TÜRKİYE DE ENERJİ TÜKETİMİ GSYH İLİŞKİSİ: DİNAMİK BİR ANALİZ

Benzer belgeler
Türkiye de Elektrik Tüketimi Büyüme İlişkisi: Dinamik Analiz

Erkan Özata 1. Econometric Investigation of the Relationships Between Energy Consumption and Economic Growth in Turkey

TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜME VE DÖVİZ KURU CARİ AÇIK ÜZERİNDE ETKİLİ MİDİR? BİR NEDENSELLİK ANALİZİ

TÜRKİYE DE ELEKTRİK TÜKETİMİ, İSTİHDAM VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ

Türkiye de Petrol Tüketimi İle Reel GSYİH Arasındaki Uzun Dönem İlişkinin Johansen Eş-Bütünleşme Yöntemi İle Analiz Edilmesi

Türkiye de Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişkilerin Ekonometrik İncelemesi. Erkan Özata *

Mevsimsel Kointegrasyon Analizi: Güney Afrika Örneği. Seasonal Cointegration Analysis: Example of South Africa

Türkiye Ekonomisinde Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme

BİRİM KÖK TESTLERİNDE YAPISAL KIRILMA ZAMANININ İÇSEL OLARAK BELİRLENMESİ PROBLEMİ: ALTERNATİF YAKLAŞIMLARIN PERFORMANSLARI

MEVSİMSEL EŞBÜTÜNLEŞME TESTİ: TÜRKİYE NİN MAKROEKONOMİK VERİLERİYLE BİR UYGULAMA

8.Ders(EK) Zaman Serileri Analizi

Birim Kök Testleri. Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama

Birim Kök Testleri 3/24/2016. Bir stokastik sürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

Birim Kök Testleri. Random Walk. Bir stokastiksürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

HİSSE SENEDİ FİYATLARI, ALTIN FİYATLARI VE HAM PETROL FİYATLARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİNİN ANALİZİ

Metal (Çelik) Kullanım Yoğunluğu Hipotezinin Türkiye Ekonomisi için Sınanması Intensity of Metal (Steel) Use Hypothesis: A Test for Turkish Economy

AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi. Cilt : 6 Sayı : 15 Sayfa: Kasım 2018 Türkiye. Araştırma Makalesi

İŞSİZLİK VE İNTİHAR İLİŞKİSİ: VAR ANALİZİ Ferhat TOPBAŞ *

TÜRK EKONOMİSİNİN ENERJİ BAĞIMLILIĞI ÜZERİNE BİR EŞ-BÜTÜNLEŞME ANALİZİ A CO-INTEGRATION ANALYSIS ON THE ENERGY DEPENDENCY OF THE TURKISH ECONOMY

Cari İşlemler Açığının Sürdürülebilirliğinin Çoklu Yapısal Kırılmalı Eşbütünleşme Yöntemi ile Sınanması

İŞSİZLİK VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNDE ASİMETRİ ASYMMETRY IN THE RELATIONSHIP BETWEEN UNEMPLOYMENT AND ECONOMIC GROWTH

International Journal of Academic Value Studies (Javstudies) ISSN: Vol: 3, Issue: 13, pp

Eurasian Journal of Researches in Social and Economics Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi ISSN:

AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ

Borsa Getiri Oranı ve Faiz Oranı Arasındaki İlişkinin Doğrusal Olmayan Yöntemlerle Analizi: Türkiye Örneği

ÜCRET-FİYAT SPİRALİ: TÜRK İMALAT SANAYİ ÖRNEĞİ

PETROL FİYATLARININ İMKB ENDEKSLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ IMPACT OF OIL PRICES ON ISE INDICES

Şeyma Çalışkan Çavdar Yildiz Technical University ISSN : scavdar@yildiz.edu.tr Istanbul-Turkey

KONYA İLİ SICAKLIK VERİLERİNİN ÇİFTDOĞRUSAL ZAMAN SERİSİ MODELİ İLE MODELLENMESİ

Türkiye de Kırmızı Et Üretiminin Box-Jenkins Yöntemiyle Modellenmesi ve Üretim Projeksiyonu

Box-Jenkıns Modelleri ile Aylık Döviz Kuru Tahmini Üzerine Bir Uygulama

SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL SSSjournal (ISSN: )

Türkiye de Büyükbaş Hayvan Sayıları ve Nüfus Arasındaki Nedensellik İlişkisi. Şenol Çelik

1. Savunma Harcamalarının Ekonomiye Etkileri

TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN TRADE AND ECONOMIC GROWTH IN TURKEY

Sabit Sermaye Yatırımları ve Ekonomik Büyüme: Ampirik Bir Analiz

İMKB VE SEÇİLMİŞ AVRUPA HİSSE SENEDİ PİYASALARI ARASINDAKİ ULUSLARARASI ÇEŞİTLENDİRME FIRSATLARI

Büyüme ve İstihdam Arasindaki İlişki: Türkiye Örneği. The Relationship between Growth and Employment: The Case of Turkey

Cari İşlemler Açığı ve Sürdürülebilirlik: Türkiye Örneği

Niğde Üniversitesi İİBF Dergisi, 2014, Cilt: 7, Sayı: 2, s

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 11, Sayı 1,

A Study on the Estimation of Supply Response of Cotton in Cukurova Region

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama

Zeitschrift für die Welt der Türken Journal of World of Turks

ELEKTRİK TÜKETİMİ VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN DİNAMİK BİR ANALİZİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

PETROL FİYATLARININ BORSA İSTANBUL SANAYİ FİYAT ENDEKSİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Enflasyonun Borsa Performansı Üzerindeki Etkisi

AKADEMİK BAKIŞ Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi ISSN: X Sayı: 10 Eylül 2006

Dolar Kurundaki Günlük Hareketler Üzerine Bazı Gözlemler

HİSSE SENEDİ FİYATLARI VE DÖVİZ KURU İLİŞKİSİ

TÜRKİYE DE ENERJİ TÜKETİMİ EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN SEKTÖREL ANALİZİ *

İTHALATA DAYALI BÜYÜME: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Türk İmalat Sanayinde Sektörler Bazında Verimlilik Çıktı İlişkisi: Verdoorn Yasası

Tüketici Güveni ve Hisse Senedi Fiyatları Arasındaki Nedensellik İlişkisi: Türkiye Örneği (2004: :01)

YAPISAL KIRILMA DURUMUNDA SAĞLIK HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÜZERİNE BİR UYGULAMA

Döviz Kuru Belirsizliğinin İhracata Etkisi: Türkiye İçin Bir Uygulama

ENERJĠ VE EKONOMĠK BÜYÜME ĠLĠġKĠSĠ: TÜRKĠYE ÖRNEĞĠ

TÜRKİYE DE İHRACAT VE GSMH ARASINDAKİ İLİŞKİNİN KOİNTEGRASYON YÖNTEMİYLE İNCELENMESİ

Crude Oil Import and Economic Growth: Turkey

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI

ENERJİ TÜKETİMİNİN EKONOMİK BÜYÜME ÜZERİNDEKİ ETKİSİ:TÜRKİYE ÖRNEĞİ

The Roles of Financial Factors on the Real Money Demand: Turkey Case

FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI?

TÜRKİYE DE İNŞAAT SEKTÖRÜ VE PARA POLİTİKALARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİLERİ

EĞİTİM, SAĞLIK VE İKTİSADİ BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİLER: TÜRKİYE İÇİN BİR ANALİZ

Türkiye deki Cari Açık Sürdürülebilir mi? Ekonometrik Bir Analiz

NET YABANCI İŞLEM HACMİ İLE HİSSE SENEDİ GETİRİLERİ ARASINDA UZUN DÖNEMLİ İLİŞKİ VAR MIDIR? Cüneyt AKAR (*)

YAPISAL KIRILMALAR VE KARBON EMİSYONU: KITA AVRUPA ÜLKELERİ İÇİN AMPİRİK BİR UYGULAMA. Ali ACARAVCI

BRIC Ülkeleri ve Türkiye Arasındaki Sermaye Piyasaları Entegrasyonunun Parametrik ve Parametrik Olmayan Eşbütünleşme Testleri ile Analizi

FİSHER HİPOTEZİNİN TÜRKİYE İÇİN SINANMASI: DOĞRUSAL OLMAYAN EŞBÜTÜNLEŞME ANALİZİ

THE CAUSALITY RELATION BETWEEN CONSUMER CONFIDENCE AND STOCK PRICES: CASE OF TURKEY. Abstract

TÜRKİYE DE REEL DÖVİZ KURU İLE KISA VE UZUN VADELİ SERMAYE HAREKETLERİ İLİŞKİSİ

-ENFLASYON ROBUST ESTIMATION OF THE VECTOR AUTOREGRESSIVE MODEL: AN INVESTIGATION OF THE RELATIONSHIP BETWEEN ECONOMIC GROWTH AND INFLATION

ÇOKLU DOĞRUSAL BAĞLANTI

FİRMALARIN BANKA KREDİSİ KULLANIMINDA GÜVEN FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ * THE EFFECT OF CONFIDENCE FACTOR ON USED OF BANK CREDIT BY FIRMS

EKONOMİK PERFORMANS VE BÜROKRASİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Table 1. Reservoir/Well/Fluid Data Reservoir Thickness, h, Well radius, r w,, ft Fluid viscosity, μ, 0.8 cp Formation volume factor, B o,

TÜRKİYE DE DÖNEMİNDE KAMU VE ÖZEL SEKTÖR ÜCRETLERİ ÜZERİNE AMPİRİK BİR UYGULAMA

Türkiye de Dış Borçlanma-Ekonomik Büyüme İlişkisi: Dönemi

Türkiye de Enerji Üretiminde Fosil Yakıt Kullanımı ve Co2 Emisyonu İlişkisi: Bir Senaryo Analizi

ÜRETİCİ FİYATLARINA GEÇİŞ ETKİSİNDE ARA MALLARI İTHALATININ ROLÜ

THE RELATIONSHIP BETWEEN TRADE OPENNESS AND ECONOMIC GROWTH; THE CASE OF TURKEY

Rasyonel Beklentiler Hipotezinin Testi: Enflasyon, Faiz ve Kur 1

Türkiye nin Kabuklu Fındık Üretiminde Üretim-Fiyat İlişkisinin Koyck Yaklaşımı İle Analizi

TÜRKİYE DE KAMU HARCAMALARI DIŞ TİCARET AÇIKLARI ÜZERİNDE ETKİLİ Mİ? ARE GOVERNMENT EXPENDITURES EFFECTIVE ON TRADE DEFICITS IN TURKEY?

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Ankara e-posta: Geliş Tarihi/Received:

Reel ve Nominal Şokların Reel ve Nominal Döviz Kurları Üzerindeki Etkileri: Türkiye Örneği

VAR YAKLAŞIMI İLE VERİMLİLİK ŞOKLARININ ETKİLERİNİN BELİRLENMESİ

SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL SSSjournal (ISSN: )

DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller

Discussion Paper, Turkish Economic Association, No. 2008/10

TÜRKİYE DE TARIM VE HİZMET SEKTÖRÜNÜN GELİR EŞİTSİZLİĞİNE ETKİSİ: ASİMETRİK NEDENSELLİK ANALİZİ

ENFLASYON ve DOLAYLI VERGĐLERDEN ELDE EDĐLEN GELĐRLER ARASINDAKĐ ĐLĐŞKĐNĐN VAR YÖNTEMĐYLE ANALĐZĐ

Kredi Hacmi İle Cari Açık Arasındaki İlişki: Türkiye İçin Dinamik Bir Analiz

İMKB NİN LATİN AMERİKA BORSALARIYLA İLİŞKİSİ ÜZERİNE ÇOK DEĞİŞKENLİ GARCH MODELLEMESİ

Türkiye'de Enerji Tüketimi Ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Yapısal Kırılmalı Zaman Serisi Analizi

İthalat-İhracat-Döviz Kuru Bağımlılığı: Bootstrap ile Düzeltilmiş Nedensellik Testi Uygulaması

Transkript:

Selçuk Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Sosyal ve Ekonomik Araşırmalar Dergisi (The Journal of Social and Economic Research) ISSN: 1303 8370 / Nisan 2013 / Yıl: 13 / Sayı: 25 TÜRKİYE DE ENERJİ TÜKETİMİ GSYH İLİŞKİSİ: DİNAMİK BİR ANALİZ Hasan Mura ERTUĞRUL * ÖZET Enerji ükeiminin GSYH üzerindeki ekileri Türkiye gibi enerji ükeiminde dışa bağımlılığı yüksek olan ülkelerde özellikle poliika yapıcıları için önem arz eden bir konudur. Çalışmada enerji ükeimi GSYH ilişkisi 1970-2011 dönemleri arasında Türkiye ekonomisi için lieraürden farklı olarak dinamik olarak incelenmişir. Çalışmada önce, GSYH ve enerji ükeimi serileri arasındaki eş büünleşme ilişkisi incelenmiş ve seriler arasında eş büünleşme ilişkisi bulunmuş, daha sonra seriler arasındaki dinamik ilişki zamana göre değişen paramere yaklaşımı olan Kalman Filresi modeliyle analiz edilmişir. Çalışma bulgularına göre, enerji ükeimindeki %1 lik bir arışın GSYH üzerinde yol açacağı yüzdelik arışı ifade eden GSYH nin enerji ükeimi esnekliğinin 1980-2003 döneminde genel olarak bir azalma eğiliminde olduğu, 2003 yılından iibaren ise söz konusu esneklik değerinin armaya başladığı görülmekedir. Bu bulgular, Türkiye ekonomisinde özellikle 2003 yılından iibaren sanayide gözlenen, yüksek kama değerli ve enerji ükeiminin yoğun olduğu sekörlere doğru gerçekleşen dönüşümle uyumludur. Söz konusu esneklik değerinin önümüzdeki dönemde arış eğilimini devam eirmesi halinde, GSYH arışı için enerji ükeiminin öneminin aracağı görülmekedir. Bu durumda Türkiye nin enerjide yüksek dışa bağımlılığı da düşünüldüğünde enerji arz güvenliği sorunu poliika yapıcılar için önemli bir husus olarak ön plana çıkmakadır. Bu sebeple enerji dengesi içerisinde yerli kaynakların payının mümkün olduğunca arırılması * Dr., Hacaepe Üniversiesi

250 Hasan Mura ERTUĞRUL ve ihal kaynaklarda ise mümkün olduğu kadar ihalaçı ülke çeşililiğine gidilmesi enerji arz güvenliği için son derece önemlidir. Anahar Kelimeler: Enerji Tükeimi, Eş Büünleşme, Kalman Filresi JEL Sınıflaması: C22, O13 ENERGY CONSUMPTION GDP RELATIONSHIP FOR TURKEY: A DYNAMIC ANALYSIS ABSTRACT Energy is an indispensable inpu of producion and is imporance was negleced unil he oil crisis in he 1970s. Especially wo oil crises in he 1970s showed he imporance of energy which was sared o be added o producion funcion as a producion facor (Erugrul, 2011). Especially wih he widespread use of economerics package programs, he relaionship beween energy consumpion and GDP growh was sared o be esed empirically and a broad lieraure was formed in his area. Impor dependency of Turkey is high in energy. Primary energy demand of Turkey in 2011 was 115 million TEP (ones equivalen of peroleum). The share of naural gas in primary energy demand is 32 percen and he share of coal, hydro and renewable is 31, 27 and 4 percen respecively. As of 2011, impor dependency of Turkey is 90% in oil and 98% in naural gas. Impor dependency raio of Turkey is 73% in energy (ETKB, 2012-2014 Sraegic Plan). Since impor dependency is high in energy, an imporan par of Turkey s curren accoun defici arises from energy impors. When he curren accoun balance of Turkey for 2011 was 77 Billion USD Dollars, he energy impor in he same year was 54 Billion USD Dollars. While he share of curren accoun defici o GNP was 9.9 percen in 2011, curren accoun wihou energy which is obained by subracing energy impor from curren accoun balance is 2.9 percen only. High impor dependency in energy causes curren accoun balance o worsen and risk premium of Turkey o increase. Therefore, proper analysis of energy consumpion and GDP relaionship in Turkey is crucial for policy makers. Various sudies in he applied lieraure analyze he relaionship beween energy consumpion and economic growh. Firs papers in he empirical lieraure focus on causaliy analysis. The pioneering paper in he lieraure was Kraf and Kraf (1978) paper. In Kraf and Kraf (1978) paper, hey invesigaed energy consumpion and GNP relaionship for USA for 1947-1974 periods and found unidirecional granger causaliy from GNP o energy consumpion. Akarca and Long (1980) replicaed Kraf and Kraf (1978) paper by only shorening he sample periods 2 years and hey couldn find causaliy relaionship beween energy consumpion and GNP. Erol and Yu (1987) invesigaed causaliy relaionship beween energy consumpion and GNP for Unied Kingdom, France, Ialy, Germany, Canada and Japan. They found bidirecional causaliy relaionship for Japan, unidirecional causaliy relaionship from energy consumpion o GNP for Canada, unidirecional causaliy relaionship from GNP o energy consumpion for Germany and Ialy and no causaliy for France and Unied Kingdom (Erol and Yu, 1987). There are huge lieraeure which focus on causaliy relaionship beween energy consumpion and GDP relaionship for differen counries and differen sample periods. Some of hese papers are Sern (1993 and 2000), Masih and Masih (1997), Yang (2000), Soyaş, Sarı and Özdemir (2001), Ghosh (2002), Soyaş and Sarı (2004), Alınay and

SÜ İİBF Sosyal ve Ekonomik Araşırmalar Dergisi 251 Karagöl (2004), Shiu and Lam (2004) and Jumbe (2004) papers. Moreover, here are papers in he lieraure which invesigae causaliy relaionship by using elecriciy consumpion insead of energy consumpion as Ghosh (2002), Jumbe (2004), Mozumder and Marahe (2007), Rufael (2006), Alınay and Karagöl (2005), Karagöl, Erbaykal and Eruğrul (2007) and Eruğrul (2011) papers. The oher mehods employed in empirical lieraure which focused on energy consumpion and GNP relaionship are co- inegraion models, panel daa models and VAR models. Some papers used hese models are as Soyaş and Sarı (2004), Rufael (2006) and Alınay and Karagöl (2004) papers. There is no consensus in he lieraure for he energy consumpion and GDP relaionships. There are mixed resuls for differen counries and even same counries for differen ime periods. There is a lack of sudies which analyze he relaionship beween energy consumpion and economic growh dynamically in he lieraure. Papers in he lieraure use saic models and focus on average rends. In his sudy, differen from lieraure, energy consumpion and GDP relaionship is invesigaed dynamically by employing Kalman Filer mehod for Turkey. In empirical model, we employ real GDP and energy consumpion daa for Turkey for he 1970-2011 periods. Real GDP series were obained from TURKSTAT (Turkish Saisical Insiue) and energy consumpion series are obained from Minisry of Energy and Naural Resources of Turkey. Real GDP and energy consumpion series are measured in naural logarihms similar o he empirical lieraure and naural logarihms of real GDP and energy consumpion were denoed as LY and LE respecively. In he emprical analysis, firsly saionariy properies of variables are checked. For saionariy check, we employed ADF, PP and Ng-Perron uni roo ess which are commonly used in he empirical lieraure. According o ADF, PP and Ng-Perron uni roo es resuls, energy consumpion and GDP series are found saionary afer differencing ha means inegraed of order one (which is denoed as I(1)). Afer analyzing he saionariy properies of he series, co-inegraion relaionship beween energy consumpion and GDP is examined. Since boh of he series are saionary in he same order, co-inegraion relaionship is analyzed employing Johansen s mehod. Wih respec o Johansen model resuls we found co-inegraion relaionship beween energy consumpion and GDP. According o he co-inegraion equaion, energy consumpion elasiciy of GDP is found as 0.98. This implies ha 1 percen increase in energy consumpion will lead o an increase in he GDP by 0.98 percen on average in he sample period. Lasly, we analyzed energy consumpion and GDP relaionship dynamically by using ime varying parameer mehod employing Kalman Filer model. Our resuls show ha energy consumpion elasiciy of GDP, which indicaes he percenage change in GDP in response o one percen change in energy consumpion, has a decreasing rend beween 1980-2003 periods and begin o increase afer 2003. These findings are compaible wih he ransformaion of Turkish indusry owards higher value added and energy inensive secors since 2003. If he upward rend in his elasiciy coninues in he forhcoming period, he imporance of energy consumpion for GDP growh will increase. In his case, energy supply securiy is one of he mos imporan issues for policymakers considered ogeher wih Turkey s high energy

252 Hasan Mura ERTUĞRUL dependency. Therefore, i is very imporan o increase he share of domesic resources in energy mix and diversify impor counries for energy supply securiy of Turkey. Keywords: Energy Consumpion, Co-Inegraion, Kalman Filer JEL Classificaion: C22, O13 GİRİŞ Enerji, üreim sürecinin devamı için vazgeçilmez bir üreim girdisi olup bir üreim girdisi olarak enerjinin önemi 1970 li yıllardaki perol krizlerine kadar ihmal edilmişir. Özellikle 1970 li yıllarda yaşanan iki perol krizi enerjinin önemi oraya çıkarmış ve enerji bir üreim fakörü olarak düşünülüp üreim fonksiyonuna dâhil edilmeye başlanmışır (Eruğrul, 2011). Özellikle ekonomeri pake programların kullanımının yaygınlaşması sonucunda enerji ükeimi ile GSYH ve ekonomik büyüme ilişkisi uygulamalı olarak es edilebilmeye başlanmış ve bu konuda oldukça geniş bir lieraür oluşmuşur. Türkiye enerjide dışa bağımlılığı yüksek olan bir ülkedir. Türkiye nin birincil enerji alebi 2011 yılında yaklaşık 115 milyon TEP olarak gerçekleşmişir. Birincil enerji alebi içerisinde kömürün payı yüzde 31, doğal gazın payı yüzde 32, perolün payı yüzde 27, hidrolik enerjin payı yüzde 4 ve yenilenebilir ve diğer enerji kaynaklarının payı yüzde 6 dır. (Enerji Bakanlığı, 2013 Yılı Büçe Sunumu). 2011 yılı iibariyle Türkiye nin dışa bağımlılığı perolde yaklaşık %90, doğal gazda ise %98 düzeylerinde bulunmakadır. Türkiye nin enerjide ihala bağımlılık oranı ise %73 seviyesindedir (ETKB, 2010-2014 Sraejik Planı). 2011 yılı iibariyle Türkiye nin cari işlemler açığı yaklaşık 77 Milyar ABD Doları iken aynı yıl Türkiye nin enerji ihalaı ise yaklaşık 54 Milyar ABD Doları olarak gerçekleşmişir. 2011 yılında cari işlemler açığının GSYH ye oranı %9,9 olarak gerçekleşmiş iken aynı yılda cari işlemler açığından enerji ihalaının çıkarılmasıyla oluşan enerji hariç cari işlemler açığının GSYH ye oranı %2,9 olmuşur. Enerjide dışa bağımlılığın yüksek olması sebebiyle Türkiye nin cari işlemler açığının önemli bir kısmı enerji ihalaından oluşmaka ve yüksek enerji bağımlılığı cari dengenin köüleşmesine ve Türkiye nin hakkındaki risk algılamasının armasına büyük kakı sağlamakadır. Bu sebeple Türkiye de enerji ükeimi ve GSYH ilişkisinin doğru analizi poliika yapıcıları için oldukça önemlidir.

SÜ İİBF Sosyal ve Ekonomik Araşırmalar Dergisi 253 Enerji ekonomisi lieraürü incelendiğinde, bu alanda yapılan ilk çalışmaların enerji ükeimi ile GSYH arasındaki nedensellik ilişkisine yoğunlaşığı göze çarpmakadır. Bu alanda uygulamalı lieraürde yer alan ilk çalışma Kraf ve Kraf (1978) çalışmasıdır. Çalışmada, nedensellik analizi kullanılarak enerji ükeimi GSMH ilişkisi 1947-1974 dönemi için ABD ekonomisi için analiz edilmiş ve GSMH den enerji ükeime doğru ek yönlü nedensellik ilişkisi bulunarak, GSMH nin enerji ükeiminin nedeni olduğu sonucuna ulaşılmışır (Kraf ve Kraf, 1978). Akarca ve Long (1980) ise Kraf ve Kraf (1978) çalışmasının örneklem dönemini 2 yıl kısalarak aynı yönemle çalışmayı ekrar emişler ve enerji ükeimi ile GSMH arasında nedensellik ilişkisi bulmamışlardır ( Akarca ve Long, 1980). Lieraürde yer alan emel makalelerden bir anesi de Erol ve Yu (1987) çalışmasıdır. Çalışmada, İngilere, Fransa, İalya, Almanya, Kanada ve Japonya için enerji ükeimi ve GSYH arasındaki ilişkisi incelenmiş olup, çalışmanın sonucunda enerji ükeimi ile GSYH arasında, Japonya için iki yönlü nedensellik ilişkisi, Kanada için enerji ükeiminden GSYH ye doğru ek yönlü nedensellik ilişkisi, Almanya ve İalya için GSYH den enerji ükeimine doğru ek yönlü nedensellik ilişkisi bulunmuş iken Fransa ve İngilere de ise enerji ükeimi ve GSYİH arasında nedensellik ilişkisi bulunamamışır ( Erol ve Yu, 1987). Söz konusu emel çalışmalardan sonra enerji ükeimi ve GSYH arasında nedensellik ilişkisini değişik ülkeler ve değişik örneklem dönemleri için inceleyen ve değişik ülkeler için değişik sonuçlar bulan çok sayıda çalışma yer almakadır. Bu çalışmalardan bazıları Sern (1993 ve 2000), Masih ve Masih (1997), Yang (2000), Soyaş, Sarı ve Özdemir (2001), Ghosh (2002), Soyaş ve Sarı (2004), Alınay ve Karagöl (2004), Shiu ve Lam (2004) ve Jumbe (2004) çalışmalarıdır. Bunun yanında lieraürde söz konusu ilişkiyi enerji ükeimi yerine elekrik ükeimini kullanarak inceleyen çalışmalar da mevcuur. Bu çalışmalardan bazıları Ghosh (2002), Jumbe (2004), Mozumder ve Marahe (2007), Rufael (2006), Alınay ve Karagöl (2005), Karagöl, Erbaykal ve Eruğrul (2007) ve Eruğrul (2011) çalışmalarıdır. Nedensellik analizi dışında enerji ükeimi ve GSYH ilişkisini inceleyen çalışmalarda eş büünleşme analizi ve panel veri analizi kullanıldığı görülmekedir. Söz konusu çalışmalarda enerji ükeiminin

254 Hasan Mura ERTUĞRUL GSYH üzerindeki ekisi incelenen ülkeler için örneklem dönemlerinde oralama olarak espi edilmeye çalışılmışır. Bu çalışmalardan bazıları Soyaş ve Sarı (2004), Rufael (2006) ve Alınay ve Karagöl (2004) ün çalışmalarıdır. Enerji ekonomisi lieraüründe yer alan çalışmalar genel olarak değerlendirildiğinde, lieraürde bir görüş birliği oluşmadığı, GSYH ve ekonomik büyüme ile enerji ükeimi ilişkisini inceleyen çalışmalarda farklı ülkelerde farklı sonuçlar bulunabildiği haa aynı ülkede farklı dönemlerde bile farklı sonuçlar bulan çalışmaların olduğu göze çarpmakadır. Ayrıca söz konusu ilişkiyi inceleyen çalışmaların hepsinin saik modeller ve oralama eğilimler üzerine yoğunlaşığı ve lieraürde enerji ükeimi ve GSYH ilişkisini dinamik olarak inceleyen bir çalışmanın olmadığı göze çarpmakadır. Bu çalışmada enerji ükeimi GSYH ilişkisi 1970-2011 dönemleri arasında Türkiye ekonomisi için lieraürden farklı olarak dinamik olarak da incelenecek ve Türkiye de enerji ükeiminin GSYH üzerindeki ekisinin zaman içerisinde nasıl değişiği oraya konmaya çalışılacakır. Çalışmanın, ikinci bölümde veri ve yönem anlaılacak, üçüncü bölümde ise çalışmanın bulgularına yer verilecekir. Dördüncü bölüm olan sonuç bölümünde ise genel değerlendirme yapılacak ve sonuçlar özelenecekir. II. VERİ SETİ VE YÖNTEM Türkiye için enerji ükeimi GSYH ilişkisinin incelendiği bu çalışmada, enerji ükeimi ve reel GSYH serileri kullanılmışır. Çalışmada kullanılan serilerden reel GSYH serisi TUİK veri abanından, enerji ükeimi verisi ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı veri abanından elde edilmişir. Çalışma 1970-2011 dönemini kapsamakadır. Enerji ükeimi ve GSYH değişkenleri lieraürde yer alan çalışmalara paralel olarak ve esneklik değerleriyle çalışılması amacıyla logarimaları alınarak sırasıyla LE ve LY olarak isimlendirilerek çalışmaya dâhil edilmişir. Çalışmada ilk önce kullanılan serilerin durağanlıkları incelenmiş, daha sonra Johansen (1988) yönemi kullanılarak seriler arasındaki uzun

SÜ İİBF Sosyal ve Ekonomik Araşırmalar Dergisi 255 dönemli eş büünleşme ilişkisi analiz edilmişir. Seriler arasında uzun dönemli ilişki bulundukan sonra enerji ükeimi ve GSYH arasındaki dinamik ilişki Kalman Filresi yönemiyle analiz edilerek uygulamalı analiz amamlanmışır. Uygulamalı analizde ilk önce kullanılan serilerin durağanlık özellikleri incelenmişir. Durağanlık sınaması için uygulamalı lieraürde sıklıkla kullanılan birim kök esleri olan Augmened Dickey-Fuller (ADF), Philips Perron (PP), ve Ng-Perron esleri kullanılmışır. Serilerin durağanlıkları incelendiken sonra seriler arasında eş büünleşme ilişkisi incelenmişir. Johansen meodunda, üm değişkenlerin dışsal olarak kabul edildikleri VAR modelinden yola çıkarak, değişkenler arasında kaç ane eş büünleşik vekör olduğu es edilmekedir. Dolayısıyla, Engle-Granger meodunda olduğu gibi, esi ek bir eş büünleşik vekör beklenisiyle sınırlandırmadan, daha gerçekçi bir sınama gerçekleşirilebilecekir. Bu üsünlüğünden dolayı, çalışmada Johansen meodu ercih edilmişir (Eruğrul, 2011). Seriler arasında uzun dönemli eş büünleşme ilişkisi bulundukan sonra enerji ükeiminin GSYH üzerindeki zaman içerisindeki dinamik ekisini incelemek amacıyla Kalman filresi yönemi kullanılmışır. Doğrusal bir uzay durum denklemi göseriminde gözlem ve durum (geçiş) denklemi olmak üzere iki ür denklem yer almakadır. (1) ve (2) numaralı denklemler sırasıyla gözlem ve durum denklemlerini gösermekedir. y = Zα + Dw + ε (1) a = Ta 1 + cw + v (2) (1) ve (2) numaralı denklemlerde a ; zamanında mx1 boyulu gözlenemeyen durum vekörünü (bizim çalışmamız için 2x1), T: mxm boyulu bilindiği kabul edilen marisi, C: mxk boyulu kasayı marisini, w: zamanında kx1 boyulu dışsal değişkenler vekörünü, ε ve v ise sıfır oralamalı Gausyen dağılımlı vekörleri gösermekedir. y : zamanında Nx1 boyulu gözlem vekörünü, Z: Nxm boyulu y vekörü ile durum vekörünü ilişkilendiren marisi, D: Nxk boyulu kasayı marisini ifade emekedir. Ayrıca, m ve k sırasıyla durum değişkenlerinin ve bağımsız

256 Hasan Mura ERTUĞRUL değişkenlerin sayısını ifade emekedir. (2) numaralı denklemde, a durum vekörü gözlenememekedir. a durum vekörü doğrudan gözlenememekle birlike, a nin zamanla nasıl değişiğinin bilindiği kabulü ile geçiş denkleminin, gözlenemeyen durum değişkenlerinin birinci derece Markov süreciyle elde edildiği varsayılmakadır (Harvey, 1990; Mangır ve Eruğrul, 2012). III. BULGULAR 3.1. Durağanlık Analizi Enerji ükeimi ve reel GSYH serilerinin durağanlıklarını incelemek için uygulamalı lieraürde sıklıkla kullanılan ADF, PP ve Ng-Perron esleri kullanılmakadır. Aşağıda Tablo 1 de LY ve LE serileri için durağanlık eslerinin sonuçları yer almakadır. Tablo 1 e göre; ADF ve PP esleri için emel hipoez serinin birim kök içermesi şeklinde kurulmakadır. LY ve LE serileri için düzey halde hesaplanan değerler ablo kriik değerlerden hem ADF hem de PP esine göre mulak değer olarak küçük, birinci farklarda ise hesaplanan değerler ablo kriik değerlerden mulak değer olarak büyük bulunmuşur. Yani her iki seri için de düzey halde birim kök emel hipoezi reddedilememeke, serilerin birinci farkları alındıkan sonra birim kök emel hipoezi reddedilebilmekedir. ADF ve PP eslerine göre seriler birinci farkları alındıkan sonra durağan yani I(1) bulunmuşur.

SÜ İİBF Sosyal ve Ekonomik Araşırmalar Dergisi 257 Tablo 1.Durağanlık Tesleri Sonuçları ADF Tesi Sonuçları LY -3.214 ΔLY -6.232* LE -3.136 ΔLE -5.659* LY ve LE serileri için ADF kriik değerleri %1=-4.199 %5=-3.524 ΔLY ve ΔLE serileri için ADF kriik değerleri %1=-3.606 %5=-2.937 PP Tesi Sonuçları LY -3.366 ΔLY -6.283* LE -3.191 ΔLE -5.640* LY ve LE serileri için PP kriik değerleri %1=-4.199 %5=-3.524 MZ a ΔLY ve ΔLE serileri için PP kriik değerleri %1=-3.606 %5=-2.937 Ng-Perron Tesi Sonuçları MZ MSB MPT LY -12.278-2.476 0.202 7.428 LE -7.429-1.860 0.250 12.396 ΔLY -21.853-3.283 0.150 1.198 ΔLE -23.517-3.428 0.146 1.044 LY ve LE serileri için Ng-Perron kriik değerleri; %1 anlamlılık düzeyinde MZ, MZ, MSB, MPT için sırasıyla; -23.80, -3.42, 0.14 ve 4.03; %5 anlamlılık düzeyinde ise -17.30, -2.91, 0.17 ve 5.48 dir. ΔLY ve ΔLE serileri için Ng-Perron kriik değerleri; %1 anlamlılık düzeyinde a MZ a, MZ, MSB, MPT için sırasıyla; -13.80, -2.58, 0.17 ve 1.78; %5 anlamlılık düzeyinde ise -8.10, -1.98, 0.23 ve 3.17 dir * %1 anlamlılık düzeyi; Ng-Perron(2001) esinde; MZa ve MZ eslerinde emel hipoez seride birim kök olması, MSB ve MPT eslerinde ise emel hipoez serinin durağan olması biçimde kurulmakadır (Gür ve Eruğrul, 2012). LY ve LE serileri için; düzey halde MZa ve MZ eslerine göre hesaplanan değer ablo kriik değerlerden mulak değer olarak küçük, MSB ve MPT eslerine göre ise hesaplanan değerler ablo kriik değerlerden büyük bulunmuşur. Yani seriler düzey halde her 4 ese göre de durağan bulunamamışır. Birinci farklarda ise MZa ve MZ eslerine göre hesaplanan değer ablo kriik değerlerden mulak değer olarak büyük, MSB ve MPT eslerine göre ise hesaplanan değerler ablo kriik değerlerden küçük bulunmuşur. Yani her 4 es için de seriler birinci farkları alındıkan sonra durağan yani I(1) olarak bulunmuşur.

258 Hasan Mura ERTUĞRUL Özelersek, LY ve LE serilerinin kullanılan üm durağanlık eslerine göre birinci farkları alındıkan sonra durağan hale geldikleri yani serilerin birinci merebeden durağan oldukları yani I(1) bulunmuşur. 3.2 Eş-büünleşme Analizi Durağanlık analizinden sonra her iki seride I(1) olarak bulundukları için Johansen yönemi kullanılarak seriler arasındaki uzun dönemli eş büünleşme ilişkisi lieraüre uygun şekilde saik olarak analiz edilmişir. Johansen eş büünleşme esinin sonuçları aşağıda Tablo 2 de sunulmakadır. * %5 anlamlılık düzeyi Tablo 2. Johansen Eş Büünleşme Tes Sonuçları Eş Büünleşme Rankı Trace İsaisiği Maxİsaisiği Kriik Değer (%5) Kriik Değer (%5) r=0 22.33* 15.49 22.27* 14.26 r 1 0.06 3.84 0.06 3.84 Normalize edilmiş eş büünleşme denklemi: LY=0.14+0.98 LE Trace isaisiği için emel hipoez r=0 yani eş büünleşik vekör olmadığı şeklinde alernaif hipoez ise r 1 yani en az 1 ane eş büünleşik vekör olması biçiminde kurulmakadır (Eruğrul, 2011).Tablo 2 den görülebileceği gibi, ilk aşamada hesaplanan değer, ablo kriik değerden %5 anlamlılık düzeyinde büyük olduğu için eş büünleşik vekör olmaması biçiminde kurulan emel hipoez reddedilmekedir. İkinci aşamada ise emel hipoez r 1 (en az 1 eş büünleşik vekör) şeklinde kurulurken alernaif hipoez r 2 (en az iki eş büünleşik vekör) şeklinde kurulmakadır. Hesaplanan değer kriik değerden küçük olduğu için emel hipoez reddedilememiş, yani Trace esine göre bir ane eş büünleşik vekör bulunmuşur. Maksimum Eigen isaisiği için emel hipoez r=0 yani eş büünleşik vekör olmadığı şeklinde alernaif hipoez ise r=1 yani bir ane eş büünleşik vekör olduğu biçiminde kurulmakadır (Eruğrul, 2011). Tablo 2 den görülebileceği gibi ilk aşamada hesaplanan değer, ablo kriik değerden %5 anlamlılık düzeyinde büyük olduğu için emel hipoez

SÜ İİBF Sosyal ve Ekonomik Araşırmalar Dergisi 259 reddedilmekedir. İkinci aşamada ise emel hipoez r=1 şeklinde kurulurken alernaif hipoez r=2 şeklinde kurulmakadır. Hesaplanan değer ablo kriik değerden küçük olduğu için emel hipoez reddedilememiş, yani Maksimum Eigen isaisiğine göre de bir ane eş büünleşik vekör bulunmuşur. Özelersek, gerek Trace gerekse Maksimum Eigen isaisikleri ek bir eş büünleşik vekör olduğunu gösermekedir. Sonuç olarak, Johansen eş büünleşme analizi sonucunda enerji ükeimi ve GSYH arasında uzun dönemli eş büünleşme ilişkisi bulunmuşur. Model logarimik olarak kurulduğu için kasayılar esneklik değerlerini vermekedir. Normalize edilmiş eş büünleşme denkleminde GSYH nin enerji ükeimi esnekliği 0,98 olarak bulunmuşur. Bunun anlamı enerji ükeiminde %1 lik bir arışın GSYH da %0,98 oranında arışa yol açmasıdır. 4.3. Türkiye de Enerji Tükeimi GSYH İlişkisinin Dinamik Analizi: Kalman Filresi Yaklaşımı Enerji ükeimi ve reel GSYH değişkenleri arasındaki uzun dönemde saik eş büünleşme ilişkisi bulundukan sonra değişkenler arasındaki zaman içerisindeki dinamik ilişkiyi incelemek için yinelemeli ahmin (recursive esimaion) algorimalarının kullanıldığı uzay durum modeli (sae space) olan Kalman filresi yönemi kullanılmışır (Mangır ve Eruğrul, 2012). Kalman filresi ekniği dinamik bir sisemde, verilen gözlemleri kullanarak gözlenemeyen değişkenleri en az haa ile ahmin eden indirgemeli bir ahmin algorimasıdır (Yaşar, 2008). Seriler arasında uzun dönemli eş büünleşme ilişkisi bulunduğu için ahmin edilen saik eş büünleşme denklemi, Kalman Filresi yönemiyle dinamik olarak ahmin edilerek uygulamalı çalışma amamlanmışır. Çalışmada reel GSYH, enerji ükeimiyle açıklanmış olup kullanılan Kalman Filresi spesifikasyonu aşağıda (3) ve (4) numaralı denklemlerde göserilmişir. LY = a0 + a1, LE + ε (3) a i, ai, 1 + vi, = (4)

260 Hasan Mura ERTUĞRUL (3) numaralı eşilike yer alan a 1, kasayısı, enerji ükeimindeki %1 değişimin GSYH üzerinde yol açacağı yüzdelik değişimi göseren, GSYH nin enerji ükeimi esnekliğini ifade emekedir. Enerji ükeimi ile GSYH arasındaki dinamik ilişkinin analiz edilmesi için ahmin edilen zamana göre değişen paramere sonuçları ( a 1, kasayıları) aşağıda Grafik 1 de sunulmakadır. Grafik 1. Zaman Değişkenli Paramere (TVP) Sonuçları: Kalman Filresi Tahminleri 0.96 0.959 0.958 0.957 0.956 0.955 1980 1982 1984 1986 1988 1990 1992 1994 1996 1998 2000 2002 2004 2006 2008 2010 Güven Aralığı (-%1) TVP Tahmini Güven Aralığı (%1) Grafik 1 de incelediğinde; GSYH nin enerji ükeimi esnekliğinin eş büünleşme modelinde bulunan kasayıya yakın 0,96 civarında bulunduğu, kasayının 1980-2003 döneminde bir azalma eğiliminde olduğu ve 2003 yılından iibaren ise arış eğilimine girdiği görülmekedir. Ayrıca, 2001 yılındaki ekonomik kriz döneminde söz konusu azalma eğiliminin daha da belirginleşiği göze çarpmakadır. Türkiye ekonomisinde özellikle 2003 yılından iibaren sanayide bir dönüşüm gerçekleşmişir. Bu dönüşüm çerçevesinde düşük kama değerli ve geleneksel sekörler olan eksil, hazır giyim gibi sekörlerin yerini ağır meal, oomoiv, kimya gibi yüksek kama değerli ve enerji ükeiminin daha yoğun olduğu sekörler almaya başlamışır (Eruğrul, 2011). Kalman

SÜ İİBF Sosyal ve Ekonomik Araşırmalar Dergisi 261 filresi modelinin bulguları Türkiye ekonomisinin 2003 sonrası sanayide gerçekleşirdiği dönüşümle uyumlu sonuçlar vermişir. Grafike ayrıca 2003 yılı sonrasındaki arış eğiliminin 2009 yılında kesildiği ve 2010 yılında ekrar devam eiği göze çarpmakadır. 2009 yılı küresel finansal kriz dönemine denk gelmekedir ve 2010 yılı krizin Türkiye ekonomisi üzerindeki ekisi azaldığı ve büyümenin hızlanmaya başladığı dönemdir. IV. SONUÇ ve DEĞERLENDİRME Bir üreim fakörü olarak da değerlendirilebilen enerjinin GSYH üzerindeki ekisi özellikle Türkiye gibi enerji ükeiminde dışa bağımlılığı yüksek olan ülkelerde incelenmesi özellikle poliika yapıcıları için önem arz eden bir konudur. Ayrıca Türkiye nin cari işlemler açığının önemli bir kısmının enerji ihalaından oluşuğu ve yüksek enerji bağımlılığı cari dengenin köüleşmesine ve Türkiye nin hakkındaki risk algılamasının armasına büyük kakı sağladığı düşünüldüğünde konunun önemi daha da armakadır. Uygulamalı lieraürde enerji ükeimi büyüme ilişkisini analiz eden çok sayıda çalışma yer almasına karşılık söz konusu çalışmalarda genelde saik modeller kullanıldığı ve oralama eğilimler üzerine yoğunlaşıldığı ve lieraürde enerji ükeimi ve GSYH ilişkisini dinamik olarak inceleyen bir çalışmanın olmadığı göze çarpmakadır. 1970-2011 dönemini kapsayan bu çalışmada lieraürde yer alan çalışmalardan farklı olarak enerji ükeimi GSYH ilişkisi Kalman Filresi yönemi kullanılarak dinamik olarak incelenmiş ve Türkiye de enerji ükeiminin GSYH üzerindeki ekisinin zaman içerisinde nasıl değişiği oraya konmaya çalışılmışır. Uygulamalı analizde önce GSYH ve enerji ükeimi değişkenlerinin durağanlık özellikleri lieraürde sıklıkla kullanılan ADF, PP ve Ng- Perron esleriyle incelenmiş olup, incelenen seriler büün eslere göre I(1) bulunmuşur. Durağanlık analizinden sonra enerji ükeimi ve GSYH serileri arasındaki eş-büünleşme ilişkisi analiz edilmişir. Eş büünleşme analizi için seriler aynı merebeden durağan oldukları için Johansen yönemi

262 Hasan Mura ERTUĞRUL kullanılmış ve enerji ükeimi ve GSYH arasında uzun dönemli eşbüünleşme ilişkisi espi edilmişir. Eş büünleşme denklemine göre, GSYH nin enerji ükeimi esnekliği 0,98 olarak bulunmuşur. Bunun anlamı enerji ükeiminde %1 lik bir arışın örneklem döneminde oralama olarak GSYH de %0,98 oranında arışa yol açmasıdır. Son olarak, Türkiye de enerji ükeimi GSYH ilişkisi dinamik olarak zamana göre değişen paramere yönemi (TVP) olan Kalman Filresi yönemiyle incelenerek uygulamalı çalışma amamlanmışır. Kalman modeli sonuçlarına göre, GSYH nin enerji ükeimi esnekliğinin eş büünleşme modelinde bulunan kasayıya yakın 0,96 civarında bulunduğu, söz konusu kasayının 1980-2003 döneminde genel olarak bir azalma eğiliminde olduğu ve 2003 yılından iibaren ise armaya başladığı görülmekedir. Ayrıca, 2001 yılındaki ekonomik kriz döneminde azalma eğiliminin daha da belirginleşiği göze çarpmakadır. Bu bulgular, Türkiye ekonomisinin özellikle 2003 yılından iibaren sanayide göserdiği dönüşümle uyumludur. Söz konusu dönüşüm kapsamında 2003 yılı sonrasında düşük kama değerli ve geleneksel sekörler olan eksil, hazır giyim gibi sekörlerden ağır meal, oomoiv, kimya gibi yüksek kama değerli ve enerji ükeiminin daha yoğun olduğu sekörlere doğru bir kayma başlamışır. Sanayideki dönüşüm eğilimine paralel bir şekilde 2003 yılı sonrasında GSYH nin enerji ükeimi esnekliğinde bir arış olduğu yani enerji ükeiminde %1 lik bir arışın GSYH üzerinde daha fazla bir yüzdelik arışa yol açığı görülmekedir. Sonuç olarak söz konusu esneklik değerinin önümüzdeki dönemlerde arış eğilimini devam eirmesi halinde, GSYH arışı için enerji ükeiminin öneminin aracağı görülmekedir. Bu durumda Türkiye nin enerjide yüksek dışa bağımlılığı da düşünüldüğünde enerji arz güvenliği sorunu poliika yapıcılar için önemli bir husus olarak ön plana çıkmakadır. Sanayide enerji ükeimi yoğun kama değeri yüksek olan sekörlere doğru dönüşümün devamlılığının sağlanabilmesi için enerji ihiyacının kesinisiz ve zamanında karşılanması gerekmekedir. Bu sebeple enerji dengesi içerisinde yerli kaynakların payının mümkün olduğunca arırılması ve ihal kaynaklarda ise mümkün olduğu kadar ihalaçı ülke çeşililiğine gidilmesi enerji arz güvenliği için son derece önemlidir.

SÜ İİBF Sosyal ve Ekonomik Araşırmalar Dergisi 263 Kaynakça Akarca, T. A. ve Long T. V. (1980) On he Relaionship Beween Energy and GNP: A Reexaminaion, The Journal of Energy and Developmen, Cil:5, ss.326-331. Alınay, G. ve Karagöl, E. (2004). Srucural Break, Uni Roo, and The Causaliy Beween Energy Consumpion and GDP in Turkey, Energy Economics, Cil:26, ss.985-994. Alınay, G. Ve Karagöl E. (2005). Elecriciy Consumpion and Economic Growh: Evidence from Turkey, Energy Economics, Cil:27, ss.849-856. Dickey, D. ve Fuller, W. (1979) Disribuion Of The Esimaors For Auoregressive Time Series Wih A Uni Roo,Journal Of American Saisical Associaion, Cil:74, ss.427-431. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 2013 Yılı Büçe Sunumu, hp://www.enerji.gov.r/yayinlar_raporlar/2013_genel_kurul_konusma si.pdf Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 2010-2014 Sraejik Planı, hp://www.enerji.gov.r/yayinlar_raporlar/etkb_2010_2014_sraejik_ Plani.pdf Engle, R. ve Granger, C. W.J. (1987). Coinegraion and Error- Correcion: Represenaion, Esimaion, and Tesing, Economerica, Cil:55, ss.251-276. Erol, U., Yu ve E.S.H. (1987) On he Relaionship Beween Energy and Income for Indusrialized Counries, Journal of Energy and Employmen, Cil:13, ss.113-122. Eruğrul, H.M. (2011). Türkiye de Elekrik Tükeimi Büyüme İlişkisi: Dinamik Analiz, Enerji, Piyasa ve Düzenleme, Cil:2, ss. 49-73. Ghosh, S. (2002). Elecriciy Consumpion and Economic Growh in India, Energy Policy, Cil:30, ss.125-129. Gür, T.H. ve Eruğrul, H.M. (2012). Döviz kuru volailiesi modelleri: Türkiye uygulaması, İkisa Isleme ve Finans, Cil:27, Sayı:310, ss. 53-77.

264 Hasan Mura ERTUĞRUL Harvey AC (1990), Forecasing, Srucural Time Series Models and he Kalman Filer. CambridgeUniversiy Press, Cambridge. Johansen, S. (1988). Saisical Analysis of Coinegraing Vecors, Journal of Economic Dynamics and Conrol, Cil:12, ss.231-254. Jumbe, C. B. L. (2004). Coinegraion and Causaliy Beween Elecriciy Consumpion and GDP: Empricial Evidence From Malawi, Energy Economics, Cil:26, ss.61-68. Karagöl, E., Erbaykal, E. ve Eruğrul, M.H. (2007) Türkiye de Ekonomik Büyüme İle Elekrik Tükeimi İlişkisi:Sınır Tesi Yaklaşımı, Doğuş Üniversiesi Dergisi, Cil: 8, Sayı:1, ss. 72-80. Kraf, J. ve Kraf, A. (1978) On he relaionship beween energy and GNP, Journal of Energy and Developmen, Cil: 3, ss. 401-403. Mangır, F. ve Eruğrul, H.M. (2012). Sermaye harekeliliği, asarruf ve yaırım ilişkisi:türkiye örneği,hp://ideas.repec.org/s/iif/iifjrn.hml, İkisa Isleme ve Finans, Cil: 27, Sayı: 317, ss. 61-87. Masih,A.M.M. ve Masih R. (1997). On he Temporal Causal RelaionshipBeween Energy Consumpion, Real Income and Prices: Some Evidence FromAsian-Energy Dependen NICs Based on A Mulivariae Coinegraion/Vecor Error Correcion Approach, Journal of Policy Modelling, Cil:9, ss. 417-440. Mozumder, P. ve Marahe A. (2007). Causaliy Relaionship Beween Elecriciy Consumpion and GDP in Bangladesh, Energy Policy, Cil:35, Sayı:1, ss.395-402. Ng, S., ve Peron P. (2001). Lag Lengh Selecion and he Consrucion of Uni Roo Tess wih Good Size and Power,Economerica, Cil:69, Sayı:6,ss.1519 1554. Phillips, P.C.B., Perron, P. (1988). Tesing for a uni roo in ime seriesregression Biomèrika, Cil: 75, Sayı:2, ss.336-346. Rufael, Y. W. (2006). Elecriciy Consumpion and Economic Growh : A Time Series Experience For 17 African Counries, Energy Policy, Cil:34, Sayı:10, ss.1106-1114.

SÜ İİBF Sosyal ve Ekonomik Araşırmalar Dergisi 265 Sarı, R. ve Soyaş, U. (2004). Disaggregae Energy Consumpion, Employmen and Income in Turkey, Energy Economics, Cil:26, ss.335-344. Shiu,A. ve LamP.L. (2004). Elecriciy Consumpion and Economic Growhin China, Energy Policy, Cil:32, ss.47-54. Soyaş, U., Sarı,R. ve Özdemir,Ö. (2001). Energy Consumpion and GNP Relaion in Turkey: A Coinegraion and Vecor Error Correcion Analysis, Global Business and Technology Associaion, ss.838-844. Sern, D. (1993). Energy and Economic Growh in he USA: A Mulivariae Approach, Energy Economics, Cil:15, ss.137-150. Sern, D. (2000). Mulivariae Coinegraion Analysis of The Role of Energy in The USA Macroeconomy, Energy Economics, Cil:22, ss.267 283. Yang, H.Y. (2000). A Noe on The Causal Relaionship Beween Energy and GDP in Taiwan, Energy Economics, Cil:22, ss. 309-317. Yaşar, P. (2008). Alernaif Hasıla Açığı Tahmin Yönemleri ve Philips Eğrisi: Türkiye Üzerine Bir Çalışma, Yayınlanmamış Uzmanlık Tezi, Devle Planlama Teşkilaı, Ankara.