NON-STEROİDAL ANTİİNFLAMATUAR İLAÇLAR Şekil: Non-steroid antiinflamatuvar ilaçlar (NSAİİ); analjezik, antiinflamatuvar ve antipiretik etki oluştururlar. Bu etkileri oluşturmalarında siklooksijenaz (COX) enzimini inhibe etmeleri temel rol oynamaktadır. NSAİİ ların çoğu doğal fizyolojik fonksiyonlarda rol oynayan COX-1 ve inflamasyonda rol oynayan indüklenebilir nitelikteki COX-2 yi birlikte inhibe etmektedirler. COX-1: Yaygın olarak tüm vücutta bulunur. COX-2: Özellikle makrofajlar ve diğer inflamatuvar hücrelerde bulunur. İnflamasyonda ve prostasiklin üretiminde rol oynar. Glukokortikoidler bu enzimi inhibe eder. COX-3: SSS de bulunduğu ileri sürülmektedir ANALJEZİK ETKİ: İnflamatuvar reaksiyona bağlı olarak gelişen ağrı, dokularda iki ayrı tipte ağrı mediyatörlerince oluşturulmaktadır. NSAİİ lar etkilerini, hiperaljezik ağrı mediyatörlerinin sentezini inhibe ederek gösterirler. Ağrı Mediyatörleri: 1. Aljezik mediyatörler (histamin ve serotonin gibi otakoid aminler, bradikinin, P maddesi ve anjiotensin gibi otakoid peptitler): Sinir ucunu doğrudan doğruya stimüle etmektedirler. 2. Hiperaljezik mediyatörler (PGE2, PGI2): Tek başına ağrı oluşturmaz, fakat ağrılı bir uyaran varsa; bu uyaranın ağrı yapıcı etkilerini güçlendirir.
ANTIPİRETİK ETKİ: Bakteriyel toksinlerin inflamatuvar hücreleri stimüle etmesi sonucu oluşan pirojen sitokinler (IL-1β ve TNF-α); hipotalamusda termoregülatuvar merkezde (preoptik alandaki circumventricular organ) PGE2 salınımına yol açarlar. Artan PG ise vücut ısısını yükseltir. Normal temperatürü etkilemezler. ANTİ-İNFLAMATUVAR ETKİ: NSAİİ ların bu etkilerinde; inflamasyon nedeniyle artan proinflamatuvar PG üretimini, lökosit aktivasyonunu ve ona eşlik eden olayları (İntercellular Adhesion Molecule-1, Vascular Cell Adhesion Molecule-1, integrin ve selektin upregülasyonu ile damar çeperine yapışma, marjinasyon vb.) inhibe etmeleri rol oynar. Ayrıca inflamasyon alanında sentezi artan aktif oksijen radikallerinin oluşumunu azaltmaları, radikalleri inaktive etmeleri ve inflamasyon hücrelerinde lizozomal membranları stabilize etmeleri de önemlidir. Ağrı oluşturan maddeler iki gruba ayrılır; Aljezik maddeler; kendisi ağrı oluştururlar (bradikinin, substans P gibi) Hiperaljezik maddeler; kendisi ağrı oluşturmaz. Ama ağrı eşiğini düşürür. En önemlileri PG lerdir. ASETİL SALİSİLİK ASİT (ASPİRİN) þ Analjezik etki için 0.5-0.75 gr. dozda yeterlidir. Dozu daha fazla artırmak analjezik gücü artırmaz. Antiinflamatuvar etki ise doz arttıkça artar. Şekil: Asetil Salisilik Asitin Analjezik ve Antiinflamatuar Etkisi þ Aspirinin 500 mgr dozunda kullanınca elde edilebilecek maksimum analjezik cevap oluşturulur. Daha sonra dozu artırmanın elde edeceğimiz analjezik etkide herhangi bir artırıcı etkisi yoktur. Antiinflamatuvar etki için böyle bir tavan değer söz konusu değildir. Antiinflamatuvar etki NSAİ ilacın dozu ne kadar artarsa, o kadar artar.
FARMAKOLOJİ þ En kısa etkili NSAİİ dir. En kısa etkili NSAİİ En uzun etkili NSAİİ à Asetil Salisilik Asit à Tenoksikam þ Başlıca metaboliti inaktif olan salisilürik asit tir. %10 u serbest salisilata (salisilik asit) dönüşür. Etkileri: Aspirin, trombositlerdeki COX enzimini irreversibl olarak bloke eder ve TxA2 üretimini durdurur (antiagregan etki). Bu etki düşük dozlarda oluşur ve trombositin yaşam süresi kadar (9 gün) devam eder (çünkü trombositlerin yeniden COX enzimi sentezleyecek nukleusları yoktur). Diğer NSAİİ ların blokör etkisi reversibl dir. Yüksek dozlarda antiagregan etkisi azalır. Diğer hematolojik etkileri: 1. Ufak dozda kanama zamanını uzatır. 2. Yüksek dozda ise Kc de pıhtılaşma faktörlerinin sentezini doz bağımlı olarak azaltarak, protrombin ve kogülasyon zamanını uzatır. 3. Ayrıca salisilatlar yüksek dozlarda fibrinolitik aktiviteyi arttırırlar. 4. G6-PD eksikliğinde hemoliz 5. Plazma demirinde düşme Terapötik dozlarda = respiratuvar alkaloz (Solunum merkezini stimüle ederler.) Yüksek dozda = respiratuvar asidoz + metabolik asidoz (yüksek anion gap lı metabolik asidoz) 1. Solunum merkezi ve vazomotor merkez depresyonu 2. O2 tüketiminde artış 3. CO2 üretiminde artış 4. Asit metabolitlerinde artış (krebs siklusunu inhibe eder ve oksidatif fosforilasyonu bozarlar) 5. Böbrekten bikarbonat atılımında artış Yüksek dozlarda katekolamin salınımı, G6-PD aktivasyonu ve kc / kas yapılarda glikojenoliz oluşturarak; hiperglisemi Çocuklarda ve DM lu hastalarda ise salisilat intoksikasyonu tam aksine hipoglisemi oluşturur. Yağ asitlerinin asetat ile birleşmesini bloke ederek lipogenezi azaltır. Katekolaminlerle stimüle lipoliz inhibisyonu Böbreklerden su ve tuz atılımına yol açan PGE sentezini bloke ederek, Na ve su reabsorbsiyonunu arttırırlar. Böylelikle su ve tuz retansiyonu oluştururlar.
216 ECZACI YASİN DOĞAN NSAİİ lar; diüretik, ACE inhibitörleri ve β-blokörler gibi antihipertansiflerin etkilerini azaltırlar (özellikle indometasin). Renal kan akımını azaltırlar. Papilla nekrozu ve akut-kronik intersitisyel nefrit gibi nefropatik etkiler oluşturabilirler. Nefropatik etkisi en fazla olan ve artık kullanılmayan fenasetindir. Hepatotoksik etki potansiyeli bulunur. Düşük dozlarda (< 2 gr) ürik asit atılımını azaltırlar. Yüksek dozlarda ise ürikozürik etki oluştururlar. Gout hastalığında aspirin kullanılmamalıdır. Hiperkalemi (tüm NSAİİ lar gibi) Aminoasidüri İyot up-take ini ve tiroid hormonlarının plazma proteinlerine bağlanımını azaltırlar. Yan Etkileri: U Anjionörotik ödem, laringeal ödem ve bronkokonstrüksiyon oluşturabilirler. Bu nedenle; astım, vazomotor rinit ve burun polipozisi olan hastalarda kullanılmamalıdır. Aspirin allerjisi varsa, diğer NSAİİ lardan kaçınmak gerekir. U NSAİİ ların gebeliğin son dönemlerinde kullanılması ile ductus arteriosus erken kapanabilir. Bu ise fetusta pulmoner hipertansiyon oluşturabilir. Bu nedenle gebeliğin son 3 ayında asetaminofen kullanılmalıdır. U Viral enfeksiyon sırasında çocuklarda kullanılırsa toksik hepatoensefalopati (Reye sendromu) oluşturabilir. U Gebeliğin sonuna doğru aspirin verilmesi; PG lerin sentezini azaltacağı için, doğum eyleminin başlamasını geciktirir. Bu nedenle bu gibi durumlarda asetaminofen gibi periferik etkisi az olan NSAİİ lar tercih edilmelidir. U Kronik karaciğer hastalığında kullanılması kontrendikedir. Tüm NSAİİ lar; gastrointestinal sistem mukozasını tahriş ederler. Bu etkileri, COX u inhibe edip, sitoprotektif olan PG lerin sentezini azaltmalarına bağlıdır. G6-PD eksikliğinde hemoliz oluşturur. Salisilat Zehirlenmesi: þ İlk bulgu tinnitustur. þ Bulantı-kusma-diare þ Dehidratasyon þ Hipertermi þ Asidoz þ Hiperglisemi (çocuklarda farklı olarak hipoglisemi görülür). İntoksikasyon tedavisi: þ Sodyum bikarbonat ile idrarın alkalinizasyonu þ Elektrolit dengesinin ve sıvı açığının düzeltilmesi þ Mide lavajı ve ipeka şurubu þ Diyaliz
FARMAKOLOJİ DİFLUNİSAL þ Salisilat türevidir ancak salisilata metabolize edilmediği için salisilat zehirlenmesi oluşturmaz. þ SSS ye geçmediği için antipiretik etki oluşturmaz. ASETAMİNOFEN (PARASETAMOL) þ Esas olarak COX-3 ü bloke ettiği düşünülmektedir (bu nedenle periferik etkiler ortaya çıkartmaz). þ Anti-inflamatuvar etkisi yoktur. Sadece analjezik ve antipiretik etkisi bulunmaktadır. Antitrombositik etkinliği zayıftır. Gastropatik etkisi yoktur. Ürik asit itrahını etkilemez. Asit-baz dengesini değiştirmez. þ Akut karaciğer nekrozu yapar. Bu etkiden N-asetil-p-benzokinonim metaboliti sorumludur. Zehirlenmenin tedavisinde N-asetilsistein (vücutta glutatyona dönüşür) kullanılır. FENİLBUTAZON / OKSİFENBUTAZON þ Antiinflamatuvar etkisi en güçlüdür. Bu nedenle sadece ankilozan spondilit tedavisinde kullanılır. þ En fazla su ve tuz tutulumuna yol açar, kalp yetmezliği olan bir kişide kontrendike olan nonsteroiddir. þ Guatrojen etki Guatrojen etki oluşturan nonendokrin ilaçlar; Barbitüratlar Lityum Fenilbutazon Sülfonamid ve türevleri Sodyum natriprussit Amiodaron METAMİZOL þ Antispazmodik etkisi vardır. þ Aplastik anemi yapabilir. İBUPROFEN þ Pediatrik ve geriatrik yaş grubunda analjezik, antipiretik ve antiiflamatuvar amaçlarla güvenle kullanılabilir. þ Plazmada %99 oranında proteinlere bağlanır. þ Doz bağımlı toksik körlük oluşturabilir. TİAPROFENİK ASİT þ Bütün NSAİİ ler kıkırdağın ana yapı taşını oluşturan proteoglikan sentezini inhibe ederler. Bu sentez inhibe olunca kıkırdak yapı bozulur ve tahrip olur. RA lı hastaya NSAİİ kullanılır, ama RA gibi kıkırdağı tahrip eder. Bu etkiyi yapmayan tiaprofenik asittir. FLURBİPROFEN þ Oftalmik olarak kullanılabilir.
218 ECZACI YASİN DOĞAN İNDOMETASİN þ PDA tedavisinde kullanılır. þ Bartter sendromunda kullanılır. þ Kronik proksismal hemikraniya denilen bir cins baş ağrısının spesifik ilacıdır Yan Etkileri: SSS ini eksite eder ve halüsinasyonlar oluşturabilir. Depresyon ve psikoz tablosu yapabilir. En sık oluşturduğu yan etki; frontal başağrısı Diare (barsaklarda ülseratif lezyonlar) Nötropeni / trombositopeni Kullanılmaması Gereken Durumlar: U Psikiyatrik bozukluklar U Gebelik U Epilepsi U Enterokolit U Hiperbilirubinemi U Parkinson U Böbrek yetmezliği U Trombositopeni U Dikkat gerektiren durumlar SULİNDAK þ Ön-ilaçtır. þ Böbrekte sulindak ı parçalayan bir enzim vardır. Böbrekte sulindak parçalandığı için böbrek PG sentezini kesemez. Böbrekle ilgili yan etki ortaya çıkartmaz. þ Hepatotoksiktir. TOLMETİN þ Juvenil romatoid artritte kullanılır. KETOROLAK þ Analjezik etkisi opioidlar kadar güçlüdür. þ Sedasyon ortaya çıkartır. TENOKSİKAM þ En uzun etkili NSAİİ dir. COX-2 yi daha selektif bloke eden (coxibler) ilaçlar: Etoricoxib (en selektif) Celecoxib (Karaciğerde metabolize olur) Valdecoxib (büyük oranda böbrekten atılır) Rofecoxib (büyük oranda böbrekten atılır) Parecoxib Lumaricoxib Meloksikam Nimesulid
FARMAKOLOJİ NABUMETON þ Bir ön ilaçtır. þ Non-asidik bir ilaçtır. GUT TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR KOLŞİSİN þ Doğal bir alkaloiddir. þ Ürik asit oluşumunu etkilemez ve ürikozürik etkisi yoktur. þ Lökositlerde intrasellüler protein tübüllere bağlanarak migrasyon ve fagositozu önler. þ LTB4 oluşumunu inhibe eder. þ Sadece gut artritinde antiinflamatuvar etkinlik gösterir. þ FMF profilaksisi, sarkoid artrit ve hepatik sirozda da kullanılır. þ Yüksek dozlarında damar endotelinde zedelenme, hipovolemi, şok, hematüri ve oligüri yapabilir. ALLOPÜRİNOL þ Ürik asit sentezini inhibe eder. Bu etkiyi ksantin oksidaz enzimini bloke ederek oluşturur. þ Ürikozürik ve antiiflamatuvar etkisi yoktur. þ İdrarla atılan ürik asit miktarı azalır, ksantin ve hipoksantin atılımı artar. þ Ürtikerden eksfoliatif dermatite kadar değişik döküntüler yapabilir. FEBUKSOSTAT þ Pürin yapısında olmayan ilk ksantin oksidaz inhibitörüdür. PROBENESİD þ Böbreklerde proksimal tübülden ürik asidin geri emilimini azaltarak ürikozürik etki gösterir. þ Ürik asit oluşumunu engellemez ve antiinflamatuvar etkisi yoktur. þ Penisilinin tübüler sekresyonunu önlemek amacıyla da kullanılır. BENZBROMARON þ Etki mekanizması probenesid ile aynıdır. SÜLFİNPİRAZON þ Antiinflamatuvar etkisi yoktur. þ Probenesid gibi ürik asidin geri emilimini baskılar. FENİLBUTAZON þ Ürikozürik ve güçlü antiinflamatuvar etkisi vardır. þ Akut gut krizinin tedavisinde kullanılır. İNDOMETAZİN þ Ürikozürik etkisi yoktur. þ Güçlü antiinflamatuvar etkisi nedeniyle akut gut krizini düzeltir.
Eczacımızın Özgeçmişi 1989 İzmir doğumlu eczacımız Yasin DOĞAN, lise öğrenimini İzmir Atatürk Lisesi nde, başarılarla dolu yüksek öğrenimini ise Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi nde 2013 tamamladı. Eczacımız Yasin DOĞAN 3-4 Kasım 2012 tarihinde İstanbul da Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı nda 11. Eczacılık Fuarı ve 1. OTC Çalıştayı kapsamında düzenlenen Hayalimdeki Eczane En İyi Proje Yarışması'nda birinci olarak bir sene sonra mezun olunca açacağı kendi adını taşıyan eczanesinde ne kadar başarılı olacağını bir kez daha kanıtlamış oldu. Ayrıca her yıl Ankara Eczacı Odası Gençlik Komisyonu tarafından düzenlenen ve bu yıl 29-30- 31 Mart 2013 tarihlerinde, 12 eczacılık fakültesinden öğrencilerin katılımıyla 10.su düzenlenen Ulusal Hasta Bilgilendirme Yarışmasında eczacımız Yasin DOĞAN eczane eczacılığına yönelik ilaç ve ilaç dışı ürün bilgisi, hastalıklara göre yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç etkileşimleri, hasta memnuniyeti, iletişim becerileri gibi birçok kriteri göz önünde bulunduran juri karşısında bilgisini sergileyerek birinciliği kazandı. Ayrıca eczacımız Yasin DOĞAN, 5 yıllık öğrenim hayatı boyunca pek çok eğitime ve organizasyona katılıp kendini geliştirerek meslektaşlarından her zaman bir adım önde olmayı ve zamanı yakalamayı bir yaşam tarzı olarak benimsemiştir. Eğitim ve öğretim hayatını resmi olarak 2013 yılının Haziran ayında tamamlamasına rağmen, öğrenim hayatına ömür boyu devam edeceği kendi adını da taşıyan eczanesini 2014 tarihinde hasta ve danışanlarının hizmetine açtı. Ayrıntılı Bilgi İçin: www.yasindoğan.com.tr