Böbrek Nakli Yapılan Hastalarda Yaşam Kalitesi Hülya ÜSTÜNDAĞ *, Asiye GÜL *, Neriman ZENGİN *, Melahat AYDIN ** ÖZET Hasta bakımının sonucunda, tedavinin etkinliğinin bir göstergesi olan yaşam kalitesi, genellikle hastanın o anki sağlık fonksiyonlarının öznel algısını yansıtır. Son zamanlarda, yaşam kalitesi, tıbbi bakımın kalitesinin de önemli bir unsuru olarak kabul edilmektedir. Yaşam kalitesi organ transplantasyonundan sonra artmaktadır. Çalışmanın amacı, böbrek nakilli hastalarda yaşam kalitesini değerlendirmektir. Çalışmanın evrenini, böbrek nakli olan hastalar oluşturmuştur. Örneklem grubuna toplam 50 hasta alınmıştır. Veriler Bireysel Özellikler Formu ve kronik hastalarda denenmiş ve Türk toplumuna uyarlanmış SF-36 Yaşam Kalitesi Ölçeği aracılığla toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde yüzdelik, t testi, Kruskal- Wallis Varyans analizi ve Mann Whitney U testi kullanılmıştır. Çalışmanın sonuçlarına göre; hastaların %50 si (n:25) 18-32 yaş arasında, %68 i (n:34) erkek, %56 sı (n:28)evli, %44 ü (n:22) ilköğretim mezunudur. %78 i (n:39) ameliyattan önce eğitim almıştır. %66 sının (n:33) nakil süresi bir yıldan fazla, %96 sında doku reddi gelişmemiştir. Bireylerin SF-36 alt gruplarından fiziksel fonksiyon (69.20±25.45), ağrı (64.0±31.17) ve mental sağlık (60.48±19.18) puan sonuçlarının daha iyi olduğu dikkati çekmiştir. Nakil süresi bir yıldan fazla olan hastaların yaşam kalitesi anlamlı oranda artmıştır. Anahtar Kelimeler: Böbrek nakli, yaşam kalitesi. Quality of Life in Patient with Renal Transplantation ABSTRACT Quality of life, which is an indicator of therapeutic efficacy in the outcome of patient care usually reflects a patient s subjective perception of current health function. Recently, quality of life have been accepted as importants components of quality of medical care. Quality of life is improved after organ transplantation. The purpose of this study was to examine the quality of life in renal transplants patients. The universe of the study was formed of patients who had renal transplant. A total of 50 patients were taken in the sample group. The data were collected by Individiual Characteristics Form and SF-36 quality of life scale is tested for chronic patients and adapted for Turkish population. In the evaluation of data percentages, t-test and Kruskal-Wallis variance analysis and Mann Whitney U test were used. According to the results of the study; 50% of the patients (n:25) were between the age of 18-32. 68%(n:34) were male, 56% (n:28) were married, 44% (n:22) were primary school. * Öğr.Gör., İstanbul Üniversitesi Bakırköy Sağlık Yüksek Okulu ** Hemşire, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
118 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:2, Sayı:6 (2007) 78% (n:39) had received training before operation. 66% (n:33) of patients have more than 1 year after transplant, 96 % (n:48) of them experienced no rejection. Better results among the SF-36 subscores of the individuals were noticed in physical function (69.20±25.48), pain (64.0±31.17) and mental health (60.48±19.18). Quality of life in renal transplant patients incread significantly after1 year. Key Words: Renal transplantation, Quality of life. GİRİŞ Böbrek nakli, son dönem böbrek yetmezliği olan hastalara, canlı ya da kadavradan alınan insan böbreğinin cerrahi yöntemle takılmasıdır (Honxia, 2006). Son 20 yıldır nakil, bu hastalar için kabul edilen bir tedavi şekli olmuştur. Günümüzde, böbrek naklinin cerrahi tedavisi başarılıdır, immunsupresif tedavi protokolleri geliştirilmiş ve immunsupresyon için kullanılan ilaçların yan etkileri tanımlanmıştır (April, 2003). Böbrek nakli, böbreğin normal fonksiyonunu ve sağlığını eski haline getiren bir tedavi olarak görülmekte ve hastalar, nakille birlikte hayatlarının normale döneceğini ve daha fazla aktif olacaklarını düşünmektedir (Muehrer and Becker, 2005, Honxia, 2006). Fakat, böbrek nakilli birey, sürekli bir rejeksiyon riski, belirgin yan etkileri olan ilaç tedavisine alışabilme ve düzenli kontrol zorunluluğu gibi birçok sorunla karşı karşıyadır (Hongxia, 2006, Üstündağ, 2006). Bunların yanısıra, infeksiyon riski, tekrar hastaneye yatma ve vücut görünüşünde değişiklikler gibi endişeler de hastalar için stres kaynağı olmaktadır. Bu stresörlerle mücadele edebilmek için, zihinsel ve davranışsal olarak yapılan çabalar hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilemektedir (Hongxia, 2006). Yaşam kalitesi 1950 lerin başından beri incelenen bir konudur (Ostrowski and et al., 2000). Sağlık ile ilgili yaşam kalitesi, bireyin fiziksel, emosyonel ve sosyal sağlığına yönelik görüşleridir. Yaşam koşulları içinde elde edilebilecek kişisel doyumun düzeyini etkileyen hastalıklara ve günlük yaşamın fiziksel, ruhsal ve toplumsal etkilerine verilen kişisel tepkileri gösteren bir kavramdır (Akdeniz ve ark., 1999). Genellikle hastanın o anki kişisel sağlık fonksiyonlarını nasıl algıladığını yansıtır (Ögütmen ve ark., 2006). Böbrek naklinin en büyük amacı, bakım maliyetlerini düşürürken, maksimum yaşam süresi ve yaşam kalitesi elde etmektir (Yıldırım, 2006). Sağlık profesyonelleri, nakilden sonra bireylerin stres düzeylerini ve yaşam kalitesi algısının nasıl değiştiğini incelemelidir. Alıcıların bildirdikleri semptom ve endişe bulgularının ne olduğunun belirlenmesi, değerli olabilir (April, 2003). Hastalığın yaşam kalitesi üzerine olan etkileri holistik bakış açısıyla ele alınmalıdır (Suet-Ching, 2004). Çünkü, böbrek naklinin amacı, yalnızca böbrek fonksiyonlarını düzeltmek değil, aynı zamanda hastanın yaşam kalitesini de iyileştirmektir (Balaska and et al., 2006).
Böbrek Nakli Yapılan Hastalarda Yaşam Kalitesi 119 Bu çalışma, böbrek nakli yapılan bireylerin yaşam kalitesini değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM Çalışmanın evrenini İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde, böbrek nakli yapılan hastalar oluşturmuştur. Çalışmaya ilgili kurumdan izin alındıktan sonra başlanmış, örnekleme, Şubat- Mayıs 2004 tarihleri arasında, poliklinik kontrollerine gelen, rasgele yöntemle seçilmiş, çalışmaya katılmayı kabul eden 50 hasta alınmıştır. Veriler, Bireysel Özellikler Formu ve yaşam kalitesinin değerlendirmesinde; kronik hastalarda geçerlik ve güvenirliliği yapılarak Türk toplumuna uyarlanan SF-36 Yaşam Kalitesi Ölçeği aracılığıyla toplanmıştır. Kısa Form 36 (Short Form 36; SF- 36): Yaşam kalitesini değerlendirmek amacıyla Rand Corporation tarafından geliştirilmiş ve kullanıma sunulmuştur. Türkçeye çevrilmiş, geçerlik ve güvenilirlik çalışması yapılmıştır. Jenerik ölçüt özelliğine sahip bir kendini değerlendirme ölçeğidir. Sekiz boyutun ölçümünü sağlayan 36 maddeden oluşmaktadır. (1) Fiziksel fonksiyon; sağlık sorunları nedeniyle fiziksel aktivitelerin kısıtlanması (masa itmek, poşet taşımak, merdiven çıkmak, yürümek gibi günlük aktivitelerin etkilenmesi), (2) sosyal fonksiyon; fiziksel ve duygusal nedenlerle sosyal aktivitelerin kısıtlanması (arkadaşlarını ve akrabalarını ziyaret gibi), (3) rol fiziksel fonksiyon; fiziksel sağlık sorunlarına bağlı rol kısıtlılıkları çalışma saatleri ya da günlük aktivitelerden kaynaklanan fiziksel sağlık sorunlarına etkileri gibi), (4) emosyonel rol fonksiyon; emosyonel sorunlara bağlı rol kısıtlılıkları (çalışma ya da günlük aktiviteler üzerine depresyon ya da anksiyete gibi emosyonel sorunların etkisi, (5) mental sağlık; psikolojik sıkıntı ve iyilik ile ilgili olarak genel mental sağlık, (6) zindelik (enerji, yorgunluk düzeyinin objektif değerlendirilmesi konusunda sorular gibi), (7) ağrı; ağrının şiddeti ve çalışma gücünü nasıl etkilediği ve (8) genel sağlık anlayışı (kendi sağlığı konusunda hisleri). Değerlendirme bazı maddeler dışında Likert tipi yapılmakta ve son 4 hafta gözönünde bulundurulmaktadır. Alt ölçekler sağlığı 0-100 arasında değerlendirir ve puan yükseldikçe yaşam kalitesinin iyi olduğu şeklinde değerlendirilir. Bedensel hastalığı olanlarda yaşam kalitesinin değerlendirilmesinde kullanılabileceği bildirilmektedir (Pınar, 1995, Tanrıverdi ve ark., 2004). Verilerin Değerlendirilmesi Verilerin istatistiksel değerlendirmesinde yüzdelik, t testi, Kruskal- Wallis Varyans analizi ve Mann Whitney U testi kullanılmıştır. Sonuçlar %95 güven aralığında, p=0.05 anlamlılık düzeyinde değerlendirilmiştir.
120 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:2, Sayı:6 (2007) BULGULAR Çalışma grubunun bireysel özellikleri incelendiğinde; %50 (n:25) sinin 18-32 yaş arasında, %68 (n:34) inin erkek, %56 (n:28) sının evli, %50 (n:25) sinin ilköğretim mezunu olduğu, %78 (n:39) inin ameliyattan önce eğitim aldığı, %66 (n:33) sının nakil süresinin bir yıldan fazla olduğu, %96 (n:48) sında doku reddi gelişmediği belirlenmiştir (Tablo 1). Tablo 1. Bireylerin Sosyo-Demografik Özelliklerine Göre Dağılımı (N=50) Özellikler N % Yaş 18-32 25 50 33-47 15 30 48-62 10 20 Cinsiyet Kadın 16 32 Erkek 34 68 Medeni Durum Evli 28 56 Bekar 22 44 Öğrenim Durumu İlköğretim 25 50 Ortaöğrenim 18 36 Yüksekokul 7 14 Meslek Memur 3 6 Ev hanımı 7 14 Emekli 9 18 İşçi 11 22 Diğer 20 40 Nakil Öncesi Eğitim Alan 39 78 Almayan 11 22 Nakil Süresi 1yıldan az 17 34 1 yıldan fazla 33 66 Doku Reddi Var 2 4 Yok 48 96 Çalışma kapsamına alınan bireylerin genel yaşam kalitesi değerlendirildiğinde; Fiziksel fonksiyon 69.20 25.48, sosyal fonksiyon 48.38 26.03, rol fiziksel fonksiyon 38.50 43.21, emosyonel rol fonksiyon 39.98 44.18, mental sağlık 60.48 19.18, zindelik 54.20 20.21, ağrı 64.0 31.17, genel sağlık anlayışı 50.05 20.15 olarak bulunmuştur.
Tablo 2. Hastaların SF-36 Ölçek Puanları Böbrek Nakli Yapılan Hastalarda Yaşam Kalitesi 121 FF SF RF ER MS Z A GS Genel Yaşam Kalitesi 69.20 25.48 48.38 26.03 38.50 43.21 39.98 44.18 60.48 19.18 54.20 20.21 64.0 31.17 50.05 20.15 Yaş 18-32 71.20 26.07 44.36 24.16 40.0 42.08 43.96 43.83 60.16 21.70 55.60 20.22 67.60 30.50 50.10 21.80 33-47 64.66 25.45 53.33 27.46 35.0 42.04 37.80 45.22 56.26 16.73 50.33 22.39 53.33 30.16 45.0 19.91 48-62 71.0 25.79 51.0 29.41 40.0 51.63 33.30 47.14 67.60 15.02 56.60 17.80 71.0 33.38 57.50 14.95 Cinsiyet Kadın 71.25 21.17 52.75 29.82 37.50 40.82 37.50 46.95 61.25 20.64 57.81 21.36 61.87 30.46 52.03 16.63 Erkek 68.23 27.52 46.32 24.25 38.97 44.88 41.14 43.49 60.11 18.77 52.50 19.74 65.0 31.90 49.11 21.78 Eğitim Durumu İlköğretim 73.60 20.43 51.04 24.38 43.0 45.93 37.32 42.32 59.20 18.43 58.20 15.60 71.52 31.06 58.0 18.28* Ortaöğretim 70.0 28.43 46.22 28.99 38.88 42.20 50.0 48.85 62.0 21.87 52.50 23.96 55.61 31.99 41.11 19.98 Üniversite 51.42 29.82 44.42 26.67 21.42 36.59 23.71 37.06 61.14 16.60 44.28 23.35 58.71 26.38 44.64 17.64 Medeni Durum Evli 69.82 25.33 54.32 26.41 43.75 46.95 44.03 46.32 63.42 19.43 56.96 22.37 64.64 32.26 51.69 18.63 Bekar 68.40 26.24 40.81 24.01 31.81 37.93 34.81 41.78 56.72 18.62 50.68 16.92 63.18 30.45 47.95 22.20 Nakil Öncesi Eğitim Alan 65.0 26.82 43.23 24.72 33.33 42.27 33.30 43.27 57.23 18.89 50.38 18.89 59.79 31.60 47.11 18.58 Almayan 84.09 11.57* 66.63 22.98* 56.81 43.43* 63.63 40.75* 72.0 16.09* 67.72 19.66* 78.90 25.52 60.45 22.93* Nakil Süresi 1 yıldan az 55.29 26.48 33.76 19.87 16.17 27.86 17.64 31.48 49.64 18.76 48.52 15.38 46.94 27.51 47.79 23.01 1 yıldan fazla 76.36 22.08* 55.90 25.85* 50.0 45.50* 51.48 45.74* 66.06 17.12* 57.12 21.93 72.78 29.58* 51.21 18.79 FF= Fiziksel Fonksiyon, SF= Sosyal Fonksiyon, RF= Rol Fiziksel fonksiyon, ER= Emosyonel Rol Fonksiyon, MS= Mental Sağlık, Z= Zindelik, A= Ağrı, GS= Genel Sağlık Anlayışı * p 0.05
122 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:2, Sayı:6 (2007) Bireylerin yaş, cinsiyet, eğitim durumu ve medeni duruma göre yaşam kalitesi incelendiğinde istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır (P>0.05). Nakil öncesi eğitim almayan bireylerin yaşam kalitesi puanlarının, eğitim alanlara göre istatistiksel olarak anlamlı oranda yüksek olduğu (p<0.005), ağrı puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki olmadığı belirlenmiştir (P>0.05). Nakil süresi ile yaşam kalitesi arasındaki ilişki incelendiğinde, süre uzadıkça yaşam kalitesi parametrelerinin de istatistiksel olarak anlamlı oranda arttığı belirlenmiştir (p<0.05), zindelik ve genel sağlık anlayışı arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (p>0.05) (Tablo 2). TARTIŞMA Literatürde nakilli hastalarda yaşam kalitesinin yükseldiği belirtilmektedir (Balaska and et al., 2006, Yildirim, 2006, Muehrer and Becker, 2005, Diaz- Dominguez and et al., 2006). SF-36 yaşam kalitesi ölçeğinin geçerlik ve güvenilirliği yapılmış ve çalışmalarda oldukça sık kullanılmakta, hastanın, fiziksel, sosyal ve psikolojik iyilik halini değerlendirmektedir (Fujisawa and et al., 2000, Pınar, 1995). Çalışmada SF-36 ölçek puanlarına bakıldığında, genel olarak mental sağlık, zindelik ve ağrı puanlarının daha yüksek olduğu bulunmuştur. Pınar ve arkadaşları (1995) hemodiyalize devam eden ve böbrek nakli olan hastaları karşılaştırdıkları çalışmalarında, istatistiksel olarak anlamlı oranda, nakilden sonra yaşam kalitesinin arttığını belirlemişlerdir. Fujisawa ve arkadaşları (2000) ve Balaska ve arkadaşlarının (2006) yaptığı çalışmada bu çalışmaya göre daha yüksek yaşam kalitesi puanları saptanmıştır. Tanrıverdi ve arkadaşlarının (2004), Öğütmen ve arkadaşlarının (2006) çalışmasında rol fiziksel fonksiyon puanları, bu çalışmaya göre daha yüksek olmakla birlikte, genel sağlık, zindelik ve mental sağlık puanları bu çalışmayla benzerlik göstermektedir. Ostrowski ve arkadaşlarının (2000) çalışmasında da fonksiyonel durum puanları açısından bu çalışmayı destekleyen sonuçlar bulunmuştur. Yapılan çalışmalarda, alt ölçek puanlarında farklılık olmakla birlikte, böbrek naklinin genel olarak yaşam kalitesini arttırdığı görülmektedir (Öğütmen ve ark., 2006, Humar and et al., 2003, Fujisawa and et al., 2000, Tanrıverdi ve ark., 2004).
Böbrek Nakli Yapılan Hastalarda Yaşam Kalitesi 123 Yaşam kalitesini etkileyen en önemli faktörlerden biri olarak yaşın bildirilmesine karşın (Shu-Fen and Li, 2005), bu çalışmada istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmamıştır. Fujisawa ve arkadaşları (2000), Balaska ve arkadaşları (2006) genç hastaların yaşam kalitesi puanlarının yaşlı hastalardan daha yüksek olduğunu belirlemişlerdir. Humar ve arkadaşları (2003), Ponton ve arkadaşları (2001) yaş ile yaşam kalitesi arasında anlamlı bir ilişki olmadığını belirlemişlerdir. Çalışmalardan da anlaşıldığı gibi yaşın, yaşam kalitesini etkileyip etkilemediği tartışmalı bir durumdur. Kadın hastaların depresyona eğilimlerinin arttığı, sosyal desteklerinin yetersiz olduğu ve erkek hastaların kadın hastalara göre yaşam kalitelerinin daha yüksek olduğu belirtilmektedir (Öğütmen ve ark., 2006, Pınar ve ark., 1995, Akman ve ark., 2004). Bu çalışmada cinsiyet ile yaşam kalitesi arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmamıştır. Fujisawa ve arkadaşları (2000), Ponton ve arkadaşları (2001) çalışmalarında erkek ve kadın hastalar arasında anlamlı ilişki bulamamışlardır. Bulguları bu çalışmayı destekler niteliktedir. Eğitim seviyesinin yükselmesiyle yaşam kalitesinin önemli oranda arttığı bildirilmesine (Muehrer and Becker, 2005, Matas and et al., 2002) karşın, eğitim durumu ile yaşam kalitesi arasında anlamlı ilişki saptanmamıştır (p 0.05). Yıldırım (2006), eğitim seviyesi ile yaşam kalitesi arasında anlamlı ilişki olduğunu belirlemiştir. Öğütmen ve arkadaşları ise çalışmalarında anlamlı ilişki bulamamışlardır. Çalışmalarda farklı sonuçların çıkması, eğitim seviyesi ile birlikte bireyin kişisel özelliklerinin de yaşam kalitesini etkilediğini düşündürmüştür. Literatürde böbrek nakli olan evli bireylerin yaşam kalitesinin daha yüksek olduğu bildirilmektedir (Chisholm and et al., 2007). Bu çalışmada istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmamıştır. Yıldırım (2006), Öğütmen ve arkadaşları (2006) çalışmalarında evli hastaların yaşam kalitesinin bekar veya boşanmış kişilerden daha yüksek olduğunu saptamıştır. Bu çalışmadaki sonuç bekar bireylerin ailesinden ve çevresinden yeterli sosyal desteği alabildiğini düşündürmektedir. Böbrek naklinden sonra bireylerin beklentilerinin yüksek olduğu, nakilden sonra olası sonuçlar hakkında verilen bilgiyi açıkça anlamadıkları,
124 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:2, Sayı:6 (2007) bu durumunda ameliyat sonrası süreçte memnuniyetsizlik yarattığı ve yaşam kalitesi etkilediği bildirilmektedir (Özçürümez, 2004). Çalışmada nakil öncesi eğitim almayanlarda yaşam kalitesi parametrelerinin, eğitim alanlara göre yüksek olduğu saptanmıştır. Bu durum, her alıcının, nakil sonrası süreç hakkında gerçekçi beklentilere neden olan kapsamlı eğitimi alması gerektiğini düşündürmüştür. Öğütmen ve arkadaşları (2006) anlamlı ilişki bulamamışlardır. Çalışmada nakil süresi bir yılı geçenlerde, genel olarak yaşam kalitesi puanlarının arttığı görülmektedir. Zindelik ve genel sağlık puanlarında anlamlı ilişki saptanmamıştır. Balaska ve arkadaşları (2006) nakilden bir yıl sonra genel sağlık, rol fiziksel fonksiyon, rol emosyonel fonksiyon ve zindelik boyutunun arttığını belirlemişlerdir. Pınar ve arkadaşları (1995) nakil süresi arttıkça fonksiyonel durum puanının arttığını saptamışlardır. Bu beklenen bir gelişmedir, çünkü nakilden sonra bir yıl içinde akut rejeksiyon riski arttmakta, daha sık kontroller gerekmekte ve immunsupresif tedavi ve onun yan etkilerine uyum bireylerin sağlık algısını değiştirmektedir. Bir yıldan sonra greft fonksiyonu ve genel sağlık ile ilgili daha stabil bir döneme girilmektedir (Kong and Molassiotis, 1999) SONUÇ Yaşam kalitesinin yükseltilmesi böbrek naklinden sonra istenen ve beklenen bir sonuçtur. Nakilden sonra yaşam kalitesini düşüren etkenler belirlenebilirse, sağlık profesyonelleri yaşam kalitesini iyileştirmek için gerekli stratejileri belirleyebilir ve gerekli girişimlerde bulunabilir. Çünkü, yaşam kalitesi yüksek olan bireylerin, medikal tedaviye uyumları daha iyi olmaktadır. Araştırmanın sonuçlarına göre; Nakil sonrası bireylerin ihtiyaçlarına göre eğitim verilmesi Sosyal ve psikolojik destek sağlanması Yaşam kalitesi ölçeklerinin daha geniş gruplarda ve başka merkezlerde yapılması önerilmektedir.
Böbrek Nakli Yapılan Hastalarda Yaşam Kalitesi 125 KAYNAKLAR Akdeniz, C., Aydemir, Ö., Akdeniz, F., Gülseren, Ş. ve Kültür, S. (1999). Sağlık Düzeyi Ölçeği nin Türkçe ye Uyarlanması ve Güvenilirliği, Klinik Psikofarmakoloji, 9(2):104-108. Akman, B., Özdemir, F.N., Sezer, S., Miçozkadioğlu, H. ve Haberal, M. (2004). Transplantation Proceedings, 36:111-113. April, Z. (2003). Symptom Occurance, Symptom Distress and Quality of Life in Renal Transplant Recipients, Thesis of Doctorate, May, Lousiana. Balaska, A., Moustaffellos, P., Gourgiotis, S., Pistolas, D., Hadjiyannakis, E, Vaugas, V. and Drakopoulos, S. (2006). Changes in Health-Related Quality of Life in Greek Adult Patients 1 Year After Successful Renal Transplantation, Experimental and Clinical Transplantation, 2:521-524. Chisholm, M.A., Spivey, C.A. and Van Nus, A. (2007). Influence of Economic and Demografhic Factors on Quality of life in Renal Transplant Recepients, Clinical Transplantation, 21:285-293. Diaz-Dominguez, R., Perez-Bernal, J., Perez-San-Gregorio, M.A. and Martin- Rodriguez, A. (2006). Quality of Life in Patients with Kidney, Liver or Heart Failure During the Waiting List Period, Transplantation Proceedings, 38:2459-2461. Fujısawa, M., Ichikawa, Y., Yoshiya, K., Isotani, S., Higuchi, A., Nagano, S., Arakawa, S., Hamamı, G., Matsumoto, O. and Kamidona, S. (2000). Assessment of Health-Related Quality of Life in Renal Transplant and Hemodialysis Patients Using the SF-36 Health Survey, Urology, 56:201-206. Hongxia, L. (2006). Coping and Health-Related Quality of Life in Renal Transplant Patients, Thesis of Doctorate, May, Nashville. Humar, A., Denny, R., Matas, A.J. and Najarian, J.S. (2003). Graft and Quality of Life Outcomes in Older Recepients of a Kidney Transplant, Experimental and Clinical Transplantation, 2:69-72. Kong, I.L.L. and Molassiotis, A. (1999). Quality of Life, Coping and Concerns in Chinese Patients After Renal Transplantation, International Journal of Nursing Studies, 36:313-322. Matas, A.J., Halbert R.J., Barr, M.L., Helderman, J.H., Hricik D.E., Pirsch, J.d., Schenkel, F.A., Siegal, B.R., Liu, H. and Ferguson, R.M. (2002). Life Satisfaction and Adverse Effects in Renal Transplant Recipients: A Longitudinal Analysis, Clinical Transplantation, 16:113-121.
126 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:2, Sayı:6 (2007) Muehrer, R.M. and Becker B.N. (2005). Life After Transplantation: New Transitions in Quality of Life and Psychological Distress, Seminars in Dialysis, 18(2): 124-131. Oğütmen, B., Yildirim, A., Sever M.S., Bozfakioğlu S., Ataman R., Erek, E., Cetin O. ve Emel, A. (2006). Heath-Related Quality of Life After Kidney Transplantation in Comparison Intermittent Hemodialysis, Peritoneal Dialysis and Normal Controls, Transplantation Proceedings, 38:419-421. Ostrowski, M., Wesolowski, T., Makar, D. and Bohatyrewicz, R. (2000). Changes in Patients Quality of Life After Renal Transplantation, Transplantation Proceedings, 32: 1371-1374. Özçürümez, G., Tanrıverdi, N., Çolak, T., Emiroğlu, R., Zileli, L. ve Haberal, M. (2004). The Psychosocial Impact of Renal Transplantation on Living Related donors and Recipients: Preliminary Report, Transplantation Proceedings, 36:114-116. Pınar, R. (1995). Diabetes Mellitus lu hastaların yaşam kalitesi ve yaşam kalitesini etkileyen faktörlerin incelenmesi, Doktora Tezi, İ.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İstanbul. Pınar, R., Çınar, S., İşsever, H., Albayrak, M. ve İlhan, S. (1995). Hemodiyalize Devam Eren ve Transplant Olan Son Dönem Böbrek Yetmezlikli Hastaların Yaşam Kalitelerinin Karşılaştırılması, Çınar Hemşire Dergisi, 1-5. Ponton, P., Rupolo, G.P., Marchini, F., Feltrin, A., Perin, N., Mazzoldi, M.A., Giacon, B., Baldan, N. and Rigotti, P. (2001). Quality-of-Life Change After Kidney Transplantation, Transplantation Proceedings, 33:1887-1889. Shu-Fen, N. and Li, I.C. (2005). Quality of Life of Patients Having Renal Replacement Therapy, Journal of Advanced Nursing, 51(1): 15-21. Suet-Ching, W. (2004). The HRQoL of Renal Transplant Patients, Journal of Clinical Nursing, 13:201-209. Tanrıverdi, N., Özçürümez, G., Çolak, T., Dürü, Ç., Emiroğlu, R., Zileli, L. ve Haberal, M. (2004). Quality of Life and Mood in Renal Transplantation Recipients, Donors, and Control: Prelimanary Report,Transplantation Proceedings, 36:117-119. Üstündağ, H. (2006). Renal Transplantasyon Uygulanan Hastanın Taburculuk Eğitimi, Nefroloji Hemşireliği Dergisi, Temmuz-Ekim, 36-39. Yildirim, A. (2006). The Importance of Patient Satisfaction and Health-Related Quality of Life After Renal Transplantation, Transplantation Proceedings, 38:2831-2834.