Akromegali hastalarının metabolik özelliklerinin değerlendirilmesi

Benzer belgeler
RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

ESANSİYEL HİPERTANSİYONLU HASTALARDA PLAZMA APELİN ve ADMA DÜZEYLERİ

Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği En İyi Genç Araştırıcı Ödülü-2011

PREDİYABET EPİDEMİYOLOJİ VE TANISI. Prof. Dr. Engin GÜNEY

Kronik böbrek hastalığı adeta bir salgın halini almıģ olan önemli bir halk sağlığı sorunudur.

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Türkiye Diyabet Prevalans Çalışmaları: TURDEP-I ve TURDEP-II

Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki

Metabolik Sendrom Tanı Tedavi Dr. Abdullah Okyay

Diyabetik Hasta Takibi. Dr. Hasan Onat PHD Diyabet Çalışma Grubu İnece ASM, Kırklareli

Eskimeyen Yeniler: Nabız Hızı ve Nabız Basıncı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

İŞTAH HORMONU GHRELİNİN BÖBREK TRANSPLANTASYONU SONRASI VÜCUT KİTLE İNDEKSİ VE OKSİDATİF STRES ÜZERİNE ETKİLERİ

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ

Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA KORONER AKIM REZERVİ VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIK İLİŞKİSİ

ÇALIŞMANIN AMACI: Türkiye de erişkinlerde ( 20 yaş) metabolik sendrom sıklığını tespit etmektir.

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya...

Obezlerde Tip 2 Diyabetes Mellitus ve Bozulmuş Glukoz Toleransı Sıklığı

Akromegalinin İlk Bulgusu Olarak Diyabetes Mellitus: Üç Olgu Sunumu Diyabetes Mellitus as the Primary Manifestation of Acromegaly: Three Case Reports

Farklı Psikiyatrik Tanılı Hastalarda Glisemik Kontrol ile Serum Lipid Profili Arasındaki İlişki: HbA1c, dislipidemi'yi mi öngörüyor?

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki

¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı

PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA KARDİYOVASKÜLER HASTALIK GELİŞME RİSKİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Glisemik kontrolün ölçütleri ve prognozla ilişkisi. Dr. Gülay Aşcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı İzmir

Metabolik Sendrom ve Diyabette Akılcı İlaç Kullanımı. Dr Miraç Vural Keskinler

Dr. Semih Demir. Tez Danışmanı. Doç.Dr.Barış Önder Pamuk

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ

Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, Önlenebilen veya geciktirilebilen bir hastalıktır.

KORTİZOL, METABOLİK SENDROM VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR

DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR. Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

OBEZİTE İLE MÜCADELE VE KONTROL PROGRAMI & TÜRKİYE DİYABET KONTROL PROGRAMI -TGDF-

Prediyabet kavramı, tanı, sınıflandırma ve epidemiyolojisi. Okan BAKINER

TND Böbrek Sağlığı Otobüsü

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Pediatri, Ankara, Türkiye 2. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Endokrinoloji, Ankara, Türkiye 3

HCV POZİTİF RENAL TRANSPLANT HASTALARINDA POSTTRANSPLANT DİYABET GELİŞİMİ RİSKİ ARTMIŞ MIDIR?

Hastalarda insulin direncini ölçmek klinik pratiğimizde tanı koymak ve tedaviyi yönlendirmek açısından yararlı ve önemlidir.

DİYABET TEDAVİSİNDE HEDEF KAN BASINCI:

Kardiyovasküler hastalıklardan korunmak için 5 önemli neden :

Tip 2 Diyabetli Hastalarda Metabolik Sendrom Prevalansı

Tip 2 Diyabetlilerde Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltma: Eğitimin Etkinliği

SALTurk Çalışması. Türk Toplumunda Tuz Tüketimi ve Kan Basıncı Çalışması. 22 Mayıs Antalya

Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi

STEROİDE DİRENÇLİ NEFROTİK SENDROM OLGULARINDA SİKLOSPORİN TEDAVİSİ: 12 AYLIK TAKİP

Türkiye KBH Prevalansı Araştırması 5

Gestasyonel Diyabette Nötrofil- Lenfosit Oranı, Ortalama Platelet Hacmi ve Solubıl İnterlökin 2 Reseptör Düzeyi

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

STATİN FOBİSİ Prof. Dr. Mehmet Uzunlulu

PERİTON DİYALİZİ YAPAN HASTALARDA İKODEXTRİN KULLANIMININ METABOLİK SENDROM VE DİĞER KARDİOVASKÜLER RİSK FAKTÖRLERİ İLE İLİŞKİSİ

Kronik Böbrek Hastalığında Retinol Bağlayıcı Protein-4 Düzeyindeki Artış Endotel Disfonksiyonun Yeni Bir Göstergesi mi?

Gestasyonel Diyabet: Anne ve Fetusta Kısa ve Uzun Dönem Sonuçlar

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ HASTALARINDA KONİSİTE İNDEKS ÖLÇÜMLERİNİN LİPİD PROFİLİ İLE İLİŞKİSİ

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

Yakınması: Efor sonrası nefes darlığı, sabahları şiddetli olan ense ağrısı, yorgunluk

OBEZ VE OBEZ OLMAYAN HİPERTANSİF ÇOCUKLAR VE ADÖLESANLARDA ABPM PARAMETRELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA REZİDÜEL RENAL FONKSİYON VE İNVAZİF OLMAYAN ATEROSKLEROZ BELİRTEÇLERİ İLİŞKİSİ

Diyabetik Periferik Nöropati; Çevresel ve Genetik Faktörlerin Etkisi

Hipertansiyon yönetiminde yapılan hatalar Nurol Arık

PCOS nun Uzun Dönem Sağlık Etkileri

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği

Bireyselleştirilmiş tip 2 diyabet tedavisinde yaklaşım

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER

Akromegali Tedavisinde GH Reseptör Antagonisti ve Somatostatin Reseptör Analoğu Kombinasyonu

TİP 1 DİYABETİ OLAN İNSÜLİN POMPASI KULLANAN BİREYLERE BAZAL İNSÜLİN DOZ DEĞİŞİKLİĞİ EĞİTİMİ VERMELİ MİYİZ?

DİYABETES MELLİTUS. Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERC

HIV ile İlişkili Komorbiditeler Simpozyumu: Multidisipliner Bakım Ağı Oluşturma 4 Kasım 2016,(İstanbul)

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Hemodiyaliz hastalarında resistin ile oksidatif stres arasındaki ilişkinin araştırılması

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Biyoistatistik AD, Bursa. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji AD, Bursa

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

Diabetes Mellitus ta Ayak Tendonlarındaki Değişikliklerin Değerlendirilmesi

Hipertansiyon. Prof Dr HüseyinYılmaz. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi

VAY BAŞIMA GELEN!!!!!

Tip 2 Diyabet te Agresif Tedavi Gerekli mi? EVET. Prof. Dr. Kürşad Ünlühızarcı Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı

MERVE SAYIŞ TUĞBA ÇINAR SEVİM KORKUT MERVE ALTUN

Aldosteron tansiyon ve vücut sıvı dengesini ayarlayan böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki miktarına bakılır.

Uzm.Dr., Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, İstanbul, Türkiye

Yeni Tanı Hipertansiyon Hastalarında Tiyol Disülfid Dengesi

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;

SON DÖNEM BÖBREK YETMEZLİKLİ HASTALARDA VASKÜLER SERTLİK İLE VASKÜLER HİSTOMORFOMETRİK BULGULARIN KORELASYONU

Ölçüm Aletleri Çalışması ş Sonuçları. Hastalıkları Derneği

Prediyabetik ve Tip 2 Diyabetik Kadınlarda Kardiyovasküler Risk: Gerçekten Erkeklerden Daha Yüksek Mi?

Orta Yaşlı Primer Hipertansif Hastalarda Hedef Organ Hasarını Belirleyen Cystatin C değil, Ürik Asittir

20-23 Mayıs 2009 da 45. Ulusal Diyabet Kongresi nde Poster olarak sunuldu.

Hiperlipidemiye Güncel Yaklaşım

15. Ulusal Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Kongresi Nisan 2013, Antalya. Obezite: Gerçekten iyi bir gösterge mi? Dr.

ANTİHİPERTANSİF İLACIMI NE ZAMAN ALMALIYIM? AKŞAM. Dr. Sedat Üstündağ Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Diyet yoluyla Menakinon alımı, daha az Koroner Kalp Hastalığı riski ile ilişkili: Rotterdam Çalışma

DİYABETİK DİYALİZ HASTALARINDA GLİSEMİK DALGALANMA

DİABETİK DİSLİPİDEMİ TEDAVİSİNDE DİET VE EGZERSİZİN ROLU. Dr Banu Aktaş Yılmaz

Transkript:

JCEI / 2015; 6 (4): 382-386 Journal of Clinical and Experimental Investigations doi: 10.5799/ahinjs.01.2015.04.0553 ÖZGÜN ARAŞTIRMA / ORIGINAL ARTICLE Akromegali hastalarının metabolik özelliklerinin değerlendirilmesi Evaluation of the metabolic characteristics of patients with Acromegaly Faruk Kılınç 1, Zafer Pekkolay 1, Nevzat Gözel 2, Hikmet Soylu 1, Ahmet Yılmaz 3, Yaşar Yıldırım 4, Fatih Şahpaz 5, Alpaslan Kemal Tuzcu 1 ÖZET Amaç: Akromegali aşırı miktarda büyüme hormonu (BH) ve insülin benzeri büyüme faktörü (IGF-1) salınımı ile karakterize bir sendromdur. Bu çalışmada, kliniğimizde akromegali tanısı ile takip edilen hastalarda tespit edilen metabolik bozuklukların paylaşılması amaçlanmıştır. Yöntemler: Çalışmamıza 2010 ile 2015 yılları arasında polikliniğimizde akromegali tanısıyla izlenen 105 hasta alındı. Hastaların yaş, cinsiyet, tutulum özelliği, ek sistemik ve metabolik hastalıkları ve laboratuvar bulguları retrospektif olarak kaydedildi. Bulgular: Çalışmaya alınan 105 hastanın 56 sı kadın (%53,3), 49 u erkek (%46,7) idi. Hastaların yaşları 23-78 yıl (ortalama 42,1±16,7) arasındaydı. Hastaların 34 ünde (%32,3) hipertansiyon, 20 sinde (%19,04) diyabetes mellitus, ve 11 inde (%10,4) bozulmuş glukoz toleransı saptandı. Sonuç: Somatik bozukluklar (el ve ayaklarda büyüme gibi) hastalığın ana özelliğidir ancak prognozu belirleyen kardiyovasküler, respiratuvar ve metabolik komplikasyonlardır. Akromegalide hipertansiyon ve diyabet sıktır, kardiyovasküler hastalıklar ölüm nedenleri arasında ilk sıradadır. Çalışmamızın bu açıdan ülkemize ait verilerin oluşmasına katkıda bulunacağını düşünmekteyiz. Anahtar kelimeler: Akromegali, hipertansiyon, diyabet ABSTRACT Objective: Acromegaly is a syndrome characterized by growth hormone (GH) and insulin like growth factor-1 (IGF-1) over secretion. It was aimed to sharing detected metabolic disorders of the patients with acromegaly who have been under follow-up at our clinic. Methods: One hundred five patients, who were diagnosed as acromegaly in our clinic between 2010 and 2015, were enrolled to the study. The age, gender, involvement feature additional systemic and metabolic diseases were recorded and laboratory findings. Results: A total of 105 patients included in the study, 56 women (53.3%) and 49 men (46.7%), respectively. Patient s ages ranged 23-78 (mean 42.1±16.7). 34 patients (32.3%), hypertension in 20 (19.04%), diabetes mellitus, and is 11 (10.4%) had impaired glucose tolerance. Conclusion: Somatic disfigurement (hand and foot enlargement etc.) is the major characteristic of the disease but the prognosis is determined by cardiovascular, respiratory and metabolic complications. In acromegaly, hypertension and diabetes are common, cardiovascular disease is the principal cause of death. We believe that our study will contribute to the determination of our country s data. J Clin Exp Invest 2015; 6 (4): 382-386 Key words: Acromegaly, hypertension, diabetes GİRİŞ Akromegali, büyüme hormonu (BH) aşırı salınımına bağlı gelişen bir klinik sendromdur. Hastalığın kliniği uzun süre aşırı büyüme hormonu (BH) ve IGF- 1 salınması sonucu gelişir. Yıllık insidansı 3-4 dür. Ortalama tanı yaşı 40-45 dir. Kadın ve erkekte aynı sıklıkta görülür [1,2]. Başlangıç yaşı genellikle 32-34, tanı konma yaşı ortalama 40-45 tir. Tanı konulana kadar geçen süre ortalama 7-10 yıldır. Gençlerde görülen tümörler daha agresiftir. Prognoz erken tanı ve erken tedaviye bağlıdır [3]. Hipofiz glandında oluşan ve otonom çalışan bir somatotrof adenoma bağlıdır. %95 ön hipofizden aşırı büyüme hormonu salınımına bağlıdır. Hipofiz 1 Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı, Diyarbakır, Türkiye 2 Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Elazığ, Türkiye 3 Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı, Diyarbakır, Türkiye 4 Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Diyarbakır, Türkiye 5 Dumlupınar Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Kütahya, Türkiye Correspondence: Faruk Kılınç, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı, Diyarbakır, Türkiye Email: dr23938@hotmail.com Received: 06.10.2015, Accepted: 26.10.2015 Copyright JCEI / Journal of Clinical and Experimental Investigations 2015, All rights reserved

Kılınç, ve ark. Akromegali hastalarının metabolik özellikleri 383 glandında oluşan ve otonom çalışan bir somatotrof adenoma bağlıdır [1]. Akromegali tanısı tam bir klinik değerlendirme ile birlikte hastalık aktivitesini değerlendirmek için genel ve spesifik hormonal değerlendirmeyi de içeren biyokimyasal doğrulama, görsel kampimetri ve sellanın manyetik rezonans (MR) veya komputerize tomografi (CT) ile değerlendirilmesini içerir [4]. Akromegalinin klinik özellikleri, büyüme hormonu ve insülin benzeri büyüme faktörü-1 in hormonal etkisi ve tümörün lokal kitle etkisiyle ilişkilidir [5]. Akromegaliye diyabetes mellitus, bozulmuş glukoz toleransı ve hiperinsülinemi/insülin rezistansı gibi metabolik bozukluklar sıkça eşlik eder. Akromegalide insülin rezistansı, hastaların %60 ında bozulmuş glukoz toleransı ve %25 inde tip 2 diyabet oluşmasına yol açar. BH metabolik substrat olarak yağ asidi ve gliserol oluşumunu artıran lipolitik etkisinden dolayı glikoz üretimini artırır. Ayrıca insülin aracılığı ile olan hepatik glikoneogenezide inhibe eder. Fazla BH salınımı hiperinsülinemi ile kompanse edilir [6,7]. Aktif akromegalide apolipoprotein A1, lipoprotein (a) ve serum trigliserid (TG) düzeyleri yüksektir. LDL normal olabilmesine rağmen artmış kardiyovasküler mortalite ile ilişkili olan küçük/yoğun LDL, total LDL nin hakim kısmını oluşturmaktadır. TG düzeylerindeki artış insülin rezistansıyla ilişkili olabilir. Buna bağlı olarak hepatik VLDL yapımında artış ve lipoprotein lipaz düzeyinde azalma olabilir. Akromegalide HDL düzeylerinin düştüğü gösterilmiştir [8,9]. Akromegalinin kardiyovasküler komplikasyonları; hipertansiyon, kardiyak aritmi, koroner arter hastalığı, erken ve ileri evrelerde egzersizle azalmış diyastolik fonksiyon ve kardiyak outputla karakterize kardiyomiyopatiyi ve daha ileri evrelerde dilate kardiyomiyopatiyle birlikte ileri konjestif kalp yetmezliğini içerir [10,11]. Akromegali, artmış prematür mortalite riskiyle ilişkilidir. Kardiyovasküler nedenli ölüm akromegalide mortaliteyi artıran en önemli nedendir. Akromegalide HT, glikoz intoleransı ve dislipidemi nedeniyle bu hastalarda kardiyovasküler hastalığın yüksek olması beklenir [12]. YÖNTEMLER Çalışmamıza Ocak 2010 Ağustos 2015 tarihleri arasında kliniğimizde akromegali tanısı konulan ve daha önce tanı almış olup kliniğimizce takip ve tedavisi devam eden 105 hasta alındı. Hastaların yaş, cinsiyet, hastalık süresi, hastalık başlangıç zamanı, ek sistemik hastalıkları, laboratuvar bulguları ve hastalara uygulanan tedaviler retrospektif olarak kaydedildi. Çalışmanın gidişatını ve sonuçlarını yanlış etkileyebilecek ileri düzeyde kardiovasküler, serebrovasküler, metabolik ve malign hastalık gibi eşlik eden ağır düzeydeki vakalar çalışmaya alınmadı. Endokrinoloji kliniğimizde hastalığın derecesine bağlı olarak akromegalili hastaların 1-3 aylık düzenli peryotlarla takip ve tedavileri yapılmaktadır. Bu kontrollerde hastalardan büyüme hormonu, IGF- 1, 75 gr OGTT ile büyüme hormonu düzeyleri (hastalık progresyon ve regresyonu için yapılan glukoz yükleme testi), plazma glukozu, karaciğer fonksiyon testleri, böbrek fonksiyon testleri, diyabeti olan hastalarda HbA1c, kardiyak ve solunum sistemi başta olmak üzere komplikasyon şüphesi olabilecek sistemler açısından ilgili tetkikler istenmekte ve kayıt altına alınmaktadır. İstatistiksel hesaplamalarda istatistik paket programı SPSS (Statistical Package for the Social Sciences Program, v19) programı kullanıldı. P <0,05 değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. BULGULAR Çalışmaya alınan toplam 105 hastanın, 56 sı kadın (%53,3), 49 u erkek (%46,7) idi. Hastaların yaşları 23-78 (ortalama 42,1±16,7) arasındaydı. Tablo 1. Hasta grubuna ait klinik ve laboratuvar veriler Parametre Sonuç Yaş (yıl) 42,10 ± 16,7 (23 71) Cinsiyet (E/K) 49 / 56 Sigara kullanımı (%) 13 (% 20) VKİ (kg/m 2 ) 27,0 ± 4,7 (18 35) IGF-1 375,2 ± 243,13 Bazal GH 3,25 ± 2,72 Hemoglobin (gr/dl) 12,6 ± 1,4 (8,6 19) Trombosit (/mm 3 ) 275,7 ± 57,4 (135-550) Açlık glukoz (mg/dl) 97,8 ± 30,0 (66-196) BUN (mg/dl) 34,3 ±13,0 (26-55) Kreatinin (mg/dl) 0,9 ± 0,2 (0,2-1,5) Kalsiyum (mg/dl) 9,1 ± 0,7 (8,3 10,4) Fosfor (mg/dl) 3,2 ± 0,7 (1,8 4,1) LDL kolesterol (mg/dl) 97,9 ± 34,7 (50,0 182,0) Trigliserid (mg/dl) 213,6 ± 198,9 (51,0 442,0) Albumin (gr/dl) 4,0 ± 0,4 (2,9 4,8) ALT 22 ±2,4 (9-42) VKİ: Vücut kitle indeksi; BUN: Kan üre nitrojeni; LDL: Düşük dansiteli lipoprotein; GH: Growth hormone; IGF-1: İnsülin like growth faktör -1; ALT: Alanin transaminaz

384 Kılınç, ve ark. Akromegali hastalarının metabolik özellikleri Kadın hastaların 21 inde (%37,5) hipertansiyon, 12 sinde (% 21,4) diyabetes mellitus, ve 7 sinde (%12,5) bozulmuş glukoz toleransı saptandı. Erkek hastaların 13 ünde (%26,5) hipertansiyon, 8 inde (%16,3) diyabetes mellitus, ve 4 ünde (%8,1) bozulmuş glukoz toleransı saptandı. Toplamda hastaların 34 ünde (%32,3) hipertansiyon, 20 sinde (%19,04) diyabetes mellitus, ve 11 inde (%10,4) bozulmuş glukoz toleransı saptandı. Bozulmuş glukoz toleransı ve diyabetes mellitusun toplamı ise yaklaşık vakaların %30 unu oluşturduğu tespit edildi. Hipertansiyon açısından; 65 kişilik kontrol grubu çalışmaya alındı. Kontrol grubu kronik hastalığı ve ilaç kullanma öyküsü olmayan yaş ve cinsiyet oranları çalışma hastalarına yakın olan kişilerden seçildi. Kontrol grubunun yaş ortalaması 45,14 ± 16,30 olarak saptandı (çalışma hastalarına yakın oranda). Kontrol hastalarının 31 i erkek (%47,7), 34 ü kadın (%52,3) idi (Tablo 2). Tablo 2. Akromegali ve kontrol grubu hastalara ait ambulatuvar kan basıncı ölçümleri ve ortalama kalp atım hızının karşılaştırılması Parametre Akromegali hastaları (n=105) Kontrol grubu (n=65) p Ortalama SKB (mmhg) 133,6 ± 24,3 (54 158) 122,83±16,97 (62 142) 0,004 Ortalama DKB (mmhg) 81,4 ± 14,2 (44-112) 80,46 ± 16,03 (58-110) 0,72 Gündüz SKB (mmhg) 135,7 ± 18,8 (55-169) 125,61± 17,3 (53-146) 0,002 Gündüz DKB (mmhg) 83,0 ± 16,4 (48-118) 82,38 ± 19,6 (60-104) 0,85 Gece SKB (mmhg) 129,5 ± 23,3 (53-150) 114,46 ± 18,4 (62-134) <0,001 Gece DKB (mmhg) 80,6 ± 18,4 (42-106) 73,30 ± 17,8 (59-93) 0,023 Ortalama kalp atım hızı (/dk) 81,5 ± 12,0 (54-102) 82,69 ± 7,8 (60-93) 0,51 SKB: Sistolik kan basıncı; DKB: Diyastolik kan basıncı TARTIŞMA Akromegali, büyüme hormonunun (BH) aşırı salınımına bağlı gelişen klinik bir sendromdur. Kadın ve erkekte aynı sıklıkta görülür [1, 2]. Akromegalinin klinik özellikleri, büyüme hormonu ve insülin benzeri büyüme faktörü-1 in hormonal etkisi ve tümörün lokal kitle etkisiyle ilişkilidir [5]. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi tarafından T.C. Sağlık Bakanlığı nın sahada lojistik işbirliği ile gerçekleştirilen, Ocak 2010-Haziran 2010 tarihleri arasında 15 ilden 540 merkezde tamamlanan, Türkiye Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrinolojik Hastalıklar Prevalans Çalışması-II (TURDEP-II Çalışması) nın saha araştırmasına göre ülkemiz erişkin toplumunda diyabet sıklığı %13,7 olarak hesaplanmıştır. Bizim çalışmaya alınan 105 kişilik akromegali hastasının 20 sinde (%19,04) diyabetes mellitus (DM), on bir vakamızda (%10,4) bozulmuş glukoz toleransı (BGT), mevcuttu. BGT ve DM un toplamı yaklaşık %30 a tekabül ediyordu. Bu bulgu ülkemizde yapılan TURDEP-II çalışmasına göre kıyaslandığında akromegali hastalarında diyabet ve bozulmuş glukoz toleransı bozukluğu oranının normal topluma göre çok daha yüksek olduğunu göstermektedir. Literatürde akromegali hastalarında BGT ve DM sıklığı ile ilgili farklı oranlar mevcuttur. BGT %15-50 ve DM %15-30 arasında bildirilmektedir. Yeni tanı almış yetmiş iki akromegali hastasıyla yapılan bir çalışmada BGT %18,1 ve DM %27,8 olarak bulunmuştur [13]. Görüldüğü üzere hastalarımızdaki diyabet gelişim oranı literatür bilgileri ile uyumludur. Büyüme hormonu nun glukoz metabolizması üzerine olan etkisi karmaşıktır. Akromegalide insülin rezistansı; karaciğer, yağ dokusu ve kaslarda gelişir, böylece endojen glukoz üretimi artmakta aynı zamanda kaslarda glukozun kullanımının azalmasıyla hiperglisemi görülmektedir. Ayrıca, büyüme hormonu postreseptör düzeyde glukoz transporter ve insülin reseptörlerinin otofosforilasyonunu da azaltmaktadır [14,15]. Akromegalinin kardiyovasküler komplikasyonları konusunda son zamanlarda büyük ilgi bulunmaktadır. Kardiyak komplikasyonlar; aterosklerotik hastalıkları hızlandırabilecek artmış hipertansiyon, erken ve ileri evrelerde egzersizle azalmış diyastolik fonksiyon ve kardiyak outputla karakterize kardiyomiyopatiyi ve daha ileri evrelerde dilate kardiyomiyopatiyle birlikte ileri konjestif kalp yetmezliğini içerir [10,11]. Son çalışmalar şunu gösterdi ki bu sağlığa zararlı kardiyovasküler profil diğer risk faktörleriyle de beraberdir [16,17]. Akromegali, artmış prematür

Kılınç, ve ark. Akromegali hastalarının metabolik özellikleri 385 mortalite riskiyle ilişkilidir. Kardiyovasküler nedenli ölüm akromegalide mortaliteyi artıran en önemli nedendir. Tanı anında kardiyak hastalığı bulunan hastaların genellikle tamamı on beş yıl içinde kaybedilir [18]. GH seviyesi, HT ve kalp hastalığı akromegalide yaşam beklentisini olumsuz yönde etkileyen major göstergelerdir [19]. Yakın zamanda yapılmış olan 1219 olguluk İspanyol Akromegali kayıt çalışmasında, 56 ölüm mevcuttu ve en sık neden kardiyovasküler ölümdü [12]. Akromegalide HT, glikoz intoleransı, dislipidemi nedeniyle bu hastalarda kardiyovasküler hastalığın yüksek olması beklenir. Akromegalide koroner arter hastalığı insidansı %3-37 arasında bildirilmiş ve koroner arter hastalığına bağlı mortalite 3.3 kat daha yüksek bulunmuştur [20]. Akromegalide HT un gerçek prevalansı net değildir. Farklı klinik serilerde %18-60 arasında değiştiği, ortalama %35 olduğu bildirilmiştir. İki geniş seride HT prevalansı %30 olarak ölçülmüştür [21,22]. Sonuçlardaki değişkenlik, hasta seçimindeki farklılıklara ya da klinik ölçüm sırasında kan basıncı değerlerini etkileyen teknik ve çevresel faktörlere bağlı olabilir. Kırk akromegali hastasında HT prevalansının yirmi dört saatlik ambulatuvar kan basıncı ölçümü (ABPM) tekniği ile araştırıldığı bir çalışmada; klinik ölçüm tekniği ile prevalans %42,5, ABPM tekniği ile %17,5 saptanmıştır. Bizim çalışmamızda akromegali hastalarında %32,3 oranında hipertansiyon saptanmıştır. Kontrol grubu ile kıyaslandığında sistolik kan basıncında daha fazla olmak üzere kan basıncı düzeyleri arasında anlamlı fark bulunmuştur. Yapılan çalışmalarda kardiyovasküler nedenli ölüm akromegalide mortaliteyi artıran en önemli nedendir. BH seviyesi, HT ve kalp hastalığı akromegalide yaşam beklentisini olumsuz yönde etkileyen major göstergelerdir [18,19]. Aktif akromegalide apolipoprotein A1, Lp (a) ve serum trigliserid (TG) düzeyleri yüksektir. Serum total kolesterol düzeylerinin arttığını, normal olduğunu ve düştüğünü gösteren çalışmalar vardır [8]. LDL normal olabilmesine rağmen artmış kardiyovasküler mortalite ile ilişkili olan küçük/yoğun LDL, total LDL nin hakim kısmını oluşturmaktadır [23]. TG düzeylerindeki artış insülin rezistansıyla ilişkili olabilir. Buna bağlı olarak hepatik VLDL yapımında artış ve lipoprotein lipaz düzeyinde azalma olabilir. Akromegalide HDL düzeylerinin düştüğü gösterilmiştir [23]. Bizim çalışmamızda da literatürle uyumlu olarak 105 hastada ortalama LDL kolesterol düzeyi 97,9 mg/dl, trigliserid düzeyi (mg/dl) 213,6 mg/dl olarak saptanmıştır. Sonuç olarak, akromegalide hipertansiyon, hiperlipidemi, diyabetes mellitus, bozulmuş glukoz toleransı gibi metabolik hastalıklar sık görülür. Kardiyovasküler hastalıklar ölüm nedenleri arasında ilk sıradadır. Özellikle erken yaşta ortaya çıkan hipertansiyon ve diyabetin akromegaliye sekonder gelişen bir durum olabileceği unutulmamalıdır. Ayrıca çalışmamızın ülkemize ait akromegali sıklığı, kadın erkek oranı, yaş aralığı ve metabolik özelliklerinin değerlendirilmesi açısından verilerin oluşmasına katkıda bulunacağını düşünmekteyiz. KAYNAKLAR 1. Melmed S. Medical progress: Acromegaly. N Engl J Med 2006;355:2558-2565. 2. Thorner MO, LeeVance M, Laws ER Jr, et al. The anterior pituitary. W Textbook of Endocrinol 1998;128:249-340. 3. Acromegaly: Epidemiology, etiology and classification in: Acromegaly and its management In: Haris AG. Lipp Raven NY 1996;22:17-20. 4. Ho KY, WeisSberger AJ. Characterisation of 24 hour GH secretion in acromegaly: Implications for diagnosis and therapy. Clin Endocrinol 1994;41:75-83. 5. Baumann G. Growth hormone and its disorders. I: Principles and Practices of Endocrinology and Metabolism, In: Becker KL, ed. Lipincott Williams & Wilkins 2001;20:129-145. 6. Melmed S. Acromegaly. NEJM 1990;322:966-977. 7. Barkan AL, Burman P, Clemmons DR, et al. Glucose homeostasis and safety in patients with acromegaly converted from long-acting octreotide to pegvisomant. J Clin Endocrinol Metab 2005;90:5684-5691. 8. Parkinson C, Drake WM, Wieringa G, et al. Serum lipoprotein changes following IGF-1 normalization using a growth hormone receptor antagonist in acromegaly. Clin Endocrinol 2002;56:303-311. 9. Tan KC, Shiu SW, Janus ED, et al. Subfractions in acromegaly: relation to growth hormone and insulin-like growth factor-i. Atherosclerosis 1997;129:59-65. 10. Colao A, Marzullo P, Ferone D, et al. Cardiovascular effects of depot longacting somatostatin analog Sandostatin LAR in acromegaly. J Clin Endocrinol Metab 2000;85:3132-3140. 11. Colao A, Vitale G, Pivonello R, et al. The heart: an end-organ of GH action. Eur J Endocrinol 2004;15:93-101. 12. Mestron A, Webb SM, Astorga R, et al. Epidemiology, clinical characteristics, outcome, morbidity and mortality in acromegaly based on the Spanish Acromegaly Registry (Registro Espanol de Acromegalia, REA). Eur J Endocrinol 2004;151:439-446. 13. Hekimsoy Z, Özmen B. Acromegali. Turk J Endocrinol Metabol 2003;7:69-75.

386 Kılınç, ve ark. Akromegali hastalarının metabolik özellikleri 14. Chen YL, Wei CP, Lee CC, Chang TC. Diabetic ketoacidosis in a patient with acromegaly. J Formos Med Assoc 2007;106:788-791. 15. Smith TR, Elmendorf JS, David TS. Growth hormone-induced insulin resistance: role of the insulin receptor, IRS-1, GLUT-1, and GLUT-4. Am J Physiol 1997;272:1071-1080. 16. Hekimsoy Z, Ozmen B, Ulusoy S. Homocysteine levels in acromegaly patients. Neuro Endocrinol Lett 2005;26:811-814. 17. Ronconi V, Giacchetti G, Mariniello B, et al. Reduced nitric oxide levels in acromegaly: cardiovascular implications. Blood Press 2005;14:227-232. 18. Absoch A, Tyrrell JB, Lamborn KR, et al. Transsphonidal microsurgery for growth hormone-secreting pituitary adenomasinitial outcome and long-term results. J Clin Endocrinol Metab 1998;83:3411-3418. 19. Melmed S. Acromegaly and cancer: not a problem. J Clin Endocrinol Metab 2001;86:2929-2934. 20. Sacca AL, Cittadini A, Fazio S. Growth hormone and the heart. Endocrine Rev 1994;15:555-572. 22. Nabarro JDN. Acromegaly. Clin Endocrinol 1987;26:481-512. 23. Lam KS, Pang RW, Janus ED, et al. Serum apolipoprotein (a) correlates with groth hormone levels in Chinese patients with acromegaly. Atherosclerosis 1993;104:183-188.