İyi Bir Konuşmacının Özellikleri Konuşma doğuştan başlayarak oluşan bir yetidir. Bu durum, işitme engelliler dışında, herkeste doğuştan vardır. Dil becerileri ise doğduktan sonra edinilen bir olgudur. Bu olgu aynı zamanda konuşmanın da temelini oluşturur. Konuşma becerileri uygulama yoluyla kazanılır. Değişik eğitim ortamlarıbu uygulamaya olanak sağlar. Konuşma duygu, düşünce ve dileklerimizi görsel ve işitsel ögeler aracılığıyla karşımızdakine iletmektir. İyi bir konuşmacıtürkçe konuşma bilgisinin yanısıra, konuşmanın temel ögelerinden ses bilgisini de öğrenmelidir. Ses, yanlızca biyolojik bir işlev değil, insanlar arasındaki iletişimi sağlayan konuşma eyleminde en önemli araçlardan biridir. Türkiye'de ses sağlığının önemi yeterince anlaşılamadığından ses bozukluklarının ayırdına varılamamaktadır. Özellikle konuşmaya dayalımesleklerdeki kişilerde ses bozukluklarıve bu bozuklukların oluşturduğu rahatsızlıklar daha da belirgindir. Sesle ilgili sorunların neden ve çözümleri foniatri bilgisini gerektirir. Bu konuya burada değinilmeyecektir. Burada iyi bir konuşmacıda bulunması gereken özellikler belirtilecektir. Haldun Taner (1985), Oyma Akıl, Koyma Akıl adlı kitabında eğitimli bir insanın konuşurken daha dikkatlı olması ve kültür diliyle konuşması gerektiğini belirterek şunları söyler: "Yerel şive: diyalekt her ne kadar Goethe (Göte)'nin dediği gibi insanın köklerine bağlılık gibi övünülecek bir yanını belirtse de, belli bir öğrenim seviyesinden sonra bertaraf edilmesi gereken bir çocukluk alışkanlığıdır. Yerelden genele, hatta evrensele yönelen bir aydın kişi bize artık lütfen doğduğu kentin diyalekti ile değil, dilimizin örnek diksiyonu ile seslensin isteriz. "Fransa'nın başına geçtikten sonra aktör Talma'dan hal, tavır ve ayrıca diksiyon dersi alan Napolyon gibi hiç değilse büyük mevkilere geçenlerin yine de dillerine biraz özen göstermeleri uygun olur. "Örnek Türkçe saptanmış olan, gerçekten de Türkçenin en güzeli olan İstanbul Türkçesini dinlemek fırsatıartık gitgide azalıyor. Ne vaiz, ne üniversite, ne de politika kürsüsünden bile bu Türkçeyi duyamaz olduk. Spikerlerimizin çoğu her gün Türkçe yanlışları yapıyorlar. "Bir köylü kardeşimizin gardroba gardolap, otobüse otübüs, elektriğe alantrik, asansöre, asansor demesini sevimli bulup geçelim. Ama bir gazetenin birinci sayfasına "Bergama mabedinin aynısıyurdumuza inşa ediliyor" diye manşet atmasının özrü var mıdır? Aynı, benzer; aynı benzeri olduğuna göre, aynısı ev sahibisi gibi komik bileşim olmuyor mu? " İyi bir konuşmacıda bulunması gereken özellikler şöyle sıralanabilir: İyi bir konuşmacı, konuşma eylemini oluşturan ögelerin önemini bilir, (beden dili, ses, zihinsel etkinlik) Konuşmasında örneklere, açıklamalara, yer verir, Gözlem gücünü geliştirmiştir, Seçilen konuşma alanında ya da alanlarında geniş bir bilgi sahibidir, 1 / 6
Amacına uygun yönde ve mantıklı bir akış içinde düşünme yeteneğini geliştirmiştir, Konuşma hızını ayarlamasını bilir, Kendi yeteneklerini değerlendirmeyi ve sınırlarını bilir, Dinleyicisini yakından tanır, Konuşmada kişiliğin önemini göz önünde bulundurur, Dinleyicileri ile yüz yüze iletişim kurar, Kendi kendisinin titiz bir eleştiricisidir, Ahlaksal sorumlulukları bulunduğunu hatırdan çıkarmaz, Dış görünüşüne önem verir, kıyafetleri temiz ve özenlidir (Öztürk, 1997, s. 22). Konuşurken Dikkat Edilmesi Gereken Görgü Kuralları Ağızda bir şey varken konuşulmamalıdır, Küfürlü konuşulmamalıdır, Konuşmada argo sözcük kullanılmamalıdır, Konuşurken tükürük saçılmamalıdır, Tanımadığımız birine "ağabey, abla" diye seslenilmemelidir. "Hanımefendi, beyefendi" diye seslenilmelidir, Tanımadığımız bir kişiye I. tekil kişi "sen" yerine II. çoğul kişi "siz" diye seslenilmelidir, Üst konumdaki (amir) kişilere "siz" diye seslenilmelidir, Alt konumdaki kişilere "siz" diye seslenilmelidir, Alt konumdaki kişilerden bir şey yapılması istenirken kullanılan emir cümleleri "lütfen" sözcüğü ile başlamalıdır, Alt konumdaki kişilerden bir şey yapılması istenirken kullanılan emir cümlelerinde II. çoğul emir eki kullanılmalıdır, İstenilen bir şey yerine getirildiği zaman mutlaka teşekkür edilmelidir. 2 / 6
Özet Konuşma en önemli ve en eski iletişim aracıdır. Konuşma beyinde oluşan bir iletinin konuşma örgenlerinden yararlanılarak dinleyen kişiye ses titreşimleriyle iletilmesidir. İnsanlar duygu ve düşüncelerini en rahat olarak konuşma yardımıyla anlatabilirler. Konuşmanın ne zaman ve nasıl doğduğu çok eski zamanlardan beri insanların ilgilendiği bir konu olmuştur; çünkü dil-düşünce bağlantısı bilinmektedir. Dilin doğuşuyla ilgili sorular yanıtlanabilirse düşünce tarihine de belki ışık tutulmuş olunacaktır. Düşünce dili ürettiği gibi dil de düşünceyi üretmektedir. Konuşmanın doğuşu konusunda birçok kuram ileri sürülmüştür. Başlıcalarışunlardır: yansıtma kuramı, ünlem kuramı, işkuramı, beden dili kuramı, toplumsal denetim kuramı. Konuşma dili yazı dilinden farklı olarak bazı özellikler taşır. Yazı dilinde harfler, noktalama işaretleri ve yazım kuralları bulunurken, konuşma dilinde ses temeldir. Süre, vurgu, ton, kavşak ve durak, ezgi, sesin perdesi, tınısı, şiddeti konuşma dilinin özellikleridir. Bu özellikler dilden dile farkılıklar göstermektedir. Konuşurken konuşma ilkelerini göz önünde tutmak gerekir. Konuşmanın bir planı, konusu, amacı olmalıdır. Konuşma inandırıcı, ilginç, konusu seslenilecek kitleye uygun olmalıdır. Konuşmada çelişkili düşüncelere yer verilmemeli, bilgi yanlışlığı yapılmamalıdır. Konuşmayı etkili kılmak için konuşmacının da bazı özellikleri olmalıdır. Konuşmacı görgü kurallarını bilerek konuşmalıdır. Değerlendirme Soruları Aşağıdaki soruların yanıtlarını seçenekler arasından bulunuz. 1. Aşağıdaki cümlelerden hangisi konuşmayı en iyi biçimde tanımlamaktadır? A. Duygu ve düşüncelerin anlatılması, B. Duygu ve düşüncelerin sözle anlatılması, C. Duygu ve düşüncelerin dinleyene anlatılması, D. Duygu ve düşüncelerin konuşma örgenlerinden yararlanılarak dinleyene anlatılması, E. Dinleyene bağrılarak seslenilmesi. 3 / 6
2. Aşağıdakilerden hangisi konuşma dilinin özelliklerinden değildir? A. Ses B. Ton C. Vurgu D. Ezgi E. Harf 3. Aşağıdakilerden hangisi Türkçenin konuşma dilinin özelliklerinden değildir? A. Türkçe sesçil bir dildir. B. Türkçede "ğ" ünsüzü söylenmez. C. "k" ünsüzü "ka" diye söylenir. D. Gelecek zaman ekleri (-ecek, -acak) yazıldığı gibi okunmaz. E. "y" ünsüzünden önceki "a,e" "ı,i" olarak söylenir. 4. Aşağıdakilerden hangisi güzel ve etkili konuşma ilkelerinden sayılır. A. Konuşma ilginç olmalıdır. B. Konuşma komik olmalıdır. C. Konuşma bilgi vermemelidir. D. Konuşma her zaman bilimsel konularda olmalıdır. E. Konuşma özensiz olmalıdır. 5. Aşağıdakilerden hangisi iyi bir konuşmacıda bulunması gereken özelliklerdendir? A. İyi bir konuşmacı dış görünüşüne önem vermemelidir. B. İyi bir konuşmacı dinleyicisinin gözüne bakmaz. 4 / 6
C. İyi bir konuşmacı "en güzel ben konuşurum" der. D. İyi bir konuşmacı gözlem gücünü geliştirmiştir. E. İyi bir konuşmacı bağırarak konuşur. Aşağıdaki cümlelerin DOĞRU ya da YANLIŞ olduklarını belirleyiniz. 6. Konuşmada görgü kuralları önemli değildir. 7. Bütün dillerin konuşma dili özellikleri aynı değildir. 8. Konuşmanın bir planı olmalıdır. 9. Konuşmanın doğuşunu açıklayan yansıtma kuramı bilimsel veriler so- nucunda konuya açıklık getirmiştir. 10. Dille ilgili ilk sistematik görüşlere eski Yunan felsefesinde raslanmaktadır. Yararlanılan ve Başvurulabilecek Kaynaklar Ergenç, İclal. Konuşma Dili ve Türkçenin Söyleyiş Sözlüğü, Simurg Kitapçılık, Ankara, 1995. Gencan, Tahir Nejat. Türk Dil Bilgisi, Türk Dil Kurumu Yayını, Ankara, 1979. Heredot. Heredot Tarihi, Çev.: Müntekim Ökmen. Remzi Kitabevi, İstanbul, 1973. İleri, Canan. Konuşma ve Dinleme Eğitimi, YayınlanmamışDers Notları. Anadolu Üniversitesi, 1992. Özdemir, Emin. Güzel ve Etkili Konuşma Sanatı, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1996. Öztürk, Ali. Tiyatro Dersinin Öğretmen Adaylarındaki Sözel İletişim Becerilerine Etkileri, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi SBE, 1998. Taner, Haldun. Koyma Akıl, Oyma Akıl, Düz Yazıları 3. Bilgi Yayınevi, Ankara, 1985. Taşer, Suat. Konuşma Eğitimi, İleri Kitabevi, İzmir, 1992. Uygur, Nermi. Kültür Kuramı, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 1996. 5 / 6
Yüksel, Ahmet Haluk. İkna Edici İletişim, Eğitim, Sağlık ve Bilimsel Araştırma Çalışmaları Vakfı Yayınları, Eskişehir, 1994. Zıllıoğlu, Merih. İletişim Nedir? Cem Yayınevi, İstanbul, 1993. 6 / 6