DÜZENLİ EGZERSİZ YAPAN VE YAPMAYAN ERGENLERDE DEPRESYON DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

Benzer belgeler
GENÇ ERGENLERDE DÜZENLİ EGZERSİZİN İNTERNET KULLANIMI İLE İLİŞKİSİ

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

EGZERSiziN DEPRESYON TEDAVisiNDEKi YERi VE ETKiLERi

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Mental sağlığın korunmasında etkili faktörler. Prof. Dr. Zeynep Oşar Siva İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Açıklama Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur.

Açıklama Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

Bilge Togay* Handan Noyan** Sercan Karabulut* Rümeysa Durak Taşdelen* Batuhan Ayık* Alp Üçok*

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR. Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

Orta yaş kadınların çoğu için psikososyal ve fiziksel semptomlarla ilişkili olarak reprodüktif dönemin sonu ve menopozun başlangıcını gösterir

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Yüzücülerin depresyon, benlik saygısı ve kaygı düzeylerinin değerlendirilmesi

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Ağrı ve psikiyatrik yaklaşım. Prof.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

Çocuk Ýstismarýna Birimler Arasý Yaklaþým: Bir Olgu Sunumu

HEDEF BELiRLENEN ENGELLi OLAN VE OLMAYAN ÖGRENCILERDE ANTRENMANIN PERFORMANS VE DUYGUSAL DURUMLAR ÜZERiNE ETKisi

Ayşe Devrim Başterzi. Son iki senedir ilaç endüstrisi ve STO ile araştırmacı, danışman ya da konuşmacı olarak herhangi bir çıkar çatışmam yoktur.

Madde Bağımlılığı Olan Hastaların Ebeveynlerinde Psikiyatrik Hastalıklar. Yard. Doç.Dr. Suat Ekinci

FİZİKSEL ETKİNLİĞİN OLUŞTURDUĞU KISA VE UZUN SONUCU VÜCUTTA ORTAYA ÇIKAN YANITLARI İNCELER.

Clayton P, Desmarais L, Winokur G. A study of normal bereavement. Am J Psychiatry 1968;125: Clayton PJ, Halikes JA, Maurice WL.

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

HOŞGELDİNİZ. Diaverum

ÜNĠVERSĠTE ÖĞRENCĠLERĠNĠN YAġAM KALĠTE DÜZEYLERĠNĠN DEPRESYON DÜZEYLERĠ ÜZERĠNE ETKĠSĠNĠN ĠNCELENMESĠ

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD.

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ

Sağlıkta Yaşam Kalitesinin Klinikte Kullanımı

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

Obsesif Kompulsif Bozukluk. Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5.

Nöroloji servisine yatan hastalarda yüksek oranda psikiyatrik hastalıklar görülür. Prevalans %39-64 arasındadır.

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

[BİROL BAYTAN] BEYANI

Psikiyatride Şiddeti Önlemenin Klinik Önlemleri

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

Kontrolü Zor Diyabetin Sırları. Dr.Kubilay Karşıdağ İ.Ü.İstanbul Tıp Fakültesi

Birinci Trimester Gebelerde Depresyon ve Anksiyete Bozukluðu

AĞRIİLE HUZUR EVİ OLUR MU? DR. FİLİZ ŞÜKRÜ DURUSOY

ÜZERiNE ETKiSi. performansı etkilemediğini göstermektedir. Anahtar Kelime/er: Kreatin, kreatin fosfat, futbol, slalom koşusu, performans.

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 61, Aralık 2017, s

19-40 YAŞ ARASıNDAKi SEDANTER VE DÜZENli SPOR YAPAN BAYANLARıN KEMiK MiNERAL YOGUNLUKLARI ile FiziKSEL AKTiViTE SEViYELERi

Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri. Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

Klinik Psikoloji: Ruh Hali Rahatsızlıkları. Psikolojiye Giriş. Günümüz Kriterleri. Anormallik nedir?

YASLANMA ve YASAM KALİTESİ

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse

Geriatrik depresyon tedavisinde idame EKT

EĞİTİM DÜZEYİNİN BENLİK SAYGISI ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİN İNCELENMESİ

AĞIR ŞİDDETTE DEPRESYON SAĞALTIMI

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

Dr. Aytuğ Balcıoğlu Çankaya Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürü

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

Ağır OUAS lı bir olguda klostrofobi ve uykuda ölüm korkusuna bağlı yaşanan CPAP cihazına uyum sorununun davranışsal destekle çözümlenmesi

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

1 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji 2 FMC Türkiye 3 İzmir Katip Çelebi Üniversitesi

İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü

Emine Sevinç Tok. İzmir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü. Gürsel Aksel Bulvarı No: Üçkuyular İzmir

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

14 YAŞ VE ÜZERİ BİREYLERİN ANKSİYETE VE GENEL SAĞLIK DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

Anne ve ergenlerdeki depresif belirtilerin ergen intiharları ile ilişkisi

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

Bir Üniversite Hastanesinde Hastalardan İstenen Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Konsültasyonlarının Değerlendirilmesi

ELIT VE ELIT OLMAYAN ERKEK BASKETBOLCULARDA HEDEF YÖNELIMI, GÜDÜSEL (MOTIVASYONEL) IKLIM VE

Aerobik Yürüme Egzersizin Depresif Belirtilere Etkisi

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirtiler, Tanýlar ve Tanýya Yönelik Ýncelemeler

Son 10 yıldır ilaç endüstrisi ile bir ilişkim (araştırmacı, danışman ve konuşmacı) yoktur.

Psikofarmakolojik Tedavilerin Bilişsel İşlevler Üzerinde Etkisi

Psikiyatrik Hastalıklar ve Fiziksel aktivite

ÖZGEÇMİŞ Uluslar arası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler

Ergen Ruh Sağlığı ve Spor

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ

9-11 YAŞ KIZ ÖĞRENCİLERİN OKUL TEMELLİ EGZERSİZ UYGULAMALARININ OBEZİTE VE SAĞLIKLA İLGİLİ YAŞAM KALİTESİNE ETKİSİ

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

Zeynep Eras, Gözde Kanmaz, Banu Mutlu, Fuat Emre Canpolat, Evrim Durgut Şakrucu, Uğur Dilmen

ÇOCUK VE GENÇLERDE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

KEMOTERAPİ İLE İLİŞKİLİ KOGNİTİF BOZUKLUKLARDA

Çocukların. Büyüme ve Gelişmesinde. Hareketli Yaşamın Önemi

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar

SPOR YAPAN VE YAPMAYAN BAYANLARıN

Transkript:

Spor Hekimliği Dergisi Cilt: 46, S. 39-46, 2011 DÜZENLİ EGZERSİZ YAPAN VE YAPMAYAN ERGENLERDE DEPRESYON DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ M. Oytun HASTÜRK, Seçkin ŞENIŞIK ÖZET Bu çalışmada, düzenli egzersiz yapan ergenlerle yapmayanların depresyon düzeylerinin farklı olup olmadığının saptanması amaçlandı. Çalışmaya 14-18 yaşları arasında düzenli olarak egzersiz yapan 37 sporcu ve yapmayan 37 ergen gönüllü olarak katıldı. Sporcular çeşitli kulüplerde futbol ve basketbol oynuyordu. Tüm katılımcılara sosyodemografik veri formu ve depresyon düzeylerini değerlendirmek amacı ile Beck Depresyon Anketi uygulandı. İstatistiksel değerlendirilmede t testi kullanıldı. Düzenli egzersiz yapan ergenlerin Beck depresyon ölçeğinden aldığı puanlar, egzersiz yapmayan kontrollerden anlamlı düzeyde düşük bulundu (p=0.02). Bulgular; düzenli olarak egzersiz yapan ergenlerin depresyon düzeylerinin, düzenli egzersiz yapmayan ergenlerin depresyon düzeylerine göre daha düşük olduğunu göstermektedir. Sonuç olarak düzenli egzersiz yapmanın depresyon süreçlerine karşı koruyucu etkide olduğu söylenebilir. Anahtar sözcükler: Ergen, depresyon, düzenli egzersiz SUMMARY INVESTIGATION OF DEPRESSION LEVELS AMONG REGULARLY EXERCISING AND NON-EXERCISING ADOLESCENTS In this study, it was aimed to investigate depression levels of adolescents who exercise regularly, and to figure out whether they differentiate from non-exercising adolescents. A total of 74 adolescents aged 14-18 voluntarily participated in this study, and were divided into equal numbered groups as regularly exercising teenagers and their non- İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Psikiyatrisi Birimi, İzmir İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Spor Hekimliği Birimi, Yeşilyurt, İzmir 39

M.O. Hastürk, S. Şenışık exercising counterparts, who served as controls. The athletes were playing either football or basketball at various sport clubs. All participants completed the Beck Depression Inventory (BDI) to assess depression levels, and a socio-demographic data form. T test was used for statistical analysis. BDI scores of adolescents who exercised regularly were statistically significantly lower (p=0.02) than those who were not exercising regularly. Accordingly, depression levels of adolescents who exercised regularly were found less than non-exercising adolescents. It is possible to conclude that regular exercising could be protective against depression. 40 Key words: Adolescent, depression, regular exercise GİRİŞ Ergenlik dönemi; birçok açıdan zorlu süreçlerin yaşandığı, ruhsal ve fiziksel açıdan insan hayatının en hızlı değişimlerinin olduğu ve sürecin içinden aynılık, kalıcılık ve süreklilik özelliklerinin olduğu kimlik yapılanmasıyla çıkıldığı dönemdir (20). Ergenlerin yaklaşık %5-8 ini etkileyen ve genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkan depresyon; sıklıkla suçluluk hissi, düşük kendine güven, değersizlik, ve yüksek kaygı düzeyleri ile ilişkilidir. Bellek işlevleri ve konsantrasyon yetisindeki azalmalar gibi bilişsel belirtiler de görülebilmektedir. Hem bilişsel, hem de duyusal olan bu belirtiler ergenlerin sosyal, duygusal ve akademik yaşamlarını etkileyebilir ve bazen yıkıcı sonuçlara neden olabilir. Tanı konulmamış ve tedavi edilmemiş depresyon, ergenlik dönemi intiharlarının en sık nedenidir. Ergen depresyonunun belirtileri sıklıkla ergenlik döneminin özellikleri nedeniyle gözden kaçmakta; zor tanı koyulabilmektedir. Bu belirtiler öfke kontrolü sorunu, konsantrasyon eksikliği, herşeyden sık şikayet etme, uyku ve yeme bozuklukları, ders başarısında düşüşler, yapılması gereken görevleri ihmal etme gibi sıralanabilir. Bu belirtilerin görüldüğü majör depresif bozukluk ergenlerde yaygındır ve önemli düzeyde morbidite ve mortalite oranı ile sonuçlanmaktadır (23). Aynı zamanda bu yaş grubunda ölümün üçüncü en sık nedeni olan ergen intiharlarının büyük bir kısmından depresyon sorumludur (7). Ergenlik dönemi depresyonu uzun dönemde psikososyal bozukluğa ve erişkinlikte devam eden depresif epizodlara neden olmaktadır (13). Bundan dolayı, ergenlik dönemi depresyonunun başarılı tedavisi sadece hastalığa bağlı yaşanan olumsuz süreçleri, morbiditeyi ve mortaliteyi azaltmada değil, aynı zamanda olumsuz uzun dönem psikososyal ve sağlık sonuçlarının gelişimini önlemede de etkilidir (11).

Ergenlerde Düzenli Egzersiz Depresyon Düzeyi İlişkileri Majör depresif bozukluğun tedavi süreçlerine ilişkin çalışmalara bakıldığında, etkili farmakolojik ve psikoterapötik tedaviler olmasına rağmen, birçok hastanın yeterli tedavi almadığı görülmektedir. Genel tahminler depresyonu olan hastaların %23 ünün tedavi başvurusunun olduğunu ve sadece %10 unun yeterli tedavi aldığını göstermektedir (19). Son 15-20 yıl içinde ergenlerde majör depresif bozukluğun büyük oranda farmakoterapi ve kognitif davranış terapisi ile tedavi edilmesine yönelik çalışmalarda dramatik artış olmasına rağmen, tedaviye yanıt ve remisyon oranları düşük olmuştur. Ayrıca, tedavi sonrasında olumlu yanıt verenlerin çoğunda bazı kalıcı belirtiler, işlevsellikte önemli düzeyde gerileme ve yüksek tekrarlama oranları gözlenmektedir. Bu ciddi kronik hastalığı tedavi etmek için yeni, daha etkili yöntemlerin geliştirilmesi gerekmektedir. Daha önce yapılmış tedavi çalışmalarından elde edilen bulgular, egzersizin ergenlerdeki majör depresif bozukluğun tedavisinde monoterapi olarak veya kombine tedavinin bir parçası şeklinde etkili olabilme potansiyeline sahip olduğuna işaret etmektedir (11). İlaç tedavisinin etkinliği kanıtlanmış olmakla ve -doğru yerde kullanıldığında- tedaviye çok önemli katkısı olduğu bilinmekle birlikte; yan etkileri, maliyeti, sosyal damga ve suistimal etme potansiyeli bu tür tedavi uygulamanın düşünülmesi gereken riskleridir (24). Tedavinin temel amacı olan tam iyileşme oranı düşüktür ve bu oran birçok ilaç tedavisi çalışmasında %30-40 kadar bulunmuştur. Depresyon tedavisinde yeterli düzeyde başarılı olamamak, hastalığın tekrarlanması; ev, okul ve kişiler arası fonksiyonda sürekli kötüleşme olasılığını arttırmaktadır (4). Devam eden belirtiler düşük enerji, konsantre olamama, kötü okul performansı, aktivite azlığı ve sosyal geri çekilmeyi (spor ve diğer organize aktivitelerden) içermektedir. Bu da değişik tedavi yöntemlerinin bulunması gerekliliğini ortaya koymaktadır. ABD Ulusal Ruh Sağlığı Kurumu egzersizi anksiyete ve depresyon için geçerli bir tedavi olarak kabul etmekte ve standart ilaç tedavisine alternatif olarak önermektedir (1). Aerobik egzersizin farmakolojik tedavi kadar etkili olabildiğini ve depresif bozukluğu olan kişilerde semptomların şiddetini azaltabildiğini gösteren birçok çalışma vardır. Erişkinlerde egzersiz tedavisini kullanmaya yönelik çalışmalar pozitif sonuçlar vermektedir (5). Bununla birlikte ergenlerde çok az çalışma yapılmıştır (14). Bu çalışmanın amacı düzenli egzersiz yapan ergenlerin depresyon ölçeğinden aldıkları puanlar ile düzenli egzersiz yapmayan ergenlerin aynı ölçekten aldıkları puanları karşılaştırmak ve düzenli egzersizin depresyon düzeyine etkisini saptamaktır. 41

M.O. Hastürk, S. Şenışık 42 GEREÇ ve YÖNTEM Çalışmaya spor kulüplerinde düzenli egzersiz yapan 14-18 yaşları arasındaki 37 ergen ile aynı yaş grubu ve aynı sosyokültürel düzeylerde olan ve egzersiz yapmayan 37 kontrol olmak üzere toplam 74 ergen katıldı. Tüm katılımcılar ve aileleri çalışma hakkında bilgilendirildikten sonra yazılı izin alındı. Düzenli egzersiz yapan sporcu gurubundaki katılımcılar futbol ve basketbol oynayan sporculardı. Tüm katılımcılara sosyodemografik veri formu ve Beck Depresyon ölçeği uygulandı. Sosyodemografik veri formunun ilk kısmı fiziksel özellikler (yaş, boy, kilo), eğitim, aile durumuyla ilgili soruları; ikinci kısmı spor branşı ve egzersiz süresiyle ilgili soruları içeriyordu. Beck Depresyon Ölçeği ise depresyonda görülen bedensel, duygusal, bilişsel belirtileri değerlendirmek üzere Beck tarafından (1961) geliştirilen bir ölçekti. Her madde depresyona özgü bir davranışsal örüntüyü belirlemekte ve azdan çoğa doğru giden (0-3), dört seçeneği olan 21 kendini değerlendirme maddesi içermektyedi. Ölçekten alınabilecek puanlar 0-63 arasında değişmekte idi. Toplam puanın yüksekliği depresyonun şiddetini gösteriyordu. Ülkemizde geçerlik ve güvenilirlik çalışması Hisli ve ark. (17) tarafından yapılmıştı. İstatistiksel değerlendirme için SPSS v16 programı kullanıldı. Analizlerde t-testi p<0.05 anlamlılık düzeyi gözetilerek kullanıldı. BULGULAR Sporcu ve kontrol gruplarının yaş, boy ve vücut ağırlığı ortalamaları sırasıyla 16.2 ± 1.2 ve 16.8 ± 0.5 yıl; 177.1 ± 5.2 ve 170.6 ± 9.8 cm; 67.4 ± 7.2 ve 60.9 ± 12.3 kg idi. Beck depresyon ölçek puanları düzenli egzersiz yapanlarda 9.3 ± 1.3; kontrol grubunda ise 14.3 ± 1.6 olarak saptandı. İki grup arasında Beck depresyon ölçeği puanları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptandı (p=0.02). TARTIŞMA Ruhsal hastalıkları önlemek ve iyi ruh sağlığını oluşturabilmek için zamanında düzenlenmiş çalışmalar önemli bir koruyucu uygulama odağıdır. Sağlık otoriteleri arasında fiziksel aktivitenin sağlıklı yaşamın önemli bir parçası olduğuna dair genel bir kabul vardır. Egzersizin sağlığı geliştirme ve tedavi amaçlı kullanılma uygulamaları diyabet, obezite, hiperlipidemi, kardiyovasküler hastalık, bazı kanser tipleri, sırt ağrısı, fibromiyalji ve osteoporoz gibi sağlık problemlerinin risklerini azaltma üzerindeki etkilerine odaklanmıştır (2,15).

Ergenlerde Düzenli Egzersiz Depresyon Düzeyi İlişkileri Ruhsal hastalıkları ve sorunları önlemede, ve ayrıca tedavi etmede egzersizin katkısına çok az önem verilmiştir. Egzersizin kullanımı ile ilişkili birçok yarar vardır. Egzersiz ucuzdur, orta şiddetteki egzersizin çok az yan etkisi vardır. Egzersizin benlik saygısı üzerinde pozitif etkisi olduğu gösterilmiştir (12). Benzer pozitif etkiler ergenlerdeki depresyon, anksiyete, hiperaktivite ve davranış problemleri gibi spesifik sorunlar üzerinde de gösterilmiştir (3,8). Egzersizin depresyonun semptomlarını düzelttiğine ve hafif-orta derecede majör depresif bozukluğun tedavisinde yararlı olabileceğine ilişkin bilimsel kanıtlar vardır. Dunn ve ark. nın (10) çalışmalarında haftada üç gün ve haftada beş gün yapılan egzersizin sonuçları arasında farklılık bulunmamıştır. Bu da semptomların azaltılıp geriletilmesinde belirleyici faktörün harcanan toplam enerji olduğunu göstermektedir. Harcanan toplam enerji miktarı, erken ölüm ve kardiyovasküler hastalık risklerini azaltmak için haftanın birçok gününde 30 dk süre ile orta şiddette fiziksel aktiviteye katılmayı öneren toplum sağlık dozu (17.5 KKW) ile uyumludur. Daha düşük egzersiz miktarının (7.0 KKW) depresyon semptomlarının azaltılmasında etkili olmadığı bulunmuştur (10). Başka bir çalışmada, 16 hafta süre ile yapılan aerobik egzersizin standart ilaç tedavisi (sertralin) kadar depresif semptomlarda anlamlı düzeyde azalmaya neden olduğu gösterilmiştir. Maksimum kalp hızının %70 inde haftada üç gün 30 dk süre ile yapılan egzersizin en az ilaç tedavisi kadar etki gösterebileceği ve majör depresyonu olan hastalarda bir tedavi yöntemi olabileceği belirtilmiştir. Rekürrans veya relaps riskini azaltmak için altı ay veya daha uzun süreyle yapılan sürekli egzersiz tedavisi önerilmektedir. Egzersizi düzenli ve sürekli bir yaşam aktivitesi olarak kabul eden hastalar arasında egzersizin klinik yararlarının kalıcı olduğu belirtilmektedir (1). Aktif olmayan bireyler genelde aktif kişilere oranla depresyon ve anksiyeteye daha yatkındırlar. Wyshak (25) fiziksel olarak aktif kişilerde sonraki yıllarda depresyon gelişme riskinin aktif olmayan kişilere oranla daha az olduğunu göstermiştir. Camacho ve ark. (9) bir çalışmalarında geçmişte fiziksel olarak aktif olup sonra aktif olmayan kişilerde düzenli olarak yüksek düzeyde fiziksel aktivite yapanlara oranla 1.5 kat daha fazla depresyon gelişme riski bulmuşlardır. Takım sporlarına katılımın ergenlerde ruh sağlığı üzerindeki etkisini araştıran bir çalışmada bu türdeki sporların oldukça belirgin koruyucu etkisi olduğu bulunmuştur (16). Boone ve Leadbeater (6) takım sporlarına katılımın depresyon için risk oluşturan düşük seviyede 43

M.O. Hastürk, S. Şenışık sosyal girişim ve vücut memnuniyetsizliğinde artış gibi faktörler üzerindeki etkisini araştırmışlardır. Sonuçlar takım sporlarına katılımın sosyal kabul hissinde artışa ve vücut memnuniyetsizliğinde düşüşe neden olarak pozitif etkiler gösterdiğini ortaya koymuştur. Düzenli egzersizin depresyon gelişimine karşı koruyucu olduğu gösterilmiştir. Toplam 50000 kadın katılımcı üzerinde yapılan bir çalışmada fiziksel olarak daha aktif kadınlarda klinik depresyon açısından daha az bir risk olduğu saptanmıştır (18). Bir başka çalışmada, ergenlik döneminde artmış boş zaman fiziksel aktivitesinin erişkinlik dönemindeki iyi olma halini arttırdığı bulunmuştur (22). Yüksek seviyedeki düzenli fiziksel aktivitenin yeniden depresyon gelişme riskini azalttığı da Pasco ve çalışma grubu tarafından (21) gösterilmiştir. Bu çalışmadaki temel amaç da düzenli egzersiz yapan ergenlerin depresyon ölçeğinden aldıkları puanlar ile egzersiz yapmayan ergenlerin puanlarını karşılaştırmak ve düzenli egzersizin depresyon düzeylerine olası pozitif etkisini saptamaktı. Sonuçlara göre düzenli egzersiz yapan ergen grubunun depresyon puanları düzenli egzersiz yapmayan kontrol grubuna oranla istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşük bulundu. Sonuç olarak, bu çalışmada düzenli egzersizin depresyon düzeyi üzerinde olumlu etkisi olduğu saptandı. Bu sonuç, literatürde daha önce yayınlanmış çalışmaların sonuçları ile birlikte ele alındığında, düzenli egzersizin ergenlerdeki depresyon süreçlerinde hem önleyici hem de tedavi edici olarak kullanılabileceği düşüncemizi desteklemektedir. Bu konuda katılımcı sayıları arttırılarak yapılacak ve gerek ruhsal bozuklukların, gerekse egzersiz türlerinin ve sürelerinin ayrıntılı olarak sorgulanacağı kapsamlı çalışmalar daha da aydınlatıcı olacaktır. KAYNAKLAR 1. Babyak M, Blumenthal JA, Herman S, et al: Exercise treatment for major depression: maintenance of therapeutic benefit at 10 months. Psychosom Med 62: 633-8, 2000. 2. Biddle JHS, Fox KR, Boutcher HS (Eds): Physical Activity and Psychological Well-Being. London, Routledge, 2000. 3. Biddle S: Children, exercise and mental health. Int J Sport Psychol 24: 200-16, 1993. 4. Birmaher B, Brent DA, Kolko DJ, et al: Clinical outcome after short-term psychotherapy for adolescents with major depressive disorder. Arch Gen Psychiatry 57: 29-36, 2000. 5. Blumenthal JA, Babyak MA, Moore KA, et al: Effects of exercise training on older patients with major depression. Arch Int Med 159: 2349-56, 1999. 44

Ergenlerde Düzenli Egzersiz Depresyon Düzeyi İlişkileri 6. Boone EM, Leadbeater BJ: Game on: diminishing risks for depressive symptoms in early adolescence through positive involvement in team sports. J Res Adolesce 16: 79-90, 2006. 7. Brent DA, Kolko DJ, Birmaher B, Baugher M, Bridge J: A clinical trial for adolescent depression: predictors of additional treatment in the acute and follow-up phases of the trial. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 38: 263-70, 1999. 8. Calfas KJ, Taylor WC: Effects of physical activity on psychological variables in adolescents. Pediatr Exerc Sci 6: 406-23, 1994. 9. Camacho TC, Roberts RE, Lazarus NB, Kaplan GA, Cohen RD: Physical activity and depression: evidence from the Alameda County Study. Am J Epidemiol 134: 220-31, 1991. 10. Dunn AL, Trivedi MH, Kampert JB, Clark CG, Chambliss HO: Exercise treatment for depression: efficacy and dose response. Am J Prev Med 28: 1-8, 2005. 11. Dunn AL, Weintraub P: Exercise in the prevention and treatment of adolescent depression: a promising but little researched intervention. Am J Lifestyle Med 2: 507-18, 2008. 12. Ekeland E, Heian F, Hagen KB, Abbott J, Nordheim L: Exercise to improve self-esteem in children and young people. Cochrane Database Syst Rev 1: CD003683, 2004. 13. Emslie G, Heiligenstein J, Wagner KD, et al: Fluoxetine for acute treatment of depression in children and adolescents: a placebo-controlled, randomized clinical trial. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 41: 1205-15, 2002. 14. Field T, Diego M, Saunders CE: Exercise is positively related to adolescents relationships and academics. Adolescence 36: 105-110, 2001. 15. Folkins CH, Sime WE: Physical fitness training and mental health. Am Psychol 36: 373-89, 1981. 16. Gore S, Farrell F, Gordon J: Sports involvement as protection against depressed mood. J Res Adolesc 11: 119-130, 2001. 17. Hisli N: Beck Depresyon Ölçeği nin bir Türk örnekleminde geçerlilik ve güvenilirliği. Psikoloji Dergisi 6: 118-122, 1988. 18. Lucas M, Mekary R, Pan A, et al: Relation between clinical depression risk and physical activity and time spent watching television in older women: a 10-year prospective follow-up study. Am J Epidemiol 174: 1017-27, 2011. 19. Murray CJ, Lopez AD: Global mortality, disability, and the contribution of risk factors: Global Burden of Disease Study. Lancet 349: 1436-42, 1997. 20. Odağ C: Ergenler. İzmir, Halime Odağ Psikanaliz ve Psikoterapi Vakfı Yayınları, 2005. 21. Pasco JA, Williams LJ, Jacka FN, et al: Habitual physical activity and the risk for depressive and anxiety disorders among older men and women. Int Psychogeriatr 23: 292-8, 2011. 45

M.O. Hastürk, S. Şenışık 22. Sacker A, Cable N: Do adolescent leisure-time physical activities foster health and well-being in adulthood? Evidence from two British birth cohorts. Eur J Public Health 16: 332-6, 2006. 23. Shaffer D, Gould MS, Fisher P, et al: Psychiatric diagnosis in child and adolescent suicide. Arch Gen Psychiatry 53: 339-48, 1996. 24. Thase ME: Evaluating antidepressant therapies: remission as the optimal outcome (Review). J Clin Psychiatry 64 (Suppl 13): 18-25, 2003. 25. Wyshak G: Women's college physical activity and self-reports of physiciandiagnosed depression and of current symptoms of psychiatric distress. J Womens Health Gend Based Med 10: 363-70, 2001. Yazışma için e-mail adresi: seckinsnsk@gmail.com 46