Doðadaki Sistem-Ý.Gedik

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Doðadaki Sistem-Ý.Gedik"

Transkript

1 Doðadaki Sistem-Ý.Gedik Ýmece Evi DOÐADAKÝ SÝSTEM Information & Self-Organisation Bilgiye Dayalý Örgütlenmeler Varlýklar çevrelerindeki deðiþim-dönüþümler hakkýnda bilgi toplayýp, bu bilgilere uygun þekilde yapýsal öðelerini düzenleyip-örgütlerler. Prof. Dr. Ýsmet Gedik Doðadaki oluþum ve geliþimlerin Information & Self-Organisation, yani Bilgiye Dayalý Örgütlenme ler þeklinde gerçekleþtiði sinerjetik fizik bilimi ile ortaya konmuþtur. Nitekim insanlar da bu doða ilkesine uygun olarak, toplumsal düzenlerini tepeden tabana olacak þekilde örgütlemiþlerdir, çünkü insanlara verilen temel hayat görüþüne göre, doðadaki ol geliþimler, varlýklarýn dýþýnda-üstünde (yaratýcý veya doðal seçici) bir güç sistemi tarafýndan oluþturulmakta veya denetlenmektedir. Doðada bir düzen ve ahenk oluþturucu güç olduðuna göre, bu gücü Oluþturucu Sistemi olarak adlandýralým. Ve bundan sonraki paragraflarda, (OGS) kýsaltmasýný Oluþturucu Güç Sistemi ; (TTÖ) kýsaltmasýný ise, Tepeden Tabana Örgütlenmeli sözcükleri için kullanalým. Tepeden Tabana Örgütlenmeli (TTÖ) sistemlerde: 1- TTÖ sistemlerde, tepedekiler hem yönetici hem de toplum mallarýnýn sahibidir. Tepedekiler toplum mallarýna sahip çýkýnca, alttaki halk toplum mallarýna sahip çýkmaz ve devletin malý deniz, yemeyen domuz sistemi ortaya çýkar. Topum mallarý hor kullanýlmaya baþlanýr ve 10 yýl dayanmasý gereken bir hizmet aracý bir yýlda bozulur ve bunun sonucu toplumsal kalkýnma hep engellenir. 2- TTÖ sistemlerde saygýn ve saygýn olmayan meslekler gibi ayrýmcýlýk ortaya çýkar, çünkü kimi meslekler emir verici, kimisi emir alýcý (pasif) konumlu olmak zorundadýr. Bu nedenle, kiþilerin mesleklere yönlenmeleri, yeteneklerine göre deðil, toplumdaki saygýnlýk deðerine göre olduðundan, a)ýnsanlar, doðal yeteneklerini dikkate almaksýzýn, hep SAYGIN varsayýlan mesleklere yönelirler; o mesleðe yeteneði ve sevgisi olmayan insanlar bu mesleklerde gerekli baþarýyý gösteremezler ve toplumsal kalkýnma hep engellenir. b)ýnsanlarýn doðal yetenekleriyle meslekleri birbirine uyumsuz olduðunda, insanlar kendilerini hep mutsuz hissederler; mutsuz insanlar çevrelerine yarardan çok zararlý olurlar, vs. 3- TTÖ sistemlerde sorumluluk tamamen liderlerin sýrtýnda olduðundan, halk düþünme tembelliðine mahkum edilmiþtir. Tüm sorunlarýnýn çözümünü bir kurtarýcýdan bekleyen halk, fikir üretme ve sorunlarýný çözme çabalarýna giriþmez. Dolayýsýyla bu tür sistemlerde halkýn bilgi üretme kapas otomatik olarak sýnýrlandýrýlmýþ olunur. Bilgi ise, verimli üretimin, kalkýnmanýn temel direðid 4- TTÖ sistemlerde bireyler sadece tepeye karþý sorumlu ve baðýmlýlýk içinde yetiþtirildiðind insanlarýn karþýlýklý olarak birbirlerine karþý baðýmlýlýk duygular geliþmemiþtir. Ýnsanlarda birbirlerine kazýk atma, kandýrma, dolandýrma, vs. eylemleri tam yaygýndýr; toplumsal sorunlarýn çok büyük bir kýsmý bundan kaynaklanýr.

2 5- TTÖ sistemlerde tepedekiler hatalarýný ört-bas etme eylemlerine giriþirler, çünkü sistemde þeffaflýk yoktur. Bunun sonucu, derin-devlet mekanizmalarý oluþturulur, insanlar þantaj, tehdit, suikast, vs. gibi yöntemlerle susturulmaya çalýþýlýr. 6- TTÖ sistemlerde yükselme, bilgiden ziyade, tepedekilere yakýnlýkla saðlandýðýndan, insanlar bir þey öðrenerek bu bilgiye dayalý karþýlýklý hizmet alýþveriþleri iç girmek yerine, tepedekilerle yakýn iliþki kurmaya (yaðcýlýða) yönelirler. Dünya ölçeðindeki rek ortamýnda geri kalmanýn en önemli nedeni budur. 7- TTÖ sistemlerde toplumsal sorunlarýn çözümü, karþýlýklý etkileþimlerle deðil, tepedekilerin yönlendirmesine baðlý olduðundan, insanlar arasýnda sana ne; bana ne, babanýn malý mý? gibi davranýþlar yaygýndýr. Bu ise vatandaþýn kendisini toplumun sahibi olarak görmediðinin ýspatlanmasýdýr. 8- TTÖ sistemlerde, toplum mallarý tepedekilerce sahiplenilir. Halk kendini toplumsal sistemin bir ortaðý olarak görmediðinden, yaptýðý iþlerde hep sadece kendi çýkarýný gözetecek davranýþlara yönelir; devleti yönetenler ise herkesin baþýna bir bekçi dikmek zorundadýrlar, bu ise olanaksýzdýr; vs.. Toplumsal sorunlar iki temel kategoriye ayrýlabilirler: 1- Doðal sorunlar (deprem, sel, kuraklýk, vs.) 2- Ýnsanlardan kaynaklanan sorunlar (terör, iþsizlik, hýrsýzlýk, savaþ, anarþi, yolsuzluklar, vs.) Doðal sorunlara karþý mücadele, bu sorunlarýn ne zaman, hangi faktörlere baðlý olarak, nerelerd geliþtikleri, vs. gibi konularda bilgi sahibi olmakla mümkündür. Her þeyin tepedeki bir kiþiden veya zümreden beklendiði, üst-sistem kökenli bir OGSde, tepedeki dar bir zümrenin doðadaki milyonlarca farklý faktörce denetlenen doðal olaylarýn nasýl oluþup-geliþtikleri ve bunlarla nasýl mücadele edileceði bilgilerini oluþturmalarý olanaksýzdýr. Diðer taraftan, tepey baðlý örgütlenme sistemi nedeniyle, halk pasifliðe ve her þeyin çözümünü tepedekilerden bekleme þartlandýrýlmýþtýr. Ýþte bu nedenle, tepeden tabana örgütlenmeli toplumsal sistemlerde, doðal sorunlar veya doðal afetlere karþý mücadele son derece kötü ve baþarýsýzdýr. Ýkinci kategorideki sorunlar ise, insanlarýn hatalý davranýþlarýndan kaynaklanmaktadýr ve çözüm tamamen insanlarýn eðitimine baðlýdýr. Ýnsanlýk doðal sisteme ters bir hayat görüþü ile program ve sorunlarýný karþýlýklý olarak konuþup-anlaþarak çözebileceði temel bilgisiyle deðil, tepeden birilerinden gelecek mucizevi bir formülle çözülebileceði þeklinde þartlandýrýlmýþtýr. Görüldüðü üzere, tüm sorunlarýmýz, toplum yapýsýnýn tepeden tabana olacak þekilde örgütlenmiþ o kaynaklanmaktadýr. Dolayýsýyla, bu örgütlenme sisteminde bir yanlýþlýk olmasý, baþka bir ifadey bizlerin hayat görüþlerinde temel bir hata bulunmasý gerekmektedir. Þimdi doða bilimsel verileri bir deðerlendirmeye alarak, hayat görüþümüzdeki, dolayýsýyla toplumsal sistem örgütlenmemizdeki bu hatanýn nerden kaynaklandýðýný görelim. Zaman ve Mekan Kavramýný En Ýyi Algýlayan Jeolojik Düþünme Tarzýnýn Hayat Görüþümüze Etkileri

3 Doðadaki her þeyde bir döngü vardýr. Her þey bir önceki evredeki bir olaya veya öðelere baðýmlý olarak oluþup geliþir. Örn., dünyamýz 24 saatlik bir gece-gündüz döngüsü yaþar. Bu süreçte dünyamýzýn herhangi bir nok düþen enerji miktarý, bir maksimum-minimum döngüsüne uðrar. Fitoplanktonlar güneþ enerjisine ba olarak yaþarlar. Dolayýsýyla, bir noktadaki fitoplankton miktarý, bu 24 saatlik döngüye uygun olarak artar - azalýr; dolayýsýyla bir dalgalanma gösterir. Zooplanktonlar fitoplanktonlardan beslenirler; bu nedenle onlarda da dalgalanma oluþur. Midyeler, mercanlar, balýklar, vs. planktonlardan beslenirler; dolayýsýyla onlarda da bir dalgalanma görülecektir. Sonuçta, doðadaki her canlýnýn yaþamý dalgalanmalar göstermek zorundadýr. Bu oluþumlarda, birincil sistemdeki dalgalanma basit bir sinüs eðrisi þeklinde iken, ikincilüçüncül-vs. sistemlere doðru, kaynak miktarý arttýðýndan, dalgalanma eðrisinin þekli de gittikç deðiþecektir. Her canlýnýn baðlý olduðu temel besin kaynaðýnýn hangi aralýklarda bir temel döng gösterdiðine baðlý olarak, sonraki halkanýn dalgalanma periyodu da deðiþimlere uðrar. Bu nedenlerle, her yeni oluþan sistem, her yeni varlýk bir önceki evredeki olay ve öðelere baðýmlý olmak zorundadýr. Baðýmlýlýk ise, her varlýðýn geçmiþteki olaylar hakkýnda bilgi toplam bu bilgileri gelecek nesillere aktarmasýný gerektirmektedir. Bu nedenledir ki, somon balýklar sahip olduklarý genetik bilgileri gelecek nesle aktarmak için, hayatlarýný tehlikeye atarak ve çaðlayanlarý yukarý doðru yüzmeye çalýþarak, karþý cinsten bir eþle doðduðu ýrmak vad kaynaðýna ulaþmaya çalýþýrlar ve genetik bilgilerini gelecek nesle aktardýktan sonra da genellikle ölürler. Bilgi oluþturma ve bilgileri aktarma o kadar önemlidir ve tüm canlýlar bu gerçeðin öylesine farkýndadýrlar ki, böcek dediðimiz basit canlýlar bile, yeni yavrularýna neyi nerde nasýl bulabilecekleri bilgilerini, usta-çýrak yöntemiyle öðretirler. Franks & Richardson un (Teaching in tandem-running ants 2006) gösterdikleri üzere, deneyimli karýnca, acemi karýncayý eðitmek için, ilerleme hýzýný 4 kat azaltarak, öðrencisinin çevre koþu hakkýndaki bilgileri algýlayýp-depolamasýna olanak tanýyacak þekilde, onunla karþýlýklý bilgiaktarýmý içinde onu eðitip, yetiþtirir. Tüm varlýklarýn baðlý olduklarý en temeldeki öðeler ise atom-altý parçacýklarýdýrlar ve saniyen trilyonlarda birlik süreçleriyle ölçülen döngülere sahiptirler. Bunun sonucu olarak, atom-altý parçacýklardan oluþan tüm büyük üst-sistemler, bu en temel döngü sistemlerine baðýmlýdýrlar ve ömürleri olmak zorundadýr. Yüzyýlýmýzýn baþýndan beri, doðadaki varlýklarýn oluþumunda, atomlarla baþlayýp, moleküllerle, hücrelerle devam eden hiyerarþik bir yapýsallaþma bulunduðu bilinmektedir. Doðadaki parçalardan bütüne doðru olan bu yapýsallaþma ve büyümenin teorik ilkeleri, Theory of integrative levels baþlýðý altýnda Feibleman (1954) tarafýndan þöyle özetlenmiþtir: i-her düzey altýndaki düzey(ler)inkine ek, yeni bir özellik taþýr. ii-üst düzeylere doðru karmaþýklýk derecesi artar. iii-her sistemde, üst düzey alt düzeye baðýmlýdýr. iv-herhangi bir düzeyin oluþumunda, oluþturma erki alt düzeydedir; üst düzey sadece hedef gösterir. Bu birkaç cümleden kolayca anlaþýlabileceði gibi, herhangi bir þeyi yapma-oluþturma yeteneði al sistemlere aittir. Bir þeyi yapmak içinse bilgiye, bilgiye dayalý bilinçli davranýþa gerek vardýr li yýllardan sonra bu yapýsallaþma ve büyümenin synergetics olarak adlandýrýlan ve information & self-organisation = Bilgiye Dayalý Düzenlemeler ) (BDD) þeklinde özetlenen bir sistem içinde gerçekleþtiði ýspatlanmýþtýr. (Haken 1983, 1999, 2000; Camazýne et al 2001). Sinerjetik, bilgi faktörünü fizik bilimi içine sokmuþ, ancak bilginin kökeni karanlýkta kalmýþt Bu sýrada Gedik in (1998) bir çalýþmasý:

4 1- Doðadaki information siteminin eksponansiyel ve integratif olarak geliþtiðini göstermiþ; 2- Zaman kavramýnýn doðadaki deðiþim-dönüþümlerin bir sonucu olduðunu ortaya koymuþtur. Þimdi bu iki faktörün insanlýðýn hayat görüþüne etkilerini görelim. Doðada bilgi artýþý eksponansiyel ve entegratif þekilde geliþir ve her þeyde sürekli bir büyüme ve geliþme gözlenir. Paleobiyolojik verilerin hayat anlayýþýmýza sunduðu 2 temel katký: 1- Bilginin Eksponansiyelliði 2- Zamanýn doðadaki deðiþim-dönüþümlerin sonucu olmasý 1- Bilginin entegratifliði ve eksponansiyelliði! Genç nesil cep telefonlarý, bilgisayarlarla doðup-büyüyorlar; orta kuþak televizyonlarla, videolarla büyümüþlerdi; yaþlý nesil ise radyo ile büyümüþtü; dedelerimizin ise bunlarýn hiç bi haberleri yoktu. Günümüzde ortaya çýkan insan eserleri baþ döndürücü bir hýzda gerçekleþiyor, a geçmiþe doðru gidildikçe yeni ürün ortaya çýkýþ aralýðý gittikçe uzuyor. ~ 2.5 milyon yýl önceleri ortaya çýkan ilk insanýn becerisi, sadece taþlardan parçalar koparýp kesici olarak kullanmaktan ibarettir. ~ 500 bin yýl öncelerinin insanlarý, ateþ yakmasýný da öðrenmiþlerdir. ~ 200 bin yýl önceleri ölülerine mezar kazmaya baþlar. Yani, ~2.5 milyon yýllýk tarihinin, iki milyon 465 bin yýllýk büyük bir bölümünde 3-4 tür kültür ürününde bir þey ortaya koyamayan insanlýk, ~ son 35 bin yýllýk döneminde þahlanýþa geçmiþ ve bu tarihte itibaren, maðara duvarlarýna resim yapmakla baþlayýp; ~35 bin yýl önceleri mýzrak; ~26 bin yýl önceleri iðne; ~17 bin yýl önceleri süs-takýlarý; ~11 bin yýl önceleri aðaç ve çalýlardan evler bin yýl önceleri tuðla ve tuðladan evler gibi kültür ürünlerini peþ peþe sýralamaya baþlar ve ~ yýl önceleri çivi yazýsýnýn keþfiyle birlikte, daha etkili bir bilgi depolama ve aktarým sistemini de devreye sokarak, matbaa, motorlar, bilgisayarlar, uydular, cep-telefonlarý, vs. ile devam etmekte olan günümüz teknolojik ürünleriyle baþ döndürücü bir ivme kazanýr. Ýnsanlarýn kültür ürünlerinin daðýlýmý bir zaman cetveline yerleþtirilirse, çok tipik bir eksponansiyel (üssel) fonksiyon daðýlýmý ortaya çýkar! Þimdi dünya genelinde canlýlarýn oluþum ve geliþimlerine bakalým. Yeryuvarýnda hayat, ~ 3.5milyar yýl önce, prokaryotik bakterilerle baþlar; ~ 2 milyar yýl önceleri eukaryot tek hücreli canlýlar ortaya çýkarlar. ~ 600 milyon yýl önceleri Ediacara hayvanlarý denilen yumuþak gövdeli ilk hayvanlar ortaya çýkarlar; ve ~550 milyon yýl önceleri de, solucanlardan tutun, salyangozlar, derisidikenliler, eklembacaklýlar, vs. gibi günümüz dünyasýnda da halen temsilcileri bulunan bir sürü canlý gurubu, birbirini takip eden çok kýsa bir süreç içinde dünya sahnesinde yerlerini alýrlar ve Kambriyen patlamasý denilen canlýlar alemindeki þahlanýþ ortaya çýkar.

5 Þekilde görüldüðü üzere, canlý varlýklarýn oluþum ve geliþimleri de rasgele bir daðýlým gösterm tersine, tipik bir eksponansiyel (üssel) geliþim gösteriyor. Doða ve dünyamýzda bilgi faktörünün eksponansiyel (üssel) olarak geliþim göstermesinin anlamý nedir? 1- Fiziðin temel ilkelerine göre, doðada bir varlýk ya durur, ya belli bir hýzla hareket eder. (Newton un 1. yasasý). 2- Eðer bir olay ivme kazanarak, yani üssel fonksiyon þeklinde gerçekleþiyorsa, o olayý tetikleyen ve ivme kazandýran sürekli etkili bir kuvvet olmasý zorunludur. (Newton un 2. yasasý) 3- Bilgi oluþumu üssel fonksiyon þeklinde geliþtiðinden, doðada bilgi oluþumunu teþvik edici bi kuvvet bulunmak zorundadýr. 4-Üssel fonksiyonlarýn türevleri de hep üssel olarak kaldýklarýndan, bilgi oluþturucu bu kuvvetin baþlangýç noktasý, varlýklarýn en küçük yapýtaþlarýndan kökenlenmek zorundadýr. Ateþ yakmasýný bilmeyen, maden elde edemez. Maden elde etme bilgisi olmadan, bakýr, demir üretilemez. Bakýr olmadan tel, tel olmadan, elektrik motoru yapýlamaz. Elektrik olmadan tüm insanlýk kültürü felce uðrar! Dolayýsýyla, bilgiler arasýnda, hiyerarþik ve bütünleþmeli bir ba vardýr. Canlýlar alemindeki oluþum ve geliþimlerde de ayný türde bir hiyerarþik-bütünleþmeli baðlantý vardýr. 2- Zaman Nedir? Yüzyýl önceleri elektrikli aletler; beþ bin yýl önceleri madeni eþyalar; on bin yýl önceleri ça çömlek; 5 milyon yýl önceleri insanlar yoktu. 100 milyon yýl önceleri memeli hayvanlar yok, onlarýn yerine dinozorlar vardý; yaþadýðýmýz kara parçalarý yok, onlarýn yerine Tetis adý takýl bir okyanus vardý. 500 milyon yýl önceleri karalarda hayat yoktu; 2 milyar yýl önceleri hayvan ve bitkiler yoktu; 4.5 milyar yýl önceleri dünyamýzda hayat yoktu; 5 milyar yýl önceleri dünyamýz ve Güneþ sistemimiz yoktu, ama onlarýn yerine süper-nova denilen devasa bir yýldýz vardý. Kýsacasý, sürekli deðiþim-dönüþüm içindeki bir doðada yaþýyoruz. Zaman doðadaki m enerji arasý etkileþimler sonucu gerçekleþen deðiþim-dönüþümlerin bir sonucudur. Atalarýmýzýn z anlayýþý ise, ebedi bir yaratýcýnýn ömrüne endeksli bir sonsuzluktur. Halbuki fiziksel araþtýrmalar, madde-enerji arasý iliþkilerin sabit deðil, sürekli deðiþim içinde olduðunu göstermektedir. Madde-enerji arasýndaki bu dalgalanmalar mekan dediðimiz uzay sisteminin de sürekli deðiþim-dönüþüm içinde olmasýný sonuçlar ve 4. boyut denilen zaman ortaya çýkar. Dolayý zaman, varlýklarý oluþturan temel parçacýklarýn kuantsal özellikleri nedeniyle gerçekleþmek zorunda olunan deðiþim-dönüþüm-dönüþümlerin bir sonucudur. Doðadaki her þeyin, bir resimdeki gibi dondurulmuþ olduðu, hiçbir þeyde hiçbir hareketliliðin olmadýðý bir sistem düþünün: O durumda neye zaman diyeceksiniz?

6 Zaman kavramýnýn evrenimizdeki deðiþim-dönüþümlerin sürekli olmasýný gerekli kýlmasý, ayný zama Hayat kavramýn anlamýný da belirler. Hayat=ömür ve ömür de zamanýn bir dilimi olduðundan, hayat canlýlar alemindeki deðiþim-dönüþümlerin birer adýmý; doðum-ölüm ise, deðiþim-dönüþümlerdeki ge olmaktadýr Her þeyin sürekli bir deðiþim-dönüþüm içinde olmasý zorunlu olunca her varlýk, bu deðiþim-dönüþ algýlayýp, onlara uygun yeni bir davranýþ usulü ortaya koymak zorunda kalýr. Varlýklar arasýnda bilgi oluþturma ve bu bilgilere göre yeni beden tasarýmlarý yarýþý baþlamasý kaçýnýlmaz olur ve bunun sonucu sürekli yeni bilgi-tasarýmlarý ve bu bilgilere uygun yeni beden oluþumlarý birbirlerini takip ederler. Bunun sonucu, eksponansiyel geliþimli bir bilgi oluþumu ve buna dayalý çeþitlilik artýþý ve evrim denilen süreç ortaya çýkar. Zamanýn kavramýnýn doðada sürekli deðiþim-dönüþümler olmasýný zorunlu kýlmasý ve bu deðiþim-dön bilgi faktörü diye adlandýracaðýmýz bir oluþturucu güç faktörü tarafýndan yönlendiriliyor olmasý, stratigrafik-paleontolojik düþünme tarzýnýn bilim dünyasýna en büyük bi katkýsý olmuþtur. Bunun sonucu, bilgi oluþumlarý ve bilgi-sistemleri arasý yarýþa dayalý karþýlýklý bir rekabet v tavuk-yumurta iliþkili bir sistem ortaya çýkmýþtýr. Özetleyecek olursak: Doða ve dünyamýzda küçük öðelerden büyük öðelere doðru ilerleyen bir oluþu geliþim bulunmaktadýr. Bu tür oluþum ve geliþimler basit bir ifadeyle, alt-sistem üstsistem iliþkileri olarak ifade edilirler. Neden basit alt-sistemlerden karmaþýk üst-sistemlere doðru bir ilerleme ve geliþme olduðunu fizik bilimi þöyle açýklamaktadýr: Büyümeye- Birleþmeye Neden Olan Temel Dürtü: Bir proton un kütlesi atomik kütle birimi (akb), bir nötron un kütlesi ise, akb kadardýr. Bir C atomu, 6 proton ve 6 nötrondan oluþur ve kütlesi ise tam 12 akb dir. Halbuki 6 proton + 6 nötron un toplam kütleleri akb dir. Peki proton ve nötron ayrý olduklarýnda niye daha aðýrlar ve birleþip bir çekirdek oluþturduklarýnda niye daha hafif bir kütleye ulaþýlýyor? Ýþte bu soru, bireysellikle toplumsallýk arasýndaki iliþkinin sýrrýný oluþturur. Proton ve nötronlar yalnýz baþlarýna olduklarýnda, çok hareketli olmak zorundadýrlar. Bu fazla hareketlilik onlarýn çok daha fazla enerji kullanmalarýna yol açar. Kullanýlan bu ekstra enerji E=mc2 formülüne göre kütle etkisi yapar ve bu nedenle daha aðýr olurlar. Toplum hayatý ile bireysel hayat arasýndaki iliþki de aynen bu prensip çerçevesinde geliþir. Bir insan tek baþýna yaþamak istiyorsa, çýlgýnca bir koþuþturma içinde olmasý gerekir. He yiyeceði domatesi, buðdayý üretecek, hem buðdaydan un yapacak, hem yiyeceði eti elde etmek için avcýlýk veya hayvancýlýk yapacak, hem kibrit üretip-ateþ yakacak, hem fýrýn yapýp piþirecek, he gereksinimi olan çanak-çömlekleri yapacak teknolojiyi oluþturacak, vs. vs. Böyle bir yaþam tarzýndaki insan sürekli hareketli olmak ve çok enerji harcamak zorundadýr. Halbuki toplum yaþamý karþýlýklý hizmet alýþ-veriþlerine dayalý olduðu için, yukarýdaki görevle her birini bir insan yapar ve bu insanlar karþýlýklý olarak ürünlerini veya hizmetlerini takas

7 ederek, daha az enerji harcayan bir yaþam tarzý sergilerler. Prokaryotik hücre yaþamýndan, eukaryotik hücre yaþamýna, eukaryotik hücre yaþamdan, çok hücreli yaþam tarzýna geçiþlerin, da sonra ise mercan kolonileri, arý toplumlarý, vs. oluþturacak þekilde büyüyen guruplar içinde bir araya gelmelerinin ardýndaki zorlayýcý faktör, bu en ekonomik sistem oluþturma dürtüsüdür. Bu iliþki þöyle ifade edilir: Parçalarýn Kütleleri Toplamý > Birleþiðin Toplam Kütlesi Ýþte bu evrensel yasa, maddelerin parçalardan bütünlere doðru geçiþ yapmalarýnýn temel nedenidi Varlýklar üst-sistemler içinde birleþtikçe, daha az enerji harcarlar ve bu nedenle hafifleþirler. Aðýrlýktaki bu azalma, E=mc2 formülü uyarýnca, üst-sistemi bir arada tutan bað-enerjisine dönüþ Dolayýsýyla binding energy (baðlanma enerjisi) ile mass-deficit (kütle azalmasý) arasý karþýlýklý bir iliþki vardýr. Bað ise varlýklarýn nasýl bir arada tutul bilgisidir. Bir göl, bir ada, bir hücre, bir beden veya bir devlet gibi belli bir sýnýr içinde yaþayan öðelerin karþýlýklý olarak birbirleriyle birleþme-bütünleþme oranýna baðlý olarak, refah düzeyl (enerji kazançlarý) artar!! Dolayýsýyla bir toplumun kalkýnmýþlýk düzeyi, insanlarýnýn karþýlýk olarak anlaþýp-uzlaþma (dolayýsýyla karþýlýklý iþ birliði) oranlarýyla doðru orantýlýdýr. Geliþ ülkelerde bu oran yüksek, geri kalmýþ ülkelerde düþüktür. Bir sistemde kullanýlan enerji, sistemler arasý aktarýmlardan elde edilir. Ýnsan kullanacaðý enerjiyi, çevresindeki hayvan ve bitkilerden alýr. Hayvanlar enerjilerini bitkilerden alýrlar; bitkiler daha küçük yosun, bakteri, vs tür organizmalardan alýrlar. O küçü organizmalar ise, atom-molekül gibi daha küçük öðelerden alýrlar. Bir sistemin büyüyebilmesi için gerekli enerji, o sisteme yakýn baþka bir sistemin parçalanmas ile elde edilir. Bu nedenle, canlýlar bir-birlerini yiyerek bu sistemi ayakta tutupgeliþtirirler. Yaþam motorunun yakýtýný enerji oluþturur ve enerji varlýklarýn yapýsal baðlanma þekillerinde depolanýrlar. Hangi yapýsal kombinasyon daha ekonomik bir bað oluþturuyorsa, enerji o sisteme akýyor ve ekonomik olmayan sistem daðýlýyor. Canlýlar bu nedenle amino-asit kombinasyonlarýný sürekli deðiþtirerek, en ekonomik bað-sistemleri (deðiþik beden yapýlarý) oluþturma yarýþý içindedirler. Bundan kurtuluþ yoktur, çünkü, enerji aktarýcý ve taþýyýcý temel öðeler (elektronlar ) tünellem etkisi göstererek, hep en ekonomik sistemlere göçerler. Bu temel öðelerin en ekonomik sistemlere göçmeleri sonucu, ekonomik olmayan sistemler daðýlmak zorunda kalýrlar ve ömürleri sona erer. Ýþte doðadaki sistem böyle iþler!!!!

8 Sinerjetik fizik özellikle þu konularda çok aydýnlatýcý temel bilgiler sunmaktadýr: 1- Varlýklarý hareket ettiren kuvvet dediðimiz güç alanlarý nasýl oluþurlar? (Order parameter, yani düzen ölçütü oluþumlarý) 2- Her þey proton-nötron-elektron gibi bir-kaç temel parçacýktan oluþtuðuna göre, nasýl oluyor ayný tür parçacýklardan oluþan farklý kombinasyonlar deðiþik özellik oluþumlarýna yol açabiliyo Örn. bir hücrede farklý, bir insanda farklý duygu ve düþünceler nasýl oluþuyor? 3- Doðada çok farklý sistemler oluþtuklarýna göre, sistemler arasý etkileþimler ne tür sonuçlar doðurur? (Circular causality, Control parameters) 1- Kuvvet Dediðimiz Güç Alaný Nasýl Oluþur? Fizikte kuvvet alaný diye bir kavram vardýr. Bu, o alan içindeki öðeleri etkileyen yönlendiren güç sitemi (alaný) olarak bilinir. Güç sistemi denilen kuvvet alanlarý belli sýnýrlar içinde etkili ve geçerlidirler. Örneðin dünyamýzdaki yer-çekimi alaný, dünyamýz içindeki varlýklarda etkilidir; Mars gezegeninin kendine has ayrý bir çekim alaný vardýr. Dolayýsýyla, güç veya kuvvet alanlarý, sadece ait olduklarý sistemlerde etkilidirler. Sistem denilen guruplaþmalar ise, atom-altý parçacýklardan baþlanarak, atom, molekül, hücre, beden, göl, dünya, güneþ-sistemi gibi deðiþik boyutlarda olabilmektedir. Neler sistem olarak iþlev görür? Kendi ekseni etrafýnda dönen her varlýk kendine has bir sistemdir: (her atom, her molekül, her gezegen, vs. birer sistemdirler.) Belli bir duvar veya sýnýr ile çevresinden ayrýlan her gurup baðýmsýz birer sistemdirler: mineral, her organ, her hücre, her beden, her devlet, her göl baðýmsýz birer sistemdirler.) Bir göl, bir ada, bir hücre, veya bir beden kendi içlerinde yarý-kapalý birer sistemdirler.

9 Yarý-kapalý kavramý, bu sistemlerin dýþ dünyadan tamamen kopuk ve baðýmsýz olmadý anlamýna gelir, çünkü bu ortamlara dýþarýdan güneþ enerjisi girmekte, yaðmur, beslenme ile çeþi madde aktarýmlarý olmakta; bu ortamlardan da dýþarýya çeþitli þekillerde enerji ve madde aktarýmlarý olmaktadýr. Ama bu sistemler gene de çevrelerindeki diðer bölgelerden baðýmsýz, kendilerine has bir yaþam koþulu sergilerler, çünkü o göl, ada, veya hücredeki öðeler, sadece ortam içinde yaþarlar ve dýþ ortamlara gidip-gelemezler. Bu nedenle ekolojik olarak o göl, ada veya hücre, kendilerine has özel bir ortam oluþtururlar. O ortamda, örneðin bir zehirlenme olsa, o ortamdaki tüm öðeler bu felaketten etkilenirler. Halbuki dünyanýn baþka yerlerindeki canlýlar için o felaketin etkisi, çok az olur. (Bu nedenle, tüm canlýlarda, kendilerini sýnýrlayýcý ortamý algýlayýcý bir mekanizma vardýr ve jeolojik olaylarla bir ada ve göl gibi bir ortamda izole olan canlýlar o özel ortamýn koþullarýna uygun metabolik ve morfolojik deðiþim-dönüþümleri gerçekleþtirirler ve yeni türler oluþtururlar.) Sistemler içinde bir kuvvet alaný oluþtuðu ve o sistem içindeki tüm öðelerin bu kuvvet alanýna uyduklarý bilindiðine göre, soru, bu kuvvet alanýnýn nerden ve nasýl kökenlendiðine gelir ve dayanýr. Ýþte bu noktada information & self-organisation (BDÖ) olarak özetlenen sinerjetik fizik devreye girer ve bu kuvvet alanlarýnýn nasýl oluþtuðunu açýklar ve order parameter diye yeni bir kavram ortaya koyarak, doðadaki canlý-cansýz tüm varlýklarýn oluþum ve geliþim sistemlerindeki gizemi çözer. Order parameter yani düzen ölçütü, herhangi bir sistemde geçerli olacak olan kuvvet alanýný tanýmlar. Þekilde görüldüðü üzere, bu kuvvet alaný, o sýnýrlar içind öðelerin karþýlýklý etkileþimleri sonucu oluþur (atoms generate field). Ortaya çýkan bu alana, sýnýrlar içinde geçerli olan order parameter (düzen ölçütü) denir ve bu düzen-ölç sýnýrlar içindeki öðeleri köleleþtirir. (field (order parameter) slaves atoms). Parçalarýn nasýl bir araya gelerek daha büyük boyutlu öðeler oluþturabildiklerini anlamak için þunu düþünün: Bir amaç için bir araya gelmiþ insanlarýn her biri bir yer iþgal eder; o insanýn bulunduðu noktada, o anda baþka bir insan bulunamaz, yani iki varlýk üst-üste, ayný hacme sýðdýrýlamaz, çakýþtýrýlamaz. Bu temel olguya, maddenin birbirlerini dýþlamasý anlamýnda exclusion-prensibi denir. Hâlbuki bu insanlarýn düþünceleri karþýlýklý olarak birbirleriyle ayný anda üst üste çak þekilde bir araya gelebilirler ve bu çakýþmanýn sonucuna göre bir ortaklýk (bir toplum) oluþturabilirler. Ve o üst sistem içinde tek bir varlýk olarak davranýp, güçlerini birleþtirere büyük projeler yapabilirler. Ýþte bu durum doða ve dünyadaki tüm oluþum ve geliþimlerde geçerli olan evrensel bir özelliktir. Bilgi varlýklarýn yapýsallaþmalarýnda kayýt edilir. Örneðin bir insanýn edindiði bilgiler, beynindeki sinir hücreleri arasýnda oluþturulan sinaps yapýsallaþmalarýnda yeni protein türleri oluþturularak ve bu proteinlere o anlamlar atfedilerek kayýt edilirler. Hücrelere ait bilgiler, hücrelerin iç yapýsallaþmalarýnda, farklý amino-asit dizilimi kombinasyonlarý olarak depolanýrlar. Moleküllere ait bilgiler, faklý kimyasal element kombinasyonlarý olarak kayýtlýdýrlar. Atomlara ait bilgiler, farklý proton-nötron-elektron kombinasyonlarý þeklindedirler. Atom altý parçacýklarý bilgileri ise, çeþitli türlerdeki elektrik, manyetik potansiyeller, polarizasyonlar, up-down, top-bottom, vs gibi farklý deðerler (flavour)-, spinler, vs. olarak kayýtlýdýr. 2-Her þey proton-nötron-elektron gibi bir-kaç temel parçacýktan oluþtuðuna göre, nasýl oluyor d ayný tür parçacýklardan oluþan farklý kombinasyonlar deðiþik özellik oluþumlarýna yol açabiliyo Örn. bir hücrede farklý, bir insanda farklý duygu ve düþünceler nasýl oluþuyor? Fizikçiler bu sorunu simetri kýrýlmasý ve solidification (yeni bir özellik sabitleþtirilme kavramlarýyla çözmüþlerdir. Bu iki kavramdan ne anlaþýlmasý gerektiðini açýklayabilmek için tek hücreli yaþam tarzýyla, çok hücreli yaþam tarzý arasýndaki geçiþi inceleyelim. Hayvanlar gibi çok hücreli yaþam tarzýna geçiþ bilgisinin oluþmuþ olduðu canlýlarýn üreme tarzl

10 tek hücrelilikten çok hücreliliðe geçiþteki simetri kýrýlmasý ve solidification olayýný çok güz yansýtýrlar. Hücreler bedeni oluþturmak üzere, vs. gibi geometrik dizi þeklinde çoðalmaya baþlarlar ve beden denilen sistemin temeli atýlmýþ olunur. Yaklaþýk bin hücrelik bir evreye kadar, tüm hücreler birbirlerinin tamamen ayný olacak þekilde çoðalýrlar ve blastula safhasý adý verilen, içi sývýyla dolu küresel bir þekil oluþtururlar. Dolayýsýyla, çok hücreli tüm hayvanlarýn büyümelerinin ilk safhalarý tamamen bir birlerine benzerler ve içi sývýyla dolu bir küre þeklindedirler. Bu küresel görüntü safhasýndaki hücreler herhangi birini alýp, tekrar çoðaltmaya baþlatýrsanýz o hücre tekrar vs. þeklinde çoð büyüyebilir ve yeni bir canlý oluþturabilir. Ama bu safhadan sonraki gastrula safhasýnda, balon þeklindeki yapý, bir yerinden içe doðru bir kanal (gastrocoel) oluþturacak þekilde deðiþmeye baþlar. Ýþte bu safhadan sonra, bedeni oluþturacak hücrelerin hepsinin kaderi ve özellikleri deðiþir! Hücreler öylesine kökten bir deðiþikliðe uðrarlar ki, artýk bu hücreler bedenden koparýlýp tekrar çoðalmaya býrakýlýrlarsa, önceki safhadaki kardeþleri gibi, þeklinde çoðalýp, tekrar yeni bir beden oluþturamazlar. Bu yetenek kaybýna, simetri kýrýlmasý denir. Gastrula safhasýndan sonraki hücrelerin, yeni bir canlý bedeni oluþturma özellikleri kaybolmuþtur; ama buna karþýn, baþka bir yöndeki yeteneklerinin geliþmesinin önü açýlmýþtýr: B hücrelerin, çevrelerinden gelen sinyalleri deðerlendirerek, bulunduklarý konuma uygun bir þekilde, kalp, beyin, bacak gibi çok farklý alanlarda uzmanlaþma yetenekleri devreye girmiþtir. Bir taraftan temel canlý oluþturma yeteneðinin kaybolmasý simetri kýrýlmasý olarak, diðer taraftan belli bir konuda uzmanlaþmaya yönelik yeteneklerin devreye sokulmasý olayý özellik sabitleþtirilmesi (solidification) olarak tanýmlanmýþtýr. Hücrelerin beden oluþturma süresince geçirdikleri bu simetri kýrýlmasý ve özellik sabitleþtirilmesi olayý, atom-altý-parçacýklardan (aap) baþlarlar. Aaplarýn kombinasyonlarýndan oluþan kimyasal elementlerde yeni özellikler ortaya çýkar; Bu elementlerin kombinasyonlarý ile oluþan moleküllerde, elementlerin özelliklerinde simetri kýrýlmalarý oluþur ve moleküllere ait yeni özellikler sabitleþtirilir. Moleküllerden hücrelere geçiþte yine simetri kýrýlmalarý v yeni özellik eklenip-sabitleþtirilmeleri þeklinde yeni özellikler kazanýlýr. Hücrelerden çeþitl hayvan bedenleri oluþumlarýna geçiþte, yine simetri-kýrýlmalarý ve yeni özellik kazanýmlarý gerçekleþir. Bu þekilde her canlýda farklý duygu ve düþünce sistemleri ortaya çýkar. Þimdi, doðadaki farklý sistemlerde oluþabilecek deðiþim-dönüþümleri algýlamaya yönelik olarak, insanýn hücrelerinin duyu organlarýyla çevresindeki deðiþim-dönüþümler hakkýnda nasýl bilgi isteminde bulunup, bu bilgileri sabitleþtirip-depoladýðýný görelim. 3- Her canlýya özgü farklý duygu oluþumlarý ve Circular causality, Control parameter kavramla Ýnsan bedenini oluþturan hücreler, çevrede yeni bir þey veya olay fark ettiklerinde, epinefrin gibi bir hormon yayarak, dýþ-ortamda yeni bir þeyler olduðunu algýladýklarýný belirtip, bunun çevrede nasýl deðerlendirildiði hakkýnda bilgi isterler! Bu konuda yapýlan deneylerde (Schachter & Singer, 1962): Bedenlerine epinefrin hormonu verilen denekler arasýna ajanlar yerleþtirilerek farklý koþullar oluþturulmuþtur. Ajanlarýn kimi, Oh, neþeden uçacaðým rolü, kimi Of, üzüntüden öleceðim&rdq rolü oynamýþtýr. Deneklerde ortaya çýkan davranýþlar, ajanlarýn davranýþlarýyla büyük bir paral gösterir! Yani, hücreler dýþ ortamdaki her olayýn o ortamdaki varlýklarca nasýl yorumlandýðýný dikkate alacak þekilde bir deðerlendirme sistemi oluþturmaktadýrlar. Üst-sistem yapýlarý, bulunduklarý çevre koþullarýndan baðýmsýz yaþayamazlar. Tüm varlýklar aras circular causality adý verilen karþýlýklý bir etkileþim vardýr. Duyu organlarý çevreyi tarayarak, neler olup-bittiði, olayýn çevrede nasýl yorumlandýðý hakkýnda hücrelere bil

11 aktarýrlar ve hücreler de, bu bilgilere göre bu olay hakkýnda kayýt oluþtururlar. Doðada binlerce farklý sistem (canlý varlýklar veya cansýz oluþuklar) bulunduðuna ve bunlarýn her birinde farklý bir deðiþim-dönüþüm oluþabileceðine göre, bedenlerin davranýþýný etkileyebilecek faktörleri de, yani control parameters, sürekli deðiþmektedir. Bu nedenle duyu organlarý çevrede olup-bitenleri beyin denilen bilgi-iþlem merkezine aktarýrlar ve hücreler de buna uygun olarak gerekli yapýsal deðiþiklikleri gerçekleþtirirler. Bedendeki aminoasitleri yeniden kombinasyonlara sokularak, doðadaki deðiþimlerle rezonansa girecek, onlarý algýlayacak yeni proteinler; hücreler arasýnda yeni sinaps baðlantýlarý oluþturulur, vs. Beyinlerde gerçekleþen bu yapýsal deðiþim sonuçlarýna göre de insanlar deðiþik türlerde duygu oluþumlarýna sahip olurlar. Dolayýsýyla, duygu dediðimiz þey, beden denilen üst-sistemin bulunduðu ortam koþullarý hakkýnda hücrelerimizin oluþturduklarý deðerlendirme kayýtlarýdýr. Bi baþka ifadeyle, duygular, insanlarýn bakýþ açýlarýna göre deðerlendirdikleri bir olayýn hücrelerimizin dili olan biyo-fiziko-kimyasal reaksiyonlarla ifade edilme þeklidir. Bilginin artýþýna dayalý olarak doðada sürekli yeni formlar, yeni meslekler ortaya çýkar: Ýnsanlýk kültüründe, yaklaþýk 8-10 bin yýl önceleri tekerlek keþfedilir. Bu bilgi, tekerlekleri önüne bir (çift) at koþulmasý bilgisiyle birleþtirilerek, at-arabalarý oluþturulur. Sonraki nesillerde, bilgilerde sürekli deðiþimler olur; aðaçtan tekerleklerin yerini, önce madeni tekerlekler, sonra lastik tekerlekler alýr. Atlarýn yerini ise motorlar alýr ve günümüzdeki modern- hýzlý arabalar, uçaklar, vs. ortaya çýkarlar. Böylece bilgi evrimleþerek devam eder ve bu bilgilere göre de, varlýklarýn þekilleri sürekli deðiþtirilir. Yani dünyamýzda evrimleþen ve geliþen þey bilgidir. Bilgi ler düzen ölçütleri olarak maddelerin deðiþik þekillerde kombinasyon oluþumlarýna yansýtýlýrlar. Canlýlar alemindeki bilgi geliþimi ve yeni canlý türleri oluþumu da aynen böyle olur. Denizel ortama özgü (a) þeklinde bir balýðý ele alalým. Çevrede deðiþimler oluþup, bataklýk gib ortamlarda bazý bitkiler büyümeye baþladýlarsa, bu durumda, (a) balýðý çevredeki bu deðiþimleri hücrelerine aktarýr. Dýþ ortamda bazý önemli deðiþiklikler olduðunu öðrenen hücreler, eski bilgilerde deðiþiklikler yapýp, bu ortamda yaþayabilecek yeni bir gövde tasarýmý gerçekleþtirirler ve (b) tipinde bir canlý ortaya çýkar. Bu þekilde, yeni bir tavuk, atasý tavuk olmayan bir yumurtadan oluþmuþ olur!!! Alt-sistem Üst-sitem Ýliþkilerini Anlamamýzý kolaylaþtýrýcý bir Örnek: Tavuk-Yumurta iliþkileri: Her ikisi de, doðadaki deðiþim-dönüþümleri algýlamaya ve bunlara uygun davranýþ içine girmeye çabalar. Tavuk, doðduðu andan itibaren, çevresiyle etkileþmeye baþlar ve duyu organlarýyla çevresini algýlar, ne var- ne yok; ne yararlý, ne zararlý, gibi konularý saptamaya çalýþýr.

12 Tavuðun bilgi deposu, çevresiyle oluþturabileceði etkileþim türlerinin kayýtlarýndan oluþur. Eðitsel bilgi denilen bu bilgiler, güncel koþul verilerdir ve civcivin büyümeye baþlamasýndan sonra düzenlenen sinir hücreleri arasý sinaps baðlantýlarý ve yeni protein oluþumlarý þeklinde depolanýr. Dolayýsýyla tavuk sistemine ait bilgiler hücreler arasý etkileþimlerde depolanýr. Tavuk öldüðünde, hücreler arasý baðlantýlar kopmuþ olacaðýndan, tavuk bilgisi de sona erer! Yumurta bilgisi, süreklilik arz eden koþullara ait bilgileri ve de 3.5 milyar yýllýk bir geçmiþe ait deðiþim-dönüþüm kayýtlarýný kapsar ve kalýtsal olarak kromozomlarda, yani hücre-içi sisteminde saklanýr. Her þeyde zaman içinde bir deðiþim-dönüþüm olduðundan, yumurtalar oluþturacaklarý tavuk yapýlar bulunduklarý çevrede nelerin deðiþip-dönüþtüðünü saptamak için geçici bir süreliðine oluþtururl Nasýlsa, bir süre sonra, diðer varlýklarda da, bir sürü deðiþim-dönüþüm gerçekleþecek ve o deði dönüþümlere uyum saðlamak için, yeni bir civciv modeli oluþturmasý zorunlu olacaktýr!!! Dolayýsýyla, tavuklar ve yumurtalar karþýlýklý olarak birbirlerine baðýmlýdýrlar, ama asýl etki ve söz sahibi olan yumurtadýr ve yumurta tavuðu oluþturur ve onun geleceðini ve ömrünü belirler Duyu organlarýyla algýlanan sinyaller, koordinasyon merkezindeki sinir hücrelerinde deðerlendirilir. Yeni bir bilgi söz konusu ise, ilgili sinir-hücreleri arasýnda yeni sinaps oluþumlarý ve yeni bir protein oluþturularak kayýt edilir. Bu þekilde, bedene ait bir bilgi, hücrelerin dili olan amino-asit sözcüklerinden oluþan genetik dile aktarýlmýþ olur! Yani varlýðýn atomik diziliþ yapýsýnda bazý deðiþiklikler gerçekleþtirilir. Bu þekilde tavuktan yumurtaya (yani üst sistemden-alt sisteme) doðru sürekli olarak bir bilgi aktarýmý gerçekleþir. Çevredeki deðiþim-dönüþümler tavuklar tarafýndan yumurtalara aktarýlýr ve yumurtalar da, bu yeni bilgilere göre, tavuklarý yeniden düzenleyip-yapýlandýrýr, bedendeki atom ve molekülleri re-organize ederler! Tüm hayat sistemleri bu çerçevede oluþupgeliþirler! Bilgi edinme ve bu bilgiye uygun þekilde örgütlenme olarak özetleyebileceðimiz sinerjetik sistem içinde oluþup-geliþen hücreler, bilgi edinmeyi kolaylaþtýrmak için, çeþitli yöntemler geliþtirmiþlerdir. Bunlardan biri, atalarýnýn deneyimlerinden yararlanma usulünü içerir. Bu amaca yönelik olarak beyinlerde, mirror neurons denilen kopyalayýcý sinir hücreleri oluþturulmuþ ve bu sayede, atalarýnýn oluþturduðu bilgiler (görsel ve iþitsel davranýþlar) kopyalanarak, yeni doðan yavrularýn otomatik bir þekilde bu bilgileri devralmalarý saðlanmýþtýr. (Rizzolatti et al.2001, Rizzolatti & Craighero 2004, Iacoboni.et al. 2005). Bu yöntem sayesinde, bebekler çevrelerinde duyduklarý sözcükleri, gördükleri mimikleri ve davranýþlarý aynen kopyalayarak, o çevrenin dili ve kültürünü aynen devralýrlar. B yöntemin iyi yönleri olduðu gibi, kötü bir yaný da vardýr. Atalarýn hem iyi hem de kötü yönleri kopyalanmaktadýr. Atalar bir konuda yanýlmýþlarsa, bu yanýlgý da otomatik olarak kopyalanmaktadýr. Mantýk Çarpýtýlmasý Olayý veyahut Hatalý Düzen-Ölçütü Oluþumu Çocukluk evresi, civciv dönemine denk gelir. O dönemde insanýn gelecekte nasýl davranacaðý temel devreleri oluþturulur. Yani toplumsal hayat sistemine ait düzen ölçütü deðerlerinin belirlenip-sabitleþtirilmesi çocukluk evresinde gerçekleþir. Bu oluþturma iþleminde ise, çocuðu çevresinde gördüðü ve iþittiði sinyallere göre, beyindeki hücreler arasý temel davranýþ belirle devreler oluþturulur. Bu davranýþlar, ömür boyu etkili olurlar. Toplumda egemen olan örf-adet, vs. o topluma ait düzen ölçütlerindendir. Çocuðun çevresindeki insanlarýn düþünce ve davranýþ tarzlarý hatalý ise, bu hatalar aynen kopyalanýrlar ve çocuðun düþünce ve davranýþýný belirleyi olurlar. Öðrenme denilen olgu, hücreler arasý bir sinaps oluþumu ve bu sinaps baðlantýsýnda alýþ-veriþi yapýlacak olan yeni bir protein türü oluþumu ile gerçekleþtiðinden, çocukluk evresinde oluþturulacak toplumsal hayata ait düzen-ölçütü deðerleri, o þekliyle sabitleþtirilmiþ olurlar. sabitleþtirilmiþ devrelerin deðiþtirilmesi pek mümkün olmadýðýndan, hatalý düzen-ölçütü oluþuml kurtulmanýn tek yolu, eski canlýlarýn tekrar parçalarýna ayrýlmasý ve yeni bir canlý tasarýmý i

13 yeni yavrularýn doðumlarý! Bireylerin belli ömürleri olmasýnýn nedeni budur. Doðada her þeyde bir büyüme ve geliþme olduðuna göre, bu büyümeyi baþlatan güç sistemi&r nerden kaynaklanýyor? Alt-sistemlerden mi, üst-sistemlerden mi? Bu soruya iki farklý yoldan cevap alýna bilinmektedir: i- Büyüme hep küçük sistemlerden büyük sistemlere doðru olduðundan, büyümeyi baþlatan güç siste altý-parçacýklar dünyasýndan kökenlenmek zorundadýr. ii- Büyümeyi gerçekleþtiren bilgi oluþumlarýnýn eksponansiyel olarak geliþtikleri saptanmýþtýr. Eksponansiyel fonksiyonlarýn türevleri de, entegralleri de hep eksponansiyel olarak kaldýklarýndan, maddenin en küçük parçacýklarýnýn büyüme baþlatýcý güce sahip olmalarý zorunlud Görüldüðü üzere, her iki bakýþ açýsý da ayný sonucu vermektedir. Yukarýdaki bilgilerden sonra OGSnin temel özellikleri konusuna açýklýk getirebiliriz. i- OGS, alt-sistem kökenlidir ii- OGS varlýklarýn dýþýnda olan baþka bir varlýk veya güç sistemi deðildir, varlýklarýn kendilerinden oluþur; iii- OGS otoriter, her þeyi önceden bilen ve planlayan bir güç sistemi deðildir; varlýklarýn kendi aralarýnda karþýlýklý etkileþimler sonucuna göre ortaya çýkan bir güç sistemidir, dolayýs deðiþkendir. iv- OGS bedensi bir yapý deðil, sinyal-dalga sistemlerinden oluþan bir özelliktedir. OGSnin temel amacý ise, i- En kýsa zamanda, ii- En kýsa yoldan, iii- Mevcut tüm seçenekleri ve öðeleri dikkate alýp, kullanarak, iv- En ekonomik yeni üst-sistemler oluþturmaktýr. Ýnsanlar asýrlardýr doða ve dünyayý, dolayýsýyla hayatý oluþturucu güç sistemini (OGS) merak etmiþlerdir. Bir þey oluþturmak demek, varlýklarý herhangi bir þekilde hareket ettirerek, onlarý istenilen bir þekilde bir araya getirmek, yeni bir kompozisyon oluþturmak þeklinde tanýmlana bilinir. Hareket etmek, canlý varlýklara ait bir özellik olarak kabul edildiðinden, oluþturucu güç sisteminin canlý bir varlýk olarak tasarlanmasý zorunlu olmuþtur. Doðada dünya, gökyüzü gibi çok büyük boyutlu varlýklar mevcut olduðuna göre,

14 devasa boyutlu varlýklarý hareket ettirecek canlý varlýðýn da çok büyük ve çok güçlü olmasý ger Atalarýmýzýn doðadaki oluþturucu güç sistemini çok büyük ve çok güçlü olarak kabul etmelerinin arkasýndaki temel mantýk iþte budur. Doðadaki oluþum ve geliþim sistemi bu þekilde tasarlanýnca zorunlu olarak üst-sistem kökenli ve her þeyi kendi kafasýndaki bilgilere göre planlayýp yapan, ama büyük olmasýna raðmen görünmeyen, bir yaratýcý kavramý oluþmuþtur. (Halbuki büyük ol varlýk görünür olmak zorundadýr.) Bir þeyi yapan, ayný zamanda o þeyin sahibidir. Doða ve dünyayý oluþturan güç üst-sisteme yerleþtirilince, doða ve dünyanýn sahipliði de, dünyayý oluþturan varlýklarýn kendilerine deðil sisteme ait olduðu varsayýlan bir güce atfedilmiþtir. Bu temel düþünceden hareketle de, toplumlarýn, devletlerin sahipliði, üst-sistemlere ait olarak tasarlanýlýp, dünyamýzda tepeden tabana örgütlenmeli hayat düzenlemeleri gerçekleþtirilmiþtir da Darwin in canlýlar aleminde varlýklarýn deðiþim-dönüþümlere uðradýðýný gözl üzerine, insanlar arasýnda yaratýlýþçýlýða tam zýt yeni bir hayat görüþü oluþturulmaya baþlanýr tepki olarak oluþturulduðundan, diðer taraftan da, bilgili-bilinçli davranýþýn sadece insan ve insan-üstü bir doðaya özgü bir özellik olacaðý önyargýsý ile hareket edildiðinden, her þeyin ra mutasyonlarla oluþup geliþtiði ve doða denilen bir üst sistemin de, en iyi mutasyon ürünlerini seçtiði þeklinde yeni bir hayat görüþü daha ortaya çýkmýþtýr. Ve 1.5 asýrdan beri insanlýk bu iki zýt hayat görüþü arasýnda bocalamaktadýr. Kuantum fiziði verilerinin, maddenin en temel parçacýklarýnda bilgi ve bilinci destekleyici özellikler sergiledikleri ortaya çýkýnca, yaratýlýþ görüþü taraftarlarý hemen atýlýp, ba doðada hiçbir þey rasgele olmuyor diyerek, doðadaki oluþumlarýn kökeninde intelligent design = akýllý tasarým þeklinde bir güç sisteminin olduðunu ve bunun yaratýlýþ görüþünü desteklediðini ileri sürerler. Bunun sonucu rasgeleliðe dayalý evrim görüþü zayýflamaya ve yaratýlýþ görüþü gittikçe tekrar güçlenmeye baþlar. Þimdiye kadar sürekli vurgulana gelindiði üzere, doða ve dünyamýzda hiçbir þey rasgele olmadýðý gibi, üst-siteme ait bir oluþturucu güç sistemi de söz konusu olamaz. Çünkü üst-sistem kaynaklý bir güç sisteminde, varlýklar arasý karþýlýklý etkileþimlere dayalý bir düzen-ölçütü oluþturulm bilgi düzeyinde sürekli bir artýþ olmasý söz konusu deðildir, zira her þey tepedeki tek, ebedi ve her þeyi bilen bir yaratýcýnýn iradesine ve bilgisine göre yapýlýr. Yaratýcýnýn bilgisinin zamanla deðiþmesi ve artmasý gibi bir þey olamaz. Ýnsanlarýn doða ve dünyadaki olaylarý information & self-organisation sistemi çerçevesinde yorumlayamýyor olmalarýnýn 2 ana nedeni vardýr: Birinci neden, bilgi dediðimiz davranýþ belirleyici faktörün eksponansiyel bir þekilde geliþtiði ve bu nedenle de atom-altý parçacýklardan kökenlenmelerinin zorunlu olduðu bilgisi henüz yeterince yerleþmemiþtir; Ýkinci neden ise, order parameter, yani düzen ölçütü olarak tanýmlanan davranýþ-belirleyici faktörün, geçerli olduðu sistemdeki tüm öðeleri köleleþtirmesi, bu nedenle, insanlarýn mantýksal düþünme ve deðerlendirme sistemlerinin, çocukluk evresinde hatalý bir þekilde sabitleþtirilmesi nedeniyle, bu sabit fikir sistemine ters düþecek baþka bir fikir oluþturamamasý olayýdýr. Tüm geleneksel hayat görüþlerinde, bilgi ve bilincin, yani oluþturma erkinin, sadece insana ve insanüstü varlýklara özgü bir davranýþ olduðu görüþü egemendir; dolayýsýyla, hücre, molekül, atom-altý-parçacýklarýn ve bilinç olmasý asla düþünülemiyor. Halbuki, doða ve dünyada bilgi oluþumuna dayalý bir büyüme geliþme vardýr; yani OGS alt-sistemlerden üst-sistemlere doðru ilerlemektedir. Gerek yaratýlýþ, gerek doðal seçici hayat görüþlerinde, oluþturucu güç sistemi üst sistem köken düþünüldüðünden, baþlangýçta özetlenen zararlý etkilerin ortaya çýkmasý kaçýnýlmaz olmaktadýr. yönler ise, insanlarýn toplumsal bir birlik ve bütünlük oluþturmasýna engel olan en temel faktörlerdir.

15 Þöyle ki: Doðadaki OGSnin, (oluþturucu güç sisteminin) üst-sistem kökenli veya alt-sitem köken düþünülmesi, insanlarýn düþünce ve davranýþlarýnda tamamen zýt davranýþ oluþumlarýna götürür. B birincisi ve en önemlisi, fikir oluþturma veya karar verme yetkisinin oluþumu gelir. Üstsistemli OGSde, ki buna hem yaratýlýþ görüþü, hem doðal seçilim dahildir, yaratýcý her þeyi tek kararlaþtýrýr ve yapar; (veyahut doðal seçici seçer) ve doða ve dünyadaki her þeyin tek sahibi olarak kabul edilir. Varlýklarýn kendi aralarýndaki karþýlýklý etkileþimlerine dayalý bir oluþu ve geliþim söz konusu deðildir. Tavuk-yumurta iliþkilerini bilmeden sorunlarýmýzý çözmeye kalkýþmak, dümeni kuzeye doðru olan b gemide, güneye doðru gitmeyi hayal etmeye benzer. Mevcut sistem üst-sistem kökenli olduðu sanýlan bir OGSdir. Dolayýsýyla, OGS üst-sistem kökenli olarak düþünüldüðü ve toplum organizasy da buna uygun olarak tepeden tabana olacak þekilde örgütlendiði sürece, insanlardan kaynaklan bu tür sorunlar hep devam edecektir; hem de gittikçe artarak ve daha da kötüleþerek!!! Tek çözüm yolu ise tüm insanlýða, OGSyi, gerçek doðada olduðu gibi, alt-sistem kökenli olarak belletmekten geçer. Baþka çözüm yolu da yoktur!!! Karþýlýklý uyum içine girme dürtüsü doðadaki tüm canlý ve cansýz varlýklarda vardýr te Hollandalý bilim adamý C. Huygens in dikkatini çeken bir olay, doðal sistemdeki karþýlýklý uyumluluðun cansýz varlýklar aleminde bile ne derece yaygýn ve etkili bir olgu olduðunu anlamamýza yardýmcý olacaktýr. Ýki tane sarkaçlý saat alýn; biri biraz ileri gidecek þekilde, diðeri biraz geri kalacak þekilde bozuk olsun. Bu saatleri bir odanýn farklý duvarlarýna asacak olursanýz, saatlerin biri ileri gidecek, diðeri geri kalacak þekilde çalýþýrlar. Bu iki saati alýp, þekilde görüldüðü gibi, yan yana bir duvara asacak olursanýz, bir süre sonra saatlerin birbirleriyle uyumlu þekilde ve doðru zamaný gösteren bir ayarda çalýþmaya baþladýkla görürsünüz!!! Varlýklar arasý bu uyum dürtüsü, canlýlar aleminde çok daha çeþitlenerek gerçekleþtirilme Ateþ böceklerinin topluca geçekleþtirdikleri gece gösterileri, balýk sürülerinin anýnda ayný yö doðru kaçmaya baþlamalarý vs, bunlardan sadece bir kaçýdýr. Varlýklarýn birbirlerine uyum saðlayabilmelerinin þartlarý ise bellidir: 1- Birbirleriyle mümkün olduðunca yakýn iliþki içinde olmak, 2- Birbirlerine yakýn frekanslarda sinyallere sahip olmak. Ýþte insanlar arasý uyumun saðlanmasý içim gereken temel iki koþul: i- Birbirleriyle mümkün olduðunca yakýn iliþki içinde olmak, ii- ortak bir hayat görüþü ile donatýlmýþ olmak!!! Bunlardan 1.si teknolojik geliþimler ve nüfus artýþý sayesinde çoktan yerine getirilmiþtir Bunun sonucu olarak insanlýk, diðer 2. koþulun gereði olan ortak bir hayat görüþü oluþturmaya zorlanmaktadýr. Günümüz dünyasý insanlarý bu zorlanmanýn sancýlarýný yaþamaktadýr. Diðer 2. þart ise þu olmak zorundadýr: - Toplumumuzun sahipleri biz insanlarýz. Çocuklarýmýzýn temel eðitimi safhasýnda çocuklarýmýza,

16 i- toplum hayatýnýn karþýlýklý hizmet alýþ-veriþlerine dayanan, en ekonomik bir birliktelik sistemi olduðunu, ii- hücrelerimizin de tek hücreli yaþamdan çok hücreli yaþama geçiþte, karþýlýklý hizmet-al veriþlerine dayalý bu sistemi uyguladýklarýný, iii- Toplum hayatýnýn kurallarýný, o coðrafik sýnýrlar içinde yaþayan tüm insanlarýn karþýl alýþ-veriþleriyle oluþturmalarýnýn doða yasasý gereði olduðunu, iv- toplumun sahibinin kendileri olduðunu, aktarýrsak hiçbir insan, sahip olduðu bir þeyin kötü duruma düþmesine razý olmayacaðýna göre, toplumsal si hep en iyi, en ekonomik ve tüm katýlanlarýn ortak çýkarlarýna uygun þekilde olur. Bu doðadaki sistemdir!!!!. Toplum denilen üst-sistemi oluþturacak olanlar çocuklardýr. Doða ve dünyadaki deðiþim-dönüþümlere göre, toplumun nasýl bir görev üstleneceði bilgisi çocukl aktarýlýr; çocuklar da bu bilgilere göre gerekli toplumsal örgütlenmeleri oluþtururlar! Eskiden toplumun diðer toplumlarla savaþarak hayat yarýþýný sürdürmesi bilgisi çocuklara aktarýlýrdý, b göre de çocuklar hep baþkalarýyla savaþacak þekilde toplumlar oluþturuyorlardý. Günümüzde tüm insanlýk barýþ içinde, birbirleriyle karþýlýklý iþ birliði ve hizmet alýþ-veriþi içinde bir top sistem arzulamaktadýr. Çocuklarýmýza aktaracaðýmýz temel bilgi de bu olmak zorundadýr. Çocuklar 2-3 yaþlarýnda, çevrelerinde konuþulan tüm dilleri aksansýz konuþacak þekilde kopyalama yeteneklerine sahiptirler. Ana-okullarýna, öðretmek istediðimiz dili konuþan elemanlar yerleþtirdiðimizde, tüm dünya ile iletiþim ve karþýlýklý iyi iliþkiler kurmaya hazýr bir nesil yetiþtirmek mümkündür. Toplumun sahipliði görevi çocuklarýmýzýn sýrtýna yüklenilerek oluþturulm baþlanýldýðý anda, tabandan tepeye doðru örgütlenmeli doðal sistem devreye girmiþ olacaðýndan, toplumsal sorunlar otomatik olarak çözüme kavuþacaklardýr. Özetleyecek olursak: Doðada her þey, information & self-organisation = Bilgiye Dayalý Düzenlemeler (BDD) þeklinde oluþmaktadýr. Bu sistemde her varlýk, doða ve dünyanýn sürekli bir deðiþim-dönüþüm içinde olduðunun bilinciyle, çevresindeki deðiþim-dönüþümleri en iyi þekilde al ve yorumlamaya çalýþýr ve bu bilgilere göre, tavuk yumurta döngüsü içinde, atom-ve moleküllerin yeniden kombinasyonlara sokarak, zamana uygun en iyi yapýsallaþmayý gerçekleþtirir. Dolayýsýyla, Hayat yarýþý, düzen-ölçütleri (bilgi-sistemleri) arasý bir yarýþmadýr. Ne harici bir yaratýcý beden, Ne harici bir doðal seçici söz konusudur! Her þey düzen-ölçütleri arasý yarýþa baðlýdýr!!!!! Biz öðretim üyeleri doðal seleksiyon dediðimiz anda, öðrencilerimizi, dolayýsýyla halkýmýzý yanlýþ yönlendirmiþ oluyoruz. Doðadaki oluþumlarýn itici gücünün düzen ölçütleri arasý yarýþma olmasý nedeniyledir ki, tüm bi ve guruplar arasýnda sürekli bir yarýþma ve rekabet vardýr. Ýnsanlarýn kendi fikirlerini çok beðenip-savunmalarý, çeþitli oyunlara karþý düþkünlükleri, vs. nin gizemi bu noktadadýr. Bu güç içimizdeki bilgi sisteminin kaçýnýlmaz dürtüsüdür. Ýnsanlarýn temel hayat görüþü, karþýlýklý etkileþimlere dayalý bir üst-sistem (toplum) oluþumun olduðundan, insanlarýn özünde bulunan bu bilgiler arasý yarýþmaya dayalý selforganisation iþletilememektedir. Ýnsanlarýn önündeki bu temel engel kaldýrýldýðý anda, insanlar da, aynen arýlar, karýncalar gibi, doðal sisteme uygun bir üst-sistem (toplum) yapýsý oluþturacaklardýr.

17 Bilgilerin yarýþtýrýldýðý ortamlar bilimsel toplantýlardýr. Bilim adamlarý bu konuda ortak bir görüþ oluþturmak için karþýlýklý etkileþim içine girmekten çekiniyorlarsa, bu bilgiler nasýl yarýþacaklardýr? Meslek kuruluþlarý, sivil toplum örgütleri bu konuya yönelik toplantýlar düzenlemezlerse, bu i baþka kimler yapacaktýr? Tepeden gelecek mucizevi çözüm formülleri hayali ile mi yaþamaya devam edeceðiz? Yoksa, baþka ülkelerden çözüm formülleri ithalatý ile mi? Avrupa Topluluðu ile görüþmelere baþladýðýmýz bu günlerde, AB nin akýl ve mantýða t dayatmalarýna hangi bilimsel görüþlerle karþý çýkýp, onlara hangi doðal sisteme uygun bir görüþ savunacaðýz? Sonuç: Ýnsanlýðýn tüm sorunlarý, doðadaki olum ve geliþimlerin, varlýklarýn dýþýnda varsayýlan sisteminin etkisi altýnda gerçekleþtiði þeklinde hatalý bir doða görüþüne saplanmýþ olmalarýnda kaynaklanmaktadýr. Halbuki doðadaki tüm oluþum ve geliþimler varlýklarýn kendi aralarýndaki karþýlýklý etki dayalý olarak, parçalarýn birleþip- bütünleþmeleri þeklinde olmaktadýr. Dolayýsýyla, hayat görüþümüzde bu deðiþikliði yaptýðýmýz anda, tüm sorunlarýmýz otomatik çözüleceklerdir. Aþaðýdaki paragraflarda çok basit bir þekilde: i)- Önce tüm sorunlarýmýzýn nedenleri sergilenecek; ii)- Bu sorunlarý doðuran sistemin tersine çevrilmesiyle, tüm sorunlarýn otomatik olarak ç kavuþmasý gösterilecektir. Tepeden Tabana Örgütlenmeli (TTÖ) sistemlerde: 1- Tepeden tabana örgütlenme nedeniyle, insanlar arasý anlaþýp-uzlaþma kapasitesi kötürümleþmektedir; sonuç: bireyler kendi aralarýnda anlaþýp-uzlaþarak bir þeyler yapma gereði duymazlar; hep tepeden birinden gelecek emre göre davranacak bir tutum içine girerler. 2- Tepeden tabana örgütlenme nedeniyle, insanlar pasif davranmaya yönlendirilirler; sonuç demokrasi denilen sistem iþletilemez, çünkü tüm insanlarýn aktifliði gereklidir. 3- Her þeyin tepedekilerden beklendiði bir sistemde, insanlar tembelliðe itilmiþ olurlar; sonuç: toplumda verimlilik azalmasý geri kalmýþlýk huzursuzluk anarþi ve kargaþa 4- Kiþiler kendilerini de bir üst-sistem yerine koyup, etkisi altýnda olanlara karþý, benim dediðim olacak ýsrarcýlýðý ve inatçýlýðýna bürünürler. 5- Üst-sistemler alt-sistemlerin sahibi olarak kabul edildiklerinden, tepedekiler

18 kendilerini tüm sistemin sahibi olarak kabul ederler ve buna uygun þekilde tepeden tabana doðru tüm toplumsal sistemi parçalara ayýrarak bürokratik bir çark oluþtururlar. Toplum veya devlet bu bürokrasi çarkýnýn içindekilerce sahiplenilince, çark dýþýndaki halk dýþlanmýþ olunur Toplum veya devletin, tepedekilerce sahiplenilmesi oranýnda, halk devlete yabancýlaþýr, devletin malý deniz - yemeyen domuz anlayýþý ortaya çýkar 6- Ýnsan sosyal bir canlýdýr ve her sosyal canlýnýn içinde, bir sisteme ait olma, bir sis içinde bir araya gelme dürtüsü vardýr. Toplum tepedeki bir bürokratik zümre tarafýndan sahiplenilince, kendilerini dýþlanmýþ hisseden halk, çeþitli þekillerde birlikler oluþturarak, aidiyet duygusunun tatmin edileceði guruplaþmalar oluþturma arayýþýna girerler. Ýþte bu durum, mevcut toplumsal sistemlerin en zayýf noktasýný oluþturur ve o toplumsal sistemi içten içe kemiren, parçalayýcý bir hastalýk oluþturur. Her tür anarþi, mafya, çete, etnik veya dinsel guruplaþmanýn kökeninde bu aidiyet dürtüsü yatar. 7- Her insan kafasýndaki bilgilere göre davranýr. Geleneksel bilgilere göre ise, yetki tepedekilerin görüþlerine dayandýrýlýr. Tepeden tabana yönetimlerde, alt sistemlerin fikirlerine görüþlerine itibar edilmez. Her tepeye oturan lider veya gurup, yönetmek zorunda olduklarý halký zapt-ü-rapt altýnda tutabilmek için, alt-sistemde hiçbir güçlü oluþum oluþmasýn imkan vermez. Çünkü o takdirde, kendi hakimiyeti sona ermek zorunda kalýr. Bu nedenle tüm tepeden tabana yönetimlerde tepedekiler, alt-sistem öðelerini mümkün olduðunca küçük parçalara ayýrarak, onlarý zayýf durumda tutarak, latince terimiyle divide et impera yöntemiyle egemenliklerini sürdüre gelmiþlerdir. Çünkü, tepeden tabana örgütlenmeli sistemlerde baþka tür yönetim formülü bilinmemektedir. Kimse de, ben yönetemiyorum, onun için yönetimi býrakýyorum da diyemeyeceðine göre, baþka tür davranýþ mümkün deðildir. Çünkü o zaman da, madem yönetemeyecektin, neden yönetime aday oldun? sorusuna yanýt vermekte aciz kalýrlar. Ýþte bu durum, toplumlarýn kalkýnýp-geliþmesini engelleyen diðer bir negatif faktör olarak geleneksel hayat görüþlerinin en zararlý bir yönünü ortaya koyarlar. 8- Ýnsanlar hücrelerine dayanarak bilgi ve becerilerini geliþtirebilecekleri gerçeðinden kopuk yetiþtirilerek, beden dýþýnda bir üst-sisteme baðlý olduklarý inancý ile programlandýklarýndan, kendilerine güven duygusu geliþmesi engellenmiþ olarak hayata atýlmak zorunda kalýrlar. 9- Bedenlerin tasarýmcýlarý olan hücrelere, ruh diye adlandýrýlmýþ harici bir gücün beden etkilediði bilgisi aktarýlarak, deðiþim-dönüþümlü doðal sistemde sanki özel bir varlýk oluþmuþ bedenleri kontrol eder duruma gelmiþ duygusu yaratýlarak, hücrelerin mantýksal iþletim sistemi altüst edilmekte, bir sürü ruhsal ve bedensel hastalýklarýn oluþumlarý tetiklenmektedir. Ýnsanlarda yaygýn olan ölüm korkusu, hastalanma korkusu, baþarýsýzlýk korkusu vs nin tek nedeni, bedenin ve canlýlýðýn sahiplerine, dýþarýdaki bir baþka güç sisteminin onlardan üstün bir bilgi sistemi oluþturarak, bedenin kontrolünü ellerine aldýklarý þeklinde bi bilgi yüklenmiþ olmasýdýr. Tüm bu olumsuz geliþmeler ve sorunlar tek bir iþlemle ortadan kaldýrýla bilinecektir: doðal sisteme uygun bir hayat sisteminin ortaya konulmasý! Çünkü doðal hayat sisteminde: i-tüm bireyler oluþturulacak üst-sistemin ortaðýdýrlar, onu birlikte oluþtururlar ii-tüm bireyler sisteme dahil edilmiþ olduklarýndan, herkes sistemin bir ortaðýdýr, hiç kim ne dýþlanýr, ne imtiyazlý muamelesi görür. Bir toplumda insanlarýn hayat görüþü yukarýda açýklanan þekilde ise ve herkes kendini toplumsal sistemin ortaðý olarak görüyorsa, o toplumdaki hiçbir birey, sahip olduðu sisteme zarar verecek bir eylem veya iþleme giriþmeyeceði gibi, baþkalarýnýn bu sisteme zarar vermesine de kesinlikle izin vermez!!! Doðadaki oluþum sistemine göre, alt-sistemler karþýlýklý olarak bilgi-sinyal alýþ-veriþinde bulunarak, ortak bir düzen-ölçütünde uzlaþýrlar ve ondan sonra da o düzen-ölçütüne uymayý kabul ederler. (Düzen ölçütü bireyleri köleleþtirir.) Bu nedenle doðadaki tüm canlýlar karþýlýklý ola araya gelerek, ya arýlar, karýncalar, mercanlar gibi perfekt iþleyen üst-sistemler (toplumlar) oluþturmuþlardýr, ya da balýk, kuþ, hayvan sürüleri gibi yarý-toplumsal üstsistemlerde bir araya gelmiþlerdir.. Bizler hatalý bir düzen ölçütü tarafýndan köleleþtirilmiþ bulunuyoruz. Bu kýsýr döngüden kurt tek yolu, beyinlerimizde yeni by-pass devreleri oluþturarak, hatalý sinaps yapýsallaþmalarýnýn etkisinden kurtulmaktýr.

19 OGSyi alt-sistem kökenli kabul edip, çocuklarýmýzýn düþünce ve davranýþlarýnýn bu þekilde saðlarsanýz þöyle bir toplum hayatý oluþur: Ýnsanlarla toplumu arasý iliþki, hücrelerle bedeni arasý iliþkinin aynýsýdýr. Beden içindeki bi organda hücrelerin durumu iyi olmazsa, örneðin böbreklerinizdeki hücreler rahatsýzlarsa, tüm diðer organlarýmýz da bu rahatsýzlýktan paylarýný alýrlar; çünkü hepsi böbreðin vereceði hizmet baðýmlýdýrlar. Yani hepsi arasýnda karþýlýklý baðýmlýlýða dayalý bir hizmet-alýþ-veriþ iliþkisi Toplumlar da aynen böyledir. Toplum, karþýlýklý hizmet-alýþ-veriþi sistemine dayalý, iþ-ve meslek guruplarý arasý bir ortak sistemidir. Her bir gurup, sadece kendi alanýnda hizmet üretir ve diðer tüm hizmetleri baþkalarýndan alýr. Sistemin çalýþmasý aynen bir saatin çarklarý arasýndaki iliþkiye benzer ve yavaþ dönen çarkýn hýzýnda iþler. Bu nedenle, herkes çevresindeki diðer meslek guruplarýnýn durumlarýnýn çok iyi olmasýný bekler, çünkü hayatýnýn rahat ve huzurlu geçmesi, tamamen onlarda alacaðý hizmetlere baðlýdýr! Elektrikçisi kötü olan karanlýkta kalmaya, çöpçüsü kötü olan pisli yaþamaya mahkumdur. Çarklardan biri kötü çalýþmaya baþlarsa, tüm sistem kötüleþir! Hiç bir insan bir diðerine benzemez; yani her insan bir diðerinden farklý özelliklere sahiptir. Ýnsanlarýn birbirinden farklý olmalarý, onlarýn toplum hayatýnda üstlenecekleri hizmet dallarýnýn da farklý olmasýnýn nedenidir Bu nedenle: Baþkalarýndan daha iyi yapabileceð bir iþ veya meslek dalýna yönel ve o konuda en iyi þekilde uzmanlaþ ki, o iþ veya meslek dalýnda, en kýsa süreçte en fazla hizmeti üretip, çevrene sunacak duruma gelesin. Bu þekilde herkesin en iyi ve en seri þekilde sunduklarý bir hizmetler havuzu ortaya çýkar ve o havuzun olduðu toplumda her þey en iyi þekilde olur! Doða ve dünyada nasýl davranýlacaðý bilgisi, her öðenin içinde bulunmaktadýr. Doðada oluþturula yeni öðe, doðadaki sistemin aktif bir parçasý olmakta, parçalardan bütüne, küçükten büyüðe doðr oluþturma sistemi ortaya koyulmaktadýr. Her yeni oluþan öðe, bu evrensel güç sisteminin bir parçasý olarak, hem çevresindeki diðer öðelerden etkilenir, hem de kendi yapýsýna iþlenen bilgi uygun bir etkiyi çevresine yayar. Bu þekilde, karþýlýklý birbirleriyle iliþki ve baðýmlýlýk içi bir oluþum ve geliþim sistemi ortaya çýkar. Tüm varlýklar, bir saatin diþlileri gibi, birbirlerini etkilemekte, birbirlerinden etkilenmektedir. Hayat, canlý-cansýz tüm varlýklar arasýnda karþýlýklý bir etkileþim içindedir; bu nedenle canlý cansýz, doðadaki tüm varlýklar arasý ekolojik dengenin bozulmamasýna çalýþ! Her insan toplumun bir ortaðýdýr, yaptýklarýyla toplumu etkiler, ve baþkalarýnýn yaptýklarýyla da kendisi etkileni Ne ortaðý olduðun bu toplumsal hayat sistemine zarar ver; ne de baþkalarýnýn bu toplumsal sisteme zarar vermesine göz yum! Bu sistemin çalýþmasý için, ayný iþ-ve meslek dalýnda olanlar bir araya gelip, sunacaklarý hizmeti en iyi þekilde yapabilmenin plan ve projesini hazýrlarlar; çünkü baþkalarýndan da ayný þekilde en iyi hizmeti talep edeceklerdir. Bu þekilde, her iþ-ve-meslek gurubu en küçük yerleþim biriminden baþlayarak yukarý doðru geniþleyecek þekilde örgütlenirler ve karþýlýklý hi alýþ-veriþ sistemi içinde yerlerini alýrlar. Böyle bir modelin egemen olduðu toplumlardaki hayat standardýný düþünün! Ýnsanlar para kazanmak için deðil, bilgi edinmek ve üretmek için yaþama baþlýyorlar. Böyle olunca, herkes edinebileceð en uygun bilgileri edinip, bu bilgilere göre bir þey veya hizmet üretiyor. Herkes mesleðinde en-iyisi, dolayýsýyla her þey en ucuz þekliyle piyasaya çýkýyor; hiçbir üründe veya hizmette bi hata yok (varsa anýnda düzeltiliyor); her birey, diðer bireylerin durumlarýnýn en az kendisi kadar iyi olmasý için elinden geleni yapýyor, çünkü kendi rahatýnýn onlardan alacaðý hizmetlere baðlý olduðunun farkýnda; insanlar arasý karþýlýklý baðýmlýlýk, en küçük birimden baþlayýp, ulu boyutlarda devam ediyor; Ýnsanlar doðadaki her varlýkla karþýlýklý etkileþim ve baðýmlýlýk için olduðu temel bilgisiyle hayata baþlýyor ve bu nedenle, taþýndan-topraðýndan tutun, karýncasýna

20 kuþuna kadar, her þeye karþý duyarlý ve bilinçli yaklaþýyor; çevre sorunu yok, saðlýk sorunu yo eðitim sorunu yok, iþsizlik sorunu yok, savaþ yok; vs..!!! Görüldüðü üzere, eðitim sistemimizde gerçekleþtireceðimiz kökten bir deðiþiklikle, tüm sorunlar ortadan kaldýran bir yapýsallaþmaya geçilecektir. Bu konularda daha ayrýntýlý bilimsel veriler ve gerekçeler içeren çeþitli yazýlar bulunmaktadýr Bu yazýlarýn ilki, GEDÝK, Ý. 1998: Dünyanýn Oluþumundan Ýnsanlýðýn Geliþimine: Deðiþimler ve Dö Jeoloji Mühendisliði, Sayý 52, s Ankara. isimli makalede sunulmuþtur. Takip edenler: (i) 2000 yýlýna kadar olanlarý (ii) 2002 yýlý sonuna kadar olanlarý sitesinde bulunmaktadýr. GEDÝK, Ý. 2001: Hücreselliðimiz, Ýnsanlýðýmýz, Toplumsallýðýmýz; BÝLGÝnin bu Oluþ Rolü (I). Vol. 1, Nr.3, Aralýk GEDÝK, Ý. 2002: Hücreselliðimiz, Ýnsanlýðýmýz, Toplumsallýðýmýz; BÝLGÝnin bu Oluþ Rolü (II). Vol. 2, Nr.1, Mart GEDÝK, Ý. 2002: Hücreselliðimiz, Ýnsanlýðýmýz, Toplumsallýðýmýz; BÝLGÝnin bu Oluþ Rolü (III). Vol. 2, Nr.2, Haziran Sayfa(lar) 12. GEDÝK, Ý. 2002: Hücreselliðimiz, Ýnsanlýðýmýz, Toplumsallýðýmýz; BÝLGÝnin bu Oluþ Rolü (IV). Vol. 2, Nr.3, Eylül Sayfa(lar) 10. GEDÝK, Ý. 2002: Enerji Mekan Ýliþkileri, Zaman Kavramý ve Evrim. Vol. 2, Nr.4, Aralýk Sayfa(lar) 10. (iii) 2005 yýlý ortalarýna kadar olanlarý GEDÝK, Ý. 2005: Tavuk-Yumurta Ýliþkileri Çerçevesinde Ýnsan ve Toplum. GEDÝK, Ý. 2005: Sinerjetik Kalkýnma Modeli-1: Zaman Ve Ömür Kavramlarýnýn Anlamý, Karþýlýklý Ýliþkileri Ve Eðitim Sistemimize Acilen Girmeleri Gerekliliði. GEDÝK, Ý. 2005: Sinerjetik Kalkýnma Modeli-2: Hizmet Yarýþlarýyla Deðiþim-Dönüþümlere Uyumlu ye Yapýsallaþmalar. GEDÝK, Ý. 2005: Sinerjetik Kalkýnma Modeli-3: Büyümenin Teorisi veya Üst-Sistem Oluþturma Yöntemi. Ýnternet ortamlarýnda yayýnlanmýþtýr. Ancak egitimpolitikalari sitesinin editörün deðiþmesi sonucu, derginin yayýmý duraksadýðýndan, Sinerjetik Kalkýnma Modeli genel baþlýðý altýnda yayýnlanmaya baþlanýlan yazý dizisinin ancak çok küçük bir kýsmý yayýnla yazý dizisinin tümü adresinden (Sistem.doc adlý 4 ayrý dosya olarak) istenilebilir. (iv) 2006 yýlý baþlarýnda ise, son bir versiyon daha yazýlmýþtýr ve hayat.doc adlý dosya ol yazarýndan istenilebilir. Okuyucularýn önce (iv) numarada sözü edilen hayat.doc yazýsý ile baþlamalarý ve gerekirs geçmiþteki yazýlara doðru (sistem.doc, vs.) geri gitmeleri önerilir.

YGS PİANALİTİK KONU TESTLERİ KONU BAŞLIKLARI COĞRAFYA KONU TESTİ. 1. Doða ve Ýnsan. Göçlerin Nedenleri ve Göç Türleri. 2.

YGS PİANALİTİK KONU TESTLERİ KONU BAŞLIKLARI COĞRAFYA KONU TESTİ. 1. Doða ve Ýnsan. Göçlerin Nedenleri ve Göç Türleri. 2. YGS PİANALİTİK KONU LERİ COĞRAFYA 1. Doða ve Ýnsan 27 Göçlerin Nedenleri ve Göç Türleri 2. Harita ve Ölçek 28 Göçlerin Mekânsal Etkileri 3. Haritalarda Yüzey Þekillerinin Gösterilmesi 29 Geçmiþten Günümüze

Detaylı

FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ

FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ 6. SINIF DENEME SINAVI / 11. SAYI ÇÖZÜMLER TÜRKÇE TESTÝ 1. Bir sözcüðü, A seçeneðinde eþit, ayný anlamýnda kullanýlmýþtýr: Nasýl isterseniz, benim için hepsi ayný (eþit). 5. A,

Detaylı

www.tukcev.org.tr www.tupadem.hacettepe.edu.tr Editörler: Prof. Dr. Müberra Babaoðul Araþ. Gör. Uzm. E. Betül Sürgit

www.tukcev.org.tr www.tupadem.hacettepe.edu.tr Editörler: Prof. Dr. Müberra Babaoðul Araþ. Gör. Uzm. E. Betül Sürgit Sanayi ve Ticaret Bakanlýðý nýn katkýlarý ile Tüketici ve Çevre Eðitim Vakfý (TÜKÇEV) ve Hacettepe Üniversitesi, Tüketici - Pazar - Araþtýrma - Danýþma - Test ve Eðitim Merkezi (TÜPADEM) ortak çalýþmasý

Detaylı

FEN BÝLGÝSÝ TESTÝ. cam balon içindeki. X gazý ve borularda- ki cývalar þekildeki gibi dengededir.

FEN BÝLGÝSÝ TESTÝ. cam balon içindeki. X gazý ve borularda- ki cývalar þekildeki gibi dengededir. FEN BÝGÝSÝ TESTÝ 1. Þekil - I Þekil - II Bir ucu duara menteþelenmiþ çubuðunun diðer ucuna cismi Þekil - l deki gibi iple baðlanýyor. çubuðu serbest býrakýldýktan bir süre sonra cisminin aðýrlýðýnýn etkisiyle

Detaylı

TÜRKÇE TESTÝ ÇÖZÜMLERÝ

TÜRKÇE TESTÝ ÇÖZÜMLERÝ TÜRKÇE TESTÝ ÇÖZÜMLERÝ 1. Mustafa Öðretmen in isteðiyle Onat, Selin ve Buðra nýn verdiði örnekler birer deyimdir. Ancak Ýlayda nýn söylediði Geç olsun da güç olmasýn. deyim deðil atasözüdür. Bu nedenle

Detaylı

FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ

FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ 8. SINIF DENEME SINAVI / 17. SAYI ÇÖZÜMLER TÜRKÇE TESTÝ 1. Etkilemek sözcüðü; 1. ve 3. cümlede bir kimsenin davranýþýný, düþüncesini, duygularýný deðiþtirmek anlamýnda kullanýlmýþtýr.

Detaylı

SOSYAL BÝLÝMLER 1 TESTÝ (Sos 1)

SOSYAL BÝLÝMLER 1 TESTÝ (Sos 1) Dershanede doðru þýkkýnýz SOSYAL BÝLÝMLER1 TESTÝ (Sos1) Bu testte sýrasýyla, Tarih (113) Coðrafya (1423) Felsefe (2430) ile ilgili 30 soru vardýr. 1. Tarih öncesinde yaþayan insanlar, araç gereç yapýmýnda

Detaylı

ELEKTRÝK ENERJÝSÝNDE ÖZELLEÞTÝRME

ELEKTRÝK ENERJÝSÝNDE ÖZELLEÞTÝRME Bülent YILMAZ Elektrik Mühendisleri Odasý Ýst. Þb. YK Üyesi ELEKTRÝK ENERJÝSÝNDE ÖZELLEÞTÝRME Anadolu Yakasý elektrik daðýtýmý konusunda AKTAÞ, 1995 yýlýnda dönemin iktidarý yeni bir görevlendirme yaparak

Detaylı

Ýmece Evi. Ziyaret-2016

Ýmece Evi. Ziyaret-2016 Ziyaret-2016 Ýmece Evi Merhaba, Ýmece Evi ni öðrenme merkezi olmasýna neden olan öðrenme odaklý ziyaretçiler bizi daha çok araþtýrmaya yönlendirip sorumluluklarýmýzý hatýrlamamýza neden oluyor. Yaþamýný

Detaylı

Fizik ve Ölçme. Fizik deneysel gözlemler ve nicel ölçümlere dayanır

Fizik ve Ölçme. Fizik deneysel gözlemler ve nicel ölçümlere dayanır Fizik ve Ölçme Fizik deneysel gözlemler ve nicel ölçümlere dayanır Fizik kanunları temel büyüklükler(nicelikler) cinsinden ifade edilir. Mekanikte üç temel büyüklük vardır; bunlar uzunluk(l), zaman(t)

Detaylı

FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ

FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ 6. SINIF DENEME SINAVI / 16. SAYI ÇÖZÜMLER TÜRKÇE TESTÝ 1. Silkelemek sözcüðü; 1. cümlede üstündeki þeyleri düþürmek, 2. cümlede kuvvetle sarsmak, 3. cümlede etkilemek ve 4. cümlede

Detaylı

3. Eðitim - Öðrenim ve Saðlýk Kýrsal yörelerde (köylerde) eðitim ve saðlýk

3. Eðitim - Öðrenim ve Saðlýk Kýrsal yörelerde (köylerde) eðitim ve saðlýk A) Göçler Göçler ikiye ayrýlýr. a. Ýç göçler: Bir ülke içinde bir bölgeden bir baþka bölgeye ya da bir kentten bir baþka kente yapýlan göçtür. Kýsaca ayný ülke içinde yapýlan göçlerdir. Ýç göçler ülkenin

Detaylı

1-Zihinsel kazanýmlar 2-Duyuþsal kazanýmlar 3-Bedensel kazanýmlar

1-Zihinsel kazanýmlar 2-Duyuþsal kazanýmlar 3-Bedensel kazanýmlar ÖÐRENME Öðrenme, bireyin çevresi ile etkileþimi sonucu kalýcý olan davranýþ kazanmasýdýr. Öðrenme planlý ve düzenli etkileþim sonucu olur. Eðitimde hedef, toplumun geliþimine katký saðlayacak bireyi geliþtirmektir.

Detaylı

LYS BÝYOLOJÝ. Biyolojiye Giriþ ve Bilimsel Yöntem Canlýlarýn Temel Bileþenleri Enzimler Canlýlarýn Sýnýflandýrýlmasý

LYS BÝYOLOJÝ. Biyolojiye Giriþ ve Bilimsel Yöntem Canlýlarýn Temel Bileþenleri Enzimler Canlýlarýn Sýnýflandýrýlmasý LYS BÝYOLOJÝ Soru Çözüm Dersi Kitapçığı 1 (MF) Biyolojiye Giriþ ve Bilimsel Yöntem Canlýlarýn Temel Bileþenleri Enzimler Canlýlarýn Sýnýflandýrýlmasý Bu yayýnýn her hakký saklýdýr. Tüm haklarý bry Birey

Detaylı

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Doç. Dr. Ýlker BELEK Akdeniz Üniversitesi Týp Fakültesi Halk Saðlýðý Anabilim Dalý Öðretim Üyesi SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Burjuva Sýnýf Saldýrýsýnýn Tepe Noktasý Yukarýda tanýmlanan saðlýk sistemi yapýsý

Detaylı

Nokia Bluetooth Kulaklýklý Mikrofon Seti BH-703 Kullaným Kýlavuzu. 9207483 1. Baský TR

Nokia Bluetooth Kulaklýklý Mikrofon Seti BH-703 Kullaným Kýlavuzu. 9207483 1. Baský TR Nokia Bluetooth Kulaklýklý Mikrofon Seti BH-703 Kullaným Kýlavuzu 9207483 1. Baský TR UYGUNLUK BÝLDÝRÝMÝ NOKIA CORPORATION þirketi, bu HS-106W ürününün Directive 1999/5/EC kararýnýn esas þartlarý ve diðer

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1. Anlam Bilgisi. Yazým Bilgisi. Dil Bilgisi. SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15

ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1. Anlam Bilgisi. Yazým Bilgisi. Dil Bilgisi. SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15 ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1 Anlam Bilgisi SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15 CÜMLE ANLAMI...16 Öznel ve Nesnel Anlatým...16 Neden - Sonuç Ýliþkisi...16 Amaç - Sonuç Ýliþkisi...16 Koþula

Detaylı

Yaþlanma ile birlikte ortaya çýkan iþitsel ve görsel

Yaþlanma ile birlikte ortaya çýkan iþitsel ve görsel 1 9 Prof. Dr. Yeþim GÖKÇE-KUTSAL Yaþlanma ile birlikte ortaya çýkan iþitsel ve görsel algýlamadaki azalma, koordinasyon ve dengedeki bozukluklar ve kuvvet azalmasý; yaþlýlarýn çevresel tehlikelerle karþý

Detaylı

Pazardan Sofraya:Pazarlama ve Tüketim Beslenmede Balığın Yeri ve Önemi

Pazardan Sofraya:Pazarlama ve Tüketim Beslenmede Balığın Yeri ve Önemi Pazardan Sofraya:Pazarlama ve Tüketim Beslenmede Balığın Yeri ve Önemi Prof. Dr. Yasemen YANAR Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölüm Başkanı Tarih boyunca medeniyetler

Detaylı

Bölüm 1: Kalite kavramý

Bölüm 1: Kalite kavramý Bölüm 1: Kalite kavramý A. Kalitenin tanýmý Ýnsanoðlu her zaman daha iyisini yapmak için çalýþan bir yapýya sahiptir. Karanlýk çaðdan bilgi çaðýna uzanan geliþme sürecine göz attýðýmýzda insanlarýn yaþam

Detaylı

Biyolojik yapýlar için yaþlýlýk kaçýnýlmaz bir süreç.

Biyolojik yapýlar için yaþlýlýk kaçýnýlmaz bir süreç. 3 Prof. Dr. Berna ARDA Biyolojik yapýlar için yaþlýlýk kaçýnýlmaz bir süreç. Zaman zaman yeryüzündeki ve uzaydaki çeþitli yapýlar için bile kullanýyoruz ayný sözcüðü. Yaþlý dünyamýzdan, yaþlanmýþ gezegenlerden

Detaylı

Endi eli yimserlik Kamuoyu Beklentilerinde Pozitif Trend Devam Ediyor Genel Seçim Sürecine AKP Önde Giriyor, CHP Takipte de Bahar Havasý Türkiye nin LoveMarklarý Arçelik-Adidas-Nokia-LCWaikiki-Beko Türkiye

Detaylı

GÜNEŞİN ELEKTROMANYETİK SPEKTRUMU

GÜNEŞİN ELEKTROMANYETİK SPEKTRUMU GÜNEŞİN ELEKTROMANYETİK SPEKTRUMU Güneş ışınımı değişik dalga boylarında yayılır. Yayılan bu dalga boylarının sıralı görünümü de güneş spektrumu olarak isimlendirilir. Tam olarak ifade edilecek olursa;

Detaylı

ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ

ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ Ekosistem, birbiriyle ilişkili canlı ve cansız unsurlardan oluşur. Ekosistem, bu unsurlar arasındaki madde ve enerji dolaşımı ile kendini besler ve yeniler. Madde döngüsü

Detaylı

FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ

FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ 7. SINIF DENEME SINAVI / 20. SAYI ÇÖZÜMLER TÜRKÇE TESTÝ. Tutmak sözcüðü,. cümleye denetimi ve yetkisi altýna almak, 2. cümleye gereðini yapmak, yerine getirmek, 3. cümleye bir

Detaylı

ÜNÝTE - 1 TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR

ÜNÝTE - 1 TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR Doðal Sistemler ÜNÝTE - 1 TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR...12 Ölçme ve Deðerlendirme...14 Kazaným Deðerlendirme Testi...16 Ünite Deðerlendirme Testi...18 Doðal Sistemler ÜNÝTE - 2 LEVHA

Detaylı

2 Temmuz 2011 Staja baþlama sorularý ve cevaplarý Gönderen : guliz - 05/07/2011 16:30

2 Temmuz 2011 Staja baþlama sorularý ve cevaplarý Gönderen : guliz - 05/07/2011 16:30 2 Temmuz 2011 Staja baþlama sorularý ve cevaplarý Gönderen : guliz - 05/07/2011 16:30 2 TEMMUZ 2011 SMMM STAJA BAÞLAMA SINAVININ SORU VE CEVAPLARI 1) / 129 ÞÜPH. TÝC ALACAK KARÞ. 128 ÞÜPH.TÝC.ALAC. Cevap:

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER. 1. ÜNÝTE Vücudumuzdaki Sistemler SÝNDÝRÝM SÝSTEMÝ... 12. Ölçme ve Deðerlendirme... 16. Kazaným Deðerlendirme Testi - 1...

ÝÇÝNDEKÝLER. 1. ÜNÝTE Vücudumuzdaki Sistemler SÝNDÝRÝM SÝSTEMÝ... 12. Ölçme ve Deðerlendirme... 16. Kazaným Deðerlendirme Testi - 1... ÇNDEKLER 1. ÜNTE Vücudumuzdaki Sistemler SNDRM SSTEM... 12 Ölçme ve Deðerlendirme. 16 Kazaným Deðerlendirme Testi - 1... 18 BOÞALTIM SSTEM... 21 Ölçme ve Deðerlendirme. 23 Kazaným Deðerlendirme Testi -

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER. 1. ÜNÝTE Kümeler. 2. ÜNÝTE Bölünebilme Kurallarý ve Kesirler

ÝÇÝNDEKÝLER. 1. ÜNÝTE Kümeler. 2. ÜNÝTE Bölünebilme Kurallarý ve Kesirler ÝÇÝNDEKÝLER 1. ÜNÝTE Kümeler KÜMELER... 13 Ölçme ve Deðerlendirme... 19 Kazaným Deðerlendirme Testi - 1... 21 Kazaným Deðerlendirme Testi - 2 (Video lü)... 23 KÜMELERLE ÝÞLEMLER... 25 Ölçme ve Deðerlendirme...

Detaylı

3. DONANIM. Yarý otomatik ve otomatik kaynaktaki temel elemanlar Þekil-2 ve Þekil-16'da gösterilmiþtir.. Þekil-16. Otomatik Kaynak Makinasý

3. DONANIM. Yarý otomatik ve otomatik kaynaktaki temel elemanlar Þekil-2 ve Þekil-16'da gösterilmiþtir.. Þekil-16. Otomatik Kaynak Makinasý 3. DONANIM Daha öncede belirtildiði gibi gazaltý kaynak yöntemi yarý otomatik veya otomatik olarak kullanýlabilir. Her iki halde de yöntemin temel elemanlarý aþaðýdaki gibidir : a) Kaynak torcu (hava veya

Detaylı

KANUNSUZ TALÝMATLARI YERÝNE GETÝRMEK ZORUNDA DEÐÝLSÝNÝZ. Çünkü Anayasa ve yasalar bizden yana: 2 Nisan 2007 Onlarca film ve dizi, 3 yýllýðýna kiraya verildi. TRT ye 40 milyon dolar gelir getirmesi gerekirken,

Detaylı

Nokia Bluetooth Stereo Kulaklýklý Mikrofon Seti BH-604 Kullaným Kýlavuzu

Nokia Bluetooth Stereo Kulaklýklý Mikrofon Seti BH-604 Kullaným Kýlavuzu Nokia Bluetooth Stereo Kulaklýklý Mikrofon Seti BH-604 Kullaným Kýlavuzu 9203663 2. Baský TR UYGUNLUK BÝLDÝRÝMÝ NOKIA CORPORATION þirketi, bu HS-96W ürününün 1999/5/EC sayýlý Direktif kararýnýn esas þartlarý

Detaylı

MÝKROELEKTROMEKANÝK SÝSTEMLER

MÝKROELEKTROMEKANÝK SÝSTEMLER MÝKROELEKTROMEKANÝK SÝSTEMLER Çeviri : Mak. Müh. Nilgün KARAKÜÇÜK Mikroelektromekanik sistemler (MEMS) birkaç yýldýr mühendislik dünyasýnýn en ilgilendiði konulardan biri olmuþtur. Hepsinden öte, mucitlerin

Detaylı

1. Kristal Diyot 2. Zener Diyot 3. Tünel Diyot 4. Iºýk Yayan Diyot (Led) 5. Foto Diyot 6. Ayarlanabilir Kapasiteli Diyot (Varaktör - Varikap)

1. Kristal Diyot 2. Zener Diyot 3. Tünel Diyot 4. Iºýk Yayan Diyot (Led) 5. Foto Diyot 6. Ayarlanabilir Kapasiteli Diyot (Varaktör - Varikap) Diyot Çeºitleri Otomotiv Elektroniði-Diyot lar, Ders sorumlusu Yrd.Doç.Dr.Hilmi KUªÇU Diðer Diyotlar 1. Kristal Diyot 2. Zener Diyot 3. Tünel Diyot 4. Iºýk Yayan Diyot (Led) 5. Foto Diyot 6. Ayarlanabilir

Detaylı

Kaynak: Forum Media Yayıncılık; İş Sağlığı ve Güvenliği için Eğitim Seti

Kaynak: Forum Media Yayıncılık; İş Sağlığı ve Güvenliği için Eğitim Seti Kaynak: Forum Media Yayıncılık; İş Sağlığı ve Güvenliği için Eğitim Seti Radyasyonun Keşfi 1895 yılında Wilhelm Conrad Röntgen tarafından X-ışınlarının keşfi yapılmıştır. Radyasyonun Keşfi 1896 yılında

Detaylı

Ses. Ses Nasýl Yayýlýr? Ses, maddesel ortamlarda dalgalar hâlinde yayýlan madde moleküllerinin titreþimi ile oluþan bir enerji þeklidir.

Ses. Ses Nasýl Yayýlýr? Ses, maddesel ortamlarda dalgalar hâlinde yayýlan madde moleküllerinin titreþimi ile oluþan bir enerji þeklidir. Ses Ses Nasýl Yayýlýr? Ses, maddesel ortamlarda dalgalar hâlinde yayýlan madde moleküllerinin titreþimi ile oluþan bir enerji þeklidir. Ses, bir madde ile karþýlaþtýðýnda yansýyabilir, iletilebilir ya

Detaylı

YAZILI ÇALIŞMA TEKNİKLERİ. w w w. g e o m e t r i g o r m e t e k n i k l e r i. c o m. { } : boþ küme demek deðildir. ÇÖZÜMÜ:

YAZILI ÇALIŞMA TEKNİKLERİ. w w w. g e o m e t r i g o r m e t e k n i k l e r i. c o m. { } : boþ küme demek deðildir. ÇÖZÜMÜ: KONU BİLGİSİ 1.KÜME TNIMI VE GÖSTERÝM ÞEKÝLLERÝ Belli özellikleri saðlayan nesneler topluluðuna küme denir. Kümede tüm elemanlar net olmalýdýr. Kümeler büyük harflerle gösterilir. Bir kümede bir eleman

Detaylı

8. Ünite Yeryüzünde Yaşam

8. Ünite Yeryüzünde Yaşam 8. Ünite Yeryüzünde Yaşam 381 Yer kabuðu Nelerden Oluþur? Milyarca yýl önce Dünya, ekseni etrafýnda dönen, erimiþ ve gaz hâlinde bulunan maddelerden oluþmuþtu. Zamanla dýþtan içe doðru soðuyarak yer kabuðu

Detaylı

Liderlik Üzerine Bir Analiz

Liderlik Üzerine Bir Analiz Liderlik Üzerine Bir Analiz Liderlik Üzerine Bir Analiz Gerçekte lider ve liderlik kavramlarý iþletme yönetimi ve örgütsel davranýþ literatüründe her zaman önem taþýmýþtýr. Liderlik ile bilimsel çalýþmalar

Detaylı

FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ

FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ 7. SINIF DENEME SINAVI / 19. SAYI ÇÖZÜMLER TÜRKÇE TESTÝ 1. A, C ve D seçeneklerindeki altý çizili sözcük, akla gelen ilk anlamýyla kullanýlmýþtýr; ancak B seçeneðindeki altý çizili

Detaylı

1. Yer kabuðunun yapý gereði olan bir veya birkaç mineralden oluþan kütlelere ne ad verilir?

1. Yer kabuðunun yapý gereði olan bir veya birkaç mineralden oluþan kütlelere ne ad verilir? Soru - Yanýt 15 1. Yer kabuðunun yapý gereði olan bir veya birkaç mineralden oluþan kütlelere ne ad verilir? Yanýt: Yer kabuðunun yapý gereði olan bir veya birkaç mineralden oluþan kütlelere kayaç denir.

Detaylı

Örgüt Kültürü. da öðrenmek isteyecektir.

Örgüt Kültürü. da öðrenmek isteyecektir. NOT : Bu bölüm önümüzdeki günlerde Prof.Dr. Hüner Þencan ýn incelemesinden sonra daha da geliþtirilerek son halini alacaktýr. Zaman kaybý olmamasý için büyük ölçüde- tamamlanmýþ olan bu bölüm web e konmuþtur.

Detaylı

Ýçindekiler Kayseri Ýli Yardým Derneði Ýstanbul Þubesi Adýna Sahibi, Dernek Baþkaný Yayýn Yönetmeni Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü M. Orhan CEBECÝ Dergi Komisyonu Gamze POSTAAÐASI Rýfat DEDEMAN Danýþma Kurulu

Detaylı

5. SINIF 1. BÖLÜM: HER BÝR DOÐRU CEVAP 1 PUAN DEÐERÝNDEDÝR.

5. SINIF 1. BÖLÜM: HER BÝR DOÐRU CEVAP 1 PUAN DEÐERÝNDEDÝR. 2007 2008 GENEL AÇIKLAMA 1. Bu testte toplam 60 soru vardýr. (20 Türkçe sorusunun ilk 8 sorusu 1 er puan, diðerleri 2 þer puandýr. 40 Matematik sorusunun Birinci bölümdeki 20 tanesi 1 er puan, Ýkinci bölümdeki

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 Kanguru Matematik Türkiye 015 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýdaki sayýlardan hangisi 0.15 x 51.0 sayýsýna en yakýndýr? A) 100 B) 1000 C) 10000 D) 100000 E) 1000000. Anne, çamaþýrlarý yýkayýp gömlekleri yan

Detaylı

FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ

FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ 6. SINIF DENEME SINAVI / 1. SAYI ÇÖZÜMLER TÜRKÇE TESTÝ 1. 1., 3. ve 4. cümlelerde piþmek sözcüðü duyu organlarýmýzdan biriyle algýlanabilmektedir. Ancak 2. cümlede geçen bir iþte

Detaylı

17 ÞUBAT 2016 5. kontrol

17 ÞUBAT 2016 5. kontrol 17 ÞUBAT 2016 5. kontrol 3 puanlýk sorular 1. Tuna ve Coþkun un yaþlarý toplamý 23, Coþkun ve Ali nin yaþlarý toplamý 24 ve Tuna ve Ali nin yaþlarý toplamý 25 tir. En büyük olanýn yaþý kaçtýr? A) 10 B)

Detaylı

Kullaným Kýlavuzu >> HOFFRICHTER RAHAT NEFES ALMAK ÝÇÝN TEKNOLOJÝ. Aksesuar Batarya Paketi powerpackpoint

Kullaným Kýlavuzu >> HOFFRICHTER RAHAT NEFES ALMAK ÝÇÝN TEKNOLOJÝ. Aksesuar Batarya Paketi powerpackpoint Kullaným Kýlavuzu >> HOFFRICHTER RAHAT NEFES ALMAK ÝÇÝN TEKNOLOJÝ Aksesuar Batarya Paketi >> Bilgi Seri numarasý HOFFRICHTER GmbH Firmasý daha sonra takip edebilmek için bütün sistemlerini ve cihazlarýný

Detaylı

YKS KİMYA Atom ve Periyodik Sistem 6

YKS KİMYA Atom ve Periyodik Sistem 6 YKS KİMYA Atom ve Periyodik Sistem 6 Atom ve Periyodik Sistem 6 1 Soru 01 Aşağıdaki özelliklerden hangisi periyodik sistemin aynı periyodunda sağa doğru azalırken, aynı grupta aşağıya doğru artar? A) İyonlaşma

Detaylı

ali hikmet ÞEYTAN UÇURTMASI

ali hikmet ÞEYTAN UÇURTMASI 1 2 ali hikmet ÞEYTAN UÇURTMASI 3 ÞÝÝR DÝZÝSÝ Dizi Editörü HÝLMÝ YAVUZ Yayýn Yönetmeni : Ýlknur Özdemir Dizgi : Serap Kýlýç Düzelti : Fulya Tükel Montaj : Mine Sarýkaya Kapak Düzeni : Semih Özcan Ýç Baský

Detaylı

SU Lise Yaz Okulu 2. Ders, biraz (baya) fizik. Dalgalar Elektromanyetik Dalgalar Kuantum mekaniği Tayf Karacisim ışıması

SU Lise Yaz Okulu 2. Ders, biraz (baya) fizik. Dalgalar Elektromanyetik Dalgalar Kuantum mekaniği Tayf Karacisim ışıması SU Lise Yaz Okulu 2. Ders, biraz (baya) fizik Dalgalar Elektromanyetik Dalgalar Kuantum mekaniği Tayf Karacisim ışıması Dalga Nedir Enerji taşıyan bir değişimin bir yöne doğru taşınmasına dalga denir.

Detaylı

Bizi çekici kýlan, etrafýmýza karþý ilk imajýmýzý belirleyen, elbetteki saðlýklý bir gülümsemedir. Bu sebeple, doðal diþlerin kaybý, kiþinin kendisini toplumdan izole etmesi ya da toplum içinde tedirgin

Detaylı

Bölüm Onbir Hataların Düzel4lmesi

Bölüm Onbir Hataların Düzel4lmesi Bölüm Onbir Hataların Düzel4lmesi Genel Bir Bakış Geri Bildirim Çeşitleri İçsel geribildirim Dışsal (destekleyici) geribildirim Hareke&n hemen arkasından ve Hareket sırasında verilen geribildirim Performans

Detaylı

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam SÖZCÜKTE ANLAM 1 Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam BADEM AÐACI Ýlkbahar gelmiþti. Hava bazen çok güzel oluyordu. Güneþ

Detaylı

"GDO Yönetmeliði" tamam:gdo'suza GDO'suz demek yasak!.

GDO Yönetmeliði tamam:gdo'suza GDO'suz demek yasak!. "GDO Yönetmeliði" tamam:gdo'suza GDO'suz demek yasak!. GDO Yönetmeliði Resmi Gazete de yayýnlandý. Üreticileri ve tüketicileri büyük tehdit altýna sokacak yönetmenliði yayýnlýyoruz. Tarým ve Köyiþleri

Detaylı

Gelin bugün bu yazıda ilkokul sıralarından beri bize öğretilen bilgilerden yeni bir şey keşfedelim, ya da ne demek istediğini daha iyi anlayalım.

Gelin bugün bu yazıda ilkokul sıralarından beri bize öğretilen bilgilerden yeni bir şey keşfedelim, ya da ne demek istediğini daha iyi anlayalım. Kristal Yapılar Gelin bugün bu yazıda ilkokul sıralarından beri bize öğretilen bilgilerden yeni bir şey keşfedelim, ya da ne demek istediğini daha iyi anlayalım. Evrende, kimyasal özellik barındıran maddelerin

Detaylı

Nokia Telefon Hoparlörü HF-300 Kullaným Kýlavuzu

Nokia Telefon Hoparlörü HF-300 Kullaným Kýlavuzu Nokia Telefon Hoparlörü HF-300 Kullaným Kýlavuzu 9203868 1. Baský TR UYGUNLUK BÝLDÝRÝMÝ NOKIA CORPORATION þirketi, bu HF-34W ürününün Directive 1999/5/EC kararýnýn esas þartlarý ve diðer ilgili hükümleri

Detaylı

ÇOK HÜCRELİ ORGANİZMALARIN GELİŞİMİ

ÇOK HÜCRELİ ORGANİZMALARIN GELİŞİMİ ÇOK HÜCRELİ ORGANİZMALARIN GELİŞİMİ Seçici gen ifadesi embriyonun gelişmesini sağlayan 4 temel işlevi denetler: 1. Hücre çoğalması 2. Hücre farklılaşması 3. Hücre etkileşimleri 4. Hücre hareketi HÜCRE

Detaylı

LYS ANAHTAR SORULAR #6. Mitoz ve Mayoz Bölünme Eşeyli ve Eşeysiz Üreme İnsanda Üreme

LYS ANAHTAR SORULAR #6. Mitoz ve Mayoz Bölünme Eşeyli ve Eşeysiz Üreme İnsanda Üreme LYS ANAHTAR SORULAR #6 Mitoz ve Mayoz Bölünme Eşeyli ve Eşeysiz Üreme İnsanda Üreme 1) 2n = 40 kromozomlu memeli türünde, Dişinin ovaryumlarında yumurta hücresi oluşurken anafaz I evresinde gonozomların

Detaylı

3- KİMYASAL ELEMENTLER VE FONKSİYONLARI

3- KİMYASAL ELEMENTLER VE FONKSİYONLARI 3- KİMYASAL ELEMENTLER VE FONKSİYONLARI Doğada 103 elementin olduğu bilinmektedir. Bunlardan 84 metal elementlerdir. Metal elementler toksik olan ve toksik olmayan elementler olarak ikiye ayrılmaktadır.

Detaylı

11 II. BÖLÜM Zaman Ýçindeki Eðilimler: Kadýnlarýn Ýþgücüne Katýlýmý Neden Düþüyor? Bu bölüm Türkiye de kadýnlarýn iþgücüne katýlýmýnýn son yirmi yýlda neden düþmekte olduðunu anlamayý amaçlamaktadýr. Yapýlan

Detaylı

Nötr (yüksüz) bir için, çekirdekte kaç proton varsa çekirdeğin etrafındaki yörüngelerde de o kadar elektron dolaşır.

Nötr (yüksüz) bir için, çekirdekte kaç proton varsa çekirdeğin etrafındaki yörüngelerde de o kadar elektron dolaşır. ATOM ve YAPISI Elementin özelliğini taşıyan en küçük parçasına denir. Atom Numarası Bir elementin unda bulunan proton sayısıdır. Protonlar (+) yüklü olduklarından pozitif yük sayısı ya da çekirdek yükü

Detaylı

İNSTAGRAM:kimyaci_glcn_hoca

İNSTAGRAM:kimyaci_glcn_hoca MODERN ATOM TEORİSİ ATOMUN KUANTUM MODELİ Bohr atom modeli 1 H, 2 He +, 3Li 2+ vb. gibi tek elektronlu atom ve iyonların çizgi spektrumlarını başarıyla açıklamıştır.ancak çok elektronlu atomların çizgi

Detaylı

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.

Detaylı

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI:

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: Bu formun ç kt s n al p ço altarak ö rencilerinizin ücretsiz Morpa Kampüs yarıyıl tatili üyeli inden yararlanmalar n sa layabilirsiniz.! ISBN NUMARASI: 65482465 ISBN NUMARASI: 65482465! ISBN NUMARASI:

Detaylı

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ FARMASÖTİK KİMYA ANABİLİMDALI GENEL KİMYA II DERS NOTLARI (ORGANİK KİMYAYA GİRİŞ)

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ FARMASÖTİK KİMYA ANABİLİMDALI GENEL KİMYA II DERS NOTLARI (ORGANİK KİMYAYA GİRİŞ) ANADOLU ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ FARMASÖTİK KİMYA ANABİLİMDALI GENEL KİMYA II DERS NOTLARI (ORGANİK KİMYAYA GİRİŞ) Hazırlayan: Doç. Dr. Yusuf ÖZKAY 1. Organik bileşik kavramının tarihsel gelişimi

Detaylı

PERİYODİK CETVEL. Yanıt : D. www.kimyahocam.com. 3 Li : 1s2 2s 1 2. periyot 1A grubu. 16 S : 1s2 2s 2 2p 6 3s 2 3p 4 3.

PERİYODİK CETVEL. Yanıt : D. www.kimyahocam.com. 3 Li : 1s2 2s 1 2. periyot 1A grubu. 16 S : 1s2 2s 2 2p 6 3s 2 3p 4 3. PERİODİK CETVEL Periyodik cetvel, elementlerin atom numaraları temel alınarak düzenlenmiş bir sistemdir. Periyodik cetvelde, nötr atomlarının elektron içeren temel enerji düzeyi sayısı aynı olan elementler

Detaylı

ACENTE BÝLGÝ TEKNOLOJÝLERÝ ile ÝÞÝNÝZÝ BÜYÜTÜN! + + + MYAGENT ARACILIK ÇÖZÜMLERÝ www.sfs.com.tr ACENTE MALÝYETLERÝNÝZÝ DÜÞÜRÜN, HÝZMET KALÝTENÝZÝ ARTIRIN. Acente Bilgi Teknolojileri ÝÞÝNÝZÝ BÜYÜTÜN! Günümüz

Detaylı

MADDENİN HALLERİ VE TANECİKLİ YAPI

MADDENİN HALLERİ VE TANECİKLİ YAPI MADDENİN HALLERİ VE TANECİKLİ YAPI MADDE BİLGİSİ Kütlesi hacmi ve eylemsizliği olan her şeye madde denir. Maddenin şekil almış haline cisim denir. Cam bir madde iken cam bardak bir cisimdir. Maddeler doğada

Detaylı

2009-30 Bazý Taþýt ve Beyaz Eþyalarýn ÖTV Oranýnda Ýndirim Yapýldý

2009-30 Bazý Taþýt ve Beyaz Eþyalarýn ÖTV Oranýnda Ýndirim Yapýldý 2009-30 Bazý Taþýt ve Beyaz Eþyalarýn ÖTV Oranýnda Ýndirim Yapýldý Ýstanbul, 16 Mart 2009 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2009/30 Bazý Taþýt ve Beyaz Eþyalarýn ÖTV Oranýnda Ýndirim Yapýldý 1. Genel

Detaylı

OTOMASYON ÝÞLERÝNDE TÝTREÞÝMLÝ BESLEME ÜNÝTELERÝ. A. Turan GÜNEÞ. Makina Mühendisi

OTOMASYON ÝÞLERÝNDE TÝTREÞÝMLÝ BESLEME ÜNÝTELERÝ. A. Turan GÜNEÞ. Makina Mühendisi Atölye den OTOMASYON ÝÞLERÝNDE TÝTREÞÝMLÝ BESLEME ÜNÝTELERÝ A. Turan GÜNEÞ Makina Mühendisi O tomasyon uygulamalarýnda iþ parçalarýnýn þekilde çevreye üç,dört veya daha fazla sayýda belirlenmiþ konumlarda

Detaylı

Entegre Acil Durum Yönetimi Sistemine Giriş

Entegre Acil Durum Yönetimi Sistemine Giriş İstanbul Teknik Üniversitesi Geomatik Mühendisliği Bölümü CBS & UA ile Afet Yönetimi Entegre Acil Durum Yönetimi Sistemine Giriş Amaçlar (1) Kriz yönetimi kavramının tartışılması Tehlike, acil durum ve

Detaylı

BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ

BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ KİMYASALBAĞLAR BAĞLAR KİMYASAL VE HÜCRESEL REAKSİYONLAR Yrd. Doç.Dr. Funda BULMUŞ Atomun Yapısı Maddenin en küçük yapı taşı olan atom elektron, proton ve nötrondan oluşmuştur.

Detaylı

6. ÖZEL UYGULAMALAR 6.1. ÖZLÜ ELEKTRODLARLA KAYNAK

6. ÖZEL UYGULAMALAR 6.1. ÖZLÜ ELEKTRODLARLA KAYNAK 6. ÖZEL UYGULAMALAR 6.. ÖZLÜ ELEKTRODLARLA KAYNAK Örtülü elektrodlarýn tersine, gazaltý kaynak tellerindeki alaþým elemanlarý sadece bu tellerin üretiminde baþlangýç malzemesi olarak kullanýlan ingotlarýn

Detaylı

EKONOMÝDE GELÝÞMELER

EKONOMÝDE GELÝÞMELER 03 Þubat 2011 Perþembe Kemal AKAR Ýl Baþkan Yard. Ekonomi Ýþleri EKONOMÝDE GELÝÞMELER Kiþi Baþýna Milli Gelir 10 Bin Dolarý Aþtý Teþkilatýmýzýn Deðerli Mensuplarý, Kýymetli Yol Arkadaþlarým, Ak Parti bayraðýnýn

Detaylı

FİZİKÇİ. 2. Kütlesi 1000 kg olan bir araba 20 m/sn hızla gidiyor ve 10 m bir uçurumdan aşağı düşüyor.

FİZİKÇİ. 2. Kütlesi 1000 kg olan bir araba 20 m/sn hızla gidiyor ve 10 m bir uçurumdan aşağı düşüyor. 1. Aşağıdakilerden hangisi Frekans ı tanımlamaktadır? a) Birim zamandaki titreşim sayısıdır ve boyutu sn -1 b) Birim zamandaki hızlanmadır c) Bir saniyedeki tekrarlanmadır d) Hızın zamana oranıdır 6. İki

Detaylı

sayý 94 yýl : 17 MART - NÝSAN 2009

sayý 94 yýl : 17 MART - NÝSAN 2009 sayý yýl : 7 MART - NÝSAN 200 TEKNÝK GEZÝLERÝMÝZ DEVAM EDÝYOR eskisehir.mmo.org.tr No lu telefonu çevirin en yakýn Makina Mühendisleri Odasý Þubesi karþýnýzda olacaktýr. Cep telefonu ile arayan üyelerimiz

Detaylı

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIÐI

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIÐI T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIÐI TAVUKÇULUK ARAÞTIRMA ENSTÝTÜSÜ MÜDÜRLÜÐÜ www.arastirma.tarim.gov.tr/tavukculuk ankara.tavukculuk@gthb.gov.tr TAVUKÇULUK ARAÞTIRMA ENSTÝTÜSÜ MÜDÜRLÜÐÜ TÝCARÝ KAHVERENGÝ

Detaylı

A. ATOMUN TEMEL TANECİKLERİ

A. ATOMUN TEMEL TANECİKLERİ ÜNİTE 3 MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ 1. BÖLÜM MADDENİN TANECİKLİ YAPISI 1- ATOMUN YAPISI Maddenin taneciklerden oluştuğu fikri yani atom kavramı ilk defa demokritus tarafından ortaya atılmıştır. Örneğin;

Detaylı

SCHRÖDİNGER: Elektronun yeri (yörüngesi ve orbitali) birer dalga fonksiyonu olan n, l, m l olarak ifade edilen kuantum sayıları ile belirlenir.

SCHRÖDİNGER: Elektronun yeri (yörüngesi ve orbitali) birer dalga fonksiyonu olan n, l, m l olarak ifade edilen kuantum sayıları ile belirlenir. . ATOMUN KUANTUM MODELİ SCHRÖDİNGER: Elektronun yeri (yörüngesi ve orbitali) birer dalga fonksiyonu olan n, l, m l olarak ifade edilen kuantum sayıları ile belirlenir. Orbital: Elektronların çekirdek etrafında

Detaylı

HAYVANLAR ÂLEMİ. Nicholas Blechman. Hazırlayan Simon Rogers. Çeviren Egemen Özkan

HAYVANLAR ÂLEMİ. Nicholas Blechman. Hazırlayan Simon Rogers. Çeviren Egemen Özkan HAYVANLAR ÂLEMİ Nicholas Blechman Hazırlayan Simon Rogers Çeviren Egemen Özkan 180 HAYVANLAR ÂLEMI Nicholas Blechman 8 17 TÜRLER 18 25 DUYULAR 26 35 REKORTMENLER 36 45 YİYECEK VE İÇECEK 46 55 AİLE 56 63

Detaylı

KİMYA -ATOM MODELLERİ-

KİMYA -ATOM MODELLERİ- KİMYA -ATOM MODELLERİ- ATOM MODELLERİNİN TARİHÇESİ Bir çok bilim adamı tarih boyunca atomun yapısı ile ilgili pek çok fikir ortaya atmış ve atomun yapısını tanımlamaya çalışmış-tır. Zaman içerisinde teknoloji

Detaylı

TAKIM KURMA. 4) Üyeler arasýnda yüksek derecede güven duygusu geliþmiþtir. 2. TAKIM ÝLE ÇALIÞMA GRUBU ARASINDAKÝ FARKLILIKLAR :

TAKIM KURMA. 4) Üyeler arasýnda yüksek derecede güven duygusu geliþmiþtir. 2. TAKIM ÝLE ÇALIÞMA GRUBU ARASINDAKÝ FARKLILIKLAR : NOT : Bu bölüm önümüzdeki günlerde Prof.Dr. Hüner Þencan ýn incelemesinden sonra daha da geliþtirilerek son halini alacaktýr. Zaman kaybý olmamasý için büyük ölçüde- tamamlanmýþ olan bu bölüm web e konmuþtur.

Detaylı

EKOSİSTEM. Cihangir ALTUNKIRAN

EKOSİSTEM. Cihangir ALTUNKIRAN EKOSİSTEM Cihangir ALTUNKIRAN Ekosistem Nedir? Bir bölge içerisinde bulunan canlı ve cansız varlıkların karşılıklı oluşturdukları sisteme ekosistem denir. Ekosistem Bileşenleri Canlı Öğeler Üreticiler

Detaylı

Çalışma Soruları 2: Bölüm 2

Çalışma Soruları 2: Bölüm 2 Çalışma Soruları 2: Bölüm 2 2.1) Kripton(Kr) atomunun yarıçapı 1,9 Å dur. a) Bu uzaklık nanometre (nm) ve pikometre (pm) cinsinden nedir? b) Kaç tane kripton atomunu yanyana dizersek uzunlukları 1,0 mm

Detaylı

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 ATOMİK YAPI Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 Elektron Kütlesi 9,11x10-31 kg Proton Kütlesi Nötron Kütlesi 1,67x10-27 kg Bir kimyasal elementin atom numarası (Z) çekirdeğindeki

Detaylı

4. 4,25 ondalýk sayýsý aþaðýdakilerden hangisine

4. 4,25 ondalýk sayýsý aþaðýdakilerden hangisine 5. SINIF COÞMY SORULRI 1. BÖLÜM DÝKKT! Bu bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. 3. üst 1. Yukarýdaki þeklin üstten görünüþü nasýldýr? ) B) Ön tekerleðinin yarýçapý arka tekerleðinin

Detaylı

2007 Nokia telif hakkýdýr. Tüm haklarý mahfuzdur. Nokia, Nokia Connecting People ve Pop-Port, Nokia Corporation'ýn ticari veya tescilli ticari

2007 Nokia telif hakkýdýr. Tüm haklarý mahfuzdur. Nokia, Nokia Connecting People ve Pop-Port, Nokia Corporation'ýn ticari veya tescilli ticari Nokia N70-1 2007 Nokia telif hakkýdýr. Tüm haklarý mahfuzdur. Nokia, Nokia Connecting People ve Pop-Port, Nokia Corporation'ýn ticari veya tescilli ticari markalarýdýr. Burada adý geçen diðer ürün ve þirket

Detaylı

FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ

FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ FEN BÝLÝMLERÝ DERSHNESÝ 7. SINIF DENEME SINVI / 12. SYI ÇÖZÜMLER TÜRKÇE TESTÝ 1. Renk sözcüðü, öncül cümleye neþe, mutluluk anlamlarýný katmaktadýr. Bu nedenle sözcük mecaz anlamýyla kullanýlmýþtýr. Yanýt

Detaylı

ELEMETLER VE BİLEŞİKLER ELEMENTLER VE SEMBOLLERİ

ELEMETLER VE BİLEŞİKLER ELEMENTLER VE SEMBOLLERİ ELEMENTLER VE SEMBOLLERİ Elementler Aynı cins atomlardan oluşan, fiziksel ya da kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere element denir. Elementler çok sayıda

Detaylı

Bölüm Üç. Koordinasyon ve Kontrol. Motor Kontrol Teorileri. Harekete Hazırlanmak. Koordinasyon ve Kontrol

Bölüm Üç. Koordinasyon ve Kontrol. Motor Kontrol Teorileri. Harekete Hazırlanmak. Koordinasyon ve Kontrol Koordinasyon ve Kontrol Bölüm Üç Motor Kontrol Teorileri Serbestlik Derecesi bir kontrol sistemindeki bileşen sayısı ve her birinin mümkün olan uygulama (ifade) biçimleri. Uygulayıcı mümkün olan kombinasyonlarla

Detaylı

Sensörler Öğr. Gör. Erhan CEMÜNAL Thomas Alva Edison

Sensörler Öğr. Gör. Erhan CEMÜNAL Thomas Alva Edison Sensörler Öğr. Gör. Erhan CEMÜNAL Sıkı bir çalışmanın yerini hiç bir şey alamaz. Deha yüzde bir ilham ve yüzde doksandokuz terdir. Thomas Alva Edison İçerik TEMEL ELEKTRONİK KAVRAMLARI Transdüser ve Sensör

Detaylı

haber TMMOB ESKÝÞEHÝR KENT SEMPOZYUMU GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Eskiþehir Ýl

haber TMMOB ESKÝÞEHÝR KENT SEMPOZYUMU GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Eskiþehir Ýl ESKÝÞEHÝR KENT SEMPOZYUMU GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Eskiþehir Ýl Koordinasyon Kurulu nun düzenlemiþ olduðu ESKÝÞEHÝR KENT SEMPOZYUMU 28-2 Þubat tarihinde Eskiþehir Anemon

Detaylı

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 ATOMİK YAPI Atom, birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal öğeyi oluşturan parçacıktır. Atom, elementlerin özelliklerini taşıyan en küçük yapı birimi olup çekirdekteki

Detaylı

ELEKTRİK ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ

ELEKTRİK ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ Dr. Ahmet KÜÇÜKER Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü M6/6318 Bölümün tanıtılması Elektrik Elektronik Mühendisliğinin tanıtılması Mühendislik Etiği Doğru

Detaylı

Taþ fýrýnýn sultaný...

Taþ fýrýnýn sultaný... Taþ fýrýnýn sultaný... Neden SULTAN taþ fýrýn? O C ÝDEALDÝR... Enerji kaynaklarý arasýnda dönüþüm yapma imkanýna sahiptir. Fuel-oil, motorin, doðalgaz, lpg ve odun gibi, temel ýsý kaynaklarýný kullanabilir.

Detaylı

FİZK 103 Ders 1. Ölçme ve Birimler

FİZK 103 Ders 1. Ölçme ve Birimler FİZK 103 Ders 1 Ölçme ve Birimler Dr. Ali ÖVGÜN DAÜ Fizik Bölümü www.aovgun.com Dersin İçeriği q Ölçme ve Birimler q Vektörler q Doğrusal Tek Boyutlu Hareket q İki Boyutlu Hareket q Kuvvet ve Newton un

Detaylı

============================================================================

============================================================================ Ailem de Ýlk Ve Son ANADOL Gönderen : papatya54-31/03/2008 11:15 http://img241.imageshack.us/img241/6535/aaaaaaaqgz2.jpg http://img139.imageshack.us/img139/1395/sddddddddcq9.jpg Arabalarla olan iliþkilerimiz

Detaylı

Maddenin içine yaptığımız yolculukta...

Maddenin içine yaptığımız yolculukta... HİGGS NEDİR? Maddenin içine yaptığımız yolculukta... madde atom elektron proton quark çekirdek nötron Standart Model Standart Model Atomun İçi Doğadaki Temel Kuvvetler Temel Kuvvetler Değişim Parçacıkları

Detaylı