Bullying in the Elementary Schools: from the Aspects of the Students, the Teachers and the Parents



Benzer belgeler
ĐLKÖĞRETĐM OKULLARINDA GÖREV YAPAN ÖĞRETMENLER VE ÖĞRENĐM GÖREN ÖĞRENCĐLERĐN ZORBALIĞA YÖNELĐK GÖRÜŞLERĐ

Yatılı ve Gündüzlü İlköğretim Okulu Öğrencilerinin Zorbalığa İlişkin Görüşleri

Anaokuluna Devam Eden Çocukların Oyun Davranışları ve Oyunlarında Ortaya Çıkan Zorbalık Davranışlarının İncelenmesi *

FEN BLGS, SOSYAL BLGLER VE SINIF ÖRETMENL ÖRENCLERNN BLGSAYAR DERSNE YÖNELK TUTUMLARI

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM

ISSN : EGE EĞİTİM DERGİSİ. Ege Journal of Education 2007 (8): 1

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER *

ANASINIFI ÖĞRETMENLERİNİN AKRAN ZORBALIĞI İLE İLGİLİ ALGILARI

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS

İlköğretim Öğrencilerinin Zorbalığa Maruz Kalma Türünün ve Sıklığının Depresyon, Kaygı ve Benlik Saygısıyla İlişkisi

Ortaokul Öğrencilerinin Sanal Zorbalık Farkındalıkları ile Sanal Zorbalık Yapma ve Mağdur Olma Durumlarının İncelenmesi

SVAS L MERKEZNDE BULUNAN LKÖRETM ÇAINDAK ÇOCUKLARIN AIZ D SALII DURUMU VE ALIKANLIKLARININ BELRLENMES

İLKÖĞRETİM OKULLARINDA ZORBALIĞIN YAYGINLIĞI VE DOĞASI 1

OKULLARDA ZORBALIK VE MAĞDURİYET: AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ ÖRNEĞİ OKULLARDA ZORBALIK VE MAĞDURİYET: AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ ÖRNEĞİ

BULLYING PREVALENCE AMONG ELEMENTARY STUDENTS İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARASINDA ZORBALIĞIN YAYGINLIĞI

ADAY ÖRETMENLERDE ÖFKE * Emine BABAOLAN ** ÖZET

GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ ÖRENCLERNN OKUL DENEYM I DERSNE YÖNELK LGLER VE BEKLENTLER **

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Volume: 3 Issue: 14 Fall 2010

Primary School Teachers Computer Self Efficacies: Sample of Balıkesir*

LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR

ÖZ YETERLLK (SELF-EFFCACY) KAVRAMI ÜZERNE Tülin ACAR

Research and Trends in Mathematics Education: 2000 to 2006

OPTK KONUSUNUN 9. SINIF MÜFREDATINA ALINMASININ ÖRENC BAARISINA ETKS

DETERMINING THE CURRENT AND FUTURE OPINIONS OF THE STUDENTS IN SECONDARY EDUCATION ON NANOBIOTECHNOLOGY *

II. Ara tırmanın Amacı III. Ara tırmanın Önemi

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU

KMYA ÖRETMEN ADAYLARININ NTERNET KAYNAKLARINI KULLANIMLA LGL TUTUMLARI VE KARILATIKLARI ZORLUKLAR

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM

ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: Cilt: 3 Sayı: 6 Aralık 2012

SINIF ÖRETMEN ADAYLARININ NTERNET KULLANIMINA LKN TUTUMLARININ DEERLENDRLMES

Bullying and School Climate from the Aspects of the Students and Teachers

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi. The Journal of International Social Research. Cilt: 7 Sayı: 31 Volume: 7 Issue: 31

OKUL ÖNCES ETM KURUMUNA DEVAM EDEN AYLIK ÇOCUKLARIN PROBLEM DAVRANILARININ BAZI DEKENLERE GÖRE NCELENMES*

International Journal of Progressive Education, 6(2),

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır.

ANNE-BABALARIN KIZ VE ERKEK ÇOCUKLARINA UYGULADIKLARI PSKOLOJK SALDIRGANLIK DAVRANILARI

The effect of instruction based on Kolb s experiential learning theory on attitude, achievement and retention in social studies *

Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB

Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi

MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi

Ebeveyne Duyulan Güvenin Psikolojik Kontrol ve Zorbalık / Zorbalığa Maruz Kalma Arasındaki Aracı Rolünün İncelenmesi*

Karadeniz Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 2, Temmuz 2011

Arş. Gör. Dr. Mücahit KÖSE

A RESEARCH ON THE RELATIONSHIP BETWEEN THE STRESSFULL PERSONALITY AND WORK ACCIDENTS

lköretim Okulu 5.Sınıf Örencilerinin Okuma Anlama Düzeyine Videonun Etkisi

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

ÖRETM ELEMANLARININ ETM VE LETM SORUNLARI EDUCATIONAL AND COMMUNICATIONAL PROBLEMS OF FACULTIES

İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları 1. İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES

The Reading Habit of Elementary School Teacher Candidates *

ÖZGEÇMİŞ (Son Güncelleme, Aralık, 2009) Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü Beytepe Kampusu Ankara

ÖZGEÇM!" Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Hem#irelik Istanbul Üniversitesi Florence Nıghtıngale Hem#irelik Yüksekokulu. Görev Unvanı Görev Yeri Yıl

$- &$ $&" &#' $ & $ )$ )&/ &&!! ( & )* # $!%! &($!

LKÖRETM ÖRENCLERNN GÖRÜLERNE GÖRE ÖRETMENLERN ETKLL WIEWS OF ELEMENTARY SCHOOL STUDENTS WITH REGARD TO TEACHERS EFFICIENCY

TEŞEKKÜR. Her zaman içtenliğiyle çalışmama ışık tutan ve desteğini esirgemeyen sevgili arkadaşım Sedat Yüce ye çok teşekkür ederim.

Primary School Students Vocabulary Development

7-14 Yaş Grubu Çocuklarda Akran İstismarı ve Kendi Çözüm Önerileri 1. Gülümser Gültekin Akduman Gazi Üniversitesi

YÖNETCLERN VE ÖRETMENLERN ALTI YA GRUBUNDAK ÖRENCLERN LKOKUMA-YAZMAYA HAZIRLANMALARINA YÖNELK BLGLER VE GÖRÜLER. Banu YANGIN

BREYSEL ÇALGI ETM I (KEMAN) DERS HEDEFLERNN GERÇEKLEME DÜZEYLERNN BELRLENMES * (A..B.Ü ÖRNE)

PROFESSIONAL DEVELOPMENT POLICY OPTIONS

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması

KIREHR REHBERLK VE ARATIRMA MERKEZ ÖZEL ETM BÖLÜMÜNDE NCELENEN ÖRENCLERN ÇETL DEKENLERE GÖRE NTELKLER

Akran Zorbalığı. AD Kasım m 2004

Evaluation of Teaching Practice Course According to Opinions of Teacher Candidates

ÖRETM ELEMANLARININ TÜKENMLK DÜZEYLER LE SOSYODEMOGRAFK DEKENLER ARASINDAK LK

ERGENLERDE OKUL ZORBALIĞININ BAZI DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ * İngilizce Başlık

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: Cilt: 1 Sayı: 2 Aralık 2010

MATEMATK ÖRETMENLER NN ETKLEM DÜZEYLER. Yüksel DEDE * ÖZET

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

THE INVESTIGATION OF THE RELATIONSHIP BETWEEN BULLYING BEHAVIOR AND SOCIAL MEDIA ATTITUDES OF STUDENTS

LKÖRETM 6. SINIF ÖRENCLERNN YARATICI DÜÜNME DÜZEYLER*

Nagihan OĞUZ DURAN Tel: +90 (224)

Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1. Sınıf Güz Yarıyılı (1. Yarıyıl) Dersin Kodu Türü Türkçe Adı İngilizce Adı T U Kredi AKTS ATA101 Z

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNE YÖNELİK BİR ZORBALIK KARŞITI PROGRAM UYGULAMASI: OKULU ZORBALIKTAN ARINDIRMA PROGRAMI

PORTER MODEL: ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ

Doç.Dr. YALÇIN ÖZDEMİR

The Investigation of Strategies to Cope with Students Misbehaviors According to Teachers and Students Perspectives *

Elementary Education Online, 7(1), 53-70, lköretim Online, 7(1), 53-70, [Online]:

Tez adı: Babalar... Tez Danışmanı:(HACER NERMİN ÇELEN)

ÖGE GÖSTERM TEORS NN LKÖRETM MATEMATK ÖRETMNDEK ETKLL

İLKÖĞRETİM 8.SINIF ÖĞRENCİLERİNİN HAVA KİRLİLİĞİ KONUSUNDAKİ BİLGİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

MATEMATK ÖRETMNDE BULMACA ETKNLNN ÖRENC BAARISINA ETKS

ZHNSEL ENGELL VE OTSTK ÇOCUKLARIN EBEVEYNLERNE YÖNELK GRUP DANIMANLIININ DEPRESYON, BENLK SAYGISI VE TUTUMLARI ÜZERNE ETKS

TÜRKYE DE DEERLER ETM KONUSUNDA YAPILAN ARATIRMALAR 1 STUDIES CONDUCTED ON VALUES EDUCATION IN TURKEY Mustafa GÜÇLÜ

Yöntem Ara tırma Modeli Evren ve Örneklem Veri Toplama Aracı Verilerin Analizi Bulgular

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ *

OKUMA ALIŞKANLIKLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA: ANKARA ÜNİVERSİTESİ KALECİK MESLEK YÜKSEKOKULU ÖRNEĞİ

Öretmen Adaylarının letiim Becerisi Algıları Üzerine Bir Çalıma

BLGSAYAR DESTEKL ETM [BDE]: LKÖRETM OKULU YÖNETCLERNN TUTUMLARINA LKN BR ARATIRMA

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

İlk ve Orta Ergenlikte Akran Zorbalığı: Gerçekleştiği Yerler ve Baş Etme Yolları


TÜRKÇE ETM BÖLÜMÜ ÖRENCLERNN ÖRENME STLLER VE BUNLARIN ÇETL DEKENLERLE LKS (GAZ ÜNVERSTES ÖRNE)

OKUL ÖNCES ÖRETMENLERNN ETM PROGRAMLARINI PLANLANMA VE UYGULAMADA KARILATIKLARI GÜÇLÜKLERN NCELENMES

Transkript:

Elementary Education Online, 7(2), 485-495, 2008. lköretim Online, 7(2), 485-495, 2008. [Online]: http://ilkogretim-online.org.tr Bullying in the Elementary Schools: from the Aspects of the Students, the Teachers and the Parents Hülya Kartal Asude Bilgin ABSTRACT: In most of the researches about the school bullying (which is the most extensive type of aggression in the schools) only student reports have taken into consideration. This descriptive article was intended to investigate several aspects of bullying from the viewpoints of teachers, students and the parents. The participants were 355 students from 4th.-5th. grades, 150 parents and 18 teachers from an elementary school in Bursa. Colorado School Climate Survey was used as the instrument. The results showed that the teachers were reporting more frequent bullying incidences than parents and students. All the parties declared that boys bullying others more then girls. The teachers reported that bullying occurs mostly in the play garden, whereas the students and the parents reported that it is in the classroom. The students and the parents said that bullying was told to the parents mostly, but the teachers said that it is reported to them. Keywords: Bullying, elementary students, teachers, parents SUMMARY Purpose and significance: Results of the several studies showed that many types of bullying are learned in the schools. Bullying behaviors can lead to school phobias, decrease in school success, depression and even suicides. Teachers play a crucial role for developing precautions and interventions for reducing and preventing of this aggressive behavior. The responses of teachers to bullying cases affect the behaviors of bullies, victims and the bystanders. In most of the studies only student reports are taking into consideration. There are few researches that give place to the reports of parents and teachers. This study was intended to investigate the viewpoints and the awareness of students, teachers and parents about several aspects of bullying. Methods: The participants of this descriptive study were 355 4 th., 5 th grade students (182 girls, 171 boys, 2 undefined) from an elementary school in Bursa, 18 teachers (14 classroom, 4 branch teachers) and 155 parents (131 mothers, 19 fathers). The Turkish and simplified form of Colorado School Climate Survey (Garrtiy, Jens, Porter, Sager and Short-Camilli, 2000) was used in the study. This instrument was consisted of the expressions about the frequencies of several types of bullying incidences. The teachers, students and parents were asked to response to the items according to the last month s events. Results: The teachers reported higher frequencies for all types of bullying than the students and the parents. For all the parties bullies are mostly boys. Students and the parents reported that students talk about bullying firstly to their parents, whereas the teachers said that they tell them before their parents. In fact very few students (3,7%) and parents (6,7%) reported that bullying was talked to a teacher in the school. The teachers declared bullying takes place in the garden most frequently (77,8%). At the other side students (33,8%) and parents (45,3%) reported that bullying takes place in the classroom. Verbal and physical bullying was reported as the most typical bullying by all the parties. Discussion and Conclusions: The results showed that the teachers declared higher frequencies for all types of bullying than the reports of teachers and parents. There were similar findings in the related literature. This finding can be interpreted as this: The teachers show themselves irresponsible and they don t try to intervene. They probably think that bullying is the responsibility of the parents. In a similar manner the students don t tell the bullying to their teachers, because they don t believe and trust that they will intervene effectively to the situation. Findings were discussed in terms of the opportunities facing schools as they work to develop effective anti-bullying policies and strategies. Ör.Gör.Dr. Uluda Üniversitesi Eitim Fakültesi lköretim Bölümü, hkartal@uludag.edu.tr Doç.Dr. Uluda Üniversitesi Eitim Fakültesi lköretim Bölümü, asudebilgin@uludag.edu.tr

Örenci, Veli ve Öretmen Gözüyle lköretim Okullarında Yaanan Zorbalık Hülya Kartal Asude Bilgin ÖZ: Okullardaki iddetin en yaygın biçimini oluturan zorbalık konusundaki aratırmaların çounda yalnızca örenci raporlarına yer verilmektedir. Zorbalıkla ilgili çeitli konularda öretmen, örenci ve velilerin bakı açısından inceleyen tarama modelindeki bu aratırma Bursa da bir ilköretim okulunun 4 ve 5.sınıfındaki 355 örenci, 18 öretmen ve 150 örenci velisinin katılımı ile gerçekletirilmitir. Çalımada Colorado Okul klimi Surveyi kullanılmı, verilerin yüzde ve frekansları hesaplanmıtır. Bulgular, aratırmaya katılan taraflar arasında zorbalık türlerinin tamamında öretmenlerin okullarında hem örencilerin hem de velilerin bildirdiinden yüksek oranda zorbalık rapor ettii göstermektedir. Tarafların tümü erkek örencileri zorbalıı en sık yapan kiiler olarak deerlendirmitir. Öretmenler zorbalıın en çok bahçede (%77,8), örenci (%33,8) ve veliler (%45,3) ise sınıfta yaandıını bildirmektedir. Örenciler ve veliler en yüksek oranda zorbalıın aileye anlatıldıını rapor ederken, öretmenler kendilerine anlatıldıını düünmektedir. Anahtar sözcükler: Zorbalık, ilköretim örencileri, öretmen, veli GR Kiisel ve kiilerarası deikenlerin karılıklı etkileiminin bir ürünü olan zorbalık okullardaki iddetin en yaygın biçimi olup (Batsche, 1997 den aktaran Bauman ve Del Rio, 2005) hem okul iklimini hem de örenme ortamını olumsuz yönde etkilemektedir (Bauman ve Del Rio, 2005). Aratırmacılar zorbalıı, kii ya da kiilerin dier kiiyi incitmek amacıyla fiziksel, sözel veya psikolojik olarak gerçekletirdii tekrarlı saldırgan davranılar olarak tanımlamaktadır (Boulton ve Underwood, 1992; Olweus, 1993b den aktaran Veenstra ve di., 2005; Wolke, Woods, Stanford ve Schulz, 2001; Nansel ve di., 2001). Zorbalık davranıları dorudan (fiziksel/sözel) veya dolaylı olarak iki grupta ele alınabilir (Björkqvist, 1994; Whitney ve Smith, 1993). Dorudan zorbalık, fiziksel ve sözel olmak üzere iki ekilde yapılır. Fiziksel zorbalık vurma, tekme atma, çimdikleme, itme, sahip olduu eyaları veya parasını alma gibi davranıları kapsar. Sözel zorbalık ise isim takma, suçlama, alay etme, yüzüne vurma, küsme gibi davranılardır. Kiiye amaçlı olarak örtük yollarla zarar verme, ilikilerini kontrol etme, yönetme, hakkında dedikodu yayma veya toplumdan dılanmasına neden olma biçiminde gerçekletirilen davranılar ise dolaylı zorbalık olarak adlandırılmaktadır (Crick ve Grotpeter, 1995). Dorudan olmayan zorbalık davranıları özel bir dikkat istemektedir, çünkü öretmenlerin bunları fark etmeleri güçtür. Craig ve Pepler (1997) öretmenlerin dılama davranılarını fark etme olasılıklarının çok düük olduunu yazmılardır. Boulton (1997) ayrıca öretmenlerin büyük bölümünün toplumsal dılamayı zorbalık olarak görmediklerini bulmutur. Özellikle de ülkemizdeki kalabalık sınıf koullarında dolaylı zorbalıın fark edilmesinin güç olduunu söylemek olasıdır. Her zorbalık vakası bireysel farklar, deiik sosyal bili stilleri, aile nitelikleri ve akran ilikileri nedeniyle kendine has bir tablo çizer. Saf zorbalar dier çocuklara zorbalık yapar, ancak kendileri asla kurban durumuna dümezler. Öte yandan saf kurbanlar daima zorbalıa urar ve asla zorbalık yapmazlar. Zorba/kurbanlar ise zaman zaman kurban durumunda bulunurken, zaman zaman da dierlerine zorbalık yaparlar. Zorbaya karı karı çıkan ve kurbanı koruyan kiiler savunucular (defenders) olarak isimlendirilirler ve bunlar zorbalık sürecinde büyük önem taırlar. Savunucuların sayısı azdır; ancak buna karın akran grubunda üst düzeyde bir sosyal statüye sahiplerdir. Öte yandan izleyiciler zorbalıı ne kurbanın ne de zorbanın yanını tutma davranıı göstermeden ve müdahale etmeden sadece gözlerler. Zorbalıkta dorudan yer almasalar ve zorbalık davranıını balatmasalar da zorba yardımcıları saf zorbaya yardım ederek onu zorbalıa devam etmesi için onu yüreklendirirler (Woods, Hall, Dautenhahn ve Wolke, 2007; Yoon ve Kerber, 2003). Ör.Gör.Dr. Uluda Üniversitesi Eitim Fakültesi lköretim Bölümü, hkartal@uludag.edu.tr Doç.Dr. Uluda Üniversitesi Eitim Fakültesi lköretim Bölümü, asudebilgin@uludag.edu.tr 486

Aratırma sonuçları okullarda oldukça yaygın bir problem olan zorbalıın (Smith ve di., 1999; Wolke ve Stanford, 1999 dan aktaran Woods ve di., 2007) birçok türünün okulda örenildiini göstermektedir (Kasen, Berenson, Cohen ve Johnson, 2004 den aktaran Bauman ve Del Rio, 2005). Okul zorbalıına yol açan nedenler iki balıkta ele alınmıtır: Bunlardan birincisi, örencinin kendisinden kaynaklanan fiziksel ve psikolojik nedenlerdir (örnein; özsaygı düzeyinin düük ya da yüksek olması, genel ya da sürekli öfke düzeyi, kiilik özellikleri, vb.). kincisi ise örencinin kendisi dıında, bata aile ve okul olmak üzere çevresinden kaynaklanan nedenlerdir. Okulda zorbalıın ortaya çıkmasında toplumsal nedenlerin kiisel nedenlere göre daha belirleyici bir rol oynadıı belirtilmektedir (Koç, 2007). Çocuk/ların okula gitmeyi istememesinden, akademik baarılarının dümesine, depresyondan intihar etmeye kadar uzanan olumsuz sonuçları olan (Craig, 1998 den aktaran Woods ve di, 2007; O Moore ve Kirkham, 2001; Semerci, 2007) zorbalık türü davranıların azaltılması ve önlenmesine ilikin alınacak tedbirler ve gerçekletirilecek müdahaleler konusunda öretmenler anahtar rol oynamaktadır. Zorbalıa yönelik öretmen tepkileri hem zorbaların hem kurbanların hem de izleyenlerin gelecekteki davranılarını etkiler. Huesmann ve Eron (1984) her zorbalık vakasından hemen sonra ve tutarlı biçimde olumsuz sonuçlar ortaya çıkmadıı sürece zorbalıın gelecekte de tekrarlanacak bir davranı olacaını bildirmektedir. Bununla birlikte öretmen raporları zorbaların genellikle ceza almadıını ortaya koymaktadır ki bu da zorbalıın pekitirildii anlamına gelir. Song ve Swearer (2002) in aratırma bulguları ise daha da korkutucudur. Bu sonuçlar öretmenlerin ve dier okul çalıanlarının zorbalık davranıı için model oluturduklarını ortaya koymaktadır (aktaran Yoon ve Kerber, 2003). Öretmen tutumlarının yanı sıra ailelerin çocuk yetitirme biçimleri, çocuun büyüdüünde saldırgan bir zorba olup olmayacaının belirleyicisi olarak görülmektedir. lgi ve sıcaklıktan yoksun ve saldırgan davranıların model alındıı bir ortamın çocukta denetimsiz, saldırgan ve zorba davranıların oluumu için zemin hazırladıını öne sürmek aırtıcı olmayacaktır (Loeber ve Stouthamer-Loeber, 1986; Patterson, DeBaryshe ve Ramsey, 1989; Olweus, 1993 den aktaran Demeray ve Malecki, 2003). Ayrıca bulgular zorbaların, bedensel cezayı tercih eden, dümanca ve reddedici tutumlar sergileyen, problem çözme becerileri yeterince gelimemi, saldırgan davranıa izin veren, hatta en küçük tahrikte vurmayı öreten anne-babaların yetitirdii çocuklar olduunu göstermektedir (Demeray ve Malecki, 2003). Ülkemizde de anne babaların çocuklarına hem fiziksel hem de sözel zorbalıı pek çok kültürel gerekçe de göstererek uyguladıı söylenebilir. Dayak cennetten çıkmadır. gibi özdeyilerle desteklenen bu kültürel yaklaım çocuu eitmek amacını gütmesinin yanısıra anne babaların öfkesini boaltmaya yarayan tepkisel davranılar olarak da ortaya çıkmaktadır. Benzer ekilde Öretmenin vurduu yerde gül biter. gibi deyilerle desteklenen öretmen davranıları da kulak çekme, tokat atma, cetvelle ya da sopayla vurma, isim takma, hakaret etmeyi sık sık çocuun yaamına taımaktadır. Örnein; 13 Aralık 2007 tarihinde yazılı ve görsel medyada karımıza çıkan bir haberde bir lise öretmeninin örencilerine aır hakaretler ettiinden sözedilmektedir. Kukusuz bu olumsuz çevresel koullarda büyüyen bir çocuun zorbalıkla baetme yollarını örenmesi yaamsal bir gereklilik olarak karımıza çıkmaktadır. Aratırma sonuçları örencilerin zorbalıı öretmenlerinden daha çok anne-babalarına söylediklerini ortaya koymakta ve örencilerin çounun bu konuda öretmenlerinin etkili bir müdahalede bulunacaına inanmadıına iaret etmektedir (Hanish ve di., 2004 den aktaran Bauman ve Del Rio, 2005; Houndoumadi ve Pateraki, 2001). Gerçekten de gözlem yoluyla yapılan bir çalımada zorbalık olaylarında müdahale eden öretmen oranının %18 olduu ortaya konulmutur. Bu çalımadaki örencilerin sadece %35 i öretmenlerinin, %25 i de yöneticilerin zorbalıkla ilgilendiini düündüünü rapor etmitir (Limber, 2002). Hoover ve arkadaları (1992) kurbanların % 60 ının okulun tepkisini zayıf bulduunu bildirmitir. Örencilerin zorbalıa uradıını ailelerine söylemeleri de aslında durumu deitirmemekte ve öretmenler zorbalıa etkin biçimde müdahale etmemektedir (Doll, Song ve Siemers, 2004 den aktaran Bauman ve Del Rio, 2005). Ayrıca zorbalıa müdahale açısından öretmen ve örenci raporları arasında fark vardır. Pepler, Craig, Ziegler ve Sharach (1994) in yaptıı aratırmaya katılan öretmenlerin %85 i daima veya sık sık zorbalıı durdurmak üzere müdahale ettiini bildirmektedir. Buna karın örencilerin ise yalnızca %35 i öretmenlerin zorbalıa tepki verdiini söylemektedir. Bu farklılık öretmenlerin zorbalıı nasıl algıladıı ve nasıl mücadele ettii sorusunu gündeme getirmektedir. Eer öretmenler zorbalıın örencileri nasıl 487

etkilediinden haberdar deillerse ve zorbalıı ciddiye almıyorlarsa veya tarafları kendi haline bıraktıklarında zorbalıın daha kolay çözüleceini düünüyorlarsa etkili olmayan tepkiler vereceklerdir (Yoon ve Kerber, 2003). Aratırmanın Amacı Aratırma sonuçları zorbalıın özellikle de ilköretim çaındaki çocuklar arasında oldukça yaygın olduunu göstermektedir. Zorbalıa urayan çocukların kendilerini zorbaya karı savunabilmek için uygun stratejileri kullanmakta yetersiz olmaları, bu durumun sık sık tekrarlanması sonucunu getirmektedir. Kurbanların zorbalıktan en az zarar görmelerini salayacak olan faktörlerden biri de aile ve okul faktörüdür. Zorbalık konusunda yapılan aratırmaların büyük çounluunda yalnızca örenci raporlarına yer verilirken alanyazında sadece bir aratırmada örenci, öretmen ve ailelerin bu konudaki görülerine yer verilmitir (Stockdale ve di., 2002). Bu çalıma ile de zorbalıın yaygınlıına ilikin bu süreçte yer alan ve sorumluluu olan tarafların görülerinin belirlenmesi ve karılatırılması yoluyla, örencilerin bildirdii zorbalık davranılarının sıklıı ile öretmen ve velilerin bildirdii sıklıklar ve konuya yönelik farkındalıklarının ortaya konulması amaçlanmıtır. YÖNTEM Aratırma Modeli Bu aratırma genel tarama modeline dayanmaktadır. Tarama modelleri, geçmite ya da halen varolan bir durumu varolduu ekliyle betimlemeyi amaçlayan aratırma yaklaımlarıdır (Karasar, 1998:77). Tarama modellerinden olan bu aratırma, 2006 2007 öretim yılında Bursa daki ilköretim okullarından tesadüfî örnekleme yöntemiyle seçilen bir ilköretim okulunun dört ve beinci sınıflarına devam eden 355 örenci, 18 öretmen, 150 veli ve veri toplama aracı olarak kullanılan Colorado Okul klimi Surveyi (2000) (Colorado School Climate Survey) Bilgi Formu ile sınırlıdır. Aratırma Grubu: Aratırma grubunu Bursa da bir ilköretim okulunun 4 ve 5.sınıfına devam eden 355 örenci (182 si kız, 171 i erkek ve 2 si de cinsiyetini belirtmemi), 18 öretmen (14 ü sınıf öretmeni ve 4 ü bran öretmeni (ngilizce, Resim, Müzik ve Beden Eitimi) ve 150 örenci velisi (131 i anne ve 19 u baba) oluturmaktadır. Veri Toplama Aracı: Bu aratırmada zorbalıa yönelik davranıların sıklıını belirlemeye ilikin ifadeleri içeren Colorado Okul klimi Surveyi nin (Garrtiy, Jens, Porter, Sager ve Short-Camilli, 2000) (Colorado School Climate Survey) Türkçeletirilmi ve sadeletirilmi formu kullanılmıtır. Aynı bilgi formu daha önce Kartal ve Bilgin (2007) tarafından lköretim Örencilerine Yönelik Bir Zorbalık Karıtı Program Uygulaması: Okulu Zorbalıktan Arındırma Programı adlı aratırmada kullanılmı ve zorbalık türlerini içeren altı maddeye ilikin ön test uygulamasında hesaplanan Cronbach Alfa katsayısı.61 iken son testte bu deer.76 olarak hesaplanmıtır. Bilgi formu, örenci, öretmen ve velilerin ifadesiyle zorbalık türleri, zorbalıı yapanların kim(ler) olduu, kurbanın zorbalıa uradıı yerler, kurbanın zorbalıı anlattıı kiiler, seyirciye göre zorbalık türleri, seyircinin zorbalıa karı yaptıkları, örencilerin kendilerini güvende hissettii yerler, örencilerin okul iklimi hakkındaki görüleri ve örencilerin zorbalıkla ilgili görülerini belirlemeye yönelik ifadelerden olumaktadır. Bu çalımada ise örenci, öretmen ve velilerin son bir ay içinde haftada bir kez veya daha fazla, karılatıkları zorbalık türleri, zorbalıı yapanların kim(ler) olduu, zorbalıın yapıldıı yerler, zorbalıın anlatıldıı kiiler ile ilgili görüleri aratırılmıtır. Zorbalık türlerine ilikin her bir maddenin uygulanma sıklıı, asla (1), haftada bir defadan az (2), haftada bir defa (3), haftada 2-4 defa (4) ve haftada 5 defa veya fazla (5) olmak üzere beli Likert tipi derecelendirme ile deerlendirilmitir. Aratırmaya katılan örenci, öretmen ve veliler zorbalıa ilikin maddeleri, uygulamadan önceki son bir ayda yaadıklarına, gördüklerine veya duyduklarına göre yanıtlamılardır. Bu maddeler Geçen ay boyunca dier çocuk/lar bana vurdu veya tekmeledi. Geçen ay boyunca dier çocuk/lar bana kötü sözler söyledi, alay etti veya isim taktı eklinde ifade edilmitir. Bu davranılara son bir ay boyunca hiç maruz kalmayan örenci/lerin bu maddeye ilikin yanıtlarını asla olarak bildirebilecekleri aratırmacılar tarafından belirtilmitir. Katılımcıların zorbalık türlerini içeren 6 maddeye ilikin görüleri için hesaplanan Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı.81 olarak belirlenmitir. 488

Verilerin Toplanması ve Analizi: Uygulama için Uluda Üniversitesi Eitim Fakültesi kanalıyla Bursa l Milli Eitim Müdürlüü nden aratırma yapma izni alınmıtır. Uygulama, 2006 2007 eitimöretim yılının bahar yarıyılında, örencilere sınıflarında aratırmacı tarafından yapılmıtır. Örenciler, uygulamanın baında aratırma konusu hakkında bilgilendirilmitir. Örencilerden okul adlarını, sınıf düzeylerini ve cinsiyetlerini yazmaları istenmitir. Verilerin analizinde yüzde ve frekans deerleri için Sosyal Bilimler için statistik Programı 10.0 kullanılmıtır. BULGULAR Bu bölümde zorbalık türleri ve sıklıkları, zorbalıı yapanların kim(ler) olduu, kurbanın zorbalıa uradıı yerler ve kurbanın zorbalıı anlattıı kiilere yönelik ilköretim örencileri, öretmenleri ve velilerinin raporlarının analizinden elde edilen bulgulara yer verilmitir. 1-Zorbalık Türleri ve Sıklıına likin Bulgular 120 100 80 60 40 20 0 Fiziksel Sözel Dedikodu Dılama Hırsızlık Tehdit Örenci Veli Öretmen Grafik 1. Örenci, Veli ve Öretmen Raporlarına göre Zorbalık Türleri ve Sıklıkları Son bir ay boyunca haftada bir defadan az veya daha fazla zorbalıa uradıını bildiren örenciler ile buna ilikin öretmen ve veli görülerine ait oranları gösteren Grafik 1 incelendiinde özellikle de öretmenler ile örenci ve veli raporları arasında oldukça farklılık olduu; Öretmenlerin zorbalık türlerinin hepsinde hem örenci hem de velilerden daha yüksek oranda zorbalık yapıldıını bildirdii; Öretmenlerin hepsinin son bir ay içinde okullarında hem fiziksel hem de sözel zorbalıın haftada bir defa veya daha fazla sıklıkla yaandıını rapor ettii; Hem örenci, hem öretmen hem de veliler tarafından en sıklıkla sözel (isim takma, alay etme veya kötü sözler söyleme), fiziksel (vurma veya tekmeleme) ve gruptan dılama türünde zorbalıkların yapıldıının bildirildii; Örenci ve veliler tarafından %6,7 - %35,8 oranlarında bildirilen dedikodu, gruptan dılama, eyalarının habersiz alınması ve tehdit edilme türündeki zorbalık davranılarının, öretmenler tarafından ise bu oranların 3 4 katı oranında (%72,2 - %88,9) bildirildii; Tehdit edilme türündeki zorbalıın veliler tarafından yok denecek kadar düük oranda (%6,7) ve örenciler tarafından %16,7 oranında bildirilirken, öretmenlerin ise büyük çounluu tarafından (%77,8) rapor edildii görülmektedir. 489

2-Zorbalıı Yapan/lara ilikin Bulgular 60 50 40 55,6 46,7 44,4 30 30,4 20 10 21,3 22,2 13,5 14,7 11,8 0 Kız Erkek Grup Örenci Veli Öretmen Grafik 2. Örenci, Veli ve Öretmen Raporlarına göre Zorbalıı Yapan/lar Zorbalıı yapan/ların kim/ler olduunu gösteren Grafik 2 incelendiinde, hem örenci, hem öretmen hem de veli raporlarına göre zorbalıın en yüksek oranda erkek örenciler tarafından yapıldıının bildirildii görülmektedir. Öretmenler ikinci sırada zorbalıın en sıklıkla bir grup tarafından yapıldıını bildirirken, örenci ve velileri ise kız örenciler tarafından yapıldıını bildirmektedir. Bu oranların içinde, öretmenlerin yarısından çou (%55,6), velilerin yaklaık olarak yarısı (%46,7) ve örencilerin ise 1/3 ü tarafından zorbalıın erkek örenciler tarafından yapıldıının bildirilmesi dikkat çekmektedir. 3-Zorbalıın Yapıldıı Yerlere likin Bulgular 100 80 60 40 20 0 Sınıf Bahçe Koridor O kul yolu Tuvalet Kantin Örenci Veli Öretmen Grafik 3. Örenci, Veli ve Öretmen Raporlarına göre Zorbalıın Yapıldıı Yerler Grafik 3 incelendiinde, öretmenlerin zorbalıın sırasıyla en çok bahçede (%77,8), örenci (%33,8) ve velilerin (%45,3) ise sınıfta yaandıını bildirdii görülmektedir. Öretmenler ikinci sırada sınıf ve koridoru bildirirken örenci ve velileri ise bahçeyi bildirmektedir. Üçüncü sırada ise hem öretmen hem örenci hem de veliler tarafından okula gidi dönü yolu rapor edilmektedir. Örenci ve velilerin %4,8-5,3 ü öretmenlerin ise %22 si zorbalıın tuvalette yapıldıını bildirmektedir. 490

4-Zorbalıın Anlatıldıı Kiilere likin Bulgular 80 60 40 20 0 Hiç kimse Arkada Öretmen Aile Örenci Veli Öretmen Grafik 4. Örenci, Veli ve Öretmen Raporlarına göre Zorbalıın Anlatıldıı Kiiler Zorbalıa urayan örencilerin zorbalıı kim/ler/e anlattıına ilikin oranları gösteren Grafik 4 incelendiinde, hem örencilerin hem de velilerin zorbalıa uradıını en yüksek oranda ailesine anlattıını rapor ederken öretmenlerin ise örencilerin zorbalıa uradıını öretmene anlattıını rapor ettikleri görülmektedir. Oysa ki hem örencilerin (%3,7) hem de velilerin (%6,7) oldukça düük bir oranı, zorbalıı okuldaki bir öretmene anlattıını rapor etmektedir. Bu açıdan taraflar arasında önemli bir farklılık dikkat çekmektedir. Bunların yanı sıra örenci ve öretmenler tarafından zorbalıa uradıını bir arkadaa anlatılmasına ilikin tepkiler birbirine yakın oranlarda iken buna ilikin velilerin oranının (%5,3) oldukça düük olduu görülmektedir. Dier taraftan zorbalıa uradıını hiç kimseye söylemediini bildirme oranları bakımından en yüksek oranda (%25,6) örencilerin olduu görülmektedir. Bu oranın velilerde %8 lere kadar dütüü görülmektedir. TARTIMA VE SONUÇ Zorbalıın türlerine ilikin bulgular, aratırmaya katılan taraflar arasında zorbalık türlerinin tamamında öretmenlerin okullarında hem örencilerden hem de velilerin bildirdiinden oldukça yüksek oranlarda zorbalık yapıldıını rapor ettiini göstermektedir. Taraflar en sıklıkla sözel ve fiziksel zorbalıın yapıldıını bildirmitir. Mevcut aratırma bulgularında olduu gibi alan yazındaki bulgularda da öretmenlerin rapor ettii oranların en yüksek olduunu gösteren aratırma sonuçları vardır. Örnein Stockdale ve arkadaları (2002) nın yedi ilköretim okulunda örenim gören 4,5 ve 6.sınıf örencileri arasında yaanan sözel, fiziksel ve gruptan dılama türündeki zorbalıın yaygınlıını belirlemek amacıyla bir çalıma yapmılardır. 739 örenci, 37 öretmen ve 367 annebabayla (bunların %84 ü yani 302 si anne) gerçekletirilen bu aratırma sonucunda, öretmenlerin gözlemledii sözel ve fiziksel zorbalık düzeylerinin hem örencilerin hem de ailelerin bildirdii zorbalık oranlarından daha yüksek olduu belirlenmitir. Boulton (1997) un ngiltere de anaokulu ve ilköretim düzeyindeki örenciler ve bu okullarda görev yapan öretmenlerle yaptıı aratırmada öretmenler, örencilerden anlamlı derecede yüksek oranlarda zorbalık yapıldıını bildirmitir. Benzer ekilde Naylor, Cowie ve Cossin (2006) nın yaptıı aratırmada da öretmenlerin örencilerden daha yüksek oranlar bildirdii belirlenmitir. Bu aratırma sonuçlarının yanı sıra New York taki ortaokullarda örenim gören örenciler ve bu okullarda görev yapan öretmenler ile zorbalık üzerine yapılan bir aratırmada Barone (1995) ise, örencilerin %58,8 inin zorbalıa uradıını rapor ederken, öretmenlerin ise örencilerinin zorbalıa urama oranının %16 olduunu rapor ettiklerini belirlemitir (aktaran Stockdale ve di., 2002). Öenci, öretmen ve velilerin raporları arasındaki farklılıın nedenlerini aratıran Cooper ve Snell (2003) bu nedenlerin, örencilerin ailelerinin ve öretmenlerinin zorbalıa uradıklarında kendilerine yardım edemeyeceklerini düünme, tarafların ne tür davranıları zorbalık olarak algıladıkları ve kurbanların zayıf görünmek istememeleri olduunu rapor etmitir. 491

Zorbalıı yapanları kim/ler olduunu gösteren aratırma bulgularına göre, zorbalıın en yüksek oranda hem örenci (%30,4) hem öretmen (%55,6) hem de veliler (%46,7) tarafından erkek örenciler tarafından yapılmaktadır. Aratırmanın bu bulgusu alan yazındaki bulgular ile paraleldir. Örnein Mouttapa ve dierleri (2004) tarafından yapılan benzer bir çalımada, zorba, kurban ve saldırgan kurbanların (zorba/kurbanlara benzeyen) cinsiyet, etnik grup ve sosyal sınıf statüsüne göre farklılık gösterip göstermedii aratırılmıtır. 160 maddeden oluan anket, Güney Kaliforniya da 6.sınıf düzeyinde 1368 örenciye uygulanmıtır. Bu çalımada da erkeklerin (%45,6) kızlardan (%31,9) daha fazla oranda zorbalık yaptıını rapor ettikleri bildirilmitir. Salmivalli ve Nieminen (2002) yürüttükleri aratırmada zorba, kurban, zorba/kurban ile ne zorba ne de kurban olan kontrol grubundakilerin tepkisel (reaktif) ve planlı (proaktif) saldırgan davranılarını incelemilerdir. Bu amaçla Finlandiya da, 4 6.sınıfa devam eden 1062 örenciye (530 u kız, 532 si erkek) bir anket uygulanmıtır. Bu uygulamanın sonucunda erkeklerin bütün saldırganlık deikenlerinde kızlardan p<.001 düzeyinde anlamlı derecede yüksek puanlar aldıkları dier bir deyile erkeklerin daha çok saldırgan olduu sonucuna ulaılmıtır. Bunların yanı sıra kız ve erkekler arasında zorbalık açısından fark olduu yönündeki düünceyi dorulamayan aratırmalar da vardır: Sutton, Smith ve Sweetenham (1999) ın Londra da 193 örenciyle yaptıkları çalımada kız ve erkekler arasında zorba veya kurban olma bakımından anlamlı bir fark bulunmamıtır (aktaran Mouttapa ve di., 2004). Benzer ekilde Björkqvist, Lagerspetz ve Kaukiainen (1992) de zorbalık yapanlar arasında kız ve erkeklerin eit oranlarda daılım gösterdiini; sadece kullandıkları zorbalık tiplerinin deiiklik gösterdiini bildirmilerdir. Zorbalıın yapıldıı yerlere ilikin bulgular, öretmenlerin zorbalıın sırayla en çok bahçe (%77,8), sınıf, koridor ve okula gidi dönü yolunda yaandıını; örenci (%33,8) ve velilerin (%45,3) ise zorbalıın en çok sınıfta yaandıını, bunu bahçenin izlediini bildirdiini göstermektedir. Ayrıca örenci ve velilerin çok düük bir oranda (%4,8 ve %5,3), öretmenlerin ise %22 sinin zorbalıın okul tuvaletlerinde yapıldıını rapor etmilerdir. Alan yazındaki sonuçlar da mevcut aratırma bulgularıyla benzer ekilde okul içindeki zorbalıın okula gidi dönü sırasındaki zorbalıktan çok daha sık olduunu ortaya koymaktadır. (Seals & Young, 2003; Çınkır & Karaman-Kepenekçi, 2003; Buchanon & Winzer, 2001; Smith & Shu, 2000). Bu sonuçlar içinde okul bahçeleri çounlukla ilk sırada yer almaktadır. Fekkes, Pijpers ve Verloove-Vanhorick, (2005) zorbalıın en sık okul bahçesinde yaandıını burayı koridor, sınıf, kantin ve tuvaletlerin izlediini bildirmilerdir. Dake, Price, Telljohann ve Funk (2003) zorbalıın okulda en sıklıkla bahçede yaandıını, burayı sınıf ve koridorların izlediini bildirmilerdir. Pikin (2005) in 1150 örenci ile yaptıı aratırmaya katılan örenciler de zorbalıın sıklıkla ilk sırada sınıfta ardından da kantin ve bahçede yaandıını bildirmilerdir. Buchanan ve Winzer in (2001) çalımasında örenciler zorbalıın en çok bahçede olduunu çünkü burada öretmenlerin olmadıını, olsalar bile görmediklerini söylemilerdir. Stockdale ve dierleri (2002) nin ilköretim örencileri, öretmen ve velileriyle yaptıkları aratırmada, tarafların hepsi zorbalıın en sıklıkla bahçede yapıldıını bildirmitir. Egbochuku (2007) 300 Nigeryalı ortaokul örencisiyle yaptıı çalımada örenciler zorbalıın en sıklıkla (%40) bahçede yaandıını, bunu sınıf (%23), okulun dier bölümleri (%22) ve okula gidi dönü yolunun (%15) izlediini bildirmitir. Aratırma bulgularına göre, aratırmaya katılan hem örenci hem de veliler, kurbanın zorbalıa uradıını en yüksek oranda ailesine anlattıı; öretmenler ise örencinin zorbalıa uradıını sıklıkla öretmene anlattıklarını rapor etmektedir. Oysa ki hem örenci (%3,7) hem de veli (%6,7) raporlarına göre zorbalık oldukça düük bir oranda okuldaki bir öretmene bildirilmektedir. Alan yazın bulgularıyla karılatırıldıında mevcut aratırma bulgularında belirlenen, zorbalıı öretmene bildirilme oranlarının oldukça düük olduu söylenebilir. Örnein Whitney ve Smith (1993) kurbanların yarısının yetikinlere bu konuda hiçbir ey söylemediini ortaya koymutur (aktaran Kanetsuna, Smith ve Morita, 2006). Japonya da zorbalık/ijime üzerine yapılan bir çalımada, kurbanların %43 ünün zorbalıa uradıını öretmenlerine söylemediini, ailelerin yarısının ise çocuklarının kurban olduunu anlamadıını ortaya koymutur (Morita ve di., 1999 dan aktaran aktaran Kanetsuna, Smith ve Morita, 2006). Wolke ve dierleri (2001) nin yaptıkları çalımada, Alman ilköretim örencilerinin büyük bir çounluu zorbalıa uradıını hiçbir zaman öretmenine söylemediini, yalnızca %9,8 i öretmenine söylediini bildirirken, ngiliz örencilerden ise 2.sınıfta 492

olanların %51,3 ü, 4.sınıfta olanların ise %35,7 si zorbalıa uradıklarını öretmenlerine söylediini rapor etmiledrdir. Ailelerine söyleme oranları bakımından Alman örencilerin %27,9 u ailelerine her zaman söylediini bildirirken; ngiliz örencilerde ise bu oran %53,2-57,5 tir. Tekin (2006) in sınıf öretmenlerinin ilköretim okullarında örenim gören örencilerin zorbalıa maruz kalmaları ile ilgili tutum ve görülerini belirlemek amacıyla yaptıı çalımada ise, aratırmaya katılan sınıf öretmenleri, örencilerin okulda zorbalık yapıldıında öretmenlere söylediklerini ve zorbalıa maruz kalan örenci öretmenine bavurduunda öretmenin zorbalıı yapan örenciyle konutuunu rapor etmitir. Dier taraftan zorbalıa uradıını hiç kimseye söylemediini bildirme oranları bakımından en yüksek oranın (%25,6) örenci raporlarına ait olduu görülmektedir. Bu oranın velilerde %8 lere kadar dütüü görülmektedir. Bu bulgu önceki aratırma bulguları tarafından desteklenmektedir. Koç (2007) okulda zorbalık kurbanı olan çocukların, yaadıkları bu tür olayları evde ya da okulda bir yetikine haber vermek yerine susmayı ve durumu gizlemeyi tercih ettiklerini bildirmektedir. Houndumadi ve Pateraki (2001) nin Yunanlı ilköretim örencileriyle yaptıkları çalımada, zorbalıa uradıını bildiren 158 örencinin %42,4 ü ailelerine, %34,2 si sınıf öretmenlerine ve %29,7 si ise arkadalarına söylediini rapor etmitir. Zorbalıa uradıını hiç kimseye söylemediini bildirenlerin oranı ise %25,9 dur. Ayrıca Kanetsuna, Smith ve Morita (2006) nın yaptıı aratırmaya katılan Japon ve ngiliz örencilerin okul zorbalıı durdurmak için neden bir ey yapmıyor? sorusuna verilen yanıtlar deerlendirildiinde, örencilerin öretmenlerinin okullarında zorbalık olduunun farkında olmadıklarını, olsa bile bunun çok nadir gerçekletiini ve öretmenlerin veya okullarının bu konuda yapabilecei bir ey olmadıını düündükleri belirlenmitir. Bu aratırmaya katılan örencilerin kurbanlar neden genellikle zorbalıa uradıında bunu kimseye söyleyemeceini veya kimseden bu konuda yardım alamayacaını düünürler? sorusuna verdikleri yanıtlar deerledirildiinde u sonuçlara ulaılmıtır: Örencilerin %51,2 si (ngiliz: %68,3; Japon: %34,4) durumun daha da kötüye gitmesinden korktuu için; %28,1 i (ngiliz: %28,3; Japon: %27,9) kimseye güvenemeyecei için; %20,7 si (ngiliz:%15,0; Japon: %26,2) kendisini yeterince güvende hissetmedii için ve %13,2 si (ngiliz:%13,3; Japon:%13,2) ise kimsenin yapabilecei bir ey olmadıını düündükleri için bu ekilde tepki vermilerdir. Bu sonuçlar mevcut aratırmaya katılan örencilerin arasında zorbalıa uradıını hiç kimseye söylemediini bildiren örencilerin davranılarının da bir açıklaması olarak düünülebilir. Çalımanın en önemli iki bulgusu unlardır: a)öretmenler zorbalıı örencilerin ve velilerin algıladıından daha sık gerçekletiini düünmektedir. b)öretmenler çounlukla örencilerin zorbalıa uradıında durumu ilkin kendilerine anlattıını düünmekte, oysa örenci ve velilerin çok azı bu görüü paylamaktadır. Bu bulgular öretmenlerin zorbalık konusunda yeterince bilgi sahibi olmadıını ve bu durumla ilgili sorumluluk duygusu taımadıını, taısa bile elinden geleni yaptıına inandıını akla getirmektedir. Unutmamak gerekir ki öretmenler, danımanlar, yöneticiler ve aileler örencilerle sürekli iletiim halindedir ve onları gün boyunca oynarken, akalaırken, kavga ederken veya zorbalık yaparken gözlerler (Byrne, 1999; Hazler, 1996, 1998; Rigby, 1996; Schafer and Smith, 1996 dan aktaran Hazler, Miller, Carney ve Green, 2001). Bu durumlardan hangisinin gerçek zorbalık olduuna karar vermek güçtür ve büyük olasılıkla yetikinler bu nedenle çocuklar arasında olup bitenlere müdahale etmezler. Gerçekten de aratırmalarda yetikinlerin zorbalıa müdahale etmemelerine en sık gösterdikleri gerekçe budur (Hazler, 1997 den aktaran Hazler ve di., 2001). Zorbalıkla ilgili davranıların kiisel olduundan daha çok çevresel faktörlerle ilgili olduu söylenebilir. Bu noktada etkili öretmen davranıları her zorbanın davranılarının güçlenmemesi, hem kurbanın madur olmaması ve hem de izleyicilerin yanlı davranıları model almamaları açısından büyük önem taımaktadır. u halde öretmenlerin bu konuda aydınlatılması ve zorbalıı doru saptayarak uygun müdahalelerde bulunmaları yönünde hizmet-içi eitim verilmesi yerinde olacaktır. Okulları zorbalıktan arındırmak için gelitirilmi programların hemen hepsi de ilkin öretmen eitimi ile ilgili bir uygulama önermektedir. KAYNAKLAR Bauman, S. & Del Rio, A. (2005). Knowledge and beliefs about bullying in schools: Comparing preservice teachers in the United States and the United Kingdom. School Psychology 493

Internetional, 26(4):428-442. Boulton M J. (1997). Teachers'views on bullying: definitions, attitudes and ability to cope. British Journal of Educational Psychology; 67: 223-233. Björkqvist, K. (1994). Sex differences in physical, verbal, and indirect aggression: a review of recent research. Sex Roles, 30(3/4):177-188. Björqvist, K., Lagerspetz, K.M.J. & Kaukiainen, A. (1992). Do girls manipulate and boys fight? Developmental trends regarding direct and indirect aggression. Aggressive Behavior, 18, 117-127. Buchanan, P., & Winzer, M. (2001). Bullying in schools: Children s voices. International Journal of SpecialEducation, 16(1): 67-79. Cooper, D. & Snell, J. L. (2003) Bullying. Educational Leadership, March 2003, 22-25. Craig, W.M. & Pepler, D.J. (1997). Observations of bullying and victimization in the school yard. Canadian Journal of School Psychology, 13:41-59. Crick, N. R., & Grotpeter, J. (1995). Relational aggression, gender, and social-psychological adjustment. Child Development, 66, 710-722. Çınkır,. ve Karaman-Kepenekçi, Y. (2003). Örenciler arası zorbalık. Kuram ve Uygulamada Eitim Yönetimi, 34, 236-253. Dake, J.A., Price, J.H., Telljohann, S.K., & Funk, J.B. (2003). Teacher perceptions and practices regarding school bullying prevention. Journal of School Health, 73(9):347-355. Demaray, M.K., & Malecki, C.K. (2003). Perceptions of the frequency and importance of social support by students classified as victims, bullies and bully/victims in an urban middle school. School Psychology Review, 32(3): 471-490. Egbochuku, E.O. (2007). Bullying in Nigerian schools: Prevalence study and implications for counselling. Journal of Social Sciences, 14(1):65-71. [Online]: Retrieved on 26-December- 2007, at URL: http://www.krepublishers.com/02-journals/jss/jss-14-0-000-000-2007- Web/JSS-14-0-000-000-2007-Contents/JSS-14-0-000-000-2007-Contents.htm Fekkes, M., Pijpers, F.I.M., & Verloove-Vanhorick, S.P. (2005). Bullying: who does what, when and where? Involvement of children, teachers and parents in bullying behavior. Health Education Research Theory & Practice, 20(1), 81-91 Garrity, C., Jens, K., Porter, W., Sager, N., & Short-Camilli, C. (2000). Bully-proofing your school: A Comprehensive Approach for Elementary School. Chapter Three: Colorado School Climate Survey, Elementary School Student Report p.55-61. Second Edition. Longmont, CO: Sopris West. Hazler, R.J., Miller, D.L., Carney, J.V. & Green, S. (2001). Adult recognition of school bullying situations. Educational Research, 43(2):133-145. Hoover, J.H., Oliver, R., & Hazler, R.J. (1992). Bullying: Perceptions of adolescents victims in the Midwestern USA. School Psychology International, 13, 5-16. Houndoumadi, A., & Pateraki, L. (2001). Bullying and bullies in Greek elementary schools: Pupils attitudes and teachers /parents awareness. Educational Review, 53, 19-27. Huesmann, L. R., & Eron, L. D. (1984). Cognitive processes and the persistence of aggressive behaviour. Aggressive Behaviour 10, 243 51. Kanetsuna, T., Smith, P.K. & Morita, Y. (2006). Coping with bullying at school: children s recommended strategies and attitudes to school-based ınterventions in England and Japan. Aggressive Behavior, 32, 570-580. Karasar, N. (1998). Bilimsel Aratırma Yöntemi. Nobel Yayın Daıtım, 8.Basım, Ankara. Kartal, H. & Bilgin, A. (2007). lköretim örencilerine yönelik bir zorbalık karıtı program uygulaması: Okulu zorbalıktan arındırma programı. Eitimde Kuram ve Uygulama Dergisi, 3(2): 207-227. Koç, Z. (2007). Çocuklar ve ergenlerde okul zorbalıının toplumsal nedenleri. lköretmen Eitimci Dergisi, 12:32-37. Limber, S.P. (2002). Bullying among children and youth. Procedings of the Educational Forum on Adolescent Health: Youth Bullying. Chicago: American Medical Association. [Online]:Retrieved on 19-October-2006, at URL: http://www.ama-assn.org/ama1/pub/upload/mm/39/youthbullying.pdf 494

Mouttapa, M., Valente, T., Gallaher, P., Rohrbach, L.A. & Unger, J.B. (2004). Social network predictors of bullying and victimization. Adolescence, 39, 315-336. Nansel, T.R., Overpeck, M., Pilla, R.S., Ruan, W.J., Simons-Morton, B., & Scheidt, P. (2001). Bullying behaviors among US youth: Prevalence and association with psychosocial adjustment. Journal of the American Medical Association, 285(16), 2094-2100. [Online]:Retrieved on 04-March- 2005, at URL: http://jama.ama-assn.org/cgi/content/abstract/285/16/2094 Naylor, A., Cowie, H & Cossin, F. (2006). Bullying still too narrowly defined by some teachers. British Journal of Educational Psychology, 76, 553-76. O Moore, M. & Kirkham, C. (2001). Self-esteem and its relationship to bullying behavior. Aggressive Behavior, 27: 269-283. Pepler, D.J., Craig, W.M., Ziegler, S., & Sharach, A. (1994). An evaluation of an anti-bullying intervention in Toronto schools. Canadian Journal of Community Mental Health, 13, 95-110. Salmivalli, C. & Nieminen, E. (2002). Proactive and reactive agression among school bullies, victims and bully-victims. Aggressive Behavior, 28, 30-44. Seals, D., & Young, J (2003). Bullying and victimization: prevalence and relationship to gender, grade level, ethnicity, self-esteem, and depression. Adolescence, 38, 735-747. Semerci, B.(2007). Okulda taciz ve zorbalık. Sabah Gazetesi, 22.09.2007. Smith, P.K. & Shu, S. (2000). What good school can do about bullying: findings from a survey in English schools after a decade of research and action. Childhood, 7(2), 93-212. Stockdale, M.S., Hangaduambo, S. Duys, D., Larson, K. & Sarvela, P.D. (2002). Rural elementary students', parents'and teachers'perceptions of bullying. American Journal of Health Behavior, 26(4), 266-277. Tekin, M. (2006). Sınıf öretmenlerinin ilköretim okullarında örenim gören örencilerin zorbalıa maruz kalmaları ile ilgili tutum ve görüleri. I.iddet ve Okul: Okul ve Çevresinde Çocua Yönelik iddet ve Alınabilecek Tedbirler Sempozyumu, 28-31 Mart 2006. Veenstra R., Lindenberg S., Oldehinkel A. J., De Winter A. F., Verhulst F. C., & Ormel J. (2005). Bullying and victimization in elementary schools: A comparison of bullies, victims, bullyvictims, and uninvolved preadolescents. Developmental Psychology, 41:672-682. Whitney, I. & Smith, P.K. (1993). A survey of the nature and extent of bullying in junior/middle and secondary schools, Educational Research, 35(1):3-25. Wolke, D., Woods, S., Stanford, K. & Schulz, H. (2001). Bullying and victimization of primary school children in England and Germany: Prevalence and school factors. British Journal of Psychology, 92, 673-696. Woods, S., Hall, L., Dautenhahn, K. & Wolke, D. (2007). Implications of gender differences for the development of animated characters for the study of bullying behavior. Computers in Human Behavior, 23(1):770-786. Yoon, J.S. & Kerber, K. (2003). Bullying: Elementary teachers attitudes and intervention strategies. Research in Education, 69, 27-35... (13.12.2007). www.nethaber.com/haber/48896/ogretmenden-kufur-dersi- Insangorunumlu... 495