DÜZENLEYİCİ ETKİ ANALİZİ



Benzer belgeler
Türkiye nin Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi Mekanizmasına Destek için Teknik Yardım Projesi Ankara, 15 Şubat 2017

İç Kontrol ve Risk Yönetimi Sisteminiz Stratejik Yönetim ve Planlama Sürecinize Katkı Sağlayabilir

KALKINMA BAKANLIĞI KALKINMA ARAŞTIRMALARI MERKEZİ

2.BÖLÜM: Türkiye deki UES ye Odaklanılması: mevcut durum ve önerilen yönetim seçeneği. Alessandra Barreca, KİLİT HUKUK UZMANI

Performans Denetimi Hesap verebilirlik ve karar alma süreçlerinde iç denetimin artan katma değeri. 19 Ekim 2015 XIX.Türkiye İç Denetim Kongresi

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI

KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI

TEST REHBER İLKELERİ PROGRAMI ULUSAL KOORDİNATÖRLER ÇALIŞMA GRUBU 26. TOPLANTISI (8-11 Nisan 2014, Paris)

Rekabetçilik İçin Kaliteli Eğitim Şart

1. Demiryolu Karayolu Denizyolu Havayolu Taşımacılığı Satın Almalar ve Birleşmeler... 12

İŞ FİNANSAL KİRALAMA A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI

OECD Ticaretin Kolaylaştırılması Göstergeleri - Türkiye

KARŞILIKLI TANIMA ANLAŞMALARI OCAK 2014 GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI AB VE DIŞİLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YÜCEL KARADİŞ/DAİRE BAŞKANI

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Piyasaya Hazırlık Ortaklık Girişimi

Etki Değerlendirme Hülya ÖZTOPRAK YILMAZ Daire Başkanı

2015/3.DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI MUHASEBE DENETİMİ 28 Kasım 2015-Cumartesi 09:00-10:30

Dünya Bankası Finansal Yönetim Uygulamalarında Stratejik Yönelimler ve Son Gelişmeler

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır.

FİNANSAL SİSTEM DÜZENLEMELERİ VE EKONOMİK BÜYÜME

T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI

PROGRAM KÜNYESİ PROGRAMIN ADI 2016 YILI TEKNİK DESTEK PROGRAMI PROGRAM REFERANS NO TRC2/16/TD

Bir Bakışta Proje Döngüsü

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BELGE YÖNETİMİ VE ARŞİV SİSTEMİ STRATEJİSİ

T.C. ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı SORU VE CEVAPLARLA KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI

Körfez Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. Kurumsal Yönetim Komitesi

1- Neden İç Kontrol? 2- İç Kontrol Nedir?

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı SORU VE CEVAPLARLA İÇ KONTROL

Türkiye de Çevre Yönetimi için Kurumsal Kapasitenin Geliştirilmesi Projesi

10 SORUDA İÇ KONTROL

DOĞAN BURDA DERGİ YAYINCILIK VE PAZARLAMA A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Prof. Dr. Zerrin TOPRAK Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

4. Gün: Strateji Uygulama Konu: Kanun Tasarısı Hazırlamak

Yeni Sosyal Güvenlik Sistemi Üzerine Notlar

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ. Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı. 1.Giriş

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

STRATEJİK AMAÇLARIN BELİRLENMESİ: STRATEJİK NİYET ANALİZİ

Proje DöngD. Deniz Gümüşel REC Türkiye. 2007,Ankara

AKSEL ENERJİ YATIRIM HOLDİNG A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ

DOĞAN ŞİRKETLER GRUBU HOLDİNG A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV ve ÇALIŞMA ESASLARI

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

SAĞLIK HİZMETLERİ TALEBİ. Gülbiye Yenimahalleli Yaşar

KAMU MALİ YÖNETİMİNDE SAYDAMLIK VE HESAP VEREBİLİRLİĞİN SAĞLANMASINDAKİ GÜÇLÜKLER VE SAYIŞTAYLARIN ROLÜ: EUROSAI-ASOSAI BİRİNCİ ORTAK KONFERANSI

Çokkültürlü bir Avustralya için Erişim ve Eşitlik. İdari Özet Türkçe

III. PwC Çözüm Ortaklığı Platformu Şirketlerde İç Kontrol ve İç Denetim Fonksiyonu* 22 Aralık 2004

ECTA 2009 DÜZENLEYİCİ KURULUŞLAR KARNESİ (ECTA 2009 REGULATORY SCORECARD)

Proje Destek Programı. Başvuru Rehberi

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü SAYI: B.07.0.BMK / /02/2009 KONU: Kamu İç Kontrol Standartları

ISSAI UYGULAMA GİRİŞİMİ 3i Programı

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2012/2013 Ağustos)

SPORDA STRATEJİK YÖNETİM

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2013/2014 Şubat)

YATIRIMLAR Yatırımların Sektörel Dağılımı a) Mevcut Durum

SAĞLIK HARCAMALARINDA SON DURUM

TKYD RAPORU: BIST ŞİRKETLERİNDE YÖNETİM KURULLARI YAPISI

HÜRRİYET GAZETECİLİK VE MATBAACILIK A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI

KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ

DİKMEN BÖLGESİ STRETEJİK GELİŞİM PLANI

Türkiye nin Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi Mekanizmasına Destek için Teknik Yardım Projesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Enerji Yönetimi 11 Aralık Ömer KEDİCİ

1. Gün: Finlandiya Hükümetinin Strateji Araçları

Genel Kamu İdaresi Reformları Kapsamında Mali Yönetim ve Kontrol

We are experts of. workplace culture. GIFTWORK Modelini Anlamak. greatplacetowork.com.tr

CICS / CICP Sertifika Programları. Eğitim Kataloğu. Hazırlayan: İç Kontrol Enstitüsü

Avrupa: bir ve bölünmemiş? Avrupa da Ekonomik Modeller

OMV Petrol Ofisi A.Ş. Denetimden Sorumlu Komite Tüzüğü

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2011/2012 Ekim)

Avrupa Birliği 7.Çerçeve Programı Nedir?

TURCAS PETROL A.Ş. DENETİM KOMİTESİ GÖREV ALANLARI VE ÇALIŞMA ESASLARI

CICS / CICP Sertifika Programları İçin. Kurs Kataloğu

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

FASIL 3 İŞ KURMA HAKKI VE HİZMET SUNUMU SERBESTİSİ

Araştırma Notu 14/161

Yazılım ve Uygulama Danışmanı Firma Seçim Desteği

KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ YÖNETMELİĞİ

AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNDE ÖZEL OKULLAR Murat YALÇIN > muratmetueds@yahoo.com

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

YENİLİKLER VE TEKNOLOJİK GELİŞMELER IŞIĞINDA BAĞIMSIZ DENETİMİ YENİDEN DÜŞÜNMEK. Hasan GÜL Denetim Standartları Dairesi Başkanı

FASIL 6 ŞİRKETLER HUKUKU

Ambalaj Atığı Yönetiminde Sanayinin Sorumluluğu. Mete İmer 2011 Atık Yönetimi Sempozyumu Side, Antalya,

2. Gün: Stratejik Planlamanın Temel Kavramları

ISO 27001:2013 BGYS BAŞDENETÇİ EĞİTİMİ. Planlama - Destek

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU BİLGİ NOTU

PROJE KAYNAKLARI KAYNAK 5: ANKARA KALKINMA AŞANSI DESTEK PROGRAMLARI 1

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

FASIL 18 İSTATİSTİK. Öncelik 18.1 ESA 95 e uygun anahtar ulusal hesap göstergelerinin zamanında oluşturulması. 1 Mevzuat uyum takvimi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Faaliyetin Adı. Görev Yöneticisi. Faaliyet Türü. Tarih Yer Şehir Açıklama Ortaklar Hedef Katılanlar

GT Türkiye İşletme Risk Yönetimi Hizmetleri. Sezer Bozkuş Kahyaoğlu İşletme Risk Yönetimi, Ortak CIA, CFE, CFSA, CRMA, CPA

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

KURUMSAL YÖNETİM KOMİSYONU

AKADEMİK YILI ERASMUS+ ÖĞRENCİ STAJ HAREKETLİLİĞİ-I DUYURUSU

Transkript:

Bu proje Avrupa Birliği tarafından finanse edilmektedir. OECD Düzenleme Reformu İncelemeleri DÜZENLEYİCİ ETKİ ANALİZİ Politika Bütünlüğü İçin Bir Araç

OECD Düzenleme Reformu İncelemeleri DÜZENLEYİCİ ETKİ ANALİZİ POLİTİKA BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN BİR ARAÇ

OECD Düzenleyici Reform Analizleri Düzenleyici Etki Analizi POLİTİKA BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN BİR ARAÇ

EKONOMİK İŞBİRLİĞİ VE KALKINMA ÖRGÜTÜ OECD, 30 demokratik ülkenin hükümetlerinin, küreselleşmenin yarattığı ekonomik, sosyal ve çevresel güçlükleri ele almak amacıyla birlikte çalıştıkları tek, kendine özgü bir forumdur. OECD aynı zamanda, kurumsal yönetim, bilgi ekonomisi ve nüfusun yaşlanmasının yarattığı güçlükler gibi yeni gelişmelerin ve hususların anlaşılmasında ve bunlara verilecek tepkiler konusunda hükümetlere yardımcı olunmasında öncü nitelikte çalışmalar yürüten bir kurumdur. Örgüt, hükümetlerin oluşturulan politikalara yönelik deneyimlerini karşılaştırabileceği, ortak sorunlara yanıt arayabileceği, olumlu nitelikteki uygulamaları belirleyebileceği ve ulusal ve uluslar arası politikaları uyumlu hale getirebileceği bir düzlem sunmaktadır. OECD üyesi ülkeler şunlardır: Almanya, Avustralya, Avusturya, Belçika, Birleşik Krallık, Birleşik Devletler, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İspanya, İsveç, İsviçre, İrlanda, İtalya,, İzlanda, Japonya, Kanada, Kore, Lüksemburg, Macaristan, Meksika, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovakya Cumhuriyeti, Türkiye, Yeni Zelanda, Yunanistan dır. Avrupa Toplulukları Komisyonu da OECD çalışmalarında yer almaktadır. OECD Yayınları, üye ülkeler tarafından kabul edilen konvansiyonların, kılavuzların ve standartların yanı sıra, ekonomik, sosyal ve çevresel konulara ilişkin olarak Örgütün elde ettiği istatistikî verilerin ve yaptığı çalışmaların sonuçlarının geniş biçimde yayılmasını sağlamaktadır. Bu çalışma, OECD Genel Sekreterliğinin sorumluluğunda yayımlanmaktadır. Burada belirtilen görüşler ve öne sürülen iddialar, Örgütün veya üye ülke hükümetlerinin resmi görüşlerini yansıtmamaktadır. Metnin Fransızcası da aşağıda başlık altında mevcuttur: Examens de l OCDE de la réforme de la réglementation L analyse d impact de la réglementation UN OUTIL AU SERVICE DE LA COHÉRENCE DES POLITIQUES OECD yayınlarının doğrulama tablosuna www.oecd.org/publishing/corrigenda adresinden ulaşılabilir. OECD 2009 OECD materyallerinin download edilmesi, kopyalanması ve basılması ve OECD yayınlarından, veritabanlarından ve multimedya ürünlerinden alıntı yapılarak kişisel belgelerde, sunumlarda, web sitelerinde ve öğretim materyallerinde kullanılması mümkündür, ancak bunun için OECD nin kaynak ve telif hakkı sahibi olarak kullanıldığını belirten uygun açıklamalar yapılmalıdır. Materyallerin kamusal veya ticari amaçla kullanılmasına ve çeviri haklarına yönelik talepler rights@oecd.org adresine iletilecektir. Bu materyalin kamusal veya ticari amaçla kullanılmak üzere kısmen çoğaltılmasına yönelik talepler info@copyright.com adresindeki Copyright Clearance Center a (CCC) veya contact@cfcopies.com adresindeki Centre français d exploitation du droit de copie ye (CFC) yapılacaktır.

ÖNSÖZ Önsöz Hükümetler, vatandaşların refahını yükselten ve koruyan düzenleyici sistemler oluşturma konusunda gittikçe daha çok güçlükle karşılaşmaktadır. Bu güçlüklerin bir kısmı, yapılacak düzenlemelerin sadece etkin ve etkili olmaları halinde uygulanmalarını sağlayacak düzenleyici karar verme mekanizmalarının zemininin güçlendirilmesi ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Düzenleyici Etki Analizinin (DEA), OECD üyesi ilk ülkeler tarafından 1974 yılında, düzenlemelerinin kalitesinin sistemli biçimde geliştirilmesine yönelik bir araç olarak kabul edilmesinden bu yana, bu Analizin üye ülkeler tarafından kullanılması, seri biçimde yaygınlaşmıştır. Hâlihazırda, neredeyse tüm üye ülkelerin bünyesinde, yeni düzenlemeler yapılmadan önce bir tür DEA hazırlanmasını gerektiren düzenleme yönetim sistemleri mevcuttur. Ancak DEA nın uygulamaya konulması, karmaşık güçlükleri beraberinde getirmeye devam etmektedir. DEA sistemleri, OECD üyesi pek çok ülke için göreceli olarak yeni bir deneyim arz etmektedir, DEA sistemleri gelişmeye ve kapsam ve uygulama alanı itibarıyla değişmeye devam etmektedir ve, DEA nın etkinliğine ilişkin olarak yapılan pek çok incelemenin sonuçları, DEA ların tek tek düzenlemelerin niteliğine katkıda bulunarak tek yönlü olmayan bir başarı sağladığını göstermektedir. DEA, bir düzenleyici kalite yönetimi sisteminin sadece bir parçasını, ancak önemli bir parçasını teşkil etmektedir. Gerektiği biçimde ve iyi şekilde yapılması halinde, tek tek düzenlemelerin tasarlanmasının geliştirilmesi sürecinde ciddi katkılar sunmaktadır. 1997 tarihli Düzenleyici Etki Analizi: OECD Ülkelerindeki En İyi Uygulamalar metninin yayınlanmasından beri OECD, DEA kapsamında gerçekleşen ülke deneyimlerine ve metodolojik hususlara ilişkin analizlerde ve komisyon araştırmalarında bulunmaya devam etmektedir. Bu yayın, OECD tarafından yapılan önceki tarihli çalışmanın üstüne kurulmuştur ve onu güncellemektedir. Bu çalışmada, 2006 yılında hazırlanan OECD Düzenleme Reformuna İlişkin Yatay Program bağlamında çok disiplinli tartışmaları ortaya koymaktadır. Bunun yanında hem DEA nın metodolojik yönlerini hem de yeni düzenlemeler oluşturulurken yapılan rekabet değerlendirilmelerinin bütünlüklü hale getirilmesi çalışmalarını geliştiren müteakip analitik çalışmaları içermektedir. Bunun yanında, birden çok ülke alanında politikaların tutarlı biçimde tesis edilmesi açısından, DEA nın pratiğe dökülmesine yönelik bir örnek oluşturacak biçimde özel bir katkıda bulunmaktadır. Bu çalışmalar, DEA nın etkinliğineilişkin temel güçlükleri kapsamakta ve bunların aşılmasına yönelik olarak çeşitli tavsiyeler içermektedir. Bu çalışmalar, DEA çalışmalarının yürütülmesi, bunların farklı düzenlemelere uygulanması ve DEA sistemlerinin uygulanması veya performanslarının değerlendirilmesi ile ilgisi bulunan uygulayıcılara kolaylık sağlayacaktır. Her bir metin, DEA sistemlerinin tasarımının ve performansının nasıl arttırılabileceğine ilişkin somut politika önerileri içermektedir. Bu kitaptaki metinler bütünü, OECD 2005 Düzenlemelerin Kalite ve Performansına İlişkin Yol Gösterici İlkeler metninde belirtildiği üzere, DEA potansiyelinin, daha kaliteli düzenlemeler oluşturularak ekonomik refahın artmasına yarayacak biçimde nasıl geliştirileceğine ilişkin değerli ve uygulanabilir bir kılavuz oluşturmayı amaçlamaktadır. DÜZENLEYİCİ ETKİ ANALİZİ: POLİTİKALARIN BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN BİR ARAÇ ISBN 978-92-64-04354-1 OECD 2009 3

TEŞEKKÜRLER Teşekkürler Bu yayın, OECD nin Düzenleme Politikaları Departmanı kapsamında, Departmanının Yöneticisi Josef Konvitz yönetiminde Gregory Bounds tarafından hazırlanmış ve nihai şekline ulaştırılmıştır. Bu yayın, OECD Düzenleme Yönetimi ve Reformu Çalışma Kurulu, Düzenleme Politikaları Grubu ve bunun yanında Rekabet ve Düzenleme Çalışma Kurulu tarafından yürütülecek tartışmalarda kullanılacak çeşitli metinlerden oluşmaktadır. Bu çalışma, ilk olarak, OECD Düzenleme reformu Yatay programı kapsamında, Düzenleme Politikaları Departmanının genel Yöneticisi Stephane jacobzone tarafından başlatılmış ve gerekli eşgüdüm çalışmaları yapılmıştır. Düzenleyici Etki Analizi: Politikaların Tutarlı hale Getirilmesinde Kullanılacak Bir Araç başlıklı metnin taslağı Gregory Bounds tarafından hazırlanmıştır. Düzenleyici Etki Analizinde kalite Belirleyicileri ve Düzenleyici Etki Analizine Yönelik Metodolojik Çerçeveler başlıklı metinlerin taslağı, OECD Düzenleme Politikaları Departmanında danışmanlık görevi yürüten Rex-Deighton Smith tarafından oluşturulmuştur. İlgili dönemde OECD de politika analiz uzmanı olarak görev yapan Ahmet Korkmaz, düzenleyici etki analizleri için metodolojik çerçeveler sunan metne değerli katkılarda bulunmuştur. Düzenleyici Etki Analizinde Rekabet Analizinin Bütünleştirilmesi başlıklı metnin taslağı Rex-Deighton Smith ve Bernard Philips başkanlığındaki OECD Rekabet Politikaları Departmanının Genel Yöneticisi Sean Ennis tarafından oluşturulmuştur. Kurumsal Yönetimde Daha İyi Düzenlemelere doğru: Düzenleyici Etki Analizinin Uygulanmasına ilişkin Deneyimler başlıklı metnin taslağı, kasım 2007 de, OECD Kurumsal Yönetime ilişkin Yürütme Kurulu için, kıdemli iktisatçı Grant Kirkpatrick tarafından oluşturulmuştur. Rapor yayınlanmak üzere Jennifer Stein tarafından hazırlanmıştır. 4 DÜZENLEYİCİ ETKİ ANALİZİ: POLİTİKALARIN BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN BİR ARAÇ ISBN 978-92-64-04354-1 OECD 2009

İÇİNDEKİLER İçindekiler Kısaltmalar............................................................8 İdari Özet..............................................................9 Bölüm 1. Düzenleyici Etki Analizi: Politika Bütünlüğü için Bir Araç...............11 Giriş..................................................................12 Yaygın kullanım ancak uygulamalarda farklılık.............................15 DEA nın yürütülmesine ilişkin potansiyel hususlar.........................17 Uzun vadeli gelişmelere ilişkin stratejiler..................................19 Sonuç................................................................22 Notlar................................................................23 Bibliyografya..........................................................23 Bölüm 2. Düzenleyici Etki Analizinde Kalite Belirleyicileri.......................25 Giriş..................................................................26 DEA süreçleri ve metodolojileri...........................................27 Yetki unsurları ve DEA nın kalitesi........................................50 Spesifik kalite güvencesi mekanizmaları..................................52 Sonuç................................................................59 Notlar................................................................60 Bibliyografya..........................................................62 Bölüm 3. Düzenleyici Etki Analizi için Metodolojik Çerçeveler: Değerlendirme, Risk ve Fayda-Maliyet Analizleri.........................................65 Giriş..................................................................66 Eşik soruları...........................................................68 Temel metodolojik gereklilikler..........................................75 FMA nın metodolojik unsurları...........................................83 Özel kısmi analizlerin rolü..............................................107 Risk değerlendirme....................................................110 Sonuç...............................................................113 Notlar...............................................................114 Bibliyografya.........................................................116 Ek 3.A1. DEA Metodolojilerine ilişkin Kılavuz Taslakları.....................118 DÜZENLEYİCİ ETKİ ANALİZİ: POLİTİKALARIN BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN BİR ARAÇ ISBN 978-92-64-04354-1 OECD 2009 5

İÇİNDEKİLER Bölüm 4. Rekabet Analizinin Düzenleyici Etki Analizine Entegre Edilmesine İlişkin Seçenekler.....................................................121 Giriş.................................................................122 DEA ve rekabet politikası analizi........................................123 DEA nın bir unsuru olarak rekabet politikası analizinin yürütülmesi..........124 Rekabet üzerindeki başlıca kısıtlama şekillerinin gözden geçirilmesi.........125 Tam rekabet değerlendirmesi...........................................139 Hangi politikalar tam bir rekabet değerlendirmesinin yapılmasını gerektirmektedir?.....................................................141 Politika geliştirme süreci içerisinde rekabet değerlendirmesi ne zaman yürütülmelidir?.......................................................142 Bir rekabet değerlendirmesi taslağını hazırlamaktan ve bunu gözden geçirmekten kim sorumlu olacaktır?.....................................143 Düzenleyici kalite veya rekabetten sorumlu olmayan politika yapıcılar uygun bir değerlendirme hazırlamaları için nasıl teşvik edilebilir?...........144 Rekabet değerlendirmesi için ne gibi kaynaklar gereklidir?..................145 Sonuçların entegre edilmesi............................................145 Sonuç...............................................................146 Notlar...............................................................146 Bibliyografya.........................................................147 Bölüm 5. DEA nın Kurumsal Yönetim Alanındaki Politika Oluşturma Süreçlerine Uygulanması.........................................................149 Giriş.................................................................150 Politika sorularının netleştirilmesi.......................................151 Düzenleme öncesi düzenleyici etki analizlerine ilişkin deneyimler...........155 Vaka çalışmaları......................................................160 Dönem sonu düzenleyici etki değerlendirmeleri...........................172 İçerik testi: İngiltere işletme ve mali inceleme.............................172 Dönem sonu İstişareler................................................173 Ekonometrik çalışmalar: Seçilmiş örnekler...............................176 Sonuç...............................................................179 Notlar...............................................................180 Bibliyografya.........................................................180 Kutular 2.1. DEA ile ilgili güçlükler...................................................29 2.2. İstatistikî yaşam değerlendirmesi: Beşeri sermaye ve ödeme iradesi metodolojileri.........................................................39 3.1. İncelenen kılavuz metinlere verilen referansların güncellenmesi..............67 3.2. Fransa daki iskonto oranına ilişkin kavramsal yaklaşım......................90 3.3. Sistematik sapma?.....................................................95 4.1. Rekabet değerlendirmeleri yürütülmesi için Rekabet Kontrol Listesi..........125 4.2. Avustralya ulusal rekabet politikası reformları.............................142 5.1. DEA nın analitik kapsamının genişletilmesi: Potansiyel sorunlar.............163 5.2. 404. bölümün uygulanması sırasında SEC in yönelttiği değerlendirme soruları..............................................................175 6 DÜZENLEYİCİ ETKİ ANALİZİ: POLİTİKALARIN BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN BİR ARAÇ ISBN 978-92-64-04354-1 OECD 2009

İÇİNDEKİLER Tablolar 3.1. Tavsiye edilen reel iskonto oranları (BK yeşil Kitap)..........................93 3.2. Tavsiye edilen reel iskonto oranları (Weitzman, 2001)........................93 3.3. DEA kapsamında değerlendirilmesi açık biçimde gerekli tutulan özel kısmi etkiler (ilgili hallerde)..................................................108 5.1. Bir etkinin niteliksel açıdan oranlanması.................................156 5.2. Tüketicilere verilen zararların ve düzenlemelerin potansiyel faydalarının sınıflandırılması......................................................159 5.3. Faydaların dolaylı biçimde ölçülmesi.....................................160 5.4. Maliyetlerin seçenekler itibarıyla özetlenmesi.............................162 5.5. Yöneticilerin özen yükümlülüğündeki ve denetçilerin rollerindeki değişimlerin denetim inceleme maliyetleri üzerindeki etkisi................163 5.6. Fayda ve maliyetlerin niteliksel biçimde değerlendirilmesi: Hisse senetlerine ilişkin prospektüsler...................................................165 5.7. Ulusal Denetleme Ofisi İMT etki durum tespitinin değerlendirilmesi: Kriter...171 Şekiller 1.1. OECD yetki alanlarında DEA nın benimsenme eğilimi........................15 1.2. Düzenleyici Etki Analizi: DEA nın Gerekliliği................................16 1.3. DEA kapsamında özel etkilerin ölçülmesi gerekliliği.........................17 DÜZENLEYİCİ ETKİ ANALİZİ: POLİTİKALARIN BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN BİR ARAÇ ISBN 978-92-64-04354-1 OECD 2009 7

KISALTMALAR KISALTMALAR BCA BRC BTRE CBS CEA CGE DFT EVA FD FSA GDP HSE MCA MFA MSN NAO NCP NPV OBPR OFR OFT OHSA OMB ORR PDV RAS Reg FD DEA SAB SEC VSL Fayda-Maliyet Analizi Düzenlemelerin Daha İyi Hale Getirilmesi Komisyonu Taşımacılık ve Bölgesel Ekonomiler Bürosu Merkezi İstatistik Bürosu Maliyet Etkinliği Analizi Hesaplanabilir-Genel-Denge Taşımacılık Departmanı Ekonomik Değer Eklenmiş Adil Kamuyu Aydınlatma Finansal Hizmetler Makamı Gayrisafi Yurtiçi Hâsıla Sağlık ve Güvenlik Yetkilisi Çok-Kriterli Analiz Pazar Başarısızlığı Analizi Büyük Hisse Ortaklığı Bildirimleri Ulusal Denetim Ofisi Ulusal Rekabet Politikası Net Mevcut Değer En İyi Uygulama Düzenlemeleri Ofisi Uygulama ve Finansal Yapı İncelemesi Adil Ticaret Ofisi Mesleki Sağlık ve Güvenlik Makamı Yönetim ve Bütçe Ofisi Düzenleme İnceleme Ofisi Mevcut İndirimli Değer Sektörler Boyunca Risk Adil Kamuyu Aydınlatma Düzenlemesi Düzenleyici Etki Analizi Bilimsel Danışma Kurulu Sermaye Piyasası Komisyonu İstatistikî Yaşam Değerlendirmesi 8 DÜZENLEYİCİ ETKİ ANALİZİ: POLİTİKALARIN BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN BİR ARAÇ ISBN 978-92-64-04354-1 OECD 2009

İDARİ ÖZET İdari Özet Bu yayın, Düzenleyici Etki Analizi nin (DEA) gerçekleştirilmesinde başarıyı etkileyen önemli etmenlere ilişkin olarak yapılmış olan yakın zamanlı araştırma ve analizleri bir araya getirmektedir. Çalışma, metodolojik hususlar ve ülke deneyimleri hususlarını kapsayacak biçimde DEA ile ilgili konulara ilişkin makaleleri içermektedir. Bu konular arasında; DEA nın kalitesini etkileyen sistematik faktörler, DEA nın düzenlemenin gelişmesine yardımcı olmasını sağlayacak metodolojik çerçeveler,, DEA nın rekabet piyasalarını gereksiz biçimde düzenlemesinden kaçınmaya yönelik kılavuzlar ve DEA nın kurumsal yönetim düzenlemeleri alanında çeşitli OECD ülkeleri boyunca kullanılmasına ilişkin incelemeler bulunmaktadır. Bir arada ele alındığında bu yayında bulunan çalışmalar, DEA sistemlerinin, daha kaliteli düzenlemeler oluşturularak politikaların tutarlı hale getirilmesi ve ekonomik refahın arttırılması hususunda değerli ve uygulanabilir nitelikte bir kılavuz oluşturmaktadırlar. Bu çalışma, DEA nın kullanılması veya iyileştirilmesi ve DEA nın geliştirilmesi hususunda daha büyük miktarlarda kamusal kaynak aktarılarak DEA dan mümkün olan en fazla faydanın elde edilmesi hususlarına ilgi duyan ülkeler için faydalı niteliktedir. Bölüm 1, DEA yı düzenleme politikalarının tutarlı hale getirilmesinde kullanılacak bir araç olarak ele almaktadır. DEA nın OECD ülkelerinde önerilen düzenlemenin tahmini getirilerinin, tahmini maliyeti aşıp aşmayacağını değerlendiren sistematik bir mekanizma olarak kullanılması belirginlik kazanmıştır. OECD, uzun zamandır DEA nın kullanımını savunmaktadır ve 1997 yılında hükümetlere düzenleyici etki analizlerini düzenlemelerin geliştirilmesi, incelenmesi ve yenilenmesi çalışmaları ile bütünleştirmelerini tavsiye etmiştir. 2005 tarihli Düzenlemelerin Kalitesi ve Performansı ile ilgili Kılavuz İlkeler başlıklı çalışma, DEA nın getirilerini güçlendirmiştir. Politikaların gittikçe karmaşık bir hal alması bağlamında, yönetim süreçleri ile bütünleştirilmiş dayanıklı ve delile dayalı politika oluşturma mekanizmaları, düzenleme politikalarının refah getirilerini en üst düzeye çıkarma ve maliyetleri, asgari düzeye indirme konusunda önem taşımaktadır. DEA sistemlerinin karşılaştığı en büyük güçlüklerden biri, analizin, en uygun yaklaşımın belirlenebilmesine ilişkin olanak ve ilginin bulunduğu ve düzenlemeye ilişkin alternatiflere ciddi biçimde önem verildiği bir aşamada, politikanın önerilmesi sürecinin başlangıcında yapılmasının sağlanmasıdır. DEA nın uygulanma alanının genişliği, düzenleme önerilerinin kalitesini etkileme kapasitesini de belirleyecektir. DEA nın düzenleyici araçlara uygulanması, politikanın mümkün olan en iyi sonuçları vermesini sağlayacak biçimden uygun duruma getirilmelidir. DEA nın gerektirdiği kaynaklarının en ciddi sonuçları doğurması beklenen düzenlemelere uygulanmasının sağlanması amacıyla orantılı bir yaklaşımın benimsenmesi tavsiye edilmektedir. Bölüm 2, kurumsal tasarıma ilişkin etmenlere odaklanmanın DEA nın kalitesini nasıl arttırabileceği üzerinde durmaktadır. DEA nın OECD boyunca uygulanması uzun vadeli bir çabadır ve OECD ülkelerinin elde ettiği deneyimler, DEA nın genel kalitesinin arttırılması hususunda bir kavrayış sunmaktadır. Düzenleyici etki analizinin kalitesinin belirlenmesinde etkisi bulunabilecek DÜZENLEYİCİ ETKİ ANALİZİ: POLİTİKALARIN BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN BİR ARAÇ ISBN 978-92-64-04354-1 OECD 2009 9

İDARİ ÖZET önemli sistemsel etmenler şunlardır: DEA süreçlerinin tasarımı ve metodolojiler; DEA ya verilen politik destek ve ilgili resmi makamın seviyesi; devlet içerisindeki belirli kalite güvence ve gözetim mekanizmalarının, süreçlerin etkin biçimde gerçekleşmesini sağlayacak biçimde bütünleştirilmesi. Bölüm 3, DEA ya ilişkin metodolojik çerçeveleri incelemektedir. DEA nın gerçekleştirilmesi, teknik açıdan çeşitli güçlükler içeren bir faaliyettir. Uygulayıcıların erişebileceği metodolojik kılavuzların geliştirilmesi, DEA nın kalitesi üzerinde ve bunun sonucunda da, düzenlemelerin daha iyi hale getirilmesinde ciddi etkilerde bulunacaktır. Bu bölüm, DEA uygulayıcılarının erişebileceği kılavuzları ele almakta ve yetkili makamların kendi kılavuzlarını değerlendirme ve geliştirmede kullanabileceği veya politika analiz uzmanlarının kullanımına yönelik kılavuz materyallerin hazırlanmasında başvurabileceği temel konulara atıfta bulunmaktadır. Bunun yanında, rekabet değerlendirme süreçlerinin düzenleyici politika döngüsü ile bütünleştirilerek nasıl maksimum değerin elde edilebileceğine dair tavsiyeler içermektedir. Bölüm 4, 2007 tarihli OECD Rekabet Denetimi Araçları başlıklı metinden alınmıştır ve muhtemel düzenleyici yaklaşımlar içerisinde rekabet değerlendirmelerinin nasıl gerçekleştirilebileceğine ilişkin tavsiyeler içermektedir. Bu bölümde, düzenlemelerde bulunan rekabet kısıtlamalarını kaldırmak için yapılan göreceli olarak çok ufak bir kamusal sektör kaynaklarının bile, sistematik biçimde gerçekleştirilmesi halinde refahın artmasına ne derece ciddi katkılarda bulunabileceğine ilişkin örneklerle açıklamalar mevcuttur. Bunun yanında, rekabet değerlendirme süreçlerinin düzenleyici politika döngüsü ile bütünleştirilerek nasıl maksimum değerin elde edilebileceğine dair tavsiyeler içermektedir. Bölüm 5, DEA nın finansal hizmet düzenleyicileri tarafından, kurumsal yönetim düzenlemelerinde delile dayalı politika oluşturma süreçlerini güçlendirmek için kullanılması konusunu ele almaktadır. Politika uygulayıcıları için kendi politika çıkar alanlarında DEA nın nasıl kullanılacağını anlamak ve diğer düzenleyici sektörlerde analiz uzmanlarının durumu nasıl ele aldığına ilişkin karşılaştırmalı örnekleri göz önünde bulundurmak açısından önem taşımaktadır. Bu bölüm, özellikle Kanada, Avustralya, Birleşik Krallık, Birleşik Devletler ve AB olmak üzere çeşitli OECD ülkelerinde yaşanan deneyimlerden örnekler sunmaktadır. Düzenleyicilerin DEA yı etkin hale getirmek için karşılaştıkları güçlüklerle nasıl baş ettiklerini incelemektedir. Bu güçlükler arasında; problemin belirlenmesi, etkin danışma faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi ve fayda ve maliyetlerin belirlenmesi ve ölçülmesi bulunmaktadır. Bu bölüm, üzerinde çok fazla çalışma yapılmamış olan kurumsal yönetim alanına önemli bir katkıda bulunmakta ve diğer düzenleyici alanlarda gerçekleşen DEA deneyimi analizlerinde kullanılması muhtemel bir yaklaşım öne sürmektedir. İyi yönetim süreçleri, politikaların içerdiği karmaşıklığın idare edilmesi ve devletlere, politika seçeneklerinin sonuçlarını göz önünde bulunduran ve vatandaşların çıkarlarına hizmet eden ekonomik, çevresel ve sosyal refah hedeflerinin gerçekleşmesine katkıda bulunan ekipmanlara sahip bir idari kültür sunularak destek olunması açısından önem taşımaktadır. Bu yayındaki materyaller, düzenleyici etki analizi sistemlerinin bütünleştirilip iyileştirilmesi ve böylece daha etkili düzenlemelerin oluşturulup daha iyi sonuçların elde edilmesinin sağlanması suretiyle devletlere, politikalardaki tutarlılıkları arttıracak yönetim düzenlemelerini geliştirmeleri konusunda yardımcı olabilecektir. 10 DÜZENLEYİCİ ETKİ ANALİZİ: POLİTİKALARIN BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN BİR ARAÇ ISBN 978-92-64-04354-1 OECD 2009

ISBN 978-92-64-04354-1 Düzenleyici Etki Analizi: Politikaların Bütünlüğü için Bir Araç OECD 2009 Bölüm 1 Düzenleyici Etki Analizi: Politikaların Bütünlüğü için Bir Araç Bölüm 1, devletlerin, DEA nın politika süreçlerine sistemli biçimde entegre edilmesi sayesinde politikaların delil temellerini geliştirmesi ve tutarlılığı arttırması hususundaki potansiyelleri ele almaktadır. Bölüm, bu yayının diğer bölümlerine atıfta bulunarak DEA performansı etkileyen bazı hususları ve yapılabilecek geliştirmeleri belirleme olanaklarını ortaya koymaktadır.

1. DÜZENLEYİCİ ETKİ ANALİZİ: POLİTİKALARIN BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN BİR ARAÇ Giriş Prensip olarak, daha iyi karar verme süreçlerinin oluşması daha iyi politikaların oluşturulmasına sebep olmalıdır. Politika kararları doğaları gereği belirli güçlükler içerirler, kamusal çıkarlara ilişkin olarak, belirlenmesi pek de kolay olmayan bir dengenin dikkatle oluşturulmasını gerektirirler. Teknolojik gelişmelerin gittikçe artan hızı, küresel unsurların birbirine bağlılığı ve ekonomik kalkınmanın sürdürülmesi konusunda özel sermayeye duyulan gittikçe artan bağlılık, kamusal çıkarların belirlenmesi hususunun daha da güçleşmesine katkıda bulunmaktadır. Bu karmaşık yapı karşısında seçilmiş yetkililer, politik kararları analiz uzmanlarının incelemesine sunma sorumluluklarından kaçınamamaktadırlar. Ancak hükümetlerin tutarlı ve etkili politikalar üretme isteği, politik karaları verenlerin mevcut en iyi tavsiye ve delillere sahip olmasının önemini gittikçe arttırmaktadır. Sunulan tavsiyelerin kalitesi, ağırlıklı olarak, politika oluşturma araçları ile bütünleşmiş olan ve olumlu bir etki doğurması halinde karar vericiler bilgi sunabilecek nitelikteki dayanıklı analitik süreçlerin mevcudiyetine bağlıdır. Belirlenmiş yetkilerin icra edilmesine dayanan politik sistemlerde vatandaşların, politikalara ilişkin kararların öngörülen etkileri göz önünde bulundurmasını ve bu kararlardan etkilenecek paydaşların bakış açılarını dikkate almalarını beklemeleri makuldür. Düzenleyici Etki Analizi (DEA) 1, politik kararları verenlerin, kamusal politika hedeflerinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine veya ne şekilde gerçekleşeceğine ilişkin bilgilendirilmeleri hususunda hem bir araç hem de bir karar verme süreci niteliği taşımasını hedeflemektedir. DEA, karar verme süreçlerini destekleyen bir araç olarak, fayda ve zararlara; bu eylemin kendi politika hedeflerini gerçekleştirmede ne kadar etkin olacağına ve hükümetin kullanabileceği daha iyi alternatif yaklaşımlar bulunup bulunmadığına ilişkin sorular sorarak hükümetin eylemlerinin potansiyel etkilerini sistematik biçimde inceler. DEA, bir karar verme süreci olarak ise, hükümet içerisinde, düzenleme tekliflerinin beklenen etkilerine ilişkin olarak önceden ve karar vericilerin kullanabileceği nitelikte bilgiler sunulması ve ayrıca, mevcut düzenlemelerin değerlendirilmesinde hükümetlere yardımcı olmak amacıyla danışma, politika oluşturma ve kural oluşturma sistemleri ile bütünleştirilir. OECD, yapılan düzenlemelerin değişen dünyada hedeflerine etkin ve verimli biçimde erişmesinin sağlanması amacıyla DEA uygulamalarının benimsenmesi gerektiğini uzun süredir savunmaktadır. 1995 tarihli Hükümet Düzenlemelerinin kalitesinin arttırılmasına Yönelik OECD Konseyi Tavsiyesi metninde, düzenleme tekliflerinin fayda zarar analizlerinin yapılması ve hükümetin eyleminin haklılaştırılması için erişilebilir alternatiflerini incelenmesi gerektiğinin üzerinde durmaktadır. 1997 OECD, Düzenleyici Etki Analizi: OECD Ülkelerindeki En İyi Uygulamalar metnini yayınlamıştır. 2002 de yayınlanan OECD raporu OECD Ülkelerinde Düzenleme Politikaları: Müdahalecilikten Düzenleyici Hükümete metninde, DEA nın ilerlemeci kalkınmayı ve özel uzmanlıklarının yayılmasını, kontrol ve uygulama mekanizmalarının iyileştirilmesini ve idari kültürün değiştirilmesini de içermesi gereken (OECD, 2002, p. 51) uzun vadeli bir hedef olduğu belirtilerek DEA yı uygulamaya koyan hükümetlerin karşılaşacağı güçlüklerden çoğunu ortaya konulmuştur. 2005 tarihli güncellenmiş Düzenlemelerin Kalitesine İlişkin Kılavuz İlkeler adlı OECD metninde DEA nın pek çok düzenlemenin geliştirilmesi, incelenmesi ve gözden geçirilmesi süreçleri ile bütünleştirilmesi gerektiği açık biçimde ortaya konulmuştur. 12 DÜZENLEYİCİ ETKİ ANALİZİ: POLİTİKALARIN BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN BİR ARAÇ ISBN 978-92-64-04354-1 OECD 2009

1. DÜZENLEYİCİ ETKİ ANALİZİ: POLİTİKALARIN BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN BİR ARAÇ 2007 tarihli, OECD Rekabet Değerlendirme Araçları metni, hem rekabet değerlendirmesinin hem de DEA sürecinin geliştirilmesi amacıyla rekabet değerlendirme sürecinin DEA ile entegre edilmesi gerektiğini öne sürmektedir(oecd, 2007, p. 24 ve OECD, 2008). OECD, üye ülkelerin düzenleyici yönetim yapısını geliştirmede yaşadıkları deneyimleri incelemek amacıyla konu ile ilgili yapılmış araştırmalar ve ülke ile ilgili çalışmalar üzerinden üye ülkelerde gerçekleşen deneyimleri toplamaya devam etmiştir. Bu yayın, OECD nin DEA sürecinin nasıl geliştirilebileceğine ilişkin analizlerini yayma geleneğini devam ettirmektedir. 1997 tarihli ve Düzenleyici Etki Analizi; OECD Ülkelerindeki En İyi Uygulamalar başlıklı OECD yayınında, rasyonel bir politika modeli olarak DEA nın önerdikleri ile hükümetlerde politika oluşturmada kullanılan diğer modeller arasındaki farka dikkat çekilmiştir. DEA, delile dayanan bir yöntem olarak, verilerek kararlara güvenilir uzmanların tavsiyeleri, paydaşlararasında oluşanfikir birliği, parti yanlısı politik konum veya diğer yetki alanları içerisinde düzenleyici yaklaşımların benimsenmesi doğrultusunda ulaşılmasını önermesi suretiyle diğer modellerden ayrılmaktadır. Elbette ki politika geliştirme yollarının gerçekliği içerisinde diğer yöntemler de politika tasarımı konusunda etkide bulunmaya devam edeceklerdir. Politika geliştirme faaliyetleri gerektiği kadar doğrusalve rasyonel bir niteliğe sahip değildir ve bu politikalarını uygulanmasına ilişkin tasarımlar, yerel, kültürel ve idari gelenekler ile politik süreçlere ilişkin pek çok etmenden etkilenebilmektedir. OECD açısından bakıldığında, 1997 den bu yana pek çok şeyin değişmiş olduğu görülür. Bir yönetim süreci olarak DEA bugün, OECD boyunca tüm ülkelerin hükümetlerinin düzenleyici yönetim stratejisinin asli bir bileşenini oluşturmaktadır. DEA, entegre edilmiş bir sistemli prosedür olarak, düzenleyici karar verme süreçlerinin kalitesinin arttırılmasında en yaygın biçimde kullanılan süreçlerden birisi haline gelmiştir. DEA nın geniş çaplı biçimde benimsenmesi, DEA yı gerçekleştirecek sistemlerin tasarımının nasıl geliştirilebileceğine ilişkin bilgilere olan ihtiyacı arttırmıştır. Birkaç ülke DEA sürecine ilişkin olarak uzun yıllara dayanan ciddi bir uygulama deneyimi elde etmiş halde iken, diğer ülkeler kendi DEA sistemlerinin tesis edilmesinin erken aşamalarında bulunmaktadırlar. Ülkelerin DEA sistemlerine ilişkin yaklaşımları çeşitlilik göstermektedir. Buraya alıntılanan metinler, önemli derslerin bir sentezini oluşturmak amacıyla, ülkelerin metodolojik hususlar ve sistem tasarımı konusunda yakın zamanda elde ettikleri deneyimleri ortaya koymaktadır. Bu noktada DEA nın politika araçlarının tasarlanması veya seçilmesi konusunda tek başına yeterli olmayacağını yeniden vurgulamak önemlidir. DEA, politik karar alma süreçlerinde ikame edilip kullanılacak bir araç niteliği taşımamaktadır. Ancak deneysel bir yaklaşımla, DEA nın, verilecek kararların potansiyel sonuçlarını daha şeffaf hale getirerek ve kararı etkileyecek ilgili faktörlere daha fazla açıklık getirerek politika tartışmalarının kalitesinin arttırılmasında kilit bir rol oynadığı söylenebilecektir. Karar verme ile ilgili diğer modellere iyi biçimde entegre olması halinde, politikaların sonuçlarının geliştirilmesinde ve politikalardaki tutarlılığın sağlanmasında olumlu etkilerde bulunacaktır. Oluşturulan politikaların önemli hedeflerinden biri vatandaşların refahının arttırılmasıdır. Ancak hükümetlerin girişimlerinin kamusal değerinin azami seviyeye çıkması hususunda, hükümet eylemlerinin gerekli eleştirileri dikkate alması, etkili olması ve topluma sunulan faydanın yaratılan masraftan fazla olması önem taşımaktadır. Düzenlemelere ilişkin tutarlı bir yaklaşım, karar vericilerin bu fayda ve masrafların ne olduğuna ve verilecek kararların diğer hükümet politikası alanları üzerindeki kastedilmemiş etkilerinin ne olacağına dair bilgi sahibi olmasını gerektirir. Örneğin, bir pazardaki tedarikçileri sınırlandırarak hizmet standartlarını arttırmayı hedefleyen bir düzenleme, kasıtlı olmayan bir biçimde, tüketicilerin ve ticaretin maruz kalacağı maliyetlerin artmasına, üretkenliğin istenmeyen biçimde azalmasına, işsizliğin artmasına ve nihai olarak, rekabet ile ilgili standartların gelişmesinin engellenmesine neden DÜZENLEYİCİ ETKİ ANALİZİ: POLİTİKALARIN BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN BİR ARAÇ ISBN 978-92-64-04354-1 OECD 2009 13

1. DÜZENLEYİCİ ETKİ ANALİZİ: POLİTİKALARIN BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN BİR ARAÇ olabilecektir. Veya başka bir örnek verecek olursak, tehlikeli ürünlerin kısıtlanması, ikamecilerin gayrı resmi bir Pazar oluşturarak benzer tehlikeli ürünleri kontrolsüz biçimde satmasına ve sağlık ile ilgili genel sonuçların kötüleşmesine yol açabilecektir. Her bir durumda, hükümetin bir bölümü tarafından gerçekleştirilen düzenleyici eylem, hükümetin başka bir bölümünün gerçekleştireceği muhtemel bir düzenleyici eylemin sonuçlarına zarar verecektir. Politika belirlenmeden önce, kastedilmemiş bu tür potansiyel etkileri belirleyen ve öngören tutarlı bir yaklaşım, muhtemel sonuçların önceden bir etki değerlendirmesine tabi tutulması sonucunda gerçekleşebilecektir. Politikalarda tutarlılığı sağlama yolunda gerçekleştirilmesi gereken önemli faaliyetlerden biri, DEA uygulamalarının hükümetlerin idari kültürüne entegre edilmesidir. Politikaların geliştirilmesi ve bunların düzenlemelere dâhil edilmesi karmaşık ve girift bir süreçtir. Düzenlemelerin kısıtlamaya maruz kalmadan kullanılmaları, toplum üzerinde ekonomik sonuçlar yaratacak, girişimciliği ve rekabeti zedeleyecektir. Ancak, düzenlemelerin maliyeti dolaylı ve dağınık bir yapı arz ettiğinden ve düzenlemeler mali politikaların bütçe kısıtlamalarına tabi olmadığından, düzenlemelerin yarattığı maliyetlerin delilleri her zaman aleni biçimde olmamaktadır. Düzenlemelerin kümülâtif değerlerine ilişkin olarak, hükümetlerin refah seviyesini etkilemeden toplum üzerine yükleyebileceği bir değer sınır bulunmaktadır ancak herhangi bir mali bütçe kısıtlaması olmadığı için uygulamada düzenlemelere ilişkin bir bütçe kısıtlaması bulunmamaktadır. Bu nedenle, ilgili düzenlemenin etkili bir yaklaşıma sahip olduğu ortaya konulmamış olsa bile, düzenleyicilerin düzenlemeleri politika hedeflerine ulaşmak amacıyla kullanmalarını gerektiği oranda sınırlayacaklarını öne sürmek mümkün değildir. Düzenleyiciler, kamusal politikaların oluşturulmasında hayati bir rol oynarlar, ancak, DEA nın kullanılması hususu gibi hususlarda iyi hükümet düzenlemelerinin bulunmaması halinde, düzenleyiciler politika hedeflerine ulaşabilmek için daha etkin bir yol sunacak olan alternatif düzenleme yaklaşımlarının bulunup bulunmadığını inceleyecek araç ve teşviklerden mahrum kalacaklardır. Hükümetler, sosyal gelişmelerin gerçekleşmesi talebinin baskısı altında bulunmaktadırlar, ancak tüm hükümet eylemleri bir tür ödün verilmesini gerekli kılmaktadır. Her zaman bu hükümet eylemlerinin faydasını gören gruplar olduğu gibi, bunlardan zarar gören gruplar da olmaktadır. Bazı paydaşlardüzenleme yapılmasını talep ederken, bazıları da düzenlemelerin kaldırılmasını talep etmektedir. Düzenlemelerin etkisi açısından, ticaret ve iş grupları önemli bir tavsiye kaynağıdır, ancak bunlar da kendi ekonomik getirilerini rekabete zarar vererek artıracak biçimde rant elde etmek amacıyla hareket edebilmektedirler. Vatandaşlar, anlaşılır bir biçimde hükümetin riskleri ortadan kaldıracak düzenlemeler yapmasını talep etmektedirler, ancak bir grup olarak vatandaşlar, risk düzenlemelerinin yarattığı bazı maliyetlerin, topluma getirilecek faydaları aşabileceğinin farkında olamayabilmektedirler. Hiçbir risk sıfıra indirilemeyecektir ve bazı riskleri ortadan kaldırmaya yönelik girişimlerin yarattığı fırsat maliyetleri, toplumun başka bir alanında mevcut bulunan risklerin artması gibi sonuçlar doğurabilecektir. Düzenlemelerden etkilenecek grupların görüşlerine başvurmadan hareket eden düzenleyiciler, bu düzenlemeye uyumun sağlanıp sağlanamayacağı ve bunun nasıl gerçekleşeceğini belirleme konusunda kolaylıkla başarısızlığa uğrayabileceklerdir. Düzenleyiciler aynı zamanda, çıkar gruplarının tek yanlı talepleri doğrultusunda düzenleyici kuşatmaya da maruz kalmaya karşı da hassastırlar; bu gruplar kısa vadeli bir bakış açısıyla hareket edebilecekler veya tepkisel kararlar verebilecekler ve kendi düzenlemelerinin hükümetin diğer bölümleri üzerinde yarattığı etkileri gözden kaçırabileceklerdir. Bu etmenler, düzenlemenin kendi politika hedeflerine ulaşamama riskini arttıracak ve muhtemelen de hükümet politikalarının tutarlılığını azaltacaklardır. Bu durum, iyi bir DEA da bulunması gerektiği gibi iyi hükümet düzenlemelerinin gözetimi altında faaliyet yürütülmemesi halinde hükümetlerin, ölçüsüz, gereksiz ve zayıf biçimde tasarlanmış düzenlemeler oluşturma riskine karşı daha hassas olmasına neden olacaktır. 14 DÜZENLEYİCİ ETKİ ANALİZİ: POLİTİKALARIN BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN BİR ARAÇ ISBN 978-92-64-04354-1 OECD 2009

1. DÜZENLEYİCİ ETKİ ANALİZİ: POLİTİKALARIN BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN BİR ARAÇ Düzgün faaliyet gösteren bir DEA sistemi, düzenleme teklifleri içerisinde bulunan ödünlerin daha şeffaf hale getirilmesi, düzenlemenin yaratacağı etkilerin yayılmasından kimin fayda edeceğinin belirlenmesi ve bir alanda risklerin azaltılmasının başka bir hükümet politikası alanında nasıl risk yaratabileceğinin ortaya konulması suretiyle politika tutarlılığının gelişmesine yardımcı olacaktır. DEA, politika oluşturma sürecinde delillerin daha çok ve etkin biçimde kullanılmasını sağlar ve gereği olmadan yapılan düzenlemelerden veya açık bir ihtiyaç bulunmasına rağmen hazırlanmayan düzenlemelerden doğan düzenleme başarısızlıkların gerçekleşme oranının azaltır. Yaygın kullanım ancak uygulamalarda farklılık OECD üyesi ülkelerdeki DEA uygulamaları incelendiğinde, DEA çalışmalarının yaygın biçimde benimsendiği, ancak DEA tasarım ve uygulamalarının ciddi biçimde farklılıklar taşıdığı görülür. 1980 yılında sadece iki veya üç ülke DEA yı kullanmaktadır. 2000 yılına gelindiğinde ise OECD üyesi 28 ülkeden 14 ü DEA programları hazırlar hale gelmiştir. 2005 tarihli ve Düzenleyici Yönetim Sistemlerinin Göstergeleri (OECD, 2007) 2 (2008 yılında güncellenmiştir) başlıklı OECD incelemesinde, tüm OECD ülkelerinin hazırlanan yeni düzenlemeler nihai hale kavuşturulmadan ve uygulamaya konulmadan bir çeşit DEA çalışması yürüttüğü ortaya konulmaktadır (Şekil 1,1). Şekil 1.1. OECD yetki alanlarında DEA nın benimsenme eğilimi Yetki alanlarının sayısı 31 25 20 15 10 5 0 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 Not: Bu şekilde, düzenleyici etki analizinin yapılmasını (basit bir bütçe veya mali yapı etkisi analizinin ötesinde) resmi olarak gerekli tutan OECD ülkelerindeki sayısal eğilim gösterilmektedir. DEA kullanımı yaygın olmasına rağmen, hükümetler içerisindeki örgütlenme biçimi farklılıklar gösterir. DEA nın başarısı, düzenlemenin arkasında yatan politikanın geliştirilmesi sürecine sistematik biçimde entegre edilmesine bağlı olduğu için, DEA nın politika geliştirme sürecine dahil edilme derecesinin belirlenmesi hususunda derinlikli bir bakışa sahip olunması gerekmektedir. Bu ise, belirli bir ölçüde, sürecin bütünleyici unsurlarına bakılarak belirlenebilir. Göstergeler, OECD ülkelerinde DEA ya verilen kurumsal destek de dahil olmak üzere, ülkelerin benimsemiş olduğu DEA süreçlerinin kapsamının kilit özellikleri incelemek suretiyle bu bakışı sunmaya çalışırlar. Diğer alanların yanında, her bir ülke için DEA nın şu boyutları incelenmiştir: yeni düzenlemelere uygulanmasının hukuken gerekli tutulup tutulmadığı; asli(esas) ve tamamlayıcı mevzuata uygulanıp uygulanmadığı ve bu düzenlemenin sunduğu faydaların, maliyetleri karşılayıp karşılamadığının gösterilmesine ilişkin bir gerekliliğin mevcut olup olmadığı (Şekil 1,2). DÜZENLEYİCİ ETKİ ANALİZİ: POLİTİKALARIN BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN BİR ARAÇ ISBN 978-92-64-04354-1 OECD 2009 15

1. DÜZENLEYİCİ ETKİ ANALİZİ: POLİTİKALARIN BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN BİR ARAÇ 2005 yılında, OECD ülkelerinin üçte ikisinden fazlası, yeni düzenlemelerin fayda ve maliyetlerinin belirlenmesine ilişkin bir gerekliliğin mevcut olduğunu ve OECD ülkelerinin de yaklaşık yarısı, düzenlemelerin faydalarının maliyetlerinden fazla olduğuna ilişkin DEA çalışması gerçekleştirilmesine ilişkin resmi bir gerekliliğin mevcut olduğunu beyan etmişlerdir. OECD ülkeleri içerisinde DEA uygulamalarına baktığımızda, bir DEA çalışması içerisinde rutin olarak değerlendirilmesi gerekli tutulan etkilerin kapsamında ciddi değişkenlikler olduğu görülür. Göstergeler, DEA içerisinde, bütçe, rekabet, küçük işletmeler, bölgeler, belirli sosyal gruplar üzerinde doğacak etkiler de dâhil olmak üzere çeşitli etkilerin incelenmesinin dâhil edilmesine ve risk değerlendirme araçlarının kullanılmasına ilişkin bilgiler kullanılarak oluşturulmuştur. 2005 yılında, pek çok OECD ülkesi, kendi resmi DEA sistemleri içerisinde sadece sınırlı miktarda etki alanını inceleme kapsamında tutmaya devam etmekteydi. Bütçe üzerinde doğacak etkilerin incelenmesi, bu etkilerin incelenmesinin gerekli tutulduğunu beyan eden OECD ülkeleri içerisinde en çok karşılaşılan etki alanıydı. Ancak politika tekliflerinin bütçe üzerindeki etkilerinin genellikle bir DEA sistemi kullanılmadan incelenmesi gerekli tutulmaktaydı. Pazar açıklığının ve rekabete ilişkin hususların değerlendirilmesi, OECD ülkelerinin yarısından azında gerekli tutulmaktaydı. Marjinal biçimde, daha fazla sayıda ülke küçük işletmeler üzerinde yaratılacak etkilerin incelenmesini gerekli tutmuştur. Bu ise DEA nın pek çok ülke içerisinde düzenlemelerin ticaret ve iş hayatı üzerindeki maliyetleri ölçen bir araç olarak kullanıldığını ve böyle kullanılmaya da devam ettiği gerçeğini yansıtmaktadır. Şekil 1.2. Düzenleyici Etki Analizi: DEA nın Gerekliliği 1998-2005 Arası Eğilimler 1998 2005 Hukuki gereklilik Asli kanunların tasarılarında uygulanma gerekliliği Bütünleyici düzenlemeler için uygulanma gerekliliği Yeni düzenlemenin maliyetlerinin belirlenmesinde kullanma gerekliliği Yeni düzenlemenin getirilerinin hesaplanmasında kullanılma gerekliliği Düzenlemenin getirilerinin maliyeti karşıladığını gösterme gerekliliği 0 5 10 15 20 25 30 Yetki alanlarının sayısı Notlar: Düzenleyici Etki Analizi, OECD Düzenleme Göstergeleri Anketindeki Q11 maddesine bakınız. Sunulan örnek 27 ülkeyi içermektedir. 1998 yılında veriler ulaşılabilir durumda olmadığından Ab, Slovakya Cumhuriyeti, Lüksemburg ve Polonya ile ilgili verileri içermemektedir. Bu veriler 2008 veri toplama ve denklik incelemesi kapsamında herhangi bir güncelleme içermemektedir. 16 DÜZENLEYİCİ ETKİ ANALİZİ: POLİTİKALARIN BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN BİR ARAÇ ISBN 978-92-64-04354-1 OECD 2009