GELİR EŞİTSİZLİĞİ ÖLÇÜMÜNDE KULLANILAN YÖNTEMLER



Benzer belgeler
Korelasyon, Korelasyon Türleri ve Regresyon

KARŞILAŞTIRMA İSTATİSTİĞİ, ANALİTİK YÖNTEMLERİN KARŞILAŞTIRILMASI, BİYOLOJİK DEĞİŞKENLİK. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2005

İÇİNDEKİLER. BÖLÜM 1 Değişkenler ve Grafikler 1. BÖLÜM 2 Frekans Dağılımları 37

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...

ÜSTEL DÜZLEŞTİRME YÖNTEMİ

TANIMLAYICI İSTATİSTİKLER

Koşullu Öngörümleme. Bu nedenle koşullu öngörümleme gerçekleştirilmelidir.

QUANTILE REGRESYON * Quantile Regression

Örnek 4.1: Tablo 2 de verilen ham verilerin aritmetik ortalamasını hesaplayınız.

İçindekiler. Ön Söz... xiii

2. BASİT DOĞRUSAL REGRESYON 12

Yrd. Doç. Dr. Fatih TOSUNOĞLU Erzurum Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

MAK 210 SAYISAL ANALİZ

3 KESİKLİ RASSAL DEĞİŞKENLER VE OLASILIK DAĞILIMLARI

Ekonometri I VARSAYIMLARI

GELİR VE YAŞAM KOŞULLARI ARAŞTIRMASI. Son Güncelleme

Doç. Dr. Dilek ALTAŞ İSTATİSTİKSEL ANALİZ

TEMEL İSTATİSTİKİ KAVRAMLAR YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ÇÜTCÜ

SÜREKLİ OLASILIK DAĞILIŞLARI

BÖLÜM 5 MERKEZİ EĞİLİM ÖLÇÜLERİ

Matris Cebiriyle Çoklu Regresyon Modeli

Merkezi Yığılma ve Dağılım Ölçüleri

2. REGRESYON ANALİZİNİN TEMEL KAVRAMLARI Tanım

Eşitsizliğe Uyarlanmış İnsani Gelişme Endeksi (EUİGE)

Kullanılacak İstatistikleri Belirleme Ölçütleri. Değişkenin Ölçek Türü ya da Yapısı

Nicel / Nitel Verilerde Konum ve Değişim Ölçüleri. BBY606 Araştırma Yöntemleri Bahar Dönemi 13 Mart 2014

MATEMATiKSEL iktisat

ZAMAN SERİLERİNDE AYRIŞTIRMA YÖNTEMLERİ

7.Ders Bazı Ekonometrik Modeller. Đktisat (ekonomi) biliminin bir kavramı: gayrisafi milli hasıla.

Örneklemden elde edilen parametreler üzerinden kitle parametreleri tahmin edilmek istenmektedir.

BÖLÜM-1.BİLİM NEDİR? Tanımı...1 Bilimselliğin Ölçütleri...2 Bilimin İşlevleri...3

BÖLÜM 6 MERKEZDEN DAĞILMA ÖLÇÜLERİ

TEMEL İSTATİSTİK BİLGİSİ. İstatistiksel verileri tasnif etme Verilerin grafiklerle ifade edilmesi Vasat ölçüleri Standart puanlar

BKİ farkı Standart Sapması (kg/m 2 ) A B BKİ farkı Ortalaması (kg/m 2 )


14 Ekim Ders Kitabı: Introductory Econometrics: A Modern Approach (2nd ed.) J. Wooldridge. 1 Yıldız Teknik Üniversitesi

OLASILIK ve KURAMSAL DAĞILIMLAR

Yoksulluk Sınırı Nasıl Hesaplanır?

Mühendislikte İstatistik Yöntemler

Merkezi Eğilim ve Dağılım Ölçüleri

İSTATİSTİKSEL KALİTE KONTROLDE KULLANILAN TEMEL İSTATİSTİKSEL ÖLÇÜLER (MERKEZİ EĞİLİM VE DAĞILIM ÖLÇÜLERİ)

İçindekiler vii Yazarların Ön Sözü xiii Çevirenin Ön Sözü xiv Teşekkürler xvi Semboller Listesi xvii. Ölçme, İstatistik ve Araştırma...

Seçilmiş Avrupa Ülkelerinde Gelir Dağılımının Ölçülmesinde Gini Endeksi İle Bozdağ Nüfus Etkinliği Endeksi nin Karşılaştırılması

RASSAL DEĞİŞKENLER VE OLASILIK DAĞILIMLARI. Yrd. Doç. Dr. Emre ATILGAN

OLASILIK VE İSTATİSTİK

2. Klasik Kümeler-Bulanık Kümeler

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

İstatistik ve Olasılık

Prof. Dr. Özkan ÜNVER Prof. Dr. Hamza GAMGAM Doç. Dr. Bülent ALTUNKAYNAK SPSS UYGULAMALI TEMEL İSTATİSTİK YÖNTEMLER

Tanımlayıcı İstatistikler. Yrd. Doç. Dr. Emre ATILGAN

Korelasyon ve Regresyon

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Çok Değişkenli İstatistik EKO428 Bahar Ön Koşul Dersin Dili

ENM 5210 İSTATİSTİK VE YAZILIMLA UYGULAMALARI. Ders 2 Merkezi Eğilim Ölçüleri

SÜREKLĠ OLASILIK DAĞILIMLARI

Türkiye de Katastrofik Sağlık Harcamaları

İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ...

BÖLÜM 1 GİRİŞ: İSTATİSTİĞİN MÜHENDİSLİKTEKİ ÖNEMİ

8.Hafta. Değişkenlik Ölçüleri. Öğr.Gör.Muhsin ÇELİK. Uygun değişkenlik ölçüsünü hesaplayıp yorumlayabilecek,

Genel olarak test istatistikleri. Merkezi Eğilim (Yığılma) Ölçüleri Dağılım (Yayılma) Ölçüleri. olmak üzere 2 grupta incelenebilir.

Ch. 5: SEKK (OLS) nin Asimptotik Özellikleri

YTÜ İktisat Bölümü EKONOMETRİ I Ders Notları

ZAMAN SERİLERİNDE REGRESYON ANALİZİ

YTÜ İktisat Bölümü EKONOMETRİ I Ders Notları

İSTATİSTİKSEL DARALTICI (SHRINKAGE) MODEL VE UYGULAMALARI * A Statistical Shrinkage Model And Its Applications*

Sürelerine Göre Tahmin Tipleri

17 Ekim Ders Kitabı: Introductory Econometrics: A Modern Approach (2nd ed.) J. Wooldridge. 1 Yıldız Teknik Üniversitesi

İstatistik ve Olasılık

YATIRIM. Ders 3: Portföy Teorisi. Bölüm 1: Problemi Oluşturmak

Bölüm 3 Merkezi Konum (Eğilim) Ölçüleri. Giriş Veri kümesi. Ortalamalar iki grupta incelenir. A. Duyarlı olan ortalama. B. Duyarlı olmayan ortalama

Örnek. Aşağıdaki veri setlerindeki X ve Y veri çiftlerini kullanarak herbir durumda X=1,5 için Y nin hangi değerleri alacağını hesaplayınız.

DİNAMİK PANEL VERİ MODELLERİ. FYT Panel Veri Ekonometrisi 1

SPSS E GİRİŞ SPSS TE TEMEL İŞLEMLER. Abdullah Can

1. BÖLÜM Polinomlar BÖLÜM II. Dereceden Denklemler BÖLÜM II. Dereceden Eşitsizlikler BÖLÜM Parabol

Ch. 12: Zaman Serisi Regresyonlarında Ardışık Bağıntı (Serial Correlation) ve Değişen Varyans

Appendix C: İstatistiksel Çıkarsama

7. BÖLÜM İÇ ÇARPIM UZAYLARI İÇ ÇARPIM UZAYLARI İÇ ÇARPIM UZAYLARI İÇ ÇARPIM UZAYLARI .= Genel: Vektörler bölümünde vektörel iç çarpım;

Tesadüfi Değişken. w ( )

YTÜ İktisat Bölümü EKONOMETRİ I Ders Notları

13. Olasılık Dağılımlar

8.333 İstatistiksel Mekanik I: Parçacıkların İstatistiksel Mekaniği

MIT OpenCourseWare Ekonomide İstatistiksel Yöntemlere Giriş Bahar 2009

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

ÖRNEKLEME DAĞILIŞLARI VE TAHMİNLEYİCİLERİN ÖZELLİKLERİ

Zaman Serileri-1. If you have to forecast, forecast often. EDGAR R. FIEDLER, American economist. IENG 481 Tahmin Yöntemleri Dr.

BİYOİSTATİSTİK Merkezi Eğilim ve Değişim Ölçüleri Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH

Hatalar Bilgisi ve İstatistik Ders Kodu: Kredi: 3 / ECTS: 5

DENİZ HARP OKULU TEMEL BİLİMLER BÖLÜM BAŞKANLIĞI DERS TANITIM BİLGİLERİ

LOJİSTİK REGRESYON ANALİZİ

Gelir Dağılımı. Gelir dağılımını belirleyen faktörler; Adil gelir dağılımı - Gelir eşitsizliği. otonus.home.anadolu.edu.tr

Prof. Dr. KARACABEY Yrd. Doç. Dr. GÖKGÖZ. Yatırım süreci beş temel aşamadan oluşmaktadır:

SIRADAN EN KÜÇÜK KARELER (OLS)

BÖLÜM 13 HİPOTEZ TESTİ

MAK1010 MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BİLGİSAYAR UYGULAMALARI

Temel İstatistik. Y.Doç.Dr. İbrahim Turan Mart Tanımlayıcı İstatistik. Dağılımları Tanımlayıcı Ölçüler Dağılış Ölçüleri

BİR ÖRNEKLEM İÇİN T TESTİ İLİŞKİSİZ ÖRNEKLEMLER İÇİN T-TESTİ

ÖRNEKLEME HATALARI EK C. A. Sinan Türkyılmaz

YATIRIM. Ders 7: CAPM ve APT. Bölüm 2: Uygulamalar ve Sınamalar

Öğr. Elemanı: Dr. Mustafa Cumhur AKBULUT

Sağlık Kuruluşlarında Maliyet Yönetimi ve Güncel

Nedensel Modeller Y X X X

Transkript:

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 2, Sayı 47 GELİR EŞİTSİZLİĞİ ÖLÇÜMÜNDE KULLANILAN YÖNTEMLER Fatih DOĞANOĞLU ve Aslan GÜLCÜ Cumhuriyet Üniversitesi,İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Özet Eşitsizlik şüphesiz matematiksel bir olgudur. Bu olguyu toplumsal alana taşıdığımızda öncelikle bazı sosyal olguları ormülleştirmek gerekebilir. Eşitsizlik sosyal anlamda birbiriyle zıt iki anlam iade eden yoksulluk ve gönenç kavramlarını içine alır. Pek çok iktisatçı bu kavram üzerinde durmuş ve eşitsizlik ölçümlerine ilişkin arklı yöntemler geliştirmeye çalışmışlardır. Anahtar Kelimeler:Eşitsizlik, Yoksulluk, Gini Katsayısı, Atkinson Ölçümü Abstract The Methods o Income Inequality Measurement Inequality is undoubtly a mathmetical act. First o all, some social acts need to be be ormulized when we transorm this act to the social area. Inequality implies the poverty and the prosperity whose meanings are opposite to each other. Many economists have dealt on this concept and tried to develope various methods related with inequality measurement. Keywords:Inequality, Poverty, Gini Coeicient, Atkinson Measurement Jel: C4, D3.Giriş Eşitsizlik, arklı insanlara arklı davranmak demektir. Burada eşitsizlik, ister gelirde, ister tüketimde veya bir toplumun gösterge ya da tutumlarındaki arklılıklarında olsun, bölüşüm dengesizliği olarak kavramsallaştırılabilir. Uygulamada ortayla çıkan bu arklı davranış biçimlerinin, özel bir ödüllendirme sistemi gibi etik kavramları içerip içermediği ve birçok tartışmaya kaynaklık eden gelir arklılıklarını iade etmenin bir yöntemi olduğu tartışılabilir (Atkinson,983, Sen,973). Matematiksel bir kavram olan eşitsizlik in, gelir bölüşümündeki eşitsizlik ile tek anlamlı olarak sunulabilmesi için bazı gösterimleri vermek gerekir:n, nüus içerisindeki birimleri (ev sahipleri, aileler, bireyler ya da çalışanlar gibi) sayılarını göstermek üzere y, y 2... y i... y n; y i R gelir durumlarını iade eden y gibi bir vektör tanımlayalım. F(y), y nin kümülati bölüşüm onksiyonu ve l(y) ise bir eşitsizlik tahmini olsun. Eşitsizlik genellikle yoksulluk ve gönenci içine alan (her ne kadar birbirinden oldukça arklı anlamlar iade etse de bu üç kavram (yoksulluk, gönenç, eşitsizlik)) geniş boyutlu araştırmaların bir alt bölümü olarak ele alınmaktadır. Eşitsizlik, y p gibi belli bir yoksulluk çizgisinin altında kalan birey ve aileler ile

48 Fatih DOĞANOĞLU-Aslan GÜLCÜ ilgili sansürlenmiş bir bölüşüm bağlamında değil, bölüşümün bütün boyutlarını kapsayan ve yoksulluktan çok daha geniş bir anlamı iade eder şekilde ele alınmaktadır. Dağılımın tepesinde ve ortasında yer alan gelirler, tabandakilerin gelir düzeylerini algılamak ve ölçmek bağlamında önemlidir. Gerçekten de üst uçta yer alan grupların gelirlerinden hareketle bazı eşitsizlik ölçümleri yapılmaktadır. Ancak eşitsizlik, aynı zamanda gönençten çok daha dar bir anlam da taşımaktadır. Her iki kavram, verili bir göstergenin bütün bölüşüm durumunu içeriyor olsa dahi, eşitsizlik, dağılım ortalamasından bağımsızdır (en azından, bu durum eşitsizlik ölçümünde umulan bir özelliktir) ve bunun yerine daha çok bölüşümün yayılma biçimiyle ilgilenilmektedir. Bununla beraber her üç kavram da, bileşik ölçümlerle yakından ilgilidir ve zaman zaman kullanılmaktadır. Bazı yoksulluk göstergeleri, tanımsal olarak eşitsizlikle etkileşim içerisindedir. Örneğin Sen in yoksulluk ölçüsü, yoksullar arasındaki Gini katsayısını içermektedir (Sen, 976) ve Foster- Greer-Thorbecke in, dışbükey anlamda, yoksulluk çizgisinden ağırlıklı gelir sıçraması olarak bilinen parametrik α 2 ölçümü, yoksulluk çizgisinin altındaki gelir dağılımlarını hesaba katmaktadır (Foster ve diğerleri, 984). Eşitsizlik, W=W(µ(y), l(y)) biçimindeki sosyal reah onksiyonlarında bir argüman olarak da belirgin kılınmaktadır. 2.Eşitsizliğin Ölçülmesi Eşitsizliğin ölçülmesinde, sezgisel veya matematiksel yaklaşımların da içerildiği pek çok yöntem bulunmaktadır (Cowell, 995). Bununla birlikte, şeklen duyarlı bir çok ölçüm ters bir biçimde tepki verebilir. Örneğin, eşitsizliğin ölçülmesinin en basit yolu olan varyans, gelir ölçeğinden bağımsız değildir. Bu ise kolayca ikiye katlanan tüm gelirleri, gelir eşitsizliği tahmininde dört kat daha azla gösterebilir. Eşitsizlik ölçümlerinde ortaya çıkan bu ve benzeri durumlar arzu edilen durumlar değildir. Bu nedenle bir dizi aksiyoma uyarak bu tartışmayı sürdürmek yerinde olacaktır. Hatta bu durum arklı şekillerdeki dağılımların sıralı ölçümleriyle sonuçlanabilir. Bu nedenle verilecek aksiyomlarda tamamlayıcı bir yaklaşım olarak stokastik üstünlüğün kullanılması kaçınılmazdır. 3.Aksiyomatik Yaklaşımın Bileşenleri Aksiyom yaklaşımı ve karşılaşılan eşitsizlik ölçümlerinde genellikle gerekli olan beş anahtar aksiyomun bilinmesi yukarıda açıklanan nedenden dolayı gerekli olabilir (Cowell, 985, Amiel,998, Amiel and Cowell, 998). Pigou-Dalton Transer Prensibi: Bu aksiyom, eşitsizlik ölçümünü yaygın ortalamayı korumaya karşılık olarak yükselmeyi (veya en azından düşürmemeyi) belirtmektedir. Daha akir bir kişiden daha zengin bir kişiye yapılan bir gelir transeri, eşitsizlikte bir yükselme (veya en azından bir düşme değil) göstermelidir ve daha zengin bir kişiden daha akir bir kişiye yapılan bir gelir transeri eşitsizlikte bir düşüş (veya en azından artışı değil) göstermelidir. Yani, y den y i ye

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 2, Sayı 49 bir δ transer ile elde edilen y vektörünün bir dönüşümü olan y vektörünü göz önüne alalım; burada y i >y ve y i +δ>y -δ olarak alınmıştır. Bu durumda transer prensibinin sağlanması için gerekli ve yeterli koşul I(y ) I(y) eşitsizliğinin sağlanmasıdır. Literatürdeki Genelleştirilmiş Entropi sınıı, Atkinson sınıı ve Gini katsayısı da dahil çoğu ölçümler bu prensibi sağlar. Fakat bunlar logaritmaların varyansı ve varyansların logaritmaları hariç tutulması temeline dayanır (Atkinson, 983). Gelir Ölçeği Bağımsızlığı: Bu yöntem, tek tip oransal değişiklikler için tek tip olan eşitsizlik ölçümünü gösterir. Eğer her bireyin gelir değişimi aynı oranda ise (örneğin, cari birim değiştirilmiş olsun) bu durumda eşitsizlik değişmeyecektir. Bu nedenle, herhangi bir λ> sayısı için I(y)=I(λ y) olacaktır. var(λy)=λ 2 var(y) olduğunda, bu test hariç yine çoğu standart ölçümler geçerli olacaktır. Bu aksiyomun daha kuvvetli bir versiyonu, λ y + λ 2 ormunun kombinasyonlarına ve gelirdeki düzgün mutlak değişimlere uygulanmasıyla elde edilebilir. Nüus Prensibi: Nüus prensibi, nüusun yansımaları için değişmez olan eşitsizlik ölçümlerini belirtir: birleşen iki özdeş dağılım, eşitsizliği değiştirmemelidir. Her hangi bir λ> sayısı için, I=I(y[λ]) dır. Burada y[λ], λ kez y vektörünün art arda uygulanmasıdır. Anonimiti: Bu aksiyom bazen simetri olarak da iade edilir- eşitsizlik ölçümünün bireylerin her hangi bir özelliklerinin gelirlerinden bağımsız olması durumunu belirtir (veya kişinin reah göstergesi, ölçülmüş olan dağılımdır). Böylece y nin her hangi bir y permütasyonu için, I(y)=I(y ) olur. Ayrıştırabilirlik. Bu, nüusun alt gurupları gibi dağılımın bütününü oluşturan kısımların sürekli olarak ilişkilendirildiği kapsamlı eşitsizliği gösterir. Örneğin, eşitsizlik, nüusun her alt gurubu arasında artma olarak görünüyorsa bu durumda eşitsizliğin bir bütün olarak artması beklenmelidir. Genelleştirilmiş Entropy ölçümler sınıı gibi bazı ölçümler, guruplar arasındaki eşitsizliği ve gurup içindeki eşitsizliği sezgisel olarak kolayca I toplam = I iç + I arasında biçiminde ayrıştırabilirler. Diğer ölçümler, eşitsizlik ölçümünün Atkinson kümesi olarak ayrıştırılabilirler, akat gurup içindeki ve arasındaki eşitsizliğin iki bileşeni, genel eşitsizlik için toplanamaz. Parçalar üst üste bindirilmemiş ise yani nüusun alt gurupları, gelir vektörlerinde üst üste gelmemiş ise, Gini katsayısı tek ayrışabilirdir. 4.Eşitsizlik Ölçütleri Cowell herhangi bir I(y) ölçümünün, eşitsizlik ölçümlerinin genelleştirilmiş entropi sınıının (GE) bir öğesi olan bu aksiyomların tümünü sağladığını göstermiştir. Bundan dolayı çalışmanın yönünü sınırlandırılan bu kümeye odaklamak yararlı olacaktır.

5 Fatih DOĞANOĞLU-Aslan GÜLCÜ Ölçümlerin genelleştirilmiş entropi sınıının öğelerinin ormülü, α n y i GE( α ) = α 2 α n i= y biçimindedir. Burada n, örnekteki bireylerin sayısını; y i, i (, 2,..., n) olmak üzere i bireyinin gelirini ve y=(/n)σy i gelirin aritmetik ortalamasını göstermektedir. GE nin değeri dan a değişir. Buradaki değeri, eşit dağılımı (tüm gelirler özdeş) ve yüksek değerler ise eşitsizliğin daha yüksek değerlerini temsil ederler. GE sınıındaki α parametresi, gelir dağılımının arklı katmanlarındaki gelirler arasında verilen mesaelerin ağırlığını gösterir ve her hangi bir gerçek değer alabilir. GE, α nın çok küçük değerleri için, dağılımın daha düşük kısımlarındaki değişimlere karşı daha duyarlıdır ve GE nin büyük değerleri de daha yüksek kısımlara etki eden değişimlere karşı daha duyarlıdır. α parametresi için kullanılan en yaygın değerler, ve 2 dir: α= değeri düşük uçtaki gelirler arasındaki mesaelerini ağırlığını, α= değeri dağılımın bir baştan bir başa eşit ağırlıkta olduğunu ve α=2 değeri ise üst kısımlardaki sıçramaların oransal ağırlıklarını gösterir. L Hopital kuralı ve Theil in eşitsizlik ölçümleri olarak bilinen ve parametreli GE ölçümleri, ortalama logaritmik sapma ve Theil in iki ormüllü gösterimi: GE GE ( ) n = n y n i n i y og y y i i () = og şeklindedir (Theil,979). α=2 parametresine sahip GE ölçümü, varyasyon katsayısının (VK) karesinin ½ inci kuvveti olur. Bu durumda VK: 2 n VK = y i y y n i şeklindedir. Atkinson ölçümler sınıı genel ormülü: n yi A ε = n i y y y i / 2 ε /( ε )

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 2, Sayı 5 iadesiyle hesaplanır. Burada є (<є< ) eşitsizliğin aversiyon (kaçınma) parametresidir. Bundan dolayı є değerinin çoğu toplumlarda daha yüksek değer alması, eşitsizliğin daha duyarlı hale gelmesi demektir. Yani bir ülkeden başka bir ülkeye çeşitlilik gösteren є-aversiyon değeri, eşitsizlikten kaçınma isteğinin derecesini gösterir. Atkinson ölçümler sınıı dizisi dan edir; sıır eşitsizliğin olmadığı durumu gösterir. α = ε olarak alınırsa, GE sınıı α< değerleri için sırasal olarak Atkinson sınıına denk olur. Gini katsayısı yukarıdaki -4 aksiyomları sağlar, akat gelirin alt vektörleri üst üste geliyorsa aksiyomun ayrıştırabilirliği başarısız olacaktır. Gini ayrıştırmasının yolları var akat genel eşitsizliğin terimlerinin bileşenlerinin her zaman sezgisel olarak algılanması mümkün olmayabilir ya da matematiksel çekiciliği bulunmayabilir. Bununla birlikte Gini nin popülerliği burada üzerinde durmamızı gerektirmektedir. Gini katsayısı aşağıdaki şekilde tanımlanmaktadır: n n Gini = 2 2n y i= l = l y y Gini katsayısı ile arasında değerleri alır ve sıır eşitsizliğin olmadığı durum olarak yorumlanır. 4..Alternati Yaklaşım: Stokastik Etkinlik Yukarıda genel olarak tartışılan ölçümler, istenilen bir aksiyomlar dizisini sunmakla beraber bu ölçümlerin arklı şekillerdeki dağılımlarını aynı dizi içinde sıralanmasını olanaklı kılar. Çünkü dağılımların arklı katmanlardaki gelirlere duyarlılığı birbirinden arklıdır. Derecelendirmeler anlamsız olduğunda alternati stokastik etkinlik yöntemi uygulanabilir. Burada stokastik etkinliğin üç tipi tartışılacaktır. İlk iki yöntem, dağılımın ortalamasına karşı duyarlıdır ve bu nedenle de eşitsizlik dizisi kurmada uygulanamaz. Aşağıdaki önerilerde tartışıldığı gibi, birinci ve ikinci stokastik etkinlik sıralaması, sosyal reah karşılaştırmalarında temel olarak kullanılmaktadır. Diğer taratan bir uçtan diğer uca dağılımın eşitsizliğinin karşılaştırılmasında anlamlı ilişkilendirmeleriyle mantıksal olarak da etkinlik kategorisine öncelik verilmelidir. Bunu da orta-normal ikinci sıralı etkinlik yöntemi veya Lorenz eğrisiyle iade edilebilir. Birinci(İlk) Sıralı stokastik etkinlik yöntemi: y ve y 2 iki gelir dağılımı olmak üzere Toplam Dağılım Fonksiyonları(TDF), F(y ) ve F(y 2 ) değerlerini göz önüne alalım. Eğer F(y ) hiçbir noktada F(y 2 ) nin üzerinde bulunmuyor ve bazı noktalarda da altında bulunuyorsa, bu durumda F(y ) F(y 2 ) her y için olacak şekilde y birinci (ilk) sıralı stokastik etkinliği y 2 dağılımının üzerinde gösterir. Bu nedenle y dağılımında, gelirin tüm seviyeleri için, y 2 dağılımında verilen bir gelir seviyesinden daha az gelire sahip hiçbir birey bulunmamaktadır. i

52 Fatih DOĞANOĞLU-Aslan GÜLCÜ = ters onksiyonunu kullanarak alternati bir yöntem olarak iade edilebilir. Burada p verilen gelir seviyesinden daha az gelire sahip nüusun payını iade etmektedir. Tüm p değerleri için F ( p) F2 ( p) ise ilk sıra etkinlik elde edilir. F ( p) ters onksiyonu Pen kuralı olarak bilinmektedir. Bu kural, kümülati nüusa karşı gelen gelirleri basitçe belirleyerek, sıralı gelir miktarlarını kullanılır. Etkin dağılım kuralı, hiçbir noktanın gelir eğrisinin altında olmamasını veya en azından bazı noktalarda yukarıda olmasını gerektirir. Yani, y 2 üzerindeki y, ilk sıralı stokastik dağılım etkisi, gelirdeki bir artışı iade eden her hangi bir sosyal reah onksiyonunu, y dağılımında y 2 dağılımından daha yüksek reah seviyesi olarak kaydedecektir. Bu durum, y F ( p) İkinci Sıralı Stokastik Etkinlik: Şimdi y ve y 2 dağılım onksiyonlarının (KDF nin integrali) açıklığını göz önüne alalım: G y i ( yi k ) = F( yi )dy, i=,2. Eğer y dağılım onksiyonun açıklığı, y 2 dağılımının tümünün üstünde bulunmuyor ve bazı yerlerde ise altında bulunuyorsa, bu durumda y dağılımı y 2 dağılımı üzerine ikinci sıralı stokastik etkinlik gösterir. Yani, ( y ) G( y ) G, k 2, k her y k için olur. Tablo.987-994 Hanehalkı Kümülati Gelir Dağılım Tablosu Hanehalkı Hanehalkı 987 994 Kümülati % Pay Kümülati % Pay Kümülati %2 2 5,24 5,24 4,86 4,86 2 %2 4 9,6 4,84 8,63 3,49 3 %2 6 4,6 28,9 2,6 26, 4 %2 8 2,5 5,6 9,3 45,3 5 %2 49,94, 54,88, Gini Katsayısı,437,492 Kaynak:Gelir Bölüşümü (Teori ve Politika) Uuk Başoğlu ve Diğerleri, 999, Ekin Yayınları, Bursa. Türkiye için pen göstergesine bakıldığında alt gurup nüus gelirlerinde bir iyileşme olduğu gözlenebilir akat gelir adaleti açısından bakıldığında gelir çarpıklığının artarak devam ettiği söylenebilir.

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 2, Sayı 53 Türkiye 987-994 Pen Göstergesi 6 5 Gelir 4 3 2 994 987 5 Kümülati Nüus Şekil : İkinci Sıralı Stokastik Etkinlik 987-994 Türkiye Pen göstergesi Eğri açıklıkları ikilisine Genelleştirilmiş Lorenz eğrisi denir. Bu ise GL y i ( p) = ydf( y) olarak tanımlanır. Bu değer kümülati nüusa karşılık gelen kümülati gelir paylarını gösterir. p değerindeki eğrinin yüksekliği, p nin altındaki dağılımın ortalaması olarak verilir. Bu ise Genelleştirilmiş Lorenz etkinliği olarak iade edilir (Pen, 974): ( p) GL ( p) GL 2 her p için. y 2 dağılımı üzerindeki y dağılımının ikinci sıralı etkinliği, gelirde iç bükey ve artan herhangi bir sosyal reah onksiyonu olarak ve y 2 den y dağılımı içine olması, daha yüksek reah seviyesi kaydetmesi anlamına gelmektedir. Tersi doğru olmamasına rağmen, birinci sıralı stokastik etkinlik, ikinci sıralı stokastik etkinliğin belirgin olması gerektirmektedir. Türkiye de yapılan gelir dağılımı araştırmaları bu yöntem ve etkinlikler çerçevesinde incelendiğinde bulguların yıllar itibariyle sıralı değerlendirilmesi halinde gelir dağılımındaki adaletsizliğin alt guruplar aleyhine sürekli olarak

54 Fatih DOĞANOĞLU-Aslan GÜLCÜ bozulduğu rahatlıkla test edilebilir aşağıda dönemsel olarak bu durumun graikleri verilmiştir. Tablo-2 Türkiye de Kişisel Gelir Dağılımı Araştırmaları Bulguları Hanehalkı 963 968 973 978 983 986 987 994 Yüzdeleri En düşük %2 4,5 3, 3,5 2,9 2,7 3,9 5,2 4,9 İkinci %2 8,5 7, 8, 7,4 7, 8,4 9,6 8,6 Üçüncü %2,5, 2,5 3, 2,6 2,6 4, 2,6 Dördüncü %2 8,5 2, 9,5 22, 2,9 9,2 2,2 9, En Yüksek %2 57, 6, 56,5 54,7 55,8 55,9 49,9 54,9 Gini Katsayısı,55,56,5,5,52,5,43,49 Kaynak: Türkiye Sanayi ve İşadamları Derneği, Türkiye de Bireysel Gelir Dağılımı ve Yoksulluk, Taslak, Yayın No: TÜSİAD-T/2-2/..) 963-968 Pen Göstergesi 6 5 Gelir 4 3 2 968 963 2 3 4 5 6 7 Kümalati Nüus Şekil 2: Türkiye 963-968 Pen Göstergesi

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 2, Sayı 55 9 8 7 6 963 968 5 4 3 2 2 3 4 5 Şekil 3: Türkiye 963-968 Lorenz Eğrisi Türkiye 973-978 Pen Göstergesi 6 5 Gelir 4 3 2 973 978 5 Kümülati Nüus Şekil 4: Türkiye 973-978 Pen Göstergesi

56 Fatih DOĞANOĞLU-Aslan GÜLCÜ 973-978 Lorenz Eğrisi 9 8 7 6 5 4 3 2 2 3 4 5 973 978 Şekil 5: Türkiye 973-978 Lorenz Eğrisi 6 5 4 3 2 983 986 5 Şekil 6: Türkiye 983-986 İkinci Sıralı Stokastik Etkinlik: Pen Göstergesi

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 2, Sayı 57 9 8 7 6 5 4 3 2 2 3 4 5 983 986 Şekil 7: Türkiye 983-986 Lorenz Eğrisi 6 5 4 3 987 994 2 5 Şekil 8: Türkiye 987-994 İkinci Sıralı Stokastik Etkinlik: Pen Göstergesi

58 Fatih DOĞANOĞLU-Aslan GÜLCÜ 9 8 7 6 5 4 3 2 2 3 4 5 987 994 Şekil 9: Türkiye 987-994 Lorenz Eğrisi Orta-normal İkinci Sıralı Sstokastik Etkinlik: Reahtan daha çok, sadece eşitsizliğin terimlerindeki dağılışı sıralamak üçüncü bir kavram olarak (ayrıca Lorenz etkinliği olarak da bilinir) uygulanır. Kümülati nüus paylarına karşılık gelen kümülati gelir paylarını gösteren y dağılımının Lorenz eğrisi, y 2 dağılımının Lorenz eğrisinin hiçbir noktasında altında değilse ve en azından bazı noktalarda üzerinde ise bu durumda y Lorenz y 2 yi etkiler. 4.2.İstatistiksel Çıkarsama ve Varyans Örneklemesi Stokastik etkinliğin iade ettiği sıralamaların ve arklı dağılım eşitsizlikleri tahminleri arasında anlamlı bir karşılaştırma yapabilmek için, sonuçların istatistiksel öneminin açıklaması gerekmektedir. Eşitsizlik ölçümlerinin özetlenmesi halinde tahminlerin standart hatalarını da açıklamak gerekir. Sorudaki eşitsizlik ölçümü ve yöntemlerden birinin uygulanma isteğine ilişkin bilginin derecesine bağlı olarak, bu açıklama birkaç şekilde yapılabilir. Cowell, örneklemden alınan dağılımın asıl temelini oluşturan kabullere ilişkin varsayımları yapmak için hazırlanmış bir eşitsizlik ölçümünü ve örneklemin ölçeği büyükse eşitsizlik ölçümlerinin bir kaçı için bir dereceye kadar tahminleri, genel hatlarıyla listelemiştir. Örneğin, dağılımın normal olduğu varsayılırsa, 2 varyasyon katsayısı VK, VK ([ + 2CV ]/ 2n) standart hatasına sahiptir. Yine normal bir dağılım varsayımıyla Gini katsayısı.886vk/ n standart hatasına sahiptir. Fakat bu son derece doğru olarak uygulanabilmiş yöntemler için oldukça kaba bir ölçüm yöntemi olabilir. Cowell pek çok eşitsizlik ölçümünün örneklem önemini, sııra yaklaşık olarak iade edebildiklerini belirtmektedir. Örneğin Atkinson sınıı şu şekilde yazılabilir;

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 2, Sayı 59 Az = ' [ µ ] Burada µ r değeri sıır etraında r inci moment, r=-ε dağılımın ortalaması ve GE sınıı: GE α α biçimindedir. Burada aşağıdaki şekilde tanımlıdır: r ' µ / r α [ ] α, 2 α α ( α ) = µ [ µ ] [ µ ] µ v α değerleri sıır etraında momentlerdir ve ( z ) ν µ = z y α df, y. να Burada z değeri hane halkı büyüklüğü (veya aynı ağırlığa sahip diğer değişken) v=,2 ve - <α< aralığındadır. Örnek momentler v α mvα = zi yi n olarak iade edilebilir. Eğer hane halkı ortalaması ve gelir ortalaması biliniyorsa, bu durumda var(ge(α)) değerini türetmek kısmen daha kolay olacaktır: Vˆ [ ][ ] [ ] 2α [ ] 2α 2 [ ] 2 m 2 2 m m2 2α m α n α α = Ayrıca herhangi bir stokastik etkinlik sonuçlarının istatistiksel etkinliğini test etmek olanağı her zaman vardır. 5.Eşitsizliğin Belirlenmesi Eşitsizliğin ölçülmesi ve karşılaştırılması bağlamında sürgit tartışmalar, onun ne kadar kompleks ve çok boyutlu bir olgu olduğunun anlaşılması için yeterli bir delildir. Çünkü eşitsizlik, toplumdaki herhangi bir bireyin ya da ailenin reah durumundan etkilenmekte ve reah da birçok diğer aktörden etkilenmekte ve genel denge içinde belirlenmektedir. Eşitsizliğin sebepleri ya da belirleyicileriyle ilgili çalışmalar çok riskli bir alanı oluşturmaktadır. Araştırmacılar, sonuçların nadiren gösterge ya da öneri niteliği taşıdığı konusunda ikaz edici işaretler içeren iadelerini sınırlandırmak için verdikleri uğraşta ne tür bir çıkmaz içerisinde olduklarının arkındadırlar. Onlar çoğu zaman bozulma sonuçlarını tanımlayıcı ve nedensel sonuçların ise nadiren açık olduğunu ortaya koymanın sıkıntısını çekmektedirler. Analitik teknikler, onların çalışmalarının başında yer almaktadır. Böyle bir tutum hem geçerli ve hem de gereklidir. Bununla beraber, varılan sonuca uygun neden içselleştirilmektedir. Bazı teknikler, bu ilginç modelleri kısaca inceleme ırsatı sağlamaktadır. Daha kesin sonuçlar elde etme yöntemlerinin

6 Fatih DOĞANOĞLU-Aslan GÜLCÜ olmadığı durumlarda, bu tür bazı bozulma ve regresyon analizleri, genellikle dikkate değer tecrübeler olarak görülmektedir. 6.Bozulma (Ayrışma) Teknikleri Sayısal ve analitik etkiler açısından ayrışabilirlik arzu edilir bir durumdur. Ekonomistler ve politika çözümleyicileri, tarımsal ve endüstriyel ya da kentsel, kırsal sektörlerde çalışan işçiler gibi arklı alt gruplarda ve bu gruplar arasındaki eşitsizliğe yapılan katkıyı değerlendirmek isteyebilirler. Eşitsizlik ölçümlerinin bozulması, hem eşitsizliğin yapısı hem de dinamikleri üzerinde kendini hissettirmektedir. Eşitsizlik bozulması, belli alanlardaki eşitsizliğe yapılan etkilerin incelenmesi açısından standart bir tekniktir ve gelir sağlayanların özelliklerini ve gelir bölümlerinin etkilerini değerlendirmede kullanılmaktadır. 6..Nüus Alt Gruplarının Bozulması Bu bozulma türünün önemli noktası, seçilmiş gruplar (l b ) arasındaki eşitsizliğin bir bileşeni içine ve grubun içindeki (l w ) eşitsizliğin bir parçasına, dağılımdaki toplam eşitsizliği yaymaktır. Her iki bozulma türü de ilginçlik arz etmektedir: Birincisi, herhangi bir yıl içindeki eşitsizlik düzeyindeki bozulma (durağan bir bozulma gibi) ve ikincisi, bir zaman dilim boyunca eşitsizlikteki değişimin bozulması (dinamik bir bozulma gibi). Statik bozulma: I toplam eşitsizliği alt nüus grupları taraından bozulur. Genelleştirilmiş Entropi sınıı, grup içi (I w ) ve gruplar arası (I b ) eşitsizlikler toplamı olarak iade edilebilir. I w grup içi eşitsizliği aşağıdaki şekilde tanımlanır: I w = k = w GE α α ( α ) w = v. Burada, nüus oranını ve v de her bir (=, 2,..., k) parçasının gelir oranını göstermektedir. Her bir alt grubun gelir eşitsizliği pratik olarak hesaplanmakta ve daha sonra belirli ölçülere bağlı olarak nüus oranı ağırlıklarının, göreli gelirlerin ya da bu iki verinin bir kombinasyonu olarak toplanmaktadır. I b gruplar arası eşitsizliği, her bir parçasının (Ỹ ) ortalama gelirini, parçanın her bir üyesine atama suretiyle ölçülmekte ve aşağıdaki gibi hesaplanmaktadır: I b k y = α α = y α 2 Cowel ve Jenkins (995), yukarıda tanımlandığı gibi eşitsizliğin, grup içi ve gruplar arası bileşenlerini, l b + l b =I

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 2, Sayı 6 şeklinde en basit bir yolla genel eşitsizlik kümesine bağlanabileceğini göstermişlerdir. Onlar bu durumda, belirli bir karakteristiğe ya da parçalı karakteristiğe sahip gruplar arasındaki arklar taraından betimlenen eşitsizlik miktarını iade eden ve sezgisel bir ölçü olan Rb yi önermektedir (Rb=I b /I). Bu nedenle toplam eşitsizlik yüzdesinin (% x), gruplar arası eşitsizliklerle açıklanabileceğini ve % (-x) oranının ise gruplar içerisindeki eşitsizliğe karşılık geldiğini söyleyebiliriz. Parçaların sayısı artırılarak, yapısal aktörlerin daha geniş bir dizinin etkisi olarak açıklanabilir. Dinamik bozulma. Değişimin en az iki bileşenini sağlayan alt gruplar içindeki dağılımın bir parçasının ortalamalarıyla, eşitsizliğin seviyesindeki değişmelerin açıklaması şu şekildedir: Bunlardan biri, gruplar arasındaki eşitsizlikte ortaya çıkan bir değişimin neden olduğu durum; diğeri ise gruplar içerisindeki eşitsizlikteki bir değişimin yol açtığı durumdur. İkinci sırada yer alan sa eşitsizlik etkisine karşılık gelirken diğeri, alt gruplardaki ortalama gelirdeki değişmeler (gelir etkisi) ile alt grupların büyüklüklerindeki değişimden (dağıtım etkisi) dolayı meydana gelen bir etkiyi oluşturmaktadır. Buradan hareketle toplam eşitsizlikteki değişim üç parçaya ayrılabilir: Farklı sınılardaki insanların sayısındaki değişmelerden kaynaklanan bir bölüşüm etkisi, sınılar arasındaki göreli gelirdeki değişmelerden kaynaklanan gelir etkisi ve son olarak da sınılar içindeki eşitsizlikte ortaya çıkan değişimlerden kaynaklanan sa eşitsizlik etkisi (Mookeree ve Shorrocks, 982). Bazı ölçümler için hesaplama oldukça karmaşık olabilir; bundan dolayı bu, genellikle sadece GE()değerini bulmak için aşağıdaki gibi uygulanmaktadır: GE ( ) = + k GE + ( ) [ ] k ( ) + λ og( λ ) = = = = k k ( v ) og( µ ( y) GE Burada y geliri, ark operatörünü, λ ise grubunun toplam ortalamaya ilişkin ortalama gelirini iade etmektedir. Örneğin µ(y )/ µ(y) ve çizginin üzeri basit bir ortalamayı göstermektedir. İlk terim, sa eşitsizlik etkisini, ikinci ve üçüncü terimler dağıtım etkisini ve dördüncü terim ise gelir etkisini kapsamaktadır. Eşitsizlikteki oransal değişimler her iki taraı GE() nin başlangıç değeriyle bölünmesiyle, bireysel etkilerdeki oransal değişim karşılaştırılabilir (Jenkins, 995).

62 Fatih DOĞANOĞLU-Aslan GÜLCÜ 6.2.Gelir Kaynağı Bozulması Toplam gelir genellikle birden azla kaynaktan elde edilmektedir: iş kazançları, sermaye gelirleri, özel ve kamu transerleri gibi. Böylece, her bir katkının gibi belli bir kaynağa bağımlı olduğu yerde toplam eşitsizlik olan I yı aktör katkıların toplamı olarak iade etmek daha yararlı olacaktır. Örneğin; I = biçimindedir. Burada S, kaynağından gelen gelirlere bağlıdır. gelir kaynak aktörü, S,> ise eşitsizlik yaratan; S < ise eşitlik sağlayan bir etki yapmaktadır. Şimdi de S s I olarak tanımlayalım. Böylece s = olmaktadır. S oransal aktör dağılımı iken s, toplam eşitsizlik üzerinden aktörünün mutlak dağılımına karşılık gelmektedir. Tam bozulma süreci kullanılan eşitsizliğin ölçümüne bağlıdır. Ancak hangi ölçüm kullanılırsa kullanılsın bu ölçüm bozulabilir olmalı ve çok sayıda gelir kaynağının verilmesi durumunda, gelir düzeyi sıır olarak tanımlanabilmelidir. Pratikte bu yolla bozulabilecek en kolay ölçüm GE(2) dir. Bu durumda; S ( 2) = ρ χ GE( 2 ). GE( ) S = s GE 2 Burada ρ, bileşenleri arasındaki korelasyonu ve toplam geliri göstermektedir. χ = µ / µ ise in aktör oranıdır. Yeterli sayıdaki S değerleri aktörünün toplam eşitsizliğin önemli bir kaynağı olduğu izlenimi yaratmaktadır. Dinamik bir bozulma açısından: ( 2) = GE( 2) GE( 2) = S = ρ χ GE( 2 ). E( ) t + t [ ] GE 2 yazılabilir ve oransal eşitsizlik aşağıdaki gibi değişir: ( 2) = GE( 2) / GE( 2) = s % GE % S. Yine yeterli sayıda s değeri % S değerinin, aktöründeki değişmelerin, toplam eşitsizlikteki değişmeler üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu izlenimi vermektedir. 7.Regresyon Analizi Yukarıda açıklanan bozulma teknikleri, bir dizi aktörün (ailevi-kişisel tutumlar ya da gelir kaynakları) eşitsizliğe katkısını değerlendirmek açısından oldukça uygundur. Bununla beraber bir çekinceden söz edilebilir: Belli bir tutumun t

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 2, Sayı 63 önemi, bozulmakta olan eşitsizlik ölçütüne bağlı olarak değişebilmektedir. Fields (98), eşitsizlik düzeyinin açıklanmasındaki ailevi özel tutumların öneminin değerlendirilmesine olanak tanıyan bir alternati bozulma tekniği önermektedir. Bu teknikte her bir aktör taraından açıklanan miktar, kullanılan eşitsizlik ölçütlerinden bağımsızdır. Yöntem, aşağıda olduğu gibi bir standart regresyon dizisini içermektedir: ln ( yi ) = α + β X + ε Burada i indisi bireyleri, indisi alt grup popülasyonunu ve X ise üstel değerli bir vektörü göstermektedir. Böylece her bir aktörün s göreli katkısı aşağıdaki gibi tahmin edilebilir: s = cov 2 [ a Z, Y ]/ σ ( Y ) = a * σ ( Z )* cor[ Z, Y ]/ σ ( Y ) Burada a, (α, β i ) katsayılarının vektörü; Z, azladan (, x i ) sabiti ilaveli üstel değişkenli bir vektör ve Y ise gelirin logaritmasıdır. Zaman içerisinde eşitsizlikteki değişim, yukarıda tahmin edilen s leri (tahminler kullanılan eşitsizlik ölçütlerine karşı duyarlı olsa dahi) kullanarak da ayrıştırılabilir. Alternati bir yaklaşım da miktarsal regresyon yöntemidir. Burada, bağımsız değişkenlerin değerine göre bağımlı bir değişkenin ortalamasını belirlemek yerine, medyan tahmini yapılmaktadır. Yine burada klasik regresyon yönteminde olduğu gibi artıkların karelerinin toplamından çok mutlak artıkların toplamı minimize edilmektedir. Bağımlı değişkenlerin arklı oranlarını kullanarak gelir dağılımının arklı parçaları için tahminde bulunmak mümkündür. Daha da önemlisi, zenginleri ve yoksulları etkileyen değişik aktörleri içeren heteroskedastic verilerin durumunu yansıtan arklı miktarlar için arklı bağımsız değişkenleri kullanmak olasıdır. Regresyon teknikleri, sadece bir ailenin belirli tutumlarının etkilerini modellendirmek için değil bileşik aktörlerin etkisi modellenmek istendiği zamanlarda da kullanılmaktadır. Yöntemlerden biri, işsizlik oranı (UE) ve enlasyon (INF) gibi bazı açıklayıcı değişkenler çerçevesinde, her yıla (ya da her ülke veya her bir nüus grubuna) ait eşitsizlik düzeylerini regresyona tabi tutmaktır: ( y) = α + β UEt + β2inft ut I + t Makro ekonomik kapsam içerisinde sık sık uygulanan ikinci bir yöntem de aşağıda olduğu gibi, bir dizi gelir oranını, bağımsız değişkenler üzerinden regresyona tabi tutulmasıdır: s INF + u it = α i + β iuet + β2i Burada s it, t yılındaki i inci miktarsal grubun gelir oranını göstermektedir. i miktarsal regresyon oranları, açık şekilde bir ilgisiz regresyonlar dizisidir (Zellner, 962). Ancak eşitliğin sağ taraındaki değişkenler her denklemde aynı olduğundan t it

64 Fatih DOĞANOĞLU-Aslan GÜLCÜ Zellner in ileri sürdüğü SURE tahmin yöntemi, bir dizi basit OLS regresyonlarıyla denklik göstermektedir. Sonuç Gelir eşitsizliğinin hesaplanması yöntemleri arasında arklar varmış gibi gözükse de aslında sonuç olarak hepsinin de bir öekillde var olan eşitsizliği veya adaletsizliği ortaya koymada aynı başarıyı sağladıları söylenebilir. Eşitsizlik kavramını dengesizlik kavramının bir üst versiyonu olarak almak gerekir gelişmekte olan ülkeler açısından bakıldığında gelir gurupları arasında uçurumlar varken eşitsizlik yada adaletten söz etmek mümkün gözükmemektedir. Çünkü eşitsizlik eşit olanlara ilişkin bir olgu veya enomendir. İnsanların açlık sınırında olduğu yerlerde öncelikle giderilmesi gereken gelir dağılımındaki dengesizlikler veya çarpıklıklardır. Kaynakça Amiel, Y., 998, The Subective Approach to the Measuremenet o Income Inequality, in Silber, J.,(ed) Income Inequality Measurement: From Theory to Practice, Kluwer, Dewenter. Amiel, Y., and F.A. Cowell, 998, Distributional Ordering and The Transer Principle: A Re-examination, Research on Economic Inequality, 8: 95-25. Atkinson, A.B., 983, The Economics o Inequality 2nd Edition, Clarendon Press, Oxord. Cowell, F.A., 98, On the Structure o Additive Inequalty Measures Review o Economic Studies, 47:523 Cowell, F.A., 985, Measures o Distributional Change: An Axiomatic Approach Review o Economic Studies, 52:35-5. Cowell, F.A., and S.P. Jenkins, 995, How Much Inequality can we Explain? A Methodology and an Application to the USA Economic Journal, 5: 42-3. Fields, G.S., 997, Poverty, Inequality and development, Cambridge University Press, Cambridge. Foster, J., J. Greer and E. Thorbecke, 984, A Class o Decomposable Poverty Measures Econometrica, 52: 76-5. Harrison, E., and C. Seidl, 994, Acceptance o Distributional Axioms: Experimental Findings, Public Choice, 9:6-8. Jenkins, S.P., 995, Accounting or Inequality Trends: Decomoposition Analysis o Rural China, PhD, Dissertation, London School o Economics. Mookeree, D., and A. Shorrocks, 982, A Decomposition Analysis o the Trend in UK Income Inequality, Economic Journal, 92:886-92. Pen, J., 974, Income Distribution, 2 nd Edition, Penguin, Harmondsworth.. Sen, A.K., 973 On Economic Inequality, Oxord Universty Press, London. Sen, A.K.,(976) Poverty: an Ordinal Approach to Measurement Econometrica, 44.

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 2, Sayı 65 Theil, H., 979, The Measurement o Inequality by Components o Income, Economics Letters, 2: 97-9. Türkiye Sanayi ve İşadamları Derneği, Türkiye de Bireysel Gelir Dağılımı ve Yoksulluk, Taslak, Yayın No: TÜSİAD-T/2-2/..) Uuk Başoğlu, N. Ölmezoğulları, İ. Parasız, 999, Gelir Bölüşümü (Teori ve Politika) Ekin Yayınları, Bursa. Zellner, A., 962 An eicient Method o Estimating Seemingly Unrelated Regressions and Tests or Aggregation Bias, Journal o the American Statistical Association, 57:346-368. 994 Hanehalkı Gelir Dağılımı Sonuçları, DİE, Ankara, 994.