Açık Radikal Nefrektomi ve Açık Nefron Koruyucu Cerrahi

Benzer belgeler
SÜRRENAL HASTALIKLARDA CERRAHİ YAKLAŞIM

LAPAROSKOPİK SURRENALEKTOMİ DENEYİMLERİMİZ

DOÇ.DR.YAŞAR BOZKURT

Laparoskopik RPLND. Monique Gueudet-Bornstein. Brass Band. New Orleans 1998.

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi

Dr.Süleyman Sami ÇAKIR Okmeydanı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği

Adrenokortikal Karsinom Tek merkezin 10 yıllık deneyimi

Dr. Mert Altınel Türkiye Yüksek İhtisas EA Hastanesi ÜST ÜRİNER SİSTEM ÜROTELYAL KARSİNOMUNDA LAPAROSKOPIK TEDAVİ

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD

Safra Yolu Tümörü Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu

ÖZGEÇMİŞ DOĞUM TARİHİ : 26/01/1986. ADRES : Silivrikapı Mah.Fatih Sitesi A:12 D:4. Fatih/İSTANBUL TELEFON : : drfatihelbir@gmail.

RENAL HÜCRELİ KARSİNOM VE CERRAHİ TEDAVİSİ

BÖBREK NAKLİNDE CERRAHİ TEKNİK VE ERKEN CERRAHİ KOMPLİKASYONLAR. Dr.Burak Koçak. Memorial Şişli Hastanesi, Üroloji ve Organ Nakli Bölümleri

TÜMÖRLERİNİN CERRAHİ TEDAVİSİ SIRASINDA GÖRÜLEN İNTRAOPERATİF ORGAN YARALANMALARI

T1b (4-7 cm) BÖBREK TÜMÖRLERİNDE LAPAROSKOPİK PARSİYEL NEFREKTOMİ

Böbrek kanseri tanı ve sınıflaması

Pankreas Tümörü Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu

Erken Evre Mide Kanserine Yaklaşım

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

5. SINIF DERS NOTLARI BÖBREK TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Yaşar BOZKURT

ROBOTİK BÖBREK AMELİYATI

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

HÜCRELİ KANSER HASTALARINDA TÜMÖR SAYISI VE ADRENAL BEZ TUTULUMUNU BELİRLEMEDE BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ GÜVENİLİR MİDİR? ÇOK MERKEZLİ BİR ÇALIŞMA

Lokal ilerlemiş böbrek kanseri

ADRENAL KİTLELERK TLELERİNDE DR. FATİH H TUNCA İSTANBUL TIP FAKÜLTES LTESİ GENEL CERRAHİ

EVRE I SEMİNOM DIŞI TÜMÖRLERE YAKLAŞIM

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

KADAVRADAN ORGAN ALINMASI. Özlem ERGİNBAŞ Ameliyathane Hemşiresi

ÜROLOJİ ANABİLİM DALI RADİKAL NEFREKTOMİ HASTA RIZA BELGESİ

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

Hepatik Arter Anevrizması Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu

Mide Tümörleri Sempozyumu

Pankreas Kisti Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu

Asendan AORT ANEVRİZMASI

Hisar Intercontinental Hospital

İnvaziv Mesane Kanserinde Radikal Sistektomi + Lenfadenektomi, Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi. Dr. Öztuğ Adsan

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

LAPAROSKOPİK BİLATERAL TRANSPERİTONEAL ADRENALEKTOMİ

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

ÇEVİRMEN İHTİYACI Çevirmen gerekli miydi? Evet Hayır Gerekli ise onam sırasında nitelikli bir çevirmen yanınızda var mıydı?

ÜROGENİTAL TRAVMALAR. Yard.Doç.Dr Haluk Söylemez

Küçük renal kitlelerde aktif izlem

Metastatik böbrek tümörlerinde Nefrektomi ve metastazektomi. Prof.Dr.Faruk Özcan İ.Ü İstanbul Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

BİLATERAL PARSİYEL NEFREKTOMİ. Sayın Hasta, Sayın Veli/Vasi

Radyoterapi nükslerinde sistektomi: diversiyon tipi ve morbidite. Dr. Güven Aslan Dokuz Eylül Üniversitesi Üroloji AD

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ

Böbrek Kanseri Terimleri Sözlüğü

Adrenal kitlelerde yönetsel sorunlar

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM-V DERS PROGRAMI

Dr. Erdal APAYDIN. Üroloji Anabilim Dalı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

PNL de Komplikasyonların Standardizasyonu ve Önlemler

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği

Metastatik Karaciğer Tümörlerinin Cerrahi Tedavisi

EAU kılavuzu NCCN Dr. Şeref Başal GATA Üroloji AD

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri

Lokalize, metastatik ve nüks böbrek tümörlerinde cerrahi nereye kadar?

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

Pankreas Kanserinde Rezeksiyon Sonrası Adjuvan Tedavi. Dr. Orhan Bilge

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Robotik Cerrahi? Laparoskopi?

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba

mrcc Tedavisinde Olgular Eşliğinde Tartışma

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Plan. Penetran Böğür ve Kalça Yaralanmaları. Giriş. Tanım. Klinik. Giriş. Klinik Laboratuvar Görüntüleme Tedavi

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması

Onkoplastik meme cerrahisi ve yenilikler

Vaka Takdimleri. Prof.Dr. Kemal SARICA. Yeditepe Üniveristesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

Dr. Aydın Şanlı Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahi A.D izmir

Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi. Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler

Everolimus Olgu Sunumları. Dr. Mustafa ERMAN Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Antalya; Mart 2014

Genitoüriner Sistem Tümörlerinde Radyoloji Dr.Oğuz Dicle

What cannot be cured with medicaments is cured by the knife, what the knife cannot cure is cured with the searing iron, and whatever this cannot cure

Bu ameliyatın taşıdığı bazı riskler/ komplikasyonlar vardır. Ameliyattaki riskler:

Safra Yolları Kanserlerinde SistemikTedaviler. Dr.M.Oktay TARHAN İzmir K.Ç.Ü. Atatürk E.A.H. Tıbbi Onkoloji Kliniği

Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE

SERVİKS KANSERİNDE LESS RADİKAL CERRAHİ

Tıkanma Sarılığı. Yrd. Doç. Dr. Zülfü Arıkanoğlu

ÜST ÜRİNER SİSTEM KANSERLERİNDE GÖRÜNTÜLEMENİN ÖNEMİ

Lokalize böbrek kanseri

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi

T.C. CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

SİNDİRİM SİSTEMİ KANSERLERİNDE ONKOLOJİK TEDAVİ. Prof. Dr. Evin Büyükünal Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları. ABD Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı

PROSTAT ANATOMİSİ PROSTAT FİZYOLOJİSİ AMELİYAT TÜRLERİ

KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI

Abdominal Aort Anevrizması. Dr.Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

BİLİMSEL PROGRAM. 09:20-09:40 İleri evre HCC de Karaciğer Nakli: Sınırları ne kadar zorlayabiliriz? Sezai Yılmaz

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

7 cm den Küçük Renal Hücreli Kanserlerde Nefron Koruyucu Cerrahi ve Radikal Nefrektomi Yöntemlerinin Karfl laflt r lmas

CERRAHİ Üreteropelvik Bileşke Darlığı (UPD) Abdurrahman Önen FEBPS, FAAP-U, FEAPU

Dr. M. Gamze Aksu Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD

TPOG İSKİP Merkez Çalışma Kodu: Hasta TC Kimlik No Hasta İsim, Soyadı. Gönüllü Bilgilendirilmiş Onam Formu. Sayın Anne Babalar,

GERM HÜCRELİ TÜMÖRLER İnteraktif Olgu Sunumu Dr BENGÜ DEMİRAĞ

Transkript:

Kitap Bölümü DERMAN Açık Radikal Nefrektomi ve Açık Nefron Koruyucu Cerrahi M. Ahmet Tunçkıran AÇIK RADİKAL NEFREKTOMİ Böbrek tümörlerinin tanısı, yıllar içerisinde, görüntüleme yöntemlerinin de gelişmesiyle artmıştır. Bu şekilde, insidans artışından söz etmek mümkündür. Tanı artışıyla birlikte nefrektomi sayıları da artmıştır. Laparoskopik ve daha sonrasında robotik radikal ve parsiyel nefrektomilerin tedaviye girişi ve yaygınlaşmasıyla artık altın standart tedavi yaklaşımı özelliğini yitirmeye başlasa da popülerliği hala yüksek oranda devam etmektedir. Üroloji pratiğinde açık radikal nefrektomi ve parsiyel nefrektomi tecrübesinin yüksek olması, özel cihaz ve ortam gerektirmemesi, öğrenme sürecinin diğer metodlarla kıyaslanmayacak derecede kısa olması, uzun dönem onkolojik sonuçlarının çok iyi tecrübe edilmiş olması, trombektomi gibi fazladan yapılması gereken işlemlere olanak sağlaması da popülaritesinin devamının sebepleri olarak gösterilebilir. Açık radikal nefrektomi ilk kez 1963 de Robson tarafından tanımlanmıştır [1]. Bu tarihten itibaren çok değişiklik göstermeyen tekniğe göre böbrek arter ve veni bağlanarak gerota fasiası ve ipsilateral adrenal bez, proksimal üreterin çıkarılmasıdır. Vena cavaya yapılan trombektomi ve lenfadenektomi standart prose- DOI: 10.4328/DERMAN.3729 Received: 02.07.2015 Accepted: 03.07.2015 Published Online: 04.07.2015 Corresponding Author: M. Ahmet Tunçkıran, Üroloji ABD. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi, Alanya Uygulama ve Araştırma Merkezi, Alanya, Antalya, Türkiye. GSM: +905422635620 E-Mail: atunckiran@yahoo.com Derman Tıbbi Yayıncılık 47

dürde yer almamakla birlikte, hastanın metastaz durumuna göre karar verilerek beraberinde uygulanabilir. Yine Robson ve arkadaşları 1969 yılında, radikal nefrektomiyi, lokalize renal hücreli kanserin tedavisinde altın standart yöntem olarak sunmuşlardır [2]. Son yıllarda laparoskopik ve robotik cerrahinin yaygınlaşması ve tecrübelerin artışıyla beraber popülaritesini yitirmeye başlamış olsa dahi uygun vakalarda hala yüksek oranda tercih edilmektedir. Açık radikal nefrektomide belkide en önemli aşaması Gerota fasiasının çıkarılmasıdır çünkü perinefrik yağ dokusunu içeren kapsüler invazyon hastaların yaklaşık %25 inde mevcuttur. Lenfadenektomi, daha kesin patolojik evreleme sağlamakla birlikte yeri hala tartışmalıdır. Tartışmalar, mikrometastatik lenf nodu tutulumu olan hastalar üzerinden sürmektedir [3]. Ancak görüntülemede tespit edilmemiş bir lenf nodu pozitifliği yoksa genel yaklaşık lenfadenektominin gereksizliği yönündedir. Açık radikal nefrektomi sırasında ipsilateral adrenalektomi de sık tartışılan bir konudur. Renal hücreli karsinomda adrenal tutulumu hematojen yolla ve direk yayılım yoluyla olmaktadır. Diğer taraftaki adrenalin sağlam olması şartıyla tek taraflı adrenalektomi yapılması hormonal açıdan sorun oluşturmayacağı bilgisinden yola çıkan cerrahlar adrenalektomi kararını daha kolay verebilmektedirler. Renal hücreli kanserde adrenal tutulumu insidansı %1.2-10 arasında bildirilmiştir [4]. Bununla birlikte, tutulum insidansı, tümörün üst polden köken alması ve tümör evresi ile birlikte artış göstermektedir [5]. Genel olarak, bilgisayarlı tomografide adrenalin ayırt edilememesi, büyümüş veya itilmiş olması durumunda ve böbreğin üst polüne yerleşmiş tümörlerde adrenalektomi önerilse de son çalışmalar, üst pol yerleşiminin adrenal tutulumunu tahmin etmede yeterli olmadığını fakat tümör boyutunun bu konuda değeri olduğunu bildirmiştir [6]. Derman Tıbbi Yayıncılık 48

Açık Radikal Nefrektomi Cerrahi Teknikleri Radikal nefrektomideki tüm yaklaşımlarda amaç böbreğin Gerota fasiası ile çıkarılmasıdır. Bunun için böbrek fasiası ile birlikte etraf organ ve dokulardan serbestlendikten sonra arter ve ven varsa aksesuar dalları da bağlanarak çıkarılır. Genel olarak dikkat edilmesi gereken noktalardan bazıları renal venin sağda kısa solda uzun olmasına dikkat edilerek bağlanması, gonadal, adrenal ve lumbar venlerin de gözden kaçırılmadan bağlanması, mutlaka önce arterin sonra venin bağlanması ve proksimal üreterin de bağlanarak böbreğin adrenal bez ve gerota fasiası ile çıkarılmasıdır. Radikal nefrektomi kabul görmüş ve yaygın uygulama alanı bulan 3 yaklaşım mevcuttur: 1. Flank insizyon 2. Torakoabdominal insizyon 3. Transabdominal (Chevron veya Anterior subkostal) insizyon Flank insizyon: Retroperitona ve böbreğe direk ulaşma açısından çok uygun bir yöntemdir. Tüm cerrahi işlemler ekstraperitoneal ve ekstraplevral olarak olduğu için başka sistemlerle ilgili komplikasyon riski de azaltılmış olur. Böbrek periferinde bulunan küçük kitlelerde parsiyel nefrektomi için de uygun bir yaklaşımdır. Ancak böbrek arter ve veni diğer yaklaşımlarda olduğu kadar net görülemez ve kolayca manüple edilemez. Bu sebeplerle; büyük tümörlerde, üst pole yayılımı olan tümörlerde, vena cava ya da müdahale edilmesi gereken veya değerlendirilmesi gereken tümörlerde, lenfadenektomi de planlanan girişimler de optimal bir yaklaşım olmayabilir. Flank insizyonda sub kostal yaklaşım yeterli olabileceği gibi üst pol yerleşimli tümörlerde ve adrenal bezin de değerlendirilmesi gerektiğinde 12 ve 11. kotların insizyonu/rezeksiyonu gerekebilmektedir. Torakoabdominal insizyon: Bu yaklaşım, özellikle sol tarafta, büyük ve üst pol tümörlerinde çok iyi bir cerrahi saha gözlemi imkanı tanımaktadır. Bununla birlikte adrenallerin değerlendirilmesine daha çok olanak sağladığı gibi toraksa kadar iyi bir bakı alanı sağlar. Se- Derman Tıbbi Yayıncılık 49

kiz ile onuncu kosta arasından tümöre ve cerraha uygun olan bir yerden insizyon yapılır. Kostaların arasından insizyon yapılabileceği gibi Kosta üzerinden insizyon yapılıp kot rezeksiyonu da yapılabilir. İnsizyon posterior aksiller çizgiden başlayarak kostal kıkırdak kenarından devam ettirilerek orta hattan umblikusa kadar ilerletilir. Cerrahi kesiyi kapatırken interkostal sinir blokajı postoperatif olarak oluşabilecek şiddetli ağrıyı azaltabilir. Transabdominal (Chevron veya Anterior subkostal) insizyon: Diğer iki yaklaşıma göre daha fazla kullanılan bir insizyondur. Bu insizyondan yapılan yaklaşım ile ana damarlar ve renal pedikül mükemmel bir şekilde görülebilir. Abdominal organlar değerlendirilebilir. Gerektiğinde lenfadenektomi rahatlıkla yapılabilir hatta karşı taraf retroperitona da girilerek değerlendirme ve müdahale yapılabilir. Solda kolon mediale doğru serbestleştirilerek aort ve vena cava ortaya konur (Mattox manevrası), sağda ise Cattell-Brasch manevrası ile kolon ve duodenum medialize edilir. Bu şekilde komşu organ yaralanmaları da minimalize edilmiş olur. Komplikasyonlar Açık radikal nefrektomi sırasında, tümörün yeri, büyüklüğü, organ komşuluğu, damar ve invazyon yapısı, cerrahi yaklaşımın şekli ve cerrahın tecrübesine bağlı olarak değişen oranlarda komplikasyonlar görülebilir. Bu cerrahinin mortalitesi günümüzde %2 den azdır. Cerrahi sırasında görülen kanamalar genellikle vena cava inferiorun dallarından (gonadal ven, adrenal ven ve lumbar venler) olmaktadır. Bununla birlikte karaciğer, dalak, pankreas ve duodenum yaralanmaları da olabilmektedir. Organ yaralanmalarında kanama için surgicell yeterli olabilecekken bazen durdurulamayan dalak yaralanmalarında splenektomiye de geçilebilmektedir. Karaciğerdeki yaralanmalar genellikle koterizasyon ve surgicell ile durabilirken safra yollarına açılan yaralanmalarda mutlak drenaj ve dikkatli onarım gerekmektedir. Pankreas kuyruğu yaralanmaların- Derman Tıbbi Yayıncılık 50

da distal pankreatektomi gerekebilir. Ameliyat sırasında fark edilmeyen pankreas yaralanmalarında ileriki dönemde pankreatik fistüller veya psödokistler meydana gelebilmektedir. Akciğerler de özellikle torakoabdominal yaklaşımlarda yaralanabilir. En sık görülen komplikasyon pnömotorakstır. İntraoperatif fark edilen bir pnömotoraks basit bir şekilde göğüs tüpü ve sualtı drenajıyla tedavi edilebilir. AÇIK NEFRON KORUYUCU CERRAHİ Parsiyel nefrektomi operasyonu ilk kez 1887 yılında Czerny tarafından yapılmakla birlikte[7], böbrek koruyucu cerrahinin esasları ve endikasyonları 1950 yılında Vermooten tarafından bildirilmiştir [8]. Yıllar içerisinde organ koruyucu cerrahilerin popülarite kazanması ile nefron koruyucu cerrahi de daha fazla uygulanabilir hale gelmiştir. Hatta endikasyonları son yıllarda iyice genişletilmiş ve radikal nefrektomiyle karşılaştırılabilir sağ kalım ve morbidite oranları yakalanmıştır [9]. Randomize kontrollü çalışmalar, 5 cm. ve daha küçük T1-2 N0 M0 tümör ve normal karşı taraf böbreği olan hastalarda kansere bağlı sağ kalım açısından radikal nefrektomi ve nefron koruyucu cerrahi arasında farklılık saptamamıştır [9]. Ancak yukarıdaki kriterleri taşımayan tümörlerde, lokal ileri tümör büyümesi varlığında, tümörün lokalizasyonunun parsiyel rezeksiyona uygun olmadığı durumlarda ve hastanın genel sağlığında ciddi bir bozulma bulunması durumunda, nefron koruyucu cerrahi endikasyonu sınırlanmakta, radikal nefrektomi ilk seçenek haline gelmektedir. 2015 Avrupa Üroloji Birliği nin (European Association of Urology-EAU) yayınladığı kılavuza göre T1a tümörlerde nefron koruyucu cerrahi A öneri düzeyinde önerilmekte, eğer teknik olarak mümkünse de T1b tümörlerde de B düzeyinde önerilmektedir. Aynı kılavuzda, ipsilateral adrenalektomi ve ortaya konmuş lenf nodu invazyonu olmadan lenf nodu diseksiyonunun da öne- Derman Tıbbi Yayıncılık 51

rilmemesi, nefron koruyucu cerrahi kararının daha kolay verilebilmesinin önünü açmıştır[10]. Teknikler: Polar nefrektomi; üst veya alt polde yerleşmiş tümörlerde uygulanan bir yöntemdir. Segmental apikal veya baziller arter ve venin bulunarak bağlanması ile iskemilk bir demarkasyon hattı oluşur. Bu sınırlar içinde kalan tümörün rezeksiyonu böbrek dokusu ile birlikte yapılır. Demarkasyon hattının çok belirgin olmadığı durumda artere verilecek metilen mavisi de hattın belirginleşmesini sağlar ve polar segment tümör ile birlikte çıkartılabilir. Wedge (kama) rezeksiyon; böbreğin herhangi bir polünde, periferik yerleşimli lezyonlara uygulanabilir. Tümörün etrafında yaklaşık 2 mm lik bir normal doku bırakarak kama şeklinde rezeksiyon yapılır. İşlem sırasında mutlaka renal arter oklüzyonu veya soğutma gerekmez fakat kanama fazla olursa arter oklüzyonu gerekebilir. Enükleasyon; belirgin bir fibröz psödokapsülle çevrilmiş tümörlerde uygulanabilir. Bu yöntemle böbrek dokusu en iyi şekilde korunabilir ancak artan cerrahi sınır pozitifliği riskini azaltmak adına enükleasyon yapılan bölge mutlaka koterize edilmelidir. Ekstrakorporeal parsiyel nefrektomi; ototransplantasyona birlikte uygulanır. Daha hemorajisiz bir ortamda tümör ve doku rezeksiyonu ve böbrek dokusu tamiri olanağı sağlar. Rezeksiyon ve onarım sonrası böbrek standart transplantasyondaki gibi iliak fossaya yerleştirilir. Bu yöntem artık kullanımı neredeyse terk edilmiş bir yöntemdir. Nefron koruyucu cerrahi komplikasyonları: En sık görülen komplikasyon kanamadır. Bu yüzden parsiyel nefrektomide çok iyi bir renal arter kontrolü gerekmektedir. Bu arada böbreğin iskemisi de unutulmamalıdır. Hemoraji postoperatif kendi kendini sınırlandıracağı gibi toplayıcı sisteme de drene olarak he- Derman Tıbbi Yayıncılık 52

matüriyle kendini belli edebilir. İnatçı kanamalarda yapılacak bir anjiografi ile kanama odağı tespit edilebilir. Segmental artere yapılacak bir embolizasyon kanamayı kontrol altına alabilir ancak daha büyük kanamalarda eksplorasyon ve onarım gerekebilir. Özellikle toplayıcı sistemin de açıldığı bir parsiyel nefrektomi durumunda ürokutanöz fistüller oluşabilir. Bir kateter yardımıyla idrar üriner sistem içerisine toplanırsa bu tarz fistüller kendiliğinden iyileşir. Bu fistüller genellikle iyi onarılmayan toplayıcı sistem açıklıklarından veya ameliyat öncesinde fark edilmeyen bir üriner obstruksiyon durumunda oluşurlar. Spontan kapanmayan fistüllerde yine cerrahi müdahale gerekebilir. Renal yetmezlik, ameliyat öncesinde her iki böbreği de normal olan hastalarda, sistemik bir problem olmadıkça anlaşılmaz. Fakat soliter böbrekli hastalarda, çıkarılan renal parankim boyutuyla da ilişkili olarak renal yetmezlik görülme olasılığı artar. Ayrıca renal iskemi süresi de yetmezlikte rol oynamaktadır. Bu tip komplikasyonların büyük bir kısmı hidrasyonla zaman içinde düzelebildiği gibi bazen geçici nadiren de kalıcı diyalizi gerektirebilir. Kaynaklar 1. Robson CJ. Radical nephrectomy for renal carcinoma. J Urol. 1963; 89:37-42. 2. Robson CJ, Churchill BM, Anderson W. The results of radical nephrectomy for renal cell carcinoma. J Urol. 1969; 101:297. 3. Giuliani L, Giberti C, Martorama G, Rovida S. Radical extensive surgery for renal cell carcinoma. J Urol. 1990; 143:468-74. 4. Tisui KH. Shvarts O, Barbaric Z, Figlin R, de Kernion JB, Belldegrun A. Is adrenalectomy a necessary component of radical nephrectomy? UCLA experience with 511 radical nephrectomies. J Urol. 2000;163(2):437-41. 5. Shalev M, Cipolla B, Guille F, Staerman F, Lobel B. Is ipsilateral adrenalectomy a necessary component of radical nephrectomy? J Urol. 1995;153(5):1445-7. 6. Lane BR, Tiong HY, Campbell SC, et al. Management of the adrenal gland during partial nephrectomy. J Urol. 2009;181(6).2430-6. 7. Czerny HE. Cited by Herczele.: Ueber Nierenextirpation. Beitr Z Klin Chir 1890;6:484-6. 8. Vermooten V. Indications for conservative surgery in certain renal tumors: a study based on the growth pattern of the clear-cell carcinoma. J Urol.1950;64:200-21. 9. Van Poppel H, Da Pozzo L,Albrecht W, et al. A prospective randomised EORTC intergroup phase 3 study comparing the oncologic outcome of elective nephron-sparing surgery and radical nephrectomy for low stage renal cell car- Derman Tıbbi Yayıncılık 53

cinoma. Eur Urol 2011;59(4):543-52. 10. Ljunberg B, Bensalah K, Bex A, Canfield S, Dabestani S, Giles RH, et al. EAU guidelines 2015, guidelines on renal cell carcinoma. 2015:20. Derman Tıbbi Yayıncılık 54