sivil toplumların gelişen yüzü ile küreselleşmeye bakmaktadırlar 9. Küreselleşmenin birbirleri ile bir arada işleyen teknolojik, politik, kültürel, ekonomik ve toplumsal düzeyde beş farklı boyutu bulunmaktadır 10. Aynı zamanda söz konusu kavramlar arasında yoğun ilişkiler ağına işaret ettiği ifade edilmektedir 11. Küreselleşme; insani ilişkilerde ekonomik siyasal ve toplumsal örgütlenmelerden ve yerel ölçekten bölgeler arası, kıtalar arası ve küresel ölçeğe sıçranması olarak tanımlanabilir 12. Küreselleşme tüm dünya yüzeyindeki aktörlerin büyüyen ilişkiler ağı sayesinde oluşan bir süreç olarak gözükmektedir. Bu bağlamda, piyasaların artan genişlemesi ve onların artan ağlaşması, ilişkilerinin yoğunlaşması, çeşitlenmesi 13 ve etkilenmesi olarak ifade edilebilir 14. Küreselleşen dünyada hiçbir ülke ya da bölge küresel fırsatları gerçeğe dönüştürmede gerekli bütün teknolojileri ve becerileri tek başına kontrol edebilecek durumda gözükmemektedir 15. Küreselleşme günümüz dünya sistemi içinde devletlerin ve odakların arasındaki bağlantıların çok yönlülüğüne işaret eder. Diğer yandan dünyanın bir bölümündeki hareket ya da 9 Recai Coşkun, Küreselleşme Türkiye Eksenli Analizler, Beta Basın Yayım Dağıtım, İstanbul, 2002, s. 23 30 10 Emel Baştürk Akça, Ulus Devlet- Küreselleşme İkilemi, Bilgi-Teknoloji İhracı Küresel Yereli Öldürebilir mi? Küreselleşme Üzerine Güncel Bir tartışma TMMOB Sanayi Kongresi Küreselleşme ve Sanayileşme 30 Kasım 1-2 Aralık 2001 İstanbul, s. 216 11 Heiko Gierhardt, Global verteilte Produktentwicklungsprojekte Ein Vorgehensmodell auf der operativen Ebene, Vollständiger Abdruck der von der Fakultät für Maschinenwesen der Technischen Universität München zur Erlangung des akademischen Grades eines genehmigten Dissertation,.2001, s.23 12 Coşkun, a.g.e.,. s. 10 13 Gebhard Kirchgasner, Außenwirtschaft, 53. Jahrgang,1998,Heft 1. Zürich, s.33 14 Friedman, a.g.e., s. 49 15 Gary Hamel, C. K. Prahalad, Geleceği Kazanmak, çev. Zülfü Dicleli, İnkılâp Kitabevi, İstanbul 1996, s.42 8

kararın diğer bir bölümündeki topluluğu veya bireyi etkilemesini nitelemektedir 16. Küreselleşme yalnızca yayılma değil aynı zamanda devletlerin birbirine bağlaması olarak da ifade edilmektedir. Farklı bir ifade ile devletlerin kendilerini soyutlamasına izin vermeyen bir süreç olarak nitelendirilir 17. Fırsat ve tehditlerinin katlanarak artmasının dayanak yeri bir yandan işbirliği ve dayanışmadan diğer yandan da çatışmalardan kaynaklanmakta olduğu görülmektedir. Örneğin, AB bir yandan Japonya ya karşı ticaret açığı sıkıntısı yaşıyor ve bu ülkenin pazar giriş engellerinden şikâyet ederken diğer yandan ABD ile sosyal haklar ve işçi hakları gibi meselelerde işbirliğine gitmektedir 18. Küreselleşme hem mekânsal hem de zamansal boyutu 19 beraberinde getiren iki farklı fenomenden oluşmaktadır, bunlar: Geniş bir menzil (yayılma) ve uluslararasılaşmadır (derinlik) 20. Ayrıca küreselleşme kavramını anlam katan dört kelimeden bahsedebiliriz. Bunlar: Çeşitlilik, süreci gerçekleştirme ehliyeti, yayılma ve güçtür. Çeşitlilik ya da çok yönlülük diyebileceğimiz özelliği ülkelerin iktisat politikalarının dünya ekonomisinde artarak entegrasyonu sayesinde ekonomik ilişkilerin küreselleşmesini ifade etmekte ve küreselleşmenin merkezini oluşturmaktadır. Bu kavramın altında yönetim/yönetim düzenlemeleri, tüketici ilişkileri, yaşam biçimi, teknoloji, piyasa ve piyasa stratejileri ve finans piyasalarının küreselleşmesi bulunur. Tabi burada işletmelerin küreselleşmesi ile piyasaların küreselleşmesi farklıdır. Küreselleşme işletmeler için bir takım aktivitelerini, sınır ötesine taşınması anlayışı olarak da görülmektedir. Bu anlayış diğer kurumlar (aktörler) ile küreselleşmeye katılımın dünyada, bir bölgede, iktisat politikası veya sektör olarak gelişmeye dâhil olmasıdır. Global piyasalar ise ürün ve faktör piyasalarım olarak anlamak gerekir ki bu yabancı ülkelerin önemli sınırlandırmalar olmadan yayılabilmesidir. Diğer yandan çeşitlilik sadece ekonomik bir yayılmadan ziyade diğer toplumların çevresini de gözlemeyi kapsar. Yani ekonomik olduğu kadar ekolojik, politik, sosyal yada başka toplumların çevresinin küreselleşme fenomenini de kapsar. Bu nedenle küresel ekonomiden bahsetmek ne kadar doğalsa 16 A. Jan Schwaab, Begriff und Messung der Globalisierung, Beitrag Nr. 53, Johannes Gutenberg- Universität Mainz, November 1997, s. 15 17 Ernst-Otto Czempiel, Regionalisierung und Globalisierung- Herausforderungen der deutschen Aussenpolitik, Globale Politik für eine globale Welt- Das Vermächtnis von Willy Brandt, Ver. Thomas Meyer, Josef Minzenbach, Akademie der Politischen Bildung, Bonn, 1999, 24 18 Philip Kotler, Somkid Jatusripitak, Suvit Maesincee, Ulusların Pazarlanması (Ulusal Refahı Oluşturmada Stratejik Bir Yaklaşım), İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2000, s. 25 19Katrin Grüber, Szenarien globaler Entwicklung im 2.Jahrhundert, http://www.lpb.bwue.de/puplikat/ forum8/ global/3htm 20 Schwaab, a.g.m., s. 15 9

çevresel problemlerin küreselleşmesinden bahsetmekte o kadar doğaldır 21. Malların, hizmetlerin, bireylerin ve sermayenin eskiye göre ulus ötesine geçişin hızlanması, taşıma maliyetlerinin düşmesi, teknolojik değişim, küreselleşmenin belli başlı etkileri olarak görülebilir 22. Sürekli parçalanma bireyin ve topluluğun dünya çapında yayılmasına sebebiyet vererek küreselleşmesini sağlayacaktır. Küreselleşme yalnızca çok sayıda parçalara ayırmayı değil aynı zamanda farklı aktörler arasındaki ilişkinin geliştirilmesi -devlet ve toplum - geri getirebilir Tüm küreselleşme görüşlerinin sebebi insanı içerir. Bu birey ya da işletme, kurum, odak, devlet gibi farklı yapıdaki birlikler olabilir 23. Diğer yandan küresel düşün yerel hareket et türünden söylemlerin artması aslında yerel ile küreseli bağlamada küreselleşmenin parçalama yerine bütünleştirici yönünün varlığına da işaret etmektedir 24. Sonuçta küreselleşme tüm dünya yüzeyindeki aktörlerin büyüyen ilişkiler ağı sayesinde oluşan bir süreç olmaktadır 25. Grüber e göre; devletler ve toplumlar arasındaki enine (yatay) bağlantı ve temasların çok yönlülüğü bugünkü dünya sistemini oluşturmaktadır. Dünyanın bir ucundaki bireysel ve toplumsal bir olay başka bir yerdeki kararları, olayları ve sonuçları etkilediği görülmektedir. Küreselleşme kendi içindeki kendini tekrarlamaktadır. O ne post kapitalist bir toplumda kapitalizm dalgası, ne iyi bir kapitalizmden (sosyal devletten) kötü bir kapitalizme (gazino ekonomisi) geçiştir. O kendini ulusların zenginlik çağından, dünyanın zenginliği çağına geçisin adıdır. Bunun yanında kazançların yanında kayıpların olması kaçınılmazdır. Hatta kazançlara göre kayıpları da vardır. Bu kayıplar ülkeler, bölgeler ve kıtalar (Afrika gibi) için geçerlidir 26. 1.3. KÜRESELLEŞMEYE İLİŞKİN TERMİNOLOJİ Küresel ekonominin dinamikleri uluslar, bölgeler ve yerelin yapı ve de gelişimine şekil vermesinden dolayı 27 küreselleşme kendisi ile beraber 21 Schwab, a.g.m., s. 16 22 Rene L. Frey, Zwischen den Städten: Konkurrenz oder Kooperation? Wirtschaftswissenschaftliches Zentrum WWZ Universität Basel, Abteilung Wirtschaftpolitik, 200 s.7 23 Schwab, a.g.m., s. 16 24 Murat Ali Dulupçu, Küresel Rekabet Gücü Türkiye Üzerine Bir değerlendirme, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 2001, s. 18. 25 Schwab, a.g.m., s. 16 26 Grüber, a.g.m., s. 3 27 Dieter Läpple, Städte im Spannungsfeld zwischen globaler und lokaler Entwicklungsdynamik, Europäische Konferenz: Lokale sozio - economic Strategien in disadvantaget urban areas, İnstitut für Landes- und Stadtentwicklungsforschung des Landes Nordrhein-Westfalen, Dortmund: ILS, 200 s.1 10

uluslararasılaşma, bölgeselleşme, yerelleşme, çoklu-yerelleşme ve glokolizasyon (küyerelleşme) kavramlarını da beraberinde getirdiği görülür 28. Şekil 1. Küreselleşme ve Beraberindeki Kavramların İlişkisi Uluslararasılaşma Bölgeselleşme Küreselleşme Yerelleşme Çoklu yerelleşme Mekânsal dağılım Kaynak: A. Jan Schwaab, Begriff und Messung der Globalisierung, Beitrag Nr. 53, Johannes Gutenberg - Universität Mainz, November 1997 s:12 1.3.1.ULUSLARARASILAŞMA Küreselleşmenin ilk elementi olarak uluslararasılaşma; artan uluslar arası yoğunlaşma ile ülkeler arasındaki sürekli artan bağımlılıklar sonucu, bir ülke için başka ülkelerin artan önemidir. Düşünce bakımından küreselleşmenin sınırlandırılmış halidir 29. Bu bağlamda koloniler zamanında da bir entegrasyondan bahsedilebilir. Çünkü ülkeler zorla da olsa mal- sermaye ve iş gücü (köle) piyasalarında entegre olmuşlardı 30. Herhangi bir ülkenin ticareti sadece komşu ülkelerle yapması bir uluslararasılaşmadır. Bu düzlemde Uluslararası ekonominin belirleyicileri ulusal ekonomilerdir. Ulusal ekonomik aktörler için uluslararası etkileşimin sonuçları tehdit ve fırsatlar olarak algılanır 31. Bu süreçte hammadde, sanayi ürünlerinin, hizmetlerin, paranın, fikirlerini ve insanların yani ulus devletin aktörlerinin çevresindeki bulunan aktörlerin de değişimidir 32. Uluslararasılaşma bölge ile sınırlandırılabilir (ticaret sadece komşu ülke ile yapıldığı halde) ki burada bir uluslararasılaşmadan bahsedilebilir fakat küreselleşme olmaz. Küreselleşmeden bahsedilebilmesi için 28 Schwaab a.g.m., s.12 29 Gierhardt, a.g.e., s. 22 30 Wilfried Fuhrmann, Globalisierung: Mechanismen und Ergebnisse, Nr. 1, 2000 s. 2, www.regionalökonomik.de, 31 Hirst Paul, Thompson Grahame, Küreselleşme Sorgulanıyor, çev. Çağla Erdem, Elif Yüksel, İstanbul, Dost Kitabevi Yay., 1998, s. 35 32 Grüber, a.g.e. s. 3 11

bununla beraber dünya yüzeyinde (mekânsal yönetim, her yerde var olma yayılma v.s.) ülke dış aktivitelerin dağılımı ile doldurulması gerekmektedir 33. 1.3.2. BÖLGESELLEŞME Bölgeselleşme farklı anlamları içinde barındırır. Coğrafi sınırlar ile belirlenmiş politik ve yönetimle ilgili olarak (yönetimsel), analiz (çözümleyici) ve plan aracı olarak -stratejik (iş piyasaları mekânsal düzen, ekonomik gelişim), yer olarak dil, toprak, anavatan sembolü ve oradaki problemleri çözme (işlevsel) birlik ve ulus devletlerarasındaki düzenleme örneğin Avrupa birliği (analiz-çözümleyici) 34. Küreselleşme bir yandan ulus üstü bölgeselciliği kuvvetlendirirken aynı zamanda ulus altı bölgeselciliği de kuvvetlendirmektedir. Bu bağlamda küreselleşme bir taraftan hegemonya ile eş anlamlı olmuş diğer taraftan bölgeselleşme fikri ile beraber gelişmiştir 35. Bu çalışmada öncelikle analitik açıdan bölgeselleşme ele alınacak daha sonraki bölümde ise asıl konumuzla ilgili olarak stratejik değerlendirme kapsamında bölge incelenecektir. Bölge, analiz (çözümleyici) bakışla uluslararasılaşmanın büyük halidir. Yani ülke dışı aktivitelerin coğrafi olarak sınırlanması denebilir. Bir başka ifade ile dünyanın herhangi bir bölgesi ya da parçasındaki birbirine yakın veya bir kıtadaki ülkelerin bir grup oluşturması olarak anlaşılabilir. Küreselleşme ve bölgeselleşme sadece mekânsal boyut içinde farklılaşırlar. Küreselleşmenin karakteristik özelliklerini temelde burada gözlemlenir 36. Finans sermaye, yatırım mallarına bağlı sermayeden daha akıcı olmuştur. Tüketim talebi bakımından mekâna bağlılık üretimden daha esnektir. Küresel olarak hazır olan üretim faktörü bilginin modern enformasyon iletişim tekniklerini çekmekte olduğu görülmektedir. Yenilik sayesinde her yerde bilginin somut uygulaması, bölgesel ilişki ve onun aktörlerini tekrar önemli hale getirmiştir. İç piyasasının gelişimi ve dışarıya yönelme gergin bir ilişkide oluşmaktadır. Bölgeye yönelme ve küresele yönelme birbirine esasta dışlamadan tamamlayıcı bir gelişim hedefler 37. 33 Schwaab a.g.m., s.12 34 InfoBox nachhaltige Region, basistexte,s. 34 http://www.blk21.de 35 Uğur Kömeçoğlu, Küreselleşme, Modernleşme, Modernlik, Doğu Batı, Düşünce Dergisi, Yıl:5 Sayı: 18, Şubat, Mart, Nisan, 2002, s. 21 36 Schwaab, a.g.m. s. 13 37 Rainer Lukas Von der regionalisierten Strukturpolitik zur nachhaltigen Regionalentwicklung Wuppertal Papers, No. 101, April 2000, s. 6 12

Küresel ekonomiye geçmeden önce bölgesel ekonomiye geçilmiştir. Yugoslavya, Sovyetler Birliği, Çek Cumhuriyeti ya da Slovakya gibi ülkeleri ele aldığımızda birlikte yaşamak istememelerine rağmen Avrupa Birliğine katılmak istediklerini görmekteyiz 38. Coğrafi bölge olarak aynı coğrafyayı paylaşan ülkelerde ulaştırma giderlerinin düşük olması, birbirine yakın ülkelerin değerlerindeki benzeyişin getirdiği ürünü ülke içi ve dışına satmadaki kolaylık gibi nedenlerle bölgesel yakınlıkları olan ülkelerin diğer ülkelere nazaran birbirleri ile ticaretlerinin yoğunlaşmasına neden olurlar. Sonuçta sanayileşmiş ülkelerin mal- hizmet ticareti ve doğrudan yatırımları yoğun biçimde kendi bölgelerinde oluşur. Bu da bölgeselleşme baskısını (AB, NAFTA, APEC v.s) artırır 39. 21. y.y da izlenmesi gereken fırsat yolları girişimcilik, ortak girişimler, ortaklıklar, ittifaklar, küresel ağlardır. 40 Buradan hareketle küreselleşme mekânsal gelişim sürecinde, mekânsal iş bölümümü yoğunlaşmasıdır denebilir. Son yıllarda bölgesel ekonomiler hızla gelişirken bölgesel iş bölümü konusunda yapılan çalışmalarda da artış görülmektedir. Geleneksel dış ticaret teorileri; mekân (kuruluş yeri) ile dış ticaret teorisi arasında sıkı ilişkiler kurmasına rağmen, yeni dış ticaret teorileri farkı ekonomilerin birbirleri ile ilişkilerinin belirlendiği ve aralarındaki iş dağılımına yeni açılımlar getirmiştir. Şüphesiz Ohlin, Prodöhl, Giresch ve diğerleri bu bağlantıyı açıkça ortaya koymuşlardı. Prodöhl e göre kuruluş yeri teorisi yeni bir teori değil bilakis dış ticaret teorisinin son halkasıdır. Malların, üretim faktörlerinin ve bilginin mekânsal maliyetlerinin devamlı düşmesi (mekân farkından dolayı ortaya çıkan maliyet) mekânsal ekonomik ayırım sürecinin anlaşılmasında çıkış noktası olmaktadır. Bu durum genel bir bakış açısı ile aynı zamanda küreselleşmenin nedeni olarak mekânsal taşıma maliyetlerinin düşmesi anlamına da gelir. Mekân farkından dolayı oluşan maliyetin düşmesi -bir bakıma mesafenin aşılması (yenilmesi) bölgesel(ulusal, yerel) üreticilerin mesafe tarafından korunmasını azaltmış bir bakıma mekânsal nedenli monopolları zayıflatmıştır. Bölgesel satıcılar tüm dünyadaki satıcılar ile rekabete başladı. Bu durumda ayakta kalmak isteyen işletmeler; müşteri fiyatlarını dikkate almak, üretimlerini rasyonelleştirmek üretimlerini çekirdek alanla sınırlandırmak, ya da işbirliği yardımı ile sinerjiyi 38 Lester Thurow, Kapitalizmin Yapısını Değiştirmek, Geleceği Yeniden Düşünmek Derleyen: Rowan Gibson, çev. Sinem Gül, Sabah Yayınları, İstanbul, 1997, s. 204 39 Gülten Kazgan, Küreselleşme ve Ulus Devlet, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yay. İstanbul, 200, s 142-143 40 John Naisbitt, Ulus Devletlerden Ağlara,Geleceği Yeniden Düşünmek Derleyen: Rowan, Gibson, çev. Sinem Gül, Sabah Yayınları, İstanbul, 1997, s. 189 200 13

artırarak başka bölgelerdeki üreticiler ile birlikte olmak zorunda kalmışlardır. Bunu başaramayanlar yerleşik ekonomik aktivitede sınırlı kalmak ya da tüm pazardan silinmekle karşı karşıya kalmak durumdadırlar. Başka bir ihtimalle de imkânlar dâhilinde rekabet avantajını korumak için işletmeyi taşımak(mekân değiştirmek) gerekebilir. Ekonomik yaşamda ayakta kalmak için bölgesel üreticilerin mekânsal yer değiştirdiği prensip olarak bir alternatif olarak görülür. Bu değişimde piyasadaki üreticilerin ne kadarının yer değiştirdiği tam olarak tahmin edilemez. Sonuçta bölgede değer ve iş alanı yaratma kaybolur. Küreselleşme bölgeleri büyütürken yalnızca risklerini ve uyum sürecini değil aynı zamanda bölgenin önünü de açar. Bölgesel üreticiler için bölgenin sınırları içindeki düşük maliyetler anlamlıdır. Bu durum önemli pazar alanlarını daha da büyütecek ve genişleme şansını verecektir. Bir bölgenin gelişimi için önemli olan bundan böyle düşen maliyetlerle beraber bölgeye gelecek işletmeler(yer değiştirmeden dolayı), sermaye akımı ve dışarıdan gelen iş gücüne de bağlıdır. Bölgeye akan potansiyel üretim faktörleri bölgeyi daha da büyütecektir. Küreselleşme bir bölgeyi avantajları ve dezavantajları ile önceki görünüşünden daha ileriye götürür. Yerellik avantajları hem işletmelerin hem de iş gücünün bölgeye akın etmesini-özellikle yüksek kalifiyeli-ve bölgesel üretimin dünya pazarında payının artmasını sağlar. Dezavantajı ise firmaların göç etmesi (yer değiştirme), iş alanlarının dağılması ve bölgesel firmaların dünya pazar paylarını kaybetmesi sayesinde görülebilir. Bölgeler küreselleşme sayesinde mekânsal hareketli iş gücü, firmalar ve insanların kafası içinde bilgi dâhilinde öncekinden daha fazla bir rekabete girerler. Bunun yanında kazanan bölge, diğer bölgelerle karşılaştırılınca en iyi kazancı ve yaşam imkânlarını sunan bölge olacaktır 41. Sonuç olarak diyebiliriz ki bölgeye yönelme küreselleşmeye karşı olmaktan daha çok bölgesel gücün küresel tehditlere karşı durmasıdır 42. 1.3.3.YERELLEŞME Yerelleşmede pratikte uluslararası aktiviteler ihmal edilir. Yani esas çalışma sahası ulusal düzeydedir. Küreselleşme yerelleşmeye göre iki bakımdan farklıdır. İlk olarak sadece mekânsal bir kabulle dar bir sınır değil bilakis ülke dışı aktörlerin (etkilerini) nesnel çevresindedir. İkinci olarak yerelleşme ülke dışındaki ne kuvvetli 41 Konrad Lammers,, Raumliche Wirkungen der Globalisierung in Deutschland Budesamt für Bauwesen und Raumordnung, Informationen zur Raumentwicklung, Heft 1, 1999 s. 14-15 42 Jochen Röpke Schöpferische Antworten auf globales Unternehmertum: Der Einfluss des internationalen Handels auf Wirtschaft, Politik und Gesellschaft Zeitschrift für Wirtschaft, Wissenschaft und Kultur, Sonderheft III+IV, 1998, s. 84 101, Rainer Lucas, Von der regionalisierten Strukturpolitik zur nachhaltigen Regionalentwicklung Wuppertal Papers, No. 101, April 2000, s. 7 14