Meme karsinomlarında S-100, vimentin, sitokeratin ve HMB- 45 ekspresyonu



Benzer belgeler
Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

MEME KARSİNOMLARINDA GATA 3 EKSPRESYONU VE KLİNİKOPATOLOJİK PARAMETRELER İLE İLİŞKİSİ

Dr. Filiz FİLİZ. T.C.S.B. Nusaybin Devlet Hastanesi

ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ BİLİMSEL TOPLANTISI

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

10. ULUSAL RADYASYON ONKOLOJİSİ KONGRESİ Nisan 2012, Antalya

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu

Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Dr Ahmet Midi Maltepe Üniversitesi Patoloji

PRİMERİ BİLİNMEYEN AKSİLLER METASTAZ AYIRICI TANISINDA PATOLOJİNİN YERİ

Meme kanser cerrahisinde sentinel lenf nodunu değerlendirmede intraoperatif sitolojinin tanı değeri

MESANE TÜMÖRLERİNİN DOĞAL SEYRİ

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastaz ( PBAM) Sistemik Tedavinin Yeri. o Dr. Mehmet Aliustaoğlu

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

FOLİKÜLER TİROİD NEOPLAZİLERİNDE HBME-1, GALECTİN-3, CK19 VE CD56 İMMUNPROFİLİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

MEME HAMA}lTOMU ÖZET SUMMARY. histopathologicala features of this lesion are evaluated and compared with the literature.

OLGU. 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle

SENTİNEL LENF NODU BİOPSİSİ VE ADJUVAN KEMOTERAPİ. Dr. Orhan TÜRKEN

MEMENİN SELİM PREKANSERÖZ HASTALIKLARININ YÖNETİMİ. Op. Dr. Gülden BALLI İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

ELAZIĞ İLİNDEKİ TİROİD KANSER SIKLIĞI VE ALT TİPLERİ: BEŞ YILLIK DENEYİM

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM

MEME KANSERLERİNDE, TÜMÖR KÖK HÜCRE BELİRTEÇLERİNİN (ALDH1, SOX2) PROGNOZ ve DİĞER PROGNOSTİK PARAMETRELER ile İLİŞKİSİ

MEME PATOLOJİSİ Slayt Semineri Oturum Başkanları: Dr. Osman ZEKİOĞLU - Dr. Gülnur GÜLER

Benign ve malign meme lezyonlarının ayırıcı tanısında SMA ve TIVC kullanımı*

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

İTF

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu


HER2 POZİTİF HASTALIĞA YAKLAŞIM

MALİGN VE BENİGN GRANÜLER HÜCRELİ TÜMÖR KARŞILAŞMALI İKİ OLGU SUNUMU.

Prostat Tümörlerinde WHO 2016 Sınıflandırması DR. BORA GÜREL KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PATOLOJİ ANABİLİM DALI

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D.

Işın SOYUER 1, Özlem CANÖZ 2, Figen ÖZTÜRK 3, Turhan OKTEN 3

KOLOREKTAL KARSİNOMA VE ÖNCÜ LEZYONLARINDA MİKROSATELLİT İNSTABİLİTESİNİN İMMÜNHİSTOKİMYASAL OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Key Words: Carcinoembriyonic antigen; Epithelial cells;hyperplasia, carcinoma, intraductal; Protein P53

GASTROİNTESTİNAL SİSTEMİN KARSİNOİD TÜMÖRLERİ (Histopatolojik ve İmmunohistokimyasal Bir Çalışma)

Nod-pozitif Meme Kanserinde Lenf Nodu Oranı Nüks ve Mortaliteyi Belirleyen Bağımsız Bir Prognostik Faktördür

Tıp Araştırmaları Dergisi: 2009 : 7 (1) :37-46

MEMEDE ĐNTRAOPERATĐF KONSÜLTASYON. Dr. N. Zafer Utkan

Adrenokortikal Karsinom Tek merkezin 10 yıllık deneyimi

Küçük Hücreli Dışı Akciğer Karsinomlarının EGFR Mutasyon Analizinde Real-Time PCR Yöntemi ile Mutasyona Spesifik İmmünohistokimyanın Karşılaştırılması

Gupse Turan Sevgiye Kaçar Özkara. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı, Kocaeli

Tıbbı Onkoloji Dışkapı Yıldırım Beyazıt E.A.H Görevler: Görev Unvanı Görev Yeri Yıl Uzman Doktor-

Meme Kanserinde Güncel TNM Evrelemesi Prof. Dr. Mehmet Ferahman

Dr.Bahar Müezzinoğlu Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

KOLOREKTAL KARSİNOMLARDA VENÖZ İNVAZYON SAPTANMASINDA MORFOLOJİK BULGULARIN ve EVG nin ROLÜ

MEMENİN MÜSİNÖZ KARSİNOMLARI ( 8 OLGU)

TTOD MEME KANSERİ GÜNCELLEME KURSU HAZİRAN 2015 İSTANBUL 08:25-08:30 Açılış 08:00-08:30 Pratiği değiştiren çalışmalar. (salonda kahvaltı ile)

DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği

Cebinizdeki Görüntü Analizi. Ki67 Proliferasyon İndeksini Belirlemek İçin Pratik Ve Basit Uygulama. Dr. Haldun Umudum Ufuk Üniversitesi, Ankara

MEME KANSERİNDE TIBBİ TEDAVİ PRENSİPLERİ. Prof.Dr.Evin Büyükünal İç Hastalıkları Medikal Onkoloji Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

MEME KANSERİ KÖK HÜCRELERİNİN GEN EKSPRESYON PROFİLİ

KOLOREKTAL KARSİNOMLARDA HPV NİN ROLÜ VE KARSİNOGENEZ AÇISINDAN P53 VE BCL-2 İLE İLİŞKİSİ

Mavi Boya ile Sentinel Lenf

PROSTAT ADENOKARSİNOMLARINDA MAMMALIAN TARGET OF RAPAMYCIN (mtor) YOLAĞININ PROGNOZA ETKİSİ

Mide Kanseri Tanısı Olan Hastalarda Lenf Nodu Tutulum Oranı ve Sağkalım İlişkisi

SERÖZ VE MÜSİNÖZ OVER KANSERLERİ İLE Kİ-67 İLİŞKİSİ

PLEVRANIN KARSİNOM METASTAZ OLGU SERİSİ. Doç. Dr. Sibel Perçinel Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

Predictive and prognostic factors in locally advanced breast cancer: effect of intratumoral FOXP3+ Tregs

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

Erkan ALATAŞ 1, Banuhan ŞAHIN 2 *, Sevgi ÖZKAN 3, Metin AKBULUT 4

KOLON ADENOKARSİNOMLARINDA TÜMÖR-STROMA ORANI, TÜMÖR KÖK HÜCRELERİ İLE ENTROPİNİN İLİŞKİSİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ. Yasemin Çakır DEÜTF Tıbbi Patoloji AD

Yediyüzyetmişiki Akciğer Kanseri Olgusunda Cilt Metastazı: 5 Yıllık Deneyimin Analizi

OLGU SUNUMU. Araştırma Gör. Dr. N. Volkan Demircan

Canöz, Soyuer, Akgün ve ark. yüksek ekspresyonunun hastalıksız sağkalım ve genel sağ kalım süresinde kısalma ile ilişkili olduğu bulunmuştur (1, 4). B

ENDOMETRİUMUN ENDOMETRİOİD ADENOKARSİNOMLARDA GLUT-1 VE MASPİN EKSPRESYON İNSİDANSI, REKÜRRENS VE SAĞKALIM İLE İLİŞKİSİ

SPECIAL TYPES OF BREAST TUMORS ENCOUNTERED IN INPATHOLOGY DEPARTMENT MEDİCAL FACULTY OF CUMHURİYET

MAYMET Triple Negatif Meme Kanseri Moleküler Sınıflama. Dr.Fügen Aker HNEAH Patoloji Bölümü

BAŞ-BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ-TÜKRÜK BEZİ TÜMÖRLERİ OLGU SUNUMU. Dr. Özlem Saraydaroğlu

ÇOCUKLUK ÇAĞI PAPİLLER TİROİD KANSERİNDE BRAF V600E MUTASYONU İLE KLİNİKOPATOLOJİK ÖZELLİKLER ARASINDAKİ İLİŞKİ VE NÜKS ORANI ÜZERİNE ETKİSİ

Tiroid Patolojisi Slayt Semineri

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği

DUKTAL KARSİNOMA İN SİTU: CERRAHİ YAKLAŞIM. Dr. N. Zafer Utkan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı

Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

ENDOMETRİUM KANSERLERİNDE GOLGİ FOSFOPROTEİN 3 (GOLPH3) EKSPRESYONU: İMMUNOHİSTOKİMYASAL VE MOLEKÜLER ÇALIŞMA

Endometrial stromal tümörler

Düşük dereceli B-hücreli Hodgkin-dışı lenfomalardan oluşan olgu sunumları OLGU IV

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

ENDOMETRİAL HİPERPLAZİ VE KARSİNOMUNDA NÜKLEUS BOYUTUNUN KARŞILAŞTIRMALI MORFOMETRİK ANALİZİ. Dr. Ayşe Nur Uğur Kılınç. Dr.

Mide Rezeksiyon Materyallerine Yaklaşım, Evreleme ve Raporlama

GENÇ MEME KANSERLİ HASTALARIN ÖZELLİKLERİ. Dr. Mutlu DOGAN Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği

TAKD olgu sunumları- 21 Kasım Dr Şebnem Batur Dr Büge ÖZ İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD

MELANOMA PATOLOJİSİ KLİNİSYEN PATOLOGTAN NE BEKLEMELİDİR?

Düşük Riskli Diferansiye Tiroid Kanserlerinde RAİ Tedavisi

TRİPLE NEGATİF MEME KANSERİNE YAKLAŞIM RADYOTERAPİ

MEME KANSERİNDE Kİ-67 EKSPRESYONU VE DİĞER PROGNOSTİK FAKTÖRLER İLE

GLANDÜLER LEZYONLARDA YÖNETİM. DR. ZELIHA FıRAT CÜYLAN SBÜ. VAN EĞITIM VE ARAŞTıRMA HASTANESI

TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD.

YÜKSEK RİSK PREMALİGN LEZYONLARDA YAKLAŞIM. Dr.Ayşenur Oktay Ege Ün Tıp Fak Radyoloji AD

Meme kanserinin klinikopatolojik özelliklerinin moleküler alt tipe göre değerlendirilmesi

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

('")!ııt. Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, Çapa/İstanbul ('"'") Iııt. Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı Çapa/İstanbul

Transkript:

Meme karsinomlarında S-100, vimentin, sitokeratin ve HMB- 45 ekspresyonu Sema Hücümenoğlu 1, Fatih Mehmet Avşar 2, M.Ertuğrul Kafalı 3, Evrim Öztürk 1, Gülben Erdem 4, Şinasi Yılmaz 1, Şenay Yalçın 1 1 SSK Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Bölümü, Ankara 2 Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi I.Genel Cerrahi Bölümü, Ankara 3 Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı, Konya 4 SSK İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Bölümü, İstanbul Amaç: Bu çalışmada meme karsinomu olgularında; immün belirleyicilerin ekspresyonu ile tümörlerde histolojik derece ve aksiller lenf nodu metastazı arasındaki korelasyonu araştırmak amaçlanmıştır. Yöntem: 32. invaziv duktal karsinom, 1. invaziv papiller karsinom, 1 invaziv lobüler karsinom ve 1 atipik medüller karsinom olmak üzere toplam 35 meme karsinomu olgusu incelenmiştir. Formalinle fikse edilmiş ve parafine gömülmüş dokulardan alınan kesitlere S-100, vimentin, sitokeratin (56 ve 64Kd molekül ağırlığında poliklonal), HMB-45 immünoperoksidaz yöntemi ile immünohistokimyasal boyama yapılmıştır. Bulgular: Olgularımızda immünohistokimyasal sonuçların dağılımı şöyledir. S-100 16 olguda (% 45.7), Vimentin 13 olguda ( % 37), Sitokeratin 12 olguda ( % 34), HMB-45 12 olguda (% 34) pozitif olarak tespit edilmiştir. Vimentin ekspresyonu ile histolojik derece ve aksiler lenf nodu metastazı arasında korelasyon izlenmemiştir. Sitokeratin ve S-100 pozitifliği ile histolojik dereceler arasında anlamlı bir fark bulunmazken, bu olgularda lenf nodu metastazının daha az olduğu gözlenmiştir (P<0.005). HMB45 + ve olgularda tümörlerin histolojik dereceleri arasında anlamlı bir fark olmadığı fakat + olgularda aksiller lenf nodu metastazının daha yüksek oranda gözlendiği tespit edilmiştir (P<0.005). Sonuç: Vimentin ve S-100 ile ilgili sonuçlarımız literatürle uyumlu olurken, HMB-45 ekspresyonu daha önce bildirilen çalışmalara göre belirgin olarak yüksek bulunmuştur. Anahtar kelimeler: Meme karsinomu, immünohistokimyasal boyalar, S-100, vimentin, sitokeratin, HMB-45 S-100, vimentin, cytokeratin and HMB-45 expression in breast carcinomas Objective: The aim of this study is to determine the expression of the immunohistochemical markers with recpect to the histologic grade and lymph node metastasis in breast carcinomas. Methods: We studied 35 cases, distributed as 32 invasive ductal carcinoma, 1 invasive papillary carcinoma, 1 invasive lobular carcinoma and 1 atypical medullary carcinoma. Paraffin sections were immonhistochemically stained with S-100, Vimentin, Sitokeratin (6 and 64 kd M.W, polyclonal) and HMB 45 using immunoperoxidase technique. Results: Immunhistochemical results were as follows; S 100 positivity in 16 cases (45,7%) Vimentin positvity in 13 cases (37%) Cytokeratin positivity in 12 cases (34%) and HMB-45 positivity in 12 cases (34%). Vimentin expression exhibited no correlation, between histologic grade and lymph node metastasis. Although there was no significant difference, between Cytokeratin and S-100 positivity with respect to histologic grade. We observed few axillary lymph node metastasis in those cases (P<0.05). We did not observe significant difference between HMB-45 + and for histologic grade, but in HMB-45 positive cases more axillary lymph node metastasis were evaluated according to negative cases (P<0.05). Conclusion: While our results with S-100 and Vimentin were in concordance with the literature, we found higher degree of HMB-45 expression compared to the previous reports. Key words: Breast carcinoma, immünohistochemical markers, S-100, vimentin, cytokeratin, HMB-45 Genel Tıp Derg 2004;14(4):133-138 Yazışma adresi: Dr.M.Ertuğrul Kafalı, Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Akyokuş, Konya. e-posta: kafali1405@hotmail.com 133

Hücre iskeletinin önemli bir kısmını oluşturan sitoplazmik intermediler filament proteinleri 5 sınıfta kategorize edilmektedir (1). Bu proteinler, değişik hücre tipleri ve bunlara uyan tümörlerde eksprese olmaktadır. Sitokeratin genellikle epitelyal hücreler ve karsinomlarda boyanma gösterirken; Vimentin, mezenkimal hücreler, lenfomalar ve kas dışı sarkomlarda izlenmektedir (2). Bununla beraber Vimentin ve Sitokeratinin bir çok epitelyal tümörde beraber eksprese olduğu da bilinmektedir (3-5). S-100 proteini ilk olarak nöral doku için spesifik olarak kabul edilmiş, nörojenik tümorler ve malign melanom için immonohistokimyasal belirleyici olarak önerilmiştir (6). Daha sonra bu proteinin bir çok dokuda, meme dokusu da dahil geniş bir dağılım gösterdiği ortaya çıkmıştır (7). S-100 proteini normal meme epiteli ve memenin benign lezyonlarında da görülebilmektedir. Bazı çalışmalarda sadece myoepitelyal hücrelerde boyanma olduğu ve bir myoepitelyal belirleyicisi olarak kabul edilebileceği de düşünülmüştür.(7) Nahojimo ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada ise luminal hücrelerde de S-100 protein mevcudiyeti gösterilmiştir (8) İnfiltratif meme karsinomlarında S-100 protein pozitifliği bir çok çalışmada rapor edilmiştir (9,10). Bu çalışmada meme kanserli olgularda S-100, Vimentin, Sitokeratin ve HMB-45 gibi immün belirleyicilerin ekspresyonu ile tümör evresi aksiler lenf nodu tutulumu arasındaki ilişkinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Yöntem Çalışmaya 1998-2001 yılları arasında hastanemizin patoloji kliniğine gönderilmiş olan 24-75 yaşları arasındaki (ortalama 49 yaş) 3 ü erkek, 32 si kadın hasta ait operasyon materyalleri dahil edilmiştir. Tüm olgulara, modifiye radikal mastektomi (MRM) uygulanmıştır. Olgulardan 32 tanesi infiltratif duktal karsinom (% 91.4) bir tanesi atipik medüller karsinom, bir tanesi invaziv lobuler karsinom, bir tanesi de papiller karsinom tanısı almıştır. Karsinom tanısı alan 35 adet olgudan hazırlanan parafin bloğa gömülü örneklerin kesitleri; hematoksilen eozin, immünohistokimyasal belirleyici olarak da vimentin, S-100, sitokreatin ve HMB-45 immünoperoksidaz tekniği ile boyanmıştır. Kesitler ışık mikroskobunda incelendi. Olguların aksiller lenf nodu sayısı 3 ila 54 arasında olup, ortalama 14 tane idi. Değerlendirme immünohistokimyasal boyanmanın yaygınlık ve yoğunluğuna göre yarı kantitatif metod olan (+,++,++,+++) değerleri kullanılarak yapıldı. İmmünohistokimyasal boyanma % 0 ise (-), % 1-10 ise (+), % 11-20 ise ++, >% 20 ise +++ olarak kabul edildi. İmmünohistokimyasal ekspresyonun histolojik derece ve lenf nodu metastazı ile korelasyonu istatiksel olarak Ki Kare testi ile analiz edildi. Bulgular İmmünohistokimyasal olarak değerlendirilen 35 meme karsinomu olgusundaki HMB-45, Sitokeratin, S-100 ve Vimentin ekspresyon sonuçları Tablo 1 de gösterilmiştir. Çalışmada incelenen bu beş immunohistokimyasal boyamanın sonuçlarının dağılımı karsinom tiplerine göre ise şu şekildedir. HMB-45 toplam 12 olguda (% 34) exprese olmuştur. Bu olgulardan 1 tanesi invaziv lobüler, bir tanesi atipik medüller, 10 tanesi invaziv duktal karsinomdan oluşmaktadır. 23 olguda ise HMB-45 açısından boyanma olmamıştır. Bu değerlendirme ile HMB-45 ekspresyonu ile histolojik derece arasında istatistiksel olarak anlamlı korelasyon yoktur (P>0.05). HMB-45 ekspresyonu izlenen 10 invaziv duktal karsinom olgusunun, 4 tanesinde histolojik Grade 1, beş tanesinde Grade 2 ve bir tanesinde Grade 3 dür (Tablo 2). HMB45 ekspresyonu izlenen olguların 9 tanesinde (% 90) lenf nodu metastazı mevcutken, ekspresyon göstermeyen 23 olgunun 14 tanesinde (% 61) lenf nodu metastazı vardır. Buna göre HMB-45 ekspresyonu gösteren olgularda lenf nodu metastazının daha yüksek olduğu görülmüştür (P<0.05). Diğer taraftan Vimentin toplam 13 olguda eksprese olmuştur. Bunlardan 1 tanesi atipik medüller, 12 tanesi invaziv duktal karsinomdu. Ekspresyon izlenmeyen 22 olgunun 20 tanesi invaziv duktal, 1 tanesi invaziv lobüler ve sonuncusun tanısı ise papiller karsinomdu. Vimentin antikoru ile boyanma gösteren invaziv duktal karsinom olgularının 6 tanesi Grade1, 5 Grade 2, 1 tanesi ise Grade 3 şeklindeydi. (Tablo 2) 134

Tablo 1. 35 Olgudaki HMB-45, sitokeratin, vimentin ve S-100 ekspresyon sonuçları Ekspresyon Grade 0 23 (% 65,7) + 10 (% 28,5) ++ 2 (% 5,7) HMB45 Sitokeratin S-100 Vimentin 24 (% 68,5) 19 (% 54,2) 22 (%62,8) 10 (% 28.5) 15 (% 42,8) 13 (%37,1) 1 (% 2,8) 1 (% 2,8) 0 +++ 0 0 0 0 (-) : ekspresyon izlenmedi (+) : %1-10 ekspresyon izlendi (++) : %10-20 arası ekspresyon izlendi. (+++) : >20 ekspresyon izlendi Tablo2. HMB-45, vimentin, sitokeratin ve S-100 ekspresyon sonuçları ve derecelendirme Parametreler Grade I Grade II Grade III + + - + - - HMB-45 4 7 5 13 1 2 Vimentin 6 5 5 13 1 2 Sitokeratin 2 9 7 11 1 1 S-100 4 7 9 9 1 1 Şekil 1. Bir invaziv duktal karsinom olgusu. S-100 immünoreaktivitesi + olarak izlenmektedir. (immünohistokimya S 100x100) Vimentin ekspresyonu gösteren 3 olguda lenf nodu metastazı izlenmiş, oysa Vimentin negatif (-) olguların 15 inde de lenf nodu metastazı belirlenmiştir. Sitokeratin toplam 12 olguda (% 34) eksprese olmuştur. 23 olguda (% 66) boyanma izlenmemiştir. Ekspresyon izlenen 12 olgunun 1 tanesi atipik medüller, 11 tanesi invaziv duktal karsinomdur. Ekspresyon gösteren 11 invaziv duktal karsinoma olgusunun 2 tanesi Grade 1, 7 tanesi Grade 2, 2 tanesi Grade 3 olgulardır (Tablo 2). Bu bulgularla sitokeratin ekspresyonu ile histolojik derece arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır (P>0.05). Sitokeratin ekspresyonu olan olgularda lenf nodu metastazı daha az görülmüştür (P<0.05). S-100 toplam 16 olguda eksprese olmuştur. 19 olguda ise S-100 ile boyanma olmamıştır. S-100 ekspresyonu gösteren olguların 15 tanesi invaziv Şekil 2. Başka bir meme karsinom olgusunda vimentin immonoreaktivitesi + olarak izlenmektedir (immünohistokimya vimentin x 200 ) duktal karsinom, bir tanesi atipik medüller karsinomdur. 15 invaziv duktal karsinom olgusunun 4 tanesi Grade 1, 9 tanesi Grade 2 ve 2 tanesi Grade 3 dür (Tablo 2). 135

Tartışma Bu çalışmada S-100 proteini ekspresyonu % 45.7 oranında bulunmuştur. Literatürde belirtilen oran % 10 ile % 85 arasında değişmektedir. (9-13). Gillet ve arkadaşlarının yapmış olduğu çalışmada (12) % 44 oranında ekspresyon bulunmuşken diğer taraftan Schmit ve arkadaşları ise (14) 159 serilik çalışmada 2 olguda lokal ekspresyon izlemişlerdir. S-100 ekspresyon sonuçlarımız genel literatür ile uyumlu iken, histolojik dereceler arasında bir fark bulunamamıştır. Şekil 3. HM: 45 + olarak pozitif boyanma göstermektedir (immünohisitokimya HMB45 x100) Sushima ve arkadaşları (15) 95 olguluk serilerinin 54 ünde (% 57) S-100 pozitifliği saptamışlar ve S- 100 pozitif olguların düşük histolojik derece gösterdiğini belirtmişlerdir. Bizim olgularımızda ise histolojik derece ile S-100 ekspresyonu arasında anlamlı bir korelasyon izlenmemiştir. Yine Schmit ve arkadaşlarının yaptığı çalışmadaki (14) Paget s hasta grubunda ise S-100 ekspresyonu % 18 gibi küçük bir oranda bulunmuştur. Glasgow ve arkadaşları (16) immunohistokimyasal olarak S-100 protein ekspresyonunun, Paget s hastalığının Pageotid Malign Melanomdan ayırmada kullanılabileceğini de ifade etmişlerdir. Drier ve arkadaşları (17) 400 kötü diferansiye meme karsinomunda S-100 ekspresyonunu % 12 oranında pozitif (+) bulmuşlardır. Bu oranı yüksek oluşuna sebep olarak da; aynı anda görülen S-100 pozitif olan tükrük ve ter bezi karsinomlarını içermesine bağlamışlardır. S-100 mezenşimal tümörlerin ayırıcı tanısında özellikle panel içinde uygulandığında oldukça yararlı bir immün belirleyicidir (15). Bazı araştırmacılar karsinom metastazında S-100 reaktivitesinin değerlerinin, primer karsinomu belirlemede yardımcı olacabileceğini ileri sürmektedir (15,17). Şekil 4. İnvaziv duktal karsinom olgusunda sitokreatin ++ olarak immünoreaktivite göstermektedir (immünohistokimya- sitokreatin x 400) S-100 boyanma pozitif olan 16 olgunun 7 tanesinde lenf nodu metastazı mevcuttur. Oysa S-100 ile boyanma göstermeyen 19 olgunun 15 tanesinde lenf nodu metastazı izlenmiştir. Değişik çalışmalardaki S-100 ekspresyonunun farklı olması, doku fiksasyon materyallerinin farklı oluşuna veya immunohistokimyasal teknik değişikliklerine bağlı olabilir (18-20). Essa ve arkadaşlarının yapmış olduğu 58 olguluk bir çalışmada (21) % 32 oranında Vimentin pozitifligi saptanmış Grade III olguların % 50, Grade II olguların % 24 ünde, Grade I olguların % 0 ında vimentin pozitif bulunmuştur. Dolayısıyla Vimentin daha çok memenin medüller karsinomlarında ve 136

yüksek histolojik Gradeli duktal karsinomda pozitif olarak görülürken lobuler karsinomda negatif olarak görülmektedir (21). Çalışmamızda Vimentin ekspresyonu 13 olguda (% 37) izlenmiştir. Aynı anda atipik medüller karsinomda pozitif (+), lobuler karsinomda ise negatif (-) olarak izlenmiştir ve Vimentin pozitif (+) olgularımızın çoğunluğu Grade I ve II dir. Heatley ve arkadaşları (22) Vimentinin formalin ile fikse dokularda, frozen dokularına oranla daha az pozitif olduğunu iddia etmişlerdir. Formaldehitin proteinleri değiştirdiğini ve doku antijenlerini maskelediğini söylemişlerdir. Yine aynı çalışmada (22) Vimentin ekspresoyunun, tümör histolojik Grade ve büyüklüğü ile arttığını ve yine metastatik lenf nodu sayısı ile de arttığını ifade etmişlerdir. Oysa bu çalışmada vimentin ekspresyonu ile histolojik Grade ve aksiler metastatik lenf nodu sayısı arasında bir korelasyon izlenmemiştir. Üç ayrı çalışmada Vimentinin yüksek proliferasyon hızı olan tümörlerde, EGF (epidermal growth faktör) ile ilişkili olduğunu ve hormon bağımsız olduğunu gösterilmiştir (23-25). Toi ve arkadaşlarının (25) çalışmış olduğu seride ise, tümör hücrelerinin % 10 undan daha azında boyanma saptanmış ve Vimentin ekspresyonu ile histolojik derece ve lenf nodu arasında korelasyon izlenmediği ifade edilmiştir. Schaller ve arkadaşları (26) meme karsinomlarında Keratin-18 protein ekspresyonunun güçlü metastatik hücre kültürlerinde düşük, zayıf metastazı gösteren hücre kültürlerinde yüksek bulmuşlardır. Aynı araştırmacı grup 8 yıllık izlem dataları sonucunda 22 hastada (% 16,4) pozitif boyanma olduğunu göstermişlerdir. Keratin-18 pozitif grupta mortalite oranı % 4.5 iken, Keratin-18 negatif grupta ise mortalite oranı % 44,6 bulunmuştur. Bizim çalışmamızda Sitokeratin % 34 oranında pozitif (+) bulunmuştur. Pozitif bulunan bu olgularda, aksiler lenf nodu metastazı daha az bulunmuştur. Lenf nodu metastazının, negatif (-) prognostik bir faktör olarak düşündüğümüzde sitokeratin pozitif olguların prognozunun daha iyi olabileceği ileri sürülebilir (26). Literatürle uyum içinde olan bir başka çalışmada (27) ise Keratin-18 ile pozitif boyanma oranı (105/134) % 78 dir. Bizim çalışmamızda HMB-45 12 olguda (% 34) pozitif bulunmuştur. Daha önceki çalışmalara baktığımızda HBM-45 pozitifliğinin oldukça düşük olduğunu görüyoruz. Örneğin Bonetti ve arkadaşlarının (28) 100 olguyu dahil ettikleri bir araştırmada yalnızca 2 olguda (% 2) pozitiflik izlenmiştir. Vimentin ile S-100 sonuçlarımız genelde literatürdeki çalışmalarla uyum göstermektedir. Oysa HMB-45 pozitifliği bu çalışmada daha öncekilere göre oldukça yüksek bulunmuştur. Bunu bizim serimizdeki meme karsinomu olgularındaki tümör hücrelerinde melanositik hücre diferansiasyonunu yüksek olabileceğine bağlamaktayız. Sonuç olarak bulgularımıza dayanarak Vimentin ekspresyonunun meme kanserinde tümör evresi ile ilişkili olmadığını söyleyebiliriz. S-100 ve Sitokeratin ekspresyonunun aksiler lenfadenopati (LAP) varlığı ile ters orantılı olması bu parametrelerin iyi prognoza işaret edebileceği söylenebilir. HMB-45 pozitifliği ile aksiler LAP varlığı paralellik göstermektedir. Bu bulgu da negatif prognostik faktör olarak yorumlanabilir. Kaynaklar 1. Leon AS, Gilham P, Milios J. Sitokeratin and vimentin, intermediate filament pros in benign and neoplastik prostotik epitelium. Histopathology 1988;13:435-42. 2. Altransbeser M, Dralle H, Weber K, Osborn. Needle aspirates by means of monoclonal antibodies. Acta Cytol 1986;30:214-24. 3. Osborn M, Weber K. Biology of diease tumour diagnosis by intermediate filament typing a novel tool for surgical pathology. Lab Invest 1983;48:372-93. 4. Acs G, Simpson JF, Bleiweiss IJ, Hugh J, Reynolds C, Olson S, Page DL. Microglandular adenosis with transition into adenoid cystic carcinoma of the breast. Am J Surg Pathol 2003;27:1052-60. 5. Ryska A, Reynolds C, Keeney GL. Benign tumors of the breast with multinucleated stromal giant cells. Immunohistochemical analysis of six cases and review of the literature. Virchows Arch 2001;439:768-75. 6. Yombe H. İshii Y. Tabuchi K, Isabe T, Kikuchi K. Detection of S-100 protein in melanocytic and neurogenic cutaneus tumors. Arch Dermatol Res 1984; 276:160-4. 7. Egan MJ, Neva J, Crocher J, Collard M. İmmunohistokimyasal localization of S-100 protein in benign and malignant conditons of breast. Arch Pathol Lab Med 1987:111:28-31. 8. Nahojimo T, Watanabe S, Sato Y, Kaveya T, Hirota T, Shimosato Y. Immunoperoxidase study of S-100 protein distribution in normal and neoplastic tissues. Am J Surg Pathol 1982;6:715-27. 137

9. Duarakanath S, Lee AKC, Delellis RA, Silverman ML, Frasca L, Walfe HJ. S-100 protein positivity in breast carcinomas: A potential pitfall in diagnostic immunohistochemistry. Hum Pathol 1987;18:1144-8. 10. Hirayama K, Honda Y, Sako T, Okamoto M, Tsunoda N, Tagami M, et al. Invasive ductal carcinoma of the mammary gland in a mare. Vet Pathol 2003;40:86-91. 11. Lunde S, Nesland JM, Holu R, Johannessen JV. Breast carcinomas with protein S-100 immunoreactivity: An immunohistochemical and ultrastructural study. Pathol Res Proct 1987;182: 627-62. 12. Gillet CE, Bobrow LG, Millis RR. S-100 protein in human mammary tıssue immunoreactivity in breast carcinoma, including Paget s Disease of the nipple, and value as a marker of myoepithelial cells. J Pathol 1990;160:19-24. 13. Nakajima T, Watanabe S, Sato Y, Kameye T, Hirota T, Shimosato Y. An immunoperoxidase study of S-100 protein distribution in normal and neoplastic tissues. Am Surg Pathol 1982;6:715-727. 14. Schmit FC, Bacchi CE, S-100 protein: Is it useful as a tumour marker in diagnosic immunohistochemistry? Histopathology 1989;15:281-8. 15. Mat Sushima S, Mori M, Adachi Y, Mutsukuma A, Sugimachi K. S-100 protein positive human breast carcinomas: An immunohistochemical study. T Surg Oncol 1994;5:108-13. 16. Glasgow BJ, Wen D.R, Al-Jitawi S, Cochran AJ. Antibody to S-100 protein aids the separation of pagetiod melanoma from mammary and extramammary Paget s disease. J Cutan Pathol 1987;14:223-6. 17. Drier JK, Swanson PE, Cherwitz DL, Wick MR. S-100 protein immunoreactivity in poorly differentiated carcinomas. Arch Pathol Lab Med 1987;3:447-52. 18. Nakamura S, Ishida-Yamamoto A, Takahashi H, Hashimoto Y, Yokoo H, Iizuka H. Pigmented Paget's disease of the male breast: Report of a case. Dermatology. 2001;202:134-7. 19. Strbac M, Popovic L, Jovic M, Ilic S, Dimitrijevic J. Breast carcinoma with melanocytic differentiation. Vojnosanit Pregl 2002;59(6 Suppl):99-102. 20. Brasanac D, Boricic I, Todorovic V. Epidermotropic metastases from breast carcinoma showing different clinical and histopathological features on the trunk and on the scalp in a single patient. J Cutan Pathol 2003;30:641-6. 21. Essa TM, El Tatawi FA, Hamdi KN, Arafawa. Vimentin expression in different types of breast carcinoma: An immunohistochemical study. J Egypt Soc Parasitol 1996;26: 433-42. 22. Heatley M, Whiteside C, Maxwell P, Toner P. Vimentin expression in benign and malignant breast epithelium. J Clin Pathol 1993;46:441-5. 23. Athanassiadou P, Lazaris D, Petrakak P, Keramopuoulos K, Aravantionos D. Vimentin and alfa fetoprotein experisson in breast cancer smears: Relationship with various prognostic factors. Cancer Detection Prev 1997;21:207-12. 24. Domagala W, Lasota J, Barthowiak J, Weber K, Osborn M. Vimentin is preferentially expressed in human breast carcinomas with low estrogen receptor and high Ki67 growth fraction. Am J Pathol 1990;136:219-27. 25. Toi M, Nakamura T, Mukaida H, Relationship between epidermal growth factor receptor status and various prognostic factors in human breast cancer. Cancer 1980;65:1980-4. 26. Schaller G, Fuchs I, Pritze W, Ebert A. Herbts B, Pantel K, et al. Elevated Keratin-18 protein expression indicates a favorable prognosis in patents with breast cancer. Clinical Cancer Res 1996;2:1879-85. 27. Moll R. Cytokeratins as markers of differentiation: Expression profiles in epithelial and non-epithelial tumors. New York: Gustav Fischer; 1993. pp.90-6. 28. Bonetti F, Colombari R, Menfrin E, Zamboni G, Mortifnani G, Mombello A, Chilosi M. Breast carcinoma with positive results for melanoma marker (MHB-45) immunoreactivity in normal and neoplastic breast. A J Clin Pathol 1989:491-5. 138