ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ"

Transkript

1 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Sinan MAVRUK YUMURTALIK KIYISAL ZONU (İSKENDERUN KÖRFEZİ) İHTİYOPLANKTONUNDA MEVSİMSEL DEĞİŞİMLER SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI ADANA, 2009

2 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YUMURTALIK KIYISAL ZONU (İSKENDERUN KÖRFEZİ) İHTİYOPLANKTONUNDA MEVSİMSEL DEĞİŞİMLER Sinan MAVRUK YÜKSEK LİSANS TEZİ SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI Bu tez 12/08/2009 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği İle Kabul Edilmiştir. İmza... İmza İmza.... Prof. Dr. Dursun AVŞAR Prof. Dr. Mustafa CANLI Prof. Dr Sevim POLAT DANIŞMAN ÜYE ÜYE Bu tez Enstitümüz Su Ürünleri Anabilim Dalında hazırlanmıştır. Kod No Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ Enstitü Müdürü İmza ve Mühür Bu Çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir. Proje No:SÜF2007YL3 Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

3 ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ YUMURTALIK KIYISAL ZONU (İSKENDERUN KÖRFEZİ) İHTİYOPLANKTONUNDA MEVSİMSEL DEĞİŞİMLER Sinan MAVRUK ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI Danışman : Prof. Dr. Dursun AVŞAR Yıl : 2009 Sayfa:198 Jüri : Prof. Dr. Dursun AVŞAR Prof. Dr. Mustafa CANLI Prof. Dr. Sevim POLAT Yumurtalık kıyısal zonunda yılları arasında gerçekleştirilen bu çalışmada mevsimsel olarak 3 istasyondan 500µm ağ göz açıklığına sahip 70cm ağız çapındaki Hensen tipi plankton ağı ile horizontal ihtiyoplankton örneklemeleri yapılmış ve 28 familyaya ait 56 kemikli balık türünün erken gelişim aşamaları tespit edilmiştir. Saptanan bu türlerin bolluk ve dağılımları ile üreme biyolojileri verildikten sonra, tanımsal özellikleri üzerinde durulmuştur. Ayrıca ihtiyoplankton bolluğunun mevsimsel değişimleri ele alınmış; bolluğun yaz mevsiminde en yüksek, kış mevsiminde ise en düşük düzeyde olduğu belirlenmiştir. Tür zenginliği ve tür çeşitliliğinin bollukla benzer bir eğilim gösterdiği, bu değerlerin ilkbahar ve yazın en yüksek, kış mevsiminde ise en düşük düzeylere ulaştığı görülmüştür. Düzenliliğin genel olarak yüksek olduğu, bununla birlikte yumurtalarda Callionymus lyra nın Sonbaharda ve larvalarda ise Salaria pavo nun İlkbaharda yüksek baskınlığı nedeniyle düştüğü belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: İhtiyoplankton, Kemikli Balık, Yumurta, Larva, İskenderun Körfezi I

4 ABSTRACT MSc THESIS SEASONAL CHANGES ON THE ICHTHYOPLANKTON OF YUMURTALIK COASTAL ZONE (İSKENDERUN BAY) Sinan MAVRUK DEPARTMENT OF FISHERIES INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES UNIVERSITY OF CUKUROVA Supervisor : Prof. Dr. Dursun AVŞAR Year : 2009, Pages:198 Jury : Prof. Dr. Dursun AVŞAR Prof. Dr. Mustafa CANLI Prof. Dr. Sevim POLAT In this study seasonal ichthyoplankton samples were taken horizontally by using Hensen Net with 500µm mesh size and 70cm frame diameter, at 3 stations in Yumurtalık coastal zone, between 2007 and Early life stages of 56 teleost fish species belonging to 28 families were determined. After the informing about the reproductive biology, abundance and distribution of mentioned species, morphological characteristics were emphasized. Besides, the temporal changes of total ichthyoplankton abundance were examined. In this respect, while minimum abundance of ichthyoplankton was observed in Winter, maximum abundance occurred in Summer. A similar tendency was observed in Species Richness and Diversity. So, richness and diversity were higher in Spring and Summer than in Autumn and Winter. Generally, evenness values of sampling units were high. However the evenness values of eggs in Autumn and larvae in Spring were low. The mean reason of this case is the super dominancy of Callionymus lyra eggs in Autumn and Salaria pavo larvae in Spring. KeyWords: Ichthyoplankton, Teleost Fishes, Egg, Larvae, İskenderun Bay II

5 TEŞEKKÜR Öncelikle, Yüksek lisans çalışmam süresince bana her türlü katkıyı sağlayan, bilgi ve deneyimlerinden faydalandığım danışman hocam Sn. Prof. Dr. Dursun AVŞAR a sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Gerek literatür temininde ve gerekse tür tayinlerinde içtenlikle yardımcı olan Sn Yrd. Doç. Dr. Ahsen Yüksek e, istatistik analizlerde değerli yardımlarını esirgemeyen Sn. Prof. Dr. Mustafa AKAR a ayrıca teşekkür etmek isterim. Literatür temininde ve tür tayinlerinde yardımcı olan Sn Dr. Yeşim AK ÖREK e, tezin düzeltmelerinde yardımcı olan Sn Dr. Levent SANGÜN e ve fakültemiz öğretim üyelerinden her konuda yardımlarını aldığım, Sn. Prof. Dr. Sevim POLAT, Doç. Dr. Cem ÇEVİK ve Yrd. Doç. Dr. Caner Enver ÖZYURT a teşekkür ederim. Kaynak temininde yardımcı olan Sn. Doç. Dr. Hasan Hüseyin SATILMIŞ, Prof. Dr. Sami LAKKIS, ve Yrd. Doç. Dr. Tülin ÇOKER e teşekkürü borç bilirim. Gerek arazi ve laboratuar çalışmalarında, gerekse haritalandırmaların yapılmasında yardımlarından dolayı Arş. Gör. Tuba TERBIYIK a teşekkür ederim. Ayrıca arazi ve laboratuar çalışmalarım esnasında bana yardımcı olan öğrenci arkadaşlarıma ve Coşkun Reis Teknesi Personeline de teşekkürü borç bilirim. Hayatımın her döneminde desteğini hep yanımda hissettiğim rahmetli anneannem Münevver MADENCİ ye ve beni her zaman maddi ve manevi olarak destekleyen babaannem Sabriye MAVRUK ve aileme sonsuz minnetlerimi sunarım. Ayrıca, tez çalışmam süresince bana her konuda destek olan eşim Nuray ÇELİK MAVRUK a teşekkür ederim. III

6 İÇİNDEKİLER SAYFA ÖZ... I ABSTRACT... II TEŞEKKÜR... III İÇİNDEKİLER... IV ÇİZELGELER DİZİNİ... XII ŞEKİLLER DİZİNİ... XIII 1. GİRİŞ ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Dünyada İhtiyoplankton Çalışmaları Türkiye de İhtiyoplankton Çalışmaları MATERYAL ve YÖNTEM Çalışma Alanı Çalışma İstasyonları ve Örnekleme Örneklerin İşlenmesi Verilerin Değerlendirilmesi BULGULAR Çalışma Alanının Hidrografik Özellikleri Sıcaklık Tuzluluk Oksijen ph Seki Derinliği Tespit Edilen Türlerin Sistematiği Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikler Etrumeus teres (Kızılgözlü Sardalya) Etrumeus teres in Bolluk ve Dağılımı Etrumeus teres Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri Sardinella aurita (Büyük Sardalya, Yuvarlak Sardalya) IV

7 Sardinella aurita nın Bolluk ve Dağılımı Sardinella aurita Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Sardinella maderensis (Tirsi Sardalya) Sardinella maderensis in Bolluk ve Dağılımı Sardinella maderensis Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri Engraulis encrasicholus (Hamsi) Engraulis encrasicholus un Bolluk ve Dağılımı E. encrasicholus Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Atherina boyeri (Gümüş) Atherina boyeri Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı Atherina boyeri Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Hyporhamphus picarti (Çomak) Hyporhamphus picarti Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı Hyporhamphus picarti Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Triglidae sp. (Kırlangıç Balıkları) Triglidae sp.1 Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı Triglidae sp.1 Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Triglidae sp.2 Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı Triglidae sp.2 Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri Dicentrarchus labrax (Deniz Levreği) Dicentrarchus labrax ın Bolluk ve Dağılımı Dicentrarchus labrax ın Tanımsal Özellikleri Serranus cabrilla (Asıl Hani) Serranus cabrilla nın Bolluk ve Dağılımı Serranus cabrilla Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Serranus hepatus (Benekli Hani) Serranus hepatus un Bolluk ve Dağılımı S. hepatus un Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Serranus scriba (Yazılı Hani) Serranus scriba nın Bolluk ve Dağılımı V

8 Serranus scriba nın Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri Pelates quadrilineatus (İspinoz, Çizgili Isparoz) Pelates quadrilineatus un Bolluk ve Dağılımı P. quadrilineatus un Postlarvalarının Tanımsal. Özellikleri Apogon sp. (Kardinal Balıkları) Apogon sp. nin Bolluk ve Dağılımı Apogon sp. nin Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Sillago sihama (Sivriburun Gümüş, Deniz Sudağı) Sillago sihama nın Bolluk ve Dağılımı Sillago sihama Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Pomatomus saltatrix (Lüfer) Pomatomus saltatrix in Bolluk ve Dağılımı Pomatomus saltatrix Prelarvalarının Tanımsal.. Özellikleri Caranx rhonchus (Kral Balığı, Benekli İstavrit) Caranx rhonchus un Bolluk ve Dağılımı Caranx rhonchus Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Trachurus trachurus (Karagöz İstavrit) Trachurus trachurus un Bolluk ve Dağılımı T. trachurus Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Boops boops (Kupes) Boops boops un Bolluk ve Dağılımı Boops boops Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Dentex dentex (Sinagrit) Dentex dentex in Bolluk ve Dağılımı Dentex dentex Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri Dentex gibbosus (Trança) Dentex gibbosus un Bolluk ve Dağılımı Dentex gibbosus Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri VI

9 Diplodus annularis (Isparoz) Diplodus annularis in Bolluk ve Dağılımı Diplodus annularis Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Diplodus sargus (Sargoz) Diplodus sargus un Bolluk ve Dağılımı Diplodus sargus Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Diplodus vulgaris (Karagöz) Diplodus vulgaris in Bolluk ve Dağılımı Diplodus vulgaris Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Lithognathus mormyrus (Mırmır) Lithognathus mormyrus un Bolluk ve Dağılımı L. mormyrus Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Oblada melanura (Melanur) Oblada melanura nın Bolluk ve Dağılımı Oblada melanura Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Sparus aurata (Çipura) Sparus aurata nın Bolluk ve Dağılımı Sparus aurata Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Sparidae sp.1 in Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri Sparidae spp nin Bolluk ve Dağılımı Spicara sp. (İzmarit Balıkları) Spicara sp nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri Sciaena umbra (Eşkina) Sciaena umbra nın Bolluk ve Dağılımı Sciaena umbra Prelarvalarının Tanımsal Özellikleri Mullus barbatus (Keserbaş Barbun) Mullus barbatus un Bolluk ve Dağılımı Mullus barbatus Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri VII

10 Mullus surmuletus (Taş Barbunu, Tekir) Mullus surmuletus un Bolluk ve Dağılımı Mullus surmuletus Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Mullidae sp Mullidae sp.1 in Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri Mullidae sp.2 nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri Mullidae spp Pempheris vanicolensis (Üçgen Balığı, Gölge Balığı) Pempheris vanicolensis in Bolluk ve Dağılımı Pempheris vanicolensis Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Liza saliens (Sivriburun Kefal) Liza saliens in Bolluk ve Dağılımı Liza saliens Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Chromis chromis (Papaz Balığı) Chromis chromis in Bolluk ve Dağılımı Chromis chromis Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Coris julis (Güneş Balığı, Gelin Balığı) Coris julis in Bolluk ve Dağılımı Coris julis Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Thalassoma pavo (Gün Balığı) Thalassoma pavo nun Bolluk ve Dağılımı Thalassoma pavo Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Labridae sp. nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri Tripterygion sp. (Karabaş Balıkları) Tripterygion sp. nin Bolluk ve Dağılımı VIII

11 Tripterygion sp. Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Blennius ocellaris (Benekli Horozbina) Blennius ocellaris in Bolluk ve Dağılımı Blennius ocellaris Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Lipophrys (Salaria) pavo (İbikli Horozbina) Lipophrys pavo nun Bolluk ve Dağılımı Lipophrys pavo Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Parablennius sanguinolentus (Horozbina) Parablennius sanguinolentus un Bolluk ve Dağılımı P. sanguinolentus Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Blenniidae sp. nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri Callionymus lyra (Üzgün Balığı) Callionymus lyra nın Bolluk ve Dağılımı Callionymus lyra Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri Callionymus pusillus (festivus) (Üzgün Balığı) Callionymus pusillus un Bolluk ve Dağılımı C. pusillus Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Aphia minuta (Beyaz Kayabalığı) Aphia minuta nın Bolluk ve Dağılımı Aphia minuta Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Gobiidae sp. nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri Sphyraena sphyraena (Iskarmoz, Zurna) Sphyraena sphyraena nın Bolluk ve Dağılımı Sphyraena sphyraena Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Euthynnus alletteratus (Yazılı Orkinos) Euthynnus alletteratus un Bolluk ve Dağılımı Euthynnus alletteratus Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri Katsowonus pelamis (Çizgili Tonito) IX

12 Katsowonus pelamis in Bolluk ve Dağılımı Katsowonus pelamis Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri Scomber colias (Kolyoz) Scomber colias ın Bolluk ve Dağılımı Scomber colias Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Scomber scombrus (Uskumru) Scomber scombrus un Bolluk ve Dağılımı Scomber scombrus Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri Thunnus thynnus (Orkinos, Ton Balığı) Thunnus thynnus un Bolluk ve Dağılımı Thunnus thynnus Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Bothidae spp. nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri Soleidae sp. (Dil Balıkları) Soleidae sp nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri Tanımlanamayan Postlarva Tanımlanamayan Yumurta İhtiyoplanktonun Alansal ve Zamansal Değişimi Bolluğun Alana ve Zamana Göre Değişimi Yumurta Bolluğunun Alana ve Zamana Göre Değişimi Larva Bolluğunun Alana ve Zamana Göre Değişimi Ekolojik İndeks Değerlerinin Mevsimsel Değişimi Yumurtalar İçin Hesaplanan Ekolojik İndeksler Larvalar İçin Hesaplanan Ekolojik İndeksler İstasyon ve Mevsimlerin Benzerliği Mevsimlerin Değerlendirilmesi Yaz Mevsimi X

13 Sonbahar Mevsimi Kış Mevsimi İlkbahar Mevsimi Tespit Edilen Türlerin Yaklaşık Üreme Periyotları SONUÇ ve TARTIŞMA ÖNERİLER KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ EKLER XI

14 ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA Çizelge 4.1. Çeşitli Araştırıcılar Tarafından Türkiye Denizlerinden Rapor Edilen Hamsi Yumurtası Çapları Çizelge 4.2. İhtiyoplankton Örneklemelerinde Tespit Edilen Diplodus annularis Bireylerine Ait Üreme Dönemleri, Yumurta Çapları ve Larva Boyları Çizelge 4.3. İhtiyoplankton Örneklemelerinde Tespit Edilen Mullus barbatus Bireylerine Ait Üreme Dönemleri, Yumurta Çapları ve Larva Boyları Çizelge 4.4. Yumurtalar İçin Hesaplanan Ekolojik İndeks Değerlerinin Mevsim ve İstasyonlara Göre Değişimi Çizelge 4.5. Larvalar İçin Hesaplanan Ekolojik İndeks Değerlerinin Mevsim ve İstasyonlara Göre Değişimi Çizelge 4.6. Çalışma Periyodunda Tespit Edilen Türlerin Erken Gelişim Aşamalarının Planktonda Bulunma Dönemleri XII

15 ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA Şekil 3.1. Çalışma Sahası ve Örnekleme İstasyonları Şekil 4.1. İstasyonlardaki Ortalama Sıcaklığın Mevsimsel Değişimi Şekil 4.2. İstasyonlardaki Ortalama Tuzluluğun Mevsimsel Değişimi Şekil 4.3. İstasyonlardaki Ortalama Oksijenin Mevsimsel Değişimi Şekil 4.4. İstasyonlardaki Ortalama Seki Derinliğinin Mevsimsel Değişimi Şekil 4.5. Sardinella aurita Larvalarının Bolluk ve Dağılımı Şekil 4.6. Engraulis encrasicholus Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı Şekil 4.7. Atherina boyeri Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı Şekil 4.8. Yaz mevsiminde Hyporhamphus picarti Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı Şekil 4.9. Triglidae sp.2 Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı Şekil Serranus hepatus Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı Şekil Serranus scriba Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı Şekil Pelates quadrilineatus Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı Şekil Trachurus trachurus Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı Şekil Diplodus annularis Erken Gelişim Evrelerinin Bolluk ve Dağılımı.. 66 Şekil Lithognathus mormyrus Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı Şekil Mullus barbatus Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı Şekil Mullus surmuletus Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı Şekil Mullidae sp.1 Larvalarının Bolluk ve Dağılımı Şekil Mullidae sp.2 Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı Şekil Liza saliens Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı Şekil Thalassoma pavo Erken Gelişim Evrelerinin Bolluk ve Dağılımı Şekil Lipophrys pavo Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı Şekil Katsuwonus pelamis Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı Şekil İlkbahar Mevsiminde Soleidae sp. Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı Şekil Ortalama Yumurta Bolluklarının Mevsimsel Değişimi XIII

16 Şekil Ortalama Larva Bolluklarının Mevsimsel Değişimi Şekil Çalışma Periyodunda Tespit Edilen Yumurtalar İçin Hesaplanan Tür Çeşitliliği ve Düzenliliği İndeks Değerleri Şekil Çalışma Periyodunda Tespit Edilen Larvalar İçin Hesaplanan Tür Çeşitliliği ve Düzenliliği İndeks Değerleri Şekil Çalışma Periyodunda Tespit Edilen Yumurtalar İçin İstasyon ve Mevsimlere Göre Oluşturulan Ağaç Grafiği Şekil Çalışma Periyodunda Tespit Edilen Larvalar İçin İstasyon ve Mevsimlere Göre Oluşturulan Ağaç Grafiği Şekil Yaz Mevsiminde Örneklenen Yumurtaların Familyalara Göre Dağılımı Şekil Yaz Mevsiminde Örneklenen Larvaların Familyalara Göre Dağılımı Şekil Yaz Mevsiminde I inci İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı Şekil Yaz Mevsiminde I inci İstasyonda Larvaların Baskınlığı Şekil Yaz Mevsiminde II inci İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı Şekil Yaz Mevsiminde II inci İstasyonda Larvaların Baskınlığı Şekil Yaz Mevsiminde III üncü İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı Şekil Yaz Mevsiminde III üncü İstasyonda Larvaların Baskınlığı Şekil Sonbahar Mevsiminde Örneklenen Larvaların Familyalara Göre Dağılımı Şekil Sonbahar Mevsiminde I inci İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı Şekil Sonbahar Mevsiminde I inci İstasyonda Larvaların Baskınlığı Şekil Sonbahar Mevsiminde II inci İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı..137 Şekil Sonbahar Mevsiminde II inci İstasyonda Larvaların Baskınlığı Şekil Sonbahar Mevsiminde III üncü İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı Şekil Sonbahar Mevsiminde III üncü İstasyonda Larvaların Baskınlığı Şekil İlkbahar Mevsiminde Yumurtaların Familyalara Göre Dağılımı Şekil İlkbahar Mevsiminde Larvaların Familyalara Göre Dağılımı Şekil İlkbahar Mevsiminde I inci İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı XIV

17 Şekil İlkbahar Mevsiminde I inci İstasyonda Larvaların Baskınlığı Şekil İlkbahar Mevsimi nde II inci İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı Şekil İlkbahar Mevsimi nde II inci İstasyonda Larvaların Baskınlığı Şekil İlkbahar Mevsiminde III üncü İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı Şekil İlkbahar Mevsiminde III üncü İstasyonda Larvaların Baskınlığı Şekil Tespit Edilen Tür Sayısının Mevsimlere Göre Dağılımı XV

18 1. GİRİŞ Sinan MAVRUK 1. GİRİŞ Son dönemlerde, insan nüfusuna paralel bir şekilde artış gösteren gıda gereksinimine bağlı olarak, insanların denizlere olan ilgisi de artmış ve eski çağlardan bu yana süregelen balıkçılık faaliyetleri daha da önem kazanmıştır. İlerleyen bilim, insanoğlu tarafından 1960 lı yıllara kadar tükenmeyecek bir kaynak gibi görülen balık stoklarının (Avşar, 2005), yenilenebilir nitelikte ancak, sonsuz nicelikte olmadığını ortaya koymuş (FAO, 1996); bu nedenle de balıkçılık üzerine yapılan çalışmalar; sürdürülebilir balıkçılık ve yetiştiricilik gibi konularda yoğunlaşmaya başlamıştır (Pulatsü ve ark., 2003; Taş, 2007). Yapılan tüm bu çalışmalara rağmen Avşar (2005), günümüzde dahi bazı balık stoklarının tükenme noktasına kadar sömürüldüğünü bildirmektedir. Bu bağlamda, dünyadaki balık stoklarının korunması ve sürdürülebilir en yüksek ürün düzeyinde kullanılması amacıyla uluslar arası organizasyonlar kurulmuş, bu konuda yapılan araştırmalara önemli maddi kaynaklar aktarılmıştır (IFM, 2005; ICES, 2007). Sözü edilen yukarıdaki araştırmalar içerisinde ihtiyoplankton çalışmaları önemli bir yere sahiptir (Hempel, 1979). Govoni (2005), sucul ekosistemlerin çeşitliliğinin bilinmesinin, ekosistemin yapı ve fonksiyonlarının anlaşılmasında anahtar rol oynadığını ve balıklar ele alındığında, bunu belirlemenin en iyi yolunun ihtiyoplankton çalışmalarından geçtiğini bildirmektedir. Bu bağlamda Govoni (2005), ihtiyoplanktonun bolluk ve dağılımını ele alan çalışmaların, balıkçılık oşinografisi araştırmaları için çok önemli bilgiler sağlayabildiğini ve hatta bunlara temel oluşturabildiğini belirtmektedir. Ayrıca bu bilgilerin, uygulanabilecek diğer yöntemlere nazaran daha az maliyetle temin edilmesi de önemli bir ayrıntıdır (Cihangir, 1994). İhtiyoplankton araştırmalarının balıkçılık çalışmalarına getirdiği katkılara bakıldığında ilk akla gelen, balıkların üreme aktivitelerinin belirlenmesidir (Limouzy-Paris ve ark., 1994). Bu nedenle, üreme alan ve dönemlerinin tespitinde ihtiyoplankton çalışmalarından yoğun bir biçimde faydalanılmaktadır (Lynn, 2003). Bunun yanı sıra ihtiyoplankton örneklemeleri ve uzaktan algılama 1

19 1. GİRİŞ Sinan MAVRUK teknolojisinden yararlanarak, balıkların potansiyel üreme alanlarına yönelik modeller de hazırlanabilmekte (Schismenou ve ark., 2008) ve lokal alanlarda yapılan çalışmaların geçerlilik sahaları son derece geniş olabilmektedir. Ayrıca balıkların üreme dönemlerinin tespitinde ihtiyoplankton araştırmalarının uygulanan diğer yöntemlere nazaran daha pratik olduğu dikkat çekmektedir. Avşar (2005), bir türün üreme mevsiminin belirlenmesi amacıyla Gonadosomatik İndeks ve Kondisyon Faktörü gibi çeşitli indekslerin kullanılabildiğini belirtmiştir. Buna karşın ihtiyoplankton araştırmalarında üreme dönemleri herhangi bir hesaplama gerektirmeden kolayca saptanabilmektedir. Balık stoklarının tahmininde de ihtiyoplankton çalışmaları son derece önemli bir yere sahiptir (Hare, 2005). Cihangir (1994), stok tahmin çalışmaları içerisinde günlük yumurta üretimi metodunun son derece kullanışlı olduğunu belirtmiş ve avantajlarını; daha ucuza mal olması, yüksek güvenilirlikte olması, birden çok türün bir arada değerlendirilmesine olanak tanıması ve elde edilen verilerin biyolojinin pek çok alanında değerlendirilebilmesi şeklinde sıralamıştır. Somarakis ve ark. (2005) ise stok tahmininde akustik metotlarla, istisnai durumlar dışında, uyum içinde olduğunu ve güvenle kullanılabileceğini bildirmektedir. Govoni (2005), ihtiyoplankton araştırmalarının stoka katılım da dahil olmak üzere balıkların temel populasyon parametrelerinin mesleki balıkçılıktan bağımsız olarak tahmin edilmesine olanak tanıdığını, bunun da balıkçılık yönetiminde son derece önemli olduğunu belirtmektedir. Limouzy-Paris ve ark. (1994), ihtiyoplankton araştırmalarının, balık komunitelerindeki değişimleri gözlemek için son derece kullanışlı olduğunu bildirmiştir. Doğal olarak balık komunitelerindeki değişimler kendiliğinden oluşmayacak, çevresel koşullarla etkileşim içerisinde şekillenecektir. Dolayısıyla, Anderson ve ark. (2006), ihtiyoplanktonik organizmaların çevresel koşullardaki değişime duyarlılıkları nedeniyle önemli bir indikatör olduklarını belirtmiştir. Örneğin Kıdeyş ve ark. (2000), Karadeniz ekosisteminde son 50 yılda meydana gelen dramatik değişimlerin zoo ve özellikle de ihtiyoplanktona yansımalarını çarpıcı bir biçimde ortaya koymuşlardır. 2

20 1. GİRİŞ Sinan MAVRUK Bunun yanı sıra ihtiyoplanktonun yaşama oranları da balıkçılık yönetimi çalışmaları için son derece önemli bilgiler sunabilmektedir (O Farrell ve Botsford, 2006). Yapılan ihtiyoplankton çalışmaları yetiştiricilik çalışmalarına da öncülük edebilmektedir. Potts ve Wootton (1984), türlerin üreme taktikleri hakkındaki verilerin yetiştiricilik faaliyetlerinde hangi alanlarda kullanılabileceğini; yumurtaların doğadan toplanacakları yer, zaman ve derinliğin tespiti, türlerin kültüre alınabilirliğinin ölçülmesi, erken hayat evrelerinde türlerin ihtiyaç duyduğu koşulların ortaya konması ve uygulanacak kültür tekniğinin seçimi şeklinde sıralandırmıştır. Avşar (2006a), ihtiyoplankton örneklemeleriyle tespit edilen ölüm oranı ve yaşama oranı-yumurta çapı arasındaki ilişki gibi çeşitli parametrelere bakılarak kültüre alınacak türle ilgili öngörülerde bulunulabileceğini bildirmiştir. Bazı türlerin sistematiğindeki bulanıklıklara, erken aşama karakterlerinden yola çıkılarak açıklık kazandırılabilmiştir. Örneğin Altun (1988), Atherina boyeri nin sinonimi olduğu düşünülen Atherina risso nun erken gelişim evrelerindeki morfolojisinden yola çıkarak, Atherina boyeri ile aynı türe ait olamayacağını belirtmiştir. Doğal olarak, ihtiyoplankton araştırmalarının bu avantajlarının yanı sıra, bazı zorluklarının da olduğu bilinmektedir. Govoni (2005), su ortamının dinamik yapısı nedeniyle ihtiyoplanktonun sürüklenebildiğini ve bazı alanlarda yığılmalar gösterebildiğini belirtmektedir. Dolayısıyla, ihtiyoplanktonun kesin bolluğunun belirlenmesi ve üreme alanlarının tam olarak ortaya konması mümkün olamamaktadır. Bunun yanı sıra, erken gelişim aşamalarında tür tayini yapmanın son derece zor olması ve deneyim gerektirmesi, ihtiyoplankton araştırmalarının yaygınlaşmasını engelleyen en önemli faktörlerden biridir. 3

21 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Sinan MAVRUK 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR 2.1. Dünyada İhtiyoplankton Çalışmaları Dünyada ilk geniş kapsamlı ihtiyoplankton çalışması Cunningham (1889) tarafından İngiltere kıyılarında gerçekleştirilmiş olup; bu çalışma gerek doğadan toplanan ve gerekse kültür koşullarında temin edilen bazı balıkların pelajik yumurta ve larvalarının tanımsal özelliklerini içermektedir lı yıllarda ise Holt (1898) in yine erken aşamaların morfolojik özelliklerine yönelik çalışması ile Cunningham (1891) in Callionymus lyra nın erken aşamalarının morfolojisine yönelik çalışması örnek olarak verilebilir. Bu ilk çalışmalar dışında, daha çok ihtiyoplanktonun tanımsal özelliklerine yönelik olarak, Atlantik Okyanusu ve Kuzey Denizi nde Ehrenbaum ( ), Russell (1976), Moser ve ark. (1983), Fricke (1987), Olivar ve Fortuno (1991), Richards (2006a,b) önemli çalışmalara örnek olarak gösterilebilir. İndo-Pasifik balıkların erken aşamalarına yönelik çalışmalara bakıldığında ise, Delsman (1972), Tsokur (1977), Leis ve Rennis (1983), Okiyama (1988), Leis ve Trnski (1989), Matarese ve ark. (1989) ile Leis ve Carson-Ewart (2000) önemli çalışmalardan bazılarıdır. Batı Akdeniz de Lo-Bianco (1956) nın çalışması en önemli olanlardandır. Karadeniz e bakıldığında, Vodjaniskii ve Kazanova (1954) ve Dekhnik (1973) ün çalışmaları en önemli çalışmalar arasında yer almaktadır. Levant Baseni nde ise Lakkis (2009) un çalışması Lübnan kıyılarında dağılış gösteren 93 teleost balık türünün erken aşamalarının morfolojik özelliklerini kapsamaktadır. Esas olarak ihtiyoplanktonun tanımsal özelliklerini temel alan bu çalışmalar dışında, hemen hemen tüm dünyada gerek ihtiyoplankton ekolojisi ve gerekse dinamikleri üzerine sayısız çalışma yapılmış; böylece ihtiyoplankton örneklemelerine dayalı balıkçılık çalışmaları da önem kazanmıştır. Atlantik- Akdeniz bölgesinde yapılan çalışmalardan Doğu Atlantik ve Kuzey Denizi için Demir (1972), Russell (1973), Horstman ve Fives (1994), Mayfield ve ark. (2001), Faria ve ark. (2006), Rodriguez ve ark. (2006) yalnızca örneklerden bir 4

22 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Sinan MAVRUK kısmıdır. Güney ve Kuzey Batı Akdeniz de yapılan çalışmalara örnek olarak Coombs ve ark. (2003), Cuttitta ve ark. (2003), Sebates ve ark. (2003), Ruzafa ve ark. (2004), Zarrad ve ark. (2004), Maynou ve ark. (2006) verilebilir. Levant Baseni nde ise Türkiye suları dışında yalnızca Lübnan da yapılmış olan çalışmalar elde edilebilmiştir. Lakkis ve Zeidane (1989) 52 türe ait erken aşamaları tespit etmişlerdir. Yine aynı bölgede Lakkis ve Zeidane (1993) 30 türün erken gelişim aşamalarını tespit etmişlerdir. Zeidane ve Lakkis (1995) ise Lübnan neritik sularında 84 türe ait erken gelişim evrelerini tespit etmişlerdir. Türkiye ye de sahil veren Ege Denizi nde yapılan çalışmalara bakıldığında; Yannopoulos ve ark. (1973), Batı Ege de Engraulis encrasicholus, Sardinella aurita ve Sardina pilchardus un erken gelişim evrelerinin bolluk ve dağılımını çalışmışlardır. Somarakis ve ark. (2000) yaz mevsiminde yumurta bırakan epipelajik türlere ait larvaların yıllar arası değişimlerini ele almışlardır. Somarakis ve ark. (2002) ise Kuzeybatı Ege de yaz mevsiminde tespit ettikleri larvaların bolluk ve dağılımlarını, Koutrakis ve ark. (2004), yine aynı bölgede larval aşamaların komunite özelliklerini, Isari ve ark. (2008) larvaların alansal dağılımının yıllara bağlı değişimlerini ve Vassilopoulou ve ark. (2008) Scombridlerin erken aşamalarının bolluk ve dağılımları ile bunlardan Xiphias gladius un üreme alanını tespit etmişlerdir. Karadeniz de yapılan çalışmalara bakıldığında, Gordina ve ark. (2001), Kuzey Karadeniz de çevresel koşulların ve plankton komunitelerinin yıllara bağlı değişimlerini ele almış ve Karadeniz ihtiyoplanktondaki düşüşü gözler önüne sermişlerdir. Yine Karadeniz in Kuzey kıyılarında Vdodovich ve ark. (2007), Blenniid ve Gobiidlerin ekolojilerini ortaya koymuşlardır. Romanya kıyılarında Elena ve ark. (2008), son yıllarda yapılan ihtiyoplankton çalışmalarının kısa bir özetini vermişlerdir Türkiye de İhtiyoplankton Çalışmaları Türkiye de ilk ihtiyoplankton çalışması Arım (1957) tarafından yapılmış olup, bu çalışma Marmara ve Karadeniz den örneklenen 8 türün tanımsal 5

23 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Sinan MAVRUK özelliklerini içermektedir. Altan (1957) ve Altan (1958) Karadeniz de yumurta bırakan Thunnus thynnus ve Mullus barbatus un erken aşamalarının tanımsal özelliklerini vermiştir. Demir (1958a) Karadeniz de Trachurus mediterraneus un erken aşamalarının tanımsal özellikleri ile Demir, (1958b) üreme sahaları hakkında bilgi vermiştir. Demir (1958c) ise Marmara da dağılış gösteren derin deniz balıklarının yumurta ve larvalarının tanımsal özelliklerini işlemiştir. Demir (1959a) Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz de hamsi yumurtalarının çapında gözlenen farklılıkları çalışmıştır. Demir (1959b) Merluccius merluccius un erken aşamalarının tanımsal özellikleri ve Marmara daki üreme alanlarını ele almıştır. Einarsson ve Gürtürk (1960) Karadeniz de hamsi yumurtalarının bolluk ve dağılımını çalışmıştır. Bu çalışma daha önceleri Karadeniz in yalnızca kuzeyinde ürediği düşünülen hamsinin Türkiye kıyılarında da ürediğini göstermesi bakımından önemlidir. Demir ve Demir (1961) Karadeniz ve Marmara da Sarda sadra nın üreme alanları ile erken aşamalarının morfolojik özelliklerini çalışmışlardır. Demir (1961) Marmara da Scomber colias ın erken aşamalarının tanımsal özellikleri ile üreme zaman ve alanları üzerinde çalışmıştır. Demir (1969), Türkiye kıyılarında dağılış gösteren Clupeidlerin erken aşamalarının tanımsal özelliklerini vermiştir. Demir (1970), Ege den elde edilen Xiphias gladius lara ait erken aşamaların tanımsal özellikleri üzerinde çalışmıştır. Erken çalışmaların (1970 li yıllara kadar yapılanlar) hemen hemen tümüyle Karadeniz ve Marmara yı ele aldığı görülmektedir. Bu yıllardan sonra Karadeniz de yapılan çalışmalara bakıldığında, Mater ve Cihangir (1990) Batı Karadeniz de yalnızca Ağustos ayında gerçekleştirdikleri plankton çekimlerinde 10 cinse ait planktonik erken aşamalara rastlamışlardır. Yüksek ve Gücü (1994) Karadeniz kemikli balık yumurtalarının tayini üzerine bir yazılım hazırlamışlardır. Başar (1996) ile Başar ve Okumuş (1997) Doğu Karadeniz de Sürmene Koyu nda çalışmış ve 18 teleost balık türünün yumurta ve larvalarının bolluk ve dağılımlarını tespit etmiştir. Mater ve Cihangir (1997) Batı Karadeniz de Hamsi ve Sarıkuyruk İstavrit in yumurtalarının bolluk ve dağılımı üzerine çalışmış ve boğaz girişine doğru yumurtaların yoğunlaştığını tespit etmişlerdir. Gordina ve 6

24 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Sinan MAVRUK ark. (1997), Karadeniz de hamsi yumurtalarının büyük/küçük çap oranlarında gözlenen değişimlerden yola çıkarak, Marmara hamsisinin Karadeniz e üreme göçü yapıyor olabileceğini ortaya koymuşlardır. Başar ve ark. (2000) Doğu Karadeniz de Hamsi yumurtalarının çaplarında gözlenen değişim ile bolluk ve dağılımı üzerine çalışmışlardır. Satılmış (2001) Sinop kıyılarında 23 teleost balık türüne ait erken aşamalara rastlamış, yumurtalar içerisinde hamsinin; larvalar içersinde ise Gobius ların en yoğun türler olduğunu tespit etmiştir. Yine aynı bölgede Satılmış ve ark (2001) ile Satılmış ve ark. (2003) ün ihtiyoplanktonun bolluk ve dağılımı üzerine çalışmaları mevcuttur. Özcan (2005) bahar mevsiminde Karadeniz de 21 istasyonda yaptığı çalışmada çaça, mezgit ve deniz iğnesi nin erken aşamalarını tespit etmiş ve bunlardan çaçanın postlarva ve juvenillerinde boy-ağırlık ilişkisini çalışmıştır. Gordina ve ark. (2005) Kuzey ve Güney Karadeniz de yaz mevsimi ihtiyoplanktonunu karşılaştırmıştır. Satılmış (2005) Hamsi, İstavrit ve Çaçanın erginlerinin üreme biyolojileri ile erken aşamalarının bolluk, dağılım ve çevresel koşullarla ilişkilerini çalışmıştır. Satılmış ve ark. (2006) 8 türe ait yumurta ve larvaların jelimsi organizmalarla ilişkilerini ortaya koymuşlardır. Hacımurtazaoğlu (2007) Trabzon ve Rize kıyılarında hamsi ve istavritin bolluk, dağılım ve ölüm oranlarını ele almıştır lerden sonra Marmara da yapılan çalışmalara bakıldığında, Demir (1982) Gaidropsaurus cinsine ait türlerin üreme alan ve dönemleri ile tanımsal özelliklerini vermektedir. Yüksek (1993) Marmara nın kuzey kıyılarında tespit ettiği 40 balık türüne ait pelajik erken yaşam evrelerinin bolluk, dağılım, mortalite ve tanımsal özelliklerini vermektedir. Shiganova ve ark. (1995) Marmara da medüzlerle ihtiyoplankton arasındaki ilişkiyi çalışmışlardır. Deval ve ark. (2002) Çaçanın bu denizdeki üreme dönem ve alanlarını tespit etmişlerdir. Alimoğlu (2002) Marmara nın kuzeydoğusunda 27 türe ait erken aşamaları tespit etmiş, bunların üreme dönem ve alanları ile üreme için gerekli olan çevresel koşullar üzerine çalışmıştır. Demirel (2004) ve 2000 yıllarında yaz mevsimlerinde Marmara ihtiyoplanktonundaki değişimleri ele almıştır. Yüksek ve Yılmaz (2008) Haliç te çevresel koşullardan kaynaklı stresin ihtiyoplankton 7

25 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Sinan MAVRUK üzerine etkilerini araştırmış ve 36 türe ait erken gelişim aşamasını tespit etmişlerdir. Ege Denizi nde 1970 lerden sonra yapılan çalışmalara bakıldığında, Alper (1980) hamsinin erken aşamalarının bolluk, dağılım ve ölüm oranlarını çalışmış, bu körfezde üremenin Nisan-Ekim ayları arasında gerçekleştiğini tespit etmiştir. Mater (1981) İzmir Körfezi nde yapılan çalışmalarda tespit edilen yumurta ve larvaların bolluk ve dağılımları ile morfolojik özelliklerini vermiştir. Yalçın (1984) Urla Limanı yakınlarında yaptığı çalışmada 19 türe ait erken aşamaların bolluk, dağılım ve mortaliteleri ile tanımsal özelliklerini vermiştir. Hoşsucu (1992) İzmir Körfezi nde Sardina pilchardus un bolluk, dağılım ve ölüm oranı üzerinde çalışmıştır. Cihangir (1995), yine aynı bölgede Sardina pilchardus un bolluk ve dağılımını çalışmış, kirlilik nedeniyle bu türün artık iç körfezde üremediğini belirtmiştir. Gürkaş (1995), hamsi erken aşamalarının bolluk, dağılım, mortalite ve çevre ile etkileşimlerini çalışmıştır. Çoker (1996) İzmir Körfezi nin Blenniidleri üzerine çalışmış ve larval aşamaları en yoğun olan türün Parablennius gottarugine olduğunu tespit etmiştir. Kara (1999) Gobiidae familyasına ait türlerin İzmir Körfezi ndeki bolluk ve dağılımları ile morfolojik özelliklerini vermiştir. Ak (2000), 69 türe ait yumurta ve/veya larvanın bolluk, dağılım ve ölüm oranlarını vermiştir. Hoşsucu ve Ak (2000), Homa Dalyanı ihtiyoplanktonunu ele almış; dalyan içerisinde 4 türe ait yumurta ile 9 türe ait larva tespit etmişlerdir. Ak ve Hoşsucu (2001), İzmir Körfezi nde ihtiyoplanktonun bolluk ve dağılımlarını çalışmışlardır. Hoşsucu ve Ak (2002) İzmir Körfezi ihtiyoplanktonunun komunite yapısı üzerine çalışmışlardır. Çoker (2003) İzmir Körfezi nde 129 türe ait erken aşamaları tespit etmiş, bunların bolluk ve dağılımları ile tanımsal özelliklerini ve hidrografik koşullarla ilişkilerini incelemiştir. Çoker ve ark. (2004) İzmir Körfezi nde ihtiyoplanktonun mevsimsel dağılımını ele almış, 16 familyaya ait erken aşamaları tespit etmişlerdir. Çakır (2004) Edremit Körfezi nde ihtiyoplanktonun komunite yapısını çalışmış ve 62 türe ait erken aşamanın bolluk, dağılım ve ölüm oranlarını tespit etmiştir. Mater ve Çoker (2004) ün Türkiye Denizleri İhtiyoplankton Atlası adlı eserleri 8

26 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Sinan MAVRUK Türkiye de ihtiyoplanktonun tanımsal özellikleri alanında yayınlanmış ilk kitaptır. Çakır ve ark. (2005), İzmir İç Körfez de ihtiyoplanktonun komunite yapısını çalışmış ve 8 familyaya ait 10 tür tespit etmişlerdir. Çakır ve Hoşsucu (2006) Edremit Körfezi nde Hamsi yumurta ve larvalarının bolluk, dağılım ve ölüm oranlarını çalışmışlardır. Çoker ve Mater (2006), İzmir Körfezi nde yılları arasında yapılan çalışmalarda tespit edilen türleri, tespit edildikleri bölgelere göre vermişlerdir. Bu çalışma, ihtiyoplankton araştırmalarının en yoğun yapıldığı bölge olan İzmir Körfezi için genel bir özet niteliğindedir. Çoker ve Mater (2007), Güneydoğu Ege kıyılarında sonbahar mevsiminde ihtyoplanktonun bolluk ve dağılımını çalışmışlar 8 familyaya ait 13 tür tespit etmişlerdir. Taylan (2007), İzmir Körfezi nde 22 türe ait larvaların bolluk, dağılım ve tanımsal özelliklerini vermiştir. Akdeniz kıyılarımızda ihtiyoplankton çalışmalarının son derece az olduğu dikkat çekmektedir. Mersin Körfezi nin batı kıyılarında Ak (2004) ün araştırması bu bölge için ilk araştırma niteliği taşımaktadır. Ak (2004), ihtiyoplanktonun kominite yapısını araştırmış; 122 türe ait yumurta ve larvaların bolluk, dağılım ve ölüm oranlarını tespit etmiştir. Sonrasında Ak ve Uysal (2007) nin Mersin Körfezi nin tamamında yaptıkları çalışmalarında 56 türe ait erken gelişim aşamalarının bolluk ve dağılımını tespit etmişlerdir. Ayrıca, yayınlanmamış olan Klikya Baseni ni ele alan ihtiyoplankton araştırmaları da vardır (AK ÖREK * ). Dolayısıyla Türkiye nin Akdeniz kıyılarında, son derece önemli bir balıkçılık alanı olan İskenderun Körfezi nde (Kosswig, 1953) ihtiyoplankton çalışmalarına gereksinim duyulduğu açıkça ortadadır. İşte bu çalışmanın amacı sözü edilen gereksinimin karşılanmasında bir adım daha atarak İskenderun Körfezi nin batı kıyılarında ihtiyoplanktonun mevsimsel değişimini tespit etmek, komunite yapısı hakkında fikir sahibi olmak ve ihtiyoplanktonda yaygın olarak bulunan türleri kapsayan bir tayin anahtarı oluşturmaktır. * AK ÖREK, Y., ODTÜ DBE Erdemli-Mersin (Kişisel İletişim) 9

27 3. MATERYAL ve YÖNTEM Sinan MAVRUK 3. MATERYAL ve YÖNTEM 3.1. Çalışma Alanı Amacı ve kapsamı ne olursa olsun, ihtiyoplankton araştırmalarından elde edilen verinin, ancak çalışma alanının özgün koşulları ile birlikte değerlendirilmesi durumunda anlam kazanacağı açıkça ortadadır. Demir (1954), denizel ekosistemin hiçbir elemanının biyotik ve abiyotik faktörlerden bağımsız düşünülemeyeceğini belirtmiştir. Dolayısıyla çalışmanın yapıldığı bölgeyi de kapsayan, genelde Akdeniz, özelde İskenderun Körfezi nin kendine özgü koşullarına değinmek yerinde olacaktır. Çalışma alanının yer aldığı Levant Baseni özetle, çoğunlukla sub-tropik türlerin kolonize olduğu, oligotrof ve tropik koşullara yakın ılıman bir içdeniz olarak tanımlanabilmektedir (Demir, 1954; Ben-Tuvia, 1983; Gücü, 2000). Bu durumun nedenlerini Akdeniz in jeolojik tarihinde aramak yanlış olmayacaktır. Jeolojik devirler boyunca meydana gelen levha hareketleri ve küresel iklim değişimleri Akdeniz i özel bir ortam haline getirmiştir. Akdeniz, Mezozoik dönemde ikiye bölünen Tethys in bir kolundan oluşmuş ve diğer kol ise Hint Okyanusu nu oluşturmuştur (Artüz, 1957). Dolayısıyla, başlangıçta ilksel Hint Okyanusu ile Akdeniz arasında doğal bir bağlantının bulunduğu ve her iki bölgede de tropikal bir faunanın hakim olduğu bilinmektedir. Miosen in sonlarına kadar süren bu bağlantı sonradan ortadan kalkmıştır. Ayrıca yine aynı dönemlerde Antarktika da meydana gelen buzullaşma süreçlerinde denizlerin seviyesinde düşüş meydana gelmiş ve Akdeniz in Atlantik ile olan bağlantısı da kesilmiştir. Dolayısıyla, milyon yıl öncesindeki yıllık süreç içerisinde defalarca buharlaşan Akdeniz de (Sakınç ve ark., 2000) yaşayan tropikal Tethys faunasının hemen hemen tümü yok olmuştur (Kosswig, 1953). Bugün Akdeniz havzasında Leiognathidae, Siganidae, Holocentridae gibi tropik balık familyalarının fosillerine rastlamak mümkündür (Artüz, 1957; Por, 1989). Pliosende Antarktik buzullarının tekrar erimesiyle yeniden kurulan Akdeniz- 10

28 3. MATERYAL ve YÖNTEM Sinan MAVRUK Atlantik bağlantısı ile Akdeniz, çoğunlukla Sub-Tropikal Atlantik faunası tarafından işgal edilmiştir (Kosswig, 1953; Tortonese, 1960; Por, 1989). Daha önce de belirtildiği gibi tropik koşullara yakın (Galil, 1993) ancak ılıman bir deniz olan (Golani, 1998) Akdeniz de; sözü edilen Sub-Tropikal fauna elemanları çevresel koşullara toleranslarının limitlerinde yaşamaktadır (Gücü ve Bingel, 1994a). Bu durum da biyoçeşitliliğin Batı Akdeniz e nazaran daha düşük olmasına yol açmaktadır (Galil, 2000). Buna karşın Gücü (2000), sözü edilen durumun değişmekte olduğunu ve Doğu Akdeniz ihtiyofaunasına eklenen tropik lesepsiyen türler nedeniyle Levant Baseni nde tür zenginliğinin arttığını belirtmektedir. Gerçekten de, Süveyş Kanalı nın açıldığı 1869 yılından bu yana 67 lesepsiyen balık türü Levant ihtiyofaunasına dahil olmuştur (Golani ve ark., 2008). Özellikle de İskenderun Körfezi nde faunal yapı ve balıkçılık büyük ölçüde bu türlerin tesiri altında şekillenmektedir (Başusta ve ark., 1997b). İskenderun Körfezi gerek Ceyhan nehrinin temin ettiği yüksek verimlilik gerekse kıta sahanlığının geniş olması nedeniyle, Türkiye nin Akdeniz kıyılarındaki en önemli balıkçılık alanlarından birini oluşturmaktadır (Kosswig, 1953; Avşar, 1999; Avşar, 2000). Zemin topografisi trol avcılığına son derece uygundur. Bu nedenle avcılık, çoğunlukla trol olmak üzere, 4-10m lik küçük teknelerle de gerçekleştirilmektedir (Gücü ve Bingel, 1994b). İhtiyofaunal yapıya direkt bağlı olarak toplam av kompozisyonunda demersallerin ön sırada olduğu görülmektedir (Nümann, 1953; Hoşsucu, 1997). Buna karşın, Gücü (2000) Doğu Akdeniz de artan kıyısal besin girdilerinin desteklediği birincil üretimin, ortamın taşıma kapasitesini arttırdığını; fakat bu durumun ışık geçirgenliğini azaltarak, demersal stoklardan ziyade pelajik stokları desteklediğini bildirmektedir. Dolayısıyla, Levant Baseni nde pelajik balıkların artma eğiliminde olduğu görülmektedir (Avşar, 2000). Bölge balıkçılığının en önemli türleri arasında Mullus barbatus, Upeneus pori, Sparus aurata, Lithognathus mormyrus, Pagellus erythrinus, Saurida undosquamis, Epinephelus aeneus, ön sırada yer almaktadır (Başusta ve ark., 2002; Avşar, 2007). 11

29 3. MATERYAL ve YÖNTEM Sinan MAVRUK İskenderun Körfezi nde kirliliğin başlıca nedenleri arasında, gerek turizm ve gerekse artan nüfus yoğunluğu sonucunda oluşan kentsel atıkların yanı sıra, tarımsal ve endüstriyel faaliyetler de ön plana çıkmaktadır (Özsoy ve Sözer, 2006). Ayrıca yoğun denizyolu taşımacılığı ve tanker trafiği ile petrol boru hattı nedeniyle petrol ve türevleri İskenderun Körfezi için önemli kirletici unsurlar arasındadır. Ayrıca Ceyhan Nehri Havzası Türkiye nin Akdeniz kıyılarında evsel atık yükünün ve besleyici element yoğunluğunun en yüksek olduğu alan olarak bilinmektedir (Murat ve ark., 2004). Bunun yanı sıra körfez yüksek düzeyde katı atık bulundurmakta, bu atıkların yaklaşık 1/3 ü yabancı ülkelerden akıntılarla körfez kıyılarına sürüklenmektedir (Yılmaz ve ark., 2002). İskenderun Körfezi nin morfolojik özelliklerine bakıldığında, uzunluğu yaklaşık 65, genişliği 35km, yüzey alanı ise yaklaşık 2275 km 2 dir (İyiduvar, 1986). Kıta sahanlığı körfez girişinde son derece geniş olup; iç kesimlerinde maksimum derinliği ancak 100mdir. (Avşar, 1999; Özsoy ve Sözer, 2003). Bölgenin temel nehir girdisi saniyede ortalama 180m³ su deşarj eden Ceyhan tarafından karşılanmaktadır. Bu deşarj Nisan ayında maksimum düzeydeyken yaz aylarında minimum düzeydedir (İyiduvar, 1986). Bölge Doğu Akdeniz in tüm iklimsel özelliklerini taşımaktadır. Yaz ayları sıcak ve nemli, kış ayları ise ılık ve yağışlıdır. Mevsimsel geçişler ani olmaktadır (Özsoy ve Sözer, 2006). Körfez yaz aylarında Meltem rüzgarlarının, kışın ise batı rüzgarlarının etkisi altındadır. Bunun dışında kış aylarında esen Yarıkkaya Rüzgarı, İskenderun Körfezi nde lokal bir upwellinge neden olmaktadır (Avşar, 1999). Körfezde sıcaklık 16-29ºC ler arasında değişim göstermekle birlikte (Avşar, 1999), Demir (1954) 30ºC nin üzerine de çıkabildiğini bildirmektedir. Tuzluluk ise genel olarak arasında değişmekte olup (İyiduvar, 1986); 40 ın üzerine çıkabilmektedir (Demir, 1954). Körfezde kış aylarında sıcaklık tabakalaşması gözlenmezken, ilkbaharda suların ısınmaya başlamasıyla yaz boyunca devam edecek olan bir stagnasyon sürecine girilmektedir (İyiduvar, 1986; Avşar, 1999). 12

30 3. MATERYAL ve YÖNTEM Sinan MAVRUK Körfezin akıntı sistemi tam olarak ortaya konulmamakla birlikte, yaz aylarında körfezin batısından giriş yapan yüzey suyu, dış körfezde antisiklonik karakterde ve iç körfezde ise siklonik karakterde iki edi oluşturmaktadır. Kış aylarında körfezin doğusundan giriş yapan siklonik kıyısal akıntı, batı kıyılarından körfezi terk etmektedir (Özsoy ve Sözer, 2006). Mayıs ayında ise Avşar (1999), dış körfezde büyük bir siklonik girdap ile iç körfezde daha küçük bir antisiklonik girdabın yüzey suyu akıntısını karakterize ettiğini bildirmektedir Çalışma İstasyonları ve Örnekleme Çalışmanın yapıldığı alan, İskenderun Körfezi nin kuzey-batı yakasında yer almakta olup; Adana ili Yumurtalık ilçesi ile İSKEN Sugözü Enerji Santralı arasındaki kıyısal bölgeyi kapsamaktadır. Çalışma 3 istasyonda gerçekleştirilmiş olup; 1. İstasyon: E, N ile E, N arasında; 2. İstasyon: E, N ile E, N arasında ve 3. İstasyon: E, N ile E, N arasında yer almaktadır. Her üç istasyon da 10m derinlik katmanında konumlandırılmıştır (Şekil 3.1) Şekil 3.1. Çalışma Sahası ve Örnekleme İstasyonları 13

31 3. MATERYAL ve YÖNTEM Sinan MAVRUK Örneklerin toplanması amacıyla 2007 yazından 2008 baharına kadar mevsimlik olarak 500HP motor gücüne sahip Coşkun Reis isimli mesleki trol teknesiyle sahaya çıkılmıştır. Araştırma boyunca CTD kullanılarak yüzey ve 5m derinliklerden ihtiyoplanktonun dağılışında etkili olan çevresel parametrelerden (Locke ve Courtenay, 1995; Fuiman ve Werner, 2002) sıcaklık, oksijen, ph ve tuzluluk değerleri ölçülmüş; ele alınan istasyondaki seki derinliği belirlenerek protokole kaydedilmiştir. Örnekleme esnasında cereyan eden meteorolojik koşullardan havanın bulutluluk ve yağış durumu; kalitatif olarak rüzgar yön ve şiddeti ile denizin durumu kaydedilmiştir (Koubbi ve ark., 1991; Sabates ve ark., 2003). İhtiyoplankton örneklemeleri, Hensen tipi 70cm çapında ve 500µ luk göz açıklığına sahip plankton ağı kullanılmak suretiyle horizontal olarak çekilmiştir. Çalışmadan elde edilecek bulguların nicel sonuçlara dönüştürülebilmesi amacıyla Hensen Net in süzdüğü su miktarı hesaplanmıştır. Bu hesaplamada, üzerine flowmetre monte edilmiş Hensen Net, değişik süreler kullanılmak suretiyle, ağ takılı ve ağsız olarak opere edilmiştir. Saatte 1mil hızla opere edilen Hensen Net in herhangi bir süre zarfında süzmesi gereken su miktarı: SM=Π * r 2 * V * t (3.1) eşitliğinden hesaplanmış olup, burada: SM:Ağın süzmesi gereken su miktarını, r : Hensen Net çemberinin ön kısımda ağız yarı çapını (35cm), V : Hızı (1knott) ve t : Çekim süresini (dak) göstermektedir. Ağ takılı olan ve olmayan Hensen Net in flowmetre değerleri okunarak bu değerler oranlanmış ve böylece ilgili ağın su süzme performansı hesaplanmıştır. Yüzde olarak hesaplanan bu değer, ağın her operasyonda süzmesi gereken su miktarı ile birlikte değerlendirilmiş ve bu yolla ağın, süzülmesi gereken su miktarının ne kadarını süzdüğü belirlenmiştir. Ardından, ağ monte edilmiş şekilde çekilen Hensen Nete takılı flowmetreden okunan değerler bağımsız (X), süzülen 14

32 3. MATERYAL ve YÖNTEM Sinan MAVRUK su miktarı ise bağımlı değişken (Y) olarak alınmak suretiyle doğrusal regresyon uygulanmış ve regresyon sabitleri aşağıda verildiği gibi hesaplanmıştır. Y= X (3.2) Çekim sonucu alınan zooplankton örnekleri 2.5lt lik plastik bidonlarda; boraksla tamponlanmış, sonuç yoğunluğu %4 olan formaldehitle muhafaza edilmek suretiyle laboratuara taşınmıştır (Özel, 2005) Örneklerin İşlenmesi Laboratuar ortamına nakledilen örneklerin tür tayininde Olympus marka stereoskopik trinoküler mikroskop kullanılmıştır. Embriyodaki miyomer sayılarının belirlenmesi ve morfolojik karakterlerinin ayrıntılı bir biçimde incelenebilmesi için ihtiyoplankton örnekleri Karmen Kırmızısı ile boyanmıştır. Mekanik zedelenmeler nedeniyle tanımsal karakterleri yeterince tespit edilemeyen türler ile kuyruk gelişimi henüz gerçekleşmemiş yumurtalarda tayin yapılmamıştır. Tayin edilen örneklerin metrik ve meristik karakterleri ile tanıya yardımcı olan diğer özellikleri ayrıntılı bir biçimde protokole kaydedildikten sonra, iyi durumda olan örnekler fotoğraflanmış ve bu fotoğraflar dijital ortama kaydedilmiştir. Bu fotoğrafların verilmesinde, tanımsal ayrıntıları belirginleştirmek amacıyla Photoshop CS2 paket programından faydalanılarak yalnızca kontrast ayarlarında bazı değişiklikler yapılmıştır. İhtiyoplankton örneklerinin tanımlanması amacıyla tayin anahtarı hazırlanmıştır. Sözü edilen tayin anahtarının hazırlanmasında öncelikle Whitehead (1985, 1986a;b), Başusta (1997), Bilecenoğlu ve ark. (2002), Mater ve ark. (2003), Can ve Bilecenoğlu (2005) ve Avşar (2006b; 2007) nin yaptığı çalışmalardan bölgede dağılış gösteren kemikli balıklar hakkında veri elde edilmiştir. Çeşitli türlerin üreme biyolojisi ile ilgili olarak yapılan çalışmalardan, üreme dönemlerine ilişkin bilgi toplanmış; Ahlstrom ve Moser (1980) ve Moser ve ark. (1983) ün bildirdikleri tanımsal özellikler tayin anahtarına işlenmiştir. Örneklerin tanımsal özellikleri Ernest ve Holt (1899), Ehrenbaum (1909), 15

33 3. MATERYAL ve YÖNTEM Sinan MAVRUK Vodjanski ve Kazanova (1954), Lo-Bianco (1956), Arım (1957), Dehnick (1973), Russell (1976), Tsokur (1977), Mater (1981), Leis ve Rennis (1983), Fricke (1987), Leis ve Trinski (1988), Okiyama (1988), Matarese ve ark. (1989), Olivar ve Fortuno (1991), Yüksek ve Gücü (1994), Leis ve Ewart (2000), Mater ve Çoker (2004), Richards (2006a;b) ve Larval Base (2009) kullanılarak elde edilmiştir. İhtiyoplanktonun tanımlanmasına yönelik olarak yapılan bu çalışmaların yanı sıra, önceki çalışmalar bölümünde de sözü edilen ve ülkemizde yapılan yüksek lisans ve doktora tezlerinden de yoğun olarak faydalanılmıştır. Bunlar arasında Yüksek (1993), Çoker (1996), Ak (2000), Çoker (2003), Ak (2004) ve Çakır (2004) örnek olarak verilebilir Verilerin Değerlendirilmesi Örnekleme kısmında sözü edilen, çevrenin fiziksel ve kimyasal özelliklerinin her biri için ortalama ve ortalamanın %99 luk güven sınırları hesaplanmış (Akar ve Şahinler, 1993) ve grafikle gösterilmiştir. Söz konusu bu özellikler istasyonlara ve mevsimlere göre sınıflandırılarak iki yönlü varyans analizi yapılmış ve daha sonra gerektiğinde Duncan Testi uygulanmıştır (Bek ve Efe, 1995). Türlerin sistematiklerinin, tanımsal özelliklerinin ve bolluk-dağılımlarının verilişinde Bilecenoğlu ve ark. (2002) nin önerdikleri sıralama takip edilmiştir. Buna karşın üreme dönemleri gibi balıkçılıkla alakalı kısımlarda alfabetik sıralama tercih edilmiştir. Yumurta ve larvalara ait morfometrik karakterlerin ortalamaları ve ortalamaların %99 luk güven sınırları verilmiştir (Akar ve Şahinler, 1993). Ayrıca, yumurta ve larvaların sayısı bir birim hacme (1000m³) göre standardize edilerek bolluk değerleri hesaplanmıştır (Postel ve ark., 2000). Tespit edilen yumurta ve larvaların baskınlığı eşitliğinden faydalanılarak hesaplanmıştır. Burada: B ijk =(n ijk /N ij )100 (3.3.) 16

34 3. MATERYAL ve YÖNTEM Sinan MAVRUK B ijk : i. mevsimin j. istasyonunda örneklenen k. türün baskınlığını (%), n ijk : i. mevsimin j. istasyonunda örneklenen k. türün bolluğunu ve N ij : i. mevsimin j. istasyonunda tanımlanan türlerin toplam bolluğunu göstermektedir. Tespit edilen türlerin bolluklarının dağılımını gösteren haritalar Surfer 8 paket programından faydalanılarak oluşturulmuştur. Toplam bolluk değerlerinin hesaplanmasında, eldeki veri yumurta ve larvalar olmak üzere iki sınıfta değerlendirilmiştir. Prelarvalar sayıca az örneklenmeleri nedeniyle postlarvalarla birlikte ele alınmıştır. Ortalama bolluklar ve bunların güven sınırları hesaplanırken, önce verinin doğal logaritması alınmış ve %95 lik güven sınırları hesaplanmış; ancak çalışmada bu güven sınırlarının antilogaritmaları alınarak verilmiştir. Ayrıca normalize edilmiş söz konusu veri mevsim ve istasyonlara göre sınıflandırılarak iki yönlü varyans analizi yapılmış ve daha sonra gerektiğinde Duncan Testi uygulanmıştır (Sokal ve Rohlf, 1969; Bek ve Efe, 1995; Koray, 2003). Sözü edilen tüm bu istatistik analizlerin yapılmasında Excell ve SPSS paket programlarından faydalanılmıştır (Özdamar, 1999). Çalışma alanında tespit edilen ihtiyoplanktonik organizmalar içerisinde spp. tür adıyla tanımlanan ve aynı sistematik birime ait olmak koşuluyla birden fazla tür içerebilecek olan taksonlar, gerek tür sayılarının ve gerekse çeşitlilik, zenginlik ve benzerlik indekslerinin hesaplanmasında dahil edilmemiş; yalnızca baskınlıkların hesaplanmasında kullanılmıştır. Tüm bu ekolojik istatistiklerin hesaplanmasında sayıca az örneklenmeleri nedeniyle prelarvalar, postlarvalarla birlikte değerlendirilmiştir. İstasyonlarda tür çeşitliliğini belirlemek amacıyla yumurta ve larvalar için ayrı olarak Shannon-Wiener tür çeşitliliği indeksi hesaplanmıştır. Bu indeks çeşitli tabanlarda hesaplanmakta olup; ln ve log 2 bunların en yaygın olanlarıdır. Dolayısıyla yapılan çalışmalarla karşılaştırmanın mümkün olması amacıyla, Shannon-Wiener indeksi ln tabanında hesaplanmıştır. Bu indeks; 17

35 3. MATERYAL ve YÖNTEM Sinan MAVRUK H = eşitliği ile hesaplanmış olup, burada: S i= 1 H : Shannon un diversite indeks değeri, S : Gözlemlenen tür sayısı ve p i ln p i (3.4) p i : i. Türün oransal bolluğudur (Clarke ve Warwick, 2001; Magurran, 2004). İhtiyoplankton örnekleri içerisinde, türlerin baskınlık ve düzenlilik durumunun belirlenmesi ve bireylerin türlere göre dağılışının homojenliğinin tespit edilmesi amacıyla (Postel ve ark., 2000) Shannon-Wiener çeşitlilik indeksi için kullanılan Pielou düzenlilik indeksi uygulanmıştır. Bu indeks; H H J = = (3.5) H ln S max Eşitliği kullanlılarak hesaplanmış olup, burada: J : Pielou nun düzenlilik indeksini, H : İlgili istasyonun tür çeşitliliğini, H max : İlgili istasyonda tespit edilen tür sayısı itibariyle gözlenebilecek en yüksek S tür çeşitliliği indeks değerini ve : Gözlenen tür sayısını ifade etmektedir (Clarke ve Warwick, 2001; Magurran, 2004). Krebs (1989) tür zenginliğinin en basit ifadesinin tespit edilen tür sayısı olduğunu; fakat bunun örnek genişliğine direkt bağlı olması nedeniyle her zaman güvenle kullanılamayacağını bildirmektedir. Dolayısıyla tür zenginliğinin tahmin edilmesi amacıyla Margalef tür zenginliği indeksinden faydalanılmıştır. Bu indeks: Eşitliği ile hesaplanmakta olup, burada: D: Margalef tür zenginliği indeks değeri, = ( ) (3.6) 18

36 3. MATERYAL ve YÖNTEM Sinan MAVRUK S: Gözlenen tür sayısı ve n: Gözlenen birey sayısını ifade etmektedir (Clarke ve Warwick, 2001). Örnekleme periyodu boyunca tespit edilen yumurta ve larvalar için, istasyon ve mevsimler arasındaki benzerliği tespit etmek amacıyla Bray-Curtis benzerlik indeksi hesaplanmıştır. Bu indeks; S = 100 jk Eşitliği ile hesaplanmış olup, burada: { 1 p i = 1 p i = 1 y ij ( y ij y + y S jk : j. ve k. örnekler arasındaki benzerliği, p : Tespit edilen tür sayısını, y ij :i. türün j. örnekteki bolluğunu ve y ik :i. türün k. örnekteki bolluğunu ifade etmektedir (Clarke ve Warwick, 2001). Bray-Curtis benzerlik indeksinin hesaplanmasında, yüksek bolluğa sahip türlerin tesirinin azaltılması amacıyla yumurtalarda logaritmik; larvalarda ise karekök transformasyonu uygulanmıştır (Clarke ve Warwick, 2001). Hesaplanan benzerlik indeksi değerlerine Group Average Linkage yöntemi ile hiyerarşik yığılmalı kümeleme analizi uygulanmıştır (Krebs, 1989; Sangün, 2007). Elde edilen benzerlik matrislerine göre ağaç grafikleri (dendogram) oluşturulmuştur (Clarke ve Warwick, 2001). Sözü edilen tüm bu ekolojik analizlerin hesaplanmasında Primer V6.1 paket programından faydalanılmıştır. Her bir mevsim için örneklenen yumurta ve larvalar ayrı ayrı ele alınmak üzere, türlerin familyalara göre dağılımı (FD) yüzde olarak aşağıda verilen eşitlik kullanılarak hesaplanmıştır. Buna göre: FD ij =(F ij /S j )100 (3.8) FD ij : i. familyanın j. mevsimdeki yüzde yoğunluğunu, F ij S j ik ik ) : i. familyanın j. mevsimde örneklenen tür sayısını ve : j. mevsimde örneklenen toplam tür sayısını göstermektedir. 19

37 4. BULGULAR 4.1. Çalışma Alanının Hidrografik Özellikleri Bu başlık altında çalışma alanının sıcaklığı, tuzluluğu, Oksijen yoğunluğu, ph ı ve Seki derinliği ele alınmaktadır Sıcaklık Sıcaklığın mevsimlere, istasyonlara ve derinliklere göre değişimi incelendiğinde, 0 ve 5m derinlikler ve istasyonlar arasındaki farkın önemsiz olduğu, mevsimler arasındaki farkın ise istatistiksel açıdan önemli olduğu tespit edilmiştir (p<0.01). Daha sonra Duncan Testi uygulanmış; Kış ve İlkbaharın sıcaklık değerleri arasındaki farkın önemli olmadığı belirlenmiştir. Sıcaklığın mevsimsel değişimi Şekil 4.1 de görülmektedir. Çalışma alanında ölçülen minimum sıcaklık Kış mevsiminde 5m derinlikte 14.75ºC dir. Bu sıcaklık değerinin kış mevsimi ortalamasından dahi düşük olduğu görülmektedir. Maksimum sıcaklık ise Yaz mevsiminde yüzeyde 28.14ºC olarak tespit edilmiştir. Çalışma alanının Ortalama sıcaklığı 23.16±0.61ºC olarak belirlenmiştir. Şekil 4.1. İstasyonlardaki Ortalama Sıcaklığın Mevsimsel Değişimi (Dikey Barlar %99 luk Güven Sınırlarını Göstermektedir) 20

38 Balıkların üreme zamanı üzerinde etkili en önemli faktörlerden biri olan sıcaklığın (Potts ve Wootton, 1984) şiddetli mevsimsel dalgalanmalar gösterdiği fakat yıl içerisinde daima yüksek olduğu gözlenmektedir. Bu şiddetli mevsimsel dalgalanmalar sub-tropik bölgelerin en karakteristik özelliklerinden biridir (Golani, 1998). Demir (1954) yüzey suyu sıcaklığı değerlerinin İskenderun Körfezi nde 30ºC nin üzerinde ölçülebildiğine değinmiştir. Galil (1993) Levant Baseni nde sıcaklık değerlerinin Akdeniz in diğer bölgelerine nazaran daha yüksek olduğunu belirtmektedir. Doğu Akdeniz de yüzey suyu sıcaklıklarının yüksek olması ise özellikle yaz mevsiminde tropikal koşullara benzer bir ortam oluşturmaktadır (Galil, 1993) Tuzluluk Sıcaklıkta olduğu gibi tuzlulukta da derinlikler (0 ve 5m) ve istasyonlar arasındaki farkın istatistiksel açıdan önemsiz; mevsimler arasındaki farkın ise önemli olduğu bulunmuştur (p<0.01). Yapılan Duncan Testi sonucunda İlkbahar ve Sonbahar mevsimleri arasındaki fark ve Yazla Kış mevsimleri arasındaki farkın istatistiksel açıdan önemli olmadığı belirlenmiştir. Tuzluluğun mevsimsel değişimi Şekil 4.2. de görülmektedir. Şekil 4.2. İstasyonlardaki Ortalama Tuzluluğun Mevsimsel Değişimi (Dikey Barlar %99 luk Güven Sınırlarını Göstermektedir) 21

39 Tespit edilen minimum tuzluluk yaz mevsiminde II inci istasyonun 5m derinliğinde dur. Maksimum tuzluluk ise sonbahar mevsiminde III üncü istasyonun 5m derinliğinde olarak belirlenmiştir. Ortalama tuzluluk 39.36±0.29 dur. Tuzluluğun başta yumurta çaplarının değişimi olmak üzere balıkların erken gelişim aşamaları üzerinde önemli etkilerinin olduğu bilinmektedir (Solemdal, 1967). Çalışma alanında tuzluluğun son derece yüksek olduğu görülmüştür. Tuzluluk, yaz mevsimi haricinde sıcaklıkla paralel bir değişim göstermekte; yaz mevsiminde II inci istasyonun 5m sinde gözlenen anormal tuzluluk değerleri nedeniyle sıcaklık grafiğinden farklılık göstermektedir. Ayrıca düşük tuzluluk değerlerinde havanın yağışlı olmasının da etkili olduğunu ileri sürmek mümkündür Oksijen (O 2 ) Oksijenin 0-5m arasındaki değişimleri ile alansal değişimleri önemli değilken; mevsimlere bağlı değişimleri önemli bulunmuştur (p<0.01). Yapılan Duncan Testi sonucunda Yaz ile Sonbahar, Kış ile İlkbahar oksijen düzeyleri arasındaki farkın önemli olmadığı tespit edilmiştir. Oksijenin mevsimsel değişimi Şekil 4.3 te görülmektedir. Ölçülen minimum oksijen değeri yaz mevsiminde I inci istasyonun 5m sinde 6.07ppm dir. Maksimum oksijen değeri ise Kış mevsiminde II inci istasyonun yüzeyinde 9.39ppm olarak tespit edilmiştir. Ortalama Oksijen değeri 7.1±0.29ppm olarak belirlenmiştir. Oksijen değerlerine bakıldığında, sıcaklıkla ters yönde değiştiği görülmekte; sıcaklığın yüksek olduğu aylarda düşük, düşük olduğu aylarda ise yüksek ölçüldüğü dikkat çekmektedir. Balık yumurta ve larvalarında Oksijen ihtiyacı türlere göre farklılık göstermektedir. Buna karşın sucul organizmalar için 5ppm oksijen değeri idealdir (Moksness ve ark., 2004). Çalışma alanında oksijen düzeyinin bu değerin altına hiç düşmediği görülmüştür. 22

40 Şekil 4.3. İstasyonlardaki Ortalama Oksijenin Mevsimsel Değişimi (Dikey Barlar %99 luk Güven Sınırlarını Göstermektedir) ph Yapılan istatistik analizler sonucunda ph ın derinlik, istasyon ve mevsimlere bağlı değişimleri önemsiz bulunmuştur. Bu değer arasında ölçülmüş olup; ortalama ph ise 8.17±0.09 dur. Ortamın kalitesi üzerinde fikir veren önemli bir parametre olan ph, özellikle çeşitli toksik maddelerin etki derecelerini değiştirmek suretiyle canlıları dolaylı olarak etkilemektedir. Türlere göre değişmekle birlikte genel olarak, deniz yaşamı için uygun ph değerinin arasında olduğu bilinmektedir (Göksu, 2003). Çalışma alanının ph değerleri genel olarak bu sınırlar içerisinde yer almakla birlikte, oksijenin diğer istasyonlara nazaran yaklaşık 2ppm yüksek ölçüldüğü Kış Mevsiminin II inci istasyonunda bu sınırların oldukça üzerindedir (9.17). Kış örneklemesinin yapıldığı anda meteorolojik koşullara bakıldığında, havanın kapalı ve yağmurlu, denizin ise dalgalı olduğu dikkat çekmiştir. Özellikle II inci istasyonda örneklemenin şiddetli yağış altında yapılmış olması sözü edilen anomaliyi açıklayabilmektedir. 23

41 Seki Derinliği Seki derinliğinin istasyonlara bağlı değişimi önemli değilken, mevsimlere bağlı değişimi önemli bulunmuştur (p<0.01). Uygulanan Duncan Testi sonucunda Yaz ve Kış mevsimleri ile Sonbahar ve İlkbahar mevsimleri arasındaki farklılıkların istatistik açıdan önemli olduğu görülmektedir (p<0.05). Seki derinliğinin mevsimsel değişimi Şekil 4.4. te görülmektedir. Seki derinliği minimum 3.5m (Kış Mevsimi) ve maksimum 10m (Sonbahar) ölçülmüştür. Ortalama seki derinliği 6.08±0.7m olarak tespit edilmiştir. Şekil 4.4. İstasyonlardaki Ortalama Seki Derinliğinin Mevsimsel Değişimi (Dikey Barlar %99 luk Güven Sınırlarını Göstermektedir) Seki derinliğinin mevsimsel değişimi ele alındığında, bu ölçümün gökyüzünün bulutlanma durumu ile direkt ilişkili olduğu öncelikle dikkat çekmektedir. Seki derinliğinin, örneklemelerin günün oldukça erken saatlerinde yapıldığı ve havanın parçalı bulutlu olduğu yaz mevsimi ile havanın tümüyle yağışlı olduğu kış mevsiminde; örneklemelerin güneşli havada yapıldığı bahar mevsimlerine oranla düşük olduğu görülmektedir. Dolayısıyla, bu çalışma için seki derinliğinin ihtiyoplankton dinamikleri üzerinde objektif bir ölçü olmadığı ve ihtiyoplanktonik bulguların yorumlanmasında kullanılamayacağı ileri sürülebilir. 24

42 4.2. Tespit Edilen Türlerin Sistematiği CLUPEIFORMES Clupeidae Etrumeus teres (Dekay, 1842) Sardinella aurita Valenciennes, 1847 Sardinella maderensis (Lowe, 1839) Engraulidae Engraulis encrasicholus (Linnaeus, 1758) ATHERINIFORMES Atherinidae Atherina boyeri Risso, 1810 BELONIFORMES Hemiramphidae Hyporhamphus picarti (Valenciennes, 1846) SCORPAENIFORMES Triglidae Triglidae sp.1 Triglidae sp.2 PERCIFORMES Moronidae Dicentrarchus labrax (Linnaeus, 1758) Serranidae Serranus cabrilla (Linnaeus, 1758) Serranus hepatus (Linnaeus, 1758) Serranus scriba (Linnaeus, 1758) Teraponidae Pelates quadrilineatus (Bloch, 1790) Apogonidae Apogon sp. Sillaginidae Sillago sihama (Forsskål, 1775) Pomatomidae Pomatomus saltatrix (Linnaeus, 1766) 25

43 Carangidae Caranx rhonchus E. Geoffroy Saint-Hilaire, 1817 Trachurus trachurus (Linnaeus, 1758) Sparidae Boops boops (Linnaeus, 1758) Dentex dentex (Linnaeus, 1758) Dentex gibbosus (Rafinesque, 1810) Diplodus annularis (Linnaeus, 1758) Diplodus sargus (Linnaeus, 1758) Diplodus vulgaris (E. Geoffroy Saint-Hilaire,1817) Lithognathus mormyrus (Linnaeus, 1758) Oblada melanura (Linnaeus, 1758) Sparus aurata Linnaeus, 1758 Sparidae sp.1 Sparidae spp. Centracanthidae Spicara sp. Sciaenidae Sciaena umbra Linnaeus, 1758 Mullidae Mullus barbatus Linnaeus, 1758 Mullus surmuletus Linnaeus, 1758 Mullidae sp.1 Mullidae sp.2 Mullidae spp. Pempheridae Pempheris vanicolensis Cuvier, 1831 Mugilidae Liza saliens (Risso, 1810) Pomacentridae Chromis chromis (Linnaeus, 1758) Labridae Coris julis (Linnaeus, 1758) Thalassoma pavo (Linnaeus, 1758) Labridae sp. Tripterygiidae Tripterygion sp. 26

44 Blenniidae Blennius ocellaris Linnaeus, 1758 Lipophrys pavo (Risso, 1810) Parablennius sanguinolentus (Pallas, 1811) Blenniidae sp. Callionymidae Callionymus lyra Linnaeus, 1758 Callionymus pusillus Delaroche, 1809 Gobiidae Aphia minuta (Risso, 1810) Gobiidae sp. Sphyraenidae Sphyraena sphyraena (Linnaeus, 1758) Scombridae Euthynnus alletteratus (Rafinesque, 1810) Katsuwonus pelamis (Linnaeus, 1758) Scomber colias Gmelin, 1789 Scomber scombrus Linnaeus, 1758 Thunnus thynnus (Linnaeus, 1758) PLEURONECTIFORMES Bothidae Bothidae spp. Soleidae Soleidae sp. TANIMLANAMAYANLAR Tanımlanamayan Larva Tanımlanamayan Yumurta 27

45 4.3. Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikler Yumurtalık kıyısal zonunda gerçekleştirilen bu çalışmada, toplam altı takıma ait 28 familyanın içerdiği 56 türün erken aşamaları tanımlanmıştır. Ayrıca tür tayini yapılamayan iki yumurta ve larva ile birden fazla tür içerebilecek üç sistematik birim de değerlendirmeye alınmıştır. Tespit edilen erken gelişim aşamalarının istasyon ve mevsimlere göre bolluk ve baskınlıkları EK. 1a ve b de verilmiştir Etrumeus teres (Kızılgözlü Sardalya) Circumtropikal bir tür olan Etrumeus teres in doğal yayılım alanı Pasifik ve Hint Okyanusları ile Atlantik Okyanusu nun batısıdır (Fishbase, 2009). Akdeniz de ilk kez 1963 yılında İsrail kıyılarında tespit edilmiş (CIESM, 2009) ve 1997 yılında İskenderun Körfezi nde bulunduğu bildirilmiştir (Başusta ve ark., 1997). Ben-Tuvia (1971), Etrumeus teres in Batı Akdeniz de bulunmaması nedeniyle Lesepsiyen bir tür olarak değerlendirildiğini belirtmiştir. Akdeniz de İsrail, Kıbrıs, Türkiye kıyıları, Güney Ege ve Sicilya Boğazı ndan rapor edilmiştir (Kasapidis ve ark., 2007). Yılmaz ve Hoşsucu (2003) Antalya kıyılarında bu türün populasyonunun arttığını ve ekonomik potansiyel taşımasının yanı sıra, diğer pelajik türlerle rekabete girmesinin de mümkün olduğunu belirtmiştir. Etrumeus teres tüm erken gelişim evrelerini pelajik bölgede geçirmektedir (Leis ve Carson-Ewart, 2000). Plaza ve ark. (2007), bu türde grup senkronik oosit gelişimi gözlendiğini ve bir üreme dönemi içerisinde birçok kez yumurta bırakabildiğini bildirmektedir. Üreme periyodu bölgelere göre değişmekle birlikte, 14-23ºC sıcaklıklarda ürediği bilinmektedir (Oozeki ve ark., 2007). Oozeki ve ark. (2007) Etrumeus teres in kıyısal bölgede yumurtladığını belirtmektedir. 28

46 Etrumeus teres in Bolluk ve Dağılımı Bu çalışmada Etrumeus teres e ait yumurtalar yalnızca ilkbahar mevsiminde I inci istasyonda 1000m³ te 41 adet tespit edilmiştir. Örneklendiği dönem ve istasyonda tanımlanan yumurtaların %3 ünü oluşturmuştur. Ak (2004), Mersin Körfezi nde bu türe ait yumurtalara Sonbahar, Kış ve İlkbahar mevsimlerinde rastlamıştır. Connel (2001) in Güney Afrika nın Hint Okyanusu kıyılarında yaptığı çalışmada bu türün yumurtalarına yıl boyunca rastlanabildiğini; üremenin yoğun olarak güney yarı kürede kış ve ilkbahar mevsimlerine denk gelen Haziran-Aralık ayları arasında gerçekleştiğini belirtmiştir. Ward ve ark. (2003) ün Güney Pasifik te Avustralya kıyılarında gerçekleştirdiği çalışmada da Hint Okyanusu ndakine benzer sonuçlar elde edilmiş; yaz mevsimi dışında bu türe ait yumurtaların planktonda bulunduğu belirlenmiştir. Oozeki ve ark. (2007) ise Pasifik Okyanusu nun batı kıyılarında yıl boyunca E. teres yumurtalarına rastlamışlardır. Üreme dönemi itibariyle, bu çalışmada elde edilen bulguların da literatürle uyum içinde olduğu görülmektedir Etrumeus teres Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri Yağ damlacığı bulunmayan küresel yumurtalarda kapsül düz ve vitellus segmentlidir. Yumurta çapı 1.02±0.034 mm olarak tespit edilmiştir. Perivitellin mesafe dardır. Embriyo ve vitellus üzerinde pigmentasyon gözlenmemiştir. Yumurta çapı dışındaki tüm özellikler Ak (2004) ile uyum içinde olsa da; Ak (2004), bu türün yumurta çapının mm ler arasında değiştiğini bildirmiştir Sardinella aurita (Büyük Sardalya, Yuvarlak Sardalya) Circumtropical bir tür olan Sardinella aurita nın doğal yayılım alanı Atlantik in her iki yakası ile Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Türkiye ye sahil veren tüm denizlerde bulunmaktadır (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi yüksektir (Turan, 2007). 29

47 Sardinella aurita tüm erken gelişim aşamalarını pelajik bölgede geçirmektedir (Lo-Bianco, 1956). Üreme sıcak mevsimlerde besinin bol olarak bulunduğu neritik sularda gerçekleşmektedir (Schismenou ve ark., 2008). Maynou ve ark. (2008) bu türe ait erken aşamaların planktonda yamalanma şeklinde (patchy) bir dağılış izlediğini ve bu dağılışın postlarval aşamalarda kendini daha belirgin bir biçimde ortaya koyduğunu belirtmiştir. Tsikliras ve Antonopoulou (2006) Kuzey Ege de ayrı eşeyli olduğunu, senkronik oosit gelişimi gösterdiğini ve üreme dönemi içerisinde tek batında yumurtladığını bildirmiş; fakat üreme karakterinin dağılım alanı içerisinde değişken olduğunu eklemiştir Sardinella aurita nın Bolluk ve Dağılımı Bu çalışmada Sardinella aurita ya ait yumurta, pre ve postlarvalar tespit edilmiştir. Yalnızca yaz mevsiminde III üncü istasyonda örneklenen Sardinella aurita yumurtaları 1000 m³ te 115 adet bulunmuştur. Bu değer ilgili dönem ve istasyonda tanımlanan toplam yumurtaların %10.04 ünü oluşturmaktadır. Bu türe ait prelarvalar da yine aynı mevsim ve istasyonda 6 adet/1000m³ olarak belirlenmiştir. Sardinella aurita postlarvalarına ise ilkbaharda her üç istasyonda sırasıyla 17, 9 ve 10 adet/1000m³ ve yaz mevsiminde II ve III üncü istasyonlarda 22 ve 11 adet/1000m³ olarak rastlanmıştır (Şekil 4.5). Şekil 4.5 Sardinella aurita Larvalarının Bolluk ve Dağılımı (a: İlkbahar; b: Yaz) Avşar (2000) bu türün İskenderun ve Mersin Körfez lerinde Nisan- Temmuz ayları arasında ürediğini belirtmiştir. Mersin Körfezi nde yapılan 30

48 çalışmalarda bu türe ait yumurtalara Mayıs-Temmuz ayları arasında rastlanmıştır (Ak, 2004, Ak ve Uysal, 2007). Ege Denizi nde ise yumurtlamanın Haziran-Ekim ayları arasında gerçekleştiği bildirilmektedir (Yannopoulos ve ark., 1973, Mater, 1981; Ak, 2000; Çoker, 2003). Batı Akdeniz için de bu türün üreme mevsiminin yaz ayları olduğu görülmektedir (Maynou ve ark., 2008). Ayrıca çalışmada, Nisan ayında bu türe ait postlarvaların örneklenmesi ilgi çekicidir. Bölgede yapılan çalışmalara bakıldığında, Avşar ve Çiçek (1999) un 20-30mm lik Sardinella aurita juvenillerine Yumurtalık Koyu nda (İskenderun Körfezi) Mayıs-Ağustos ayları arasında; Ak (2004) ün ise Mersin Körfezi nde, postlarvalarına Nisan- Temmuz ayları arasında rastladıkları görülmektedir. Gerek bu ve gerekse bölgede gerçekleştirilen diğer ihtiyoplankton çalışmalarının sonuçlarına bakılarak İskenderun Körfezi nin bu tür için önemli bir üreme alanı olduğu ileri sürülebilir. Schismenou ve ark. (2008) in, Kuzey Ege Denizi stokunu referans alarak, Sardinella aurita nın potansiyel üreme alanlarını belirlemek amacıyla yaptıkları modelde de özellikle İskenderun Körfezi nin Güneybatı kıyılarının yumurtlama alanı olarak son derece uygun olduğu görülmektedir Sardinella aurita Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Sardinella aurita yumurtalarında şekil küreseldir ve 1 adet posterior-medyan konumlu yağ damlacığı bulunmaktadır. Kapsülde desen gözlenmezken vitellus segmentlidir. Yumurta çapı mm arasında değişmekle birlikte; ortalama 1.09±0.05mm arasında ölçülmüştür. Yağ damlacığı çapı ise 0.09 ile 0.13mm arasında değişmekte ve ortalama 0.10±0.01mm dir. Yumurtanın en belirgin özellikleri yağ damlacığının konumu ve son derece geniş olan perivitellin mesafedir. Embriyo incedir. Başın hemen arkasından dorsal ve dorsolaterallerde başlayan nokta pigment kaudale kadar uzanmaktadır (EK 2.1). Sardinella aurita prelarvalarında vücut ince-uzun, vitellus kesesi segmentli ve oval, yağ damlacığı ise yumurtada olduğu gibi posterior-medyan konumludur. 31

49 Vitellus kesesi anüse mesafeli durmaktadır. 2.26mm lik prelarvada yağ damlacığı 0.09mm ve postanal mesafe 0.38mm dir (EK 2.2). Sardinella aurita postlarvalarında vücut ince-uzun ve anüs vücudun 4/5 inden az geride düz bir biçimde dışarı açılmaktadır. Tespit edilen larvalarda Toplam Boy (TB) mm arasında değişmekle birlikte, ortalama 4.72±1.10mm dir. 4.85mm lik larvada preanal mesafe (PreA) 4.05mm, baş uzunluğu (BU) 0.62mm, baş yüksekliği (BY) 0.48mm, pektoral hizasında vücut derinliği (PVD) 0.33mm, Göz Çapı (GÇ) 0.20mm dir. Miyomer sayısı 41+7 adettir. Ak (2004) Mersin Körfezi nde bu türün yumurta çapının mm, yağ damlacığı çapının ise mm arasında olduğunu belirtmiştir. Yine aynı araştırıcı bu türün mm boyundaki prelarvalarıyla mm boyundaki postlarvalarını tespit etmiştir. İzmir Körfezi nde bu türe ait yumurtaların çaplarının mm arasında olduğu bildirilmektedir (Mater, 1981; Çoker, 2003). Bu çalışmada tespit edilen minimum yumurta çapının literatüre göre daha küçük olduğu görülmüştür. Bunun hidrolojik koşullardaki farklılıklardan kaynaklandığı düşünülmektedir Sardinella maderensis (Tirsi Sardalya) Atlantik-Akdeniz kökenli bir tür olan Sardinella maderensis, Atlantik Okyanusu nun doğu kıyıları ile Akdeniz de dağılış göstermektedir (Fishbase, 2009). Türkiye kıyılarında ise Turan (2007), yalnızca Akdeniz de bulunduğunu belirtirken; Bilecenoğlu ve ark. (2002), Ege de varlığını bildiren araştırıcıların olduğunu belirtmişlerdir. Orta düzeyde ekonomik öneme sahiptir (Turan, 2007). Bu tür tüm erken gelişim aşamalarını pelajik bölgede geçirmektedir (Golani ve ark., 2006). Youmbi ve ark. (1991), tropikal kuşakta bahar ve güz maksimum olmak üzere yıl boyu üreme gösterdiğini, Whitehead ve ark. (1984) ise subtropikal kuşakta üremenin yaz aylarında gerçekleştiğini bildirmektedir. 32

50 Sardinella maderensis in Bolluk ve Dağılımı Bu çalışmada Sardinella maderensis e ait yumurtalar yalnızca ilkbahar mevsiminde I inci istasyonda tespit edilmiştir. 1000m³ te 17 adet örneklenen yumurtalar I inci istasyonda tanımlanan toplam yumurtaların %1.25 ini oluşturmaktadır. Ak ve Uysal (2007) ile Ak (2004) Mersin Körfezi nde bu türe ait yumurtalara Haziran ve Temmuz aylarında rastlamışlardır. Ancak, Ak (2004) ün Nisan-Temmuz ayları arasında bu türün prelarvalarını tespit etmesi, üremenin bu çalışmada da gözlendiği gibi ilkbaharda da gerçekleştiğini göstermektedir Sardinella maderensis Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri Sardinella maderensis yumurtalarında şekil küresel, kapsül desensiz, vitellus segmentli ve perivitellin mesafesi geniştir. 1 adet yağ damlacığı medyana yakın posterior konumludur. Tespit edilen yumurtalarda çap mm yağ damlacığı ise mm arasında değişim göstermektedir (EK 2.3). Ak (2004) Mersin Körfezi nde bu türe ait yumurta çapının mm, yağ damlacığı çapının ise mm arasında değiştiğini belirtmektedir. Mater ve Çoker (2004) ise yağ damlacığı çapının 0.11mm ye ulaşabildiğini belirtmiştir. Dolayısıyla tespit edilen morfometrik karakterlerin literatürle uyum içinde olduğu görülmektedir Engraulis encrasicholus (Hamsi) Atlantik-Akdeniz kökenli bir tür olan hamsinin doğal yayılış alanı Atlantik Okyanusu nun doğu kıyıları ile Akdeniz ve bağlı denizlerdir (Fishbase, 2009). Engraulis encrasicholus Türkiye ye sahil veren tüm denizlerde bulunmaktadır (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi son derece yüksektir. Çelikkale (1997) Türkiye nin toplam deniz balıkları üretiminin yaklaşık %70 inin yalnızca hamsi tarafından karşılandığını belirtmektedir. 33

51 Bu tür tüm erken gelişim aşamalarını pelajik bölgede geçirmektedir. Sardinella aurita da olduğu gibi Engraulis encrasicholus ta da üreme sıcak mevsimlerde gerçekleşmektedir. Maynou ve ark. (2008), hamsiye ait erken aşamaların Sardinella aurita da olduğu gibi yığılmalı bir dağılış izlemediğini kısmen daha homojen dağılabildiğini belirtmektedir. Buna karşın Koutrakis ve ark. (2004) hamsi larvalarının kıyısal bölgeleri tercih ettiğini; Coombs ve ark. (2003) ise yumurtalara nazaran kısmen daha açıkta bulunduğunu, ancak bu durumun mevcut akıntılarla ilişkili olabileceğini belirtmektedir. Golani ve ark. (2006) bu türün embriyonik aşamasının 1-3 gün içerisinde tamamlandığını bildirmektedir. Murua ve Saborido-Rey (2003) asenkronik oosit gelişimi gözlendiğini ve partiler halinde yumurta bıraktığını rapor etmiştir Engraulis encrasicholus un Bolluk ve Dağılımı Bu çalışmada Engraulis encrasicholus a ait yumurta ve prelarvalar saptanmıştır. Hamsi yumurtaları ilkbaharda her üç istasyonda sırasıyla 9, 18 ve 19 adet/1000m³ ve yaz mevsiminde I inci ve II inci istasyonlarda sırasıyla 49 ve 98 adet/1000m³ olarak belirlenmiştir (Şekil 4.6). Bu türün prelarvalarına ilkbaharda yalnızca I inci istasyonda rastlanmış olup; 1000m³ te 9 adet olarak bulunmuştur. Şekil 4.6. Engraulis encrasicholus Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı (a: İlkbahar, b: Yaz) Türkiye nin Akdeniz kıyılarında bu türün yumurtalarına Mart-Ekim dönemlerinde rastlanmıştır (Ak, 2004; Ak ve Uysal, 2007). Ege Denizi nde 34

52 yapılan ihtiyoplankton çalışmalarında da üremenin bahar başlangıcından güz sonuna dek sürdüğü bildirilmektedir (Gürkaş, 1995; Ak, 2000; Çoker, 2003; Çakır, 2004; Çakır ve ark., 2005). Marmara Denizi nde Yüksek (1993) üremenin Mayıs-Eylül ve Alimoğlu (2002) Mayıs-Ekim ayları arasında gerçekleştiğini belirtmiştir. Yüksek ve Yılmaz (2008), Haliç te (Marmara) üremenin en yoğun olduğu dönemin Temmuz ayı olduğunu belirtmektedir. Karadeniz de ise Başar (1996), Satılmış (2001) ve Satılmış (2005) hamsi yumurtalarına Nisan-Eylül ayları arasında rastlamışlardır. Zarrad ve ark. (2006) nın Orta Akdeniz de Tunus Körfezinde yaptıkları ihtiyoplankton örneklemelerinde bu türe yıl boyunca rastlandığı fakat maksimum yoğunluğun yaz mevsiminde tespit edildiğini bildirilmektedirler. Faria ve ark. (2006) ise, Atlantik in doğu kıyılarında bu türün İlkbahar ve Yaz mevsimlerinde ürediğini belirtmişlerdir. Diğer taraftan, Schismenou ve ark. (2008) in Kuzey Ege Denizi stokunu referans alarak, Engraulis encrasicholus un potansiyel üreme alanlarını belirlemek amacıyla yaptıkları modelde özellikle İskenderun Körfezi nin son derece uygun bir üreme alanı olduğu görülmektedir Engraulis encrasicholus Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Oval şekilli hamsi yumurtalarında yağ damlacığı bulunmamaktadır ve vitellus segmentlidir. Büyük çap mm arasında değişim göstermekle birlikte ortalama 1.15±0.05mm; küçük çap mm arasında değişim göstermekle birlikte ortalama 0.55±0.04mm olarak ölçülmüştür. Embriyo ve vitellus üzerinde pigmentasyon gözlenmemiştir (EK 2.4). Tespit edilen hamsi prelarvalarında TL 3.2mm, PreA 0.67mm ve BU 0.28mm dir. Vücut ince uzundur. Prelarvaların ventralinde seyrek dizilmiş oldukça zayıf nokta pigmentler gözlenmiştir. Türkiye ye kıyısı olan denizlerde yapılan bazı araştırmalarda tespit edilen hamsi yumurta çapları Çizelge 4.1 de verilmiştir. Bu türe ait farklı stoklarda yumurta çapının son derece değişken olduğu ve uzun eksenin kısa eksene oranında da farklılıklar gözlenebildiği bilinmektedir (Demir, 1959a). Yüksek 35

53 (1993) yumurta çapının tuzluluğun yüksek olduğu aylarda daha düşük ölçüldüğünü bildirmektedir. Gordina ve ark. (1997), uzun-kısa eksen oranındaki farklılığa dayanarak Marmara da yaşayan hamsi stokunun Karadeniz e üreme göçü yapıyor olabileceğini ileri sürmüştür. Bu çalışmada tespit edilen hamsi yumurtalarında da uzun/kısa eksen oranının son derece değişken olduğu, fakat ortalama çap ele alındığında oranın Demir (1959a) ile uyum gösterdiği belirlenmiştir. Buna karşın, farklı hamsi stoklarının körfezi üreme alanı olarak kullanma olasılığı da göz ardı edilmemelidir. Çizelge 4.1. Çeşitli Araştırıcılar Tarafından Türkiye Denizlerinden Rapor Edilen Hamsi Yumurtası Çapları Bölge Çalışma Yumurta Çapı Doğu Akdeniz Ak (2004) x Demir (1959a) 1.16x0.50 Ege Demir (1959a) Çoker (2003) Çakır (2004) 1.21x x x0.57 Marmara Karadeniz Arım (1957) Demir (1959a) Yüksek (1993) Alimoğlu (2002) Demirel (2004) Başar (1996) Satılmış (2001) Atherina boyeri (Gümüş) x x x x x x x Atlantik Akdeniz kökenli bir balık olan Atherina boyeri, Doğu Atlantik in orta ve kuzey kesimleri ile Akdeniz de yayılış göstermektedir (Fishbase, 2009). Türkiye ye sahil veren tüm denizlerde bulunmaktadır (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Turan (2007) ekonomik öneminin orta düzeyde olduğunu belirtmiştir. Altun (1988) bu türe ait yumurtaların demersal olduğunu bildirmektedir. Creech (1991) partiler halinde yumurtladığını rapor etmektedir. Fernandez- Delgado ve ark. (1988) Atherina boyeri nin İspanya da Nisan-Haziran ayları arasında ürediğini belirtmişlerdir. Henderson ve Bamber (2008), bu türün üremek amacıyla son derece farklı koşullara kolayca adapte olabildiğine, gerek tatlı su, 36

54 gerek deniz ve gerekse lagün gibi değişken tuzluluğa sahip ortamlarda üreme faaliyetlerini sürdürebildiğine değinmektedir Atherina boyeri Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı Bu çalışmada Atherina boyeri ye ait postlarvalara ilkbahar mevsiminde her üç istasyonda da sırasıyla 9, 9 ve 10 adet/1000m³ olarak rastlanmıştır. Tespit edildikleri dönem ve istasyondaki baskınlıkları sırasıyla %5.42, %7.83 ve %8.62 dir (Şekil 4.7). Şekil 4.7 Atherina boyeri Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı Atherina boyeri postlarvaları Türkiye nin Akdeniz kıyılarında ilk kez bu çalışmayla rapor edilmektedir. Bu türe ait larvalara Ege Denizi nde Mart-Temmuz ayları arasında rastlanmıştır (Ak, 2000; Çakır, 2004). Karadeniz de ise Mayıs- Eylül ayları arasında tespit edilmiştir (Başar, 1996). Bu çalışmada saptanan üreme dönemi literatür ile uyum içerisindedir Atherina boyeri Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Atherina boyeri postlarvalarında vücut ince-uzundur ve anüs vücudun ¼ ünde yer almaktadır. Boy mm arasında değişmekle birlikte; ortalama 37

55 6.30±3.09mm dir. 5.73mm lik postlarvada PreA 1.47mm, BU 1.02mm, BY 0.78mm, PVD 0.71mm ve GÇ 0.47mm dir. Bu boyda ikinci dorsal yüzgeç taslak halinde görülmektedir ve kaudale yakın konumlanmıştır. Otosistik bölge iri ve belirgindir. Miyomer sayısı 7+35 adet olarak sayılmıştır. Pigmentasyon özelliklerine bakıldığında başın dorsalinde üçgen dizilimli 3 adet iri nokta ve dallanmış pigment bulunmaktadır. Kaudal dorsalde nokta ve yıldız pigmentler yer almaktadır. Lateralde yanal hat üzerinde gözlenen kesikli çizgi pigmentler 6.8mm de kesiksiz düz bir hat oluşturmaktadır. Abdominalin dorsalinde dallanmış pigmentler bulunmaktadır (EK 2.5). Altun (1988) in Marmara, Küçükçekmece gölünde yaptığı örneklemelerde, bu türe ait prelarvaların mm ler arasında değiştiği, ağzın ve anüsün açık olduğu, solungaç yaylarının gelişmiş ve gözlerin pigmentli olduğu belirtilmektedir. Ayrıca, Altun (1998) in bu türün prelarvaları için verdiği tanım ile bu çalışmada elde edilen ve boyları 6.3mm ye kadar olan larvaların morfolojik özellikleri uyum içerisindedir. Fakat anüs ve ağzın açılmış olması nedeniyle, bu çalışmada elde edilen larvalar postlarva olarak değerlendirilmiştir Hyporhamphus picarti (Çomak) Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Hyporhamphus picarti nin doğal yayılım alanı Atlantik Okyanusu nun batı kıyıları ile Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Bilecenoğlu ve ark. (2002) bu türün Türkiye nin Akdeniz kıyılarında bulunduğunu, Ege kıyılarındaki varlığının ise şüpheli olduğunu belirtmektedir. Turan (2007) ye göre ekonomik değeri düşüktür. Bu tür kıyısal bölgede dağılış göstermekte olup nehir mansaplarında da bulunabilmektedir (Fishbase, 2009). Leis ve Trinsky (1988), Hyporhamphus picarti yumurtalarının demersal olduğunu belirtmişlerdir Hyporhamphus picarti Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı Hyporhamphus picarti ye ait postlarvalar yaz mevsiminde her üç istasyonda ve sonbaharda yalnızca III üncü istasyonda örneklenmiştir. Bolluk 38

56 yazın I inci istasyonda 14, II inci istasyonda 22 ve III üncü istasyonda 6 adet/1000m³; sonbaharda ise III üncü istasyonda 6 adet/1000m³ olarak tespit edilmiştir (Şekil 4.8). Bu türün larval aşamaları Türkiye kıyılarında ilk kez bu çalışmayla rapor edilmektedir. Avşar ve Çiçek (1999) bu türün mm lik ileri postlarval aşamalarını ve juvenillerini Yumurtalık Koyu nda Temmuz ve Ağustos aylarında tespit etmişlerdir. Atlantik Okyanusu nun tropikal kesimlerinde ise Eylül ayında juvenillerine rastlanmaktadır (Vidy ve ark., 2004). Dolayısıyla bu türün üremek için sıcak mevsimleri tercih ettiği görülmektedir. Şekil 4.8. Yaz Mevsiminde Hyporhamphus picarti Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı Hyporhamphus picarti Postlarvalarının Tanısal Özellikleri Örneklenen Hyporhamphus picarti postlarvalarında boy mm ler arasında değişmekle birlikte; ortalama 14.46±8.12mm dir mm lik larvada PreA 9.2mm, PVD 1.13mm, BD 1.30mm, GÇ 0.60mm dir. 39

57 Miyomer sayısı dur. Vücut ince-uzun silindir biçiminde ve anüs 2/3 ten geride yer almaktadır. Dorsal ve anal yüzgeç taslakları anüs hizasında karşılıklıdır. Bu aşamada ventral yüzgeçler şekillenmektedir ve preanalda anüse yakın konumlanmıştır. Pigmentasyon özelliklerine bakıldığında; gözün anteriorunda nokta pigment, başın dorsalinde yoğun melanoforlar, dorsalde başın hemen arkasında tek sıra halinde başlayan ve beşinci miyomerden itibaren çift sıra halini alarak anüse dek uzanan yıldız şekilli melanoforlar bulunmaktadır. Postanal dorsalde ise bu melanoforların kesiksiz bir çizgi şeklini aldığı görülmektedir. Lateralde oprekulum üzerinde dallanmış pigmentler gözlenmektedir. Pektoral yüzgeçlerin posteriorundan itibaren kesikli çizgi şeklinde başlayan pigmentasyon postanal bölgede daha da sıklaşarak kaudale uzanmaktadır. Daha büyük larvalarda bu pigmentasyonun sürekli bir çizgi şeklinde devam ettiği gözlenmiştir. Ventralde ise, ventral yüzgeçlerin posteriorunda 2 sıra halinde küçük yıldız pigmentler vardır. Postanal ventralde çift sıra halinde başlayan melanoforlar postanal bölgenin 1/3 ünden itibaren sürekli bir hal almaktadır (EK 2.6). Avşar ve Çiçek (1999) tarafından juvenillere yönelik olarak yapılan çalışmada bu türün en az 20mm lik postlarvalarına 1.5m ye kadar olan derinliklerde rastlanmış fakat morfolojik tanımı verilmediğinden, bu çalışmada elde edilen sonuçlarla herhangi bir kıyaslama yapılmamıştır Triglidae sp. (Kırlangıç Balıkları) Bu familya Atlantik Akdeniz kökenli türleri içermekte olup; Türkiye denizlerinde 7 türle temsil edilmektedir. Türkiye nin Akdeniz kıyılarında 6 türü dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Başusta (1997) İskenderun Körfezi nde bu familyaya ait 3 tür rapor etmiştir. Turan (2007) ise bu familyaya ait 8 türün bulunduğunu ve bunların tümünün İskenderun Körfezi nde dağılış gösterdiğini belirtmektedir. Kırlangıç balıklarının tüm erken gelişim aşamaları pelajik bölgede geçmektedir (Russell, 1976). Gökçe ve ark. (2001) kırlangıçlardan Trigla lucerna, 40

58 Aspitrigla cuculus ve Eutrigla guarnardus un gonadlarında üreme dönemi boyunca tüm olgunluk aşamalarındaki yumurtalara rastlanabildiğini ve seri halde yumurta bırakabildiklerini belirtmiştir. Ayrıca, Gökçe ve ark. (2001) e göre Tsimenides ve ark. (1992), bu türlerin bahar ve yaz aylarında kıyısal bölgelere mevsimsel göç yaptığını belirtmektedir Triglidae sp.1 Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı Bu türe ait postlarvalar yaz mevsiminde yalnızca II ve III üncü istasyonlarda örneklenmiştir. Bolluğu sırasıyla 55 ve 26 adet/1000m³; baskınlığı ise %7.83 ve %9.39 dur Triglidae sp.1 Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Bu türe ait boyları mm ler arasında değişen ve ortalama 2.69±0.33mm lik postlarvalar örneklenmiştir. 2.86mm lik postlarvada PreA 1.17mm, PVD 0.49mm, BU 0.58mm, BY 0.69mm ve GÇ 0.26 mm dir. Baş üzerinde tek nokta pigment, abdominal ventralin anterior ve posteriorunda birer nokta pigment, postanal ventralde ise nokta ve yıldız pigmentlerden oluşan bir dizi bulunmaktadır Triglidae sp.2 Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı Bu türe ait yumurtalar sonbahar mevsiminde her üç istasyonda da gözlenmiştir. Bolluğu sırasıyla 29, 35 ve 53 adet/1000m³ ve baskınlığı ise %6.02, %9.00 ve %6.43 tür (Şekil 4.9). Örneklendiği dönemlerin farklı olması nedeniyle Triglidae sp.1 larvalarıyla farklı türlere ait oldukları varsayılmıştır. 41

59 Şekil 4.9. Triglidae sp.2 Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı Triglidae sp.2 Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri Triglidae sp.2 yumurtalarında şekil küresel ve kapsül desensiz olup, çap mm arasında değişmekle birlikte; ortalama 1.04±0.01mm olarak ölçülmüştür. Yağ damlacığı çapının 0.20 ile 0.26mm arasında değiştiği ve ortalamasının 0.24±0.01mm olduğu tespit edilmiştir. Embriyo, yağ damlacığı ve vitellus üzerinde son derece belirgin pigmentler vardır. Vitellus ve yağ damlacığının pigmentasyonu daha çok nokta melanoforlardan oluşurken; embriyo üzerinde yoğun yıldız pigment gözlenmiştir Dicentrarchus labrax (Deniz Levreği) Atlantik Akdeniz kökenli olan Dicentrarchus labrax ın doğal yayılım alanı Akdeniz ile Doğu Atlantik in orta ve kuzey kesimleridir (Fishbase, 2009). Golani (1998) bu türün Kızıldeniz e bağlı Elat Körfezi nde de bulunduğunu ve bu bölgeye yetiştiricilik faaliyetleriyle taşınmış olabileceğini belirtmektedir. Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). 42

60 Ekonomik önemi son derece yüksektir (Turan, 2007) ve Akdeniz de en çok yetiştiriciliği yapılan türlerden biridir. Bu türe ait yumurta ve larvalar pelajiktir (Fishbase, 2009). Murua ve Saborido-Rey (2003) grup senkronik ovaryum gelişimi gözlendiğini bildirmiş ve bir üreme döneminde birçok kez yumurta atabildiklerini belirtmiştir. Kürşat ve Sarıkaya (2008) bu türün 12-14ºC ler arasında yumurta bıraktığını belirtmektedir. Akdeniz deki üreme döneminin Ocak-Mart ayları arasında olduğu ve yumurtlama sırasında gruplar oluşturdukları bilinmektedir (Can ve Bilecenoğlu, 2005) Dicentrarchus labrax ın Bolluk ve Dağılımı Bu türe ait yumurtalar kış mevsiminde yalnızca III üncü İstasyonda 6 adet/1000m³ olarak örneklenmiştir. Kış mevsiminde bu istasyonda örneklenen yumurtaların tamamının Dicentrarchus labrax a ait olduğu görülmüştür. Akdeniz, Ege ve Marmara da gerçekleştirilen ihtiyoplankton çalışmalarında bu türe ait yumurtalara genel olarak Kasım-Nisan ayları arasında rastlanılmıştır (Mater, 1981; Ak, 2000; Çoker, 2003; Ak, 2004; Yüksek ve Yılmaz, 2008). Nichols ve ark. (1993) ün İrlanda Denizi nde gerçekleştirdikleri çalışmada ise levrek yumurtalarının Mayıs ayında da bulunduğu görülmektedir. Dolayısıyla, bu çalışmada elde edilen sonuçların, bölgemizde yapılan diğer ihtiyoplankton araştırmalarıyla uyum içerisinde olduğu görülmektedir Dicentrarchus labrax Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Dicentrarchus labrax yumurtalarında şekil küresel ve vitellus homojendir. Kapsülde desen görülmemektedir. 1.00mm çapındaki yumurtada posterior konumlu yağ damlacığının çapı 0.28mm dir. Embriyo üzerinde dağınık halde nokta pigmentler bulunurken, yağ damlacığının posteriorunda ve yolk üzerinde yağ damlacığı çevresinde yer alan yıldız pigmentler dikkat çekicidir (EK 2.7). Ak (2004) Mersin Körfezi nde bu türe ait yumurtaların çaplarının mm ve yağ damlacığının mm arasında değiştiğini belirtmiştir. Ege 43

61 Denizi nde ise Mater (1981), yumurta çapını mm ve yağ damlacığı çapını mm; Çoker (2003) yumurta çapını ve yağ damlacığı çapını mm olarak vermiştir. Dolayısıyla bu çalışmada tespit edilen morfometrik karakterler literatürle uyum içindedir Serranus cabrilla (Asıl Hani) Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Serranus cabrilla nın doğal yayılım alanı Atlantik Okyanusu nun batı kıyıları ve Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Whitehead ve ark. (1986) bu türün Kızıldeniz de de bulunduğunu bildirmektedir. Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Turan (2007) bu türün orta düzeyde ekonomik öneme sahip olduğunu belirtmektedir. Bu türe ait erken gelişim aşamaları pelajiktir (Russell, 1976). Garcia-Diaz ve ark. (1997) Serranus cabrilla nın senkronik hermafroditizm yani kendini dölleyebilme yeteneğinin olduğunu ve asenkronik ovaryum gelişimi gözlendiğini belirtmişlerdir. Ayrıca Doğu Atlantik Kanarya Adaları nda bu türün Şubat- Haziran ayları arasında ürediğini, ancak üreme faaliyetlerinin Ağustosa kadar uzayabildiğini bildirmişlerdir. Torcu ve ark. (2004) Edremit Körfezi nde üremenin Nisan-Mayıs ayları arasında gerçekleştiğini bildirmektedirler Serranus cabrilla nın Bolluk ve Dağılımı Bu çalışmada Serranus cabrilla ya ait yumurta ve prelarvalar tanımlanmıştır. Yaz mevsiminde yalnızca II inci istasyonda 1000m³ te 33 adet örneklenen Serranus cabrilla yumurtalarının baskınlığı %2.50 dir. Bu türe ait prelarvalara ise sonbahar mevsiminde yalnızca III üncü istasyonda 6 adet/1000m³ olarak rastlanmıştır. Baskınlığı ise %20 olarak tespit edilmiştir. Mersin Körfezi nde bu türe ait prelarvalar Mart-Ekim ayları arasında gözlenmiştir (Ak, 2004; Ak ve Uysal, 2007). Ege Denizi nde üreme döneminin kısmen daha kısa olduğu ve üremenin Nisan-Ağustos ayları arasında gerçekleştiği bildirilmektedir (Mater, 1981; Ak, 2000; Çoker, 2003; Çakır, 2004). 44

62 Serranus cabrilla Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Küresel yumurtalarda vitellus segmentsiz ve kapsül desensizdir. Yumurta çapı mm, yağ damlacığı çapı ise mm arasında ölçülmüştür. Yağ damlacığı medyana yakın anterior konumludur ve pigmentsizdir. Embriyo üzerinde sık ancak oldukça zayıf pigmentasyon gözlenmektedir. Bu türe ait 1.8mm lik prelarvalara rastlanmıştır. Vücut ince-uzun ve anüs ½ den az geridedir. Pigmentasyon karakterine bakıldığında, gutun ventralinde nokta pigmentlerden oluşan bir dizi gözlenmektedir. Postanal ventralin ½ sine yakın iri nokta pigment ve bunu takiben daha küçük nokta pigmentlerden oluşan bir dizi bulunmaktadır. Lateralde düzensiz aralıklarla dizilmiş nokta pigmentler gözlenmektedir. Kaudal dorsalde nokta pigment vardır. Türkiye nin Akdeniz kıyılarında bu türe ait yumurtalara rastlanmış olsa da (AK ÖREK * ) basılı kaydı bulunmamaktadır. Ege Denizi nde Mater (1981) yumurta çapının mm ve yağ damlacığı çapının mm olduğunu belirtmiştir. Ak (2000), mm ve yağ damlacığı çapının 0.15mm olduğunu, Çoker (2003) ise mm ve yağ damlacığı çapının mm olduğunu belirtmektedir. Akdeniz de örneklenen prelarvaların boylarının mm (Ak, 2004), Ege de ise mm arasında (Çoker, 2003) olduğu bildirilmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada tespit edilen morfometrik karakterlerin literatürle uyum içinde olduğu görülmektedir Serranus hepatus (Benekli Hani) Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Serranus hepatus un doğal yayılım alanı Atlantik Okyanusu nun doğu kıyıları ile Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Turan (2007), bu türün ülkemiz denizlerinden Akdeniz, Ege ve Marmara da bulunduğunu belirtirken, Bilecenoğlu ve ark. (2002) Karadeniz deki varlığının şüpheli olduğunu bildirmişlerdir. Bu türün ekonomik değeri orta düzeydedir. * AK ÖREK, Y., ODTÜ DBE Erdemli-Mersin (Kişisel İletişim) 45

63 Serranus hepatus embriyonik hayat evresini pelajik bölgede geçirmektedir (Lo Bianco, 1956). Serranus cabrilla da olduğu gibi bu türde de senkronik hermafroditizm gözlenmektedir. Üreme Marmara ve Ege de Nisan-Eylül; Akdeniz de ise Mart-Ağustos ayları arasında gerçekleşmektedir (Can ve Bilecenoğlu, 2005) Serranus hepatus un Bolluk ve Dağılımı Bu çalışmada Serranus hepatus a ait yumurta ve postlarvalar tespit edilmiştir. İlkbahar mevsiminde her üç istasyonda da tespit edilen Benekli Hani yumurtalarında bolluk I, II ve III üncü istasyonlarda sırasıyla 41, 18 ve 29 adet/1000m³ tür (Şekil 4.10). Baskınlık ise %3.00, %1.79 ve %7.40 olarak tespit edilmiştir. Bu türe ait postlarvalara sonbahar mevsiminde yalnızca II inci istasyonda 1000m³ te 12 adet rastlanmıştır. Baskınlığı ise %8.45 tir. Türkiye nin Akdeniz kıyılarında yapılan çalışmalara bakıldığında, Ak (2004) bu türe ait yumurta ve prelarvaların Şubat-Ağustos ayları arasında planktonda bulunduğunu ve maksimum yumurta yoğunluğuna Mayıs ayında rastlandığını belirtmektedir. Aynı araştırıcı bu türün postlarvalarını Mart-Kasım ayları arasında tespit etmiştir. Ak ve Uysal (2007) Eylül ayında da bu türe ait yumurtaların bulunduğunu belirtmektedir. Ege Denizi nde yapılan ihtiyoplankton çalışmalarında bu türe ait yumurta ve prelarvalara Nisan-Eylül ayları arasında rastlanmakta, postlarvalar ise Ekim ayına kadar gözlenebilmektedir (Mater, 1981; Ak, 2000; Çoker, 2003; Koutrakis ve ark., 2004). Marmara Denizi nde üremenin Marttan Ekime kadar uzayabildiği görülmektedir (Yüksek, 1993; Alimoğlu, 2002; Yüksek ve Yılmaz, 2008). Sebates ve ark. (2003) ün kuzeybatı Akdeniz de gerçekleştirdikleri çalışmada postlarvaların Nisan-Haziran ayları arasında gözlendiği ve en yoğun bulunduğu alanın kıyıdan 2-2.5km açıktaki bölgeler olduğu belirtilmektedir. Dolayısıyla, gerek üreme dönemi, gerekse üreme alanı itibariyle bu çalışmada elde edilen bulguların literatürle uyum içerisinde olduğu görülmektedir. 46

64 Şekil 4.10 Serranus hepatus Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı Serranus hepatus Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Serranus hepatus a ait yumurtalarda şekil küresel, vitellus ve kapsül desensizdir. Vitellus kesesi öne doğru bombelidir ve yağ damlacığı bombenin uç kısmında yer almaktadır. Çap mm arasında değişmekle birlikte ortalama 0.79±0.03mm, yağ damlacığı çapı ise mm arasında ve ortalama 0.14±0.01mm olarak ölçülmüştür. Kuyruğu vitellustan ayrılmış olan embriyoda anüs taslağı ½ den az geridedir. Primordial yüzgeç oldukça kalındır. Embriyoda başın hemen gerisinden başlayarak tüm vücut boyunca yoğun dizilimli fakat zayıf nokta ve yıldız pigmentler gözlenmiştir (EK 2.8). Bu türe ait 3mm lik postlarvalarda vücut preanalda yüksek ve anüs vücudun ½ sinde yer almaktadır. BY 0.55mm ve GÇ 0.22mm olarak ölçülmüştür. Abdominal bölgenin anterior dorsali ve anüsün dorsalinde blok pigment gözlenmektedir. Postanal ventralde dallanmış pigmentler vardır. Ak (2004) Mersin Körfezi nde bu türe ait ( )mm lik yumurtalar ve mm lik postlarvalar örneklemiştir. İzmir Körfezi nde 47

65 Mater (1981) yumurta çapının ( )mm arasında değiştiğini bildirirken; Ak (2000) ( )mm, Çoker (2003) ise ( )mm arasında olduğunu belirtmektedir. Edremit Körfezi nde ise bu türe ait 0.85 (0.14)mm lik yumurtalarla mm lik postlarvalara rastlanmıştır (Çakır, 2004). Yüksek (1993) Marmara da bu türe ait yumurtaların ( )mm ve Demirel (2004) ( )mm arasında değiştiğini bildirmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada elde edilen morfometrik bulguların literatürle uyum içerisinde olduğu görülmektedir Serranus scriba (Yazılı Hani) Atlantik Akdeniz kökenli bir balık olan Serranus scriba nın doğal yayılım alanı Atlantik Okyanusu nun orta-doğu kesimleri ile Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark. 2002). Turan (2007) ekonomik değerinin orta düzeyde olduğunu belirtmiştir. Diğer Serranus larda da olduğu gibi bu türe ait tüm erken gelişim aşamaları pelajiktir ve senkronik hermafroditizm gözlenmektedir (Lo Bianco, 1956; Zorica ve ark., 2006). Asenkronik oosit gelişimi mevcuttur. Üreme orta Akdeniz de yaz aylarında maksimum olmak üzere Ocak-Eylül (Tuset ve ark., 2005); Atlantik te ise yine yaz aylarında maksimum olmak üzere Mayıs-Ağustos ayları arasında gerçekleşmektedir (Zorica ve ark., 2006) Serranus scriba nın Bolluk ve Dağılımı Serranus scriba ya ait yumurtalar yaz mevsiminde I inci ve II inci, ilkbahar mevsiminde ise II ve III üncü istasyonlarda tespit edilmiştir. İlkbahar mevsimindeki bolluğu ve baskınlığı sırasıyla II inci istasyonda 424 adet/1000m³ ve %42.11, III üncü istasyonda 38 adet/1000m³ ve %9.69 dur. Yaz mevsiminde ise I inci istasyonda 28 adet/1000m³ ve %4.06; II inci istasyonda 55 adet/1000m³ ve %4.16 dır (Şekil 4.11). 48

66 Şekil 4.11 Serranus scriba Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı (a: İlkbahar; b: Yaz) Türkiye nin Akdeniz kıyılarında yapılan ihtiyoplankton çalışmalarında bu türe ait yumurta tespit edilmemiştir. Prelarvaları ise Mart-Eylül aylarında planktonda bulunmaktadır (Ak, 2004; Ak ve Uysal, 2007). Ege Denizi nde bu türe ait yumurtalara Nisan-Eylül ayları arasında rastlanmıştır (Mater, 1981; Ak, 2000; Çoker, 2003; Çakır, 2004). Yüksek (1993) Marmara da Mayıs ve Haziran aylarında tespit etmiştir. Karadeniz in gerek Türkiye ve gerekse Ukrayna kıyılarında yaz aylarında ürediği bildirilmektedir (Satılmış ve ark., 2003; Gordina ve ark., 2005). Dolayısıyla bu çalışmada elde edilen bulguların literatürle uyum içinde olduğu görülmektedir Serranus scriba Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri Serranus scriba ya ait yumurtalarda şekil küresel, vitellus ve kapsül desensizdir. Bir adet anterior konumlu yağ damlacığı bulunmaktadır. Yumurta çapı mm arasında değişmekle birlikte ortalama 0.76±0.03mm dir. Yağ damlası çapı ise mm arasında değişmekle birlikte ortalama 0.13±0.04mm olarak ölçülmüştür. Mater (1981) bu türün yumurta çapının ve yağ damlacığı çapının mm arasında değiştiğini bildirmektedir. İzmir Körfezi nde Ak (2000), çapın ve yağ damlacığının mm; Çoker (2003), mm ve yağ damlacığının mm arasında değiştiğini belirtmişlerdir. Edremit Körfezi nde Çakır (2004) yumurta çapının 0.83mm, yağ damlacığı çapının ise 49

67 0.14mm olduğunu rapor etmiştir. Yüksek (1993) ise Marmara da yumurta çapını ( )mm olarak vermiştir. Dolayısıyla bu çalışmada tespit edilen morfometrik karakterlerin literatürle uyum içinde olduğu görülmektedir Pelates quadrilineatus (İspinoz, Çizgili Isparoz) İndo Pasifik kökenli bir tür olan Pelates quadrilineatus un doğal yayılım alanı Pasifik ve Hint Okyanus ları ile bunlara bağlı denizlerdir (Fishbase, 2009). Yayılımcı bir türdür. Akdeniz deki ilk kaydı 1977 yılında Bardawill Lagünü nde yapılmıştır. Akdeniz deki yayılış alanı Mısır, Lübnan, İsrail, Suriye ve Türkiye kıyılarıdır (CIESM, 2009). Türkiye denizlerindeki ilk kaydı, Bilecenoğlu ve ark. (2002b) nin bildirdiğine göre, Mater ve Kaya (1987) tarafından Mersin Körfezi nde yapılmıştır. Yalnızca Akdeniz kıyılarımızda dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Turan (2007) ülkemizde ekonomik öneminin bulunmadığını bildirmektedir. Neira ve ark. (1998) bu familyada demersal ve pelajik yumurtalara rastlanabildiğini belirtmiş, bu cinse ait farklı bir türün yumurtalarının yüksek ihtimalle pelajik olduğunu bildirmiştir. Pelates quadrilineatus un kıyısal bir tür olduğu, lagün ve haliçlerde sık rastlandığı bilinmektedir (Fishbase, 2009). Ancak, Hannan ve Williams (1998) yumurtlamanın lagün gibi ortamlarda gerçekleşmediğini, ileri postlarva ve juvenillerin lagünlere girebildiğini belirtmektedir. Whitehead ve ark. (1986) Akdeniz in doğu kıyılarında üremenin yaz aylarında gerçekleştiğini bildirmektedir Pelates quadrilineatus un Bolluk ve Dağılımı Bu türe ait postlarvalar yaz mevsiminde her üç istasyonda da sırasıyla 7, 33 ve 21 adet/1000m³ olarak örneklenmiştir. Baskınlığı I inci istasyonda %7.14, II inci istasyonda %4.70 ve III üncü istasyonda %7.58 dir (Şekil 4.12). 50

68 Şekil 4.12 Pelates quadrilineatus Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı Avşar ve Çiçek (1999) bu türe ait juvenillere Yumurtalık Koyu nda yaz aylarında rastlamıştır. Hannan ve Williams (1998) Avustralya kıyılarında bahar ve yaz aylarında larva ve juvenillerine rastlandığını bildirmektedir. Kingsford ve Suthers (1996) da bu türe ait erken aşamaların İlkbahar-Yaz aylarında nehirlerin etki alanlarında bulunduğunu belirmiştir. Dolayısıyla bu türün sıcak aylarda ürediği görülmektedir Pelates quadrilineatus Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Sparid postlarvalarına oldukça benzemekle birlikte miyomer sayısı toplam adettir. Pelates quadrilineatus postlarvalarında vücut inceuzun, anüs 1/3 ten az geride abdomene bitişik bir biçimde, ancak posteriora yönelmiş olarak dışarı açılmaktadır. Tespit edilen larvalarda boy mm arasında değişmekle birlikte, ortalama 3.91±0.91mm olarak ölçülmüştür. 3.96mm lik postlarvada PreA 1.65mm, PVD 0.74mm, BU 0.93mm, BY 0.80mm ve GÇ 0.33mm olarak ölçülmüştür. Larvalarda muso konkavdır. Operkulum üzerinde spinler mevcuttur. Abdomenin anterior dorsalinde ve sonbarsak üzerinde 51

69 nokta pigment gözlenmiştir. Postanal ventralin ½ sinden itibaren kaudale uzanan 3-5 adet nokta pigment bulunmaktadır. Kaudal ventralde 1 adet nokta pigment mevcuttur (EK 2.9). Türkiye kıyılarında Pelatas quadrilineatus a ait larval düzeyde kayıt bulunmamaktadır. Leis ve Carson-Ewart (2000) Avustralya kıyılarından elde edilen mm lik postlarvalarının tanımını vermiştir. Ayrıca, Neira ve ark. (1998) bu cinsin 2 farklı türüne ait postlarvaların tanımsal özelliklerini vermektedirler Apogon sp. (Kardinal Balıkları) Apogonidae familyası Atlantik, Pasifik ve Hint Okyanus larında dağılış göstermektedir (Fishbase, 2009). Akdeniz de hepsi Apogon cinsine ait olmak üzere 4 türün varlığı rapor edilmiştir. Bunlardan Apogon imberbis Atlantik Akdeniz orijinli bir tür olup Karadeniz haricindeki tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Diğer 3 İndo-Pasifik kardinal balığından Apogon pharaonis ise Akdeniz de ilk kez 1947 yılında İsrail kıyılarında rapor edilmiştir (CIESM, 2009). Türkiye deki ilk kaydı 1987 yılında İskenderun Körfezi nde gerçekleştirilmiştir (Bilecenoğlu ve ark., 2002b). Apogon queketti nin Akdeniz de ve aynı zamanda Türkiye kıyılarındaki ilk kaydı Eryılmaz ve Dalyan (2006) tarafından İskenderun Körfezi nde yapılmıştır. Apogon smithi nin Akdeniz kıyılarındaki ilk kaydı Golani ve ark. (2008) tarafından İsrail kıyılarında; Türkiye deki ilk kaydı Goren ve ark. (2008) tarafından İskenderun Körfezi nde gerçekleştirilmiştir. Apogonidae familyası üyelerinin çoğunda döllenmiş yumurtalar erkek tarafından ağızda kuluçkalandırılmaktadır ve larval aşama pelajik bölgede geçmektedir (Richards, 2006b). Bu durum Akdeniz de dağılış gösteren tüm Apogonidler için geçerlidir (Can ve Bilecenoğlu, 2005; Golani ve ark., 2006). Can ve Bilecenoğlu (2005) Apogon imberbis in yaz aylarında ürediğini belirtmektedir. Apogon pharaonis in ise, İskenderun Körfezi nde gonadlarında olgun yumurtalar 52

70 taşıyan bireyleri Nisan ayında 20m derinlik konturundan örneklenmiştir (Kişisel Gözlem). Diğer iki Apogonidin üreme dönemleriyle ilgili bilgi bulunamamıştır Apogon sp. nin Bolluk ve Dağılımı Apogon sp. ye ait postlarvalar yalnızca kış mevsiminde örneklenmiştir. III. istasyonda 6 adet/1000m³ olarak örneklenen postlarvaların baskınlığı %50 dir. Ak (2004) Mersin Körfezi nde Apogon sp. larvalarına Mart ve Eylül aylarında rastlamıştır. Somarakis ve ark. (2002) Ege Denizi nin kuzeyinde Apogon imberbis in postlarvalarını Haziran ayında örneklemiştir Apogon sp. Postlarvasının Tanımsal Özellikleri Apogon sp. postlarvalarında anüs ½ den az önde vücutla bitişik biçimde dışarı açılmaktadır. Vücut kaudale doğru daralan üçgenimsi yapıdadır. 2.26mm lik postlarvada PreA 1.00mm, BU 0.53 mm ve GÇ 0.23 mm dir. Baş üzerinde dağınık halde nokta pigmentler bulunmaktadır. Preanal lateralde pigmentasyon mevcuttur. Peritoneal bölge yoğun bir biçimde pigmentlidir. Postanal ventralde ise anüsten kaudale uzanan yıldız pigmentler vardır. Miyomer sayısı adettir Sillago sihama (Sivriburun Gümüş, Deniz Sudağı) Lesepsiyen bir tür olan Sillago sihama nın doğal yayılım alanı Pasifik ve Hint Okyanus ları ile bunlara bağlı denizlerdir (Fishbase, 2009). Akdeniz deki ilk kaydı 1977 yılında Lübnan da yapılmıştır (CIESM, 2009). Türkiye kıyılarında ise, İskenderun Körfezi nde Gücü ve ark. (1994) tarafından rapor edilmiştir. Bilecenoğlu ve ark. (2002) bu türün yalnızca Türkiye nin Akdeniz kıyılarında bulunduğunu bildirmiş; Bilecenoğlu (2004), Güney Ege deki varlığını ortaya koymuştur. Turan (2007) bu türün ekonomik değerinin orta düzeyde olduğunu belirtmiştir. Bu türe ait erken gelişim aşamaları pelajiktir (Leis ve Carson-Ewart, 2000). Matsumoto ve Miyabe (2002) ye göre Nakamura (1977), bu türün gün 53

71 batımında yumurta bıraktığını belirtmiştir. Lee ve ark. (1981) larvalarının düşük tuzluluk düzeylerine olan toleranslarının yüksek olduğunu belirtmektedir. Ayrıca, bu türe ait yumurtalarda morfolojinin çevresel faktörlerden oldukça etkilendiği ve çevresel koşullara bağlı olarak birden fazla yağ damlacığı bulundurabildiği bilinmektedir (Lee ve ark., 1981). Torcu ve Mater (2000) Mayıs-Eylül ayları arasında ürediğini bildirmektedir. Yayılış alanı içerisinde yapılan çeşitli çalışmalarda bu türün üreme mevsiminin bölgelere göre değiştiği anlaşılmakla birlikte, yumurtlamanın yıl boyu devam ettiği açıkça ortadadır (Fishbase, 2009). İskenderun Körfezi nde de tam olgun gonadlara sahip bireyler ilkbahar haricinde her mevsim gözlenmiştir (Kişisel Gözlem) Sillago sihama nın Bolluk ve Dağılımı Sillago sihama ya ait postlarvalar yaz mevsiminde yalnızca I inci istasyonda 7 adet/1000m³ olarak örneklenmiştir. Tespit edildiği mevsim ve istasyonda tanımlanan postlarvaların %7.14 ünü oluşturmaktadır. Avşar ve Çiçek (1999) Yumurtalık Koyu nda bu türe ait juvenillerle Ağustos ayında karşılaşmıştır. Ayrıca, Akdeniz kıyılarında bu türün larvalarına çeşitli çalışmalarda rastlanmıştır (AK ÖREK * ) Sillago sihama Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Sillago sihama postlarvalarında vücut ince-uzun ve anüs ½ den önde yer almaktadır. 3.22mm boyundaki postlarvada PreA 1.50mm, PVD 0.49mm, BU 0.78mm, BY 0.70mm ve GÇ 0.22mm dir. Miyomer sayısı adettir. Bu aşamadaki larvada gaz kesesi belirgin değildir. Gut kısmen kalındır ve vücuda bitişik olarak kıvrım yapmaksızın dışarı açılmaktadır. Pigmentasyon karakterine bakıldığında, abdomenin ventralinden başlayan yıldız pigment kesiksiz bir şekilde postanal ventralde de devam ederek kaudale uzanmaktadır. Postanal dorsalde 3 adet nokta pigment yer almaktadır. * AK ÖREK, Y., ODTÜ DBE Erdemli-Mersin (Kişisel İletişim) 54

72 Okiyama (1988) bu türe ait 12 ve 15mm lik larvaların çizimlerini vermiştir. Bu çalışmada elde edilen postlarval aşamanın tayininde Leis ve Carson- Ewards (2000) in verdiği Sillaginidae familyasına ait 3-12mm lik larvaların tanımlarından faydalanılmıştır Pomatomus saltatrix (Lüfer) Kozmopolit bir tür olan Pomatomus saltatrix Atlantik, Pasifik ve Hint Okyanus larında dağılış göstermektedir (Fishbase, 2009). Türkiye ye sahil veren tüm denizlerde bulunmaktadır (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi son derece yüksektir (Turan, 2007). Pomatomus saltatrix e ait yumurta ve larvalar pelajik bölgede dağılış göstermektedir. Juvenillerine ise östarinlerde sıklıkla rastlanmaktadır (Hare ve ark., 1993). Robillard ve ark. (2008) oosit gelişiminin senkronize olmayan tipte olduğunu ve üreme dönemi içerisinde birden çok kez yumurta bırakabildiğini belirtmektedir. Kosswig (1953) bu türün yumurta bırakmak için yüksek tuzluluğa sahip bölgeleri tercih ettiğini belirtmektedir. Ceyhan ve ark. (2007) nin Marmara Denizi nde yaptıkları çalışmada üreme döneminin ilkbahar başlangıcından Ağustos ayına kadar sürdüğünü tespit etmişlerdir. Sabates ve Martin (1993) Kuzeybatı Akdeniz de üremenin su sıcaklığının yaklaşık 25ºC olduğu dönemlerde gerçekleştiğini belirtmektedir Pomatomus saltatrix in Bolluk ve Dağılımı Pomatomus saltatrix e ait prelarvalar sonbahar mevsiminde I ve II inci istasyonlarda örneklenmiştir. I inci istasyondaki bolluğu 12 adet/1000m³, baskınlığı %40; II inci istasyondaki bolluğu 18 adet/1000m³ ve baskınlığı %12.68 olarak tespit edilmiştir. Çoker (2003), İzmir Körfezi nde Nisan-Haziran ayları arasında bu türe ait yumurtaları tespit etmiştir. Karadeniz in güney kıyılarında bu türe ait larvaların ilkbahar aylarında gözlendiği belirtilmektedir (Satılmış ve ark., 2003). Ukrayna kıyılarında üreme yaz mevsiminde gerçekleşmektedir (Gordina ve ark., 2005). 55

73 Kuzeybatı Akdeniz ve Batı Atlantik te de bu türe ait larvalar yaz aylarında örneklenmiştir (Keller ve ark., 1999; Sabates ve ark., 2003). Avustralya kıyılarında üremenin yıl boyunca devam ettiği; ancak kış sonu ve ilkbahar başlangıcında en yüksek seviyeye ulaştığı bildirilmektedir (Ward ve ark., 2003). Dolayısıyla, bu tür üzerinde yapılan çalışmalara bakıldığında, üremenin daha çok ilkbahar ve yazın gerçekleştiği görülmektedir. Ancak, Sabates ve Martin (1993) sıcaklığın yaklaşık 25ºC lerde olduğu dönemlerde yumurta bıraktığını belirtmiştir. Sonbahar örneklemesinin yapıldığı Ekim ayı itibariyle İskenderun Körfezi nde yüzey suyu sıcaklığı 25.6ºC olarak ölçülmüştür. Dolayısıyla bu türün İskenderun Körfezi nde Eylül-Ekim aylarında üremeye devam ediyor olması beklenen bir durumdur Pomatomus saltatrix Prelarvalarının Tanımsal Özellikleri Pomatomus saltatrix prelarvalarında vücut ince-uzun ve anüs ½ den az geride 90º lik açıyla dışarı açılmaktadır. Vitellus kesesi oval ve anüsle mesafelidir. Miyomer sayısı adettir. 1 adet posterior konumlu yağ damlasının çapı 0.25mm olarak ölçülmüştür. Larvalarda boy mm arasında değişmekle birlikte ortalama 2.59±0.35mm dir. Musoda ve baş üzerinde belirgin melanoforlar dikkat çekmektedir. Vücudun dorsal hattı boyunca 4-8 adet nokta pigment gözlenmektedir. Vitellus kesesinin anteriorunda tek yıldız pigment bulunmaktadır. Postanal ventralde 2-6 adet nokta pigment kaudale uzanmaktadır. Anüsün dışarı açıldığı noktada belirgin bir melanofor vardır (EK 2.10). Lo Bianco (1956) yumurtadan yeni çıkan 2.15mm lik prelarva ile daha ileriki bir prelarval aşamanın tanımını vermektedir. Richards (2006b) 2.76mm lik prelarvanın tanımını vermiştir Caranx rhonchus (Kral Balığı, Benekli İstavrit) Atlantik Akdeniz kökenli bir balık olan Caranx rhonchus un doğal yayılım alanı Atlantik Okyanusu nun doğu kıyıları ile Akdeniz dir (Fishbase, 2009). 56

74 Türkiye denizlerinden yalnızca Ege ve Akdeniz de dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi orta düzeydedir (Turan, 2007). Bu tür ergin aşamada morfolojik benzerliğinin çok yüksek olması nedeniyle Trachurus cinsiyle (Bektaş ve Beldüz, 2009), özellikle de Trachurus mediterraneus la karıştırılabilmektedir. Erken aşamaları pelajiktir (Whitehead ve ark., 1986). Balguerias ve ark. (2002) bu türün kıyıya yakın bölgelerde dağılış gösterdiğini belirtmektedir. FAO (1979) yumurtlamanın da kıyıya yakın gerçekleştiğini bildirmiş ve üreme döneminin Senegal kıyılarında Nisan-Kasım ayları arasında 15-29ºC sıcaklıklarda gerçekleştiğini belirtmiştir Caranx rhonchus un Bolluk ve Dağılımı Caranx rhonchus a ait postlarvalara yalnızca sonbahar mevsiminde I inci istasyonda 6 adet/1000m³ olarak rastlanmıştır. Sonbahar mevsiminde I inci istasyonda tanımlanan tüm larvaların %20 sini oluşturmuştur. Bu türün larvaları Türkiye nin Akdeniz kıyılarında ilk kez bu çalışmayla rapor edilmektedir. Avşar ve Çiçek (1999) Yumurtalık Koyu nda bu türe ait juvenillere Ağustos ayında rastlamıştır. Çoker (2003) İzmir Körfezi nde Caranx rhonchus postlarvalarını Şubat ayında tespit etmiştir. Bu ayrıca, Benekli İstavrit in Türkiye kıyılarındaki ilk larval kaydıdır. İskenderun Körfezi nde Nisan ayında bu türe ait olgun erkeklere rastlanmıştır (Kişisel Gözlem) fakat diğer mevsimlerde üremenin sürüp sürmediğine dair herhangi bir veri bulunmamaktadır. Bu çalışmadan elde edilen bulgular üremenin yaz aylarında da sürebileceğine işaret etmektedir Caranx rhonchus Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Caranx rhonchus postlarvalarında boy 4.9mm dir ve anüs ½ den önde yer almaktadır. Vücut preanalda oldukça kalın ve postanal bölgeden itibaren incelmektedir. Abdomen üçgen şeklinde ve gut son derece kalındır. Abdominal bölgenin anterior dorsalinde yuvarlak bir hava kesesi yer almaktadır. Başta preoperkuler bölgede 5 kısa diken bulunmaktadır. Gaz kesesi üzerinde iri 57

75 nokta melanofor gözlenmiştir. Gutun dorsali boyunca küçük nokta pigmentler bulunmaktadır. Postanal ın ½ sinde ventralde 2 ve dorsalde 1 adet nokta pigment yer almaktadır (EK 2.11). Bu larvanın tanımlanmasında, Çoker (2003) ün İzmir Körfezi nden verdiği 4.5mm lik Caranx rhonchus postlarvasının tanımı kullanılmıştır Trachurus trachurus (Karagöz İstavrit) Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Trachurus trachurus un doğal yayılım alanı Atlantik Okyanusu nun doğu kıyıları ile Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Tüm Türkiye denizlerinde bulunmakla birlikte (Bilecenoğlu ve ark., 2002), Karadeniz de nadiren görülmektedir (Demir, 1958). Ekonomik önemi yüksektir (Turan, 2007). Bu türe ait yumurta ve larvalar pelajiktir (Whitehead ve ark., 1986). Macer (1973) oosit gelişiminin asenkronik olduğunu ve yumurta atımını partiler halinde gerçekleştirdiğini belirtmiştir. Güray ve ark. (2006) GSI değerlerinden hareketle Trachurus trachurus un Çanakkale Boğazı nda Nisan ayında üremeye başladığını ve üremenin muhtemelen Eylüle kadar sürdüğünü tespit etmişlerdir. Karlou-Riga ve Economidis (1997), olgunluk derecelerinden hareketle Saronikos Körfezi nde üremenin neredeyse yıl boylu devam ettiğini bildirmektedir Trachurus trachurus un Bolluk ve Dağılımı Bu çalışmada Trachurus trachurus a ait yumurta ve postlarvalar Yaz mevsiminde örneklenmiştir. Her üç istasyonda da örneklenen Karagöz İstavrit yumurtalarının bolluğu sırasıyla 35, 55 ve 16 adet/1000m³, baskınlıkları ise %5.08, %4.16 ve %1.40 tır (Şekil 4.13). Bu türe ait postlarval aşamalardaki bireylere yalnızca I inci istasyonda ve 1000m³ te 7 adet olarak rastlanmıştır. Baskınlıkları %7.14 tür. 58

76 Şekil 4.13 Trachurus trachurus Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı Ak (2004) bu türe ait yumurtaları Mersin Körfezi nde Mayıs-Ağustos ayları arasında tespit etmiş; pre ve postlarvaların Mart-Ağustos ayları arasında planktonda bulunduklarını belirtmiştir. İzmir Körfezi nde bu türe ait yumurtaları Mater (1981) ve Çoker (2003) Mart-Temmuz ayları arasında; Ak (2000) Mayıs- Eylül ayları arasında tespit etmiştir. Çoker (2003) aynı bölgede postlarvaları Aralık ve Ekim aylarında örneklemiştir. Edremit Körfezi nde üreme döneminin Nisan-Temmuz ayları arasında olduğu görülmektedir (Çakır, 2004). Yüksek (1993) Marmara da karagöz istavrit yumurtalarına Nisan-Ekim; larvalarına ise haziran ayında rastlamıştır. Alimoğlu (2002) bu türün yumurtalarına Haziran- Ekim ayları arasında, postlarvalarına ise Aralıkta rastlamıştır. Kuzeybatı Akdeniz de bu türün postlarvaları Nisan-Haziran ayları arasında tespit edilmiştir (Sabates ve ark., 2003). Atlantik Okyanusu nun doğu kıyılarında larvalarının Mayıs-Haziran arasında bulunduğu belirtilmiştir (O Brien ve Fives, 1995). Dolayısıyla karagöz istavritin üremesi, bölgelere göre değişmekle birlikte genellikle sıcak aylarda gerçekleşmektedir. 59

77 Trachurus trachurus Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Trachurus trachurus yumurtalarında çap mm arasında değişmekte olup ortalama 0.77±0.04mm dir. Yağ damlacığı çapı ise mm arasında değişmekte ve ortalama 0.20±0.02mm dir. Küresel yumurtalarda kapsül desensiz ve vitellus granül şeklinde segmentlidir. Yağ damlacığının konumu anteriordur ve yıldız pigment gözlenmektedir. Embriyonun dorsalinde çift sıra halinde yıldız pigment kaudale uzanmaktadır. Trachurus trachurus postlarvalarında vücut preanalda kalındır. 2.66mm lik larvada PreA 1.31mm, BY 0.87 mm olarak ölçülmüştür. Miyomer sayısı adettir. Abdomenin anterior dorsalinde, üzerinde yıldız pigment bulunan iri bir hava kesesi mevcuttur. Abdomenin anterior lateralinde iri nokta pigment dikkat çekmektedir. Vücudun dorsal ve ventralinde yıldız pigmentler kaudale uzanmaktadır. Ak (2004) Mersin Körfezi nde bu türe ait yumurtaların çaplarının mm ( mm) arasında değiştiğini bildirmiştir. Yine aynı çalışmada mm lik postlarvalar tanımlanmıştır. Ege Denizi nde yumurta çapını; Mater (1981) mm, Ak (2000) ( )mm, Çoker (2003) ( )mm, Çakır (2004) 0.85 (0.22)mm olarak vermiştir. Marmara da Yüksek (1993) ( )mm, Alimoğlu (2002) ( )mm ve Demirel (2004) ( )mm olarak vermiştir. Ayrıca Yüksek (1993) 3-9mm lik postlarvaları tespit etmiştir. Dolayısıyla karagöz istavritle ilgili olarak bu çalışmada tespit edilen morfometrik karakterlerin literatürde verilenlerle uyum içerisinde olduğu ileri sürülebilir Boops boops (Kupes) Atlantik-Akdeniz orijinli olan Boops boops un doğal yayılım alanı Atlantik Okyanusu nun doğusu ile Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Whitehead ve ark. (1986) Atlantik in batısında Meksika Körfezi ve Karayip Denizi nde de 60

78 bulunduğunu belirtmektedir. Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi orta düzeydedir (Turan, 2007). Bu türe ait yumurta ve larvalar pelajiktir (Lo Bianco, 1956). Can ve Bilecenoğlu (2005), Kupes in protoginik hermafroditizm gösterdiğini belirtmektedir. Yeldan ve ark. (2001) ise Babadıllimanı Koyu nda bu türün protandrik hermafroditizm gösterdiğini bildirmiştir. Genel olarak çoğunlukla protoginik hermafroditizm olmak üzere protandrik hermafroditizmin de görüldüğü bilinmektedir (Fishbase, 2009). Monteiro ve ark. (2006) GSI değerlerinden hareketle Portekiz kıyılarındaki üreme dönemini Şubat-Mayıs ayları arasında tespit etmişlerdir. Yeldan ve ark. (2001) Babadıllimanı Koyu nda yine GSI değerlerine bağlı olarak Ocak-Mart aylarında yumurta bıraktığını belirtmektedir Boops boops un Bolluk ve Dağılımı Bu türe ait yumurta ve larvalar yalnızca yaz mevsiminde tespit edilmiştir. III üncü istasyonda 37 adet/1000m³ olarak örneklenen yumurtaların baskınlığı %3.23 tür. Larvalar ise II inci istasyonda 22 adet/1000m³ olarak saptanmıştır ve baskınlıkları %3.13 tür. Ak (2004) Mersin Körfezi nde Boops boops yumurtalarını Mart, prelarvalarını Mayıs, postlarvalarını ise Aralık ve Mart aylarında tespit etmiştir. Ak ve Uysal (2007) ise prelarvalarının Temmuz ayında bulunduğunu bildirmektedir. Ege Denizi nde Çoker (2003), Mart-Haziran ayları arasında yumurtalarını ve Ocak-Ağustos arası dönemde postlarvalarını rapor etmiştir. Taylan (2007) ise yine Ege de Mart-Mayıs arasında postlarvalarının bulunduğunu bildirmektedir. Benzer şekilde Batı Akdeniz de de larvalarına Nisan-Haziran arasında rastlanıldığı bildirilmektedir (Sabates ve ark., 2003). Bu türün genellikle kış ve ilkbahar aylarında ürediği görülse de, üremenin yaz ortalarına uzayabildiği dikkat çekmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada Boops boops un üreme dönemi ile ilgili olarak elde edilen bulgular literatürle uyum içindedir. 61

79 Boops boops Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Küresel yumurtalarda kapsül desensiz ve vitellus homojendir. Posterior konumlu 1 adet yağ damlacığı bulunmaktadır. Çap mm arasında değişmekte olup; ortalama 0.86±0.02mm ve yağ damlacığı çapı mm arasında değişmekte olup; ortalama 0.21±0.01mm olarak tespit edilmiştir. Embriyoda baş üzerinden başlayan nokta pigment, çift sıra halinde dorsolaterallerden kaudale uzanmaktadır. Boops boops postlarvalarında vücut ince-uzun ve anüs 1/3 ten az geride abdomenden ayrık olarak dışarı açılmaktadır. Miyomer sayısı 6+18 dir. 2.63mm lik postlarvada PreA 1mm, PVD 0.49mm ve GÇ 0.21mm dir. Postanal dorsalde tek nokta pigment bulunmaktadır. Abdominal ventralde anteriorda ve anüs üzerinde birer nokta pigment gözlenmektedir. Postanal ventralde 11 adet nokta ve yıldız pigment kaudale uzanmaktadır. Kaudal ventralde tek nokta pigment bulunmaktadır (EK 2.12). Ak (2004) Mersin Körfezi nde bu türe ait yumurtaların çaplarının ( )mm arasında değiştiğini belirtmiş ve mm lik postlarvaların tanımını vermiştir. Çoker (2003) İzmir Körfezi nde yumurta çapının mm ve yağ damlacığı çapının mm arasında değiştiğini bildirmiş ve mm lik postlarvaların tanımını vermiştir. Yine aynı bölgede Taylan (2007), mm lik postlarvaların tanımını vermiştir. Bu çalışmada elde edilen morfometrik bulgular da sözü edilen literatürle uyum içerisindedir Dentex dentex (Sinagrit) Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Dentex dentex in doğal yayılım alanı Atlantik Okyanusu nun doğu kıyıları ile Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi yüksektir (Turan, 2007). Dentex dentex e ait erken aşamalar planktoniktir (Lo Bianco, 1956). Can ve Bilecenoğlu (2005) bazı bireylerinde hermafroditizm görüldüğünü 62

80 belirtmektedirler. Morales-Nin ve Moranta (1997), dişilerin bir üreme dönemi içerisinde 2-3 hafta arayla birçok kez yumurta bırakabildiklerini belirtmektedir. Batı Akdeniz deki üreme dönemi su sıcaklığının 15ºC nin üzerinde olduğu bahar ve yaz aylarıdır. Loir ve ark. (2001) de Yunanistan kıyılarında üremenin Mart- Mayıs ayları arasında gerçekleştiğini bildirmektedir Dentex dentex in Bolluk ve Dağılımı Dentex dentex e ait yumurtalara yalnızca ilkbahar mevsiminde III üncü istasyonda rastlanmıştır. Sinagrit yumurtalarının bolluğu 95 adet/1000m³ ve baskınlığı %24.23 tür. Baskınlığının bu denli yüksek olmasına neden olarak, kapsül yapısındaki desenler sayesinde erken aşamadaki yumurtalarda da tür tayininin yapılabilmiş olması gösterilebilir. Mersin Körfezi nde Ak (2004) bu türe ait yumurtaları Şubat-Temmuz ayları arasında tespit etmiştir. İzmir ve Edremit Körfez lerine bakıldığında, Sinagrit yumurtalarının Ocak-Nisan arasında tespit edildikleri görülmektedir (Çoker, 2003; Çakır, 2004). Dolayısıyla, Sinagritin üreme dönemiyle ilgili olarak bu çalışmada elde edilen bulgular literatürle uyum içerisindedir Dentex dentex Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri Dentex dentex yumurtalarında şekil küresel ve vitellus homojendir. Kapsül üzerinde çizgi şeklinde düzensiz desenler bulunmakta ve yumurtanın kutuplarına doğru bakıldığında bu desenler baklava şeklinde görülmektedir. Yumurtalarda çap mm arasında değişmekle birlikte ortalama 0.98±0.04 ve yağ damlacığı çapı mm arasında değişmekte olup; ortalama 0.22±0.01mm dir. Ak (2004) Mersin Körfezi nde bu türe ait yumurtaların çaplarının mm ve yağ damlacığı çaplarının mm arasında olduğunu belirtmiştir. Ege Denizi nde Çoker (2003) yumurta çapının ve yağ damlacığı çapının mm arasında olduğunu bildirmiştir. Çakır (2004) Edremit Körfezi nde ortalama yumurta çapının 1.10mm ve yağ damlacığı çapının 0.25mm olduğunu belirmiştir. Dolayısıyla Sinagrit yumurtalarıyla ilgili olarak bu çalışmada tespit 63

81 edilen morfometrik bulguların diğer çalışmalarla uyum içinde olduğu görülmektedir Dentex gibbosus (Trança) Atlantik Akdeniz kökenli olan Dentex gibbosus un doğal yayılım alanı Atlantik Okyanusu nun doğu kıyıları ile Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Turan (2007), Türkiye kıyıları itibariyle sadece Ege ve Akdeniz sahillerinde bulunduğunu belirtirken; Bilecenoğlu ve ark. (2002), Marmara dan da rapor edildiğini bildirmiştir. Ekonomik önemi yüksektir (Turan, 2007). Bu türe ait erken gelişim evreleri pelajiktir (Mater, 1981). Protrandrik ve protroginik hermafroditizm gösterdiğine dair çeşitli kayıtlar vardır (Grubisic ve ark., 2007). Asenkronik oosit gelişimi gözlenmektedir ve bir üreme dönemi içerisinde birden çok kez yumurta bırakılmaktadır. Adriatik Denizi nde yumurtlama mevsiminin Ağustos-Ekim ayları arasında olduğu belirtilmekle birlikte; yumurta atımının su sıcaklığının en yüksek olduğu dönemlerde başladığı ve fotoperiyodun yumurta atımında çok etkili bir faktör olmadığı bildirilmiştir. Optimum yumurtlama sıcaklığı 17-22ºC ler arasındadır (Grubisic ve ark., 2007). Whitehead ve ark. (1986), Akdeniz de üreme mevsiminin ilkbahar ayları olduğunu belirtmektedir Dentex gibbosus un Bolluk ve Dağılımı Dentex gibbosus yumurtaları yalnızca ilkbahar mevsiminde I inci istasyonda tespit edilmiştir. Tanımlanan yumurtaların bollukları 9 adet/1000m³ ve baskınlıkları %0.66 dır. Mersin Körfezi nde Ak (2004) bu türün yumurtalarına Temmuz-Ağustos aylarında rastlamıştır. İzmir Körfezi nde Mater (1981) Mayıs-Temmuz arasında; Ak (2000) Eylül ayına kadar yumurtalarının bulunduğunu belirtmiştir. Aynı bölgede Çoker (2003), üreme döneminin Mart-Haziran arasında olduğunu bildirmektedir. Çoker (2003) ün çalışmasında da görüldüğü gibi, Dentex gibbosus yumurtalarına İlkbahar aylarında da rastlanabilmektedir. Ayrıca, Grubisic ve ark. 64

82 (2007) nin belirttiği optimum yumurtlama sıcaklıkları İskenderun Körfezi nde Kış ve İlkbahar örneklemelerinin yapıldığı Aralık-Nisan arasında gözlenmektedir Dentex gibbosus Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Dentex gibbosus yumurtalarında çap 0.75mm ve yağ damlacığı çapı 0.17mm dir. Küresel yumurtalarda vitellus homojen ve kapsül desenlidir. 1 adet posterior konumlu yağ damlacığı bulunmaktadır. Gerek embriyo ve gerekse yağ damlacığı üzerinde nokta pigment gözlenmiştir. Bu türe ait yumurtaların morfolojisi ilk kez Mater (1981) tarafından belirlenmiştir. Mater (1981) İzmir Körfezi nde yumurta çapının mm ve yağ damlacığı çapının mm arasında değiştiğini bildirmektedir. Yine aynı bölgede Ak (2000) yumurtanın morfometrik karakterlerini ( )mm ve Çoker (2003) ( )mm olarak vermiştir. Mersin Körfezi nde Ak (2004), yumurta çapının 0.65mm yağ damlacığı çapının ise mm olduğunu belirtmiştir. Dolayısıyla bu çalışmada tespit edilen morfometrik karakterlerin literatürle uyum içerisinde olduğu görülmektedir Diplodus annularis (Isparoz) Atlantik Akdeniz kökenli bir balık türü olan Diplodus annularis in doğal yayılım alanı Doğu Atlantik in orta kısımları ile Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Tüm Türkiye denizlerinde bulunmaktadır (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi orta düzeydedir (Turan, 2007). Bu türün erken gelişim aşamaları pelajiktir. Whitehead ve ark. (1986), normalde ayrı eşeyli olduklarını; fakat bazı bireylerde protandrik hermafroditizm gözlendiğini bildirmektedir. Metin ve Akyol (2003), partiler halinde yumurta bıraktığını belirtmektedir. Matic-Skoko ve ark. (2007), üreme döneminin bölgelere göre değişmekle birlikte Ocak-Eylül ayları arasında olduğunu bildirmiş; Adriatik Denizi nde Mayıs ayında maksimum olmak üzere Nisan- Eylül arasında ürediğini tespit etmiştir. 65

83 Diplodus annularis in Bolluk ve Dağılımı Diplodus annularis yumurta ve larvaları yalnızca yaz mevsiminde tespit edilmiştir. I inci ve III üncü istasyonlarda belirlenen yumurtaların bolluğu 42 ve 280 adet/1000m³ ve baskınlıkları %6.10 ve %24.45 tir. Larvalar ise her üç istasyonda da tespit edilmiştir. Bollukları sırasıyla 7, 164 ve 21 adet/1000m³ olan larvaların baskınlıkları %7.14, %23.36 ve %7.58 dir (Şekil 4.14). Şekil Diplodus annularis Erken Gelişim Evrelerinin Bolluk ve Dağlımı (a: Yumurta; b: Postlarva) Diplodus annularis Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Diplodus annularis yumurtalarında şekil küresel, kapsül desensiz, vitellus homojen ve 1 adet yağ damlacığı posterior konumludur. Çap mm arasında değişmekle birlikte; ortalama 0.69±0.02mm ve yağ damlacığı çapı mm arasında değişmekte olup; ortalama 0.16±0.01mm dir. Embriyoda miyomer sayısı adettir. Baş üzerinden başlayan yıldız pigment kaudale uzanmaktadır. Yağ damlacığında da yıldız pigment gözlenmektedir. Diplodus annularis postlarvalarında vücut ince-uzun, baş ve abdomen kalındır. Anüs vücudun ½,5 inden az önde yer almaktadır. 3.17mm lik bir larvada PreA 1.23mm, PVD 0.50mm, BY 0.51mm ve BU 0.67mm olarak ölçülmüştür. Pertional bölgede pigmentasyon gözlenmiştir. Abdomenin anteriorunda ve anüsün ventralinde birer iri nokta pigment ve postanal ventralde 8-12 nokta ve yıldız pigment bulunmaktadır. Farklı bölgelerde gerçekleştirilen ihtiyoplankton 66

84 çalışmalarında tespit edilen Diplodus annularis in yumurta çapları, larva boyları ve örneklenme dönemleri Çizelge 4.2 de verilmiştir. Çizelge 4.2 İhtiyoplankton Örneklemelerinde Tespit Edilen Diplodus annularis Bireylerine Ait Üreme Dönemleri, Yumurta Çapları ve Larva Boyları Bölge Çalışma Dönem Çap/Boy (mm) Mersin Körf. Ak (2004) Nisan-Eylül (Y) 0,73-0,36 (0,16-0,19) Mart-Eylül (L) 2,03-3,54 Mater (1981) Mart-Temmuz (Y) 0,68-0,79 (0,15-0,19) Mart-Ağustos (Y) 0,67-0,79 (0,15-0,18) İzmir Ak (2000) Nisan-Mayıs (L) 2,5-4,8 Körfezi Mart-Ağustos (Y) 0,68-0,86 (0,13-0,21) Çoker (2003) Mart-Ekim (L) 2,30-7,70 Taylan (2007) Mart-Ağustos (L) 3,6-6,2 Edremit Körf. Çakır (2004) Nisan-Temm. (Y) 0,78 (0,18) Marmara Alimoğlu (2002) Mayıs-Ağust. (Y) 0,80-0,86 (0,18-0,25) Demirel (2004) Yaz Ayları (Y) 0,72-0,80 (0,16-0,20) Yüksek ve Yılmaz (2008) Haziran-Ekim Karadeniz Başar (1996) Haziran (Y) 0,70-0,91 (0,15-0,20) Satılmış (2001) Haziran-Ağustos Gordina ve ark. (2005) Yaz Ayları Batı Akdeniz Sabates ve ark. (2003) Nisan-Haziran Diplodus sargus (Sargoz) Atlantik-Akdeniz kökenli bir tür olan Diplodus sargus un doğal yayılım alanı Atlantik Okyanusu nun doğu kıyıları ile Akdeniz dir (Fishbase, 2009). İki alt türü vardır. Bunlardan Diplodus sargus sargus Akdeniz de endemik bir türdür. Diplodus sargus cadenati ise Atlantik Okyanusu nun doğu kıyılarında bulunmaktadır (Whitehead ve ark., 1986). Sargoz tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi yüksektir (Turan, 2007). Bu türe ait erken gelişim aşamaları pelajiktir (Golani ve ark., 2006). Gonad gelişimini kıyısal bölgede gerçekleştirmekte (Llorat ve Planes, 2003) ve yumurtlamak için küçük gruplar halinde açık denize geçmektedirler (Planes ve Lenfant, 2002). Akdeniz ve Atlantik Okyanusu nda yapılan çalışmalar yumurta atımının su sıcaklığının yükselme eğilimi gösterdiği andan itibaren başladığını ve 67

85 yaklaşık 15-18ºC sıcaklıklarda devam ettiğini, ve ayrıca GSİ değerleriyle sıcaklık arasında kuvvetli bir korelasyon bulunduğunu göstermiştir (Morata ve ark., 2003). Olgun bireyleri ayrı eşeylidir (rudimentary hermafroditizm). Üreme dönemi bakımından son derece esnek olduğu ve farklı lokalitelerde farklı üreme dönemlerine sahip olduğu bilinmektedir (Fishbase, 2009). Diplodus sargus un planktonik yaşam evresi yaklaşık 2.5 ay içerisinde tamamlanmaktadır (Morata ve ark., 2003) Diplodus sargus un Bolluk ve Dağılımı Diplodus sargus a ait postlarvalar yalnızca yaz mevsiminde I ve II nolu istasyonlarda tespit edilmiştir. Bolluğu I inci istasyonda 7 ve II inci istasyonda 44 adet/1000m³ tür. Baskınlığı I inci istasyonda %7.14 ve II inci istasyonda %6.27 dir. Ak (2004) Mersin Körfezi nde Sargoz yumurta ve prelarvalarını Şubat- Haziran arasında tespit etmiştir. Aynı araştırıcı postlarvaların Şubat-Nisan ve Kasım aylarında bulunduğunu bildirmektedir. İzmir Körfezi nde Ak (2000) Nisan-Haziran arasında, Çoker (2003) Mart-Ağustos arasında postlarvaların bulunduğunu bildirmektedir. Edremit Körfezi nde yumurta ve prelarvalarına Şubat-Nisan arasında rastlanmıştır (Çakır, 2004). Yüksek (1993) Marmara da Nisan-Eylül aylarında larvalarına rastlamıştır. Koutrakis ve ark. (2004) Kuzeybatı Ege de Haziran, Sabates ve ark. (2003) Batı Akdeniz de Nisan-Haziran aylarında postlarvalarının bulunduğunu bildirmişlerdir. Dolayısıyla bu türün çoğunlukla kış ve ilkbahar aylarında ürediği, ancak larvalarına bu çalışmada da tespit edildiği gibi yaz aylarında da rastlandığı görülmektedir Diplodus sargus Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Diplodus sargus postlarvalarında vücut ince uzun ve anüs 1/3 ten az geride yer almaktadır. Miyomer sayısı 7+17 adettir. Boy mm arasında değişmekle birlikte ortalama 2.71±0.53mm olarak tespit edilmiştir. 2.8mm lik larvada PreA 1.00mm, PVD 0.55mm, BU 0.64mm, BY 0.62mm dir. 68

86 Baş üzerinde 1-2 pigment bulunmaktadır. Abdominal bölgede hava kesesinin dorsalinde ve gut üzerinde nokta pigment gözlenmektedir. Abdominal ventralde tek nokta pigment bulunmaktadır. Postanal ventralde pigmentasyon anüsün hemen arkasından nokta pigmentlerle başlamakta ve postanalın yaklaşık ½ sinde 2-3 adet dallanmış pigment gözlenmektedir. Ak (2004) Mersin Körfezi nde mm lik postlarvalar tespit etmiştir. Mater (1981) İzmir Körfezi nde mm lik postlarvalar tespit etmiş 5.10mm lik bir postlarvanın tanımını vermiştir. Yine aynı bölgede Ak (2000) mm ve Çoker (2003) mm lik postlarvaların tanımlarını vermişlerdir Diplodus vulgaris (Karagöz) Atlantik Akdeniz kökenli bir balık olan Diplodus vulgaris in doğal yayılım alanı Atlantik Okyanusu nun doğusu ve Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi yüksektir (Turan, 2007). Bu türün erken yaşam evreleri pelajiktir (Golani ve ark., 2006). Olgun olmayan bireyleri her iki cinsiyete ait gonadları da bulundururken olgunları ayrı eşeylidir ve bazı bireylerinde nadiren de olsa protandrik hermafroditizm gözlenmektedir. Bir üreme döneminde birden çok batında yumurta atmaktadırlar (Gonçalves ve Erzini, 2000). Pajuelo ve ark. (2006) yumurta atımının 15-20ºC ler arasında gerçekleştiğini bildirmektedir. Whitehead ve ark. (1986), üreme döneminin Batı Akdeniz de Ekim-Kasım, Doğu Akdeniz de Aralık-Ocak ayları olduğunu bildirmiş ve Güneybatı Akdeniz de ise biri Aralık-Ocak, diğeri Mayıs- Haziran olmak üzere iki dönemde üreyebildiğini belirtmiştir Diplodus vulgaris in Bolluk ve Dağılımı Diplodus vulgaris e ait postlarvalar yalnızca sonbahar mevsiminde II inci istasyonda tespit edilmiştir. Karagöz postlarvalarının bolluğu 12 adet/1000m³ ve baskınlığı %8.45 olarak belirlenmiştir. 69

87 İzmir Körfezi nde Çoker (2003) Ekim ayında, Taylan (2007) Kasım ayında, Yüksek ve Yılmaz (2008) Marmara da Temmuz ve Kasım aylarında Diplodus vulgaris postlarvalarını tespit etmişlerdir Diplodus vulgaris Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Diplodus vulgaris postlarvalarında boy 3.6mm ve PVD 0.75mm dir. Vücut ince uzun ve anüs 1/3 ten az geride yer almaktadır. Miyomer sayısı 8+16 adettir. Vücudun dorsalinde pigmentasyon gözlenmemiştir. Abdominal bölgede, hava kesesinin dorsalinde tek büyük melanofor bulunmaktadır. Abdominal ventralde bir adet iri yıldız pigment gözlenmiştir. Postanal ventralin ½ sinden kaudale uzanan 3 adet yıldız pigment mevcuttur. Çoker (2003) 4.20 mm lik; Taylan (2007) ise 13.5mm lik postlarvaların tanımını vermiştir. Lo Bianco (1956) 5-56mm lik bireylerin tanımlarını vermektedir Lithognathus mormyrus (Mırmır) Atlantik Akdeniz kökenli bir balık olan Lithognathus mormyrus un doğal yayılım alanı Atlantik Okyanusu nun doğu kıyıları ve Akdeniz dir. Yayılış alanını Hint Okyanusu nun batı kıyılarına dek genişletmiştir (Golani ve ark., 2006). Karadeniz haricindeki Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi yüksektir (Turan, 2007). Lithognathus mormyrus yumurta ve larvaları planktoniktir (Golani ve ark., 2006). Çoğunlukla protandrik hermafroditizm gözlenmesine karşın ayrı eşeyli bireylerine de rastlanmaktadır (Can ve Bilecenoğlu, 2005). Türkmen ve Akyurt (2003) İskenderun Körfezi nde protandrik hermafroditizm görüldüğünü ve üreme mevsiminin Nisan-Ağustos arasında olduğunu belirtmektedir. Kallianiotis ve ark. (2005) Kuzey Ege de Mayıs-Eylül aylarında yumurta attığını bildirmiştir. Lorenzo ve ark. (2002) üremenin Kanarya Adaları nda su sıcaklığının en yüksek düzeye ulaştığı Haziran-Kasım arasında gerçekleştiğini rapor etmiştir. Yılmaz ve ark. (2007) oosit gelişiminin asenkronik tipte olduğunu bildirmiştir. 70

88 Lithognathus mormyrus un Bolluk ve Dağılımı Lithognathus mormyrus postlarvalarına yalnızca yaz mevsiminde I ve II inci istasyonlarda rastlanmıştır. I inci istasyonda bolluğu 14 adet/1000m³ ve baskınlığı %14.29; II inci istasyonda 22 adet/1000m³ ve %3.13 tür (Şekil 4.15). Şekil 4.15 Lithognathus mormyrus Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı Mersin Körfezi nde Ak (2004) Lithognathus mormyrus pre ve postlarvalarını Ağustos-Kasım arasında örneklemiştir. İzmir Körfezi nde Çoker (2003) postlarvalarının Mart-Ekim ayları arasında planktonda bulunduğunu bildirmiştir. Kuzey Ege de ise Temmuz ve Eylül aylarında postlarvaları tespit edilmiştir (Koutrakis ve ark., 2004). Dolayısıyla bu çalışmada tespit edilen üreme döneminin literatürle uyum içinde olduğu belirlenmiş olmaktadır Lithognathus mormyrus Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Lithognathus mormyrus postlarvalarında vücut ince-uzun ve anüs ½. 5 ta yer almaktadır. Boy mm arasında olup ortalama 3.34±1.8mm dir. 3.52mm lik postlarvada PreA 1.48mm, BU 1.00mm, PVD 71

89 0.60mm ve GÇ 0.27mm dir. 4.15mm de miyomer sayısı 7+17 adettir. Sonbarsak abdomenden ayrık bir biçimde dışarı açılmaktadır. Baş üzerinde tek nokta melanofor bulunmaktadır. Ventarlde anüs üzerinde, abdominalde ve sonbarsağın abdominalden ayrıldığı noktada pigmentasyon gözlenmektedir. Postanal ventralde nokta ve yıldız pigmentlerden oluşan sıra kaudale uzanmaktadır. Ak (2004) Mersin Körfezi nde 2.48mm lik ve Çoker (2003) İzmir Körfezi nde mm lik Lithognathus mormyrus postlarvalarının tanımını vermişlerdir Oblada melanura (Melanur) Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Oblada melanura nın doğal yayılım alanı Atlantik Okyanusu nun doğusu ile Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi orta düzeydedir (Turan, 2007). Bu türün üreme biyolojisiyle ilgili yeterli bilgi bulunmamakla birlikte, Golani ve ark. (2006), erken gelişim evrelerinin planktonik olduğunu bildirmiştir. Çoğunluğu ayrı eşeyli olmakla birlikte protandrik hermafroditizm de gözlenmektedir (Whitehead ve ark. 1986). Ege Denizi nde Nisan-Mayıs aylarında (Can ve Bilecenoğlu, 2005), Mesina Boğazı nda Mart-Haziran aylarında üremektedir (Fishbase, 2009) Oblada melanura nın Bolluk ve Dağılımı Oblada melanura postlarvalarına yalnızca yaz mevsiminde I inci istasyonda rastlanmıştır. Bolluğu 7 adet/1000m³ ve baskınlığı ise %7.14 olarak tespit edilmiştir. Mersin Körfezi nde Ak (2004) Oblada melanura postlarvalarına Mayıs- Eylül ayları arasında rastlamıştır. İzmir Körfezi nde ise Çoker (2003) tarafından Nisan-Haziran arasında planktonda larvalarının bulunduğu rapor edilmiştir. 72

90 Oblada melanura Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Oblada melanura postlarvalarında vücut ince-uzun ve baş kalındır. 3.06mm lik larvada PreA 1.20mm, PVD 0.76mm, BU 0.80mm ve GÇ 0.24mm olarak ölçülmüştür. Miyomer sayısı 6+18 adettir. Dorsalde pigmentasyon gözlenmemektedir. Abdominalin anterior dorsalinde ve anüs üzerinde nokta pigment bulunmaktadır. Ventralde ise istmustta tek nokta pigment gözlenmektedir. Abdomenin anterior ventralinde nokta ve anüs üzerinde yıldız pigment bulunmaktadır. Postanal ventralde 13 üncü miyomerden kaudale uzanan 5 yıldız pigment vardır. Ak (2004) Mersin Körfezi nde bu türe ait mm lik postlarvaları tanımlamıştır. Çoker (2003) İzmir Körfezi nde mm lik postlarvaların tanımsal özelliklerini vermiştir Sparus aurata (Çipura) Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Sparus aurata nın doğal yayılım alanı Atlantik Okyanusu nun orta doğu kısımları ile Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Kızıldeniz deki Elat Körfezi nde de dağılış göstermekle birlikte bu bölgeye yetiştiricilik faaliyetleriyle taşınmıştır (Golani, 1999). Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermekle birlikte (Bilecenoğlu ve ark., 2002) Whitehead ve ark. (1986) Karadeniz in yalnızca batısında bulunduğunu ve burada üremediğini bildirmiştir. Ekonomik önemi son derece yüksektir (Turan, 2007). Türkiye de yetiştiriciliği en çok yapılan türlerden biridir. Bu türün erken aşamaları pelajiktir (Golani ve ark., 2006). Protandrik hermafroditizm gözlenmektedir. Ege de üreme dönemi Kasım-Şubat, Akdeniz de ise Ekim-Aralık olarak belirtilmiştir (Can ve Bilecenoğlu, 2005). Yumurtlama 14-19ºC sıcaklıkta 5-25m derinliklerde gerçekleşmektedir. Döllenmiş yumurtalar saatte açılmakta, 4 günlük süre sonunda prelarval safha sona ermekte ve toplam günün sonunda larval safha biterek juvenil aşamaya geçilmektedir. 73

91 Bu türün erken gelişim aşamaları juvenil safhayla birlikte 90 günde tamamlanmaktadır (Alpbaz, 1990) Sparus aurata nın Bolluk ve Dağılımı Sparus aurata nın yumurta ve postlarvaları kış mevsiminde tespit edilmiştir. I ve II inci istasyonlarda tanımlanan Sparus aurata yumurtalarının bolluğu sırasıyla 4 ve 7 adet/1000m³ ve baskınlığı ise tanımlanan yumurtalar içerisinde %100 dür. Sparus aurata postlarvalarına yalnızca II inci istasyonda rastlanmış olup; bolluğu 4 adet/1000m³ ve baskınlığı ise %36.36 olarak tespit edilmiştir. Ak (2004) Mersin Körfezi nde Sparus aurata yumurta ve postlarvalarını Aralık-Şubat arasında tespit etmiştir. Mater (1981) İzmir Körfezi nde bu türe ait erken aşamaların Kasım-Şubat aylarında bulunduğunu bildirmiştir. Çoker (2003) ise Aralık-Mart arasında yumurtalarına; Ekim-Nisan arasında ise postlarvalarına rastlamıştır. Dolayısıyla, bu çalışmada elde edilen sonuçların literatürle uyum içerisinde olduğu görülmektedir Sparus aurata Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Sparus aurata yumurtalarında şekil küresel, kapsül desensiz ve vitellus homojendir. 1 adet posterior konumlu yağ damlacığı bulunmaktadır. Yumurtaların son safhada oldukları görülmektedir. Yumurta çapı mm arasında değişmekle birlikte ortalama 0.93±0.08mm ve yağ damlacığı çapı mm arasında değişmekte olup, ortalama 0.21±0.03mm olarak ölçülmüştür. Embriyoda anüs ½ de yer almaktadır. Pigmentasyon karakterine bakıldığında baş üzerinde, gözlerin anterior ve posteriorunda ve başın hemen gerisinde lateralde nokta pigment gözlenmekle birlikte baş üzerindeki pigmentin bazı bireylerde dallanmış olduğu dikkat çekmektedir. Dorsalde başın hemen arkasından 2 sıra halinde başlayan nokta pigment yine bazı bireylerde yıldız şeklinde görülmekte ve kaudale doğru dağınık bir hal almaktadır. Postanal ventralde 2-4 yıldız pigment ve 74

92 aynı hizada lateral pigmentasyon gözlenmektedir. Yağ damlacığı üzerinde yıldız pigment bulunmaktadır (EK 2.13). Tespit edilen Sparus aurata postlarvalarında boy 4.4mm olarak ölçülmüştür. Anüs 1/3 te yer almaktadır. PreA 1.50mm, BU 1.04mm, BY 0.93mm, PVD 0.73mm ve GÇ 0.36mm dir. Abdomenin anterior dorsalinde yer alan hava kesesinin dorsali pigmentlidir. Gut üzerinde zayıf pigmentasyon görülebilmektedir. Anüsün dorsalinde ve ventralinde nokta pigment yer almaktadır. Abdomenin anteriorunda tek nokta pigment gözlenmektedir. Postanal ventralde bulunan 7 melanofordan 3 ve 4. yıldız şeklindedir ve dorsalde karşılıklıdır. Aynı hizada lateralde tek nokta pigment bulunmaktadır (EK 2.14). Ak (2004) Mersin Körfezi nde ( )mm lik yumurtalarla mm lik postlarvaların tanımını vermiştir. Mater (1981) İzmir Körfezi nde yumurta çapının mm ve yağ damlacığı çapının mm arasında değiştiğini bildirmiş ve 7.00mm lik bir postlarvanın tanımını vermiştir. Çoker (2003) yumurta çapının mm ve yağ damlacığı çapının 0.23mm olduğunu belirtmiş, mm lik larvaların tanımını vermiştir. Bu çalışmada elde edilen morfometrik bulguların da literatürle uyum içinde olduğu görülmektedir Sparidae sp.1 in Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri Sparidae sp.1 türüne ait yumurtalar yalnızca ilkbahar mevsiminde I inci istasyonda 25 adet/1000m³ miktarında örneklenmiştir. Bu yumurtalara ait baskınlık değeri ise %1.83 tür. Tespit edilen küresel yumurtalarda vitellus homojen ve kapsül desensizdir. Bir adet yağ damlacığının konumu posteriordur. Yumurta çapı mm ve yağ damlacığı çapı mm arasında değişmektedir. Miyomer sayısı 24 adettir. İleri aşamada olan embriyo üzerinde hiç pigmentasyona rastlanmaması nedeniyle tayin familya düzeyinde bırakılmıştır. 75

93 Sparidae spp. Bolluk ve Dağılımı Sparidae spp. kapsamında Sparidae familyasına ait olduğu belirlenen ancak erken aşamalarda olmaları ya da mekanik hasarlar dolayısıyla tür düzeyinde tayini gerçekleştirilemeyen yumurta ve larvalar ele alınmıştır. Sparidae spp. yumurtaları yaz mevsiminde I ve III üncü istasyonlarda sırasıyla 77 ve 306 adet/1000m³ miktarında tespit edilmiş olup baskınlıkları %11.18 ve %26.72 dir. Postlarvalarla yine yaz mevsiminde I ve II inci istasyonlarda karşılaşılmış olup; bollukları sırasıyla 7 ve 55 adet/1000m³; baskınlıkları ise %7.14 ve %7.83 olarak tespit edilmiştir Spicara sp. (İzmarit Balıkları) Centracanthidae familyası genel olarak Atlantik-Akdeniz kökenli türleri içermektedir (Fishbase, 2009). Bu türlerin sistematiği konusunda bir karmaşa mevcuttur. Fishbase (2009) Centracanthus ve Spicara olmak üzere 2 cins ve 7 türün bulunduğunu ve bunlardan Centracanthus cirrus, Spicara maena ve Spicara smaris in Akdeniz de dağılış gösterdiğini bildirmektedir. Buna karşın Whitehead ve ark. (1986), Golani ve ark. (2006) ve Turan (2007) bu listeye Spicara flexuosa yı da ekleyerek Akdeniz de 4 türünün bulunduğunu belirtmektedirler. Bilecenoğlu ve ark. (2002) Spicara flexuosa ile Spicara maena nın aynı tür olduğunu bildirmektedir. İskenderun Körfezi nde bulunduğu bildirilen türlerden Centracanthus cirrus ve Spicara flexuosa ya ait yumurtaların pelajik, Spicara maena ve Spicara smaris e ait yumurtaların ise demersal olduğu rapor edilmektedir (Golani ve ark., 2006). Spicara smaris Akdeniz de Mart-Nisan aylarında (Yeldan ve ark., 2003), Spicara flexuosa Ege de bahar aylarında üremektedir (Mater ve ark., 2001). Matic-Skoko ve ark. (2004) Spicara maena nın Adriatik te Eylül-Ekim aylarında, Çiçek ve ark. (2007) ise Akdeniz de Mart-Mayıs aylarında ürediğini bildirmektedir. Centracanthus cirrus un üreme dönemiyle ilgili ayrıntılı bir 76

94 çalışma bulunamamıştır. Fakat Whitehead ve ark. (1986), yaz mevsiminde ürediğini bildirmektedir Spicara sp. nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri Bu familyanın erken aşamalarına ait yeterli tanımlayıcı kaynak elde edilememiştir. Örneklendiği dönem itibariyle Spicara cinsine ait üç türün de bölgemizde ürüyor olması nedeniyle tayin cins düzeyinde bırakılmıştır. Yalnızca ilkbahar mevsiminde I inci istasyonda tespit edilen Spicara sp. postlarvalarında bolluk 9 adet/1000m³ ve baskınlık %5.42 dir. Spicara sp. larvalarında vücut ince-uzun anüs 1/3 le ½, 5 arasında yer almaktadır. Baş kısmı yuvarlak ve şişkin; sırt hafif kambur durmaktadır. Ağız terminal konumludur ve ağzın hemen dorsali ile gözün anteriorunda iki küçük girinti dikkat çekmektedir. Hava kesesi, abdomial dorsalde ortaya yakın konumlanmıştır. 2.34mm lik larvada PreA 0.87mm, PVD 0.34mm, BU 0.33mm, BY 0.35mm ve GÇ 0.18mm dir. Baş üzerinde tek nokta pigment yer almaktadır. Hava kesesinin dorsalinde iri dallanmış pigment gözlenir. Abdominal ventralde bir adet iri dallanmış ve bir adet küçük yıldız pigment yer almaktadır. Anüsün dorsal ve ventralinde birer dallanmış pigment gözlenmektedir. Postanal ventralde dallanmış pigment dizisi kesiksiz bir biçimde kaudale yakın sonlanmaktadır Sciaena umbra (Eşkina) Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Sciaena umbra nın doğal yayılım alanı Atlantik Okyanusu nun doğu kıyıları ile Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Turan (2007) ekonomik öneminin yüksek olduğunu bildirmiştir. Bazı araştırıcılar bu türün neslinin tehlikede olduğunu ve koruma altına alınması gerektiğini savunmaktadırlar (Grau ve ark., 2009). Sciaena umbra nın yumurta ve larvaları pelajiktir (Golani ve ark., 2006). Grau ve ark. (2009), bu türün ayrı eşeyli olduğunu, asenkronik oosit gelişimi gösterdiğini ve üreme dönemi içerisinde seri halde yumurta bırakabildiğini 77

95 bildirmektedir. Kuzeybatı Akdeniz de yumurtlama su sıcaklığının artmaya başladığı Mayıs ayından Ağustos a kadar sürmektedir. Whitehead ve ark. (1986) ise Akdeniz de üreme döneminin Mart-Ağustos olduğunu rapor etmektedir Sciaena umbra nın Bolluk ve Dağılımı Sciaena umbra prelarvaları yalnızca ilkbahar mevsiminde I inci istasyonda tespit edilmiştir. Bolluğu 9 adet/1000m³ ve baskınlığı ise %5.42 dir. Çoker (2003) İzmir Körfezi nde Haziran-Ekim ayları arasında bu türe ait postlarvaları tespit etmiştir. Kuzeybatı Akdeniz de ise bu türe ait postlarvaların Temmuz-Eylül arasında planktonda bulunduğu bildirilmektedir (Sabates ve ark., 2003). Ancak, bu türün üreme dönemiyle ilgili yapılan çalışmalara bakıldığında üreme döneminin ilkbaharı da kapsadığı, dolayısıyla bu çalışmada elde edilen sonuçların literatürle uyum içerisinde olduğu söylenebilir Sciaena umbra Prelarvalarının Tanımsal Özellkleri Tespit edilen Sciaena umbra prelarvalarında boy 1.88m, PreA 0.82mm ve bir adet posterior konumlu yağ damlacığının çapı 0.20mm dir. Miyomerler adet olarak sayılmıştır. Baş üzerinde zayıf fakat iri dallanmış pigmentler gözlenmektedir. Preanal bölgede bulunan dallanmış pigmentlerin merkezleri nokta şeklinde belirgin görülmektedir. Postanal bölgede pigmentasyon biraz daha zayıftır ve dorsalde yoğunlaşmıştır. Postanalın ½ sinden az geride ve kaudalde dorsal, ventral ve lateral pigmentler birleşerek birer bant oluşturmuştur. Vitellus üzerinde birkaç dallanmış pigment mevcuttur. Türkiye de yapılan çalışmalarda bu türe ait prelarvaya rastlanmamakla birlikte; Yüksek (1993) Marmara da yumurtalarını, Çoker (2003) ise postlarvalarını tespit etmiştir Mullus barbatus (Keserbaş Barbun) Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Mullus barbatus un doğal yayılım alanı Atlantik Okyanusu nun orta doğu kıyıları ve Akdeniz dir (Fishbase, 2009). 78

96 Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi son derece yüksektir (Turan, 2007). Nümann (1953) İskenderun Körfezi nin en önemli balıklarından olduğunu belirtmektedir. Mullus barbatus un erken gelişim aşamaları pelajiktir ve pelajik evre 3-6 ay içerisinde tamamlanmaktadır. (Golani ve ark., 2006). Whitehead ve ark. (1986) Mullus barbatus un 10-55m derinliklerde yumurta bıraktığını bildirmektedir. Fiorentino ve ark. (2008) bir üreme dönemi içerisinde birçok kez yumurta bırakabildiğini rapor etmektedir. Cherif ve ark., (2007) Tunus Körfezi nde üreme döneminin Nisan-Haziran; Metin (2005) Ege de Nisan-Ağustos arasında olduğunu bildirmektedir Mullus barbatus un Bolluk ve Dağılımı Mullus barbatus a ait yumurtalar yalnızca ilkbahar mevsiminde her üç istasyonda da tespit edilmiştir. Bollukları sırasıyla 821, 199 ve 38 adet/1000m³; baskınlıkları ise %60.15, %19.76 ve %9.69 olarak hesaplanmıştır (Şekil 4.16). Şekil 4.16 Mullus barbatus Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı 79

97 Mullus barbatus prelarvaları yine İlkbahar mevsiminde yalnızca II inci istasyonda tespit edilmiş; bolluğu 9adet/1000m³ ve baskınlığı %7.83 olarak hesaplanmıştır. Bu türe ait postlarvalar İlkbahar mevsiminde II inci, yaz mevsiminde I inci ve Sonbahar mevsiminde II inci istasyonda tespit edilmiştir. İlkbaharda bolluğu 9 adet/1000m³ ve baskınlığı %7.83; Yazın bolluğu 7 adet/1000m³ ve baskınlığı %7.14; Sonbaharda bolluğu 12 adet/1000m³ ve baskınlığı %8.45 tir Mullus barbatus Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Mullus barbatus yumurtalarında şekil küresel, kapsül desensiz, vitellus perivesiküler yapıdadır. Bir adet anterior konumlu yağ damlacığı bulunmaktadır. Örneklenen tüm yumurtalar embriyonik gelişimin son aşamasındadır. Embriyoda adet miyomer sayılabilmektedir. Anüs taslağı ½ den az önde yer almaktadır. Çap mm arasında değişmekle birlikte ortalama 0.70±0.01mm ve yağ damlacığı çapı mm arasında değişmekte olup; ortalama 0.18±0.01mm olarak tespit edilmiştir. Embriyo üzerinde başın hemen arkasından kaudale uzanan iki sıra yıldız pigment gözlenmekte olup; bazı bireylerde pigmentler daha iri ve belirgindir. Kaudal lateralde çizgi veya yıldız pigment gözlenmektedir. Vitellus üzerinde 4-6 adet yıldız pigment vardır. Yağ damlacığının posteriorunda yıldız pigmentler bulunmaktadır (EK 2.15). Mullus barbatus prelarvalarında vücut ince-uzundur. Besin kesesi segmentlidir ve başı geçmektedir. 1 adet anterior konumlu yağ damlacığı besin kesesinin ucunda yer almaktadır. Anüs ½ den az önde, besin kesesine bitişik olarak dışarı açılmaktadır. 1.41mm lik prelarvada PreA 0.70mm ve Preanal bölgede vücut derinliği 0.44mm dir. Pigmentasyon karakteri embriyonik aşamaya oldukça benzemektedir. Yağ damlacığı ve vitellus kesesinin posteriorunda yıldız pigment gözlenmektedir. Dorsalde çift sıra yıldız pigment kaudale uzanmaktadır. Preanal lateralde birkaç nokta pigment gözlenmektedir. Kaudal dorsalde ve lateralde yıldız pigment vardır (EK 2.16). 80

98 Tespit edilen Mullus barbatus postlarvalarında vücut ince-uzun ve anüs 1/3 te yer almaktadır. Boy mm arasında değişmekle birlikte 3.20mm lik bir larvada PVD 0.51mm, BY 0.60mm ve GÇ 0.31mm olarak ölçülmüştür. Miyomer sayısı 6+18 adettir. Baş üzerinde üçgen dizilimli 3 adet nokta pigment gözlenmektedir. Abdominal dorsalde iri nokta pigmentler bulunmaktadır. Postanal ventralde ise 7-13 nokta pigment kaudale yakın sonlanmaktadır. Türkiye kıyılarında yapılan ihtiyoplankton taramalarında tespit edilen keserbaş barbun erken aşamalarına ait bazı morfometrik karakterler ve üreme dönemleri Çizelge 4.3 te verilmiştir. Çizelge 4.3. İhtiyoplankton Örneklemelerinde Tespit Edilen Mullus barbatus Bireylerine Ait Üreme Dönemleri, Yumurta Çapları ve Larva Boyları Bölge Çalışma Dönem Çap/Boy (mm) Ak (2004) Mayıs-Ağustos (Y) 0,65-0,76 (0,17-0,19) Mersin Nisan-Eylül (Pre) 1,84-2,38 Körfezi Mart-Ağustos (L) 1,73-3,75 Eylül (Y) İzmir Körfezi Edremit Körfezi Marmara Karadeniz Ak ve Uysal (2007) Mater (1981) Ak (2000) Çoker (2003) Mart-Ağustos (Y) Temmuz (Pre) Nisan-Eylül (Y) Mayıs (L) Nisan-Ekim (Y) Nisan-Haziran (Pre) Mart-Ağustos (L) 0,65-0,77 (0,15-0,22) 1,98-2,62 0,64-0,75 (0,15-0,19) 4,88 0,60-0,81 (0,13-0,18) 1,40-1,60 2,70-5,60 Çakır (2004) Mayıs-Temmuz 0,74 (0,17) (Y) 2,62-2,83 (Pre) 4 (L) Arım (1957) Yüksek (1993) Alimoğlu (2002) Demirel (2004) Yüksek ve Yılmaz (2008) Başar (1996) Satılmış ve ark. (2003) Satılmış ve ark. (2006) Mayıs-Temmuz Nisan-Eylül (Y) Mayıs-Ağustos (Y) Temmuz-Ağustos (Y) Haziran-Temmuz (Y) Mayıs-Ağustos (Y) Bahar Ayları (Y) Yaz Ayları (L) Ağustos-Aralık (Y) Mullus surmuletus (Taş Barbunu, Tekir) 2,74-19,4 (L) 0,80-0,86 (0,18-0,25) 0,70-0,82 (0,15-0,25) 0,70-0,85 (0,17-0,23) Atlantik-Akdeniz kökenli bir tür olan Mullus surmuletus un doğal yayılım alanı Doğu Atlantik Okyanusu nun orta ve kuzey kesimleri ile Akdeniz dir 81

99 (Fishbase, 2009). Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi yüksektir (Turan, 2007). Whitehead ve ark. (1986) bu türün erken aşamalarının pelajik olduğunu bildirmektedir. Bir üreme dönemi içerisinde birçok kez yumurta bırakabilmektedir. Arım (1957) embriyonik evrenin 3-4 günde tamamlandığını bildirmektedir. Güney Britanya Kıyıları nda Mayıs-Temmuz (N Da ve Daniel, 1993), Ege de Mart-Haziran ve Akdeniz de Mayıs-Ağustos aylarında üremektedir (Can ve Bilecenoğlu, 2005) Mullus surmuletus un Bolluk ve Dağılımı Bu çalışmada Mullus surmuletus a ait yumurta ve postlarvalar yalnızca yaz mevsiminde tespit edilmiştir. Her üç istasyonda da tespit edilen Tekir yumurtalarının bolluğu sırasıyla 35, 164 ve 26 adet/1000m³; baskınlıkları %5.08, %12.41 ve %2.27 dir (Şekil 4.17). Postlarvalarına yalnızca III üncü istasyonda rastlanmış olup; bolluğu 11 adet/1000m³ ve baskınlığı %3.97 dir. Şekil 4.17 Mullus surmuletus Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı 82

100 Mersin Körfezi nde Ak (2004) Mayıs-Temmuz arasında yumurta ve prelarvalarını, Nisan-Eylül arasında ise postlarvalarını tespit etmiştir. Ak ve Uysal (2007) yumurta ve prelarvalarını Temmuz-Eylül aylarında rapor etmiştir. İzmir Körfezi nde Mater (1981) Mart-Nisan, Ak (2000) Mayıs-Haziran ve Çoker (2003) Mart-Ağustos aylarında yumurtalarını tespit etmişlerdir. Faria ve ark. (2006) orta Atlantik kıyılarında yaz aylarında bu türe ait erken aşamaların planktonda bulunduklarını bildirmişlerdir. Dolayısıyla bu çalışmada elde edilen bulguların literatürle uyum içinde görülmektedir Mullus surmuletus Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Mullus surmuletus yumurtaları Mullus barbatus a nazaran daha büyüktür. Çap mm arasında değişmekte olup; ortalama 0.86±0.02mm ve yağ damlası çapı mm arasında değişmekle birlikte ortalama 0.20±0.02mm olarak ölçülmüştür. Küresel yumurtalarda vitellus periferde segmentlidir ve 1 adet anterior konumlu yağ damlacığı bulunmaktadır. Yağ damlacığı ve vitellus üzerinde yıldız pigment gözlenmektedir. Embriyoda baştan kaudale uzanan çift sıra yıldız pigment bulunmaktadır. Mullus surmuletus postlarvalarında pigmentasyon çok daha yoğundur. Tespit edilen postlarvalarda TB 5.48mm, PreA 2.15mm, PVD 0.90mm, BU 1.11mm, BY 1.04mm ve GÇ 0.47mm olarak ölçülmüştür. Miyomer sayısı 8+16 adettir. Oksipital bölgede ve musoda iri dallanmış pigmentler yer almaktadır. Operkulum üzerinde yıldız pigmentler gözlenmektedir. Otosistik bölge pigmentlidir. Dorsalde başın hemen posteriorunda bir adet iri dallanmış pigment bulunmaktadır ve bunun hemen arkasından çift sıra dallanmış pigment kesiksiz bir biçimde kaudale uzanmaktadır. Ventralde de benzer bir pigmentasyon mevcuttur. Abdominal bölge tamamen pigmentlerle kaplıdır. Lateralde yanal hat üzerinde ve notokordal bölgede pigmentasyon gözlenmektedir. Ak (2004) Mersin Körfezi nde bu türün yumurta çapını 0.81 (0.21)mm olarak vermiş ve mm lik postlarvaları tanımlamıştır. İzmir Körfezi nde Tekir yumurtalarının çapını Mater (1981) ( ), Ak (2000)

101 0.80 ( ), Çoker (2003) ( )mm olarak vermiştir. Marmara da Arım (1957) yumurta çapının ( )mm arasında değiştiğini belirtmiş, mm lik postlarvaların tanımını vermiştir. Bu çalışmada tespit edilen morfometrik karakterlerin literatürle uyum içinde olduğu görülmektedir Mullidae sp. Akdeniz de Mullidae familyasına ait 5 tür dağılış göstermektedir (Whitehead ve ark., 1986; Çınar ve ark., 2006). Bunlardan Atlantik Akdeniz orijinli olan Mullus cinsine ait türlerin erken aşamaları hakkında yeterli tanımlayıcı kaynak bulunabilmesine karşın; İndo-Pasifik orijinli Upeneus ve Parupeneus cinslerinin erken aşamalarını tür düzeyinde ayırt etmek mümkün olmamıştır. İskenderun Körfezi nde Mullus türleri dışında Upeneus pori, Upeneus moluccensis ve Parupeneus forsskali türleri dağılış göstermektedir. Leis ve Carson-Ewart (2000) in bildirdiğine göre Upeneus ve Parupeneus türlerinin yumurtaları, Mullus larda olduğu gibi, pelajiktir. Upeneus pori nin üreme biyolojisiyle ilgili olarak yapılan çalışmalarda, bu türün kuzeydoğu Akdeniz kıyılarında Nisan-Ağustos aylarında ürediği görülmektedir (Çiçek ve ark., 2002; İşmen, 2006). Upeneus moluccensis in üreme dönemi de hemen hemen aynıdır (Torcu ve Mater, 1997; İşmen, 2005). Parupeneus forsskali nin üreme biyolojisiyle ilgili çalışma bulunamamıştır. Çalışma alanındaki yoğunlukları dikkate alındığında, Upeneus pori nin İskenderun Körfezi nde kıyısal bölgede bol olarak bulunduğu, Upeneus moluccensis in ise daha nadir gözlendiği dikkat çekmektedir (Mavruk ve ark., 2007). Parupeneus forsskali Mersin Körfezi ne bağlı koylarda bol miktarda gözlenmektedir (Kişisel Gözlem) Mullidae sp.1 in Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri Mullidae sp.1 e ait prelarvalar yalnızca sonbahar mevsiminde II inci istasyonda bulunmuştur. Bollukları 12 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %8.45 tir. 84

102 Örneklendiği dönem itibariyle Mullidae sp.1 postlarvalarının planktonda bulunması nedeniyle bu kapsamda ele alınmıştır. Mullidae sp.1 prelarvalarında boy 1.96mm dir. Vücut ince-uzun ve anüs ½ den az önde dışarı açılmaktadır. Vitellus kesesi granül biçiminde segmentlidir ve başı geçmektedir. Bir adet anterior konumlu yağ damlacığı bulunmaktadır. Larvada dorsolaterallerde birer sıra nokta pigment anüs hizasına kadar uzanmaktadır. Postanal dorsalde ise tek sıra nokta pigment bulunmaktadır. Mullidae sp.1 postlarvalarına yaz mevsiminde her üç istasyonda, sonbahar mevsiminde I inci ve II inci istasyonlarda rastlanmıştır. Bollukları yaz mevsiminde sırasıyla 7, 44 ve 21 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %7.14, %6.47 ve %7.58 dir. Sonbahar mevsiminde bollukları 12 ve 64 adet/1000m³; baskınlıkları %40 ve %45.02 olarak tespit edilmiştir. Mullidae sp.1 pre ve postlarvalarının bolluk ve dağılımları Sekil 4.18 de verilmiştir. Şekil 4.18 Mullidae sp.1 Larvalarının Bolluk ve Dağılımı (a: Sonbahar, b: Yaz) Mullidae sp.1 postlarvalarında vücut morfolojisi Mullus barbatus a oldukça benzemekle birlikte pigmentasyon daha zayıftır. Boy mm arasında değişim göstermekte olup; ortalama 3.89±0.5mm olarak ölçülmüştür. 3.52mm lik postlarvada PreA 1.24mm, PVD 0.60mm, BU 0.86mm, BY 0.67mm ve GÇ 0.28mm dir. Miyomer sayısı 6+18 adettir. Baş üzerinde üç adet üçgen dizilimli erken aşamalarda nokta ve 4mm den büyük larvalarda dallanmış melanofor bulunmaktadır. Başın posteriorunda nokta pigmentler vardır. Operkulum üzerinde tek nokta pigment mevcuttur. Abdominalde iri dallanmış 85

103 pigmentler gözlenmekte ve daha büyük larvalarda bu pigmentler sayıca artarak abdomeni kaplamaktadır. 4mm den büyük postlarvalarda postanal lateralde oldukça zayıf birkaç çizgi pigment bulunmaktadır. Postanal ventralde ise pigmentasyon 2-3 noktadan ibarettir (EK 2.17) Mullidae sp.2 nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri Mullidae sp.2 postlarvalarına yalnızca yaz mevsiminde II ve III üncü istasyonlarda rastlanmıştır. Bolluğu sırasıyla 77 ve 52 adet/1000m³ ve baskınlığı ise %10.97 ve %18.77 olarak tespit edilmiştir (Şekil 4.19). Şekil 4.19 Mullidae sp.2 Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı. Mullidae sp.2 postlarvalarında vücut morfolojisi diğer mullidlerle benzer olmakla birlikte, dorsalde ve lateralde pigmentasyon gözlenmemektedir. Pigmentasyon Mullidae sp.1 den daha zayıftır. Abdominalin yalnızca dorsalinde pigmentasyon bulunmaktadır. Postanal pigmentasyon ventraldeki 3-4 noktadan ibarettir. Tespit edilen postlarvalarda boy mm arasında değişmekle 86

104 birlikte ortalama 3.39±0.90mm olarak ölçülmüştür. 3.10mm lik postlarvada PreA 1.07mm, PVD 0.57mm, BU 0.71mm, BY 0.47mm ve GÇ 0.19mm dir (Ek 2.18). Akdeniz de yapılan ihtiyoplankton çalışmalarında Ak (2004) Upeneus cinsine ait bir türün yumurta, pre ve postlarvalarını, diğer bir türün ise yalnızca prelarvalarını tespit etmiştir. Bu çalışmada tanımlanan Mullidae sp.2 postlarvaları Ak (2004) ün Upeneus sp.1 olarak tanımladığı postlarvalarla gerek tanımsal özellikler ve gerekse örnekleme dönemi bakımından benzeşmektedir. Ak (2004) daha bol örneklenmesi nedeniyle Upeneus sp.1 in Upeneus moluccensis olma ihtimali üzerinde durmuştur. Bu çalışmanın sonuçlarına bakıldığında, Mullidae sp.1 in daha yaygın olduğu görülmektedir. Upeneus pori nin İskenderun Körfezi nde daha yoğun bulunması (Mavruk ve ark., 2007) ve Mullidae sp.2 nin Ak (2004) ün verdiği tanımla uyuşması; Mullidae sp.1 in Upeneus pori olma ihtimalini güçlendirmektedir Mullidae spp. Bu kapsamda gerek mekanik hasarlar ve gerekse kaynak yetersizliği gibi nedenlerle tanımlanamayan Mullid yumurtaları ele alınmıştır. Yaz mevsiminde yalnızca III üncü istasyonda tespit edilen Mullid yumurtalarının bolluğu 270 adet/1000m³ ve baskınlığı ise %23.58 dir. İlkbaharda her üç istasyonda da bollukları sırasıyla 9, 26 ve 19 adet/1000m³ olan yumurtaların baskınlıkları %1.83, %2.58 ve %7.40 tır Pempheris vanicolensis (Üçgen Balığı, Gölge Balığı) İndo-Pasifik orijinli bir tür olan Pempheris vanicolensis in doğal yayılım alanı Pasifik ve Hint Okyanusları dır (Fishbase, 2009). Süveyş Kanalı yoluyla Akdeniz ihtiyofaunasına dahil olmuştur ve Tunus kıyılarına kadar tüm orta ve doğu Akdeniz de yoğun olarak bulunmaktadır (Golani ve ark., 2006). Türkiye kıyılarında yalnızca Ege ve Akdeniz de dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi yoktur (Turan, 2007). 87

105 Pempheris vanicolensis yumurta ve larvaları pelajiktir (Golani ve ark., 2006). Fishelson ve Sharon (1997) geceleri gruplar halinde mağara ağızlarından ayrılarak yumurtladıklarını bildirmektedir. Golani ve Diamant (1991) kendi orijinal ekosistemlerinde yıl boyu yumurtlayabildiklerini, Akdeniz kıyılarında ise üremenin Nisan-Eylül arasında gerçekleştiğini bildirmektedir Pempheris vanicolensis in Bolluk ve Dağılımı Pempheris vanicolensis postlarvaları yalnızca sonbahar mevsiminde III üncü istasyonda tespit edilmiştir. Bollukları 6 adet/1000m³ ve baskınlıkları %20 dir. Pempheris vanicolensis e ait postlarvalar Türkiye kıyılarında daha önce tespit edilmiş olsa da basılı kaynaklarda yer almamaktadır (AK ÖREK * ) Pempheris vanicolensis Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Pempheris vanicolensis postlarvaları pelvik uzantıları (pelvik buds; Leis ve Rennis, 1982) sayesinde diğer türlerden ayırt edilebilmektedir. Vücut preanalda kalın ve anüs ½ den az geride yer almaktadır. Abdomenin anterior dorsalinde yer alan hava kesesi son derece iridir ve oval şekillidir. Pektoral yüzgeçler gelişmiştir. 3.16mm boyundaki postlarvada PreA 1.63mm, PVD 0.67mm, BU 0.89mm, BY 0.64mm ve GÇ 0.38mm olarak ölçülmüştür. Larva henüz preflexion safhasındadır. Miyomer sayısı adettir. Pigmentasyona bakıldığında, dorsalde baş üzerinde 4 adet yıldız pigment bulunmaktadır. Başın posteriorunda ve anüs hizasında birer adet iri dallanmış pigment yer almaktadır. Lateralde hava kesesinin ve gutun dorsalinde pigmentasyon mevcuttur. Abdominalin anteriorunda bir adet büyük yıldız pigment gözlenmektedir. Abdomenin ve gutun ventrali pigmentlidir. Postanal ventralde bir büyük dallanmış pigment ve postanalın ½ sine kadar devam eden yıldız pigmentler bulunmaktadır. * AK ÖREK, Y., ODTÜ DBE Erdemli-Mersin (Kişisel İletişim) 88

106 Leis ve Rennis (1982) Pempheris cinsine ait mm lik postlarvaları tanımlamıştır. Fishelson ve Sharon (1997) Kızıldeniz de bu türün erken aşamalarının bazı morfometrik özelliklerini vermiştir. Ancak, direkt olarak bu aşamalardaki Pempheris vanicolensis morfolojisini tanımlayan bir kaynağa rastlanamamış olup, bu nedenle herhangi bir kıyaslama yapılamamıştır Liza saliens (Sivriburun Kefal) Liza saliens in doğal yayılım alanı doğu Atlantik Okyanusu nun orta kesimleri ile Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Patimar (2008), Hazar Denizi nde de dağılış gösterdiğini ve bu bölgeye Sovyetler Birliğinden bilim insanları tarafından aşılandığını belirtmektedir. Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi yüksektir (Turan, 2007). Bu türün yumurta ve larvaları pelajiktir (Golani ve ark., 2006). Yumurtlama sığ sularda gerçekleşmektedir (Demirsoy, 2001). Üreme dönemi Hazar Denizi nde Mayıs-Temmuz (Patimar, 2008) ve Ege de Temmuz olarak bildirilmektedir (Hoşsucu, 2001) Liza saliens in Bolluk ve Dağılımı Liza saliens e ait yumurtalar ilkbahar ve yaz mevsimlerinde her üç istasyonda da tespit edilmiştir. İlkbahar mevsiminde bolluk ve baskınlıkları sırasıyla 25 adet/1000m³ ve %1.83, 26 adet/1000m³ ve %2.58, 29 adet/1000m³ ve %7.40 olarak tespit edilmiştir. Yaz mevsiminde 14 adet/1000m³ ve %2.03, 55 adet/1000m³ ve %4.16, 37 adet/1000m³ ve %3.23 tür (Şekil 4.20). Şekil 4.20 Liza saliens Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı (a: İlkbahar, b: Yaz) 89

107 Liza saliens postlarvalarına yalnızca yaz mevsiminde III üncü istasyonda rastlanmıştır. Bollukları 6 adet/1000m³; baskınlıkları ise %2.17 olarak tespit edilmiştir. Ak (2004) Mersin Körfezi nde Liza saliens yumurtalarına Temmuz- Ağustos aylarında, postlarvalarına ise Haziran-Temmuz aylarında rastlamıştır. Haziran ayında postlarvaların bulunması, üremenin bahar aylarında da olduğunu göstermektedir. İzmir Körfezi ne bakıldığında, yumurtaların Mayıs-Eylül arasında planktonda bulunduğu görülmektedir (Mater, 1981; Ak, 2000; Çoker, 2003). Postlarvalara ise Mater (1981) Temmuz, Çoker (2003) Haziran-Kasım, Taylan (2007) Aralık, Nisan, Mayıs ve Ağustos aylarında rastlamıştır. Edremit Körfezi nde Nisan-Haziran aylarında yumurta ve larvalar örneklenmiştir. Marmara da ise Yüksek ve Yılmaz (2008) Ağustos ayında yumurtalarını ve Temmuz ayında larvalarını örneklemiştir. Dolayısıyla bu çalışmada tespit edilen üreme dönemi literatürle uyum içerisindedir Liza saliens Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Liza saliens yumurtalarında şekil küresel, kapsül desensiz ve vitellus homojendir. 1 adet yağ damlacığı posteriora yakın medyan konumlu görülmektedir. Çap mm arasında değişmekle birlikte ortalama 0.73±0.03mm ve yağ damlacığı çapı mm arasında değişmekle birlikte ortalama 0.25±0.02mm olarak ölçülmüştür. Baş üzerinde ve musoda yıldız pigment bulunmaktadır. Dorsalde çift sıra yıldız pigment gözlenmektedir. Embriyonun ½ sine yakın yoğunlaşarak dağınık hal alan yıldız pigmentler kaudale doğru tekrar seyrelmektedir. Vitellus üzerinde pigmentasyon gözlenmezken yağ damlacığında yıldız pigment bulunmaktadır (EK 2.19). Bu özelliği ile Mugil cephalus tan ayrılmaktadır (Yashouv ve Berner-Samsonov, 1970). Yaz mevsiminde tespit edilen Liza saliens postlarvalarında boy 7.60mm, PreA 4.65mm, PVD 1.70mm, BU 2.02mm, BY 1.49mm ve GÇ 0.62mm olarak ölçülmüştür. Pelvik yüzgeçler subabdominal pozisyonda gelişmiştir. D1:3, D2:9 90

108 ve A:14 ışınlıdır. Larva üzerinde yoğun yıldız pigment gözlenmekle birlikte, postanal lateralde yanal hat üzerinde kaudale uzanan çizginin kalınlığı embriyonun vücut derinliğinin yaklaşık ¼ üdür (EK 2.20). Ak (2004) Mersin Körfezi nde ( )mm lik yumurtalar ile mm lik postlarvaları tanımlamıştır. İzmir Körfezi nde yumurta çapını; Mater (1981) ( )mm, Ak (2000) ( )mm, Çoker (2003) ( )mm olarak belirlemiştir. Ayrıca, Çoker (2003) mm lik ve Taylan (2007) mm lik postlarvaların tanımını vermiştir. Çakır (2004) Edremit Körfezi nde 2.43mm lik postlarvaların tanımını vermiştir. Dolayısıyla bu çalışmada, Liza saliens in erken gelişim evrelerine ilişkin morfolojik bulgular literatürle uyum içerisinde görünmektedir Chromis chromis (Papaz Balığı) Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Chromis chromis in orijinal yayılım alanı Doğu Atlantik okyanusunun güney ve orta kesimleri ile Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi yoktur (Turan, 2007). Whitehead ve ark. (1986) bu türün yaz aylarında ürediğini bildirmektedir. Fishbase (2009) üremenin Adriatik te Mayıs ayında da gerçekleştiğini belirtmektedir. Son derece karmaşık üreme davranışları gözlenmekle birlikte, demersal olan yumurtalar erkekler tarafından gözetilmekte ve kuluçka yaklaşık 10 gün sürmektedir. Pelajik larval safha ise gün içerisinde tamamlanmaktadır (Picciulin ve ark., 2004) Chromis chromis in Bolluk ve Dağılımı Chromis chromis postlarvalarına yalnızca ilkbahar mevsiminde II inci istasyonda rastlanmıştır. Bollukları 9 adet/1000m³ olarak tespit edilen postlarvaların baskınlıkları %7.83 tür. Türkiye nin Akdeniz kıyılarında Papaz Balığı larvaları ilk kez bu çalışmayla rapor edilmektedir. Chromis chromis e ait prelarvaları Edremit 91

109 Körfezi nde Çakır (2004) Temmuz ayında tespit etmiştir. Koutrakis ve ark. (2004) Kuzeybatı Ege de ve Sabates ve ark. (2003) Kuzeybatı Akdeniz kıyılarında Temmuz-Eylül ayları arasında bu türe ait postlarval aşamalara rastlamışlardır. Bu çalışmada Chromis chromis postlarvalarının örneklendiği dönemin diğer çalışmalarla uyuşmamasının çevresel koşullardaki farklılıklardan kaynaklanabileceği düşünülmektedir Chromis chromis Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Chromis chromis postlarvalarında vücut ince-uzundur. Miyomer sayısı 7+19 adet olarak tespit edilmiştir. 3.67mm lik postlarvada PreA 1.23mm, PVD 0.56mm, BU 0.70mm, BY 0.71mm ve GÇ 0.27mm olarak ölçülmüştür. Postanal ventralde nokta pigmentlerden oluşan bir sıra mevcuttur. Sonbarsak üzeri pigmentlidir. Abdominal dorsalde nokta pigmentler yer almaktadır Coris julis (Güneş Balığı, Gelin Balığı) Atlintik Akdeniz orijinli bir balık olan Coris julis in doğal yayılım alanı Atlantik Okyanusu nun doğu kıyıları ile Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi bulunmasa da (Turan, 2007), deniz akvaryumları için önemli bir tür olduğu bilinmektedir (Demirsoy, 2001). Bu türün erken aşamaları planktoniktir. Protroginik hermafroditizm ve seksüel dimorfizm gözlenmektedir (Golani ve ark., 2006). Nisan-Ağustos ayları arasında yumurtlamaktadır (Whitehead ve ark., 1986) Coris julis in Bolluk ve Dağılımı Coris julis yumurtaları yalnızca yaz mevsiminde II inci istasyonda tespit edilmiştir. Bollukları 131 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %9.91 olarak hesaplanmıştır. 92

110 Coris julis e ait postlarvalar yalnızca sonbahar mevsiminde III üncü istasyonda tespit edilmiştir. Bollukları 6 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %20 olarak belirlenmiştir. Ak (2004), Mersin Körfezi nde bu türün yumurtalarına Mart ayında rastlamıştır. İzmir Körfezi nde Mater (1981) Mayıs-Ağustos, Ak (2000) Nisan- Eylül ve Çoker (2003) Mart-Eylül aylarında bu türün yumurtalarına rastlamışlardır. Edremit Körfezi nde Çakır (2004) Nisan-Haziran aylarında yumurtalarını tespit etmiştir. Kuzeybatı Ege de Koutrakis ve ark. (2004) ise Haziranda larvalarını örneklemiştir. Marmara da Alimoğlu (2002) yumurtaların Temmuz ayında tespit edildiğini bildirmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada Coris julis in üreme dönemine ilişkin bulgular literatürle uyum içerisindedir Coris julis Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Coris julis yumurtalarında şekil küresel, kapsül desensiz, son derece şeffaf olan vitellus açık sarı renkte ve homojendir. Yağ damlacığı anteriora yakın konumlanmıştır. Çap mm arasında değişmekle birlikte ortalama 0.57±0.007mm olarak tespit edilmiştir. Yağ damlacığı çapı mm arasında değişmekte olup; ortalama 0.11±0.007mm dir. Embriyo üzerinde pigmentasyon son derece zayıftır. Coris julis postlarvalarında vücut ince uzun ve anüs ½ dedir. 2.67mm lik postlarvada PreA 1.30mm, BY 0.40mm, PVD 0.40mm ve GÇ 0.20mm olarak ölçülmüştür. Miyomer sayısı adettir. Pigmentasyon son derece zayıftır. Abdominal ventralde birkaç nokta pigment, anüs üzerinde yıldız pigment ve postanal ventralde kaudale ulaşmadan sonlanan yıldız pigmentler mevcuttur. Kaudal ventralde tek yıldız pigment gözlenmektedir. Ak (2004) Mersin Körfezi nde bu türe ait yumurtaların 0.62 (0.14)mm çapında olduğunu bildirmektedir. İzmir Körfezi nde Mater (1981) ( )mm, Ak (2000) ( )mm, Çoker (2003) (0,13-0,18)mm çapında olduğunu rapor etmişlerdir. Edremit Körfezi nde Çakır (2004) 0.81 (0.15)mm ve Marmara da Alimoğlu (2002) ( )mm 93

111 çapında olduğunu belirtmektedir. Bu çalışmada tespit edilen yumurta çapının literatüre yakın olmakla birlikte daha düşük olduğu görülmektedir. Bu durumun hidrolojik koşullardaki farklılıktan kaynaklandığını ileri sürmek mümkündür Thalassoma pavo (Gün Balığı) Atlantik Akdeniz orijinli bir tür olan Thalassoma pavo nun doğal yayılım alanı Atlantik Okyanusu nun doğu kıyıları ile Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Bu tür Karadeniz de bulunmamaktadır (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik değeri bulunmasa da (Turan, 2007), deniz akvaryumları için önemli bir tür olduğu bilinmektedir (Demirsoy, 2001). Bu türe ait erken gelişim evreleri pelajiktir. Protroginik hermafroditizm ve eşeysel dimorfizm gözlenmektedir (Golani ve ark., 2006). Akdeniz de üreme dönemi Haziran-Temmuz aylarıdır (Whitehead ve ark., 1986) Thalassoma pavo nun Bolluk ve Dağılımı Thalassoma pavo ya ait yumurta ve larvalara yaz mevsiminde rastlanmıştır. Her üç istasyonda da tespit edilen Thalassoma pavo yumurtalarında bolluk sırasıyla 21, 98 ve 11 adet/1000m³ ve baskınlık %3.05, %7.41 ve %0.96 olarak tespit edilmiştir. Thalassoma pavo postlarvalarına II ve III üncü istasyonlarda rastlanmış olup; bollukları sırasıyla 98 ve 21 adet/1000m³; baskınlıkları ise %13.96 ve %7.58 olarak tespit edilmiştir (Şekil 4.21). Şekil Thalassoma pavo Erken Gelişim Evrelerinin Bolluk ve Dağılımı (a: Yumurta, b: Postlarva) 94

112 Bu türe ait yumurtalar Türkiye nin Akdeniz kıyılarında ilk kez bu çalışmayla rapor edilmektedir. İzmir Körfezi nde Ak (2000) bu türe ait yumurtalara Ağustos ayında, Çoker (2003) ise Haziran ayında rastlamıştır. Dolayısıyla bu çalışmada elde edilen sonuçların, belirtilen çalışmalarla uyum içinde olduğu görülmektedir Thalassoma pavo Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Thalassoma pavo yumurtalarında şekil küresel, kapsül desensizdir. Homojen olan vitellus son derece şeffaftır. Bir adet anterior konumlu yağ damlacığı bulunmaktadır. Çap mm arasında değişmekle birlikte ortalama 0.55±0.02mm ve yağ damlacığı çapı mm arasında değişmekle birlikte ortalama 0.13±0.01mm olarak tespit edilmiştir. Embriyo üzerinde büyük nokta, çizgi ve yıldız şekilli pigmentler dorsalde tek sıra halinde kaudale uzanmaktadır (EK 2.21). Thalassoma pavo postlarvalarında vücut ince-uzun, anüs ½ den az geride yer almaktadır. Abdominal dorsalde küçük bir hava kesesi bulunmaktadır mm arasında tespit edilen postlarvalarda ortalama boy 3.00±0.99mm dir. 4.00mm lik postlarvada miyomer sayısı 17+9 adettir. PreA 2.52mm, PVD 0.60mm, BU 0.93mm, BY 0.75mm ve GÇ 0.28mm olarak tespit edilmiştir. Gutun dorsalinde küçük nokta ve yıldız pigmentler anüse uzanmaktadır. Abdominal ventralde 2 adet iri dallanmış pigment mevcuttur. Anüs üzerinde blok pigment yer almaktadır. Postanalın ½ sinde, dorsal ve ventralde karşılıklı yıldız pigment kümeleri yer almaktadır. Bazı bireylerde yaklaşık anüs hizasında dorsalde tek yıldız pigment gözlenmektedir. Kaudal ventralde pigmentasyon bulunmaktadır (EK 2.22). İzmir Körfezi nde Ak (2000) Thalassoma pavo yumurtalarının 0.60 (0.13)mm ve Çoker (2003) 0.63 (0.15)mm olduğunu belirtmektedir. Bu çalışmada tespit edilen yumurta çaplarının daha küçük olduğu dikkat çekmektedir. Literatürde Thalassoma pavo ya ait bu çalışmada saptanan boydaki bireylerinin morfolojik özellikleri ile ilgili veri bulunamamasına karşın; miyomer 95

113 sayısının 26 adet olması ve miyomer sayısına sahip diğer iki Labrid ile (Coris julis, Xyrichthys novacula) vücut morfolojisi veya pigmentasyon karakterlerinin uyuşmaması (Mater ve Çoker, 2004; Çoker, 2003; Ak, 2004) nedeniyle postlarvanın Thalassoma pavo olduğuna karar verilmiştir Labridae sp. nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri Yalnızca yaz mevsiminde III üncü istasyonda tespit edilen labrid postlarvalarında bolluk 11 adet/1000m³ ve baskınlık ise %3.97 dir. Tespit edilen Labridae sp. postlarvalarında boy mm arasında değişmektedir. 2.32mm lik larvada PreA 1.10mm, PVD 0.31mm, BU 0.41mm, BY 0.40mm ve GÇ 0.17mm olarak ölçülmüştür. Miyomer sayısı adettir. Anüs hafif bir kıvrımla vücudun ½ sine yakın dışarı açılmaktadır. Ventralde istmusttan başlayarak kaudale devam eden kesiksiz dallanmış pigmentler gözlenmektedir. Kaudal ventralde tek nokta pigment bulunmaktadır. Gutun dorsalinde yıldız pigmentler vardır. Otosistik bölgede belli belirsiz birkaç yıldız pigment gözlenmektedir. Dorsalde başın hemen gerisinde 1 adet ve postanal dorsalde 4 adet yıldız pigment gözlenmektedir Tripterygion sp. (Karabaş Balıkları) Türkiye denizlerinde bu familyaya ait 3 tür dağılış göstermektedir. Bunlardan Tripterygion delaisi ve Tripterygion melanurus yalnızca Ege ve Akdeniz de, Tripterygion tripteronotus ise tüm denizlerimizde bulunmaktadır (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemleri yoktur (Turan, 2007). Tripterygionlarda yumurtalar demersal ve prelarvalar zemine yakın yaşamaktadır (Larvalbase, 2009). Dolayısıyla planktonik evrenin yalnızca postlarval safhayı kapsadığı görülmektedir. Üreme döneminde alan savunması gibi kompleks üreme davranışları vardır (Geertjes ve Videler, 2002). Demirsoy (2001), eşeysel dimorfizmin yalnızca üreme dönemlerinde gözlendiğini belirtmektedir. Her üç türün de üreme dönemi Can ve Bilecenoğlu (2005) tarafından Mayıs-Temmuz; Golani ve ark. (2006) tarafından bahar ayları olarak 96

114 verilmiştir. Geertjes ve Videler (2002) nin Tripterygion melanurus üzerinde yaptığı çalışmada Nisanda (14ºC) yumurtlamanın halihazırda başlamış olduğunu ve Temmuz sonuna kadar devam ettiğini rapor etmektedir Tripterygion sp. nin Bolluk ve Dağılımı Bu çalışmada Tripterygion sp. postlarvalarına yalnızca yaz mevsiminde I inci ve III üncü istasyonlarda rastlanmıştır. Bollukları sırasıyla 7 ve 16 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %7.14 ve %5.78 olarak tespit edilmiştir. İzmir Körfezi nde Çoker (2003) Ocak ayında, Edremit Körfezi nde ise Çakır (2004) Ağustos ayında Tripterygiid postlarvaları tespit etmişlerdir. Tanımlamalar cins düzeyinde olduğundan üreme periyodu ile ilgili herhangi bir karşılaştırma yapılamamıştır Tripterygion sp. Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Tripterygion postlarvalarında vücut ince uzun ve anüs 1/3 te yer almaktadır. Pektoral yüzgeç taslakları gelişmiştir. Miyomer sayısı adettir. Postlarvalarda boy mm arasında değişmekle birlikte ortalama 5.40±2.90mm olarak belirlenmiştir. 5.61mm lik postlarvada PreA 1.8mm, PVD 0.84mm, BU 1.00mm, BY 0.95mm ve GÇ 0.42mm dir. Abdomenin anterior dorsalinde yuvarlak bir hava kesesi gözlenmektedir. Vücudun dorsalinde pigmentasyona rastlanmamıştır. Peritoneal bölgenin dorsalinde yoğun pigmentasyon bulunmaktadır. Anüsün ventralinde bir adet iri nokta pigment bulunmaktadır. Postanal ventralin ½ sinden başlayan küçük nokta pigmentler kaudale uzanmaktadır (EK 2.23). Çoker (2003) İzmir Körfezi nde 5.80mm ve Çakır (2004) Edremit Körfezi nde 4.64mm lik postlarvaların tanımını vermiştir. Leis ve Rennis (1982) ile Okiyama (1988) bu familyaya ait çeşitli türlerin larval morfolojilerini tanımlamışlardır. 97

115 Blennius ocellaris (Benekli Horozbina) Atlantik Akdeniz orijinli bir tür olan Blennius ocellaris in doğal yayılım alanı Doğu Atlantik Okyanusu nun orta kesimleri ile Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi bulunmasa da (Turan, 2007), Demirsoy (2001) akvaryum için uygun bir tür olduğunu bildirmektedir. Bu türe ait yumurtalar demersaldir ve erkekler tarafından gözetilirler (Golani ve ark., 2006). Üreme dönemi Batı Akdeniz de Nisan, İngiltere kıyılarında Haziran olarak bildirilmektedir (Whitehead ve ark., 1986b) Blennius ocellaris in Bolluk ve Dağılımı Blennius ocellaris e ait postlarvalara yalnızca Yaz mevsiminde III üncü istasyonda rastlanmıştır. Bollukları 11 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %3.97 olarak tespit edilmiştir. Ak (2004) Mersin Körfezi nde Temmuz ayında bu türe ait larvaları tespit etmiştir. İzmir Körfezi nde Çoker (1996) ve Ak (2000) Nisan-Mayıs, Çoker (2003) Şubat-Mayıs aylarında Blennius ocellaris postlarvalarının bulunduğunu rapor etmişlerdir. Edremit Körfezi nde Çakır (2004) Temmuz ayında, Doğu Karadeniz de Başar (1996) Mayıs ayında postlarvalarını örneklemiştir. Kuzeybatı Ege de Koutrakis ve ark. (2004) Haziran ayında bu türün larvalarının bulunduğunu bildirmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada elde edilen sonuçların literatürle uyum içerisinde olduğu görülmektedir Blennius ocellaris Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Blennius ocellaris postlarvalarında vücut ince-uzun preanalda kalındır. Anüs 1/3 tedir. 2.04mm lik larvada PreA 0.69mm, PVD 0.33mm, BU 0.41mm, BY 0.40mm ve GÇ 0.16mm olarak tespit edilmiştir. Pektoral yüzgeçler anüsü geçmektedir ve üzerinde pigmentasyon mevcuttur. Gutun dorsalinde çizgi ve abdominalin dorsalinde farklı büyüklüklerde birkaç nokta pigment yer almaktadır. 98

116 Baş üzerinde nokta pigment gözlenmektedir. Postanal ventralin ½ sinden başlamak üzere 4 adet nokta pigment ve kaudal ventralde tek nokta pigment bulunmaktadır. Ak (2004) Mersin Körfezi nde 2.23mm, Çoker (1996) İzmir Körfezi nde 3-6mm ve Çoker (2003) mm lik postlarvaları tanımlamıştır. Edremit Körfezi nde ise Çakır (2004) 2.96mm lik postlarvaların tanımını vermiştir Lipophrys (Salaria) pavo (İbikli Horozbina) Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Lipophrys pavo nun doğal yayılım alanı Doğu Atlantik in orta kesimleri ile Akdeniz dir. Süveyş Kanalı nda da bulunmaktadır (Fishbase, 2009). Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi bulunmasa da (Turan, 2007), akvaryumlar için uygun bir türdür (Demirsoy, 2001). Lipophrys pavo yumurtaları demersaldir (Fishbase, 2009). Can ve Bilecenoğlu (2005) yumurtaların erkekler tarafından gözetildiğini bildirmektedir. Whitehead ve ark. (1986b) üreme döneminin Mayıs-Temmuz ve Can ve Bilecenoğlu (2005) Mart-Temmuz ayları olduğunu bildirmektedir Lipophrys pavo nun Bolluk ve Dağılımı Lipophrys pavo postlarvalarına kış ve ilkbahar mevsimlerinde rastlanmıştır. İlkbaharda bollukları en yüksek düzeydedir. Kış mevsiminde I ve III üncü istasyonlarda bollukları sırasıyla 7 ve 6 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %63.64 ve %50 olarak hesaplanmıştır. İlkbaharda her üç istasyonda bollukları sırasıyla 113, 70 ve 86 adet/1000m³; baskınlıkları ise %68.07, %60.87 ve %74.14 olarak tespit edilmiştir (Şekil 4.22). Bu türün tespit edilen larvalar içerisinde en yüksek bolluk ve baskınlığa sahip olduğu görülmüştür. İzmir Körfezi nde Çoker (1996) Mayıs-Temmuz, Ak (2000) Nisan- Ağustos ve Çoker (2003) Ağustos-Eylül aylarında bu türe ait postlarvaları tespit etmişlerdir. Edremit Körfezi nde Çakır (2004) Mayıs-Temmuz aylarında bulunduğunu bildirmektedir. Karadeniz in güney kıyılarında Satılmış ve ark. 99

117 (2003) ilkbahar ve yaz aylarında; kuzey kıyılarında ise Gordina ve ark. (2005) yaz aylarında bulunduğunu bildirmektedirler. Bu çalışmada kış mevsiminde tespit edilmiş olmasının, çalışma alanının hidrolojik koşullarından kaynaklandığı düşünülmektedir. Şekil 4.22.Lipophrys pavo Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı (a: Kış, b: İlkbahar) Lipophrys pavo Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Lipophrys pavo postlarvalarında vücut ince uzun ve preanal bölge kalındır. Anüs 1/3 te yer almaktadır. Pektoral yüzgeçler belirgindir ve anüsü geçmektedir. Postlarvalarda boy mm arasında değişmekle birlikte ortalama 2.91±0.1mm olarak tespit edilmiştir. 2.93mm lik postlarvada PreA 0.98mm, PVD 0.41mm, BU 0.58mm, BY 0.57mm ve GÇ 0.20mm olarak ölçülmüştür. 3mm nin üzerindeki bireylerde alt çenede 2 ve üst çenede 4 adet diş gözlenmektedir. Tespit edilen bireylerin hiçbirinde notokorda henüz kıvrılmamıştır. Postlarvalarda dorsal pigmentasyon gözlenmemektedir. Peritoneal bölgenin dorsali gut boyunca yoğun pigmentasyon içermektedir. Pektoral yüzgeçlerin kaidesine yakın birkaç nokta pigment vardır. Abdominal ventralde 1 adet ortada ve 1-2 adet sonbarsak üzerinde nokta ve/veya dallanmış pigmentler mevcuttur. Postanal ventralde ise anüsten 5-6 miyomer sonra başlayan adet nokta pigment kaudale uzanmaktadır (EK 2.24). 100

118 İzmir Körfezi nde Mater (1981) 3.43mm, Çoker (1996) mm, Ak (2000) 4-7mm ve Çoker (2003) mm lik, Edremit Körfezi nde ise Çakır (2004) 3.05mm lik larvaların tanımlarını vermiştir Parablennius sanguinolentus (Horozbina) Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Parablennius sanguinolentus un doğal yayılım alanı Doğu Atlantik in orta kesimleri ile Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Gıda olarak tüketilmemekle birlikte akvaryumlar için ekonomik bir türdür (Fishbase, 2009). Diğer Blenniid türlerinde olduğu gibi Parablennius sanguinolentus un da yumurtaları demersaldir (Fishbase, 2009). Bu türde de erkekler yumurtaları gözetmektedir (Oliveira ve ark., 2001). Golani ve ark. (2006) üreme döneminin Kış ve İlkbahar aylarında, Can ve Bilecenoğlu (2005) ise Mayıs-Temmuz aylarında olduğunu bildirmektedir Parablennius sanguinolentus un Bolluk ve Dağılımı Parablennius sanguinolentus postlarvaları yalnızca ilkbahar mevsiminde III üncü istasyonda tespit edilmiştir. Bollukları 10 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %8.62 olarak belirlenmiştir. İzmir Körfezi nde Çoker (1996) ve Ak (2000) bu türle Nisan-Mayıs aylarında, Çoker (2003) ise Mart, Mayıs ve Ekim aylarında karşılaşmışlardır. Edremit Körfezi nde Çakır (2004) Nisan ayında bulunduğunu bildirmektedir. Karadeniz de ise, Sinop kıyılarında Satılmış (2003) Yaz aylarında, Trabzon kıyılarında Başar (1996) Mayıs ayında bu türe ait postlarvaları tespit etmişlerdir. Dolayısıyla bu çalışmada elde edilen sonuçların literatürle uyum içinde olduğu görülmüştür. 101

119 Parablennius sanguinolentus Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Parablennius sanguinolentus postlarvalarında vücut inceuzun ve preanal bölge daha kalındır. Anüs 1/3 ile ½. 5 arasında yer almaktadır. Pektoral yüzgeçler iyi gelişmiştir ve anüsü geçer. Miyomer sayısı toplam adettir. 5.00mm lik postlarvada PreA 1.88mm, PVD 0.73mm, BU 0.96mm, GÇ 0.42mm olarak tespit edilmiştir. Bu aşamada notokorda henüz kıvrılmamıştır. Larva üzerindeki pigmentasyon son derece belirgindir. Baş üzerinde iri dallanmış pigmentler bulunmaktadır. Muso ve otosistik bölge pigmentlidir. Peritonal dorsal tamamen pigmentle kaplanmıştır. Pektoral yüzgeç üzerinde dallanmış ve çizgi pigmentler belirgindir. Abdominal ventralde tek nokta pigment yer almaktadır. Postanal ventralin yaklaşık 1/3 ünden başlayan 14 adet küçük nokta pigment kaudale yakın sonlanmaktadır. Kaudal ventralde kuyruk ve primordial yüzgeç üzerinde yer alan nokta pigment kümesi tanıda yardımcı olmuştur. Postanal dorsalde de belirsiz nokta pigmentler gözlenebilmektedir (EK 2.25). İzmir Körfezi nde Çoker (1996) mm, Çoker (2003) ise mm lik postlarvaların tanımını vermiştir. Edremit Körfezi nde Çakır (2004) 3.55mm lik postlarvayı tanımlamıştır. Karadeniz de Sinop kıyılarında Satılmış (2001) mm lik, Sürmene kıyılarında Başar (1996) mm lik postlarvaları tespit etmişlerdir Blenniidae sp. nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri Blenniidae sp. postlarvalarına yalnızca yaz mevsiminde II inci istasyonda rastlanmıştır. Bollukları 11 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %1.57 olarak tespit edilmiştir. Blenniidlerin erken postlarval aşamaları hakkında yeterli literatür bulunamaması nedeniyle tayinleri familya düzeyinde bırakılmıştır. Tespit edilen Blenniidae sp. postlarvalarında vücut ince-uzun ve anüs 1/3 ten önde yer almaktadır. 2.7mm lik postlarvada PreA 0.82mm, PVD 0.40mm, BU 0.40mm, BY 0.44mm ve GÇ 0.22mm olarak belirlenmiştir. Pektoral yüzgeçler gelişmiştir 102

120 ve anüse yakın sonlanmaktadır. Embriyonun dorsalinde pigmentasyona rastlanmamıştır. Peritonal bölgenin dorsalinde gut üzerinde iri dallanmış pigmentler mevcuttur. Abdominal ventralde ise biri ortada diğeri anüs üzerinde olmak üzere 2 dallanmış pigment bulunmaktadır. Postanal ventralde anüsten başlayan şekli v harfini andıran melanoforlar kaudale varmadan sonlanmaktadır. Kaudal ventralde birkaç nokta pigment gözlenmektedir Callionymus lyra (Üzgün Balığı) Atlantik Akdeniz orijinli olan Callionymus lyra nın doğal yayılım alanı Doğu Atlantik in Orta ve Kuzey kesimleri ile Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi yoktur (Turan, 2007). Bu türe ait yumurta ve larvalar pelajiktir ve Akdeniz de üreme dönemi Şubat-Ağustos ayları olarak belirtilmektedir (Whitehead ve ark., 1986b). Demirsoy (2001) in bildirdiğine göre üreme döneminde pigmentasyon karakterlerinde farklılaşma gözlenmektedir Callionymus lyra nın Bolluk ve Dağılımı Callionymus lyra yumurtaları İlkbahar, Yaz ve Sonbahar mevsimlerinde tespit edilmiştir. Yaz ve Sonbahar mevsimlerinde bolluklarının en yüksek düzeyde olduğu görülmektedir. İlkbaharda II ve III üncü istasyonlarda bollukları sırasıyla 18 ve 48 adet/1000m³ ve baskınlıkları %1.79 ve %12.24; Yazın I ve II. istasyonlarda bollukları 325 ve 469 adet/1000m³ ve baskınlıkları %47.17 ve %35.48; Sonbaharda ise her üç istasyonda da bollukları sırasıyla 342, 325 ve 684 adet/1000m³ ve baskınlıkları %70.95, %83.55 ve %83.01 olarak tespit edilmiştir. Bolluklarının bu denli yüksek olmasında tür tayininin erken aşamalarda da yapılabilmesi etkili olmuştur. Bu türe ait yumurtalar İzmir Körfezi nde Çoker (2003) tarafından Ocak; Edremit Körfezi nde Çakır (2004) tarafından Aralık-Haziran da belirlenmiştir. Yüksek (1993), Marmara da yumurtalarını Şubat-Mart aylarında tespit etmiştir. 103

121 Karadeniz in kuzey kıyılarında Gordina (2006) tarafından yaz mevsiminde rapor edilmiştir. Gordina (2006) nın raporu bu türün Karadeniz kıyılarındaki ilk erken aşama kaydıdır. Bu çalışmada ise üreme periyodunun literatürde belirtilen üreme dönemine nazaran daha geniş olduğu görülmektedir. Bu durumun bölgelerin hidrolojik koşulları arasındaki farklılıklardan kaynakladığı düşünülmektedir Callionymus lyra Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Callionymus lyra yumurtalarında şekil küresel, kapsül desenli ve vitellus granül biçiminde segmentlidir. Yağ damlacığı bulunmamaktadır. Embriyoda miyomer sayısı adettir. Tespit edilen çap mm arasında değişmekle birlikte ortalama 0.63±0.01mm olarak hesaplanmıştır. Gerek vitellusta ve gerekse embriyo üzerinde pigmentasyon gözlenmemektedir (EK 2.26). Çoker (2003) İzmir Körfezi nde bu türe ait yumurtaların 0.73mm, Çakır (2004) Edremit Körfezi nde ve Yüksek (1993) Marmara da 0.75mm çapında olduğunu bildirmektedir. Gordina (2006) Karadeniz in kuzey kıyılarında yumurta çapının 0.8mm olduğunu rapor etmektedir. Lo Bianco (1956) bu türe ait yumurta çapının mm arasında değiştiğini bildirmektedir. Bu çalışmada belirlenen yumurtaların çapları literatürdekilere göre küçüktür. Ancak gerek morfolojilerinin ve gerekse pigmentasyon özelliklerinin literatürde verilen bilgilerle tam bir uyum içerisinde olması nedeniyle yumurtalar Callionymus lyra olarak değerlendirilmiştir Callionymus pusillus (festivus) (Üzgün Balığı) Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Callionymus pusillus un doğal yayılım alanı Kuzeydoğu Atlantik ve Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi bulunmamaktadır (Turan, 2007). 104

122 Bu türe ait erken aşamalar pelajiktir. Eşeysel dimorfizm ve kompleks üreme davranışları gözlenmektedir (Golani ve ark., 2006). Üreme dönemi Akdeniz de Mayıs-Ağustos aylarıdır Callionymus pusillus un Bolluk ve Dağılımı Callionymus pusillus a ait yumurta ve postlarvalar tespit edilmiştir. İlkbaharda I ve II inci istasyonlarda tespit edilen Callionymus pusillus yumurtalarında bolluk sırasyıla 33 ve 26 adet/1000m³; baskınlık ise %2.42 ve %2.58 olarak tespit edilmiştir. Postlarvalara yalnızca Yaz mevsiminde III üncü istasyonda rastlanmış olup; bollukları 16 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %5.78 dir. Ak (2004) Mersin Körfezi nde Mayıs-Eylül aylarında yumurtalarını ve Mart-Mayıs aylarında postlarvalarını tespit etmiştir. Yine aynı bölgede Ak ve Uysal (2007) Temmuz ayında yumurtalarını tespit etmiştir. İzmir Körfezi nde bu türe ait yumurtaların genel olarak İlkbahar, Yaz ve Sonbahar aylarında tespit edildiği görülmektedir (Mater, 1981; Ak, 2000; Çakır ve ark., 2005). Ancak Çoker (2003), kış aylarında da gözlendiğini rapor etmektedir. Larvalar ise Çoker (2003) tarafından Nisan-Ekim, Çakır ve ark. (2005) tarafından Eylül ve Taylan (2007) tarafından Mart-Nisan aylarında rapor edilmiştir. Edremit Körfezi nde Çakır (2004) Haziran ayında yumurtalarını tespit etmiştir. Karadeniz in kuzey kıyılarında ise Gordina ve ark. (2005) Temmuz-Ağustos aylarında bu türe ait yumurtalara rastlamışlardır. Dolayısıyla bu çalışmada elde edilen sonuçlar literatürle uyum içerisindedir Callionymus pusillus Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Callionymus pusillus yumurtalarında şekil küresel, kapsül desensiz ve vitellus segmentlidir. Yağ damlacığı bulunmamaktadır. Yumurtalarda çap mm arasında değişmekle birlikte ortalama 0.57±0.19mm olarak tespit edilmiştir. Vitellusta pigmentasyon gözlenmezken; embriyo üzerinde zayıf nokta pigment seyrek bir şekilde dağılmıştır. 105

123 Callionymus pusillus postlarvalarında vücut preanalda oldukça kalındır. Anüs 1/3 ten az geride yer almaktadır. 1.79mm lik postlarvada PreA 0.66mm, PVD 0.23mm ve BY 0.30mm olarak ölçülmüştür. Larvanın dorsalinde pigmentasyon gözlenmemektedir. Abdominal bölgenin anterior dorsalinde küçük bir hava kesesi bulunmaktadır ve bu bölge dallanmış pigmentlerle kaplıdır. Abdominal ventralde tek nokta pigment, postanal ventralde dallanmış pigment sırası vardır. Mersin Körfezi nde Ak (2004) mm lik yumurtaları tespit etmiş ve larvaların tanımını vermiştir. İzmir Körfezi nde bu türe ait yumurtaların çaplarını Mater (1981) mm, Ak (2000) mm, Çoker (2003) mm ve Çakır ve ark. (2005) mm olarak vermiştir. Çoker (2003) mm ve Taylan (2007) mm lik larvaların tanımını vermiştir. Edremit Körfezi nde Çakır (2004) 0.59mm lik yumurtaları tanımlamıştır. Dolayısıyla bu çalışmada tespit edilen morfometrik karakterler literatürle uyum içerisindedir Aphia minuta (Beyaz Kayabalığı) Atlantik Akdeniz orijinli bir tür olan Aphia minuta nın doğal yayılım alanı Doğu Atlantik in kuzey ve orta kesimleri ile Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Bölgemizde ekonomik önemi bulunmamasına karşın (Turan, 2007); İtalya ve İspanya da avcılıkta hedef türü teşkil edebilmektedir (La-Mesa ve ark., 2005). Aphia minuta yumurtaları demersal olup boş midye kabuklarına bırakılmaktadır. Eşeysel dimofizm gözlenmektedir (Golani ve ark., 2006). Neoteni (erginlerde erken gelişim karakterlerinin devam etmesi) gözlenmekte olup; erginleri de pelajik ve planktonivordur (Caputo ve ark., 2000). İlk eşeysel olgunluğa erkekler 34 ve dişiler 38mm boyda ulaşmaktadırlar (Iglesias ve Morales-Nin, 2001). Semelpariti görüldüğü çok yaygın bir kanı olsa da, Caputo ve ark. (2000) in gerçekleştirdiği histolojik çalışmayla, birden fazla sefer üreyebildiği, asenkronik oosit gelişimi görüldüğü ve total değil partiler halinde 106

124 yumurtladığı ortaya konmuştur. Bu türün üreme döneminin farklı lokalitelerde son derece farklı aylara denk düştüğü ve bazı bölgelerde yıl boyu üreyebildiği görülmektedir (Fishbase, 2009). Iglesias ve Morales-Nin (2001) temel olarak yıl içerisinde 2 üreme döneminin olduğunu bildirmektedir. La-Mesa ve ark. (2005) larva ve juvenillerinin sığ sularda bulunduğunu belirtmektedir Aphia minuta nın Bolluk ve Dağılımı Aphia minuta postlarvalarına yalnızca yaz mevsiminde II inci istasyonda rastlanmıştır. Bollukları 11 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %1.57 olarak tespit edilmiştir. Mersin Körfezi nde Ak (2004) bu türe ait postlarvaları Mart-Mayıs aylarında, İzmir Körfezi nde Ak (2000) Nisan-Ekim, Çoker (2003) Mart-Ekim aylarında ve Edremit Körfezi nde Çakır (2004) Mayıs-Temmuz aylarında tespit etmişlerdir. Dolayısıyla bu çalışmada elde edilen sonuçlar literatürle uyum içindedir Aphia minuta Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Aphia minuta postlarvalarında vücut ince uzun ve anüs ½ den az önde yer almaktadır. Preanal bölgenin orta kesimlerine yakın oldukça iri bir hava kesesi bulunmaktadır. 4mm lik postlarvada PreA 1.85mm, PVD 0.58mm, BU 0.91mm, BY 0.60mm, GÇ 0.20mm ve oval olan gaz kesesinde büyük çap 0.23mm olarak ölçülmüştür. Miyomer sayısı 26 dır. Dorsal pigmentasyona rastlanmamıştır. Hava kesesinin dorsalinde pigmentasyon mevcuttur. İstmustta 1 adet dallanmış pigmentin hemen arkasında bitişik görülen 2 dallanmış pigment daha bulunmaktadır. Anüs üzerinde bir adet iri dallanmış pigment görülmektedir. Postanal ventralde ise anüsün hemen arkasından başlayan dallanmış pigmentler kesiksiz bir biçimde kaudale uzanmaktadır. Hipural bölge pigmentsizdir. Ak (2004) Mersin Körfezi nde mm lik larvaları tanımlamıştır. İzmir Körfezi nde Ak (2000) mm ve Çoker (2003) mm lik 107

125 postlarvaların tanımını vermiştir. Edremit Körfezi nde Çakır (2004) 3.05mm lik postlarvaların tanımını vermiştir Gobiidae sp. nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri Gobiidae sp. türüne ait prelarvalar yalnızca sonbahar mevsiminde II inci istasyonda tespit edilmiştir. Bollukları 12 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %8.45 tir. Bu familyanın prelarval aşamalarına ait yeterli tanımlayıcı kaynak bulunamaması nedeniyle tanım familya düzeyinde bırakılmıştır. Tespit edilen Gobiidae sp. prelarvalarında vücut ince-uzun ve anüs ½ den az önde vücuda bitişik olarak dışarı açılmaktadır. Miyomer sayısı adettir. Gaz kesesi gözlenmektedir. Besin kesesi oldukça küçük ve yuvarlaktır. Yağ damlacığı bulunmamaktadır. 2.52mm lik prelarvada pigmentasyon oldukça yoğundur. Baş üzerinde musoda büyük bir dallanmış pigment bulunmaktadır. Göz çevresinde dallanmış pigmentler vardır. Başın dorsalinde bir adet dallanmış pigment mevcuttur. Dorsalde toplam 7 adet belirgin iri nokta pigment kaudale uzanmaktadır. Postanal ventralde ilki iri nokta ve ikincisi dallanmış olan toplam 3 pigment gözlenmektedir. Anüs üzerinde blok pigment mevcuttur. Abdominal ventralde ise silik yıldız pigmentler bulunmaktadır. Lateralde yalnızca Otosistik bölgede pigmentasyon gözlenmektedir. Bu prelarva miyomer sayısı ve pigmentasyon karakteri ile Aphia minuta prelarvalarını andırmaktadır. Ancak La-Mesa ve ark. (2005) in Aphia minuta nın yumurtadan yeni çıkan prelarvaları için verdiği tanımda besin kesesi gözlenmemekte ve ağız açıktır. Ayrıca ventral pigmentasyon da farklıdır Sphyraena sphyraena (Iskarmoz, Zurna) Atlantik Akdeniz orijinli bir balık olan Sphyraena sphyraena nın doğal yayılım alanı Atlantik Okyanusu ve Akdeniz dir. Kızıldeniz de de dağılış göstermektedir (Whitehead ve ark., 1986b). Tüm Türkiye denizlerinde bulunmaktadır (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi yüksektir (Turan, 2007). 108

126 Bu türe ait erken aşamalar pelajiktir. İlkbahar ve yaz aylarında üremektedir (Golani ve ark., 2006). Whitehead ve ark. (1986b) sıcak aylarda yumurtladığını, Fishbase (2009) Senegal kıyılarında Temmuz ayında ürediğini bildirmiştir. İskenderun Körfezi nde ise olgun gonadlara sahip dişi bireyler ilkbahar aylarında gözlenmiştir (Kişisel Gözlem) Sphyraena sphyraena nın Bolluk ve Dağılımı Sphyraena sphyraena ya ait postlarvalara yalnızca Yaz mevsiminde II inci istasyonda rastlanmıştır. Bollukları 11 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %1.57 olarak tespit edilmiştir. Mersin Körfezi nde Ak ve Uysal (2007) bu türe ait postlarvalara Temmuz ve Eylül ayında rastlamıştır. İzmir Körfezi nde Mater (1981) Mayıs-Ağustos, Ak (2000) Nisan-Ağustos aylarında yumurtalarını tespit etmiştir. Ak (2000) Ekim ayında postlarvalarını, Çoker (2003) Ağustos ayında prelarvalarını tespit etmiştir. Kuzeybatı Akdeniz de Sabates ve ark. (2003) Nisan-Eylül aylarında postlarvalarının bulunduğunu bildirmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada elde edilen sonuçlar literatürle uyum içindedir Sphyraena sphyraena Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Sphyraena sphyraena postlarvalarında vücut ince-uzun ve anüs 2/3 te yer almaktadır. Baş son derece iridir ve uzamıştır. Miyomer sayısı 15+9 adettir. 5.66mm lik postlarvada PreA 3.67mm ve BU 1.65mm olarak ölçülmüştür. İstmustta iki melanofor bulunmaktadır. Preanal ventralde dallanmış pigmentler yer almaktadır. Postanal ventralde ise kaudale uzanan dallanmış ve yıldız pigmentler gözlenmektedir. Bu ventral hattın lateralinde tek sıra ve dorsalinde çift sıra yıldız ve dallanmış pigment kaudale uzanmaktadır. Vücudun yaklaşık ½ sinde dorsalde 4 yıldız pigmentten oluşan bir küme mevcuttur. Peritoneal dorsal ve anüs üzeri pigmentlidir (EK 2.27). 109

127 Türkiye kıyılarında yalnızca Ak (2000) bu türe ait postlarvaların (25mm) tanımını vermiştir. Bu çalışmada tespit edilen postlarval aşamanın daha küçük olması nedeniyle karşılaştırma yapılamamıştır Euthynnus alletteratus (Yazılı Orkinos) Atlantik Akdeniz orijinli bir tür olan Euthynnus alletteratus un doğal yayılım alanı Atlantik Okyanusu ile Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Tüm Türkiye kıyılarında dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi son derece yüksektir (Turan, 2007). Bu türe ait erken gelişim aşamaları pelajiktir (Whitehead ve ark., 1986). Kahraman ve ark. (2008) asenkronik oosit gelişimi görüldüğünü belirtmektedir. Fishbase (2009) yumurtlamanın partiler halinde gerçekleştiğini bildirmektedir. Bölgemizde yapılan GSİ çalışmalarıyla bu türün üreme döneminin Mayıs-Eylül arasında olduğu tespit edilmiştir (Kahraman ve ark., 2008) Euthynnus alletteratus un Bolluk ve Dağılımı Euthynnus alletteratus yumurtaları yalnızca ilkbahar mevsiminde I inci istasyonda tespit edilmiştir. Bollukları 9 adet/1000m³ ve baskınlıkları %0.66 dır. Türkiye kıyılarında yapılan ihtiyoplankton çalışmalarında bu türe ait erken aşamalar yalnızca Doğu Akdeniz kıyılarında tespit edilmiştir. Mersin Körfezi nde Ak (2004) ve Ak ve Uysal (2007) Temmuz ayında bu türe ait postlarvaları örneklemişlerdir. Oray ve Karakulak (2005) yine Temmuz ayında Antalya Körfezi ne kadar olan kesimde bu türe ait postlarvaları tespit etmiştir. Daha önce yapılan çalışmalarda yumurtalara rastlanmıştır (AK ÖREK * ) Euthynnus alletteratus Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Euthynnus alletteratus yumurtalarında şekil küresel ve vitellus homojendir. 1 adet posterior konumlu yağ damlacığı bulunmaktadır. * AK ÖREK, Y., ODTÜ DBE Erdemli-Mersin (Kişisel İletişim) 110

128 Embriyoda baş vücuda nazaran oldukça kalındır. Miyomer sayısı tam olarak tespit edilememekle birlikte 36 dan fazladır. 0.91mm çapındaki yumurtalarda yağ damlacığı çapı 0.23mm olarak ölçülmüştür. Baş üzerinde zayıf dallanmış pigmentler mevcuttur. Başın hemen arkasında dorsolaterallerden devam eden zayıf dallanmış pigmentler vücudun yaklaşık 1/3 ünde dağınık bir hal alarak kaudale uzanmaktadır. Yağ damlacığının posteriorunda pigmentasyon bulunmaktadır (EK 2.28). Richards (2006b) Euthynnus alletteratus yumurtalarının çaplarının ( )mm arasında değiştiğini bildirmektedir. Verdiği çizimlerde embriyo üzerinde nokta pigment gözlenmekte, fakat bu pigmentasyonun yumurtanın açılmasına yakın, bu çalışmada da tespit edildiği gibi dallanmış pigmentler şeklinde görüldüğünü belirtmektedir Katsuwonus pelamis (Çizgili Tonito) Kozmopolit bir tür olan Katsuwonus pelamis Atlantik, Pasifik ve Hint okyanuslarının tropik ve ılıman kesimleri ile bunlara bağlı denizlerde dağılış göstermektedir (Fishbase, 2009). Karadeniz de bulunmamaktadır (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi yüksektir (Turan, 2007). Bu türe ait yumurta ve larvalar pelajiktir (Golani ve ark., 2006). Asenkronik oosit gelişimi gözlenmekte ve partiler halinde (1.18 gün aralıkla) yumurta bırakmaktadır (Hunter ve ark., 1986). Yumurtalarının kuluçka süresi 26ºC de 1.1gün ve larvaların gelişim süresi 26-27ºC de 21 gündür. Üremek için çoğunlukla sıcak ayları tercih etmekte ve tropikal kuşakta yıl boyu üreyebilmektedir (Fishbase, 2009) Katsuwonus pelamis in Bolluk ve Dağılımı Katsuwonus pelamis yumurtaları ilkbaharda her üç istasyonda tespit edilmiştir. Bollukları sırasıyla 97, 87 ve 19 adet/1000m³; baskınlıkları %7.11, %8.64 ve %4.85 olarak belirlenmiştir (Şekil 4.23). 111

129 Türkiye kıyılarında yalnızca Ak (2004) Haziran ayında Mersin Körfezi nde Katsuwonus pelamis e ait prelarvaları tespit etmiştir. Katsuwonus pelamis yumurtaları ise Türkiye kıyılarında ilk kez bu çalışmayla rapor edilmektedir. Şekil 4.23 Katsuwonus pelamis Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı Katsuwonus pelamis Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri Katsuwonus pelamis yumurtalarında kapsül düz ve vitellus desensizdir. 1 adet posterior konumlu yağ damlacığı bulunmaktadır. Embriyoda baş vücuda nazaran oldukça kalındır. Tespit edilen yumurtalarda çap mm arasında değişmekle birlikte; ortalama 0.94±0.02mm ve yağ damlacığı çapı mm arasında değişmekte olup; ortalama 0.26±0.01mm olarak tespit edilmiştir. Miyomer sayısı adettir. Anüs yaklaşık ½ de yer almaktadır. Yumurtaların son derece belirgin bir pigmentasyon yapısı vardır. Musoda 2-4 yıldız pigment belirgindir. Göz çevresinde pigmentasyon bulunmaktadır. Başın hemen arkasından dorsolaterallerde iri belirgin yıldız pigmentler ya da 2-3 lü yıldız pigment grupları embriyonun yaklaşık ½ sinde dorsalde birleşerek tek sıra halinde kaudale uzanmaktadır. Ventralde ise gut üzerinde seyrek aralıklarla dizilmiş 112

130 pigment sıraları mevcuttur. Anüs üzerinde yıldız pigment kümesi bulunmaktadır. Postanal ventralin 1/3 ünde ventral ve lateralde yıldız pigmentlerden oluşan bir küme mevcuttur. Bu kümenin hemen ardından ventralde başlayan yıldız pigment sırası kaudale uzanmaktadır. Yağ damlacığı üzerindeki pigmentasyon embriyo kadar belirgin olmamakla birlikte yıldız ve dallanmış melanoforlardan oluşmaktadır (EK 2.29). Richards (2006b) bu türe ait yumurta çapının 0.94mm ve yağ damlası çapının 0.26mm olduğunu belirtmiş; pigmentasyon karakterleri ile yumurta çizimlerini vermiştir Scomber colias (Kolyoz) Bu balığın sistematikteki yeri yeni açıklık kazanmıştır. Yakın zamana kadar Scomber japonicus ile aynı tür olduğu düşünülmekte olup; son dönemlerde yapılan moleküler çalışmalarla bu iki türün farklı olduğu tespit edilmiştir (Infante ve ark., 2007). Buna göre Scomber japonicus Pasifik ve Hint Okyanusları ile bunlara bağlı denizlerde ve Scomber colias ise Doğu ve Batı Atlantik ile Akdeniz ve bunlara bağlı denizlerde dağılış göstermektedir (Fishbase, 2009). Süveyş Kanalı nın açılmasıyla birlikte Levant Baseni nin Indo-Pasifik ve Atlantik ihtiyofaunalarının karıştığı özel bir alan olduğu bilinmektedir (Por, 1978). Dolayısıyla bölgemizde bu türün sistematiğine açıklık kazandırılması ayrıca önem taşımaktadır. Sistematiğindeki bulanıklık nedeniyle bu türe ait veri toplanırken yalnızca Doğu Atlantik ve Akdeniz de yapılan çalışmalar ele alınmıştır. Whitehead ve ark. (1986) yumurta ve larvalarının pelajik olduğunu bildirmektedir. Murua ve Saborido-Rey (2003) asenkronik oosit gelişimi gözlendiğini ve partiler halinde yumurtladığını bildirmektedir. Golani ve ark. (2006) üreme döneminin kış ve ilkbahar ayları olduğunu belirtmektedir. 113

131 Scomber colias ın Bolluk ve Dağılımı Scomber colias a ait yumurtalara yalnızca ilkbahar mevsiminde I inci istasyonda rastlanmıştır. Bollukları 17 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %1.25 tir. Postlarvaları sonbahar mevsiminde III üncü istasyonda tespit edilmiştir. Bollukları 6 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %20 dir. Mersin Körfezi nde Ak (2004) bu türe ait yumurtaları Şubat-Nisan aylarında ve postlarvaları bahar aylarında tespit etmiştir. İzmir Körfezi nde Ak (2000) Haziranda yumurtalarını, Ekimde larvalarını tespit etmiştir. Aynı bölgede Çoker (2003) Aralık-Ekim aylarında yumurtalarını, Ocak-Eylül aylarında larvalarını belirlemiştir. Edremit Körfezi nde Çakır (2004) Haziran-Ağustos aylarında larvalarını tespit etmiştir. Kuzeybatı Ege de Koutrakis ve ark. (2004) Haziran-Eylül aylarında larvalarını saptamıştır. Marmara da Demir (1961) Haziran-Ağustos, Yüksek (1993) Haziran-Eylül ve Yüksek ve Yılmaz (2008) Temmuz ayında yumurtalarını ve Kuzeybatı Akdeniz de Sabates ve ark. (2003) Nisan-Haziran aylarında larvalarını tespit etmiştir. Dolayısıyla bu çalışmada elde edilen bulgular literatürle uyum içerisindedir Scomber colias Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Scomber colias yumurtalarında şekil küresel, kapsül desensiz ve vitellus homojendir. Embriyonun baş kısmı vücuda nazaran son derece geniştir. Bir adet posterior konumlu yağ damlacığı bulunmaktadır. Yumurtalarda çap mm ve yağ damlacığı çapı mm arasında değişmektedir. Embriyoda adet miyomer sayılmıştır. Gözlerin posteriorunda pigmentasyon bulunmaktadır. Baş üzerinde dallanmış pigmentler gözlenmektedir. Başın posteriorundan başlayan çift sıra yıldız pigment embriyonun 1/3 üne kadar dorsolaterallerden uzanmaktadır. Bu aşamadan itibaren dorsalde de çift sıra yıldız pigment gözlenmektedir. Kaudal lateralde ise pigmentasyon gözlenmemekte, ventralde 4 adet yıldız pigment bulunmaktadır. Yağ damlacığının posteriorunda 114

132 çok sayıda yıldız pigment ve vitellus üzerinde embriyonun 1/3 üne yakın birkaç yıldız pigment bulunmaktadır (EK 2.30). Scomber colias postlarvalarında ise vücut ince-uzun ve preanalda kalındır. Anüs ½. 5 tan az geride yer almaktadır. Miyomer sayısı adettir. 2.90mm lik postlarvada PreA 1.2mm, PVD 0.89mm, BY 0.94mm ve GÇ 0.23mm olarak ölçülmüştür. Baş üzerinde 3 adet nokta ve yıldız pigment gözlenmektedir. Peritonal dorsal pigmentlidir. Abdominal ventralin anteriorunda dallanmış ve anüs üzerinde küçük nokta pigment yer almaktadır. Postanal ventralin 1/3 ünden başlayarak kaudale uzanan yıldız pigment serisi bulunmaktadır. Postanal dorsalde 2 nokta pigment gözlenmiştir. Mersin Körfezi nde Ak (2004) bu türe ait ( )mm lik yumurtalarla mm lik postlarvaları tanımlamıştır. İzmir Körfezi nde Ak (2000) yumurta çapını 1.10 (0.21)mm olarak vermiş ve 8-10mm lik larvaları tanımlamıştır. Çoker (2003) ise ( )mm lik yumurtalar ile mm lik postlarvaları tanımlamıştır. Edremit Körfezi nde Çakır (2004) 2.76mm lik postlarvaların tanımını vermiştir. Marmara da Demir (1961) yumurta çapını ( )mm olarak vermiş ve mm lik larvaları tanımlamıştır. Yüksek (1993) ise yumurta çapını mm olarak belirtmiş ve 9mm lik bir larvanın tanımını vermiştir. Tespit edilen yumurtaların pigmentasyon özellikleri Akdeniz ve Doğu Atlantik için tanımlanan Scomber japonicus larla (Demir, 1961; Olivar ve Fortuno, 1991) uyum içerisinde olmasına karşın Okiyama (1988) in Japonya kıyıları için verdiği Scomber japonicus çizimleriyle uyum göstermemektedir. Ancak Richards (2006b) nin Batı Atlantik te Scomber colias için verdiği çizimler de gerek Akdeniz ve Doğu Atlantik için verilen literatürle ve gerekse bu çalışmada elde edilen yumurtalarla karşılaştırıldığında bazı farklılıklar dikkat çekmektedir. Dolayısıyla pigmentasyondaki bu farklılıkların yumurtaların farklı türlere ait olmasından kaynaklanabileceği gibi çevresel koşullardan da kaynaklanması (kültür koşullarında farklı pigmentasyon özellikleri gözlenebilmesinden hareketle (Moser ve ark., 1983)) olasıdır. 115

133 Scomber scombrus (Uskumru) Atlantik Akdeniz orijinli bir tür olan Scomber scombrus un doğal yayılım alanı Kuzey Atlantik ile Akdeniz dir (Fishbase, 2009). Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi yüksektir (Turan, 2007). Bu türe ait erken gelişim aşamaları pelajiktir. Yumurtlamak amacıyla sığ suları tercih ettikleri bilinmektedir (Whitehead ve ark., 1986). Asenkronik oosit gelişimi gözlenmektedir ve bir üreme dönemi içerisinde birçok batında yumurta bırakmaktadır (Murua ve Saborido-Rey, 2003). Üreme dönemi ilkbahar aylarıdır (Golani ve ark., 2006) Scomber scombrus un Bolluk ve Dağılımı Scomber scombrus a ait yumurtalara yalnızca ilkbahar mevsiminde I inci istasyonda rastlanmıştır. Bollukları 97 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %7.11 olarak tespit edilmiştir. Mersin Körfezi nde Ak (2004) Mayıs ayında yumurtalarını tespit etmiştir. İzmir Körfezi nde Mater (1981) ve Ak (2000) Mayıs ayında, Çoker (2003) ise Mart-Eylül aylarında bu türe ait yumurtalara rastlamışlardır. Marmara da Arım (1957) Mart-Haziran, Yüksek (1993) Nisan-Haziran ve Yüksek ve Yılmaz (2008) Temmuz-Ağustos aylarında yumurtalarını tespit etmişlerdir. Dolayısıyla bu çalışmada elde edilen bulguların literatürle uyum içinde olduğu görülmektedir Scomber scombrus Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri Scomber scombrus yumurtalarında şekil küresel, kapsül desensiz ve vitellus homojendir. Bir adet posterior konumlu yağ damlacığı bulunmaktadır. Miyomer sayısı adettir. Tespit edilen yumurtalarda çap mm arasında değişmekle birlikte ortalama 0.88±0.02mm ve yağ damlacığı çapı mm arasında değişmekte olup; ortalama 0.24±0.01mm olarak ölçülmüştür. Embriyoda baş vücuda nazaran büyüktür. Muso ve göz çevresinde yıldız pigment 116

134 yer almaktadır. Dorsalde başın posteriorundan çift sıra halinde vücudun ½ sine uzanan yıldız pigment burada daha dağınık bir hal alarak kaudale uzanmaktadır. Vücudun yaklaşık ½ sinde lateral pigmentasyon gözlenmektedir. Embriyonun ventralinde yıldız pigment sırası yer almaktadır. Yağ damlacığı üzerinde yıldız pigment mevcuttur. Scomber colias yumurtalarından farklı olarak vitellus üzerinde pigmentasyona rastlanmamıştır ve yumurta çapı daha küçüktür (EK 2.31). Mersin Körfezi nde Ak (2004) yumurta çapını ( )mm olarak vermiştir. İzmir Körfezi nde Mater (1981) ( )mm, Ak (2000) 0.95 (0.24)mm ve Çoker (2003) ( )mm lik yumurtaları tanımlamışlardır. Marmara da Arım (1957) yumurta çapının ( )mm, Yüksek (1993) ( )mm arasında değiştiğini bildirmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada elde edilen bulguların literatürle uyum içinde olduğu görülmektedir Thunnus thynnus (Orkinos, Ton Balığı) Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Thunnus thynnus un doğal yayılım alanı Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve bunlara bağlı denizlerdir (Fishbase, 2009). Türkiye nin kıyı verdiği tüm denizlerde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi son derece yüksektir ve bu nedenle de aşırı avcılık baskısı altındadır (Golani ve ark., 2006). Bu türe ait yumurta ve larvalar pelajik olup, kuluçka süresi 24ºC de (doğal yumurtlama sıcaklığı) 32 saattir. Larval gelişim aşaması yaklaşık 30 günde tamamlanmaktadır (Larvalbase, 2009). Corriero ve ark. (2003) asenkronik oosit gelişimi gözlendiğini ve partiler halinde yumurtladığını bildirmektedir. Whitehead ve ark. (1986) Akdeniz de üreme döneminin Haziran-Temmuz aylarında olduğunu; Karakulak ve ark. (2004) ise Levant Baseni nde yumurtlamanın Mayıs ayında başladığını bildirmektedir. Oray ve Karakulak (2005) İskenderun Körfezi açıkları ve Mersin Körfezi nin bu tür için önemli bir yumurtlama alanı olduğunu belirtmektedir. 117

135 Thunnus thynnus un Bolluk ve Dağılımı Thunnus thynnus a ait postlarvalara yalnızca yaz mevsiminde II inci istasyonda rastlanmıştır. Bollukları 11 adet/1000m³ ve baskınlıkları %1.57 olarak tespit edilmiştir. Mersin Körfezi nde Ak (2004) Haziran-Ağustos aylarında, Oray ve Karakulak (2005) Haziran ayında ve Ak ve Uysal (2007) Temmuz ayında bu türe ait postlarvaları tespit etmişlerdir. Dolayısıyla bu çalışmada elde edilen bulguların literatürle uyum içinde olduğu görülmektedir Thunnus thynnus Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Thunnus thynnus postlarvalarında vücut preanalda kalındır ve baş vücuda nazaran oldukça iridir. Anüs 1/3 ten geride yer almaktadır. 3.80mm lik postlarvada PreA 1.40mm, PVD 0.70mm ve BU 1.00mm olarak ölçülmüştür. Baş üzerinde yıldız pigmentler mevcuttur. Abdominal dorsalde pigmentasyon görülmektedir. Postanal ventralde ise kaudale yakın 5 nokta pigment ve kaudal ventralde 2 yıldız pigment yer almaktadır. Postanal dorsalde tek nokta pigment gözlenmektedir. Türkiye kıyılarında yapılan ihtiyoplankton çalışmalarında bu türe ait erken aşamalar yalnızca Mersin Körfezi nde tespit edilmiştir. Bu bölgede Ak (2004) mm lik postlarvaların tanımını vermiştir. Oray ve Karakulak (2005) ise 7-9mm lik postlarvalara rastlamıştır Bothidae spp. nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri İskenderun Körfezi nde Bothidae familyasına ait 6 tür dağılış göstermektedir (Turan, 2007). Bunların embriyonik aşamaları hakkında yeterli tanımlayıcı kaynak elde edilememesi nedeniyle bu familyaya ait yumurtalarda tayin familya düzeyinde bırakılmıştır. Bothidae spp. yumurtaları ilkbahar mevsiminde her üç istasyonda da sırasıyla 97, 130 ve 29 adet/1000m³ miktarında tespit edilmiş olup baskınlıkları 118

136 %7.11, %12.91 ve %7.40 tır. Yaz mevsiminde I ve II inci istasyonlarda bollukları 42 ve 164 adet/1000m³; baskınlıkları %6.10 ve %12.41 dir. Tespit edilen Bothid yumurtalarında çap mm arasında değişmekte olup; 1 adet posterior konumlu yağ damlacığı bulunmaktadır. Yağ damlacığı çapı mm arasındadır. Yumurtalarda vitellus segmentlidir. Embriyo gelişiminin ileriki aşamalarında miyomer sayısının 35 in üzerinde olması da dikkate alınarak yumurtalar Bothid olarak değerlendirilmiş fakat tayin familya düzeyinde bırakılmıştır Soleidae sp. (Dil Balıkları) Bölgemizde Soleidae familyasına ait 9 tür dağılış göstermektedir (Turan, 2007). Bunlardan 5 tanesinin embriyonik erken aşamaları hakkında yeterli tanımlayıcı kaynak mevcutken; 4 tanesi için elde edilememiştir (Dicologlossa (Solea) cuneata, Microchirus azevia, Microchirus ocellatus, Pegusa impar). Bunlardan Dicologlossa cuneata nın 12-14ºC lerde yumurta bıraktığı bilinmektedir (Whitehead ve ark., 1986b). Microchirus azevia ise Portekiz in güney kıyılarında Kış ve İlkbahar aylarında yumurta bırakmaktadır (Afonso-Dias ve ark., 2005). Microchirus ocellatus un ise üreme dönemine ulaşılamamıştır; fakat yumurta çapının mm arasında değiştiği rapor edilmektedir. Pegusa impar ise ilkbahar ve yaz aylarında üremektedir (Golani ve ark., 2006) Soleidae sp. nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri Soleidae sp. ye ait yumurtalara İlkbahar mevsiminde her üç istasyonda ve Sonbahar mevsiminde yalnızca I inci istasyonda rastlanmıştır. İlkbaharda bollukları sırasıyla 9, 9 ve 29 adet/1000m³ ve baskınlıkları %0.66, %0.89 ve %7.40 olarak tespit edilmiştir (Şekil 4.24). Sonbaharda bolluğu 12 adet/1000m³ ve baskınlığı %2.49 dur. 119

137 Şekil 4.24 İlkbahar Mevsiminde Soleidae sp. Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı Soleidae sp. yumurtalarında şekil küresel ve kapsül desensizdir. Vitellus periferde segmentlidir. Yumurtalarda çok sayıda yağ damlacığı tek ya da 2 li 5 li gruplar halinde vitellusta homojen olarak dağılmıştır. Çap mm arasında değişmekle birlikte 1.03±0.02mm olarak tespit edilmiştir. Pigmentasyon karakterine bakıldığında, vitellus üzerinde pigmentasyona rastlanmamıştır. Embriyo üzerinde ise baştan kaudale uzanan zayıf fakat yoğun dallanmış pigment gözlenmektedir (EK 2.32). Tespit edilen yumurtada yağ damlacıklarının vitellus içerisindeki dağılışı Solea lascaris i işaret etse de yumurta çapı oldukça küçüktür ve üreme dönemi itibariyle Solea lascaris ten ayrılmaktadır (Mater ve Çoker, 2004). Üstelik Ak (2004) Solea lascaris te nokta pigment gözlendiğini bildirmektedir. Yumurta çapı ve üreme dönemi de dikkate alınarak bu türün Pegusa impar olma ihtimalinin daha yüksek olduğu düşünülmüş, ancak Pegusa impar a ait yumurtalarla ilgili yeterli tanımlayıcı kaynak bulunmaması nedeniyle tayin familya düzeyinde bırakılmıştır. 120

138 Tanımlanamayan Postlarva Tayini gerçekleştirilemeyen postlarvalara yalnızca Yaz mevsiminde III üncü istasyonda rastlanmıştır. Tespit edilen larvaların bolluğu 21 adet/1000m³ ve baskınlığı ise %7.58 dir. Tespit edilen postlarvalarda anüs 1/3 ten az geride abdomene bitişik olarak dışarı açılmaktadır. Ağız gaga biçimindedir ve muso konkavdır. Son derece iri olan gözler hemen hemen tüm başı kaplamaktadır. Miyomer sayısı 23 adettir. 3.52mm lik postlarvalarda PreA 1.28mm, BU 0.64mm, BY 0.51mm ve GÇ 0.35mm olarak ölçülmüştür. Pigmentasyon karakterine bakıldığında, abdominal dorsalde 2 büyük nokta pigment ve gutun dorsalinde nokta pigmentler gözlenmektedir. Abdominal ventralde yalnızca anüsün anteriorunda tek nokta pigment gözlenmektedir. Postanal ventralde ise 12. miyomerden başlayarak kaudale uzanan 5 adet nokta pigment bulunmaktadır. Kaudal ventralde tek nokta pigment mevcuttur. Dorsalde ise yalnızca baş üzerinde tek nokta pigment gözlenmektedir Tanımlanamayan Yumurta Tayin edilemeyen yumurtalara kış haricindeki tüm mevsimlerde rastlanmıştır. İlkbaharda I ve II inci istasyonlarda bollukları 9 ve 26 adet/1000m³ tür. Yazın I ve III üncü istasyonlarda 21 ve 47 adet/1000m³olarak tespit edilmiştir. Sonbaharda her üç istasyonda da sırasıyla bollukları 99, 29 ve 87 adet/1000m³ ve baskınlıkları %20.54, %7.46 ve %10.56 olarak hesaplanmıştır. Yumurtalarda şekil küreseldir. Kapsül desensiz ve vitellus homojendir. Yağ damlacığı bulunmamaktadır. Çap mm arasında değişmekle birlikte; ortalama 0.91±0.02mm olarak tespit edilmiştir. Yumurtadan çıkarılan embriyo incelendiğinde, miyomer sayısının adet; gutun son derece kalın olduğu ve embriyonun 2/3 ünden az geride sonlandığı görülmektedir. Pigmentasyon ya hiç yok ya da oldukça zayıftır. Tespit edilen yumurtalarda çoğunlukla pigmentasyon gözlenmemekle birlikte ileri embriyonik aşamalarda baş üzerinde son derece zayıf birkaç nokta pigment bulunmaktadır (EK 2.33). 121

139 4.4. İhtiyoplanktonun Alansal ve Zamansal Değişimi Bu bölümde ihtiyoplanktonun mevsim ve istasyonlar arasındaki değişimleri ele alınmış ve bu kapsamda toplam bolluklar irdelenerek ekolojik analizler yapmak suretiyle değerlendirilmiştir Bolluğun Alana ve Zamana Göre Değişimi Yumurta Bolluğunun Alana ve Zamana Göre Değişimi Yumurtalara ait toplam bolluk değerleri, mevsim ve istasyonlara göre sınıflandırılarak; iki yönlü varyans analizi yapılmıştır. Analiz sonucunda istasyonların bolluk değerleri arasındaki farkın istatistiksel açıdan önemsiz; mevsimler arasındaki farkın ise önemli olduğu görülmüştür (p<0.01). Hangi mevsimlerin farklı olduğunu tespit etmek için uygulanan Duncan Testi nde yalnızca ilkbahar ve yaz mevsimlerinin bolluk değerleri arasındaki farkın önemli olmadığı tespit edilmiştir. Çalışma alanında saptanan ortalama bolluk 1627±493 adet/1000m³ tür. Bolluğun en yüksek olduğu yaz mevsiminde ortalama 16393±9089 adet/1000m³ yumurta tespit edilmiştir. En düşük bolluk değerlerine ise Kış mevsiminde rastlanılmış olup; ortalama 87±48 adet/1000m³ olarak hesaplanmıştır. Çalışma periyodu boyunca tespit edilen yumurtalara ait mevsimsel ortalama bolluk değerleri Şekil 4.25 te verilmiştir. Şekil 4.25 te de görüldüğü gibi, yumurta bolluğu İlkbahar ve Yaz mevsimlerinde, Sonbahar ve Kış mevsimlerine nazaran son derece yüksektir. Bunun nedenlerinden biri bölgemizde dağılış gösteren kemikli balık türlerinin önemli bir kısmının ilkbahar ve yaz mevsimlerinde üreme faaliyetlerine başlamasıdır. 122

140 Yumurta Sayısı (adet/1000m³) Yaz Sonbahar Kış İlkbahar Şekil 4.25 Ortalama Yumurta Bolluklarının Mevsimsel Değişimi Larva Bolluğunun Alansal ve Zamansal Değişimi Bu kapsamda pre ve postlarvalar birlikte ele alınmıştır. Yumurtalarda olduğu gibi larvalarda da bolluğun alana bağlı değişimi önemli bulunmamışken; mevsimsel değişimin önemli olduğu görülmüştür (p<0.01). Hangi mevsimlerin bolluk bakımından istatistiksel açıdan farklı olduğunu tespit etmek amacıyla uygulanan Duncan Testi sonucunda İlkbahar ve Sonbaharın bolluk değerleri arasındaki farkın önemli olmadığı belirlenmiştir. Çalışma periyodunda tespit edilen ortalama bolluk 102±50 adet/1000m³ tür. En yüksek bolluk Yaz mevsiminde 603±445 adet/1000m³ ve en düşük bolluk Kış mevsiminde 15±11 adet/1000m³ olarak tespit edilmiştir. Çalışma periyodu boyunca tespit edilen larvalara ait mevsimsel ortalama bolluk değerleri Şekil 4.26 da verilmiştir. 123

141 700 Larva Sayısı (adet/1000m³) Yaz Sonbahar Kış İlkbahar Şekil 4.26 Ortalama Larva Bolluklarının Mevsimsel Değişimi Şekil 4.26 dan da görüldüğü gibi, larvalar için hesaplanan bolluk değerleri ile yumurta bolluğu tam bir paralellik göstermektedir. Yaz mevsiminde yüksek olan bolluk; İlkbahar ve Sonbahar mevsimlerinde kısmen daha düşüktür ve Kış mevsiminde ise minimum düzeydedir Ekolojik İndeks Değerlerinin Mevsimsel Değişimi Bu kapsamda tespit edilen toplam tür sayısı, Margalef tür zenginliği indeks değerleri ile düzenlilik ve çeşitlilik indeks değerleri yumurta ve larvalar için ayrı ayrı ele alınmıştır Yumurtalar İçin Hesaplanan Ekolojik İndeksler Yumurtalar için hesaplanan ekolojik indekslere ait değerler Çizelge 4.4 te görülmektedir. 124

142 Çizelge 4.4 Yumurtalar İçin Hesaplanan Ekolojik İndeks Değerlerinin Mevsim ve İstasyonlara Göre Değişimi (S: Tür Sayısı, D: Margalef Tür Zenginliği İndeksi, J :Pielou nun Düzenlilik İndeksi, H (log e ): Shannon-Wiener Tür Çeşitliliği İndeksi (log e )) Örnek S D J' H'(loge) Y Y Y S S S K K K B B B Çizelge 4.4 te de görüldüğü gibi, yumurtaları tespit edilen türlerin sayısı ve Margalef tür çeşitliliği indeksi İlkbahar mevsiminde en yüksek düzeydedir. Bunu Yaz ve Sonbahar mevsimleri takip etmektedir. Kış mevsiminde ise her istasyonda yalnızca birer türe ait yumurta tespit edilebilmiştir. Hesaplanan Shannon-Wiener tür çeşitliliği indeks değerlerine bakıldığında, maksimum değerlerin ilkbaharda III üncü istasyonda olarak tespit edildiği görülmektedir (Şekil 4.27). Genel duruma göz atıldığında ise yaz mevsiminde tür çeşitliliğinin daha yüksek olduğu göze çarpmaktadır. İlkbaharda bir ve ikinci istasyonlarda daha çok tür örneklenmiş olmasına karşın çeşitliliğin daha düşük olması, düzenliliğin düşük olmasıyla açıklanabilir. Gerçekten de İlkbaharda I inci istasyonda Mullus barbatus un ve II inci istasyonda Serranus scriba nın son derece baskın olduğu; ancak III üncü istasyonda düzenliliğin yüksek olduğu dikkat çekmektedir. Sonbahar mevsiminde hem tür sayısının az olması ve hem de Callionymus lyra yumurtalarının son derece baskın olması nedeniyle tür çeşitliliği indeks değerleri düşük bulunmuştur. 125

143 H' 2,5 2 1,5 1 0,5 0 H' J' Y1 Y2 Y3 S1 S2 S3 K1 K2 K3 B1 B2 B3 1 0,9 0,8 0,7 0,6 0,5 0,4 0,3 0,2 0,1 0 J' Mevsim ve İstasyon Şekil Çalışma Periyodunda Tespit Edilen Yumurtalar İçin Hesaplanan Tür Çeşitliliği ve Düzenliliği İndeks Değerleri (J :Pielou nun Düzenlilik İndeksi, H : Shannon-Wiener Tür Çeşitliliği İndeksi (log e )) Yapılan çalışmalarda yumurtalar için tespit edilen indeks değerlerinin mevsimsel değişimine göz atıldığında, Ak (2004) ün Mersin Körfezi nin batısında kıyısal bölgede yumurtalar için hesapladığı indeks değerlerinin daima ilkbahar mevsiminde yüksek olduğu dikkat çekmektedir. Kış mevsiminde ise en düşük tür çeşitliliği indeks değerleri tespit edilmiştir. İzmir Körfezi ne bakıldığında, Hoşsucu ve Ak (2001) genel olarak ilkbahar ve yaz mevsimlerinde çeşitlilik indeks değerlerini daha yüksek bulmuşlardır. Edremit Körfezi nde Çakır (2004) ve Marmara da ise Yüksek ve Yılmaz (2008) benzer sonuçlar elde etmişlerdir Larvalar İçin Hesaplanan Ekolojik İndeksler Larvalar için hesaplanan ekolojik indekslere ait değerler Çizelge 4.5 te görülmektedir. Çizelge 4.5 ten de anlaşılabileceği gibi, tespit edilen tür sayısı ve buna paralel olarak tür zenginliği indeks değerinin en yüksek olduğu mevsim yazdır. Sonbahar ve ilkbahar mevsimlerinde ise değerlerin birbirine yakın olduğu 126

144 görülmektedir. Kış mevsiminde, yumurtalarda olduğu gibi larvalarda da tür sayısı diğer mevsimlere nazaran azdır. Çizelge 4.5. Larvalar İçin Hesaplanan Ekolojik İndeks Değerlerinin Mevsim ve İstasyonlara Göre Değişimi (S: Tür Sayısı, D: Margalef Tür Zenginliği İndeksi, J :Pielou nun Düzenlilik İndeksi, H (log e ): Shannon-Wiener Tür Çeşitliliği İndeksi (log e )) Örnek S D J' H'(loge) Y1 11 2,217 0,9807 2,352 Y2 15 2,163 0,8682 2,351 Y3 14 2,328 0,9462 2,497 S1 3 0,588 0,9602 1,055 S2 5 0,8218 0,775 1,247 S3 5 1, ,609 K1 2 0,417 0,9457 0,6555 K K3 2 0, ,6931 B1 6 0,9781 0,6292 1,127 B2 5 0,843 0,7398 1,191 B3 4 0,6311 0,6173 0,8557 Shannon-Wiener tür çeşitliliği indeks değerlerine bakıldığında, bolluk ve tür sayılarında olduğu gibi çeşitlilikte de Yaz mevsiminin ilk sırada olduğu dikkat çekmektedir (Şekil 4.28). Sonbaharda bolluk daha düşük ve tür sayısı yakın olmasına karşın, indeks değerleri İlkbahardan daha yüksek bulunmuştur. Düzenlilik değerlerinde de görüldüğü gibi, bunun esas nedeni ilkbaharda her üç istasyonda da Salaria pavo nun baskınlığının son derece yüksek olmasıdır. Kış mevsiminde gerek bolluk ve gerekse tür sayısının son derece düşük olması nedeniyle indeks değerleri düşüktür ve II inci istasyonda larva elde edilememesi nedeniyle hesaplama yapılamamıştır. Mersin Körfezi nde Ak (2004) indeks değerlerini pre ve postlarvalar için ayrı hesaplamış ve bu nedenle sözü edilen çalışma sonuçlarıyla herhangi bir karşılaştırma yapılamamıştır. İzmir Körfezi nde Hoşsucu ve Ak (2001) in çalışmasında indeks değerlerinin 1.32 ile 3.29 bit (log 2 ) arasında değiştiği 127

145 görülmektedir. Çakır (2004) ise Edremit Körfezi nde genel olarak indeks değerlerinin İlkbahar ve Yaz mevsimlerinde daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur. H' J' H' 3 2,5 2 1,5 1 0,5 1,2 1 0,8 0,6 0,4 0,2 J' 0 Y1 Y2 Y3 S1 S2 S3 K1 K2 K3 B1 B2 B3 Mevsim ve İstasyonlar 0 Şekil 4.28.Çalışma Periyodunda Tespit Edilen Larvalar İçin Hesaplanan Tür Çeşitliliği ve Düzenliliği İndeks Değerleri (J :Pielou nun Düzenlilik İndeksi, H : Shannon-Wiener Tür Çeşitliliği İndeksi (log e )) İstasyon ve Mevsimlerin Benzerliği Örnekleme periyodu boyunca tespit edilen yumurtalar için istasyon ve mevsimler arasındaki benzerliği saptamak amacıyla hesaplanan Bray-Curtis Benzerlik İndeks değerlerine uygulanan hiyerarşik kümelenme analizi ile oluşturulan ağaç grafiği Şekil 4.29 da verilmiştir. Şekil 4.29 da görülebileceği gibi, istasyonların mevsimlere göre küme oluşturdukları; bahar mevsimlerinde II ve III üncü, Yaz ve Kış mevsimlerinde I ve II inci istasyonların yüksek oranda benzerlik gösterdikleri dikkat çekmektedir. Mevsimler arasında benzerliğin son derece düşük olduğu ve kışın yumurta kompozisyonunun diğer mevsimlerden tamamen farklı olduğu görülmektedir. 128

146 Şekil Çalışma Periyodunda Tespit Edilen Yumurtalar İçin İstasyon ve Mevsimlere Göre Oluşturulan Ağaç Grafiği. Örnekleme periyodu boyunca tespit edilen pre ve postlarvalar için istasyon ve mevsimler arasındaki benzerliği tespit etmek amacıyla hesaplanan Bray-Curtis benzerlik indeks değerlerine uygulanan hiyerarşik kümelenme analizi ile oluşturulan ağaç grafiği Şekil 4.30 da verilmiştir. Kışın II inci istasyonunda hiç larva tespit edilmemesi nedeniyle hesaplamaya dahil edilmemiştir. Şekil 4.30 da da görüldüğü gibi, mevsimlerin kendi içindeki benzerlik dereceleri yumurtalara nazaran oldukça düşüktür. Bahar mevsiminde istasyonlar kendi aralarında bir küme oluşturmaktadırlar. Yazın II ve III üncü istasyonlar kendi aralarında bir küme oluştururken; I inci istasyonun bunlarla benzerliği %30 un altındadır. Sonbaharda ise I ve II inci istasyonların %50 nin altında kalan benzerlikle bir küme oluşturduğu ve III üncü istasyonun bu kümenin dışında kaldığı dikkat çekmektedir. 129

147 Şekil Çalışma Periyodunda Tespit Edilen Larvalar İçin İstasyon ve Mevsimlere Göre Oluşturulan Ağaç Grafiği Mevsimlerin Değerlendirilmesi Bu kapsamda tür sayıları, türlerin familyalara göre dağılımları ve her bir mevsim ve istasyon için baskınlıkları ele alınmıştır Yaz Mevsimi Yaz mevsiminde 13 türe ait yumurta, 1 türe ait prelarva ve 26 türe ait larva olmak üzere toplam 32 türe ait erken gelişim evresi tespit edilmiştir. Tespit edilen yumurtaların familyalara göre dağılımına bakıldığında %17 ile Sparid, Serranid ve Labridlerin en çok türle temsil edilen familyalar olduğu görülmektedir (Şekil 4.31). Larvaların familyalara göre dağılımında ise Sparidlerin %20 ile ilk sırada yer aldığı ve bunu %16 ile Mullidlerin takip ettiği dikkat çekmektedir (Şekil 4.32). 130

148 Labridae 17% Mugilidae 8% Mullidae 8% Serranidae 17% Engraulidae 8% Clupeidae 8% Carangidae 8% Sparidae 17% Callionymidae 9% Şekil 4.31 Yaz Mevsiminde Örneklenen Yumurtaların Familyalara Göre Dağılımı Diğer 48% Sparidae 20% Mullidae 16% Labridae 8% Blennidae 8% Şekil 4.32 Yaz Mevsiminde Örneklenen Larvaların Familyalara Göre Dağılımı 131

149 I inci istasyonda 9 türe ait yumurta ve 11 türe ait larva olmak üzere toplam 18 türe ait erken gelişim aşaması tespit edilmiştir. Yumurtalar dikkate alındığında, en yüksek baskınlık değerinin %47 ile Callionymus lyra ya ait olduğu ve bunu %11 le Sparidae spp. nin takip ettiği görülmektedir (Şekil 4.33). Larvalara bakıldığında, baskınlığın son derece homojen dağıldığı ve %15 le Hyporhamphus picarti ve Lithognathus mormyrus un ilk sırada yer aldıkları dikkat çekmektedir (Şekil 4.34). 5% 11% 5% 7% 13% Yaz I inci İstasyon 6% 47% Bothidae spp. Callionymus lyra Diplodus annularis Engraulis engrasicholus Mullus surmuletus Sparidae spp. Trachurus trachurus Diğer 6% Şekil 4.33 Yaz Mevsiminde I inci İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı Yaz I inci İstasyon Diplodus annularis 7% 7% 7% 7% 7% 15% Diplodus sargus Hyporhampus picarti Litognathus mormyrus Mullus barbatus 7% Oblada melanura Pelates quadrilineatus 7% 7% 7% 7% 15% Sillago sihama Sparidae spp. Trachurus trachurus Tripterigion sp. Mullidae sp.1 Şekil 4.34 Yaz Mevsiminde I inci İstasyonda Larvaların Baskınlığı 132

150 II inci istasyonda 9 türe ait yumurta ve 15 türe ait larva olmak üzere toplam 23 türün erken gelişim evreleri tespit edilmiştir. Yumurtalar dikkate alındığında, en yüksek baskınlığın yine Callionymus lyra da olduğu ve bunu Bothidae spp. ile Mullus surmuletus un takip ettiği dikkat çekmektedir (Şekil 4.35). Larvalara bakıldığında, en yüksek baskınlık değerinin %23 le Diplodus annularis e ait olduğu ve bunu %14 le Thalassoma pavo nun takip ettiği görülmektedir (Şekil 4.36). Yaz II inci İstasyon Bothidae spp. 12% 7% 8% 15% 10% 12% 36% Callionymus lyra Coris julis Engraulis engrasicholus Mullus surmuletus Thallasoma pavo Diğer Şekil 4.35 Yaz Mevsiminde II inci İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı 24% Yaz II inci İstasyon 8% 23% Triglidae sp1 Diplodus annularis Diplodus sargus 11% Sparidae spp. Thallasoma pavo 6% 14% 8% 6% Mullidae sp.1 Mullidae sp.2 Diğer Şekil 4.36 Yaz Mevsiminde II inci İstasyonda Larvaların Baskınlığı 133

151 III üncü istasyonda 8 türe ait yumurta, 1 türe ait prelarva ve 14 türe ait postlarva olmak üzere toplam 18 tür tespit edilmiştir. Yumurtalara bakıldığında, Sparidae spp. nin %27 ile ilk sırada olduğu ve bunu %24 le Diplodus annularis ve Mullidae spp. nin takip ettiği görülmektedir (Şekil 4.37). Larvalarda Mullidae sp.2 nin %19 la ilk sırada yer aldığı, bunu Triglidae sp.1 in takip ettiği gözlenmiştir (Şekil 4.38). Yaz III üncü İstasyon 27% 15% 10% 24% 24% Diplodus annularis Mullidae spp. Sardinella aurita Sparidae spp. Diğer Şekil 4.37 Yaz Mevsiminde III üncü İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı Yaz III üncü İstasyon Triglidae sp.1 19% 8% 16% 6% 9% 8% 6% 8% 7% 7% 6% Callionymus pusillus Diplodus annularis Pelates quadrilineatus Sardinella aurita Tanımlanamayan larva Thallasoma pavo Tripterigion sp. Mullidae sp.1 Mullidae sp.2 Diğer Şekil 4.38 Yaz Mevsiminde III üncü İstasyonda Larvaların Baskınlığı 134

152 Sonbahar Mevsimi Sonbahar mevsiminde 4 türe ait yumurta, 4 türe ait prelarva ve 8 türe ait postlarva olmak üzere toplam 15 tür tespit edilmiştir. Tespit edilen yumurtaların familyalara göre dağılımına bakıldığında, bu mevsimde yalnızca Callionymid, Triglid ve Soleidlere ait yumurtaların tespit edildiği görülmektedir. Larvalarda %19 la Serranidlerin ilk sırada yer aldığı dikkat çekmektedir (Şekil 4.39). Mullidae 9% Serranidae 19% Scombridae 9% Carangidae 9% Pomatomidae 9% Labridae 9% Pempheridae 9% Sparidae 9% Hemirhamphidae 9% Gobiidae 9% Şekil Sonbahar Mevsiminde Örneklenen Larvaların Familyalara Göre Dağılımı I inci istasyonda 4 türe ait yumurta, 1 türe ait prelarva ve 2 türe ait larva olmak üzere toplam 7 türe ait erken gelişim evresi tespit edilmiştir. Yumurtalar ele alındığında, Callionymus lyra nın baskınlığının son derece yüksek olduğu; bunu tanımlanmayan yumurta nın takip ettiği görülmektedir (Şekil 4.40). Larvalara bakıldığında; Pomatomus saltatrix ve Mullidae sp.1 in %40 baskınlıkla ilk sırada yer aldıkları dikkat çekmektedir (Şekil 4.41). 135

153 Sonbahar I inci İstasyon 2% 21% 6% Callionymus lyra 71% Tanımlanamayan Yumurta Triglidae sp2 Soleidae sp. Şekil Sonbahar Mevsiminde I inci İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı Sonbahar I inci İstasyon 40% 20% 40% Caranx rhoncus Pomatomus saltatrix Mullidae sp.1 Şekil Sonbahar Mevsimi I inci İstasyonda Larvaların Baskınlığı II inci istasyonda 3 tür yumurta, 3 tür prelarva ve 3 tür postlarva olmak üzere toplam 8 türün erken gelişim aşamaları tespit edilmiştir. Tespit edilen yumurtalara bakıldığında, Callionymus lyra nın baskınlığının I inci istasyona nazaran daha da yüksek olduğu ve ikinci sırada yine tanımlanamayan yumurta nın bulunduğu görülmektedir (Şekil 4.42). Larvalara bakıldığında, en yüksek 136

154 baskınlık değerinin %54 ile Mullidae sp.1 de olduğu ve bunu Pomatomus saltatrix in takip ettiği görülmektedir (Şekil 4.43). Sonbahar II inci İstasyon 7% 9% Callionymus lyra Tanımlanamayan Yumurta 84% Triglidae sp.2 Şekil Sonbahar Mevsiminde II inci İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı Sonbahar II inci İstasyon 8% 9% 8% 13% Diplodus vulgaris Gobiidae sp. Pomatomus saltatrix Serranus hepatus 54% 8% Mullidae sp.1 Mullus barbatus Şekil Sonbahar Mevsiminde II inci İstasyonda Larvaların Baskınlığı III üncü istasyonda 3 tür yumurta, 1 tür prelarva ve 4 tür larva olmak üzere toplam 8 türe ait erken gelişim evresi tespit edilmiştir. Yumurtalarda baskınlık önceki istasyonlarda da olduğu gibi Callionymus lyra, tanımlanamayan yumurta 137

155 sırasını takip etmektedir (Şekil 4.44). Larvalarda baskınlığın türler arasında tamamen homojen dağıldığı dikkat çekmektedir (Şekil 4.45). Sonbahar III üncü İstasyon 11% 6% Callionymus lyra Tanımlanamayan Yumurta 83% Triglidae sp.2 Şekil Sonbahar Mevsiminde III üncü İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı Sonbahar III üncü İstasyon 20% 20% 20% 20% Coris julis Hyporhampus picarti Pempheris vanicolensis Scomber colias Serranus cabrilla 20% Şekil Sonbahar Mevsiminde III üncü İstasyonda Larvaların Baskınlığı 138

156 Kış Mevsimi Kış mevsiminde yalnızca Moronidae ve Sparidae olmak üzere 2 familyadan 2 türün yumurtası ile 3 familyadan (Apogonidae, Sparidae, Blenniidae) 3 türün larvası tespit edilmiştir. I inci istasyonda yalnızca Sparus aurata yumurtaları tespit edilmiştir. Larvalara bakıldığında, %64 le Salaria pavo nun ilk sırada yer aldığı ve bunu %36 yla Sparus aurata nın takip ettiği görülmektedir. II inci istasyonda yalnızca Sparus aurata ya ait yumurtalar tespit edilmiş, hiç larva bulunamamıştır. III üncü istasyonda yalnızca Dicentrarchus labrax yumurtaları örneklenmiştir. Larvalara bakıldığında, %50 baskınlıkla Apogon sp. ve Salaria pavo nun bulunduğu görülmektedir İlkbahar Mevsimi İlkbahar mevsiminde 18 türe ait yumurta, 3 türe ait prelarva ve 7 türe ait postlarva olmak üzere toplam 25 türün erken gelişim aşamaları tespit edilmiştir. Tespit edilen yumurtaların familyalara göre dağılımına bakıldığında, %23 le Scombridlerin ilk sırada yer aldıkları, bunu %17 ile Sparidlerin takip ettiği görülmektedir (Şekil 4.46). Larvaların familyalara göre dağılımına bakıldığında, homojen bir dağılım göze çarpmakta ve Blenniidlerin %23 ile ilk sırada olduğu dikkat çekmektedir (Şekil 4.47) Serranidae 12% Soleidae 6% Sparidae 17% Callionymidae 12% Scombridae 23% Mullidae 6% Mugilidae 6% Clupeidae 12% Engraulidae 6% Şekil İlkbahar Mevsiminde Yumurtaların Familyalara Göre Dağılımı 139

157 Mullidae 11% Engraulidae 11% Blennidae 23% Pomacentridae 11% Centracenthidae 11% Clupeidae 11% Atherinidae 11% Sciaenidae 11% Şekil 4.47 İlkbahar Mevsiminde Larvaların Familyalara Göre Dağılımı I inci istasyonda 15 tür yumurta, 2 tür prelarva ve 4 tür postlarva olmak üzere toplam 20 türe ait erken gelişim evresi tespit edilmiştir. Yumurtalar için hesaplanan baskınlık değerlerine bakıldığında, %60 la Mullus barbatus un ilk sırada olduğu görülmektedir (Şekil 4.48). Larvalara bakıldığında, Salaria pavo nun %68 le ilk sırada yer aldığı, bunu %10 la Sardinella aurita nın takip ettiği dikkat çekmektedir (Şekil 4.49). İlkbahar I inci İstasyon 19% 7% 7% 7% Bothidae spp. Katsuwonus pelamis Mullus barbatus Scomber scombrus Diğer 60% Şekil 4.48 İlkbahar Mevsiminde I inci İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı 140

158 İlkbahar I inci İstasyon 10% 5% 6% 6% 5% Atherina boyeri Spicara sp. Engraulis engrasicholus Salaria pavo Sardinella aurita Sciaena umbra 68% Şekil 4.49 İlkbahar Mevsiminde I inci İstasyonda Larvaların Baskınlığı II inci istasyonda 10 tür yumurta, 1 tür prelarva ve 5 tür postlarva olmak üzere toplam 14 türe ait erken gelişim aşamaları tespit edilmiştir. Yumurtalarda en yüksek baskınlığın %42 ile Serranus scriba da olduğu, bunu %20 ile Mullus barbatus un takip ettiği görülmektedir (Şekil 4.50). Larvalara bakıldığında, yine Salaria pavo nun ilk sırada yer aldığı ve bunu Mullus barbatus un takip ettiği görülmektedir (Şekil 4.51). İlkbahar II inci İstasyon 16% 13% 42% 9% 20% Bothidae spp. Katsuwonus pelamis Mullus barbatus Serranus scriba Diğer Şekil 4.50 İlkbahar Mevsiminde II inci İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı 141

159 İlkbahar II inci İstasyon 8% 8% 8% 61% 15% Atherina boyeri Chromis chromis Mullus barbatus Salaria pavo Sardinella aurita Şekil 4.51 İlkbahar Mevsiminde II inci İstasyonda Larvaların Baskınlığı III üncü istasyonda 9 tür yumurta ve 4 tür larva olmak üzere toplam 13 türe ait erken gelişim aşamaları tespit edilmiştir. Bu istasyonun tür kompozisyonu diğer istasyonlara nazaran oldukça farklıdır. Yumurtaların düzenli bir dağılış sergilediği görülmekle birlikte; ilk sırada %24 le Dentex dentex yer almakta, bunu %12 ile Callionymus lyra takip etmektedir (Şekil 4.52). Larvalara bakıldığında, ilk sıranın yine Salaria pavo da olduğu dikkat çekmektedir (Şekil 4.53). 10% 7% 7% 15% 10% İlkbahar III üncü İstasyon 8% Bothidae spp. 12% Callionymus lyra Dentex dentex Liza saliens Mullus barbatus Serranus hepatus 24% Serranus scriba Soleidae sp. Diğer 7% Şekil 4.52 İlkbahar Mevsiminde III üncü İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı 142

160 İlkbahar III üncü İstasyon 8% 9% 9% Atherina boyeri Parablennius sanguinolentus 74% Sardinella aurita Salaria pavo Şekil 4.53 İlkbahar Mevsiminde III üncü İstasyonda Larvaların Baskınlığı 4.6. Tespit Edilen Türlerin Yaklaşık Üreme Periyotları Mevsimlerin değerlendirilmesinde de söz edildiği gibi, çalışma periyodu boyunca yazın 32, sonbaharda 15, kışın 4 ve ilkbaharda 25 türe ait erken gelişim evresi tespit edilmiş; ayrıca 15 tür de birden fazla mevsimde örneklenmiştir (Çizelge 4.6). Tespit edilen türlerin %75 inin ilkbahar ve yaz mevsimlerinde üredikleri görülmüştür (Şekil 4.54). Kış 5% Sonbahar 20% İlkbahar 33% Yaz 42% Şekil 4.54 Tespit Edilen Tür Sayısının Mevsimlere Göre Dağılımı 143

161 Çizelge 4.6. Çalışma Periyodunda Tespit Edilen Türlerin Erken Gelişim Aşamalarının Planktonda Bulunma Dönemleri (Y: Yumurta, P: Prelarva, L: Postlarva). TÜRLER Yıl ve Mevsimler Yaz Sonbahar Kış İlkbahar Aphia minuta L Apogon sp. L Atherina boyeri L Blenniidae sp. L Blennius ocellaris L Boops boops Y, L Callionymus lyra Y Y Y Callionymus pusillus L Y Caranx rhonchus L Chromis chromis L Coris julis Y L Dentex dentex Y Dentex gibbosus Y Dicentrarchus labrax Y Diplodus annularis Y, L Diplodus sargus L Diplodus vulgaris L Engraulis encrasicholus Y Y, P Etrumeus teres Y Euthynnus alletteratus Y Gobiidae sp. P Hyporhamphus picarti L L Katsuwonus pelamis Y Labridae sp. L Lithognathus mormyrus L Liza saliens Y, L Y Mullidae sp.1 L P, L Mullidae sp.2 L Mullus barbatus L Y, P, L Mullus surmuletus Y, L Oblada melanura L Parablennius sanguinolentus L Pelates quadrilineatus L 144

162 Çizelge 4.6 nın Devamı TÜRLER Yıl ve Mevsimler Yaz Sonbahar Kış İlkbahar Salaria pavo L L Sardinella aurita Y, P, L L Sardinella maderensis Y Sciaena umbra P Scomber colias L Y Scomber scombrus Y Serranus cabrilla Y P Serranus hepatus L Y Serranus scriba Y Y Sillago sihama L Soleidae sp. Y Y Sparidae sp.1 Y Sparus aurata Y, L Sphyraena sphyraena L Spicara sp. L Thalassoma pavo Y, L Thunnus thynnus L Trachurus trachurus Y, L Triglidae sp.1 L Triglidae sp.2 Y Tripterygion sp. L 145

163 5. SONUÇ VE TARTIŞMA Sinan MAVRUK 5. SONUÇ VE TARTIŞMA İskenderun Körfezi nin Kuzeybatı kıyılarında yapılan bu çalışmada toplam 56 türün erken gelişim aşamaları tespit edilmiştir. Bunlardan Pelates quadrilineatus, Hyporhamphus picarti larvası, Sciaena umbra prelarvası ve Katsuwonus pelamis yumurtası Türkiye kıyıları için ilk erken gelişim evresi kaydıdır. Ayrıca Serranus scriba ve Thalassoma pavo yumurtaları ile Atherina boyeri, Caranx rhonchus ve Chromis chromis postlarvaları Türkiye nin Akdeniz kıyılarında ilk kez bu çalışmayla rapor edilmiştir. İlk kez rapor edilen erken gelişim aşamalarına bakıldığında, çoğunlukla kıyısal türlerden oluştuğu dikkat çekmektedir. Çalışmanın mevsimsel ve istasyon sayısının az olmasına karşın örneklenen tür sayısının yüksek olduğu dikkat çekmiştir. Ancak, istasyonların kıyıya son derece yakın olması ve çekimlerin horizontal yapılması nedeniyle, yüksek tür zenginliğinin elde edilmesi beklenen bir durumdur. Horizontal örneklemelerin bölgenin ihtiyoplankton kompozisyonu ve tür çeşitliliğini ortaya koymak amacıyla kullanıldığı bilinmektedir (Yüksek ve Yılmaz, 2008). Satılmış ve ark. (2003) ihtiyoplanktonik organizmaların önemli bir kısmının yüzeyde bulunduğunu, bu nedenle de horizontal örneklemelerde daha yüksek tür çeşitliliği elde edilmesinin doğal olduğunu bildirmektedir. Azeiteiro ve ark. (2006) ise kıyısal ekosistemlerin ihtiyoplankton açısından son derece önemli olduğunu, bir çok balık türünün yumurtlamak için kıyısal bölgeyi tercih ettiğini ve ayrıca birçok türe ait larvaların da bu bölgeyi beslenme alanı olarak kullandıklarını belirtmektedir. Bu çalışmada tespit edilen bazı türlerin yaklaşık üreme periyotlarının, literatürde genel olarak verilen üreme dönemlerinin dışına çıkabildiği görülmektedir. Sub-Tropik bölge balıklarında üreme döneminin çoğunlukla sıcaklık ve fotoperyodun etkisi altında şekillendiği bilinmektedir (Potts ve Wootton, 1984). Ancak birçok türde özellikle sıcaklığın etkili bir faktör olduğu ve GSİ değerleri ile sıcaklık arasında kuvvetli ilişki bulunduğu çeşitli çalışmalarla 146

164 5. SONUÇ VE TARTIŞMA Sinan MAVRUK tespit edilmiştir (Morata ve ark., 2003; Grubisic ve ark., 2007). Ancak bu durumun aksini gösteren örnekler de vardır (Potts ve Wootton, 1984). Dolayısıyla, balıkların üreme dönemlerinin özellikle sıcaklığa bağlı olarak farklı bölgelerde değişim gösterebileceği açıktır. Levant Baseni nde sıcaklık değerlerinin gerek Ege ve gerekse Akdeniz in diğer bölgelerine nazaran daha yüksek olduğu bilinmektedir (Miller, 1983; Galil, 2000). Örneğin Nisan ayında çalışma alanında sıcaklık 20ºC civarında iken İzmir Körfezi nde 15-16ºC lerdedir (Çoker, 2003). Yumurtalık kıyısal zonunda Aralık ayında dahi sıcaklığın 15ºC lere düşmediği gözlenmiştir. İyiduvar (1986) İskenderun Körfezi nde en düşük sıcaklığın Şubat ayında 16ºC olduğunu bildirmektedir. Yine Ekim ayında çalışma alanında sıcaklığın yaklaşık 26ºC olduğu, bu sıcaklığın İzmir Körfezi nde yazın en sıcak aylarında gözlendiği (Çoker, 2003) dikkat çekmektedir. Marmara ve Karadeniz de sıcaklık değerlerinin daha da düşük olduğu görülmektedir (Yüksek, 1993; Başar, 1996). Dolayısıyla İskenderun Körfezi nde dağılış gösteren stokların üreme dönemlerinin daha geniş olması ve erken gelişim evrelerinin planktonda diğer bölgelere nazaran daha erken ya da geç bulunmasının beklenen bir durum olduğu görülmektedir. Etrumeus teres, Thalassoma pavo, Callionymus lyra gibi bazı türlerde yumurta çaplarının da literatüre nazaran daha küçük oldukları dikkat çekmektedir. Solemdal (1967) yumurta çapının değişiminde etkili olan bazı faktörleri ele almış ve başta tuzluluk olmak üzere yumurtlayan balığın yaşının da yumurta çapının değişmesinde etkili olduğunu belirtmiştir. Buna göre tuzluluğun yüksek olduğu sularda ovaryumdaki ozmoregülasyon sonucunda balıkların yumurta çapı küçülmektedir. Benzer şekilde küçük balıkların daha küçük yumurta ürettikleri (Solemdal, 1967) ve porsiyoner yumurtlayan balıklarda üreme döneminin sonlarına yakın yumurta çaplarının küçüldüğü (Çakır ve Hoşsucu, 2006 ya göre Lugovaya, 1963) bilinmektedir. Ayrıca kullanılan fiksasyon çözeltisi de yumurta çapında küçülmeye neden olabilmektedir (Başar, 1996). Çalışma periyodunda tespit edilen toplam ihtiyoplankton bolluğunun mevsimsel değişimi ele alındığında, yaz mevsiminde en yüksek yoğunluğun elde 147

165 5. SONUÇ VE TARTIŞMA Sinan MAVRUK edildiği; kış mevsiminde ise bolluğun son derece düşük olduğu dikkat çekmektedir. Bu durum tür zenginliği için de geçerlidir. Buna göre yaz mevsiminde ihtiyoplankton yoğunluğu kışa nazaran 188 kat daha yüksektir. Govoni (2005) sub tropik bölgelerde ihtiyoplanktonun birincil ve ikincil üretime bağlı olarak mevsimsel dalgalanmalar gösterdiğini belirtmektedir. Çalışma alanının da sub tropik bölgede yer aldığı (Gücü, 2000) dikkate alındığında, kış mevsiminde bolluğun daha az olması beklenebilir. Çünkü ılıman bölgelerde çevresel koşullardaki mevsimsel dalgalanmalara bağlı olarak, balıkların neredeyse tümü periyodik üreme dönemlerine sahiptir. Bunun, erken gelişim aşamalarının besine ulaşmasını kolaylaştırarak hayatta kalma olasılığını arttırmaya yönelik bir adaptasyon olduğu (Potts ve Wootton, 1984) ve bu uyumun birincil üretimin mevsimsel dalgalanmalar gösterdiği alanlarda son derece başarılı sonuçlar verdiği bilinmektedir (Moser ve ark., 1983; Fuiman ve Werner, 2002). Birincil üretim ve sıcaklığın düşme eğilimine girdiği sonbaharda ihtiyoplankton bolluğunun, birincil üretim ve sıcaklığın artmaya başladığı ilkbahara nazaran daha düşük olması da bu görüşü destekler niteliktedir. Ayrıca Avşar (1999), Temmuz ayında körfezde şekillenen girdapların planktonik organizmaları körfez içerisine hapsettiğini bildirmektedir. Franco ve ark. (2006) ise antisiklonik girdaplarda ihtiyoplanktonun, girdabın dış kısmına yakın yığılmalar gösterdiğini belirtmektedir. Dolayısıyla yaz mevsiminde gözlenen bu aşırı yoğunluğun üzerinde, akıntıların da etkili bir faktör olabileceği düşünülebilir. Kış mevsimi itibariyle örneklemenin yağışlı havada yapıldığı önemli bir ayrıntıdır. Tuzluluğun, ihtiyoplanktonun vertikal dağılışında en etkin faktörlerden biri olduğu da unutulmamalıdır (Fuiman ve Werner, 2002). Balıklarda yumurtanın özgül ağırlığı oogenez esnasında belirlenmekte ve döllenmenin ardından vitellus membranından su ve tuz geçişi olmamaktadır (Solemdal, 1967). Dolayısıyla, yüzey suyu tuzluluğunu ve buna bağlı olarak yoğunluğunu anlık olarak düşüren şiddetli yağış gibi faktörlerin, ihtiyoplanktonun yüzeysel karışım tabakasının altında yoğunlaşmasına neden olabileceği düşünülmektedir. Gerçekten de Boyra 148

166 5. SONUÇ VE TARTIŞMA Sinan MAVRUK ve ark. (2003), yüzey suyu tuzluluğunun düşük olduğu alanlarda balık yumurtalarının yüzeyin altında yoğunlaşabildiğini belirtmişlerdir. Ancak çalışma alanında yüzey ve 5m derinlikte ölçülen tuzluluk değerleri arasındaki fark önemli bulunmamış, daha derinden ise ölçüm yapılmamıştır. Ekolojik indeks değerlerinin mevsimsel değişimi dikkate alındığında, bunun toplam ihtiyoplankton bolluğu ve tür sayısına paralel bir eğilim sergilediği görülmektedir. Genel olarak ilkbahar ve yazın yüksek olan tür çeşitliliği indeks değeri, sonbahar ve kış mevsimlerinde daha düşüktür. Fakat larvalarda, sonbaharın özellikle II ve III üncü istasyonlarında ilkbahardan yüksek tür çeşitliliği değerleri tespit edilmiştir. Bu durum, düzenlilik değerlerinin düşük olmasından da anlaşılacağı gibi, ilkbahar mevsiminde Salaria pavo nun aşırı baskın olmasına bağlanmıştır. Meroplankton çalışmalarında hesaplanan tür çeşitliliği indeks değerlerinin son derece dikkatle kullanılması gerekmektedir. Bunun nedeni, çalışma alanında dağılış gösteren bir çok türün üreme dönemleri içerisinde yumurta atım miktarlarının değişmesi ve belli zamanlarda maksimum düzeye çıkmasıdır (Gonçalves ve Erzini, 2000; Tuset ve ark., 2005). Dolayısıyla, bazı aylarda üreme dönemine bağlı olarak bir veya birkaç türün aşırı derecede baskın olması doğaldır. Bu durum, tür çeşitliliği indeks değerlerinin beklenenden daha düşük çıkmasına neden olabilmektedir. Dolayısıyla tek başına tür çeşitliliği indeks değerlerinin, balıklar için üreme alanı olarak bu kesimin kalitesi hakkında yanıltıcı olabileceği açıktır. Yumurtalık kıyısal zonunda gerek çevresel parametrelerin ve gerekse toplam ihtiyoplankton bolluğunun alansal değişiminin önemli olmadığı görülmektedir. Ayrıca gerek yumurtalar ve gerekse larvalar için hesaplanan tür çeşitliliği indeks değerlerinin çok şiddetli alansal dalgalanmalar göstermediği dikkat çekmektedir. Bunun yanı sıra, yumurtalar için hesaplanan benzerlik indeks değerlerine uygulanan hiyerarşik kümelenme analizinde istasyonların kendi içinde mevsimsel kümeler oluşturdukları görülmektedir. Tüm bunlar Yumurtalık kıyısal zonunun tek bir istasyonla temsil edilebileceği görüşünü desteklese de, larvalar 149

167 5. SONUÇ VE TARTIŞMA Sinan MAVRUK için hesaplanan benzerlik indeks değerlerine uygulanan hiyerarşik kümelenme analizinde istasyonlar arasında önemli farklılıkların bulunduğu göze çarpmaktadır. Dolayısıyla, toplam larval bollukların alansal değişimi önemsiz görünse de, tür kompozisyonunun istasyonlar arasında farklılık arzettiği açıkça ortadadır. Bunun esas nedeni, yumurtaların tümüyle pasif bir dağılış izlemeleri; ancak larval aşamaların, özellikle de kuyruk gelişimi tamamlananların daha istemli bir dağılışa sahip olmalarıdır (Fuiman ve Werner, 2002; Sabates ve ark. 2003, Govoni, 2005). Dolayısıyla larvaların farklı bölgelerde yığılma göstermesi ve yumurtalara nazaran daha heterojen bir dağılış izlemesi beklenen bir durumdur. Gray (1996) larvaların kısa mesafelerdeki alansal yığılmalarının biyotik ve abiyotik pek çok faktörün etkisi altında olabileceğini, Methven ve ark. (2003) ergin populasyonun yumurtlama davranışlarıyla da açıklanabileceğini bildirmektedir. Ruzafa ve ark. (2004) Batı Akdeniz deki Mar Menor Lagünü nde larval bollukta gözlenen varyasyonların yaklaşık %70 inin tek başına Klorofil-a yani fitoplankton biyoması tarafından açıklandığını ortaya koymuştur. Dolayısıyla alansal değişimlerin ikincil üretim ve larvaların beslenmesiyle olan ilişkisi açıktır. Fakat larval bolluklar alansal olarak değerlendirildiğinde, bu çalışmada kullanılan larva örneklerinin az sayıda istasyondan temin edilmesi nedeniyle bolluk değerleriyle ölçülen çevresel parametreler arasında herhangi bir korelasyon kurulamamıştır. 150

168 6. ÖNERİLER Sinan MAVRUK 6. ÖNERİLER İhtiyoplankton araştırmaları dünyada 1950 lerden sonra önem kazanmaya başlamış özellikle 1980 lerden sonra yaygınlaşmıştır (Govoni, 2005). Balıkçılık çalışmaları içerisinde ihtiyoplankton araştırmalarının özel bir yere sahip olduğu ve uygulanabilecek farklı yöntemlere nazaran bir çok avantajının bulunduğu bilinmektedir (Moser ve ark., 1983; Limouzy-Paris, 1994; Govoni, 2005). Buna karşın, Türkiye de ve özellikle de Türkiye nin Akdeniz kıyılarında ihtiyoplankton alanında önemli boşlukların bulunduğu dikkat çekmektedir. Dolayısıyla, Türkiye nin Akdeniz kıyılarında yapılacak daha çok araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. İskenderun Körfezi nin batısında yer alan Yumurtalık Koyu kıyısal zonunda gerçekleştirilen bu çalışma, gerek mevsimsel olması ve gerekse küçük bir alanı kapsaması nedeniyle tüm körfezi temsil edecek nitelikte değildir. Ayrıca, Sabates ve ark. (2003) bazı türlerin erken aşamalarının kısa mesafede ergin habitattan bağımsız olarak dağılabilmelerine karşın, bazılarının ergin habitata son derece yakın dağılış gösterdiklerini belirtmiştir. Bu çalışma ise yalnızca 10m derinlik katmanını kapsamaktadır. Dolayısıyla çalışma alanı ele alındığında, bölgenin ihtiyoplankton dinamiklerinin ortaya konulabilmesi için tüm İskenderun Körfezi ni kapsayan ayrıntılı ihtiyoplankton çalışmalarına gereksinim duyulduğu açıktır. Sonuç olarak, İskenderun Körfezi nin batı kıyılarında gerçekleştirilen bu araştırma, körfezde gerçekleştirilen ilk ihtiyoplankton araştırması olarak bir ön çalışma özelliği taşımakta ve bundan sonra gerçekleştirilecek ayrıntılı çalışmalara kaynak olacağı umulmaktadır. 151

169 KAYNAKLAR AHLSTROM, E. H., MOSER, H. G., Characters Useful in Identification of Pelagic Marine Fish Eggs. CalCOFI Rep. 21: AK, Y., İzmir Körfezi nde Yaşayan Bazı Teleost Balıkların Pelajik Yumurta ve Larvalarının Dağılım ve Bolluğu Üzerine Araştırmalar. Yüksek Lisans Tezi. Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. 141s. AK, Y., Mersin İli Erdemli Açıklarında Yaşayan Bazı Teleost Balıkların Pelajik Yumurta ve Larvalarının Dağılımı ve Bolluğu. Doktora Tezi. Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. 387s. AK, Y., HOŞSUCU, B., İzmir Körfezi Kemikli Balıklarına Ait Pelajik Yumurta ve Larvaların Tür Çeşitliliği, Dağılımı ve Bolluğu. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Dergisi. 18(1-2): AK, Y., UYSAL Z., Mersin Körfezi (Kuzeydoğu Akdeniz) İhtiyoplanktonu. Ulusal Su Günleri Antalya. (Poster Sunumu). AKAR, M., ŞAHİNLER, S., İstatistik. Çukurova Üniversitesi Yayınları. Çukurova Üniversitesi Genel Yayın No:74. Balcalı, Adana. 362s. AFONSO-DIAS, I., REIS, C., ANDRADE, P. J., Reproductive Aspects of Microchirus azevia (Risso, 1810) (Pisces: Soleidae) from the South Coast of Portugal. Scientia Marina. 69(2): ALİMOĞLU, S., Marmara Denizi nin Kuzeydoğusunda Kemikli Balıkların Pelajik Yumurta ve Larvalarının Dağılımı ve Bolluğu. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü. 88s. ALPBAZ, A., Deniz Balıkları Yetiştiriciliği. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Yüksek Okulu Yayınları No:20. Ege Üniversitesi Basım Evi. Bornova-İzmir. 335s. ALPER, B., İzmir Körfezi nde Hamsi Balığı (E. encrasicholus (L.)) Yumurta ve Larvaları Üzerine Biyo-Ekolojik Araştırmalar. Yüksek Lisans Tezi. E.Ü.F.F. Biyolojik Oseanografi Böl. 31s. ALTAN, H., Karadeniz Balıklarının Pelajik Yumurta ve Larvalarının Tayin Anahtarı, 4- Orkinos veya Ton Balığı, Thunnus thynnus (LINN). Balık ve Balıkçılık. Et ve Balık Kurumu. 5(7):

170 ALTAN, H., Karadeniz Balıklarının Pelajik Yumurta ve Larvalarının Tayin Anahtarı, 7A- Karadeniz Barbunya Balığı, Mullus barbatus ponticus. Balık ve Balıkçılık. Et ve Balık Kurumu. 6(10): ALTUN, Ö., Ontogenetic Development of Boyer s Sand Smelt (Atherina (Hepsetia) boyeri Risso, 1810) in Lake Küçükçekmece. İstanbul Üniv. Fen Fak. Biyoloji Der. 53: ANDERSON, J. T. D., BUSBY, M. S., MIER, K. L., DELIYANIDES, C. M., STABENO, P. J., Spatial and Temporal Patterns in Summer Ichthyoplankton Assemblages on the Eastern Bering Sea Shelf in Fisheries Oceanography. 15(1): ARIM, N., Marmara ve Karadeniz de Bazı Kemikli Balıkların (Teleost ların) Yumurta ve Larvalarının Morfolojileri ile Ekolojileri. Hidrobiyologi Mecmuası. İ.Ü. Fen Fakültesi. Hidrobiyologi Araştırma Enstitüsü. Seri A, 5(1-2): ARTÜZ, İ., Akdeniz Faunasının Menşei Hakkında. Balık ve Balıkçılık. Et ve Balık Kurumu. 5(7): 1-6. AVŞAR, D., Yeni Bir Skifomedüz (Rhopilema nomadica) ün Dağılımı ile İlgili Olarak Doğu Akdeniz in Fiziko-Kimyasal Özellikleri. Turkish Journal of Zoology, 23(2): AVŞAR, D., Kuzeydoğu Akdeniz deki Yuvarlak Sardalyalar (Sardinella aurita Valenciennes, 1847) Üzerine Bir Stok Değerlendirme Çalışması. 1. Ulusal Deniz Bilimleri Konferansı. 30 Mayıs-2 Haziran Ankara AVŞAR, D., Balıkçılık Biyolojisi ve Populasyon Dinamiği. Nobel Kitabevi. Adana. 332s. AVŞAR, D., 2006a. İhtiyoplanktona Giriş. Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Ders Kitabı. 14: 112s. AVŞAR, D., 2006b. İsken Sugözü Enerji Santrali Etki Alanı Deniz Ekolojisi İzleme Çalışması Projesi 2005 Yılı Kesin Raporu. Adana. 141s. AVŞAR, D., İsken Sugözü Enerji Santrali Etki Alanı Deniz Ekolojisi İzleme Çalışması Projesi 2006 Yılı Kesin Raporu. Şubat Adana. 135s. AVŞAR, D., ÇİÇEK, E., Yumurtalık Koyu (Adana) Kemikli Balık Yavrularının Yaz Periyodundaki Dağılımı ve Bolluğu. X. Ulusal Su Ürünleri Sempozyumu Eylül Adana

171 AZEITEIRO, U. M., NICOLAU, L. B., RESENDE, P., GONÇALVES, F., PEREIRA, M. J., Larval Fish Distribution in Shallow Coastal Waters off North Western Iberia. Estuarine, Coastal and Shelf Science. 69: BALGUERIAS, E., BENCHERIFI, S., CARAMELO, A. M., CHFIRI, H., CORTEN, A., LAPTIKHOVSKY, V., MAHMOUD, E. O. M., MENDY, A., MOUSTAHFID, H., MOUSTAPHA, A., OUALRI, E. M. E., SAMB, B., SANTAMARIA, M. T. G., SIDI, M. O. T. O., SOW, I., TIMOSHENKO, N., TORENSEN, R., Report of the FAO Working Group on the Assessment of Small Pelagic Fish of Northwest Africa-Banjul, Republic of the Gambia. 5-12/April/2002. FAO Fisheries Report No: s. BAŞAR, E., Sürmene Koyundaki Teleost Balıkların Pelajik Yumurta ve Larvalarının Mevsimsel ve Alansal Dağılımı. Yüksek Lisans Tezi. Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. 79s. BAŞAR, E., FEYZİOĞLU, A. M., ERÜZ, C., Çamburnu ndaki Hamsi (Engraulis encrasicholus) Yumurtaları Yılı Dağılımı ve Yumurta Çaplarının Oranlarının Belirlenmesi. 1. Ulusal Deniz Bilimleri Konferansı. 30 Mayıs-2 Haziran Ankara BAŞAR, E., OKUMUŞ, İ., Sürmene (Doğu Karadeniz) Koyu nda Bazı Teleost Balıkların Pelajik Yumurta ve Larvalarının Mevsimsel Dağılımı. Akdeniz Balıkçılık Kongresi 9-11 Nisan İzmir BAŞUSTA, N., İskenderun Körfezi nde Bulunan Pelajik ve Demersal Balıklar. Doktora Tezi. Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. Adana. 202s. BAŞUSTA, N., ERDEM, Ü., MATER, S., İskenderun Körfezi nde Yeni Bir Lesepsiyen Göçmen Balık Türü; Kızılgözlü Sardalya, Etrumeus teres (Dekay,1842). Mediterranean Fisheries Congress, 9-11 April, Ege Üniv. Su Ür.Fak. İzmir-TURKEY (1997). BAŞUSTA, N., ERDEM, Ü., SARIHAN, E., İskenderun Körfezi nde bulunan Lessepsiyen Göçmen Balıklar, IX.Su Ürünleri Sempozyumu, Eylül, S.D.Ü. Eğirdir, BAŞUSTA, N., KUMLU, M., GÖKÇE, M. A., GÖÇER, M., Yumurtalık Koyunda Dip Trolü ile Yakalanan Türlerin Mevsimsel Değişimi ve Verimlilik İndeksi E.Ü. Su Ür.Dergisi. Vol 19 N:1-2 (2002). 154

172 BEK, Y., EFE, E., Araştırma ve Deneme Metodları I. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ders Kitabı. No: 71. Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Ofset Atölyesi. Balcalı/Adana. 395s. BEKTAS, Y., BELDUZ, A. O., PCR Based Idendification and Discrimination of Caranx rhonchus (Pisces, Carangidae) Based on Nuclear and mtdna Sequences. Journal of Animal and Veterinary Advances 8 (3): BEN-TUVIA, A., Revised List of the Mediterranean Fishes of Israel. Israel Journal of Zoology. 20:1-39. BEN-TUVIA, A., The Mediterranean Sea. B. Biological Aspects. In Estuaries and Enclosed Seas. (Ed. B. H. Ketchum). Elsevier, Amsterdam BİLECENOĞLU, M., TAŞKAVAK, E., MATER, S., KAYA, M., Checklist of Marine Fishes of Turkey. Mangolina Press, Auckland, New Zelland. 194s. BİLECENOĞLU, M., TAŞKAVAK, E., KUNT, K. B., Range Extension of Three Lessepsian Migrant Fish (Fistularia commersoni, Sphyraena flavicuda, Lagocephalus suezansis) in the Mediterranean Sea. Journal of Marine Biology, 82: BİLECENOĞLU, M., Occurrence of the Lessepsian Migrant Fish, Sillago sihama (Forsskal, 1775) (Osteichthyes: Sillaginidae), from the Aegean Sea. Israel Journal of Zoology. 50(4): BOYRA, G., RUEDA, L., COOMBS, S. H., SUNDBY, S., ADLANDSVIK, B., SANTOS, M., URIARTE, A., Fisheries Oceanography. 12(4-5): CAN, A., BİLECENOĞLU, M., Türkiye Denizleri nin Dip Balıkları Atlası. Arkadaş Yayınevi. Ankara-Türkiye. 224s. CAPUTO, V., CANDI, G., LA MESA, M., ARNERI, E., Pattern of gonad maturation and the question of semelparity in the paedomorphic goby Aphia minuta. Journal of Fish Biology. 58: CEYHAN, T., AKYOL, O., AYAZ, A., JUANES, F., Age, Growth, and Reproductive Season of Bluefish (Pomatomus saltatrix) in the Marmara Region, Turkey. ICES Journal of Marine Science. Short Communication CHERIF, M., ZARRAD, R., GHARBI, H., MISSAOUI, H., JARBOUI, O., Some Biological Parameters of the Red Mullet, Mullus barbatus L., 1758, from the Gulf of Tunis. Acta Adriat. 48(2):

173 CIESM., Atlas of Exotic Fishes in the Mediterranean CİHANGİR, B., Üreme Döneminde Çok Kez, Farklı Zaman Aralıklarında Yumurta Bırakan (Hamsi, Sardalya vb.) Balık Stoklarının Saptanmasında Kullanılan Bir Yöntem: Günlük Yumurta Verimi Yöntemi. Tr. J. of Zoology. 18: CİHANGİR, B., Ege Denizi, İzmir Körfezi nde Üreme Döneminde Sardalya Balığı, Sardina pilchardus (Walbaum, 1792) un Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı. Tr. J. of Zoology. 19: CLARKE, K. R., WARWICK, R. M., Change in Marine Communities, An Approach to Statistical Analysis and Interpretation. 2. Edition. Premier E: Plymouth. 177p. CONNEL, A. D., Pelagic Eggs of Marine Fishes from Park Rynie, KwaZulu-Natal, South Africa: Seasonal Spawning Patterns of the Three Common Species. African Zoology. 36(2): COOMBS, S. H., GIOVANARDI, O., HALLIDAY, N. C., FRANCESCHINI, G., CONWAY, D. V. P., MANZUETO, L., BARRETT, C. D., McFADZEN, I. R. B., Wind Mixing, Food Availability and Mortality of Anchovy Larvae Engraulis encrasicolus in the Northern Adriatic Sea. Mar. Ecol. Prog. Ser. 248: CORRIERO, A., DESANTIS, S., DEFLORIO, M., ACONE, F., BRIDGES, C. R., DE LA SERNA, J. M., MEGALOFONOU, P., DE METRIO, G., Histological investigation on the ovarian cycle of the bluefin tuna in the western and central Mediterranean. Journal of Fish Biology. 63: CREECH, S., A Study of the Population Biology of Atherina boyeri Risso, 1810 in Aberthaw Lagoon, on the Bristol Channel, in South Wales (Abstract) CUNNINGHAM, J. T., Studies of the Reproduction and Development of Teleostean Fishes Occurring in the Neighbourhood of Plymouth. J. Mar. Biol. Ass. U.K. 1: CUNNINGHAM, J. T., The Egg and Larvae of Callionymus lyra. J. Mar. Biol. Ass. U.K. 2(2):

174 CUTTITTA, A., CARINI, V., PATTI, B., BONANNO, A., BASILONE, G., MAZZOLA, S., LAFUENTE, J. G., GARCIA, A., BUSCAINO, G., AGUZZI, L., ROLLANDI, L., MORIZZO, G., CAVALCANTE, C., Anchovy Egg and Larval Distribution in Relation to Biological and Physical Oceanography in the Strait of Sicily. Hydrobiologia. 503: ÇAKIR, D.T., Edremit Körfezi nin (Ege Denizi) İhtiyoplanktonu. Doktora Tezi. Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. 196s. ÇAKIR, D. T., ÖREK, Y. A., HOŞSUCU, B., SEVER, T. M., SUNLU, U., İzmir İç Körfezi İhtiyoplankton Kompozisyonu. E. Ü. Su Ürünleri Dergisi. 22(3-4): ÇAKIR, D. T., HOŞSUCU, B., Edremit Körfezi nde (Ege Denizi, Türkiye) Yaşayan Hamsi Balığının Engraulis encrasicholus (Linnaeus, 1758) Yumurta Larvalarının Dağılım, Bolluk ve Mortalite Oranı. BAÜ Fen Bil. Enst. Dergisi. 8(2): ÇELİKKALE, M. S., Balık Avcılığındaki Gelişmeler Av ve Av Gücü İlişkileri. Akdeniz Balıkçılık Kongresi 9-11 Nisan İzmir ÇINAR, M.E., BİLECENOĞLU, M., ÖZTÜRK, B., CAN, A., New Records of Alien Spacies on the Levantine Coast of Turkey. Aquatic Invasions. 1(2): ÇİÇEK, E., AVŞAR, D., YELDAN, H., ÖZÜTOK, M., Population Characteristics of the Por s Goatfish (Upeneus pori Ben-Tuvia & Golani, 1989) Inhabiting in Babadıllimanı Bight (Northeastern Mediterranean-Turkey). Workshop on Lessepsian Migration July 2002, Gökçeada-Turkey ÇİÇEK, E., AVŞAR, D., YELDAN, H., MANAŞIRLI, M., Population Characteristics and Growth of Spicara maena (Linnaeus, 1758) Inhabiting in Babadillimani Bight (Northeastern Mediterranean-Turkey). International Journal of Natural and Engineering Sciences. 1: ÇOKER, T., İzmir Körfezinde Blenniidae Familyası Üyelerinin Larvalarının Bolluğu, Dağılımı ve Morfolojik Özellikleri Üzerine Bir Araştırma. Yüksek Lisans Tezi. Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. 52s. ÇOKER, T., İzmir Körfezi ndeki Teleost Balıkların Pelajik Yumurta ve Larvalarının Morfolojisi ve Ekolojisi. Doktora Tezi. Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. 539s. 157

175 ÇOKER, T., CİHANGİR, B., MATER, S., İzmir Körfezi nde Döneminde İhtiyoplankton Bolluk ve Dağılımı (Özet). Ulusal Su Günleri. 6-8 Ekim İzmir. 102s. ÇOKER, T., MATER, S., İzmir Körfezi İhtiyoplanktonu ( ) Türleri. E. Ü. Su Ürünleri Dergisi. 23(3-4): ÇOKER, T., MATER, S., Yalıkavak Koyu'nda (Bodrum Yarımadası, Ege Denizi) Güz Döneminde Balık Yumurta ve Larvaları Üzerine Bir Araştırma (Özet). XIV. Ulusal Su Ürünleri Sempozyumu. 4-7 Eylül Muğla. 238s. DEKHNIK, T. V., Ichthyoplankton of the Black Sea (In Russian). Navkova Dumka, Kiev, 235p. DELSMAN, H. C., Fish Eggs and Larvae From the Java Sea. Linnaeus Press. Amsterdam-Holland. 225p. DEMİR, M., Türkiye ye Sahil Veren İki Büyük İç Denizin Tipik Olan Bazı Fiziko- Şimik Hususiyetleri ve Bunların Fauna ya Tesirleri. Hidrobiyologi Mecmuası. İ.Ü.F.F. Hidrobiyologi Araştırma Enstitüsü Yayınları. Seri A. 2(3): DEMİR, N., 1958a. Karadeniz Populasyonuna Ait Trachurus mediterraneus Lutken. (Sarıkuyruk İstavrit Balığı) Yumurta ve Larvalarının Morfolojik Hususiyetleri Hakkında. Hidrobiyologi Mecmuası. İ.Ü.F.F. Hidrobiyologi Araştırma Enstitüsü Yayınları. Seri A. 6(3-4): DEMİR, M., 1958b. Sarıkuyruk İstavrit Balığı (Trachurus mediterraneus Lutken, 1880) nın Üremesi Hakkında. I-Karadenizde. Hidrobiyologi Mecmuası. İ.Ü.F.F. Hidrobiyologi Araştırma Enstitüsü Yayınları. Seri A. 6(3-4): DEMİR, N., 1958c. Marmara Derin Deniz Balıklarının Yumurta ve Larvaları Hakkında: I. Hidrobiyologi Mecmuası. İ.Ü.F.F. Hidrobiyologi Araştırma Enstitüsü Yayınları. Seri A. 6(3-4): DEMİR, N., Notes on the Variations of the Eggs of Anchovy (Engraulis encrasicholus CUV.) from Black, Marmara, Aegean and Mediterranean Seas. Hidrobiyologi Mecmuası. İ.Ü.F.F. Hidrobiyologi Araştırma Enstitüsü Yayınları. Seri B. 4(4):

176 DEMİR, N., Marmara da Yaşayan Berlam Balığının (Merluccius vulgaris FLEM in) Yumurta ve Larvalarının Morfolojileri ile Ekolojileri Hakkında. Hidrobiyologi Mecmuası. İ.Ü.F.F. Hidrobiyologi Araştırma Enstitüsü Yayınları. Seri A. 5(1-4): DEMİR, N., Kolyoz (Scomber colias Gmelin) un Marmara dan Ele Geçmiş Olan Yumurta ve Larvalarının Morfolojileri ile Bu Denizdeki Yumurtlama Periyot ve Sahaları Hakkında. Hidrobiyologi Mecmuası. İ.Ü.F.F. Hidrobiyologi Araştırma Enstitüsü Yayınları. Seri A. 6(1-2): DEMİR, M., DEMİR, N., Palamut-Torik Yumurtaları Hakkında. Hidrobiologi Mecmuası. İ.Ü.F.F. Hidrobiyologi Araştırma Enstitüsü Yayınları.Seri A, 6(1-2): DEMİR, N., The Pelagic Eggs and Larvae of Teleostean Fishes in Turkish Waters. I. Clupeidae. İst. Üniv. Fen. Fak. Mecmuası. Fen Fakültesi Basım Evi. Seri: B. 34(1-2): DEMİR, N., Contribution to the Knowledge of the Swordfish (Xiphias gladius L.) Egg. J. Et. Plnc., CIESM., Monaco DEMİR, N., The Abundance and Distribution of the Eggs and Larvae of some Teleost Fishes off Plymouth in 1969 and J. Mar. Biol. Ass. U.K. 52: DEMİR, N., On Postlarvae and Pelagic Juveniles of Rocklings Gaidropsaurus mediterraneus and G. biscayensis. J. Mar. Biol. Ass. U.K. 62: DEMİREL, N., Marmara Denizi nde Bulunan Teleost Balıkların Pelajik Yumurta ve Larvalarının Dağılım ve Bolluğu. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul Üniversitesi, Deniz Bilimleri Enstitüsü. 82s. DEMİRSOY, A., Yaşamın Temel Kuralları. Omurgalılar/Anamniyota. Meteksan Yayınları. Ankara. 684s. DEVAL, M. C., ATEŞ, C., BÖK, T., ORAY, I. K., Investigations of the Distribution of the Eggs and Larvae of the Sprat Sprattus sprattus Linnaeus, 1758, in the Sea of Marmara. ICES CM2002/L: 27. EHRENBAUM, E., Eier und Larven von Fischen, Andere Eier und Cysten. Nordisches Planktons. Kiel und Leipzig. Verlag von Lipsius&Tischer. 413s. 159

177 EINARSSON, H., GÜRTÜRK, N., Abundance and Distribution of Eggs and Larvae of the Anchovy (Engraulis encrasicholus ponticus) in the Black Sea. Hidrobiyologi Mecmuası. İ.Ü.F.F. Hidrobiyologi Araştırma Enstitüsü Yayınları. Seri B. 5(1-2): ELENA, R., GHEORGHE, R., EUGEN, A., IONEL, S., VOLODEA, M., Researches on the Ichthyoplankton from Black Sea Romanian Waters in the Periots. 2. Biannual and Black Sea Science Project Joint Conference October Sofia-Bulgaria ERYILMAZ, L., DALYAN, C., First Record of Apogon queketti Gilchrist (Osteichthyes: Apogonidae) in the Mediterranean Sea. Journal of Fish Biology. 69: FAO, Report of the Ad Hoc Working Group on West African Coastal Pelagic Fish from Mauritania to Liberia (26 N to 5 N). On line version FAO, Integration of Fisheries into Coastal Area Management. FAO Technical Guidelines for Responsible Fisheries 3. ISSN: s. FARIA, A., MORAIS, P., CHICHARO, M. A., Ichthyoplankton Dynamics in the Guadiana Estuary and Adjacent Coastal Area, South-East Portugal. Estuarine, Coastal and Shelf Science. 70: FERNANDEZ-DELGADO, C., HERNANDO, J. A., HERRERA, M., BELLIDO, M., Life-History Patterns of the Sandsmelt Atherina boyeri Risso, 1810 in the Estuary of the Guadalquivir River, Spain. (Abstract). id= &q=%22atherina+boyeri%22+reproduction&uid= &setcook ie=yes FIORENTINO, F., BADALAMENTI, F., D ANNA, G., GAROFALO, G., GIANGUZZA, P., GRISTINA, M., PIPITONE, C., RIZZO, P., FORTIBUONI, T., Changes in Spawning-Stock Structure and Recruitment Pattern of Red Mullet, Mullus barbatus, After a Trawl Ban in the Gulf of Castellammare (Central Mediterranean Sea). (Abstract). ICES Journal of Marine Science

178 FIRAT, K., SAKA, Ş., Levrek (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) Balığının Biyolojisi ve Yetiştirme Teknikleri. T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı FISH BASE, Fish Data Base FISHELSON, L., SHARON, O., Spatial and Foraging Behaviour, Diet and Morphogenesis of Postlarvae and Juveniles of Pempheris vanicolensis in the Gulf of Aqaba, Red Sea. Journal of Fish Biology. 51: FRANCO, B. C., MUELBERT, J. H., MATA, M. M., Mesoscale Physical Processes and the Distribution and Composition of Ichthyoplankton on the Southern Brazilian Shelf Break. Fisheries Oceanography. 15(1): FRICKE, R., Deutsche Meerresfische (German Sea Fishes), Bestimmungsbuch (Identification Key) Deutscher Jugendbund Fiir. Naturbeobachtung. 219p. FUIMAN, L. A., WERNER, R. G., Fishery Science, The Unique Contributions of Early Life Stages. Blackwell Science. U.K. 236p. GALIL, B. S., Lessepsian Migration: New Findings on the Foremost Anthropogenic Change in the Levant Basin Fauna. In: Della Croce NFR (ed) Symposium Mediterranean Seas 2000, GALIL, B. S., A Sea Under Siege Alien Species in the Mediterranean. Biological Invasions. 2: GARCIA-DIAZ, M. M., TUSET, V. M., GONZALEZ, J. A., SOCORRO, J., Sex and reproductive aspects in Serranus cabrilla (Osteichthyes: Serranidae): macroscopic and histological approaches. Marine Biology. 127: GEERTJES, G. J., VİDELER, J. J., A Quantitative Assessment of the Reproductive System of the Mediterranean Cave-Dwelling Triplefin Blenny Tripterygion melanurus. Marine Ecology. 23(4): GOLANI, D., DIAMANT, A., Biology of the Sweeper, Pempheris vanicolensis Cuvier and Valenciennes, a Lessepsian Migrant in the Eastern Mediterranean, With a Comparison With the Original Red Sea Population. Journal of Fish Biology. 38: GOLANI, D., Impact of Red Sea Fish Migrants Trough the Suez Canal on the Aquatic Environment of the Eastern Mediterranean. Yale F and S Bulletin

179 GOLANI, D., ÖZTÜRK, B., BAŞUSTA, N., Fishes of the Eastern Mediterranean. Türk Deniz Araştırmaları Vakfı. Türkiye. 260s. GOLANI, D., APPELBAUM-GOLANI, B., GON, O., Apogon smithi (Kotthaus, 1970) (Teleostei: Apogonidae), a Red Sea Cardinalfish Colonizing the Mediterranean Sea. Journal of Fish Biology. 72: GONÇALVES, J. M. S., ERZİNİ, K., The reproductive biology of the two-banded sea bream (Diplodus vulgaris) from the southwest coast of Portugal. J. Appl. Icthyol.. 16: GORDINA, A. D., NIKOLSKIY, V. N., NIERMANN, U., BİNGEL, F., SUBBOTIN, A. A., New Data on the Morphological Differences on Anchovy Eggs (Engraulis encrasicholus L.) in the Black Sea. Fisheries Research. 31: GORDINA, A. D., PAVLOVA, E. V., OVSYANY, E. I., WILSON, J. G., KERNP, R. B., ROMANOV, A. S., Long-Term Changes in Sevastopol Bay (the Black Sea) with Particular Reference to the Ichthyoplankton and Zooplankton. Estuarine, Coastal and Shelf Science. 52: GORDINA, A. D., ZAGORODNYAYA, J. A., KIDEYS, A. E., BAT, L., SATILMIS, H. H., Summer ichthyoplankton, food supply of fish larvae and impact of invasive ctenophores on the nutrition of fish larvae in the Black Sea during 2000 and Journal of the Marine Biological Association of the United Kingdom. 85: GORDINA, A. D., The First Occurrence of Eggs from a Common Dragonet Callionymus lyra (Callionymidae) in the Black Sea. Journal of Ichthyolog. 46(6): GOREN. M., YOKES. M. B., GALIL. B. S., DIAMANT.A., Indo-Pacific cardinal fishes in the Mediterranean Sea new records of Apogon smithi from Turkey and A. queketti from Israel. JMBA2-Biodiversity Records GOVONI, J. J., Fisheries Oceanography and the Ecology of Early Life Histories of Fishes: a Perspective Over Fifty Years. Sci. Mar. 69(1): GÖKÇE, M. A., SHACKLEY, S. E., ÇEK, Ş., Üç Kırlangıç Balığı Türü (Trigla lucerna, Aspitrigla cuculus, Eutrigla guarnardus) nün Yumurtlama Modelleri. XI. Ulusal Su Ürünleri Sempozyumu. 4-6 Eylül Adana

180 GÖKSU, M. Z. L., Su Kirliliği. Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yayınları. No:7. Balcalı/Adana. 232s. GRAU, A., LINDE, M., GRAU, A. M., Reproductive biology of the vulnerable species Sciaena umbra Linnaeus, 1758 (Pisces: Sciaenidae). Scientia Marina. 73: GRAY, C. A., Small-scale temporal variability in assemblages of larval fishes: implications for sampling. Journal of Plankton Research. 18(9): GRUBISIC, L., MRCELIC, G. J., SKAKELJA, N., KATAVIC, I., TICINA, V., SLISKOVIC, M., Reproductive biology of pink dentex Dentex gibbosus (Rafinesque) from the Adriatic Sea, Croatia. Aquaculture Research. 38: GÜCÜ, A.C., BİNGEL, F., AVŞAR, D., UYSAL, N., Distribution and occurrence of Red Sea fish at the Turkish Mediterranean coast-northern Cilician Basin. Acta Adriatica. 34 (1/2): GÜCÜ, A. C., BİNGEL, F., 1994a. Trawlable Species Assemblages on the Continental Shelf of the Northeastern Levant Sea (Mediterranen) with an Emphasis on Lessepsian Migration. Acta Adriatica. ISSN : (1/2) : GÜCÜ, A. C., BİNGEL, F., 1994b. State of the Fisheries Along the Turkish Mediterranean Coast. Tr. J. of Zoology. 18: GÜCÜ, A. C., Kuzeydoğu Akdeniz Balık Stokları -20 Yıllık Zaman Serisi-. I. Ulusal Deniz Bilimleri Konferansı. 30 Mayıs-2 Haziran 2000, GÜROY, D., KAHYAOĞLU, G., ÖZEN, Ö., TEKİNAY, A. A., Çanakkale Boğazı ve Civarında Yakalanan İstavrit Balığının Bazı Biyolojik Özellikleri. E. Ü. Su Ürünleri Dergisi. 23(1/1): GÜRKAŞ, N., İzmir Körfezi nde Hamsi (Engraulis encrasicholus L. 1758) Balığının Yumurta ve Larvalarının Bolluğu ve Dağılımı Üzerine Bir Çalışma. Yüksek Lisans Tezi. D.E.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü. 38s HACIMURTAZAOĞLU, N., Trabzon ve Rize Açıklarında Hamsi (Engraulis encrasicolus, Linnaeus,1758) ve İstavrit (Trachurus mediterraneus, Steindachner, 1868) Balıklarının Yumurta ve Larvalarının Bollugu. Yüksek Lisans Tezi. K.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü. 63s. HANNAN, J. C., WILLIAMS, R. J., Recruitment of Juvenile Marine Fishes to Seagrass Habitat in a Temperate Australian Estuary. Estuaries. 21(1):

181 HARE, J. A., COWEN, R. K., Ecological and evolutionary implications of the larval transport and reproductive strategy of bluefish Pomatomus saltatrix. Marine Ecology Progress Series. 98: HARE, J. A., The Use of Early Life Stages in Stock Identification Studies. Stock Identification Methods, Applications in Fishery Science. Elsevier Academic Press. London, U.K, HEMPEL, G., Early Life History of Marine Fish, The Egg Stage.Washington Sea Grant Publication. USA, 70p. HENDERSON, P. A., BAMBER, R. N., On the Reproductive Biology of the Sand Smelt Atherina boyeri Risso (Pisces: Atherinidae) and its Evolutionary Potential (Abstract) HOLT, E. W. L., Notes of the Reproduction of Teleostean Fishes in the South Western District. JMBA 5(2): HORSTMAN, K. R., FIVES, J. M., Ichthyoplankton Distrubution and Abundance in the Celtic Sea. ICES J. Mar. Sci. 51: HOŞSUCU, B., İzmir Körfezi Sardalya Balığı (Sardina pilchardus, Walb.) Yumurta ve Larvaları Üzerine Bazı Biyoekolojik Araştırmalar. İstanbul Üniversitesi. Su Ürünleri Dergisi. 2: HOŞSUCU, H., Türkiye Balıkçılık Sektörü İçinde Akdeniz-Ege Bölgesinin Önemi, Kıyı Balıkçılığı Yönetiminin Geliştirilmesi ve Çevre Entegrasyonu. Akdeniz Balıkçılık Kongresi 9-11 Nisan İzmir HOŞSUCU, B., AK, Y., Homa Dalyanı İhtiyoplanktonu. E.Ü. Su Ürünleri Dergisi. 17(3-4): HOŞSUCU, B., Güllük Lagünü (Ege Denizi) Kefal Türlerinin Üreme Zamanlarının Tesbiti. E. Ü. Su Ürünleri Dergisi. 18(3-4): HOŞSUCU, B., AK, Y., The Ichthyoplankton of İzmir Bay: A One Year Study of Fish Eggs and Larvae. Turkish Journal of Veterinary and Animal Science. 26(2002): HUNTER, R. J., MACEVICZ, B. J., SIBERT, J. R., The Spawning Frequency of Skipjack Tuna, Katsuwonus pelamis, from the South Pacific. Fishery Bulletin. 84(4):

182 ICES, International Council fort he Exploration of the Sea Web Site. 23/06/2007. IFM, Institute Fisheries Management Web Site. 25/06/2007. IGLESIAS, M., MORALES-NIN, B., Life cycle of the pelagic goby Aphia minuta (Pisces:Gobiidae). Scientia Marina. 65(3): INFANTE, C., BLANKO, E., ZUASTI, E., CRESPO, A., MANCHADO, M., Phylogenetic differentiation between Atlantic Scomber colias and Pacific Scomber japonicus based on nuclear DNA sequences. Genetica. 130: 1 8. ISARI, S., FRAGOPOULOU, N., SOMARAKIS, S., Interranual Variability in Horizontal Patterns of Larval Fish Assemblages in the Northeastern Aegean Sea (Eastern Mediterranean) During Early Summer. Estuarine, Coastal and Shelf Science 79: İŞMEN, A., Age, Growth and Reproduction of the Goldband Goatfish, Upeneus moluccensis (Bleeker, 1855), in İskenderun Bay, the Eastern Mediterranean. Turk. J. of Zoology. 29: İŞMEN, A., Growth and Reproduction of Por s Goatfish (Upeneus pori Ben-Tuvia & Golani, 1989) in İskenderun Bay, the Eastern Mediterranean. Turk. J. of Zoology. 30: İYİDUVAR, Ö., Hydrographic Characteristics of İskenderun Bay. MSc Thesis. Institute of Marine Science, Middle East Technical University. 157s. KAHRAMAN, A. E., ALICLI, T. Z., AKAYLI, T., ORAY, I. K., Reproductive Biology of Little Tunny, Euthynnus alletteratus (Rafinesque), from the North- Eastern Mediterranean Sea. J. Appl. Ichthyol. 24: KALLIANIOTIS, A., TORRE, M., ARGYRI, A., Age, Growth, Mortality, Reproduction, and Feding Habits of the Striped Seabream, Lithognathus mormyrus (Pisces:Sparidae), in the Coastal Waters of the Thracian Sea,Greece. Scientia Marina. 69(3): KARA, F., Gobiidae Familyası Larvalarının İzmir Körfezi ndeki Dağılımı ve Bolluğu. Lisans Tezi. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi. 30s. 165

183 KARAKULAK, S., ORAY, I., CORRIERO, A., DEFLORIO, M., SANTAMARIA, N., DESANTIS, S., DE METRIO, G., Evidence of a Spawning Area for the Bluefin Tuna (Thunnus thynnus L.) in the Eastern Mediterranean. J. Appl. Ichthyol. 20: KARLOU-RIGA, C., ECONOMIDIS, P. S., Spawning Frequency and Batch Fecundity of Horse Mackerel, Trachurus trachurus (L.), in the Saronikos Gulf (Greece). J. Appl. Ichthyol. 13: KASAPIDIS, P., PERISTERAKI, P., TSERPES, G., MAGOULAS, A., A New Record of the Lessepsian Invasive Fish Etrumeus teres (Osteichthyes:Clupeidae) in the Mediterranean Sea (Aegean, Greece). Aquatic Invasions. 2(2): KELLER, A. A., KLEIN-MACPHEE, G., ST. ONGE BURNS, J., Abundance and Distribution of Ichthyoplankton in Bay, Rhode Island, Narragansett. Estuaries. 22(1): KIDEYŞ, A. E., KOVALEV, A. V., SHULMAN, G., GORDINA, A., BİNGEL, F., A Review of Zooplankton Investigations of the Black Sea Over the Last Decade. Journal of Marine Systems 24: KINGSFORD, M. J., SUTHERS, I. M., The Influence of Tidal Phase on Patterns of Ichthyoplankton Abundance in the Vicinity of an Estuarine Front, Botany Bay, Australia. Estuarine, Coastal and Shelf Science. 43: KORAY, T., Su Ürünleri Araştırmalarında Biyometrik Yöntemler. Ege Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi Yayınları. II. Baskı. Vol: s. KOSSWIG, C., Türkiye de Balıkçılığın Bazı Biyolojik Veçheleri. Hidrobiologi Mecmuası. İ.Ü.F.F. Hidrobiyologi Araştırma Enstitüsü Yayınları.Seri A, 1(4): KOUTRAKIS, E. T., KALLIANIOTIS, A. A., TSIKLIRAS, A. C., Temporal patterns of larval fish distribution and abundence in a coastal area of northern Greece. Scientia Marina. 68(4): KREBS, C. J., Ecological Methodology. Harper Collins Publishers. USA. 654s. LAKKIS, S., ZEIDANE, R., L Ichthyoplankton des Eaux Cotieres Libanaises Structure et Differenciation Ecologique. Lebanese Science Bulletin. 5(2):

184 LAKKIS, S., ZEIDANE, R., L Ichthyoplankton des Eaux Cotieres Libanaises: Composition et Distribution des Oeufs et Larves de Teleosteans. FAO Technical Reports No:73. UNEP. Athens. LAKKIS, S., Le Plancton Marin Du Liban Et Du Bassin Levantin Biologie, Biodiversité,Biogéographie Ii.Le Zooplancton. Chapitre Xi L ichtyoplancton. Université Libanaise. Beyrouth. 48p. LA MESA, M., ARNERI, E., CAPUTO, V., IGLESIA, M., The transparent goby, Aphia minuta: review of biology and fisheries of a paedomorphic European fish. Reviews in Fish Biology and Fisheries. 15: LARVALBASE, Larvalbase Early Life Stages Database LEE, C. S., HU, F., HIRANO, R., Salinity Tolerance of Fertilized Eggs and Larval Survival in the Fish Sillago sihama. Marine Ecology Progress Series. 4: LEIS, J. M., RENNIS, D. S., The Larvae of Indo-Pacific Coral Reef Fishes. New South Wales Universty Press, Sydney ve Universty Press of Hawai, Honolulu. 269 p+75 plates. LEIS, J. M., TRNSKY, T., The Larvae of Indo-Pacific Shorefishes. New South Wales Universty Press, Sydney ve Universty Press of Hawai, Honolulu. 371p; 83 plates. LEIS, J. M., EWART, C. B. M., The Larvae of Indo-Pacific Coastal Fishes. An Identification Guide to Marine Fish Larvae. Fauna Malesiana Handbooks 2. Brill, Leiden. 485p. LIMOUZY-PARIS, C., McGOWAN, M. F., RICHARDS, W. J., UMARAN, J. P., CHA, S. S., Diversity of Fish Larvae in the Florida Keys : Results from Sefcar. Bulletin of Marine Science. 54(3): LLORET, J., PLANES, S., Condition, feeding and reproductive potential of white seabream Diplodus sargus as indicators of habitat quality and the effect of reserve protection.in the northwestern Mediterranean. Marine Ecology Progress Series. 248: Lo BIANCO, S.L ed., Uova, larve e giovanili di Teleostei. In Fauna e' Fora del golfo di Napoli. Italy: Pabblicata dalla Stazione Zoologica di Napoli. 800p. 167

185 LOCKE, A., COURTENAY, S. C., Effects of Environmental Factors on Ichthyoplankton Communities in the Miramichi Estuary, Gulf of St Lawrence. Journal of Plankton Research. 17(2): LOIR, M., GAC, F. L., SOMARAKIS, S., PAVLIDIS, M., Sexuality and Gonadal Cycle of the Common Dentex (Dentex dentex) in Intensive Culture. Aquaculture 194: LORENZO, J. M., PAJUELO, J. G., MENDEZ-VILLAMIL, M., COCA, J., RAMOS, A. G., Age, growth, reproduction and mortality of the striped seabream, Lithognathus mormyrus (Pisces, Sparidae), off the Canary Islands (Central-east Atlantic). J. Appl. Ichthyol. 18: LUDWIG, J. A., REYNOLDS, J. F., Statistical Ecology, A Primer on Methods and Computing. A Wiley-Interscience Publication. USA. 338p. LYNN, R. J., Variability in the Spawning Habitat of Pacific Sardine (Sardinops sagax) off Southern and Central California. Fisheries Oceanography. 12(6): MAGURRAN, A. E., Measuring Biological Diversity. Blackwell Publishing. USA. 256p. MATARESE, A. C., KENDALL, A. W., BLOOD, D. M., VINTER, B. M., Laboratory Guide to Early Life History Stages of Northeast Pacific Fishes. NOAA Technical Report NMFS 80. USA. 653p. MATER, S., İzmir Körfezi nde Bazı Teleost Balıkların Pelajik Yumurta ve Larvaları Üzerinde Araştırmalar. Doçentlik Tezi. Fen Fakültesi Biyolojik Oseanografi Böl. ve Hidrobiyoloji Enstitüsü. Bornova-İzmir. 118s. MATER, S., CİHANGİR, B., Karadeniz, İstanbul Boğazı Girişinde Balık Yumurta- Larva Dağılımı Üzerine Bir Çalışma. X. Ulusal Biyoloji Kongresi Bildirileri. Atatürk Üniversitesi, Erzurum MATER, S., CİHANGİR, B., Güney-Batı Karadeniz de Hamsi (Engraulis encrasicholus (L. 1758)) ve İstavrit (Trachurus mediterraneus (Steindachner, 1868)) Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı. Tr. J. of Zoology. 21:

186 MATER, S., MALKAV, S., (ŞAHİNOĞLU) BAYHAN, B., İzmir Körfezi (Ege Denizi) nde Dağılım Gösteren İzmarit Balığı (Spicara flexuosa Rafinesque, 1810) nın Bazı Biyolojik Özelliklerinin Belirlenmesi. E. Ü. Su Ürünleri Dergisi. 18(1-2): MATER, S., KAYA, M., BİLECENOĞLU, M., Türkiye Deniz Balıkları Atlası. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yayınları. Yayın No: 68. Bornova-İzmir. 169s. MATER, S., ÇOKER, T., Türkiye Denizleri İhtiyoplankton Atlası. Ege Üniversitesi Basımevi. Bornova-İzmir. 210s. MATIC-SKOKO, S., KRALJEVIC, M., DULCIC, J., Fecundity of Blotched Picarel, Spicara maena L. (Teleostei: Centracanthidae), in the Eastern Central Adriatic Sea. Acta Adriat. 45 (2): MATIC-SKOKO, S., KRALJEVIC, M., DULCIC, J., JARDAS, I., Age, growth, maturity, mortality, and yield-per-recruit for annular sea bream (Diplodus annularis L.) from the eastern middle Adriatic Sea. J. Appl. Ichthyol. 23: MATSUMOTO, T., MIYABEL, N., Preliminary Report on the Maturity and Spawning of Bigeye Tuna Thunnus obesus in the Central Atlantic Ocean. Col. Vol. Sci. Pub. ICAAT. 54(1): MAVRUK, S., AVSAR, D., YELDAN, H., MANAŞIRLI, M., Yumurtalık (Adana) Kıyısal Zonunda Dağılış Gösteren Lesepsiyen Balık Türlerinin Birim Çabada Yakalanan Av Değerleri ve Avdaki Oransal Bulunurlukları. XIV. Ulusal Su Ürünleri Sempozyumu. 4-7 Eylül Muğla. 164s. MAYFIELD, S., ELLIOTT, B., GIDDEY, C. J., Analysis of Fish Eggs and Larvae Collected in the Region of Northern Benguela and Angola Currents: Preliminary Results. South African Journal of Science. 97: 270pp. MAYNOU, F., OLIVAR, M. P., EMELIANOV, M., Patchiness of Eggs, Larvae and Juveniles of European Hake Merluccius merluccius from the NW Mediterranean. Fish. Oceanogr. 15(5): MAYNOU, E., OLIVAR, M. P., EMELIANOV, M., Patchiness and spatial structure of the early developmental stages of clupeiforms in the NW Mediterranean Sea. Journal of Plankton Research. 30(8):

187 METHVEN, D. A., SCHNEIDER, D. C., ROSE, G. A., Spatial Pattern and Patchiness During Ontogeny: Post-Settled Gadus morhua from Coastal Newfoundland. ICES Journal of Marine Science, 60: METİN, G., AKYOL, O., İzmir Körfezi nde (Ege Denizi) Isparoz (Diplodus annularis L., 1758) un Bir Defada Bıraktığı Yumurta Miktarının Belirlenmesi Üzerine Bir Ön Çalışma. E. Ü. Su Ürünleri Dergisi. 20(1-2): METİN, G., İzmir Körfezi nde Barbunya (Mullus barbatus, L., 1758) Balığının Üreme Özellikleri. E. Ü. Su Ürünleri Dergisi. 22(1-2): MILLER, A. R., The Mediterranean Sea. A. Physical Aspects. In Estuaries and Enclosed Seas. (Ed. B. H. Ketchum). Elsevier, Amsterdam MACER, C. T., The Reproductive Biology of the Horse Mackerel Trachurus trachurs (L.) in the North Sea and English Channel. (Abstract). RETRY= MOKSNESS, E., KJORSVIK, E., OLSEN, Y., Culture of Cold Water Marine Fish. Fishing News Books. Blackwell Sinergy. 528p. MONTEIRO, P., BENTES, L., COELHO, R., CORREIA, C., GONÇALVES, J. M. S., LINO, P. G., RIBEIRO, J., ERZINI, K., Age and growth, mortality, reproduction and relative yield per recruit of the bogue, Boops boops Linne, 1758 (Sparidae), from the Algarve (south of Portugal) longline fishery. J. Appl. Ichthyol. 22: MORALES-NIN, B., MORANTA, J., Life history and fishery of the common dentex (Dentex dentex) in Mallorca (Balearic Islands western Mediterranean). Fisheries Research. 30: MORATO, T., AFONSO, P., LOURINHO, P., NASH, R. D. M. SANTOS, R. S., Reproductive biology and recruitment of the white sea bream in the Azores. Journal of Fish Biology. 63: MOSER, H. G., RICHARDS, W. J., COHEN, D. M., FAHAY, M. P., KENDALL, A. W., RICHARDSON, S. L., 1983(ed). Ontogeny and Systematics of Fishes, Based on An International Symposium Dedicated to the Memory of Elbert Halvor Ahlstrom. American Society of Ichthyologists and Herpetologists. Special Publication Number: p. 170

188 MURAT, S., AVAZ, G., ATASOY, E., GÜNEŞ, K., AYAZ, S., DOĞAN, Ö., ÖZKURT, N., TOLUN, L., KARAKOÇ, F., BABAN, A., Kara Kökenli Kirleticilere İlişkin Ulusal Eylem Planı Hazırlanması Projesi Sonuç Raporu. TÜBİTAK- MAM-ESÇAE. 49s. MURUA, H., SABORIDO-REY, F., Female Reproductive Strategies of Marine Fish Species of the North Atlantic. J. Northw. Atl. Fish. Sci. 33: N DA, K., DANIEL, C., Sexual cycle and seasonal changes in the ovary of the red mullet, Mullus surmuletus, from the southern coast of Brittany (Abstract) NEIRA, J. F., MISKIEWICZ, A. G., TRNSKI, T., Larvae of Temperate Australian Fishes. University of Western Australia Press NICHOLS, J. H., HAYNES, G. M., FOX, C. J., MILLIGAN, S. P., BRANDER, K. M., CHAPMAN, R. J., Spring plankton surveys of the Irish Sea in 1982,1985,1987,1988, and 1989: hydrography and the distribution of fish eggs and larvae. Fisheries Research Technical Report No p. NÜMANN, W., İskenderun ve Civarı Balıkçılığı Hakkında İntibalar. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Hidrobiyoloji Araştırma Enst. Yayınları. 9(1): O BRIEN, B., FIVES, J. M., Ichthyoplankton Distribution and Abundance off the West Coast of Irleand. ICES J. Mar. Sci. 52: O FARRELL, M. R., BOTSFORD, L. W., The Fisheries Management Implications of Maternal-Age-Dependent Larval Survival. Can. J. Fish. Aq. Sci. 63: OKIYAMA, M. (ed), An Atlas of the Early Stage Fishes in Japan. Tokai Universty Press, Tokyo, Japan. 1154p. OLIVAR, M. P., FORTUNO, J. M., Guide to Ichthyoplankton of the Southeast Atlantic (Benguela Current Region). Sci. Mar. 55(1): 1-383p. OLIVEIRA, R. F., L. A. CARNEIRO, L. A., A. V. M. CANARIO, A. V. M., GROBER, M. S., Effects of Androgens on Social Behavior and Morphology of Alternative Reproductive Males of the Azorean Rock-Pool Blenny. Hormones and Behavior. 39: OOZEKI, Y., TAKASUKA, A., KUBOTA, H., BARANGE, M., Characterizing Spawning Habitats of Japanese Sardine (Sardinops melanostictus), Japanese Anchovy (Engraulis japonicus), and Pacific Round Herring (Etrumeus teres) in the Nothwestern Pacific. CalCOFI Rep. 48:

189 ORAY, K., KARAKULAK, F. S., Further Evidence of Spawning of Bluefin Tuna (Thunnus thynnus L., 1758) and the Tuna Species (Auxis rochei Ris., 1810, Euthynnus alletteratus Raf., 1810) in the Eastern Mediterranean Sea: Preliminary Results of TUNALEV larval survey in J. Appl. Ichthyol. 21: ÖZCAN, İ., Karadeniz de 2003 Yılı Bahar Döneminde Genç Balık ve Larva Dağılımı. Yüksek Lisans Tezi. D.E.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü. 62s. ÖZDAMAR, K., Paket Programlar ile İstatistiksel Veri Analizi-1, SPSS-Minitab. (2. Baskı). Kaan Kitabevi. Eskişehir. 535s. ÖZEL, İ., Planktonoloji I: Plankton Ekolojisi ve Araştırma Yöntemleri. Ege Üniversitesi Yayınları. Su Ürünleri Fakültesi Yayın No: 56. İzmir. 269s. ÖZSOY, E., SÖZER, A., Forecasting Circulation in the Cilician Basin of the Levantine Sea. Ocean Science Discussions. 3: PAJUELO, J. G., LORENZO,J. M., BILBAO, A., AYZA, O., RAMOS, A. G., Reproductive characteristics of the benthic coastal fish Diplodus vulgaris (Teleostei: Sparidae) in the Canarian archipelago, northwest Africa. J. Appl. Ichthyol. 22: PATIMAR, R., Some Biological Aspects of the Sharpnose Mullet Liza saliens (Risso, 1810) in Gorgan Bay-Miankaleh Wildlife Refuge (the Southeast Caspian Sea). Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Sciences 8: PICCIULIN, M., VERGINELLA, L., SPOTO, M., FERRERO, E. A., Colonial nesting and the importance of the brood size in male parasitic reproduction of the Mediterranean damselfish Chromis chromis (Pisces: Pomacentridae). Environmental Biology of Fishes. 70: PLANES. S., LENFANT, P., Temporal change in the genetic structure between and within cohorts of a marine fish, Diplodus sargus, induced by a large variance in individual reproductive success. Molecular Ecology. 11: PLAZA, G., SAKAJI, H., HONDA, H., HIROTA, Y., NASHIDA, K., Spawning Pattern and Type of Fecundity in Relation to Ovarian Allometry in the Round Herring Etrumeus teres. Mar Biol. 152: POR, F. D., The Legacy of Tethys An Aquatic Biogeography of the Levant.Monographie Biologicae Vol:63. Kluwier Academic Publishers. 211p. 172

190 POSTEL, L., FOCK, H., HAGEN W., Biomass and Abundance.ICES Zooplankton Methodology Manual. Academic Press. London, UK POTTS, G. W., WOOTTON, R. J., 1984(ed). Fish Reproduction Strategies and Tactics. Academic Pres. London. 410p. PULATSÜ, S., KARACA, İ., AKÇORA, A., Kesikköprü Baraj Gölü nde Kafeslerde Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1972) Yetiştiriciliğinin Su kalitesi, Zooplankton ve Bentos Üzerine Etkisi. Ankara Üniversitesi Araştırma Projesi /a2002_28/proje.pdf. 25/06/2007. RICHARDS, W. J., 2006a,b (ed). Early Stages of Atlantic Fishes, An Identification Guide for the Western Central North Atlantic. (Vol:I-II). Taylor & Francis Group. USA. 2640p. ROBILLARD, E., REISS, C. S., JONES, C. M., Reproductive Biology of Bluefish (Pomatomus saltatrix) Along the East Coast of the United States. Fisheries Research 90: RODRIGUEZ, J. M., LEON, S. H., BARTON, E. D., Vertical Distribution of Fish Larvae in the Canaries-African Coastal Transition Zone in Summer. Marine Biology. 149: RUSSELL, F. S., A Summary of the Observations on the Occurrence of Planktonic Stages of Fish off Plymouth J. Mar. Biol. Ass. U.K. 53: RUSSELL, F. S., The Eggs and Planktonic Stages of British Marine Fishes. Academic Press, London, England. 524p. RUZAFA, A. P., QUISPE-BECERRA, J. I., GARCIA-CHARTON, J. A., MARCOS, C., Composition, Structure and Distribution of the Ichthyoplankton in a Mediterranean Coastal Lagoon. Journal of Fish Biology. 64: SAKINÇ, M., YALTIRAK, C., OKTAY, F. Y., Kuzey Ege de Mesiniyen Krizinin Etkileri ve Mesiniyen Paleocoğrafyası. 1. Ulusal Deniz Bilimleri Konferansı. 30 Mayıs-2 Haziran Ankara SANGÜN, L., Temel Bileşenler Analizi, Ayırma Analizi, Kümeleme Analizleri ve Ekolojik Verilere Uygulanması Üzerine Bir Araştırma. Doktora Tezi. Ç.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü. Su Ür. Ana Bilim Dalı. 251s. 173

191 SATILMIŞ, H. H., Pelajik Yumurta ve Larvaların Sinop Yarımada sında Mevsimsel Olarak Dağılımı. Yüksek Lisans Tezi. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. 81s. SATILMIŞ, H. H., GORDINA, A. D., KIDEYŞ, A. E., BAT, L., BİRCAN, R., Sinop Yarımadası Açıklarında Bulunan Balık Yumurta ve Larvalarının Bolluk ve Dağılımı. XI. Ulusal Su Ürünleri Sempozyumu Eylül. Hatay s. SATILMIŞ, H. H., GORDINA, A. D., BAT, L., BİRCAN, R., CULHA, M., AKBULUT, M., KIDEYŞ, A. E., Seasonal Distribution of Fish Eggs and Larvae off Sinop (the Southern Black Sea) in Acta Oecologica. 24: SATILMIŞ, H. H., Sinop Kıyılarında Küçük Pelajik Balıkların Yumurta Üretimi ile Yumurta ve Larvalarının Dağılımı. O.M.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü. Doktora Tezi. 160s. SATILMIŞ, H. H., BAT, L., BİRİNCİ ÖZDEMİR, Z., ÜSTÜN, F., ŞAHİN, F., KIDEYŞ, A. E., ERDEM, Y., Orta Karadeniz in Sinop Bölgesinde Jelimsi Organizmalar ile Balık Yumurta ve Larvalarının 2002 Yılı Kompozisyonu. E. Ü. Su Ürünleri Dergisi. 23(1/1): SCHISMENOU, E., GIANNOULAKI, M., VALAVANIS, V. D., SOMARAKIS, S., Modeling and Predicting Potential Spawning Habitat of Anchovy (Engraulis encrasicolus) and Round Sardinella (Sardinella aurita) Based on Satellite Environmental Information. Hydrobiologia. 612: SABATÉS, A., ZABALA, M., GARCIA-RUBIES, A., Larval fish communities in the Medes Islands Marine Reserve (North-west Mediterranean). Journal of Plankton Research. 25(9): SABATÉS, A., MARTIN, P., Spawning and Distribution of Bluefish Pomatomus saltatrix (L.) in the Northwestern Mediterranean. (Abstract) SHIGANOVA, T., TARKAN, A. N., DEDE, A., CEBEC, M., Distribution of the Ichthyo-Jellyplankton Mnemiopsis leidyi (Agassiz, 1865) in the Marmara Sea (October 1992).Turkish J. Mar. Sci. 1: SOKAL, R. R., ROHLF, F. J., Biometry, the Principles and Practise of Statistics in Biological Research. W.H. Freeman and Company.USA, 776p. 174

192 SOLEMDAL, P., The Effect of Salinity on Buyoyancy, Size and Development of Flounder Eggs. SARSIA. 29: SOMARAKIS, S., MARAVEYA, E., TSIMENIDES, N., Multispecies Ichthyoplankton Associations in Epipelagic Species: is There any Intrinsic Adaptive Function?. Belg. J. Zool., 130(1): SOMARAKIS, S., DRAKOPOULOS, P., FILIPPOU, V., Distribution and Abundace of Larval Fish in the Northern Aegean Sea-Eastern Mediterranean- in Relation to Early Summer Oceanographic Conditions. Journal of Plankton Research. 24(4): SOMARAKIS, S., MACHIAS, A., GIANNOULAKI, M., SIAPATIS, A., TORRE, M., ANASTASOPOULOU, K., VASSILOPOULOU, V., KALIANIOTIS, A., PAPACONSTANTINOU, C., Ichthyoplanktonic and Acoustic Biomass Estimates of Anchovy in the Aegean Sea (June 2003 and June 2004). General Fisheries Commission For The Mediterranean Scientific Advisory Committee Sub-Committee for Stock Assessment Working Group on Small Pelagic Species. FAO, Rome, September p. TAŞ, B., Vona Koyu nda (Güney Karadeniz, Ordu, Türkiye) Su Ürünleri Yetiştiriciliği. Journal of Fisheries Sciences. /tur/journal/articlesinpress/jfscom pdf. 25/06/2007. TAYLAN, B., İzmir Körfezi ndeki Teleost Balık Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı. Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü. Yüksek Lisans Tezi. 84s. TORCU, H., MATER, S., Fethiye ve Mersin Körfezi Upeneus moluccensis (Bleeker, 1855) Paşa Barbunyası Balığının Biyolojisi Üzerine Bir Araştırma. Akdeniz Balıkçılık Kongresi 9-11 Nisan İzmir TORCU-KOC, H., TÜRKER-CAKIR, D., DULCIC, J., Age, Growth and Mortality of the Comber, Serranus cabrilla (SERRANIDAE) in the Edremit Bay (NW Aegean Sea, TURKEY). Cybium. 28(1): TORCU, H., MATER, S., Lessepsian Fishes Spreading Along the Coasts of the Mediterranean and the Southern Aegean Sea of Turkey. Turkish Journal of Zoology. 24 :

193 TORTONESE, E., The Relations Between the Mediterranean and Atlantic Fauna. Hidrobiologi Mecmuası. İ.Ü.F.F. Hidrobiyologi Araştırma Enstitüsü Yayınları.Seri B, 5(1-2): TSIKLIRAS, A. C., ANTONOPOULOU, E., Reproductive biology of round sardinella (Sardinella aurita) in the north-eastern Mediterranean. Scientia Marina. 70(2): TSOKUR, A. G., Larvae of Carangid Fishes (Carangidae, Pisces) of the Arabian Sea. Moscow, Russia. TURAN, C., Türkiye Kemikli Deniz Balıkları Atlası ve Sistematiği. Nobel Kitabevi, Adana. 549s. TUSET, V. M., GARCIA-DIAZ, M. M., GONZALEZ, J. A., LORENTE, M. J., LOZANO, I. J Reproduction and growth of the painted comber Serranus scriba (Serranidae) of the Marine Reserve of Lanzarote Island (Central-Eastern Atlantic). Estuarine, Coastal and Shelf Science. 64: TÜRKMEN, M., AKYURT, İ., Growth Characteristics, Sex Inversion and Mortality Rates of Striped Sea Bream, Lithognathus mormyrus L., in İskenderun Bay. Turk J. of Zool. 27: VASSILOPOULOU, V., SIAPATIS, A., PAPACONSTANTINOU, C., CARAGITSOU, E., Annotated Records of Scombroid Eggs and Larvae Distribution in Northeastern Mediterranean Waters. Mediterranean Marine Science. 9(1): VDODOVICH, I. V., GORDINA, A. D., PAVLOVSKAYA, T. V., FINENKO, G. A., KLIMOVA, T. N., ABOLMASOVA, G. I., ROMANOVA, Z. A., POLIKARPOV, I. G., Specific Features of the Feeding of Larval Fish of the Families Blenniidae and Gobiidae in Relation to Changes in the Coastal Plankton Community of the Black Sea. Journal of Ichthyology. 47(6): VIDY, G., DARBOE, F. S., MBYE, E. M., Juvenile fish assemblages in the creeks of the Gambia Estuary. Aquat. Living Resour. 17: VODJANSKII, V. A., KAZANOVA, I. I., Key to the Pelagic Fish Eggs and Larvae of Black Sea. Jr. Vıes. Naucho-Issled. Iust. Morsk. Rybn. Okanogr. 28:

194 WARD, T. M., STAUNTON-SMITH, J., HOYLE, S., HALLIDAY, I. A., Spawning patterns of four species of predominantly temperate pelagic fishes in the sub-tropical waters of southern Queensland. Estuarine, Coastal and Shelf Science. 56: WHITEHEAD, P.J. P., M. L. BAUCHOY, J.C. HUREAU, J. NIELSEN, E. TORTONESE. [eds.] Fishes of the northeastern Atlantic and the Mediterranean. UNESCO, Paris, I: WHITEHEAD, P.J. P., M. L. BAUCHOY, J.C. HUREAU, J. NIELSEN, E. TORTONESE. [eds.] 1986a-b. Fishes of the northeastern Atlantic and the Mediterranean. UNESCO, Paris, II-III: YALÇIN, K., Urla Limanı ve Çevresinde Yaşayan Bazı Teleost Balıkların Pelajik Yumurta ve Larvalarının Dağılışı ve Bolluğu Üzerinde Araştırmalar. Yüksek Lisans Tezi. Ege Üniversitesi. 80s. YANNOPOULOS, A., YANNOPOULOS, C., SOTERIADES-VLAHOS, C., On The Occurrence of Ichthyoplankton in The Saronikos Gulf, Aegean Sea. Rev. Tcav. Inst. Pêches Marit., 37(2): YASHOUV, A., BERNER-SAMSONOV, E., Contribution to the Knowledge of Eggs and Early Larval Stages of Mullets (Mugilidae) Along the Israeli Coast. Bamidgeh. 22(3): YELDAN, H., AVŞAR, D., ÖZÜTOK, M., ÇİÇEK, E., ÖZYURT, C. E., Babadillimani ndaki (Silifke-İçel) Küpeslerde (Boops boops (Linnaeus, 1758)) Üreme. XI. Ulusal Su Ürünleri Sempozyumu Eylül. Hatay YELDAN, H., AVŞAR, D., ÖZÜTOK, M., ÇİÇEK, E., Babadıllimanı Koyu ndaki (Silifke-İçel) İzmarit Balıklarının (Spicara smaris (L., 1758) Büyüme ve Üreme Özellikleri. E. Ü. Su Ürünleri Dergisi. 20(1-2): YILMAZ, A. B., BAŞUSTA, N., İŞMEN, A., İskenderun Körfezi nin Güney-Doğu Kıyılarında Plastik Materyal Birikimi Üzerine Bir Çalışma. E. Ü. Su Ürünleri Dergisi. 19(3-4): YILMAZ, R., HOŞSUCU, B., Some Biological Parameters of Round Herring, Etrumeus teres (De Kay, 1842) in the Gulf of Antalya (Mediterranean Sea). E.Ü. Su Ürünleri Dergisi. 20(1-2):

195 YILMAZ, H., TAŞBOZAN, O., GÖKÇE, M. A., TABAKOĞLU, Ş. S., İskenderun Körfezi nde Yakalanan Dişi Mırmır (Lithognathus mormyrus L. 1758) Bireylerinde Bazı Üreme Özelliklerinin Belirlenmesi. (Özet) Ulusal Su Günleri Antalya. 229s. YOUMBI, J. T., DJAMA, T., GABCHE, C., Reproductive Patterns of Sardinella maderensis (Lowe, 1841) off Cameroon. Journal of Applied Ichthyology. 7(1): YÜKSEK, A., GÜCÜ, A. C., Balık Yumurtaları Tayini İcin Bir Bilgisayar Yazılımı -Karadeniz Pelajik Yumurtaları- (Sürüm 1.2). Karadeniz Eğitim Kültür ve Çevre Vakfı. 32s. YÜKSEK, A., YILMAZ, İ. N., Değişen Haliç Ekosisteminde Balık Yumurta ve Larva Çeşitliliği. İstanbul Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi Sonuç Raporu. 35s. YÜKSEK, A., Marmara Denizi nin Kuzey Bölgesinde Teleost Balıkların Pelajik Yumurta ve Larvalarının Dağılımı ve Bolluğu. Doktora Tezi. İ.Ü. Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü. 148s. ZARRAD, R., ABED, A. E., MISSAOUI, H., M RABET, R., ROMDHANE, M. S., JARBOUI, O., Variabilite Mensuelle Du Zooplancton Et De L ichtyoplancton Dans Le Golfe De Tunis. Bull. Inst. Natn. Scien. Tech. Mer de Salammbô. 31: ZARRAD, R., MISSAOUI, H., ALEMANY, F., SALAH, R. M., GARCÍA, A., RIDHA, M., OTHMAN, J., AMOR, E. A., Spawning Areas and Larval Distributions of Anchovy Engraulis encrasicolus in Relation to Environmental Conditions in the Gulf of Tunis (Central Mediterranean Sea). Scientia Marina. Recent Advances In The Study Of Fish Eggs And Larvae ZEIDANE, R., LAKKIS, S., Periodes de Ponte des Principales Especes de Poissons Teleosteens de Eaux Neritiques Libanaises. Lebanese Science Bulletin. 8(1): ZORICA, B., SINOVCIC, G., PALLAORO, A., KEC, V. C., Reproductive biology and length weight relationship of painted comber, Serranus scriba (Linnaeus, 1758), in the Trogir Bay area (middle-eastern Adriatic). J. Appl. Ichthyol. 22:

196 ÖZGEÇMİŞ 1983 yılında İstanbul da doğdum. İlk ve Orta öğrenimimi İstanbul da tamamladım yılında başladığım Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi ni 2006 yılında ikincilikle bitirdim. Aynı yıl Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Su Ürünleri Anabilim Dalında Yüksek lisansa başladım yılında Fen Bilimleri Enstitüsü Araştırma görevlisi kadrosuna atandım. Yine aynı yıl TÜBİTAK yurt içi Yüksek Lisans Bursunu almaya hak kazandım. Söz konusu Yüksek Lisans eğitimime devam etmekteyim. 179

197 EKLER EK 1a. Örneklenen Yumurtaların Mevsim ve İstasyonlara Göre 1000m³ teki Net ve Yüzde Bulunurlukları (I, II ve III: İstasyonlar; n: Adet/1000m³; %n: Oransal Bulunurluk) Familya ve Tür Clupeidae Mevsim ve İstasyon Yaz 2007 Sonbahar 2007 Kış 2008 İlkbahar 2008 I II III I II III I II III I II III n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n Etrumeus teres Sardinella aurita Sardinella maderensis Engraulidae Engraulis encrasicholus Triglidae Triglidae sp Moronidae Dicentrarchus labrax Serranidae Serranus cabrilla Serranus hepatus Serranus scriba Carangidae Trachurus trachurus Sparidae Boops boops Dentex dentex Dentex gibbosus

198 EK 1a. (Devamı) Mevsim ve İstasyon Familya ve Tür Yaz 2007 Sonbahar 2007 Kış 2008 İlkbahar 2008 I II III I II III I II III I II III n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n Sparidae Diplodus annularis Sparus aurata Sparidae sp Sparidae spp Mullidae Mullus barbatus Mullus surmuletus Mullidae spp Mugilidae Liza saliens Labridae Coris julis Thalassoma pavo Callionymidae Callionymus lyra Callionymus pusillus Scombridae Euthynnus alletteratus

199 EK 1a. (Devamı) Mevsim ve İstasyon Familya ve Tür Yaz 2007 Sonbahar 2007 Kış 2008 İlkbahar 2008 I II III I II III I II III I II III n %n n % n n %n n % n n %n n % n n %n n %n n %n n %n n % n n %n Scombridae Katsuwonus pelamis Scomber colias Scomber scombrus Bothidae Bothidae spp Soleidae Soleidae sp Tanımlanamayanlar Tanımlanamayan Yumurta

200 EK 1b. Örneklenen Larvaların Mevsim ve İstasyonlara Göre 1000m³ teki Net ve Yüzde Bulunurlukları (I, II ve III: İstasyonlar; n: Adet/1000m³; %n: Oransal Bulunurluk) Familya ve Tür Clupeidae Mevsim ve İstasyon Yaz 2007 Sonbahar 2007 Kış 2008 İlkbahar 2008 I II III I II III I II III I II III n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n Sardinella aurita Engraulidae Engraulis encrasicholus Atherinidae Atherina boyeri Hemiramphidae Hyporhamphus picarti Triglidae Triglidae sp Serranidae Serranus cabrilla Serranus hepatus Teraponidae Pelates quadrilineatus Apogonidae Apogon sp Sillaginidae Sillago sihama

201 EK 1b. (Devamı) Mevsim ve İstasyon Familya ve Tür Yaz 2007 Sonbahar 2007 Kış 2008 İlkbahar 2008 I II III I II III I II III I II III n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n Pomatomidae Pomatomus saltatrix Carangidae Caranx rhonchus Trachurus trachurus Sparidae Boops boops Diplodus annularis Diplodus sargus Diplodus vulgaris Lithognathus mormyrus Oblada melanura Sparus aurata Sparidae spp Centracanthidae Spicara sp Sciaenidae Sciaena umbra

202 EK 1b. (Devamı) Mevsim ve İstasyon Familya ve Tür Yaz 2007 Sonbahar 2007 Kış 2008 İlkbahar 2008 I II III I II III I II III I II III n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n Mullidae Mullus barbatus Mullus surmuletus Mullidae sp Mullidae sp Pempheridae Pempheris vanicolensis Mugilidae Liza saliens Pomacentridae Chromis chromis Labridae Coris julis Thalassoma pavo Labridae sp Tripterygiidae Tripterygion sp

203 EK 1b. (Devamı) Mevsim ve İstasyon Familya ve Tür Yaz 2007 Sonbahar 2007 Kış 2008 İlkbahar 2008 I II III I II III I II III I II III n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n Blenniidae Blennius ocellaris Salaria pavo Parablennius sanguinolentus Blenniidae sp Callionymidae Callionymus pusillus Gobiidae Aphia minuta Gobiidae sp Sphyraenidae Sphyraena sphyraena Scombridae Scomber colias Thunnus thynnus Tanımlanamayanlar Tanımlanamayan Larva

204 EK2. Tanımlanan Türlere Ait Fotoğraflar 1) Sardinella aurita yumurtası (1.09±0.05; 0.10±0.01)mm 2) Sardinella aurita prelarvası (2.26mm) 187

205 3) Sardinella maderensis yumurtası ( ; )mm 4)Engraulis encrasicholus yumurtası (1.15±0.05x0.55±0.04)mm 5) Atherina boyeri postlarvası (6.30±3.09)mm 188

206 6) Hyporhamphus picarti postlarvası (16.42, 14.33)mm 7) Dicentrarchus labrax yumurtası (1;0.28)mm 8) Serranus hepatus yumurtası (0.79±0.03; 0.14±0.01)mm 189

207 9) Pelates quadrilineatus postlarvası (4.15mm) 10) Pomatomus saltatrix prelarvası (2.70mm) 11) Caranx rhonchus postlarvası (4.9mm) 12) Boops boops postlarvası (2.63mm) 190

208 13) Sparus aurata yumurtası (0.92; 0.24)mm 14) Sparus aurata postlarvası (4.4mm) 15) Mullus barbatus yumurtası (0.70±0.01; 0.18±0.01)mm 191

209 16) Mullus barbatus prelarvası (1.41mm) 17) Mullidae sp.1 postlarvası (4.25mm) 18) Mullidae sp.2 postlarvası (3.80mm) 192

210 19) Liza saliens yumurtası (0.73±0.03; 0.25±0.02)mm 20) Liza saliens postlarvası (7.60mm) 193

211 21) Thalassoma pavo yumurtası (0.55±0.02; 0.13±0.01)mm 22) Thalassoma pavo postlarvası (4.00mm) 23) Tripterygion sp. postlarvası (5.61mm) 194

212 24) Lipophrys(Salaria) pavo postlarvası (3.07mm) 25) Parablennius sanguinolentus postlarvası (5.00mm) 26)Callionymus lyra yumurtası (0.63±0.01)mm 195

213 27) Sphyraena sphyraena postlarvası (5.66mm) 28) Euthynnus alletteratus yumurtası (0.91;0.23)mm 29) Katsuwonus pelamis yumurtası (0.94±0.02; 0.26±0.01)mm 196

214 30) Scomber colias yumurtası (1.15; 0.31)mm 31) Scomber scombrus yumurtası (0.88±0.02; 0.24±0.01)mm 197

215 32) Soleidae sp. yumurtası (1.03±0.02)mm 33) Tanımlanamayan yumurta (0.91±0.02)mm 198

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi Türk Tarım Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi, 3(10): 834-840, 2015 Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi www.agrifoodscience.com Türk Bilim ve Teknolojisi İzmir Körfezi (Orta Ege Denizi) nde 2011-2013

Detaylı

Yeni Türlerin Yetiştiriciliği. Dr. C. Güngör MUHTAROĞLU Akvatek Su Ürünleri Ltd.

Yeni Türlerin Yetiştiriciliği. Dr. C. Güngör MUHTAROĞLU Akvatek Su Ürünleri Ltd. Yeni Türlerin Yetiştiriciliği Dr. C. Güngör MUHTAROĞLU Akvatek Su Ürünleri Ltd. Su Ürünleri Sektörü Günümüze kadar olan deniz balıkları yetiştiriciliğinde birçok türün üzerinde çalışmalar yapılarak kültüre

Detaylı

SONBAHAR VE KIŞ MEVSİMLERİ İTİBARİYLE YUMURTALIK KIYISAL ZONUNDAN (İSKENDERUN KÖRFEZİ) ÖRNEKLENEN İHTİYOPLANKTERLERİN TANIMSAL ÖZELLİKLERİ*

SONBAHAR VE KIŞ MEVSİMLERİ İTİBARİYLE YUMURTALIK KIYISAL ZONUNDAN (İSKENDERUN KÖRFEZİ) ÖRNEKLENEN İHTİYOPLANKTERLERİN TANIMSAL ÖZELLİKLERİ* SONBAHAR VE KIŞ MEVSİMLERİ İTİBARİYLE YUMURTALIK KIYISAL ZONUNDAN (İSKENDERUN KÖRFEZİ) ÖRNEKLENEN İHTİYOPLANKTERLERİN TANIMSAL ÖZELLİKLERİ* The Diagnostic Characteristics of Ichthyoplanktonic Organisms

Detaylı

İzmir Körfezi ndeki Teleost Balık Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı*

İzmir Körfezi ndeki Teleost Balık Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı* E.Ü. Su Ürünleri Dergisi 2008 E.U. Journal of Fisheries & Aquatic Sciences 2008 Cilt/Volume 25, Sayı/Issue 3: 197 202 Ege University Press ISSN 1300-1590 http://jfas.ege.edu.tr/ İzmir Körfezi ndeki Teleost

Detaylı

İzmir Körfezi Kemikli Balıklarına Ait Pelajik Yumurta ve Larvaların Tür Çeşitliliği, Dağılımı ve Bolluğu

İzmir Körfezi Kemikli Balıklarına Ait Pelajik Yumurta ve Larvaların Tür Çeşitliliği, Dağılımı ve Bolluğu E.Ü. Su Ürünleri Dergisi 2001 E.U. Journal of Fisheries & Aquatic Sciences 2001 Cilt/Volume 18, Sayı/Issue (1-2): 155-173 Ege University Press ISSN 1300-1590 http://jfas.ege.edu.tr/ İzmir Körfezi Kemikli

Detaylı

2002-2006 Su Ürünleri Fakültesi Lisans Programı (Çukurova Üniversitesi) (Fakülte İkincisi)

2002-2006 Su Ürünleri Fakültesi Lisans Programı (Çukurova Üniversitesi) (Fakülte İkincisi) Öz Geçmiş SİNAN MAVRUK Arş. Gör. Eylül, 1983 İstanbul Doğumlu EĞİTİM Çukurova Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi, ADANA 2009- Su Ürünleri Temel Bilimleri A.B.D (Çukurova Üniversitesi) Doktora Tez: İskenderun

Detaylı

BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİ KOORDİNASYON BİRİMİ SONUÇ (KESİN) RAPORU

BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİ KOORDİNASYON BİRİMİ SONUÇ (KESİN) RAPORU BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİ KOORDİNASYON BİRİMİ SONUÇ (KESİN) RAPORU DATÇA YARIMADASI NDA BALIKÇILIĞA KAPALI ALANLARDA BULUNAN BALIK TÜRLERİ Proje No : 13/43 Proje Yöneticisi Doç.Dr. Halit FİLİZ Su Ürünleri

Detaylı

EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ) İZMİR KÖRFEZİ NDEKİ TELEOST BALIK POSTLARVALARININ BOLLUK VE DAĞILIMI.

EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ) İZMİR KÖRFEZİ NDEKİ TELEOST BALIK POSTLARVALARININ BOLLUK VE DAĞILIMI. EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ) İZMİR KÖRFEZİ NDEKİ TELEOST BALIK POSTLARVALARININ BOLLUK VE DAĞILIMI Burcu TAYLAN Su Ürünleri Temel Bilimler Anabilim Dalı Bilim Dalı Kodu:

Detaylı

Antalya Körfezi nde Avcılık İle Yakalanan Balık Türleri ve Bunların İşlenerek Değerlendirilmesi

Antalya Körfezi nde Avcılık İle Yakalanan Balık Türleri ve Bunların İşlenerek Değerlendirilmesi Biyoloji Bilimleri Araştırma Dergisi 2 (2): 41-47, 2009 ISSN:1308-3961, www.nobel.gen.tr Antalya Körfezi nde Avcılık İle Yakalanan Balık Türleri ve Bunların İşlenerek Değerlendirilmesi Mete KUŞAT, Habil

Detaylı

KKTC'de Balıkçılık ve Deniz

KKTC'de Balıkçılık ve Deniz KKTC'de Balıkçılık ve Deniz Ata Atun KKTC'de BALIKÇILIK VE DENİZ Koordinasyon Toplantısı Tarih : 22 Mart 1999 Yer : Cumhurbaşkanlığı Tarih : 23 Mart 1999 Yer : Doğu Akdeniz Üniversitesi Organizasyon :

Detaylı

Yılları Arasında Çanakkale Balık Hali nde Pazarlanan Su Ürünleri ve Çanakkale Bölgesi Üretim Miktarlarının Karşılaştırılması

Yılları Arasında Çanakkale Balık Hali nde Pazarlanan Su Ürünleri ve Çanakkale Bölgesi Üretim Miktarlarının Karşılaştırılması E.Ü. Su Ürünleri Dergisi 2002 E.U. Journal of Fisheries & Aquatic Sciences 2002 Cilt/Volume 19, Sayı/Issue (3-4): 455 463 Ege University Press ISSN 1300-1590 http://jfas.ege.edu.tr/ 1996-2001 Yılları Arasında

Detaylı

DOĞU KARADENİZ LİMAN YAPILARINDAKİ BALIK ÇEŞİTLİLİĞİ VE DAĞILIMI

DOĞU KARADENİZ LİMAN YAPILARINDAKİ BALIK ÇEŞİTLİLİĞİ VE DAĞILIMI DOĞU KARADENİZ LİMAN YAPILARINDAKİ BALIK ÇEŞİTLİLİĞİ VE DAĞILIMI Semih Engin (1), Kadir Seyhan (2), A. Mutlu Gözler (1), Göktuğ Dalgıç (1) (1) Karadeniz Teknik Üniversitesi, Rize Su Ürünleri Fakültesi,

Detaylı

ORTA EGE DE UZATMA AĞLARININ BALIK POPULASYONLARI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI

ORTA EGE DE UZATMA AĞLARININ BALIK POPULASYONLARI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI ORTA EGE DE UZATMA AĞLARININ BALIK POPULASYONLARI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI PROJE NO: 198Y023 Doç.Dr. H. Tuncay KINACIGİL Akın Türker İLKYAZ Adnan AYAZ Dr.Okan AKYOL Uğur ALTINAĞAÇ Aralık 2000

Detaylı

ekler : Kitapta mevcut av araçları planları listesi

ekler : Kitapta mevcut av araçları planları listesi ekler EK 1 : Kitapta mevcut av araçları planları listesi 1. Oltalar 1.1. Tek iğneli Oltalar 1.1.1. Zokalı Uskumru Oltası-74 1.2. Çok iğneli Oltalar 1.2.1. Sarkıtma Oltası-96 1.2.2. Kalamar Oltası-96 1.2.3.

Detaylı

Ayvalık (Ege Denizi) Kıyı Balıkçılığı Üzerine Bir Ön Çalışma* Preliminary Study on Ayvalık (Aegean Sea) Coastal Fishery

Ayvalık (Ege Denizi) Kıyı Balıkçılığı Üzerine Bir Ön Çalışma* Preliminary Study on Ayvalık (Aegean Sea) Coastal Fishery Fırat Üniv. Fen Bilimleri Dergisi Fırat Unv. Journal of Science 26(1),15-20, 2014 26(1),15-20, 2014 Ayvalık (Ege Denizi) Kıyı Balıkçılığı Üzerine Bir Ön Çalışma* ** Cemil SAĞLAM 1, Okan AKYOL 1, Yeşim

Detaylı

Yumurtalık Koyu nda Dip Trolü ile Yakalanan Türlerin Mevsimsel Değişimi ve Verimlilik İndeksi

Yumurtalık Koyu nda Dip Trolü ile Yakalanan Türlerin Mevsimsel Değişimi ve Verimlilik İndeksi E.Ü. Su Ürünleri Dergisi 2002 E.U. Journal of Fisheries & Aquatic Sciences 2002 Cilt/Volume 19, Sayı/Issue (1-2): 29 34 Ege University Press ISSN 1300-1590 http://jfas.ege.edu.tr/ Yumurtalık Koyu nda Dip

Detaylı

İZMİR KÖRFEZİ NDE YILLARI ARASINDA DİP TROLÜ İLE YAKALANAN DEMERSAL BALIKLARIN MİKTARI VE ÇEŞİTLİLİĞİ ÜZERİNE İNCELEMELER

İZMİR KÖRFEZİ NDE YILLARI ARASINDA DİP TROLÜ İLE YAKALANAN DEMERSAL BALIKLARIN MİKTARI VE ÇEŞİTLİLİĞİ ÜZERİNE İNCELEMELER İZMİR KÖRFEZİ NDE 1997-2003 YILLARI ARASINDA DİP TROLÜ İLE YAKALANAN DEMERSAL BALIKLARIN MİKTARI VE ÇEŞİTLİLİĞİ ÜZERİNE İNCELEMELER Bülent CIHANGIR, Aydın ÜNLÜOĞLU, Eyüp Mümtaz Tıraşın Dokuz Eylül Üniversitesi,

Detaylı

MAVRUŞGİL (Sciaena umbra) VE KÖTEK (Umbrina cirrosa) BALIKLARININ BİYOEKOLOJİK ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

MAVRUŞGİL (Sciaena umbra) VE KÖTEK (Umbrina cirrosa) BALIKLARININ BİYOEKOLOJİK ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ PROJE MAVRUŞGİL (Sciaena umbra) VE KÖTEK (Umbrina cirrosa) BALIKLARININ BİYOEKOLOJİK ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ Adnan ERTEKEN, SUMAE Projenin temel amacı Scanidae familyasına ait balıklardan mavruşgil

Detaylı

İstanbul Balık Hali (Türkiye) ve Halde Pazarlanan Su Ürünleri

İstanbul Balık Hali (Türkiye) ve Halde Pazarlanan Su Ürünleri Research Article Araştırma Makalesi Su Ürünleri Dergisi Cilt No: 16 Sayı: 12 117 İzmirBornova 1999 İstanbul Balık Hali (Türkiye) ve Halde Pazarlanan Su Ürünleri Metin Timur Kadir Doğan İstanbul Üniversitesi,

Detaylı

Şekil 1. Türkiye 2008 yılı su ürünleri üretiminin dağılımı (TÜİK, 2009)

Şekil 1. Türkiye 2008 yılı su ürünleri üretiminin dağılımı (TÜİK, 2009) 01 giriş 1.GİRİŞ Türkiye yi çevreleyen denizlerin hepsi Akdeniz sular sisteminin bir parçası olmakla birlikte birbirinden ekolojik, coğrafik, jeomorfolojik, meteorolojik ve benzeri bazı özellikler bakımından

Detaylı

An investigation on catch composition of trammel nets used in Ordu

An investigation on catch composition of trammel nets used in Ordu Research Article Turkish Journal of Maritime and Marine Sciences Volume: 3 Issue: 1 (2017) 15-19 An investigation on catch composition of trammel nets used in Ordu Ordu Kıyı Sularında Kullanılan Fanyalı

Detaylı

Ç.Ü. Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi Yıl:2016 Cilt:34-5

Ç.Ü. Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi Yıl:2016 Cilt:34-5 İSKENDERUN KÖRFEZİ'NDE DAĞILIM GÖSTEREN LESEPSİYEN BALIK TÜRLERİNİN AVDAKİ BULUNURLUĞU ve TROL TORBA SEÇİCİLİĞİNİN BELİRLENMESİ Distributed In Iskenderun bay Lessepsian Fish Species Determination of the

Detaylı

İzmir Kıyılarında (Ege Denizi) Ağ Kafes İşletmeleri Civarında Kullanılan Uzatma Ağı ve Paragatların Teknik Özellikleri

İzmir Kıyılarında (Ege Denizi) Ağ Kafes İşletmeleri Civarında Kullanılan Uzatma Ağı ve Paragatların Teknik Özellikleri E.Ü. Su Ürünleri Dergisi 2009 E.U. Journal of Fisheries & Aquatic Sciences 2009 Cilt/Volume 26, Sayı/Issue 1: 59 63 Ege University Press ISSN 1300-1590 http://jfas.ege.edu.tr/ Araştırma Notu / Short Note

Detaylı

Hangi balık ne zaman yenir? Çipura: Akdeniz ve Ege kıyılarında yaygın olan çipura ya seyrek de olsa Marmara da da rastlanır. Ege de Kasım, Akdeniz de

Hangi balık ne zaman yenir? Çipura: Akdeniz ve Ege kıyılarında yaygın olan çipura ya seyrek de olsa Marmara da da rastlanır. Ege de Kasım, Akdeniz de Hangi balık ne zaman yenir? Çipura: Akdeniz ve Ege kıyılarında yaygın olan çipura ya seyrek de olsa Marmara da da rastlanır. Ege de Kasım, Akdeniz de ise Ekim ve Aralık ayları arasında üreme mevsimine

Detaylı

SUMAE YUNUS Araştırma Bülteni, 4:3, Eylül 2004

SUMAE YUNUS Araştırma Bülteni, 4:3, Eylül 2004 HABERLER HABERLER Tarımsal Üretimi Geliştirme Genel Müdürlüğünün isteği üzerine Ordu İli Perşembe İlçesinde bulunan ağ kafeslerde alabalık ve levrek yetiştiren tesislerin sorunlarının giderilmesi amacıyla

Detaylı

Proje No: 103Y132. Balıkçılık Yönetimi Açısından Ege Denizi Demersal Balık Stoklarının İlk Ürüme Boyları, Yaşları ve Büyüme Parametrelerinin Tespiti

Proje No: 103Y132. Balıkçılık Yönetimi Açısından Ege Denizi Demersal Balık Stoklarının İlk Ürüme Boyları, Yaşları ve Büyüme Parametrelerinin Tespiti Proje No: 13Y132 Balıkçılık Yönetimi Açısından Ege Denizi Demersal Balık Stoklarının İlk Ürüme Boyları, Yaşları ve Büyüme Parametrelerinin Tespiti Prof. Dr. H. Tuncay KINACIGİL Yrd. Doç. Dr. Akın T. İLKYAZ

Detaylı

EDREMIT KÖRFEZI NDE (EGE DENIZI, TÜRKIYE) YAŞAYAN HAMSI BALIĞININ ENGRAULIS

EDREMIT KÖRFEZI NDE (EGE DENIZI, TÜRKIYE) YAŞAYAN HAMSI BALIĞININ ENGRAULIS EDREMIT KÖRFEZI NDE (EGE DENIZI, TÜRKIYE) YAŞAYAN HAMSI BALIĞININ ENGRAULIS ENCRASICHOLUS (LINNAEUS, 1758) YUMURTA/LARVALARININ DAĞILIM, BOLLUK VE MORTALITE ORANI Dilek TÜRKER ÇAKIR*, Belgin HOŞSUCU *BAÜ.

Detaylı

Journal of FisheriesSciences.com E-ISSN X

Journal of FisheriesSciences.com E-ISSN X 5(4): 336-344 (2011) DOI: 10.31/jfscom.2011038 Journal of FisheriesSciences.com E-ISSN 1307-234X 2011 www.fisheriessciences.com RESEARCH ARTICLE ARAŞTIRMA MAKALESİ İZMİR KÖRFEZİ NDEKİ GOBIIDAE FAMİLYASI

Detaylı

DİP TROLÜ İLE İKİ FARKLI DERİNLİKTE AVLANAN MEZGİT (Gadus merlangus euxinus N. 1840) BALIĞININ AV VERİMİ VE BOY KOMPOZİSYONUNUN DEĞİŞİMİ

DİP TROLÜ İLE İKİ FARKLI DERİNLİKTE AVLANAN MEZGİT (Gadus merlangus euxinus N. 1840) BALIĞININ AV VERİMİ VE BOY KOMPOZİSYONUNUN DEĞİŞİMİ DİP TROLÜ İLE İKİ FARKLI DERİNLİKTE AVLANAN MEZGİT (Gadus merlangus euxinus N. 1840) BALIĞININ AV VERİMİ VE BOY KOMPOZİSYONUNUN DEĞİŞİMİ ÖZET Yakup ERDEM 1, Süleyman ÖZDEMİR 2, Ercan ERDEM 1, Zekiye BİRİNCİ

Detaylı

SU ÜRÜNLERİ VE KÜLTÜR BALIKÇILIĞI

SU ÜRÜNLERİ VE KÜLTÜR BALIKÇILIĞI SU ÜRÜNLERİ VE KÜLTÜR BALIKÇILIĞI Türkiye kültür balıkçılığı için uygun iç sulara, tatlı sulara ve denizlere sahiptir. Kültür balıkçılığının geleceği tahminlerin ötesinde bir önem arz etmektedir. Dünyanın

Detaylı

Balık Yemleri ve Teknolojisi Ders Notları

Balık Yemleri ve Teknolojisi Ders Notları Balık Yemleri ve Teknolojisi Ders Notları Giriş Balık, insanoğlunun varoluşundan itibaren değerli bir besin kaynağı olmuştur. Günümüzde ise kaliteli ve yüksek oranda vitamin, mineral ve protein yapısının

Detaylı

Şekil 51. Alibey Adası Balıkçı Barınağı nın genel görünümü (Ayvalık)

Şekil 51. Alibey Adası Balıkçı Barınağı nın genel görünümü (Ayvalık) Şekil 51. Alibey Adası Balıkçı Barınağı nın genel görünümü (Ayvalık) Yasaklanmadan önce bölgede toplam 60 ı bulan trata takımları, özellikle geleneksel papalina (sardalye genç bireyi) avcılığı yanı sıra,

Detaylı

KEMER BARAJ GÖLÜ'NDEKİ Cypr nus carpio L., 1758'NUN BAZI BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ

KEMER BARAJ GÖLÜ'NDEKİ Cypr nus carpio L., 1758'NUN BAZI BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ KEMER BARAJ GÖLÜ'NDEKİ Cypr nus carpio L., 1758'NUN BAZI BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ ÖZET Gülnaz ÖZCAN*, Süleyman BALIK EGE ÜNİVERSİTESİ SU ÜRÜNLERİ FAKÜLTESİ TEMEL BİLİMLER BÖLÜMÜ *gulnazozcan@yahoo.com Bu

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ. Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ. Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DEVLET METEOROLOJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı İklim Değişikliği 1. Ulusal Bildirimi,

Detaylı

SU ÜRÜNLERİ AVCILIĞINDA TUZAKLARIN YASAKLANMASI VE BELİRLİ AVCILIK YASAKLARINA İLİŞKİN KURALLAR TÜZÜĞÜ

SU ÜRÜNLERİ AVCILIĞINDA TUZAKLARIN YASAKLANMASI VE BELİRLİ AVCILIK YASAKLARINA İLİŞKİN KURALLAR TÜZÜĞÜ SU ÜRÜNLERİ AVCILIĞINDA TUZAKLARIN YASAKLANMASI VE BELİRLİ AVCILIK YASAKLARINA İLİŞKİN KURALLAR TÜZÜĞÜ [(23.7.2013 R.G.122 EKIII A.E.401 Sayılı Tüzük), (10.12.2013 R.G.199 EKIII A.E.645 ) Sayılı Tüzükle

Detaylı

İzmir Körfezi nde (Ege Denizi) Isparoz (Diplodus annularis L., 1758) un Bir Defada Bıraktığı Yumurta Miktarının Belirlenmesi Üzerine Bir Ön Çalışma

İzmir Körfezi nde (Ege Denizi) Isparoz (Diplodus annularis L., 1758) un Bir Defada Bıraktığı Yumurta Miktarının Belirlenmesi Üzerine Bir Ön Çalışma E.Ü. Su Ürünleri Dergisi 23 E.U. Journal of Fisheries & Aquatic Sciences 23 Cilt/Volume 2, Sayı/Issue (1-2): 25 29 Ege University Press ISSN 13-159 http://jfas.ege.edu.tr/ Araştırma Notu / Short Note İzmir

Detaylı

C.B.Ü. Fen Bilimleri Dergisi ISSN C.B.U. Journal of Science 5.1 (2009) (2009) 19 26

C.B.Ü. Fen Bilimleri Dergisi ISSN C.B.U. Journal of Science 5.1 (2009) (2009) 19 26 Dip Trolü ile Farklı Av Sahalarından Avlanan Karagöz İstavrit (Trachurus trachurus, L.) ve Lüfer (Pomatomus saltatrix, L.) Balıklarının Av Verimi ve Boy Kompozisyonlarının Karşılaştırılması C.B.Ü. Fen

Detaylı

FETHİYE KÖRFEZİ (MUĞLA, TÜRKİYE) NİN BALIK FAUNASI

FETHİYE KÖRFEZİ (MUĞLA, TÜRKİYE) NİN BALIK FAUNASI T.C. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİYOLOJİ ANABİLİM DALI BİY-YL-2007-0003 FETHİYE KÖRFEZİ (MUĞLA, TÜRKİYE) NİN BALIK FAUNASI Doğan TUNCAY DANIŞMAN Doç. Dr. Murat BİLECENOĞLU AYDIN-2007

Detaylı

Marmara Kıyıları Hassas Alan Yönetimi

Marmara Kıyıları Hassas Alan Yönetimi Marmara Kıyıları Hassas Alan Yönetimi Huri EYÜBOĞLU Şub. Müd. huri.eyuboglu@csb.gov.tr İSTANBUL SUNUM İÇERİĞİ SINHA PROJESİ Türkiye Kıyılarında Kentsel Atıksu Yönetimi: Sıcak Nokta ve Hassas Alanların

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 Ankara Ülke Ekonomisinde Etkili Olan Faktörler Tarih Doğal Kaynaklar Coğrafi yer Büyüklük Arazi şekilleri

Detaylı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı HİDROLOJİ: Yer yuvarının yaklaşık 3/4 'lük bir bölümünü örten hidrosferi inceleyen

Detaylı

ÜLKEMİZDE ORKİNOS AVCILIĞI VE YETİŞTİRİCİLİĞİ (BESİCİLİĞİ)

ÜLKEMİZDE ORKİNOS AVCILIĞI VE YETİŞTİRİCİLİĞİ (BESİCİLİĞİ) MAKALE Murat DAĞTEKİN, SUMAE ÜLKEMİZDE ORKİNOS AVCILIĞI VE YETİŞTİRİCİLİĞİ (BESİCİLİĞİ) Orkinos, ton balığı olarak da bilinir. Thunnus, Euthynnus, Katsuwonus türlerini oluşturan boyları 5-6 m, göçmen balık

Detaylı

MARMARA DENİZİ ARAŞTIRMALARI NİSAN 1994 ÖLÇÜMLERİ İLK BULGULAR M. Levent Artüz

MARMARA DENİZİ ARAŞTIRMALARI NİSAN 1994 ÖLÇÜMLERİ İLK BULGULAR M. Levent Artüz İ.T.Ü. Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi 1994 MARMARA DENİZİ ARAŞTIRMALARI NİSAN 1994 ÖLÇÜMLERİ İLK BULGULAR M. Levent Artüz 25Nisan 1994-4 Mayıs 1994 tarihleri arasında Marmara Denizi nde Marmara

Detaylı

PELAJİK BALIK YETİŞTİRİCİLİĞİ

PELAJİK BALIK YETİŞTİRİCİLİĞİ MAKALE PELAJİK BALIK YETİŞTİRİCİLİĞİ Nilgün AKSUNGUR, Eyüp ÇAKMAK - SUMAE Giriş Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Gıda ve Tarım Teşkilatı (FAO) gibi örgütler, bitkisel protein ağırlıklı beslenen ülkeler

Detaylı

Doğu Karadeniz de Av Sezonunda Avlanılan Hamsi

Doğu Karadeniz de Av Sezonunda Avlanılan Hamsi DOĞU KARADENİZ DE 2009-2010 AV SEZONUNDA AVLANILAN HAMSİ BALIĞI NIN (Engraulis encrasicolus (L., 1758)), POPULASYON PARAMETRELERİ VE HEDEF DIŞI AV ORANLARI Yaşar GENÇ 1,*, Orhan AK 1, N. Selda BAŞÇINAR

Detaylı

Research Article Journal of Maritime and Marine Sciences Volume: 2 Issue: 2 (2016) 20-35

Research Article Journal of Maritime and Marine Sciences Volume: 2 Issue: 2 (2016) 20-35 Research Article Journal of Maritime and Marine Sciences Volume: 2 Issue: 2 (2016) 20-35 Technical Characteristics of Some Fishing Gears, Used in Small Scale Fisheries in Bodrum Peninsula (Aegean Sea)

Detaylı

ÖZEL EGE L SES. HAZIRLAYAN Ö RENC LER: Tayanç HASANZADE Ahmet Rasim KARSLIO LU. DANI MAN Ö RETMEN: Mesut ESEN Dr. ule GÜRKAN

ÖZEL EGE L SES. HAZIRLAYAN Ö RENC LER: Tayanç HASANZADE Ahmet Rasim KARSLIO LU. DANI MAN Ö RETMEN: Mesut ESEN Dr. ule GÜRKAN ÖZEL EGE L SES BAZI ISKARTA BALIKLARIN (Isparoz, Hani) ETLER NDEN ALTERNAT F GÜBRE YAPIMI VE UYGULANAB L RL HAZIRLAYAN Ö RENC LER: Tayanç HASANZADE Ahmet Rasim KARSLIO LU DANI MAN Ö RETMEN: Mesut ESEN

Detaylı

1Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü SAL 2A.Ü.G.V. Öz. Lis. ncek/ankara

1Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü SAL 2A.Ü.G.V. Öz. Lis. ncek/ankara DATÇA BOZBURUN YARIMADALARI DEN Z BALIKLARI ENVANTER N N KORUMA STATÜLER AÇISINDAN DE ERLEND R LMES * SEDAT V. YERL 1, FÜSUN ERK AKAN1, CEVHER ÖZEREN2, EL F MANAV1 1Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü

Detaylı

Burak Rahmi Yıldırım 1, Okan Akyol 2 * ARAŞTIRMA MAKALESİ RESEARCH ARTICLE

Burak Rahmi Yıldırım 1, Okan Akyol 2 * ARAŞTIRMA MAKALESİ RESEARCH ARTICLE Su Ürünleri Dergisi (2012) Ege J Fish Aqua Sci 29(4): 151-155 (2012) ARAŞTIRMA MAKALESİ http://www.egejfas.org DOI: 10.12714/egejfas.2012.29.4.01 RESEARCH ARTICLE İzmir balık hali: Mevcut durum, pazarlanan

Detaylı

Grup KARDELEN. Grup Üyeleri Menduh ÖZTÜRK (Kocasinan YİBO-Kayseri) Hüseyin YILMAZ (M.100.Yıl YİBO-Ağrı)

Grup KARDELEN. Grup Üyeleri Menduh ÖZTÜRK (Kocasinan YİBO-Kayseri) Hüseyin YILMAZ (M.100.Yıl YİBO-Ağrı) T.C.Milli Eğitim Bakanlığı-TUBİTAK BİDEB YİBO Öğretmenleri (Fen Ve Teknoloji,Fizik,Kimya,Biyoloji Ve Matematik)Proje Danışmanlığı Eğitimi Çalıştayı 2009- Biyoloji Çalışma Grubu Grup KARDELEN Grup Üyeleri

Detaylı

Balıkçılık Sektörünün İzmir İli İçindeki İşleyişi ve Güncel Sorunları

Balıkçılık Sektörünün İzmir İli İçindeki İşleyişi ve Güncel Sorunları E.Ü. Su Ürünleri Dergisi 2001 E.U. Journal of Fisheries & Aquatic Sciences 2001 Cilt/Volume 18, Sayı/Issue (3-4): 437 444 Ege University Press ISSN 1300-1590 http://jfas.ege.edu.tr/ Balıkçılık Sektörünün

Detaylı

Journal of FisheriesSciences.com E-ISSN X

Journal of FisheriesSciences.com E-ISSN X 5(2): 115-121 (2011) DOI: 10.3153/jfscom.2011014 Journal of FisheriesSciences.com E-ISSN 1307-234X 2011 www.fisheriessciences.com RESEARCH ARTICLE ARAŞTIRMA MAKALESİ ANTALYA KÖRFEZİ NDE DİP TROLÜ BALIKÇILIĞI

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ Ünvanı : Yard. Doç. Dr. Adı Soyadı : Cenkmen R. BEĞBURS Doğum Tarihi : 1967 Doğum Yeri : Yabancı Dil : İngilizce Uzmanlık alanı : Avlama Teknolojisi E-posta : begburs@akdeniz.edu.tr

Detaylı

KEMER BARAJ GÖLÜ NDEKİ SAZANIN (Cyprinus carpio L., 1758) GONADOSOMATİK İNDEKS DEĞERİ VE ET VERİMİ

KEMER BARAJ GÖLÜ NDEKİ SAZANIN (Cyprinus carpio L., 1758) GONADOSOMATİK İNDEKS DEĞERİ VE ET VERİMİ KEMER BARAJ GÖLÜ NDEKİ SAZANIN (Cyprinus carpio L., 1758) GONADOSOMATİK İNDEKS DEĞERİ VE ET VERİMİ Gülnaz ÖZCAN*, Süleyman BALIK EGE ÜNİVERSİTESİ SU ÜRÜNLERİ FAKÜLTESİ TEMEL BİLİMLER BÖLÜMÜ *gulnazozcan@yahoo.com

Detaylı

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü SU ÜRÜNLERİ - DOKTORA DERS LİSTESİ KOD DERS ADI T U L KREDİ SUR5010 Hg ve Pb Bileşikleri Kimyası 3 0 0 3 SUR5012 Sularda Kimyasal

Detaylı

PİSİ BALIĞININ KÜLTÜRE ALINABİLİRLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI

PİSİ BALIĞININ KÜLTÜRE ALINABİLİRLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI PROJE PİSİ BALIĞININ KÜLTÜRE ALINABİLİRLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI İlhan AYDIN, SUMAE Pisi balığı Karadeniz ve Akdeniz den Beyaz denize kadar bir alanda dağılım göstermektedir. Eurohalin ve eurotermal olan pisi

Detaylı

Gökçeada (Ege Denizi) Balıkçılığı ve Balıkçıların Sosyo-Ekonomik Yapısı

Gökçeada (Ege Denizi) Balıkçılığı ve Balıkçıların Sosyo-Ekonomik Yapısı Gökçeada (Ege Denizi) Balıkçılığı ve Balıkçıların Sosyo-Ekonomik Yapısı Kadir DOĞAN *, Onur GÖNÜLAL ** * İstanbul Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik Bölümü, İstanbul, TÜRKİYE ** İstanbul

Detaylı

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri Türkiye de Sıcaklık Türkiye de Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılışı Türkiye haritası incelendiğinde Yükseltiye bağlı olarak

Detaylı

ANKARA ATMOSFERİNDEKİ AEROSOLLERİN KİMYASAL KOMPOZİSYONLARININ BELİRLENMESİ

ANKARA ATMOSFERİNDEKİ AEROSOLLERİN KİMYASAL KOMPOZİSYONLARININ BELİRLENMESİ ANKARA ATMOSFERİNDEKİ AEROSOLLERİN KİMYASAL KOMPOZİSYONLARININ BELİRLENMESİ İlke ÇELİK 1, Seda Aslan KILAVUZ 2, İpek İMAMOĞLU 1, Gürdal TUNCEL 1 1 : Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü

Detaylı

TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNİK ARAŞTIRMA KURUMU

TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNİK ARAŞTIRMA KURUMU TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNİK ARAŞTIRMA KURUMU ÇANAKKALE BOĞAZI VE SAROZ KÖRFEZİ (KUZEY EGE DENİZİ) ALT VE ÜST BESİN TABAKALARININ DİNAMİĞİ PROJE NO:YDABAG-101Y081 KESİN RAPORU Proje Yürütücüsü Muhammet TÜRKOĞLU

Detaylı

KARADENİZ KIYILARINDA ÇİFT TEKNEYLE ÇEKİLEN ORTASU TROLÜ İLE BAZI PELAJİK BALIKLARIN AVCILIĞI

KARADENİZ KIYILARINDA ÇİFT TEKNEYLE ÇEKİLEN ORTASU TROLÜ İLE BAZI PELAJİK BALIKLARIN AVCILIĞI OMÜ Zir. Fak. Dergisi, 2008,23(2):78-82 J. of Fac. of Agric., OMU, 2008,23(2):78-82 KARADENİZ KIYILARINDA ÇİFT TEKNEYLE ÇEKİLEN ORTASU TROLÜ İLE BAZI PELAJİK BALIKLARIN AVCILIĞI Yakup ERDEM Sinop Üniversitesi

Detaylı

Ichthyoplankton Composition in Yenişakran Coast (Izmir, Aegean Sea)

Ichthyoplankton Composition in Yenişakran Coast (Izmir, Aegean Sea) Biyoloji Bilimleri Araştırma Dergisi (1): 31-37, 212 ISSN: 138-3961, E-ISSN: 138-261, www.nobel.gen.tr Yenişakran Kıyısı (İzmir, Ege Denizi) İhtiyoplanktonu Tülin ÇOKER 1 * Ertan TAŞKAVAK 2 Burcu TAYLAN

Detaylı

DENİZ BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ

DENİZ BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ DENİZ BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ Su ürünleri yetiştiriciliği açısından önemli su kalite özellikleri ve bu özelliklere ilişkin sınır (standart) değerler uzun yıllar süren araştırma ve deneyimler

Detaylı

Çizelge 5. Edremit Körfezi su ürünleri kooperatifleri ve üye sayıları (Ceyhan ve diğ. 2006) S.S. Altınoluk Su Ür. Koop.

Çizelge 5. Edremit Körfezi su ürünleri kooperatifleri ve üye sayıları (Ceyhan ve diğ. 2006) S.S. Altınoluk Su Ür. Koop. Kış aylarında da hedef türler sardalye, hamsi, istavrit, tekir, barbun, ahtapot, sübye ve kalamar, tesadüfî türler ise çipura, mercan ve akyadır. Tüm türlerin para etmeyecek küçük bireyleri de ıskarta

Detaylı

DRENAJ KANALLARINDA MEVSİMSEL KİRLENMENİN BELİRLENMESİ, AŞAĞI SEYHAN ÖRNEĞİ *

DRENAJ KANALLARINDA MEVSİMSEL KİRLENMENİN BELİRLENMESİ, AŞAĞI SEYHAN ÖRNEĞİ * DRENAJ KANALLARINDA MEVSİMSEL KİRLENMENİN BELİRLENMESİ, AŞAĞI SEYHAN ÖRNEĞİ * Investigation About Seasonal Pollution Drainage Channels, Asagi Seyhan Samples Şevki İSKENDEROĞLU Çevre Mühendisliği Anabilim

Detaylı

a. Dip trolü, b. Orta su trolü. Ülkemizde en sık kullanılan türü dip trolüdür.

a. Dip trolü, b. Orta su trolü. Ülkemizde en sık kullanılan türü dip trolüdür. 1. Trol nedir? Gemiye bağlı ve mekanik olarak, dipte su içinde veya su yüzeyine yakın kesimlerde sürütülerek çekilen ve su ürünlerinin bir torbada toplanarak avlanmasını sağlayan istihsal vasıtasıdır.

Detaylı

Finike (Antalya) Körfezi nde Dip Paraketasındaki Farklı İğnelerin Av Verimi

Finike (Antalya) Körfezi nde Dip Paraketasındaki Farklı İğnelerin Av Verimi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Dergisi, 12(1):1-10 (2016) http://edergi.sdu.edu.tr/index.php/esufd/ Finike (Antalya) Körfezi nde Dip Paraketasındaki Farklı İğnelerin Av Verimi Bülent ÇELİKÖZ 1, Mete KUŞAT

Detaylı

BODRUM YARIMADASINDA KULLANILAN GALSAMA AĞLARININ SEÇİCİLİĞİ

BODRUM YARIMADASINDA KULLANILAN GALSAMA AĞLARININ SEÇİCİLİĞİ BODRUM YARIMADASINDA KULLANILAN GALSAMA AĞLARININ SEÇİCİLİĞİ ÖZET Mehmet AYDIN 1, Ertuğ DÜZGÜNEŞ 2 1-AKDENİZ SU ÜRÜNLERİ ARAŞTIRMA ÜRETİM VE EĞİTİM ENSTİTÜSÜ 2-KTÜ DENİZ BİLİMLERİ FAKÜLTES maydin69@hotmail.com

Detaylı

Edremit Körfezi Demersal Balıkçılık Kaynakları Üzerine Bir Araştırma

Edremit Körfezi Demersal Balıkçılık Kaynakları Üzerine Bir Araştırma E.Ü. Su Ürünleri Dergisi 2008 E.U. Journal of Fisheries & Aquatic Sciences 2008 Cilt/Volume 25, Sayı/Issue (1): 63 69 Ege University Press ISSN 1300-1590 http://jfas.ege.edu.tr/ Araştırma Notu / Research

Detaylı

SORUMLU AMATÖR BALIKÇILIĞA GEÇİŞ

SORUMLU AMATÖR BALIKÇILIĞA GEÇİŞ SORUMLU AMATÖR BALIKÇILIĞA GEÇİŞ Türkiye'de Sorumlu Amatör Balıkçılığın Geliştirilmesi Kaş Pilot Projesi kapsamında hazırlanan bu yayın GEF-SGP Küçük Ölçekli Projeler, MedPAN fon destekleri, SAD ayni ve

Detaylı

Yazışma Adresi: İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi. Avlama teknolojisi Anabilim Dalı Ordu Cad. No:200 34470 Laleli / İstanbul

Yazışma Adresi: İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi. Avlama teknolojisi Anabilim Dalı Ordu Cad. No:200 34470 Laleli / İstanbul ÖZGEÇMİŞ 1. GENEL Adı Soyadı: UĞUR UZER Doğum Tarihi/Yeri: 26.02.1981 / İstanbul Yazışma Adresi: Su Ürünleri Fakültesi Avlama teknolojisi Anabilim Dalı Ordu Cad. No:200 34470 Laleli / İstanbul Telefon:

Detaylı

İSTANBUL ÜNIVERSITESI FEN FAKÜLTESI HtDROBlOLOJl ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ TARAFINDAN, ET ve BALIK KURUMU UMUM

İSTANBUL ÜNIVERSITESI FEN FAKÜLTESI HtDROBlOLOJl ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ TARAFINDAN, ET ve BALIK KURUMU UMUM İSTANBUL ÜNIVERSITESI FEN FAKÜLTESI HtDROBlOLOJl ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ TARAFINDAN, ET ve BALIK KURUMU UMUM Kapak resmimiz, Adalar civarında gırgırlarla uskumru avlamış olan balıkçı motor ve kayıklarının,

Detaylı

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI İZLEME VE SU BİLGİ SİSTEMİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI İZLEME VE SU BİLGİ SİSTEMİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI İZLEME VE SU BİLGİ SİSTEMİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Şükran DENİZ Uzman Kasım 2015 1 SUNUM İÇERİĞİ AMAÇ NUMUNE KABI NUMUNE ALMA CİHAZ TİPLERİ NUMUNE ALMA YERİ NUMUNELERİN KORUNMASI

Detaylı

Keban Baraj Gölü nde Yaşayan Barbus rajanorum mystaceus (Heckel, 1843) ün Geri Hesaplama Yöntemiyle Uzunluklarının Belirlenmesi

Keban Baraj Gölü nde Yaşayan Barbus rajanorum mystaceus (Heckel, 1843) ün Geri Hesaplama Yöntemiyle Uzunluklarının Belirlenmesi G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Cilt 21, Sayı 2 (2001) 1-5 Keban Baraj Gölü nde Yaşayan Barbus rajanorum mystaceus (Heckel, 1843) ün Geri Hesaplama Yöntemiyle Uzunluklarının Belirlenmesi Lengths Determination

Detaylı

TÜRKİYE DENİZLERİNDE DAĞILIM GÖSTEREN HİNT PASİFİK KÖKENLİ BALIK TÜRLERİ VE ETKİLERİ

TÜRKİYE DENİZLERİNDE DAĞILIM GÖSTEREN HİNT PASİFİK KÖKENLİ BALIK TÜRLERİ VE ETKİLERİ TÜRKİYE DENİZLERİNDE DAĞILIM GÖSTEREN HİNT PASİFİK KÖKENLİ BALIK TÜRLERİ VE ETKİLERİ Deniz Ergüden, Okan Özdemir İskenderun Teknik Üniversitesi, Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi, TR31220 İskenderun,

Detaylı

BÖLÜM 7.3.6 Sosyo-Ekonomik Çevrenin Değerlendirilmesi - Denizel

BÖLÜM 7.3.6 Sosyo-Ekonomik Çevrenin Değerlendirilmesi - Denizel BÖLÜM 7.3.6 Sosyo-Ekonomik Çevrenin Değerlendirilmesi - Denizel İÇİNDEKİLER Sayfa No İÇİNDEKİLER... i TABLOLAR... ii ŞEKİLLER... iii KISALTMALAR... iv 7.3.6. Sosyo-Ekonomik Çevrenin Değerlendirilmesi-

Detaylı

EK-3 NEWMONT-OVACIK ALTIN MADENİ PROJESİ KEMİCE (DÖNEK) DERESİ ÇEVİRME KANALI İÇİN TAŞKIN PİKİ HESAPLAMALARI

EK-3 NEWMONT-OVACIK ALTIN MADENİ PROJESİ KEMİCE (DÖNEK) DERESİ ÇEVİRME KANALI İÇİN TAŞKIN PİKİ HESAPLAMALARI EK-3 NEWMONT-OVACIK ALTIN MADENİ PROJESİ KEMİCE (DÖNEK) DERESİ ÇEVİRME KANALI İÇİN TAŞKIN PİKİ HESAPLAMALARI Hydrau-Tech Inc. 33 W. Drake Road, Suite 40 Fort Collins, CO, 80526 tarafından hazırlanmıştır

Detaylı

FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK SCYMNUS SUBVILLOSUS (GOEZE) (COLEOPTERA: COCCINELLIDAE) UN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ *

FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK SCYMNUS SUBVILLOSUS (GOEZE) (COLEOPTERA: COCCINELLIDAE) UN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ * Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:8 Cilt17-3 FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK SCYMNUS SUBVILLOSUS (GOEZE) (COLEOPTERA: COCCINELLIDAE) UN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ * The Effect Of

Detaylı

AŞAMALI KÜMELEME YÖNTEMLERİNİN SU ÜRÜNLERİNDE KULLANIMI * Hierarchical Cluster Analysis Use in Fisheries

AŞAMALI KÜMELEME YÖNTEMLERİNİN SU ÜRÜNLERİNDE KULLANIMI * Hierarchical Cluster Analysis Use in Fisheries AŞAMALI KÜMELEME YÖNTEMLERİNİN SU ÜRÜNLERİNDE KULLANIMI * Hierarchical Cluster Analysis Use in Fisheries Levent SANGÜN Su Ürünleri Anabilim Dalı Mustafa AKAR Su Ürünleri Anabilim Dalı ÖZET Çalışmamızda,

Detaylı

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler :

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler : TÜRKİYE NİN İKLİMİ İklim nedir? Geniş bir bölgede uzun yıllar boyunca görülen atmosfer olaylarının ortalaması olarak ifade edilir. Bir yerde meydana gelen meteorolojik olayların toplamının ortalamasıdır.

Detaylı

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü 20142012 YILI ALANSAL YILI YAĞIŞ YAĞIŞ DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2014

Detaylı

Yazışma Adresi: İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi. Avlama teknolojisi Anabilim Dalı Ordu Cad. No: Laleli / İstanbul

Yazışma Adresi: İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi. Avlama teknolojisi Anabilim Dalı Ordu Cad. No: Laleli / İstanbul ÖZGEÇMİŞ 1. GENEL Adı Soyadı: Taner YILDIZ Doğum Tarihi/Yeri: 01.04.1984 / Bursa Yazışma Adresi: İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama teknolojisi Anabilim Dalı Ordu Cad. No:200 34470 Laleli

Detaylı

Hava Durumu İKLİM İklim Değişiyor Peki Siz Bunun Farkında mısınız? Sera Etkisi Ve İklim Değişikliği En önemli sera gazları Karbon dioksit (CO2) Metan (CH4) Diazot monoksit(n2o) İklim Değişikliğine Sebep

Detaylı

LOGO. Doç. Dr. Esin SUZER. Prof. Dr. Aynur KONTAŞ. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Kimyası Bölümü

LOGO. Doç. Dr. Esin SUZER. Prof. Dr. Aynur KONTAŞ. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Kimyası Bölümü LOGO Doç. Dr. Esin SUZER Prof. Dr. Aynur KONTAŞ Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Kimyası Bölümü Deniz Kirliliği İnsan kaynaklı ya da doğal etkiler sonucu ortaya çıkan,

Detaylı

Küresel Değişim Ekolojisi BYL 327 Hacettepe Üniv. Biyoloji Bölümü lisans dersi

Küresel Değişim Ekolojisi BYL 327 Hacettepe Üniv. Biyoloji Bölümü lisans dersi Küresel Değişim Ekolojisi BYL 327 Hacettepe Üniv. Biyoloji Bölümü lisans dersi Küresel Değişim Kavramı Çağatay Tavşanoğlu Hacettepe Üniv., Biyoloji Böl., Ekoloji Anabilim Dalı 2017-2018 Güz Sistem kavramı

Detaylı

THE SCIENTIFIC AND TECH NO LOG ICAL RESEARCHCOUNCILOF TURKE Y

THE SCIENTIFIC AND TECH NO LOG ICAL RESEARCHCOUNCILOF TURKE Y TÜBITAK TÜRKiYE B İ Lİ M S E L VE TEKNOLOJiKA RAŞ TI RMA KURUM U THE SCIENTIFIC AND TECH NO LOG ICAL RESEARCHCOUNCILOF TURKE Y EGE DENizi TicARi TROL AV SAHALARı DEMERSAL BAlıKLARıN YOGUNLUK DAGILlMI VE

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ Erdoğan ÇİÇEK KARATAŞ (ADANA) AÇIKLARINDA DİP TROLLERİYLE AVLANAN EKONOMİK POTANSİYELE SAHİP TÜRLERİN İNCELENMESİ SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI ADANA,

Detaylı

Balık Alırken; a) Balığın boyuna b) Balığın tazelik özelliklerine c) Satın alınan yerin fiziki ve hijyenik şartlarına. dikkat edilmelidir.

Balık Alırken; a) Balığın boyuna b) Balığın tazelik özelliklerine c) Satın alınan yerin fiziki ve hijyenik şartlarına. dikkat edilmelidir. Balık Alırken; a) Balığın boyuna b) Balığın tazelik özelliklerine c) Satın alınan yerin fiziki ve hijyenik şartlarına dikkat edilmelidir. a) BALIK BOYU Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nca Ticari Amaçlı

Detaylı

Çandarlı Körfezi (Ege Denizi) Balıkları

Çandarlı Körfezi (Ege Denizi) Balıkları Türk Bilimsel Derlemeler Dergisi 5(1): 5-9, 2012 ISSN: 1308-0040, E-ISSN: 2146-0132, www.nobel.gen.tr Çandarlı Körfezi (Ege Denizi) ları Tülin ÇOKER 1 Okan AKYOL 2 1 Muğla Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi,

Detaylı

TRABZON KIYILARINDA (DOĞU KARADENİZ) DİP TROLÜ İLE AVLANAN BALIK FAUNASI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA. Orhan AK*, Sebahattin KUTLU, İlhan AYDIN

TRABZON KIYILARINDA (DOĞU KARADENİZ) DİP TROLÜ İLE AVLANAN BALIK FAUNASI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA. Orhan AK*, Sebahattin KUTLU, İlhan AYDIN Erciyes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 24 (1-2) 380-388 (2008) http://fbe.erciyes.edu.tr/ ISSN 1012-2354 TRABZON KIYILARINDA (DOĞU KARADENİZ) DİP TROLÜ İLE AVLANAN BALIK FAUNASI ÜZERİNE BİR

Detaylı

BARAJ GÖLLERİNDE AĞ KAFESLERDE BALIK YETİŞTİRİCİLİĞİ Doç. Dr. Şükrü YILDIRIM. Ege Üniversitesi, Su ürünleri Fakültesi, Yetiştiricilik Bölümü LOGO

BARAJ GÖLLERİNDE AĞ KAFESLERDE BALIK YETİŞTİRİCİLİĞİ Doç. Dr. Şükrü YILDIRIM. Ege Üniversitesi, Su ürünleri Fakültesi, Yetiştiricilik Bölümü LOGO BARAJ GÖLLERİNDE AĞ KAFESLERDE BALIK YETİŞTİRİCİLİĞİ Doç. Dr. Şükrü YILDIRIM Ege Üniversitesi, Su ürünleri Fakültesi, Yetiştiricilik Bölümü İçerik 1 Üretim Sahasının Seçimi 2 Yetiştiricilik Yapılan Sistemler

Detaylı

RÜZGARLAR. Birbirine yakın iki merkezde sıcaklık farkı oluşması durumunda görülecek ilk olay rüzgarın esmeye başlamasıdır.

RÜZGARLAR. Birbirine yakın iki merkezde sıcaklık farkı oluşması durumunda görülecek ilk olay rüzgarın esmeye başlamasıdır. RÜZGARLAR Yüksek basınçtan alçak basınca doğru olan hava hareketidir. Birbirine yakın iki merkezde sıcaklık farkı oluşması durumunda görülecek ilk olay rüzgarın esmeye başlamasıdır. Rüzgarın Hızında Etkili

Detaylı

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 İnsan yaşamı ve refahı tarihsel süreç içinde hep doğa ve doğal kaynaklarla kurduğu ilişki ile gelişmiştir. Özellikle sanayi devrimine kadar

Detaylı

İzmir Körfezi Hekim Adası ndaki Deneysel Amaçlı Yapay Resiflerde Balık Faunasının Değerlendirilmesi

İzmir Körfezi Hekim Adası ndaki Deneysel Amaçlı Yapay Resiflerde Balık Faunasının Değerlendirilmesi E.Ü. Su Ürünleri Dergisi 25 E.U. Journal of Fisheries & Aquatic Sciences 25 Cilt/Volume 22, Sayı/Issue (1-2): 19 114 Ege University Press ISSN 13-159 http://jfas.ege.edu.tr/ İzmir Körfezi H Adası ndaki

Detaylı

2.d. Su Ürünleri. Su ve Yaşam 21/11/2018

2.d. Su Ürünleri. Su ve Yaşam 21/11/2018 1. Satın alma işlevi a) Besin üretimi b) Üretim planlama c) Satın alma süreci d) Tedarikçiler ve dağıtım e) Tesellüm ve taşıma f) Depolama g) Depodan dağıtım h) Maliyet kontrolü 2. Hammaddeler a) Tahıl

Detaylı

Orta Karadeniz in Sinop Bölgesinde Jelimsi Organizmalar ile Balık Yumurta ve Larvalarının 2002 Yılı Kompozisyonu

Orta Karadeniz in Sinop Bölgesinde Jelimsi Organizmalar ile Balık Yumurta ve Larvalarının 2002 Yılı Kompozisyonu E.Ü. Su Ürünleri Dergisi 2006 E.U. Journal of Fisheries & Aquatic Sciences 2006 Cilt/Volume 23, Ek/Suppl. (1/1): 135-140 Su Ürünleri Temel Bilimler / Hydrobiology Ege University Press ISSN 1300-1590 http://jfas.ege.edu.tr/

Detaylı

ATAŞEHİR İLÇESİ HAVA KALİTESİ ÖLÇÜMLERİ DEĞERLENDİRMESİ

ATAŞEHİR İLÇESİ HAVA KALİTESİ ÖLÇÜMLERİ DEĞERLENDİRMESİ ATAŞEHİR İLÇESİ HAVA KALİTESİ ÖLÇÜMLERİ DEĞERLENDİRMESİ Ekim 2018 Prof. Dr. Mikdat KADIOĞLU Prof. Dr. Hüseyin TOROS İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü ÖNSÖZ Hepimiz sağlıklı,

Detaylı

BuNLarI BiLiYOr muyuz?

BuNLarI BiLiYOr muyuz? BuNLarI BiLiYOr muyuz? D B Turmepa Kimdir? eniztemiz Derneği/ TURMEPA, ülkemiz kıyı ve denizlerinin korunmasını ulusal bir öncelik haline getirmek ve gelecek nesillere temiz denizlerin kucakladığı yaşanabilir

Detaylı

DOĞU KARADENİZ VE BATI KARADENİZ ATMOSFERİ AEROSOLLERİ KİMYASAL KOMPOZİSYONUNUN KARŞILAŞTIRILMASI

DOĞU KARADENİZ VE BATI KARADENİZ ATMOSFERİ AEROSOLLERİ KİMYASAL KOMPOZİSYONUNUN KARŞILAŞTIRILMASI DOĞU KARADENİZ VE BATI KARADENİZ ATMOSFERİ AEROSOLLERİ KİMYASAL KOMPOZİSYONUNUN KARŞILAŞTIRILMASI İlker BALCILAR, Abdullah ZARARSIZ, Yakup KALAYCI, Güray DOĞAN, Gürdal TUNCEL SEMPOZYUMU 7-9 EKİM 2015 İZMİR

Detaylı

Türkiye deki karla kaplı alanların uydulardan takibi ve uzun yıllar trend analizi

Türkiye deki karla kaplı alanların uydulardan takibi ve uzun yıllar trend analizi Türkiye deki karla kaplı alanların uydulardan takibi ve uzun yıllar trend analizi İbrahim Sönmez 1, Ahmet Emre Tekeli 2, Erdem Erdi 3 1 Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Meteoroloji Mühendisliği Bölümü, Samsun

Detaylı