ŞUBAT ayı bülteni ile yeniden merhaba! Anasınıfımızdaki yolculuk devam ediyor. Bu ayki temalarımız, DUYULARIMIZ NEZAKET NEDİR? Bu ayki temamızda duyularımızla ilgili yepyeni bilgiler edindik. 5 adet duyu istasyon masası hazırladık. Her masayı bir duyu organını temsil edecek şekilde düzenledik. Öğrencilerimiz her masaya giderek o masadaki nesneleri inceleyerek keşfettiler. Daha sonra konu hakkında paylaşımda bulunduk.
Tat deneyleri yaptık. (Limon, bitter çikolata, tuz, sarımsak, şeker) Acı, ekşi, tatlı, tuzlu kavramlarını konuştuk. Dokunma panomuzu inceledik. Dokunduğumuz nesneyi tanımlayarak (pürüzlü, sert, kaygan, düz, yumuşak vs.) olarak ifade ettik. El göz koordinasyonunu desteklemek, parmak kaslarımızı geliştirmek amacıyla parmak boyası ile patates, limon, soğan v.s baskıları yaptık. Oluşturduğumuz desenlerden yaratıcılığımızı kullanarak özgün resimler oluşturduk. Kafiyeli sözcüklerle ilgili hazırlanan ppt sunumu izledik. Sunumun her bölümünde ip ucu kelimler vererek öğrencilerimizin ana kelimeyle kafiyeli olan kelimeyi bulmalarını istedik hem eğlendik hem öğrendik. Kafiyeli sözcüklerle ilgili resimli kartlarının yerlere dağıtıldığı sınıfımızda, müzikle birlikte dans ettik müzik durduğunda yerden bir kart seçtik. Seçtiğimiz kartla kafiyeli olan arkadaşımızla eşleştik. İşbirliği değerini ortaya koymak amacıyla yapılan etkinliğimizde grup çalışması olarak öğrencilerimizi 4 gruba ayırdık. Her gruptaki öğrenci sınıf içindeki nesnelerden iki tane seçerek kalıbını çıkarttılar ve kestiler. Grup üyeleri ile şekillerini bir araya getirerek büyük bir resim oluşturduk. Sınıf panomuzda sergiledik.
Öğretmenimizin verdiği yönergeler doğrultusunda dikkat çalışmaları yaptık. Öğrencilerimiz yönergeleri anladıkları şekilde önlerindeki kâğıtlara çizdiler. Etkinlik sonrası herkes çizdiği şekli paylaşarak karşılaştırdık. Gözlerimiz açık olarak kâğıtlarımıza figür çizdik (Örn: Ev gibi) Sonra gözlerimizi kapatarak, aynı figürü tekrar çizdik. Yaptığımız çalışmaları karşılaştırılarak arkadaşlarımızla paylaşımda bulunduk.
Şekil kavramını pekiştirmek için, öğretmenimiz sınıfın ortasına öğrenci sayısı kadar 4 geometrik şekli (daire, üçgen, kare, dikdörtgen) dağıttı. Müzik eşliğinde dans ettik. Müzik durduğunda öğretmenin verdiği yönergeye göre şekillerin yanına gidip heykel olduk. Daha sonra bir şekil seçip yerdeki düzene göre aynı şekil arkasında sıralandık. Her şeklin arkasında kaç kişi olduğunu saydık, oluşturduğumuz grafik üzerinde yorumladık. E sesi ile ilgili sunum izleyerek, E sesine giriş yaptık. Evden getirdiğimiz E sesiyle başlayan nesnelerle E sesi köşesi oluşturduk. Daha sonra öğrencilerimizle birlikte E sesiyle başlayan kelimeleri söyleme oyunu oynadık. E sesi ve başka seslerle başlayan nesnelerin olduğu karışık resimleri inceledik. E sesiyle başlayan kelimeleri söyleyerek ritim çalışması yaptık. Sesli ve sessiz sembolleri inceleyerek anlamları hakkında sohbet ettik. Sesli ve sessiz olmamız gereken durumlar hakkında paylaşımda bulunduk. Nesne kartlarının olduğu ve sesli- sessiz sembollerinin bulunduğu
keselerden birer kart çektik çektiğimiz karttaki sembol sesli ise sesli, sessiz ise sessiz hareketlerle anlatmaya çalıştık. İpe dizme çalışması yaptık. Oyun hamuru ile geometrik şekil çalışması yaptık. Verilen geometrik şekilleri içten dışa, dıştan içe çizme çalışması yaptık. Tema süresince öğrendiğimiz her yeni kelimeyi hazırladığımız sözcük duvarımıza ekledik. Evden getirdiğimiz fırçalar ile birbirimize masajlar yaptık. Öğretmenimizin sorduğu Nezaket nedir? Sorusundan alınan cevapları balonlara, yıldızlara yazılarak Nezaket Duvarına astık. Okul koridorlarımızı nezaket sözcüklerinin yazdığı görsellerle süsledik. Hafta boyunca öğrendiğimiz vals dansını, Vals müziği eşliğinde Haftanın son günü tüm sınıflarla Nezaket dansı yaparak Nezaket günümüzü kutladık. Mart ayında görüşmek üzere!
BEDEN EĞİTİMİ Şubat ayı içerisinde beden eğitimi dersinde nesnelere ayak ile vurma etkinlikleri yapıldı. Bedensel koordinasyon gerektiren belirli hareketler çalışıldı. Fiziksel aktivitelere katılırken temel hareket becerilerini doğru bir şekilde kullanma becerileri kazanıldı. Topu Tünele Sok Oyunu, Taşı-Kurtul Oyunu oynandı. YOGA Şubat ayı içerisinde öğrencilerimizin duygu ve düşüncelerini rahatça ifade edebilecekleri ortamlar hazırlandı. Farklı durumlara verilen tepkiler gözlendi. Öğrencilerimiz ile kas kuvveti ve esnekliğine dayalı etkinlikler yapıldı.
BİLİME YOLCULUK Bu ay her derste farklı duyu organlarımızı keşfetmemizi sağlayan deneyler yaptık. Maddelerin benzerliklerini ve farklılıklarını deneyerek gördük.
Atık materyalden marakas yaptık, farklı sesleri çıkardık. Çesit çeşit marakaslarımız oldu.
SATRANÇ Çocuklarla yeni döneme heyecan ile başladık, geçmiş dönem bilgileri tekrarlandı, satranç atölyesinde satranç oynayarak bilgiler tazelendi. GÖRSEL SANATLAR Seramik hamurlarından çalışmalar yaptık, öğrencilerimizle çini çalışmasına başladık. MÜZİK Orf çalgılarını tanıdık, onlarla ilgili boyamalar yaptık. Oyun ve Yalancı Çoban şarkılarını öğrendik. DRAMA Şubat ayı içerisinde drama dersinde duyular, geometrik şekiller ve sebze-meyveler konularını işledik. Konular ile ilgili ısınma oyunları oynatıldı.konuya yönelik etkinlikler yapıldı.
Bitmeyen Savaş Çocukların Yemek Sorunları Küçük çocuklu evlerde çocukla ilgili sorunların başında yemek sorunu gelir. Toplumumuzda hala çözümlenememiş olan bu sorun, çocuğun sağlığına ve gelişimine bağlı olarak her toplumda anne babalar için önem taşır. Toplumumuzda görülen yaygın kanı eğer anneleri ya da birisi tarafından iyice beslenip doyurulmazlarsa çocukların hiçbir şey yemeyip hasta olacakları biçimindedir. Onun için de çocuklar yalnız bebeklik dönemlerinde değil, artık kendi yemeklerini yiyebilecekleri yaşlarında bile büyükleri tarafından beslenmeye çalışılır. Bu tutum toplumca onay gören kültürel anne davranışıdır. Anne ya da başka birisi ( anneanne, bakıcı kadın, bir başkası ) bir elde tabak, öteki elde kaşık, çocuğu oyalayarak, dikkatini başka şeylere çekerek, değişik vaatlerde bulunarak çocuğu beslemeye çalışırlar. Bu davranış öylesine kökleşmiş, öylesine yaygınlaşmıştır ki, böyle davranmayan anneler, çocuğuna ilgisiz, çocuğuna iyi bakamayan anne olarak eleştirilirler. Oysa çocuğun sürekli olarak başkaları tarafından beslenmesi hem çocuğun yapıcı gelişmesine engel olur, hem de anne için sürekli bir sorun niteliği kazanır. Kültürümüzde Çocuklarda Yemek Sorunu, Etraf ne der? Duyarlılığı ve kadının anneliğiyle, anneliğin de yediripiçirmekle takdir toplamasından Annenin aceleci kişiliği. Bir an evvel yiyip kalksın, bu iş bitsin diye çocuğa zorla yedirmek istemesinden Annenin titizliği çocuk üstüne dökmesin veya yerler kirlenmesin endişesinden Annelik doyumu. Çocuğun midesi dolduğunda annenin de kalbinin doymasından kaynaklanmaktadır. Yemek Yeme Alışkanlığının Kazandırılmasında İzlenmesi Gereken Önemli Noktalar Yemek yemenin doğal bir ihtiyaç olduğu gerçeğinden hareket ederek çocuğa dengeli beslenme eğitimi verilmelidir.
Çocuklar, davranışlarının büyük bir bölümünü anne-babalarının tepkilerini gözlemleyerek öğrenirler. Bu durum yemek için de geçerlidir. Anne-babalarının masada yemek yiyişleri, yemek tercihleri, konuşmaları ve davranışları, çocukların yemek yeme alışkanlığını kazanmasında önemli bir rol oynar. Eğer anne baba olarak öğün atlıyor, yemek seçiyorsak çocuk da bunun doğal olduğunu düşünecek ve anne babayı model alacaktır. Yemek, aile bireylerinin tümünün katıldığı keyifli bir sohbet ortamında gerçekleştirilmelidir. Yemek zamanı mümkün olduğu kadar zevkli bir hale getirilmeli, yemek yeme konusu hiçbir zaman güç gösterisine dönüştürülmemelidir. Yemek mekanı; dinlemek, paylaşmak, sohbete katılmak ve bazı şeyler öğrenmek için uygun bir ortam olmalıdır. Çocuk yemek yemese de masada bulunması istenmeli biz seninle beraber olmak istiyoruz gibi sözlerle onun masada kalmasına yardımcı olunmalıdır. Beslenme her canlının gelişimi için gerekli olan doğal bir ihtiyaçtır. Bu doğal ihtiyacın keyifli ve mutlu bir ortamda gerçekleşmesi önemlidir. Çocuğa hiçbir zaman yemek yemesi için rüşvet önermeyin veya yalvarmayın. Yemek yemeyle aşırı ilgilendiğinizi gören çocuk, bu hassas yanınızı yakaladıktan sonra bunu kullanmaktan zevk alacaktır. Yemeğini bitirirsen sana istediğini alacağım yemeğini yersen seni parka götüreceğim gibi sözler bundan sonra her yemekte çocuğun beklentisi haline gelecektir. Bunu bulamadığı zamanlarda da yemek yemeği istemeyecektir. Yemek yedirebilmek için çocuğa yalvarmalar da (ne olur şu yemeğini yer misin? ) çocuğa anne babası üzerinde güç sahibi olduğu duygusunu verecektir. Çocuğa yemek yemeyle ilgili baskı yapmayın. Çocukların ortak özelliği, en çok baskı altında tutuldukları konuya karşı negatif tutum geliştirmeleridir. İstemediği yemeği yemesi için zorlanan çocuğun gösterdiği olumsuz tutumlar iştahsızlığından değil, istemediği bir şeyin yaptırılmasından kaynaklanmaktadır. Problemi yok etmenin en doğru yolu, çocuğunuza yemesiyle ilgili yaptığınız tüm baskılara son vermektir. Kaç yaşında olursa olsun çocuğa, beslenmesinden kendisinin sorumlu olduğu mesajı, onun seçimlerine saygı gösterilerek verilmelidir. Çocuk önüne konan yemeği reddettiğinde Sanırım bugün aç değilsin, yemek istemiyorsun
diyerek yemeği alınmalı ve bir dahaki yemek saatine kadar aç kalmanın rahatsızlığı çocuğa hissettirilmelidir. Böylelikle çocuk seçiminin doğal sonuçlarını kendi kararıyla yaşamış olacaktır. Çocuğun yemek problemini çocuğun yanında başkalarıyla paylaşmayın. Bizimkisi asla bunu yemez; bu çocuğu üç gün aç bıraksam inanın yine de yemez; bıktım artık ben bunun yemek seçmesinden vb Çocuğun yanında onun yemek seçtiğinin, yemek yemediğinin başkalarına söylenmesi; çocuğun bu özellikleri kendisinin taşıdığını kabullenmesine neden olur. Böyle bir durumda çocuk ben iştahsızım, ben yemek seçerim, ben yemek yemem gibi benlik algısına sahip olacaktır. Yeme konularında girişilen savaşların belki de başlamadan önlenebilmesi için önemli konulardan biri de ebeveynlerin beklentilerinin ne olması gerektiği konusunda bilgilenmeleridir. Çocuk bir gün içinde ne kadar yerse sağlıklıdır? Ne yemezse ciddi sağlık sorunu oluşur? Ne kadar miktar kaç yaş için uygundur? Bu tür bilgileri çocuk doktorundan öğrenerek bu doğrultuda beklenti düzeyini belirlemekte yarar vardır. Kaşık elinizde, baskıyla, zorla, rüşvetle, tehditle yemek yedirmenin çocuğa ne beden sağlığı, ne de ruh sağlığı açısından hiçbir yarar sağlamayacağını, tersine zararlı olacağını unutmayın... Kaynaklar : Atabek, Erdal, Çocuklar Büyükler ve Tavşanlar, Altın Kitapları. Reid, Fatma, Unutkan Erkekler Hadileyen Anneler, Sistem Yayıncılık. Yavuzer, Haluk, Çocuğu Tanımak ve Anlamak, Remzi Kitabevi.
Sayın velimiz, ODTÜ GELİŞTİRME VAKFI ÖZEL DENİZLİ İLKOKULU 2012-2013 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ANASINIFLARI ŞUBAT AYI İNGİLİZCE DERSİ ETKİNLİKLERİ İkinci dönemin ilk haftası Bubbles In The Bath adlı temamız tekrar aktiviteleri yapılarak tamamlanmıştır. Hafta boyunca yapılan aktiviteler arasında; tema kelimelerini tekrar etmek amacıyla, Bit by Bit oyunu (nesneleri azar azar gösterip tahmin etmelerini istemek), resimdeki nesneleri ya da aktiviteleri canlandırıp karşılıklı tahmin etmelerini sağlamak gibi etkinliklere yer verilmiştir. Bunların yanı sıra tema ile ilgili şarkılar dinleyip söylenilmiş, çeşitli kısa film ve hikâyeler izlenerek öğrencilerin çeşitli sorulara cevap vermeleri beklenmiştir. Çalışma kâğıtlarıyla alıştırmalar yapılmış, belli yönergeleri takip etmeleri beklenmiştir. Sınıf içinde çeşitli canlandırma etkinlikleri yapılmıştır. Böylece ikinci döneme hazırlık yapılmıştır. Şubat ayının ikinci haftası I m Somebody adlı temamıza başlanmıştır. Bu temada öğrencilerimiz, beş duyu organımızı ve duyularımızı tanımışlardır (el, göz, kulak, burun, dil-ağız, koklama, işitme, dokunma, görme, tatma). ÖĞRENDİĞİMİZ KELİMELER hear taste smell see touch nose mouth eyes ear hand
OYUN GÜNÜNDE NELER YAPTIK? Feely Bag: İçinde çeşitli objelerin olduğu çantadan gözlerimiz kapalı olarak nesneler seçtik ve duyularımızı kullanarak nesneleri tanımaya çalıştık. (Flower I can smell. Ball I can touch. Car- ı can see.) Tag Team Puzzle Öğretmenimiz Minnie ve Mickey yapbozları hazırlamıştı ve iki gruba ayrılarak yapbozları tamamlamaya çalıştık. İlk bitiren grup kazandı. Sniff sniff: Öğretmen getirdiği çeşitli meyveleri bir kutuya koydu ve bizler de sırayla gözlerimiz kapalı olarak meyveleri koklayarak, onların güzel mi çirkin mi koktuklarını anlamaya ve söylemeye çalıştık. Hot Cold Game: Gönüllü bir arkadaşımız dışarı çıktı ve öğrenilen nesnelerden bir tanesi sınıfta sakladık. Dışarı çıkan arkadaşımıza sakladığımız nesneyi bulması için hot cold diyerek yardımcı olduk. Nesneye yaklaşınca hot, uzaklaşınca da cold diyerek çok eğelendik. Nesneyi bulunca arkadaşımız I can touch / smell / hear /see /taste gibi cümleler söylemeye çalıştı. Dance of Ostriches: Öğretmenimiz arkalarımıza konu ile ilgili resim kartları astı ve her birimiz kendi resmini göstermeden arkadaşlarımızın resimlerini görüp söylemeye çalıştık. Flashcard Walk: Konu ile ilgili resim kartlarını yere daire şeklinde sıraladık ve müzik eşliğinde resimlerin etrafında döndük. Müzik durunca öğretmenin söylediği kartın yanında duran kimse, onun hangi duyu olduğunu doğru ifadeyi kullanarak söylemeye çalıştık. ( cake- I can taste. Tree- I can see..etc). Flashcard Act Out: Arkadaşlarımızdan biri öğretmenin seçtiği bir resme, sınıfa göstermeden bakıp, o resmi canlandırmaya çalıştı. ETKİNLİKLERİMİZDEN ÖRNEKLER:
STORY GÜNÜNDE NELER YAPTIK? İlk hafta My Five Senses adlı hikâyeyi tüm duyu organları ve duyuları öğrencilerle tanıdık. Gerekli tekrarları yaptık, hikâye ile ilgili soruları cevaplamaya çalıştık. Ayrıca Pass the box oyunu ile çeşitli nesnelerin hangi duyu ile algılandığını tahmin edip söylemeye çalıştık. Bu oyunda içinde nesnelerin olduğu kutuyu müzik eşliğinde birbirimize verdik ve müzik durunca kutu hangimize geldiyse o nesne ile ilgili cümle kurmaya çalıştık. ( I can smell. I can taste etc.) İkinci hafta I see adlı hikâyeyi dinledik. Bu hikâyede geçen kelimeleri ( ant, bee, flower, rock, butterfly, cat, tree ) koş ve dokun oyunu ile pekiştirdik. Ardından da hikâye izleyip, olayları resimli kartlarla sıraya koymaya çalıştık. Hikayede geçen cümleleri tekrar ettik ve çok eğlendik. İzlediğimiz hikâyeleri sınıf içinde gruplar oluşturularak canlandırdık. Ayrıca ilerleyen haftalarda da hikâyelerimiz devam edecektir. ETKİNLİKLERİMİZDEN ÖRNEKLER:
DRAMA GÜNÜNDE NELER YAPTIK? İlk hafta öğrendiğimiz şarkılar içerisinde geçen kelimeleri resimli kartlarla tanıdık. Hangi kelimenin hangi duyu organına karşılık geleceğini tahmin etmeye çalıştık. Şarkılara hareketlerle ve resim kartlarla eşlik ettik. I have five senses şarkısını söylerken grup oluşturduk ve her grup belli bir grup organını temsil edip şarkıda sırası geldikçe kartını kaldırdı. Sniff sniff adlı hikâyeyi izledik ve oradaki gibi bizler de koklayarak gözümüz kapalıyken öğretmenimizin bize verdiği nesneleri tahmin etmeye çalıştık. Ayrıca biz de hikâyeyi grup olarak canlandırdık. Sniff, sniff story: http://www.veryabc.cn/flash/html/stories/20070719/1781.html İkinci hafta ise öğretmenimiz sınıfa beş adet kutu getirdi. Üzerlerinde beş duyu organının resmi vardı. Müzik çalarken hepimiz sınıfta bulduğumuz nesnelerden hangisi ilgili kutuya girecekse, kategorize ederek koymaya çalıştık. Hem dans ettik, hem eğlendik, hem de öğrendik. Daha sonra kutulardaki nesneleri kontrol ettik. En çok gördüğümüz ve duyduğumuz şeyleri bulabildiğimizi fark ettik. Öğretmenimiz nesneleri kutunun içinden çıkarırken de tekrar ettik. ( I can hear. I can touch.) Ayrıca sınıfa getirilen meyveleri koklayıp güzel mi ( Is it good?), çirkin mi ( Is it bad?) koktuklarını söylemeye çalıştık. Yine öğretmenimizin gösterdiği diğer nesnelerin de nasıl olduklarını söylemeye çalıştık. ( hard:sert, sof: yumuşak, sour: ekşi, sweet: tatlı, sharp: keskin, hot: sıcak, cold: soğuk)
ETKİNLİKLERİMİZDEN ÖRNEKLER:
DIGITAL GÜNÜNDE NELER YAPTIK? İlk hafta My Senses adlı şarkıyı dinledik ve tekrar ettik. Duyuları tanıtan resim kartları ile Slow motion oyunu oynadık. Öğretmenimiz kartları yavaş yavaş gösterip resmi tahmin etmemizi istedi. Tekrarlarımızdan sonra bilgisayarda hazırlanan Hidden Pictures oyununu oynadık. Gizlenmiş olan kartları tahmin etmeye çalıştık. İkinci hafta ise Big World adlı şarkıyı dinledik. http://www.dreamenglish.com/mp3/bigworld.mp3 Daha sonra öğretmenlerimizin hazırladığı sunumlarla duyularımıza hitap eden nesneleri kategorize ederek tekrar çalışmaları yaptık. Jeopardy oyunu ile de hepimiz sorulara doğru cevaplar vererek yıldız kazanma şansı yakaladık ve çok eğlendik. Çeşitli oyunlarla tüm öğrendiklerimizi tekrar ettik. Belli nesneleri blind fold ( kör ebe) oyunu ile tahmin etmeye çalıştık ve bulduğumuz nesneleri bazı sıfatlarla tanımlamaya çalıştık. Daha sonra da bilgisayar oyunları ile belli hayvanları, yiyecekleri, eşyaları ve nesneleri özelliklerine göre gruplandırdık. Örneğin: lemonsour ( ekşi), candy- sweet ( tatlı), wood hard ( sert), cushion soft (yumuşak), parfume smells good ( iyi kokar), bin smells bad ( çöp kötü kokar). ETKİNLİKLERİMİZDEN ÖRNEKLER:
ARTS AND CRAFTS GÜNÜNDE NELER YAPTIK? Mr. Anderson ile yaptığımız bu derste ilk hafta Sevgililer Günü ile ilgili bir çalışma yaptık, kalpli kartlar hazırladık. İkinci hafta ise 5 Senses adlı video klibini izledik. Daha sonra şarkıya hareketlerle katıldık. Beş duyu organımızı konu alan bir küçük kitapçık hazırladık. Verilen resimlerden uygun olanları kesip, My Senses kitapçığımıza, hangi duyu organı ile ilgiliyse onun sayfasına yapıştırmaya çalıştık.
PEN AND PAPER GÜNÜNDE NELER YAPTIK? Tema şarkıları eşliğinde duyu organlarımız ve öğrendiğimiz yeni kelimelerle ilgili birçok alıştırma yaptık. Çalışma kâğıtları ile de öğretmenimizin verdiği yönergeleri takip etmeye çalıştık. İkinci haftada da konuyu pekiştirme çalışmalarına devam ettik. Duyuları ve o duyularla algılanan kelimeleri gruplandırdık. ( I can taste ice cream, I can smell a flower. etc.) İSTASYON ETKİNLİĞİMİZDE NELER YAPTIK? Her temamızda sınıf öğretmenlerimiz ve İngilizce öğretmenlerimizin hazırladığı etkinlikler kapsamında öğrendiklerimizle ilgili oyunlar oynadığımız istasyon etkinliklerine de devam ettik. En son yaptığımız dönem sonundaki istasyon çalışmasında ise, dönem boyunca öğrendiğimiz bütün kelimeleri içeren Pentatlon çalışması yaptık. Bu çalışmamızda hepimiz iki gruba ayrıldık, her iki gruptan bir arkadaşımız belli aşamalardan geçerek ( topu sektirerek, engelin altından geçerek ve daire etrafında dönerek) öğretmenimizin telaffuz ettiği kartlara dokunmaya çalıştı. Çok eğlendik ve öğrendik. İngilizce istasyonundan sonra Türkçe ve Beden Eğitimi öğretmenlerinin hazırladığı istasyona geçtik. Çeşitli oyunlarla her şeyi tekrar ettik.