T.C. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ"

Transkript

1 T.C. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ENDOMETRİOMALARIN HİSTOKİMYASAL (PAS, VAN GİESON) VE İMMÜNHİSTOKİMYASAL (VİMENTİN, NSE, SYN, PGP9.5, P53, C-KİT) BOYANMA ÖZELLİKLERİNİN NORMAL OVER DOKUSU VE NONENDOMETRİOTİK OVARİAN KİSTLERLE KARŞILAŞTIRILMASI UZMANLIK TEZİ DR. FATMA TANILIR ÇAĞIRAN KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI TEZ DANIŞMANI PROF. DR. ÖNDER ÇELİK MALATYA-2012 I

2 T.C. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ENDOMETRİOMALARIN HİSTOKİMYASAL (PAS, VAN GİESON) VE İMMÜNHİSTOKİMYASAL (VİMENTİN, NSE, SYN, PGP9.5, P53, C-KİT) BOYANMA ÖZELLİKLERİNİN NORMAL OVER DOKUSU VE NONENDOMETRİOTİK OVARİAN KİSTLERLE KARŞILAŞTIRILMASI UZMANLIK TEZİ DR. FATMA TANILIR ÇAĞIRAN KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI TEZ DANIŞMANI PROF. DR. ÖNDER ÇELİK MALATYA-2012 Bu tez, İnönü Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri tarafından 2011\166 proje numarası ile desteklenmiştir. II

3 TEŞEKKÜRLER Uzmanlık tezimin hazırlanması aşamasında her türlü destek ve yardımlarından dolayı değerli hocam Prof. Dr. Önder Çelik, Prof. Dr. Nasuhi Engin Aydın, Yrd. Doç. Dr. Abdullah Karaer, Doç. Dr. Mehmet Gül ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalındaki tüm hocalarıma minnet ve şükranlarımı arz ederim. Tezimin hazırlanması sırasındaki yardımlarından dolayı değerli Patoloji Anabilim Dalı çalışanlarına teşekkür ederim. Anneme, babama, tüm aileme, tüm asistan arkadaşlarıma, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı bünyesinde çalışan tüm hemşire ve personel arkadaşlarıma teşekkür ederim. İhtisas eğitimim süresince ve tezimin hazırlanması esnasında bana gösterdiği sabır ve destekten dolayı sevgili eşim Ferhat'a, canım oğlum Baran'a teşekkür ederim. I

4 İÇİNDEKİLER Sayfa no TEŞEKKÜR... I İÇİNDEKİLER... II TABLO LİSTESİ... IV ŞEKİL LİSTESİ... V RESİM LİSTESİ... VI KISALTMA LİSTESİ... VII 1. GİRİŞ GENEL BİLGİLER ENDOMETRİOZİS Tanım Etyoloji Retrograd Menstrusyan Teorisi İmplantasyon Teorisi Doğrudan Transplantasyon Teorisi Çölomik Metaplazi Teorisi İndüksiyon Teorisi Kök Hücre Teorisi Lenfatik/Hematojen Yayılım Mülleriosis Genetik Faktörler İmmünolojik Faktörler Diğer immünolojik Faktörler Epidemiyoloji Patoloji Makroskopik Görünüş Mikroskopik Görünüş Semptom Teşhis Sınıflandırma Tedavi Medikal Tedavi Cerrahi Tedavi Ablatif Cerrahi Tedavi Cerrahi Olarak Endometriozisis Lezyonunun Çıkarılması Kontrol Grupları Over Overin Embriyolojisi Overin Anatomisi Overin Histolojisi Overin Sinir Ağı Benign Seröz Tümörler Benign Müsinöz Tümörler Histokimyasal ve İmmunhistokimyasal Boyalar Histokimyasal Boyalar Periodic Asid Schiff Reaksiyonu van Gieson boyama yöntemi İmmunhistokimyasal Boyalar II

5 Vimentin NSE SYN PGP p c-kit GEREÇ ve YÖNTEM Hasta Seçimi Gereç Numuneler Kullanılan Kimyasal Malzemeler Yöntem Numunelerin Alınması ve Hazırlanması İmmunhistokimyasal Boyama Protokolü Histokimyasal Boyama Protokolü PAS Boyama Protokolü van Gieson Boyama Protokolü Patolojik İnceleme Sonuçları İstatistiksel Değerlendirme BULGULAR PAS Boyasının ve Makrofaj Pozitifliğinin Karşılaştırılması van Gieson Boyasının Karşılaştırılması Vimentin Antikorunun Karşılaştırılması NSE Antikorunun Karşılaştırılması Synaptofizin Antikorunun Karşılaştırılması PGP9.5 Antikorunun Karşılaştırılması p53 Antikorunun Karşılaştırılması c-kit(cd117) Antikorunun Karşılaştırılması Endometriomaların Seröz Kistadenomla karşılaştırılması Endometriomaların Müsinöz Kistadenomla karşılaştırılması Endometriomaların Normal Over Dokusu ile karşılaştırılması57 5. TARTIŞMA SONUÇ VE ÖNERİ ÖZET SUMMARY KAYNAKÇA III

6 TABLO LİSTESİ Tablo No Sayfa No Tablo 1: Grupların İmmunhistokimyasal boyanma sonuçlarının istatiksel değerlendirilmesi...39 Tablo 2: Endometrioma ile Seröz Kistadenomun H-Score yöntemi ile Student's t testine göre mean değerlerinin karşılaştırılması ve P değerleri...54 Tablo 3: Endometrioma ile Seröz Kistadenomun Mann Whitney U testine göre ortanca değerlerinin karşılaştırılması ve P değerleri...55 Tablo 4: Endometrioma ile Müsinöz Kistadenomun H-Score yöntemi ile Student's t testine göre mean değerlerinin karşılaştırılması ve P değerleri...56 Tablo 5: Endometrioma ile Müsinöz Kistadenomun Mann Whitney U yöntemi ile median değerlerinin karşılaştırılması ve P değerleri...57 Tablo 6: Endometrioma ile Normal Over Dokusunun H-Score yöntemi ile Student's t testine göre mean değerlerinin karşılaştırılması ve P değerleri...58 Tablo 7: Endometrioma ile Normal Over Dokusunun Mann Whitney U yöntemi ile median değerlerinin karşılaştırılması ve P değerleri...59 IV

7 ŞEKİL LİSTESİ Şekil No: Sayfa No Şekil 1: NF-KB yolağı... 9 Şekil 2: PGE 2 -SF-1 üzerinden estradiol üretimi Şekil 3: Aromataz Enziminin Etkileşimi Şekil 4: Demir birikimine bağlı olarak NF-kB üzerinden periton hasarı Şekil 5: Peritondaki Endometriotik İmplantlar Şekil 6: Overdeki Endometriotik İmplantlar Şekil 7: Endometriozisin radyolojik ve histomorfolojik görünümü Şekil 8: ASRM tarafından yenilenmiş endometriozis sınıflaması Şekil 9: ASRM tarafından yenilenmiş endometriozis sınıflaması Şekil 10: PAS boyasının gruplar arasındaki istatiksel dağılımı Şekil 11: Makrofaj yoğunluğunun gruplar arasındaki istatiksel dağılımı Şekil 12: van Gieson boyasının gruplar arasındaki istatiksel dağılımı Şekil 13: Vimentin boyasının gruplar arasındaki istatiksel dağılımı Şekil 14: NSE antikorunun gruplar arasındaki istatiksel dağılımı Şekil 15: SYN antikorunun gruplar arasındaki istatiksel dağılımı Şekil 16: PGP9.5 antikorunun gruplar arasındaki istatiksel dağılımı Şekil 17: p53 antikorunun gruplar arasındaki istatiksel dağılımı Şekil 18: c-kit antikorunun gruplar arasındaki istatiksel dağılımı V

8 RESİM LİSTESİ Resim No: Sayfa No Resim 1: PAS yöntemi ile boyanan endometrioma dokusu Resim 2: PAS yöntemi ile boyanan endometrioma dokusu Resim 3: PAS yöntemi ile boyanan endometrioma dokusu Resim 4: van Gieson yöntemi ile boyanan endometrioma dokusu Resim 5: van Gieson yöntemi ile boyanan endometrioma dokusu Resim 6: van Gieson yöntemi ile boyanan endometrioma dokusu Resim 7: Vimentin yöntemi ile boyanan endometrioma dokusu Resim 8: Vimentin yöntemi ile boyanan endometrioma dokusu Resim 9: NSE yöntemi ile boyanan endometrioma dokusu Resim 10: NSE antikoru ile boyanan endometrioma dokusu Resim 11: SYN antikoru ile boyanan normal over dokusu dokusu Resim 12: SYN antikoru ile boyanan normal over dokusu Resim 13: PGP9.5 antikoru ile boyanan endometrioma dokusu Resim 14: PGP9.5 antikoru ile boyanan endometrioma dokusu Resim 15: p53 antikoru ile boyanan endometrioma dokusu Resim 16: p53 antikoru ile boyanan endometrioma dokusu Resim 17: c-kit antikoru ile boyanan müsinöz kistadenom dokusu Resim 18:c-Kit antikoru ile boyanan müsinöz kistadenom dokusu VI

9 KISALTMA LİSTESİ NSE : Nöron spesifik enolaz SYN : Synaptofizin PGP9.5 : Protein gen ürünü C-KİT : Gastrointestinal stromal germ hücre markırı PAS : Periodic asit shiff NK : Natural Killer TNF : Tümör nekroz faktör EGF : Epidermal growth faktör CYP 19 : Sitokrom 19 MGDF : Makrofaj deriveted faktör GALT : Galatoz-1 fosfat üridil tansferaz OXEGENE : Oxford endometriozis gene TRAİL : TNF bağımlı apopitozis indükleyici HGF : Hepatosit growth faktör IF : İnterferon IP-10 : IF ile uyarılabilir protein 10 GnRH : Gonadotropin releasing hormon TH 1-2 : T- helper 1-2 IL 17 : Interlökin 17 SCF : Stem cell faktör MMP : Matrix metalloproteinase 1 upa : Ürokinaz plazminojen aktivatörü COX : Siklooksigenaz 2 NOS : Nitrik oksit sentetaz NF-KB : Nuclear faktör kappa beta ICAM -1 : Intercellular adhesion molecule 1 LPS : Lipopolisakkarit VCAM : Vasküler cell adhesion molecule VEGF : Vasküler endotelyal growth faktör PGE 2 : Postoglandin E2 Star : Steroidojenik akut regulatuar protein COUP-TF : Chicken ovalbumin upstream transcription faktör DAX-1 : Dys-function is associated with dosage sensitive sex reversal WT-1 : Wilms tm 1 C/EBPβ-α : CCAAT/enhancer binding protein beta-alfa 17Βohsd : 17 beta hidroksisteroid dehidrogenaz P300/CBP : Creb bağlayan protein TLR : Toll like reseptör SY38 : Synaptofizin 38 LLNEC : Büyük hücreli undifferansiye nöroendokrin karsinom Ber-EP4 : Antiepithelial spesific antijen APUD : Amine precursor uptake and decarboxylation cells Bcl-2 : Burkitt hücreli lenfoma 2 Ca : Karsinom BMI : Body Mass İndex (Vücut Kitle İndeksi) VII

10 1.GİRİŞ Endometriozis üreme çağındaki kadınların %5-15 ini etkileyen östrojen bağımlı benign progresif bir hastalıktır. Endometriozis endometrial dokunun uterin kavitenin dışında yer alması ile karakterizedir. En sık üreme çağındaki kadınlarda görülür. Pelvik ağrı, dismenore ve infertilite gibi semptomlara sebep olabilir. İnfertil hastaların %40'ında, pelvik ağrısı olanların %40-50'sinde endometriozis tespit edilmiştir. En sık implantasyon yerleri, pelvik organlar ve periton olmakla birlikte, farklı doku ve organlarda da gözlenebilir. Etyolojisi tam belli olmamasına rağmen çeşitli hipotezler öne sürülmüş ve genel kabul gören, Sampson nun retrograd menstruasyon hipotezine göre periton boşluğuna ilerleyen menstrüel kan implante olup, endometriozise ilerleyen canlı endometrial hücreler içermektedir (1). Sağlam fallop tüpü olan kadınların %75-95 inde retrograd menstrüasyon olmaktadır. Reflü olan endometrial hücrelerin pelviste implante olup endometriozise ilerlemesinin neden sadece bazı kadınlarda olduğu hala açıklık kazanmamıştır. Peritoneal sıvıdaki çözünebilen faktörler ve hücre içeriği endometriozisin implatasyon ve ilerlemesinden sorumlu tutulmuştur. Endometriozis ile ilişkili inflamatuar cevap, doku tamiri ve neovaskularizasyon peritoneal sıvıdaki makrofaj ve sitokinlere bağlıdır (2). Sitokinler; hücre çoğalması, aktivasyonu, motilitesi, adezyonu, kemotaksisi ve morfogenezinde rol alan muhtelif proteinlerdir. İnterlökinleri (IL-1, IL-2, IL-6, IL-8) ve TNF-α yı içeren birçok sitokinin endometriozisin patogenezi ile ilişkisi daha önce çalışılmıştır (3-7). IL-8 ve TNF-α nın endometrial hücrelerin adezyon ve çoğalmasını başlattıkları bilinmektedir (8-9). Endometriozisle ilişkili immünolojik değişiklikler lokal ve sistemik olabilir. Endometriozisin tanısında altın standart yöntem laparoskopidir. Endometriozisli dismenore semptomu olan hastalarda yapılan bir çalışmada L/S ile alınan endometriotik odaklarda myelinsiz sinir liflerinin yoğun olduğu gösterilmiştir (10). Biz de bu çalışmada Nerve Fiber boyaları ile endometriomalarda sinir liflerinin yoğunluğuna baktık ve pelvik ağrı, dismenore, adezyonların oluşumunda bu sinir liflerinin rolünün olup olmadığını araştırdık. Endometriomalarda bu çalışmada histolojik sapmada endometriozis zemininde neoplasm gelişiminin olup olmadığını anlamak için p53 ve c-kit antikorları ile boyama paternlerinin özelliklerini araştırdık. Son zamanlarda moleküler ve patolojik çalışmalar, endometriozisin neoplazi eğilimli bir hastalık olduğunu göstermektedir. Endometriozis, ovarian berrak hücreli kanser ve endometrioid kanser tiplerinde prekürsör olarak rol oynamaktadır. Endometriozisteki moleküler olaylar benign görünür sonradan oksidatif stres, inflamasyon ve genetik defektler (P53 mutasyonu, P53 ekspresyonu, c-kit aktivasyonu) ovarian kanserin endometriotik odaklarda oluşmasına neden olur (10). Yapılan bir çalışmada endometriozise sahip kadınlarda p53 ün kodon 72 parçasında meydana gelen varyasyonlar sonucunda özellikle arginin ve prolin aminoasitlerindeki 1

11 değişimler sonucu apopitozis mekanizmasının tetiklendiği gösterilmiştir. Bu mekanizmanın uyarılması ile endometriozisli kadınlarda neoplazm geliştiği düşünülmektedir. Bu çalışmada p53 ve c-kit antijenleri kullanılarak endometriozis zemininde malignite gelişip gelişmediğini amaçladık. Bu çalışmada endometrioma zemininde düz kas, myelinli-myelinsiz sinir lifleri, bağ dokusu farklılıkları, glikojen ve kollajen yoğunluğu, makrofaj ve immun sistem elemanlarında artış olup olmadığını anlamak için histokimyasal ve immunhistokimyasal boyama yöntemlerini kullanarak normal over dokusu ve overin non-endometriotik benign lezyonlarıyla arasındaki farklılıkları araştırdık. 2

12 2.GENEL BİLGİLER 2.1.Endometriozis Endometriozis'in Tanımı Endometriozis, endometrial bez ve stromanın uterus kavitesi ve kas tabakası dışında bulunmasıdır. Endometriozisin görüldüğü en sık bölge pelvis olmakla beraber vücutta herhangi bir yerde endometrial adacıklar görülebilir. Endometriozisin kesin nedenleri bilinmese de, histogenezisini tanımlamak için birkaç teori ortaya atılmıştır Retrograd Menstruasyon Teorisi: İlk ve en çok kabul gören teori 1920 yılında Dr. John Sampson tarafından ileri sürülmüştür. Menstruasyon döneminde endometrial dokunun fallop tüplerinden ilerleyerek pelvik organlara ekimini ve büyümesini izah eder. Tubadan batın boşluğuna geçen endometrial doku parçaları mezotelyumda hasar olsun yada olmasın yapışıp invaze ettikten sonra canlılıklarını sürdürür ve büyümelerini sağlayan kan damarlarını geliştirirler. Ancak bazı klinik ve deneysel veriler bu teorinin karşısındadır. İlk olarak retrograd menstruasyon kadınların çoğunda olmasına rağmen %15'den daha az kadında endometriozis gelişmektedir. Ayrıca peritoneal sıvıda endometrial hücreler bulunmamaktadır. Bu hastalığın, erken pubertede hatta nadiren de olsa yenidoğanlarda, Mayer Rokitansky Kuster Hauser sendromu olanlarda da görülebilmesi bu teori ile tamamen çelişmektedir. Buna rağmen endometriotik doku ototransplantın karakteristiklerinden yoksundur. Ayrıca bu teori endometriozisin akciğerler, deri, lenf nodları ve memede olmasını açıklamakta yetersizdir (1). Bu teoriyi destekleyen çalışmalar: 1-Retrograd menstrüasyon kadınların %70-90'nda görülür, endometriozisli kadınlarda hastalığı olmayanlara göre daha sık izlenir. Menstrüasyon gören kadınların %59-79'unda peritoneal sıvıda endometrial hücrelerin varlığı rapor edilmiştir. 2-Menstrüasyon gören kadınlara yapılan laparoskopi sırasında tüplerin fimbrial uçlarında kan akımı izlenmiştir. 3-Endometriozis en sık pelvisle bağlantılı olan bölümlerde görülür. En sık overler, anterior ve posteior cul de sac, uterosakral ligamentler, posterior uterus, posterior broad ligamentlerde görülür. 3

13 4-Menstrüel akımdaki endometrial fragmanlar, doku kültürlerinde gelişebilirler ve kadınlarda menstrüasyondan sonra peritoneal sıvıdan elde edilebilirler. 5-Maymun serviksleri transpoze edilerek, menstrüasyon peritoneal kavitede oluşturulunca, endometriozis geliştiği gösterilmiştir. 6-Menstrüel akım obstrüksiyonu olan kadınlarda endometriozis insidansının daha yüksek olduğu saptanmıştır. Genital organda menstrüel kanın dışarı atımını sağlayan yolda herhangi bir tıkanıklık olması bu genç kadınlarda endometriozis oluşum insidansını arttırır. 7-Endometriozis riski, siklusu kısa ve daha uzun süreli menstrüasyon gören kadınlarda daha yüksektir. 8-Endometriozisli kadınların uteruslarında artmış ve düzensiz peristaltizm saptanmıştır ve bu da sonuçta artmış endometrial reflüye neden olmaktadır. 9-Ovarian endometriozis, uterustan overe lenfatik akım yolu ile veya retrograd menstrüasyon ile açıklanabilir İmplantasyon Teorisi: Endometrial dokunun menstrüasyon sırasında fallop tüpünden geçerek batına dökülmesi ve yerleşmesi esasına dayanır. Bu nedenle endometriozisin gelişimi periton boşluğuna ulaşan doku miktarına, endometrial hücrelerin peritona yapışmasını sağlayan faktörlere veya kadının immün sisteminin menstrüel kanı yok edebilmesine bağlıdır Doğrudan Transplantasyon Teorisi: Epizyotomi yerinde, sezaryen ve diğer cerrahi skarlarda endometriozis oluşumunu izah etmektedir. Pelvis dışındaki dokularda endometriozis gelişimi endometrial hücre veya dokuların, lenfatik veya kan yoluyla yayılımı ile olabilir Çölomik Metaplazi Teorisi: Çölomik kavite farklılaşmamış hücreler ve endometrial dokuya dönüşme potansiyeli olan hücreler içermektedir. Bu teori endometriumu da içeren pelvik organların tamamının çölomik kaviteyi döşeyen hücrelerden köken aldığını embriyolojik çalışmaların sonucuna dayanarak savunmaktadır. Çölomik metaplazi teorisinin savunulduğu parametreler şunlardır: 1-Endometriozis müllerian anomali yokluğunda da adolesan kızlarda olabilir. 2-Endometriozis prepubertal kızlarda rapor edilmiştir. 3-Endometriozis hiç menstrüasyon olmayan kadınlarda da görülmüştür. 4

14 4- Baş parmak, uyluk, dizde endometriozis gelişimi ise mezenkimal ekstremite tomurcuklarından erken embriyogenez sırasında çölomik epitele yakın kısımlardan gelişmiş olabileceğini destekler İndüksiyon Teorisi: Çölomik metaplazi teorisinin daha genişletilmiş formudur ve peritona yayılan endometrial debrinin farklılaşmamış periton hücrelerini aktive ederek metaplaziye gitmesini sağlayan faktör salgıladığını ileri sürer.periton hücrelerinin kendiliğinden ya da bir etken yardımı ile metaplazi geliştirdiğini gösteren bir delil yoktur. Endometriozisli kadınların periton sıvılarında lökosit miktarının ve bu hücrelerden salınan sitokin miktarının artması, endometriozisin başlaması ve ekilmiş ektopik dokuların büyümesine sebep olabilir. İmmün sistem kesinleşmemiş olmakla beraber önemli bir ölçüde endometriozis patogenezinde rol almaktadır Kök Hücre Teorisi: Kemik iliğinden kaynaklanan kök hücreler farklı anatomik bölgelerde endometriotik dokulara farklılaşabilir (10) Lenfatik/Hematojen Yayılım: Endometrial kavitede menstrüel doku ven ve lenfatikler aracılığıyla diğer bölgelere göç etme kabiliyetine sahiptir Mülleriosis (Müllerianosis) : 17. yy sonları ve 18. yy endometriozisin embriyogenezisteki küçük defektlerden kaynaklandığı öne sürülmüştü. Bu teori tekrar popularite kazanmış olup Mülleriosis ya da Müllerianosis olarak adlandırılmıştır. Önceleri endometriozis olarak tanımlanmış ancak daha sonra farklı bir hastalık olduğu anlaşılmıştır (10). 1-Ektopik endometrium mevcudiyeti insan fetuslarında otopsilerde %11 oranında gösterilmiştir. 2-Ektopik endometrium organogenezisin son aşamasında gözden kaybolabilir. 3-Müllerian sistem teorisi uyarınca; in utero aynı moleküller, çevre müllerian kanal fetal gelişimi boyunca peritoneal implantların ekstrauterin dislokasyonunu kolaylaştırabilir Genetik Faktörler: Bazı kadınlarda peritoneal kaviteye menstrual debrislerin taşınmasına rağmen endometriozis gelişmemesi, genetik ve immünolojik faktörleri düşündürmektedir. Simpson, endometriozisli hastaların birinci derece akrabalarında, riskin 6-9 kat fazla olduğunu göstermiştir (10-16). Ciddi endometrioziste kız kardeşler için bu risk 15 katına çıkabilir. 5

15 Dmowski ve arkadaşları, endometriozisli maymunlarda, endometrium dokusuna karşı hücresel immünitenin oluştuğunu göstermiştir (14). Belirgin Mendelyen kalıtım paterni belirlenememiş, multifaktöryel kalıtım kabul edilmiştir (16). Endometriozis ve diğer otoimmun hastalıklar arasında, endometriozis ve bireysel insan lökosit antijenleri arasında olduğu gibi bir ilişki gösterilmiştir (17, 18). Somatik kromozomlardaki genetik değişikliklere (19) ve tümör supressör genlerini inaktive eden DNA delesyonlarının, endometriozisin başlangıcı, devamı veya ilerlemesinde katkıda bulunan olaylar olduğu öne sürülmektedir (20, 21). OXEGENE (Oxford Endometriozis Gene), Gene Behind Endometriozis, International Endogene Study çalışmaları etkilenmiş kızkardeşler üzerinde kantitatif genetik analize dayanarak (etkilenmiş kızkardeşlerin nedensel allel açısından benzer kopyaları taşıma şansı beklenenden fazladır) oluşturulmuştur (10). Endometriozisin nokta mutasyon ya da polimorfizmi sonucu meydana geldiğini düşündüren gen analizleri; 1-GALT gen (galaktoz-1-fosfat üridil transferaz gen) 2-Faz II detoksifikasyon geni (Glutatyon-S transferaz ailesi, bu gen ailesi üyelerinin 2, 3, 7, 8- tetraklordiabenzo- P- dioksin detoksifikasyonundan sorumlu) 3-Faz I detoksifikasyon genleri (Ah reseptör, CYPA1, NAT2), Östrojen reseptör, Aromataz gen (CYP19) üzerinde çalışılmış ama farklı çalışmalarda tutarlı sonuçlar elde edilememiştir. Endometriotik dokuda genetik değişikliklerden biri tümör supressör gen (PTEN, K-ras, P53) ve onkogenlerin, endometriozis etyopatogenezisinde rolü olabilir. DNA microarray yöntemi ile yapılan çalışmada endometriozisli hastaların ötopik endometriumlarında 4133 geni farklı eksprese ettiklerini bildirmişler. Bu genlerin adezyon molekülleri, endometrial epitelden sekrete edilen proteinler, sitokinler ve immun sistemle ilişkili genler olduğu microarray ile saptanmıştır İmmünolojik Faktörler : Menstrüasyon sırasında endometrial fragmanların peritoneal kaviteye reflüsü çok yaygın bir olay olmakla birlikte her kadında endometriozis gelişmez. Endometriozisli kadınlarda immun sistemde değişiklikler olabilir ve hastalık, pelvik kaviteden kaynaklanan canlı endometrial hücrelerin azalmış immunolojik klirensi sonucu gelişebilir (22, 23). Normal durumlarda reflü olan endometrial hücreler ekstrasellüler matrikse yapışmaz ve bu hücreler kendi adhezyon reseptörlerinden farklı uyarıları alarak apopitozise uğrarlar. Endometriozisli kadınlarda bu hücreler, peritonun mezotelial hücrelerine yapışma, prolifere olma ve neoangiogenezis oluşturma kapasitesine sahiptir ve bu da aktif endometriozis gelişmesi ile sonuçlanmaktadır (24). Otolog endometrial hücrelere karşı azalmış hücre kaynaklı sitotoksisitenin, endometriozisle beraber olduğu rapor edilmiştir (25, 26, 27). Otolog endometrial hücrelerin, bir kadının immun sistemine doğal bir hedef oluşturabilmesi için genetik ve immunolojik bir takım faktörlerin olması gerekmektedir (26). Diğer otolog dokuların, otolog transplantasyonunun genelde başarılı olduğu görülmektedir. 6

16 Endometriozisli hastaların düşük Naturel Killer (NK) hücre aktivitesine sahip olduğunu bildiren çalışmalar (28, 29, 30, 31, 32) ve aksine bu hastalarda artmış NK aktivitesini gösteren çalışmalar da mevcuttur (28, 29, 33). Ancak NK hücre aktivitesinde, normal bireylerde dahi geniş varyasyonlar görülür. NK aktivitesi sigara, ilaç, egzersiz gibi değişkenlerden etkilenmektedir. Endometriozisli kadınlarda peritoneal makrofajların yüksek bazal aktivasyonu, sperm motilitesini azaltıp, sperm fagositozunu arttırarak veya fertilizasyonu önleyerek fertiliteyi bozmaktadır (34, 35). Bunları olasılıkla, TNFα gibi sitokinlerin artmış sekresyonu ile yaparlar (36). TNFα aynı zamanda, ektopik endometriumun pelvik implantasyonunu arttırabilir. İnvitro olarak, insan endometrial stromal hücrelerin mezotelyal hücrelere yapışmasının, TNFα nin fizyolojik dozunun mezotelyal hücrelerle etkileşimi ile arttığı gösterilmiştir. Makrofaj ve diğer hücreler endometrial hücrelerin büyümesini, Epidermal Growth Faktör (EGF), Makrofaj Deriveted Faktör (MGDF), fibronektin gibi büyüme ve anjiogenetik faktörlerin ve integrinler gibi adhezyon moleküllerinin sekresyonu ile hızlandırır (36, 37, 38, 39, 40). Aktif pelvik makrofajların ve lenfositlerin artmış konsantrasyonunun yanı sıra, büyüme faktörleri ve spesifik sitokinlerin yükselmiş düzeyleri, endometriozis ile immun yanıtın yakın ilişkisi hipotezini desteklemektedir. Öne sürülen etyolojik teoriler, hastadan hastaya olan farklılıkları açıklamaya yardımcıdır. Endometrial hücreler mekanik olarak yayılabilir, metaplaziden gelişebilir ve hastalığın progresyonu bireylerin immun yanıtlarından etkilenebilir Diğer İmmunolojik Faktörler TNF Bağımlı Apopitoz İndükleyici Ligand (TRAIL) Aktivitesi: Çeşitli çalışmalarda regürjite endometrial hücrelerin temizlenmesinde apopitozun önemli bir mekanizma olduğu gösterilmiştir. Endometriotik hücrelerde apopitoz mekanizmaları bozulmuş olabilir. TRAIL, TNF süperailesi üyesidir ve DR-4, DR-5 reseptörlerine bağlanarak apopitozu indükler. DR-5 endometrial stromal hücrelerde bulunmaktadır. Harada ve ark endometriozisli kadınlarda peritoneal sıvıda osteoprotegerin düzeylerinin aşırı artmış olduğunu göstermişlerdir (10). Osteoprotegerin, TRAIL reseptörlerinin inhibitörüdür ve ileri evre hastalarda TRAIL/Osteoprotegerin oranının azaldığı fark edilmiştir. Ayrıca DR-5 reseptörlerinin, endometriozisli kadınlarda stromal ekspresyonu sağlıklı kadınlara göre anlamlı olarak azaldığı gösterilmiştir. Sonuçta endometriotik stromal hücrelerin apopitozdan kaçmaya eğilimli oldukları anlaşılmaktadır. Ayrıca tunikamisin maddesi ile endometriotik hücrelerde DR-5 ekspresyonu ve TRAIL aracılı apopitozun arttırılabileceği bildirilmiştir (10). 7

17 Aberan Peritoneal Çevre: Endometriozisli hücrelerin proliferasyon ve migrasyonundan ve anjiogenetik aktiviteden sorumlu olan mediatörlerden biri hepatosit büyüme faktörüdür (HGF). Endometriozisli kadınlarda özellikle ileri evre hastalıkta peritoneal sıvıda HGF düzeylerinin arttığı saptanmıştır. Öte yandan bir anti-anjiogenik belirteç olan IFγ ile uyarılabilir protein 10 (IP-10) düzeylerinin endometriozislilerde azaldığı bulunmuştur (10) Ovulasyon Etkisi: Preovulatuar folikül ovulasyonla birlikte içindeki folikül sıvısını peritona bırakır. Bu sıvı çeşitli büyüme faktörleri ve midkin proteini içerir. Midkin heparin bağlayıcı büyüme faktörü ailesinden bir proteindir. Folikül sıvısında bol miktarda bulunur ve folikülogeneziste rol oynadığı düşünülmektedir. Ayrıca endometriotik odakların gelişimine katkıda bulunabilir. Kültüre edilmiş endometrial stromal hücrelerde midkinin proliferasyonu arttırdığı Hirota ve ark. tarafından gösterilmiştir (10). Endometriozisli kadınlarda peritoneal sıvı midkin düzeyleri anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (10). Bu da regürjite olan endometrial debrislerin implantasyonuna katkıda bulunan bir faktör olabilir. Bu artış GnRH analogları tedavisi ile baskılanabilmektedir Th 2 Hücreler Endometriotik lezyonlarda lenfosit, makrofaj, NK hücreler, mast hücreleri ve dendritik hücreler bulunmaktadır. Bu hücreler çeşitli mediatörler aracılığı ile endometriotik hücrelerle iletişim halindedir. Bu immün hücrelerin endometriozis patofizyolojisinde kritik rol oynayabileceği ve bir tedavi hedefi olabileceği düşünülmektedir. Endometriozisli kadınlarda Th2 hücrelerden üretilen bir sitokin olan IL-4, periton sıvısında artmıştır. Ayrıca stromada Th2 lenfositlerin bulunduğu ve bunlarda IL-4 mrna düzeylerinin yükseldiği gösterilmiştir. IL-4, Th2 hücreleri için potent bir kemoatraktan olan ve aynı zamanda anjiogenik bir sitokin olan ötaksin salınımını arttırmaktadır. Sonuçta endometriozis Th2 bağımlı bir inflamatuar hastalık olarak da kabul edilebilir Th17 Hücreler Çıplak Th hücreler; Th1, Th2, Th17 ve regülatuar hücrelere farklılaşmaktadır. İnflamasyonda esas görevli olan ise Th17 hücreler ve bunların major sitokini olan IL- 17 dir. Endometriozislilerde Hirata ve ark, immünhistokimyasal olarak epitel yüzeyinde ve hemosiderinli stromal dokularda IL-17 pozitif hücrelerin sağlıklı kadınlara göre çok daha yüksek düzeyde bulunduğunu göstermişlerdir (10). IL-17 nin IL-8 salgısını ve stromal hücrelerin proliferasyonunu arttırdığı bilinmektedir Mast Hücre Aracılı Mekanizmalar Endometriotik dokularda mast hücrelerinin bulunduğu bilinmektedir. Bu hücrelerin adezyonunda stem cell factor (SCF) ve bunun reseptörü olan c-kit rol oynamaktadır. Hirata ve ark. özellikle erken evre endometriozislilerde peritoneal SCF konsantrasyonunu arttığını bildirmektedirler (10). Mast hücrelerden salınan bir enzim olan triptaz, endometriotik hücre membranda protez aktive reseptör-2 (PAR-2) 8

18 ekspresyonunu arttırmaktadır. Bu da bir yandan endometriotik hücrelerde proliferasyonu uyarmakta, diğer yandan IL-6 ve IL-8 salınımını arttırmakta ve bu da nötrofil, makrofajların endometriotik dokulara kemotaksisine neden olmaktadır Adiponektin Adiponektin bir adipositokindir, glukoz metabolizması ve yağ asidi katabolizmasında görev almaktadır. İn vivo çalışmalarda adiponektinin endometrial hücrelerden IL-6 ve IL-8 salınımını azalttığı yani anti-inflamatuar özellik gösterdiği bulunmuştur. Endometriozislilerde ise serum ve periton sıvısında adiponektin konsantrasyonunun azaldığı bildirilmiştir. Sonuçta bugünkü bilgilerimize göre endometriozisin başlangıç noktası menstrüel regürjitasyondan daha önce, ötopik endometriumdaki farklılıklar olarak göze çarpmaktadır. Ayrıca hastalarda var olan peritoneal çevre farklılıkları, regürjite olan endometriotik hücrelerin bu dokuda tutunması, yaşaması ve çoğalmasına katkıda bulunmaktadır Endometriozis ve NF-kB Yolağı Şekil 1. NF-KB yolağı (10). Regürjite olan endometrial hücreler peritoneal kavitede sırayla'yaşar 'adere olur 'invazyon gösterir ve 'prolifere olur. Etyolojide anatomik, genetik, çevresel, hormonal, immün, oksidatif stres faktörleri ve inflamatuar sitokinler birlikte etkindir. NF-kB hücre proliferasyonu, apopitoz, adezyon, invazyon ve anjiogeneziste kritik rol oynayan bir promoter faktördür. Endometriozisin erken gelişim evrelerinde rol oynadığı gösterilmiştir. NF-kB, IL-1, IL-6, IL-8, inducible NOS, COX-2 aktivasyonunda, IFγ, TNFα, ICAM-1 gibi mediatörlerin salınımında, apopitozun kontrolünde, hücre proliferasyonunda (EGF), doku invazyonunda (MMP-1, upa) ve anjiogenezde genetik düzeyde kontrol sağlayan transkripsiyon faktörüdür. Üç farklı NF-kB yolağı tanımlanmıştır: 1- LPS, TNF-alfa, IL-1, aktive IKK-beta: Kanonik yolağı aktive eder. 9

19 2- Aktive IKK alfa: Non-kanonik yolağı aktive eder. 3- Çok çeşitli uyarılar atipik yolak adı verilen yolağı uyarır Ötopik Endometriumda NF-kB NF-kB yolağı, B hücreleri, bazı monositler ve malign hücrelerde aktifleşirken, diğer vücut hücrelerinden birçoğunda inaktiftir. NF-kB aktivasyonu ötopik endometriumda da gerçekleşir. Endometriozis odaklarında NF-kB aracılı COX-2, IL-8 gibi proinflamatuar sitokin sentezi gösterilmiştir. Ötopik endometriumda implantasyon ve menstrüasyon sırasında NF-kB aktivasyonu bulunmuştur. Progesteronun NF-kB yi inaktive eden IKK alfa aktivitesini arttırdığı gösterilmiştir Endometrioziste NF-kB İn vivo ve in vitro çalışmalarda, endometrioziste bazal ve TNFα ile uyarılmış kanonik NF-kB yolağının (p50/p65) aktifleştiği gösterilmiştir. Peritondaki kırmızı endometriotik lezyonlar en baskın inflamasyonu içerenlerdir. Daha sonra kanama ve skatrizasyonla siyah renge bürünür. Kırmızı lezyonlarda p65 dimerlerinin siyah lezyonlara göre anlamlı olarak yüksek olduğu bulunmuştur. Tıpkı pre-b ya da matür B hücrelerinde olduğu gibi, kırmızı ve siyah lezyonlarda ıkb alfa aktivitesi de benzer bulunmuştur. Böylece aktif NF-kB ile IkB kompleksi bir denge içinde sürdürülmektedir. Sonuç olarak endometriotik lezyonlarda kanonik yol aktiftir NF-kB ve Endometriozisteki İnflamatuar Yanıt Endometriotik hücrelerde NF-kB aktivasyonu ve sonucunda IL-6, IL-8, TNFα, ICAM-1 sentezi olduğu in vivo ve in vitro çalışmalarda gösterilmiştir. Ayrıca sığır endometrial hücrelerinde COX-2 nin de NF-kB bağımlı aktive olduğu gösterilmiştir. NF-kB aktivasyonu, VCAM, ICAM ve E-selektin ekspresyonunu arttırır ki bunlar endotel kökenli sitokinlerdir, endometriotik odaklarda endotel varlığının göstergesi olabilir. Özellikle kırmızı endometriotik lezyonlarda NF-kB aktivasyonu ve IL-1 Reseptör 1 ekspresyonu belirgindir (10) NF-kB ve Endometrial Hücrenin Yaşaması NF-kB nin proliferatif ve antiapopitotik olduğu birçok çalışmada gösterilmiştir. İn vivo çalışmalarda NF-kB inhibisyonu erken evre endometriotik lezyonlarda hücre çoğalmasının yavaşlaması ile sonuçlanır. İn vitro çalışmalarda ise NF-kB blokajı ile hücre çoğalmasının engellendiği ve apopitozisin uyarıldığı gösterilmiştir. Ayrıca endometrioziste daha önce hiç çalışılmamış olmasına rağmen diğer bazı hücrelerde NFkB nin HGF ve Survivin sentezinde de rol oynadığı gösterilmiştir, bu da endometriotik hücrelerde NF-kB inhibisyonunun anti-proliferatif etkisine katkıda bulunan faktörlerden biri olabilir Makrofajlarda NF-kB, Demir ve Oksidatif Stres Endometriozisteki inflamasyona makrofajların katkısı bilinmektedir. Makrofajlar normalde fagositoz, demir metabolizması, antimikrobiyal aktivite ve TNF aracılı sitotoksisite gösterirler. Peritoneal kavitedeki makrofajlar buraya adere olan 10

20 endometriotik hücreleri, eritrositleri ve doku parçalarını temizleme özelliğine sahiptir. Zaten bu mekanizmanın retrograd akımı karşılayamaması ile endometriozisin oluştuğu düşünülebilir. Makrofajlardan üretilen IL1, IL-6, IL-8, TNFα, inos ve VEGF endometriotik lezyonların büyümesine katkıda bulunabilir. Makrofajlardaki bu inflamatuar yanıt, oksidatif stres ve demir ile tetiklenebilir, burada da aracı yine NF-kB dir. Fizyolojik dozlardaki demir makrofaj fonksiyonunu arttırır, aşırı demir birikimi ise makrofaj fagositozunu bozarken NF-kB nin de bilinen bir stimülatörüdür. Endometriozisli hastalarda endometrial hücrelerde, peritonda ve makrofajlarda aşırı demir birikimi olduğu gösterilmiştir. Endometriotik lezyonlardaki biriken demirin oksidatif stresten ve inflamasyondan sorumlu olabileceği çeşitli çalışmalarla gösterilmiştir. Demek ki endometrioziste odaklarda demir birikimi bir yandan makrofaj fonksiyonlarını bozarken, diğer yandan NF-kB bağımlı inflamasyonu da arttırmaktadır NF-kB ve Hücre Adezyonu Adezyon ve invazyon endometriozisin başlangıç adımlarıdır. Endometriotik hücreler ile diğer hücreler ve ekstraselüler matriks arasında rol oynayan integrin ve kaderin benzeri moleküller bulunmaktadır. Endometriotik hücre peritona tutununca MMP ve plazmin ailesi gibi ekstraselüler matriksi degrade eden enzimler üretir ve submezotelyal alana tutunur. NF-kB nin MMP, ürokinaz tip plazminojen aktivatörü (upa) ve doku plazminojen aktivatörü sentezini arttırdığı gösterilmiştir. upa promotör bölgesine NF-kB direk bağlanıp aktive edebilir. NF-kB nin endometriotik hücre dışındaki diğer bir çok hücrede MMP1, MMP2, MMP3, MMP9 ve MMP13 sentezini arttırdığı gösterilmiştir. NF-kB inhibisyonunun ise endometriotik hücrelerde invazyonu engellediği saptanmıştır NF-kB ve Anjiogenezis Rat endometriozis modelinde NF-kB inhibisyonunun VEGF ekspresyonunu azalttığı gösterilmiştir. Ayrıca endometriotik hücrelerde NF-kB aktivasyonu ile MIF ve IL-8 sentezinin arttığı bilinmektedir ki ikisi de anjiogenik mediatörlerdir NF-kB İnhibitörleri ve Endometriozis NF-kB inhibisyonunun in vivo ve in vitro çalışmalarda endometriozis lezyonlarını gerilettiği gösterilmiştir. Curcumin, sulindac, talidomid, SN-50, IKK inhibitör, GnRH analogları, üriner hcg, progesteron, MG 132 vs. gibi NF-kB inhibitörlerinin kullanımı proinflamatuar sitokin salınımını, COX-2 aktivasyonunu, adezyon moleküllerini azaltmaktadır. Ratlarda prolidin ditiokarbomat, bortezomib ve kafeik asit fenetil ester kullanımı NF-kB yolağı üzerinden hücre proliferasyonunu, anjiogenezisi, sitokin ekspresyonunu ve endometriotik odakları geriletmektedir. Bu konuda kliniğimizden de literatüre katkıda bulunulmuştur yılındaki çalışmada deneysel endometriozis modelinde bortezomib in NF-kB inhibisyonu yaparak odakları gerilettiği gösterilmiştir (10). 11

21 Yine kliniğimizin yaptığı ve yeni tamamlanan bir başka çalışmada bir NF-kB inhibitörü olan ve hastaların çok daha rahat kullanabileceği bir ajan olan disülfiramın deneysel endometriozis modelinde terapötik potansiyeli olduğu gösterilmiştir. Sonuçta NF-kB yolağının endometriozis etyolojisinde kilit bir kademe olduğu ve tedavinin yeni hedefi olabileceği aşikardır Hormonal Faktörler ve Steroidogenez : Östrojen endometriozis için esansiyeldir. Biyolojik aktif östrojen olan östradiol kolesterolden altı basamaklı seri bir enzimatik konversiyonla oluşturulur (overde iki hücrenin parakrin etkileşimi). İki Hız Sınırlayıcı Enzim ; 1. Kolesterolün mitokondri girişini kolaylaştıran StAR (steroidojenik akut regulatuar protein) 2. Androstenedionun östrona dönüşümünü sağlayan Aromataz Star, aromataz ve diğer steroidogenik enzimler endometrioziste eksprese edilir. ve endometrik kolesterolden östradiole de novo sentez etme yeteneğine sahiptir. Normal endometrium dokusu östradiol biyosentez edemezken, endometriozisli hastaların ötopik endometrium dokuları aromataz aktivitesi gösterebilir. Yakın zamanda yapılan çalışmalar endometriotik odakların adrenal ve ovarian sekresyondaki substratlara gereksinim olmaksızın de novo kolesterolden östrojen üretebildiklerini göstermiştir. Endometriozisli hastaların ötopik endometriumları aromataz mrna eksprese ederler ve bu aromataz ekspresyonu ve enzimatik aktivitesi ektopik implantlarda 400 katına çıkar. Siklooksigenaz 2 (COX-2) ekspresyonu PGE 2 sentezi için önemlidir, ötopik endometrium ve endometriotik dokularda ekspresyonu artmıştır. PGE 2 endometriotik dokulardaki östrojen biyosentez yolağında anahtar rol oynar, çünkü anahtar steroidogenik genlerin (en çok star ve aromataz) potent stimülatörüdür. Siklooksijenaz enzimi araşidonik asidi PGG 2 dönüştürür, PGG 2 de PGE 2 sentetaz ile PGE 2 dönüşür. COX-1 ve COX-2 olarak adlandırılan iki farklı gen siklooksijenaz enzimi kodlar ki bunlardan COX-2 endometriozisli hastaların stromal hücrelerinde ve ötopik endometriumlarında up-regüle olur. 12

22 IL-1β ve PGE 2 endometriotik ve endometrial stromal hücrelerde COX-2 indüklerken, VEGF ve E 2 uterin endotelyal hücrelerinde COX-2 indükleyerek dokularda PGE 2 oluşumunu artırır. Endometriozis dokusunda PGE 2 sentezinin regulasyonu tam bilinmemektedir. Östrojen, büyüme faktörleri, metalloproteinazlar endometriotik dokunun büyüme ve invazyonunu artırırken, prostaglandin ve sitokinler ağrı, inflamasyon ve infertilite aracılık ederler (10). Endometrioziste PGE 2 /camp bağımlı aromataz ekspresyonunda moleküler anormallikler ; 1- Transkripsiyonel artırıcı olan Steroidojenik faktör 1 (SF 1) 2- İnhibitörler olan COUP-TF (chicken ovalbumin upstream transcription factor, COUP-TF) 3- Coup-TF hem endometrial hem de endometriotik hücrelerde; 4- SF-1 endometriotik dokulardan eksprese olurken, normal ötopik endometrial hücrelerde eksprese olmaz. Coup-TF ötopik endometrial stromal hücrelerde aromatazı inhibe ederken, buna karşın endometriotik stromal hücrelerde aşırı artmış SF-1 ekspresyonu bu inhibisyonun üstesinden gelerek aromataz aktivitesini artırır. Normal endometrium dokusunda aromataz aktivitesini inhibe edip endometrioziste aktive eden pek çok mekanizma mevcuttur. C/EBPα aşırı ekspresyonu P450 aromataz enzimini stimule ederken, C/EBPβ inhibe eder. C/EBPβ in vivo endometriosis dokusunda down reguledir. Ötopik endometriumda ise değişmez. SF-1 Regulasyonunu Sağlayan 1- DAX-1 (SF-1 bağımlı aromataz ekspresyonunu hem endometriotik hem de endometrial hücrelerde inhibe eder. 2- WT-1 endometriotik/endometrial hücrelerde aromataz promotor II aktivitesini inhibe eder. Özellikle WT-1endometriotik dokularda invivo down regule olurken, DAX- 1'de bu gözlenmez. WT-1 ötopik endometrium steroidogenezin inhibisyonunun fizyolojik önemli bir korepresörüdür. 3- P300/CBP (CREB-bağlayan protein) SF-1 koaktivatörüdür, endometriotik ve endometrial stromal hücrelerde SF-1 koaktivatörüdür. 13

23 Endometriotik dokularda aromataz, 17βOHSD tip-2 ve Progesteron reseptörü B/ Progesteron reseptörü A oranlarında çeşitli anormallikler saptanmıştır. Odakların normal endometriumda bulunmayan aromataz aktivitesine sahip olduğu ve östradiolü inaktif östrojen formu olan estriole çeviren 17βOHSD-2 enzim aktivitesinin azaldığı gösterilmiştir. Östrojen, büyüme faktörleri ve metalloproteinazlarla birlikte endometriotik dokunun büyüme ve invazyonunu artırırken, prostaglandin ve sitokinler ağrı, inflamasyon ve infertiliteye aracılık ederler. Şekil 2. PGE 2 -SF-1 üzerinden östradiol üretimi (10). Bir aromataz aktivatörü olan SF-1 endometriotik dokulardan eksprese olurken, normal ötopik endometrial hücrelerde eksprese olmamaktadır. Coup-TF (chicken ovalbumin upstream transcription factor) ötopik endometrial stromal hücrelerde aromatazı inhibe ederken, endometriotik stromal hücrelerde aşırı artmış SF-1 ekspresyonu bu inhibisyonun üstesinden gelerek aromataz aktivitesini artırır. 14

24 Şekil 3. Aromataz enziminin etkileşimi (10). Aromataz ekspresyonu, endometriozisli hastaların peritoneal implantlarında ötopik endometrium örneklerine oranla katlarca yüksek bulunmuştur. Aromataz mrna ekspresyonu kırmızı implantlarda siyah implantlara göre ve endometriotik kist kapsüllerine göre daha fazla bulunmuştur. Endometriomalı hastaların %60'ında endometriotik dokulardan aromataz ekspresyonu gösterilmiştir (10). Endometriomalı hastalarda biyopsinin, aromataz ekspresyonu çevre ovarian dokulardan kontaminasyon olmadığından emin olunan alandan, deneyimli jinekolog tarafından alınması gerekir. Endometrioziste aromataz aktivitesi ciddi ve aktif hastalığı gösterirken hastalığın evresi ve cerrahi sonrası rekürrensle arasında bir ilişki gösterilmemiştir. 15

25 Demir ve Endometriozis Demir, endometriotik gen ekspresyonunda önemli bir etkiye sahiptir. Endometriozis gelişen bölgelerdeki kan birikimi hastalığın oluşumu ve ilerlemesi için önemli bir faktördür. Odaklarda eritrositlerin hemolizi sonucu hemoglobinden yüksek konsantrasyonda açığa çıkan hem molekülü bulunmaktadır. Hem, merkezinde taşıdığı demir ile oksijene yüksek afinite ile bağlanabilen bir moleküldür. Serbest demir ve hem, inflamatuar reaksiyonları tetiklemektedir. Aslında inflamasyon hasarı önlemeye yönelik bir defans mekanizmasıdır. Bu moleküller intrasellüler reaktif oksijen radikalleri oluşturup daha sonra NF-kB, AP-1 ve SP-1 gibi transkripsiyon faktörlerini aktive ederler. Demirin patolojik derecede birikimi ROS oluşumuna ve oksidatif strese bağlı toksik etkilere neden olmaktadır. Bundan dolayı, demir bağımlı proteinlerin inhibisyonu ve radikallere bağlı DNA hasarının önlenmesi birer tedavi hedefidir (10). Şekil 4. Demir birikimine bağlı NF-kB üzeründen periton hasarı (10). Birçok deneysel modelde demir şelatörlerinin anti-kanserojen etki gösterdiği saptanmıştır. Deksrazoksan, deferoksamin, deferipron ve triapin gibi şelatörlerle ilgili çalışmalar klinik kullanım düzeyine kadar yükselmiştir. Deferipron kanser önleme ve tedavisinde etkili görünmektedir. Deferasiroks günde bir kez oral alınan yeni jenerasyon bir şelatördür ve transfüzyona bağlı aşırı demir birikimi tedavisinde ilk seçenek olmuştur. Sonuçta demir şelasyonu endometrioziste de yeni bir tedavi kapısı olarak umut vaat etmektedir. Demir endometriomalardaki kanamadan ve pelvik kaviteye retrograd mens ile ulaşan eritrositlerden kaynaklanabilir. Dolayısı ile bu iki basamak endometriozisin başlangıcı sayılabilir. Endometriozisin başlangıcı ve progresyonu odaklarda TLR (toll like receptor) aracılı inflamasyona sekonder oluşan hemolitik demir birikiminin bir sonucu olarak tartışılabilir Toll Like Receptor (TLR) Sağlıklı endometriumda ve endometrioziste TLR-3 ve TLR-4 ekspresyonu olduğu bilinmektedir. TLR-4 ayrıca endometriotik dendritik hücrelerde, monosit ve makrofajlarda bulunmaktadır. TLR nin Bakteriyel patojenlerin yok edilmesinde görev aldığı düşünülmektedir. Khan ve ark. Endometriozisli kadınlarda periton sıvısında LPS düzeylerinin kontrol olgulara göre anlamlı oranda daha yüksek olduğunu saptamışlardır. 16

26 Fibronektin Endometrial implantların periton yüzeyine ataşmanı adezyon, invazyon, büyüme ve ekstraselüler matriks çevrim süreçlerini içerir. Fibronektin ve onun reseptörü olan integrinler hücre ataşmanında önemli elemanlardır. Endometriotik stromal hücrelerin tabanında gösterilen fonksiyonel fibronektin odakların implantasyonu sürecinde hücre ataşman ve adezyonunun potansiyel bir bölge olduğunu düşündürmektedir Okside LDL Endometriozisli kadınlar kontrol olgulara göre artmış LDL düzeyleri gösterirler. Peritoneal sıvı özellikle LDL olmak üzere lipoproteinlerden zengindir. Bu LDL, makrofajdan zengin inflamatuar reaksiyonların okside lipid komponentini oluşturmaktadır. Okside LDL, periton mezotel hücrelerinden ve endometrial hücrelerden monosit kemotaktik protein salınımını uyarır. Endometriozisteki aktif makrofajlar lesitin benzeri okside LDL reseptörü (LOX-1) gibi temizleyici görev yapan reseptörleri içerirler. Okside LDL TLR-4 ve TLR-5 ve temizleyici reseptör heterodimerleri üzerinden inflamatuar sinyali tetikler Epidemiyoloji Endometriozisin genel populasyondaki kesin oranı bilinmemektedir. Endometriozis jinekolojik sebeple opere edilen hastaların %1'inde, sterilizasyon uygulanan hastaların %6-43'ünde, pelvik ağrı nedeniyle laparoskopi yapılan hastaların %12-32'sinde, infertilite nedeniyle laparoskopi yapılan hastaların %21-48'inde görülür. Endometriozis kronik pelvik ağrı ve dismenore nedeniyle laparoskopi olan genç kızların %50'sinde tespit edilmektedir. Yaş, ırk ve sosyoekonomik durumun endometriozis prevalansına olan etkisi hala tartışmalıdır. Teşhiste ortalama yaş arasındadır. Endometriozis nadiren postmenopozal kadınlarda tespit edilir. Sosyoekonomik seviyesi yüksek olan kadınlarda endometriozisin daha sık görülmesi bu kadınlarda gebeliği ertelediklerinden dolayı olduğu düşünülmektedir. Sosyoekonomik düzeyi aynı olan siyah ve beyaz kadınlarda endometriozis riski aynıdır. Endometriozise ailesel yatkınlık olabileceği ihtimali tartışılmaktadır. Bir kadında endometriozis varsa birinci derece kadın akrabasında endometriozis olma ihtimali %7'dir (11) Patoloji Endometriozis en sık over, posterior cul de sac, uterus, fallop tüpü, sigmoid kolon, appendiks ve round ligamanda izlenir. Daha az sıklıkla tutulum olabilen diğer bölgeler; vajina, serviks ve rektovajinal septumdur. Bunlar posterior cul de sac'a ekilen lezyonların invazyonu sonucu oluşur. İnguinal kanal, abdominal veya perineal skarlarda, ureter, mesane, böbrek, akciğer, karaciğer, diafram, vertebra ve ekstremitelerde de ender olarak görülebilir. 17

27 Makroskopik Görünüş Endometriotik implantların değişik görünümleri vardır. Over ve periton yüzeyindeki lezyonlar genellikle kırmızı makül veya nodül şeklinde, normal endometrium dokusuna benzer şekilde görülebilir. Bu implanların büyüklüğü birkaç milimetre ile bir kaç santimetre arasında değişebilmektedir. Hemosiderin birikimi sarı, kahverengi, siyah renk değişikliğine sebep olabilir. Şekil 5. Peritondaki Endometriotik İmplantlar (41) Şekil 6. Overdeki Endometriotik İmplantlar (42) Pigmentsiz lezyonlar; periton üzerinde beyaz opasiteler, şeffaf bül veya pembe polipoid implant şeklinde görülebilir. Etraf peritonda, dokuların retraksiyonu sonucu skar ve periton cepleri oluşabilir. Endometriozis derin infiltratif hastalık şeklinde de görülebilir. Posterior cul de sac, pelvik yan duvarlar, posterior broad ligaman ve overde tümöre benzeyen kitlesel lezyonlar, invazyon ve yaygın fibrozis sonucu oluşabilir. Retroperitoneal alana derin bir şekilde ilerleyebilir hatta üreteri de içine alabilir. Cul de sac'taki lezyonlar rektovajinal septuma ilerleyebilir. Rektosigmoid kolon ve ince barsak bu alanlara yapışabilir. Over yüzeyindeki endometriotik odak fibröz bir kapsül kaplı kan ve sıvı içeren kist halini alabilir. Bu endometriotik kistler (endometrioma) birkaç milimetre ile 10 santimetreye kadar büyüyebilir. Menstrüasyon ile olan kanama kistin koyu kırmızı veya mavimsi hemorajik renk değişikliğine sebep olur. Kan pigmentinin zamanla azalması sonucu kalın, katran kıvamında içerik oluşur ve bu nedenle çikolata kisti denir. 18

28 Bazen içerik sarı saman rengi veya şeffaf sıvıya dönüşebilir. Bu kistler ile pelvik yan duvar veya fallop tüpü arasında ince veya yoğun fibroid adezyonlar sıklıkla oluşur ve kistin görülmesini engelleyebilir Endometrioma Endometriumun glandüler doku ve stromasının uterus dışında yer alması olarak tanımlanan endometriozis genel kadın populasyonunun %5-15, infertilite nedeni ile araştırılan kadınların %40 nı oluşturan çok yaygın bir hastalıktır (43). Pelvik organlar içinde endometriozisten en fazla etkilenen organ overdir. Ovarian endometriomalar endometriozisli hastaların %14-44'ünde kan ve hemosiderinle dolu ovarian kitlelere denir. Tipik endometriomaların oluşumu; 1-Ovarian yüzey epiteli veya implantların over korteksi boyunca inversiyonu ve invajinasyonu 2-Ovarian endometriotik implantların fonksiyonel over kistlerini içerecek şekilde ilerlemesi 3-Ovarian çölomik epitelin metaplazisi 4-Folikülogenesis'e bağlı oluşabilir (10). Endometriomaların %90'ının oluşumundaki ilk ivmelenme, menstrüel dokunun over yüzeyine implante olması ve daha sonra peritona tutunma hipotezidir (10). Büyük endometriomaların luteal veya foliküler over kistlerine benzer histolojik karakteristikler göstermesi folikülogenezisin rolünü destekler (10). Endometriomalar ovarian stimulusa yetersiz yanıt, azalmış fertilite ve implantasyon oranları infertilite ile ilişkilendirilmiştir. Klinik görünüm ve histolojik inceleme için kistler 2 ana tipte sınıflandırılır (43). 1.Çikolata renginde sıvı ile dolu küçük yüzeyel kistler (primer endometrioma, tip 1) 2.Foliküler veya luteal ovarian kistler içeren endometriomalar (sekonder endometrioma, tip 2) Sekonder endometriomalar (tip 2) başka bir sınıflandırmada 3 subtipe bölünmüş (43). -Tip 2a kistler ; kapsülünden kolayca ayrılabilen büyük endometriomalar -Tip 2b kistler ; yoğun fonksiyonel kist özellikleri içeren endometriomalar -Tip 2c kistler ; tip 2b kistlere ilaveten yaygın yüzeyel endometrial implantın eşlik ettiği endometriomalar Endometriomalar yerleştiği overin fonksiyonunu ve oosit kalitesini azaltabilir. Endometriozisli hastalarda saptanan endometriomaların çapına, semptomlarına, fertilite isteği olup-olmamasına göre cerrahi tedavi planlanır. 4 cm ve üzerindeki endometriomalara laparoskopik kistektomi yapılırken, 3 cm ve altındaki endometriomalara laparoskopik kist aspirasyonu ve lazer koagulasyon uygulanır. Laparoskopik kistektomi sonrası iyileşme oranları daha fazla ve nüks etme olasılığı daha azalmıştır. Tip 2b ve tip 2c endometriotik kistler laparoskopik olarak çıkarılmaya 19

ENDOMETRİOZİS ETYOPATOGENEZİ. Doç. Dr. Abdullah Karaer İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite Bilim Dalı

ENDOMETRİOZİS ETYOPATOGENEZİ. Doç. Dr. Abdullah Karaer İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite Bilim Dalı ENDOMETRİOZİS ETYOPATOGENEZİ Doç. Dr. Abdullah Karaer İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite Bilim Dalı ENDOMETRİOZİS ve TEORİLER Peritoneal endometriozis Ovarian endometriozis

Detaylı

TİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU. Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu

TİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU. Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu TİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONLARI TİP I TİP II TİPII TİPIII TİPIV TİPIV TİPIV İmmün yanıt IgE IgG IgG IgG Th1 Th2 CTL Antijen Solübl antijen Hücre/

Detaylı

Endometriozis Patogenezi

Endometriozis Patogenezi Endometriozis Patogenezi Doç. Dr. Mete Gürol UĞUR Gaziantep Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD ENDOMETRİOSİS - TANIM Uterin kavite dışında fonksiyonel endometrial dokunun (bez ve stromanın) varlığı

Detaylı

Over Kanserinde Tedavi. Dr. M. Faruk Köse Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Over Kanserinde Tedavi. Dr. M. Faruk Köse Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Over Kanserinde Tedavi Dr. M. Faruk Köse Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Over Ca Tipleri Tip 1 Tip 2 Yavaş ilerleyen İyi belirlenmiş borderline prekürsör lezyonları

Detaylı

Endometriozis. (Çikolata kisti)

Endometriozis. (Çikolata kisti) Endometriozis (Çikolata kisti) Bugün Neler Konuşacağız? Endometriozis Nedir? Belirtileri Nelerdir? Ne Sıklıkta Görülür? Hangi Sorunlara Neden Olur? Nasıl Tanı Konur? Nasıl Tedavi Edilir? Endometriozis

Detaylı

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3)

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3) 4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3) Amaç: Kadın yaşamının evreleri ve bu evrelerde karşılaşılabilecek sağlık sorunları hakkında öğrenciyi bilgilendirmek, bu sorunlara pratisyen

Detaylı

Malignite ve Transplantasyon. Doç. Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Malignite ve Transplantasyon. Doç. Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Malignite ve Transplantasyon Doç. Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Sunum Planı -Pretransplant malignitesi olan alıcı -Pretransplant malignitesi olan donör -Posttransplant de

Detaylı

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI 4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI Amaç: Kadın yaşamının evreleri ve bu evrelerde karşılaşılabilecek sağlık sorunları hakkında öğrenciyi bilgilendirmek, bu sorunlara pratisyen hekim düzeyinde

Detaylı

Derin İnfiltratif Endometriozis. Prof.Dr.Ahmet Göçmen Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Derin İnfiltratif Endometriozis. Prof.Dr.Ahmet Göçmen Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Derin İnfiltratif Endometriozis Prof.Dr.Ahmet Göçmen Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endometriozis Peritoneal Ovarian Derin infiltratif Anterior Mesane Posterior P1-Uterosakral ligament P2-Vajinal

Detaylı

Over kanseri ve Endometriosis ilişkisi var mı? Yrd.Doç.Dr.H.Çağlayan ÖZCAN Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi KadınHastalıkları ve Doğum AD

Over kanseri ve Endometriosis ilişkisi var mı? Yrd.Doç.Dr.H.Çağlayan ÖZCAN Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi KadınHastalıkları ve Doğum AD Over kanseri ve Endometriosis ilişkisi var mı? Yrd.Doç.Dr.H.Çağlayan ÖZCAN Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi KadınHastalıkları ve Doğum AD Endometriozis Endometrial gland ve stromanınuterinkavite dışında

Detaylı

POLİKİSTİK OVER SENDROMU VE GENİTAL KANSER İLİŞKİSİ

POLİKİSTİK OVER SENDROMU VE GENİTAL KANSER İLİŞKİSİ POLİKİSTİK OVER SENDROMU VE GENİTAL KANSER İLİŞKİSİ Prof. Dr. Fırat ORTAÇ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD. Jinekolojik Onkoloji Departmanı Polikistik Over Sendromu(PKOS)

Detaylı

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA C5aR 450 C/T GEN POLİMORFİZMİ: GREFT ÖMRÜ İLE T ALLELİ ARASINDAKİ İLİŞKİ

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA C5aR 450 C/T GEN POLİMORFİZMİ: GREFT ÖMRÜ İLE T ALLELİ ARASINDAKİ İLİŞKİ RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA C5aR 450 C/T GEN POLİMORFİZMİ: GREFT ÖMRÜ İLE T ALLELİ ARASINDAKİ İLİŞKİ Ramazan GÜNEŞAÇAR 1, Gerhard OPELZ 2, Eren ERKEN 3, Steffen PELZL 2, Bernd DOHLER 2, Andrea RUHENSTROTH

Detaylı

DİYALİZAT MATRİKS METALLOPROTEİNAZ DÜZEYİ BİZE NE SÖYLÜYOR?

DİYALİZAT MATRİKS METALLOPROTEİNAZ DÜZEYİ BİZE NE SÖYLÜYOR? DİYALİZAT MATRİKS METALLOPROTEİNAZ DÜZEYİ BİZE NE SÖYLÜYOR? Muhittin Ertilav 1, Özge Timur 2, Ender Hür 5, Devrim Bozkurt 5, Haşim Nar 2, Turan Koloğlu 3, Pınar Çetin 2, Özlem Purçlutepe 2, Sait Şen 4,

Detaylı

Prof.Dr.Kemal NAS Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, Romatoloji BD

Prof.Dr.Kemal NAS Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, Romatoloji BD Prof.Dr.Kemal NAS Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, Romatoloji BD Kronik enflamatuar hastalıklar, konak doku ve immun hücreleri arasındaki karmaşık etkileşimlerinden

Detaylı

TAURİNİN İSKEMİ REPERFÜZYON HASARINDA MMP-2, MMP-9 VE İLİŞKİLİ SİNYAL İLETİ YOLAĞI ÜZERİNE ETKİLERİ

TAURİNİN İSKEMİ REPERFÜZYON HASARINDA MMP-2, MMP-9 VE İLİŞKİLİ SİNYAL İLETİ YOLAĞI ÜZERİNE ETKİLERİ TAURİNİN İSKEMİ REPERFÜZYON HASARINDA MMP-2, MMP-9 VE İLİŞKİLİ SİNYAL İLETİ YOLAĞI ÜZERİNE ETKİLERİ CEMRE URAL 1, ZAHİDE ÇAVDAR 1, ASLI ÇELİK 2, ŞEVKİ ARSLAN 3, GÜLSÜM TERZİOĞLU 3, SEDA ÖZBAL 5, BEKİR

Detaylı

Kuramsal: 28 saat. 4 saat-histoloji. Uygulama: 28 saat. 14 saat-fizyoloji 10 saat-biyokimya

Kuramsal: 28 saat. 4 saat-histoloji. Uygulama: 28 saat. 14 saat-fizyoloji 10 saat-biyokimya HEMATOPOETİK SİSTEM Hematopoetik Sistem * Periferik kan * Hematopoezle ilgili dokular * Hemopoetik hücrelerin fonksiyon gösterdikleri doku ve organlardan meydana gelmiştir Kuramsal: 28 saat 14 saat-fizyoloji

Detaylı

Adneksiyel Kitlelerde Maligniteyi Predikte Eden Faktörler

Adneksiyel Kitlelerde Maligniteyi Predikte Eden Faktörler Adneksiyel Kitlelerde Maligniteyi Predikte Eden Faktörler Dr. M. Murat Naki Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi BD Epidemiyoloji ABD de 300

Detaylı

İLK TRİMESTERDE PROGESTERON. Dr. Tuncay Nas Gazi Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim

İLK TRİMESTERDE PROGESTERON. Dr. Tuncay Nas Gazi Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim İLK TRİMESTERDE PROGESTERON Dr. Tuncay Nas Gazi Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Progesteron Gebeliğin oluşumu ve devamında çok önemli bir hormondur Progestinler Progesteron (Progestan

Detaylı

KANSER EPİDEMİYOLOJİSİ VE KARSİNOGENEZ

KANSER EPİDEMİYOLOJİSİ VE KARSİNOGENEZ KANSER EPİDEMİYOLOJİSİ VE KARSİNOGENEZ Gökhan Erdem GATA Tıbbi Onkoloji BD 19 Mart 2014 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi, 19-23 Mart 2014, Antalya EPİDEMİYOLOJİ Epidemiyoloji, sağlık olaylarının görünme

Detaylı

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA İYİLEŞMESİ Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA Doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Cerrahi ya da travmatik olabilir. Akut Yara: Onarım süreci düzenli ve zamanında gelişir. Anatomik ve fonksiyonel bütünlük

Detaylı

HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ

HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ Çok hücreli organizmaların kompleks omurgalılara evrimi, hücreler birbirleriyle iletişim kuramasalardı mümkün olmazdı. Hücre-hücre Hücre-matriks etkileşimini

Detaylı

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Ektopik Gebelik Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Sunum Planı Tanım Epidemiyoloji Patofizyoloji Klinik Tanı Ayırıcı tanı Tedavi Tanım Fertilize ovumun endometriyal kavite dışında

Detaylı

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... 1 Bilinmesi Gereken Kavramlar... 1 Giriş... 2 Hücrelerin Fonksiyonel Özellikleri... 2 Hücrenin Kimyasal Yapısı... 2 Hücrenin Fiziksel Yapısı... 4 Hücrenin Bileşenleri... 4

Detaylı

GLOBİN GEN REGÜLASYONU

GLOBİN GEN REGÜLASYONU GLOBİN GEN REGÜLASYONU GLOBİN GENLERİN REGÜLASYONU Her bir globin genin dokuya ve gelişime spesifik ekspressiyonu regülatör dizilimdeki transkripsiyon faktörlerinin etkisi ile sağlanmaktadır. Globin

Detaylı

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü Tip 1 diyabete giriş Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü ENTERNASYONAL EKSPER KOMİTE TARAFINDAN HAZIRLANAN DİABETİN YENİ SINIFLAMASI 1 - Tip 1 Diabetes

Detaylı

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ Cem Sezer 1, Mustafa Yıldırım 2, Mustafa Yıldız 2, Arsenal Sezgin Alikanoğlu 1,Utku Dönem Dilli 1, Sevil Göktaş 1, Nurullah Bülbüller

Detaylı

b. Amaç: Bakterilerin patojenitesine karşı konakçının nasıl cevap verdiği ve savunma mekanizmaları ile ilgili genel bilgi öğretilmesi amaçlanmıştır.

b. Amaç: Bakterilerin patojenitesine karşı konakçının nasıl cevap verdiği ve savunma mekanizmaları ile ilgili genel bilgi öğretilmesi amaçlanmıştır. İMMÜNOLOJİİ I-DERS TANIMLARI 1- Tanım: Konakçı savunma mekanizmalarının öğretilmesi. b. Amaç: Bakterilerin patojenitesine karşı konakçının nasıl cevap verdiği ve savunma mekanizmaları ile ilgili genel

Detaylı

TÜMÖR ANJiYOGENEZİ TUMOR ANGIOGENESIS. Reha Aydın. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

TÜMÖR ANJiYOGENEZİ TUMOR ANGIOGENESIS. Reha Aydın. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi TÜMÖR ANJiYOGENEZİ TUMOR ANGIOGENESIS Reha Aydın İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi TÜMÖR ANJiYOGENEZİ TUMOR ANGIOGENESIS Reha Aydın, İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Türkçe

Detaylı

LENFOİD SİSTEM DR GÖKSAL KESKİN ARALIK-2014

LENFOİD SİSTEM DR GÖKSAL KESKİN ARALIK-2014 LENFOİD SİSTEM DR GÖKSAL KESKİN ARALIK-2014 Lenfoid Sistem Lenfositlerin, mononükleer fagositlerin ve diğer yardımcı rol oynayan hücrelerin bulunduğu, yabancı antijenlerin taşınıp yoğunlaştırıldığı, Antijenin

Detaylı

109. Aşağıdaki myoma uteri tiplerinden hangisinde laparotomi dışında bir cerrahi girişim yapılabilir?

109. Aşağıdaki myoma uteri tiplerinden hangisinde laparotomi dışında bir cerrahi girişim yapılabilir? 109. Aşağıdaki myoma uteri tiplerinden hangisinde laparotomi dışında bir cerrahi girişim yapılabilir? A) Subserozal B) Pedinküle subserozal C) İntramural D) Servikal E) Tip 0 submukozal Soru kalitesiz

Detaylı

Nöroinflamasyon nedir? Temel mekanizmaları ve ölçümleme

Nöroinflamasyon nedir? Temel mekanizmaları ve ölçümleme Nöroinflamasyon nedir? Temel mekanizmaları ve ölçümleme Uz. Dr. Tevfik Kalelioğlu Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Nöroinflamasyon nedir? Temel mekanizmaları ve ölçümleme Uz. Dr. Tevfik Kalelioğlu

Detaylı

ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ BİLİMSEL TOPLANTISI

ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ BİLİMSEL TOPLANTISI ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ BİLİMSEL TOPLANTISI 27.11.2014 GEBELİK VE LAKTASYON DÖNEMİNDE MEME KANSERİ Dr.Pınar Uyar Göçün Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 41 y, kadın Sağ memeden

Detaylı

İyonize Radyasyonun Hücresel Düzeydeki Etkileri ve Moleküler Yaklaşımlar

İyonize Radyasyonun Hücresel Düzeydeki Etkileri ve Moleküler Yaklaşımlar İyonize Radyasyonun Hücresel Düzeydeki Etkileri ve Moleküler Yaklaşımlar Aysun Manisalıgil, Ayşegül Yurt Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Medikal Fizik Anabilim Dalı Hücre ve Moleküller

Detaylı

Biyolojik Ajanlar Dünden Bugüne: Türkiye Verileri. Prof. Dr. Mahmut İlker Yılmaz GATA Nefroloji Bilim Dalı

Biyolojik Ajanlar Dünden Bugüne: Türkiye Verileri. Prof. Dr. Mahmut İlker Yılmaz GATA Nefroloji Bilim Dalı Biyolojik Ajanlar Dünden Bugüne: Türkiye Verileri Prof. Dr. Mahmut İlker Yılmaz GATA Nefroloji Bilim Dalı SİTOKİNLER Sitokinler, hücreler arası iletişimi sağlayan ve hemen hemen tüm biyolojik proseslerde

Detaylı

PAPİLLER TİROİD KARSİNOMLU OLGULARIMIZDA BRAF(V600E) GEN MUTASYON ANALİZİ. Klinik ve patolojik özellikler

PAPİLLER TİROİD KARSİNOMLU OLGULARIMIZDA BRAF(V600E) GEN MUTASYON ANALİZİ. Klinik ve patolojik özellikler PAPİLLER TİROİD KARSİNOMLU OLGULARIMIZDA BRAF(V600E) GEN MUTASYON ANALİZİ Klinik ve patolojik özellikler Neslihan KURTULMUŞ,, Mete DÜREN, D Serdar GİRAY, G Ümit İNCE, Önder PEKER, Özlem AYDIN, M.Cengiz

Detaylı

İN-VİTRO FERTİLİZASYON (IVF) VE EMBRİYO TRANSFERİ (ET)

İN-VİTRO FERTİLİZASYON (IVF) VE EMBRİYO TRANSFERİ (ET) İN-VİTRO FERTİLİZASYON (IVF) VE EMBRİYO TRANSFERİ (ET) Yardımcı üreme tekniklerinin (YÜT) (Assisted Reproduction Techniques, ART) temel amacı, infertil çiftin sağlıklı bir bebek sahibi olmasıdır. IVF-ET

Detaylı

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi TIPTA YAN DAL UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVI (YDUS) KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 17 ARALIK 2016 Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin

Detaylı

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor Amaç: Bu çalışmanın amacı, abdominal myomektomi sonrası fertiliteyi değerlendirmek ve uterin fibroid lerin sayı, büyüklük ve lokalizasyonunun cerrahi sonrası

Detaylı

KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ VE TÜTÜN KULLANIMI: MEKANİZMA. Mini Ders 2 Modül: Tütünün Kalp ve Damar Hastalıkları Üzerindeki Etkisi

KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ VE TÜTÜN KULLANIMI: MEKANİZMA. Mini Ders 2 Modül: Tütünün Kalp ve Damar Hastalıkları Üzerindeki Etkisi KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ VE TÜTÜN KULLANIMI: MEKANİZMA Mini Ders 2 Modül: Tütünün Kalp ve Damar Hastalıkları Üzerindeki Etkisi TEMEL SLAYTLAR Kardiyovasküler Hastalıkların Epidemiyolojisi

Detaylı

Hücresel İmmünite Dicle Güç

Hücresel İmmünite Dicle Güç Hücresel İmmünite Dicle Güç dguc@hacettepe.edu.tr kekik imus Kalbe yakınlığı ve Esrarengiz hale Ruhun oturduğu yer Ruh cesaret yiğitlik Yunanlı Hekim MS 1.yy Kalp, pankreas, timus imus yaşla küçülür (timik

Detaylı

BCC DE GÜNCEL Prof. Dr. Kamer GÜNDÜZ

BCC DE GÜNCEL Prof. Dr. Kamer GÜNDÜZ BCC DE GÜNCEL Prof. Dr. Kamer GÜNDÜZ Celal Bayar Üniversitesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı-MANİSA Bazal Hücreli Kanser (BCC) 1827 - Arthur Jacob En sık rastlanan deri kanseri (%70-80) Açık

Detaylı

SERUM VE PERİTON SIVISINDAKİ SİTOKİN SEVİYELERİNİN ENDOMETRİOZİS TANISINDAKİ YERİ

SERUM VE PERİTON SIVISINDAKİ SİTOKİN SEVİYELERİNİN ENDOMETRİOZİS TANISINDAKİ YERİ T.C ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI SERUM VE PERİTON SIVISINDAKİ SİTOKİN SEVİYELERİNİN ENDOMETRİOZİS TANISINDAKİ YERİ DR. EBRU ÜNAL UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI

Detaylı

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın

Detaylı

MEME PATOLOJİSİ Slayt Semineri Oturum Başkanları: Dr. Osman ZEKİOĞLU - Dr. Gülnur GÜLER

MEME PATOLOJİSİ Slayt Semineri Oturum Başkanları: Dr. Osman ZEKİOĞLU - Dr. Gülnur GÜLER MEME PATOLOJİSİ Slayt Semineri Oturum Başkanları: Dr. Osman ZEKİOĞLU - Dr. Gülnur GÜLER OLGU SUNUMU Dr Tülin Öztürk İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı 25. Ulusal Patoloji Kongresi 14-17

Detaylı

Gebelik nasıl oluşur?

Gebelik nasıl oluşur? Normal doğurgan çiftlerde, normal sıklıkta cinsel ilişki durumunda aylık gebe kalma oranı % 25 dir. Bu oran 1 yıl sonunda % 85, 2 yıl sonunda ise % 90 civarındadır. Gebelik nasıl oluşur? Gebeliğin oluşması

Detaylı

ENDOTEL VE BİYOKİMYASAL MOLEKÜLLER

ENDOTEL VE BİYOKİMYASAL MOLEKÜLLER ENDOTEL VE BİYOKİMYASAL MOLEKÜLLER Endotel Damar duvarı ve dolaşan kan arasında tek sıra endotel hücresinden oluşan işlevsel bir organdır Endotel en büyük endokrin organdır 70 kg lik bir kişide, kalp kitlesix5

Detaylı

DR. SAMİ ULUS ÇOCUK HASTANESİ ONKOLOJİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HEMANJİOMLU OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ

DR. SAMİ ULUS ÇOCUK HASTANESİ ONKOLOJİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HEMANJİOMLU OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ DR. SAMİ ULUS ÇOCUK HASTANESİ ONKOLOJİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HEMANJİOMLU OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ DUYGU DÜZCAN KİLİMCİ,GÜRSES ŞAHİN,ŞULE TOPAL,BURÇAK BİLGİN,ŞULE YEŞİL,GÜLŞAH TANYILDIZ,ALİ

Detaylı

Probiyotik suşları. Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı

Probiyotik suşları. Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Probiyotik suşları Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı İnsan ve bakteri ilişkisi İnsan vücudundaki bakterilerin yüzey alanı = 400 m 2 (Tenis kortu kadar) İnsandaki gen

Detaylı

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI Organizmalarda daha öncede belirtildiği gibi hücresel ve humoral bağışıklık bağışıklık reaksiyonları vardır. Bunlara ilave olarak immünoljik tolerans adı verilen

Detaylı

Otakoidler ve ergot alkaloidleri

Otakoidler ve ergot alkaloidleri Otakoidler ve ergot alkaloidleri Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 1 Antihistaminikler 2 2 1 Serotonin agonistleri, antagonistleri, ergot alkaloidleri 3 3 Otakaidler Latince "autos" kendi, "akos"

Detaylı

Ovaryan Endometriozis Erkut Attar, M.D. PhD.

Ovaryan Endometriozis Erkut Attar, M.D. PhD. Ovaryan Endometriozis Erkut Attar, M.D. PhD. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastlıkları ve Doğum Anabilim Dalı Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite Bilim Dalı Cumhuriyet Bayramı Kutlu

Detaylı

MEME KANSERİ KÖK HÜCRELERİNİN GEN EKSPRESYON PROFİLİ

MEME KANSERİ KÖK HÜCRELERİNİN GEN EKSPRESYON PROFİLİ MEME KANSERİ KÖK HÜCRELERİNİN GEN EKSPRESYON PROFİLİ Sait Murat Doğan, A. Pınar Erçetin, Zekiye Altun, Duygu Dursun, Safiye Aktaş Dokuz Eylül Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü, İzmir Slayt 1 / 14 Meme Kanseri

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I V. KURUL DERS PROGRAMI HEMOPOETİK VE İMMÜN SİSTEM. (1 Mayıs Haziran 2017 )

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I V. KURUL DERS PROGRAMI HEMOPOETİK VE İMMÜN SİSTEM. (1 Mayıs Haziran 2017 ) Dekan V. Baş Koordinatör Dönem I Koordinatörü Dönem I Koordinatör Yardımcısı Dönem I Koordinatör Yardımcısı Kurulun amacı: 2016 2017 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I V. KURUL DERS PROGRAMI HEMOPOETİK VE İMMÜN

Detaylı

KLİNİĞİMİZDE OPERE EDİLEN BENİGN OVER KİSTLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK HİSTOPATOLOJİK AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

KLİNİĞİMİZDE OPERE EDİLEN BENİGN OVER KİSTLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK HİSTOPATOLOJİK AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI KLİNİĞİMİZDE OPERE EDİLEN BENİGN OVER KİSTLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK HİSTOPATOLOJİK AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK

Detaylı

İNFLAMASYON DR. YASEMIN SEZGIN. yasemin sezgin

İNFLAMASYON DR. YASEMIN SEZGIN. yasemin sezgin İNFLAMASYON DR. YASEMIN SEZGIN yasemin sezgin Inflamasyon Hasara karşı vaskülarize dokunun dinamik yanıtıdır Koruyucu bir yanıttır Hasar bölgesine koruma ve iyileştirme mekanizmalarını getirir İnflamasyonun

Detaylı

86. Doğum eylemi süresince fetal başın yaptığı eksternal rotasyon hareketi hangi aşamada gerçekleşir?

86. Doğum eylemi süresince fetal başın yaptığı eksternal rotasyon hareketi hangi aşamada gerçekleşir? 86. Doğum eylemi süresince fetal başın yaptığı eksternal rotasyon hareketi hangi aşamada gerçekleşir? A) Angajman B) Pelvik girimden geçiş C) Orta pelvise giriş D) Pelvik çıkım düzlemine giriş E) Omuz

Detaylı

(ZORUNLU) MOLEKÜLER İMMÜNOLOJİ I (TBG 607 TEORİK 3, 3 KREDİ)

(ZORUNLU) MOLEKÜLER İMMÜNOLOJİ I (TBG 607 TEORİK 3, 3 KREDİ) T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TIBBİ BİYOLOJİ VE GENETİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL (ZORUNLU) MOLEKÜLER

Detaylı

Olgu EKTOPİK GEBELİK. Soru 1. Tanım. Soru 3. Soru 2. 23 yaşında bayan hasta pelvik ağrı yakınmasıyla geliyor. 5 gündür ağrısı var, SAT 1,5 ay önce

Olgu EKTOPİK GEBELİK. Soru 1. Tanım. Soru 3. Soru 2. 23 yaşında bayan hasta pelvik ağrı yakınmasıyla geliyor. 5 gündür ağrısı var, SAT 1,5 ay önce Olgu EKTOPİK GEBELİK Dr. Mutlu Kartal AÜTF Acil Tıp AD Nisan 2010 23 yaşında bayan hasta pelvik ağrı yakınmasıyla geliyor. 5 gündür ağrısı var, SAT 1,5 ay önce Gebelik olabilir, vajinal spotting kanama

Detaylı

İNVAZİV MESANE TÜMÖRLERİ. -Patoloji- Dilek Ertoy Baydar Hacettepe Ün. Patoloji AD

İNVAZİV MESANE TÜMÖRLERİ. -Patoloji- Dilek Ertoy Baydar Hacettepe Ün. Patoloji AD İNVAZİV MESANE TÜMÖRLERİ -Patoloji- Dilek Ertoy Baydar Hacettepe Ün. Patoloji AD İnvaziv Mesane Karsinomları Mesane karsinomlarının %30 u Papiller tümörün tabanında veya içinde Karsinoma in-situ beraberinde

Detaylı

TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006

TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006 TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006 1 Tümör (kanser), Vücudumuzun herhangi bir hücre veya hücre topluluğunun kontrolsüz bir şekilde çoğalması, büyümesi,

Detaylı

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI STAJ PROĞRAMI

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI STAJ PROĞRAMI TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM KLİNİĞİ 2018-2019 DERS YILI 4. GRUP KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI STAJ PROĞRAMI DERS TEORİK PRATİK TOPLAM 69 (saat) 51 (saat) 120 (saat) Kadın Doğum

Detaylı

Glomerül Zedelenmesi -İmmunolojik Mekanizmalar-

Glomerül Zedelenmesi -İmmunolojik Mekanizmalar- Glomerül Zedelenmesi -İmmunolojik Mekanizmalar- Dr. Lale Sever 9. Ulusal Çocuk Nefroloji Kongresi, 24-27 Kasım 2016 - Antalya Glomerülonefritlerin pek çoğunda (patogenez çok iyi bilinmemekle birlikte)

Detaylı

MEME KANSERİ HASTALARINDA JAM-A VE LFA-1 GEN VARYASYONLARININ ETKİSİNİN İNCELENMESİ

MEME KANSERİ HASTALARINDA JAM-A VE LFA-1 GEN VARYASYONLARININ ETKİSİNİN İNCELENMESİ MEME KANSERİ HASTALARINDA JAM-A VE LFA-1 GEN VARYASYONLARININ ETKİSİNİN İNCELENMESİ Bengü TOKAT, 1,2 Deniz KANCA, Tülin ÖZTÜRK, M.Fatih SEYHAN, Zerrin CALAY, Şennur İLVAN, Özlem KURNAZ-GÖMLEKSİZ, Hülya

Detaylı

ÜREME SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

ÜREME SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ ÜREME SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ Kadın ve erkek üreme sistemi dölün üretilmesi amacı ile özelleşmiş özel organlardan oluşmaktadır. Bazı üreme organları cinsiyet hücrelerini üretir, diğerleri

Detaylı

Hücre Zedelenmesi. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin

Hücre Zedelenmesi. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin Hücre Zedelenmesi Dr. Yasemin Sezgin yasemin sezgin Hastalık bilimi anlamına gelen patoloji hastalıkların altında yatan hücre, doku ve organlarda meydana gelen yapısal ve fonksiyonel değişiklikleri inceler

Detaylı

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı Aydın Aytekin Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı Rafiye Çiftçiler Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları

Detaylı

Endometrium Karsinomları

Endometrium Karsinomları Endometrium Karsinomları Prof. Dr. Türkan KÜÇÜKALİ Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Ankara Endometrium Adenokarsinomlarının Histolojik Tipleri Endometrioid adenokarsinom Silli

Detaylı

ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI

ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI Tıp Fakülteleri Mezuniyet Öncesi İmmünoloji Eğitim Programı Önerisi in hücre ve dokuları ilgi hücrelerini isim ve işlevleri ile bilir. Kemik iliği, lenf nodu, ve dalağın anatomisi,

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

ENDOMETRİOZİS OVER KANSERİ İLİŞKİSİ. Doç.Dr. Uğur KESKİN Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

ENDOMETRİOZİS OVER KANSERİ İLİŞKİSİ. Doç.Dr. Uğur KESKİN Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD ENDOMETRİOZİS OVER KANSERİ İLİŞKİSİ Doç.Dr. Uğur KESKİN Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Ovarian Kanser Genel Bilgiler Ovarian kanser, jinekolojik maligniteler arasında 2. en

Detaylı

BAŞKE T Ü ĐVERSĐTESĐ TIP FAKÜLTESĐ. Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı

BAŞKE T Ü ĐVERSĐTESĐ TIP FAKÜLTESĐ. Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı BAŞKE T Ü ĐVERSĐTESĐ TIP FAKÜLTESĐ Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı A JĐYOGE EZĐS Đ HĐBĐTÖRLERĐ Đ RAT MODELĐ DE E DOMETRĐAL ĐMPLA TLAR VE PERĐTO EAL SIVI VASKÜLER E DOTELYAL BÜYÜME FAKTÖRÜ ÜZERĐ

Detaylı

I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık

I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık Fagositik hücreler (makrofajlar, mast hücreleri) Kompleman sistemi(direkt bakteri hücre membranı parçalayarak diğer immün sistem hücrelerin bunlara atak yapmasına

Detaylı

Dr. Yaşar BEDÜK Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi

Dr. Yaşar BEDÜK Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Yaşar BEDÜK Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Testis tümörleri Erkeklerdeki kanserlerin %1 i Yıllık %3-6 artış Avrupa da her yıl 24.000 yeni vak a Testis Tümör Epidemiyolojisi İnsidans dünya genelinde

Detaylı

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Akciğer karsinomlarının gelişiminde preinvaziv epitelyal lezyonlar; Akciğer karsinomlarının gelişiminde

Detaylı

ENDOMETRİAL KARSİNOM SPORADİK Mİ? HEREDİTER Mİ? Dr Ş.Funda Tanay Eren Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

ENDOMETRİAL KARSİNOM SPORADİK Mİ? HEREDİTER Mİ? Dr Ş.Funda Tanay Eren Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı ENDOMETRİAL KARSİNOM SPORADİK Mİ? HEREDİTER Mİ? Dr Ş.Funda Tanay Eren Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı 26.ULUSALPATOLOJİ KONGRESİ ANTALYA 2016 Kalıtsal kanser sendromlarının tespit

Detaylı

Prolidaz; Önemi ve güncel yaklaşımlar

Prolidaz; Önemi ve güncel yaklaşımlar Prolidaz; Önemi ve güncel yaklaşımlar Dr. Ahmet Çelik Sütçü İmam Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı 1. Kahramanmaraş Biyokimya Günleri 7-9 Kasım 2013 Kahramanmaraş Başlıklar Tarihçe,Tanım

Detaylı

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bruselloz Brucella cinsi bakteriler tarafından primer olarak otçul

Detaylı

Chapter 10. Summary (Turkish)-Özet

Chapter 10. Summary (Turkish)-Özet Chapter 10 Summary (Turkish)-Özet Özet Vücuda alınan enerjinin harcanandan fazla olması durumunda ortaya çıkan obezite, günümüzde tüm dünyada araştırılan sağlık sorunlarından birisidir. Obezitenin görülme

Detaylı

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm BAZAL HÜCRELİ KARSİNOM Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm Nadiren met. yapar fakat tedavisiz bırakıldığında invazif davranış göstermesi,lokal invazyon,

Detaylı

İNFLAMATUAR BAĞIRSAK HASTALIKLARININ TEDAVİSİNDE YENİ MOLEKÜLLER. Dr.Hülya Över Hamzaoğlu Acıbadem Fulya Hastanesi Crohn ve Kolit Merkezi

İNFLAMATUAR BAĞIRSAK HASTALIKLARININ TEDAVİSİNDE YENİ MOLEKÜLLER. Dr.Hülya Över Hamzaoğlu Acıbadem Fulya Hastanesi Crohn ve Kolit Merkezi İNFLAMATUAR BAĞIRSAK HASTALIKLARININ TEDAVİSİNDE YENİ MOLEKÜLLER Dr.Hülya Över Hamzaoğlu Acıbadem Fulya Hastanesi Crohn ve Kolit Merkezi İBH da temel immunopatogenez İBH da temel immunopatogenez Mucosa

Detaylı

T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II

T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ 2017 2018 EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II VI. DERS KURULU (4 HAFTA) 1901206HASTALIKLARIN BİYOLOJİK TEMELİ DERS KURULU-I DEKAN DEKAN YRD. BAŞKORDİNATÖR

Detaylı

Hücre-Matriks İlişkileri

Hücre-Matriks İlişkileri Hücre-Hücre Hücre-Matriks İlişkileri Prof.Dr. Alp Can (A.Ü. Tıp Fakültesi Histoloji-Embriyoloji ABD) Hücreler arasındaki bağlantı ve yapışma birimlerinin i i i yapı ve işlevleri l i Hücrenin çevresindeki

Detaylı

HÜCRESEL İMMÜNİTENİN EFEKTÖR MEKANİZMALARI. Hücre İçi Mikropların Yok Edilmesi

HÜCRESEL İMMÜNİTENİN EFEKTÖR MEKANİZMALARI. Hücre İçi Mikropların Yok Edilmesi HÜCRESEL İMMÜNİTENİN EFEKTÖR MEKANİZMALARI Hücre İçi Mikropların Yok Edilmesi Hücre içi mikropları yok etmekle görevli özelleşmiş immün mekanizmalar hücre aracılı immüniteyi oluştururlar. Hücresel immünitenin

Detaylı

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2018-2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

MEME KANSERİNDE YÜKSEK RİSK TANIMI

MEME KANSERİNDE YÜKSEK RİSK TANIMI MEME KANSERİNDE YÜKSEK RİSK TANIMI DOÇ DR GÜL DAĞLAR ANEAH GENEL CERRAHİ MEME ENDOKRİN CERRAHİSİ KLİNİĞİ Prof Dr Lale Atahan Risk nedir? Absolut risk Belli bir sürede belli bir hastalığın bir olguda gelişme

Detaylı

Solunum sistemi farmakolojisi. Prof. Dr. Öner Süzer

Solunum sistemi farmakolojisi. Prof. Dr. Öner Süzer Solunum sistemi farmakolojisi Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 2 1 3 Havayolu, damar ve salgı bezlerinin regülasyonu Hava yollarının aferent lifleri İrritan reseptörler ve C lifleri, eksojen kimyasallara,

Detaylı

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ Dr. Derin KÖSEBAY OVER KANSERİ Over kanseri tanısı koyulduktan sonra ortalama 5 yıllık yaşam oranı %35 civarındadır. Evre I olgularında 5 yıllık yaşam

Detaylı

İMMÜN YANITIN EFEKTÖR GRUPLARI VE YANITIN DÜZENLENMESİ. Güher Saruhan- Direskeneli İTF Fizyoloji AD

İMMÜN YANITIN EFEKTÖR GRUPLARI VE YANITIN DÜZENLENMESİ. Güher Saruhan- Direskeneli İTF Fizyoloji AD İMMÜN YANITIN EFEKTÖR GRUPLARI VE YANITIN DÜZENLENMESİ Güher Saruhan- Direskeneli İTF Fizyoloji AD HÜCRE İÇİ MİKROBA YANIT Veziküle alınmış mikroplu fagosit Sitoplazmasında mikroplu hücre CD4 + efektör

Detaylı

Endometriozis: Cerrahi yaklaşım

Endometriozis: Cerrahi yaklaşım Endometriozis: Cerrahi yaklaşım Doç. Dr. İbrahim Esinler Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları Doğum Anabilim Dalı Cerrahi Tedavi-Amaç Şikâyetler Dismenore (%90), disparanü-kronik pelvik

Detaylı

VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite

VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite Prof.Dr. Yılmaz Akça Prof.Dr. Feray Alkan Prof.Dr. Aykut Özkul Prof. Dr. Seval Bilge-Dağalp Prof.Dr. M. Taner Karaoğlu Prof.Dr. Tuba Çiğdem Oğuzoğlu DOĞAL SAVUNMA HATLARI-DOĞAL

Detaylı

T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II

T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ 2018 2019 EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II VI. DERS KURULU (4 HAFTA) 1901206HASTALIKLARIN BİYOLOJİK TEMELİ DERS KURULU-I DEKAN DEKAN YRD. BAŞKORDİNATÖR

Detaylı

Diyabetin bir komplikasyonu : Yağlı karaciğer hastalığı. Prof. Dr. Kürşad Ünlühızarcı Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı

Diyabetin bir komplikasyonu : Yağlı karaciğer hastalığı. Prof. Dr. Kürşad Ünlühızarcı Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı Diyabetin bir komplikasyonu : Yağlı karaciğer hastalığı Prof. Dr. Kürşad Ünlühızarcı Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı Yağlı karaciğer Karaciğer ağırlığının %5 i veya hepatositlerin

Detaylı

Dr. Fatih Mehmet Azık Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi

Dr. Fatih Mehmet Azık Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Fatih Mehmet Azık Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Yara iyileşmesi Üst düzey organize edilmiş bir kaskad Hemostaz, inflamasyon, proliferasyon ve remodeling Hasarlı dokunun normal mimarisini

Detaylı

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın Mitokondri, ökaryotik organizmanın farklı bir organeli Şekilleri küremsi veya uzun silindirik Çapları 0.5-1 μm uzunlukları 2-6 μm Sayıları

Detaylı

Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi

Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi Dr. Süleyman ÖZDEMİR, Uzm. Dr Özlem TON, Prof Dr. Fevziye KABUKÇUOĞLU Sağlık Bilimleri Üniversitesi

Detaylı

NEDENLERİ. Endometrial polipler ile sigara kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı ve yapılan doğum sayısı arasında bir ilişki yoktur.

NEDENLERİ. Endometrial polipler ile sigara kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı ve yapılan doğum sayısı arasında bir ilişki yoktur. Polipler küçük ve çoğu zaman iyi huylu küçük tümoral oluşumlardır. Vücutta rahim ağzı, rahimin içi (endometrium), ses telleri ve barsaklar gibi pekçok değişik bölgede görülebilir. Endometrial polip rahimin

Detaylı

İNFERTİLİTE NEDENLERİ. İlknur M. Gönenç

İNFERTİLİTE NEDENLERİ. İlknur M. Gönenç İNFERTİLİTE NEDENLERİ İlknur M. Gönenç ERKEK İNFERTİLİTE NEDENLERİ Endokrin Bozukluklar Hipotalamik disfonksiyon (Kallmann) Hipoffizer yetmezlik ( tm., rad, cerrahi ) Hiperprolaktinemi, Adrenal hiperplazi

Detaylı

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2018-2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

Böbrek nakli hastalarında akut rejeksiyon gelişiminde CTLA-4 tek gen polimorfizmlerinin ve soluble CTLA-4 düzeylerinin rolü varmıdır?

Böbrek nakli hastalarında akut rejeksiyon gelişiminde CTLA-4 tek gen polimorfizmlerinin ve soluble CTLA-4 düzeylerinin rolü varmıdır? Böbrek nakli hastalarında akut rejeksiyon gelişiminde CTLA-4 tek gen polimorfizmlerinin ve soluble CTLA-4 düzeylerinin rolü varmıdır? Çağlar Ruhi 1, Nilgün Sallakçı 2, Fevzi Ersoy 1, Olcay Yeğin 2, Gültekin

Detaylı

KANSER TEDAVİSİNİN GEÇ YAN ETKİLERİ KURSU

KANSER TEDAVİSİNİN GEÇ YAN ETKİLERİ KURSU KANSER TEDAVİSİNİN GEÇ YAN ETKİLERİ KURSU GENİTOÜRİNER GEÇ YAN ETKİLER *KEMOTERAPİ* Dr. CELALETTİN CAMCI GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ TIBBİ ONKOLOJİ BİLİM DALI tanım Antineoplastik tedaviye bağlı geç etkiler

Detaylı