ARAŞTIRMA. Spontan Spinal Epidural Hematomlar: 12 Olgunun Değerlendirilmesi. F.Ü.Sağ.Bil.Tıp Derg. 2016; 30 (3):

Benzer belgeler
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

BİR PEDİATRİK SPONTAN SPİNAL EPİDURAL HEMATOM OLGUSU

TORAKOLOMBER VERTEBRA KIRIKLARI. Prof.Dr.Nafiz BİLSEL VERTEBRA KIRIKLARI 1

Amerika Birleşik Devletleri nde her yıl yaklaşık yeni spinal kord yaralanması (SKY) meydana gelmektedir.

Ali Haydar Baykan 1, Hakan Sezgin Sayıner 2. Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Adıyaman

Dr Talip Asil Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Omurga-Omurilik Cerrahisi

KAFA TRAVMALI HASTALARDA GÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI. Dr. Fatma Özlen İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi AD

Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD

BBCS da Tedavi Seçenekleri. Cerrahi yöntemler. Dr. Cumhur KILINÇER. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalı

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. SERVİKAL DAR KANAL ve MYELOPATİ HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ

Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

Fatma Burcu BELEN BEYANI

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

tek tek incelenir. Sunum sırasında görevli asistan doktorlar hastaların klinik ve

Gelişen en Olguda Mentamove ile Tedavi

BOYUN AĞRILARI

GİRİŞ. Serebral Oksimetre (NIRS) kardiyak cerrahide beyin oksijen sunumunun monitörizasyonunda sıklıkla kullanılmaktadır

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı Dönem 5. Beyin ve Sinir Cerrahisi STAJ TANITIM REHBERİ

Tedavi. Tedavi hedefleri;

Ders Yılı Dönem-V Beyin ve Sinir Cerrahisi Staj Programı

Torakolomber Bileşke Patlama Kırıkları

SPİNAL CERRAHİ HEMŞİRELİĞİ SEMPOZYUMU


LAPAROSKOPİK SURRENALEKTOMİ DENEYİMLERİMİZ

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

Akut İskemik İnme. İskemik İnme (%85) Hemorajik inme (%15)

Spontan Regrese Olan Lomber Disk Hernisi: Üç Olgu Sunumu

SVO da Perfüzyon ve Difüzyon MR

Spinal Cerrahi Hemşireliği Sempozyumu

Ertenü.M, Timlioğlu İper.S, Boz.E.S, Özgültekin.A, Kabadayı.M, Tay.S, Yekeler.İ

GEÇİCİ İSKEMİK ATAK: Görüntüleme Gerekli mi? Prof. Dr. Cem ÇALLI

LOMBER SPİNAL STENOZ TEDAVİSİNDE MİKRO-HEMİLAMİNEKTOMİ veya LAMİNEKTOMİ SEÇENEKLERİ

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Hazırlayan: Hatice Şentürk Acıbadem Bursa Hastanesi Klinik Eğitim Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: 01/08/2016

HEMORAJİK İNME. Yrd. Doç. Dr. Aysel MİLANLIOĞLU Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji ABD

Konjenital Skolyozda Kırmızı Bayraklar

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN /

Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları

VERTEBRANIN OSTEOPOROZ VE METASTATİK KIRIKLARININ TEDAVİSİNDE VERTEBROPLASTİ/ KİFOPLASTİ

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Mustafa Kemal YILDIRIM*, Tülay TUNÇER PEKER*, Dilek KARAASLAN*, Betül MERMİ CEYHAN**, Oktay PEKER***

Vaka Sunumu Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserinde(KHDAK) Hedefe Yönelik Tedavi Seçenekleri

Çalışmaya dahil edilme kriterleri

ACS de yeni biyolojik markırlar MEHMET KOŞARGELİR HNH 2014-DEDEMAN

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

İNTRATEKAL MORFİN UYGULAMASININ KORONER ARTER BYPASS GREFT OPERASYONLARINDA ETKİSİ

2016 YILI GÖSTERGE YÖNETİMİ SORUMLULARI

¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE):

Foot Drop Gelişen Olguda EMG Tetiklemeli Elektrostimulasyon (Mentamove Metodu) ile Fonksiyonel İyileşme

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma)

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

Dr.Özlem Parlak, Dr.İbrahim Öztura, Dr.Barış Baklan

İNFEKSİYÖZ ENSEFALİTLER: HSV-1 E BAĞLI OLAN VE OLMAYAN OLGULARIN KARŞILAŞTIRILMASI

OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN TOTAL TİROİDEKTOMİ SONRASI HİPOKALSEMİ RİSKİ ÜZERİNE ETKİSİ

Ayrık Omurilik Malformasyonu: İki Olgu Sunumu

(ANEVRİZMA) Dr. Dağıstan ALTUĞ

EVDE BAKIM HİZMET DENEYİMLERİ:KAMUDA

USS RAPORLARI KILAVUZU İÇİNDEKİLER

DE CERRAHİ SONRASI NORMOKALSEMİK PARATHORMON YÜKSEKLY

GLİAL TÜMÖRLERDE POSTOP GÖRÜNTÜLEME

Omurga Metastazları. Cerrahi Endikasyon. Karar? Palyasyon. Spinal Metastazların Tedavisi Omurga Metastazlarında Tedavinin Amaçları

Hepatik Ensefalopati. Prof. Dr. Ömer Şentürk

Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi. Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler

Nörofibromatozis Tip 1 Tanılı Olguların Değerlendirilmesi: Tek Merkez Deneyimi

Atrial Fibrilasyon dan Gerçek Kesitler: WATER (Warfarin in Therapeutic Range) Registry den İlk Sonuçlar

Hazırlayan Oya SAĞIR Bahçelievler Aile Hastanesi Eğitim Gelişim Hemşiresi 2014

KPR SIRASINDA TROMBOLİTİK TEDAVİ. Dr ERTAN SÖNMEZ ACİL TIP A.B.D

Cerrahi: Hangi Hastalara Prof. Dr. Sertaç İşlekel

Kalp Cerrahisinde Postoperatif Değerlendirme Risk Tayini Skorlama Sistemleri. Dr. Bilge ÇELEBĠOĞLU

İntrapartum veya Postpartum Şiddetli Hipertansiyon Tedavisinde Başlangıç Olarak LABETOLOL Kullanılan Yönetim Algoritması

Dünyanın En Önemli Sağlık Sorunu: Kronik Hastalıklar. Dr. H. Erdal Akalın, FACP, FIDSA, FEFIM (h)

Travma Sonrasý Geliþen Dev Ýntratorasik Meningosel; Olgu Sunumu

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti

Kafa Travmalarında Yönetim

En iyi yöntem inmeden korunma Risk faktörlerinin belirlenmesi

FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

17.Kas İskemik Kalp Hastalıklarının Patolojisi

Doç.Dr. Mehmet Güngör KAYA

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

Asendan AORT ANEVRİZMASI

Treitz ligamanı altından köken alan akut veya kronik kanamalar. Tüm GIS kanamalarının %10-20 sini oluşturur.

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

II. BÖLÜM HEMOFİLİDE KANAMA TEDAVİSİ

Subaraknoid Kanama. Akut İnme. SSS İnfeksiyonları. Travmatik Beyin Yaralanmaları

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

ACİL CERRAHİ GİRİŞİM GEREKTİREN ENDOKRİN PATOLOJİLER: ERKEN TANI & HIZLI TEDAVİ

Sakrum Kırıkları ve Biyomekaniği

Dahiliye Konsültasyonu için Altın Öneriler: En Sık Görülen On Olgu Örneği Asıl Deniz alt Güney başlık Duman stilini düzenlemek için tıklatın Marmara

Transkript:

ARAŞTIRMA F.Ü.Sağ.Bil.Tıp Derg. 2016; 30 (3): 107-111 http://www.fusabil.org Spontan Spinal Epidural Hematomlar: 12 Olgunun Değerlendirilmesi Bekir AKGÜN Mehmet Beşir SÜRME Sait ÖZTÜRK Fatih Serhat EROL Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Beyin Cerrahi Anabilim Dalı, Elazığ, TÜRKİYE Amaç: Spontan spinal epidural hematomlar (SSEH) nadir görülen, nöroşirürjikal müdahale gerektiren acil kanamalardandır. Bu çalışma ile, hasta serimizi, yönetimimizi ve edindiğimiz deneyimlerimizi değerlendirip, literatür eşliğinde tartıştık. Gereç ve Yöntem: Retrospektif olarak Ocak 2011 ile Aralık 2016 tarihleri arasında ameliyat edilen 12 SSEH hastası incelendi. Hastaların cinsiyetleri, yaşları, semptomlar geliştikten sonra başvuru saatleri, ek hastalıkları, antiagregan ya da antikoagülan ilaç kullanım öyküleri, kanamanın seviyeleri, başvurudaki, taburculuktaki ve 3. ay kontrollerindeki nörolojik muayene bulguları American Spinal Injury Association (ASIA) skorlamasına göre değerlendirildi. Bulgular: Hastaların 8 i kadın, 4 ü erkek idi. Yaşları 31 ile 78 arasındaydı. 5 hastada kumadin, 4 hastada aspirin, 1 hastada clexane kullanım öyküsü vardı. 2 olguda hipertansiyon öyküsü mevcuttu. Semptomların başlangıcından sonraki ilk 24 saat içerisinde ameliyat edilebilen 6 hastanın 6 sında da postoperatif erken ve geç dönemde ASIA skorlarının ve fonksiyonel sonuçların giderek iyileştiği tespit edildi. 24-48 saat arasında operasyona alınan 6 hastanın 5 inde ise erken dönemde anlamlı düzelmeler elde edilemedi. 3. ay kontrollerinde ise bir miktar düzelme görüldü. 1 hastada solunum sıkıntısı nedeniyle mortalite görüldü. Sonuç: SSEH gelişiminde etkili en önemli risk faktörleri arasında antikoagülan ve antiagregan ilaç kullanımı vardır. MR tanıda değerlidir. Çekilemediği durumlarda BT de kullanılabilir. Semptomların başlaması ile cerrahi müdahale arasında geçen zaman ve ameliyat öncesi nörolojik durum (ASIA skor) prognozu etkiler. Ameliyat sonrasında fizik tedavinin de iyileşmede önemli bir yeri vardır. Sıklıkla birden fazla spinal segment etkilenebilir. Çok seviyeli ve geniş laminektomiler instabiliteye neden olabilir. Bu nedenle kanamaya ulaşmada parsiyel ya da hemilaminektomiler veya laminotomiler tercih edilebilir. Anahtar Kelimeler: Antiagregan ilaçlar, antikoagülan ilaçlar, cerrahi tedavi, manyetik rezonans görüntüleme, spontan spinal epidural hematom Spontaneous Spinal Epidural Hematomas: Evaluation of 12 Cases Objective: Spontaneous spinal epidural hematomas (SSEH) are rare type of bleeding which require urgent, neurosurgical intervention. We evaluated our patient series, management and discussed them in the light of the literature. Geliş Tarihi : 02.01.2017 Kabul Tarihi : 17.02.2017 Yazışma Adresi Correspondence Bekir AKGÜN Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Beyin Cerrahi Anabilim Dalı, Elazığ TÜRKİYE bekirakgun@yahoo.com Material and Methods: We retrospectively reviewed 12 SSEH patients who were operated between January 2011 and December 2016. Patients' genders, ages, time of admission after symptoms developed, comorbidities, antiaggregant/anticoagulant drug use, bleeding levels, neurological examination at admission, discharge and at the 3rd month were assessed according to ASIA (American Spinal Injury Association) score. Results: 8 of the patients were female, 4 were male. They were between 31 and 78 years old. Medication history was as follows: 5 patients coumadin, 4 patients aspirin and 1 patient had a story of clexane usage. Hypertension was present in 2 cases. 6 of the patients who were able to be operated within the first 24 hours after the onset of the symptoms, were found to have improved ASIA scores in early and late postoperative period. Significant improvements couldn t be obtained in early period in 5 of 6 patients who were operated between 24-48 hours. Mild improvement was observed in the 3rd month follow-ups. Mortality was seen in 1 patient. Conclusion: The most important risk factors for SSEH are anticoagulant and antiaggregant use. MRI is valuable for detection. CT may also be used, when MRI can t be achieved. The time between the onset of symptoms and surgery, and the preoperative neurological status are affecting the prognosis. Physical Therapy has an important role in recovery after surgery. Multilevel, wide laminectomies can cause instability, so partial and hemilaminectomies or laminotomies may be preferred. Key Words: Antiaggregant drugs, anticoagulant drugs, surgical treatment, magnetic resonance imaging, spontaneous spinal epidural hematoma Giriş Spontan spinal epidural hematomlar (SSEH), nadir görülürler. İnsidansı yaklaşık 0.1/100.000 dir. Kanama kaynağının genellikle internal posterior vertebral venöz pleksus tarafından olduğu düşünülmektedir.etiyolojisinde çeşitli etkenler bildirilmiştir. En sık ileri yaş, antikoagülan ve antiagregan (antiplatelet) ilaç kullanımı vurgulanmıştır 107

AKGÜN B. ve Ark. Spontan Spinal Epidural Hematomlar F.Ü. Sağ. Bil. Tıp Derg. (1-3). Olguların çoğunda başvuru şikayetleri sıklıkla kanamanın olduğu seviyede şiddetli ağrı ile birlikte hızlı ilerleyen motor ve duyu defisitidir (4). Nadiren nörolojik muayene normal olabilir. Ancak çoğunlukla yerleşim yerlerine göre; paraparezi, quadriparezi, sfinkter kusurları yapabilirler (2, 5). Minimal semptomu olan olgularda spontan düzelmeler de gözlenebilir. Fakat çoğunlukla akut gelişen nörolojik defisite neden olabilmeleri nedeniyle sıklıkla acil cerrahi müdahale edilmesi gereken durumlardır. Prognozu belirleyen etkenler arasında hastanın başvurudaki nörolojik durumu ve cerrahi müdahalenin olabildiğince erken yapılması önemlidir (1, 5). Bu çalışmada 12 spontan spinal epidural hematom hastasındaki, yönetim ve edinilen klinik deneyimler literatür ışığında değerlendirip tartışıldı. alınabildiler. 10 olguda tanıda MR kullanıldı. 1 numaralı olgunun operasyon öncesi ve operasyon sonrası spinal MR görüntüleri Şekil 1 de verilmiştir. 2 hastada ise kalp kapak replasmanına bağlı olarak MR çekim kontrendikasyonu nedeniyle BT tercih edildi. 4 numaralı olgunun BT görüntüleri Şekil 2 de verildi. Gereç ve Yöntem Retrospektif olarak dijital hasta kayıt sistemi tarandı. Ocak 2011 ile Aralık 2016 tarihleri arasında kliniğimizde opere edilen 12 SSEH hastası çalışmaya dahil edildi. Travmatik olanlar, başka bir spinal cerrahi sonrası komplikasyon olarak gelişen hematomlar, spinal ya da epidural anestezi veya analjezi uygulanımı öyküsü olan hastalar çalışmaya dahil edilmedi. Hastaların cinsiyetleri, yaşları, ek hastalıkları, antiagregan, antikoagülan kullanım öyküleri, MR veya BT de kanamanın seviyeleri, semptomlar geliştikten sonra yaklaşık kaçıncı saatte ameliyata alındıkları, başvurudaki, taburculuktaki ve 3. ay kontrollerindeki nörolojik muayeneleri ASIA (American Spinal Injury Association) sakatlık skalası (Tablo 1) kullanılarak değerlendirildi (6). Tablo 1. ASIA (American Spinal Injury Association) Sakatlık Skalası ASIA skor Tam lezyon Tam motor hareket ve duyu kaybı (S4 ve S5 segmentleri dahil) mevcuttur. Tam motor kayıp. Fakat nörolojik düzey altında sensoriyel fonksiyon korunmuştur. Şekil 1. 1 numaralı olgunun operasyon öncesi spinal MR görüntülerinde T9-11 arasında uzanan ekstradural kanama izlendi. (A) Ameliyat öncesi sagittal T2 ağırlıklı kesit, (C) Ameliyat öncesi aksiyal T2 ağırlıklı kesit (beyaz oklar; hematom). Hematomun hafif hiperintens ve hipointens alanları birarada içerdiği (mozaik patern) görüldü. (B) Ameliyat sonrası sagittal T2 ağırlıklı kesitte ve (D) Ameliyat sonrası aksiyal T2 ağırlıklı kesitte hematomun tamamen boşaltıldığı, korddaki kompresyonun da düzeldiği izlendi. Normal Motor ve duyu kaybı var. Ancak lezyon seviyesi altında önemli kas gruplarında grade 3 ten az korunmuş kas kuvveti var. Motor ve duyu kaybı var. Ancak lezyon seviyesi altında önemli kas gruplarında grade 3 veya daha yüksek düzeylerde korunmuş kas kuvveti var. Motor hareket ve duyu tamamen normaldir. Hastaların Yönetimi: Tüm hastalar akut gelişen nörolojik defisitler ile başvurdu. Bu nedenle başvurudan sonraki ilk 24 saat içerisinde opere edildiler. 6 hasta direk acil servise başvurduğu için tarafımızdan değerlendirilip acil radyolojik görüntüleme ile ilk 24 saatte tanı alıp, cerrahiye girdi. Diğer 6 hasta ise, ya hasta kaynaklı nedenlerden ya da başka merkez veya klinikten geç tanı alıp bize gönderildiği için 24-48. saat arasında ameliyata Şekil 2. 4 numaralı olguda spinal BT sagittal kesitlerde, (A) T10-12 arasında uzanan beyaz ok ile gösterilen ekstradural kanama izlendi. Ameliyat sonrası (B) 2. Gün çekilen ve (C) 3. Ay kontrolde çekilen BT lerde hematomun ve spinal kanal basısının olmadığı izlendi. 108

Cilt : 30, Sayı : 3 Spontan Spinal Epidural Hematomlar Kasım 2016 Tüm hastalara ameliyat öncesi yakın tansiyon takibi yapıldı. Tansiyonu yüksek olanların kardiyoloji konsültasyonu sonrası antihipertansif tedavisi düzenlendi Laboratuvar tetkiklerinde hemogram, üre, kreatinin, elektrolit, aktive parsiyel tromboplastin zamanı (aptt) ve INR bakıldı. INR değeri 1.5 ve üzerinde olan hastalara K vitamini ve/veya taze donmuş plazma verilip INR değeri 1.5 in altına düştükten sonra operasyon uygulandı. Tüm hastalarda SSEH, dorsal olarak spinal korda bası yapıyordu. Posterior yaklaşım ile laminektomi yapılarak hematom boşaltıldı. Tek seviyeli hematom için, faset eklemler korunarak total laminektomi yapıldı. Çok seviyeli hematomlar için yine fasetler korunarak hematomun en kalın olduğu seviyede total, diğer seviye/seviyelerde parsiyel laminektomiler yapıldı. Ameliyat sonrası 48 ile 72. saat arasında kontrol MR ya da BT çekildi. Hastaların nörolojik defisitleri olduğu için ameliyat sonrası 2. günden itibaren defisitli ekstremitelere pasif egzersizler başlandı. Sadece bir hastada (olgu 12) postoperatif 10. günde mortalite görüldü. Servikal 3 ile 6. vertebralar arasında hematomu olan ve KOAH öyküsü olan bu hastada hem ameliyat öncesi, hem de ameliyat sonrası dönemde ciddi solunum sıkıntısı vardı. Diğer 11 hasta postoperatif 4. ya da 5. günde taburcu edildi. Postoperatif 1. ayda Fizik tedavi programına başladılar. 3. ayda kontrole geldiler. Bulgular Hastaların 8 i kadın, 4 ü erkek idi. Yaşları 31 ile 78 arasındaydı (ortalama 64). 5 hastada kumadin, 4 hastada aspirin,1 hastada clexane kullanım öyküsü vardı. Diğer 2 olguda hipertansiyon öyküsü vardı. Hastaneye başvurduklarında da tansiyonları yüksek idi. 7 hastada SSEH torakolomber bileşkede idi. 4 hastada servikal bölgede, 1 hastada ise lomber bölgede idi. Hiçbir hastada postoperatif dönemde yapılan görüntülemelerde rezidü ya da nüks kanama saptanmadı. Semptomların başlangıcından sonraki ilk 24 saat içerisinde ameliyat edilebilen 6 hastanın 6 sında da postoperatif erken dönemde (taburculukta) de, 3 ay sonraki geç kontrollerinde de nörolojik defisitlerin ve fonksiyonel sonuçların giderek iyileştiği, ASIA skorlarının tedricen yükseldiği görüldü. 24. saatten sonra operasyona alınan 6 hastanın 5 inde ASIA skorlarının postoperatif erken dönemde yani taburculukta değişmediği, 3. ay kontrollerinde ise biraz yükseldiği izlendi. Diğer 1 hastada ise solunum sıkıntısı nedeniyle (KOAH öyküsü mevcut) mortalite gelişti. Olguların önemli demografik ve klinik özellikleri Tablo 2 de verildi. Tartışma Spontan intraspinal hematomlar terimi etiyolojik nedeni travma olmayan kanamalar için kullanılmaktadır. Bu grup içinde epidural, subdural, subaraknoid, intramedüller yerleşimli kanamalar bulunmakta olup en sık SSEH lar görülür (7). SSEH, insidansı değerlendirildiğinde nadir görülen bir hastalıktır. Literatür incelendiğinde SSEH ile ilgili yazılar sıklıkla olgu sunumları ya da kısıtlı sayıda olgu içeren retrospektif incelemelerden ibarettir (1, 2, 5). Lokalizasyon olarak en sık alt servikal ve torakolomber bileşke bildirilmiştir (1, 4). Çalışmaya dahil edilen hastalarda da SSEH en sık torakolomber bileşkede (7/12) gözlendi. Bunu sırasıyla servikal (4/12) ve lomber (1/12) bölgeler takip etti. Tablo 2. Olguların demografik ve klinik özellikleri Olgular Cinsiyet Yaş Ek hastalık Antiagregan / Antikoagülan Kanama Seviyesi Başvuru (saat) ASIA skor Preop/postop erken/postop geç Olgu 1 K 58 HT, DM, KAH Aspirin T9-11 <24 C/D/E Olgu 2 K 67 DM, KAH Aspirin T9-11 <24 A/B/C Olgu 3 K 68 DM, HT L2 <24 D/E/E Olgu 4 E 31 Kalp kapak hast Kumadin T10-12 <24 C/D/E Olgu 5 K 68 HT, DM, KAH Aspirin C4-5 <24 B/C/D Olgu 6 K 62 Torakal kitle Clexane C5-6 <24 C/D/E operasyonu Olgu 7 K 61 İsk. SVH Kumadin C2-4 24-48 C/C/D Olgu 8 E 65 KAH, İsk. SVH Aspirin T10-11 24-48 C/C/D Olgu 9 E 72 Pulmoner emboli, Kumadin T10-11 24-48 B/B/C KAH Olgu 10 K 71 KAH, İsk. SVH Kumadin T10-12 24-48 C/C/D Olgu 11 K 78 HT T11-L1 24-48 C/C/D Olgu 12 E 72 KAH, KOAH Kumadin C4-6 24-48 C/-/- ASIA; American Spinal Injury Association, HT; Hipertansiyon, DM; Diabetes mellitus, KAH; Koroner arter hastalığı, İsk SVH; İskemik serebrovasküler hadise, KOAH; Kronik obstrüktif akciğer hastalığı, C; servikal, T; torakal, L: lomber. 109

AKGÜN B. ve Ark. Spontan Spinal Epidural Hematomlar F.Ü. Sağ. Bil. Tıp Derg. SSEH lar yaklaşık %40-60 oranında idiyopatik olup en sık etiyolojik neden koagülopati, antikoagülan ve antiagregan ilaç kullanımıdır (1, 3, 5). Hastaların 5 tanesinde kumadin, 1 tanesinde clexane, 4 tanesinde aspirin kullanımı mevcuttu. 2 hastada ise antikoagülan ve antiagregan ilaç kullanım öyküsü yoktu. Fakat HT öyküsü vardı. SSEH tanısı sıklıkla BT ya da MR ile konulur. BT kanamayı hiperdens epidural kitle olarak gösterir. BT nin, MR a göre önemli avantajları çabuk elde edilebilinir, kolay ulaşılabilinir, metalik implantlı hastalarda, klostrofobili hastalarda da kullanılabilir ve daha ucuz olmasıdır. MRG, görüntü kalitesi açısından üstünlük gösterir. MRG, epidural aralıktaki hematomu, korda bası oranını, üst ve alt sınırlarını, sağ, sol anterior ya da posterior yerleşim yerini net olarak belirler. Hematom akut fazda (ilk 24 saat) T1 de sıklıkla homojen ve izointens görünür. T2 de akut fazda heterojenik hiperintens görünüm ile birlikte hipointens alanlar görülür (mozaik patern). Subakut fazda (ilk 24 saatden sonra), T1 de sıklıkla hiperintens, T2 de serebrospinal sıvı (BOS) ile aynı sinyali verir (8-10). 10 olgumuzda kontrendikasyon oluşturan bir durum söz konusu olmadığı için tanıda MR kullanıldı. 2 hastada ise kalp kapak replasmanına bağlı olarak MR çekim kontrendikasyonu nedeniyle BT tercih edildi. Spinal kordun baskı altında kalması, besleyici ve direne edici damarların kompresyonuna bağlı mikrosirkülasyonun bozulmasına neden olur. Santral nekroz, akson ve miyelin kılıfı etrafında ödem gelişmesi nöroljik defisitlerin muhtemel sebepleridir. Kord hasarının şiddeti ve geri dönüşümünde etkili parametreler multifaktöryeldir. Kanamanın miktarı, boyutu, lokalizasyonu ve kord kompresyon süresi en önemli etkenlerdir. Spinal kord üzerine bası süresinin uzamasının çok daha yaygın doku hasarına ve fonksiyonel iyileşmede yetersizliğe neden olduğu hayvan deneylerinde de, klinik araştırmalarda da gösterilmiştir. Kord kompresyonunun erken giderilmesi mekanik, histolojik ve biyokimyasal hasarlanmaları azaltabilir. Bu nedenle semptomların başlaması ile cerrahi müdahale arasında geçen zaman prognozu etkileyen en önemli faktörlerden biridir (3, 5, 11, 12). 6 hasta direk acil servise başvurduğu için semptomların ortaya çıktığı ilk 24 saat içerisinde ameliyat edilebilmiş oldu. Hasta ya da ilk başvurduğu merkez kaynaklı nedenlerle geç gelen diğer 6 hasta ise nörolojik defisitin geliştiği ilk 24 saat içerisinde değil de 24-48 saat arasında opere edilebildi. Sonuçlar değerlendirildiğinde, ilk 24 saat içerisinde ameliyat edilebilen 6 hastanın 6 sında da postop erken dönemde (taburculukta) de, 3 ay sonraki geç kontrollerinde de ASIA skorlarının yani nörolojik defisitlerin, giderek iyileştiği görüldü. 24. saatten sonra operasyona alınan 6 hastanın 5 inde ise erken dönemde anlamlı düzelmeler elde edilemedi. 3. ay kontrollerinde ise bir miktar düzelme oldu. Semptomları oluştuktan sonra ilk 24 saat içerisinde opere edilmeyen hastalarda spinal kordda oluşan hasarın erken dönemde düzelmemesi beklenen bir sonuçtur. Geç dönemde gelişen bir miktar düzelmede ise Fizik Tedavi ve Rehabilitasyonun katkısı olduğunu düşünüyoruz. KOAH tanısı olan 1 hastada ise (olgu 12) hem ameliyat öncesi hem de ameliyat sonrası ciddi solunum sıkıntısı nedeniyle postop 10. günde mortalite gözlendi. Bu hastanın hematomu servikal 4. ve 6. vertebralar arasında idi. Diyafram ve interkostal kaslarını iyi kullanamıyordu. Dış merkezden geç tanı alıp geldiği için ilk 24 saat içerisinde opere edilemedi. Mortalitede bu etkenlerin de rolü muhtemel idi. Literatür incelendiğinde prognozu belirleyen en önemli faktörlerden biri de hastanın ameliyat öncesi nörolojik tablosudur. Preoperatif motor ve duyu muayenesi ne kadar kötü ise postoperatif düzelme o kadar az beklenir (1, 5, 12). Bizim serimiz incelendiğinde de ameliyat öncesi ASIA skorları C ve D olanların E ye yükselebildiğini tespit ettik. Ancak bu hastalardan ilk 24 saatte opere olanlarda bu başarılı sonuçları gözledik. Ameliyat öncesi ASIA skoru A olan bir hasta C ye yükselebildi. Bu hasta da ilk 24 saatte opere oldu. 24. saatten sonra opere olanlarda ASIA skor C geç dönemde sadece D ye yükselebildi. Ameliyat öncesi ASIA skoru B olan 2 hastanın biri ilk 24 saatte opere olup geç dönemde D ye, diğeri ise 24-48 saatte opere olup geç dönemde C ye yükselebildi. Tüm bu sonuçlar değerlendirildiğinde ameliyat öncesi nörolojik tablonun önemli olduğu gözleniyor. Ancak bizim verilerimiz hastaların cerrahiye erken alınmasının prognozda çok daha etkili olduğunu düşündürüyor. Çalışmanın en önemli limitasyonu, hasta sayısının verimli bir istatistiksel analize uygun olmamasından dolayı verilerin istatistiksel olarak değerlendirilememesidir. Ancak ilk 24 saat ile 24. saatten sonra ameliyat edilenlerin nörolojik gidişatları arasında belirgin farklılık gözlendiği için sonuçlar bildirilmeye değer bulundu. Hiçbir nörolojik defisit oluşturmayan, sadece ağrı yakınması ile başvuran hastalarda konservatif kalınarak, analjezik ve istirahat ile spontan rezorpsiyon ve iyileşme bildirilmiştir. Fakat çok sıklıkla hastalar akut gelişen nörolojik defisitler ile başvururlar. Böyle durumlarda acil cerrahi müdahale ile hematomun boşaltılarak kord kompresyonunun kaldırılması gerekir. Kanama epidural alanda olduğu için laminektomi ya da laminotomi sonrası kanama boşaltılmalıdır (7). Sıklıkla birden fazla seviye etkilendiği için çok seviyeli ve geniş laminektomiler instabiliteye neden olabilir. Bu nedenle kanamanın en kalın olduğu seviyede total, diğer seviyelerde parsiyel ya da hemilaminektomilerle kanamaya ulaşılabilinir. Tüm hastalar ani gelişen nörolojik defisit ile geldikleri için hepsinde acil cerrahi müdahale uyguladık. 1 hastada tek seviye, 3 hastada iki seviye, geri kalan 8 hastada 3 seviyeye uzanan hematom vardı. Tek seviyeli hematoma faset eklemler korunarak totale yakın laminektomi ile ulaşılıp, kanama boşaltıldı. Çok seviyeli olanlarda yine fasetler korunarak hematomun en kalın olduğu seviyede totale yakın, diğer seviye ya da seviyelerde parsiyel laminektomiler yapıldıktan sonra hematom boşaltıldı. Uzun dönem kontrollerde hiçbir hastada instabilite gözlenmedi. 110

Cilt : 30, Sayı : 3 Spontan Spinal Epidural Hematomlar Kasım 2016 Sonuç olarak, SSEH ani gelişen spinal bası bulguları olan hastalarda akılda tutulması gereken bir hastalıktır. Tanıda MR geniş kapsamlı bilgiler verir. Ancak çekilemediği durumlarda BT de kullanılabilir. Gelişiminde etkili en önemli risk faktörleri arasında antikoagülan ve antiagregan ilaç kullanımı vardır. Kord kompresyonunun erken giderilmesi hasarlanmayı azaltabilir. Bu nedenle semptomların başlaması ile cerrahi müdahale arasında geçen zaman prognozu etkileyen en önemli faktörlerdendir. Yine hastaların ameliyat öncesi nörolojik tabloları da klinik gidişatta önemlidir. Kanama epidural alanda olduğu için laminektomi ya da laminotomi sonrası kanama boşaltılmalıdır. Sıklıkla birden fazla spinal segment etkilenir. Çok seviyeli ve geniş laminektomiler spinal instabiliteye neden olabilir. Bu nedenle kanamaya ulaşmada parsiyel ya da hemilaminektomiler veya laminotomiler tercih edilebilinir. Kaynaklar 1. Raj R, Seppala M, Siironen J. Spontaneous spinal epidural hematoma: A surgical case series of ten patients. World Neurosurg 2016; 93: 55-59. 2. Dönmez O, Çakın H, Akgün B, Albayrak S, Kaplan M. Spontan spinal epidural hematom: 2 olgu sunumu. Türk Nöroşirürji Dergisi 2011; 21: 274-277. 3. Tawk C, El Hajj Moussa M, Zgheib R, Nohra G. Spontaneous epidural hematoma of the spine associated with oral anticoagulants: 3 case studies. Int J Surg Case Rep 2015; 13: 8-11. 4. Sandvig A, Jonsson H. Spontaneous chronic epidural hematoma in the lumbar spine associated with Warfarin intake: A case report. Springerplus 2016; 5: 1832. 5. Rajz G, Cohen JE, Harnof S, et al. Spontaneous spinal epidural hematoma: The importance of preoperative neurological status and rapid intervention. J Clin Neurosci 2015; 22: 123-128. 6. Kirshblum SC, Burns SP, Biering-Sorensen F, et al. International standards for neurological classification of spinal cord injury (revised 2011). J Spinal Cord Med 2011; 34: 535-546. 7. Ziyal IM, Aydın S, Inci S, Sahin A, Ozgen T. Multilevel acute spinal epidural hematoma in a patient withchronic renal failure. Neurol Med Chir (Tokyo) 2003; 43: 409-412. 8. Fukui MB, Swarnkar AS, Williams RL. Acute Spontaneous spinal epidural hematomas. Am J Neuroradriol 1999; 20: 1365-1372. 9. Holtas S, Heilling M, Lonntoft M. Spontan spinal epidural hematoma: Findings at MR imaging and clinical correlation. Radyology 1996; 199: 409-413. 10. Ng WH, Lim CC, Ng PY, Tan KK. Spinal epidural haematoma; MRI aided diagnosis. J Clin neurosci 2002; 9: 92-94. 11. Aycan A, Ozdemir S, Arslan H, Gonullu E, Bozkına C. Idiopathic thoracic spontaneous spinal epidural hematoma. Case Rep Surg 2016; 2016: 5430708. 12. Seon HJ, Song MK, Han JY, Choi IS, Lee SG. Spontaneous cervical epidural hematoma presenting as brown-sequard syndrome following repetitive korean traditional deep bows. Ann Rehabil Med 2013; 37: 123-126. 111