Ambigius Genitalya ya Klinik Yaklaþým



Benzer belgeler
Androloji kongresi 2007

Konjenital adrenal hiperplazi (KAH) Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Konjenital adrenal hiperplazi

Dr. İhsan ESEN. Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Kliniği

Konjenital adrenal hiperplazi. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Dr. İhsan ESEN. Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Kliniği

CİNSİYET GELİŞME BOZUKLUKLARI. Dr.Nihal HATİPOĞLU

Cinsel Gelişim Bozukluklarına Vakalarla Yaklaşım

GÖRSEL VAKA TANITIMLARI: Adrenal Yetmezlik / Cushing -Sendromu. İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Endokrinoloji Polikliniği Olgu Sunumu 6 Kasım 2018 Salı

Dişi Genital Sistem Anomalileri

Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi;

Konjenital adrenal hiperplazi. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Prof. Dr. Filiz Aydın

Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi;

AMBİGİUS GENİTALYA TANISI VE TETKİKİ. Dr. Gülengül Köken Afyon Kocatepe Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI

17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A²

Cinsel farklılaşma bozukluğu olan olgularda genetik yaklaşım

TESTOSTERON (TOTAL) Klinik Laboratuvar Testleri

MENOPOZ. Menopoz nedir?

Bu amaçları yerine getirebilmek için genetik danışmanın belli basamaklardan geçmesi gerekir. Bu aşamalar şunlardır:

Polikistik Over Sendromu ve Hiperandrojenemi

GENİTAL SİSTEM EMBRİYOLOJİSİ

Androjenler ve Anabolik Steroidler

Cinsel Kimlik Bozuklukları

ACTH (Synacten) STİMÜLASYON TESTİ

T.C. ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D.

Erkek Çocukta Genital Sorunlar. Dr. Erdal Eren Çocuk Endokrin Bilim Dalı

DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ

BİRLEŞİK PRENATAL TARAMA TESTLERİ. Dr. Alev Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu

Yaþlý hastanýn deðerlendirilmesi aþamasýnda bazý

Aile Hekimliðinde Genogram

Adrenal Yetmezlik. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Aldosteron tansiyon ve vücut sıvı dengesini ayarlayan böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki miktarına bakılır.

DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller:

GnRH LH Gonadotropinler FSH Leydig hücresi Sertoli hücresi. Transkripsiyon Transkripsiyon

İNFERTİLİTE ANAMNEZ FORMU

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır.

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

Aðrý tanýsý klinik olarak, DITI ile konulabilir

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

Mozaisizm- Kimerizm. Dr. Serdar Ceylaner Tıbbi Genetik Uzmanı

TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu

Cinsiyet Belirsizliği Nedeniyle Başvuran 58 Hastanın Değerlendirilmesi

1. Merkezi ve çevresel sinir sistemini oluþturan sinir hücrelerine ne ad verilir?

GEBELİK ENDOKRİNOLOJİSİ GEBELİK ENDOKRİNOLOJİSİ

KADINDA REPRODÜKTİF SİSTEM HASTALIKLARI. Prof. Dr. Özer Açbay

İNFERTİLİTE NEDENLERİ. İlknur M. Gönenç

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3)

Anksiyete Bozukluðu ve Depresyonun Tanýsal Ýliþkileri

Çocukluk çaðý baþ aðrýlarýnýn prospektif deðerlendirilmesi

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

İnmemiş Testis ve İnguinal Herni. PANEL: Görseller Eşliğinde Vaka Tartışmaları

YDUS (YAN DAL SINAVI) UZMANLIK BİTİRME SINAVI ve TUS İÇİN

Larson'un 1960'larda veciz olarak belirttiði gibi,

Adrenal Yetmezlik. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

ANTİMÜLLERİAN HORMON (AMH)

Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Kliniği

Kan vücutta damarlar içerisinde dolaþýr.akciðerlerde

Çocuk Endokrinolojisi Örnek Sorular

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI

109. Aşağıdaki myoma uteri tiplerinden hangisinde laparotomi dışında bir cerrahi girişim yapılabilir?

KADIN İNFERTİLİTESİNDE LABORATUVARIN ROLÜ

Endokrin farmakoloji 1 (hipofiz hormonları, tiroid hormonları, adrenal korteks hormonları) Prof. Dr. Öner Süzer

KAFKAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM III DERS YILI GENİTOÜRİNER SİSTEM DERS KURULU

Tiroid dışı hastalıklarda düşük T3, yüksek rt3, normal T4 ve normal TSH izlenir.

Dr. MANSUR DAĞGÜLLİ Üroloji ABD

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI

Endometriozis. (Çikolata kisti)

ALFA FETOPROTEİN (TÜMÖR BELİRLEYİCİSİ)

KUŞKULU GENİTAL YAPILI OLGULARIN DEMOGRAFİK VE KLİNİK ÖZELLİKLERİNİN, TANI VE CİNSEL KİMLİĞİN BELİRLENMESİNDE ETKİN FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI

ANOREKTAL MALFORMASYONLAR (ANÜS / POPO KAPALILIÐI) HAKKINDA BÝLGÝLENDÝRME KÝTAPÇIÐI

Adet Yokluğu; Adet Kesilmesi; Menstruasyon un Kesilmesi; Adetlerin Durması;

ÜNİTE II- KADIN GENİTAL ORGANLARININ ANATOMİ VE FİZYOLOJİSİ

Karaciğerde ve anne karnındaki bebeğin plasentasına yapılan bir proteindir. Doğumdan sonra miktarı düşer. Bkz: 4 lü test. Kandaki miktarı ölçülür.

Aralıklarla Beta HCH ölçümü ne için yapılır?

ÜÇÜNCÜ BASAMAK SAĞLIK KURUMUNA MİKROPENİS NEDENİYLE BAŞVURAN OLGULARIN ETİYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Girişimsel olmayan prenatal tanı testi. Prof.Dr.Mehmet Ali Ergün Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II

MENOPOZ. Dr. Serdar Balcı, Dr. Eser Çolak. Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum

Aldosteron tansiyon ve vücut sıvı dengesini ayarlayan böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki miktarına bakılır.

86. Doğum eylemi süresince fetal başın yaptığı eksternal rotasyon hareketi hangi aşamada gerçekleşir?

GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II


DOĞUMSAL BÖBREK ANOMALİLERİ İNT. DR. SİNEM İLHAN


YENİDOĞANLARDA EVDE SAĞLIK UYGULAMALARI

GEBELİK VE LOHUSALIK

Doç. Dr. Fadıl Özyener Fizyoloji AD

Tiroid Hormonları ve Yorumlanması.

m3/saat AISI

GENETİK HASTALIKLARDA TOPLUM TARAMALARI

DÖNEM 4 PEDİATRİ STAJI DERS PROGRAMI B GRUBU (12/11/ /01/2019) 14/11/2018 Çarşamba

Transkript:

Ambigius Genitalya ya Klinik Yaklaþým Dr. Ayfer Alikaþifoðlu* Yenidoðan bir bebekte ambigius genitalya acil bir durumdur. Konunun önemi, bu durumun týbbi anlamda acil müdahale gerektirebilmesi yanýnda, cinsiyet seçiminde gecikme ya da uygun olmayan cinsiyetin verilmesine kadar uzanan sosyal boyutu olmasýndan kaynaklanmaktadýr. Cinsel farklýlaþma oldukça karmaþýk bir konudur. Bu nedenle ambigius genitalya bu konuda yeterli bilgi ve tecrübesi olan merkezlerde ve uzman bir kadro tarafýndan incelenip deðerlendirilmesi, olabildiðince en kýsa süre içinde bebeðin kesin cinsiyeti konusunda karar verilmesi gereken bir durumdur. Bu uzman kadro içinde pediyatrik endokrinolog, çocuk cerrahý ya da ürolog, psikiyatrist ve genetik uzmaný yer almalýdýr. Ambigius genitalya da tanýya yaklaþým ayrýntýlý bir öykü ve fizik inceleme ile baþlar, ardýndan gereken laboratuvar incelemelerinin hýzlý bir biçimde yapýlmasý ile sürer. Ýncelemelerin tamamlanmasýndan sonra, hastayý deðerlendiren ekibin hastalýðýn etyolojisi ve cinsiyet seçimi konusunda verdiði karar aileye bildirilir. Bu döneme kadar hasta ile ilgilenen saðlýk ekibi üyelerinin aile ile görüþmelerinde son derece dikkatli olmasý gerekmektedir. Cinsiyet konusunda son ve ortak karar verilmeden ekip üyeleri aile ile "kýzýnýz" ya da "oðlunuz" biçiminde cinsiyet belirten sözler kullanmadan; "bebeðiniz" ya da "çocuðunuz" diyerek konuþmaya özen göstermelidir. Doðumda cinsiyet karýþýklýðýna neden olan dört ana grup hastalýk vardýr: 1. Kýz psödohermafroditizm 2. Erkek psödohermafroditizm 3. Gerçek hermafroditizm 4. Gonadal disgenezis Kýz psödohermafroditizm: Kýz psödohermafroditizm kromozom yapýsý 46,XX, gonadlarý normal over yapýsý gösteren, ancak dýþ genital yapýda deðiþik derecede virilizasyon saptanan hastalarý tanýmlar. Bu durum fetusun virilizasyonu ya fötal adrenalden kaynaklanan androjen artýþý ya da plasenta yolu ile fötusa geçen maternal androjenler ile gerçekleþir. Her iki durumda da *Doç.; Hacettepe Ü. Týp Fak. Çocuk Sað. ve Hast. AD. Endokrinoloji Ünitesi, Ankara androjenler dýþ genital organýn deðiþik derecelerde virilizasyonuna neden olur. Hafif virilizasyon; klitoriste fazla belirgin olmayan büyüme, hafif posterior labial füzyon ile bulgu verirken, aðýr virilizasyonu olan olgularda tam bir labial füzyon ve penil üretra oluþumu söz konusudur. Over geliþimi etkilenmez ve Müllerian kanal farklýlaþmasýnda (uterus, fallop tüpleri ve vajenin 1/3 üst kýsmý) bir bozukluk yoktur. Bu nedenler dýþýnda, daha ender olarak konjenital geliþimsel anomaliler diþi fetusun dýþ genital organýnda virilizasyona neden olabilmektedir. Bu grup non-hormonal kýz psödohermafroditizm olarak adlandýrýlmaktadýr. Kýz psödohermafroditizm nedenleri Tablo 1'de gösterilmiþtir. Tablo 1. Kýz psödohermafroditizm nedenleri. I. Fötal androjen artýþý: A. Konjenital adrenal hiperplazi a. 21 hidroksilaz eksikliði b. 11ß-hidroksilaz eksikliði c. 3ß-hidroksisteroid dehidrogenaz (3ßHSD) eksikliði II. Maternal androjen artýþý: A. Annenin virilizan ilaç alýmý (Progesteron türevleri, Danazol) B. Annede virilizan hastalýk (over ve adrenal tümörler) C. Plasental aromataz eksikliði III. Hormonal olmayan nedenler. Kýz psödohermafroditizmin en sýk nedeni konjenital adrenal hiperplazidir (KAH). KAH, kolesterolden kortizol biyosentezi için gerekli enzimlerden birinin eksikliði sonucunda ortaya çýkan otozomal resesif geçiþli bir hastalýktýr. KAH'ye neden olan enzim eksikliklerinin anlaþýlabilmesi için adrenal kortekste gerçekleþen steroid hormon biyosentez basamaklarý Þekil 1'de gösterilmiþtir. KAH'ye neden olan olgularýn %90-95'ini 21-hidroksilaz eksikliði oluþturmaktadýr. 21- hidroksilaz eksikliði olgularýnýn %25'ini basit virilizan tip, %75'ini ise ise tuz kaybý ile giden tip oluþturmaktadýr. Tuz kaybý ile giden formda glukokortikoid eksikliði ile birlikte mineralokortikoid eksikliði de bulunduðundan genellikle doðumdan 1-2 hafta sonra beslenmeyi reddetme, halsizlik, kusma gibi 2003 cilt 12 sayý 4 141

yakýnmalar ortaya çýkar. Biyokimyasal olarak hiponatremi, hiperkalemi, asidoz, hipoglisemi saptanýr. Tedaviye zamanýnda baþlanmaz ise hipotansiyon, vasküler kollaps geliþir ve ölüm ile sonlanabilir. Erkek psödohermafroditizm: Erkek psödohermafroditizm; karyotipi 46,XY ve bilateral gonadlarý testis olan bireylerin dýþ genital organlarýnýn yetersiz maskülinizasyonu olarak tanýmlanýr. Tablo 2. Erkek psödohermafroditizmin nedenleri I. Testis farklýlaþma bozukluklarý: A. XY pür gonadal disgenezis B. Multipl konjenital anomaliler ile birlikte XY gonadal disgenezis II. Testiste hormon yapýmýndaki bozukluklar: A. Leydig hücre aplazisi, hipoplazisi, hcg/lh reseptör defektleri B. Antimüllerian hormon sentez bozukluðu ya da AMH yanýtsýzlýðý C. Testosteron biyosentez bozukluklarý a. Adrenal steroid yapým bozukluðu ile birlikte olanlar - StAR eksikliði (konjenital lipoid adrenal hiperplazi) - 3ß-hidroksisteroid dehidrogenaz (3ß-HSD) eksikliði - CYP17 (P450 c17 17α-hidroksilaz/17, 20 liyaz) eksikliði b. Yalnýzca androjen sentezini etkileyenler - CYP17 (P450 c17 17, 20 liyaz) eksikliði - 17 ß-hidroksisteroid dehidrogenaz (17ß-HSD) eksikliði III. Androjen metabolizmasýndaki bozukluk: 5-redüktaz enzim eksikliði IV. Androjenlere yanýtsýzlýk: A. Komplet androjen yanýtsýzlýðý B. Parsiyel androjen yanýtsýzlýðý V. Diðer nedenler: A. Dismorfik sendromlarla beraber görülen erkek psödohermafroditizm (Meckel sendromu, Smith-Lemli-Opitz sendromu, Fraser sendromu) B. Gebelikte ilaç kullanýmý VI. Ýdiopatik. Erkek psödohermafroditizmde klinik tablo oldukça deðiþkendir ve bu duruma yol açan nedenler Tablo 2'de gösterilmiþtir. Tabloda görülenler içinde en sýk erkek psödohermafroditizm nedenleri androjen direnci ve androjenlerin yetersiz biyosentezidir. Testosteron biyosentez defektlerinin bir kýsmýnda seks steroid sentezi yanýnda, adrenal bezde glukokortikoid ve mineralokortikoid sentezi de yetersizdir. Bu olgular tuz kaybý ve adrenal yetmezlik bulgularý gösterirler. Gerçek hermafroditizm: Ayný bireyde hem testis hem over dokusunun bulunmasý ile belirgin, ender bir durumdur. Over dokusunun primordial follikülleri, testis dokusunun seminifer tübülleri içermesi gerekir. Over ve testis dokusu ayný gonad içinde (ovotestis) yer alabileceði gibi farklý gonadlarda ayrý ayrý da bulunabilir. Gonadlarýn yerleþimine göre gerçek hermafroditizm üç tipe ayrýlýr. 1. Unilateral tip: Bir tarafta ovotestis, karþý tarafta over ya da testis bulunur. 2. Lateral tip: Bir tarafta testis, diðer tarafta over vardýr. 3. Bilateral tip: Ýki tarafta ovotestis bulunur. Dýþ genitalya, testiküler dokunun iþlev derecesine göre deðiþkendir. Hastalar genellikle ambigius genitalya nedeniyle hastaneye getirilirler, fakat erkek ya da diþi fenotipinde de olabilirler. Hastalarýn yarýsýnda gonadlardan en az birini palpe etmek olanaklýdýr. Ýç genital organlarýn farklýlaþmasý Kollesterol Star protein StAR protein Pregnanolon 3ß-HSD 17α-hidroksilaz 17-OH Pregnanolon 3ß -HSD 17.20 liyaz 17.20 liyaz DHEA 17ß-HSD Androstenediol 3ß-HSD Progesteron 17α-hidroksilaz 17-OH Progesteron Androstenedion 17ß-HSD Testosteron 21-hidroksilaz 21-hidroksilaz DOC 11-deoksikortizol Aromataz Aromataz 11-hidroksilaz 11-hidroksilaz Kortikosteron Kortizol Estron 17ß-HSD Estradiol 18-hidroksilaz 18-OH dehidrogenaz 18-OH Kortikosteron Aldosteron Þekil 1. Adrenal kortekste kolesterolden mineralokortikoid (aldosteron), glukokortikoid (kortizol) ve seks steroidlerinin oluþumu. 2003 cilt 12 sayý 4 142

Kaynaklar 1-Grumbach MM, Conte FA. Disorders of sex differentiation. In: Wilson JD,. W.B. Saunders Company. 1998, pp1303-1425. 2-Hannon TS, Fuqua JS. Sexual Differentiation. In: Eugster EA, Pescovitz OH. Foster DW, Kronenberg HM, Larsen PR. Eds. Williams Textbook of Endocrinology. 9th Ed Eds. Developmental Endocrinology. Humana Press. 2002, pp 261-291. genellikle gonada yöneliktir: Testis bulunan tarafta vas deferens ve epididim, over bulunan tarafta fallop tüpleri saptanýr. Gonad ovotestis ise, her ikisi birden bulunabilir. Uterus olgularýn çoðunda vardýr ve genellikle normal boyut ve biçimdedir. Lateral tip gerçek hermafroditizmde, over bulunan tarafta cornusu olan uterus unicornus görülebilir. Bu durum testisten salgýlanan MIF'nin lokal etkisi ile o tarafta Müllerian yapýlarýn geliþmemesine baðlýdýr. Olgularýn çoðu 46,XX karyotipindedir. Bunun dýþýnda 46,XX/46,XY kimerizm, 45,XO/46,XY ya da diðer mozaik kombinasyonlar ve ender olarak 46,XY karyotipi saptanabilir. Gerçek hermafroditizmin kesin tanýsý gonad biyopsisi ile konur. Gonadal disgenezis: Gonadal disgenezis 46,XX; 46,XY ya da mozaik karyotipteki hastalarda görülebilir. Bu grup içinde özellikle miks gonadal disgenezis olgularý ambigius genitalya ile baþvururlar. Dýþ ve iç genital organlarýnýn farklýlaþmasýndaki bozukluk yanýnda boy kýsalýðý, boyunda yelelenme, kubitus valgus gibi Turner sendromunun somatik özelliklerini gösterebilirler. Bu hastalarda genellikle 45,XO/46,XY karyotipi bulunur. Hastalarýn fenotipik özellikleri heterojendir. Gonadal disgenezisli olgularda gonadoblastoma ve disgerminoma gibi gonadal tümörlerin geliþme riski vardýr. Özellikle Y kromozomu taþýyan disgenetik gonadda neoplastik deðiþiklik riski artmaktadýr. Ambigius genitalyalý hastada tanýsal yaklaþým ayrýntýlý bir öykü alýnmasý ile baþlar, fizik ve laboratuvar incelemeleri ile sürer. Öykü Ambigius genitalyalý bir yenidoðanda annenin hamileliði sýrasýnda özellikle ilk trimesterde aldýðý ilaçlar sorgulanmalýdýr. Hamileliðin ilk trimestrinde progesteron alan annelerin erkek çocuklarýnda yetersiz virilizasyon görülmektedir. Hidantoin kullanan annelerin erkek çocuklarýnda hipospadias bildirilmiþtir. Endometriozis tedavisi nedeniyle androjen kullanan annelerin kýz bebekleri virilize olmaktadýr. Ender olmakla birlikte annede ilk trimestrde ortaya çýkan virilizan tümörler, diþi fetusta deðiþik derecelerde virilizasyona yol açmaktadýr. Öyküde anne-baba arasýndaki akrabalýk, erkek çocuklarda neonatal dönemde açýklanamayan ölümler, kardeþ ve akrabalarda ileri derecede boy kýsalýðý, pubertenin geliþmemesi, hirsutizm, adet düzensizliði ya da amenore, ambigius genitalya, kriptorþidizm, hipospadiyas ile birlikte mikropenis bulunmasý taný konusunda yönlendirici olmaktadýr. Fizik Muayene Ambigius genitalyalý bir çocukta fizik muayene son derece önemlidir ve altta yatan patolojiye yönelik bazý ipuçlarý saðlayabilir. Fizik incelemede; kan basýncý, hidrasyon durumu, ciltte pigmentasyon varlýðý dikkat edilmesi gereken ana noktalardýr. Konjenital adrenal hiperplazide özellikle genital bölge ve meme baþlarýnda pigmentasyon dikkati çeker. Ambigius genitalyanýn bir çok sendromla birlikte görülmesi nedeni ile dismorfik bulgular açýsýndan da hastalar deðerlendirilmelidir. Dýþ genital muayenede organlarda asimetri, labioskrotal cildin görünümü, labioskrotal füzyonun varlýðý, fallus uzunluðu, fallusta frenilum ya da kordee nin varlýðý, fallusun kavernöz dokusunun özelliði, üretral mea nýn lokalizasyonu, vajinal açýklýðýn ve palpe edilen gonad ya da gonadlarýn varlýðý deðerlendirilmelidir. Fizik muayenede önemli nokta labioskrotal þiþlikler içinde ya da inguinal kanalda gonadlarýn varlýðýnýn deðerlendirilmesidir. Palpabl gonad yoksa kýz psödohermafroditizm olasýlýðý yüksektir. Ýki tarafta da gonadlarýn palpe edilmesi öncelikle erkek psödohermafroditizmi düþündürür. Var olan gonadlarýn pozisyonu önemlidir. Dýþ genitalyada asimetri miks gonadal disgenezis ve gerçek hermafroditizmin bulgusu olarak karþýmýza çýkabilir. Labaratuvar Ýncelemeleri Öykü ve fizik inceleme ayýrýcý taný için önemli ipuçlarý saðlar. Bu bilgi ve bulgular ile aþaðýda belirtilen incelemeleri yapýlýr. 1. Karyotip: Taný için gereklidir. Bazý merkezlerde 48 saat içinde sonuç verilebilmektedir. 2. Hormonal ve biyokimyasal çalýþmalar: Konjenital adrenal hiperplazi düþünülen hastalarda artan ara metabolitler arþtýrýlýlmalýdýr. Bunlardan; 17- hidroksiprogesteron (21-hidroksilaz eksikliðinde artar), 11-deoksikortizol (11- hidroksilaz eksikliðinde artar), dehidroepiandrosteron (3 -hidroksisteroid dehidrogenaz eksikliðinde artar) önemlidir. Erkek psödohermafroditizm ön tanýlý 2003 cilt 12 sayý 4 143

3-Hadjiathanasiou CG, Brauner R, Lortat- Jacob S, Nivot S, Jaubert F, Fellous M, Nihoul-Fékété C, Rappoport R. True hermaphroditism: Genetic variants and clinical management. J Pediatr. 1994;125:738-744. 4-Witchel SF, Lee PA. Ambiguous Genitalia. In: Sperling MA. Ed. Pediatric Endocrinology. Saunders, Second Edition. 2002, pp 111-133. 5-Parker KL. Sexual Differentiation. In: Griffin JE, Ojeda SR. Eds. Textbook of Endocrine Physiology. 4th Ed. Oxford University Press. 2000; pp 183-201. 6-Danon M, Friedman SC. Ambiguous Genitalia, Micropenis, Hypospadias, and Cryptorchidism. In:Lifshitz F. Ed. Pediatric Endocrinology. Marcel Dekker, Inc. 3rd Ed. 1996, pp 281-303. hastalarda testosteron biyosentez defektini deðerlendirmede bazal ve hcg uyarýsýndan sonra testosteron ölçümü; 5 -redüktaz enzim eksikliði açýsýndan ise testosteron/ dihidrotestosteron oranýnýn saptanmasý yararlýdýr. Hiponatremi, hiperkalemi, idrarda Na atýlýmýnýn artýþý ve renin artýþý tuz kaybý ile giden konjenital adrenal hiperplazi için tipiktir. 3. Görüntüleme yöntemleri: Ýncelemelerdeki öncelik sýrasý karyotipe göre deðiþkenlik gösterebilmektedir. Kontrast madde ile retrogard yapýlan genitogram, abdominopelvik ultrasonografi, gerekirse manyetik rezonans görüntüleme yapýlabilir. Ayýrýcý taný Ambigius genitalyalý hastalarda ayýrýcý taný Þekil 2'de özetlenmiþtir. Tedavi Ambigius genitalyalý hastalarda uygun cinsiyet seçimi olabildiðince erken, tercihen yenidoðan döneminde yapýlmalýdýr. Bebeðin cinsiyeti ilan edildikten, ismi konduktan ve cinsel kimliðin geliþmesinden sonra tersi yönde bir cinsiyet seçimi ileride tedavisi olanaksýz sosyal ve psikolojik sorunlara neden olur. Ambigius genitalyalý bir hastada cinsiyeti seçerken eriþkin hayatta normal cinsel aktivitesini sürdürmesinin saðlanmasý ve olanaklý ise üreme iþlevinin korunmasý ilk planda önem taþýmaktadýr. Karyotipin cinsiyet seçiminde önemi yoktur. Dýþ genitalyanýn anatomik yapýsý belirleyici etmenlerden biri olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Erkek olarak yetiþtirilecek olgularýn cinsel iliþkide bulunabilecek yeterli büyüklükte ve kavernöz doku içeren, androjene duyarlý bir fallusunun olmasý gerekir. Kýz psödohermafroditizm olgularýnda diþi cinsiyetin verilmesi en uygundur. Erkek psödohermafroditizmde cinsiyetin seçimi fallusun uzunluðuna ve androjenlere verdiði yanýta baðlýdýr. Testosterona yanýtý olmayan olgularda erkek cinsiyeti seçilmesi önerilmez. Kýz olarak yetiþtirilecek çocuklarda füzyon açýlmasý, vajina rekonstrüksiyonu, gonadektomi (karþýt cinse ait ya da disgenetik ise); erkek olarak yetiþtirilecek çocuklarda hipospadias onarýmý, prostetik testis yerleþtirilmesi, gonadektomi (karþýt cinse ait ya da disgenetik ise), Müllerian yapýlarýn çýkarýlmasý cerrahi tedavi planý içinde yer alýr. Gereken olgularda pubertede hormon replasmaný yapýlýr. Cinsel kimliðin geliþmesinden sonra geç olarak baþvuran hastalarda cinsiyet deðiþimi söz konusu olamaz. Sonuç olarak birinci basamaktan beklenen ambigius genitalya ile doðan olgularýn, uzman bir kadro tarafýndan incelenmesini ve kesin cinsiyeti konusunda en uygun kararýn verilmesini saðlamak amacý ile olasý en kýsa zamanda bu konuda deneyimi olan bir merkeze sevkinin saðanmasýdýr. Ambigius genitalya Gonad palpabl Gonad nonpalpabl Mülerian yapýlar Yok Var Var Yok 17-OH progesteron Yüksek Karyotip XY XY, XO/XY XX, XY, XX/XY XX XX XY, XO/XY XY, XY, XX/XY XY Erkek Psödohermafrodit Gonadal disgenezis Gerçek hermafrodit Gonadal disgenezis Erkek psödohermafrodit Gerçek hermafrodit Non-hormonal kýz psödohermafrodit Þekil 2. Ambigius genitalyalý çocukta tanýsal yaklaþým ve ayýrýcý taný. Konjenital adrenal hiperplaziye baðlý kýz psödohermafrodit 2003 cilt 12 sayý 4 144

Kaynaklar 1- Apley J, Naish N. Recurrent abdominal pains: a field survey of 1000 school children. Arch Dis Child 1958; 33: 165-170. 2- Rasquin-Weber A, Hyman PE, Cucchiara S, Fleisher DR, Hyams JS, Milla PJ, Staiano A. Childhood functional gastrointestinal disorders. Gut 1999; 45 (Suppl ll): II60-II68. 3- Hyams JS, Hyman PE. Recurrent abdominal pain and the biopsychosocial model of medical practice. J Pediatr 1998; 133: 473-478. 4- Staiano A, Tozzi A. Chronic constipation in infancy and childhood. Int Sem Ped Gastroenterol Nutr 2000; 9: 10-15. 5- Drumm B, Koletzko S, Oderda G. Helicobacter pylori infection in children: A consensus statement. J Ped Gastroenterol Nutr 2000; 30: 207-213. 6- Hassall E. Peptic ulcer disease and current approaches to Helicobacter pylori. J Pediatr 2001; 138: 462-468. 7- Issenman RM. Inflammatory bowel disease: Presentation and clinical features. Int Sem Ped Gastroenterol Nutr 1997; 6: 2-5. 8- Auricchio S, Trancone R, Maurano F. Coeliac disease in the year 2000. Ital J Gastroenterol Hepatol 1999; 31: 773-780. 9- Majeed HA, Rawashdeh M, El-Shanti H, Qubain H, Khuri-Bulos N, Shahin HM. Familial Mediterranean Fever in children: the expanded clinical profile. QMJ 1999; 92:309-318. 10- Wardhaugh A, Cosgrove M. The management of recurrent abdominal pain. Current Paediatrics 2001; 11: 276-280. 11- Zeiter DK, Hyams JS. Chronic abdominal pain. In Pediatric Gastroenterology and Nutrition in Clinical Practice. (Ed. Lifschitz CH), Marcel Dekker Inc., New York, 2002; 537-550. 5. Çöliyak astalýðý (glutene hassas enteropati): Hastalýk hakkýnda bilgiler arttýkça klasik malabsorbsiyon formu (kronik ishal, karýnda distansiyon, kaslarda zayýflýk, kilo alamama) dýþýnda geniþ bir klinik spektruma sahip olduðu anlaþýlmýþtýr. Özellikle iki yaþtan sonra atipik seyretme olasýlýðý fazladýr. Hastalar tek baþýna YKA ile baþvurabilir. Karýn aðrýsýnýn yanýnda demir eksikliði anemisi, boy kýsalýðý, artrit, osteoporoz, transaminaz yüksekliði ya da nörolojik sorunlar olduðunda da Çöliyak hastalýðý düþünülmelidir. 6. Ailesel Akdeniz ateþi (AAA): Hastalýða neden olan MEFV geni 16. kromozomun kýsa kolunda yer alýr. Homozigot M694V mutasyonu olan hastalar erken bulgu verip, ciddi bir klinik ile seyreder. En önemli klinik bulgu YKA'dýr ve yakýnmalarýn %80'ini oluþturur. Diðer yakýnmalar artrit, göðüs aðrýsý, ateþ, cilt bulgularý ve kas aðrýsýdýr. B-Fonksiyonel Gastrointestinal Hastalýklar (FGH): Karýn aðrýsýna neden olan FGH'ler Roma kriterlerine göre beþe ayrýlýr: 1. Fonksiyonel dispepsi (FD): Karnýn üst bölgesinde hissedilen aðrý ya da rahatsýzlýk dispepsi olarak adlandýrýlýr. Rahatsýzlýk; dolgunluk hissi, erken doyma, gaz, geðirme, bulantý, öðürme ya da kusma þeklinde olabilir. Taný için; aðrýsýný anlatabilecek çocuðun bir yýl içinde en az üç ay süreyle; 1- Karnýn üst kýsmýnda sürekli ya da yineleyen aðrý ya da rahatsýzlýk hissi olmasý, 2-Üst endoskopi dahil incelemelerde belirtileri açýklayacak organik bir hastalýk bulunamamasý, 3-Dispepsinin dýþkýlama ya da dýþkýlama paternindeki deðiþikliklerle iliþkili olmamasý gereklidir. Ülser benzeri ve motilite bozukluðu benzeri belirtiler izlenebilir. 2. Ýrritabýl baðýrsak sendromu (ÝBS): Dýþkýlama alýþkanlýðýndaki deðiþikliklerle birlikte görülen karýn aðrýsý ya da huzursuzluk hissi vardýr. Taný için; aðrýyý tanýmlayabilecek olgunluða eriþmiþ çocukta bir yýl içinde en az üç ay süreyle; a. Karýn aðrýsý ya da huzursuzluðun dýþkýlama ile rahatlamasý ve/ya da dýþkýlama sýklýðýnda deðiþiklik ile baþlamasý ve/ya da dýþkýnýn kývamýnýn deðiþikliði ile baþlamasý (en az ikisinin bulunmasý gerekli), b. Belirtileri açýklayacak yapýsal ya da metabolik bozukluðun olmamasýdýr. Ayrýca dýþkýlama sýklýðýndaki anormallikler (günde üçten fazla ya da haftada üçten az), dýþký kývamýndaki deðiþiklikler (sert ya da sulu), dýþkýlamada anormallik (aðrýlý dýþkýlama ya da tam boþalmama hissi), müküs dýþkýlama ve gaz ya da karýnda gerginlik hissi gibi ek belirtiler de ÝBS'yi destekleyen bulgulardýr. Hastalarýn %30'unda dispeptik belirtiler olabileceði unutulmamalýdýr. 3. Fonksiyonel karýn aðrýsý (FKA): Aðrý genellikle göbek çevresinde olup, belirgin bir aktivite ile iliþkisi yoktur. Çocuklarýn bir kýsmý mükemmeliyetçi, bazýlarý ise fark edilmeyen bir öðrenme güçlüðüne sahiptir. Taný için; en az üç ay süreyle; a. Sürekli ya da çok sýk karýn aðrýsý olmasý, b. Aðrýnýn fizyolojik olaylarla (yeme, menstrüasyon ve dýþkýlama) iliþkisinin olmamasý, c. Bazý günlük aktivitelerin engellenmesi, d. Çocuðun gerçekten aðrýyý hissetmesi, e. Karýn aðrýsýný açýklayacak diðer Roma kriterlerinin olmamasý gerekmektedir. Çocukta baþaðrýsý, bulantý, baþ dönmesi ve yorgunluk gibi ek yakýnmalar olabilir. 4. Abdominal migren: Tanýsý için; bir yýl içinde, üç ya da daha fazla, iki saatle birkaç gün arasýnda sürebilen, karnýn orta hattýnda akut aðrý ataðý ve ara dönemlerde çocuðun belirtisiz olmasý, a. Metabolik, gastrointestinal ve santral sinir sisteminde, yapýsal ya da biyokimyasal hastalýðýn bulunmamasý, b. Belirtilen bulgulardan herhangi ikisinin mevcut olmasý gerekir: i. Atak sýrasýnda baþ aðrýsý, ii. Fotofobi, iii. Ailede migren öyküsü, iv.tek taraflý baþ aðrýsý, v. Atak için uyarýcý bulgular (aura): Görme bozukluðu, duyu bozukluðu ya da konuþamama gibi motor anormallikler. Öyküde baþ aðrýsý olmasý taný için gereklidir. Yoksa ayýrýcý taný zordur. 5. Hava yutma (aerofaji) Fonksiyonel karýn aðrýsý olan hastaya ve ailesine hastalýk ayrýntýlý olarak anlatýlmalýdýr. Gereksiz incelemelerden kaçýnýlmalý, hastanýn günlük aktivitelerini sürdürmesi saðlanmalý ve bunun için hasta ve ailesi ikna edilmelidir. Sonuç olarak; YKA çocuk hekimlerinin en sýk karþýlaþtýðý sorunlardan biridir. Önemli olan öykü ve fizik incelemeden elde edilen ipuçlarýný deðerlendirip, uygun incelemeleri yaparak varsa YKA'ye neden olan organik patolojiyi belirlemektir. 2003 cilt 12 sayý 4 145