Merhaba. Yýl: 1 - Sayý:2 - Yaz BÝLDER (Basýn Yayýn ve Ýletiþimciler Derneði) adýna Ýmtiyaz Sahibi > Ýsmail TUNÇBÝLEK

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Merhaba. Yýl: 1 - Sayý:2 - Yaz BÝLDER (Basýn Yayýn ve Ýletiþimciler Derneði) adýna Ýmtiyaz Sahibi > Ýsmail TUNÇBÝLEK"

Transkript

1 Yýl: 1 - Sayý:2 - Yaz BÝLDER (Basýn Yayýn ve Ýletiþimciler Derneði) adýna Ýmtiyaz Sahibi > Ýsmail TUNÇBÝLEK Genel Yayýn Yönetmeni > Ahmet Emin DAÐ Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü > Fetullah KAYA Editörler > Hediyetullah AYDENÝZ > Ýsmail SAÐIROÐLU Yayýn Kurulu > Cafer PETEK > Yrd. Doç. Dr. Ümit AKÇA > Ýsmail TUNÇBÝLEK > Fedakâr KIZMAZ > Mehmet DELÝOÐULLARI > Yahya GÜL Görsel Yönetmen > Cafer PETEK Tasarým-Uygulama > e-tasarým Baský-Cilt > Milsan Bas. San. A.Þ. ADRES Kirmasti Mah. Kýztaþý Cad. No: 51/2 Fatih/ ÝST. Tlf : Fax: e-posta: akademiiletisim@bilder.org.tr NOT: Dergimizde yayýnlanmasýný istediðiniz yazýlarýnýzýn en az 4 bin en fazla 10 bin karekter olmasýna dikkat ediniz. Yazýlar, yayýnlansýn ya da yayýnlanmasýn iade edilmez. Yazýlarýn sorumluluðu yazarlarýna aittir. Merhaba Ýletiþim alanýnda çalýþmalar yapan birbirinden deðerli akademisyen ve araþtýrmacýlarýmýzýn yazýlarýndan oluþan ikinci sayýmýzla yeniden sizlerin huzurundayýz. Yoðun bir akademik sezon ardýndan yaz aylarýnýn rehavetinin yaþadýðý bu günler, herkesin tatil planlarý yapmakla daha fazla meþgul olduðu bir dönem. BÝLDER'in kuruluþ amacý geçmiþ iletiþimciler nesli ile yeni öðrencileri bir mekanda buluþturma ve arada köprüyü kurmak olduðunu geçen sayýmýzda söylemiþtik. Ýletiþim camiasýnýn mensuplarý olarak bizler, geçmiþ ile gelecek arasýnda kurmayý düþündüðümüz bu köprünün bir ayaðýný BÝLDER çatýsý ile oluþturduysak, diðer ayaðýný da Akademi-Ýletiþim dergisi ile saðlamlaþtýrmayý hedefliyoruz.. Piyasada iletiþimle ilgili dergilere baktýðýmýzda üç deðiþik kategoride yayýn çizgisi gözümüze çarpar: Pür akademik olanlar: Bunlar fakülte hocalarýnýn, fakülte desteðinde çýkardýklarý kimi zaman fantastik kimi zaman suya sabuna dokunmayan yazýlarýndan oluþan yazýlar. Bunlarda akademik kaygýlar ön planda olduðu için çoðu zaman öðrencilere hitap etmiyor. Dolayýsý ile genç iletiþimcilerin istifadesine kapalý dergiler. Ýkinci kategoride ise Tamamen öðrencilerin çýkardýðý amatör diyebileceðimiz iletiþim dergileri. Bunlar da üslup ve içerik olarak diðerinin tam tersi bir uçta bulunmakta ve bir takým dezavantajlara sahip bulunmaktadýr. Bu tür dergiler de, öðrencilerin gayret ve emekleri ile çýktýðýndan çoðu kere diðer öðrencileri tatmin etmediði gibi, hocalar tarafýndan da ciddiye alýnmayabiliyor. Üçüncü kategorideki dergiler ise tamamen ihtisas dergilerinin oluþturduðu grup. Bunlar da fotoðrafçýlýktan, internete kadar iletiþimin deðiþik alanlarýnda ama belirli bir alana yoðunlaþarak yayýn yapmaktalar. Bu tür dergiler meraklýsýna yönelik olarak oldukça doyurucu olurken, belirli bir alanýn ilgililerini hedeflediðinden tüm iletiþim camiasýný kucaklamaktan uzak. Akademi-Ýletiþim dergisi ise bu üçünü buluþturmaya ve bir sentez elde etmeye çalýþýyor. Tüm öðrencileri kucaklarken, akademik üslubu koruma kaygýsýyla ama belirli bir duyarlýlýðý da yansýtan yazýlar yayýnlamayý sürdürecek. Gelecek sayýda buluþmak umudu ile iyi okumalar.

2 ÝÇÝNDEKÝLE Moda Okuryazarlýðý ve Sözde Algý Üzerine Yard. Doç. Dr. Nilüfer Pembecioðlu Öcel Günümüzde medya okuryazarlýðý "moda okuryazarlýðý"na dönüþmüþ durumda. Herþey, ancak moda olursa, daha doðrusu, kendimiz için deðil, baþkalarý için de okunmaya deðer bulunursa okunuyor ve üzerinde düþünülüyor. "Moda" ve popüler olma öylesine önemli ki, reklamý yapýlmayan bir marka kullanmak, baþkalarý tarafýndan bilinmeyen bir yere gitmek, pek çoðu için yanýnda promosyonu olmayan ürün kullanmak kadar kötü. Meral Alpay dergiyi þöyle tanýmlamaktadýr: "Kiþilerin çeþitli düþünce ve duygularýný özlü ve çabuk bir þekilde yayýnlatarak duyurma isteðinden doðmuþ, süreli yayýnlar dergi olarak kabul edilmemelidir." > Japonya da Reklamcýlýk Doç. Dr. Funda Savaþ Gün Türkiye de Dergicilik ve Sorunlarý Doç. Dr. Aslý Yapar Gönenç Yeni TCK da Ne Deðiþti? Birsen Altýner Avrupa da Göç Sürecinde Çok Kültürlü Toplum Tasarýmý Doç. Dr. Fusun Alver Ýdeolojinin Sonu Gazeteciliðin Sonu mu? Soðuk savaþýn bitimiyle birlikte Batý tarzý liberal demokrasinin mutlak zaferini kutlayan bir çok Amerikan yazar ve stratejistine katýlan Fukuyama, Amerikan merkezli bir dünyanýn bundan sonra geçer akçe olduðunu söylüyordu. Aslýnda bunu yaparken kendi baþýna hareket ediyor, dönemine göre kendi tarih felsefesini oluþturuyor deðildi Fukuyama. Bu sosyal bilimcilerin seçmeli ilgi (selective attention) olarak tanýmladýklarý bir kavram olmakla beraber haber ve yorum akýþý ne kadar sýk tekrarlanýrsa o kadar kabul edilebilir çizgiye gelir ki kamuoyunun (sözkonusu ise) çoðunluk yaklaþýmý da tamamlanmýþ olur. > Hasan Hüseyin Köþker Ver Kurtul Sinemasý Mahmud Öz Küreselleþme ve Medyanýn Kamuoyu Üzerindeki Sosyolojik Etkileri Ar. Gör. Ömer Faruk Görçün Kitlelerin Çöküþü Öznenin Diriliþi ile Mümkündür Özgün Önder Karakýlýç 2

3 ÝÇÝNDEKÝLE Ýnsanlar Sansasyon Deðil, Haber Ýstiyor Mithat Bereket ile Söyleþi Medya patronu olsaydým gazeteciliðin gazetecilik gibi yapýlmasýný isterdim. Ve her halde toplumun gündemini ön plana çýkartmaya çalýþýrdým. Çalýþtýðým yerin veya holdingin gündemini deðil de toplumun gündemini öne çýkartýrdým. Ve bir de þunu getirirdim; Türkiye de gazetelerin uzmanlaþmasýný çabuklaþtýrýrdým. BÝLDER 2. Ýstiþare Toplantýsýný Yaptý Doðan Haber Ajansý yeni bir yapýlanmaya giderek CNN Türk ve Kanal D'nin haber merkezlerini birleþtirdi. Ajans artýk Ýstanbul'da da görüntülü ve yazýlý haber servisine baþlamýþ oldu. Doðan Medya Grubu'nun DHA'yý yurt dýþý ve yurt içinde yeni baðlantýlar kurarak güçlendireceði, etkin bir haber ajansý konumuna getireceði gelen bilgiler arasýnda. > Müstearsýz Yazmam Abi! Fetullah Kaya Haber Ajanslarý Rekabeti Kýzýþtý, Haberi Hýzlý Servis Eden Kazanacak Ýsmail Saðýroðlu Dünya Medya Baronu Rupert Murdoch Fethi Kaya Erkek Bakýþýndan Þiddet Sarmalýna Kadýn Programlarý Haci Türkan Ropert Murdoch 11 mart 1931'de Melbourne de doðdu. Ülkesinde büyüdü ve Ýngiltere'de Oxford Üniversitesi'nde eðitim gördü. Babasý Sir Keith Mucdoch Adelaide- Avustralya daki Adelaide News gazetesini devir almadan önce Daily Express Gazetesi nde ekonomi muhabiri olarak çalýþtý. Ýletiþim Fakültesi Dekanlarý Toplantýsý Yapýldý Þerafettin Baþ 1. Uluslararasý Medya Okur-Yazarlýðý Konferansý Emel Çora Postman, kendi ifadesiyle, Amerikan tarihinde çevresine ýþýk saçan Amerikan ruhunun odak noktasýnda duran þehirlere deðinerek kitabýna baþlar. Kendisini de bu "Amerikan ruhu"nun bir parçasý olarak gören bir eðitimbilimci ayný zamanda bir iletiþim kuramcýsý olarak Amerikan tarihinin farklý devirlerinde Amerika'yý sembolize eden þehirleri sýralar. > Ýletiþim Sektöründen Haberler Basýn Tarihinden Kesitler Kültür - Sanat (Kitap Analizi) Analiz: Hediyetullah Aydeniz Karikatür Orhan Bal 3

4 moda okuryazarlýðý ve sözde algý üzerine Yard. Doç. Dr. Nilüfer Pembecioðlu Öcel Ýstanbul Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi Öðretim Üyesi 4

5 a k a d e m i - i l e t i þ i m ÝLETÝÞÝM TEORÝ MMedya Okuryazarlýðý" günümüzde oldukça güncel bir terim. Bir yandan eðitimciler, dilbilimciler, iletiþimciler, toplumbilimciler medya ile okuryazar kitleyi biraraya getirmeyi, medyanýn okur ve okurun medya üzerindeki etkilerini bulgulamaya çalýþmakta ve bunu en etkin biçimde saðlamayý amaçlamaktalar, diðer yandan da bu okuryazarlýðýn kötü etkilerinden nasýl kurtulunabileceðini ve bireyleri nasýl körkörüne bir okuryazarlýktan arýndýrýp, eleþtirel düþünen ve üreten bireylere dönüþtürebileceklerini tartýþmaktalar. Ancak, günümüzde medya okuryazarlýðý "moda okuryazarlýðý"na dönüþmüþ durumda. Herþey, ancak moda olursa, daha doðrusu, kendimiz için deðil, baþkalarý için de okunmaya deðer bulunursa okunuyor ve üzerinde düþünülüyor. "Moda" ve popüler olma öylesine önemli ki, reklamý yapýlmayan bir marka kullanmak, baþkalarý tarafýndan bilinmeyen bir yere gitmek, pek çoðu için yanýnda promosyonu olmayan ürün kullanmak kadar kötü. Kýsacasý artýk kendi baþýnýza bir okuryazar olmak yeterli deðil: Okuryazarlýðýnýzý görünür kýlabildiðiniz ölçüde varsýnýz ve kabul görürsünüz, aksi takdirde dýþlanýrsýnýz. Bu durumda okuryazar olmak ve bunu görünür kýlmak ile görünüþte okuryazar olmak arasýndaki çizgi de gitgide belirsizleþiyor ve günümüz popülerliðinin yitikliðinde eriyip gidiyor. "Modaya Uymak" Uðruna Sonuçta, her ne kadar baþka güçlerin de varlýðý söz konusu ise de günümüzün en güçlü yöneticisi "moda". Herþey "moda" terimlerle karþýlanmak zorunda, toplumsal bir birey olarak modaya uymak zorundasýnýz. Eðer moda kavramlarý, "yeni trendleri" çabucak algýlamaz, uygulamaz ve yaþamýnýza yerleþtirip geliþigüzel orada burda kullanmazsanýz, çevrenizdekiler tarafýndan size yapýþtýrýlacak etiketlerden bazýlarý þunlar olabilir: bizden deðil, alandan deðil, konusuna hakim deðil, çaðdaþ deðil, güncel deðil Bu yüzden, günümüz insaný gitgide artan bir bilgi bombardmaný altýnda, üstelik, kendi biricikliðinin belki hiç ayýrdýna bile varamadan modaya uyabilme, güncel olabilme ve güncel kalabilme yükünü üstlenmiþ durumda. Kimileri bu yükü çok iyi taþýyabiliyor, kimileri de taþýrmýþ gibi yapýyor. Örneðin, çevrenizdekilerin hiç izlemediði diziler ve filmler hakkýnda konuþabildiðini hem de ne kadar çok konuþabildiðini, hiç gitmediði maçlar hakkýnda yorum Günümüzde medya okuryazarlýðý "moda okuryazarlýðý"na dönüþmüþ durumda. Herþey, ancak moda olursa, daha doðrusu, kendimiz için deðil, baþkalarý için de okunmaya deðer bulunursa okunuyor ve üzerinde düþünülüyor. "Moda" ve popüler olma öylesine önemli ki, reklamý yapýlmayan bir marka kullanmak, baþkalarý tarafýndan bilinmeyen bir yere gitmek, pek çoðu için yanýnda promosyonu olmayan ürün kullanmak kadar kötü. 5

6 ÝLETÝÞÝM TEORÝ Günümüzde "algý" konusu epeyce önem kazana k a d e m i - i l e t i þ i m Algýladýklarýmýzýn pek azý alýmlamaya dönüþebiliyor, yani bize yerleþip kullaným alanýna sýzabiliyor. Peki ya algýlamadan kullandýklarýmýz, sanal gözlemlerimiz ve kulaktan dolma deneyimler; gerçekte bilgi daðarcýðýmýzda hiç bir yer edinmeden, seçilip yerleþtirilmeden ve yeterince irdelenmeden baþkalarýna sunulanlar? Günümüz kes-yapýþtýr alýþkanlýðý okuyucusundan medyasýna dek toplumun her kesimine yayýlmýþ durumda. Medya okuryazarlýðýnýn bir anlamda "moda okuryazarlýðý"na dönüþmesi gibi gerçek algý ve alýmama da sözde algýya dönüþmüþ durumda. yapabildiðini, hiç bulunmadýklarý mekanlarý, hiç okumadýklarý kitaplarý, dergileri baþkalarýna önerebildiklerini ya da hiç yaþamadýklarý duygularý, olaylarý yaþamýþ gibi baþkalarýna anlatabildiklerini kaç kez gözlemlediðinizi bir düþünün. Tüm korku, toplumsal yaþamdan dýþlanma korkusu; uçsuz bucaksýz iletiþimsizliklerle yüzleþmemek için, birileri ile yüzeysel de olsa bir iletiþim kurabilme, bu çember içinde kalabilme, birþeyler paylaþabilme beklentisi. Toplumsal gruplara katýlmanýn ve dýþlanmanýn önüne geçmenin bir yolu olarak sonuçta "moda"ya uymak zorunda kalýyorsunuz. Bir grup üyesi olmak kadar grupta kalabilmek de önemli. Bu da ancak grup üyeleri ile benzer kodlarý kullanýyor ve benzer iletiþim ve tüketim stratejilerini benimsiyor olmayý gerektiriyor. Bunun dýþýndaki standartlarý görmezden gelmeli ya da "modasý geçmiþ" olarak görmelisiniz. Son çözümlemede gelinen nokta ise þunu vurgulamakta: Üretmeyin, tüketin Üstelik, size ne verilirse yalnýzca onu tüketin; öylesine tüketin, tüketimi öylesine anlamsýz ve sýradan kýlýn ki, sonuçta tükettiðinizin kendiniz olduðunu bile anlamayýn. "Algýlamadan" "Algýlanma" Uðraþý Herþeyi algýlayabilir misiniz, algýladýðýnýz kadar düþünebilir ve yorumlayabilir misiniz? Hayýr! Çünkü hem algýlarýnýz kýsýtlý hem de algýladýklarýnýzý düþünüp yorumlama yöntemlerini. Bu, yaþayabileceklerimizin ve düþünebileceklerimizin ne denli azý ile yetinmek zorunda olduðumuzu göstermekte. Bu açýdan bakýldýðýnda, insanoðlu, bir anlamda sanal dünyaya boyun eðmiþ durumda. Algýlama belli bir bilinç, bakýþ açýsý ve altyapý gerektiriyor. Kimi zaman doðuþtan getirdiðimiz yetilerimiz eðitimle bilenerek kimi zaman da çevrenin bize sunduðu olanaklardan yararlanarak algý kapasitemizi arttýrabilmemiz olasý. Ancak, algýladýklarýmýzýn pek azý alýmlamaya dönüþebiliyor, yani bize yerleþip kullaným alanýna sýzabiliyor. Peki ya algýlamadan kullandýklarýmýz, sanal gözlemlerimiz ve kulaktan dolma deneyimler; gerçekte bilgi daðarcýðýmýzda hiç bir yer edinmeden, seçilip yerleþtirilmeden ve yeterince irdelenmeden baþkalarýna sunulanlar? "Bence" diye baþlayýp aslýnda hiç de bizim düþüncemizi yansýtmayan sözceler. Günümüz kes-yapýþtýr alýþkanlýðý okuyucusundan medyasýna dek toplumun her kesimine yayýlmýþ durumda. Medya okuryazarlýðýnýn bir anlamda "moda okuryazarlýðý"na dönüþmesi gibi gerçek algý ve alýmlama da sözde algýya dönüþmüþ durumda. 6

7 a k a d e m i - i l e t i þ i m ÝLETÝÞÝM TEORÝ mýþ durumda, çünkü özellikle büyük kentlerimizde ve modern toplum yaþantýmýzda "algýlayabilmek" bile büyük bir sorun iken bireylerin bir de "algýlanabilmek" için çaba göstermeleri gerekmekte. Öylesine bir bilgi akýþý yoðunluðu var ki, neyin gerçek bilgi, neyin sanal olduðu birbirine girmiþ durumda. Kimliklerimiz, kiþiliklerimiz de öyle aslýnda; öyle çok öykü dinliyor, o kadar çok baþkalarýný, "ötekilerini" izliyoruz ki, - gerek medyada gerekse gerçek yaþamda- kendimizi dinlemeye, kim olduðumuzu keþfetmeye, anlamaya hiç zamanýmýz kalmýyor. Bir yandan hýzla çevremizdeki öyküleri dinliyoruz, tüketiyoruz, bir diðer yandan, bu öykülerdeki öykündüðümüz bölümleri kendimize ekliyoruz. Böylelikle, baþkalarýndan modellediðimiz kiþiliklerimiz oluyor; gerçek anlamda kendimizi dinlemeye ayýrdýðýmýz zaman dilimi azaldýkça, kendimizi bulma ve ifade etme olanaðýný yitirdiðimizin ya da tükenmekte olduðumuzun ayýrdýna bile varmadan. Günümüz moda deyimiyle "sesimizi duyurmak" için öylesine çok uðraþýyoruz ki, ancak, tam herkes bizi di nlediði anda söyleyebileceðimiz pek bir þey olmadýðýný anlýyoruz. Geçtiðimiz 23 Nisan programlarýndan birindeydi sanýrým, haber saatinde stüdyoyu dolduran onlarca çocuk, gelecekte ne olmak istediðini söylemek için parmak kaldýrýyor, "ekranda" görünmek ve "mikrofonda" konuþmak için birbiriyle yarýþýyordu; program yürütücüsü spiker sýrayla onlara söz verdiðinde ise içlerinden konuþmak için çok istekli bazýlarýnýn "bilmiyorum", "düþünmedim" demesi gerçekten çok düþündürücü gelmiþti. Ýstanbul'da ilköðretim okullarý öðrencileri arasýnda yaptýðým bir sormacanýn sorularýndan birine çocuklarýn verdikleri yanýtlar da bu denli düþünmeme neden olmuþtu. Gelecekte ne olmak istiyorsunuz diye sorulduðunda genelde "doktor, mühendis, öðretmen" yanýtlarýný veren bir nesilden olduðum için þimdiki çocuklarýn neden "Pop Star, DJ, Matrix, Pokemon, Digimon, Spiderman, Batman, Tarkan" olmak istediklerini anlamak epeyce zor gelmiþti. Çocuðun doðduðu andan baþlayarak kendini biçimlendirmeye giriþtiðini, bunda en önemli etmenin anne-baba ve yakýn çevre olduðu söylenip durdu yýllardýr. Çocuk, bir yaþýna geldiðinde benlik bilincinin temelleri oluþmuþtur, dört-beþ yaþýna geldiðinde ise kendisi Ortamýn tümüyle medyaya dönüþtüðü ve toplumsal olmanýn "medyatik" olmakla özdeþleþtirildiði günümüzde çocuklarýn medya okuryazarlýðý televizyon aygýtýnýn ayrýmsanmasý ile baþlamakta ve yýllardýr bize söylenen anne-baba ve yakýn çevre üçlemesinden çok daha etkin bir biçimde çocuðu biçimlendirmektedir. hakkýnda o denli tutarlý ve güçlü bir kaný geliþtirmiþtir ki, bu yaþamsal kalýcýlýktadýr ve bu kanýyý deðiþtirmek artýk zordur. Ýþte kiþinin kendisi hakkýndaki bu yargýya benlik bilinci adý verilir. Benlik bilinci, sürekli ayrýmsanan bir yargý deðildir, genellikle bilinçaltýnda bulunur ve davranýþlarda kendini gösterir. Buna eklenen benlik saygýsý da bireyin yaþam boyu etkisinde kalacaðý etkinliktedir. Bilinçli ya da bilinçsizce giriþilen her türlü iletiþim etkinliði benlik bilinci ve benlik saygýsýnýn þemsiyesi altýnda biçimlenmektedir. Algýlarýmýz da buna göre farklýlýklar gösterebilecektir. Kiþinin genetik özelliklerini anne babasýndan aldýðý bir gerçektir, ancak, 7

8 ÝLETÝÞÝM TEORÝ a k a d e m i - i l e t i þ i m kiþilik büyük ölçüde içinde yetiþilen sosyokültüren koþullarýn özelliklerine baðlýdýr. Ortam, kendi hakkýnda nasýl düþünmesi gerektiðini bireye öðretir, belirler. Ortamýn tümüyle medyaya dönüþtüðü ve toplumsal olmanýn "medyatik" olmakla özdeþleþtirildiði günümüzde çocuklarýn medya okuryazarlýðý televizyon aygýtýnýn ayrýmsanmasý ile baþlamakta ve yýllardýr bize söylenen anne-baba ve yakýn çevre üçlemesinden çok daha etkin bir biçimde çocuðu biçimlendirmektedir. Ne yazýk ki onlar da daha Medyanýn bireyleri ve toplumlarý nasýl biçimlendirdiði tartýþýlýyor çok uzun süredir. Teknoloji ne denli ilerlerse ilerlesin, medya ne denli gerçeði ya da sanalý yansýtýrsa yansýtsýn, ideal toplum yapýsýný oluþturacak bireyler üretmeyi baþaramadý henüz. Dallas dizisinin oynadýðý yýllarda, toplumdaki kiþiler birden bire onlar gibi davranmaya, konuþmaya baþlamýþlardý. kendilerini tanýmaya olanak bulamadan "moda" olanýn ve "sanal" dünyanýn esiri olmaktadýrlar. Algýlamak ve bunun sonuçlarý bir yana, bir de "algýlanma"nýn getirdikleri var elbette. New York'ta yaþayan bir arkadaþým bu sorunu þu tümcelerle dile getirmiþti: "Burada insanlar yalnýzca yürüyorlar, birbirlerine dokunmadan, birbirleri ile gözgöze gelmeden yürümek zorundalar. Birine dokunmak suç, gözgöze gelmek ise tehlikeli. Eðer iki kiþi gözgöze gelirse, bu bir rastlantý olabilir; ancak, ikinci kez gözgöze gelindiðinde ya biri diðerine saldýracak, çantasýný, parasýný çalacaktýr, ya da çýkma - evlenme teklif edecektir Bu yüzden kimse kimseye bakmadan yalnýzca yürür " Bir yanda büyük bir kentte milyonlarca diðerleri arasýnda, baþkalarý tarafýndan "algýlanabilmek" için onca istek ve çaba, diðer yanda ise "algýlanma korkusu" ile yaþamak pek kolay olmasa gerek. "Algýlama"dan "Alýntýlama"ya Giden Yol Medyanýn bireyleri ve toplumlarý nasýl biçimlendirdiði tartýþýlýyor çok uzun süredir. Teknoloji ne denli ilerlerse ilerlesin, medya ne denli gerçeði ya da sanalý yansýtýrsa yansýtsýn, ideal toplum yapýsýný oluþturacak bireyler üretmeyi baþaramadý henüz. Yaklaþýk yirmi yýl öncesinde, Dallas dizisinin oynadýðý yýllarda, toplumdaki kiþiler birden bire onlar gibi davranmaya, konuþmaya baþlamýþlardý, hatta dilbilimciler, iletiþimbilimciler, davranýþbilimciler, toplumbilimciler farklý ülkelerde dizinin yayýna girmesinden önce, yayýnlanmasý sýrasýnda ve yayýn sonrasýnda yaptýklarý ölçümlerde, pek çok kiþinin bu diziden "kimliklendiðini" saptamýþlardý. Ayný saptamalar baþka diziler örneðin "Yalan Rüzgarý" için de geçerli idi. Ýzleyicilerin yalnýzca kimlikleri deðil, gündemleri ve söylemleri de bu dizilerden etkilenmekteydi. Aradan yýllar geçmesine karþýn, bizdeki dizileri göz önünde bulunduracak olduðumuzda da benzer yargýlara varabilmek olasý: örneðin bir Asmalý Konak, Zerda, Bir Ýstanbul Masalý gibi ya da günümüz moda deyimiyle "kadýn programlarý" gibi Bu durum, aslýnda yalnýzca gündemi takip etmenin, moda olmanýn ya da dizi karakterleri ile özdeþleþmenin dýþýnda baþka açýnýmlar da getirmekte karþýmýza. Bu dizilerin aldýðý yüksek izlenme oranlarýna, reklam paylarýna ve yazýlý ve görsel basýnda kapladýklarý yere bakýlacak olduðunda ne denli çabuk kendinden vazgeçebilen 8

9 a k a d e m i - i l e t i þ i m ÝLETÝÞÝM TEORÝ bireylerle çevrili olduðumuz, ne denli kendini bir baþkasýnýn yerine koymaya hazýr bireyler olduðumuz ya da modaya ne denli hýzlý uyduðumuz da ortaya çýkmýyor mu? Geçenlerde dinlediðim bir radyo programýnda sunucunun sorusu "Kendiniz olmasaydýnýz, kim olmak isterdiniz?" idi. Dinleyiciler, saatler boyunca kim olmak istediklerini dile getiren fakslar, elektronik ya da telefon postalarý yollayýp, canlý baðlantýlara katýlarak kim olmak istediklerini dile getirmeye çalýþtýlar. Daha önce çocuklarýn verdikleri yanýtlardan edindiðim deneyim, onlarý anlamamý kolaylaþtýrdý diyebilirim. Kendini tanýyan birey, çevresindeki kiþilerin kendisini nasýl etkilediðinin ayýrdýnda olduðu denli, kendisinin çevresindekiler üzerindeki etkisini de görebilir. Böylece kendi yaþamýný yönetebilme olanaðýna kavuþmuþ olur. Oysa, günümüz medyasý bireyin kendisini bulmasýna ve tanýmasýna olanak tanýmak þöyle dursun, onun kendinden kaçýþýný hýzlandýran, bunun da ötesinde bu kaçýþý sanki bir gereklilikmiþ gibi gösteren bir resim çizmekte, böylesi bir tutum sergilemektedir. "Kendinden Kaçýþ" ya da "Altýna Girilecek Bir Þapka Arayýþý" Günümüz dünyasý her ne denli buluþlar dünyasý olarak adlandýrýlsa da bireylerin sürekli bir kaçýþ içinde olduklarý da yadsýnmaz bir gerçek. Herkes, neredeyse kendinden vazgeçmiþ durumda, bir baþkasýnýn yerine geçmeye hazýr; sanki týpký Amerikan filmlerindeki gibi bir baþka eyalete gidip bir baþkasý olarak yaþamýný sürdürebilmeyi bekliyor... Çünkü, baþkasý olmak, altýna gizlenebileceðiniz hazýr bir þapka: onun "-gibi görünmek", "-mýþ gibi yapmak" toplumsal kabul görmeyi de beraberinde getiriyor elbette; toplumdaki pek çok birey için "hiçkimse olmak" yerine baþkasý gibi görünmek ya da bir gruba eklenmek de bu yüzden daha güvenli sayýlýyor. Böylesi bir durumda, aslýnda, bireylerin medya okuryazarlýðýna ya da moda okuryazarlýðýna duyduklarý gereksinimden çok kendilerini okumaya anlamaya ve etkin bir biçimde ifade etmeye yönelmeleri daha doðru gibi görünmekte. Benlik bilinci, kiþilerin kendileriyle ilgili, kafalarýnda taþýdýklarý bir resme benzetilebilir. Kendini deðersiz bulan kiþinin resmi, çarpýtýlmýþ, gerçeði temsil etmeyen bir resim görünümündedir. Her insan kafasýnda taþýdýðý benlik resmini gerçekleþtirmeye yönelir. Bu resim, gerçekten uzaklaþmýþ da olsa, sanki gerçekmiþ gibi bireyin yaþamýný etkiler, yönlendirir. Kiþinin bu kýsýr döngüyü kýrýp, gerçek zenginliðini ayrýmsayýp kullanabilecek duruma gelmesi için, bilinçli olarak saðlýklý bir ortamda benliðini yeniden oluþturmasý gereklidir. Yinelemek gerekirse, ortamýn tümüyle medyaya dönüþtüðü ve toplumsal olmanýn "medyatik" olmakla özdeþleþtirildiði günümüzde medyanýn topluma saðlayabileceði en yüksek yarar, kendini tanýyan ve ifade edebilen bireylerin oluþumuna ortam yaratmaktýr. Bireyin kendini tanýmasý gerekli ve önemlidir çünkü, kendini tanýyan bireyin kendini tanýmayana göre üstünlükleri vardýr. Kendini tanýyan birey gerçek duygu ve düþüncelerinin farkýndadýr. Örneðin, bardaðý Sue Ellen 9

10 ÝLETÝÞÝM TEORÝ a k a d e m i - i l e t i þ i m gibi tutmaz, JR gibi gülmez, Ashley gibi yemek yemez... falanca kullandýðý için belli bir markaya yönelmez, çünkü kendisidir. Kendini tanýmayan birey ise gerçek duygu ve düþüncelerinin ayýrdýna varamaz, ona gelen her yeni bilgi kendininmiþ gibidir. Kendini tanýyan birey, dýþ dünyadaki olaylarýn ve iç dünyasýnda oluþan yaþantýlarýn çoðu kez ayýrdýndadýr; çevresindeki Medyanýn bilinçli olarak yanlýþ okumalara yol açtýðý, zemin hazýrladýðý ve oluþturup sunduðu imgelerle bireyleri kendilerinden uzaklaþtýrarak, bireylerde kiþilik bölünmelerine, kendinden kaçýþlara yol açýp, bireyselliði ve eleþtirel düþünceyi neredeyse sýfýrlayarak, izleyicileri sürekli tüketen bir topluma dönüþtürebilmek için elinden geleni yaptýðý ileri sürülebilir. kiþilerin kendisini nasýl etkilediðinin ayýrdýnda olduðu denli, kendisinin çevresindekiler üzerindeki etkisini de görebilir. Böylece kendi yaþamýný yönetebilme olanaðýna kavuþmuþ olur. Oysa, günümüz medyasý bireyin kendisini bulmasýna ve tanýmasýna olanak tanýmak þöyle dursun, onun kendinden kaçýþýný hýzlandýran, bunun da ötesinde bu kaçýþý sanki bir gereklilikmiþ gibi gösteren bir resim çizmekte, böylesi bir tutum sergilemektedir. Sonuçta toplumda medya okuryazarlýðýnýn zayýf ya da etkisiz olduðu savý deðil tam tersine toplumun medya okuryazarlýk düzeyinin oldukça yüksek olduðu ancak, medyanýn bilinçli olarak yanlýþ okumalara yol açtýðý, zemin hazýrladýðý ve oluþturup sunduðu imgelerle bireyleri kendilerinden uzaklaþtýrarak, bireylerde kiþilik bölünmelerine, kendinden kaçýþlara yol açýp, bireyselliði ve eleþtirel düþünceyi neredeyse sýfýrlayarak, izleyicileri sürekli tüketen bir topluma dönüþtürebilmek için elinden geleni yaptýðý ileri sürülebilir. "Þapkalarý Deðiþtirebilmek" Kimi zaman giymekte olduðumuz farklý þapkalarýmýz vardýr, farklý kimliklerimiz. Bir þapkayý giydiðimizde kendimizi bir anlamda belli bir bakýþ açýsýna kilitler, olaylarý insanlarý ve durumlarý yalnýzca belli açýlardan irdeleriz, farklý noktalarý algýlamayýz bile. Þapkamýzý deðiþtirdiðimizde ise, daha önce görmediðimiz, görsek bile yeterince algýlamadýðýmýz, anlamlandýramadýðýmýz durumlarýn ayýrdýna varabiliriz. Bu nedenle, bireylerin olabildiðince farklý ortamlarda bulunmalarý, farklý roller ve görevler üstlenmeleri, onlarý yaþamsal tembellikten, tektipleþtirmelerden, çizgisel ve yüzeysel deðerlendirmelerden uzaklaþtýrabilecek önemli olanaklar sunarlar. Elbette, bireyin bu hareketliliði (mobility) nasýl gördüðü de önemlidir. Ne yazýk ki, pek çok kiþi bu kadar güçlüðe katlanmak istemez ve yalnýzca belli pencerelerden yaþamý izlemeye katlanýr. Günümüz medyasý da hazýrcýlýða alýþmýþ bu tipteki bireylere, yalnýzca istediklerini ya da istiyor olduklarýný varsaydýklarýný vererek, onlarýn hep ayný þapkanýn altýnda durmalarýný saðlamaya çalýþmakta, sürekli izler kitle olmalarýna yardým etmektedir. Medya onlarý öylesine yoðun bir bilgi yükü altýna sokmaktadýr ki, bireylerin kendilerine sunulan kimliklerin dýþýna çýkabilmeleri, eleþtirel olabilmeleri neredeyse olanaksýzlaþmaktadýr. Sürekli deðiþime hazýr 10

11 a k a d e m i - i l e t i þ i m ÝLETÝÞÝM TEORÝ olabilmek, güncel olabilmek, daha baþarýlý olabilmek, daha çok iþ yapabilmek için kronik ve sürekli olarak medya tutkunu olan, hatta saldýrganca davranan ve yalnýzca kendilerine verilenleri tüketen bireyler. Üzerlerinde sürekli olarak bir zaman baskýsý hisseden, Freidman ve Rosenman'ýn tanýmýyla adeta "aciliyet hastalýðý"na tutulmuþ bu bireyler, zamanla yarýþ halindedirler ve giderek daha az bir zaman süresi içinde umutsuzca baþarýlý olmaya (ayný zaman dilimi içinde farklý programlarý izleyebilmeye) çalýþýrlar. Ýzlediklerinin etkisinde, sürekli saldýrgan ve çevrelerindeki kiþilere karþý neredeyse düþmanca davranmalarýna karþýn, ancak çok azý gerçek anlamda saldýrganlýðýnýn ayýrdýndadýr (kumandayý ele geçiren, kimseyle paylaþmak istemez). Gerçek ile sanal olaný birbirinden ayýramadan, sürekli kazanan olmak ve çevre üzerinde hakimiyet kurmak isterler. Bir rekabet ortamý olmadýðý zamanlarda bile baþkalarýyla rekabet etmek için mücadele ederler. Ayný anda pek çok þeyi (örneðin baþka kanallarda neler olduðunu) düþünürler ve da pek çok etkinliðe katýlýrlar sürekli zapping yaparlar). Sýnýrlarýný zorlayacak derecede ve yorgunluk göstermeden uzun saatler çalýþýrlar (televizyon izlerler). Kendileriyle ilgili yüksek Günümüz medyasý da hazýrcýlýða alýþmýþ bireylere, yalnýzca istediklerini ya da istiyor olduklarýný varsaydýklarýný vererek, onlarýn hep ayný þapkanýn altýnda durmalarýný saðlamaya çalýþmakta, sürekli izler kitle olmalarýna yardým etmektedir. Medya onlarý öylesine yoðun bir bilgi yükü altýna sokmaktadýr ki, bireylerin kendilerine sunulan kimliklerin dýþýna çýkabilmeleri, eleþtirel olabilmeleri neredeyse olanaksýzlaþmaktadýr. üretkenlik ölçütleri koyarlar (haftada kaç dizi ya da film izlediklerini sayarlar) ve bu ölçütlere ulaþamadýklarýnda (izlenecek dizileri varken misafir geldiðinde ya da telefon çaldýðýnda) rahatsýzlýk duyarlar. Çabalarýnda baþarýsýz olurlarsa (izlemeleri gereken bölümleri kaçýrdýklarýnda ve bunu baþkalarýndan dinlemek durumunda kaldýklarýnda) deðersizlik ve güvensizlik duygularý yaþarlar, hatta depresyona girebilirler. Sürekli hareket halindedirler (zapping ya da mutfak televizyonu, salon televizyonu, yatak odasý televizyonu), hýzlý yemek yerler, kimi zaman ne yediklerini umursamazlar ya da anýmsamazlar. Giderek bu tip bireylerle çevrelenen bir toplumda mý yaþýyoruz yoksa! 11

12 japonya da reklamcýlýk Doç. Dr. Funda Savaþ Gün Marmara Üniv. Ýletiþim Fak. Öðretim Üyesi Reklamcýlýk Anabilim Dalý Baþkaný 12

13 a k a d e m i - i l e t i þ i m REKLAMCILIK Ülkeleri tanýmanýn þüphesiz bir çok yolu vardýr. Sosyo-ekonomik, siyasal, demografik, coðrafik, teknolojik, tarihsel ve kültürel özelliklerinin bilinmesi ve bunlarýn neden sonuç iliþkilerinin anlaþýlmasý karþýlýklý iliþkilerin geliþtirilmesinde ve iletiþimde önemli rol oynar. Gündelik kullanýmýnda kitle iletiþim araçlarý anlamýna gelen medya bu anlamda küreselleþmeyi saðlar. Özellikle televizyon ve internet sayesinde bir ülkede bulunulmasa da orada olaný görür, duyar ve biliriz. Bu açýdan bakýldýðýnda "4:3'lük ya da 16:9'luk oranda bir alan içinden her þeyi deðerlendirmeye baþladýðýmýz söylenir. Bu alan içinde tanýr, bu alan içinde beðenir ya da olumlamayýz. Amerika Birleþik Devletleri'nin bu alaný en iyi kullanan ülkelerden biri olduðu ve uzun bir süreden beri küresel kültürün merkezinde olduðu söylenir. Duke Üniversitesi Kültürel Antropoloji Baþkaný Anne Allison ABD'nin dünyadaki eðilimleri izlemek yerine 1992 yýlýnda 5 milyar dolar olan Japon kültür kendi kültür ürünlerini paketlediðini, kitle üretimi ürünleri ihracatý (müzik, kitap, dergi, film, el yapýmý yapýp deniz aþýrý ülkelere bunu göndererek bir ithalat ürünler, koleksiyon parçalarý, patent haklarý ile ve ihracat trendi yarattýðýný vurgularken, bugün bu temsil, oyun ve yarýþmalar gibi) 2002 yýlýnda 15 milyar dolara çýkmýþtýr. Son bir kaç yýldýr da çocuk oyun- durumun deðiþmeye baþladýðýna ve ABD'de Japon pop kültürünün egemen olduðuna dikkat çeker. Bu caklarýndan, eðlence ve modaya odaklý sektörlere, baðlamda, Marubeni Araþtýrma Enstitüsü baþkaný cep telefonlarýndan araba yarýþlarýna kadar uzanan Tsutomu Sugiura'nýn 2004 yýlýnýn Nisan ayýnda açýkladýðý rapordaki verilerde ilgi çekicidir yýlýnda 5 geniþ bir alanda Japon kültürünün etkisi artmaktadýr. milyar dolar olan Japon kültür ürünleri ihracatý ( müzik, kitap, dergi, film, el yapýmý ürünler, koleksiyon parçalarý, patent haklarý ile temsil, oyun ve yarýþmalar gibi) 2002 yýlýnda 15 milyar dolara çýkmýþtýr. Son bir kaç yýldýr da çocuk oyuncaklarýndan, eðlence ve modaya odaklý sektörlere, cep telefonlarýndan araba yarýþlarýna kadar uzanan geniþ bir alanda Japon kültürünün etkisi artmaktadýr. Bu etkinin bir baþka göstergesi'de, Japon dilini öðrenenlerin sayýsýndaki çoðalmadýr yýlýnda 1 milyon kiþi Japonca öðrenirken bu sayý bugün 3 milyon'dur. Amerika'da "Manga" olarak adlandýrýlan Japon çizgi romanlarýný yayýmlayan, Los-Angeles TOKYOPOP yayýnevi bugün büyük bir iþletme konumuna gelmiþtir. Softbank Finans Kurumu ve Mitsui gibi yatýrýmcýlarla geliri 12 milyar dolara çýkmýþ ve yakýn bir geçmiþte de Amerika Birleþik Devleri'nin büyük medya kuruluþlarýýndan olan Viacom, 20th Century Fox ve Walt Disney ile lisans anlaþmasý yapmýþtýr. Takashi Murakami ve Yoshitomo Nara gibi sanatçýlarýn 13

14 REKLAMCILIK a k a d e m i - i l e t i þ i m çalýþmalarý ilgiyle karþýlanmýþ ve 300 milyar dolarlýk küresel lüks ürün grubunun sahibi olan Louis Vuitton'un baþ tasarýmcýsý Marc Jacobs el çantalarýnýn bir serisinin tasarýmýný yapmak üzere Murakami ile iþbirliðine girmiþtir. Bir uzak doðu ülkesi olan Japonya'nýn Amerika Birleþik Devletlerindeki bu hýzlý ilerlemesini ve küresel gayri safi milli hasýladan aldýðý (%14.4) payý dikkate alýrsak, bugün ABD'den sonra ikinci konumdadýr. Diðer taraftan Japon dilindeki Japonya aralarýnda Çin, Hong-Kong, Hindistan, Endonezya, Filipinler, Singapur, Güney Kore, Tayvan, Yeni Zelanda ve Avustralya'nýn bulunduðu Asya-Pasifik bölgesinde yer alýr. Bu bölgenin global reklam pazarýndaki payý %20'dir yýlýnda bu pay %4.4 büyüme ile 92 milyar dolara ulaþmýþtýr. söylemiyle Nihon'un tarihine baktýðýmýzda bir yandan kendine ABD Anayasasý'ný örnek alarak demokratik bir görünüm sergilerken, diðer yandan da imparatorluk geleneðinin temsilciliðini yapmaktadýr. Kozmopolit yapýsýna raðmen, kapalý bir toplumdur nüfusu ile dünyanýn 9.ncu büyük nüfusunu oluþturur. Dolayýsýyla, Japonya'nýn hem Batý kültürünün bir karþýtý olmasý hem de bu kültürün simgesi haline gelen ABD'de bir kültürel deðiþim ve baþkalaþýma yol açacak bir konuma gelmesinin, küresel reklamcýlýðýn geliþtiði günümüzde, kültürler arasý reklam iletiþim çalýþmalarýnda Batý ve Doðu toplumlarýnýn incelenmesi açýsýndan yeni bir boyut getireceði ifade edilebilir. Japonya'daki reklamcýlýk sektörüne yakýndan baktýðýmýzda sektörle ilgili olarak aþaðýdaki gibi tablo karþýmýza çýkar. Japonya'da Reklam Çevresi ve Sektörün Deðeri Japonya'da 1868'de oluþturulan bürokratik yapý Japon ekonomisinde önemli iþlevlere sahiptir. Japon ekonomisine ve iþ hayatýna yön veren "Ýdari Rehber" adý altýnda düzenlenen talimatlar lisans, müsade, onay iþlemleri için devlet kurumlarýna yetki vermektedir. Japonya'da "demir üçgen" denilen iþadamý, bürokrat ve politikacý arasýnda büyük bir dayanýþma vardýr. Japonlarýn yýllar öncesine dayanan gelenekçi bir toplum olma özelliði iþ hayatýnda da kendisini göstermektedir. 1990'lý yýllarda bozulan ekonominin düzeltilebilmesi ve dýþ rekabete karþý koyabilmek için yeni yasal düzenlemeler ile esnek bir yapý kazanmýþtýr Japonya aralarýnda Çin, Hong-Kong, Hindistan, Endonezya, Filipinler, Singapur, Güney Kore, Tayvan, Yeni Zelanda ve Avustralya'nýn da içinde bulunduðu Asya-Pasifik bölgesinde yer alýr. Bu bölgenin global reklam pazarýndaki payý %20'dir yýlýnda bu pay %4.4 büyüme ile 92 milyar dolara ulaþmýþtýr. Bu bölge içindeki bölümlemede reklam payý açýsýndan, Japonya %50,Çin% 15 ve diðerleri%31.80 yer alýr yýlý verilerine göre, Japon reklam pazarýnýn deðeri 49 milyar dolardýr yýllarý arasýndaki büyüme oraný 0.1% olmuþ ve Asya- Pasifik pazarýndaki bölgesel payý % 10.8 azal- 14

15 a k a d e m i - i l e t i þ i m REKLAMCILIK mýþtýr. Bu duruma ülke içinde ve dýþýnda oluþan kontrol edilemeyen faktörlerin neden olduðu ifade edilebilir. Örneðin, Irak savaþý, Sars ve ihracatý azaltan global durgunluk gibi. Eþ zamanlý olarak, Asya-Pasifik bölgesinde yer alan diðer öncü ülkelerin, Hindistan ve Çin'in Japonya'ya göre daha güçlü büyüme göstermesi ve 2002 FIFA Dünya Kupasý'nýn satýþ iliþkili baðlantýlarý ýn güçlü bir þekilde geliþtirilememiþ olmasý da sektörü etkileyen diðer unsurlar arasýnda sayýlabilir.. Öte yandan, tüketicilerin dijital ürün sektörüne yönelik taleplerinde artma olmuþ ve bu artýþla birlikte dijital kamera pazarýnda saldýrgan pazarlama uygulamalarý üzerinde odaklanýlmýþtýr. Yine bu dönemde ülkede genel seçimler yapýlmýþtýr. Japonya'da reklam sektörünü etkileyen tüm bu oluþumlara karþýn arasýnda Asya-Pasifik bölgesinde reklam pazarý % 4.7 yýllýk büyüme oranýyla global reklamda güçlü bir büyüme göstermiþtir. Reklam Ortamý döneminde hem Japonya'da hem de bölgede pazarýn önemli bir gelir kaynaðýný televizyon reklamlarý oluþturmuþtur. Bölge olarak televizyon reklamlarýndan 34.2 milyar dolar, Japonya'da ise 17.2 milyar dolar bir gelir elde edilmiþtir. Japonya'da televizyon reklamlarýndan sonra ikinci büyük gelir grubu ise, 16.7 milyar dolar ile satýþ teþvik (promosyon) çalýþmalarýdýr. Bu noktada yapýlan ilginç örnek olarak Japonya'da sokaklarda içinde ya da üstünde reklam bulunan ücretsiz mendillerin daðýtýlmasýný verebiliriz. Reklam ortamý olarak Japonya'da gazeteler üçüncü sýrada görülse de tarihi 1870'lere dayanan en eski reklam ortamýdýr. Sabah ve akþam baskýlarýnýn yapýlmasý nedeniyle de eriþim frekansý yüksek olan bir reklam ortamýdýr. Örneðin, beþ büyük gazeteden biri olan Yomuri'nin ; Asahi'nin ise, olan sabah tirajlarý; öðlen baskýsýnda 'dir. Japonya'da yayýnlanan gazetelerin, pazar hariç diðer günler hem sabah hem akþam baskýlarýnýn %90'ý doðrudan evlere gönderilir. Japonya'da 100 den fazla yerel gazete yayýmlanýr. Beþ büyük gazeteden biri olan Yomuri'nin ; Asahi'nin ise, olan sabah tirajlarý; öðlen baskýsýnda 'dur. Japonya'da yayýnlanan gazetelerin, pazar hariç diðer günler hem sabah hem akþam baskýlarýnýn %90'ý doðrudan evlere gönderilir. Japonya'da 100 den fazla yerel gazete yayýmlanýr. Japonya'da 2003 yýlýnýn reklam gelirlerinin kitle iletiþim araçlarýna göre daðýlýmý: Televizyon % 35 Satýþ Teþvik % Gazete % Dergi % 7.10 Radyo % 3.20 Ýnternet % yýlý için yapýlan öngörüler ise, Japonya'da reklamcýlýk sektöründe %9.5 artacaðý ve reklam gelirlerinin 53.7 milyar dolar olacaðý yönündedir. 15

16 REKLAMCILIK a k a d e m i - i l e t i þ i m Japon Reklam Ajanslarý ve Yapýlarý Reklamcýlýk sektöründe yer alan ajanslarý ve faaliyet alanlarýný da tanýmak bir ülkedeki reklamcýlýðýn geliþimi hakkýnda da önemli bir gösterge kabul edilir. Japonya'nýn önde gelen reklam a- janslarý arasýnda Dentsu, Hakuhodo, Asatsu-DK, Tokyu Ajans ve Daiko Reklamcýlýk sayýlabilir. Japonya'da, 1974 yýlýndan beri tüketici þikayetlerini, rakipleri ve diðer sektörleri izleyen, The Japan Review Organization -JARO'dur. Japonya'da pazarlama ve reklam tekniklerinin yaygýnlaþtýðý ve tüketici hareketlerinin baþladýðý dönemde, bir özdenetim birimi olarak kurulmuþtur. Daiko Reklamcýlýk; Japonya'nýn en eski reklam ajansýdýr yýlýnda kurulmuþtur. 112 yýldýr Japon reklamcýlýk sektöründe deneyim sahibi olan ve global reklam ajanslarý içinde Japonya'da lider kabul edilen önemli ajanlardan biridir. Japonya'nýn beþinci büyük ajansýdýr. Daiko Reklamcýlýðýn ulusal pazarda 31 temsilcisi ve 19 þehirde de iþ ortaðý vardýr. Ajans bünyesinde 1.015; grup ve ortaklýklarla çalýþan çalýþaný vardýr. Ajans uzun dönemli iliþkileriyle müþterilerinin pazarlama çözüm ortaðý olarak çalýþmaktadýr. Örneðin perakende sektöründe Daiei firmasýyla 1957; Kagome firmasýyla gýda ve içeçek sektöründe 1943 yýlýndan beri çalýþmaktadýr yýlýndan itibaren Interpublic Group la iþ ortaklýðýna girmiþ denizaþýrý ülkelerle karþýlýklý bilgi ve deneyimlerini paylaþmaktadýr. Dünyanýn beþinci büyük ajansý olan Dentsu, Japonya'nýn en büyük reklam iletiþim ajansýdýr. Hizmet verdiði yerel 6000 müþteri grubu vardýr. Pazar araþtýrmalarý, medya planlama, halkla iliþkiler, e-çözüm, satýþ teþvik, spor pazarlamasý konularýnda öncelikle Japon pazarýnda daha sonra ABD, Asya ve Avrupa pazarlarýnda çalýþýr. Japonya'nýn ikinci büyük ajansýdýr. Ajansý olan Hakuhoda 16 bölgesel ofisi vardýr. Ajans reklam çalýþmalarý dýþýnda Pazar araþtýrmalarý, satýþ teþvik ve halkla iliþkiler alanýnda etkindir. Asatsu-DK ise iki temel iþ alaný üzerinde yapýlanmýþtýr. Reklam ve kitap basýmý. Ajansýn merkezi Tokyo'dadýr yýl sonu itibariyle %17 büyüme göstermiþtir. Ajans çizgi üstü reklam çalýþmalarýna odaklanmýþtýr. Bununla birlikte halkla iliþkiler, pazarlama ve pazar araþtýrmalarý da faaliyet alaný içindedir. Büyük ajanslardan biri olan Tokyu Ajans Planlama ve reklam koordinasyonu, satýþ teþvik, halkla iliþkiler, basýn üretimi ve planlama, basýlý malzemeler, fotoðraf ve sinema filmi, pazarlama araþtýrma ve analizleri, reklam etkinliði ölçümleri için program geliþtirme ve sistem kurma, ticari fuarlar çalýþmalarýna odaklanmýþtýr. Japon Reklamcýlýðýnda Denetim Japonya'da, 1974 yýlýndan beri tüketici þikayetlerini, rakipleri ve diðer sektörleri izleyen, The Japan Review Organization -JARO'dur. Japonya'da pazarlama ve reklam tekniklerinin yaygýnlaþtýðý ve tüketici hareketlerinin baþladýðý dönemde, bir özdenetim birimi olarak kurulmuþtur. Öncelikli görevi, reklamcýlýk sektöründeki haksýz 16

17 a k a d e m i - i l e t i þ i m REKLAMCILIK rekabeti önlemek ve tüketici þikayetlerini çözümlemektir. Endüstriyel Yapý'nýn ve Hükümet komisyon oturumlarýnda uzman ve danýþman olarak temsil edilir. Amerika Birleþik Devletleri ndeki Better Business Bureau (BBB) gibi meslek kodlarýna danýþmanlýk ya da Ticaret Odasý gibi farklý iþ alanlarýnýn çalýþma disiplinlerini düzenleme iþlevini yerine getirir yýlýnda JARO'nun 955 üyesi ve 706 destekleyici firmasý vardýr. Yanýltýcý Sunum ve Tanýmlanmamýþ Hediye Ürünler Yasasý ile Tüketiciyi Koruma Yasasý denetim çalýþmalarýnda temel oluþturur. Özdenetim Sisteminin tanýtýlmasý, geliþtirilmesi ve sektörde yaygýnlaþmasý için çalýþýr ve "Japon Reklamcýlýk Federasyonu-JAF"a rapor sunar. Federasyon gönüllü düzenleyici kural ve ilkelerin saptanmasýndan sorumludur. Japon Reklam Federasyonu Ýngiltere' deki Advertising Standart Authority-ASA ve Fransa'daki Bureau de Verification de la Publicite-BVP gibi radyo televizyon reklamlarý dýþýndaki gazete, dergi reklamlarý, afiþ, poster, el ilaný ve benzeri her türlü reklamý denetler ve araþtýrýr. Mali kaynaðý üyelerinden aldýðý aylýk 130 dolar ( yen)dir. Kaynaklar: 1. Christopher Palmeri ve Nanet Byrnes,Is Japanese Style Taking Over The World,BusinessWeek,26 July, Yasemin Ýnceoðlu,Japon Medyasý,Uluslararasý Medya,Der Yayýnlarý,Ýstanbul Dentsu Araþtýrmasý Data Monitor 2004 Raporu 6. Japon Mass Media and Politics, studies. com

18 türkiye de dergicilik ve sorunlarý Doç. Dr. Aslý Yapar Gönenç Ýstanbul Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi Dekan Yardýmcýsý 18

19 a k a d e m i - i l e t i þ i m DERGÝCÝLÝK Dergicilik olgusunu anlayabilmek için öncellikle dergiciliðin tanýmýný yapmak gerekmektedir. Meydan Larousse Ansiklopedisi dergiyi "düzenli aralýklarla yayýmlanan, belirli bir ya da birkaç ilgi alanýna iliþkin haber, makale, deneme, inceleme, araþtýrma ve eleþtiri gibi yazýlarý, çeþitli edebi ürünleri ya da belirli konulara yönelik derlemeleri içeren ve genellikle resimli olan basýlý yayýn" olarak tanýmlamaktadýr. Büyük Larousse Ansiklopedisi ise bu tanýmlamaya "derlemekten gelen dergi, belli dönemlerde çýkan ve genellikle bir çok yapraktan meydana gelen yayýn" eklemesini yapmaktadýr. Her iki tanýmdan da anlaþýldýðý gibi dergi bir süreli yayýndýr ve belli aralýklarla yayýmlanmasý gerekmektedir. "Süreli yayýnlarýn gazete dýþýndaki en önemli türü dergi, ya da eski dildeki adýyla 'mecmua' derlemek, toplamak anlamlarýný taþýyan kelimelerden almýþtýr adýný. Ülkemizde 'mecmua' ya da dergi kavramý, kitaba yakýn olan ve yýlda 3-4 kez yayýnlanan 'revue', 'reviw' lardan, gazeteye yakýn olan ve haftada ya da on beþ günde bir yayýnlanan 'magazin'e kadar tüm süreli yayýnlarý kapsayacak þekilde algýlanmakta ve kullanýlmaktadýr." Ana Britannica Ansiklopedisi ise dergiyi þöyle tanýmlamaktadýr: "Dergi, düzenli aralýklarla yayýmla- Meral Alpay dergiyi þöyle tanýmlamaktadýr: "Kiþilerin çeþitli düþünce ve duygularýný özlü ve çabuk bir þekilde nan, belirli bir ya da birkaç ilgi alanýna iliþkin haber, yayýnlatarak duyurma isteðinden doðmuþ, süreli yayýn." makale, deneme, inceleme, araþtýrma ve eleþtiri gibi Ayrýca bir dergi diðer yayýnlardan baðýmsýz olarak yazýlarý, çeþitli edebi ürünleri ya da belirli konulara yönelik derlemeleri içeren ve genellikle resimli olan daðýtýlmalýdýr. Bir gazete ile birlikte verilen ek, dergi basýlý yayýnlara verilen addýr." Fransýz Basýn Terimleri sözlüðünde verilen dergicilik tanýmý ise þöyledir: edilmesi ya da para karþýlýðý satýn alýnmasý ve ciltlenmiþ olarak kabul edilmemelidir. Okurlarý tarafýndan talep "Geçen belli bir sürenin bilançosunu yapan, özgün olmasý da önemli özelliklerindendir. yapýtlar ortaya koymaya çalýþan ya da uzmanlarýn görüþüne yer veren çoðunlukla aylýk ya da üç aylýk süreli yayýnlar." Tüm bu tanýmlamalar yetersiz kalmakla birlikte dergiciliðin çerçevesini belirlemektedir. Yukarýdaki tanýmlardan da anlaþýlacaðý gibi bir yayýnýn dergi olarak nitelendirilebilmesi için öncelikle düzenli aralýklarla yayýmlanmasý gerekmektedir. Bu aralýk, ülküsel olarak en az bir hafta en fazla üç ay olmalýdýr. Derginin diðer bir özelliði ise içinde fotoðrafýn yaný sýra okunabilir metin de bulunmasýdýr. Bu baðlamda Meral Alpay dergiyi þöyle tanýmlamaktadýr: "Kiþilerin çeþitli düþünce ve duygularýný özlü ve çabuk bir þekilde yayýnlatarak duyurma isteðinden doðmuþ, süreli yayýn." Ayrýca bir dergi diðer yayýnlardan baðýmsýz olarak daðýtýlmalýdýr. Bir gazete ile birlikte verilen ek, dergi olarak kabul edilmemelidir. Okurlarý tarafýndan talep edilmesi ya da para karþýlýðý satýn alýnmasý ve ciltlenmiþ olmasý da önemli özelliklerindendir. 19

20 DERGÝCÝLÝK a k a d e m i - i l e t i þ i m Jean-Marie Charon a göre ise bir derginin özellikleri þunlardýr: -Görsellik -Yayýn aralýðý -Belirli bir hedef kitle -Seçtiði hedef kitleyi yansýtabilme özelliði -Bir yayýn grubuna baðlý olma -Ele alýnan konularý uluslararasýlaþtýrýlabilmesi Yani bir yayýnýn okurlar tarafýndan dergi olarak algýlanabilmesi için bünyesinde beþ temel özelliði barýndýrmasý gerekmektedir. Bu temel özellikleri yinelemek gerekirse þunlardýr: Türkiye'de dergicilik sektörünün geri kalmasýnýn en önemli nedenlerinden biri dergi adlarýnýn %80 gibi büyük bir bölümünün Türkçe olmamasýdýr. Bu nedenle ülkeye ve ülke insanlarýna yabancý kalmaktadýr. Bir ülkenin insanlarýnýn kendisine bu denli yabancý duran bir alana ilgi göstermemesi son derece doðaldýr. - Düzenli bir yayýn aralýðýnýn bulunmasý (en az haftada bir-en fazla üç ayda bir) - Ýçinde okunacak metinlerin yer almasý - Okurlar tarafýndan talep edilmesi ya da para karþýlýðýnda satýn alýnmasý - Diðer yayýnlardan baðýmsýz olarak daðýtýlmasý - Ciltli olmasý. Tüm bu özelliklerin bir araya getirilmesi dergicilik tanýmýna ulaþýlmasýný saðlayacaktýr. Uzmanlaþmanýn giderek önemini arttýrdýðý çaðýmýzda dergilerin önemi de giderek artmaktadýr. Geliþmiþ ülkelerin bir çoðunda dergi satýþlarý gazete satýþlarýnýn önünde yer almaktadýr. Ancak ülkemizde dergi çeþitleri oldukça fazla olmasýna karþýn okunma oranlarý son derece azdýr. Türk dergiciliðinin içinde bulunduðu bu olumsuz durumun bir çok nedeni bulunmaktadýr. Bunlarýn baþýnda ekonomik nedenler gelmektedir. Teknik açýdan eksiksiz olan dergiler oldukça pahalý satýlmakta bu durum okuru olumsuz yönde etkilemektedir. Ülkemizde dergi sanayinin diðer ülkelere oranla yýl geride olduðunu söylemek olasýdýr. Ancak daha önce de belirttiðimiz gibi bu geri kalmýþlýk teknik yetersizliklerden kaynaklanmamaktadýr. Türkiye teknik açýdan, gerek bilgisayar teknolojisi olsun gerek basým teknolojisi olsun dünya standartlarýnýn üstünde bir ülkedir. Türkiye'de dergicilik sektörünün geri kalmasýnýn nedenleri üç ana baþlýk altýnda sýnýflandýrýlabilinir: 1- Kimlik sorunu 2- Daðýtým sorunu 3- Bilgi sorunu Türkiye'de dergicilik sektörünün geri kalmasýnýn en önemli nedenlerinden biri dergi adlarýnýn %80 gibi büyük bir bölümünün Türkçe olmamasýdýr. Bu nedenle ülkeye ve ülke insanlarýna yabancý kalmaktadýr. Bir ülkenin insanlarýnýn kendisine bu denli yabancý duran bir alana ilgi göstermemesi son derece doðaldýr. Yabancý basýnýn etkisindeki dergiler Türk okuruna ulaþamamaktadýr. Bu durumda ortaya bir kimlik sorunu çýkmaktadýr. Türkiye'de dergilerin bir kimliði bulunmamaktadýr. Ýkinci sorun ise ABD gibi ülkelerde dergilerin gelirleri abonelerinden ve reklamlardan saðlanmaktadýr. Örneðin TV Guide'ýn abone geliri 8 milyon dolardýr. Dergiler açýsýndan abone geliri son derece önemlidir. Türkiye'de bu sistem geliþtirilememiþtir. Dünyada bir dergiye abone olunduðunda o dergiyi piyasaya sürülmeden önce okuma olanaðý 20

21 a k a d e m i - i l e t i þ i m DERGÝCÝLÝK bulunmaktadýr. Bu olanak abone sayýsýný artýrmaktadýr. Oysa Türkiye'de posta sistemi bunu uygulamaya elveriþli deðildir. Yani bir baþka önemli sorun da daðýtýmdýr. ABD'de Dergi Yayýncýlýðý Birliði 250 yýl önce kurulmuþtur. Türkiye'de Dergi Yayýncýlarý Birliði diye bir birlik yoktur. Yani bir sivil toplum örgütü oluþturulamamýþtýr. Akademik boyutta ise iletiþim fakültelerinde Dergi Yayýncýlýðý dersi Ýstanbul Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi'nde baþlatýlmýþtýr. Sayýlarý hýzla artan iletiþim fakülteleri aþaðý yukarý ortak bir ders programýna geçtikten sonra dergicilik dersi diðer iletiþim fakültelerinde de yaygýnlaþmýþtýr. Ancak henüz bu sektörün yetiþmiþ elamaný yoktur. Bununla birlikte sektörden de bu konuyla ilgili bir baský yapýlmamaktadýr. Dergicilik alanýnda bilgi çok az kimsede bulunmaktadýr. Her mesleðin bir uzmaný vardýr. Gazetecilik alanýn da ise herkes her konuda uzman görülmektedir. Oysa bu baðlamda dergicilik ve gazeteciliðin birbirinden farklý birer etkinlik alaný olduðunu vurgulamak gerekmektedir. Elbette her iki alanda da gerçekleþtirilen etkinlik gazeteciliktir ancak her iki dalda olaylarý ve olgularý ele alýþ biçimi farklýlýklar göstermektedir. Dünyada dergicilik sektörü radyo, televizyon ve gazetelerin önündedir. Türkiye'de de dergicilik bu konuma gelecektir. O zaman know-how/bilgi daha da büyük bir önem kazanacaktýr. Ancak günümüzde dergicilik alanýnda yaþanan sorunlara karþý bilgi yerine daha deðiþik bir çözüme baþvurma eðilimi otaya çýkmýþtýr. Ünlü kiþilerin adýndan yararlanýlarak yeni dergiler piyasaya sürülmeye baþlanmýþtýr. Gerçekte baþarý kazanmýþ bir derginin adý kullanýlarak yeni dergi çýkarma geleneði oldukça yaygýndýr. Örneðin Atlas, Atlas Tatil gibi. Böylelikle zaten var olan bir okur kitlesine ulaþýlmaya çalýþýlmaktadýr. Hülya Avþar, Gülben Ergen gibi, toplumda popülaritesi olan ünlü kiþilerin adýnýn kullanýlmasý durumunda ise onlarýn hayran kitlelerinin ilgisi çekilmeye çalýþýlmaktadýr. Bu kiþilerin adýnýn kullanýlmasýndaki bir diðer amaç ise yayýna bir kimlik kazandýrma çabasýdýr. Ancak burada önemli olan sorun hedef kitlenin seçimi konusudur. Dergicilik alanýnda bilgi çok az kimsede bulunmaktadýr. Her mesleðin bir uzmaný vardýr. Gazetecilik alanýn da ise herkes her konuda uzman görülmektedir. Oysa bu baðlamda dergicilik ve gazeteciliðin birbirinden farklý birer etkinlik alaný olduðunu vurgulamak gerekmektedir. Bununla birlikte bu kiþilerin etkinliðinin dergicilik olarak algýlanmasý yanlýþtýr. Bu durum dergicilik alanýnda zaten varolan sorunlarýn daha da artmasýna yol açacaktýr. Bu yöntem ile yapýlmaya çalýþýlan daha önce de belirttiðimiz gibi kimlik sorununa çözüm bulunmaya çalýþýlmasýdýr. Bunda da bir ölçüde baþarýya ulaþýlmýþ gözükülmektedir. Ancak halen unutulmamasý gereken en büyük sorun bilgi sorunudur. Yani dergilerin bir kimliðe kavuþturulmasýnýn yaný sýra bir de uzman kadro tarafýndan çýkarýlmasý þarttýr. Unutmamak gerekir ki eðitim ile bütün bu sorunlarýn üstesinden gelmek olasýdýr. Bu nedenle iletiþim eðitimine büyük önem vermek gerekmektedir. 21

www.tukcev.org.tr www.tupadem.hacettepe.edu.tr Editörler: Prof. Dr. Müberra Babaoðul Araþ. Gör. Uzm. E. Betül Sürgit

www.tukcev.org.tr www.tupadem.hacettepe.edu.tr Editörler: Prof. Dr. Müberra Babaoðul Araþ. Gör. Uzm. E. Betül Sürgit Sanayi ve Ticaret Bakanlýðý nýn katkýlarý ile Tüketici ve Çevre Eðitim Vakfý (TÜKÇEV) ve Hacettepe Üniversitesi, Tüketici - Pazar - Araþtýrma - Danýþma - Test ve Eðitim Merkezi (TÜPADEM) ortak çalýþmasý

Detaylı

Örgüt Kültürü. da öðrenmek isteyecektir.

Örgüt Kültürü. da öðrenmek isteyecektir. NOT : Bu bölüm önümüzdeki günlerde Prof.Dr. Hüner Þencan ýn incelemesinden sonra daha da geliþtirilerek son halini alacaktýr. Zaman kaybý olmamasý için büyük ölçüde- tamamlanmýþ olan bu bölüm web e konmuþtur.

Detaylı

KANUNSUZ TALÝMATLARI YERÝNE GETÝRMEK ZORUNDA DEÐÝLSÝNÝZ. Çünkü Anayasa ve yasalar bizden yana: 2 Nisan 2007 Onlarca film ve dizi, 3 yýllýðýna kiraya verildi. TRT ye 40 milyon dolar gelir getirmesi gerekirken,

Detaylı

11 II. BÖLÜM Zaman Ýçindeki Eðilimler: Kadýnlarýn Ýþgücüne Katýlýmý Neden Düþüyor? Bu bölüm Türkiye de kadýnlarýn iþgücüne katýlýmýnýn son yirmi yýlda neden düþmekte olduðunu anlamayý amaçlamaktadýr. Yapýlan

Detaylı

EKONOMÝDE GELÝÞMELER

EKONOMÝDE GELÝÞMELER 03 Þubat 2011 Perþembe Kemal AKAR Ýl Baþkan Yard. Ekonomi Ýþleri EKONOMÝDE GELÝÞMELER Kiþi Baþýna Milli Gelir 10 Bin Dolarý Aþtý Teþkilatýmýzýn Deðerli Mensuplarý, Kýymetli Yol Arkadaþlarým, Ak Parti bayraðýnýn

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

Putzmeister Beton Pompalarý - Müþteri Postasý 6 Çerkezköy den Amerika ya beton pompasý Boya kalitesi nelerin göstergesidir Teknolojiye hazýr mýyýz Ýki seçenekli uygulama ile parça satýþlarý arttý Ýçindekiler

Detaylı

Yaz l Bas n n Gelece i

Yaz l Bas n n Gelece i Emre Aköz Yeni Okur-Yazarlar ve Gazetelerin Geleceği ABD li serbest gazeteci Christopher Allbritton õn yaşadõklarõ bize yazõlõ medyanõn (ki bu tabirle esas olarak gazeteleri kastediyorum) geleceği hakkõnda

Detaylı

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB Danýþma Kurulu 38. Dönem 2. Toplantýsý 16 Nisan 2005'te Ankara'da TMMOB çalýþmalarý üzerine bilgilendirme ve TMMOB çalýþmalarýnýn deðerlendirilmesi gündemi

Detaylı

A NADOLU I SUZU Y ILLIK R APOR. isuzu ANADOLU GRUBU

A NADOLU I SUZU Y ILLIK R APOR. isuzu ANADOLU GRUBU A NADOLU I SUZU Y ILLIK R APOR 2001 isuzu Y ý l l a r c a Y o l l a r c a Þ a m p i y o n ANADOLU GRUBU 2 Ý ÇÝNDEKÝLER Yönetim Kurulu Baþkaný nýn mesajý 3 Genel Müdür ün mesajý 4 Anadolu Grubu 5 Anadolu

Detaylı

TAKIM KURMA. 4) Üyeler arasýnda yüksek derecede güven duygusu geliþmiþtir. 2. TAKIM ÝLE ÇALIÞMA GRUBU ARASINDAKÝ FARKLILIKLAR :

TAKIM KURMA. 4) Üyeler arasýnda yüksek derecede güven duygusu geliþmiþtir. 2. TAKIM ÝLE ÇALIÞMA GRUBU ARASINDAKÝ FARKLILIKLAR : NOT : Bu bölüm önümüzdeki günlerde Prof.Dr. Hüner Þencan ýn incelemesinden sonra daha da geliþtirilerek son halini alacaktýr. Zaman kaybý olmamasý için büyük ölçüde- tamamlanmýþ olan bu bölüm web e konmuþtur.

Detaylı

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.

Detaylı

Ýçindekiler Kayseri Ýli Yardým Derneði Ýstanbul Þubesi Adýna Sahibi, Dernek Baþkaný Yayýn Yönetmeni Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü M. Orhan CEBECÝ Dergi Komisyonu Gamze POSTAAÐASI Rýfat DEDEMAN Danýþma Kurulu

Detaylı

Dr. Ercan YAVUZ Türk Tabipleri Birliði SSK Kolu Çalýþaný Ýþyeri Hekimi

Dr. Ercan YAVUZ Türk Tabipleri Birliði SSK Kolu Çalýþaný Ýþyeri Hekimi Ýlaç Dr. Ercan YAVUZ Türk Tabipleri Birliði SSK Kolu Çalýþaný Ýþyeri Hekimi SSK ilaç üreticisi konumundadýr, SSK Türkiye'de en fazla ilacý alýcý konumunda olan kamu kurumudur, SSK'nýn saðlýk sigortacýlýðý

Detaylı

Endi eli yimserlik Kamuoyu Beklentilerinde Pozitif Trend Devam Ediyor Genel Seçim Sürecine AKP Önde Giriyor, CHP Takipte de Bahar Havasý Türkiye nin LoveMarklarý Arçelik-Adidas-Nokia-LCWaikiki-Beko Türkiye

Detaylı

Liderlik Üzerine Bir Analiz

Liderlik Üzerine Bir Analiz Liderlik Üzerine Bir Analiz Liderlik Üzerine Bir Analiz Gerçekte lider ve liderlik kavramlarý iþletme yönetimi ve örgütsel davranýþ literatüründe her zaman önem taþýmýþtýr. Liderlik ile bilimsel çalýþmalar

Detaylı

20 EKÝM DE ALANLARDAYIZ

20 EKÝM DE ALANLARDAYIZ TÜRK MÜHENDÝS VE MÝMAR ODALARI BÝRLÝÐÝ Ekim 2002/Sayý 25 HABER BÜLTENÝ TMMOB 37. DÖNEM 1. DANIÞMA KURULU 14 EYLÜL 2002 DE TOPLANDI 20 EKÝM DE ALANLARDAYIZ Ülkemize, Mesleðimize, Geleceðimize Sahip Çýkýyoruz

Detaylı

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. C i h a n D e m i r c i Damdaki Mizahçý 90 Yaþýnda Eskimeyen Bir Usta: Haldun Taner Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. 1986'da yitirdiðimiz Haldun Taner

Detaylı

ÝÞYERÝ SAÐLIK BÝRÝMLERÝ VE ÝÞYERÝ HEKÝMLERÝ ÝLE ÝLGÝLÝ YENÝ YÖNETMELÝÐÝN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ

ÝÞYERÝ SAÐLIK BÝRÝMLERÝ VE ÝÞYERÝ HEKÝMLERÝ ÝLE ÝLGÝLÝ YENÝ YÖNETMELÝÐÝN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ m e s l e k i s a ð l ý k v e g ü v e n l i k Dr. Hamdi AYTEKÝN, Prof., Uludað Ü. Týp Fak. Halk Saðlýðý AD., Baþkaný Dr. Necla AYTEKÝN Prof., Uludað Ü. Týp Fak. Halk Sað. AD Öðr. Üyesi Dr. Emel ÝRGÝL Doç.,

Detaylı

1-Zihinsel kazanýmlar 2-Duyuþsal kazanýmlar 3-Bedensel kazanýmlar

1-Zihinsel kazanýmlar 2-Duyuþsal kazanýmlar 3-Bedensel kazanýmlar ÖÐRENME Öðrenme, bireyin çevresi ile etkileþimi sonucu kalýcý olan davranýþ kazanmasýdýr. Öðrenme planlý ve düzenli etkileþim sonucu olur. Eðitimde hedef, toplumun geliþimine katký saðlayacak bireyi geliþtirmektir.

Detaylı

PISA EARGED PISA BÜLTENÝ 2 OECD MEB Eðitimi Araþtýrma ve Geliþtirme Dairesi Baþkanlýðý nýn Uluslararasý Öðrenci Deðerlendirme Programý (PISA-Programme for International Student Assessment) ile ilgili hazýrladýðý

Detaylı

Birinci Medya Reklam. Markanıza Değer KATALIM. Yeni Nesil TV - GençTVExpress Apple Ipad Online SMS EXPRESS CEP ABONE 2399

Birinci Medya Reklam. Markanıza Değer KATALIM. Yeni Nesil TV - GençTVExpress Apple Ipad Online SMS EXPRESS CEP ABONE 2399 HABER PORTALINIZ www.kibrisgenctv.com Kıbrıs ta Birinci, Akdeniz de bir inci 90.0* 96.6 Mağusa Yeni Nesil TV - GençTVExpress Apple Ipad Online SMS EXPRESS CEP ABONE 2399 Birinci Medya Reklam Markanıza

Detaylı

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı, 2014 0

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı, 2014 0 Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı, 2014 0 ZEYTİNYAĞI SEKTÖRÜN TANIMI SITC NO : 421.4 ARMONİZE NO : 1509 Türkiye bulunduğu coğrafi konum ve sahip olduğu Akdeniz iklimi özellikleriyle, İtalya, İspanya,

Detaylı

Ýmece Evi. Ziyaret-2016

Ýmece Evi. Ziyaret-2016 Ziyaret-2016 Ýmece Evi Merhaba, Ýmece Evi ni öðrenme merkezi olmasýna neden olan öðrenme odaklý ziyaretçiler bizi daha çok araþtýrmaya yönlendirip sorumluluklarýmýzý hatýrlamamýza neden oluyor. Yaþamýný

Detaylı

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Devrimci Marksizm Yayın Kurulu Uzun vadede bu felâket konusunda suçun nasýl daðýtýlacaðý çok þeyi belirleyecektir. Ýþte bu, önemli bir entelektüel

Detaylı

MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ

MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ Medya Ekonomisi Kavram ve Gelişimi Ünite 1 Medya ve İletişim Önlisans Programı MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ Yrd. Doç. Dr. Nurhayat YOLOĞLU 1 Ünite 1 MEDYA EKONOMİSİ KAVRAM VE GELİŞİMİ Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

ABD'DE ÝÞ SAÐLIÐININ YÜKSELÝÞ VE DÜÞÜÞÜ*

ABD'DE ÝÞ SAÐLIÐININ YÜKSELÝÞ VE DÜÞÜÞÜ* Yazan: Josep Ladou Çeviren: Mustafa N. ÝLHAN Giriþ 1970 yýlýnda Amerikan Kongresi, ABD'de çalýþan her erkek ve her kadýn için güvenli ve saðlýklý çalýþma koþullarýnýn saðlanacaðýný garanti eden Ýþ Güvenliði

Detaylı

Kreatif yaklașımımız, profesyonel bakıș açımız, dinamik fikirlerimiz ile emek ve zamanımızı da harmanlayarak sizlere hizmet vermeyi hedefliyoruz.

Kreatif yaklașımımız, profesyonel bakıș açımız, dinamik fikirlerimiz ile emek ve zamanımızı da harmanlayarak sizlere hizmet vermeyi hedefliyoruz. Tanıtım Kataloğu Kreatif yaklașımımız, profesyonel bakıș açımız, dinamik fikirlerimiz ile emek ve zamanımızı da harmanlayarak sizlere hizmet vermeyi hedefliyoruz. www.janrmedya.com 05 07 09 11 13 15 17

Detaylı

ÝNTES ÝN AYLIK GELENEKSEL TOPLANTISI 01 HAZÝRAN 2001 TARÝHÝNDE ÝSTANBUL DA YAPILDI

ÝNTES ÝN AYLIK GELENEKSEL TOPLANTISI 01 HAZÝRAN 2001 TARÝHÝNDE ÝSTANBUL DA YAPILDI ÝNTES ÝN AYLIK GELENEKSEL TOPLANTISI 01 HAZÝRAN 2001 TARÝHÝNDE ÝSTANBUL DA YAPILDI Türkiye Ýnþaat ve Tesisat Müteahhitleri Ýþveren Sendikasý (ÝNTES) 01 Haziran 2001 tarihinde Ýstanbul'da Hilton Otelinde

Detaylı

Birinci Medya Reklam. Markanıza Değer KATALIM. Yeni Nesil TV - GençTVExpress Apple Ipad Online SMS EXPRESS CEP ABONE 2399

Birinci Medya Reklam. Markanıza Değer KATALIM. Yeni Nesil TV - GençTVExpress Apple Ipad Online SMS EXPRESS CEP ABONE 2399 HABER PORTALINIZ www.kibrisgenctv.com Kıbrıs ta Birinci, Akdeniz de bir inci 90.0* 96.6 Mağusa Yeni Nesil TV - GençTVExpress Apple Ipad Online SMS EXPRESS CEP ABONE 2399 Birinci Medya Reklam Birinci Medya

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

============================================================================

============================================================================ Coca-Cola Hikayesi Ve Klasik Amerikan Arabalarý Gönderen : papatya54-18/04/2008 19:12 Durup dururken aþaðýda sizinde ilginizi çekeceðinizi sandýðým uzun bir yazý dizisiyle Coca-Colanýn reklamýný yapmýþ

Detaylı

Türk Kütüphaneciliði 21,1(2007), 75-87

Türk Kütüphaneciliði 21,1(2007), 75-87 Türk Kütüphaneciliði 21,1(2007), 75-87 Hedef Gruplara Yönelik Yaratýcý Kütüphane Hizmetleri ve Proje Geliþtirme: Halk Kütüphaneleri Gaziantep, Bartýn ve Antalya Bölge Seminerleri Deðerlendirme Raporu Bülent

Detaylı

EÐÝTÝMDE ÖZELLEÞTÝRME EÞÝT, PARASIZ EÐÝTÝM HAKKININ GASPIDIR

EÐÝTÝMDE ÖZELLEÞTÝRME EÞÝT, PARASIZ EÐÝTÝM HAKKININ GASPIDIR Savaþ SARI Makina Mühendisi EÐÝTÝMDE ÖZELLEÞTÝRME EÞÝT, PARASIZ EÐÝTÝM HAKKININ GASPIDIR 1. Giriþ Ýçersinden geçtiðimiz dönemde insan ve toplum yaþamýndaki birçok olgunun metalaþtýðý ve bu anlamý ile de

Detaylı

Bettina Knab Tel: 08204 / 29 89 95. Þu anda çocuðunuzla tedavi için hastanede bulunuyorsunuz. Bu elbette sizin ve aileniz için kolay bir durum deðil.

Bettina Knab Tel: 08204 / 29 89 95. Þu anda çocuðunuzla tedavi için hastanede bulunuyorsunuz. Bu elbette sizin ve aileniz için kolay bir durum deðil. Bettina Knab Tel: 08204 / 29 89 95 Marktstraße 13 e-mail: bettina.knab@gmx.de 86866 Mickhausen - Münster Sayýn annebaba, Þu anda çocuðunuzla tedavi için hastanede bulunuyorsunuz. Bu elbette sizin ve aileniz

Detaylı

Dünya ekonomisinde kartlar yeniden karılıyor!

Dünya ekonomisinde kartlar yeniden karılıyor! Dünya ekonomisinde kartlar yeniden karılıyor! Çin ABD savaşı kızışıyor. AB ile TTIP görüşmelerini sürdüren ABD`nin, TPP`yi olumlu sonuçlandırarak, Çin`in bölgede artan etkinliğini dengelemek açısından

Detaylı

MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor!

MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor! BASIN BÜLTENİ MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor! MediaCat dergisi tarafından bu yıl 8. düzenlenen Felis Ödülleri medya planlama stratejilerini ödüllendirmesinin yanı sıra bu yıl genişleyen

Detaylı

ÖDEMELER DENGESÝ ÝÇÝNDEKÝLER

ÖDEMELER DENGESÝ ÝÇÝNDEKÝLER ÖDEMELER DENGESÝ ÝÇÝNDEKÝLER 1. GÝRÝÞ 1 2. ÖDEMELER BÝLANÇOSUNUN KAVRAMSAL ÇERÇEVESÝ VE MÝLLÝ GELÝR HESAPLARIYLA ÝLÝÞKÝSÝ 5 2.1. ÖDEMELER BÝLANÇOSU: TANIM 5 2. 2. ÇÝFT KAYIT SÝSTEMÝ 6 2. 3. EKONOMÝ KAVRAMI

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1. Anlam Bilgisi. Yazým Bilgisi. Dil Bilgisi. SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15

ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1. Anlam Bilgisi. Yazým Bilgisi. Dil Bilgisi. SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15 ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1 Anlam Bilgisi SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15 CÜMLE ANLAMI...16 Öznel ve Nesnel Anlatým...16 Neden - Sonuç Ýliþkisi...16 Amaç - Sonuç Ýliþkisi...16 Koþula

Detaylı

Bölüm 1: Kalite kavramý

Bölüm 1: Kalite kavramý Bölüm 1: Kalite kavramý A. Kalitenin tanýmý Ýnsanoðlu her zaman daha iyisini yapmak için çalýþan bir yapýya sahiptir. Karanlýk çaðdan bilgi çaðýna uzanan geliþme sürecine göz attýðýmýzda insanlarýn yaþam

Detaylı

MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor!

MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor! BASIN BÜLTENİ MediaCat Felis 2013 Ödülleri ne Başvurular Başlıyor! MediaCat dergisi tarafından bu yıl sekizincisi düzenlenen Felis Ödülleri ne başvurular 8 Temmuz Pazartesi günü başlıyor. Başvuruda bulunmak

Detaylı

Toplumlar için bilginin önemi

Toplumlar için bilginin önemi Toplumlar için bilginin önemi İnsanlık tarihi günümüze kadar şu toplumsal aşamalardan geçmiştir: İlkel toplum Doğa, avlanma Tarım toplumu MÖ.800-1750 ler Toprak, basit iş bölümü Sanayi toplumu Makinalaşma

Detaylı

Tarım için yeni bir marka. Adama nın anlamı nedir? Logomuz. Çiftçi Tarım Dünya

Tarım için yeni bir marka. Adama nın anlamı nedir? Logomuz. Çiftçi Tarım Dünya Tarım için yeni bir marka Sizler ile birlikte amaçlarımızı, değerlerimizi, hedeflerimizi ve ilkelerimizi geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu ilkeler global organizasyonumuz ve markamız gibi gelecek stratejilerimizi

Detaylı

GTIP 392062: Polietilen tetreflattan (PET) levha, yaprak, film, folye ve seritler

GTIP 392062: Polietilen tetreflattan (PET) levha, yaprak, film, folye ve seritler GTIP 392062: Polietilen tetreflattan (PET) levha, yaprak, film, folye ve seritler NISAN 2009 Hazirlayan: Mesut DÖNMEZ 1 Genel Görünüm: Polietilen tetreflattan (PET) levha, yaprak, film, folye ve seritler

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN*

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN* 1.Giriþ ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN* Toplu olarak kullanýlmasýndan dolayý kolektif sosyal haklar arasýnda yer alan sendika hakký 1 ; bir devlete sosyal niteliðini veren

Detaylı

ERASMUS PROGRAMI. Erasmus (Yükseköðretim) 2007-2013. Programý. Erasmus AVRUPA BÝRLÝÐÝ EÐÝTÝM VE GENÇLÝK PROGRAMLARI MERKEZÝ BAÞKANLIÐI

ERASMUS PROGRAMI. Erasmus (Yükseköðretim) 2007-2013. Programý. Erasmus AVRUPA BÝRLÝÐÝ EÐÝTÝM VE GENÇLÝK PROGRAMLARI MERKEZÝ BAÞKANLIÐI AVRUPA BÝRLÝÐÝ EÐÝTÝM VE GENÇLÝK PROGRAMLARI MERKEZÝ BAÞKANLIÐI Comenius Erasmus l Leonardo da Vinci l Grundtvig l Erasmus (Yükseköðretim) Programý 2007-2013 ERASMUS PROGRAMI Eðitim ve Öðretim Erasmus

Detaylı

TÜRKÝYE SAÐLIK SEKTÖRÜNDE FÝNANSMAN: Paran Kadar Saðlýk

TÜRKÝYE SAÐLIK SEKTÖRÜNDE FÝNANSMAN: Paran Kadar Saðlýk TÜRKÝYE SAÐLIK SEKTÖRÜNDE FÝNANSMAN: Paran Kadar Saðlýk Genel bütçeden Saðlýk Bakanlýðý'na ayrýlan pay hiçbir gerekçeyle açýklanamayacak kadar düþüktür ve Cumhuriyet tarihinin en düþük oranlarýna son birkaç

Detaylı

MÝMARLIK EÐÝTÝMÝNÝN DÖNÜÞÜMÜ

MÝMARLIK EÐÝTÝMÝNÝN DÖNÜÞÜMÜ 7 MÝMARLIK EÐÝTÝMÝNÝN DÖNÜÞÜMÜ Dosya Editörü Nurcihan Doðmuþ Kadýoðlu H. Ali Ulusoy TMMOB Mimarlar Odasý Ankara Þubesi Ekim ayý bülteninin dosya konusu Avrupa Birliði Sürecinde Mimarlýk Eðitiminin Dönüþümü

Detaylı

HÜRRİYET GAZETESİ OKUR PROFİLİ 01.09.2011 31.08.2012

HÜRRİYET GAZETESİ OKUR PROFİLİ 01.09.2011 31.08.2012 HÜRRİYET GAZETESİ OKUR PROFİLİ 01.09.2011 31.08.2012 1.8 MİLYON KİŞİ her gün Hürriyet okur... AB sosyo-ekonomik statü grubunda 650 bin kişi ile en yüksek erişim (SES 2012) Yüksek eğitimli okurlarda en

Detaylı

A t t i l â Þ e n k o n

A t t i l â Þ e n k o n Atölyesi A t t i l â Þ e n k o n Ýmge Öyküler Atölyesi'ne gönderilen öyküleri bu sayýdan itibaren ben deðerlendireceðim. Ayný denizlerde, ayný beklentilerle seyretmiþ biri olarak, öykünün sularýna yelken

Detaylı

ali hikmet ÞEYTAN UÇURTMASI

ali hikmet ÞEYTAN UÇURTMASI 1 2 ali hikmet ÞEYTAN UÇURTMASI 3 ÞÝÝR DÝZÝSÝ Dizi Editörü HÝLMÝ YAVUZ Yayýn Yönetmeni : Ýlknur Özdemir Dizgi : Serap Kýlýç Düzelti : Fulya Tükel Montaj : Mine Sarýkaya Kapak Düzeni : Semih Özcan Ýç Baský

Detaylı

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam SÖZCÜKTE ANLAM 1 Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam BADEM AÐACI Ýlkbahar gelmiþti. Hava bazen çok güzel oluyordu. Güneþ

Detaylı

Piyasa Kahvesi. Amerika Avrupa Asya. Temmuz ayý imalat PMI verisi beklentilerin altýnda gerçekleþti.

Piyasa Kahvesi. Amerika Avrupa Asya. Temmuz ayý imalat PMI verisi beklentilerin altýnda gerçekleþti. Piyasa Kahvesi 73377 9.23 1.9442 : Yukarýdaki iþaretler kolon baþlarýnda belirtilen sürelerde beklediðimiz yönü göstermektedir. 1 7 gün ; : 1 hafta 3 Ay 3 aydan uzun süre Borsa Endeks, güne hafif yukarý

Detaylı

10:00-10:50 11:00-11:50 12:00-12:50 13:00-13:50 14:00-14:50 15:00-15:50 16:00-16:50

10:00-10:50 11:00-11:50 12:00-12:50 13:00-13:50 14:00-14:50 15:00-15:50 16:00-16:50 Sınıf İLETİŞİM FAKÜLTESİ 2012-2013 Bahar Dönemi Vize Sınav Takvimi 1 2 3 4 5 6 10:00-10:50 11:00-11:50 12:00-12:50 13:00-13:50 14:00-14:50 15:00-15:50 16:00-16:50 Öğr. Gör. Eren Aytuğ + A323 Öğr. Gör.

Detaylı

Çocukların Medya Tüketimleri ve Yaşam Tarzları. Nobody s Unpredictable

Çocukların Medya Tüketimleri ve Yaşam Tarzları. Nobody s Unpredictable Çocukların Medya Tüketimleri ve Yaşam Tarzları 1 Nobody s Unpredictable Çocukluk Affan Dede ye para saydım,. Havuzda su şırıl şırıldır Zıpzıplarım pırıl pırıldır. Ne güzel güzel dönüyor çemberim; Hiç bitmese

Detaylı

ORGANİK HABERLEŞME TEKNOLOJİLERİ

ORGANİK HABERLEŞME TEKNOLOJİLERİ Mobil pazarlama nedir? Mobil pazarlama, tüke4cide sa7n alma isteği yaratma amacıyla, mobil mecra üzerinden ve/ veya mobil ürünler kullanılarak yapılan faaliyetler olarak tanımlanmaktadır. Bir başka ifadeyle;

Detaylı

KÜRESEL EKONOMİK ÇEVRE

KÜRESEL EKONOMİK ÇEVRE II. Bölüm KÜRESEL EKONOMİK ÇEVRE Doç. Dr. Olgun Kitapcı Akdeniz Üniversitesi, Pazarlama Bölümü 1 Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) BAZI KAVRAMLAR Bir ülke vatandaşlarının bir yıl için ürettikleri toplam mal

Detaylı

DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI. Genel Değerlendirme

DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI. Genel Değerlendirme DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI Genel Değerlendirme Haziran 2014 2012 yılı dünya seramik sağlık gereçleri ihracat rakamlarına bakıldığında, 2011 yılı rakamlarına nazaran daha az dalgalanma gösterdiği

Detaylı

MADEN SEKTÖR GÖRÜNÜMÜ

MADEN SEKTÖR GÖRÜNÜMÜ MADEN SEKTÖR GÖRÜNÜMÜ 2014 yılında 157,6 milyar USD olarak gerçekleşen ülkemiz toplam ihracatından %2,9 pay alan madencilik sektörü ihracatı, bir önceki yıla göre %7,7 azalışla 4,6 milyar USD olarak Tablo

Detaylı

HALKLA İLİŞKİLER VE ORGANİZASYON HİZMETLERİ

HALKLA İLİŞKİLER VE ORGANİZASYON HİZMETLERİ HALKLA İLİŞKİLER VE ORGANİZASYON HİZMETLERİ A. ALANIN MEVCUT DURUMU VE GELECEĞİ Halkla İlişkiler ve Organizasyon Hizmetleri alanı, küreselleşen dünya içinde kurum ve kuruluşlar için bir ihtiyaç olarak

Detaylı

ERKEKLER ve Demografik Büyüklükler Hedef Kitle Tanımlamaları Yaşam Trendleri

ERKEKLER ve Demografik Büyüklükler Hedef Kitle Tanımlamaları Yaşam Trendleri ERKEKLER ve Demografik Büyüklükler Hedef Kitle Tanımlamaları Yaşam Trendleri 21 Ekim 2005 A company of ( Kadınlar dan hatırlatma) Pazarlama yönetimini geliştirmek için ilerleyebileceğimiz alanlar Hedef

Detaylı

GRAFİK VE FOTOĞRAF A. ALANIN MEVCUT DURUMU VE GELECEĞİ

GRAFİK VE FOTOĞRAF A. ALANIN MEVCUT DURUMU VE GELECEĞİ GRAFİK VE FOTOĞRAF A. ALANIN MEVCUT DURUMU VE GELECEĞİ Günümüzde her alanda yaşanan bilimsel, teknolojik, kültürel ve ekonomik gelişmeler bütün sektörleri etkilemekte ve bu durum doğal olarak mesleki eğitimi

Detaylı

Baþarýnýn Temeli,Uður Dershaneleridir

Baþarýnýn Temeli,Uður Dershaneleridir Baþarýnýn Temeli,Uður Dershaneleridir Onaylayan Seda GÜNGÖR Monday, 03 September 2012.:: Polatlý Ýstiklal Gazetesi ::. Kiraz; YGS, LYS ve SBS de bu yýlki baþarýlarýnýn temelinde Bahçeþehir Üniversitesinin

Detaylı

ÖZELLEÞTÝRMEDE ÇALIÞANLARIN MÜLKÝYET SAHÝPLÝÐÝ: KARDEMÝR ÖRNEÐÝ

ÖZELLEÞTÝRMEDE ÇALIÞANLARIN MÜLKÝYET SAHÝPLÝÐÝ: KARDEMÝR ÖRNEÐÝ ÖZELLEÞTÝRMEDE ÇALIÞANLARIN MÜLKÝYET SAHÝPLÝÐÝ: KARDEMÝR ÖRNEÐÝ Dr. Halis Yunus ERSÖZ Ýstanbul Üniversitesi, Ýktisat Fakültesi; Çalýþma Ekonomisi ve Endüstri Ýliþkileri Bölümü 1968 yýlýnda Karabük'te doðdu.

Detaylı

TOTBÝD Dergisi. Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliði Derneði Dergisi Cilt 7 Sayý 1-2 2008. Yazým Kurallarý. Dernek Baþkanýndan.

TOTBÝD Dergisi. Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliði Derneði Dergisi Cilt 7 Sayý 1-2 2008. Yazým Kurallarý. Dernek Baþkanýndan. TOTBÝD Dergisi Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliði Derneði Dergisi Cilt 7 Sayý 1-2 2008 TOTBÝD Dergisi ISSN: 1303-6343 Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliði Derneði tarafýndan yýlda 4 kez 1 Temmuz ve

Detaylı

Pratisyen Hekimlerin Akýlcý Ýlaç Kullanýmý Konusunda Bilgi ve Tutumlarýnýn Deðerlendirilmesi

Pratisyen Hekimlerin Akýlcý Ýlaç Kullanýmý Konusunda Bilgi ve Tutumlarýnýn Deðerlendirilmesi Pratisyen Hekimlerin Akýlcý Ýlaç Kullanýmý Konusunda Bilgi ve Tutumlarýnýn Deðerlendirilmesi Dr. Ahmet Akýcý*, Dr. M. Ümit Uðurlu*, Dr. Narin Gönüllü*, Dr. Þule Oktay*, Sibel Kalaça** Akýlcý olmayan ilaç

Detaylı

135 yýlý geride býrakan köklü bir mizah dergisi geleneðine sahibiz, ama mizah dergilerimiz

135 yýlý geride býrakan köklü bir mizah dergisi geleneðine sahibiz, ama mizah dergilerimiz Cihan Demirci Damdaki Mizahçý Mizah Dergilerimizde Yazýnýn Serüveni 135 yýlý geride býrakan köklü bir mizah dergisi geleneðine sahibiz, ama mizah dergilerimiz epeyce bir süredir dergilerinde mizah öyküsü

Detaylı

Sami Paþazade Sezai Kedi Öykülerinin En Güzelini Yazdý

Sami Paþazade Sezai Kedi Öykülerinin En Güzelini Yazdý Ö m e r A y h a n Sami Paþazade Sezai Kedi Öykülerinin En Güzelini Yazdý Tanzimat edebiyatýnýn düzyazý yazarlarý, öyküden çok romana eðilmiþ, öykü türündeki verimleri, neredeyse romana yaklaþan oylumlarýyla

Detaylı

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor! Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor! Dursun YILDIZ topraksuenerji 21 Ocak 2013 ABD Petrol İhracatçısı Olacak. Taşlar Yerinden Oynar mı? 1973 deki petrol krizi alternatif enerji arayışlarını arttırdı.

Detaylı

ENGELLER VE AÞMA YOLLAR Baþöðretmen Dr. Þemsettin IÞIK, Ank. Gölbaþý Þ.S.K. And. Ýmam-Hatip Lisesi Meslek Dersleri Öðretmeni(*)

ENGELLER VE AÞMA YOLLAR Baþöðretmen Dr. Þemsettin IÞIK, Ank. Gölbaþý Þ.S.K. And. Ýmam-Hatip Lisesi Meslek Dersleri Öðretmeni(*) KÝTAP OKUMANIN ÖNÜNDE DURAN ENGELLER VE AÞMA YOLLARI (21052014) Editör Baþöðretmen Dr.Þemsettin IÞIK Ank. Gölbaþý Þ.S.K. Son Güncelleme (21052014) KÝTAP OKUMANIN ÖNÜNDE DURAN ENGELLER VE AÞMA YOLLAR Baþöðretmen

Detaylı

Grant Thornton Türkiye Ýþletme Risk Yönetimi Hizmetleri

Grant Thornton Türkiye Ýþletme Risk Yönetimi Hizmetleri Grant hornton ürkiye þletme, iþ yaþamýnýn ayrýlmaz bir parçasý olarak kaçýnýlmazdýr. Bundan dolayý, iþ yaþamýnda risk unsurlarýný iyi tanýmak ve kontrol etmek gerekmektedir. Grant hornton ürkiye olarak,

Detaylı

EMO-Genç Yaz Eðitim Kampý Tamamlandý

EMO-Genç Yaz Eðitim Kampý Tamamlandý EMO-Genç Yaz Eðitim Kampý Tamamlandý Meslektaþ adaylarý ile birlikte üretim, toplumcu bakýþ açýsý, kamu yararý, emeðin deðeri, ülke ve dünya gündemine yönelik farkýndalýk yaratýlmasý konularý, mevcut öðrenci

Detaylı

Dosya larýn Satýþ Noktalarýnda Marka Tanýtýmýndaki Yeri Hazýrlayan: Aslýhan Arýkan, ASD Araþtýrma Uzmaný Kaynak: Pro Carton, 8 Aþaðýdaki yazýmýzda Pro Carton - Avrupa Karton ve Üreticileri Derneði tarafýndan

Detaylı

SMART- Oda Termostatý

SMART- Oda Termostatý SMART- Oda Termostatý Montaj ve Kullaným Kýlavuzu . Kitap Rev. Tarihi: 070104 Kitap Baský Tarihi: 080104 Kitap Rev. No: 00 Oda Termostatý Montaj ve Kullaným Kýlavuzu Ýçindekiler GÝRÝÞ 3 - Özelklikleri

Detaylı

PricewaterhouseCoopers CEO Araştõrmasõ

PricewaterhouseCoopers CEO Araştõrmasõ PricewaterhouseCoopers CEO Araştõrmasõ Yönetici Özeti Giriş PricewaterhouseCoopers õn 7. Yõllõk Global CEO Araştõrmasõ Riski Yönetmek: CEO larõn Hazõrlõk Düzeyinin Değerlendirilmesi, mevcut iş ortamõ ve

Detaylı

ÇEVREMDE SAÐIM SOLUM SORUN

ÇEVREMDE SAÐIM SOLUM SORUN Doç. Dr. Yücel ÇAÐLAR* Kim ne derse desin, herhangi bir nedenle belirlenmiþ özel gün, hafta, ay ve yýllarýn yararý da oluyor: Gündelik koþuþturmalarla ayýrdýna varamadýðýmýz çeþitli konulara odaklaþmamýzý

Detaylı

Haftalýk Toplantý ve Etkinlik Raporu

Haftalýk Toplantý ve Etkinlik Raporu Ray KLINGINSMITH UR BAÞKANI Ahmet KARA UR 2420. Bölge Guvernörü Güray ERTEM 12.Grup Guvernör Yrd. Haftalýk Toplantý ve Etkinlik Raporu 292.Toplantý Bilgileri ÜYELER YER Divan Otel / Çorlu ADI SOYADI KATILDI

Detaylı

KADINLAR ve Demografik Büyüklükler Hedef Kitle Tanımlamaları Yaşam Trendleri

KADINLAR ve Demografik Büyüklükler Hedef Kitle Tanımlamaları Yaşam Trendleri KADINLAR ve Demografik Büyüklükler Hedef Kitle Tanımlamaları Yaşam Trendleri 14 Haziran 2005, Salı A company of Pazarlama yönetimini geliştirmek için ilerleyebileceğimiz alanlar Hedef kitleyi geleneksel

Detaylı

HALKLA İLİŞKİLER I-II

HALKLA İLİŞKİLER I-II Editörler Yrd.Doç.Dr. Gonca Yıldırım & Seçil Utma HALKLA İLİŞKİLER I-II Yazarlar Yrd.Doç.Dr.Gonca Yıldırım Yrd.Doç.Dr.İlker Özdemir Hasan Çiftçi Hatice Aydoğmuş Özcan Kahraman Koktürk Melis Yalçın Seçil

Detaylı

27,000 25,000 23,000 21,000 19,000. - Sosyal güvenlik tasarõsõ haftaya altkomisyonda ele. - Yabancõlara gayrimenkul satõşõna ilişkin yeni taslak

27,000 25,000 23,000 21,000 19,000. - Sosyal güvenlik tasarõsõ haftaya altkomisyonda ele. - Yabancõlara gayrimenkul satõşõna ilişkin yeni taslak PİYASA KAPANIŞLARI Kapanõş İMKB-100 25,478 -%0.2 İMKB-100 (USc/Yõlbaşõndan beri Değ.) 18,822 %1.9 $/YTL 1.3536 -%0.5 Bono Faizi (27 Ocak 2007) 16.10 %0.3 Turkcell ADR (YTL karşõlõk/ Değ.) 8.39 -%0.4 İMKB

Detaylı

İletişim Fakültesi Reklamcılık Lisans 2011 Yılı Müfredatı (Reklamcılık) Genel Toplam Ders Adedi : 55 T : 142 U : 5 Kredi : 97 ECTS : 240 T+U : 147

İletişim Fakültesi Reklamcılık Lisans 2011 Yılı Müfredatı (Reklamcılık) Genel Toplam Ders Adedi : 55 T : 142 U : 5 Kredi : 97 ECTS : 240 T+U : 147 11 Yılı Müfredatı () YABANCI DİL HAZIRLIK T U 1 HAZ1 HAZIRLIK SINIFI 1. YARIYIL T U L 1 8511 9 TÜRK DİLİ I 851 ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP 9 TARİHİ I 851 9 EKONOMİYE GİRİŞ 8515 9 İŞLETME BİLİMİNE GİRİŞ

Detaylı

ïlk kongre kapanîrken : Avrupalî Türk gözü ile Avrupalî Türkler Altay Manço, IRFAM, Belçika

ïlk kongre kapanîrken : Avrupalî Türk gözü ile Avrupalî Türkler Altay Manço, IRFAM, Belçika ïlk kongre kapanîrken : Avrupalî Türk gözü ile Avrupalî Türkler Altay Manço, IRFAM, Belçika Avrupalî Türkler hakkînda yazîlmîò araòtîrmalar tarandîgînda genellikle bu grurubun yerleòmiò olduklarî ülke

Detaylı

İÇİNDEKİLER. 1... Teknik veriler 2... Dergi profili 3... ½ milyon okuyucu 4... Erişim alanı : Ülke geneli

İÇİNDEKİLER. 1... Teknik veriler 2... Dergi profili 3... ½ milyon okuyucu 4... Erişim alanı : Ülke geneli MEDYA VERİLERİ 2015 İÇİNDEKİLER 1... Teknik veriler 2... Dergi profili 3... ½ milyon okuyucu 4... Erişim alanı : Ülke geneli 5... Hedef kitle : Türk okuyucu 6... Almanya da yaşayan Türk nüfusu 7... Sayıca

Detaylı

Harvard Business Review Dergisi, Türkiye de Türkçe içeriği ile 1 EKİM 2012 den beri raflarda yerini alıyor.

Harvard Business Review Dergisi, Türkiye de Türkçe içeriği ile 1 EKİM 2012 den beri raflarda yerini alıyor. Harvard Business Review Dergisi, Türkiye de Türkçe içeriği ile 1 EKİM 2012 den beri raflarda yerini alıyor. 1922 den beri dünyanın pek çok ülkesinde, farklı edisyonları ile milyonlarca okura ulaşan Harvard

Detaylı

sayý 94 yýl : 17 MART - NÝSAN 2009

sayý 94 yýl : 17 MART - NÝSAN 2009 sayý yýl : 7 MART - NÝSAN 200 TEKNÝK GEZÝLERÝMÝZ DEVAM EDÝYOR eskisehir.mmo.org.tr No lu telefonu çevirin en yakýn Makina Mühendisleri Odasý Þubesi karþýnýzda olacaktýr. Cep telefonu ile arayan üyelerimiz

Detaylı

gerekir. Kontrol Stratejileri ve Yöntemleri, Prosedürlerin Belirlenmesi ve Belgelendirilmesi,,, Bilgi Sistem Kontrolleri Bilgi ve, Raporlama,, Hata,

gerekir. Kontrol Stratejileri ve Yöntemleri, Prosedürlerin Belirlenmesi ve Belgelendirilmesi,,, Bilgi Sistem Kontrolleri Bilgi ve, Raporlama,, Hata, ilmesi için gerekir. Kontrol Stratejileri ve Yöntemleri, Prosedürlerin Belirlenmesi ve Belgelendirilmesi,,, Bilgi Sistem Kontrolleri riskleri Bilgi ve, Raporlama,, Hata, vizyon 96 denetimi için, ve önemlidir.

Detaylı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 1. 1. Bölüm: SİYASAL İLETİŞİM OLGU VE SÜRECİ... 3 1.1 Siyasal İletişimin Tanımı... 3 1.2 Siyasal İletişim Olgusu ve Süreci...

İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 1. 1. Bölüm: SİYASAL İLETİŞİM OLGU VE SÜRECİ... 3 1.1 Siyasal İletişimin Tanımı... 3 1.2 Siyasal İletişim Olgusu ve Süreci... İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 1 1. Bölüm: SİYASAL İLETİŞİM OLGU VE SÜRECİ... 3 1.1 Siyasal İletişimin Tanımı... 3 1.2 Siyasal İletişim Olgusu ve Süreci... 5 2. Bölüm: SİYASAL İLETİŞİMİN DİĞER DİSİPLİNLER VE ALANLARLA

Detaylı

Profesör Seni Kimse Okumuyor. Prof Dr Tamer ŞANLIDAĞ

Profesör Seni Kimse Okumuyor. Prof Dr Tamer ŞANLIDAĞ Profesör Seni Kimse Okumuyor Prof Dr Tamer ŞANLIDAĞ Hakemli bir akademik dergide yayımlanan bir makale, sadece 10 kişi tarafından okunuyor Neden makale yazarız? Doçentlik için; Bilim adamlarının etkili

Detaylı

İletişim Fakültesi(İ.Ö.) Gazetecilik Lisans 2011 Yılı Müfredatı. Genel Toplam Ders Adedi : 60 T : 158 U : 5 Kredi : 113 ECTS : 240 T+U : 163

İletişim Fakültesi(İ.Ö.) Gazetecilik Lisans 2011 Yılı Müfredatı. Genel Toplam Ders Adedi : 60 T : 158 U : 5 Kredi : 113 ECTS : 240 T+U : 163 Genel Toplam Ders Adedi : 60 T : 18 U : : 11 : 20 T+U : 16 YABANCI DİL HAZIRLIK T U 1 HAZ001 HAZIRLIK SINIFI 0 0 0 0 1. YARIYIL T U L 1 2220201E YABANCI DİL I 0 0 1111 2 2220201T TÜRK DİLİ I 2 0 0 2 2

Detaylı

Basın Sohbet Toplantısı. 14 Temmuz 2009, İstanbul

Basın Sohbet Toplantısı. 14 Temmuz 2009, İstanbul Basın Sohbet Toplantısı 14 Temmuz 2009, İstanbul Kuruluş : 7 Ocak 2009 Internet Adresi : www.tuyid.org Posta Adresi : Nispetiye Cad. Levent İşhanı No: 6/2 34330 Levent - İstanbul Telefon : (212) 278 30

Detaylı

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ:

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ: ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ: 1. Gün içinde ürünü ne zaman satın aldı/tüketti/kullandı? (Hangi saatlerde) 2. Ürünü kendisi mi satın aldı, başkası mı? Kim? 3. Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını

Detaylı

Medical Equipment. From TURKEY

Medical Equipment. From TURKEY Medical Equipment From TURKEY MEDİKAL SEKTÖRÜ Medikal sanayi sektörü esas olarak sağlık sektörüne yönelik temel girdi sağlayan endüstrilerin başında gelmektedir. Sektör kendi arasında da birçok alt dallardan

Detaylı

TUTUNDURMA PAZARLAMA İLETİŞİM MODELİ 09.05.2013

TUTUNDURMA PAZARLAMA İLETİŞİM MODELİ 09.05.2013 TUTUNDURMA PAZARLAMA İLETİŞİM MODELİ Tutundurma, mal ya da hizmetleri satışını arttırabilmek için, alıcıları satın almaya ikna edebilmeye yönelik satıcı tarafından başlatılan tüm çabaların koordinasyonu

Detaylı

Haberler / News. Dizin / Index. Hayýrsever iþ adamýndan

Haberler / News. Dizin / Index. Hayýrsever iþ adamýndan Türk Kütüphaneciliði 21, 4 (2007), 516-522 Dizin / Index Hayýrsever iþ adamýndan kütüphane Kýraathaneye kitaplýk Her okula kütüphane Deðiþen Dünyada Bilgi Yönetimi Sempozyumu gerçekleþtirildi Ýstanbul'a

Detaylı

ARAŞTIRMANIN KAPSAMI. Saha Tarihi: 9-10 Nisan 2011. 134 ilçe. 35 il. 200 mahalle/ köy. 2366 görüşme

ARAŞTIRMANIN KAPSAMI. Saha Tarihi: 9-10 Nisan 2011. 134 ilçe. 35 il. 200 mahalle/ köy. 2366 görüşme ARAŞTIRMANIN KAPSAMI Saha Tarihi: 9-10 Nisan 2011 35 il 134 ilçe 200 mahalle/ köy 2366 görüşme ARAġTIRMANIN KAPSAMI Türkiye nüfus 73,7 milyon 15-30 YaĢ nüfus 17,3 milyon Araştırma saha uygulama Araştırma

Detaylı

TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR. Prof. Dr. Ýlter TURAN

TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR. Prof. Dr. Ýlter TURAN TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR Prof. Dr. Ýlter TURAN 63 TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR GÝRÝÞ Prof. Dr. Ýlter TURAN Türk-Rus iliþkileri tarih boyunca rekabetçi bir zeminde geliþmiþ,

Detaylı

Baþlangýç. Nokia N82

Baþlangýç. Nokia N82 Baþlangýç Model: N82-1 Nokia N82 1. baský TR Tuþlar ve parçalar (ön) Model numarasý: Nokia N82-1. Bundan sonra Nokia N82 olarak anýlacaktýr. 1 Açma/kapatma tuþu 2 Uyumlu kulaklýklar, müzik kulaklýklarý

Detaylı

Bölümlerimiz. İletişim Bilimleri Bölümü. Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü. Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü. Gazetecilik Bölümü

Bölümlerimiz. İletişim Bilimleri Bölümü. Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü. Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü. Gazetecilik Bölümü Bölümlerimiz İletişim Bilimleri Bölümü Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Gazetecilik Bölümü İletişim Bilimleri Bölümü Lisans programı 2012-2013 yılında 60 öğrenciyle

Detaylı

Pazarlama İletişimi-3

Pazarlama İletişimi-3 Pazarlama İletişimi-3 Reklamın Makro Ekonomik Rolü Ad=Market Power Ad=Information Sentezci görüş Reklam Türleri Doğrudan harekete geçirici Dolaylı olarak etkili Birincil talep yaratan reklamlar Seçici

Detaylı

Taþ fýrýnýn sultaný...

Taþ fýrýnýn sultaný... Taþ fýrýnýn sultaný... Neden SULTAN taþ fýrýn? O C ÝDEALDÝR... Enerji kaynaklarý arasýnda dönüþüm yapma imkanýna sahiptir. Fuel-oil, motorin, doðalgaz, lpg ve odun gibi, temel ýsý kaynaklarýný kullanabilir.

Detaylı