ÜMRANİYE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ YILLARI ARASI SİTOLOJİ SONUÇLARININ RETROSPEKTİF İRDELENMESİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÜMRANİYE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 2003-2008 YILLARI ARASI SİTOLOJİ SONUÇLARININ RETROSPEKTİF İRDELENMESİ"

Transkript

1 T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI İSTANBUL ÜMRANİYE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ PATOLOJİ BÖLÜMÜ KLİNİK ŞEFİ: DOÇ. DR. GÖZDE KIR ÜMRANİYE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ YILLARI ARASI SİTOLOJİ SONUÇLARININ RETROSPEKTİF İRDELENMESİ UZMANLIK TEZİ DR. ABDURREZAK AYDOĞDU İSTANBUL 2008

2 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ KISALTMALAR... i ii GİRİŞ ve AMAÇ.. 1 GENEL BİLGİLER MATERYAL ve METOD. 24 BULGULAR TARTIŞMA SONUÇLAR 46 ÖZET 47 KAYNAKLAR

3 ÖNSÖZ Uzmanlık eğitimim sırasında sağladığı imkânlar ve mesleki tecrübelerimizin oluşmasındaki katkılarından dolayı klinik şefimiz Sayın Doç Dr. Gözde KIR ÇINAR a teşekkürü bir borç bilirim. Tezimin oluşmasında yol gösterici olarak desteklerini esirgemeyen Uzm. Dr. Filiz ALPTEKİN, Uzm. Dr. Müberra SEĞMEN YILMAZ, Uzm. Dr. Murat HAKAN KARABULUT a teşekkür ederim. Ayrıca asistan arkadaşlarım Dr. Ayşe NUR İHVAN, Dr. Billur COŞAN a ve tüm laboratuar personellerimize yardımlarından dolayı teşekkür ederim. Dr. Abdurrezak AYDOĞDU i

4 KISALTMALAR ACS AGC AGUS ASCUS ASC-H BHD CIN CTBH H&E HPV HSIL İİAB İİAS LSIL RHD SCJ : Amerikan Kanser Derneği : Atipik Glandüler Hüceler : Anlamı saptanamayan anormal glanduler hücreler : Anlamı saptanamayan anormal yassı epitel hücreleri : Yüksek grade li lezyonun dışlanamadığı anormal yassı epitel hücreleri : Benign hücresel değişiklikler : Servikal intraepitelyal neoplazi : Cinsel temasla bulaşan hastalıklar : Hematoksilen-Eozin : Human Papilloma Virus : Yüksek grade li intraepitelyal lezyon : İnce iğne aspirasyon biyopsisi : İnce iğne aspirasyon sitolojisi : Düşük grade li intraepitelyal lezyon : Reaktif hücresel değişiklikler : Skuamokolumnar bileşke ii

5 GİRİŞ ve AMAÇ Serviks kanseri kadınlarda meme kanserinden sonra en sık görülen kanserdir (%11,6). Servikovaginal smearle preinvaziv lezyonların erken tanısı, büyük oranda kanser gelişimini önlemektedir(1). Serviksin malign lezyonları üzerinde uzun yıllardan beri sitolojik, histolojik ve fiziksel tanı yöntemleri ile yoğun araştırmalar yapılmıştır. Bugünkü bilgilerimize göre, serviks kanserinin aniden ortaya çıkmadığı, preinvaziv lezyonların kişiden kişiye farklılık gösterdiği, belirli bir zaman sonunda invaziv hale dönüştüğü ve hatta bu preinvaziv lezyonların belli oranda geriledikleri kabul edilmektedir(2). İnvaziv serviks kanseri ve onun öncü lezyonları ile ilgili risk faktörleri benzer olmasına rağmen, risk faktörleri ile invaziv hastalık arasındaki ilişki daha kesin gözlenmiştir. Bu risk faktörleri: Düşük sosyoekonomik koşullar, ırk (örneğin siyah hispanik, Vietnamlı), multipartner öyküsü, erken yaşta ilk koit, cinsel temasla bulaşan hastalık öyküsü, HPV infeksiyonu, sigara, immunosupresyondur. Servikal kanser için en önemli risk faktörü taramanın yapılmaması, eksik veya yanlış yapılması ve ayrıca anormal sonuçların yanlış yönetimidir. İnce iğne aspirasyon sitolojisi (İİAS) elegelen kitlelerin değerlendirilmesinde anestezi gerektirmeksizin kullanılan, hızlı sonuç veren, ekonomik, spesivite ve sensitivitesi yüksek, güvenli bir yöntemdir. Klinik, radyoloji ve patoloji içinde tanısal değeri yüksektir. Bizim çalışmamızda Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi nde tarihleri arasında patoloji laboratuarında incelenmiş toplam adet sitolojik materyalden servikovaginal smearler ile tiroid ve meme ince iğne aspirasyon biyopsi materyalleri retrospektif olarak incelendi. Smearler toplam atipik skuamöz hücre (önemi belirsiz atipik skuamöz hücreler(asc-us), yüksek dereceli prekanseröz lezyonun dışlanamadığı atipik skuamöz hücreler(asc-h), atipik glandüler hücreler(agc), düşük grade li intraepitelyal lezyon(lsil), yüksek grade li intraepitelyal lezyon(hsil) izlenenler, normal sitolojik bulgular (NSB), inflamasyon, reaktif hücre değişiklikleri(rhd), spesifik enfeksiyonlar (kandida albikans, trikomonas vajinalis, bakteriyel vajinozis) rahim içi araç(ria) ile enfeksiyon birlikteliği, atrofi, yetersiz olanlar açısından sınıflandırılarak dokümante edilip benzer diğer çalışmalarla karşılaştırılması yapıldı. Atipik skuamöz hücre izlenenlerin histopatolojik olarak 1

6 karşılaştırılması sağlandı. Tiroid ve meme İİAB materyalleri incelenerek spesivite ve sensitivite oranları çıkarılarak diğer çalışmalarla karşılaştırıldı. Kliniğimizde ince iğne aspirasyon biyopsilerinin ne kadar amacına ulaştığı, tekniğimizin yeterliliği tartışıldı. Böylece Ümraniye Eğitim Araştırma Hastanesi'nde patoloji açısından bakıldığında serviks kanseri taramasının Bethesda Sistemi kullanılarak değerlendirildiğinde belirlenen oranlarda prekanseröz lezyonun yakalanma başarısı sorgulandı. Smearlerde yeterlilik sorgulanarak da gerek Kadın Hastalıkları ve Doğum kliniğinin gerekse laboratuarımızın teknik alt yapısı tartışıldı. Ümraniye ve çevresinin bir yansıması olarak smear tanıları tartışıldı. 2

7 GENEL BİLGİLER 1-SERVİKS ANATOMİSİ Serviks uterusun dar, silendirik bir segmentidir. Vajene ön vajinal duvardan geçerek girer ve sıkılıkla vajene dik olarak yerleşmiştir. Normal kadında 2-4 cm uzunluğunda olup uterus korpusunun iç tarafı ile devamlılık gösterir. Uterus ve serviks birleşim noktası isthmus olarak bilinir, bu alanda lümen hafif daralmıştır, önde serviks mesaneden yağ dokusu ile ayrılmıştır. Yanda Broad ligament ve parametrim(kan desteğini içinden geçerek sağlar) ile bağlıdır. Serviksin alt intravaginal kısmı, vajen kubbesine doğru uzanan serbest bir segment olup müköz membranla döşelidir. Serviks vajinal kaviteye external os aracılığı ile açılır. Servikal kanal anotomik external osdan internal osa uzanarak uterus kavitesine bağlanır. Histolojik olarak endoservikal bezlerden endometrial bezlere değişimi olduğu yer, internal os kısmıdır(3). 2-SERVİKS EMBRİYOLOJİSİ VE HİSTOLOJİSİ Kadında genital kanal, başlıca iki embriyolojik oluşumdan kaynaklanır. -Çölemik mezodermden kaynaklanan müller kanalları (paramezonefrik kanal) -Ürogenital sinüs müller kanalları Bu iki oluşum orta hatta birleşerek uterovaginal taslağı meydana getirirler. Tuba, uterus ve vagen 1/3 üst kısmı bu taslaktan gelişmiştir(4). Serviks epiteli uterovaginal taslağın alt kısmından oluşmuştur. Serviksin intravaginal kısmı (ektoserviks) çok katlı skuamöz epitelle döşelidir. Bu epitel bazal, parabazal intermediate ve süperfisyel denilen katlardan oluşmuştur. Bazal tabaka tek sıralı alçak silindirik, iri çekirdekli hücrelerden oluşup ince bir bazal membran üzerine oturur. Aktif mitozun olduğu kat, bazal tabakadır. Parabazal tabaka iri çekirdekli polihedral hücrelerden oluşan çok sıralıdır. İntermediate tabakası ise sitoplazmaları glikojenden zengin, vakuolizasyon gösteren, yassılaşmaya başlamış hücre sıralarından oluşmuştur. Yassılaşmış, geniş sitoplazmalı, küçük piknotik çekirdekli keratinizasyon gösteren hücrelerden oluşmuş, süperfisyel hücre tabakasının kalınlığı östrojen stimülasyonunun derecesine bağlı olarak değişir. Epitelin kalınlığı ve glikojen içeriği östrojen uyarımını takiben artar. 3

8 -Endoservikal mukoza dallanan katmanlar şeklindedir ve silindirik epitelle döşelidir. Silindirik hücreler arasında yer yer salgı yapmayan silyalı hücreler görülür, bunların başlıca görevi endoservikal mukusun yayılması ve mobilizasyonudur. Endoservikal yüzey epiteli ile döşeli olan yarıklar metaplazik olay ile tıkanırsa, lokalize mukus birikimi ile epitelyal kistik bir yapı oluşur, buna Nabothi Kisti denir. Serviks stroması ise çok katlı kas lifleri ve elastik dokudan oluşmuştur(5). 3-SKUAMOKOLUMNAR BİLEŞKE Endoservikse ait silindirik epitelin bitip, ektoserviksin çok katlı yassı epitelinin başladığı, transformasyon zonu da denilen kısım metaplastik değişikliklerin gerçekleştiği geçiş alanıdır. Ayrıca bu bölge mitotik aktivitesi çok fazla olduğu için karsinojenik etkilere de çok hassastır(5). 4-TİROİD EMBRİYOLOJİSİ VE HİSTOLOJİSİ Tiroid erken fötal hayatta sindirim kanalı endoderminin baş bölgesinden gelişir. Fonksiyonu metabolizmayı stimüle eden tiroksin (T4) ve triiodotironin (T3) hormonlarını sentezlemektir. Tiroid bezi, servikal bölgede larinksin önünde yerleşmiş ve istmus ile birleşen iki lobdan oluşmuştur. Tiroid dokusu lümeni kolloid denilen jelatinimsi bir madde içeren basit bir epitel küresinden oluşmuş foliküllerden yapılmıştır. Tipik kesitlerde, folikül hücreleri yassı ile alçak prizmatik arasında değişir ve folliküler değişik çaptadır. Tiroid bezi parankim içine septumlar gönderen bir gevşek bağ dokusu kapsülü ile sarılmıştır. Bu septumlar giderek incelir, foliküllerin tümüne ulaşır ve esas olarak retiküler liflerden oluşan ince ve düzensiz bir bağ dokusu ile follikülleri birbirinden ayırır. Tiroid, folikülleri kuşatan zengin bir kan ve lenf kapiller ağı ile ileri derecede damarlanmış bir organdır. Bu kapillerlerin endotel hücreleri diğer endokrin bezlerde olduğu gibi pencereli tiptedir. Bu durum hormonların kan kapilerlerine geçişini kolaylaştırır(6). 4

9 5-MEME BEZLERİ HİSTOLOJİSİ Her meme bezi bileşik, tubuloalveoler tipte lobülden oluşmuştur. Bunların görevi yenidoğanın beslenmesi için süt salgılamaktır. Her bir lob tıkız bağ dokusu ve bol miktarda yağ dokusu ile diğerlerinden ayrılır ve kendi süt boşaltım kanalı ile tam bir bez yapısı gösterir. Bu kanallar cm uzunlukta olup, her biri yaklaşık 0.5 mm çapındaki adet açılma yerinin bulunduğu meme başında bağımsız bir şekilde ortaya çıkarlar. Puberte esnasında meme büyümesi, yağ dokusu ile kollajenöz bağ dokusunun birikmesi ve bunlara ilaveten süt kanallarının gelişmesi ve dallanması sonucunda gerçekleşir. Süt kanallarının çoğalması ve yağın birikmesi puberte esnasında ovaryum östrojenlerinin miktarının artması ile olur. Erişkin dişinin tipik bez yapısı olan lobül en küçük kanalların (terminal interlobüler kanallar) uçlarında gelişir. Bir lobül bir terminal interlobüler kanal içine açılan birkaç intralobüler kanaldan ibarettir. Herbir lobül, gevşek ve hücreden zengin bir intralobüler bağ dokusu içine gömülmüştür. Daha tıkız, daha az hücreli interlobüler bağ dokusu ise lobülleri ayırır. Meme uçlarının açılış yerine yakın, süt kanalları süt sinüsleri şeklinde genişler. Süt sinüsleri dışa açıldığı yerlerde çok katlı yassı epitelle döşelidir. Bu epitelyum süratle çok katlı prizmatik ya da kübik epitele değişir. Süt kanalları ile terminal interlobüler kanalları sıkı bir şekilde paketlenmiş miyoepitelyal hücreler ile örtülü tek katlı kübik epitel döşer(6). SERVİKOVAGİNAL SİTOLOJİ (PAP-SMEAR) Servikovaginal smear, dökülen normal hücreler ve hastalık nedeniyle değişmiş hücrelerin incelenmesine dayanan bir testtir. Pap-smear preperatı incelendiğinde materyal, ağırlıkla endoservikal epitelin salgıladığı genellikle mukoid bir sıvı içinde yer alan, ektoservikse ve vaginaya ait çok katlı yassı epitel hücreleri, endoservikse ait endoservikal silindirik hücreler ile bu epitel katmanların yüzeyinden diapedez ile vagina boşluğuna dökülen mononükleer ve polinükleer iltihabi hücreler içerir. Bu ortam içinde ayrıca değişik gruplar halinde saprofit bakteriler ve yukarı genital sistem epitel hücreleride normal koşullarda bulunabilir. 5

10 Sitolojin görevi, dökülen normal hücreleri göstermenin yanı sıra, servikste meydana gelmiş değişiklerin neoplastik mi yoksa nonneoplastik mi olduğunu mümkün olduğunca objektif kriterler kullanarak ayırt etmeye çalışmaktadır(7). Serviks uterinin diagnostik sitolojisi bugün en iyi bilenen sitolojik yöntem olarak, tüm dünyada yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. İlk defa 1942 yılında Papanicolaou vaginal smearden servikal kanseri teşhis etmede yararlanılabileceğini göstermiştir(7). Servikal smear in yanlış negatif oranını azaltmak için dikkat edilmesi gereken noktalar aşağıdaki gibi sıralanabilir(7). -Hastanın kanaması olmamalıdır. Hasta proliferatif fazda iken yapılmalıdır. -Vaginal spekulum kuru ve steril olmalı, lumbrikan kullanılmamalıdır. -Postmenopozal hastalarda endoservikal fırça kullanılmalıdır. -Smear i fiske etmek için %96 lik alkol, spreye tercih edilmelidir. -Smear alınmadan 48 saat önce koit, vaginal duş yapılmamalı, 7 gün önce de vaginal ovüller bırakılmalıdır. -Serviks kanseri tanısı için sitolojik örnekler vaginal forniks, ektoserviks ve endoserviksten alınırken, hormonal değerlendirme için örnek vagen yan duvarlarından alınmalıdır. KİMLER TARANMALIDIR? Amerikan kanser derneği nin (American Cancer Society) tarama kriterleri şunlardır(8): I- Tüm kadınlar cinsel ilişkiye başladıktan 3 yıl kadar sonra, ancak 21 yaşını geçmeden önce servikal kanser tarama programına alınmalıdır. Tarama konvansiyonel Pap testi ile 2 yılda bir yapılmalıdır. II- Üç kez normal Pap testi incelemesi olan kadınlar, 30 yaşından itibaren 2-3 yılda bir konvansiyonel veya sıvı bazlı Pap testi ile taranabilir. İmmün sistemde zayıflık oluşturan koşullar, HIV enfeksiyonu veya intrauterin dönemde DES ile karşılaşma sözkonusu ise yıllık taramalara devam edilir. 6

11 III- Otuz yaşın üzerindeki kadınlar için önerilebilecek bir diğer yöntem de, 3 yılda bir yapılacak konvansiyonel veya sıvı bazlı Pap testine ek olarak HPV DNA incelemesidir. IV- Yetmiş yaşın üzerinde, son 10 yılda anormal Pap testi sonucu olmayan, 3 veya daha fazla normal Pap testi sonucu olan kadınlar servikal kanser tarama programından çıkartılabilir. Servikal kanser anamnezi, immün sistemde zayıflık oluşturan koşullar, HIV enfeksiyonu veya intrauterin dönemde DES ile karşılaşma söz konusuysa, genel sağlık durumu iyi olduğu sürece taramalara devam edilmelidir. V- Total histerektomi geçirmiş kadınlar, cerrahi girişim, servikal kanser veya prekanser nedeniyle yapılmamışsa servikal kanser tarama programından çıkartılabilir. Serviks kanseri ve öncü lezyonları için risk faktörleri(9) 1- Demografik faktörler a-) İleri yaş b-) Irk (siyah, hispanik) c-) Asya, Afrika ve Latin Amerika yerleşimi d-) Düşük sosyo-ekonomik durum e-) Düşük eğitim düzeyi 2-Davranış ve seksüel faktörler a-) Fazla sayıda seksüel partner (kendisinin veya eşinin) b-) Erken ilk koitus yaşı c-) Sigara d-) Uzun süreli oral kontraseptif kullanımı e-) Folat, karoten ve vitamin C den fakir diet 3-Medikal / Jinekolojik faktörler a-) Multiparite b-) Erken ilk gebelik yaşı c-) Cinsel yolla bulaşan hastalık anamnezi (özellikle Herpes ve HPV ) 7

12 d-) Spesifik tip HPV enfeksiyonu e-) HIV enfeksiyonu f-) Intrauterin dönemde DES ile karşılaşma g-) Rutin sitolojik tarama olmaması h-) İmmün yetmezlik Bethesda Sistemi 2001 TBS III (10) SPESMEN TÜRÜ Konvansiyonel yayma (paptest)/ sıvı bazlı materyal Spesmen Yeterliliği Değerlendirme için yeterli (endoservikal/transformasyon zon komponentinin varlığı ya da yokluğu) GENEL KATEGORİZASYON: İntroepitelyal lezyon veya malignite açısından negatif Organizmalar Trichomonas vaginalis Kandida ile uyumlu Fungal organizma Bakteriyal vajinozis düşündüren vajinal flora değişikliği Morfolojik olarak Actinomiçes ile uyumlu bakteri Herpes simpleks virüs ile uyumlu hücresel değişiklikler Diğer Nonneoplastik Bulgular Reaktif hücresel değişiklikler İnflamasyon (tipik reperasyon dahil) Radyasyon etkisi İntrauterin araç etkisi Histerektomi sonrası glandüler hücreler Atrofi Diğer (endometriyal hücreler) (>40 yaş) 8

13 Epitelyal Hücre Anomalileri Skuamöz hücre; Atipik skuamöz hücreler (ASC) Önemi belirsiz (ASC-US) HSIL şüphesi (ASC-H) LSIL (düşük dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon) (HPV infeksiyonu hücresel değişiklikleri içerir/ hafif displazi / CINI) HSIL (yüksek dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon) (orta ve şiddetli displazi, CIS/ CIN II, CIN III) İnvazyon şüphesi bulguları ile birlikte olan insitu skuamöz hücreli karsinom Skuamöz hücreli karsinom Glandüler Hücre Atipik Endoservikal hücreler Endometrial hücreler Glandüler hücreler Atipik Endoservikal hücreler, daha çok neoplazi lehine Glandüler hücreler, daha çok neoplazi lehine Endoservikal in situ adenokarsinom Endoservikal adenokarsinom a- endoservikal / endometrial / Ekstrauterin b- spesifiye edilmeyen (NOS) Diğer malign neoplaziler (spesifiye edilmeli) Pap Test Yeterliliğini Belirleyen Dört Önemli Faktör 1-Hastanın kliniğinin ve örneğin doğru tanımı 2-Klinik bilginin yeterli olması 3-Teknik 4-Hücre kapsamı ve transformasyon zonunun (TZ) örneklenmesi 9

14 PAP Test Yeterliliği Hastanın kimliğine dair bilgiler eksiksiz olmalı Laboratuara detaylı klinik bilgi iletilmeli Skuamöz epitelyal hücreler yeterli oranda ve iyi korunmuş olmalı Materyal endoservikal komponent içermeli (endoservikal hücreler ve / veya skuamöz metaplastik hücreler) Herbirinde en az 5 hücre bulunan iyi korunmuş en az 2 endoservikal glandüler ve/veya skuamöz metaplastik hücre kümesi Skuamöz hücreler, preparatın en %10 unu kaplamalı Yetersiz Materyal Yetersiz materyal kesinlikle tanı almamalı Yetersizliğin spesifik nedeni(kan, inflamasyon, hücre içermeme, teknik artefakt, klinik bilginin yokluğu veya eksikliği) belirtilmeli Yetersizlik oranı %3 ü geçmemeli Anormal hücre varlığında yaymalar, hücre sayısına bakılmaksızın tanım olarak yeterli kabul edilir. Epitelyal Hücre Anomalileri Skuamöz Atipik skuamöz hücreler (ASC-US, ASC-H) Düşük dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon (LSIL) Yüksek dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon (HSIL) Skuamöz karsinom (SCC) Glandüler Atipik glandüler hücreler (AGC) Adenokarsinoma insitu (AIS) Adenokarsinoma ASC-US (önemi belirsiz atipik skuamöz hücreler) 10

15 Nukleus İntermediyet nükleusların 2,5-3 katı Metaplastik nükleusların 1,5 2 katı Nükleer / sitoplazmik oranda biraz artış Büyüklük / şekil farklılıkları Binükleasyon Düzgün membran veya çok az (sınırlı) düzensizlik Normokromatik /hafif hiperkromatik Granülarite olmaksızın düzgün kromatin dağılımı ASC-US tanısı SIL tanısının 2-3 katını geçmemelidir. ASC-H (HSIL açısından şüpheli) İmmatür skuamöz metaplastik hücreler Hafif veya orta derecede nükleer atipi (Nükleusta büyüme, hiperkromazi, nükleer membranda LSIL Kriterleri Hücreler Tek tek veya tabakalar halinde Sitoplazma matür veya süperficial tipte Poligonal hücre sınırları Sitoplazma Hücre sınırları belli Şeffaf perinükleer kavite ve periferal yoğun sitoplazmik zon (koilositik değişiklikler) Nükleus Nükleus / sitoplazma oranı yüksek Birden fazla nükleus Hiperkromazis homojen kromatin dağılımı 11

16 Kromatin dejenere veya ezilmiş görünümde (HPV nin sitopatik etkisi) Nükleuslar belirgin değil Nükleer anormalliklerin yokluğu halinde çevrelerinde halo olmasının bir anlamı yoktur. HSIL Kriterleri Hücreler Tek, tabakalar, sinsitya benzeri kümeler Immatür, yuvarlak hücre kenarları LSIL hücresinden küçük boyutlarda Nükleus LSIL a göre büyük, ancak sitoplazma azalmış Nükleus/sitoplazma oranı artmış Düzensiz nükleer membran Hiperkromazi, ince-kaba, düzgün kromatin dağılımı Nükleoluslar genellikle yok Sitoplazma İnce dantelimsi Yoğun, metaplastik Ara sıra, yoğun keratinize Skuamöz hücreli karsinom(shk) HSIL ın tüm bulgularına ek olarak; Belirgin makro nükleoluslar Düzensiz kromatin dağılımı Kromatinde kabalaşma Parakromatin berraklaşması Tümör diyatezi Tek tek veya sinsityum oluşturan neoplastik hücreler, az oranda kümeler halinde Pleomorfik, kaudat veya iğsi hücreler 12

17 Çok sayıda opak, yoğun, şekil ve büyüklük farkı gösteren nükleuslar Düzensiz, kaba granüler kromatin Yoğun, oranjofilik sitoplazma Atipik Endoservikal Hücreler (NOS/yorum yapılabilecek) Tabakalar veya bandlar halinde hücreler minör nükleer overlaps Büyük nükleus, normalin 3-5 katı Az miktarda hiperkromazi Nükleoluslar (+) Geniş sitoplazma, belirli hücre sınırları Büyüklük, şekil farkı minimal Endometriyal Hücreler Benign endometriyal hücreler Küçük kümeler, nadiren tek hücreler. Direk alındığında tabakalar Küçük, yuvarlak çekirdek, intermediyet hücre çekirdeği boyutunda Tipik olarak küçük, belirsiz nükleoluslar Dar, bazofilik, bazen vakuollü sitoplazma; belirsiz hücre kenarları Stromanın içeride, epitelyumin dışarıda olduğu çift kontürlü hücre kümeleri,6-10. günde ortaya çıkar(exodus) Atipik Endometriyal Hücreler Küçük gruplar (5-10 hücre) Nükleusta biraz büyüme, biraz hiperkromazi, küçük nükleoluslar Belirsiz hücre sınırları Dar stoplazma, bazen vakuollü 13

18 Endoservikal Adenokarsinoma İn Situ (AIS) Endoservikal adenoca nın prekürsür lezyonu Yaklaşık %100 HPV (+) tip Endoservikal / Tz bezleri Yüzey ve bez epitelyumini tutar Adenokarsinoma İn Situ (AIS) Yoğun tabakalar, bandlar, rozetler oluşturan hücreler Tabakalar (bal peteği görünümünde kayıp, tüylü kenarlar) Bandlar (nükleuslarda palizadlaşma, üst üste binme, uzama, strafikasyon büyüklük, şekil farklılıkları, hiperkromazi)(ince-orta kaba kromatin) Sitoplazma Azalmış belirli olmayan hücre kenarları, nükleoluslar küçük veya belirgin değil, mitoz görülebilir. Endoservikal Adenokarsinom Hücreler tek, yassı tabakalar veya kümeler halinde Nükleusta büyüme, düzensiz kromatin, parakromatin berraklaşması, makronükleoluslar Eozinofilik veya asidofilik sitoplazma Zeminde tümör diyatezi LSIL a Benzeyen Benign Durumlar Trikomomas, kandida ve diğer inflamasyonlar Matürasyon atipisi Skuamöz metaplazi Vitamin eksikliği Radyasyon Histiositler 14

19 Radyasyona İkincil Reaktif Hücresel Değişiklikler Nükleus / sitoplazma artımı olmaksızın hücrelerin belirgin büyümesi Bizaar hücreler Nükleusta büyüme, hiperkromazi, solukluk, kromatinde buruşma, ezilme, binükleasyon multinükleasyon Reperatif reaksiyonun varlığı halinde; belirgin tek veya multipl nükleoluslar Sitoplazmik vakuolizosyon ve/ veya polikromatik boyama HSIL a Benzeyen Benign Durumlar Herpes RIA atipisi Atrofi atipisi Skuamöz metaplazi Endometriyal hücreler Rezerv hücreler Folliküler servisit Histiyositler Desidual /hücreler ATROFİ Bulgular Nükleer büyüme (normalin 2 katı ve fazlası) ve belirgin hiperkromazi Düzensiz nükleer kontür veya kromatin dağılımı Belirgin pleomorfizm (tadpole, iğsi hücreler)(10) Servikal Sitoloji İçin Kontrendikasyonlar -Makroskopik olarak şüpheli lezyon varlığı Servikal Sitoloji İçin Uygun Olmayan Durumlar -Son 24 saatte vaginal olarak kimyasalların uygulanması -Son smeardan sonraki 3 haftalık dönem -Konizasyon, termokoagülasyon, kryoterapi, laser, polipektomi, küretaj vb. sonrası en az 1 aylık dönem (tercihan 3 ay) -Radyoterapi 15

20 İnce İğne Aspirasyon Sitolojisi İİAS, enjektör ucuna ince iğne takılarak, (21-24 gauge iğneler) bir kitleden emme basma hareketlerle hücre kopartmak ve bu hücreleri lama yayarak değerlendirme işlemidir. İİAS nin Avatajları: Nispeten ağrısızdır. Hızlı sonuç verir. Doğruluk oranı, deneyimli ve iyi eğitilmiş kişiler tarafından uygulandığında ve değerlendirildiğinde histopatolojik incelemeye yakındır. Ele gelen kitlelere (deri, derialtı, yumuşak doku, tiroid, meme, tükrük bezleri, yüzeyel lenf düğümleri vs.) uygulandığı kadar, yeni girişimsel radyolojik tekniklerin yardımıyla daha derin organlardaki lezyonlara da uygulanabilmektedir. (Akciğer, prostat, abdominal ve retroperitoneal organlar) İİAS, teknik olarak, cerrahi patolojiden daha kolay uygulanabilen bir işlemdir. Komplikasyon riski çok daha düşüktür. Bu nedenle poliklinik ya da servis şartlarında ve ayakta hastalara uygulanabilir. Tekrar edilebilirlik oranı yüksektir. Multipl lezyonlar için daha uygun bir tekniktir. İİAS nin Sınırları İİAS, cerrahi patolojiye seçenek olarak değil, onun vazgeçilmez bir bölümü ve tamamlayıcısı olarak görülmelidir. Pratik olarak vücuttaki her organ ve dokuya uygulanabilse de bazı bölgelerdeki deneyim hala sınırlı olduğundan tanı ölçütleri daha tam olarak oturmamıştır. Ancak kesin tanısal sonuca varılmasa da, hastalığın belirlenmesinde daha ileri girişimlere yol gösterecek bilgiler edinilmektedir. Başarılı bir İİAS girişimi şu faktörleri içermelidir: İİA, palpasyon bakımından konusunda deneyimli, İİAS tekniği konusunda eğitimli ve bu işlemin yararına inanan bir hekim tarafından yapılmalıdır. Hekimin yeterli sayıda aspirasyonu rutin olarak yapıyor olması gereklidir. Materyalin, yeterli tanı için temsil edici mikroskopik olarak değerlendirilebilecek kalitede olması gereklidir. 16

21 İşlem ve değerlendirme sırasında, hastanın rahatı sağlanmalıdır. Doğru bir tanı için, yeterli zaman gereklidir. Hasta ile iyi bir iletişim kurulmalı, işlemin basitliği ve güvenilirliği vurgulanmalıdır. İİA S'ni yapacak hekime en rahatlık sağlayıcı pozisyon bulunmalıdır. Genellikle sırtüstü ya da hafifçe dik konumda en rahat aspirasyonlar yapılmaktadır(11). Aspirasyon Tekniği İğnenin lezyona dik açıya yakın bir açıyla batırılması önerilmektedir. Böylece hastalar daha az ağrı duyarlar ve lezyonun derinliği daha doğru olarak tahmin edilebilir. İğne lezyonun içine yerleştirildikten sonra, negatif basınçla birlikte, aynı düzlemde ileri ve geri hareketlerle lezyondan hücre kopartılmaya çalışılır. İğne lezyondan geri çekilmeden önce negatif basıncın ortadan kaldırılması gereklidir. Bu yapılmazsa materyal şırınga içerisine geçer ve iğnenin geri çekilmesi sırasında dokulardan kontamine olur. İİAS ile tanı için yetersiz materyal alınmasının nedenleri İğne ile lezyon kenarın tangansiyel geçilmiş ve lezyon içerisine girilememiştir. Lezyon merkezi kistik, kanamalı ya da nekrotik bir alan içermektedir ve iğne ile bu alana girilmiştir. Lezyon iki komponentten oluşmaktadır. Baskın komponent benign olup, malign komponent küçük bir alanda ve kenarda yer almaktadır. İğne ile baskın olan benign komponente girilmiş, malign komponent kenarda ve iğnenin örnekleyemediği alanda kalmıştır. Lezyon stroması yoğun fibrosklerotik doku içermektedir. Hücresellik nispeten az olduğu için yetersiz materyal elde edilir(12). 17

22 Fiksasyon ve Boyama Hazırlanan yaymalar ya havada kurumaya bırakılır ve Romanowosky tipi bir boyayla boyanır ya da yaş alkol fiksasyonun ardından PAP ya da H&E ile boyanır. Bu iki teknik birbirini tamamlar ve mümkün olduğu kadar birlikte kullanımı en idealdir(13). Ele Gelen Kitlelere Uygulanacak İİAS ile Konulabilecek Tanılar 1-)MEME a-) Benign b-) Malign c) Şüpheli(atipik) Fibrokistik hastalık Fibroadenom Yağ nekrozu Granülomatöz mastit 2-) TİROİD Kolloidal nodül Tiroiditler Folliküler neoplazi Karsinomlar(13) Meme Lezyonlarında İnce İğne Aspirasyon Sitolojisi Modifiye bir ter bezi olan meme östrojen, progesteron, prolaktin ve diğer hormonal uyarılara, parenkimde proliferasyon, sekresyon, involüsyon ve fibrozisle yanıt verir. Bu durum, memede kitle şikayetine yol açar. Meme kitlelerinde İİAS nin faydaları Benign ön tanılı hastalarda benign sitoloji sonucu gereksiz olarak hastaneye yatış, genel anestezi gibi yöntemlerden kurtulunmuş olur. Kistik lezyonlarda tedavi edici bir girişimdir. Kanserli hastalarda rekürrens ya da metastazın saptanmasında kullanılır. Klinik ve radyolojik olarak kanser kuşkusu taşıyan olgularda operasyon öncesi tanı konfirmasyonu için faydalıdır(13). 18

23 Tablo 1: Meme Sitolojisi İçin Genel Özellikler: Benign Malign Sitolojik Özellik Benign Malign Hücresellik Az Orta-Yüksek Epitelyal Gruplar Bal Peteği Üstüste Binme İzole Epitelyal Hücreler Nadir Çok Nükleer Atipi Minimal Minimal-Belirgin Diatez Yok Olabilir Tablo 2: Meme Sitolojisi İçin Genel Özellikler Gebelik laktasyon Karsinom Nükleus Hafif büyüme( <2xeritrosit) Büyük(>2xeritrosit) pleomorfik ve düzensiz, molding, kalabalıklaşma Kromatin Koyu, uniform Koyu ve düzensi dağılım Nükleol Belirgin, uniform Düzensiz Tablo 3: Memede Apokrin Hücreler Ve Adenokarsinom Hücreleri Apokrin hücreler Adenokarsinom hücreleri Sitolojik pattern Genellikle tabakalar Sıklıkla izole hücreler Nükleus Yuvarlak veya oval uniform boyut Düzensiz şekil, düzensiz boyut Kromatin ince uniform Kaba granüler Nükleol tek, yuvarlak Tek veya multıpl, düzensiz Sitoplazma granüler, genellikle eozinofilik Homojen, genellikle Siyanofilik 19

24 Tablo 4: (14) Fibrokistik Değişiklik Fibroadenom Klinik Kötü sınırlı kitle, orta veya lastik Sertliği, sınırlı motilite, sıklıkla bilateral İyi sınırlı, orta veya lastik sertliği, mobil, genellikle tek Hücreler stromal, duktal, myoepitelial Aynı Sıvı Duktal hücreler, uniform boşluklar apokrin ve Daha büyük tabakalar halinde köpüksü hücreler sık, çilek renginde veya seyrek apokrin ve köpüksü kanamalı izlenmez Tablo 5: Sık İzlenen Meme Kanserlerinde Sitolojik Özellikler Özellik infiltratif duktal infiltratif lobüler Medüller Formasyonlar Büyük kümeler Gevşek ve sıkı Nadir kümeler Büyük kümeler Süllülarite Fazla Az Fazla Hücre boyutu orta (10-15 mm) küçük (7-12 mm) Büyük (15 mm>) Sitoplazma Orta derecede Az, kötü sınırlı Fazla veya az Nükleus Büyük ve pleomorfik Küçük üniform Büyük, bazıları çıplak Kromatin Kümelenmiş Masum Belirgin kümelenme Nükleol Belirgin, büyük Nadir Belirgin Zemin Nadir lenfosit Lenfosit yok Bol lenfosit Sitolojik pozitif olgular %70 %25 %85 20

25 Tablo 6: Sitolojide Hata Kaynakları(15) Yanlış Negatif Hatalı örnekleme Multıpl lezyonda yanlış kitlenin aspirasyonu Kitlenin derinde yerleşmesi/kistik dejenerasyonu Sklerotik lezyon Lokal anestetikle materyalin dilüsyonu Hatalı yorumlama Deneyimsizlik Kompleks proliferatif lezyonlar Lobüler kanserde üniform masum nükleuslar Küçük hücreli karsinom Nekrotik alanın aspirasyonu Yanlış Pozitif Kötü hücre koruma tekniği Az sayıda anormal hücre Papillomatozis ve adenozis Atipik duktal hiperplazi Sellüler fibroadenom Gebelik/laktasyon Mastit/yağ nekrozu Apokrin hücreler Duktal kist epitelinde atipi Deri adneksial tümörleri Tablo 7: Memede Papiller Lezyonlarda Ayırıcı Tanı(15,16) Sitolojik özellikler papillom lehine papiller karsinom Sellülarite Az Fazla, çoğu yüksek silindirik hücreler Zemin Temiz, kistik-köpüksü hü Kanamalı, kirli Apokrin metaplazi İzole atipik hücreler Yok İzole, diskoheziv hücreler Nükleer pleomorfizm Hafif - orta Hafif belirgin Nükleer membran düzensizliği Minimal Hafif-orta Nükleer şekil Yuvarlak - oval Yüksek-silindirik Nükleer stratifikasyon Yok Var Myoepitelyal hücreler Var Yok 21

26 Atipik Hiperplazi-İnsitu Duktal Karsinom-İnvaziv Duktal Karsinom Sitolojik düzeyde duktal karsinoma insitu ile invaziv duktal karsinom arasında kesin ayırım kriterlerinin olmadığı düşünülmektedir. Atipik hiperplazi ile insitu duktal karsinom ayırımında bazı sitolojik kriterler tanımlanmıştır. Atipik hiperplazi olguları sıklıkla İİA sitolojisinde benign ya da atipik tanı alırken; insitu duktal karsinom olguları şüpheli yada malign tanı almaktadır(17-18). ATİPİK HİPERPLAZİ İNSİTU DUKTAL KARSİNOM -Sellülarite daha az -Daha sellüler -Koheziv gruplar -Diskohezyon -Flat gruplar -Polarite kaybı -İzole hücreler az -İzole atipik hücreler -Pleomorfizm az -Pleomorfizm yaygın -Myoepitelyal hücreler var -Myoepitelyal hücreler var / yok (19,20) İNSİTU-İNVAZİV DUKTAL CA AYRIMI -Tubuler yapılar, sitoplazmik lümen, fibroblast proliferasyonu, elastoid stroma, disosiasyon (izole diskoheziv atipik epitel hücrelerinin varlığı) invazyon lehinedir. -Makrofajların varlığı ise insitu karsinomlarda sıklıkla saptanan özelliklerdir(21,22). Diğer Benign Patternler: Fibroadenom Tanı Kriterleri selülarite fazla büyük dallanmalar gösteren, iki boyutlu üniform epitelyal hücreler fibromiksoid stromal fragman Benign Epitelyal Hiperplazi Tanı Kriterleri Çok sayıda epitelyal hücre kist makrofajları ve/veya oksifil-apokrin tipte epitelyal hücreler hafif epitelyal hiperplazi stromal fragmanlar sıkça mevcut (intraduktal papiller projeksiyonlar)(23) 22

27 Tiroid Lezyonlarda İİAS Tiroid kitlelerinde ve soliter nodüllerde İİAS ilk uygulanan tanısal yöntemdir. Özellikle soliter nodüllerde preoperatif tanı yöntemidir.(24) 1-Foliküler Neoplazm Foliküler adenom ve karsinomların sitolojik görünümleri benzerdir. Sitolojik özellikler sellüler smear; mikroasiner ya da rozet benzeri gruplareşit büyüklükte çok sayıda hücre toplulukları disorganize sinsityal hücre grupları minimal kolloid hurtle hücre değişiklikleri 2-Hurtle Hücreli Neoplazm Çok bol, disorganize sinsityal Hürthle hücre grupları minimal kolloid lenfosit izlenmez. 3-Papiller Karsinom Sitolojik bulgular sellüler yayma papiller konfigürasyonlar tek katlı hücre grupları, sitoplazmaları yoğun, intersellüler sınırları belirgin hücreler soluk nükleus, belirsiz nükleus, intranükleer vakuol, nükleer groove görünümünün yaygın olması psammoma cisimcikleri 4-Medüller Karsinom Sitoloji tek tek duran hücreler oval-eksantrik nükleuslu, gri-mavi geniş sitoplazmalı hücreler iki yada çok çekirdekli hücreler iğsi hücre formları amorf pembe-viole zemin (amiloid) 5-Anaplastik Karsinom Çok sayıda multinükleer dev hücreler iğsi atipik hücreler neokrotik zemin 6-Kistik Lezyonlar 7-Graves Hastalığı 8-Nodüler Kolloidal Guatr 9-Akut Süpüratif Tiroidit 10-Hashimoto Tiroiditi 11-De Quervain s Tiroiditi(24) 23

28 MATERYAL ve METOD Çalışmamızda Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi patoloji laboratuarına 01/01/ /06/2008 tarihleri arasında gelen servikovaginal smear ve tiroid, meme ince iğne aspirasyon biyopsiler retrospektif olarak dökümante edildi. Smearlerden atipik skuamöz hücre varlığı gösterenler (ASC-US, ASC-H, AGC, LSIL, HSIL) in ve İİAS uygulanan tiroid ve meme olgularının sitolojik sonuçları histopatolojik sonuçlarıyla karşılaştırıldı. Hastanemiz kadın hastalıkları ve doğum servisinde servibrush ile alınan lam üzerine yayılan ve %96 lık alkolle fiksasyonu yapılmış smearler PAP tekniği ile boyanarak Bethesda Sistemi 2001 diagnostik terminolojiye göre değerlendirilmektedir. Bölümümüzde İİAS için 21 Gauge iğne ve 20cc'lik disposable enjektör kullanılmaktadır. Bunun için hastaya pozisyon verilerek kitle net olarak palpe edilmekte, işlemin uygulanacağı alan polyvinylpyralidone iod ile silinerek kitleye mümkün olduğu kadar dik açıyla girilip piston geri çekilerek negatif basınç uygulanıp ileri-geri hareketle kitle aspire edildikten sonra piston bırakılıp kitleden çıkılmaktadır. Her kitleye en az iki kez işlem uygulanmaktadır. Aspirasyon sonrasında iğne ucu enjektörden ayrılarak, iğne ucunda kalan materyal lam üzerine püskürtülüp, diğer lam ile 45 derecelik açı yaparak ince yayma yapılmaktadır. Yapılan yaymaların bir kısmı havada kurutularak Giemsa ile bir kısmı ise alkolde fikse edilerek PAP ile boyanmaktadır Enjektörde kalan materyal ise alkol ve formaldehit çekilerek hücre bloğu olarak değerlendirilmektedir. İşlem sırasında her aspirasyondan sonra lamlar Hematoksilen&Eosin (H&E) ile (30 sn) boyanarak yeterlilik sorgulanmakta ve gerekirse işlem tekrarlanmaktadır. Çalışmada elde edilen bulgular değerlendirilirken, istatiksel analizler için SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 15.0 programı kullanıldı. Çalışma verileri değerlendirilirken tanımlayıcı istatiksel metodların (ortalama, standart sapma, frekans) yanı sıra niteliksel verilerin karşılaştırılmasında ise Ki-kare testi kullanıldı. Sonuçlar %95 lik güven aralığında, anlamlılık p< 0.05 düzeyinde değerlendirildi. 24

29 BULGULAR Çalışma 2003 yılı başı ile Mayıs 2008 yılları arasında Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Servisinde arasında bakılan smear ve 519(279 tiroid ve 240 meme) ince iğne aspirasyonu sonuçlarının değerlendirmesi şeklindedir. Tablo 8: Yıllara göre smear dağılımları Yıllar Smear n % , , , , , (5 ay) ,4 Toplam yılında 279 olgu (%1,6); 2004 yılında 1587 (%8,8) olgu; 2005 yılında 1524 (%8,5) olgu; 2006 yılında 3862 (%21,5) olgu, 2007 yılında 7947 (%44,3) olgu; 2008 yılı ilk 5 ayında ise 2773 (%15,4) olguya ait smearler incelenmiştir. Smear Dağılımı 2008 (5 ay) 15,4% ,6% ,8% ,5% ,2% ,5% Şekil 1: Yıllara göre Smear dağılımı 25

30 Tablo 9: Smear olgularının tanılarına göreı dağılımı Toplam İnflamasyon NSB RHD Kandida Atrofi RİA+İnflamasyon Bakteriyel vaginosis Trikomonas vaginalis Yetersiz smear Atipik Squamöz Hücre Toplam Laboratuarımızda şimdiye kadar bakılan smear materyalinin yıllara göre genel dağılımı tablo 2 de görülmektedir. Tablo 10: Toplam smear olgularının dağılımı n % İnflamasyon ,09 NSB ,72 RHD ,06 Kandida 509 2,83 Atrofi 355 1,98 RİA+İnflamasyon 742 4,13 Bakteriyel vaginosis 440 2,45 Trikomonas vaginalis 44 0,24 Yetersiz smear 410 2,28 Atipik Hücre 110 0,61 Toplam

31 Laboratuarımızda şimdiye kadar bakılan smear materyalinin; %22,09 u inflamasyon, %54,72 si NSB; %8,06 sında RHD; %2,83 kandida; %1,98 inde atrofi; %4,13 ünde RİA+inflamasyon; %2,45 inde bakteriyal vaginosis, %0,24 ünde trikomonas vaginalis; %2,28 inde yetersiz smear ve %0,61 inde atipik squamöz hücre saptanmıştır. Atipik Squamöz Hücre Yetersiz smear Trikomonas vaginalis Bakteriyel vaginosis RİA+İnflamasyon Atrofi Kandida RHD NSB İnflamasyon 0,00 10,00 20,00 30,00 40,00 50,00 60,00 oran (%) Şekil 2: Smear materyallerinin aldıkları tanılara göre dağılımı Tablo 11: Atipik hücre olarak saptanan olguların dağılımı Atipik Hücre Smear (n=17972) n % % HSIL 12 10,9 %0,066 LSIL 27 24,5 %0,150 ASC-US 52 47,3 %0,289 ASC-H 9 8,2 %0,050 AGC 10 9,1 %0,055 Toplam %0,610 27

32 Atipik hücre olarak saptanan 110 olgunun, 52(%47,3) sinde ASC-US, 12 sinde (%10,9) HSIL; 27 sinde(%24,5) LSIL; 9 unda (%8,2) ASC-H ve 10 nunda (%9,1) AGC saptanmıştır. Toplam bakılan smear materyallerine göre değerlendirdiğimizde ise; HSIL görülme oranı %0,066; LSIL görülme oranı %0,150; ASC-US görülme oranı %0,28; ASC-H görülme oranı %0,050 ve AGC görülme oranı ise %0,055 dir. Atipik Hücre ASC-H 8,2% AGC 9,1% HSIL 10,9% LSIL 24,5% ASC-US 47,3% Şekil 3: Yıllara göre Atipik Hücre görülme oranları Tablo 12: Atipik hücre olarak saptanan olguların dağılımı Atipik Squamöz Hücre Topla m HSIL 12 LSIL 27 ASC-US Biyopsi yapılan 5 (%41,7) 5 (%18,50) 52 1 (%3,84) ASC-H 9 2 (%22,22) AGC 10 5 (%50,0) Tekrar Smear - 3(%11.1) Biyopsi sonucunda displazi 3>HSIL, 1 insitu,1 invaziv (epidermoid karsinom) 4 LSIL 1(RHD) 19 (%36,53) 1 HSIL 2 (%22,22) 1 (%10) Tekrar smear sonucu - 3(RHD) 6(RHD),8 INF. 2 ASC-US, 2 B.vaginosis,1atr ofi 2 HSIL 2 (RHD) 4HSIL, 1 (immatür metaplazi) 1 (RHD) Toplam

33 HSIL olarak saptanan 12 olgunun 5 ine (%41,7) biyopsi yapılmış; biyopsi sonucuna göre 3 olgu yine HSIL tanısı almış; 1 olgu insitu epidermoid karsinom ve 1 olgu invaziv epidermid karsinom tanısı almıştır. LSIL olarak saptanan 27 olgunun 5 ine (%18.50) biyopsi yapılmış, biyopsi sonucuna göre 1 olgu fokal alanda LSIL(CIN I)HPV etkisi tanısı almış; 3 olgu yaygın LSIL(CIN I)HPV etkisi, fokal HSIL(CIN II)1 olgu ise kronik servisit, nabothi kisti tanısı almıştır. LSIL tanısı alan 27 olgunun 3 üne (%11,1) tekrar smear yapılmış; sonuçları RHD olarak gelmiştir. ASC-US olarak saptanan 52 olgunun 1 ine biyopsi yapılmış ve fokal alanda HSIL tanısı almıştır. 52 olgunun 19 una (%36,53) tekrar smear yapılmış ve sonuçlarında 6 hastada RHD tanısı; 8 hastada inflamasyon; 2 hastada ASCUS; 2 hasta bakteriyel vaginosis ve 1 hasta atrofi tanısı almıştır. ASC-H tanısı alan 9 olgunun 2 sine (%22,2) biyopsi yapılmış ve sonucunda 2 olgu CINIII tanısı almıştır. ASC-H tanısı alan 9 olgunun 2 sine (%22,2) tekrar smear yapılmış ve iki olguda RHD olarak saptanmıştır. AGC olarak saptanan 10 olgunun 5 ine (%50) biyopsi yapılmış; 2 olgu insitu Ca; 2 olgu HSIL (CINIII), 1 olgu fokal alanda immatür metaplazi tanısı almıştır. AGC olarak saptanan 10 olgunun 1 i tekrar smear olarak gelmiş ve oda RHD tanısı almıştır. Tablo 13: Yetersiz smear olarak saptanan olguların yetersizlik nedenleri Yetersiz Smear Nedenleri n % ( ) İltihap hücreleri ,59 Kuruma-fiksasyon artefaktı 92 20,17 Eritrositler 74 16,23 Hiposellülarite 56 12,28 Diğer(aşırı sitoliz,kalın yayma) 17 3,73 Toplam

34 Yetersiz smear olarak saptanan 456 olgunun %47,59 unda sebep iltihap hücreleri; %20,17 sinde kuruma-fiksasyon artefaktı; %16,23 ünde eritrositler; %12,28 inde hiposellülarite ve %3,732ünde ise diğer şeklinde açıklanmıştır. Yetersiz Smear Nedenleri Eritrositlerle örtülü 16,2% Hiposellülarite 12,3% Diğer 3,7% İltihap hücreleri ile örtülü 47,6% Kuruma-fiksasyon intefaktı 20,2% Şekil 4: Yetersiz smear nedenlerinin dağılımı Tablo 14: IIAB dağılımları IIAB n % Tiroid IIAB ,76 Meme IIAB ,24 Toplam IIAB isteğiyle patoloji servisine gelen ve tarafımızdan İİAB yapılan 519 olgunun; %53,76 sı tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi ve %46,24 ü meme ince iğne aspirasyon biyopsisidir. 30

35 IIAB Meme IIAB 46,2% Tiroid IIAB 53,8% Şekil 5: IIAB dağılımı Tablo 15: IIAB cinsiyetlere göre dağılımı IIAB Erkek Cinsiyet Kadın Tiroid IIAB 33 (%11,8) 246 (%88,2) Meme IIAB 6 (%2,5) 234 (%97,5) Toplam Tiroid ince iğne biyopsisi yapılan 279 olgunun %11 i erkek; %88,2 si kadındır. Meme ince iğne aspirasyon biyopsisi yapılan 240 olgunun ise %2,5 erkek %97,5 i kadındır. Tablo 16: IIAB malign ve benign durumuna göre değerlendirmesi IIAB Sonuç Benign Malign Tiroid IIAB 275 (%98,6) 4 (%1,4) Meme IIAB 208 (%86,7) 32 (%13,3) p 0,001** **p<0,01 Toplam

36 IIAB sonuçlarına göre tiroid ve meme IIAB leri arasında anlamlı farklılık görülmektedir (p<0,01); Meme IIAB olgularının malignite oranı tiroidden anlamlı düzeyde yüksek olarak saptanmıştır. oran (%) Tiroid IIAB Meme IIAB Benign Malign Şekil 6 : IIAB sonuçlarının dağılımı Tablo 17: İİAB de memenin benign lezyonlarının dağılımı IIAB Benign n % Fibroadenom 62 29,8 Proliferatif Fibrokistik hastalık 18 8,65 Nonproliferatif fibrokistik hastalık 71 34,1 Benign meme aspiratı 18 8,65 Mastit 20 9,61 Yağ nekrozu 1 0,48 Makrokist 2 0,96 Jinekomasti 2 0,96 Lipom 2 0,96 Apokrin kist 7 3,36 Şüpheli 5 2,40 Toplam

37 IIAB yapılıp benign bulunan lezyonların dağılımları incelendiğinde 62 olgu (%29,8) fibroadenom;18 olgu (%8,65) proliferatif fibrokistik hastalık; 71 olgu (%34,12) nonproliferatif fibrokistik hastalık; 18 olgu (%8,65) benign meme aspiratı; 20 olgu (%9,61) mastit;1 olgu (%0,48) yağ nekrozu; 2 olgu (%0,96) makrokist;2 olgu (%0,96) jinekomasti;2 olgu (%0,96) lipom;7 olgu (%3,36) apokrin kist bulunmuş;5 olgu (%2,40) ise şüpheli çıkmıştır. Tablo 18: IIAB yapılan olguların biyopsi oranları dağılımı IIAB Toplam Biyopsi yapılan Tiroid IIAB (%63,6) Meme IIAB (%36,7) Toplam (%100) Tiroid biyopsisine gelen 279 olgunun 42 sine biyopsi yapılmıştır. Meme IIAB yapılan 240 olgunun ise 24 üne biyopsi yapılmıştır. Tablo 19: IIAB tanısı alıp biyopsi önerilenlerin histopatolojik sonuçları IIAB IIAB Tanısı Histopatolojik Biyopsi Sonuç Benign Malign Benign Malign Tiroid IIAB (n=42) Meme IIAB (n=24) (%100) 4 (%100) (%100) 14 (%100) Tiroid IIAB yapılıp malign tanısı alan 4 olgunun 4 üde biyopsiye gönderilmiş ve histopatolojik biyopsi sonuçları malign olarak saptanmıştır; bu dört olguda kadındır. IIAB sonucu benign olanlardan 38 olgu histopatolojik olarak incelendiğinde 38 olgununda benign olarak saptandığı görülmektedir. Tiroid IIAB lerinde patoloji kliniğimizin sensitivite ve spesifite %100 olarak görülmektedir. 33

38 Meme IIAB yapılıp malign tanısı alan 32 olgunun 14 ünden biyopsi alınmış ve histopatolojik biyopsi sonuçları tümünde malign olarak saptanmıştır; bu 14 olgu da kadındır. IIAB sonucu benign olanlardan 10 olgu histopatolojik olarak incelendiğinde ise 10 olgununda benign(5 fibrokistik değişiklik,4 fibroadenom, 1 duktal hiperplazi) olarak saptandığı görülmektedir. Meme IIAB lerinde de patoloji kliniğimizin sensitivite ve spesifite oranı %100 olarak görülmektedir. MEME İİAB de ŞÜPHELİ MEME ASPİRATI SAYISI =12. Bunların 5 tanesinin eksizyonel biyopsisi gelmiş, sonuçları malign bulunmuştur. Tablo 20: Meme IIAB de meme karsinomu tanısı almış hastalarda biyopsi ile nükleer grade karşılaştırması (n=14) IIIAB Histopatolojik Nükleer grade Nükleer grade NG 1 2 olgu 1 olgu NG1; 1 olgu NG 2-3 NG 2 9 olgu 3 olgu NG 2, 1 olgu NG 2-3; 1 olgu NG3; 4 olgu biyopsi yok NG olgu 2 olgu NG 2-3 NG 3 1 olgu Biyopsi yok Meme IIAB de meme karsinomu tanısı alan 14 olgunun dağılımlarına bakıldığında; NG 1 olan 2 olgu histopatojik grade de 1 i yine NG3 olarak saptanmış; 1 olguda ise NG 2-3 görülmüştür. IIAB de NG 2 olan 9 olgunun histopatolojik gradelemede ise 3 ünde NG2; 1 olgu NG2-3; 1 olgu NG3 olarak saptanmış; 4 olgunun ise biyopsisi gelmemiştir. IIAB de NG 2-3 olan 2 olgunun histopatojik grade de 2 side NG 2-3 olarak saptanmıştır. IIAB de NG 3olarak saptanan 1 olgunun yine histopatolojisi bize gelmemiştir. -Meme İİAB hiposellüler olup benign tanısı alan hasta sayısı 4, yetersiz olup tanı almayan hasta sayısı 2 dir 34

39 -Tiroid İİAB hiposellüler olup benign tanısı alan hasta sayısı 25,yetersiz olup tanı almayan hasta sayısı 2 dir. Tablo21: Hücre Bloğu Alınma Oranları Yıllara Göre Dağılımı : Yıllar n (%) n (%) n (%) Toplam n (%) Var 19 (%7,7) 110 (%58,8) 60 (%70,6) 189 (%36,5) Yok 228 (%92,3) 77 (%41,2) 25 (%29,4) 330 (%63,5) Total 247 (%100,0) 187 (%100,0) 85 (%100) 519 (%100) Ki kare= 133,2 p= 0,001 Yıllara göre hücre bloğu görülme oranları arasında istatiksel olarak anlamlı farklılık vardır.(p<0,01) in ilk altı ayı ve 2007 yılında hücre bloğu alınma oranı 2006 yılından anlamlı düzeyde yüksek olarak saptanmıştır. 35

40 TARTIŞMA Serviksin preinvazif lezyonları asemptomatik olmasına rağmen, spesifik tanı yöntemleri ile saptanabilmektedir. Uygun bir tedavi ve takip programı ile serviks kanserine bağlı ölümlerin büyük kısmını önlemek mümkün olmaktadır. Bu nedenle smearlerin alınış metodları ve kalitesi, patoloji laboratuarında uygun fiksasyonu ve değerlendirilmesi büyük önem kazanmaktadır. Dünyada yaygın olarak kabul edilen görüşe göre bir patoloji laboratuarında incelenen servikovaginal smearler içinde, çalışmada, ASC-US oranının %4-%5 ten fazla olmaması gerektiği söylenmektedir. Oranın daha yüksek olduğu koşullarda laboratuvarın kalite kontrolünün yeniden değerlendirilmesinin uygun olacağı belirtilmektedir. Amerika Birleşik Devletlerinden Rosemarie Rodriguez ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada bu ülkede her yıl incelenen 55 milyon servikovaginal smearin %1-%10.4 ünde ASC-US tarif edilmesi, ASC-US'u en yaygın anormal sitolojik tanı yapmaktadır(25). H.Greenberg ve arkadaşlarının yaptığı Amerika-Meksika sınır bölgesinde yapılan bir çalışmada ise ASC- US oranı %5 bulunmuştur(26).asc-us oranlarını Manos ve arkadaşları %3.50(27), Chieng ve arkadaşları %5.7(28),Stoler ve arkadaşları %2,8(29)olarak bulmuştur. Bu oran bizim çalışmamızda %0.28 olarak saptanmıştır. Bir diğer kalite kontrol indikatörü olarak ASC-US / LSIL oranı gösterilmektedir. Bethesda Sistemi 2001 den önce ASC-US/ LSIL oranı 3/1 olarak kabul edilmekteyken, Bethesda Sistemi 2001 den sonra bu oran 1/1 olarak öngörülmüştür (10). Edmund S.Cibas ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada ABD de ASC-US/LSIL oranı % (1.77) olarak saptanmıştır(30) yılında yapılan bir çalışmada ise ASC-US / LSIL oranı %0,82- %3,68 bulunmuştur(30). Yine F.Nascimento ve arkadaşlarının ABD de yaptığı çalışmada ASC/LSIL oranı 3/1 bulunmuştur(31). Bizim çalışmamızda ise ASC-US/LSIL oranı 1.92 olup, literatürdeki değerlerin ortalarında yer almaktadır. Tüm atipik skuamöz hücre anomalilerini dikkate alıcak olursak batı ülkelerinde ve ülkemizde belirgin farklar ortaya çıkmaktadır. M.Inoue ve arkadaşlarının Japonya da 2006 yılında yaptığı çalışmada LSIL %6, HSIL %1,1, karsinoma %0,2 bulunmuştur(32). 36

41 M. A. Dugan ve arkadaşlarının Kanada da yaptığı bir çalışmada ASC-US %3 - %4, LSIL %10, HSIL %2- %3, AGC %0,1-%1, NSB %51-%58, BHD %25-%27 olarak bulunmuştur(33). Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastanesinde 2005 yılında Yaltı ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada, ASC-US %2,45, LSIL %0,23 HSIL %0,15, AGC %0,10 bulunmuştur(34). Ayrıca aynı hastanede yapılan çalışmalarda bulunan sonuçlar şöyledir: LSIL %0.18, HSIL %0.12, ASC-US (1991 Bet.) %1.67, ASC-US (2001 Bet.) %0.26ASC-H (2001 Bet.) %0.16, AGUS (1991 Bet.) %0.46AGC (2001 Bet.) %0.29 (05,05,04,03). Bizim çalışmamızda,17972 adet olgunun 110'u atipik hücre, 9834'ü normal sitolojik bulgu, 3970'i inflamasyon(kronik servisit), 1448 reaktif hücresel değişiklikler,742 RIA+inflamasyon, 993'ü spesifik enfeksiyonlar(509 kandida,440 bakteriyel vaginozis, 44 trikomonas vaginalis), 355'i atrofi,,410'u yetersiz materyal tanısı almıştır. ABD, Kanada, Japonya, Meksika da ASC-US, LSIL, HSIL AGC oranları ile Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi nde yapılan pap-smearlerde atipik skuamöz hücre (ASC-US, LSIL, HSIL, AGC) görülme oranları karşılaştırılınca, oranlarda dikkate değer farklar ortaya çıkmaktadır. Yine Zeynep Kamil Hastanesi ndeki oranlar ise bizim çalışmamıza nispeten yakın bulunmuştur. Bunun sebebi ise toplumumuzun sosyo-kültürel ve dini inanç farklılıklarından kaynaklandığı düşünülmektedir. İnflamasyon ve infeksiyon (kandida, bakteriyel vaginosis, trikomonas) oranları ise daha yüksek bulunmuştur. Bunun nedenleri ise; düşük sosyo-ekonomik düzey, hijyen şartlarının kötülüğü, ilaç tedavilerine uyulmamasıdır yılları arasınındaki 5 yılı kapsayan çalışmamızda ilk yıllardaki inflamasyon ve reaktif hücresel değişiklikler oranının son 3 yılda oransal olarak azalmış ve buna bağlı olarak normal sitolojik bulgular artış göstermiştir. Bu durum büyük oranda göstermektedir ki hastanemizde servikovajinal smear başlangıçta sadece patolojik olgulardan yapılırken son yıllarda olması gerektiği gibi bir tarama yöntemi olarak kabul edilmekte ve servikal patoloji dışındaki nedenlerle başvuran hastalardan da alınmaktadır. Ayrıca yıllarında smear ve ince iğne aspirasyon biyopsi sayılarında dikkate değer artış olmuştur. Buna hastanemizin eğitim ve araştırma hastanesi olması 37

42 nedeniyle başvuran hasta sayısının artışı, akademik kadronun güçlenmesi, hastalara tanı açısından algoritmik yaklaşım içinde olunması neden gösterilebilir. Karabacak T. ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada yetersizlik nedenleri aşırı inflamasyon %38,9, skuamöz hücre azlığı %29,5, aşırı kanama %17,9, kuruma fiksasyon artefaktı %7,4, yayma tekniğinde yetersizlik %2,1, aşırı sitoliz %2,1, klinik bilgi yetersizliği %2,1 olarak rapor edilmiştir(35). Dağlı ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada, endoservikal/metaplazik hücre yokluğu %41,5, aşırı inflamasyon %26,6 skuamöz hücre azlığı %13,6, aşırı kanama %8,1, yayma tekniğinde yetersizlik %4,2, kuruma fiksasyon artefaktı %3,6, aşırı sitoliz %2,3 olarak belirtilmiştir(36). Çalışmamızda ise yetersiz olarak değerlendirilen smearlerin oranları belirlendi ve yetersizlik sebeplerine göre gruplandırıldı. Yetersizlik sebepleri sırasıyla %47,59 iltihap hücreleri, %20,17 kuruma-fiksasyon artefaktı %16,23 eritrosit, %12,28 hiposellülerite, diğer %3,7 olarak izlenmektedir. Yetersizlik sebepleri arasında ise aşırı inflamasyon önemli bir yer tutmaktadır. Genel smear oranında da inflamasyon 3970 gibi yüksek sayıda olduğu görülmektedir. Bu durum da (%22,09)hastanemize başvuran kadınlarda kronik servisitin ve spesifik enfeksiyonların yüksek olduğunu göstermektedir. Bu nedenle örneğin alınmasından önce vaginal akıntının uzaklaştırılması smear kalitesini arttırıcı bir çözüm olabilecektir. Tablo22 Sitolojik tanı Biyopsi tanıları Çalışmalar Hasta Sayısı LSIL-H LSIL HSIL Mcgrath ve ark % Walsh ve ark %38 %3.5 - Booth ve ark %45 %10 %69 Nasser ve ark %29 %15 - Kir ve ark %61 %11 - Elsheikh ve ark %40.7 %13 %74 Total 344 %39.5(n=136) - - HSIL ve ASC-H, 2001 Bethesda Sistemi'nde yerini almış terimlerdir. Önceki çalışmalar da göstermiştir ki, sitolojide ASC-H tanısı alanların, altında HSIL barındırma riski artmıştır(37-42).hsil ın sitolojik erken tanısı ve tedavisi servikal kanser gelişimini önlemede kritik öneme sahiptir(43).birde ne LSIL ve ne de HSIL denebilen sitolojik 38

SERVİKAL SİTOLOJİ VE 2001 BETHESDA SİSTEMİ. Dr. İrem PAKER İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Bölümü Ankara Kış Okulu, 18 Mart 2012

SERVİKAL SİTOLOJİ VE 2001 BETHESDA SİSTEMİ. Dr. İrem PAKER İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Bölümü Ankara Kış Okulu, 18 Mart 2012 SERVİKAL SİTOLOJİ VE 2001 BETHESDA SİSTEMİ Dr. İrem PAKER İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Bölümü Ankara Kış Okulu, 18 Mart 2012 Materyalin Tipi Konvansiyonel, sıvı bazlı, diğer Materyalin

Detaylı

SERVİKAL SİTOLOJİ. Dr GÜLGÜN ERDOĞAN AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PATOLOJİ ABD

SERVİKAL SİTOLOJİ. Dr GÜLGÜN ERDOĞAN AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PATOLOJİ ABD SERVİKAL SİTOLOJİ Dr GÜLGÜN ERDOĞAN AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PATOLOJİ ABD Serviks kanserleri kadınlarda 2. sıklıkla görülen kanserlerdir. Kadın kanser ölümlerinde 2. sırada yer alır. İnsidans

Detaylı

ANORMAL TRANSFORMASYON ZONU: ASETİK ASİTİN ETKİSİ NEDİR?

ANORMAL TRANSFORMASYON ZONU: ASETİK ASİTİN ETKİSİ NEDİR? ANORMAL TRANSFORMASYON ZONU: ASETİK ASİTİN ETKİSİ NEDİR? Dr. Murat DEDE GATA Kadın Hast. Ve Doğum AD Jinekolojik Onkoloji Ünitesi Serviks Epiteli Skuamoz epitel: Ektoserviks Kolumnar epitel: Endoserviks

Detaylı

Anormal Servikal Sitolojide Yönetim. Dr. M. Coşan Terek Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim dalı

Anormal Servikal Sitolojide Yönetim. Dr. M. Coşan Terek Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim dalı Anormal Servikal Sitolojide Yönetim Dr. M. Coşan Terek Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim dalı 2001 Bethesda Terminolojisi Skuamoz hücre Atipik skuamoz hücreler Nedeni

Detaylı

Servikal Preinvaziv Lezyonların Yönetimi

Servikal Preinvaziv Lezyonların Yönetimi Servikal Preinvaziv Lezyonların Yönetimi Doç Dr Gökhan Tulunay Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları EA Hastanesi-Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Kliniği Preinvaziv lezyonların terminolojisi 2 Ulusal Kanser

Detaylı

GLANDÜLER LEZYONLARDA YÖNETİM. DR. ZELIHA FıRAT CÜYLAN SBÜ. VAN EĞITIM VE ARAŞTıRMA HASTANESI

GLANDÜLER LEZYONLARDA YÖNETİM. DR. ZELIHA FıRAT CÜYLAN SBÜ. VAN EĞITIM VE ARAŞTıRMA HASTANESI GLANDÜLER LEZYONLARDA YÖNETİM DR. ZELIHA FıRAT CÜYLAN SBÜ. VAN EĞITIM VE ARAŞTıRMA HASTANESI GLANDÜLER LEZYONLAR Tüm servikal sitolojilerin % 0.1-2.1 si En sık 40 yaş Tekrarlanabilirliği kötü Yorumlanması

Detaylı

Skuamöz prekanseröz lezyonlarda terminoloji ve biomarkerler. Dr. Derya Gümürdülü Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

Skuamöz prekanseröz lezyonlarda terminoloji ve biomarkerler. Dr. Derya Gümürdülü Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Skuamöz prekanseröz lezyonlarda terminoloji ve biomarkerler Dr. Derya Gümürdülü Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Skuamöz prekanseröz lezyonlar 1886 Sir John Williams kansere komşu

Detaylı

TANISAL SİTOLOJİDE ALGORİTMİK YAKLAŞIM. Doç. Dr. Özlem AYDIN, F.I.A.C. Acıbadem Üniv. Tıp Fakültesi Patoloji AD - İstanbul

TANISAL SİTOLOJİDE ALGORİTMİK YAKLAŞIM. Doç. Dr. Özlem AYDIN, F.I.A.C. Acıbadem Üniv. Tıp Fakültesi Patoloji AD - İstanbul TANISAL SİTOLOJİDE ALGORİTMİK YAKLAŞIM Doç. Dr. Özlem AYDIN, F.I.A.C. Acıbadem Üniv. Tıp Fakültesi Patoloji AD - İstanbul Sağ meme Hipersellüler, tek dağınık dissosiye hücre patterni Sol meme ??? Hipersellüler,

Detaylı

Glandüler Lezyonlar: Sitoloji, Kolposkopi, Histoloji: ASCCP Management Guidelines

Glandüler Lezyonlar: Sitoloji, Kolposkopi, Histoloji: ASCCP Management Guidelines Glandüler Lezyonlar: Sitoloji, Kolposkopi, Histoloji: ASCCP Management Guidelines Prof. Dr. ÇETİN ÇELİK SELÇUK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HAST VE DOĞUM AD JİNEKOLOJİK ONKOLOJİ BD KONYA SERVİKAL

Detaylı

Tiroid bezinde ender bir mezenkimal tümör. Dr. Ersin TUNCER Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

Tiroid bezinde ender bir mezenkimal tümör. Dr. Ersin TUNCER Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Tiroid bezinde ender bir mezenkimal tümör Dr. Ersin TUNCER Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı 10-10 - 2015 ANKARA Ülkemizin başı sağ olsun Değerli Hocamızı saygıyla anıyoruz Prof.

Detaylı

TİROİD NODÜLLERİNİN SIVI BAZLI (SurePath) SİTOLOJİSİ: 3 Yıllık Histopatolojik Korelasyon

TİROİD NODÜLLERİNİN SIVI BAZLI (SurePath) SİTOLOJİSİ: 3 Yıllık Histopatolojik Korelasyon TİROİD NODÜLLERİNİN SIVI BAZLI (SurePath) SİTOLOJİSİ: 3 Yıllık Histopatolojik Korelasyon Dr. M. Salih Deveci GATA Gülhane Askeri Tıp Fakültesi Patoloji AD, Ankara Patoloji & Sitopatoloji Kongresi Bursa

Detaylı

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır. GİRİŞ: Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır. Foliküler adenomlar iyi sınırlı tek lezyon şeklinde olup, genellikle adenomu normal tiroid dokusundan ayıran kapsülleri vardır. Sıklıkla

Detaylı

Gülay Aydoğdu, Pınar Fırat, Yasemin Özlük, Dilek Yılmazbayhan

Gülay Aydoğdu, Pınar Fırat, Yasemin Özlük, Dilek Yılmazbayhan "ÖNEMİ BELİRSİZ ATİPİ/ÖNEMİ BELİRSİZ FOLİKÜLER LEZYON" "FOLİKÜLER NEOPLAZİ/FOLİKÜLER NEOPLAZİ KUŞKUSU" "MALİGNİTE KUŞKUSU" TANILI TİROİD İNCE İĞNE ASPİRASYON MATERYALLERİNDE MORFOLOJİK DEĞERLENDİRME VE

Detaylı

BAŞ BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ. Dr. Sezer Kulaçoğlu Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

BAŞ BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ. Dr. Sezer Kulaçoğlu Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi BAŞ BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ Dr. Sezer Kulaçoğlu Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 61 y/ K Sol parotiste kitle Makroskopi: 2.3x2.2x0.7 cm ölçülerinde kirli beyaz-kahverengi, kesitinde

Detaylı

Kolposkopi: Kime, Ne Zaman Yapılmalıdır? Doç. Dr. Nejat Özgül Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Kolposkopi: Kime, Ne Zaman Yapılmalıdır? Doç. Dr. Nejat Özgül Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD : Kime, Ne Zaman Yapılmalıdır? Doç. Dr. Nejat Özgül Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Hazırlık asla acil bir prosedür değildir, Prosedür öncesi hasta bilgilendirilmelidir,

Detaylı

Anormal Servikal Sitoloji Yaklaşım

Anormal Servikal Sitoloji Yaklaşım Anormal Servikal Sitoloji Yaklaşım 1 Mayıs 2014 TAJEV Antalya Prof.Dr.Kunter Yüce Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Jinekolojik Onkoloji Ünitesi Başkanı Türk

Detaylı

Kolposkopi: Kime, Ne Zaman Yapılmalıdır? Doç. Dr. Nejat Özgül Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Kolposkopi: Kime, Ne Zaman Yapılmalıdır? Doç. Dr. Nejat Özgül Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Kolposkopi: Kime, Ne Zaman Yapılmalıdır? Doç. Dr. Nejat Özgül Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Hazırlık Kolposkopi asla acil bir prosedür değildir, Prosedür öncesi hasta

Detaylı

ANORMAL SERVİKAL SİTOLOJİ SONUCU OLAN HASTALARDA SERVİKAL BİYOPSİ VE HPV SONUÇLARININ KORELASYONU

ANORMAL SERVİKAL SİTOLOJİ SONUCU OLAN HASTALARDA SERVİKAL BİYOPSİ VE HPV SONUÇLARININ KORELASYONU ANORMAL SERVİKAL SİTOLOJİ SONUCU OLAN HASTALARDA SERVİKAL BİYOPSİ VE HPV SONUÇLARININ KORELASYONU Gülben ÇALIġKAN, Osman ÇELĠK, Hande ERDOĞAN, M. Hande GÖLGELĠ, Alper KAVALCI Danışmanlar: Prof.Dr. Ali

Detaylı

KOLPOSKOPİ UYGULAMASININ YARARLARI POTANSİYEL ZARARLARI ve KULLANILAN TERMİNOLOJİLER

KOLPOSKOPİ UYGULAMASININ YARARLARI POTANSİYEL ZARARLARI ve KULLANILAN TERMİNOLOJİLER KOLPOSKOPİ UYGULAMASININ YARARLARI POTANSİYEL ZARARLARI ve KULLANILAN TERMİNOLOJİLER Prof. Dr. Özcan BALAT Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Jinekolojik Onkolojik Cerrahi

Detaylı

Anormal Kolposkopik Bulgular. Doç. Dr. Nejat Özgül Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Anormal Kolposkopik Bulgular. Doç. Dr. Nejat Özgül Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Anormal Kolposkopik Bulgular Doç. Dr. Nejat Özgül Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Anormal transformasyon zonu muayenesinde nelere bakılmalıdır? Asetik asit öncesi ve

Detaylı

Anormal Kolposkopik Bulgular-1 (IFCPC, 2011)

Anormal Kolposkopik Bulgular-1 (IFCPC, 2011) Anormal Kolposkopik Bulgular-1 Genel Değerlendirme Lezyonun lokalizasyonu T/Z içinde veya dışında Saat kadranına göre yeri Lezyonun büyüklüğü Kapladığı kadran sayısı Kapladığı alan yüzdesi Grade-1(Minör)

Detaylı

Basit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER

Basit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER Basit Guatr Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER Amaç Basit (nontoksik) diffüz ve nodüler guatrı öğrenmek, tanı ve takip prensiplerini irdelemek. Öğrenim hedefleri 1.Tanım 2.Epidemiyoloji 3.Etiyoloji ve patogenez

Detaylı

ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI

ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI TİROİD NODÜLÜNDE AMELİYAT ENDİKASYONLARI Tüm tiroid nodülleri ameliyat endikasyonudur Nodülün hızlı büyümesi (6 ayda çapın > %20) İİAB gerektirmeksizin ameliyat

Detaylı

Servikal Preinvazif Lezyonlarda Tedavi Sonrası Takip. Dr. Murat DEDE GATA Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Servikal Preinvazif Lezyonlarda Tedavi Sonrası Takip. Dr. Murat DEDE GATA Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Servikal Preinvazif Lezyonlarda Tedavi Sonrası Takip Dr. Murat DEDE GATA Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Servikal Sitolojik Terminoloji Neden Takip Edelim? Hastalığın invazif serviks kanserine ilerleme

Detaylı

TİROİD NODÜLLERİNE YAKLAŞIM

TİROİD NODÜLLERİNE YAKLAŞIM NE YAKLAŞIM Prof. Dr. Sibel Güldiken TÜTF, İç Hastalıkları AD, Endokrinoloji BD PREVALANSI Palpasyon ile %3-8 Otopsi serilerinde %50 US ile incelemelerde %30-70 Yaş ilerledikçe sıklık artmakta Kadınlarda

Detaylı

Servikal Erozyon Bulgusu Olan Kadınlarda HPV nin Araştırılması ve Genotiplerinin Belirlenmesi

Servikal Erozyon Bulgusu Olan Kadınlarda HPV nin Araştırılması ve Genotiplerinin Belirlenmesi Servikal Erozyon Bulgusu Olan Kadınlarda HPV nin Araştırılması ve Genotiplerinin Belirlenmesi Doç Dr Ayşen BAYRAM Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji A.D. GİRİŞ İnsan Papilloma Virus

Detaylı

ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ BİLİMSEL TOPLANTISI

ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ BİLİMSEL TOPLANTISI ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ BİLİMSEL TOPLANTISI 27.11.2014 GEBELİK VE LAKTASYON DÖNEMİNDE MEME KANSERİ Dr.Pınar Uyar Göçün Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 41 y, kadın Sağ memeden

Detaylı

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL - Rutine giren tiroid incelemeleri Yüksek rezolüsyonlu ultrasonografi - Tiroid nodülü sıklığı -Yaklaşım Algoritmaları

Detaylı

Histolojik Servikal Preinvaziv Lezyon Yönetimi

Histolojik Servikal Preinvaziv Lezyon Yönetimi Histolojik Servikal Preinvaziv Lezyon Yönetimi Dr. Fuat Demirkıran İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fak. Kadın Hast. ve Doğum ABD, Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı Antalya, Kasım 2014 Preinvaziv Lezyon Tanı ve Tedavisi

Detaylı

OLGU SUNUMU. Prof. Dr. Yeşim Gürbüz

OLGU SUNUMU. Prof. Dr. Yeşim Gürbüz OLGU SUNUMU Prof. Dr. Yeşim Gürbüz HİKAYE 48 yaşında bayan hasta, 2 senedir nefes darlığı olan hasta dahiliyeye başvurmuş, Tiroit palpasyonunda sol lopta 3x2 cm boyutunda kitle ele gelmiş, MNG tanısı

Detaylı

Servikal smearlerde RİA etkisinin incelenmesi

Servikal smearlerde RİA etkisinin incelenmesi Servikal smearlerde RİA etkisinin incelenmesi Uzm. Dr. Şenay ERDOĞAN DURMUŞ Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Patoloji Bölümü 25. Ulusal Patoloji Kongresi, Bursa 15/11/2015 Rahim içi araç (RİA)

Detaylı

SORULAR VE OLGULARLA JİNEKOPATOLOJİ GÜNCELLEMESİ

SORULAR VE OLGULARLA JİNEKOPATOLOJİ GÜNCELLEMESİ SORULAR VE OLGULARLA JİNEKOPATOLOJİ GÜNCELLEMESİ 10-MAYIS 2014 CUMARTESİ 8:50-9:00 Açılış 9.00-10.15 SERVİKS ve VULVA OTURUMU Oturum Başkanı: DR. MERAL KOYUNCUOĞLU 1-En sık gördüğümüz inflamatuar vulva

Detaylı

30.12.2014. Özel Muayene ve Tanı Yöntemleri. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. Özel Muayene ve Tanı Yöntemleri

30.12.2014. Özel Muayene ve Tanı Yöntemleri. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. Özel Muayene ve Tanı Yöntemleri 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı 16.Hafta ( 29.12-02.01 / 01 / 2015 ) ÖZEL MUAYENE VE TANI YÖNTEMLERİ Slayt No: 26 4 4.)) ÖZEL MUAYENE VE TANI YÖNTEMLERİ 1.) Smear alma 2.) Vajinal kültür

Detaylı

SERVİKAL ÖRNEKLERDE HPV DNA ve SİTOLOJİK İNCELEME SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

SERVİKAL ÖRNEKLERDE HPV DNA ve SİTOLOJİK İNCELEME SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ SERVİKAL ÖRNEKLERDE HPV DNA ve SİTOLOJİK İNCELEME SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Begüm Nalça Erdin 1, Alev Çetin Duran 1, Ayça Arzu Sayıner 1, Meral Koyuncuoğlu 2 1 Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi,

Detaylı

Prof.Dr. İlkkan DÜNDER

Prof.Dr. İlkkan DÜNDER Prof.Dr. İlkkan DÜNDER Destrüktif Yöntemler Elektrokoagülasyon Kriyoterapi Lazer vaporizasyon Eksizyonel Yöntemler LEEP Soğuk konizasyon Lazer konizasyon Histerektomi Destrüktif / Eksiyonel Tedavilerin

Detaylı

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ Dr. Filiz Yenicesu Düzen Laboratuvarı Görüntüleme Birimi Meme Kanserinde Tanı Yöntemleri 1. Fizik muayene 2. Serolojik Testler 3. Görüntüleme 4. Biyopsi Patolojik

Detaylı

Tiroid nodüllerinin değerlendirilmesinde tru-cut biyopsi yöntemi kullanılmalı mı?

Tiroid nodüllerinin değerlendirilmesinde tru-cut biyopsi yöntemi kullanılmalı mı? Tiroid nodüllerinin değerlendirilmesinde tru-cut biyopsi yöntemi kullanılmalı mı? Beril Güler, Tuğçe Kıran, Dilek Sema Arıcı, Erhan Ayşan, Fatma Cavide Sönmez Tiroid nodülü nedir? Çevre tiroid parankiminden

Detaylı

MEME PATOLOJİSİ Slayt Semineri Oturum Başkanları: Dr. Osman ZEKİOĞLU - Dr. Gülnur GÜLER

MEME PATOLOJİSİ Slayt Semineri Oturum Başkanları: Dr. Osman ZEKİOĞLU - Dr. Gülnur GÜLER MEME PATOLOJİSİ Slayt Semineri Oturum Başkanları: Dr. Osman ZEKİOĞLU - Dr. Gülnur GÜLER OLGU SUNUMU Dr Tülin Öztürk İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı 25. Ulusal Patoloji Kongresi 14-17

Detaylı

NEOPLAZİ D R. Y A S E M İ N S E Z G İ N. yasemin sezgin

NEOPLAZİ D R. Y A S E M İ N S E Z G İ N. yasemin sezgin NEOPLAZİ D R. Y A S E M İ N S E Z G İ N yasemin sezgin Neoplazi Yeni bir doku oluşmasını ifade eder. Oluşan bu kitleye neoplazm denir. Aslen şişlik anlamına gelen tümör deyimi de neoplazm anlamında kullanılmaktadır.

Detaylı

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Akciğer karsinomlarının gelişiminde preinvaziv epitelyal lezyonlar; Akciğer karsinomlarının gelişiminde

Detaylı

ENDOMETRİAL KÜRETAJ MATERYALLERİNDE GÖRÜLEBİLEN BENİGN PATOLOJİLER

ENDOMETRİAL KÜRETAJ MATERYALLERİNDE GÖRÜLEBİLEN BENİGN PATOLOJİLER ENDOMETRİAL KÜRETAJ MATERYALLERİNDE GÖRÜLEBİLEN BENİGN PATOLOJİLER Dr. H. Dilek BÜLBÜL T.C. Sağlık Bakanlığı Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi ANKARA APD Kış Okulu 18.03.2012

Detaylı

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor Rahim Ağzı Kanserinde Çığır Açan Adım Kadın Kanserleri Hakkında Mutlaka Bilmeniz Gerekenler Özel

Detaylı

Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi

Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi Polipte Kanser Dr.Cem Terzi Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi Polip ve polipoid karsinoma POLİP Epitelyal yüzeyden kaynaklanan çıkıntı HİSTOLOJİK POLİP TİPLERİ

Detaylı

Deri Tümörleri Pratik Ders İçeriği

Deri Tümörleri Pratik Ders İçeriği Deri Tümörleri Pratik Ders İçeriği Deri Tümörleri DSÖ(2006) sınıflaması Yassı Hücreli Karsinom Bazal Hücreli Karsinom Bazoskuamoz Karsinom Melanositik Dermal Nevus Melanom DSÖ DERİ TÜMÖRLERİ SINIFLAMASI

Detaylı

İstanbul Şişli Etfal Eğitim Araştırma Hastanesi Jinekoloji Polikliniğine Başvuran 40 Yaş ve Üzeri Kadınların PAP Smear Sonuçlarının Değerlendirilmesi

İstanbul Şişli Etfal Eğitim Araştırma Hastanesi Jinekoloji Polikliniğine Başvuran 40 Yaş ve Üzeri Kadınların PAP Smear Sonuçlarının Değerlendirilmesi ORIGINAL RESEARCH / ORİJİNAL ARAŞTIRMA 2013 İstanbul Şişli Etfal Eğitim Araştırma Hastanesi Jinekoloji Polikliniğine Başvuran 40 Yaş ve Üzeri Kadınların PAP Smear Sonuçlarının Değerlendirilmesi Evaluation

Detaylı

T.C. Sağlık Bakanlığı İstanbul Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2007 yılı servikovajinal smear sonuçlarının retrospektif incelenmesi

T.C. Sağlık Bakanlığı İstanbul Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2007 yılı servikovajinal smear sonuçlarının retrospektif incelenmesi Göztepe Tıp Dergisi 24(4):68-72, 2009 ISSN 300-526X KLİNİK ARAŞTIRMA Jinekoloji ve Obstetrik T.C. Sağlık Bakanlığı İstanbul Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2007 yılı servikovajinal smear sonuçlarının

Detaylı

BİYOPSİDE SIL TANISI. Dr. ALP USUBÜTÜN. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

BİYOPSİDE SIL TANISI. Dr. ALP USUBÜTÜN. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı BİYOPSİDE SIL TANISI Dr. ALP USUBÜTÜN Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı HEDEFLER SIL de morfolojik değişikliklerin temeli Terminoloji neden değişiyor ve son durum (LAST) SIL tanısında

Detaylı

ENDOSERVİKAL KÜRETAJIN KOLPOSKOPİ UYGULAMASINDA YERİ VARDIR

ENDOSERVİKAL KÜRETAJIN KOLPOSKOPİ UYGULAMASINDA YERİ VARDIR ENDOSERVİKAL KÜRETAJIN KOLPOSKOPİ UYGULAMASINDA YERİ VARDIR Prof. Dr. Orhan ÜNAL Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı Başkanı ECC alınması servikal kolposkopi biyopsi doğruluğunu

Detaylı

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ Prof. Dr. Şahsine Tolunay Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı 17.10.2015 OLGU 43 yaşında kadın 2 çocuğu var Sol memede ağrı ve kitle yakınması mevcut

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Soliter Pulmoner Nodül Tanım: Genel bir tanımı olmasa da 3 cm den küçük, akciğer parankimi ile çevrili, beraberinde herhangi patolojinin eşlik

Detaylı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Meme kanserli hastalarda ana prognostik faktörler: Primer tümörün büyüklüğü

Detaylı

Oral Prekanserözlerde Tanı Bakımından Dişhekiminin Rolü

Oral Prekanserözlerde Tanı Bakımından Dişhekiminin Rolü Oral Prekanserözlerde Tanı Bakımından Dişhekiminin Rolü Prof. Dr. Semih Özbayrak Marmara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Oral Diagnoz ve Radyoloji Anabilim Dalı Bşk. 1 Ağız-perioral ve orofarengeal

Detaylı

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm BAZAL HÜCRELİ KARSİNOM Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm Nadiren met. yapar fakat tedavisiz bırakıldığında invazif davranış göstermesi,lokal invazyon,

Detaylı

SERVİKS KANSERİ TARAMA KALİTE KONTROL SÜREÇLERİ. Dr. Serdar Altınay Istanbul B.Eğitim Araştırma Hastanesi

SERVİKS KANSERİ TARAMA KALİTE KONTROL SÜREÇLERİ. Dr. Serdar Altınay Istanbul B.Eğitim Araştırma Hastanesi SERVİKS KANSERİ TARAMA KALİTE KONTROL SÜREÇLERİ Dr. Serdar Altınay Istanbul B.Eğitim Araştırma Hastanesi Organized Program (IARC) Features Screenin guidelines Initiatives to increase screening participation

Detaylı

NODULER GUATR DA CERRAHİNİN GENİŞLİĞİ. Dr. Serkan SARI SB İstanbul EAH

NODULER GUATR DA CERRAHİNİN GENİŞLİĞİ. Dr. Serkan SARI SB İstanbul EAH NODULER GUATR DA CERRAHİNİN GENİŞLİĞİ Dr. Serkan SARI SB İstanbul EAH TİROİDDE NODUL CERRAHİ ENDİKASYON TİROİD NODÜLLERİNİN KLİNİK ÖNEMİ YAŞ CİNSİYET RADYASYONA MARUZ KALMA ÖYKÜSÜ AİLE ÖYKÜSÜ VE DİĞER

Detaylı

İTF

İTF Vaka takdimi 65 yaş, E Sağ sternoklaidomastoid kas posteriorunda 3,5x2,5 cm Yoğun kontrast tutulumu gösteren metastatik lenf nodu Klinik tanı: Tiroid Ca met? İİA yapıldı Prot. No. 24738-11 Hasta başı yeterlik

Detaylı

SERVİKAL PREKANSER VE KANSERLERİN TESPİTİNDE P16/Kİ 67 DUAL BOYAMA YÖNTEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TARAMA TRİAGE KULLANIMI PROF. DR. M.

SERVİKAL PREKANSER VE KANSERLERİN TESPİTİNDE P16/Kİ 67 DUAL BOYAMA YÖNTEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TARAMA TRİAGE KULLANIMI PROF. DR. M. SERVİKAL PREKANSER VE KANSERLERİN TESPİTİNDE P16/Kİ 67 DUAL BOYAMA YÖNTEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TARAMA TRİAGE KULLANIMI PROF. DR. M.YAVUZ SALİHOGLU İ.Ü. İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE

Detaylı

TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD.

TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD. TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD. Minai OA, Dasgupta A, Mehta AC 2000 Tarihçe Schieppati 1949, 1958 akciğer kanseri TBNA, subkarinal

Detaylı

Op Dr Aybala AKIL Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Acıbadem Bodrum Hastanesi

Op Dr Aybala AKIL Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Acıbadem Bodrum Hastanesi Op Dr Aybala AKIL Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Acıbadem Bodrum Hastanesi Smear testi nedir? Nasıl alınır? Hangi sıklıkla alınır? Ne işe yarar? HPV nedir? Serviks kanseri nedir? Rahim ağzı kanseri

Detaylı

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ Dr. Derin KÖSEBAY OVER KANSERİ Over kanseri tanısı koyulduktan sonra ortalama 5 yıllık yaşam oranı %35 civarındadır. Evre I olgularında 5 yıllık yaşam

Detaylı

MELANOMA PATOLOJİSİ KLİNİSYEN PATOLOGTAN NE BEKLEMELİDİR?

MELANOMA PATOLOJİSİ KLİNİSYEN PATOLOGTAN NE BEKLEMELİDİR? MELANOMA PATOLOJİSİ KLİNİSYEN PATOLOGTAN NE BEKLEMELİDİR? Dr. Nebil BAL Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Adana Arş ve Uyg Mrk 1 Malign Melanoma Deri Mukozal 2 Malign Melanoma Biyopsi

Detaylı

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Erken Evre Akciğer Kanserinde Erken Evre Akciğer Kanserinde Görüntüleme Dr. Figen Başaran aran Demirkazık Hacettepe Universitesi Radyoloji Anabilim Dalı Kasım 2005 Mayıs 2006 Müsinöz ve nonmüsinöz tipte bronkioloalveoler komponenti

Detaylı

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz? Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz? Prof. Dr. Banu Bilezikçi Ankara Güven Hastanesi, Patoloji Bölümü Ankara Meme Hastalıkları Derneğinin III. Toplantısı 24 Kasım

Detaylı

ENDOMETRİAL HİPERPLAZİ VE KARSİNOMUNDA NÜKLEUS BOYUTUNUN KARŞILAŞTIRMALI MORFOMETRİK ANALİZİ. Dr. Ayşe Nur Uğur Kılınç. Dr.

ENDOMETRİAL HİPERPLAZİ VE KARSİNOMUNDA NÜKLEUS BOYUTUNUN KARŞILAŞTIRMALI MORFOMETRİK ANALİZİ. Dr. Ayşe Nur Uğur Kılınç. Dr. ENDOMETRİAL HİPERPLAZİ VE KARSİNOMUNDA NÜKLEUS BOYUTUNUN KARŞILAŞTIRMALI MORFOMETRİK ANALİZİ Dr. Ayşe Nur Uğur Kılınç Dr. Sıddıka Fındık Ülkemizde ve tüm dünyada sıklığı giderek artmakta olan endometrial

Detaylı

Anahtar Kelimeler: Serviks, PAP Smear, Sitoloji, Kanser, Tarama, CIN, LSIL, HSIL

Anahtar Kelimeler: Serviks, PAP Smear, Sitoloji, Kanser, Tarama, CIN, LSIL, HSIL Başkent Üniversitesi Ankara hastanesinde 2008 2009 yılları arası PAP test sonuçlarının geriye dönük olarak irdelenmesi ve normal serviks ile atipi gösteren PAP testlerin karşılaştırılması Bengisu KAYA,

Detaylı

Endometrial stromal tümörler

Endometrial stromal tümörler Endometrial stromal tümörler WHO-2014 sınıflamasında neler değişti? Dr. Şennur İlvan İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD Endometrial stromal tümör (1966) Endometrial stromal nodül Low grade endometrial

Detaylı

PROSTAT İĞNE BİYOPSİSİNDE TÜMÖR TANISI. Dr. Duygu Kankaya Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi

PROSTAT İĞNE BİYOPSİSİNDE TÜMÖR TANISI. Dr. Duygu Kankaya Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi PROSTAT İĞNE BİYOPSİSİNDE TÜMÖR TANISI Dr. Duygu Kankaya Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Prostat İğne Biyopsisi Anormal digital rektal inceleme- Endurasyon, asimetri, sert nodülasyon Serum PSA 4mg/dl

Detaylı

ET İ UYGULAYALIM MI?

ET İ UYGULAYALIM MI? HSIL DA GÖR VE TEDAVİ ET İ UYGULAYALIM MI? Dr. Gökhan Demirayak Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bakırköy Dr Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Kliniği Gör ve Tedavi Et Kolposkopide

Detaylı

MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 (Bildiri ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster Bildiri KABUL POSTER BİLDİRİ

MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 (Bildiri ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster Bildiri KABUL POSTER BİLDİRİ MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 ( ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster 2 ( ID: 63)/lenfomalı iki olguda meme tutulumu Poster 4 ( ID: 87)/Olgu Sunumu: Meme Amfizemi Poster 6 ( ID:

Detaylı

Adrenalde sık ve nadir görülen lezyonlar. Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD

Adrenalde sık ve nadir görülen lezyonlar. Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD Adrenalde sık ve nadir görülen lezyonlar Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD Feokromositoma Kromafin hücrelerden köken alır 2 tip hücre içerir:kromafin hücreler ve sustentaküler

Detaylı

Tiroidde folliküler paterndeki lezyonların ayırımında bireysel yaklaşım. Dr. Cenk Sökmensüer HÜTF Patoloji AD

Tiroidde folliküler paterndeki lezyonların ayırımında bireysel yaklaşım. Dr. Cenk Sökmensüer HÜTF Patoloji AD Tiroidde folliküler paterndeki lezyonların ayırımında bireysel yaklaşım Dr. Cenk Sökmensüer HÜTF Patoloji AD İyi farklılaşmış folliküler paternde tiroid neoplazmları Adenomlar Minimal invazif folliküler

Detaylı

Dr Ahmet Midi Maltepe Üniversitesi Patoloji

Dr Ahmet Midi Maltepe Üniversitesi Patoloji Dr Ahmet Midi Maltepe Üniversitesi Patoloji Genel bilgiler Tümör hücreleri, Subkapsüler sinüzoid İntraparankimal sinüzoid Histiositlerde burada bulunur Genel bilgiler Kanser hücreleri genellikle grup oluşturur

Detaylı

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler MEME KANSERİ Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler KANSER NEDİR? Hücrelerin kontrolsüz olarak sürekli çoğalmaları sonucu yakındaki ve uzaktaki başka organlara yayılarak kötü klinik

Detaylı

ADENOKARSİNOMLARDA HİSTOLOJİK ALT TİPLER. Prof. Dr. Ali VERAL Ege ÜTF Patoloji A.D. 21. Ulusal Patoloji Kongresi İzmir

ADENOKARSİNOMLARDA HİSTOLOJİK ALT TİPLER. Prof. Dr. Ali VERAL Ege ÜTF Patoloji A.D. 21. Ulusal Patoloji Kongresi İzmir ADENOKARSİNOMLARDA HİSTOLOJİK ALT TİPLER Prof. Dr. Ali VERAL Ege ÜTF Patoloji A.D. 21. Ulusal Patoloji Kongresi 17.11.2011 İzmir Adenokarsinom WHO 1967 1981 Bronkojenik o Asiner o Papiller Bronkiolo-alveoler

Detaylı

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği İnsidental kanser Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Tanım Preoperatif tanı yöntemleriyle saptanamayan, ancak benign hastalıklar nedeniyle

Detaylı

Meme kanser cerrahisinde sentinel lenf nodunu değerlendirmede intraoperatif sitolojinin tanı değeri

Meme kanser cerrahisinde sentinel lenf nodunu değerlendirmede intraoperatif sitolojinin tanı değeri Meme kanser cerrahisinde sentinel lenf nodunu değerlendirmede intraoperatif sitolojinin tanı değeri Mine Önenerk 1, Fügen Vardar Aker 1, Gülistan Gümrükçü 1, Nilüfer Gürsan 1, Meryem Doğan 1, Günay Gürleyik

Detaylı

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM Tanım Az diferansiye tiroid karsinomları, iyi diferansiye ve anaplastik

Detaylı

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya Meme Olgu Sunumu 3 Kasım 2016 Antalya Gürdeniz Serin Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Olgu 35 yaşında kadın Sağ meme de kitle Özgeçmişinde: SLE - Renal Tx Radyoloji Mamografi: Sağ

Detaylı

VULVA,VAGİNA VE PREKANSERÖZ LEZYONLARI. Prof.Dr. Macit Arvas

VULVA,VAGİNA VE PREKANSERÖZ LEZYONLARI. Prof.Dr. Macit Arvas VULVA,VAGİNA VE SERVİKS KSİN PREKANSERÖZ LEZYONLARI Prof.Dr. Macit Arvas VIN Son yıllarda y llarda giderek insidansı artmaktadır. r. Ortalama yaş 43 En belirgin semptom kaşı şıntı (% 79) olguda Sınıflama(ISSVD-Yeni)

Detaylı

MEME KANSERİ TARAMASI

MEME KANSERİ TARAMASI MEME KANSERİ TARAMASI Meme Kanseri Taramanızı Yaptırdınız Mı? MEME KANSERİ TARAMASI NE DEMEKTİR? Kadınlarda görülen kanserlerin %33 ü ve kansere bağlı ölümlerin de %20 si meme kanserine bağlıdır. Meme

Detaylı

İNVAZİV MESANE TÜMÖRLERİ. -Patoloji- Dilek Ertoy Baydar Hacettepe Ün. Patoloji AD

İNVAZİV MESANE TÜMÖRLERİ. -Patoloji- Dilek Ertoy Baydar Hacettepe Ün. Patoloji AD İNVAZİV MESANE TÜMÖRLERİ -Patoloji- Dilek Ertoy Baydar Hacettepe Ün. Patoloji AD İnvaziv Mesane Karsinomları Mesane karsinomlarının %30 u Papiller tümörün tabanında veya içinde Karsinoma in-situ beraberinde

Detaylı

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU Op.Dr.Hakan YETİMALAR Doç.Dr.İncim BEZİRCİOĞLU Dr. Gonca Gül GÜLBAŞ TANRISEVER İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştıma Hastanesi GİRİŞ

Detaylı

Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr.

Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr. Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım Dr. Alper CEYLAN Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı Tiroid

Detaylı

Patoloji ve Sitoloji Laboratuarı

Patoloji ve Sitoloji Laboratuarı Patoloji ve Sitoloji Laboratuarı Patoloji ve Sitoloji Laboratuarı VİZYONUMUZ Üstün mesleki bilgi ışığında yüksek profesyonel standartlarda tıbbı sanat icra etmek MİSYONUMUZ Her hasta için özenli, titiz

Detaylı

TİROİD CERRAHİSİ. Dr. Ömer USLUKAYA

TİROİD CERRAHİSİ. Dr. Ömer USLUKAYA TİROİD CERRAHİSİ Dr. Ömer USLUKAYA CERRAHİ KİME NE ZAMAN? NASIL CERRAHİ - KİME? Malignite veya şüphesi GUATR Medikal tedaviye dirençli hipertroidi Bası Kozmetik sorun Retrosternal yerleşim AMAÇ Ötirodizim

Detaylı

CIN 1/2, CIN 2 ve CIN 2/3 konservatif yönetimi sonrasında kolposkopik bulgular, histolojik klinik sonuçlar arasındaki risk ilişkisi

CIN 1/2, CIN 2 ve CIN 2/3 konservatif yönetimi sonrasında kolposkopik bulgular, histolojik klinik sonuçlar arasındaki risk ilişkisi CIN 1/2, CIN 2 ve CIN 2/3 konservatif yönetimi sonrasında kolposkopik bulgular, histolojik klinik sonuçlar arasındaki risk ilişkisi M. Coşan Terek Ege Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim

Detaylı

Servikal Lezyonların Değerlendirilmesi: Biopsi kaç tane,nereden, nasıl alınmalıdır?

Servikal Lezyonların Değerlendirilmesi: Biopsi kaç tane,nereden, nasıl alınmalıdır? Servikal Lezyonların Değerlendirilmesi: Biopsi kaç tane,nereden, nasıl alınmalıdır? BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Kadın Hastalıkları Doğum AD JİNEKOLOJİK ONKOLOJİ BİLİM DALI DR.ESRA KUŞÇU BİOPSİ SAYISI

Detaylı

ERKEK GENİTAL SİSTEMİ. Webmaster tarafından yazıldı. Pazartesi, 12 Ocak 2009 11:39 - Son Güncelleme Perşembe, 15 Ocak 2009 09:19

ERKEK GENİTAL SİSTEMİ. Webmaster tarafından yazıldı. Pazartesi, 12 Ocak 2009 11:39 - Son Güncelleme Perşembe, 15 Ocak 2009 09:19 1) Çocuklarda en sık görülen testis tümörü aşağıdakilerden hangisidir? (1998 NİSAN) a) Klasik seminom b) Teratom c) Yolk sak tümörü d) Kariokarsinom e) Spermatositik seminom Testisde en sık görülen tümör

Detaylı

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ Dinç Süren 1, Mustafa Yıldırım 2, Vildan Kaya 3, Ruksan Elal 1, Ömer Tarık Selçuk 4, Üstün Osma 4, Mustafa Yıldız 5, Cem

Detaylı

Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi

Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi Dr. Handan Onur XXI. Düzen Klinik Laboratuvar Günleri, Ankara, 23 Ekim 2011 MEME KANSERİ Meme Kanseri Sıklıkla meme başına

Detaylı

BAŞ-BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ-TÜKRÜK BEZİ TÜMÖRLERİ OLGU SUNUMU. Dr. Özlem Saraydaroğlu

BAŞ-BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ-TÜKRÜK BEZİ TÜMÖRLERİ OLGU SUNUMU. Dr. Özlem Saraydaroğlu BAŞ-BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ-TÜKRÜK BEZİ TÜMÖRLERİ OLGU SUNUMU Dr. Özlem Saraydaroğlu 63 yaşında, erkek hasta İki yıldır boyun sol tarafında, kulak altında şişlik yakınması Dış merkezli USG sonucu;

Detaylı

Servikal Premalign Histopatolojilerde Yönetim

Servikal Premalign Histopatolojilerde Yönetim Servikal Premalign Histopatolojilerde Yönetim Preinvaziv Lezyonlar Epidemiyolojisi Üreme döneminde daha sık görülür İnsidansı 12/100.000 34-39 yaş grubunda 86/100.000 CIN I ve II nin pik yaptığı yaş 25-35

Detaylı

MEME ve SERVİKS KANSERLERİ MOBİL TARAMA SONUÇLARI - 2013 MANİSA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ & TOBB İŞBİRLİĞİ ÇALIŞMASI

MEME ve SERVİKS KANSERLERİ MOBİL TARAMA SONUÇLARI - 2013 MANİSA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ & TOBB İŞBİRLİĞİ ÇALIŞMASI MEME ve SERVİKS KANSERLERİ MOBİL TARAMA SONUÇLARI - 2013 MANİSA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ & TOBB İŞBİRLİĞİ ÇALIŞMASI G. Köroğlu 1, M. Tekeci 1, Z. Tay 1, G. Yorgancıgil 2, N. Karataş 2, S. Bulut 2 1 Manisa

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

HSIL/CIN 2, 3: Sitoloji ve Histoloji: ASCCP Kılavuzları

HSIL/CIN 2, 3: Sitoloji ve Histoloji: ASCCP Kılavuzları HSIL/CIN 2, 3: Sitoloji ve Histoloji: ASCCP Kılavuzları Dr. Hakan Ozan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi BD Önerinin güç düzeyi; A: Etkinlik

Detaylı

Human Papilloma Virus

Human Papilloma Virus Human Papilloma Virus tanı-izlem-korunma-danışmanlık-tedavi Doç.Dr. Kurtuluş ÖNGEL İzmir Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Kliniği HPV Papovaviridae ailesinden. 20 eşit yüzeyli (ikosahedral)

Detaylı

Vulva, vajina ve rahim ağzı bölgelerini etkileyebilir. Ancak rahmin diğer taraflarına, karnın içine ve yumurtalıklara gitmez.

Vulva, vajina ve rahim ağzı bölgelerini etkileyebilir. Ancak rahmin diğer taraflarına, karnın içine ve yumurtalıklara gitmez. HPV cinsel yolla bulaşan bir virüstür. Vulva, vajina ve rahim ağzı bölgelerini etkileyebilir. Ancak rahmin diğer taraflarına, karnın içine ve yumurtalıklara gitmez. HPV bulunduğu yerdeki hücreleri bazen

Detaylı

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı Tiroidit terimi tiroidde inflamasyon ile karakterize olan farklı hastalıkları kapsamaktadır

Detaylı

Genital Siğiller Risk Faktörler: Belirtiler:

Genital Siğiller Risk Faktörler: Belirtiler: HPV ( Human Papilloma virus) 60 tan fazla virüse verilen ortak addır. Bu virüsler vücudun herhangi bir yerinde siğillere sebep olabilirler.ancak bazıları cinsel yola bulaşır ve condyloma acuminata veya

Detaylı

Endometrium Karsinomları

Endometrium Karsinomları Endometrium Karsinomları Prof. Dr. Türkan KÜÇÜKALİ Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Ankara Endometrium Adenokarsinomlarının Histolojik Tipleri Endometrioid adenokarsinom Silli

Detaylı