MEME KANSERİNDE C-ERBB-2 EKSPRESYONU İLE DİĞER PROGNOSTİK FAKTÖRLER ARASINDA İLİŞKİ VAR MI? ÖZET SUMMARY GİRİŞ

Benzer belgeler
MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

MEME KARSİNOMLARINDA GATA 3 EKSPRESYONU VE KLİNİKOPATOLOJİK PARAMETRELER İLE İLİŞKİSİ

10. ULUSAL RADYASYON ONKOLOJİSİ KONGRESİ Nisan 2012, Antalya

ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ BİLİMSEL TOPLANTISI

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

MEME KANSERİNDE Kİ-67 EKSPRESYONU VE DİĞER PROGNOSTİK FAKTÖRLER İLE

Dr. Filiz FİLİZ. T.C.S.B. Nusaybin Devlet Hastanesi

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu

Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi

SENTİNEL LENF NODU BİOPSİSİ VE ADJUVAN KEMOTERAPİ. Dr. Orhan TÜRKEN

CORRELATION OF C-ERBB-2 OVEREXPRESSION WITH HISTOPATHOLOGIC AND IMMUNOHISTOCHEMICAL PROGNOSTIC FACTORS IN 131 INVASIVE DUCTAL CARCINOMA CASES

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

TTOD MEME KANSERİ GÜNCELLEME KURSU HAZİRAN 2015 İSTANBUL 08:25-08:30 Açılış 08:00-08:30 Pratiği değiştiren çalışmalar. (salonda kahvaltı ile)

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

PAPİLLER TİROİD KARSİNOMLU OLGULARIMIZDA BRAF(V600E) GEN MUTASYON ANALİZİ. Klinik ve patolojik özellikler

HER2 POZİTİF HASTALIĞA YAKLAŞIM

Tıbbı Onkoloji Dışkapı Yıldırım Beyazıt E.A.H Görevler: Görev Unvanı Görev Yeri Yıl Uzman Doktor-

Mide Kanseri Tanısı Olan Hastalarda Lenf Nodu Tutulum Oranı ve Sağkalım İlişkisi

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

Nod-pozitif Meme Kanserinde Lenf Nodu Oranı Nüks ve Mortaliteyi Belirleyen Bağımsız Bir Prognostik Faktördür

MEME KANSERİNDE TIBBİ TEDAVİ PRENSİPLERİ. Prof.Dr.Evin Büyükünal İç Hastalıkları Medikal Onkoloji Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

KHDAK da Güncel Hedef Tedaviler

1. Oturum: Meme Kanserine Giriş, Patoloji ve Alt Tiplendirme Oturum Başkanları : Dr. Orhan ŞENCAN, Dr. İrfan ÇİÇİN

Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi

Adrenokortikal Karsinom Tek merkezin 10 yıllık deneyimi

MESANE TÜMÖRLERİNİN DOĞAL SEYRİ

Predictive and prognostic factors in locally advanced breast cancer: effect of intratumoral FOXP3+ Tregs

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D.

28. Ulusal Patoloji Kongresi Çıkar İlişkisi Beyanı

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM

KOLOREKTAL KARSİNOMLARDA HPV NİN ROLÜ VE KARSİNOGENEZ AÇISINDAN P53 VE BCL-2 İLE İLİŞKİSİ

ERKEN VE LOKAL İLERİ EVRE MEME KANSERLERİNDE BCL-2C ERB B-2 DÜZEYLERİ İLE PROGNOSTİK FAKTÖRLER ARASINDAKİ İLİŞKİ

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

Meme kanser cerrahisinde sentinel lenf nodunu değerlendirmede intraoperatif sitolojinin tanı değeri

MİDE KANSERİNDE P53 EKSPRESYONUNUN PROGNOSTİK ÖNEMİ: META- ANALİZ

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

MEME KANSERİ KÖK HÜCRELERİNİN GEN EKSPRESYON PROFİLİ

OLGU SUNUMU. Araştırma Gör. Dr. N. Volkan Demircan


Prognostic Significance of Immunohistochemical P53 Expression in Patients with Breast Cancer

Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

TRİPLE NEGATİF MEME KANSERİNE YAKLAŞIM RADYOTERAPİ

Papiller Mikrokarsinomlara Yaklaşım Türkiye Perspektifi

Canöz, Soyuer, Akgün ve ark. yüksek ekspresyonunun hastalıksız sağkalım ve genel sağ kalım süresinde kısalma ile ilişkili olduğu bulunmuştur (1, 4). B

KOLOREKTAL KARSİNOMLARDA VENÖZ İNVAZYON SAPTANMASINDA MORFOLOJİK BULGULARIN ve EVG nin ROLÜ

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastaz ( PBAM) Sistemik Tedavinin Yeri. o Dr. Mehmet Aliustaoğlu

Düşük Riskli Diferansiye Tiroid Kanserlerinde RAİ Tedavisi

KOLOREKTAL KARSİNOMLU HASTALARDA PRİMER İLE METASTAZ ARASINDA KRAS DİSKORDANSI

GENÇ MEME KANSERLİ HASTALARIN ÖZELLİKLERİ. Dr. Mutlu DOGAN Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

SENTİNEL LENF DÜĞÜMÜ İŞARETLEMESİ: KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNDE YERİ VAR MI?

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Safra Yolları Kanserlerinde SistemikTedaviler. Dr.M.Oktay TARHAN İzmir K.Ç.Ü. Atatürk E.A.H. Tıbbi Onkoloji Kliniği

ENDOMETRİUMUN ENDOMETRİOİD ADENOKARSİNOMLARDA GLUT-1 VE MASPİN EKSPRESYON İNSİDANSI, REKÜRRENS VE SAĞKALIM İLE İLİŞKİSİ

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

Erken Evre Meme Kanserinde Kimlere Aksiller Diseksiyon Gerekir?

CURRICULUM VITAE( CV) DEGREES AND POSTDOCTORAL EDUCATION

MEME KANSERLERİNDE, TÜMÖR KÖK HÜCRE BELİRTEÇLERİNİN (ALDH1, SOX2) PROGNOZ ve DİĞER PROGNOSTİK PARAMETRELER ile İLİŞKİSİ

MEMENİN SELİM PREKANSERÖZ HASTALIKLARININ YÖNETİMİ. Op. Dr. Gülden BALLI İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

ÇOCUKLUK ÇAĞI PAPİLLER TİROİD KANSERİNDE BRAF V600E MUTASYONU İLE KLİNİKOPATOLOJİK ÖZELLİKLER ARASINDAKİ İLİŞKİ VE NÜKS ORANI ÜZERİNE ETKİSİ

Küçük Hücreli Dışı Akciğer Karsinomlarının EGFR Mutasyon Analizinde Real-Time PCR Yöntemi ile Mutasyona Spesifik İmmünohistokimyanın Karşılaştırılması

METASTATİK MALİGN MELANOM. Dr Yüksel Küçükzeybek İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi 5.Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

Tiroid Papiller Kanserde Güncel Kanıtlar ve Gerçekler. Kılavuzlara göre Ameliyat Stratejisi Değişti mi?

Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi

Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr.

DUKTAL KARSİNOMA İN SİTU: CERRAHİ YAKLAŞIM. Dr. N. Zafer Utkan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

MEME PATOLOJİSİ Slayt Semineri Oturum Başkanları: Dr. Osman ZEKİOĞLU - Dr. Gülnur GÜLER

Dr. Mehmet TÜRKELİ A.Ü.T.F İç Hastalıkları A.D Medikal Onkoloji B.D 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi Mart 2014-Antalya

Meme kanserinin klinikopatolojik özelliklerinin moleküler alt tipe göre değerlendirilmesi

DKIS: Radyoterapi. Dr. Melis Gültekin. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı

Proflaktik santral disekisyon: Yeni bir tartışma alanı. Ashok R. Shaha, MD. Çeviren: Dr. Yalın İşcan*, Dr. Yasemin Giles* * İÜTF Genel Cerrahi ABD

Endometrium Karsinomları

Dr.Bahar Müezzinoğlu Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

POLİKİSTİK OVER SENDROMU VE GENİTAL KANSER İLİŞKİSİ

MEME KANSERİ. Doç.Dr. Ali Çerçel

KÜRATİF TEDAVİ SONRASI PSA YÜKSELMESİNE NASIL YAKLAŞALIM? Doç. Dr. Bülent Akduman Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.D.

SERVİKAL ÖRNEKLERDE HPV DNA ve SİTOLOJİK İNCELEME SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Meme Kanserinde Aksilla Negatif Olguları Doğru Belirlemek İçin En Az 10 Lenf Nodu Çıkarılması Yeterli midir?

Aksiller Lenf Nodu Negatif Meme Kanserli Hastalarda Çıkarılan Lenf Nodu Sayısının Prognostik Önemi

Gupse Turan Sevgiye Kaçar Özkara. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı, Kocaeli

MEME KANSERİ HASTALARINDA JAM-A VE LFA-1 GEN VARYASYONLARININ ETKİSİNİN İNCELENMESİ

İnvaziv Mesane Kanserinde Radikal Sistektomi + Lenfadenektomi, Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi. Dr. Öztuğ Adsan

Böbrek Tümörlerinin Prognostik Kategorizasyonu

KOLOREKTAL KARSİNOMA VE ÖNCÜ LEZYONLARINDA MİKROSATELLİT İNSTABİLİTESİNİN İMMÜNHİSTOKİMYASAL OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

SERVİKS KANSERİNDE LESS RADİKAL CERRAHİ

EVRE I SEMİNOM DIŞI TÜMÖRLERE YAKLAŞIM

En Etkili Kemoterapi İlacı Seçimine Yardımcı Olan Moleküler Genetik Test

MEME KANSERİNDE YENİ BİR BELİRTEÇ: İnsan Epididymis Proteini 4 (HE-4)

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

Evre III KHDAK nde Radyoterapi

TÜM MİDE BİYOPSİLERİNE RUTİN OLARAK GIEMSA VE ALCIAN BLUE UYGULAMALI MIYIZ?

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

GERM HÜCRELİ OVER TÜMÖRLERİNDE CERRAHİ EVRELEME GEREKLİ MİDİR?

MEME KANSERİNİ NASIL RAPORLAYALIM. Serpil Dizbay Sak Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji ABD

MEME KANSERİNDE YÜKSEK RİSK TANIMI

HER2 İmmünohistokimya (IHK) 0/1+ Meme Kanseri Patoloji Örneklerinin, SISH ile HER2 Durumunu Tespit Etmek için Yapılan Çalışma

Transkript:

Ege Tıp Dergisi 42 (3): 161-165, 2003 MEME KANSERİNDE C-ERBB-2 EKSPRESYONU İLE DİĞER PROGNOSTİK FAKTÖRLER ARASINDA İLİŞKİ VAR MI? IS THERE ANY RELATIONSHIP BETWEEN C-ERBB-2 EXPRESSION AND OTHERS PROGNOSTIC FACTORS IN BREAST CANCER? Bülent KARABULUT' Veliddin Canfeza SEZGİN 1 Ulus Ali ŞANLİ 1 Rüçhan USLU 1 Erdem GÖKER 1 Necmettin ÖZDEMİR 2 Selahattin SANAL 3 1 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı, Bornova, İzmir 2 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı, Bornova, İzmir 3 University Of Florida Health Science Center, Jacksonville, Florida, U.S.A Anahtar sözcükler: c-erbb2, meme kanseri Key Words: c-erbb2, breast cancer ÖZET C-erbB-2 insan meme kanserlerinde sık eksprese edilen bir gendir. Yapılan çalışmalarda özellikle aksiller lenf nodu tutulumu olan hastalarda bağımsız negatif prognostik bir faktör olduğu kabul edilmektedir. Bu çalışmada, 134 meme kanserli kadın hastada C-erbB-2 onkogen ekspresyonu ve diğer prognostik faktörlerle olan ilişkisi araştırılmıştır. C-erbB2 onkogeninin, aksiller lenf nodu metastazı ile ilişkisi gösterilemedi. Ancak aksiller metastatik lenf nodlarında yapışık lenf nodülleri (GATO) oluşumu ile c-erbb2 ekspresyonu arasında istatistik olarak anlamlı bir ilişkili saptandı. Ayrıca çalışmamızda, östrojen reseptörü (ER), progesteron reseptörü (PR), p53, yaş, tümör çapı, metastaz durumu gibi parametreler ile C-erbB-2 arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmedi. Tüm bu sonuçlar ile C-erbB-2'nin literatürde de belirtildiği gibi diğer faktörlerden bağımsız bir prognostik faktör olabileceği görüşü desteklenmektedir. SUMMARY C-erbB-2 gene is frequently over expressed in human breast cancer. Many studies have demonstrated that C-erbB-2 over expression is an independent negative prognostic factor in node-positive breast cancer patients. In this study, C- erbb-2 expression and its relationship with other prognostic factors were investigated in 134 breast cancer patients. The significant relationship betıveen C-erbB-2 and axillary lymph nodes involvement, ER, PR, P53, age, tumor size, metastasis status could not be shown. But statically significant relationship between C-erbB2 over expression and lymph node GATO formation is shown. İn a result, C-erbB2 over expression could be a prognostic factor in breast cancer. GİRİŞ Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanserdir (1, 2). Kanserden ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yeral Yazışma adresi: Bülent KARABULUT, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi iç Hastalıkları Anabilim Dalı, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı, Bornova, İzmir Makalenin geliş tarihi: 15.10.2003; Kabul tarihi: 04.12. 2003 maktadır (3). Meme kanseri oldukça önemli bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Modern tedavilere rağmen tüm meme kanserli hastaların 1/2-1/3' ü ölmektedir (4). Bu nedenle koruyucu önlemler önem kazanmaktadır. Bu da meme kanserinin biyolojisinin iyi tanımlanmasıyla müm kün olacaktır. Meme kanserinin pek çok prognostik faktörü tespit edilmiştir; aile öyküsü, iki taraflı tutulum, östrojen ve 161

progesteron reseptör durumu, p53-tümör supresör gen durumu, C-erbB-2 onkogen pozitifliği, histoloji, diferansi yasyonu, proliferatif indexleri ve Kİ-67, yaş, cinsiyet, evre ve aksiller lenf bezi tutuluşu gibi. C-erbB-2 insan meme kanserlerinde sık amplifiye edilen bir gendir. C-erbB-2 onkogeni normal hücrelerde tek kopya halinde olup 17. kromozomda lokalizedir. Epiderma! GroWth Factor (EGF) ailesinden bir glikoproteini (p185) kodlamaktadır. P185' in intrasellüler komponenti tirozin kinaz aktivitesi göstermek tedir. Ekstrasellüler komponenti ise yapı olarak growth faktör reseptörlerine benzemektedir (5). C-erbB-2 aşırı ekspresyonu invaziv duktal karsinomlu hastalarda %25-45 olarak izlenmektedir (6). C-erbB-2 geninin meme kanserindeki rolü, EGF (Epidermal GroWth Factor)'nin meme epiteli gelişiminde önemli rol oynaması, C-erbB-2 proteinine (p185) karşı geliştirilen antikorların sıçan tü mörlerinde malign hücre fenotipini normale dönüştürmesi, C-erbB-2 geninin embriyonik gelişme boyunca değişik roller üstlenmesi ve başta meme kanseri olmak üzere bir çok değişik tümör tipinde (over, mide, böbrek, kolon v.b) C-erbB-2 geninde amplifikasyon gösterilmesi nedeniyle yoğun olarak araştırılmıştır (7-10). C-erbB-2 aşırı ekspresyonunun, lokal nüks, metastasız sağ kalım, mitotik indeks ve aksiller lenf nodu tutulumu ile ilişkisi olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur. Ancak meme kanserinde diğer prognostik faktörlerle C-erbB-2 ekspresyonu arasında ilişki gösterilememiştir. Bu nedenle C-erbB-2 geni, meme kanserinde negatif bağımsız prognostik faktör olarak kabul edilmektedir (6,13-17). Bu çalışmada, meme kanserli hastalarda C-erbB-2 onko gen ekspresyonu ve diğer prognostik faktörlerle olan ilişkisi araştırılmıştır. HASTALAR VE YÖNTEM Çalışmaya, 1997-1998 yılları arasında Ege Ü.T.F Medikal Onkoloji polikliğine başvuran ve invazif duktal karsinom (IDK) tanısı alan 134 kadın hasta alınmıştır. Çalışmaya alınan tüm hastalara aksiller diseksiyon ve total mastektomi uygulanmış, tüm patolojik materyaller tümör çapı, LNM (aksiller lenf nodu metastazı), lenf nodlarmda çevre yumuşak doku yayılımı (ÇYDY) ve GATO oluşumu C-erbB-2, ER (östrojen reseptörü), PR (progesteron reseptörü), p53 pozitifliği yönünden değerlendirilmiştir. C- erbb-2 için patolojik yöntem olarak immunohistokimyasal (immunperoksidaz-kod:a0485, C-erbB-2 oncoprotein, kid: DAKO LSAB(R) 2 kiti-ko675) analiz yapılmıştır. C-erbB-2 onkoproteinine karşı geliştirilen antikorlar kullanılarak taze meme dokusundan elde edilen malign hücrelerdeki C- erbb-2 onkoproteini immuneperoksidaz yöntemi ile floresan oranına göre yüzdelenerek değerlendirilmiştir. %50 ve üzerindeki değerler C-erbB-2 yönünden pozitif olarak kabul edilmiştir. Ki-67 ve steroid reseptörleri immunohistokimyasal yön- temle değerlendirilmiştir. Ki-67 için DAKO Ki-67 A0047-DAKO K0675 Peroksidaz - DAKO S 3000 DAB ve steroid reseptörleri içn DAKO M:7047 kiti kullanılmıştır. Tüm örnekler aynı patolog tarafından incelenmiş ve aynı kitler kullanılarak yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar 4'lü ki-kare analiz ve korelasyon analiz yöntemi ile değerlendirmeye alınmıştîr. SONUÇLAR Çalışmaya alınan 134 kadın hastanın tümü IDK tanılıdır ve yaş ortalamaları 49.9 ±11.7 olarak belirlenmiştir. 19 hastada (%14) aile öyküsü vardı. Hastaların 56'sı (%42) premenapozal, 78'i (%58) postmenapozal dönemdeydi. Hastaların sadece 20'sinde (%15) tümör çapı 2cm altında iken, 97 hastada (%72) tümör çapı 2-5cm, 17 hastada ise (%13) tümör çapı 5cm üzerinde tespit edildi. 55 hastada (%41) p53, 45 hastada (%34) ER, 48 hastada (%36) PR pozitif bulundu. Hastaların sadece 9'unda (%7) metastaz tespit edildi. 96 hastada (%72) c-erbb2 pozitif bulundu. Tanı anında 98 hastada (%73) axiller lenf nodu tutuluşu saptanırken, bu hastaların 11'inde (%8) GATO, 37' sinde (%28) çevre yumuşak doku yayılımı pozitif olarak bulundu. Hasta özellikleri Tablo 1' de özetlenmiştir. Aksiller lenf nodu tutulumu ve C-erbB-2 arasındaki kore lasyon Tablo 2'de, aksiller lenf nodu tutuluşu saptanan hastaların, lenf nodlarının lokal invazyonu ile C-erbB-2 arasındaki ilişki Tablo 3' te özetlenmiştir. Tablolarda da izlendiği gibi C-erbB-2 ile axiller lenf nodu tutulumu arasında istatistik olarak anlamlı bir ilişki saptanmadı. Ancak lenf nodu tutulumu ile lokal agresif hastalık arasında anlamlı bir ilişki gösterilmiştir (p<0.05). Bu arada yaş, PR, ER, P53, tümör çapı ve metastatik hastalık ile C- erbb-2 arasında anlamlı bir ilişki gösterilememiştir (). Sonuçlar Tablo 4-9 da özetlenmiştir. Bu sonuçlar içinde en göze çarpan bulgu 2-5 cm'lik tümör çapı ile C-erbB-2 arasındaki ilişki yüzdelerinin yüksekliğidir. Ancak korelasyon analizlerinde tümör çapı ve C-erbB-2 arasında istatistiksel olarak olarak anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Tablo 1. Hastaların klinik özellikleri Hasta sayısı / Cinsiyet Tanı Yaş ortalamaları Aile anamnezi Menapoz durumu Tümör çapı P53 pozitifliği ER pozitifliği PR pozitifliği C-erbB-2 pozitifliği Axiller LNM Lenf nodu GATO Lenf nodu ÇYDY Metastaz 134-Kadın invazif Duktal Karsinom 49.9±11.7 19 hasta (%14) 56 hasta (%42) premenapozal, 78 hasta (%58) postmenapozal 20 hasta (%15) <2cm, 97 hasta (%72) 2-5cm, 17hasta(%13)>5cm 45 hastada (%34) 45 hastada (%34) 48 hastada (%36) 96 hastada (%72) 98 hastada (%73) 11 hastada (%8) 37 hastada (%28) 9 hastada (%7) 162

Tablo 2. Aksiller lenf nodu - C-erbB-2 ilişkisi Tablo 9. Metastatik hastalık ile C-erbB2 arasındaki ilişki LNM (+) 76 (%57) C-erbB-2 (-) LNM (-) 13(%1O) LNM (-) 23 (%17) LNM (+) 23(%16) metastaz (+) 7 (%5) metastaz (-) 36 (%27) metastaz (-) 89 (%67) C-erbB2 (-) metastaz (+) 2(%1) TARTIŞMA Tablo 3. Metastatik lenf nodlarının lokal agresivitesi ve c-erbb2 arasındaki ilişki GATO ÇYDY *p<0.05 -LNM (+) 10 (%7)* 27 (%20) Tablo 4. Yaş ile C-erbB2 arasındaki ilişki <35 yaş Tablo 5. PR ile C-erbB2 arasındaki ilişki PR(+) <35 yaş 3 (%2) PR(-) 27 (%20) Tablo 6. ER ile C-erbB2 arasındaki ilişki ER(+) 31 (%23) ER(-) 24(%18) -LNM (+) 1 (%0.07) 10 (%7) >35 yaş 85 (%64) PR(-) 59 (%44) ER(-) 65 (%48) Tablo 7. P53 ile c-erbb2 arasındaki ilişki P53 (+) P53 (-) 20(%15) P53 (-) 59 (%44) Tablo 8. Tümör çapı ile C-erbB2 arasındaki ilişki Tümör Çapı <2cm 2-5cm >5cm C-erbB-2 {+) 73 (%54) 12 (%9) Toplam >35 yaş 35 (%26) PR(+) ER(+) 14(%10) P53 (+) 18 (%13) 9 (%6) 24(%18) 5 (%8) Aksiller lenf nodu tutulumunun meme kanserinin en önemli prognostik faktörlerinden biri olduğu artık kabul gören bir görüş olmuştur. Tan ve arkadaşlarının 1997 yılında 202 meme kanser tanılı hasta üzerinde yaptıkları prospektif bir çalışmada lenf nodu pozitif olan hastaların 112 aylık izleminde mortalite oranı %42 olarak sapta nırken, lenf nodu negatif olan hastalarda bu oran 168 aylık izlem döneminde sadece %11 olarak belirlenmiştir (11). Pek çok çalışmada alınan benzer sonuçlar ile lenf nodu tutulumunun önemi kabul edilmiştir. Ancak aynı çalışmada, cerrahi olarak aksiller diseksiyon endikasyonu konulan hastaların sadece %18' inde aksilier tutulum saptanırken, çalışmamızda bu oran %73 olarak tespit edildi. Hasta grubumuzun %80' ninin evre 2b ve üzerinde olması oldukça yüksek rakamlar olarak kabul edilmiştir. Lenf nodu tutulumunun bu prognostik önemi yanında yine son yıllarda C-erbB-2 onkogen aşırı ekspresyonunun da prognostik önemi araştırılmıştır. Meme kanserlerinde C- erbb-2 pozitiflik oranı %25-45 oranında bildirilirken, bizim çalışma grubumuzda bu oran %72 olarak, yine literatüre oranla yüksek oranda tespit edilmiştir (12). Pek çok çalışmada bu onkogenin gerek lokal nüks, gerekse kısa yaşam süresi yönünden, bağımsız bir faktör olarak ilişkisi gösterilmiştir (6,13-17). Hasta populasyonumuzda yüksek aksiller lenf nodu tutulumu, yüksek C-erbB-2 oranı göz önüne alındığında aralarında bir ilişki var mı sorusu akla gelmektedir. Üstelik, araştırmalarda C-erbB-2' nin bağım sız bir negatif prognostik faktör olduğu düşünülürse bu ilişkiyi araştırmanın faydalı olacağı açıktır. Brotheric ve arkadaşlarının 1995 yılında yaptıkları flowsitometrik çalış mada 110 hasta değerlendirilmiş ve C-erbB-2-lenf nodu tutulumu arasında ilişki tespit edilememiştir (18). Benzer şekilde 10-113 aylık izlem süreli hastaları kapsayan 4 ayrı çalışmada ortalama %10 oranında c-erbb-2 amplifikasyonu bildirilirken, amplifikasyon ile lenf nodu tutulumu arasında bağlantı gösterilememiştir (19). Ancak aynı çalışmada gen amplifıkasyonu ile kısa sağkalım arasında anlamlı ilişki gösterilmiştir. Başka bir çalışmada da %28 oranında gen amplifıkasyonu bildirilirken lenf nodu tutulumu ile gen amplifikasyonu arasında ilişki gösterile memiştir (20). Çalışmamızda da benzer sonuçlar elde edilmesine karşın bu sonucun tam aksini iddia eden çalışmalar da sunulmuştur. Bunlar içinde en dikkat çekici olanı Slamon ve arkadaşlarının 1987'de yayınladıkları çalışmadır. Bu çalışmada aksiller lenf nodu pozitif hastalar 2-7 yıl izlenmiş ve C-erbB-2 amplifikasyonu %40 olarak 163

bildirilmiştir (21). Amplifikasyon ile birden fazla lenf bezi tutulumu arasında ilişki gösterilmiştir. Aynı çalışmada elde edilen veriler izlenmesi yapılamayan 103 hastadan alınan veriler ile birleştirildiğinde bu ilişkinin çok daha belirgin hale geldiği bildirilmiştir. Ancak, bu çalışma için, hasta karakterleri farklı 2 ayrı grup üzerinden yapıldığı ve bunun da sonuçları etkileyebileceği eleştirileri yoğun olarak yapılmaktadır. Varolan verilerle lenf nodu tutulumu ile C- erbb-2 amplifikasyonu arasında ilişki kesin olarak ortaya konulamamıştır. C-erbB-2 ve lenf nodu tutulumu oranla rındaki farklılıklar genetik farklılıklara işaret edebileceği gibi, özellikle C-erbB-2 için yöntem farklılıklarına da bağlı olabilir. FloWsitometrik analizlerle daha sağlıklı sonuçlar elde edilmektedir, immunohistokimyasal olarak yapılan değerlendirmelerde yanlış negatif sonuçlar çok daha belirginken, yanlış pozitif sonuçlar çok nadir olarak görülmektedir. (18). Bu nedenle hasta populasyonunda daha yüksek C-erbB-2 düzeylerinin olabileceği düşünül müştür. Lenf nodlarında gato formasyonunun da prognostik önemi olduğunu kabul edilmektedir. Çalışmamızda C- erbb-2 pozitifliği ile gato formasyonu arasında istatistik olarak anlamlı bir ilişki saptanırken, lenf düğümlerinde ÇYDY ile C-erbB-2 arasında anlamlı bir ilişki saptanma mıştır. Tüm bu veriler ile C-erbB-2 onkogeninin, aksiller lenf nodu metastazı ile ilişkili olduğunu iddia etmek zordur. Ancak metastatik lenf nodlarında lokal agresiflik ile ilişkili olabileceğini düşünmek olasıdır. Çünkü yukarda belirtilen çalışmalarda C-erbB-2' nin yüksek lokal nüks ile birlikteliği, gösterilmiş, bu da C-erbB-2' nin yüksek grade (histolojik-nükleer) ve aneploidi ile birlikteliği ile açıklan mıştır. Ancak literatürde C-erbB-2 aşırı ekspresyonu ile aksiller lenf nodu tutulumu arasında ilişki olduğunu gös teren çalışmaların da mevcut olması nedeniyle bu konu hakkında kesin bir yorum yapılamamaktadır. Son yıllarda, C-erbB-2' nin immunhistokimyasal boyama yöntemlerin deki gelişmeler ve flow Cyto Metri veya Polymerase Chain Reaction (PCR) gibi tekniklerin kullanımı ile daha hassas ölçümler yapılmakta ve daha farklı sonuçlar elde edilebilmektedir. Ayrıca literatürde belirtilen farklı sonuç ların, boyama yöntemlerindeki farklılıklara bağlı olması yanısıra homojen olmayan hasta dağılımları ile ilişkili olabileceği belirtilmektedir. Çalışmamızda immnuhistokim yasal olarak boyanma oranlarına göre C-erbB-2 ekspre yonu değerlendirildiği ve hasta sayısının yetersiz olduğu için net bir yorum yapılamamıştır. Bu çalışmada ER, PR, P53, yaş, tümör çapı, tanı anında metastaz durumu gibi parametreler ile C-erbB-2 arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Aryandono ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada C-erbB-2 aşırı ekspresyonu ile hastalık evresi, mitotik indeks ve aksiller lenf nodu tutulum sayısı arasında ilişki saptanırken, diğer parametreler ile anlamlı ilişki saptanmamıştır (22). Çalışmamızda C-erbB- 2 ile diğer prognostik faktörler arasında anlamlı bir ilişki olmadığı sonucu literatür ile uyumlu olarak değerlendiril miştir. Ancak bu konuda da çelişkili çalışmalar mevcuttur. Tüm bu sonuçlar C-erbB-2' nin literatürde de belirtildiği gibi diğer faktörlerden bağımsız bir prognostik faktör olabileceğini desteklemektedir. Ancak aksiller lenf nodu tutulumunda lokal agresiflik ile ilişkisi gösterilirken aksiller lenf nodu tutulumu arasında ilişki saptanmamıştır. İstatistik olarak anlamsız olsa da, C-erbB-2 pozitif ve aksiller lenf nodu tutulumu olan hasta oranının %57 olarak saptanması dikkat çekici olarak kabul ediilmiştir. Bu çalışmanın daha geniş hasta sayısı ile ve C-erbB-2 ekspresyonu için daha ileri tekniklerin kullanılarak yapılması planlanmaktadır. KAYNAKLAR 1. Parkin DM, Laara E, Muir CS. Estimates of the World wide frequency of sexteen majör cancers in 1980. Int J Cancer 1988; 41: 184-196. 2. Boring CC, Squires TS, Tong T. Cancer statistics 1993. C.A. Cancer J Clin 1993; 43:4-26. 3. Sinvenberg E, Lubera J. Cancer statistics 1987. C.A Cancer J Clin 1987; 37:19. 4. Allred DC, O'Connel P, Fuqua SA, Osborne CK. Immunohistochemical studies of early breast cancer evolution. Breast Cancer ResTreat, 1994; 32:1,13-8. 5. DaWkins HJ, Robbins PD, Smith KLSarna M, Harvey JM, Sternet GF, Papadimitriou JM. What's new breast cancer? Moleculer perspectives of cancer development ant the role of the oncogene c-erbb2 in prognosis and disease. Pathol Res Pract 1993; 189: 10, 1233-52. 6. Barnes DM, Bartkova J, Camplejohn RS, Gullick WJ, Smith PJ, Millis RR. Overexpression of the c-erbb2 oncoprotein: why does this occur more frequently in ductal carcinoma in situ than in invasive mammary carcinoma and is this of prognostic significance? EurJ Cancer 1992; 28: 2-3, 644-8. 7. Slomon E, Voss R, Hail V et ali. Chromosome 5 allele loss in human colorectal carcinomas. Nature 1987, 328:616-620. 8. Drebin JA, Link VC, Greene MJ. Monoclonal antibodies specific for the neu oncogene product directly mediate antitumor effects in vivo. Oncogene 1988; 2:387-394. 9. Schejter ED, Segal D, Glazer L et ali. Altemative 5' exons and tissue specific expression of the Drosophila EGF receptor homologue transcripts. Celi 1986; 46: 1091-1094. 164

10. Yokota J, Yamamoto T, Toyoshima K et ali. Amplifıcation of c-erbb2 oncogene in human adenocarcinornas in vivo. Lancet 1986; 1:765-767. 11. Tan P, Cady B, Wanner M, Worland P, Cukor B, Magi-Galluzzi C, Lavin P, Draetta G, Pagano M, Loda M. The celi cycle inhibitor 27 is an independent prognostic marker in small (T1a,b)invasive breast carcinoma. Cancer Res 1997; 57: 7, 1259-63. 12. Lea! CB, Schmitt FC, Bento MJ, Maia NC, Lopes CS. Ductal carcinoma in situ of the breast. Histologic categorization and its relationship to ploidy and immunohistochemical expression of hormone receptors, p53, and c-erbb2 protein. Cancer 1995; 75: 8, 21: 23-31. 13. O2Mailey FP, Saad Z, Kerkvliet N, Doig G, Stitt L, Ainsworth P, Hundal H, Chambers AF, Turnbull Dİ, Bramwell V. The predictive power of semiquantitative immunohistochemical assessment of p53 and c-erbb2 in lymph node-negative breast cancer. Hum Pathol 1996; 27: 9, 955-63. 14. Perin T, Canzonieri V, Massarut S, Bidoli E, Rossi C, Roncadin M, Carbone A. İmmunohistochemical evaluation of multipl biological markers in ductal carcinoma in situ of the breast cancer. Eur J Cancer 1996; 32 A:7: 1148-55. 15. Lagios MD. Ciassification of duct carcinoma in situ (DCIS) with a characterization of high grade lesions: defining cohorts for chemoprevention trıals. J Celi Biochem 1996; Suppl 25: 108-11. 16. Rudas M, Neumayer R, Gnant MF, Mittelböck M, Jakesz R, Reiner A. p53 protein expression, celi proliferation and steroid hormone receptors in ductal and lobular in situ carcinomas of the breast. Eur J Cancer 1997; 33: 1, 39-44. 17. Ferrero-Pous M, Hacene K, Bouchet C, Le Doussal V, Tubiana-Hulin, Spyratos F. Relationship between c-erbb-2 and other tumor characteristics in breast cancer prognosis. Clin Cancer Res. 2000; 6 (12) : 4745-54. 18. Brotherick I, Shenton BK, CoWan WK, Angus B, Home CH, Higgs MJ, Lennard TW. The relationship between flow-cytometric and immunohistochemically detected c-erbb2 expression, grade and DNA ploidy in breast cancer. Cancer Immunol Immunother 1995; 41: 3: 137-45. 19. Ali IU, Campbell G, Lederau R et ali. Lack of evidence for the prognostic significance of c-erbb2 amplification in human breast carcinoma. Oncogene Res. 1988; 3: 1-8. 20. Berger MS, Locher GW, Saurer S et ali. Correlation of c-erbb2 amplification and protein expression in human breast carcinoma With nodal status and nuclear grading. Cancer Res. 1988; 8: 1238-1243. 21. Slamon DJ, Clark GM, Wang SG et ali. Human breast cancer: Correlation of relapse and survival With amplification of the HER-2/ neu gene. Science 1987; 235: 177-182. 22. Aryandono T, Harijadi, Ghozali A. Correlation of clinical, pathological status, hormone receptor avd c-erbb-2 oncoprotein in breast cancer patients. Gan To Kagaku Ryoho 2000; 2: 600-6. 165