ENERJİ TÜKETİMİNİN EKONOMİK BÜYÜME ÜZERİNDEKİ ETKİSİ:TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Benzer belgeler
TÜRKİYE DE ELEKTRİK TÜKETİMİ, İSTİHDAM VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ

Erkan Özata 1. Econometric Investigation of the Relationships Between Energy Consumption and Economic Growth in Turkey

Sabit Sermaye Yatırımları ve Ekonomik Büyüme: Ampirik Bir Analiz

Türkiye de Petrol Tüketimi İle Reel GSYİH Arasındaki Uzun Dönem İlişkinin Johansen Eş-Bütünleşme Yöntemi İle Analiz Edilmesi

Türkiye Ekonomisinde Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme

TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜME VE DÖVİZ KURU CARİ AÇIK ÜZERİNDE ETKİLİ MİDİR? BİR NEDENSELLİK ANALİZİ

Türkiye de Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişkilerin Ekonometrik İncelemesi. Erkan Özata *

PETROL FİYATLARININ BORSA İSTANBUL SANAYİ FİYAT ENDEKSİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Birim Kök Testleri. Random Walk. Bir stokastiksürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

Birim Kök Testleri 3/24/2016. Bir stokastik sürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

Birim Kök Testleri. Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

BİRİM KÖK TESTLERİNDE YAPISAL KIRILMA ZAMANININ İÇSEL OLARAK BELİRLENMESİ PROBLEMİ: ALTERNATİF YAKLAŞIMLARIN PERFORMANSLARI

Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

İŞSİZLİK VE İNTİHAR İLİŞKİSİ: VAR ANALİZİ Ferhat TOPBAŞ *

AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi. Cilt : 6 Sayı : 15 Sayfa: Kasım 2018 Türkiye. Araştırma Makalesi

Türkiye de Elektrik Tüketimi Büyüme İlişkisi: Dinamik Analiz

Eurasian Journal of Researches in Social and Economics Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi ISSN:

Mevsimsel Kointegrasyon Analizi: Güney Afrika Örneği. Seasonal Cointegration Analysis: Example of South Africa

KONYA İLİ SICAKLIK VERİLERİNİN ÇİFTDOĞRUSAL ZAMAN SERİSİ MODELİ İLE MODELLENMESİ

İŞSİZLİK VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNDE ASİMETRİ ASYMMETRY IN THE RELATIONSHIP BETWEEN UNEMPLOYMENT AND ECONOMIC GROWTH

AKADEMİK BAKIŞ Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi ISSN: X Sayı: 10 Eylül 2006

Büyüme ve İstihdam Arasindaki İlişki: Türkiye Örneği. The Relationship between Growth and Employment: The Case of Turkey

MEVSİMSEL EŞBÜTÜNLEŞME TESTİ: TÜRKİYE NİN MAKROEKONOMİK VERİLERİYLE BİR UYGULAMA

Enflasyonun Borsa Performansı Üzerindeki Etkisi

TÜRKİYE DE REEL DÖVİZ KURU İLE KISA VE UZUN VADELİ SERMAYE HAREKETLERİ İLİŞKİSİ

Cari İşlemler Açığı ve Sürdürülebilirlik: Türkiye Örneği

EKONOMİK PERFORMANS VE BÜROKRASİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN TRADE AND ECONOMIC GROWTH IN TURKEY

SORU SETİ 02 (REVİZE EDİLDİ) FİNAL KONULARI

EKONOMİK BÜYÜME VE ÇEVRE KİRLİLİĞİNİN SAĞLIK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: TÜRKİYE İLE İLGİLİ AMPİRİK KANIT

Türkiye de Kırmızı Et Üretiminin Box-Jenkins Yöntemiyle Modellenmesi ve Üretim Projeksiyonu

ÜCRET-FİYAT SPİRALİ: TÜRK İMALAT SANAYİ ÖRNEĞİ

TÜRKİYE DE ENERJİ TÜKETİMİ GSYH İLİŞKİSİ: DİNAMİK BİR ANALİZ

Şeyma Çalışkan Çavdar Yildiz Technical University ISSN : scavdar@yildiz.edu.tr Istanbul-Turkey

Rasyonel Beklentiler Hipotezinin Testi: Enflasyon, Faiz ve Kur 1

ÇOKLU DOĞRUSAL BAĞLANTI

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 11, Sayı 1,

TÜRKİYE DE DÖNEMİNDE KAMU VE ÖZEL SEKTÖR ÜCRETLERİ ÜZERİNE AMPİRİK BİR UYGULAMA

HİSSE SENEDİ FİYATLARI VE DÖVİZ KURU İLİŞKİSİ

THE CAUSALITY RELATION BETWEEN CONSUMER CONFIDENCE AND STOCK PRICES: CASE OF TURKEY. Abstract

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama

The Roles of Financial Factors on the Real Money Demand: Turkey Case

Para Talebinin Belirleyenleri ve İstikrarı Üzerine Bir Uygulama: Türkiye Örneği

1. Savunma Harcamalarının Ekonomiye Etkileri

International Journal of Academic Value Studies (Javstudies) ISSN: Vol: 3, Issue: 13, pp

Borsa Getiri Oranı ve Faiz Oranı Arasındaki İlişkinin Doğrusal Olmayan Yöntemlerle Analizi: Türkiye Örneği

İMKB İLE GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİN HİSSE SENEDİ PİYASALARININ ETKİLEŞİMİ: EŞBÜTÜNLEŞME VE NEDENSELLİK YAKLAŞIMI

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI

Metal (Çelik) Kullanım Yoğunluğu Hipotezinin Türkiye Ekonomisi için Sınanması Intensity of Metal (Steel) Use Hypothesis: A Test for Turkish Economy

EŞANLI DENKLEMLİ MODELLER

Cari İşlemler Açığının Sürdürülebilirliğinin Çoklu Yapısal Kırılmalı Eşbütünleşme Yöntemi ile Sınanması

White ın Heteroskedisite Tutarlı Kovaryans Matrisi Tahmini Yoluyla Heteroskedasite Altında Model Tahmini

Teknolojik bir değişiklik veya üretim arttırıcı bir yatırımın sonucunda ihracatta, üretim miktarında vs. önemli artışlar olabilir.

Türkiye de Büyükbaş Hayvan Sayıları ve Nüfus Arasındaki Nedensellik İlişkisi. Şenol Çelik

SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL SSSjournal (ISSN: )

BRIC Ülkeleri ve Türkiye Arasındaki Sermaye Piyasaları Entegrasyonunun Parametrik ve Parametrik Olmayan Eşbütünleşme Testleri ile Analizi

YAPISAL KIRILMALAR VE KARBON EMİSYONU: KITA AVRUPA ÜLKELERİ İÇİN AMPİRİK BİR UYGULAMA. Ali ACARAVCI

TÜRKİYE DE İNŞAAT SEKTÖRÜ VE PARA POLİTİKALARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİLERİ

EĞİTİM, SAĞLIK VE İKTİSADİ BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİLER: TÜRKİYE İÇİN BİR ANALİZ

TÜRKİYE DE ENERJİ TÜKETİMİ EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN SEKTÖREL ANALİZİ *

FİSHER HİPOTEZİNİN TÜRKİYE İÇİN SINANMASI: DOĞRUSAL OLMAYAN EŞBÜTÜNLEŞME ANALİZİ

TÜRK EKONOMİSİNİN ENERJİ BAĞIMLILIĞI ÜZERİNE BİR EŞ-BÜTÜNLEŞME ANALİZİ A CO-INTEGRATION ANALYSIS ON THE ENERGY DEPENDENCY OF THE TURKISH ECONOMY

İSTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASI NDA EŞHAREKETLİLİK VE ASİMETRİK AYARLAMA

Tüketici Güveni ve Hisse Senedi Fiyatları Arasındaki Nedensellik İlişkisi: Türkiye Örneği (2004: :01)

FİRMALARIN BANKA KREDİSİ KULLANIMINDA GÜVEN FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ * THE EFFECT OF CONFIDENCE FACTOR ON USED OF BANK CREDIT BY FIRMS

TCMB FAĐZ KARARLARININ HĐSSE SENEDĐ PĐYASALARI ÜZERĐNE ETKĐSĐ

REEL DÖVİZ KURU VE DIŞ TİCARET DENGESİ İLİŞKİSİ:

PETROL FİYATLARININ İMKB ENDEKSLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ IMPACT OF OIL PRICES ON ISE INDICES

CAGAN IN PARA TALEBİ MODELİ VE ENFLASYON İLİŞKİSİ: AMPİRİK ANALİZ ( ) *

AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ

Belirsizliğin Özel Tüketim Harcamaları Üzerindeki Etkisi: Türkiye Örneği

Finansal Gelişme ve Ekonomik Büyüme Arasındaki Đlişkinin Ampirik Bir Analizi: Türkiye Örneği

Crude Oil Import and Economic Growth: Turkey

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama

NET YABANCI İŞLEM HACMİ İLE HİSSE SENEDİ GETİRİLERİ ARASINDA UZUN DÖNEMLİ İLİŞKİ VAR MIDIR? Cüneyt AKAR (*)

Box-Jenkıns Modelleri ile Aylık Döviz Kuru Tahmini Üzerine Bir Uygulama

AMPİRİK BAĞLAMDA TOPLAM VE ALT KALEMLER BAZINDA KAMU HARCAMALARI VE KAMU GELİRLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

PARA ARZININ ÇIKTI ÜZERİNE ETKİLERİ

HİSSE SENEDİ FİYATLARI, ALTIN FİYATLARI VE HAM PETROL FİYATLARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİNİN ANALİZİ

THE RELATIONSHIP BETWEEN TRADE OPENNESS AND ECONOMIC GROWTH; THE CASE OF TURKEY

İTHALATA DAYALI BÜYÜME: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Paper prepared for the EY International Congress on Economics I "EUROPE AND GLOBAL ECONOMIC REBALANCING" Ankara, October 24-25, 2013

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Ankara e-posta: Geliş Tarihi/Received:

RASYONEL BEKLENTLER DOAL ORAN HPOTEZ Türkiye çin Zaman Serisi Bulguları

Döviz Kuru Belirsizliğinin İhracata Etkisi: Türkiye İçin Bir Uygulama

EKONOMİK BÜYÜME İLE KAMU HARCAMALARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİNİN WAGNER TEZİ KAPSAMINDA BİR ANALİZİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ *

DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller

SAĞLIK HARCAMALARI İKTİSADİ BÜYÜME İLİŞKİSİ ÜZERİNE EKONOMETRİK BİR İNCELEME

TÜRKİYE DE İHRACAT VE GSMH ARASINDAKİ İLİŞKİNİN KOİNTEGRASYON YÖNTEMİYLE İNCELENMESİ

Türk İmalat Sanayinde Sektörler Bazında Verimlilik Çıktı İlişkisi: Verdoorn Yasası

Harrod-Nötr Teknolojik Gelişme Varsayımı Altında Türkiye de Büyümenin Kaynakları

Zeitschrift für die Welt der Türken Journal of World of Turks

VAR YAKLAŞIMI İLE VERİMLİLİK ŞOKLARININ ETKİLERİNİN BELİRLENMESİ

Türkiye nin Kabuklu Fındık Üretiminde Üretim-Fiyat İlişkisinin Koyck Yaklaşımı İle Analizi

Türkiye deki Cari Açık Sürdürülebilir mi? Ekonometrik Bir Analiz

BÖLÜM 5 İKTİSAT POLİTİKALARININ UZUN DÖNEMLİ BÜYÜMEYE ETKİLERİ: İÇSEL BÜYÜME TEORİLERİ ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRME

YAPISAL KIRILMA DURUMUNDA SAĞLIK HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÜZERİNE BİR UYGULAMA

Zekeriya Yıldırım ENFLASYON REJİMLERİ VE ÜRETİCİ ENFLASYONUNDAN TÜKETİCİ ENFLASYONUNA GEÇİŞKENLİK

Bölgesel Bazlı Konut Fiyat Endeksi İle Ekonomik Güven Endeksi Arasındaki İlişkinin Ekonometrik Analizi: Türkiye Örneği

Transkript:

Uludağ Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi Uludağ Journal of Economy and Sociey Cil/Vol. XXXI, Sayı/No., 0, pp. 85-06 ENERJİ TÜKETİMİNİN EKONOMİK BÜYÜME ÜZERİNDEKİ ETKİSİ:TÜRKİYE ÖRNEĞİ Öze Mura ÇETİN Fahri SEKER Enerji ükeimi ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki, poliika yapıcıları ve araşırmacıların yoğun ilgisini çekmekedir. Bu ilişkiyi oraya koyan ampirik kanılar karmaşıkır ve ikna edici değildir. Bu çalışmada, Johansen-Juselius ve Sock-Wason eşbüünleşme esleri ile Toda-Yamamoo nedensellik esleri kullanılarak, enerji ükeimi ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki Türkiye ekonomisi bağlamında 970-009 periyodunda incelenmekedir. Eşbüünleşme es sonuçları, değişkenler arasında bir eşbüünleşme ilişkisinin varlığını oraya koymakadır. Başka bir ifadeyle, enerji ükeimi ekonomik büyüme üzerinde poziif ve güçlü bir ekiye sahipir. Ayrıca Toda-Yamamoo es sonuçları enerji ükeimi ile ekonomik büyüme arasında her hangi bir nedensellik ilişkisinin olmadığını gösermekedir. Bu sonuçlar, Türkiye de enerji darlığının ekonomik büyümeyi negaif olarak ekiliyebileceğini ifade emekedir. Anahar Kelimeler: Enerji Tükeimi, Ekonomik Büyüme, Eşbüünleşme, Nedensellik. The Impac of Energy Consumpion on Economic Growh: The Case of Turkey Absrac The relaionship beween energy consumpion and economic growh has araced a lo of ineres from policy makers and researchers. Empirical evidence linking his relaionship has been mixed and inconclusive. This sudy examines he link beween energy consumpion and economic growh for Turkish Economy over period 970-009 by employing Johansen-Juselius and Sock-Wason coinegraion Doç. Dr., Bozok Üniversiesi, İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi, İkisa Bölümü. Yrd. Doç. Dr., Bozok Üniversiesi, İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi, İkisa Bölümü.

86 U.Ü. İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi Cil XXXI, Sayı Uludağ Journal of Economy and Sociey ess and Toda-Yamamoo causaliy ess. The resuls of coinegraion ess show ha here is a coinegraion relaionship beween variables. In oher words, energy consumpion has a posiive and srong affec on economic growh. Furher, he resuls of Toda-Yamamoo es indicae ha here is no causal relaionship beween energy consumpion and economic growh. This resuls mean ha energy shorness can affec economic growh negaively in Turkey. Key Words: Energy Consumpion, Economic Growh, Coinegraion, Causaliy.. GİRİŞ Üreim ve ükeim faaliyelerinin önemli bir kısmının girdi olarak enerjiyi gerekli kılması, enerjinin ekonomik büyümenin sürükleyici gücü olup olmadığı konusunu gündeme geirmişir. Adam Smih den bu yana geleneksel ikisaçılar sermaye, işgücü ve doğal kaynaklar üzerinde durmuşlar, bu girdiler 7 ve 8 nci yüzyıl ekonomilerinin emel bileşenleri olmuşur. Ancak, 9. yüzyılda sanayileşmiş ülkelerin oraya çıkması dördüncü emel girdi olarak enerjiyi ön plana çıkarmışır. 970 li yıllarda yaşanan enerji krizleri, enerjinin ekonomideki önemini daha da belirginleşirmişir. Enerji ükeimi ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi inceleyen eorik lieraür farklı görüşleri gündeme geirmekedir. Dunkerley (98); Ebohon (996); Sern (997) ve Temple (999) e göre ekonomik büyümenin emel kaynağı enerji ükeimidir. Bu yaklaşımda ekonomik ve eknolojik gelişmenin sağlanmasında işgücü ve sermayenin amamlayıcısı olarak enerjinin önemli bir rol oynadığı kabul edilir. Yu ve Choi (985) başa olmak üzere ikinci görüşü savunanlar ise enerjinin ekonomik büyümede asgari ya da nör bir rol oynadığını düşünürler ve bunu yansızlık hipoezi olarak oraya koyarlar. Bu hipoez, enerjinin bir ülkenin milli gelirinde oldukça küçük bir paya sahip olması nedeniyle ekonomik büyümeyi ekileyemeyeceğini öne sürer. Teorik lieraürde yaşanan bu arışmalar, ampirik lieraürde de kendisini hisseirmişir. 970 li yılların perol krizlerini akiben özellikle Kraf ve Kraf (978); Akarca ve Long (979, 980) enerji kullanımının GSYİH büyümesi ile poziif yönde ilişki içinde olduğunu savunan argümanları deseklemeye çalışmışır. Yu ve Hwang (984) ile Yu ve Choi (985) nun çalışmaları ise değişkenler arasında her hangi bir ilişkinin bulunmadığını oraya çıkarmışır. Enerji ükeimi ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki hakkında bir çok çalışma olmasına rağmen ampirik sonuçlar farklı bulgular oraya çıkarmış ve bu konuda bir fikir birliği sağlanamamışır. Bu çalışmada enerji ükeimi ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki, Türkiye ekonomisi bağlamında ampirik olarak es edilmekedir. Çalışma

Enerji Tükeiminin Ekonomik Büyüme Üzerindeki Ekisi 87 970-009 periyodunu kapsamaka, Johansen-Juselius (990) ve Sock- Wason (993) eş büünleşme esleri ile Toda-Yamamoo (995) nedensellik eslerini kullanmakadır. Başka bir ifadeyle, burada bir eşbüünleşme ve nedensellik ilişkisi analiz edilmekedir. Poliika perspekifinden bakıldığında ise çalışmanın bulguları önemli poliika çıkarımları sunabilecekir. Çalışmanın bundan sonraki bölümleri ise şu şekilde belirlenmişir. İkinci bölümde enerji ile ekonomik büyüme ilişkisi eorik ve ampirik lieraür bağlamında arışılmakadır. Üçüncü bölüm ekonomerik model ve veri sei, dördüncü bölüm ise ekonomerik meodoloji üzerinde yoğunlaşmakadır. Beşinci bölümde ampirik analizlerin sonuçları ele alınmakadır. Sonuç ve poliika çıkarımları ile çalışma son bulmakadır.. ENERJİ VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: TEORİK VE AMPİRİK LİTERATÜR.. Teorik Lieraür Solow (956) büyüme modeli başa olmak üzere ilk büyüme modelleri eknolojik gelişmenin nasıl gerçekleşeceği konusunu açıklayamamış, dışsal eknolojik gelişmenin varlığını kabul emişir. Teknolojik gelişmeyi içselleşirmeye çalışan Arrow (96) un yaparak öğrenme modeli, eknolojinin modeldeki değişkenlerdeki değişmelere cevap vermesine imkân anımışır. Öe yandan, Rebelo (99) nun AK ipi büyüme modeli ise araşırma-gelişirme faaliyelerini açık bir şekilde modelleyememişir. Bu modelde büyüme oranı asarruf oranı arafından sürekli olarak ekilenmeke, asarruf oranındaki arışlar ekonominin büyüme oranını yükselmekedir. Aghion ve Howi (998) gibi Schumpeeryan büyüme modellerinde sermaye malları endüsrisi aksak rekabe piyasası özelliği aşır ve firmalar monopolcü karı elde edebilmek için araşırma-gelişirme faaliyelerine yaırım yaparlar. Yenilikler, yeni sermaye ve ükeim mallarında bulunur. Sermaye birikimi ve yenilikler uzun dönemli büyüme oranını belirler. Teknoloji daha kompleks olduğu için yenilik seköründe azalan geiriler söz konusu olursa bu durumda ekonomi sabi bir büyüme oranına sahip olacakır. Lucas (00) büyüme modelinde endüsri öncesi oplumdan Neo-klasik ikisa sermaye, işgücü ve eknoloji olmak üzere üç emel üreim fakörü üzerine bina edilmişir. Sermaye, ekonomide üreimin önemli bir parçasıdır. Neo-klasik ikisaçılar işgücünün nasıl yeişirileceği konusunda keumdur. Onlara göre işgücü dışsal olarak büyür. Teknoloji, bilgi soku olarak anımlanır. Ancak burada üm ekonomik faaliyelerin sürükleyicisi olan enerji fakörü göz ardı edilmişir. Beşeri olmayan kaynaklardan olan enerji, ekonomiye bir ara girdi olarak dâhil olmuşur. Daha basi bir ifadeyle, enerji bir üreim fakörü değildir (Alam, 006:).

88 U.Ü. İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi Cil XXXI, Sayı Uludağ Journal of Economy and Sociey modern ekonomiye dönüşümde beşeri sermaye ve doğurganlık kararlarının rolüne vurgu yapar. Aghion ve Howi ( 009) modelinin de daha önceki ana akım ekonomik büyüme modelleri gibi üreim fakörü olarak enerjiyi dikkae almadığı söylenebilir. Smile (994) gibi bazı ekonomi coğrafyacıları ile Wrigley (988) ve Allen (009) gibi ekonomi arihçileri enerjiyi endüsri devriminin emel fakörü olarak gördüğü gibi, ekonomik büyümede de hayai bir rol oynadığına inanmakadırlar. Wrigley (988) Almanya ve Brianya ekonomilerindeki gelişmeleri arışmış, sermaye birikimine olan bağımlılığı zayıflaan uygun yeni enerji kaynaklarına sahip enerji fakörü ile sermaye arasındaki düşük ikame edilebilirlik durumuna vurgu yapmışır. Enerjiyi ekonomik büyüme konusuna dahil edenler arasında ekolojik ikisaçıların oldukça önemli bir yeri vardır. Georgescu-Roegen (97); Cosanza (980); Cleveland vd., (984); Hall vd., (986); Grever vd., (986); Ebohon (996); Sern (997, 00); Temple (999); Ayres ve Warr (005) enerjinin ekonomik büyümedeki rolü konusundaki görüşlerini ekonominin biyofiziksel emellerinden çıkarmakadırlar. Bu modeller, enerjiyi emel bir üreim fakörü olarak kabul eder. Bu bakış açısına göre üm değerler sermaye ve işgücünün yönlendirdiği enerji akiviesinden sağlanır. Ekonomide enerji akışı, erminolojide emel girdi olarak kabul edilen fosil yakı birikimi ve güneşin bir hizmei olarak kabul edilir. Gever vd., (986) in gelişirdiği biyofiziksel ekonomi modelinde coğrafi kısılar enerji çıkarım düzeyini belirlemekedir. Cleveland vd., (984) ve Hall vd., (986) eknolojinin rolünü önemsememişler, aran enerji kullanımın verimlilik arışının nedeni olduğunu, yeniliklerin daha fazla enerji kullanımına izin vererek emelde verimlilik arışına neden olduğunu arışmışlardır. Bu nedenle aran enerji kullanımı ekonomik büyümenin emel nedenidir görüşünü paylaşmakadırlar. Sern (997) sermaye, doğal kaynaklar ve eknolojik gelişme arasındaki ikamenin kaynak kılığının giderilmesinde sınırlı bir rol oynayabileceğini arışmışır. Sern (00) enerji girdisini ilave ederek Solow (956) modelini gelişirmişir. Bu modelde enerji, sermaye ve işgücü ile düşük ikamesi olan bir fakör konumundadır. Model, enerjinin Ayres ve Kneese (969) bu ermodinamik kanunları ele almışlardır. Koruma kanunu olarak bilinen ilk ermodinamik kanunu, küle denge prensibini oraya koyar. Bu kanun, veri bir maeryal çıkısı elde edebilmek için ona eşi düzeyde ya da daha büyük bir maeryalin girdi olarak üreim sürecine kaılmasını gerekirir. Bu nedenle herhangi bir maeryal çıkısı üreen üreim süreci için minumum düzeyde bir maeryal girdisine gereksinim vardır. İkinci ermodinamik kanunu, ekinlik kanunu olarak bilinmekedir ve maddenin dönüşümünün gerçekleşmesi için minumum düzeyde de olsa bir enerjiye gereksinim olduğunu ima eder. Bu nedenle, enerji için diğer üreim fakörlerinin ikamesinin sınırı olmalıdır. Tüm ekonomik süreçler, enerjiye ihiyaç duymakadır.

Enerji Tükeiminin Ekonomik Büyüme Üzerindeki Ekisi 89 uygunluğuna ve eknolojik değişimin yapısına bağlı olarak enerjinin büyüme üzerinde bir kısı ya da büyümenin bir desekleyicisi olduğunu oraya koymakadır. Model iki emel eşiliken oluşur: Y = β β β φ [( γ )( A L K ) γ ( A E) ] φ φ L + E () ( Y p E) K K = s E δ () no lu eşilik çıkı (Y) üreebilmek için sermaye (K), işgücü (L) ve enerji (E) girdilerinin yer aldığı bir Cobb-Douglas üreim fonksiyonunu σ içerir. φ = veσ enerji ile oplam kama değer arasındaki ikame σ esnekliğini göserir. pe enerji fiyaını, γ enerji ve kama değerin nispi önemini yansıan paramereyi ifade eder. AL ve AE enerji ve işgücünün büyüme indeksini yansıır. no lu eşilik ıpkı Solow (956) modelinde olduğu gibi sermaye alebi eşiliğini ifade eder. Burada sermaye aşınması sabi birδ oranında gerçekleşir. Bu varsayımlar, bir büyüme modelinde esneilebilecek varsayımlardır. no lu eşilik alan girdisini ihmal eder. Bu, aslında ekonominin endüsri sekörünü içeren bir model olarak görülebilir. σ = ve γ = 0 olduğunda Solow modelinin özel bir hali ile karşı karşıya kalınır ki, bu durağan durumda K ve Y işgücü büyüme oranında arış göserir. İlave olarak, enerjinin kı ya da bol oluşuna bağlı olarak model ya Solow ipi bir davranış ya da enerji kısılamalı bir davranış sergiler. Veri bir ikame esnekliği için enerji oldukça bol olduğunda sermaye soku ve çıkının durağan durum düzeyi, Solow modelindeki gibi belirlenir. Ancak, enerjinin nispeen kı olması durumunda ise durağan durum, enerji arz düzeyi ile enerji asarruf edici eknoloji düzeyine bağlıdır. Bu nedenle endüsri öncesi dönemde sınırlı alan fakörü nedeniyle enerji kı olduğundan çıkının durağan durum düzeyi, enerji asarrufu ya da enerji ekinliği ile belirlenmişir. Endüsri devriminden sonra enerji bol bir üreim fakörü haline geldiğinden ekonominin uzun dönem davranışı Solow modelindeki gibi bir davranış sergilemeye başlamışır. Söz konusu büyüme modellerinin yanı sıra, Toman ve Jemelkova (003) enerji ve ekonomik büyüme-kalkınma arasındaki ilişkiyi inceleyen lieraürü ayrınılı olarak incel çemişir. Bu yazarlar, ekonomik kalkınmanın enerji kullanımını sürüklediği görüşünü kabul ederler. Enerji ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkilerin ekonomik kalkınma sürecinin aşamalarında farklılık göserebileceğini iddia ederek enerji gelişiminin ekonomik kalkınmanın önemli bir bileşeni olduğu sonucuna varmışlardır. Örneğin;

90 U.Ü. İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi Cil XXXI, Sayı Uludağ Journal of Economy and Sociey kalkınmanın düşük seviyelerinde enerji biyolojik kaynaklar ve beşeri çabalar ile elde edilir. Kalkınmanın ora düzeylerinde daha çok işlenmiş biyoyakılar, hayvan gücü ve bazı icari fosil enerji kaynakları daha da önem kazanmakadır. Kalkınmanın en ileri aşamalarında ise elekirik gibi icari yakılar önemli bir rol oynamakadır... Ampirik Lieraür Bu eorik değerlendirmelerin yanı sıra, son yıllarda önemli sayıda ampirik çalışma enerji ükeimi ile ekonomik büyüme konularının farklı yönlerini araşırmakadır. Ancak, lieraürde enerji ükeiminin ekonomik büyümenin bir sonucu ya da bir nedeni olup olmadığı konusunda bir fikir birliği bulunmamakadır. Bu alandaki öncü çalışmalardan birisi olarak kabul edilen Kraf ve Kraf (978) 947-974 periyodu için Amerikan ekonomisinde GSMH den enerji ükeimine doğru ek yönlü bir nedensellik bulgusuna raslamışlardır. Granger nedenselliği üzerinde duran Yu ve Hwang (984) ile Yu ve Choi (985) Amerikan ekonomisi için herhangi bir ilişki espi edememişlerdir. Masih ve Masih (996) Pakisan ekonomisi için çif yönlü bir nedenselliğin olduğuna dair kanılar sunar. Asafu-Adjaye (000) Hindisan ekonomisi bağlamında enerji ükeiminden GSYİH ya doğru işleyen ek yönlü bir nedenselliğin varlığını ispa emişir. Shiu ve Lum (003) Çin ekonomisinde elekrik ükeimi ile reel GSYİH arasındaki ilişkiyi es emişir. Çalışmada iki değişken arasında eşbüünleşme ilişkisi olduğu sonucuna varılmışır. Ayrıca, elekrik ükeiminden reel GSYİH ya doğru işleyen ek yönlü bir nedenselliğe raslanmışır. Yemane (004) kişi başına elekrik ükeimi ve kişi başına reel GSYİH arasındaki uzun dönemli nedensellik ilişkisini onyedi Afrika ülkesi için 97-00 döneminde analiz emişir. Çalışma Pesaran vd., (00) sınır esini ve Toda-Yamamoo (995) nedensellik esini kullanır. Çalışmanın ampirik sonuçları, dokuz ülke ekonomisinde değişkenler arasında uzun dönemli bir ilişkiyi espi emişir. Alı ülkede kişi başına reel GSYİH den kişi başına elekrik ükeimine doğru işleyen ek yönlü bir nedensellik, üç ülkede ise ers yönlü bir nedenselliğin varlığı oraya konulmuşur. Wieze ve Kees (005) 970-003 periyodunda yıllık verileri kullanarak enerji ükeimi ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi Türkiye ekonomisi bağlamında araşırmışır. Engle-Granger (987) eşbüünleşme esi ve haa düzelme modelinin kullanıldığı bu çalışmanın ampirik bulguları, iki değişken arasında bir eşbüünleşme ilişkisinin bulunduğunu gösermekedir. Çalışma, aynı zamanda GSYİH den enerji ükeimine doğru ek yönlü bir nedenselliğin varlığını kanılar.

Enerji Tükeiminin Ekonomik Büyüme Üzerindeki Ekisi 9 Haipeng vd., (005) elekrik ükeimi ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi inceleyebilmek için eşbüünleşme esi ve haa düzelme modelini kullanmışır. 953-003 dönemi yıllık verilerinin kullanıldığı ve Çin ekonomisinin analiz edildiği bu çalışmanın ampirik bulgusuna göre, reel GSYİH ile elekrik ükeimi arasında bir eşbüünleşme ilişkisinin varlığı belirlenmişir. Çalışma, ayrıca elekrik ükeiminden reel GSYİH ye doğru işleyen ek yönlü bir nedensellik espi emişir. Alınay ve Karagöl (005) 950-000 periyodu için Türkiye ekonomisi bağlamında elekirik ükeimi ile ekonomik büyüme arasındaki nedensellik ilişkisini araşırmışır. Granger (969) nedensellik eslerinin kullanıldığı çalışmanın ampirik sonuçları, elekirik ükeiminden GSYİH büyümesine doğru işleyen ek yönlü bir nedenselliği oraya çıkarmakadır. Squalli ve Wilson (006) Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi alı üyesi için elekrik ükeimi ile GSYİH büyümesi arasındaki ilişkiyi incelemişir. Çalışma, Pesaran vd., (00) sınır esini ve Toda-Yamamoo (995) nedensellik esini kullanır. Burada, ekonomik büyüme ile elekrik ükeimi arasında uzun dönemli bir ilişki bulunmuşur. Aior ve Aioha (007) enerji ükeimi ile ekonomik büyüme arasındaki lineer ve nonlineer nedensellik ilişkisini İspanya ekonomisi için es emişir. 97-005 dönemine ilişkin yıllık verilerin kullanıldığı çalışma GSYİH büyümesinden enerji ükeimine doğru işleyen ek yönlü bir nedensellik espi emişir. Ancak, değişkenler arasında nonlineer nedensellik ilişkisi kanılanamamışır. Noor ve Siddiqi (00) 97-006 döneminde beş Güney Asya ülkesi için enerji kullanımı ile ekonomik büyüme arasındaki nedensellik ilişkisini inceler. Çalışma, kısa ve uzun dönem ahminleri için panel eşbüünleşme ekniğini ve panel vekör haa düzelme modelini kullanır. Kısa dönemde kişi başına GSYİH den kişi başına enerji ükeimine doğru işleyen ek yönlü bir nedensellik espi edilmişir. Sonuçlar, kişi başına enerji ükeimindeki % lik bir arışın kişi başına düşen GSYİH de %0.3 lük bir azalışa neden olduğunu gösermekedir. Bu sonuca göre, enerji kullanımı ekonomik büyümeyi caydırmakadır. Abaidoo (00) GSYİH büyüme hızı ile enerji ükeimi arasındaki nedensellik ilişkisini Gana ekonomisi için araşırmışır. Çalışma, 39 yıllık çeyreklik veriler ile Granger (969) ve Sims (97) nedensellik eslerini kullanır. Ampirik sonuçlara göre, Gana ekonomisinde değişkenler arasında iki yönlü bir nedenselliğe dair kanı espi edilmişir. Aydın (00) enerji ükeimi ile büyüme ilişkisini önce oplulaşırılmış denklemlerle incelemiş daha sonra ayrışırılmış denklemler kullanarak birincil enerji ükeimini oluşuran kaynakların ekonomik büyüme üzerindeki ekisini analiz emişir. İlk analizde 996:0-004:04 dönemine

9 U.Ü. İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi Cil XXXI, Sayı Uludağ Journal of Economy and Sociey ai üçer aylık veriler; ikinci analizde ise 980-004 dönemi yıllık verileri kullanılarak zaman bakımından bir sınırlama geirilmişir. Toplulaşırılmış denklemlerle yapılan regresyon analizi sonuçlarına göre, enerji ükeimi ile ekonomik büyüme arasında poziif yönlü bir ilişki söz konusudur. Enerji ükeimindeki % lik bir arış ekonomik büyümede %.03 lük bir arışa neden olmakadır. Dolayısıyla, çalışma enerji odaklı ekonomik büyüme hipoezini kanılar nielikedir. 3. EKONOMETRİK MODEL VE VERİ SETİ Bu çalışmada enerji ükeimi ve ekonomik büyüme arasındaki uzun dönemli ilişkiyi es emek için aşağıdaki gibi bir lineer çoklu regresyon modeli kullanılmışır: ( LTET, LRIHR LISG ) LRGSYIH = f, (3) Çalışmanın veri sei, 970-009 dönemine ilişkin Reel Gayri Safi Yur İçi Hâsıla (RGSYİH), Toplam Enerji Tükeimi (TET), Reel İhraca (RIHR) ve İşgücü (ISG) değişkenlerinden oluşur. Türkiye ekonomisine ai söz konusu zaman serileri, Dünya Bankası ile Birleşmiş Milleler isaisiklerinden elde edilmişir. Çalışmada kullanılan değişkenler, Tablo de ayrınılı olarak anımlanmışır. Logariması alınarak analizlere dâhil edilmiş olan serilerin grafiksel göserimi aşağıda görülmekedir. Tablo. Değişkenlerin Tanımlanması Değişkenler RGSYIH RIHR TET ISG LRGSYIH LRIHR LTET LISG ΔLRGSYIH ΔLRIHR ΔLTET ΔLISG Tanımları Reel Gayri Safi Yur İçi Hâsıla (005=00; TL) Reel İhraca (005=00; TL) Toplam Enerji Tükeimi (Perol Eşdeğeri K.) Toplam İşgücü Logariması Alınmış RGSYIH Logariması Alınmış RIHR Logariması Alınmış TET Logariması Alınmış ISG Birinci Farkı Alınmış LRGSYIH Birinci Farkı Alınmış LRIHR Birinci Farkı Alınmış LTET Birinci Farkı Alınmış LISG

Enerji Tükeiminin Ekonomik Büyüme Üzerindeki Ekisi 93 LRIHR LRGSYIH 6.0 7.6 5.6 5. 7. 4.8 4.4 6.8 4.0 3.6 6.4 3. 6.0.8.4 970 975 980 985 990 995 000 005 5.6 970 975 980 985 990 995 000 005.6 LTET 0. LISG. 0. 0.0 0.8 9.9 0.4 9.8 9.7 0.0 9.6 9.6 970 975 980 985 990 995 000 005 9.5 970 975 980 985 990 995 000 005 4. EKONOMETRİK METODOLOJİ Çalışmanın emel amacı, Türkiye ekonomisinde enerji ükeimi ile ekonomik büyüme arasındaki uzun dönemli ilişkinin analiz edilmesidir. Bu nedenle değişkenler arasındaki uzun dönemli ilişki, Johansen-Juselius (990) ve Sock-Wason (993) eşbüünleşme esleriyle değerlendirilmekedir. Bunun yanı sıra, enerji ükeimi ile ekonomik büyüme arasındaki nedensellik ilişkisinin analiz edilmesinde Toda-Yamamoo (995) nedensellik esine başvurulmuşur. 4.. Birim Kök Analizi: Phillips-Perron ve Dickey-Fuller (GLS) Tesleri Yukarıda ifade edilen eslerin yapılmasında değişkenlerin büünleşme derecelerinin belirlenmesi yani birim kök analizi bir ön hazırlık nieliğinde olduğundan öncelikle birim kök esleri dikkae alınmışır. Ekonomeri lieraüründe uzun bir süredir anınmaka olan Dickey- Fuller (DF) (979) ve Augmened Dickey-Fuller (ADF) (98) esleri düşük

94 U.Ü. İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi Cil XXXI, Sayı Uludağ Journal of Economy and Sociey bir güce 3 sahip oldukları için önemli derecede eleşri almakadır. Bu nedenle çalışmada Phillips-Perron (988) ve Dickey-Fuller (GLS) (996) esleri ercih edilmişir. Phillips ve Perron (PP) 988 yılında özellikle finansal zaman serilerinin analizinde popüler olan birkaç birim kök esi gelişirmişir. Bu esler, haa erimlerindeki seri korelasyon ve heeroskedasisiy problemlerine bakış açıları iibariyle ADF eslerinden ayrılmakadır. PP eslerinin ADF eslerine önemli bir üsünlüğü, PP eslerinin u haa erimindeki genel heeroskedasisiy formlarına karşı daha dirençli olmasıdır (Hamilon, 994). Bir diğer avanajı, kullanıcının es regresyonları için spesifik bir gecikme uzunluğuna sahip olmayışıdır. Bu eslerde maksimum gecikme uzunluğu, Newey-Wes krieri dikkae alınarak belirlenir (Newey ve Wes, 994). PP eslerinde emelde aşağıdaki regresyon denklemi kullanılmakadır: ' y = β D + πy + u (5) Burada u I(0) ya da heeroskedasik olabilir. PP eslerinde haa erimlerindeki herhangi bir seri korelasyon ve heeroskedasisii sorunu π =0 ve T π isaisikleri modifiye edilerek düzelir. Bu isaisiklerin modifiye edilmiş hali Z ve Zπ olarak göserilir ve aşağıdaki gibi hesaplanır: Z σ λ /. λ σ T. SE. λ σ = π = 0 ( π ) Z π = T π T SE σ. ( π ) ( λ σ ) σ ve λ aşağıda ifade edilen varyans paramerelerinin uyumlu ahminleridir: σ = lim( T ) T T = [ ] E u 3 Bir esin gücü, yanlış olan hipoezi red eme olasılığı ile ölçülür. Dickey-Fuller (979) eslerinin bu açıdan gücü düşükür. Çünkü bu esler, birim kök ve yakın birim kökü ayırdemede yeersiz kalmakadırlar.

Enerji Tükeiminin Ekonomik Büyüme Üzerindeki Ekisi 95 λ = lim( T ) T = [ ] E T S T Burada T S T = u.en küçük karelerin örnek varyansı = u, σ nin uyumlu bir ahminidir ve u yi kullanan Newey-Wes in uzun dönemli varyans ahmini ( u ), λ nin uyumlu bir ahminidir. π = 0 sıfır hipoezi alında PP nin Z ve Zπ isaisikleri ADF es isaisiklerinde olduğu gibi benzer asimpoik dağılımlar sergiler. Hem PP hem de ADF eslerinde sıfır hipoezi birim kökün varlığını ifade ederken, alernaif hipoez durağanlık hipoezidir. Bu çalışmada kullanılan bir diğer birim kök esi, Ellio vd., (996) arafından gelişirilmişir. DF eslerinin gücünün düşük olması nedeniyle Ellio vd., (996) arafından alernaif bir birim kök esi önerilmişir. Modifiye edilmiş Dickey-Fuller esi olarak da bilinen bu es genelde DF- GLS esi olarak isimlendirilmekedir. Bu es aşağıdaki regresyon denklemini kullanır: p 0 0 j= τ τ τ ( L ) y = a + a ( L) y + u (6),Burada u beyaz gürülü sürecine abi haa erimini ifade eder. y τ y β = z, z = (, ) ve β, y~ nin z~ üzerine olan regresyonunun kasayısını ifade eder. ~ ~ ~ [ ~ y ], ( y, y,..., y ) = y,( αl) y,...( αl) T T [ z ], ( ~ z, ~ z,... ~ z ) = ~ z, ( αl) z,...( αl) T T H 0 :a 0 =0 hipoezini H :a 0 <0 hipoezine karşı es eden -esi, DF- GLSτ es isaisiğini verir. Kriik değerler, Ellio vd., (996) Tablo den elde edilir. DF-GLSτ esinin asimpoik dağılımı, geleneksel DF eslerinde olduğu gibidir.

96 U.Ü. İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi Cil XXXI, Sayı Uludağ Journal of Economy and Sociey 4.. Eşbüünleşme Analizi: Johansen-Juselius ve Sock-Wason Tesleri Johansen-Juselius (990) prosedürü, iki adımlı Engle-Granger (987) prosedüründen daha üsün özelliklere sahipir. Johansen ve Juselius arafından önerilen maksimum olabilirlik meodolojisi aşağıdaki gibi bir VAR modeline dayanır: X µ + u (7) = + X + X +... + p X p Burada X (nx) boyuunda bir değişkenler vekörü, µ (nx) boyuunda bir sabi erimler vekörü, П,П,.., П p (nxn) boyuunda sabi mariksleri, u sıfır oralama ve sabi değişkenlere sahip (nx) boyuunda bir haa erimleri vekörünü ifade eder. (7) no lu denklem aşağıdaki gibi de ifade edilebilir: p i= X = µ + + Γ X + ΓX + e (8) i i Burada Γ = I + Π +... + Π i ( i =,,..., p ), ve Γ = I + Π +... + Π p. Değişkenler arasındaki uzun dönemli ilişkiyi belirleyen Гmariksinin rankı, r nin simgelediği bağımsız eşbüünleşik vekörler sayısına eşiir. r=0 olduğunda X değişkenleri durağan değildir. (8) no lu denklem birinci farkında klasik bir VAR sisemini nieler. Bunun yanı sıra Гmariksinin rankı=n ve r=n olduğunda X değişkenleri durağan olur. r= iseг X -p haa düzelme fakörüdür. r, n den küçük ve den büyük olduğu durumlarda çoklu eşbüünleşme vekörleri söz konusudur. Eş büünleşme vekörlerinin sayısı, Г nin karakerisik köklerinin anlamlılığı konrol edilerek belirlenebilir. Johansen-Juselius prosedürü, eşbüünleşme vekörlerinin sayısını espi edebilmek için iki es isaisiği önerir: İz isaisiği ve maksimum özdeğer isaisiği. İz esi, mariks rankının r ye eşi ya da r den küçük olduğunu ifade eden H 0 hipoezini es eder. Diğer es isaisiği olan maksimum özdeğer es isaisiği ise, eşbüünleşme vekörünün r olduğunu ifade eden H 0 hipoezini, r+ olduğunu ifade eden alernaif hipoeze karşı es eder. Her iki es isaisiğinin kriik değerleri, Johansen ve Juselius (990) arafından gelişirilen asimpoik kriik değerler ile karşılaşırılır. Her iki es isaisiği aşağıdaki gibi hesaplanır: p

Enerji Tükeiminin Ekonomik Büyüme Üzerindeki Ekisi 97 J iz = T n i= r+ ln ( ˆ λ ) ( ˆ ) J T λ max = ln r+ i Bir diğer eşbüünleşme esi olan Sock-Wason (993) Dinamik En Küçük Kareler (DEKK) yönemi ise EKK ahmincisindeki sapma ve içsellik sorununu gidermek için modele açıklayıcı değişkenlerin düzeyleriyle, farklarının gecikmelerinin ve öncüllerinin eklenmesini önerir. Bu şekilde elde edilecek ahminlerden sandar isaisikleri ve ablo değerlerini kullanarak isaisiksel çıkarım yapılabilmekedir. Bu süreç, Johansen ve Juselius (990) sürecine göre daha avanajlıdır. Ayrıca Johansen siseminde bir denklemdeki paramere ahmini diğer bir denklemdeki model kurma haasından ekilenmekeyken, burada ek bir denklemle çalışıldığı için bu durumla karşılaşılmaz. DEKK ahmincilerinin özellikle küçük örneklemlerde diğerlerine göre daha iyi bir performans sergilediği göserilmişir. DEKK ahmincilerinin kullanılabilmesi için bağımlı değişken ve açıklayıcı değişkenler arasında eşbüünleşme ilişkisinin olması gerekmekedir. Analizde kullanılacak değişkenlerin hepsi I(I) olabileceği gibi daha yüksek dereceden I(d) de olabilirler. Sock-Wason (993) arafından gelişirilen DEKK yönemi değişkenlerin büünleşme derecesi faklı ve yüksek olduğu durumda eşbüünleşme vekörlerinin ekin ahminine izin verir. DEKK ahmincilerine dayalı Wald isaisikleri asimpoik olarak sandard X dağılımı göserirler. Sock-Wason eşbüünleşme vekörlerinin çok basi biçimde ahmini için iki alernaif ahminci gelişirmişir. Başka çalışmalarda değişkenlerin hepsinin I() olduğu durumda kullanılan bu ahmincileri Sock-Wason I(d) durumu için genelleşirmişir. Değişkenlerin hepsinin I() olduğu ve ek bir eşbüünleşme ilişkisinin olduğu durumda, bağımlı değişkenin diğer değişkenlerin cari dönemleri, farklarının öncül ve gecikmeli değerleri ve sabi erim üzerine regresyonu yapılarak EKK ahmincilerin yardımıyla paramere ahminleri elde edilir. Bu şekilde uygulanan DEKK sürecinin asimpoik olarak Johansen ve Juselius ahmincisine eşdeğer olduğu göserilmişir. Burada DEKK süreci ile değişkenler arasındaki uzun dönem ilişki şu regresyonla ele alınmışır: LRGSYIH = α + q δ i LTET i + ϕi LRIHR i + i= ( q ) m i= ( m ) n i i= ( n ) γ LISG i

98 U.Ü. İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi Cil XXXI, Sayı Uludağ Journal of Economy and Sociey + + β LIHR + β3 β LTET LISG + u (9) Budenklemde, LRGSYIH = α + βltet + βlrihr + β3lisg eşiliği eş büünleşme ilişkisini verir. Dikka edilirse sağ arafa sadece açıklayıcı değişkenlerin öncülleri ve gecikmelerinin yer almasına izin verilir. 4.3. Nedensellik Analizi: Toda-Yamamoo Tesi Değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisini es emede kullanılan Toda-Yamamoo (995) prosedürü, k gecikmeli VAR modeli paramerelerine kısılama esleri uygulamak için gelişirilmiş bir Wald esine (MWALD) dayanır. k serbeslik dereceli asimpoik olarak X dağılımı sergileyen ve serilerin düzey değerlerine uygulanabilen bu es başlıca iki aşamadan oluşur. Birinci aşamada, opimal k gecikme uzunluğu ve sisemdeki seriler için maksimum büünleşme derecesi (d max ) belirlenir. Opimal gecikme uzunluğu (k) ve maksimum büünleşme derecesinin (d max ) belirlenmesiyle birlike oplamda k+d max gecikme uzunluğuna sahip gelişirilmiş VAR modeli ahmin edilir. Toda-Yamamoo prosedürünün ikinci aşamasında, Granger nedenselliği hakkında çıkarım yapabilmek için k gecikmeli VAR kasayı mariksine Wald esleri uygulanır. Toda-Yamamoo prosedürü, enerji girdisini içeren ekonomik büyüme modelimiz dikkae alınarak, aşağıdaki denklemler ile ifade edilebilir: LRGSYIH = α k i i= k d max k d max 0 + β i LRGSYIH i + β j LRGSYIH j + γ i LISG i + γ j LISG j + i= j= k + i= j= k + dmax k dmax i + φ LRIHR + + + j λ i LTET i λ j LTET j j= k + i= j= k + φ LRIHR ε (0) j LTET = α k dmax k dmax 0 + β i LTET i + β j LTET j + γ i LISG i + γ j LISG j + i= j= k + i= j= k + dmax k dmax i + φ LRIHR + + + j λ i LRGSYIH i λ j LRGSYIH j j= k + i= j= k + k () φ i LRIHR ε j i= Burada ε ve ε haa erimlerinin sıfır oralama, sabi varyansa sahip ve oo korelasyonun olmadığı bir beyaz gürülü (whie noise) sürecine abi olduğu varsayılır. (0) no lu denklemde şaye λ i bir büün olarak anlamlı ise LTET değişkeni, LRGSYIH değişkeninin Granger nedenidir denir. () no lu denklemde şaye λ bir büün olarak anlamlı bulunduğunda i

Enerji Tükeiminin Ekonomik Büyüme Üzerindeki Ekisi 99 LRGSYIH değişkeni LTET değişkeninin Granger nedeni olduğu sonucuna varılır. Şaye her iki denklemde de λ ler bir büün olarak anlamlı ise bu durumda değişkenler arasında çif yönlü bir nedenselliğin olduğu kanısına varılır. i 5. AMPİRİK SONUÇLAR Bu bölümde, ekonomerik eslerden elde edilen ampirik sonuçlar değerlendirilmekedir. Değişkenlerin büünleşme derecelerinin espi edilmesinde kullanılan PP esleri sabili, sabili-rendli ve sabisiz-rendsiz olmak üzere üç model dikkae alınarak gerçekleşirilmişir. Ampirik sonuçlar, Tablo de sunulmuşur. Bu sonuçlara göre her üç modelde de değişkenlerin düzey değerlerinde durağan olmadığı, birinci farkları alındığında durağan hale geldikleri, yani I() oldukları görülmekedir. Tablo. PP Birim Kök Tes Sonuçları Sabili Sabili-Trendli Sabisiz-Trendsiz Panel A: Düzey RGSYIH -.09 () -3.06 () 5.873 () LRIHR -0.863 (3) -.64 (3) 4.03 (3) LISG -.433 ().47 ().099 (3) LTET -.7 () -.774 () 5.35 (0) SONUÇ Birim Kök Birim Kök Birim Kök Panel B: Birinci Fark LRGSYIH -5.599 ()* -5.596 ()* -3.54 (4)* LRIHR -6.884 (3)* -6.87 (3)* -5.447 (5)* LISG -6.557 (3)* -7.566 ()* -6.045 (4)* LTET -4.9 ()* -5.47 (3)* -3.38 (3)* SONUÇ Durağan Durağan Durağan No: * % düzeyinde anlamlılığı göserir. Değişkenlere ai ilk değerler es isaisiğini, paranez içindeki değerler ise Newey-Wes opimal uyarlama gecikmelerini verir. Değişkenlerin büünleşme derecelerinin belirlenmesinde DF-GLS eslerinden de yararlanılmışır. Tablo 3 en görüleceği gibi, DF-GLS es sonuçları, sabili ve sabili-rendli olmak üzere iki farklı model dikkae alındığında, değişkenlerin birinci farklarında durağan olduklarını oraya koymakadır.

00 U.Ü. İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi Cil XXXI, Sayı Uludağ Journal of Economy and Sociey Tablo 3. DF-GLS Birim Kök Tes Sonuçları Sabili Sabili-Trendli Panel A: Düzey LRGSYIH.404 (0) -.836 (0) LRIHR 0.660 () -3.40 (3) LISG -0.58 (0) -0.594 (0) LTET 0.906 (0) -.6 (0) SONUÇ Birim Kök Birim Kök Panel B: Birinci Fark LRGSYIH -5.670 (0)* -5.588 (0)* LRIHR -3.48 (3)* -3.543 (3)** LISG -6.358 (0)* -7.56 (0)* LTET -5.030 (0)* -5.353 (0)* SONUÇ Durağan Durağan No: Değişkenlere ai ilk değerler es isaisiğini, paranez içindeki değerler ise opimal gecikme uzunluğunu verir. * ve ** sırasıyla; % ve %5 düzeyinde anlamlılığı göserir. Değişkenlerin birim kök es sonuçlarından I() olduklarının espi edilmesi, eşbüünleşme analizinin gerçekleşirilmesine izin vermekedir. Johansen-Juselius esi için, değişkenlerin düzey değerleriyle kurulan VAR modeli dikkae alınarak, opimal gecikme uzunluğu AIC ve FPE krierlerine göre 5 olarak espi edilmişir (Tablo 4). Tablo 4. Johansen-Juselius Eşbüünleşme Tesi İçin Opimal Gecikme Uzunluğu Lag AIC FPE Ookorelasyon (LM Tesi) Değişen varyans (Whie Tesi) 0-7.3 8.50e-09 - - -3.07.7e- 6.595 (0.4) 05.6 (0.09) -3.8.47e- 4.78 (0.540) 86.69 (0.076) 3 -.954 3.3e-.567 (0.5) 53.750 (0.59) 4-3.55 3.5e- 9.33 (0.899) 37.473 (0.374) 5-3.969*.e-* 0.53 (0.745) 34.4 (0.35) No: * opimal gecikme uzunluğunu göserir. Paranez içindeki değerler ise olasılık değerini verir. Johansen-Juselius eşbüünleşme es sonuları, % anlamlılık düzeyinde değişkenler arasında uzun dönemli bir ilişkisinin varlığını gösermekedir. Tablo 5 e ifade edilmiş olan eşbüünleşme denklemine göre; LTET ile LRGSYIH değişkenleri arasında isaisikî olarak anlamlı,

Enerji Tükeiminin Ekonomik Büyüme Üzerindeki Ekisi 0 poziif ve güçlü bir ilişki söz konusudur. Yani, uzun dönemde oplam enerji ükeimindeki % lik bir arış ekonomik büyüme üzerinde %.005 lik bir arışa neden olmakadır. Tablo 5. Johansen-Juselius Eşbüünleşme Tes Sonuçları Hipoez Jiz isaisiği Kriik değer (%5) Jmax isaisiği Kriik değer (%5) Ho: r=0, Ha: r= 74.388 (0.000) 47.856 3.9 (0.009) 7.584 Ho: r, Ha: r= 4.476 (0.00) 9.797 7.34 (0.005).3 Ho: r, Ha: r=3 4.34 (0.079) 5.494 3.70 (0.073) 4.64 Ho: r 3, Ha: r=4 0.964 (0.36) 3.84 0.964 (0.36) 3.84 Eşbüünleşme Denklemi Kasayıları LRGSYIH Sabi LRIHR LISG LTET.038-0.45 0.88.005 -isaisiği - 3.767 -.030-5.988 No: Paranez içindeki değerler, olasılık değerini göserir. Tablo 6 da Sock-Wason esi için opimal gecikme uzunluğunun nasıl belirlendiği görülmekedir. AIC ve SC krierlerine göre opimal gecikme uzunluğu 3 olarak bulunmuşur. Tablo 7 de ifade edildiği gibi, kasayı esi olarak da bilinen Wald-F esine göre % anlamlılık düzeyinde değişkenler arasında eşbüünleşme ilişkisinin varlığı espi edilmişir. Sock- Wason DEKK analizinden elde edilen ampirik sonuçlara göre oplam enerji ükeimi ile ekonomik büyüme arasında poziif, isaisiki olarak anlamlı ve güçlü bir ilişkinin varlığına dair ampirik bir kanı elde edilmişir. Bu sonuç, ekonomik büyümenin enerji elasikiyeinin den büyük olduğunu gösermekedir. Tablo 6. Sock-Wason DEKK İçin Opimal Gecikme Uzunluğu Lag AIC SC Ookorelasyon (B-G LM Tesi) Değişen varyans (B-P-G Tesi) -3.87-3.305.08 (0.347) 0.539 (0.867) -4.445-3.600.04 (0.66).05 (0.43) 3-4.74* -3.607*.67 (0.373) 0.98 (0.989) No: * opimal gecikme uzunluğunu göserir. Paranez içindeki değerler, olasılık değerini verir.

0 U.Ü. İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi Cil XXXI, Sayı Uludağ Journal of Economy and Sociey Tablo 7. Sock-Wason DEKK Tahmin Sonuçları Değişkenler Kasayılar -isaisiği Sabi 5.55 3.884 (0.004) LRIHR -0.74 -.796 (0.0) LISG 0.004 0.006 (0.994) LTET.634 3.064 (0.05) Wald Kasayı (F) Tesi 590.50 (0.000) Tanımlayıcı İsaisikler R 0.999 Düzelimiş R 0.996 F-isaisiği 46.995 (0.000) Breush-Godfrey LM Tesi.67 (0.373) Breush-Pagan-Godfrey Tesi 0.98 (0.989) Jarque-Bera Tesi 0.940 (0.64) No: Paranez içindeki değerler, olasılık değerini verir. Enerji ükeimi ile ekonomik büyüme arasında bir eşbüünleşme ilişkinin varlığının belirlenmesi, nedensellik ilişkisinin de araşırılmasına izin vermekedir. Bu bağlamda, klasik VAR modeline dayalı ancak gelişirilmiş Granger nedensellik esi olarak bilinen Toda-Yamamoo eslerine başvurulmuşur. Birim kök esinden elde edilen maksimum büünleşme dereceleri klasik VAR analizinden elde edilen opimal gecikme uzunluğuna eklenerek k+d max gecikmeli gelişirilmiş VAR modeli elde edilmiş ve bu modelde k gecikmeli değerlere Wald isaisiği uygulanarak nedenselliğin olup olmadığı espi edilmişir. Wald isaisiğinin olasılık değerleri dikkae alındığında, %5 anlamlılık seviyesinde değişkenler arasında her hangi bir nedensellik ilişkisine raslanılmamışır. Tablo 8. Toda-Yamamoo Tes Sonuçları Hipoezler k+dmax Wald isaisiği X P-değeri Sonuç LRGSYIH=f(LTET) 3+=4 3.60 0.305 Nedensellik yok LTET=f(LRGSYIH) 6.46 0.093 Nedensellik yok Çalışmanın ampirik sonuçlarını diğer çalışmalar ile karşılaşırmak mümkündür. Wieze ve Kees (005); Shiu ve Lum (003); Haipeng vd., (005); Squalli ve Wilson (006); Aydın (00) enerji ükeimi ile ekonomik büyüme arasında uzun dönemli bir ilişkinin varlığını kanılamışlardır.

Enerji Tükeiminin Ekonomik Büyüme Üzerindeki Ekisi 03 Çalışmamızın eş büünleşme sonuçları, bu çalışmaların ampirik bulgularıyla örüşmekedir. Diğer arafan çalışmamızda herhangi bir nedensellik ilişkisine raslanılmaz iken; Shiu ve Lum (003) elekrik ükeiminden reel GSYİH ya doğru, Wieze ve Kees (005) GSYİH den enerji ükeimine doğru, Haipeng vd., (005) elekrik ükeiminden reel GSYİH ya doğru, Alınay ve Karagöl (005) elekirik ükeiminden GSYİH büyümesine doğru, Aior ve Aioha (007) GSYİH büyümesinden enerji ükeimine doğru, Noor ve Siddiqi (00) kişi başına GSYİH den kişi başına enerji ükeimine doğru işleyen ek yönlü bir nedensellik espi emişlerdir. 6. SONUÇ VE POLİTİKA ÇIKARIMLARI Wrigley (988), Smile (994) ve Allen (009) gibi ikisaçılar enerjinin ekonomik büyümenin önemli bir unsuru olduğunu kabul emekedirler. Ebohon (996); Temple (999); Sern (00); Ayres ve Warr (005) gibi enerjinin ekonomik büyümedeki rolü konusundaki görüşlerini ekonominin biyofiziksel emellerinden çıkaran ekolojik ikisaçılar da aynı görüşü paylaşmaka yani enerjiyi emel bir üreim fakörü olarak kabul emekedirler. Bu eorik emeller dikkae alınarak, bu çalışmada Türkiye ekonomisi için enerji ükeimi-ekonomik büyüme ilişkisi eşbüünleşme ve nedensellik analizi bağlamında es edilmişir. 970-009 dönemini kapsayan çalışmada PP ve DF-GLS birim kök es sonuçları, her bir serinin birinci farkında durağan olduğunu oraya koymuşur. Bu sonuca binaen Johansen-Juselius ve Sock-Wason eşbüünleşme analizleri gerçekleşirilmişir. Eşbüünleşme es sonuçlarına göre, enerji ükeimi ile ekonomik büyüme arasında uzun dönemde güçlü ve poziif bir ilişkinin varlığı espi edilmişir. Yani, ekonomik büyümenin enerji elasikiyei den büyük olarak bulunmuşur. Ayrıca, gerçekleşirilen Toda-Yamamoo nedensellik eslerine göre, %5 anlamlılık düzeyinde değişkenler arasında her hangi bir nedensellik ilişkisi belirlenememişir. Kraf ve Kraf (978) Amerikan ekonomisinde ekonomik büyümeden enerji ükeimine doğru, Asafu-Adjaye (000) Hindisan ekonomisi bağlamında enerji ükeiminden ekonomik büyümeye doğru ek yönlü bir nedenselliğin varlığını ispa emişlerdir. Masih ve Masih (996) ise Pakisan ekonomisi için çif yönlü bir nedenselliğin varlığını oraya koymuşlardır. Türkiye ekonomisi bağlamında kanılanmış olan bu uzun dönemli ilişkinin varlığı, enerji ükeiminin ekonomik büyümede oldukça kriik bir rol oynadığını gösermekedir. Enerji seköründe yaşanabilecek darboğazlar üreim ve isihdamı dolayısıyla ekonomik büyümeyi negaif yönde ekileyebilecekir. Türkiye enerji sekörünü gelişirme poliikalarını

04 U.Ü. İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi Cil XXXI, Sayı Uludağ Journal of Economy and Sociey uygulamaya devam emelidir. Enerjide önemli ölçüde dışa bağımlı bir ülke olan ve ihalaını da sınırlı sayıda ülke ile gerçekleşiren Türkiye enerji arz güvenliğini sağlamalı yani enerji kaynaklarını çeşilendirmelidir. Ayrıca, enerji ükeiminde verimliliğin arırılması, fosil yakılar ile ilgili sraejik depolama olanaklarının gelişirilmesi, yenilenebilir enerji kaynaklarına önem verilmesi ve nükleer enerjiden yararlanılması Türkiye ekonomisinin gelişimi için aılması gereken diğer adımlardır. Diğer arafan, enerji seköründe yerli kama değer arırılabilir. Bu amaçla, yerli ve yenilenebilir kaynaklardan üreilen enerjinin payı yükselilmelidir. Yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji üreimi için ulusal firmalara eşvik yönemleri gelişirilmeli ve var olan eşvikler de cazip hale geirilmelidir. Hükümein enerji poliikalarında uzun dönemli, ülkenin enerji poansiyelini dikkae alan, eknolojik ve ar-ge faaliyelerini desekleyen bir sraeji belirlemesi gerekmekedir. KAYNAKÇA Abaidoo, R. (00), Economic Growh and Energy Consumpion in An Emerging Economy: Augmened Granger Causaliy Approach, Research in Business and Economics Journal, -5. Aghion, P. and Howi, P. (009), The Economics of Growh, MIT Press. Cambridge, MA. Aior, C. A. and Ainhoa, Z. A. (007), Elecriciy Consumpion and Economic Growh: Evidence from Spain, BILTOKI Series, number 0070. Akarca, A. T. and Long, T. V. (979), Energy and Employmen: A Time Series Analysis of he Causal Relaionship, Resources and Energy, 5: 36-33. Akarca, A.T. and Long, T.V. (980), On he Relaionship beween Energy and GNP: A Re-examinaion, Journal of Energy and Developmen, 5: 36-33. Alam, M. S. (006), Economic Growh wih Energy, MPRA Paper, 60: -5, Allen, R. C. (009), The Briish Indusrial Revoluion in Global Perspecive, Cambridge Universiy Press. Cambridge. Alınay, G. and Karagol, E. (005), Elecriciy Consumpion and Economic Growh: Evidence from Turkey, Energy Economics, 7: 849-856. Arrow, K. J. (96), The Economic Implicaions of Learning by Doing, Review of Economic Sudies, 9(3): 55-73. Asafu-Adjaye, J. (000), The Relaionship beween Energy Consumpion, Energy Prices and Economic Growh: Time Series Evidence from Asian Developing Counries, Energy Economics, : 65-65. Aydın, F. H. (00), Enerji Tükeimi ve Ekonomik Büyüme, Erciyes Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi, 35, Ocak-Temmuz, 37-340. Ayres, R. U. and Allen, V. K. (969), Producion, Consumpion and Exernaliies, American Economic Review, 59 (3): 8-97.

Enerji Tükeiminin Ekonomik Büyüme Üzerindeki Ekisi 05 Ayres, R. U. and Warr, B. (005), Accouning for Growh: The Role of Physical Work, Srucural Change and Economic Dynamics, 6: 8-09. Cleveland, C. J., Cosanza, R., Hall, C. A. S. and Kaufmann, R. K. (984), Energy and The U.S. Eeconomy: A Biophysical Perspecive, Science, 5: 890-897. Cosanza, R. (980), Embodied Energy and Economic Valuaion, Science, 0: 9-4. Dickey, D. A. and Fuller, W. A. (979), Disribuion of he Esimaor for Auoregressive Time Series wih a Uni Roo, Journal of he American Saisical Associaion, 74: 47-43. Dunkerley, J. (98), Esimaing Energy Demand: The Developing Counries, Energy Journal, 3: 79-99. Ebohon, O. J. (996), Energy, Economic Growh and Causaliy in Developing Counries: A Case Sudy of Tanzania and Nigeria, Energy Policy, 4: 447-453. Ellio, G., Rohenberg, T. J. and Sock, J. H. (996), EfficienTessfor an AuoregressiveUni Roo, Economerica, 64: 83-86. Engle, R. and Granger, C. W. J. (987), Coinegraion and Error-Correcion Represenaion, Esimaion and Tesing, Economerica, 55: 5-76. Georgescu-Roegen, N. (979), Energy and Maer in Mankind s Technological Circui, Journal of Business Adminisraion, 0: 07-7. Gever, J., Kaufmann, R. K., Skole, D. and Vörösmary, C. (986), Beyond Oil: The Threa ofood and Fuel in he Coming Decades, Ballinger. Cambridge, MA. Haipeng W., Peng, T. and Ping, J. (005), Elecriciy Consumpion and Economic Growh in China, IEEE, : 33-334. Hall, C.A.S., Cleveland, C. J. and Kaufmann, R. K. (986), Energy and Resource Qualiy: The Ecology of he Economic Process, Wiley Inerscience. New York. Hamilon, J.D. (994), Time Series Analysis, Princeon Universiy Press, New Jersey. Johansen, S. and Juselius, K. (990), Maximum Likelihood Esimaion and Inference on Coinegraion wih Applicaion o The Demand for Money, Oxford Bullein of Economics and Saisics, 5: 69-0. Kraf, J. and Kraf, A. (978), On The Relaionship beween Energy and GNP, Journal of Energy and Developmen, 3: 40-403. Lucas, R. E. (00), The Indusrial Revoluion: Pas and Fuure, In Lecures on EconomicGrowh, R. E. Lucas: 09-88, Harvard Universiy Press. Cambridge, MA. Masih, A. M. M. and Masih, R. (996), Elecriciy Consumpion, Real Income and Temporal Causaliy: Resuls from A Muli-Counry Sudy based on Coinegraion and Error Correcion Modeling Techniques, Energy Economics, 8: 65-83.

06 U.Ü. İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi Cil XXXI, Sayı Uludağ Journal of Economy and Sociey Newey, W. K. and Wes, K. D. (994), Auomaic Lag Selecion in Covariance Marix Esimaion, Review of Economic Sudies, 6(4): 63-53. Noor S. and Siddiqi, M. W. (00), Energy Consumpion and Economic Growh in Souh Asian Counries: A Co-inegraed Panel Analysis, Inernaional Journal of Human and Social Sciences, 5(4): 9-96. Phillips, P. C. B. and Perron, P. (988), Tesing for Uni Roo in Time Series Regression, Biomerika, 75: 335-346. Rebelo, S. T. (99), Long-Run Policy Analysis and Long-Run Growh, Journal of Poliical Economy, 99(3): 500-5. Shiu, A. and Lum, P. L. (003), Elecriciy Consumpion and Economic growh in China, Energy Policy, 3(): 47-54. Smile, V. (994), Energy In World Hisory, Wesview Press. Squalli, J. and Wilson, K. (006), A Bounds Analysis of Elecriciy Consumpion and Economic Growh in he GCC, Working Paper -06-09, EPRU, Zayed Universiy, Abu Dhabi. Solow, R. (956), A Conribuion o he Theory of Economic Growh, Quarerly Journal of Economics, 70: 65-94. Sern D. I. (997), Limis o Subsiuion and Irreversibiliy in Producion and Consumpion: A Neoclassical Inerpreaion of Ecological Economics, Ecological Economics, : 97-5. Sern, D. A. (00), The Role of Energy in Economic Growh, CCEP Working Paper, 3: -50. Sock, J. H. and Wason, M. W. (993), A Simple Esimaor of Coinegraing Vecors in Higher Order Inegraed Sysems, Economerica, 6: 783-80. Temple, P. H. (999), Energy, Diversiy and Developmen in Economic Sysems: An Empirical Analysis, Energy Policy, 30: 3-33. Toda, H. Y. and Yamamoo, T. (995), Saisical Inference in Vecor Auoregressions wih possibly Inegraed Processes, Journal of Economerics, 66: 5-50. Toman, M. A. and Jemelkova, B. (003), Energy and Economic Developmen: An Assessmen of he Aae of Knowledge, Energy Journal, 4 (4): 93-. Wieze, L. and Kees, Van M. (005), Energy Consumpion and GDP in Turkey: Is here a Co-inegraion Relaionship?, Energy Economics, 7(6): 849-856. Wrigley, E. A. (988), Coninuiy, Chance, and Change: The Characer of he Indusrial Revoluion in England, Cambridge Universiy Press. Cambridge. Yemane W. R. (004), Elecriciy Consumpion and Economic Growh: A Timeseries Experience for 7 African Counries, Energy Policy, 34(0): 06-4. Yu, S. H. and Choi, J. Y. (985), The Causal Relaionship Beween Energy and GNP: An Inernaional Comparison, Journal of Energy and Developmen, 0 (): 49-7. Yu, E. S. H. and Hwang, B. K. (984), The Relaionship beween Energy and GNP: Furher Resuls, Energy Economics, 6: 86-90.