Vücutta farklı lokalizasyonlardaki apse odaklarının trokar tip kateterle tek basamakta tedavisi: İki yıllık deneyim sonuçları

Benzer belgeler
ZOR ERİŞİM YOLLU İNTRAABDOMİNAL APSELERDE BT EŞLİĞİNDE PERKUTAN DRENAJ. Kutsi KÖSEOĞLU, Burak ÇİLDAĞ, Hakan ERPEK, Ahmet DEMİRKIRAN

KARACİĞER KİST HİDATİĞİNİN PERKÜTAN TEDAVİSİNDE SEKDİNGER VE TROKAR TEKNİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI. Dr. Mustafa Özdemir

Perkütan Drenajlar: Kateter Seçimi ve Görüntüleme Kılavuzları

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ

KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

KARACİĞER APSELERİNDE PERKÜTAN DRENAJ: 105 APSENİN UZUN DÖNEM TAKİP SONUÇLARI

Abstract. Özet. Giriş. Başvuru: Kabul: Yayın: Serdar Karakaş1. İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi

Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler.

İatrojenik Bilateral İliak Arter Komplikasyonunda Başarılı Hibrit Tedavi

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur.

Doç. Dr. İbrahim İKİZCELİ Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kayseri. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi

Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları

ÇOCUK YOĞUN BAKIMDA ULTRASONOGRAFİ EŞLİĞİNDE SANTRAL KATETER UYGULAMALARI

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Olgu Sunumu 20 Ekim 2016 Perşembe

Santral Kateter Uygulaması

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti

Ali Haydar Baykan 1, Hakan Sezgin Sayıner 2. Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Adıyaman

Acil Serviste Bilgisayarlı Tomografi Kullanımı. Doç. Dr. M. Ruhi Onur Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD

Plan. Penetran Böğür ve Kalça Yaralanmaları. Giriş. Tanım. Klinik. Giriş. Klinik Laboratuvar Görüntüleme Tedavi

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D.

SSS Enfeksiyonlarının Radyolojik Tanısı. Dr. Ömer Kitiş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Nöroradyoji

Dr. Mustafa Hasbahçeci

ASEMPTOMATİK BİLATERAL PNOMOTORAKS

Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi. Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı

Akut Apandisit Tanısal Yaklaşımlar

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

LAPAROSKOPİK SURRENALEKTOMİ DENEYİMLERİMİZ

AKCİĞER DIŞI TÜBERKÜLOZ OLGU SUNUMU. Dr.Onur URAL Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

1-Radyolojide Fizik Prensipler Amaç:Radyolojide kullanılan görüntüleme sistemlerinin fiziksel çalışma prensiplerinin öğretilmesi amaçlanmıştır.

Periton Kateteri Yerleştirme Yöntemleri. Dr. İzzet Hakkı Arıkan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Renal Biyopsi İşlemine Bağlı Ağrının Değerlendirilmesi

CİDDİ KOMORBİDİTESİ OLAN SEMPTOMATİK PRİMER HİPERPARATİROİDİLİ HASTALARDA RADYOFREKANS ABLASYON SONUÇLARI

ÜST ÜRİNER SİSTEM KANSERLERİNDE GÖRÜNTÜLEMENİN ÖNEMİ

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

igog toplantıları 23.şubat 2011

İntraabdominal Apselerin Görüntüleme Eşliğinde Perkütan Drenajı

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR

Dr. Aslıhan Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Aydan Biri Yüksek İhtisas Üniversitesi Koru Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

SANTRAL SİNİR SİSTEMİNİN MANTAR ENFEKSİYONLARINDA GÖRÜNTÜLEME

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

Endometriozis. (Çikolata kisti)

HR Pozitif, HER2 negatif Metastatik Meme Kanserinde Tedavi. Dr. Deniz Tural Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

Dr.Süleyman Sami ÇAKIR Okmeydanı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği

ANTİFUNGAL TEDAVİ: PRE-EMPTİF Mİ EMPİRİK Mİ? Prof. Dr. Ayper SOMER İstanbul Tıp Fakültesi Pediatrik İnfeksiyon Hastalıkları

Omurga-Omurilik Cerrahisi

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

AKCĠĞER GRAFĠSĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ UZM.DR.UMUT PAYZA KATİP ÇELEBİ ÜNV. ATATÜRK EAH ACİL TIP ANABİLİM DALI

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Hibrid tedavi ve görüntüleme sistemleri (PET/MR)

Çocuk Hekimleri için Akıl Defteri / Radyolojik Değerlendirmeler*

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Servisi Olgu Sunumu 7 Şubat 2018 Çarşamba. Dr.

Tanısal Radyoloji Girişimsel Radyoloji

Burcu Bursal Duramaz*, Esra Şevketoğlu, Serdar Kıhtır, Mey Talip. Petmezci, Osman Yeşilbaş, Nevin Hatipoğlu. *Bezmialem Üniversitesi Tıp Fakültesi

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

Non-palpabl meme lezyonlarında cerrahi yaklaşım

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM-V DERS PROGRAMI

Omurga Girişimleri. Nöroradyolojide Yeni Bir Ufuk. Dr. Osman KIZILKILIÇ İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji AD-Nöroradyoloji BD

Plevral Boşluğun Nadir Enfeksiyonları Plevral boşlukta sıklıkla gözlenen enfeksiyonlar parapnömonik

Diagnostic peritoneal lavage abdominal hasarın göstergesi olan kırmızı kan hücresi, WBC, safra, bakteri, amilaz veya gastrointestinal içeriği

Tıkanma Sarılığı. Yrd. Doç. Dr. Zülfü Arıkanoğlu

DERS BİLGİ FORMU. TIBBİ HİZMETLER ve TEKNİKLER TIBBİ GÖRÜNTÜLEME TEKNİKLERİ IV. DÖNEM (2. SINIF BAHAR YARIYILI) Haftalık Ders Saati

Kapalı sistem beyin biyopsi yöntemleri; histopatolojik değerlendirmede algoritma

Parapnömonik Effüzyon, Ampiyem ve Akciğer Apsesi Radyolojisi

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI

OLGU 3 (39 yaşında erkek)

Safra Yolu Yaralanmalarının Perkütan Biliyer Drenaj İle Tedavisi

Gebelerde Akut Apandisit Tanı ve Tedavisi: Klinik Deneyimlerimiz

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir

Vaka Takdimleri. Prof.Dr. Kemal SARICA. Yeditepe Üniveristesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

TÜRK ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON DERNEĞİ KLİNİK ULTRASONOGRAFİ KULLANIMI KURSU

Dr. Mehmet TÜRKELİ A.Ü.T.F İç Hastalıkları A.D Medikal Onkoloji B.D 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi Mart 2014-Antalya

RADYOLOJİ RADYODİAGNOSTİK ANABİLİM DALI-DÜTF- DİYARBAKIR

ENDOSONOGRAFİ HAKKINDA TEMEL BİLGİLER DR. EMRAH ALPER

ÇOCUKLARDA İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI (TANI&GÖRÜNTÜLEME) DOÇ.DR. DENİZ DEMİRCİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÜROLOJİ ANABİLİM DALI

PEDİATRİK ABDOMİNAL ACİLLERDE RADYOLOJİ. Doç.Dr. Gökhan ARSLAN Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı

Akut Mezenter İskemi. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

KAFA TRAVMALI HASTALARDA GÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI. Dr. Fatma Özlen İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi AD

Aort Koarktasyonunun Stent Implantasyonu ile Tedavisini Takiben Gelişen Alt Ekstremite Arteryel Trombotik Oklüzyonu Thrombotic Occlusion Of Lower

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır.

Transkript:

Dicle Tıp Dergisi / O. Özbek ve ark. Trokar tip kateterle apse boşaltımı 2011; 38 (4): 445-451 Dicle Medical Journal doi: 10.5798/diclemedj.0921.2011.04.0064 ÖZGÜN ARAŞTIRMA / ORIGINAL ARTICLE Vücutta farklı lokalizasyonlardaki apse odaklarının trokar tip kateterle tek basamakta tedavisi: İki yıllık deneyim sonuçları Single step therapy for abscess foci localized at different parts of the body using trocar type catheter: Results of two year-experience Orhan Özbek 1, Alaaddin Nayman 2, Murat Çakır 3, Ahmet Küçükapan 1, Ahmet Tekin 3, Osman Koç 1 1 Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, Radyoloji A. D. Konya, Türkiye 2 Vezirköprü Devlet Hastanesi, Radyoloji Bölümü, Samsun, Türkiye 3 Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi A. D. Konya, Türkiye Geliş Tarihi / Received: 13.06.2011, Kabul Tarihi / Accepted: 05.08.2011 ÖZET Amaç: Bu çalışmanın amacı görüntüleme eşliğinde perkütan apse drenajı için trokar tip kateterin kullanımını pratikliğini ve ekonomik olup olmadığını araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Haziran 2008-Aralık 2010 tarihleri arasında farklı organ veya sistemlerde yerleşimli apsesi olan toplam 48 olgu, perkütan apse drenajı işlemi için girişimsel radyoloji ünitesine yönlendirildi. Hastaların tümünde yaş, apsenin yerleştiği organ veya vücut bölümü ve apse boyutu kaydedildi. Kırkiki (%87) olguda ultrasomografi eşliğinde, 6 (%13) olguda bilgisayarlı tomografi eşliğinde işlem yapılmış olup bir pediatrik hastada işlem sedasyon anestezisi (remifentanil, midazolam) diğer tüm hastalarda lokal anestezi (prilokain hidroklorür) uygulandıktan sonra gerçekleştirildi. Apse drenajının sağlandığı kateterizasyon işlemi, teknik olarak başarılı kabul edildi. Bulgular: Kırk sekiz hastada (25 erkek, 23 kadın; yaş ortalaması 52 yıl, yaş aralığı 2-82 yıl) farklı organ veya sistemlerde yerleşimli apselere trokar tip kateterle görüntüleme eşliğinde perkütan apse drenajı işlemi uygulandı. Teknik başarı tüm olgularda (%100) sağlandı. Hiçbir olguda işlem sırasında komplikasyon olmadı. Perkütan drenaj sonrası kateterlerin çıkartılma süresi 5-28 gün (ortalama 11.2 gün) idi. Splenektomi lojundaki apsesi başarılı bir şekilde drene edilen bir olgu dışında nüks apse saptanmadı. Sonuç: Vücudun farklı lokalizasyonlarında yerleşimli apselerin tedavisinde kolay uygulanabilir, tedavi maliyeti ucuz, komplikasyon riski az bir yöntem olan trokar tip kateterle görüntüleme eşliğinde perkütan apse drenajı öncelikli tercih olmalıdır. Anahtar kelimeler: Ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, apse, perkütan, drenaj ABSTRACT Objectives: The aim of this study was to emphasize the feasibility and cost effectiveness of trocar type catheter in percutaneous abscess drainage under imaging guidance and to determine the clinical efficacy of the method. Materials and methods: From June 2008 to December 2010, 48 patients who were referred to interventional radiology unit, in order to undergo percutaneous abscess drainage. All was data including age, the organ or the part of the body where the abscess was localized and size of abscess were recorded. Forty-two (87%) patients underwent drainage with ultrasonographic guidance, while 6 (13%) underwent with computed tomography guidance. One pediatric patient underwent systemic sedation anesthesia (with remiphentanyl and midazolam) and the rest of the patient with local anesthesia (with prilocain hydrochlorid). Catheterization procedure with which abscess drainage was done accepted as technically successful. Results: Imaging guided percutaneous abscess drainage procedures were performed with trocar type catheter to localized abscesses in different organs or systems in 48 patients (25 men, 23 women, mean age 52 years, range 2-82 years). Technical success was 100% in all cases. No patient had a complication during the procedure. Time to extraction of percutaneous catheter after drainage procedure was 5-28 days (mean 11.2 days). There was no recurrence except for a case, in which an abscess at the splenectomy site was successfully drained. Conclusion: Percutaneous drainage with imaging guidance using the trocar type catheter should be preferred because of its feasibility, cost-effectiveness, and reduced rate of complications in treating abscesses, which localized at different organ systems. Keywords: Ultrasonography, computed tomography, abscess, percutaneous, drainage Yazışma Adresi /Correspondence: Dr. Orhan Özbek Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, Radyoloji AD Konya, Türkiye Email: orhan.ozbek@gmail.com Dicle Tıp Derg / Dicle Med Copyright J Dicle Tıp Dergisi www.diclemedj.org 2011, Her hakkı saklıdır / All rights reserved Cilt / Vol 38, No 4, 445-451

446 O. Özbek ve ark. Trokar tip kateterle apse boşaltımı GİRİŞ Vücutta apse formasyonunun geleneksel tıbbi yaklaşımı antibiyotik tedavisi eşliğinde açık cerrahi drenaj ve debridmandır. 1,2 Bu yöntem, özellikle abdominal apselerde daha belirgin olmak üzere mortalite ve morbiditeyi arttırmaktadır. 3,4 Son iki onyıl boyunca görüntüleme yöntemleri ve drenaj kateterleri teknolojik açıdan çok gelişmiştir. Ultrasonografi (US) ve bilgisayarlı tomografi (BT) apse tanısında değerli yöntemler olup, US; periton boşluğu, karaciğer, yüzeyel yapılar, batın ve toraks duvarı ile kas ve iskelet sisteminden kaynaklanan apse odaklarının tanısında tercih edilir. Bilgisayarlı tomografi ise retroperitoneal mesafe, pankreas, barsak ansları arasında yerleşimli apse odaklarının tanısında üstündür. Ultrasonografi ve BT tüm vücut lokalizasyonlarındaki apse koleksiyonlarının tanısında, perkütan apse drenajı için kılavuzluk etmede, komplike apselerin takibinde kullanılan iki değerli yöntemdir. 5 Bu çalışmada farklı lokalizasyonlarda yerleşimli apse oluşumlarının perkütan drenajında trokar tip drenaj kateterinin uygulama üstünlüğünü vurgulamak amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM Haziran 2008-Aralık 2010 tarihleri arasında farklı organ veya sistemlerde yerleşimli apse tanısı almış 25 erkek (yaş ortalaması 55.48) ve 23 kadın (yaş ortalaması 48.17) toplam 48 olgu perkütan apse drenajı için girişimsel radyoloji ünitesine yönlendirilmiştir. Apse tanısı klinik, laboratuar ve radyolojik görüntüleme yöntemlerinin birlikteliğinde konmuş olup 4 olgu hariç olguların 38 inde apse tanısı BT ile, 6 sında manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile konmuştur. Diğer 4 olgu da US ile apse tanısı almıştır. İntraabdominal apse koleksiyonlarında çapı 3 cm den küçük olanlara antibiyotik tedavisine yanıt vereceği düşünülerek perkütan apse drenajı işlemi uygulanmamıştır. Küçük çaplı intraabdominal apseler çalışma dışında bırakılmıştır. Tüm olgularda lökositoz, C-reaktif protein ve prokalsitonin düzeyleri koleksiyonların apse lehine olduğunu doğrulamıştır. Ultrasonografi eşliğinde yapılan perkütan apse drenajı işleminde Siemens G40 US cihazı kullanılmıştır. Yüzeyel yerleşimli apse odaklarında 10-5 Mhz lineer transducer ve derin yerleşimli apse koleksiyonlarında ise 5-2 Mhz konveks transducer tercih edilmiştir. Bilgisayarlı tomografi kılavuzluğunda yapılan drenaj işlemlerinde 4 dedektörlü çok kesitli BT (General Electric Lightspeed) ve 64 dedektörlü çok kesitli BT (Siemens Sensation 64) kullanılmıştır. Drenaj kateteri olarak Anjiotech Scater trokar tip drenaj kateteri tercih edilmiştir. Drenaj kateter çapı apsenin iç yoğunluğuna göre seçilmiştir. Perkütan drenaj öncesi US ve BT görüntülerinde yüksek dansiteli veya artmış ekojeniteye sahip koleksiyonlarda daha geniş çaplı kateterler tercih edilmiştir. Sekiz apse odağı için 8F, 34 apse odağı için 10F ve 10 apse odağı için de 12F trokar tip drenaj kateteri kullanılmıştır. Tanısal BT tetkikinde apse içeriğinin dansitesi, işlem sırasında ultrasonografik görüntüsündeki ekojenitesi ve hangi bölgeden veya organdan kaynaklanmış olduğu gibi kriterler kateter çap seçiminde göz önünde bulundurulmuştur. Perkütan apse drenajı işlemi lokal anestezi (prilokain hidroklorür) uygulanarak yapılmış olup yalnız bir pediatrik hastada, işlem sedasyon anestezisini (remifentanil, midazolam) takiben yapılmıştır. Ultrasonografi eşliğinde yapılan drenaj tedavisinde, vasküler ve lüminal anatomik yapılara hasar vermeden apse poşuna ulaşabilmek için apse poşu ile cilt arasındaki en kısa mesafe tespit edilmiştir. Tespit edilen bu lokalizasyon ve çevresi povidon iyot ile steril olarak hazırlandıktan sonra ~ 10 cc lokal anestezik madde (prilokain hidroklorür, Citanest, Astra Zeneca) uygulanmıştır. Lokal anestezi uygulanmasından 1 dk sonra enjeksiyon yapılan noktada küçük bir insizyon açılarak trokar tip drenaj kateteri apse kavitesinin içerisine ilerletilmiştir (Resim 1). Bizim olgularımızda drenaj kateteri, apsenin başarılı drenajını sağlamak için apse kavitesinin kraniokaudal aksta posteroinferioruna yerleştirilmiştir. Kateterlerin tamamı ciltten giriş lokalizasyonuna 2/0 ipek sütür materyali ile tespit edilmiştir. Bilgisayarlı tomografi eşliğinde 6 hastada perkütan drenaj işlemi uygulanmış olup yine bu yöntemde de drenaj için uygun giriş lokalizasyonu tespit edilmiş, steril şartlar altında ve lokal anesteziyi takiben işlem yapılmıştır. Tespit edilen lokalizasyondan drenaj kateteri yerleştirilirken masa yüksekliği, kateterin gantriye temas etmemesi için uygun şekilde ayarlanmıştır. US eşliğinde yapılan işlemlerde olduğu gibi drenaj kateteri apsenin posteroinferior kesimine yerleştirilip kateter sütür materyali ile cilde fikse edilmiştir.

O. Özbek ve ark. Trokar tip kateterle apse boşaltımı 447 Tüm hasta gurubunda drenaj kateteri takılmasını takiben mikrobiyolojik analiz için örnek alınmıştır. Drenaj kateterleri serum fizyolojik ile günlük yıkanmış olup apse kavitesi US ile 3. ve 7. günlerde kontrol edilmiştir. Günlük toplam drenaj 10 cc nin altına düştüğünde kateter çekilmiştir. BULGULAR Perkütan işlem yapılan olgulardan US ve BT eşliğinde trokar tip drenaj kateteri ile yapılan perkütan apse drenajı işleminde, tüm hasta grubunda teknik başarı %100 olarak saptandı. Apselerin vücutta kaynaklandığı organ ve bölgeler Tablo 1 de gösterilmiştir. Görüntüleme eşliğinde perkütan apse drenajı işlemi 42 olguda US eşliğinde, 6 olguda ise BT eşliğinde yapılmıştır. Perkütan drenaj sonrası kateterlerin çıkartılma süresi 5-28 (ortalama 11.2) gün idi. Drenaj kateterlerinden gelen mayi günlük takip edilmiş olup 24 saatlik debi 10 cc veya daha altına düştüğünde kateter çekilmiştir. Hastaların tümünde perkütan tedavi başarılı olmuş ve perkütan tedavi sonrasında hastaların hiçbirinde cerrahi tedaviye gerek duyulmamıştır. Bizim çalışmamızda en çok apsenin geliştiği organ karaciğer olup (n=9), karaciğer parankiminde ve perihepatik mesafelerle birlikte toplam 16 olguda apse koleksiyonu perkütan tedavi edilmiştir (Resim 2). BT eşliğinde işlem yapılan hastalardan 5 i psoas apsesi iken biri cerrahi sonrası gelişmiş pelvik bölge yerleşimli apse idi (Resim 3, 4). Kas sisteminden kaynaklanan apselerde etkenin piyojenik ajanlardan ziyade tüberküloz olduğu görülmüştür (n=6). Tüberküloz tanısı alan hastalarda uzun süreli (9 ay-1 yıl) antitüberküloz tedavisi verildi. Boyun bölgesi ve meme dokusunda apse izlenen birer olguda apse cerrahiye sekonder olarak tanı almıştı. Tablo 1. Apse koleksiyonlarının, kaynaklandığı organ ve bölgelere göre dağılımı. Organ/Bölge n Organ/Bölge n Karaciğer 9 Pelvik 7 Perihepatik & subhepatik 4 Psoas-iliopsas 5 Subdiafragmatik 2 Paravertebral 1 Perikolesistik 1 Gluteal 2 Dalak 3 Uyluk 2 Dalak loju 1 Boyun 1 Parakolik 4 Meme 1 Barsak ansları arasında 3 Toraks 1 Peripankreatik 1 Kateterin yerleştirilmesi sırasında veya sonrasında kateter veya işlemle ilgili bir komplikasyon yaşanmamıştır. Ancak önceden cerrahi geçirmiş olgulardan 4 ünde peritonun sertleşip yapışıklıklar oluşturması nedeni ile trokar kateterin apse kavitesine yerleştirilmesi işleminde kateterin peritonu disseke edip apseye ulaşması nispeten zor olmuştur. Foliküler lenfoma tanısı ile takip edilen ve splenektomi lojunda apse gelişen bir hastada başarılı perkütan drenaj sonrası 5. ayda aynı lokalizasyonda tekrar apse nüks etmiştir. Resim 1 a, b. Torakar tip kateter; c. Ultrasonografi eşliğinde karaciğer absesine kateterin giriş noktasından ilerletilmesi; d. Kaviteye girildiği görüntülendikten sonra kateterin abse kavitesine bırakılması.

448 O. Özbek ve ark. Trokar tip kateterle apse boşaltımı Resim 2 a. Karaciğer parankiminde sağ lobda izlenen abse koleksiyonu; b. USG eşliğinde yerleştirilen torakar tip kateterin başarılı drenajından sonra 5. günde alınan kontrol BT görüntüde abse koleksiyonunun tama yakın boşaldığı izleniyor. Resim 3 a. T7-11 düzeyinde vertebra korpuslarını çevreleyen ve vertebra korpuslarında destrüksiyona neden olan koleksiyon sagital rekonstrüksiyon görüntüde izleniyor. b. BT eşliğinde prevertebral mesafeye yerleştirilen 10 F drenaj kateteri izleniyor.

O. Özbek ve ark. Trokar tip kateterle apse boşaltımı 449 Resim 4 a. Pelvik bölge yerleşimli hava seviyesinin izlendiği postoperatif abse; b, c. BT eşliğinde 12F drenaj kateterinin abse koleksiyonuna ilerletilmesi; d. Kateterin abse kavitesine yerleştirilmesi ve kolleksiyonun boşaltılması sonrasında alınan kontrol görüntüde işleme bağlı komplikasyon izlenmiyor. Resim 5 a, b. Sol uyluk proksimal medial kesiminde abse kolleksiyonu koronal rekonstrüksiyon BT görüntüde izleniyor. US eşliğinde yerleştirilen 8 F drenaj kateterinden alınan abse kültüründe etken olarak tbc rapor edilmiştir.

450 O. Özbek ve ark. Trokar tip kateterle apse boşaltımı TARTIŞMA Apsenin geleneksel tedavisinde öncelikli olarak tercih edilen antibiyotikle birlikte açık cerrahi drenaj ve debridman uygulaması, özellikle abdominal apselerde daha belirgin olmak üzere mortalite ve morbiditeyi arttırdığından dolayı, son yıllarda yerini kolay uygulanabilir olması, komplikasyon oranı ve hasta yatış süresini azaltması nedeniyle görüntüleme eşliğinde perkütan apse tedavisi yöntemine bırakmaya başlamıştır. Görüntüleme eşliğinde perkütan apse drenajında iki temel seçenek; basit ve ucuz bir yöntem olan, kateter bakımı ve takibi gerektirmeyen, çok sayıda apse olduğunda daha etkin olarak kullanılan, ancak apse poşunun tamamını drene edemeyen, drenaj sonrası hızlı bir şekilde kavitede tekrar püy birikmesine neden olduğundan dolayı drenaj başarısı daha düşük olan iğne ile apse drenajı yöntemi ve kateter apse poşunda kaldığı sürece apsenin drenajına imkan sağlayan, apse kavitesi ile başka bir organ ilişkisinin olup olmadığını poş grafisi çekmek yoluyla değerlendirilmesine fırsat veren, apse kavitesine ilaç uygulanması sağlanabilinen veren ve iğne ile yapılan drenaja göre daha üstün olan kateter ile yapılan perkütan apse drenajı yöntemidir. 7 Üriner ve biliyer sistemin kist ve apse tedavilerinde seldinger tekniğiyle kılavuz eşliğinde perkütan yerleştirilen hidrofilik kaplı drenaj kateterlerin, iki kişi tarafından uygulanıyor olması ve nispeten pahalı olmaları dezavantajları olmakla beraber, trokar tip kateterlerin avantajları ise; tek bir radyolog tarafından uygulanabiliyor olmaları, pratik ve düşük maliyetli olmalarıdır. Karaciğer apseleri geç tanı konduğunda mortalitesi yüksek olan ve rölatif olarak nadir görülen apselerdir. 6 Hepatobiliyer cerrahi, travma ve diyabetes mellitus piyojenik karaciğer apsesine neden olabilmektedir. 3,5 Pyojenik apselerin US görünümleri çoğunlukla kalın ve düzensiz duvarlı homojen hipoekoik lezyon şeklinde iken içerisinde hava odakları varsa bunlar da posterior gölgelenmesi olan veya olmayan ekojen alanlar şeklinde görülebilmektedir. BT de piyojenik apseler hipodens lezyonlar şeklinde görülürken kalın duvar, sıvı seviyelenmesi veya hava habbecikleri de görülebilen diğer bulgulardandır. 3 Piyojenik karaciğer apse tedavisinde uygulanan yöntemler cerrahi tedavi veya perkütan drenaj ile birlikte parenteral antibiyotik tedavisi şeklidir. Soliter apseler, US eşliğinde yapılan perkütan drenaj işlemi ile tedavi edilebilirken çok sayıda olan apselerde BT eşliğinde girişim ve çok sayıda kateter kullanımı gerekebilmektedir. 5 Bizim hastalarımızdan 9 tanesinde karaciğer apsesi tespit edilmiş olup hepsi piyojenik apse idi. Bunlardan 4 tanesi cerrahi sonrası gelişmiş apselerdi. Bizim çalışmamızda bir olgu dışında tüm olgularda başarılı drenaj sonrası apse nüksü olmamıştır. Bir olguda nüks olmuş bu olguda foliküler lenfoma tanısı bulunmakta olup muhtemel baskılanmış immüniteye bağlı olduğu düşünüldü. Dalak apseleri sık karşılaşılmayan lezyonlar olmakla birlikte yine tanının gecikmesi durumunda fatal seyredebilmektedirler. Klinik olarak ateş, lökositoz ve sol üst kadran ağrısı şeklinde bulgu ve şikayetler ile tanı konulabilirken sıklıkla bulguları nonspesifik olup tanıda zorluklara neden olabilirler. 1 En sık görülen tipleri bağışıklığı baskılanmış hastalardaki Kandida enfeksiyonuna bağlı mikroapseler olmakla birlikte bunlarda tek başına medikal tedavi yeterli olabilmektedir. 3 Tanıda en duyarlı tetkikler, US ve BT dir. US de hipo veya anekoik düzensiz sınırlı lezyon şeklinde izlenirken, BT de intravenöz kontrast madde sonrasında periferik kontrast tutan parankime göre hipoekoik lezyonlar şeklinde karşımıza çıkmaktadırlar. Antibiyotikler ve cerrahi tedavi geleneksel tedavi yöntemleri iken, dalağın immun sistem açısından önemli bir organ olması nedeniyle dalak rezervini korumak adına görüntüleme eşliğinde perkütan drenaj işlemleri daha çok tercih edilir hale gelmiştir. 1 Bizim hastalarımızdan 3 tanesinde dalak apsesi vardı. Psoas kasları retroperitoneal yerleşimli olup 12. torakal ve 5. lomber vertebraların lateral kenarları boyunca uzanıp femurun küçük trokanterinde sonlanan yapılardır. Sigmoid kolon, apendiks, üreterler, aorta, renal pelvis, pankreas, iliak lenf nodları ve vertebral kolon gibi birçok organla yakın komşuluk göstermektedir. 8 Psoas apseleri geçirilmiş cerrahiye, penetran travmaya, spinal osteomyelit veya tüberkülozun yayılımına, renal infeksiyon veya inflamatuar barsak hastalığına sekonder gelişebilir. Psoas piyojenik apselerinin tedavisinde, perkütan drenaj ile birlikte antibiyotik tedavisi güvenilir ve kolay uygulanabilir yöntemler olmakla birlikte rekürrens ve tedavinin başarısız olma ihtimali daha yüksek olduğu bilinen tüberküloz apselerinde de beraberinde spondilodiskit olsun veya olmasın perkütan drenaj tedavisinin efektif ve güvenilir olduğunu belirten çalışmalar bulunmaktadır. 9 Bizim hastalarımızdan

O. Özbek ve ark. Trokar tip kateterle apse boşaltımı 451 5 tanesinde psoas apsesi saptandı. Bir hastada apse nedeni travma iken diğer hastalarda apse nedeni tüberküloza bağlı idi. Trokar tip kateterler pratik uygulaması nedeni ile kılavuz tel yardımı ile yerleştirilen drenaj kateterlerinin tahtını sallamaktadır. Ancak trokar kateterlerin özellikle yaşlı veya cerrahi geçirmiş hastalarda periton veya plevrayı geçmesi güç olmaktadır. Plevra ve periton cerrahi sonrası ve yaşlanmaya bağlı olarak elastikiyetini kaybetmekte ve sertleşmektedir. Bu olgularda trokar kateter yerleştirilmesi daha güç olabilmektedir. Sonuç olarak, trokar tip kateterlerle yapılan perkütan apse drenajı; seldinger iğne, kılavuz tel ve kateter kullanılarak yapılan drenaj işlemine göre uygulama açısından daha kolay, düşük maliyetli ve pratik bir yöntemdir. KAYNAKLAR 1. Thanos L, Dailiana T, Papaioannou G, Nikita A, Koutrouvelis H, Kelekis DA. Percutaneous CT-guided drainage of splenic abscess. AJR Am J Roentgenol. 2002; 179(3): 629-32. 2. Gerzof SG, Robbins AH, Birkett DH, Johnson WC, Pugatch RD, Vincent ME. Percutaneous catheter drainage of abdominal abscesses guided by ultrasound and computed tomography. AJR Am J Roentgenol. 1979; 133 (1): 1-8 3. Men S, Akhan O, Koroglu M. Percutaneous drainage of abdominal abscess. Eur J Radiol 2002; 43 (3): 204-18 4. Cinat ME,Wilson SE, Din AM. Determinants for successful percutaneous image-guided drainage of intraabdominal abscess. Arch Surg 2002; 137 (7): 845-9. 5. Van Sonnenberg E, Wittich GR, Goodacre BW, et al. Percutaneous abscess drainage: Update. World J Surg 2001;25 (3):362-9. 6. Zerem E, Hadzic A. Sonographically guided percutaneous catheter drainage versus needle aspiration in the management of pyogenic liver abscess. AJR Am J Roentgenol. 2007; 189 (3): 138-42. 7. Rajak CL, Gupta S, Jain S, Chawla Y, Gulati M, Suri S. Percutaneous treatment of liver abscesses: needle aspiration versus catheter drainage. AJR Am J Roentgenol. 1998; 170 (4): 1035-9 8. Riyad M, Sallam M, Nur A. Pyogenic psoas abscess: discussion of its epidemiology, etiology, bacteriology, diagnosis, treatment and prognosis-case report. Kuwait Med J 2003; 35(1): 44-7. 9. Dinç H, Ahmetoğlu A, Baykal S, Sari A, Sayil O, Gümele HR. Image-guided percutaneous drainage of tuberculous iliopsoas and spondylodiskitic abscesses: Midterm results. Radiology 2002; 225 (2): 353-8.