T.C. SALIK BAKANLII. L ETFAL ETM ve ARATIRMA HASTANES 1.GÖZ KLN. Klinik efi: Doç. Dr.Dilek GÜVEN YAA BALI MAKULA DEJENERESANSI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. SALIK BAKANLII. L ETFAL ETM ve ARATIRMA HASTANES 1.GÖZ KLN. Klinik efi: Doç. Dr.Dilek GÜVEN YAA BALI MAKULA DEJENERESANSI"

Transkript

1 T.C. SALIK BAKANLII L ETFAL ETM ve ARATIRMA HASTANES 1.GÖZ KLN Klinik efi: Doç. Dr.Dilek GÜVEN YAA BALI MAKULA DEJENERESANSI ile POSTEROR VTRE DEKOLMANI LKSNN ULTRASON ve OPTK KOHERENS TOMOGRAF ile ARATIRILMASI (UZMANLIK TEZ) DR.YASEMN KURNAZ BAYDAR STANBUL- 2009

2 ÇNDEKLER 1.ÖZET 2.TE EKKÜR 3.SMGELER VE KISALTMALAR 4.GR 5.GENEL BLGLER - Makula n!n Topografik Anatomisi - Vitre Anatomisi ve Fizyoloji - Ya2a ba4l! makula dejeneresans! (YBMD) Epidemiyolojisi - YBMD Patofizyolojisi - YBMD Histopatolojisi - YBMD Klini4i - Tan! Yöntemleri - Posterior Vitre Dekolman! 6. GEREÇ VE YÖNTEM 7. BULGULAR 8.TARTI MA 9. SONUÇ 10. KAYNAKLAR 2

3 1. ÖZET Ya2a Ba4l! Makula Dejeneresans! (YBMD) olan hastalarda Optik Koherens Tomografi (OKT) ve B-mod Ultrasonografi (B-mod USG) ile Posterior Vitre Dekolman! (PVD) bak!ld!. Kuru veya ya2 tip YBMD!nda kontrol grubu ile kar2!la2t!rmal! olarak total ve parsiyel PVD insidans! ve bunlar!n grublar aras! da4!l!m oranlar!na bak!ld!. Prospektif gözlemsel çal!2mam!zda, 55 ya2 ve üzeri olan 48 hastan!n 90 gözü çal!2ma kapsam!na al!nd!. Hastalar, YBMD n!n kuru tipinden olu2an 18 hastan!n 29 gözü; grup 1, ya2 tipinden olu2an 6 hastan!n 10 gözü; grup 2 ve YBMD olmayan 24 hastan!n 45 gözü de grup 3( kontrol gubu) olarak s!n!fland!r!ld!. Bütün hastalara rütin oftalmolojik muayene, en iyi görme keskinli4i (EGK), early treatment diabetic retinopahty study (ETDRS), göz içi bas!nç ölçümü, biomikroskopik muayene ve fundus muayenesi yap!ld!. Tetkik amaçl! OKT ve B-mod USG yap!ld!. Çal!2mam!zda elde etti4imiz sonuçlara göre, üç grup aras8nda ya; ortalamalar8 ve cinsiyet da?8l8mlar8 aç8s8ndan istatistksel olarak anlaml8 bir fark saptanmad8 (p>0.05). Total PVD, kuru tip YBMD olgular8nda %72,4 (n=21), ya; tip YBMD da %20 (n=2), kontrol grubunda %51,1 (n=23 ) oran8nda; Parsiyel PVD kuru tip YBMD da %10,3 (n=3), ya; tip YBMD da %70 (n=7), kontrol grubunda %6,7 (n=3) oran8nda görüldü. PVD (total+parsiyel), kuru tip YBMD da %82,8 (n=24), ya; tip YBMD da %90 (n=9), kontrol grubunda %57,8 (n=26) oran8nda görüldü. Çal8;ma/ kontrol grubu PVD oranlar8 ; %84,6 (n=33)/ %42,2(n=26) istatistiksel olarak anlaml8 farkl8l8k saptand8 (p<0.01). YBMD kuru tip grubunda total PVD oran8 %72,4 (n=21) yüksek iken; ya; tip grubunda parsiyel PVD oran8 %70 (n=7) yüksekti. ki grub aras8nda istatistiksel olarak anlaml8 fark saptand8 (p<0.01). Günümüzde YBMD etyopatogenezi net olarak bilinemedi4i için bu hastal!4a kar2! tedavide de s!n!rl! olarak fayda sa4layabilmekteyiz. Normal populasyonun yakla2!k yar!s!nda (%42) PVD görülmesine ra4men YBMD olan hastalarda (%84,6) PVD oranlar! daha yüksek bulunmu2tur. Ya2 tip YBMD hastalar!nda parsiyel PVD (%70) ; kuru tip YBMD olan hastalarda total PVD (%72,4) oranlar!n!n yüksek olmas! YBMD hastalar!n!n ya2 tipinde KNV geli2irken kuru tipinde geli2memesi parsiyel PVD, neden oldu4u VMA ve VMT ile ili2kilendirilmi2tir. Etyopatogeneze!2!k tutan bu gibi bulgular, VMA lar! ortadan kald!rmak amac!yla parsiyel PVD lar!n!n total olarak dekole edilmesinin KNV geli2imini önlemede yeni bir tedavi seçene4i olarak görülmektedir. 3

4 2. TEEKKÜR PVD n!n YBMD hastalar!nda insidans!n!n ve da4!l!m!n!n ara2t!r!lmas! konulu uzmanl!k tezi i2li Etfal E4itim ve Ara2t!rma Hastanesi 1.Göz efli4i taraf!ndan 2009 y!l!nda verilmi2 ve çal!2!lmaya ba2lanm!2t!r. Uzmanl!k e4itimimin son döneminde yan!m!zda olan, benimle beraber uzmanl!k e4itimi almakta olan bütün arkada2lar!ma e2it 2artlar sunmak hususunda titiz davranan, bilgi ve deneyimlerini bizlerle payla2maktan mutluluk duyan de4erli hocam!z Doç. Dr. Dilek Güven e te2ekkürlerimi sunar!m. Göz uzmanl!4!nda cerrahi anlamda beceri kazanmam! sa4layan, sab!rla beni en güzel 2ekilde yeti2tiren, yeri geldi4inde bizlere kol kanat geren, her zaman varl!4!n! hissedece4im de4erli büyü4üm Op. Dr. inci Daruga ya te2ekkürlerimi sunar!m. Hayata bak!2!, bilgi ve deneyimleriyle bizlere hem insan olma yolunda hem de göz doktorlu4u nosyonu kazanmak hususunda katk!lar!n! esirgemeyen, bundan sonraki hayat!mda da duru2unu örnek alaca4!m Doç.Dr. afak Karsl!o4lu na te2ekkürlerimi sunar!m. Yeti2memde katk!lar! olan, bu uzun zaman diliminde birçok güzel 2ey payla2t!4!m uzman!m!z Op. Dr. Nihal balc!o4lu na te2ekkürlerimi arz ediyorum. De4erli asistan arkada2lar!m.akl!n Solmaz,.Ça4r! Türker, Yekta endül, Cemile Üçgül, Semra Tiryaki, asistanl!k dönemini sizlerle payla2m!2 olmaktan çok mutluyum. Hem2ire ve personel arkada2lara yard!mlar! için te2ekkür ediyorum. Beni bu günlere getiren Ailem e sonsuz te2ekkür ediyorum. Ne yapsam hakk!n!z! ödeyemem, hay!rl! bir evlat olabilmek için gayretliyim. E2im Serkan Baydar a ve ailesine her türlü destekleri için te2ekkür ediyorum. Dr.Yasemin KURNAZ BAYDAR 4

5 3. SMGELER VE KISALTMALAR OKT: Optik Koherens Tomografi B-mod USG: B-mod Ultrasonografi FFA: Fundus Fluoresein Anjiografi YBMD: Ya2a ba4l! makula dejeneresans! PVD: Posterior vitre dekolman! VMT: Vitreomakular traksiyon RPE: Retina Pigment Epiteli KNV: Koroid Neovaskülarizasyonu LM: nternal Limitan Membran VMA: Vitreomakular Adhezyon 5

6 4. GR YBMD, 65 ya2 üzeri santral görme kayb! ve körlü4ün en yayg!n sebebidir. YBMD ilk defa 1885 de Haab taraf!ndan makular bölgede pigmenter ve atrofik de4i2ikliklerle giden ve merkezi görme keskinli4inde ilerleyici azalma ile karakterize klinik bir tablo olarak tan!mland!. YBMD, retinada druzen olarak adland!r!lan amorf asellüler depozitler ile karakterize kuru tip ve daha ciddi seyreden koroidal neovaskülarizasyon (KNV) görülen ya2 tip olmak üzere iki tipe ayr!l!r. Klinik belirtileri ve do4al seyri uzun süredir çok iyi bilinmesine ra4men YBMD n!n etyopatogenezi tam olarak ayd!nlat!lamam!2 ve buna ba4l! olarak da tedavisi tam olarak ortaya konulamam!2t!r. Özellikle geli2mi2 ülkelerde ya2l! nüfusun artmas! ile birlikte YBMD insidans!n!n h!zla artaca4! ve tedavisinde mevcut yöntemlerin yetersizli4i ile önemli toplum sa4l!4! sorunlar!ndan biri olmaya devam edece4i öngörülmektedir. Bu nedenlerden dolay! etyopatogenezi ayd!nlatmaya yönelik edinilen bilgiler önem arz etmektedir. Krebs ve arkada2lar!n!n, bir gözünde ya2 tip YBMD di4er gözünde kuru tip YBMD olan hasta grubu üzerinde yapt!4! çal!2mada kuru tip YBMD grubunda total; ya2 tip YBMD grubunda parsiyel PVD oranlar! istatistiksel olarak anlaml! yüksek bulunmu2tur. Genetik ve çevresel faktörler elimine edilerek yap!lan bu çal!2maya göre etyopatogenezde vitrede meydana gelen anatomik ve fizyopatolojik de4i2ikliklerin YBMD geli2iminde ve kuru tipten ya2 tipe geçi2te posterior vitre dekolman!n!n önemli rolü olabilece4ini dü2ündürmektedir 1,2.. Bu çal!2mada, YBMD hastalar!ndaki PVD insidans! ve da4!l!m oranlar! ara2t!r!ld!. 6

7 5. GENEL BLGLER 5.1. Makulan8n Topografik Anatomisi Makula, arka kutupta bulunan yakla2!k 5,5mm çap!nda oval bir aland!r. S!n!rlar!, majör temporal arkadlar!n seyriyle uyumluluk gösterir. Merkezi, optik diskin 4mm temporalinde ve 0,8mm inferiorunda yer al!r ve fovea çap!n!n (1,5mm ), parafovea geni2li4inin iki kat!n!( 1mm ) ve perifovea geni2li4inin iki kat!n! ( 3mm ) içerir. Fovea: Makula merkezindeki iç retina yüzeyinde yeralan bir çöküntüdür ve kenar! taban ve e4im k!s!mlar!ndan ibarettir. Taban! foveolaya tekabül eder ve merkezine umbo denir. Oftalmoskopi ile fundus muayenesinde, retinan!n artm!2 kal!nl!4!ndan ve parafoveal bölgedeki internal limitan membran!ndan do4an oval biçimde bir!2!k yans!mas! ile teshis edilebilir. Foveola: Fovean!n merkezi taban!n! olu2turur ve 0,33mm lik bir çapa sahiptir. Buras! ganglion hücresi ihtiva etmez, bütün kal!nl!4! sadece koni ve nükleuslar! ihtiva eder. Umbo: Makulan!n en iyi görme keskinli4i sa4layan yeridir. Fovean!n merkezi olarak an!l!r. Burada retina kal!nl!4! 0,13mm dir. Konilerin en yüksek yo4unlu4u Nm çap!nda bir alanda görülür ve santral koniler buketi olarak an!l!r. Foveal Avasküler Zon (FAZ): Fovean!n içinde bir sirküler avasküler zon olan vasküler arkadlarca sar!lm!2t!r. Bu damarlar internal nükleer tabaka seviyesinde bulunur ve aralar!nda mikrometrelik bir avasküler zon b!rak!rlar. Parafovea: Fovea kenar!n! çevreleyen 0,5mm bir kemerdir. Bu bölgede retina 4-6 tabaka ganglion hücresi ve 7-10 tabaka bipolar hücresi içerir. Perifovea: Parafoveay! 1,5mm geni2li4inde bir kemer olarak sarar. Bölge pek çok ganglion hücre tabakas! 6 s!ra bipolar hücresi içermesiyle karakterize edilir. 7

8 5.2. Vitre Anatomisi Supramoleküler Organizasyon Moleküler bile2enleri: Kollajenler Tip II (%75 oranda en çok bulunan), tip IX, tip V/XI, Tip VI, glikozaminoglikanlar Hyalüronan, Kondratin sülfat, kollajen olmayan yap!sal proteinler; fibrillinler (Vitreusun likefaksiyonunu önler), opticin (kollajen fibrillerin toplanmas! sa4lar ve demet içinde y!4!l!m! önler), VIT I (kollajen ba4lay!c! protein), ayr!ca albümin, transferin, metalloproteinazlar, k!k!rdak oligometrik protein, askorbik asit, lipit, fosfolipit ve iyonlar olu2turur. Vitreus uzun hyalüronan molaküllerinin yayg!n olarak aras!na serpi2tirildi4i, seyrek kollajen fibriler a4dan olu2ur. Kollajen fibriller hidrofilik hyalüronanla 2i2en kat! bir yap! sa4lar. Kollajen kald!r!l!rsa, geriye kalan hyalüronan visköz bir yap! olu2turur; e4er hyalüronan uzakla2t!r!l!rsa jel yap! büzü2ürancak yok olmaz 92. Fizyolojik gözlemler kollajen ve hyalüronan aras!nda önemli bir etkile2imin varl!4!n! da dü2ündürmektedir 93. Kollajen zincirine ba4lanan kollajen arac!l! polisakkaritlerin hidroksilizin aminoasitlerinin, O-glikolitik ba4lant!larla ba4land!klar! san!lmaktad!r 97. Vitreus cismindeki hyalüronan ve kollajen etkile2imine bir molekül arac!l!k edebilir 96. Kartilajda proteoglikan ve hyalüronan ile etkile2ime giren ba4lant! glikoproteinleri saptanm!2t!r 95. Birçok ara2t!rmada, hyalüronan kollajen etkile2iminin fiziko-kimyasal dan daha çok kimyasal bir etkile2im oldu4una inan!l!r 92. Çözünür kollajen ve glikozaminoglikanlar aras!nda elektrostatik do4ada geri dönü2ümlü kompleksler olu2ur. Vitreusta negatif yüklü hyalüronan ve pozitif yüklü hyalüronan aras!nda elektrostatik ba4lant!lar da olu2abilir Makroskopik Morfoloji Emetrop bir eri2kin insan gözünde vitreusun aksiyel uzunlu4u ön k!s!mda hemen lens gerisindeki çöküntüyle birlikte (patellar fossa) yakla2!k 16,5 mm dir. Weigerin Hyaloidokapsüler Ligaman!, vitreusun lens arkas!nda yap!2t!4! yer olan anüler bölge 1-2 mm geni2likte ve 8-9 mm çaptad!r. Erggelet veya Berger bo2lu4u da hyaloidokapsüler ligaman!n merkezindedir. Cloquet kanal! bu bo2luktan ba2lar ve santral vitreus boyunca arkaya do4ru yönelir. Bu olu2um embrionik viteustaki hyaloid arterin yerle2im alan!d!r. Arka tarafta clouget kanal! optik diskin ön bölgesindeki Mortegiani bölgesi olarak bilinen huni 2eklindeki alana aç!l!r. 8

9 Eri2kin insan viteusunda anteroposterior yönde uzanan ince paralel lifler süreklidir ve dallanmazlar. Vitreusun taban!ndan kalkan lifler ora serratan!n önüne ve arkas!na yap!2!rlar. Periferal anterior vitreus lifleri ile retina ve pars plana aras!ndaki güçlü vitreoretinal yap!2!kl!klar vitredeki çekintiler sonucu retina y!rt!klar!na neden olabilmektedir. Vitreus korteksi yak!n!nda arkaya do4ru ilerleyen santral lifler, vitreus korteksi ile birlikte çevreselken, merkezdeki lifler Clouqet kanal!na paralel (dalgalanma) kofigurasyonu gösterirler. Vitreus korteksine yak!n fibriller posteriora uzan!r ve vitreus korteksi ile çember 2eklinde ili2kilenir. Kollajenin demetler halinde s!k2t!r!lm!2 paralel lifler oldu4unu gösteren ultrastrüktürel çal!2malar, bu liflere uygun olan tek mikroskobik yap!d!r 40. Geni2 lifler yak!n!ndaki bölgeler dü2ük yo4unlukta kollajen lifler ve nispeten yüksek oranda hyalüronan molekülü içerirler. Temel olarak s!v! vitreustan olu2an bu bölgelerde çok dü2ük!2!k saç!l!m! geli2ebilir, bu durum belirginle2ti4inde, ya2lanmada görülen lakunalar olu2ur Mikroskopik Morfoloji Vitreus korteksi vitreusun periferal (kabu4u), anterior vitreus korteksi anterior vitreus taban!ndan öne ve içe do4ru ilerleyen k!s!m ve posterior vitreus korteksi de vitreus taban!n!n arka kenar!ndan arkaya do4ru uzanan bölge olarak tan!mlan!r. Posterios vitreus korteksi mm kal!nl!4!ndad!r ve yo4un olarak s!k!2t!r!lm!2 kollajen fibriller içerir 41,67. Posterior vitreusla retina aras!nda direkt ili2ki olmamas!na kar2!n, posterior vitreus korteksi gerçekte olan retinan!n iç limitan membran!na (LM; Retina müller hücrelerinin bazal laminas!) yap!2!kt!r. Posterior vitreus korteksi ve LM aras!ndaki adezyonun kesin do4as! tam olarak bilinmemekle birlikte büyük olas!l!kla çe2itli ekstrasellüler matriks moleküllerinin etkisi sonucu olu2maktad!r 68. Posterior vitreus retinadan ayr!ld!4!nda bazen klinik olarak prepapiller vitreus korteksinde bir delik görülebilir. E4er posterior vitreus dekolman! esnas!nda prepapiller glial doku y!rt!lm!2 ve prepapiller delik bölgesinde, vitreus korteksine yap!2!k kalm!2sa bu Vogt ya da Weiss Halkas8 olarak adland!r!l!r. Vitreus korteksindeki prepapiller delikten daha az oranda da premakular delikten, vitreus korteksi d!2a do4ru uzanabilir. Bu durum pek çok vitreomakulopati ile sonuçlanabilmektedir 69. Di4er mekanizmalar özellikle tanjansiyel vitreomakular traksiyon makula deliklerinin patogenezine kat!labilir 70.Hyalositler, posterior vitreus korteksinin içine gömülmü2tür. Bu mononükleer hücreler retinan!n LM na 20-25m uzakl!kta tek tabaka halinde geni2 aral!kl! olarak yay!lm!2lard!r. 9

10 Balazs 52, hyalositlerin hyaluronan konsantrasyonunun en yüksek oldu4u bölgelerde yerle2mi2 oldu4unu ve bu hücrelerin hyalorunan sentezinden sorumlu oldu4unu göstermi2tir. 71 Hyalositin kollajen sentezleme yetene4i ilk kez Newsome ve arkada;lar8 taraf!ndan gösterilmi2tir. Hyalositlerin hayat!n baz! dönemlerinde vitreusta kollajen sentezinden sorumlu olabilece4i dü2ünülmektedir. Hyalositlerin fagositoz özelliklerini pinositoz vezikülleri, fagozomlar!n varl!4!, ayr!ca IgG ve kopleman ba4layan yüzey reseptörlerinin mevcudiyeti ile sürdürürler 67. Pek çok hastal!kta özellikle proliferatif diabetik retinopatide migratuar ya da mitojenik uyaranlara maruz kalan ilk hücreler aras!nda hyalositlerin oldu4u dü2ünülmektedir. Bu yüzden premaküler membranlar ba2ta olmak üzere vitreoretinal ara yüzeydeki tüm proliferatif hastal!klar! patofizyolojisi de4erlendirildi4inde, bu hücrelerin rolü hesaba kat!lmal!d!r. Viterus cismi, bazal lamina glikoproteinleri ile s!k!ca il2kili tip 4 kollajenden olu2ur 67. Pars planada bazal lamina gerçek bir lamina densaya sahiptir. Ora serrata arkas!ndaki lamina retinan!n LM tabakas!d!r. Lamina densa fovea (0,01-0,02mm) ve diskte (0,07-0,1mm) en incedir. Arka kutupta, ekvator ve vitreus taban!nda oldu4undan daha kal!nd!r 41,67. LM!n vitreye bakan yüzeyi düz arka k!sm! ise (glial hücrelerin olu2turdu4u irregüler yüzeyi doldurmak amaçl!) irregülerdir. Retinan!n LM! optik diskin kenar!nda sonlanmas!na ra4men, bazal lamina Elschnig in LM! olarak devam eder 42. Bu yap! Kuhnt un santral menisküsü olarak bilinir. Bu yap!lar!n inceli4i ve kimyasal içeri4i di4er fenomenlerle birlikte, proliferatif diabetik retinopatide ve makula k!r!2!kl!4! ile beraber olan premakular membranlardaki optik disk ya da disk yak!n!ndan kaynaklanan anormal hücre proliferasyonu s!kl!4!n!n nedenini aç!klayabilir.vitreusun en s!k! ba4land!4! yerler vitre taban8, disk, makula ve retina kan damarlar8 olarak bilinir. Müler hücreleri ve LM ars!ndaki ba4lay!c! plaklar vitreusun bazal ve ekvatorial k!s!mlar!nda tan!mlanm!2 ancak fovea d!2!nda arka kutupta tan!mlanmam!2t!r 41, 67. Bunlar!n retina üzerindeki vitreus traksiyonuna cevap olarak geli2ebilece4i öne sürülmü2tür. Arka kutuptaki kal!n internal lamina, LM!n inceldi4i fovea haricinde bu traksiyonun etkisini azalt!r. LM!n inceli4i ve santral makulada ba4lay!c! plaklar!n varl!4!n!n bildirilmi2 olmas!, traksiyonun tetikledi4i bu bölgedeki predispozan de4i2iklikleri aç!klayabilir. Ola4an d!2! bir vitreoretinal ara yüzey retinal kan damarlar! üzerinde uzan!r. Fizyolojik olarak bu arteryel pulsasyonu azaltarak 2ok-absorban bir i2lev sa4lar. Ancak patolojik olaylarda, bu yap!sal düzenlenme vitreus traksiyonu ile ili2kili retina kan damarlar! üzerindeki proliferatif ve hemorajik de4i2iklikleri de aç!klayabilir. 10

11 Vitreus Cisminin Ya;lanmas8 Ya2lanma s!ras!nda vitrede reolojik, biyokimyasal ve yap!sal de4i2iklikler ortaya ç!kar ya2lar!ndan sonra insan vitreusunda jel hacminde anlaml! bir azalma ve s!v! hacminde artma meydana gelir. Bu bulgular insan vitreusunun incelendi4i post mortem çal!2malarla desteklenmi2 ve likefaksiyonun vitreus merkezinde ba2lad!4! gösterilmi2tir 43. Vitreus likefaksiyonu asl!nda muayene ve USG ile de4i2ikliklerin saptand!4! ya2lardan daha erken ba2lar. Postmortem çal!2malarda, s!v! vitreusa ait kan!tlara 4 ya2!nda rastlanm!2 ve ya2lar!da yeti2kin boyutlar!na ula2t!4!nda total vitreus hacminin içerdi4i yakla2!k %20 lik s!v! vitreusa ula2m!2t!r. Postmortem çal!2malarda 40 ya2!ndan sonra vitreus jelinin azalmas!na kar2!l!k sabit bir oranda s!v! vitreusta art!2 oldu4u gösteri2mi2tir ya2lar!nda vitreus jelinin yar!s!ndan fazlas! s!v!d!r. Merkezi vitreusta, ilk liflerin gözlendi4i bölgede normal hyalüronan-kollajen liflerinin bozulmas! sonucu e2 zamanl! s!v! vitreus olu2ur ve kollajen liflerin paralel dizilmi2 demet yap!lar! bozulur 38, 41, 43. Posterior vitreusta bu tip ya2la ili2kili de4i2iklikler, klinikte lakuna olarak adland!r!lan geni2 s!v! vitreus paketlerine neden olur 42,44. Vitreus likefaksiyon mekanizmas! anla2!lm!2 de4ildir. Jel vitreus kolajen a4!n!n enzimatik olarak y!k!lmas! sonucu in vivo olarak da likefiye edilebilir 77. Endojen likefaksiyon minör glikozaminoglikan ve kondrotin sülfat yap!s!ndaki de4i2iklikler sonucu olu2abilir. Vitreye Kondroitinaz ABC injeksiyonu likefaksiyonu tetiklemi2tir 78. Plazmin, santral vitreus likefaksiyonu ve vitreoretinal ara yüzeyde ayr!lmay! tetikleyici yetene4i nedeniyle vitreoretinal cerrahide kullan!l!r 79. Vitreus likefaksiyonunda geli2en ba2ka bir mekanzma kollajen moleküllerinin kümelenerek veya çapraz ba4lar yapmas! nedeniyle hyalüronan konformasyonunun bozulmas!. Metabolik ve fotosensitizan reaksiyonlar buna neden olabilir. Bu fikir akla yatk!nd!r, 2öyleki hayat boyu maruz kal!nan!2!4!n toplam tesiriyle kollajen- hyalüronan molekül yap!s! serbest radikal mekanizmas! ile bozulabilir. Biyokimyasal çal!2malar reolojik gözlemleri desteklemektedir. Vitreusun toplam kollajen içerie4i ya2!ndan sonra de4i2iklik göstermez.geni2 serili bir çal!2mada ya2!nda jel vitreustaki kollajen konsantrasyonu ( 0,1 mg/ml) ya2a oranla (0,05 mg/ml) daha fazla bulunmu2tur 75. Toplam kollajen içeri4i de4i2medi4inden, bu bulgu ya2lanma sonucu jel vitreus hacmindeki azalma ve kalan jele oranla jeldeki kollajen konsantrasyonunun artmas! ile aç!klanabilir. Bu kalan jel içindeki kollajen lifleri birbiriyle çapraz ba4 yapan s!k!2t!r!lm!2 paralel lif paketleri olu2tururlar , 41, 40, 41, 66, 11

12 Sözü geçen reolojik ve biyokimyasal de4i2iklikler gençlerdeki homojen kollajen ve hyalüronan da4!l!m! olan saydam vitreusu takiben; kollajen fibril kümelenmesi sonucu yeti2kindeki fibröz yap!ya geçi2i aç!klar. leri ya2larda ilerlemi2 likefaksiyon sonucu, vitreus kollaps! ve posterior vitreus dekolman! geli2ir. Ora gerisindeki vitreus taban! boyutu, vitreus taban! arka s!n!r!n! ekvatora yakla2t!rabilmek için ya2la birlikte artarak yakla2!k 3mm ye ula2!r 80. Vitreus taban!ndaki bu geni2lemenin globun temporal k!sm!nda oldu4u bulunmu2tur. Vitreus taban!n!n arkaya göçü muhtemelen periferik retinal y!rt!klar! ve regmatojen RD patogenezinde önemli bir rol oynar. Ya2l! bireylerde, vitreus taban!nda ya2lanmayla beraber santral vitreusta geli2en ya2a ba4l! de4i2ikliklere 66 benzer 2ekilde kollajen fibrillerin lateral agregasyonu mevcuttur 82. Son çal!2malarda vitreus taban!n!n arka s!n!r!n!n posteriora göçü do4rulanm!2t!r 82. Ayr!ca retinan!n LM na ba4lanarak vitrenin kollajen fibrilleri ile ba4lanan intraretinal kollajen fibril sentezi vard!r. Ya2lanmayla vitreus taban!nda geli2en de4i2iklikler periferik retina üzerindeki traksiyonun art!2!yla retinal y!rt!klar!n ve dekolman!n geli2mesine neden olabilir. 5.3.Ya;a Ba?l8 Makula Dejeneresans8 Geli2mi2 ülkelerde santral görme kayb!n!n önde gelen nedenidir. Hastal!k koryokapillaris, Bruch membran8 ve retina pigment epitelini (RPE) etkiler. Buna ra4men görme kayb! e2 zamanl! s!v! birikimi, kanama, eksüdasyon ve fibrozis ile birlikte giden atrofi ve koroid neovaskülarizasyonu(knv) sonucu geli2en fotoreseptör kayb!na ba4l!d!r. YBMD neovasküler olmayan(kuru) ve neovasküler (ya2) tip olarak iki kategoriye ayr!l!r. Kuru tip %80 oran!nda görülmesine ra4men görme kay!plar!n!n %80 inden ya2 tip sorumludur YBMD Risk Faktörleri Ya;: Görme kayb! ba2lang!c! ortalama 75 ya2 civar!d!r. 50 ya2!ndan sonra artmaya ba2lar. Dokuzuncu dekaddan sonra insanlar!n üçte birinden fazlas! etkilenir. Salisbury Göz De?erlendirme Çal8;mas8 YBMD! ile ilgili körlük ( görme keskinli4i 20/200 veya daha kötü) s!kl!4!n!n ya2lar!nda %0,38 ve ya2lar!nda %1,15 olarak bildirmi2. Birçok çal!2ma YBMD s!kl!4!n! farkl! populasyonlarda farkl! tan!mlamalar kullanarak rapor etmi2lerdir. 12

13 Framingham Göz Çal8;mas8, s!kl!4! Amerikal!larda ya2lar!nda %2, ya2lar!nda % 11, ve 75 ve üzerindeki ya2larda % 28 olarak tespit etmi2tir. Hollanda da ciddi atrofik ve neovasküler YBMD! % 1,7 olarak tespit edilmi2tir. Birle2ik Devletler de Chesapeake Bay Waterman çal8;mas8 70 ya2!n üzerindekilerde % 3 geografik atrofi ve %2 neovasküler YBMD! belirlenmi2tir. Baltimore Göz Çal8;mas8 tüm YBMD s!kl!4!n! ya2!ndakilerde % 2,9 olarak tespit etmi2tir. Irk: Barbados tan Afrika- Karib mensubu populasyondaki bir çal!2mada ya2 tip YBMD oran! %0,1 olarak tespit edilmi2tir ki bu yüzde beyaz Amerikal!larda bulunandan daha dü2üktür 46. Cinsiyet: YBMD için anlaml! bir cinsiyet e4ilimi tespit edilmemi2tir. Framingham Göz Çal!2mas! beyaz kad!nlarda erkeklere oranla orta-a4!r YBMD s!kl!4!n!n hafif fazla oldu4unu göstermi2tir 45. Son çal!2malarda menapoz sonras! östrojen kullan!m!n!n riski azaltt!4! gösterilmi2tir 47. Genetik: Geneti4in hangi düzeyde YBMD n! etkiledi4i aç!k de4ildir; De4i2ken penetrasyonlu otozomal dominant geçi2 dü2ünülmektedir 44. YBMD olan ki2ilerin ebeveyn, karde2 ve çocuklar!n!n dörtte birinde bu hastal!k kendini gösterir 48. Genetik ve çevresel faktörlerin göreceli etkilerinin ileri tarihlerde daha iyi anla2!laca4! umulmaktad!r 49,50. Prevalans monozigot ikizlerde %100 dizigot ikizlerde % 25 olarak bildirilmi2tir 51. Klein ve arkada;lar8 geni2 bir aileyi inceledikleri çal!2malar!nda 1q da yer alan 9cM geni ile hastal!k aras!nda kuvvetli bir ili2ki oldu4unu saptam!2t!r 52. Sosyoekonomik Düzey: Beaver Dam çal!2mas!nda fark bulunamazken 39, NHANES 1 e göre e4itim artt!kça YBMD prevalans azal!r 53. Çevresel Faktörler: En önemli faktör sigarad!r 54. Serum antioksidan seviyesinde, koroid kan ak!m!nda azalmaya sebep olur ve RPE detoksifikasyon reaksiyonlar!n! etkiler. Rotterdam çal8;mas8nda 10 paket/y!l dan fazla sigara kullan!m! ile ya2 tip YBMD aras!nda s!k! korelasyon bulundu4u, kuru tip YBMD ile ili2kisi olmad!4! belirtilmi2tir. 20 y!l ve daha fazla süredir sigaran!n b!rak!lm!2 olmas! riski artt!rmamaktad!r. Sistemik Hipertansiyon: Farkl! çal!2malara göre riski artt!rmaktad!r 55,56. 13

14 Kardiovasküler Nedenler: Rotterdam çal8;mas8n internalkarotid arterde plak varl!4! YBMD riskini belirgin ölçüde artt!rd!4! bildirilmi2tir 54. Diyet: Serum karotenoid seviyesinin ( lutein ve zeaksantin ) yüksekli4i ile ya2ybmd riskinin azald!4! tespit edilmi2tir 57. Baz! çal!2malarda oral çinko al!m!n!n YBMD n!n progresyonunu geriletti4i görülse de hastal!kla ili2kili serum çinko düzeylerinin azald!4! tespit edilememi2tir. Yap!lan son çal!2malarda kandaki A vitamini seviyesinin artmas! ile RPE deki ya2l!l!k pigmenti olan lipofuksinin artt!4!, E vitamini seviyesinin artmas! ile de azald!4! tespit edilmi2tir. Dokosohegzanoik asit; bal!k, meyve ve ye2il yaprakl! sebze tüketen, serum antioksidan seviyeleri yüksek olan ki2ilerde YBMD geli2me riski istatistiksel olarak anlaml! dü2ük bulundu4u bildirilmi2tir 58,59. Lökosit Say8s8: Beaver Dam Çal8;mas8nda lökosit say!s!n!n yüksek olmas!n!n, ya2 tip YBMD riskini artt!rd!4! gösterilmi2tir 37. Vücut Kitle ndeksi (BMI): Beaver Dam Çal8;mas8nda erkeklerde BMI n!n yüksek olmas!n!n YBMD! geli2imini artt!rd!4! bildirilmi2tir 60,61. Fibrinojen: Shmith ve Arkada;lar8 plazma fibrinojen seviyesi ile geç dönem YBMD aras!nda anlaml! bir ili2ki saptam!2lard!r. Oküler Faktörler: Blue Mountain çal8;mas8nda iris rengi mavi olanlarda erken ve geç YBMD n!n daha fazla görüldü4ünü bildirmi2tir. Bu, melaninin retinay! serbest radikallerden korudu4u 2eklinde de4erlendirilmi2tir 47. Yap!lan son çal!2malar, aç!k iris renginin ve görünür!2!4a maruz kalman!n YBMD riskini artt!rmad!4!n! göstermi2itir 55,62. Eye Disease Case Control Study ve Rotterdam Çal8;malar8nda hipermetropide hastal!4!n seyrinin daha kötü oldu4u, yayg!n druzen ve koroid neovaskülarizasyonunun daha s!k görüldü4ünü rapor etmi2tir 55,63. Beaver Dam Çal8;mas8nda katarakt cerrahisi sonras! hastal!4!n h!zl! progresyon gösterdi4ini bulmu2 olsa da Age-Related Eye Disease Study Research(ARES) çal!2ma grubunun 2003 Amerikan Oftalmoloji Akademisi (AAO) kongresinde sundu4u verilere göre katarakt operasyonunun varolan neovasküler YBMD n!n 14

15 ilerlemesinde belirgin etkisinin olmad!4!, bunun yan!nda geografik atrofide anlaml! ölçüde ilerleme oldu4unu bildirmi2tir 64. Ultraviyole(UV) I;8nlar8: Beaver Dam Çal!2mas!nda UV nin YBMD riskini artt!rd!4! bildirilmi2tir. Vitrenin Rolü: Ya2a ba4l! vitrenin likefaksiyonu sonucu vitreoretinal adezyonlarda zay!fl!k olur ve bu da PVD ile sunuçlan!r 5,6. Sekizinci dekaddan sonra PVD riski %63 olarak rapor edilmi2tir ve ya2la birlikte insidans! artmaktad!r 9. Ortalama ya2! 77,8 olan 66 gözde yap!lan submakular cerrahi ve vitrektomi esnas!ndaki gözlemlere göre 66 gözün 55 tanesinde (%83) posterior vitre korteksinde yap!2!kl!k görülmü2tür 10. Bishop taraf!ndan ve ili2kili di4er raporlarda ya2l!l!k esnas!nda vitreus kollajen fibrillerinde de4i2im meydana geldi4i, de4i2ime u4ram!2 bu kollajen fibrillerin retina ve posterior vitre korteksi aras!ndaki yüzeyde hapsoldu4u aç!klanm!2t!r 20. Makular alanda posterior vitrenin 2iddetli yap!2!kl!klar! makulan!n bu sitokinlere ciddi 2ekilde maruz kalmas!na, KNV ve ya2 tip YBMD geli2mesine katk!da bulunmaktad!r YBMD Patofizyolojisi YBMD daki patolojik de4i2iklikler ile ya2lanma sürecindeki bulgular!n ay!rt edilmesi önemlidir. Mitotik aktiviteye sahip olmayan santral sinir sistemi ve retina gibi dokularda ya2lanma etkileri daha s!k ortaya ç!kar. Normal ya2lanma sürecinde, fundusta retina iç tabakalar!ndaki hücrelerin kayb! le foveal ve foveolar reflelerin kayb!, drusen olu2umu, RPE düzensizli4i, senil tigroid fundus görünümü geli2ir. 80 ya2!n! geçen insanlar!n yar!s!nda fundusta bu görünüm vard!r, ya2lanma süreci sonucu görme keskinli4i 20/30 seviyesine dü2mektedir. Karanl!k adaptasyonu, kontrast duyarl!l!k, üç boyutlu görme ve renk alg!lama bozulmu2tur. Yayg!nl!4!na ve önemine ra4men YBMD patogenezi henüz tam olarak ayd!nlat!lamam!2t!r. Bir teori, ya2lanm!2 RPE hücrelerinin anormal enzimatik aktivitesi sonucu metabolik yan ürünleri birikimine neden oldu4unu varsaymaktad!r. RPE hücrelerinin 2i2mesi, normal hücresel metabolizmalar!n! bozarak, ekstrasellüler salg!lama yapmalar!na neden olur 44,91. Buna ek olarak, RPE nin muhtemelen d!2 segment döngüsüyle ili2kili hücresel art!klar! i2leyememesi sonucu Bruch membran!nda lipid birikimi geli2ir. Olu2an hidrofobik bariyer, s!v!n!n retinadan koroide geçi2ini engelleyerek RPE dekolman! geli2imine 15

16 neden olur. Bruch membran!ndaki y!rt!klar!n koryokapillaristen geli2en neovaskülarizasyondan sorumlu oldu4u dü2ünülmektedir 65. Daha yeni olan bir teori koroid dola2!m!ndaki hemodinamik de4i2ikli4in önemli bir patofizyolojik mekanizma oldu4unu desteklemektedir 66. Buna göre vasküler direncin artmas!, koroid kan dola2!m!nda azalmaya neden olmakta; Koroid ve serebrovasküler dola2!mdaki göreceli direnç art!2! da hastal!4!n klinik seyrini ve tipini belirlemektedir. Koroid dola2!m!ndaki direnç art!2! serebrovasküler direnç art!2!ndan fazla ise koroid dola2!m!nda azalma, RPE atrofisi ve drusen (kuru tip YBMD) geli2ir. Koroid dola2!m!ndaki direnç art!2! serebrovasküler direnç art!2!ndan az ise koryokapillariste bas!nç art!2!, drusen, RPE dekolman!, KNV (ya2 tip YBMD) geli2ir. Büyüme faktörlerinin de KNV geli2iminde etkili oldu4u bilinmektedir ve vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF) bunlar!n ba2!nda gelir. VEGF, vasküler endotel taraf!ndan göreceli koroid iskemisinin tetikledi4i lokalize hipoksi, transforming büyüme faktörü-beta (TGF-beta), fibroblast büyüme faktörü, inflamatuar sitokinler ve glikozilasyon son ürünlerinin uyar!s! sonucunda salg!lan!r. VEGF, diyabetik retinopati gibi iskemik retinan!n hastal!klar!nda vasküler geçirgenlik ve anormal anjiyogenezin mediatörüdür, ayn! zamanda KNV patogenezinde rol ald!4! kan!tlanm!2t!r 67. n vitro olarak VEGF differansiye olmu2 RPE taraf!ndan üretilebilir ve VEGF sekresyonu RPE nin endotele kom2u olan bazal kenar!ndan gerçekle2ir 68. RPE nin koroid üzerindeki trofik rolü VEGF ile ili2kilidir, bu sebepten dolay! VEGF sekresyonunun art!4! KNV patogenezinde rol oynar. YBMD olan hastalarda cerrahi olarak eksize edilen membranlar üzerinde yap!lan immünohistokimyasal çal!2malar, stroma hücrelerinde ve özellikle transdiferansiye RPE de VEGF seviyesinin yüksek oldu4unu göstermi2tir 69. KNV olan hastalar!n vitreusunda da VEGF seviyesi yüksek bulunmu2tur YBMD Histopatolojisi YBMD koryokapillaris, Bruch membran! ve RPE ni etkileyen progresif dejeneratif bir durumdur. Bat! dünyas!nda 65 ya2!n üzerindeki a4!r görme kayb!n!n en önemli nedenidir. Koroid, Bruch membran! ve RPE de minimal fonksiyonel semptomlarla ortaya ç!kan de42ikiklikler normal ya2lanman!n bir ifadesi olabilir, fakat YBMD da bu yap!larda santral görme kayb! 2eklinde kendini gösteren karakteristik patolojiler izlenir. 16

17 Makülan8n Ya;a Ba?l8 Normal De?i;iklikleri Ya2a ba4l! d!2 retina, RPE, Bruch membran! ve koryokapillariste meydana gelen de42iiklikler 2u 2ekildedir: _Fotoreseptörlerin dansite ve say!s!nda azalma 71. _ RPE hiperpigmentasyonu 72. _Lipofusin granülleri olu2umu, rezidüel cisimlerin RPE de birikmesi. _Plazma membran! ve RPE bazal membran! aras!nda bazal laminar depozitler (BLD). _Koroid damarlar!n!n retinan!n beslenmesine etki edecek 2ekilde de4i2ikli4e u4ramas! 73. Bu anormalliklerin hiçbiri YBMD için tipik de4ildir, hatta genelde klinik olarak belirlenemezler Non-neovasküler De?i;iklikler YBMD da ilk morfolojik bulgu RPE alt!nda anormal ekstraselüler materyal birikimidir. BLD, plazma membran! ve RPE bazal membran! aras!nda lokalize geni2 aral!klarla dizilmi2 elektron mikroskopide amorf ya da fibriller yap!da uzun kollagen liflerden olu2ur. Bazal lineer depozitler fosfolipid veziküllerinden ve elektrondan yo4un granüllerden olu2ur. Bunlar Bruch membran!n!n iç kollajen tabakas!nda yer al!rlar 74,77. Bu depozitler oftalmoskopik olarak izlenemezler ancak retinan!n fonksiyon bozuklu4una ve geç fazlarda anjiografik de42iikliklere neden olurlar. Bazal lineer ve laminar materyal birikimi yumu2ak drusen geli2imine neden olur ki bunlar YBMD n!n oftalmoskopik olarak ilk kan!t!d!r 75,78. Bazal laminar drusen (kütiküler drusen) küçük, çok say!da yuvarlak, nodular lipofusin depozitlerinden olu2ur. Anjiogram!n erken faz!nda y!ld!zl! gökyüzüne benzer yüzlerce parlak nokta görülür. Bu drusen tipi RPE dekolman! ve co4rafik atrofi ile ili2kili olup yumu2ak druzene de dönü2ebilir. Kuru tip YBMD!ndaki görme kayb! genellikle foveal bölgeyi tutan co4rafik atrofiye ba4l!d!r. Bu, klinik olarak bir veya daha fazla s!n!rlar! belirli alanda RPE nin yok olmas! veya a2!r! incelmesine ba4l! olan depigmentasyon veya hipopigmentasyon bölgeleri olarak görülür. Co4rafik atrofiden ayr! olarak izlenen fokal hiper veya hipopigmentasyon tarz!ndaki RPE de42iklikleri de YBMD ile ili2kilidir. Histopatolojik olarak, drusen RPE bazal membran! ile Bruch membran! iç kollajen tabakas! aras!nda yer alan fokal eozinofilik, beyaz!ms! sar!ms! hücre d!2! birikintilerdir. Genelde arka kutba yerle2ir, periferde de görülebilirler. Druzen say!, 2ekil, boyut, pigmentasyon, da4!l!m ve kabar!kl!k bak!m!ndan çok çe2itlidir. S!kl!kla tek ba2!na görme 17

18 kayb!na neden olmaz; Hafif metamorfopsi, okuma h!z!nda azalma ve kontrast duyarl!l!k bozuklu4u yapabilir. Co4rafik atrofi ve KNV geli2imi için önemli risk te2kil ederler. Drusen sert ve yumu2ak olarak s!n!fland!r!labilir. Sert drusen 63 mikrondan daha küçük, yuvarlak, s!n!rlar! belirgin, sar!-beyaz depozitlerdir. Bu drusen birçok popülasyonda görülebilir, ya2a ba4l! de4ildirler ve KNV geli2imi için riski art!rmazlar. Üzerindeki fotoreseptör tabakas! nispeten sa4l!kl!d!r. FFA da erken dönemde pencere defekti yaparlar. Bunun tersine yumu2ak drusen s!n!rlar! belirsiz, düz veya kabar!k, etraf!ndan iyi ay!rt edilemeyen, 63 Nm den büyük sar!-gri renkte yap!lard!r. Bunlar ya2a ba4l!d!r ve KNV geli2imiyle ili2kilidir. Boyutuna göre druseni s!n!flarsak: Diskin kenar!ndaki venin çap!na göre (125Nm) ölçüm yap!l!r. 1-Küçük: Ven çap!n!n yar!s! ile 125Nm aras! (63Nm -124Nm) 2-Büyük: 125Nm den büyük (125Nm -499Nm) 500Nm dan büyük drusen ise drusenoid RPE dekolman! olarak adland!r!l!r. Makular Fotokoagülasyon Çal!2mas! (MPS) tek tarafl! YBMD olanlar!n di4er gözünde 5 y!lda KNV geli2me riskini büyük druseni olmayanlarda %10, büyük druseni olanlarda %30-46 olarak bildirmi2tir 79. Kuru tip YBMD da görülen RPE de42iklikleri depigmentasyon, hipertrofi ve selüler hiperplazi 72, atenüasyon ve RPE nin a4!r atrofisidir 74, 75, 80. Atrofi nokta nokta oldu4unda non- co4rafik atrofi olarak isimlendirilir. Drusen ve RPE ile ilgili anormalliklerden KNV riski yüksek olanlar; multiple, geni2 drusen ve fokal RPE hiperpigmentasyonu olan lezyonlard!r. Bu de4i2ikliklerin azalm!2 besinler, artm!2 metabolik anormalliklere cevaben ortaya ç!kan ekstraselüler debris birikimine ba4l! oldu4u dü2ünülmektedir 43, Neovasküler De?i;iklikler Neovasküler YBMD n!n temel göstergesi makula bölgesi alt!nda koryokapillaristen geli2en KNV d!r. Potansiyel klinik sonuçlar! 2unlard!r: _ Subretinal s!v! _ Makula ödemi _ Retinal, subretinal veya sub-rpe kanama _ Retinal veya subretinal lipid eksudasyonu _ Plak benzeri membran veya gri veya sar!-ye2il, s!n!rlar! belirgin renk de42iklikleri _ RPE dekolman! _ RPE y!rt!4! 18

19 _ Subretinal fibrozis veya diskiform skar Histopatolojik olarak, KNV Bruch membran!ndaki çatlaklardan geçerek RPE nin alt!na yerle2ir. Bruch membran! tipik olarak bu bölgelerde incedir ve YBMD olan gözlerde Bruch membran!nda lenfositler, fibroblastlar ve makrofajlar!n normal gözlere göre artt!4! tespit edilmi2tir. Lökositlerin endotel hücrelerinden kollagenaz sal!n!m!n! ve neovasküler proliferasyonu uyard!4! dü2ünülmektedir. Yatay olarak RPE ve Bruch membran! aras!nda geli2en yeni damarlar, organize olarak koroidin besleyici damarlar! ile birle2irler. Yeni damar endotelinin bariyer fonksiyonu geli2medi4inden, retina içi tabakalara s!v!, protein ve lipid s!zd!r!rlar ve kanama e4ilimleri fazlad!r. Bir kere kanama oldu4unda intraretinal veya subretinal kan organize olur ve hiperpastik RPE den fibröz doku geli2imi tetiklenir. Sonuçta fibrovasküler skar dokusu olu2ur ve üzerindeki duyusal retina tabakas!n!n ölümü ve a4!r görme kayb! ile sonuçlan!r. Vasküler içe yürüme için uyar!n!n nereden geldi4i henüz bilinmemektedir. Bazal laminar debris, koroidal makrofajlar için indirekt anjiyojenik bir stimulus olu2turabilir. Yumu2ak drusen, RPE bazal membran! ve Bruch membran! aras!nda fokal membranöz debris birikimi gösterir. Bu bölgede RPE dekolmanlar! geli2ir, dekolmanlar birle2erek, seröz ya da hemorajik dekolmanlar, KNV ve diskiform skarla2maya ilerler. KNV lar! ekstrafoveal, subfoveal ya da jukstafoveal olabilirler. Her tip MPS ye göre klasik ya da okült olarak s!n!flanabilir. Her iki komponenti de bulunduran membranlar mikst olarak isimlendirilir. Okült membranlar RPE alt!nda fibrovasküler komponent bulundururken, klasik membranlarda subretinal fibrovasküler komponent mevcuttur. Mikst membranlarda fibrovasküler komponent RPE nin her iki taraf!nda bulunmaktad!r. Neovasküler dokudan kanama diskiform skar olu2umuna yol açar 81. Bu YBMD n!n dördüncü major bulgusu ve eksudatif formun son evresidir. Bir gözde diskiform skar varsa di4er gözde eksudatif lezyon geli2me riski %12-34 tür 74. Diskiform skarlarda etraf! makrofajlarla çevrili neovasküler kanallar, fibrosellüler doku, RPE atrofisi, fotoreseptör kayb! ve dejenerasyonu gösterilmi2tir. Bunlar s!kl!kla RPE alt! ya da retina alt! seröz dekolmanlarla ve hemorajilerle birliktedir 73,74. Skarl! gözlerde RPE y!rt!klar! ve BLD defektleri bulunabilir ve kan damarlar! bunlar!n içinden yay!labilir

20 YBMD da Klinik YBMD 50 ya2!n!n üzerinde görülen, patogenezi tam bilinmeyen, kronik, dejeneratif bir hastal!kt!r. Ço4unda asemptomatik olabilece4i gibi, tek ya da çift tarafl! bulan!k görme, metamorfopsi, karanl!k uyumunda azalma ile kendini gösterebilir. Amsler testi santral %20 alanda metamorfopsi takibinde kullan!l!r. Santral görme kayb! geografik atrofi, seröz RPE dekolman! ve/veya koroid neovaskülarizasyonu sonucudur. Yap!lan çal!2malarda görme kayb!n!n %80-90! KNV na, %5-10 u seröz PED a, %5 den az! da RPE atrofisine ba4l! oldu4u tespit edilmi2tir 82, YBMD da S8n8flama YBMD ilk defa 1885 te Otto Haab taraf!ndan tan!mland! 84. YBMD n!n modern ça4! 1960 larda ba2lad! y!l!nda Gass, drusen, atrofik makula dejeneresans! ve eksudatif makula dejeneresans!n!n ayn! hastal!4!n de4i2ik formlar! oldu4unu öne sürmü2tür 85. YBMD nonneovasküler(kuru veya atrofik) ve neovasküler(ya2 veya eksudatif) olmak üzere iki gruba ayr!lmaktad!r. Makular dejenerasyondan kaynaklanan görme kayb!n!n %88 i eksudatif formda bulunur 86. Bir di4er ay!r!m ise erken ve geç YBMD olarak yap!labilir. Erken YBMD drusen ve RPE anomalilerini, geç YBMD ise jeografik atrofi, RPE dekolman!, koroid neovaskülarizasyonu ve diskiform skarlar! içermektedir Nonneovasküler (Non-Eksudatif, Kuru) YBMD YBMD l! olgular!n %80-90! ve a4!r görme kay!plar! olgular!n %10 unu olu2turur. YBMD, Bruch membran! seviyesinde debrisin bazal laminar depozitler (BLD) olarak birikmesi ile karakterizedir. Sarks taraf!ndan yap!lan bir çal!2maya göre BLD ya2lanma ile birlikte ortaya ç!kmakta, ancak devaml!l!4! halinde YBMD klini4i olu2maktad!r. YBMD n!n en erken evresi, BLD ince bir tabaka haline geldi4inde ba2lar 87. Bu evre klinikopatolojik olarak maküler reflenin kayb!, pigment dispersiyonu ve pigment kümelenmesidir 53. RPE tabakas! dejenere olmaya devam eder ve YBMD n!n di4er iki önemli bulgusu olan drusen ve retina incelmesi klinik olarak ortaya ç!kar. Drusen, Bruch membran!n!n kalan k!sm!yla RPE bazal membran! aras!nda bulunan lokalize membranöz debris depozitlerdir 81. Drusen klinik olarak sert ya da kutiküler, yumu2ak ya da granüler ve diffüz ya da konfluen drusen olarak ayr!labilir

21 Nonneovasküler YBMD n!n drusen d!2!ndaki di4er bulgusu retina pigment epiteli de4i2iklikleridir. Fokal hiperpigmentasyon floresein anjiografide hipofloresansa yol açar ve histopatolojik olarak retina pigment epitelinin fokal hipertrofisi ve subretinal mesafe ile d!2 retinaya pigment göçü ile karakterizedir. Gerileyen drusen veya bir seröz pigment epiteli dekolman!n! takiben RPE atrofisi geli2ebilir. Nongeografik ve geografik atrofinin her ikisinde de RPE atrofisi söz konusudur. Ancak geografik atrofide RPE deki kay!p çok daha a4!rd!r ve birlikte sensoryel retina ve koryokapillaris atrofisi de söz konusudur. Nongeografik atrofinin aksine keskin s!n!rl! pigmentasyon kayb! ve koroid büyük damarlar!n!n belirginle2mesi mevcuttur. Nongeografik ve geografik atrofinin anjiografik görünümleri farkl!d!r. Nongeografik atrofi pencere defektine uyacak 2ekilde erken fazda lekeli bir hiperfloresans olarak belirir ve geç fazda solar. Halbuki geografik atrofi koryokapillaris atrofisine ba4l! olarak erken fazda hiperfloresans göstermez, geç fazda ise derin koroid ve skleran!n boyanmas! nedeniyle hiperfloresans görülür Neovasküler (Eksudatif, Ya;) YBMD YBMD l! olgular!n %10 u ve a4!r görme kay!plar! olgular!n %90!n! olu2turur. Neovasküler YBMD anormal kan damarlar!, RPE nin seröz veya hemorajik dekolman!, lipid s!z!nt!lar! ve diskiform skar olu2umu ile karakterizedir. Koroid kaynakl! anormal kan damarlar!n!n Bruch membran!n! geçerek nörosensoryel retina alt!nda ve içerisinde geli2mesi koroid neovaskülarizasyonu(knv) olarak tan!mlanmakta ve YBMD ile ili2kili görme kay!plar!n!n hemen hemen %90 n!ndan sorumlu tutulmaktad!r. Arka kutuptaki bulgular; Subretinal s!v!, maküler ödem, retinal, subretinal veya RPE alt! kanama, retinal veya subretinal lipid eksudasyonu, subretinal pigmente halka veya plak benzeri membran, subretinal gri veya sar!-ye2il yayg!n renk de4i2ikli4i, RPE dekolman! veya y!rt!4!, diskiform skar, subretinal fibröz dokudur. Bir gözde KNV varsa di4erinde 5 y!l içinde geli2me riski %40 tan fazlad!r. Bilateral KNV olan hastalar!n 5 y!l içinde tam körlük oran! %50 iken unilateral KNV da bu oran %12 dir 88. Di4er gözde geli2me riskini artt!ran faktörler ise; büyük drusen (>120V) olmas!, fokal hiperpigmentasyon, sistemik hipertansiyon bulunmas!d!r. 21

22 Ay8r8c8 Tan8 YBMD hastalar!, tipik olarak 60 ya2 ve üzerinde, etkilenen tarafta veya di4er gözde druseni olan hastalard!r. KNV tespit edildi4inde nedenini bulmak tedaviyi ve prognozu de4i2tirece4i için gereklidir. Kuru Tip YBMD ay8r8c8 tan8s8nda; Kal!tsal hastal!klar _pattern distrofi _stargardt hastal!4! _best hastal!4! _angioid streaks Santral seröz korioretinopati Bilateral idiopatik juxtafoveal telenjiektazi Multifokal koroidit Akut posterior multifokal placoid pigment epitelyumyopati Toksik lezyonlar _klorokin _fenotiazin _kantaksantin KNV lar8n8n ay8r8c8 tan8s8nda; _YBMD _Best hastal!4! _Angioid streaks _Koroidal osteoma _Fundus flavimakulatus _Multifokal koroidit _Oküler histoplazmozis sendromu _Optik disk druseni _Optik sinir ba2! pitleri _Patolojik (ilerleyici) miyopi _Pattern distrofiler _Fotokoagülasyon _Sarkoidoz _Serpinjinöz veya geografik koroidit 22

23 Tan8 Yöntemleri 50 ya2!ndan büyük birinde geografik atrofi, PED veya KNV oldu4unda, YBMD a ba4l! görme kayb! tespit edilebilir. Drusen, RPE hiperpigmentasyonu ve RPE depigmentasyonu gibi di4er bulgular!n bulunmas! tan!y! desteklese de tek ba2lar!na varl!klar! görme kayb!yla birliktelik göstermeyebilir. YBMD tan!s!n! koymak için genellikle klinik muayene yeterlidir Fundus Floresein Anjiografi (FFA) Floresein anjiografi KNV 2üphesi olan olgularda lezyonun özelliklerini belirlemek ve hastan!n eldeki teröpötik modelitelerden yararlanma potansiyelini tespit etmek için faydal!d!r. Tek ba2!na drusen veya jeografik atrofisi olup da, yeni bir belirtisi veya neovaskülarizasyonu dü2ündüren bulgusu olmayan gözlerde kullan!2l! bir tarama testi de4ildir. KNV n!n varl!4!n! tespit etmek, boyutunu, lokalizasyonunu, bile2enlerinin içeri4ini de4erlendirmek tedavi endikasyonu olup olmad!4!na ve e4er endikasyon varsa hangi tedavinin uygun oldu4una karar vermek için kritik öneme sahiptir 89, 90. FFA da de4erlendirilen drusen, membran ve di4er patolojiler yerleri ve floresans özelliklerine göre s!n!flamaya konulur ve buna göre takip ve tedavileri planlan!r. Sert druzene ba4l! hiperfloresans erken ve parlakt!r. Pencere defekti 2eklinde erken fazda ortaya ç!kan bu hiperfloresans koroid floresans!n!n kaybolmas!yla birlikte geç fazda kaybolur. ndosiyanin ye2ili anjiografide keskin s!n!rlara sahip hiperfloresan noktalar 2eklinde görülürler. Yumu2ak drusen FFA da gecikmi2 ve hafif bir hiperfloresans gösterir. Druzenoid RPE dekolman! hafifçe boyan!r ve geç fazda kaybolur, halbuki seröz RPE dekolman!n!n yo4unlu4u giderek artar, geç fazda da parlak floresans gösterir. Yumu2ak druzen indosiyanin ye2ili anjiografide tüm fazlarda hipofloresand!r. FFA da foveal avasküler zonun (FAZ) merkezine olan uzakl!klar!na göre lezyonlar 3 e ayr!l!r: _ Ekstrafoveal; FAZ merkezinden uzakl!4! 200Vm den büyük veya e2it ve <2500Vm. _ Jukstafoveal; FAZ merkezinden uzakl!4! 1-199Vm. _ Subfoveal; FAZ merkezinin alt!nda. Floresans!n anjiyografik paternine ba4l! olarak, KNV lezyonunun içeri4i klasik veya gizli olarak s!n!fland!r!labilir: Klasik KNV: Klasik neovasküler membranlar, KNV nun mevcudiyetinin histolojik olarak gösterildi4i ilk anjiografik özelliktir. FFA da retina damarlar! henüz tam olarak dolmadan koroid dolum faz!nda floresans vermeye ba2lar, s!n!rlar! belirgindir, bazen dantel veya tekerlek 2eklinde yeni damar a4! görüntülenebilir. 23

24 Bu yeni damarlar!n endotel ba4lant!lar! gev2ek oldu4undan anjiyogram ilerledikçe floresans!n parlakl!4! artar ve s!n!rlar! belirsizle2ir. Okült (gizli) KNV: Makuler Fotokoagülasyon Çal8;ma Grubu floresein anjiyografide 2 farkl! gizli KNV floresans paterni tan!mlam!2t!r, bunlar fibrovasküler pigment epiteli dekolman! (PED) ve kayna4! belirsiz geç faz hiperfloresanst!r. 1-Fibrovasküler PED: RPE nin düzensiz kabar!kl!4! 2eklindedir. Floresein bu lezyonlarda boyan!n verilmesinden saniye sonra granüler bir tarzda belirir, floresans saniye boyunca giderek artar, ancak hiçbir zaman klasik KNV nun parlakl!4!na ula2maz. S!n!rlar! belirgin veya belirsiz olabilir. Geç fazda fibrovasküler PED lar! boyan!r veya boya sensoryel retina alt!na s!zar. 2-Kayna?8 belirsiz geç faz hiperfloresans: Floresein anjiografinin geç faz!nda, RPE düzeyinde s!n!rlar! belirsiz lekeli bir hiperfloresans 2eklindedir. Erken fazda geç fazdaki bu s!z!nt!n!n kayna4! olarak tan!mlanabilecek bir odak görülmez. Floresein boyas!n!n verilmesinden 2-5 dakika sonra belirginle2ir ve sensoryel retina alt!ndaki bo2lukta boya göllenmesine neden olur. Floresein anjiografi KNV olu2turan komponentlerin belirlenmesi, lezyonun büyüklü4ünün ve yerle2iminin saptanmas! için mutlaka yap!lmal!d!r. Treatment of AMD with Photodynamic therapy (TAP) çal8;mas8nda subfoveal KNV lar! floresein anjiografik görünümlerine göre üçe ayr!lmaktad!r: a) A?8rl8kl8 (bask8n) Klasik: Klasik membran lezyonun %50 ve daha fazlas!n! olu2turur. b) Minimal Klasik: Klasik membran mevcut ama lezyonun %50 sinden az!n! olu2turur. c) Saf Okült (gizli): Lezyonda klasik komponent miktar! %0 d!r (Resim 1). Pigment Epiteli Dekolman8(PED): Ya2a ba4l! makula dejeneresans! ile ili2kili farkl! RPE dekolmanlar! söz konusudur, bunlar!n prognoz ve tedavisi farkl!l!k gösterdi4inden ay!r!c! tan! çok önemlidir. Bunlar okült KNV lar!n bir alt grubu olan fibrovasküler PED, seröz PED, hemorajik PED ve drusenoid PED olarak say!labilir. Floresein anjiografide fibrovasküler PED n!n dolmas! yava2 ve lekelidir. Hiperplastik pigment veya fibröz dokuya ba4l! floresans blokaj! ise tüm anjiyogram boyunca de4i2mez. Seröz PED erken fazdan itibaren giderek artan tekdüze parlak bir hiperfloresans gösterir, s!n!rlar! keskin ve düzgündür, geç fazda bu s!n!rlarda s!z!nt! ya olmaz veya çok hafif olur. Hemorajik PED floresans! hiperplastik pigment lezyonlar!nda oldu4u gibi bloke eder, bazen hemoraji ince oldu4unda hemen alt!ndaki veya kenar!ndaki KNV a ait hiperfloresans 24

25 görülebilir. Druzenoid PED n!n floresans! hafiftir ve tüm anjiyogram boyunca de4i2mez, çok say!da yumu2ak druzenin birle2mesinden olu2tu4u için tarakl!, girintili ç!k!nt!l! kenarlara sahiptir. Retina pigment epiteli y8rt8lmas8: Kendili4inden veya tedavi sonras!nda geli2ebilir. Seröz RPE dekolmanlar!nda bu komplikasyonun %10 oran!nda 59 görüldü4ü bildirilmektedir. FFA de RPE nin olmad!4! alan erken fazdan itibaren keskin s!n!rlar! parlak bir hiperfloresans 2eklinde görülür, bu parlak alan!n bir kenar!nda RPE nin y!rt!larak kendi üzerine katland!4! k!s!m hipofloresand!r. Besleyici Damar: Floresein anjiografide daha çok nüks KNV lar!nda görülür. FFA de eski bir lazer skar!n!n içinden do4an besleyici damar!n lezyonun kenar!na do4ru giderek burada nüks koroid yeni damarlanmas!n! olu2turdu4u izlenebilir. Diskiform skar: YBMD daki KNV lar!n do4al seyri fibrovasküler diskiform skar ile sonlan!r. Diskiform skar!n fibrotik k!sm! anjiyogram!n geç faz!nda boyan!rken lezyon içinde mevcut aktif KNV s!z!nt!ya yol açmaktad!r ndosianin Ye;il Anjiografi (SYA) Dijital görüntüleme sistemlerinin kullan!ma girmesiyle, SYA nin YBMD da kullan!m! de4erlendirilmi2tir. Bu boyan!n özellikleri, koroidal dola2!m! izlemede, bu anjiyografi tipini FFA den daha de4erli k!lmaktad!r 89. Dolay!s!yla, SYA gizli KNV alanlar!n!n tespitinde yararl! olabilir. SYA deki görünümlerine göre KNV üçe ayr!l!r; _ s8cak (fokal) noktalar _ plaklar (s8n8rlar8 belirli veya belirsiz) _ fokal noktalar ve plaklar8n birlikte olmas8 (kombine lezyonlar) SYA n!n erken faz! boya enjeksiyonundan 1 dakika sonra olu2makta; 5-15 dakika sonra orta faza geçilmekte, diffuz, homojen koroidal dolum gözlenmektedir. Bu fazda hiperfloresan lezyonlar arka hipofloresans!n üzerinde belirmektedir. Enjeksiyondan 15 dakika sonra olan geç fazda ise retinal ve koroidal damarlar gözlenmezken koroide ait patolojiler, KNV hiperfloresan olarak görülür. 25

26 Koroidal dola2!m!n! göstermede SYA nin FFA e birçok üstünlü4ü vard!r. Kanda indosiyanin ye2ilinin %98 i proteinlere ba4l!yken, floreseinin %60-80 i ba4l!d!r. Proteinlere ba4lanma artt!kça koryokapillaristeki fenestralardan s!zmas! da azal!r. Bu yüzden floresein koroidal damarlar! iyi göstermez. S!n!rlar! belirsiz okült KNV geç fazda indosiyanin ye2ili ile boyan!r. K!z!lötesi spektrumdaki!2!k fundusta floreseinden daha derinlere iner, lipid, seröz eksuda ve hemorajiden geçebilir. Floresein anjiyografide izlenen klasik KNV lar SYA de benzer bir hiperfloresans paternine sahiptir, ancak yo4unlu4u daha hafif ve s!n!rlar! daha az belirgindir. SYA de KNV a i2aret eden bulgular s!cak nokta ve plaklard!r. S!cak noktalar bir disk alan!ndan küçüktür ve muhtemelen s!zd!ran aktif prolifere damarlar! temsil etmektedirler. Plaklar ise bir disk alan!ndan büyüktür, geç fazda hafif bir floresans verirler ve s!zd!rmayan inaktif KNV lar! temsil ettikleri dü2ünülmektedir. Fokal spotlar ve plaklar birlikte görüldü4ünde kombine lezyonlar olarak tanmlan!r. Seröz PED SYA de normal koroid damarlar!n!n blokaj! 2eklinde izlenir. FFA daki görüntüsü ile kar2!la2t!r!ld!4!nda seröz PED SYA de hipofloresand!r. Okült KNV SYA de iki 2ekilde tan!mlan!r: 1- Seröz PED ile birlikte olmayan okült KNV, RPE alt! ve KNV undan kaynaklanan retina alt! hiperfloresans ve irregüler boyanma ile karakterizedir. SYA anormal damarlar!n erken vasküler hiperfloresans!n! ve geç boyanmas!n! gösterir. 2- Seröz PED ile birlikte olan okült KNV da SYA erken vasküler hiperfloresans ve KNV n!n geç boyanmas!n! gösterir. Seröz PED hipofloresand!r Optik Koherens Tomografi (OKT) 1990 y!l!nda Fujimoto, puliafito, Schuman taraf!ndan geli2tirilen OKT son 10 y!ld!r, retina ve optik sinir ba2!n! kantitatif olarak de4erlendiren, göz dokular!ndan özellikle retina dokusunda geriye yans!yan!2!n!n de4erlendirilmesiyle retinan!n dikine kesitlerini yüksek çözünürlükle ekranda gösteren ve de4erlendiren bir teknik olarak geli2tirilmi2tir. OKT, giri2imsel olmayan (non invaziv) retina yap!lar!n! pupilla yoluyla invivo(canl!) görüntülenmesini sa4layan ve temas etmeden i2lev yapan, yüksek tekrarlanabilirlik özellinde bir yöntemdir. 26

27 ki tip OKT bulunmaktad8r 100,101 1) Zaman ba?8ml8 Standart OKT ( Time Domain OCT/ TD- OCT); Optik yolda zamansal gecikme. De4i2ken t:zaman.ayg!t zaman de4i2kenine göre i2lem yapar. Optik yoldaki zamansal gecikmeyi e2 evreli (koherens) ölçümü de4erlendirmektedir. Ölçümde interferometre kullan!r. 2) Fourier ba?8ml8- Spektral OKT ( SOCT/ 3D- OCT); Optiksel frekansta de4i2im. De4i2ken v: frekans. Fourier saptamas! bir spektrofotometre ve yüksek h!zl! do4rusal tarama yapan bir kamera (CCD) kullanarak interferens spektrumunu ölçer. Dokudan geri yans!yan!2!4!n yans!madaki zaman gecikmesi interferens spektrumuna Fourier çevrimiyle ölçülmesi nedeniyle Fourier Domain/ Spectral(SOCT) veya 3D OCT de denir. Zamansal ba?8ml8 Standart OKT: 0.16 sn de 512 kesit al8r. Aksiyel çözünürlük 10 mikrondur. Saptay!c! sistemin tek bir ayd!nlatmas! sadece bir noktay8 kaydeder. Elektronik band geni2li4i ve aksiyel çözünürük birbirine ba4!ml!d!r. Göz hareketleri nedeniyle ölçüm h8z8 ve duyarl8l8?8 s!n!rl!d!r. a.standart OKT ler 1. OKT 1,2,3 ( OKT 3; Stratus OKT arka segment OKT.) Makula ve sinir lifi analizi yan! s!ra OD in ayr!nt!l! incelenmesini sa4layan programlarla donat!lm!2t!r. Ses dalgalar! yerine!2!k kullanarak çal!2an B- mod USG gibi çal!2!r. OKT de!2!4!!2!4! geriye 2iddetle yans!tan doku güçlü!2!k sinyalleri(hiperreflektivite), RPE gibi, veya!2!4! geriye zay!f yans!tan dokulardan vitreus dü2ük sinyaller(hiporeflektif) al!nmas! sonucu doku yap!s!na ba4l! olarak, hücresel düzeyde renkli retinal katman kesitleri ortaya ç!kar. Çözünürlük ve de4erlendirme yetene4i artt!r!larak OKT 3 geli2tirilmi2tir.) 2.VSANTE ( Ön segment OKT) b. Yüksek Çözünürlüklü OKT ( Ultra High Resolution OCT/ UHR- OCT; 3 mikron aksiyel çözünürlü4e sahiptir. Bu teknikle retina morfolojisinin görüntüsü fotoreseptör, ganglion hücreleri, pleksiform ve nükleer hücreler gibi retina içi katmanlar!n aksiyel çözünürlük arac!l!4!yla ölçülmesi ve görüntülenmesi sa4lanm!2t!r. 100 kat görüntü h!z! fazlad!r. Standart OKT ler 10 mikron çözünürlükte, 512 tarama, 1. 3sn ve tarama tipi aksiyeldir. UHR OCT nin çözünürlü4ü 3 mikron, 600 tarama, 4 sn ve tarama tipi aksiyel. HD/UHR- OCT çözünürlü4ü 2 mikron, 2048 tarama yapar, 0.13 sn ve tarama tipi Raster taramad!r. ) 27

28 c.slo/okt( Scanning Laser Ophthalmoskop)/ Taray8c8 lazer OKT; SLO nun konfokal görüntüleme prensiplerininin birle2imini kullanarak fundusun yüzey anatomisinin yüksek rezolüsyon ve yüksek tan!ml! görüntülerini ve bunun yan!nda OKT arac!l!4!yla yüzey alt! dokular!n yüksek çözünürlüklü görüntülerini verir. Sistem e2zamanl! olarak, ayn! optik yolda yarat!lm!2 ve piksel piksel birbiri ile kar2!l!k gelen SLO ve OKT görüntüleri üretir mm derinli4i inceler, fazla say!da kesit ve birçok noktadan ölçüm almas! nedeniyle kal!nl!k ölçümünde daha etkilidir.) Fourier Ba?8ml8 Spectral OKT/Spektraloct (SOCT): 0.4 sn de 8200 kesit. Aksiyel çözünürlük 4.5 mikron. Kameran!n tek bir ayd!nlatmas! görüntü kesitinde tüm hatt8 kaydetme yetene4indedir. Ayd!nlatma zaman! ve aksiyel çözünürlük ba?8ms8zd8r. Zamansal OKT ye göre h8z ve duyarl8l8k düzelmi;tir. OKT III den 50 yüksek çözünürlüklü OKT den 150 kat h!zl!d!r. Duyarl!l!4! 20 db (100x) daha artm!2t!r. Copernicus SOCT( saniyede A tarama ile üç boyutlu görüntü verir), Üç Boyutlu OKT (3D-OCT). OKT de druzen, PED, KNV ve atrofi görünümü: Druzen: OKT de RPE ve Bruch s membran kompleksinde dalgal! elevasyon 2eklinde görülür. Birle2me e4iliminde olan druzen OKT de RPE de band 2eklinde düzensiz elevasyon olarak görülür. Druzenin oldu4u bölüm siyah görülür. ( ekil 1) Druzenoid PED: OKT de RPE- Bruch s membran!- koryokapillaris kompleksinde orta dereceli band 2eklinde elevasyon ve druzenoid PED alan! siyah olarak görülür. Fibrovasküler PED: PED da hipereflektivite art!2! PED n!n çat!s!nda yer al!r ve bu KNV ile ili2kilidir. Atrofik YBMD da Atrofik Alan: Atrofik YBMD da atrofik alanda koroide do4ru geni2leme yapm!2 hiperreflektif band 2eklinde görülür. Geografik atrofide atrofik alanda RPE ve bruch s membran kompleksinde düzensizlikle beraber bu alanda koroide do4ru hiperreflektivite art!2!, aradaki koroid alanlar! siyah görülür. Klasik KNV: Erken a2amada intraretinal s!v! birikimi ve kistik olu2umlar 2eklinde görülür. RPE ön k!sm!nda hiperreflektif band varl!4! alt k!sm!nda reflektivite kayb! mevcut. Aktif KNV intraretinal s!v! ak!m!n!n artmas! nedeniyle kal!nl!k art!2!, s!v! art!2! nedeniyle geni2 subfoveal retina dekolman! vard!r. RPE deki hiperreflektif band daha az kal!nl!kta iken KNV alan!nda fusiform 2ekilde kal!n bir hiferreflektivite art!2! vard!r. ( ekil 2) 28

29 Okült KNV: Erken a2amas!nda RPE alan!nda orta dereceli bir darl!kla beraber sensoryal retinada kal!nla2ma!n oldu4u minimal bir elevasyon alan! 2eklinde görülür. Tipik okült KNV, s!v! ak!m! yoktur. Subfoveal hiperreflektif zon geni2lemi2, santral k!sm!nda fibröz doku formasyonu ve santral sensöryel retinada k!sm! bir kal!nl!k art!2! vard!r. ekil 1 ekil 2 YBMD maküla bölgesinde RPE fonksiyon bozuklu4undan kaynaklanan farkl! ya2larda ve farkl! özelliklerde lezyonlarla kendini gösterebilen bir tablodur. Farkl! özellikteki bu lezyonlar!n tan!nmas!, hastal!4!n ciddiyeti hakk!nda bilgi edinilmesi yan!nda uygulanacak tedavinin de planlanmas!n! sa4lar 60. KNV lar OKT görüntülerinde RPE-koryokapillaris kompleksini temsil eden hiperreflektans band!n lokalize bir 2ekilde kal!nla2mas!na, retina içine do4ru geni2lemesine neden olurlar. 29

30 5.4. Posterior Vitre Dekolman8 ( PVD) Vitreusta ya2la ilgili geli2en en yayg!n olay PVD d!r 83. Gerçek PVD vitreus korteksi ile retinan!n internal limitan laminas! aras!nda bir ayr!lma olarak tan!mlanabilir; PVD lokalize, parsiyel ya da total ( vitreus taban!n!n arka s!n!r!na kadar) olabilir. Otopsi çal!2malar! sekizinci dekada kadar PVD oran!n!n % 63 oldu4unu göstermi2tir 84, yine emetrop ve hipermetrop gözlere nazaran myopik gözlerde 10 y!l daha erken olu2tu4u ve daha yayg!n oldu4u gösterilmi2tir. Myopik hastalarda katarakt ekstraksiyonu ek faktörleri davet eder. Bir çal!2mada biri hariç 103 myopik gözün (-6.00 den daha fazla ) hepsinde PVD geli2ti4i gözlenmi2tir 85. Vitreus içindeki reolojik de4i2iklikler sonucu geli2en likefaksiyon vitreus korteksi- LM aras!ndaki adezyonu zay!flatarak PVD geli2imine neden olur. Arka kutuptaki posterior vitreus korteksi-lm adezyonlar!n!n erimesi, s!v! vitreusun prepapiller delik ve belkide premakular vitreus korteksi arac!l!4!yla retrokortikal bo2lu4a geçi2ine izin verir. Rotasyonel göz hareketleriyle, vitreus korteksi ve LM aras!ndaki yüzeyi ay!rarak s!v! vitreus gerçek PVD olu2umuyla sonuçlan!r. Santral vitreustan preretinal bo2lu4a do4ru geli2en bu hacim de4i2ikli4i, vitreus cisminin gözlenebilir kollaps!na neden olur (sinerezis). Posterior vitreus korteksindeki yo4un kollajen fibriller nedeniyle glare (kama;ma) görülebilir. Floaters uçu;an cisimler PVD olan hastalar!n en s!k yak!nmas!d!r. Bunlar genellikle yo4unla2m!2 vitreus fibrilleri, epipapiller kaynakl! glial doku (posterior vitreus korteksine yap!2!k olan ) nedeniyle görülür. Göz hareketleriyle vitreusun yer de4i2tirmesi sonucu hareket eden ve göze gelen!2!4!n saç!lmas!na sebep olan uçu2an cisimcikler retina üzerinde gölge olu2turarak k8l gibi ya da sine?e benzer gri renkli yap!lar gibi alg!lan!rlar de Moore 85, PVD sonucunda olu2an s!k görülen bir yak!nmay! I2!k çakmalar!n! tan!mlam!2. Wise, PVD sürecinde!2!k çakmalar!n!n olgular!n % 50 sinde meydana geldi4ine dikkat çekmi2tir 86 : Bunlar genellikle vertikal ve temporal yerle2im gösterirler. Voerhoeff 87!2!k çakmalar!n!n göz hareketleri s!ras!nda dekole vitreus korteksinin retina üzerine etkisi sonucu geli2ti4ini desteklemi2tir Anormal Posterior Vitreus Dekolman8 Daha önce tan!mlanan belirtilere ek olarak, bahsedilen seri geli2imler, anormal bir biçimde meydana gelirse PVD n!n çe2itli uygunsuz etkileri geli2ebilir. Bu anormallikleri retinal doku bozukluklar! ve vitreus bozukluklar! olarak ikiye ay!rabiliriz. 30

31 Retina Bozukluklar8: Retinal yap!lar üzerindeki vitreus çekintisi çe2itli dokularda hasar geli2imini tetikleyebilir. Lindner 58 PVD olan hastalar!n % unda minimal vitreus hemorajisi bulmu2tur. Bu bulgu genellikle retinal y!rt!k varl!4! aç!s!ndan önemli bir risk faktörüdür. Retinal y!rt!klar genellikle lattice degenerasyon bölgelerinden olur, ancak sa4lam periferik retinada da görülebilir Vitreus Bozukluklar8: Gerçek PVD taklit edebilen nispeten az fark edilen vitreoretinal ayr!lma formu vitreosikizis olarak adland!r!l!r. Burada poterior vitreus korteksinin ön k!sm! ileriye do4ru yer de4i2tirerek k!smen ya da tamamen retinaya yap!2!k olan vitreus korteksinin arka k!sm!n! terk eder. Vitreosikizis 89 diabetik retinopatide olu2ur ve patofizyolojisinde önemli rol oynayabilir 56. Ayr!ca makula k!r!2!kl!4! ve makula deli4i olgular!, posterior vitreus k!smen ya da tamamiyle makulaya ba4l!yken ön ve santral vitreusun ileriye do4ru yerde4i2tirmesiyle olu2abilir. Posterior vitre dekolman8n8n USG görüntüsü: Figür 1.A: Normal bir gözdeki PVD: PVD B-mod USG da kenarlar8 ince düzgün bir para ;eklinde görülüyor (A). PVD A-mod USG da dü;ük reflektiviteli bir tepe (p) ;eklinde görülüyor(b). 31

32 6.GEREÇ VE YÖNTEM 6.1. Olgu Seçimi i2li Etfal E4itim ve Ara2t!rma Hastanesi 1. Göz Klini4i ne May!s 2009 tarihinden itibaren ba2vuran 55 ya2 ve üzerindeki 48 hastan!n 90 gözü çal!2ma kapsam!na al!nm!2t!r. Hastalar 3 gruba ayr!ld!. Grup 1 YBMD kuru tip bulgular! olan gözlerden, Grup 2 YBMD ya2 tip bulgular! olan gözlerden olu2turuldu. Grup 3 kontrol grubu olup YBMD bulgular! görülmeyen gözlerden olu2turuldu. Hastalar!n her iki gözü de çal!2ma kapsam!na al!nd!. Geografik atrofi, druzen ve RPE de4i2imi olan gözler kuru tip YBMD grubuna, KNV, PED ve diskiform skar ya2 tip YBMD grubuna dahil edildi. Kontrol grubu hastalar! herhangi bir göz hastal!4! olmayan hastalardan olu2maktad!r. Her üç grubtaki hastalar!n göz içi bas!nçlar! normaldir, leri ya2lar! gere4i katarakt varl!4! göz ard! edilemeyip retina muayenesini engellemeyecek düzeyde katarakt! olan hastalar çal!2maya dahil edilmi2tir. Retina muayenesinde, koryoretinal atrofi varl!4! haricinde, makular sat!h hastal!klar!, makular hol, inflamatuar hastal!klar, diabetik ve hipertansif retinopatisi olanlar, dekolman veya latis dejenerasyonu olanlar sinkizis sintillans, vasküler oklüzyonlar, -2 / +2 de4erlerinin üzerinde refraksiyon kusuru olanlar, KNV a neden olan di4er patolojik durumlar, önceden herhangi bir göz içi cerrahi geçirmi2 olanlar, fotodinamik tedavi uygulanm!2 gözler, anti vasküler endotelyal growth faktör anti(vegf) ve triamsinolon asetonid gibi intravitreal uygulanan gözler çal!2ma kapsam!na al!nmam!2t!r ncelenen Parametreler Hastalara rütin oftalmolojik muayene yap!ld!. Gözme keskinlikleri en iyi görme keskinli4i (EGK), early treatment diabetic retinopahty study (ETDRS) ile bak!ld!, Aplanasyon tonometresi ile göz içi bas!nçlar! tayin edildi, Biomikroskopi ve 78 D nonkontakt lens ile fundus muayenesi yap!ld!. Hastalar!n YBMD n! belirlemede fundus muayenesi temel al!nd!. Gerekli durumlarda Renkli Fundus Foto4raf!, Fundus Floresein Anjiografi yap!ld!. Hastalar!n posterior vitre dekolman!n! belirlemede fundus muayenesinde Weiss halkas!* varl!4! ara2t!r!ld!. 32

33 *Weiss Halkas8: E4er posterior vitreus dekolman! esnas!nda prepapiller glial doku y!rt!lm!2 ve prepapiller delik bölgesinde, vitreus korteksine yap!2!k kalm!2sa buna Vogt ya da Weiss Halkas! denir. Tan! amaçl! yapt!4!m!z tetkikler Optik Koherens Tomografi ve B-mod Ultrasonografi dir Ultrasonografi 99 B-mod Ultrasonografi A-mod ile kombine edilerek yap!ld!. Prob i2areti temporale getirilip prob glob üzerinde horizontal-aksial düzlemde tutularak yüksek kazançta posterior vitre dekolman! bak!ld!. (Posterior vitrenin hareketini belirlemek amaçl! i2lem s!ras!nda hastadan gözünü sakkadik olarak sa4a sola oynatmas! istenmi2tir) Optik Koherens Tomografi Optik koherens tomografi, yüksek derinlikteki çözünürlü4ü fundus muayenesinde retinan!n bölgesel olarak katlar!n! görüntülemesi ile potansiyel olarak kulland!4!m!z bir tan! yöntemidir. OKT özellikle B-mod USG ile posterior vitrenin parsiyel olarak dekole oldu4unu saptad!4!m!z hastalarda vitreomakular adezyonlar!n varl!4!n! do4rulamada ve lokalizasyonunu göstermede yard!mc! olmu2tur. Verileri OKT nin line modunu kullanarak elde ettik. Line mod; OD i içermeyen arka kutupta 6 mm lik bir horizontal hat üzerinde makulan!n vertikal kesit( makulan!n katlar!) görüntüsünü verir. OKT görüntülerine göre PVD be; gruba ayr8lm8;t8r 98 : Evre 0: PVD yok ( % 29 oranda subjektiftir. Bazen total PVD lar! OKT görüntüsü d!2!na ç!kabildi4inden PVD yokmu2 gibi alg!lanabilir. Halbuki bu durumlarda total PVD mevcuttur. Bu tan! biomikroskopik muayene ve B-mod USG ile do4rulanabilir. Evre 1: Parsiyel perifoveal PVD fovea, optik sinir, orta perifer retina alanlar!n!n üçündede yap!2!kl!k mevcut.(% 47 OKT ile tan!mlanabilir.) Evre 2: Parsiyel perifoveal PVD fovea, optik sinir, orta perifer retina alanlar!nda rezidüel yap!2!kl!klar var.(%12. 4 OKT ile tan!mlanabilir.) Evre 3: Parsiyel PVD optik sinir ve orta periferde yap!2!kl!k devam ediyor ancak fovea bölgesinde dekole.(% 1. 9 OKT ile tan!mlanabilir.) Evre 4: Total PVD (% 8. 6 OKT ile tan!mlanabilir). Total PVD, OKT ile tan!s! s!n!rl!d!r. OKT bulgular!m!z! de4erlendirirken bu evrelendirmeden yararland!k. 33

34 Biomikroskopik olarak Weiss halkas8n8n görülmesi ve B-mod USG de gözün sakkadik harekerleri esnas!nda optik disk, fovea ve orta perifer retina ile ba?lant8s8 olmayan hareket eden arka vitrenin görülmesi ile total PVD do?rulanm8;t8r. PVD yönünden istatistiksel veriler B-mod USG a göre yap!ld!. OKT ile total PVD % 8. 6 oranda saptanabilmekte ve PVD hiç olmayan hastalarda %29 oran!nda subjektif sonuç vermekte 98. Ayr!ca Evre 3 parsiyel PVD %1. 9 oran!nda saptanabilmekte bu nedenle biz çal!2mam!zda OCT yi yard!mc! test yöntemi olarak kulland!k OKT ye dayal! bir istatistiki veri çal!2mas! yapmad!k statistik Yöntemler Çal!2mada elde edilen bulgular de4erlendirilirken, istatistiksel analizler için NCSS 2007&PASS 2008 Statistical Software (Utah, USA) program! kullan!ld!. Çal!2ma verileri de4erlendirilirken tan!mlay!c! istatistiksel metodlar!n (Ortalama, Standart sapma) yan!s!ra niteliksel verilerin kar2!la2t!r!lmas!nda ise Ki-Kare testi kullan!ld!. Anlaml!l!k düzeyi p<0.05 düzeyinde de4erlendirildi. 34

35 7. BULGULAR May!s 2009 tarihinden itibaren i2li Etfal Hastanesi 1.Göz Klini4ine ba2vuran, ya2lar! 55 ile 96 aras!nda (ortalama 67,60±10,63) yakla2!k %50 si (n=24) kad!n, %50 si (n=50) erkek olan toplam 48 olgunun 90 gözünün de4erlendirildi4i prospektif gözlemsel bir çal!2mad!r. Grup 1; YBMD kuru tip bulgular! olan 18 hastan!n 29 gözü, grup 2; YBMD ya2 tip bulgular! olan 6 hastan!n 10 gözü ve grup 3; 24 hastan!n 45 gözü kontrol grubundan olu2maktad!r. *** Grup 1 deki 29 gözün 5 tanesinde druzen, 4 tanesinde RPE atrofisiyle beraber druzen, 6 tanesinde yo4un RPE atrofisi ve 6 tanesinde geografik atrofi mevcuttu. *Druzen olan 5 gözde PVD saptanmad8. * Geografik atrofi olan 6 gözde total PVD vard8. *Yo4un RPE atrofisi olan gözlerde ve RPE atrofisi ve druzenin birlikte oldu4u gözlerde total PVD saptand!. *RPE atrofisi olan 3 gözde de parsiyel PVD vard!. Parsiyel PVD lar! bir tanesi evre 2 ve iki tanesi evre 3 düzeyinde idi. *** Grup 2 deki 10 gözün 4 tanesinde PED, 4 tanesinde KNV ve 2 tanesinde diskiform skar mevcuttu. *PED olan bir gözde PVD saptanmad!, *Diskiform skar olan 2 gözde de total PVD vard8, *PED olan 3 göz ve KNV olan 4 gözde parsiyel PVD vard!. Grup 2 deki parsiyel PVD lar! evre 3 parsiyel PVD idi. *** Grup 3 deki 30 göz do4al görünümdeydi ve 15 gözde koryoretinal atrofi vard!. *Retinas! do4al görünümlü 15 gözde ve RPE atrofisi olan 4 gözde PVD yoktu. *Retinas! do4al olan 13 gözde ve koryoretinal atrofisi olan 10 gözde total PVD vard!. *Koryoretinal atrofili bir göz ile do4al olan 2 gözde parsiyel PVD vard!. Parsiyel PVD lar! evre 2 düzeyinde perifoveal parsiyel PVD idi. 35

36 Tablo 1: Gruplara Göre Demografik Özelliklerin De?erlendirmesi YA Kuru Tip YBMD Ya; Tip YBMD Kontrol Grubu P Kuru Tip YBMD Ya; Tip YBMD Kontrol Grubu Ort±SD Ort±SD Ort±SD Ort±SD Ort±SD Ort±SD 71,22±9,35 + Oneway ANOVA test 62,0±10,63 66,29±11,25 0,127 CNSYE T n (%) N (%) n (%) KADIN 9 (%50) 3 (%50) ERKE 9 (%50) 3 (%50) K ++ Ki-Kare test KG: Kontrol grubu 12 (%50) 12 (%50) P 1,000 *** Üç grub aras8nda ya; ortalamalar8 ve cinsiyet da?8l8mlar8 aç8s8ndan istatistksel olarak anlaml8 bir fark yoktur.(p>0.05). Tablo 2: Gruplara Göre PVD Da?8l8m8 / Total+Parsiyal PVD görülme oranlar8 da?8l8m8 USG Kuru Tip YBMD Ya; Tip YBMD Kontrol Grubu USG Kuru Tip YBMD Ya; Tip YBMD Kontrol Grubu n (%) n (%) n (%) n (%) n (%) n (%) Total PVD 21 (%72,4) 2 (%20) 23 (%51,1) PVD (+) 24 (%82,7) 9 (%90) 26 (%57,8) Parsiyel PVD 3 (%10,3) 7 (%70) 3 (%6,7) (Total+Pa rsiyel) Do?al 5 (%17,2) 1 (%1) 19 (%42,2) PVD (-) (Do?al) 5 (%17,2) 1 (%10) 19 (%42,2) *** Total PVD, kuru tip YBMD olgular8nda %72,4 (n=21), ya; tip YBMD da %20 (n=2), kontrol grubunda %51,1 (n=23 ) oran8nda; Parsiyel PVD kuru tip YBMD da %10,3 (n=3), ya; tip YBMD da %70 (n=7), kontrol grubunda %6,7 (n=3) oran8nda görüldü. *** PVD (total+parsiyel), kuru tip YBMD da %82,8 (n=24), ya; tip YBMD da %90 (n=9), kontrol grubunda %57,8 (n=26) oran8nda saptand8. Yani normal populasyonun yakla;8k yar8s8nda PVD görülmesine ra?men YBMD olan hastalarda PVD oranlar8 daha yüksek bulunmu;tur. 36

37 Tablo 3: Kuru tip YBMD/ KG nun PVD Oranlar8 USG Total PVD Parsiyel PVD Kuru Tip Kuru Tip KG USG KG YBMD P YBMD n (%) n (%) n (%) n (%) 21 (%72,4) Do?al 5 (%17,2) Ki-Kare test kullan8ld8 23 (%51,1) 3 (%10,3) 3 (%6,7) 19 (%42,2) 0,081 PVD (+) (Total +Parsiyel) PVD (-) (Do?al) *p<0,05 24 (%82,8) 5 (%17,2) 26 (%57,8) 19 (%42,2) P 0,025* *** Kuru tip YBMD/ Kontrol grubu aras8nda total PVD, parsiyel PVD görülme ve PVD görülmeme oranlar8 ayr8 ayr8 bak8ld8?8nda istatistiksel olarak anlaml8 farkl8l8k gözlenmezken (p>0.05), *** Total+parsiyel PVD toplam olarak de?erlendirildi?inde Kuru tip YBMD da %82,8 (n=24), normal populasyonda %57,8 (n=26) istatistiksel olarak anlaml8 oranda yüksektir p< % 90% 80% 70% 60% 50% 40% 30% 20% 10% 0% Kuru Tip AMD Kontrol PVD (+) PVD (-) ekil 1: Kuru Tip YBMD/ Kontrol PVD da?8l8m8 37

38 Tablo 4: Kontrol Grubu /Ya; Tip YBMD Grubu PVD Oranlar8 USG Ya; Tip Kontrol Ya; Tip Kontrol USG YBMD Grubu P YBMD Grubu n (%) n (%) n (%) n (%) Total 23 2 (%20) PVD (+) 9 (%90) PVD (%51,1) Parsiyel (Total 7 (%70) 3 (%6,7) 0,001** PVD +Parsiyel) 19 PVD (-) Do?al 1 (%10) 1 (%10) (%42,2) (Do?al) Ki-Kare test kullan8ld8 *p<0,05 **p< (%57,8) 19 (%42,2) P 0,048* *** Parsiyel PVD ya; tip YBMD da %70 (n=7), normal populasyonda %6,7 (n=3) oran8nda görüldü. statistiksel olarak anlaml8 yüksektir (p<0.05). *** Ya; tip YBMD grubunda total+parsiyel %90(n=9) görüldü, bu oran normal populasyonda %57,8 (n=26) idi. Total+ parsiyel görülme oranlar8 istatistiksel anlamda fark içermemektedir (p<0.01). 100% 100% 90% 90% 80% 80% 70% 70% 60% 60% 50% 50% 40% 40% 30% 30% 20% 20% 10% 10% 0% Kontrol Ya" Tip AMD 0% Kontrol Ya" Tip AMD Total PVD Parsiyel PVD Do&al ekil 2: Kontrol/ Ya; tip YBMD PVD da?8l8m8 PVD (+) PVD (-) ekil 3: Gruplara göre PVD da?8l8m8 38

39 Tablo 5: Kuru tip / Ya; tip YBMD PVD Oranlar8 USG Total PVD Parsiyel PVD Kuru Tip Ya; Tip Kuru Tip Ya; Tip USG AMD AMD p AMD AMD n (%) n (%) n (%) n (%) 21 (%72,4) 2 (%20) 3 (%10,3) 7 (%70) Do?al 5 (%17,2) 1 (%10) Ki-Kare test kullan8ld8 0,001** **p<0,01 PVD (+) (Total +Parsiyel) PVD (-) (Do?al) 24 (%82,8) 5 (%17,2) 1 (%10) p 9 (%90) 1 *** YBMD kuru tip grubunda total PVD oran8 %72,4 (n=21) yüksek iken; ya; tip grubunda parsiyel PVD oran8 %70 (n=7) yüksektir. ki grub aras8nda istatistiksel olarak anlaml8 fark vard8r (p<0.01). *** Toplam (total+parsiyel) PVD görülme oranlar8na bakt8?8m8zda kuru tip/ ya; tip ; %82,8 (n=24) / %90 (n=9) aras8nda istatistiksel olarak anlaml8 bir fark yoktur (p>0.05). 100% 100% 90% 90% 80% 80% 70% 70% 60% 60% 50% 50% 40% 40% 30% 30% 20% 20% 10% 10% 0% Kuru Tip AMD Ya" Tip AMD 0% Çal("ma Kontrol Total PVD Parsiyel PVD Do&al ekil 4: Kuru/Ya; Tip YBMD PVD da?8l8m8 PVD (+) PVD (-) ekil 5: Çal8;ma (Kuru+Ya; YBMD)/ Kontrol Grubuna göre PVD da?8l8m8 39

40 Tablo 6: Çal8;ma Grubu( Kuru+Ya;)/ Kontrol Grubu PVD Oranlar8 USG Total PVD Parsiyel PVD Çal8;ma Gr. (Kuru+Ya;) Kontrol Gr. P USG Çal8;ma Gr. (Kuru+Ya;) Kontrol Gr. n (%) n (%) n (%) n (%) 23 (%59) 23 (%51,1) 10 (%25,6) 3 (%6,7) Do?al 6 (%15,4) Ki-Kare test kullan8ld8 19 (%42,2) 0,006** **p<0,01 PVD (+) 33 (%84,6) (Total +Parsiyel) PVD (-) (Do?al) 6 (%15,4) 26 (%57,8) 19 (%42,2) P 0,007** *** Çal8;ma/ kontrol grubu PVD oranlar8 ; %84,6 (n=33)/ %42,2(n=26) istatistiksel olarak anlaml8 farkl8l8k göstermektedir (p<0.01). a.horizoltal-aksiyal düzlem b.vertikal-aksiyel düzlem ekil 1: Ya; tip YBMD olan hastan8n sol gözünde horizontal-aksiyal ve vertikal-aksiyal düzlemlerde yap8lan B-mod USG incelemesinde optik disk seviyesinde posterior vitrenin yap8;8k di?er alanlarda dekole oldu?u görülmektedir. ekil 2: Kuru tip YBMD olan bir hastan8n horizontal- aksiyel düzlemde çekilmi; B-mod USG da bilateral total PVD görülmektedir. 40

41 ekil 1: B-mod USG da Total PVD olan hastan8n OKT si normal görünümdedir. Arka hyaloid total dekole oldu?u halde kesit alan8nda görülemiyor. ekil 2: Fundus muayenesinde RPE de?i;ikli?i olan kuru tip YBMD hastas8n8n hem UGS da hem de OKT de (Evre 4) total PVD görülmektedir. ekil 3: B-mod USG da OD seviyesinde adezyonu devam eden ancak foveal alanda arka vitrenin dekole oldu?u görülüyor. OKT deki bu görüntü total PVD a benzemektedir ancak USG da OD de adezyon verl8?8 ile evre 3 parsiyel PVD tan8s8 almaktad8r. 41

42 Olgu 1: Sa? göz, fundus muayenesinde yo?un RPE atrofisi olan OKT ve USG total PVD. Ayn8 hastan8n sol gözü geografik atrofi olup weiss ring görülüyordu USG da total PVD vard8. Olgu 2: Fundus muayenesinde RPE atrofisi olan hastan8n OKT de foveal alanda adezyonu devam etmekte olup perifoveal alanda dekole ve USG de OD seviyesinde adezyon mevcut. Evre 2 perifoveal parsiyel PVD 42

43 Olgu 3: Kontrol grubu hastas8, fundus muayenesinde yo?un koryoretinal atrofisi olan hastan8n, OKT de foveal alanda yer yer adezyon mevcut ve USG da OD de ve periferde adezyon devam ediyor. Evre 2 perifoveal parsiyel PVD Olgu 4: Fundus muayenesinde druzenleri ve RPE de?i;imi olan hastan8n OKT de saptayamad8?8m8z ancak USG da total PVD mevcut. Olgu 5: Yo?un RPE atrofisi ve druzenleri olan hastan8n OKT sinde evre 4 total PVD. (USG da da total PVD vard8.) 43

44 Olgu 6 :Fundus muayenesinde Koryoretinal atrofisi olan kontrol grubu hastas8 sa? göz evre 3 parsiyal PVD (USG de OD de adezyon vard8). Olgu 6: Ayn8 olgunun sol gözü, fundus muayenesinde koryoretinal atrofi, OKT ve USG da total PVD vard8. 44

DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI. Dr Alparslan ŞAHİN

DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI. Dr Alparslan ŞAHİN DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI Dr Alparslan ŞAHİN Periferik retina dejenerasyonları Dejeneratif miyopi Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu Periferik retina dejenerasyonları Retina periferinde ora serrataya

Detaylı

DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI Dr Alparslan ŞAHİN Periferik retina dejenerasyonları Dejeneratif miyopi Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu

DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI Dr Alparslan ŞAHİN Periferik retina dejenerasyonları Dejeneratif miyopi Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI Dr Alparslan ŞAHİN Periferik retina dejenerasyonları Dejeneratif miyopi Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu Periferik retina dejenerasyonları Retina periferinde ora serrataya

Detaylı

MAKULA HASTALIKLARI. Prof.Dr. Solmaz AKAR

MAKULA HASTALIKLARI. Prof.Dr. Solmaz AKAR MAKULA HASTALIKLARI Prof.Dr. Solmaz AKAR MAKULA HASTALIKLARI Makula arka kutupta yaklaşı şık k 5mm çapında oval bölgedir. b Ksantofil pigmenti içerir. i Birden fazla ganglion tabakası vardır MAKULA HASTALIKLARI

Detaylı

Miyopik Koroid Neovaskülarizasyonlar nda Fotodinamik Tedavi Uygulamalar

Miyopik Koroid Neovaskülarizasyonlar nda Fotodinamik Tedavi Uygulamalar BÖLÜM 13 Miyopik Koroid Neovaskülarizasyonlar nda Fotodinamik Tedavi Uygulamalar OLGU1: M YOP K KORO D NEOVASKÜLAR ZASYONU fi KAYET VE H KAYES Yirmiiki yafl nda bayan hasta sol gözde 10 gündür çarp k görme

Detaylı

Proliferatif Diabetik Retinopati de Cerrahi Tedavi

Proliferatif Diabetik Retinopati de Cerrahi Tedavi Proliferatif Diabetik Retinopati de Cerrahi Tedavi Prof. Dr Berati Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi 1.Retina Günleri Hilton, İstanbul, 2013 Görmeyi tekrar sağlamak Vitreus hemorajisi Traksiyonel Dekolman

Detaylı

YAA BALI MAKÜLA DEJENERASYONUNDA SUBFOVEAL KORODAL NEOVASKÜLER MEMBRANIN FOTODNAMK TEDAV VE PEGAPTANB SODYUM LE TEDAVS

YAA BALI MAKÜLA DEJENERASYONUNDA SUBFOVEAL KORODAL NEOVASKÜLER MEMBRANIN FOTODNAMK TEDAV VE PEGAPTANB SODYUM LE TEDAVS T.C. SALIK BAKANLII FATH SULTAN MEHMET ETM VE ARATIRMA HASTANES GÖZ KLN KLNK EF: DOÇ. DR. TOMRS ENGÖR YAA BALI MAKÜLA DEJENERASYONUNDA SUBFOVEAL KORODAL NEOVASKÜLER MEMBRANIN FOTODNAMK TEDAV VE PEGAPTANB

Detaylı

Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi)

Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi) Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi) İlk Muayenede Hikaye (Anahtar ögeler) Semptomlar (metamorfopsi, görmede azalma, skotom, fotopsi, karanlık adaptasyonu) (II-, GQ, SR) Tedavi

Detaylı

DİABETİK RETİNOPATİ VE TEDAVİSİ

DİABETİK RETİNOPATİ VE TEDAVİSİ DİABETİK RETİNOPATİ VE TEDAVİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Diabetes Mellitus Endojen insülinin yokluğu veya hücre içine giriş yetersizliğine bağlı Genel popülasyonun

Detaylı

DİABETİK RETİNOPATİ VE TEDAVİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları

DİABETİK RETİNOPATİ VE TEDAVİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları DİABETİK RETİNOPATİ VE TEDAVİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Diabetes Mellitus Endojen insülinin yokluğu veya hücre içine giriş yetersizliğine bağlı Genel popülasyonun

Detaylı

Yafla Ba l Makula Dejeneresans nda Fotodinamik Tedavi Uygulamalar

Yafla Ba l Makula Dejeneresans nda Fotodinamik Tedavi Uygulamalar BÖLÜM 12 Yafla Ba l Makula Dejeneresans nda Fotodinamik Tedavi Uygulamalar KLAS K A IRLIKLI SUBFOVEAL KORO D OLGU1: NEOVASKÜLAR ZASYONU fi KAYET VE H KAYES Yetmiflbefl yafl nda erkek hasta sa gözde 1 y

Detaylı

PREMATÜRE RETİNOPATİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı

PREMATÜRE RETİNOPATİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı PREMATÜRE RETİNOPATİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Tanım Prematüre bebeklerde retina damarlarının gelişim bozukluğu ile karakterize bir hastalıktır.

Detaylı

Arka Vitreus Dekolmanı, Retina Yırtıkları ve Latis Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi)

Arka Vitreus Dekolmanı, Retina Yırtıkları ve Latis Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi) Arka Vitreus Dekolmanı, Retina Yırtıkları ve Latis Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi) İlk Muayenede Hiakye (Anahtar ögeler) AVD semptomları (II+, Retina dekolmanı, ilişkili genetik bozukluklar

Detaylı

Diyabetik Retinopati Tanı, Takip ve Tedavisi

Diyabetik Retinopati Tanı, Takip ve Tedavisi Diyabetik Retinopati Tanı, Takip ve Tedavisi Diyabeti olan her hasta diyabetik retinopati riski taşır. Gözün anatomisi nedeni (resim 1a) ile iyi görüyor olmak göz sağlığının kusursuz olduğu göstermez,

Detaylı

Prof.Dr. A. Hakan Durukan GATF Göz Hastalıkları Anabilim Dalı

Prof.Dr. A. Hakan Durukan GATF Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Prof.Dr. A. Hakan Durukan GATF Göz Hastalıkları Anabilim Dalı TOD Tıbbi Retina Birimi 1. Retina Günleri, 2013 Finansal İlinti Beyanı Sunumda adı geçen ruhsat/izin sahipleri veya ürünlerle herhangi bir

Detaylı

RETİNA DEKOLMANI PROF. DR. ŞENGÜL ÖZDEK

RETİNA DEKOLMANI PROF. DR. ŞENGÜL ÖZDEK RETİNA DEKOLMANI PROF. DR. ŞENGÜL ÖZDEK Histoloji Anatomi RETİNA DEKOLMANI Sensoriyel retinanın retina pigment epitelinden ayrılmasına retina dekolmanı denir. Görülme sıklığı 1 / 10000, 80 yaşına kadar

Detaylı

Maküla Hastalıkları DERMAN. Faruk Öztürk. Resim 1. Maküla Anatomisi. Derman Tıbbi Yayıncılık 1

Maküla Hastalıkları DERMAN. Faruk Öztürk. Resim 1. Maküla Anatomisi. Derman Tıbbi Yayıncılık 1 Kitap Bölümü DERMAN Maküla Hastalıkları Faruk Öztürk Anatomi: Maküla, gözün arkasında retinanın merkezi kısmında bulunan 5-6 mm lik yer kaplayan ışığa çok duyarlı bir bölgedir. Burada ganglion hücre tabakası

Detaylı

Diyabetik Retinopati (İlk ve Takip Değerlendirmesi)

Diyabetik Retinopati (İlk ve Takip Değerlendirmesi) Diyabetik Retinopati (İlk ve Takip Değerlendirmesi) İlk Muayenede Hikaye (Anahtar ögeler) Diyabetin süresi (II++, GQ, SR) Geçmişteki glisemik kontrol (Hemoglobin A1c) (II++, GQ, SR) İlaçlar (II, GQ, SR)

Detaylı

FOVEA YERLEŞİMLİ KOROİD NEOVASKÜLER MEMBRANLARIN VERTEPORFİN İLE FOTODİNAMİK TEDAVİSİ VE KLİNİK SONUÇLARIMIZ

FOVEA YERLEŞİMLİ KOROİD NEOVASKÜLER MEMBRANLARIN VERTEPORFİN İLE FOTODİNAMİK TEDAVİSİ VE KLİNİK SONUÇLARIMIZ T.C S.B. Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları Kliniği Şef: Prof. Dr. Hasan H. Erbil FOVEA YERLEŞİMLİ KOROİD NEOVASKÜLER MEMBRANLARIN VERTEPORFİN İLE FOTODİNAMİK TEDAVİSİ VE KLİNİK SONUÇLARIMIZ

Detaylı

Neovasküler Yafla Ba l Makula Dejeneresans n n Anjiografik Özellikleri

Neovasküler Yafla Ba l Makula Dejeneresans n n Anjiografik Özellikleri BÖLÜM 2 Neovasküler Yafla Ba l Makula Dejeneresans n n Anjiografik Özellikleri Neovasküler yafla ba l makula dejeneresans (YBMD) anormal kan damarlar, retina pigment epitelinin (RPE) seröz veya hemorajik

Detaylı

Yaşa Bağlı Maküla Dejeneresansı Olan Hastalarda Posterior Vitre Dekolmanı Görülme Sıklığının, Ultrason ve Optik Koherens Tomografi ile Araştırılması

Yaşa Bağlı Maküla Dejeneresansı Olan Hastalarda Posterior Vitre Dekolmanı Görülme Sıklığının, Ultrason ve Optik Koherens Tomografi ile Araştırılması KLİNİK ÇALIŞMA/ORIGINAL ARTICLE Yaşa Bağlı Maküla Dejeneresansı Olan Hastalarda Posterior Vitre Dekolmanı Görülme Sıklığının, Ultrason ve Optik Koherens Tomografi ile Araştırılması Age-Related Macular

Detaylı

PREMATÜRE RETİNOPATİSİ. Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı

PREMATÜRE RETİNOPATİSİ. Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı PREMATÜRE RETİNOPATİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı 1 Tanım Prematüre bebeklerde retina damarlarının gelişim bozukluğu ile karakterize bir hastalıktır.

Detaylı

Maküla Hastalıkları. Faruk Öztürk DERMAN MEDICAL PUBLISHING 175

Maküla Hastalıkları. Faruk Öztürk DERMAN MEDICAL PUBLISHING 175 Faruk Öztürk ANATOMİ: Maküla, gözün arkasında retinanın merkezi kısmında bulunan 5-6 mm lik yer kaplayan ışığa çok duyarlı bir bölgedir. Burada ganglion hücre tabakası birkaç kattır ve iç tabakalarında

Detaylı

YAŞA BAĞLI MAKÜLA DEJENERESANS HASTALARINDA GENİŞ AÇILI DİJİTAL FUNDUS OTOFLORESANS GÖRÜNTÜLERİNDE PERİFERİK RETİNAL DEĞİŞİKLİKLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

YAŞA BAĞLI MAKÜLA DEJENERESANS HASTALARINDA GENİŞ AÇILI DİJİTAL FUNDUS OTOFLORESANS GÖRÜNTÜLERİNDE PERİFERİK RETİNAL DEĞİŞİKLİKLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ T.C. ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ YAŞA BAĞLI MAKÜLA DEJENERESANS HASTALARINDA GENİŞ AÇILI DİJİTAL FUNDUS OTOFLORESANS GÖRÜNTÜLERİNDE PERİFERİK RETİNAL DEĞİŞİKLİKLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Detaylı

T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖZ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI

T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖZ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI i T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖZ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI YAŞ TİP YAŞA BAĞLI MAKULA DEJENERASYONU NEDENİYLE İNTRAVİTREAL RANİBİZUMAB, BEVACİZUMAB, PEGAPTANİB VEYA BUNLARIN ARDIŞIK TEDAVİLERİ

Detaylı

KOROİDAL NEOVASKÜLARİZASYONLU OLGULARDA FOTODİNAMİK TEDAVİNİN GÖRSEL SONUÇLARI

KOROİDAL NEOVASKÜLARİZASYONLU OLGULARDA FOTODİNAMİK TEDAVİNİN GÖRSEL SONUÇLARI T.C. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖZ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI Tez Yöneticisi Prof. Dr. Haluk ESGİN KOROİDAL NEOVASKÜLARİZASYONLU OLGULARDA FOTODİNAMİK TEDAVİNİN GÖRSEL SONUÇLARI (Uzmanlık Tezi)

Detaylı

Turkish Title: İdiopatik Parafoveal Telenjiektazide Epiretinal Membrana Bağlı Diffüz Retinal Kalınlaşma

Turkish Title: İdiopatik Parafoveal Telenjiektazide Epiretinal Membrana Bağlı Diffüz Retinal Kalınlaşma DOI: 10.14235/bs.2018.2008 Manuscript Type: Case Report Turkish Title: İdiopatik Parafoveal Telenjiektazide Epiretinal Membrana Bağlı Diffüz Retinal Kalınlaşma Turkish Running Head: İdiyopatik Parafoveal

Detaylı

Günümüzde Fundus Floresein Anjiyografinin Yeri. Dr. Hürkan Kerimoğlu, FICO N. E. U. Meram Tıp Fakültesi

Günümüzde Fundus Floresein Anjiyografinin Yeri. Dr. Hürkan Kerimoğlu, FICO N. E. U. Meram Tıp Fakültesi Günümüzde Fundus Floresein Anjiyografinin Yeri Dr. Hürkan Kerimoğlu, FICO N. E. U. Meram Tıp Fakültesi Sunumda adı geçen ruhsat/izin sahipleri veya ürünlerle herhangi bir finansal ilintim yoktur 1871 Adolf

Detaylı

YAŞA BAĞLI MAKÜLA DEJENERASYONUNA BAĞLI KOROİD NEOVASKÜLER MEMBRANLARINDA İNTRAVİTREAL BEVACİZUMAB, VE FOTODİNAMİK TEDAVİ YÖNTEMLERİNİN GÜVENİLİRLİĞİ

YAŞA BAĞLI MAKÜLA DEJENERASYONUNA BAĞLI KOROİD NEOVASKÜLER MEMBRANLARINDA İNTRAVİTREAL BEVACİZUMAB, VE FOTODİNAMİK TEDAVİ YÖNTEMLERİNİN GÜVENİLİRLİĞİ T.C S.B. Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları Kliniği Şef: Prof. Dr. Hasan H. Erbil YAŞA BAĞLI MAKÜLA DEJENERASYONUNA BAĞLI KOROİD NEOVASKÜLER MEMBRANLARINDA İNTRAVİTREAL BEVACİZUMAB,

Detaylı

RETİNA DAMAR HASTALIKLARI. Prof. Dr. İhsan ÇAÇA

RETİNA DAMAR HASTALIKLARI. Prof. Dr. İhsan ÇAÇA RETİNA DAMAR HASTALIKLARI Prof. Dr. İhsan ÇAÇA Oftalmik bir dalı olan ilk arter, common carotid a in internal Carotid arterin dalıdır. Oftalmik arter bir kaç dala daha ayrılır. Santral retinal arter optik

Detaylı

YA A BA LI MAKÜLA DEJENERESANSINDA

YA A BA LI MAKÜLA DEJENERESANSINDA T.C. ÇUKUROVA ÜN VERS TES TIP FAKÜLTES GÖZ HASTALIKLARI ANAB MDALI YA A BA LI MAKÜLA DEJENERESANSINDA KARD YOVASKÜLER VE ENFLAMATUAR FAKTÖRLER N DE ERLEND LMES Dr. Erol DÜLGER UZMANLIK TEZ TEZ DANI MANI

Detaylı

İDİYOPATİK MAKULA DELİĞİ TEDAVİSİNDE 25 GAUGE PARS PLANA VİTREKTOMİ SONUÇLARIMIZ

İDİYOPATİK MAKULA DELİĞİ TEDAVİSİNDE 25 GAUGE PARS PLANA VİTREKTOMİ SONUÇLARIMIZ T.C.Sağlık Bakanlığı Prof. Dr.N.Reşat Belger Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi I. Klinik ef : Prof. Dr. Ömer Faruk Yılmaz II. Klinik ef : Doç. Dr. Ziya Kapran III. Klinik ef: Prof. Dr. Ahmet Demirok

Detaylı

Yaşa Bağlı Makula Dejeneresansı Dışındaki Subretinal Neovasküler Membranlar

Yaşa Bağlı Makula Dejeneresansı Dışındaki Subretinal Neovasküler Membranlar Yaşa Bağlı Makula Dejeneresansı Dışındaki Subretinal Neovasküler Membranlar Günhan ERBAKAN* Subretinal neovaskülarizasyon (SRN), retina pigment epitelinin altında yeni kan damarlarının büyümesine verilen

Detaylı

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖZ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖZ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖZ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI YAŞA BAĞLI MAKÜLA DEJENERASYONU TEDAVİSİNDE İNTRAVİTREAL PEGAPTANİB SODYUM UYGULAMASI İLE FOTODİNAMİK TERAPİ VE DÜŞÜK DOZ FOTODİNAMİK

Detaylı

YAŞA BAĞLI MAKULA DEJENERASYONUNDA VASKÜLER ENDOTELYAL BÜYÜME FAKTÖRÜ (VEGF) GEN POLİMORFİZMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

YAŞA BAĞLI MAKULA DEJENERASYONUNDA VASKÜLER ENDOTELYAL BÜYÜME FAKTÖRÜ (VEGF) GEN POLİMORFİZMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖZ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI YAŞA BAĞLI MAKULA DEJENERASYONUNDA VASKÜLER ENDOTELYAL BÜYÜME FAKTÖRÜ (VEGF) GEN POLİMORFİZMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ

Detaylı

Optik koherens tomografi çıktısının okunması. Dr. Oya Tekeli Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları AD, Ankara

Optik koherens tomografi çıktısının okunması. Dr. Oya Tekeli Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları AD, Ankara Optik koherens tomografi çıktısının okunması Dr. Oya Tekeli Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları AD, Ankara Optik koherens tomografi Teknik ilk olarak 1991 Dr. Huang ve ekibi tarafından tanımlanmıştır

Detaylı

Yafla Ba l Makula Dejeneresans Tan s ve Fotodinamik Tedavi Uygulamas nda Optik Koherens Tomografinin Rolü

Yafla Ba l Makula Dejeneresans Tan s ve Fotodinamik Tedavi Uygulamas nda Optik Koherens Tomografinin Rolü BÖLÜM 11 Yafla Ba l Makula Dejeneresans Tan s ve Fotodinamik Tedavi Uygulamas nda Optik Koherens Tomografinin Rolü Optik koherens tomografi biyolojik dokulardan mikron çözünürlü ünde tomografik kesitler

Detaylı

KIRMA KUSURLARI. Dr. Ümit BEDEN

KIRMA KUSURLARI. Dr. Ümit BEDEN KIRMA KUSURLARI Dr. Ümit BEDEN Cisimlerinin görüntülerinin retina üzerinde net olarak oluşabilmesi için sağlıklı bir refraksiyon sistemi gereklidir. Göz görme organıdır, hastalıkları sıklıkla görme bozukluğuna

Detaylı

ÖZEL DURUMLARDA FUNDUS FLÖRESEĠN ANJĠOGRAFĠ DEĞERLENDĠRĠLMESĠ

ÖZEL DURUMLARDA FUNDUS FLÖRESEĠN ANJĠOGRAFĠ DEĞERLENDĠRĠLMESĠ ÖZEL DURUMLARDA FUNDUS FLÖRESEĠN ANJĠOGRAFĠ DEĞERLENDĠRĠLMESĠ Dr. H. Tuba AKÇAM Prof. Dr. Meral OR Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Ankara, Nisan 2009 ĠÇERĠK 1. Normal Anatomi 2. FFA Temel Prensipler 3.

Detaylı

Amiloidozis Patolojisi. Dr. Yıldırım Karslıoğlu GATA Patoloji Anabilim Dalı

Amiloidozis Patolojisi. Dr. Yıldırım Karslıoğlu GATA Patoloji Anabilim Dalı Amiloidozis Patolojisi Dr. Yıldırım Karslıoğlu GATA Patoloji Anabilim Dalı Tanım Amiloid = Latince amylum (nişasta, amiloz) benzeri Anormal ekstrasellüler protein depozisyonu Fizyolojik eliminasyon mekanizmaları

Detaylı

Nörosensoriyel retinanın gevşek bir şekilde tutunduğu RPE tabakasından ayrılması 1. Yırtıklı (Regmatojen) RD 2. Traksiyonel RD 3.

Nörosensoriyel retinanın gevşek bir şekilde tutunduğu RPE tabakasından ayrılması 1. Yırtıklı (Regmatojen) RD 2. Traksiyonel RD 3. Retina Dekolmanı Prof. Dr.İhsan ÇAÇA Nörosensoriyel retinanın gevşek bir şekilde tutunduğu RPE tabakasından ayrılması 1. Yırtıklı (Regmatojen) RD 2. Traksiyonel RD 3. Eksüdatif RD Retina Dekolmanı Sensöriyel

Detaylı

Üç Yıllık Anti-VEBF Tedavisi Sonrası Klinik Değiştiren Bir Yaş Tip Yaşa Bağlı Maküla Dejenerasyonu Hastası

Üç Yıllık Anti-VEBF Tedavisi Sonrası Klinik Değiştiren Bir Yaş Tip Yaşa Bağlı Maküla Dejenerasyonu Hastası YAŞA BAĞLI MAKULA DEJENERASYONU Üç Yıllık Anti-VEBF Tedavisi Sonrası Klinik Değiştiren Bir Yaş Tip Yaşa Bağlı Maküla Dejenerasyonu Hastası A Neovascular Age Related Macular Degeneration Patient Who Showed

Detaylı

FOTODİNAMİK TEDAVİ SONUÇLARIMIZ

FOTODİNAMİK TEDAVİ SONUÇLARIMIZ T.C ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖZ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI FOTODİNAMİK TEDAVİ SONUÇLARIMIZ Dr. Zeynep Buket CANSEVER TIPTA UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI Prof. Dr. Merih Banu SOYLU ADANA-2008

Detaylı

Vitreomaküler Traksiyon Sendromu ve Epiretinal Membranlarda OCT: Tanı ve Takipteki Önemi

Vitreomaküler Traksiyon Sendromu ve Epiretinal Membranlarda OCT: Tanı ve Takipteki Önemi Vitreomaküler Traksiyon Sendromu ve Epiretinal Membranlarda OCT: Tanı ve Takipteki Önemi Optical Coherence Tomography in Vitreoretinal Traction Syndrome and Epiretinal Membranes Süleyman KAYNAK 1 Güncel

Detaylı

Di er Fotodinamik Tedavi Uygulamalar

Di er Fotodinamik Tedavi Uygulamalar BÖLÜM 16 Di er Fotodinamik Tedavi Uygulamalar OLGU1: fi KAYET VE H KAYES BAZAL LAM NER DRUSEN LE L fik L KORO D NEOVASKÜLAR ZASYONU K rk yafl nda bir erkek hasta sol gözde 2 haftad r bulan k görme flikayeti

Detaylı

Diabetik Retinopati & Makülopatinin Tanımı ve Sınıflandırılması. Prof. Dr. Emin ÖZMERT Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Vehbi Koç Göz Hastanesi

Diabetik Retinopati & Makülopatinin Tanımı ve Sınıflandırılması. Prof. Dr. Emin ÖZMERT Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Vehbi Koç Göz Hastanesi Diabetik Retinopati & Makülopatinin Tanımı ve Sınıflandırılması Prof. Dr. Emin ÖZMERT Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Vehbi Koç Göz Hastanesi Diabetik Retinopati & Makülopatinin Tanımı ve Sınıflandırılması

Detaylı

3 1 x 2 ( ) 2 = E) f( x) ... Bir sigorta portföyünde, t poliçe yln göstermek üzere, sigortal saysnn

3 1 x 2 ( ) 2 = E) f( x) ... Bir sigorta portföyünde, t poliçe yln göstermek üzere, sigortal saysnn SORU : Aada tanm verilen f fonksiyonlarndan hangisi denklemini her R için salar? f + = f t dt integral e A) f = e B) f = e C) f D) f = E) f = e ( ) = e ( ) SORU : Bir sigorta portföyünde, t poliçe yln

Detaylı

GÖRME ALANINDAKİ GLOKOMATÖZ DEFEKTLER. Dr. Oya Tekeli Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları AD, Ankara

GÖRME ALANINDAKİ GLOKOMATÖZ DEFEKTLER. Dr. Oya Tekeli Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları AD, Ankara GÖRME ALANINDAKİ GLOKOMATÖZ DEFEKTLER Dr. Oya Tekeli Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları AD, Ankara Görme alanı testi gözün rutin muayenelerindendir Glokom, nöro-oftalmolojik hastalıklar,

Detaylı

Amaç: Temel refraksiyon açıklaması ve myopi, hipermetropi ve astigmatizmatizma izahıve nasıl düzeltilebildiklerini anlatmak.

Amaç: Temel refraksiyon açıklaması ve myopi, hipermetropi ve astigmatizmatizma izahıve nasıl düzeltilebildiklerini anlatmak. DÖNEM 3 DERSLERİ.. GÖZÜN ANATOMİ VE FİZYOLOJİSİ GÖZ MUAYENE YÖNTEMLERİ KIRMA KUSURLARI VE TEDAVİSİ ŞAŞILIK VE TEDAVİSİ GÖZ YAŞI YAPISI, DRENAJ VE HASTALIKLARI KIRMIZI GÖZ GLOKOM OPTİK SİNİR VE GÖRME YOLLARI

Detaylı

KATILAR DA BALANMA L ( 3.2) R = A

KATILAR DA BALANMA L ( 3.2) R = A KATILAR DA BALANMA Katlar elektriksel iletkenliklerine göre üçe ayrlr: letken, Yar iletken, Yaltkan Metaller iletken katlardr. Bir metal ve bir yar iletken arasndaki fark, elektriksel iletkenliklerinin

Detaylı

Retina ven dal tıkanıklıgı yaş arası en sık Optik diskten 1-2 DD mesafede, çarprazlaşma bölgelerinde %77,7 temporal dal

Retina ven dal tıkanıklıgı yaş arası en sık Optik diskten 1-2 DD mesafede, çarprazlaşma bölgelerinde %77,7 temporal dal Dr. Gülipek Tigrel Retina ven dal tıkanıklıgı 60-70 yaş arası en sık Optik diskten 1-2 DD mesafede, çarprazlaşma bölgelerinde %77,7 temporal dal Risk faktörleri Kardiovasküler hast. Hipertansiyon(%70)

Detaylı

. chröder, P. brams (E -ba kan), K.-E. ndersson,. rtibani,.r. happle,.. Drake,. Hampel,. eisius,. ubaro,.. hüroff (Ba kan)

. chröder, P. brams (E -ba kan), K.-E. ndersson,. rtibani,.r. happle,.. Drake,. Hampel,. eisius,. ubaro,.. hüroff (Ba kan) (Metin güncelleme Mart 2009). chröder, P. brams (E-bakan), K.-E. ndersson,. rtibani,.r. happle,.. Drake,. Hampel,. eisius,. ubaro,.. hüroff (Bakan) riner inkontinans () erkeklere göre kadnlarda çok daha

Detaylı

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA İYİLEŞMESİ Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA Doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Cerrahi ya da travmatik olabilir. Akut Yara: Onarım süreci düzenli ve zamanında gelişir. Anatomik ve fonksiyonel bütünlük

Detaylı

Dolay s yla, elektromanyetik sabit c ile elektriksel geçirgenli i ve manyetik geçirgenlik aras nda bir ili ki vard r. 3

Dolay s yla, elektromanyetik sabit c ile elektriksel geçirgenli i ve manyetik geçirgenlik aras nda bir ili ki vard r. 3 Optik Özellikler Elektromanyetik radyasyon Ik malzeme üzerinde çarptnda nasl bir etkileme olur? Malzemelerin karakteristik renklerini ne belirler? Neden baz malzemeler saydam ve bazlar yarsaydam veya opaktr?

Detaylı

T. C. ĠSTANBUL BĠLĠM ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ GÖZ HASTALIKLARI ANABĠLĠM DALI

T. C. ĠSTANBUL BĠLĠM ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ GÖZ HASTALIKLARI ANABĠLĠM DALI T. C. ĠSTANBUL BĠLĠM ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ GÖZ HASTALIKLARI ANABĠLĠM DALI YAġA BAĞLI MAKÜLA DEJENERASYONU OLGULARINDA KAN IL-10, IL-12, IL-17, IL-27 SEVĠYELERĠ Doktor Nazlı Gül YALÇIN UZMANLIK TEZĠ

Detaylı

Miyopik Makülopati. Myopic Maculopathy YBMD DIŞI MAKÜLA HASTALIKLARI

Miyopik Makülopati. Myopic Maculopathy YBMD DIŞI MAKÜLA HASTALIKLARI 162 YBMD DIŞI MAKÜLA HASTALIKLARI ÖZ Yüksek miyopi özellikle genç populasyonda görme kaybının önde gelen nedenidir. Birçok gelişmiş ülkede yasal körlüğün önemli nedenlerinden biridir. Patolojik miyopiye

Detaylı

Yapılan her öneri için bakım sürecinde önemini gösterecek açık bir sıralama verilmelidir.

Yapılan her öneri için bakım sürecinde önemini gösterecek açık bir sıralama verilmelidir. TERCİH EDİLEN YAKLAŞIM MODELİ KILAVUZLARI İÇİN ÖZET KARŞILAŞTIRMALI DEĞERLENDİRMELER Giriş Bunlar Akademinin tercih edilen yaklaşım modeli kılavuzlarının özet kriterleridir. Tercih edilen yaklaşım model

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

MER A YLETRME ve EROZYON ÖNLEME ENTEGRE PROJES (YENMEHMETL- POLATLI)

MER A YLETRME ve EROZYON ÖNLEME ENTEGRE PROJES (YENMEHMETL- POLATLI) MER A YLETRME ve EROZYON ÖNLEME ENTEGRE PROJES (YENMEHMETL- POLATLI) I- SORUN Toprak ve su kaynaklarnn canllarn yaamalar yönünden tad önem bilinmektedir. Bu önemlerine karlk hem toprak hem de su kaynaklar

Detaylı

ARTVN L GELME PLANI. Artvin l Geneli-2000. Bilinmeyen 80+ 75-79 70-74 65-69 60-64 55-59 50-54 45-49 40-44 35-39 30-34 25-29 20-24 15-19 10-14 5-9 0-4

ARTVN L GELME PLANI. Artvin l Geneli-2000. Bilinmeyen 80+ 75-79 70-74 65-69 60-64 55-59 50-54 45-49 40-44 35-39 30-34 25-29 20-24 15-19 10-14 5-9 0-4 ARTVN L GELME PLANI Artvin l Geneli-2000 Bilinmeyen Erkek 80+ 75-79 70-74 65-69 60-64 Kad n Y a Gruplar 55-59 50-54 45-49 40-44 35-39 30-34. 25-29 20-24 15-19 10-14 5-9 0-4 12 9 6 3 0 3 6 9 12 % NÜFUS

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

1) 40* Do?u boylam?nda güne? 05.20 'de do?ar ise 27* do?u boylam?nda kaçta do?ar?

1) 40* Do?u boylam?nda güne? 05.20 'de do?ar ise 27* do?u boylam?nda kaçta do?ar? 1) 40* Do?u boylam?nda güne? 05.20 'de do?ar ise 27* do?u boylam?nda kaçta do?ar? A) 06.12 B) 04.28 C) 05.32 D) 05.07 E) 07.02 2) 60* bat? meridyeninde bulunan bir noktada yerel saat 11.12 iken yerel saati

Detaylı

2 400 TL tutarndaki 1 yllk kredi, aylk taksitler halinde aadaki iki opsiyondan biri ile geri ödenebilmektedir:

2 400 TL tutarndaki 1 yllk kredi, aylk taksitler halinde aadaki iki opsiyondan biri ile geri ödenebilmektedir: SORU 1: 400 TL tutarndaki 1 yllk kredi, aylk taksitler halinde aadaki iki opsiyondan biri ile geri ödenebilmektedir: (i) Ayla dönütürülebilir yllk nominal %7,8 faiz oran ile her ay eit taksitler halinde

Detaylı

Fokal Koroidal Ekskavasyon

Fokal Koroidal Ekskavasyon Turkiye Klinikleri J Ophthalmol 2018;27(3):231-5 OLGU SUNUMU DOI: 10.5336/ophthal.2017-55540 Fokal Koroidal Ekskavasyon Serdar ÖZATEŞ, a Kemal TEKİN, b Mehmet Yasin TEKE b a Göz Hastalıkları Kliniği, Ankara

Detaylı

Yaşa Bağlı Makula Dejeneresansında Klasik Lazer Fotokoagülasyon

Yaşa Bağlı Makula Dejeneresansında Klasik Lazer Fotokoagülasyon Yaşa Bağlı Makula Dejeneresansında Klasik Lazer Fotokoagülasyon Laser Photocoagulation in Age-Related Macular Degeneration Figen BATIOĞLU 1 ÖZ Yaşa bağlı makula dejeneresansı ileri yaş körlüklerin en önemli

Detaylı

KATARAKTLAR. Yrd. Doç. Dr. Abdullah Kürşat Cingü DÜTF Göz Hastalıkları AD

KATARAKTLAR. Yrd. Doç. Dr. Abdullah Kürşat Cingü DÜTF Göz Hastalıkları AD KATARAKTLAR Yrd. Doç. Dr. Abdullah Kürşat Cingü DÜTF Göz Hastalıkları AD Kristalin lens İris gerisinde, zonüla lifleriyle korpus siliare ye asılı durumdadır. Bikonveks yapıda, saydam ve damarsızdır. Gözün

Detaylı

YAŞA BAĞLI MAKULA DEJENERASYONUNDA İNTRAVİTREAL BEVACİZUMAB TEDAVİSİ

YAŞA BAĞLI MAKULA DEJENERASYONUNDA İNTRAVİTREAL BEVACİZUMAB TEDAVİSİ T.C. HASEKİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ GÖZ HASTALIKLARI BÖLÜMÜ Tez Yöneticisi Doç.Dr. Feyza ÖNDER YAŞA BAĞLI MAKULA DEJENERASYONUNDA İNTRAVİTREAL BEVACİZUMAB TEDAVİSİ UZMANLIK TEZİ DR. UMUT ŞAHİN İSTANBUL

Detaylı

yurdugul@hacettepe.edu.tr VB de Veri Türleri 1

yurdugul@hacettepe.edu.tr VB de Veri Türleri 1 yurdugul@hacettepe.edu.tr 1 VB de Veri Türleri 1 Byte 1 aretsiz tamsay Integer 2 aretli Tamsay Long 4 aretli Tamsay Single 4 Gerçel say Double 8 Gerçel say Currency 8 Gerçel say Decimal 14 Gerçel say Boolean

Detaylı

YAġA BAĞLI MAKÜLA DEJENERASYONUNDA SUBFOVEAL KOROĠDAL NEOVASKÜLER MEMBRANIN VERTEPORFĠN ĠLE FOTODĠNAMĠK TEDAVĠSĠ

YAġA BAĞLI MAKÜLA DEJENERASYONUNDA SUBFOVEAL KOROĠDAL NEOVASKÜLER MEMBRANIN VERTEPORFĠN ĠLE FOTODĠNAMĠK TEDAVĠSĠ T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI HAYDARPAġA NUMUNE EĞĠTĠM VE ARAġTIRMA HASTANESĠ 2. GÖZ KLĠNĠĞĠ KLĠNĠK ġefġ: PROF. DR. SUPHĠ ACAR YAġA BAĞLI MAKÜLA DEJENERASYONUNDA SUBFOVEAL KOROĠDAL NEOVASKÜLER MEMBRANIN VERTEPORFĠN

Detaylı

T.C. Sağlık Bakanlığı Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Göz Kliniği Şef : Prof. Dr. Yusuf ÖZERTÜRK

T.C. Sağlık Bakanlığı Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Göz Kliniği Şef : Prof. Dr. Yusuf ÖZERTÜRK T.C. Sağlık Bakanlığı Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Göz Kliniği Şef : Prof. Dr. Yusuf ÖZERTÜRK RETİNAL LEZYONSUZ DİYABETİK HASTALARDA BİLGİSAYARLI GÖRME ALANI SONUÇLARI (Uzmanlık

Detaylı

Hücre Zedelenmesi. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin

Hücre Zedelenmesi. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin Hücre Zedelenmesi Dr. Yasemin Sezgin yasemin sezgin Hastalık bilimi anlamına gelen patoloji hastalıkların altında yatan hücre, doku ve organlarda meydana gelen yapısal ve fonksiyonel değişiklikleri inceler

Detaylı

Polipoidal Koroidal Vaskülopati Olgular nda Fotodinamik Tedavi

Polipoidal Koroidal Vaskülopati Olgular nda Fotodinamik Tedavi T. Oft. Gaz. 39, 441-445, 2009 Polipoidal Koroidal Vaskülopati Olgular nda Fotodinamik Tedavi Fevzi fientürk (*), Serra Arf Karaçorlu (*), Hakan Özdemir (*), Murat Karaçorlu (*) ÖZET Amaç: Bu çal flman

Detaylı

BÖLÜM 2 D YOTLU DO RULTUCULAR

BÖLÜM 2 D YOTLU DO RULTUCULAR BÖLÜ 2 DYOTLU DORULTUCULAR A. DENEYN AACI: Tek faz ve 3 faz diyotlu dorultucularn çalmasn ve davranlarn incelemek. Bu deneyde tek faz ve 3 faz olmak üzere tüm yarm ve tam dalga dorultucular, omik ve indüktif

Detaylı

Polipoidal Koroidal Vaskülopati Olgularında İntravitreal Bevacizumab Tedavisi

Polipoidal Koroidal Vaskülopati Olgularında İntravitreal Bevacizumab Tedavisi Polipoidal Koroidal Vaskülopati Olgularında İntravitreal Bevacizumab Tedavisi Intravitreal Bevacizumab Therapy in Patients with Polypoidal Choroidal Vasculopathy Fevzi ŞENTÜRK 1, Serra ARF KARAÇORLU 2,

Detaylı

a) Başlangıç tedavisine göre görme keskinliğinde artış olmaması veya görme keskinliğinin azalması veya

a) Başlangıç tedavisine göre görme keskinliğinde artış olmaması veya görme keskinliğinin azalması veya 4.2.33- Göz hastalıklarında ilaç kullanım ilkeleri (1) Bevacizumab, ranibizumab, aflibersept, deksametazon intravitreal implant ve verteporfin etkin maddelerini içeren ilaçların; üçüncü basamak sağlık

Detaylı

RETİNA VEN DAL TIKANIKLIĞINA BAĞLI MAKÜLA ÖDEMİ TEDAVİSİNDE BEVACİZUMAB KULLANIMI

RETİNA VEN DAL TIKANIKLIĞINA BAĞLI MAKÜLA ÖDEMİ TEDAVİSİNDE BEVACİZUMAB KULLANIMI T.C SAĞLIK BAKANLIĞI HAYDARPAŞA NUMUNE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ I. GÖZ KLİNİĞİ Şef: Doç. Dr. Ahmet Fazıl NOHUTCU RETİNA VEN DAL TIKANIKLIĞINA BAĞLI MAKÜLA ÖDEMİ TEDAVİSİNDE BEVACİZUMAB KULLANIMI Dr.

Detaylı

Herediter Makula Hastalıkları

Herediter Makula Hastalıkları Herediter Makula Hastalıkları Hereditary Macular Dystrophies Gökhan GÜRELİK 1 Güncel Konu Quest Editorials ÖZ Anahtar Kelimeler: Herediter, makula, retina, distrofi. ABSTRACT Key Words: Hereditary, macula,

Detaylı

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm BAZAL HÜCRELİ KARSİNOM Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm Nadiren met. yapar fakat tedavisiz bırakıldığında invazif davranış göstermesi,lokal invazyon,

Detaylı

PARAMETRK OLMAYAN STATSTKSEL TEKNKLER. Prof. Dr. Ali EN ÖLÇEKLER

PARAMETRK OLMAYAN STATSTKSEL TEKNKLER. Prof. Dr. Ali EN ÖLÇEKLER PARAMETRK OLMAYAN STATSTKSEL TEKNKLER Prof. Dr. Ali EN 1 Normal dalm artlarn salamayan ve parametrik istatistik tekniklerinin kullanlmasn elverisiz klan durumlarn bulunmas halinde, eldeki verilere bal

Detaylı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Meme kanserli hastalarda ana prognostik faktörler: Primer tümörün büyüklüğü

Detaylı

Yapılan her öneri için bakım sürecinde önemini gösterecek açık bir sıralama verilmelidir.

Yapılan her öneri için bakım sürecinde önemini gösterecek açık bir sıralama verilmelidir. TERCİH EDİLEN YAKLAŞIM MODELİ KILAVUZLARI İÇİN ÖZET KARŞILAŞTIRMALI DEĞERLENDİRMELER Giriş Bunlar Akademinin tercih edilen yaklaşım modeli kılavuzlarının özet kriterleridir. Tercih edilen yaklaşım model

Detaylı

İNTRAVİTREAL BEVACİZUMABIN RETİNAL FOTORESEPTÖR APOPİTOZİSİNİ ARTIRICI ETKİSİNİN VE L-KARNİTİNİN KORUYUCULUĞUNUN ARAŞTIRILMASI

İNTRAVİTREAL BEVACİZUMABIN RETİNAL FOTORESEPTÖR APOPİTOZİSİNİ ARTIRICI ETKİSİNİN VE L-KARNİTİNİN KORUYUCULUĞUNUN ARAŞTIRILMASI T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖZ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI İNTRAVİTREAL BEVACİZUMABIN RETİNAL FOTORESEPTÖR APOPİTOZİSİNİ ARTIRICI ETKİSİNİN VE L-KARNİTİNİN KORUYUCULUĞUNUN ARAŞTIRILMASI

Detaylı

HPERTANSYON VE LPD POLKLN NE BAVURAN TP 2 DYABETK-HPERTANSF HASTALARIN TEDAV HEDEFLER AÇISINDAN RETROSPEKTF NCELENMES

HPERTANSYON VE LPD POLKLN NE BAVURAN TP 2 DYABETK-HPERTANSF HASTALARIN TEDAV HEDEFLER AÇISINDAN RETROSPEKTF NCELENMES T.C. SALIK BAKANLII L ETFAL ETM VE ARATIRMA HASTANES ALE HEKML KOORDNATÖRLÜÜ DOÇ. DR. YÜKSEL ALTUNTA HPERTANSYON VE LPD POLKLN NE BAVURAN TP 2 DYABETK-HPERTANSF HASTALARIN TEDAV HEDEFLER AÇISINDAN RETROSPEKTF

Detaylı

Diyabetik Maküla Ödemli Bir Hastada Meme Kanserinden Kaynaklanan Koroidal Metastaz

Diyabetik Maküla Ödemli Bir Hastada Meme Kanserinden Kaynaklanan Koroidal Metastaz 1- M.D., Numune Training and Research Hospital, Eye Clinic, Ankara/TURKEY ONEN M., mehmetonen@hotmail.com DİYABETİK MAKULA ÖDEMİ Diyabetik Maküla Ödemli Bir Hastada Meme Kanserinden Kaynaklanan Koroidal

Detaylı

Eksüdatif Yaşa Bağlı Maküla Dejeneresansında Günümüzde Lazer ve Fotodinamik Tedavi

Eksüdatif Yaşa Bağlı Maküla Dejeneresansında Günümüzde Lazer ve Fotodinamik Tedavi YAŞA BAĞLI MAKÜLA DEJENERESANSI Eksüdatif Yaşa Bağlı Maküla Dejeneresansında Günümüzde Lazer ve Fotodinamik Tedavi ÖZ Yaşa bağlı maküla dejeneresansının (YBMD) özellikle eksüdatif formu, gelişmiş toplumlarda

Detaylı

DİABETİK MAKÜLER ÖDEM TEDAVİSİNDE GRİD LAZER SONUÇLARIMIZ

DİABETİK MAKÜLER ÖDEM TEDAVİSİNDE GRİD LAZER SONUÇLARIMIZ T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI HASEKİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ GÖZ KLİNİĞİ ŞEF : Doç. Dr. A.FEYZA ÖNDER DİABETİK MAKÜLER ÖDEM TEDAVİSİNDE GRİD LAZER SONUÇLARIMIZ -UZMANLIK TEZİ- Dr. KAMİLE FIRAT ÖZKAN İSTANBUL

Detaylı

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi Mesut YILDIZ, Sait ALİM, Sedat BATMAZ, Selim DEMİR, Emrah SONGUR Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı

Detaylı

ABSTRACT ANAHTAR SÖZCÜKLER / KEY WORDS

ABSTRACT ANAHTAR SÖZCÜKLER / KEY WORDS I ÖZ Bu çalışmada Kepez/AYDIN dan Haziran 2005 tarihinde toplanan 10 yetişkin L. stellio nun (5, 5 ) sindirim kanalının bir bölümünü oluşturan ince barsak ve kalın barsağının genel histolojik yapısı ortaya

Detaylı

GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU)

GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU) Op.Dr. Tuncer GÜNEY Göz Hastalıkları Uzmanı GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU) HASTALIĞINI BİLİYOR MUSUNUZ? Glokom=Göz Tansiyonu Hastalığı : Yüksek göz içi basıncı ile giden,görme hücrelerinin ölümüne

Detaylı

Diabetik Makula Ödeminde Florosein Anjiografi ve Optik Koherens Tomografi Bulgularının İlişkisi

Diabetik Makula Ödeminde Florosein Anjiografi ve Optik Koherens Tomografi Bulgularının İlişkisi Diabetik Makula Ödeminde Florosein Anjiografi ve Optik Koherens Tomografi Bulgularının İlişkisi The Correlation of Fluorescein Angiografic and Optical Coherence Tomographic Features in Diabetic Macular

Detaylı

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir? VÜCUT BAKIMI 1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir? A) Anatomi B) Fizyoloji C) Antropometri D) Antropoloji 2. Kemik, diş, kas, organlar, sıvılar ve adipoz dokunun

Detaylı

22q11-Deletion bir 22q11 Delesyon Sendromu tanýmý

22q11-Deletion bir 22q11 Delesyon Sendromu tanýmý Mit freundlicher Unterstützung durch: BUNDESVERBAND Die Gesundheitskasse 22q11-Deletion bir 22q11 Delesyon Sendromu tanýmý Kinder mit DeletionsSyndrom - 22q11 ( KiDS- 22q11) e.v., Blumenweg 2, 87448 Waltenhofen

Detaylı

EKG Sinyallerinde Gürültü Gidermede Ayrk Dalgack Dönüümünde Farkl Ana Dalgacklarn Ve Ayrtrma Seviyelerinin Karlatrlmas

EKG Sinyallerinde Gürültü Gidermede Ayrk Dalgack Dönüümünde Farkl Ana Dalgacklarn Ve Ayrtrma Seviyelerinin Karlatrlmas EKG Sinyallerinde Gürültü Gidermede Ayrk Dalgack Dönüümünde Farkl Ana Dalgacklarn Ve Ayrtrma Seviyelerinin Karlatrlmas Cengiz Tepe 1 Hatice Sezgin 1, Elektrik Elektronik Mühendislii Bölümü, Ondokuz May#s

Detaylı

Klasik ve Gizli Koroid Neovaskülarizasyonlarında Mikroperimetrik Değişiklikler

Klasik ve Gizli Koroid Neovaskülarizasyonlarında Mikroperimetrik Değişiklikler ve Koroid Neovaskülarizasyonlarında Mikroperimetrik Değişiklikler Microperimetric Changes in Classic and Occult Choroidal Neovascularization Fevzi ŞENTÜRK 1, Serra ARF KARAÇORLU 2, Hakan ÖZDEMİR 1, Murat

Detaylı

YENİ ÇALIŞMALAR IŞIĞINDA PROFİLAKSİ

YENİ ÇALIŞMALAR IŞIĞINDA PROFİLAKSİ YENİ ÇALIŞMALAR IŞIĞINDA PROFİLAKSİ Dr Nur Kır İstanbul Tıp Fakültesi 1. RETİNA GÜNLERİ İSTANBUL 2013 AREDS I Çalışması (2001) Amaç: Farklı evrelerdeki YBMD hastalarında yüksek doz antioksidan ve minerallerin

Detaylı

Anketler ne zaman kullanlr? Ünite 6 Anketlerin Kullanm. Temel Konular. Soru Tipleri. Açk-uçlu ve kapal anketler. Anketler. Anketler de0erlidir, e0er;

Anketler ne zaman kullanlr? Ünite 6 Anketlerin Kullanm. Temel Konular. Soru Tipleri. Açk-uçlu ve kapal anketler. Anketler. Anketler de0erlidir, e0er; Ünite 6 Anketlerin Kullanm Sistem Analiz ve Tasarm Sedat Telçeken Anketler ne zaman kullanlr? Anketler de0erlidir, e0er; Organizasyonun elemanlar geni/ olarak da0lm/sa Birçok eleman projede rol almaktaysa

Detaylı

PREMATÜRE RETNOPATS RSK FAKTÖRLER ve EPDEMYOLOJ

PREMATÜRE RETNOPATS RSK FAKTÖRLER ve EPDEMYOLOJ T.C. SALIK BAKANLII L ETFAL ETM VE ARATIRMA HASTANES 2. GÖZ HASTALIKLARI KLN Klinik efi: Doç. Dr. Ersin Oba PREMATÜRE RETNOPATS RSK FAKTÖRLER ve EPDEMYOLOJ Dr. Nilüfer Zorlutuna Kaymak Uzmanl4k Tezi STANBUL

Detaylı

Yaşa Bağlı Maküla Dejenerasyonunun İntravitreal Ranibizumab ile Tedavisinin Fonksiyonel ve Anatomik Başarı Üzerine Olan Etkisini Değerlendirmek

Yaşa Bağlı Maküla Dejenerasyonunun İntravitreal Ranibizumab ile Tedavisinin Fonksiyonel ve Anatomik Başarı Üzerine Olan Etkisini Değerlendirmek KLİNİK ÇALIŞMA/ORIGINAL ARTICLE Yaşa Bağlı Maküla Dejenerasyonunun İntravitreal Ranibizumab ile Tedavisinin Fonksiyonel ve Anatomik Başarı Üzerine Olan Etkisini Değerlendirmek Effect of Functional and

Detaylı

(3) Tedavinin etkinliğine (tedaviye cevapsızlık/yetersiz cevap) yönelik değerlendirme kriterleri aşağıdaki gibidir:

(3) Tedavinin etkinliğine (tedaviye cevapsızlık/yetersiz cevap) yönelik değerlendirme kriterleri aşağıdaki gibidir: 4.2.33- Göz hastalıklarında ilaç kullanım ilkeleri (1) Bevacizumab, ranibizumab, aflibersept, deksametazon intravitreal implant ve verteporfin etkin maddelerini içeren ilaçların; üçüncü basamak sağlık

Detaylı

BÖLÜM 3. A. Deneyin Amac

BÖLÜM 3. A. Deneyin Amac BÖLÜM 3 TRSTÖRLÜ DORULTUCULAR A. Deneyin Amac Tek faz ve 3 faz tristörlü dorultucularn çalmasn ve davranlarn incelemek. Bu deneyde tek faz ve 3 faz olmak üzere tüm yarm ve tam dalga tristörlü dorultucular,

Detaylı

Hücre zedelenmesi etkenleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

Hücre zedelenmesi etkenleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Hücre zedelenmesi etkenleri Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Homeostaz Homeostaz = hücre içindeki denge Hücrenin aktif olarak hayatını sürdürebilmesi için homeostaz korunmalıdır Hücre zedelenirse ne olur? Hücre

Detaylı