T.C. ISTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ KOBİ DANIŞMA BİRİMİ SORULARLA İŞLETME FİNASMANI Müge İşeri Istanbul, 2005 1
1. FİNANS FONKSİYONU NEDİR? İşletme amaçlarına yönelik olarak faaliyetlerin sürdürülebilmesi için gerekli para akımlarını dengeleyen fonksiyon finans fonksiyonu olarak adlandırılır. Finansal yönetimin içeriğine işletmenin sürekliliğini sağlamaya ve piyasa değerini maksimum kılmaya yönelik olarak, finansal analiz ve kontrol, uzun ve kısa vadeli finansal planlama ve işletme sermayesi yönetimine ilişkin temel kavramların açıklanması girer. Finans işletmede para giriş ve çıkışlarını dengeleyen bir fonksiyondur. İşletmenin kar etmesi bir amaç değildir. Bir işletmenin esas amacı nakit akışını dengelemektir. Finansal yönetimin fonksiyonları; finansal analiz, finansal planlama ve denetim, fonların sağlanması, yatırımı ve özel finansal sorunların çözümü şeklinde özetlenebilir.işletmeler aşağıdaki konuları kapsayan bir süreç içinde finansal planlama yaparak gelecekteki durumlarının ne olacağı hakkında yorum yapabilirler. Firma için mümkün yatırım ve finansman tercihlerinin analizi, Şimdi alınan kararların gelecekteki sonuçlarının tahmini, Hangi alternatifin uygulanacağına karar verilmesi, Finansal planda saptanmış amaçlar yönündeki performansın ölçülmesi. 2. FİNANSAL PLANLAMA NEDİR VE NE AMAÇLA YAPILIR? Finansal Planlama; Firmalarda uzun dönemli amaç ve hedefleri belirlemek ve bu amaçları gerçekleştirebilmek için gereksinim duyulan kaynakları ayrılması ile, uygun faaliyet programlarının hazırlanmasıdır. Planlamanın temel amaçları arasında işletmenin amaçlarını açığa kavuşturmak,netleştirmek,kaynak dağılımını iyileştirmek ve kaynak kullanımında etkinlik sağlamak,olanaksız beklentiler için kaynakların savurganca kullanılmasını önlemek, stratejilerin geliştirilmesine ve belirlenmesine katkıda 2
bulunmak,amaçlar ve geleceğe yönelik hedefler, kantitatif hale dönüştürülmesi, faaliyetlerin değerlenmesinde, kontrolünde kullanılacak standartların belirlenmesinin sağlanması,ekonomik hayatta karşılaşılabilecek problemlerin önceden görülmesinin mümkün kılınması, işletmede çeşitli bölümler arasında koordinasyon sağlanması, işletme amaç ve stratejilerinin anlaşılmasında ve faaliyetlerin yürütülmesinde yol gösterici olması, kaynakların daha etkin kullanılması sayılabilir. 3. PLANLAMANIN BEKLENEN YARARI SAĞLAMASI İÇİN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR? Planlamadan tek başına büyük sonuçlar beklenmemelidir,planlamanın bir amaç değil araç olduğu gözden kaçmamalıdır.planlama esnek olmalı değişen koşullara uyum sağlamalı,sık sık gözden geçirilmelidir.alt düzey yöneticiler,uygulamacılar da planlama sürecinekatılmalıdır.büyümeyi özendiren yaklaşımlara yer verilmelidir.planlama,firmanın durumuna göre,değişik özellikler gösterebilmelidir.kurumsal Strateji,kurum kimliği geliştirmelidir.planlama, üst düzey yöneticinin yerini alamaz.stratejik planlama ve stratejik düşünce birbirine karıştırılmamalıdır. İşletmenin uzun dönemli amaç ve hedefleri, işletmenin mevcut finansal yapısı, üretilen mamullerin özellikleri,üretilen ürünlerin pazarlanabilirliği, işletmenin pazarlık gücü vb. içsel unsurlar göz önünde bulundurulmalıdır. Finansal planlama yapılırken aşağıdaki unsurlar da gözönünde bulundurulmalıdır. Genel ekonomik durum, işkolundaki rekabet,vergi uygulamaları,kredi kaynakları,bireysel ve kurumsal yatırımcı davranışları,talepteki olası değişmeler ve satıcıların durumu gözönüne alınır. Etkili bir finansal planın koşulları geleceğe yönelik doğru tahmin yapmak,en 3
uygun plansal planın seçimi,uygulanan finansal planın izlenmesidir. 4. BİLANÇO NEDİR? Temel mali tablolardan biri bilançodur. Bilanço işletmenin belli bir andaki varlık, borç ve özkaynakları hakkında bilgi veren statik (durağan) bir tablodur. Aktif Döner Varlıklar BİLANÇO Pasif Kısa Vadeli Borçlar Sabit Varlıklar Orta Ve Uzun Vadeli Borçlar Özsermaye ----------------- --------------------- Toplam Aktifler = Toplam Pasifler 5. BİLANÇO KALEMLERİ SIRALANIRKEN GÖZÖNÜNE ALINAN TEMEL FAKTÖRLER NELERDİR? Varlıkların bilançoda gösterilmesinde (sıralanmasında) gözönüne alınan faktörlerden biri likidite kavramıdır.likidite özelliği anında ve değerinde nakte dönüşme hızı demektir. Bilançoda en likit varlık kasa ve banka olup, pazarlanabilir menkul kıymetler, alacaklar ve stoklar şeklinde döner değerler arasında bir sıralama takip edilir. İşletmelerde asıl üretim gücünü belirleyen değerler olan sabit değerlerin 4
likiditesi az olmasına karşın verimlilik ve karlılıkları daha yüksektir. Bilançonun sermaye yapısını gösteren pasiflerinde de aktif taraftakine benzeyen bir yapı söz konusudur. Pasifte aşağı doğru inildikçe maliyet artar.işletmeler yatırım yaparken, ya kendi parasını (özkaynaklar)ya da başkasının parasını kullanırlar (kredi olarak). İşletme ister kendi parasını kullansın, isterse bu parayı kreditörlerden temin etsin, sonuçta her iki alternatifin de bir maliyeti vardır. Özsermayenin maliyeti kar payıdır. Getiri beklentisiyle şirkete yatırımda bulunan tasarruf sahibinin beklentisi karşılanmazsa, tasarrufçu şirketten parasını çekerek alternatif yatırım alanlarına kayar. Borcun maliyeti ise faizdir. Kanunen borcun faizini işletmeler vergiden düşebilirler. Buna vergi kalkanı denir. Ancak, kar payı vergiden düşülemediği için, işletmeler açısından yatırım yaparken özkaynak kullanmak daha pahalıdır. Özetle bilançonun pasif tarafında da aşağı doğru inildikçe maliyet artar buna karşılık risk azalır. Bilanço Aktif Pasif Likidite DV KSB Maliyet azalır artar Karlılık ve risk ve + + verimlilik USB karlılık azalır artar SV + ÖZS -------------------------- --------------------- TOPLAM AKTİFLER TOPLAM PASİFLER 5
İşletmeler yatırım yaparken maliyeti daha ucuz olan borç fonları kullanırken sağlam bir özsermaye tabanına sahip değillerse borç vericiler (kreditörler) kendilerini güvende hissetmek için borç verme koşullarını git gide ağırlaştırırlar. Bu nedenle işletmeler borç ve özsermayelerini optimal noktada dengeleyerek finansal risklerini minimumda tutmaya gayret ederler. 6. TEMEL BİLANÇO KALEMLERİNİN TANIMLARI NELERDİR? Duran Varlıklar (Sabit Varlıklar, DV) Bir yıldan veya bir normal faaliyet döneminden daha uzun sürelerle, işletme faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi için kullanılmak amacıyla elde edilen ve ilke olarak bir yıldan veya normal faaliyet dönemi içinde paraya çevrilmesi veya tüketilmesi öngörülmeyen varlıklardan oluşur. Dönen Varlıklar (Döner Varlık, DV) Bir yıl veya normal faaliyet dönemi içerisinde paraya çevrilmesi ya da kendilerinden yararlanılması beklenilen varlıkları temsil eden hesaplardan oluşur.dönen Varlıklar, bir yıl içinde birbirine veya nakde dönüşebilen varlıklardır. DV likidite esasına göre sıralanır. Bu sıralamada yukarıdan aşağı doğru gidildikçe likidite azalır. Net İşletme Sermayesi (NİS) ise Kısa Süreli Borçların Döner Varlıklardan çıkartılması ile bulunur. Finansman kaynağı uzun vadeli borçlar ve özkaynaklardır. Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar: Kredi kurumlarından, sermaye piyasasından ve işletmenin ilişkide bulunduğu üçüncü kişilerden sağlanan ve bir yıldan fazla vadeli olan işletme borçlarından oluşmaktadır. Özsermaye: İşletmenin sahip veya ortaklarının bilanço tarihinde işletmeye yapmış oldukları sermaye yatırımlarının tutarını gösteren ödenmiş sermaye ile, sermaye yedekleri, geçmiş yıllar karları ve geçmiş yıllar zararları, dönem net karı veya zararını kapsar. 6
7. GELİR TABLOSU NEDİR? Gelir tablosu ise işletmenin belli bir dönemi kapsayan faaliyetinin sonucunda yapılan satışları, bu satışların maliyetini, elde edilen geliri gördüğümüz ve mali tablodur. Biraz daha ayrıntılı bir tanım şu şekilde verilebilir. Gelir tablosu, bir işletmenin belli bir dönemde (genellikle 01.01.xxxx-31.12.xxxx)elde ettiği tüm gelirler ile, aynı dönemde katlandığı bütün maliyet ve giderler ve bunların sonucunda işletmenin elde ettiği net karı veya zararı gösteren bir tablodur. Gelir tablosu bilanço gibi statik değildir. Gelir tablosunda en önemli niteliği, dinamik bir özelliğe sahip bulunmasıdır. Bilanço işletmenin belirli bir andaki fotoğrafını gösterirken, gelir tablosu işletmenin belirli bir dönemine ait filmini göstermektedir. Gelir tablosunun sahip olduğu bu dinamizm nedeniyle modern muhasebede bu tabloya daha çok önem verilir. Gelir tablosunda bilançoda olduğu gibi bir denklik söz konusu değildir. Gelir tablosundaki tüm gelir unsurları işletmenin özkaynaklarını arttırıcı bir etkiye sahipken, tüm maliyet ve gider unsurları ise özkaynakları azaltıcı bir etkiye sahiptir. Bilançoda o dönemin faaliyet sonucunu gösteren tek bir kalem yer almaktadır. O da dönem net karı/zararıdır. Yönetimin beklentisi dönem net kar/zararının hangi kalemlerden oluştuğunu bilmektir. Bu kalemleri bilebilmek için de yönetimin gelir tablosuna ihtiyacı vardır. Çünkü, gelir tablosu, o dönemle ilgili gelir ve gider kalemlerini ayrıntılı olarak göstererek yöneticilere sunmaktadır. 7
GELİR TABLOSU SATIŞLAR (-) SATILAN MALIN MALİYETİ (SMM) BRÜT KAR YÖNETİM VE SATIŞ GİDERLERİ FAALİYET KARI (+) FAALİYET DIŞI GELİR / GİDER (-) VERGİ ÖNCESİ KAR (-) VERGİ VERGİ SONRASI KAR (NET KAR) 8. SATILAN MAL MALİYETİNİN HESAPLANIŞI İŞLETMENİN ÜRETİCİ VEYA TİCARİ İŞLETME OLMASINA GÖRE FARKLILIK GÖSTERİR Mİ? Evet gösterir. Aşağıda satılan mal maliyeti hesaplama biçimleri üretici ya da ticari işletmelere göre ayrı ayrı gösterilmiştir. -Ticari bir işletme de, SMM nasıl bulunur? Dönem Başı Mamül Stoğu (+) Dönem İçi Alımlar (-) Dönem Sonu Stoklar Satılan Malın Maliyeti (SMM) -Üretim yapan bir işletme de, SMM nasıl bulunur? Dönem Başı Hammadde Stoğu (+) Dönem İçi Hammadde Alımları (-) Dönem Sonu Hammadde Stoğu Kullanılan Hammadde Maliyeti (+) İşçilik Giderleri 8
(-) Genel İmalat Giderleri Dönem İçi Üretim Maliyeti (+)Dönem Başı Yarı Mamül Stoğu (-) Dönem Sonu Yarı Mamul Stoğu Üretilen Mal Maliyeti (+) Dönem Başı Mamul Stoğu (-) Dönem Sonu Mamul Stoğu Satılan Malın Maliyeti (SMM) 9. İŞLETMEDE FİNANS YÖNETİCİSİNİN TEMEL GÖREVLERİ NELERDİR? İşletmede, finans yöneticisinin 3 temel görevi vardır. Bunlar; - Yatırım kararları almak - Sermaye yapısı kararları almak - Temettü (kar payı) kararları almak Yatırım Kararları: Hangi iktisadi varlıklara (aktif değerlere) ve ne tutarda yatırım yapılacağına ilişkin kararları kapsar.kısaca, işletmenin varlık yapısının (DV+SV) oluşturulması ile ilgili kararlardır. Yönetici borçların ödenmesinde herhangi bir sorunla karşılaşmamak adına gereğinden fazla döner varlıklara yatırım yaptığı takdirde, sabit varlıklara yeterli yatırım yapılamayacağı için karlılık düşebilir. Tam tersine karlılığı arttırmak adına sabit değerlere fazla yatırım yapıldığında ise işletme likidite sorunları ile karşılaşabilir. Finansal yönetici döner varlıklara ve sabit varlıklara optimal tutarda yatırım yaparak faaliyet riskini en aza indirmeyi hedefler. Sermaye Yapısı Kararları: Bilançoda pasif tarafın oluşturulması ile ilgili kararlardır. Sermaye yapısı tarafında da yönetici borç ve özkaynak dengesini optimize etmeye çalışarak finansal riski düşürmeyi hedefler. Temettü (Kar Payı) Kararları: Karpayı, şirketin elde ettiği karın dağıtılmayıp hissedarlara verilen kısmıdır. Eğer işetme hissedarlarını memnun edemiyorsa, örneğin, 9
( x) işletmesi 10 liralık karının tamamını şirketin büyümesine yönelik bünyesinde tutuyorsa ve hissedarlar buna yönelik bir çalışma olduğuna inanmıyorlarsa paralarını çekerler. Bu da söz konusu şirketin hissesinin değerinin düşeceğini gösterir. Aksi durumda karın tamamının hissedarlara dağıtılması söz konusu olursa, işletme büyüyemez. Bu nedenle finansal yönetici hem hissedarı tatmin edecek düzeyde karpayı dağıtımı yapıp hem de şirketin büyümesine yönelik çalışmalıdır. Finansmanda temel amaç işletmenin piyasa değerini ya da hissedarların servetini maksimize etmektir. 10. FİNANSMANIN ALTIN KURALI NEDİR? Finansmanda altın kural: Her varlık kendi ömrüne denk bir finansal kaynak ile finanse edilmelidir (karşılanmalıdır). - Döner Varlıklar, Kısa Vadeli Borçlarla - Sabit Varlıklar, Uzun Vadeli Borçlarla ve Özsermaye ile finanse edilirler. 11. FİNANSAL ANALİZ NEDİR? İşletmenin geçmişini ve bugünkü cari mali durumunu bir takım teknikler yardımıyla inceleyerek geleceğe yönelik öngörü yapmaktır. Bu teknikler temelde dört başlık altında incelenir. 1- Finansal Oranlar 2- Başabaş Noktası Analizi 3- Kaldıraçlar (Faaliyet,Finansman, Bileşik) 4- Fon Akım Analizi 12. FİNANSAL ORANLAR NELERDİR? Bilanço ve gelir tablosunda bir takım kalemler birbirlerine oranlanabilir. Oranlar hakkında yorum yapabilmek için o yıla ait finansal oranı bilmek yeterli değildir. Ya rakip 10
şirketlerin cari oranlarının ortalamasına ya da sözkonusu şirketin geçmiş yıllardaki cari oranlara bakmak gerekir. Rakip şirketlerin cari oranlarının ortalamasına endüstri ortalaması denir. İşletmenin geçmiş yıllardaki finasal oranlarının analizi ise trend analizi adını alır. Oranlar (rasyolar), firmanın yalnız geçmiş ve cari mali durumunu değerlendirmek açısından değil, planlama ve kontrol işlevini yerine getirmede ve üçüncü kişilerin özellikle firma ortaklarının, pay senetlerine yatırım yapmak isteyen birikim sahiplerinin ve finansman kurumlarının, firmanın mali durumunu ve gücünü nasıl gördüklerini, değerlendirdiklerini kestirmek yönünden de finans yöneticisine yararlıdır 13. FİNANSAL ORAN GRUPLARI NELERDİR? Finansal oranları tespit ederken oranların birbirleri ile ilişkilerini tespit etmek gerekir.finsansal oranlar dört grupta incelenir. Bunlar; 1- Likidite Oranları 2- Faaliyet Oranları 3- Borçluluk (Kaldıraç) Oranları 4- Karlılık Oranları 14.LİKİDİTE ORANLARI NELERDİR? Bu oranlar şirketin KSB ödeme gücü ve NİS nin yeterli olup olmadığı hakkında bize fikir veren oranlardır. Üç temel likidite oranı vardır. Bunlar cari oran, asit test oranı ve nakit oranıdır. 14. CARİ ORAN NEDİR? Cari Oran (CO), dönen varlıkların (döner değerlerin) diğer bir deyişle, firmanın kısa süreli yükümlülüklerini karşılamakta 11
kullanabileceği iktisadi değerlerin kısa süreli borçlara bölünmesi ile hesaplanmaktadır. CO nın hesaplanmasında amaç, firmanın KSB nı ödeme gücünü ölçmek ve net işletme (çalışma) sermayesinin yeterli olup olmadığını saptayabilmektir. CO, bir işletmenin cari mali gücünü gösteren bir endeks olarak özellikle işletmeye kredi verenler tarafından kullanılmaktadır. Genel kabul görmüş ilkelere göre CO nın 2 olması beklenir. Alacak ve stokların nakde dönüşmesi kısmen daha zor olduğu için DV ın KSB dan bir miktar daha fazla olması istenir. Bu durumda alacakların ve stokların devir hızlarında herhangi bir yavaşlama olması durumunda işletmenin borçlarını ödemede zorlukla karşılaşması önlenir. CO, bize NİS hakkında da bilgi veririr: CO>1 NİS (+) CO=1 NİS =0 CO<1 NİS (-) 16.CARİ ORANIN ARTMASI YA DA AZALMASININA NEDEN OLAN FAKTÖRLER NELERDİR? Firmanın CO artmış ise bunun başlıca nedenleri ve kaynaklar şunlar olabilir: 1- Firmanın normal faaliyeti sonucu yarattığı kaynaklar, 2- Firmanın DV nın satışı, 3- Uzun süreli borçlanma, 4- Sermaye artışı, 5- KSB ödenmesi, Firmanın CO ı şu nedenlerden dolayı düşüş gösterebilir : 1- Firmanın normal faaliyet sonucu zarar etmesi, 2- Nakden kar dağıtılması ve/veya firma sahibi veya ortakların, işletmeden DV şeklinde kıymet çekmeleri, 3- USB ın ödenmesi, 12
4- Sermayenin azaltılması, 5- USB ın ödenmesi, Maddi duran varlıkların yenilenmesi, ödenecek kıdem tazminatları için fon oluşturulması, 6- KSB daki artış hızının, dönen varlıklar artış hızından daha yüksek olması. 17. ASİT TEST ORANI NEDİR? (ATO) ATO, CO nı tamamlayan, onu daha anlamlı kılan bir likidite orandır. Bu oran hesaplanırken, likiditeleri nispeten düşük değerler olan stoklar, akreditifler ve dönemin varlıkları arasına dahil edilmemiş ise gelecek yıla ait peşin ödenmiş giderler, dönen varlıklar tutarından indirilmekte; diğer bir deyişle para ve paraya kolay çevrilebilen değerlerin (hazır değerlerin), kısa süreli borçlara bölünmesi suretiyle oran hesaplanmaktadır. Genel kabul görmüş ilkelere göre, bu oranın 1 olması gerekir. 18. NAKİT ORANI NEDİR? (NO) Söz konusu oran para ve para benzerlerinin, kısa süreli borçlara bölünmesi yoluyla hesaplanmaktadır. Söz konusu oranın, payında kasa, bankalarda üzerine çek keşide edilerek kullanılabilecek vadesiz ticari mevduat, sermaye piyasasının gelişmiş olduğu ülkelerde her an pazarlanabilir menkul değerler; finansal varlıklar (özellikle devlet tahvilleri, hazine bonoları vb.) yer almaktadır. Genel kabul görmüş ilkelere göre bu oranın %20 civarında olması istenir. 19. FAALİYET (ETKİNLİK) ORANLARI NELERDİR? İşletmenin varlıklarının ne kadar etkin kullanılıp kullanılmadığını gösteren oranlara faaliyet oranları denir. Faaliyet oranları, likidite oranlarını desteklerler. Varlık kalemleri ile satışlar arasında bir ilişki kurulan oranlardır. Başlıca faaliyet oranları alacakların devir hızı, stokların devir hızı, toplam 13
varlıkların devir hızı, sabit varlıkların devir hızı, özsermaye devir hızı gibi oranlardır. 20. BORÇLULUK ORANLARI NEDİR? Sözkonusu oranlar aşağıda belirtilen bazı soruların yanıtlarını arar. Firmaya kredi verenlerin, özellikle orta ve uzun süreli kredi verenlerin emniyet payı yeterli midir? Firma, uzun süreli yükümlülüklerini karşılayabilir mi? İşletme varlıklarının ne kadarı borçla finanse edilmiştir? Bu ve benzer soruları yanıtlamak için genellikle firmanın kullandığı yabancı kaynaklarla (borçlarla), öz sermaye arasında hesaplanan çeşitli oranlardan yararlanılmaktadır. Mali bünye (finansal yapı) analizinde kullanılan oranlar başlığı altında toplanan oranlar, firmanın faaliyet sonucu zarar etmesi, aktiflerinin değerinin düşmesi veya gelecek yıllarda tahmin edilen tutarda fon yaratılmaması halinde, söz konusu firmanın, uzun süreli yükümlülüklerini yerine getirip getiremeyeceği konusunda bize önemli ipuçları verir. Borçluluk oranları arasında toplam borç/toplam varlık oranı, kısa süreli borç/ toplam borç oranı, faizin kaç kere kazanıldığı oranı gibi oranlar sayılabilir. Genel kabul görmüş ilkelere göre bir şirketin varlıklarının yarısından fazlasını borçla finanse etmiş olması pek de istenen bir durum değildir. 21. KARLILIK ORANLARI NEDİR? İşletmelerin faaliyetleri sonucunda yeterli miktarda kar yaratıp yaratmadıklarını ortaya koyan finansal oran grubudur.. Kar hem yönetimin başarı ölçütü hem de şirket hissedarlarının kısa vadedeki gelirlerinin ve uzun vadedeki yatırımlarının değer kazanmasının kaynağı olduğundan söz konusu oranlar işletme yöneticiler açısından oldukça önem taşır. Karlılık oranları yatırıma göre ve satışlara göre karlılığı gösteren oranlar olarak iki temel grupta incelenir. 14
Karlılık Oranları Yatırıma Göre Karlılık Oranı Satışlara Göre Karlılık Oranı Aktif Karlılığı (Dupont Oranı) AK = NET KAR/TV AK= Net Kar Satışlar Satışlar * TV Özsermaye Karlılığı (Mali Rantibilite) ÖK = Net Kar Özsermaye Net Kar Satışlar Satışlar * Özsermaye Net Kar Marjı NKM = Net Kar Satışlar Brüt Kar Marjı BKM = Brüt Kar/Satışlar 22.BAŞABAŞ NOKTASI ANALİZİ (SIFIR KAR NOKTASI) NEDİR? Başabaş analizi, satış geliri, maliyet ve kar arasındaki ilişkileri inceleyen analitik bir yöntemdir. Başabaş noktası, toplam gelirler ile toplam maliyetlerin birbirine eşit olduğu noktaya denir. Kar=Top. Gelir Top. Maliyet Top. Gelir = Top. Maliyet (BB Noktasıdır) Söz konusu analiz finans yöneticisinin yararlanabileceği önemli finansal araçlardan biridir. Başabaş noktası (BBN) bir diğer adı da kara geçiş noktası ya da, maliyet-iş, hacmi-kar analizidir. Kara geçiş analizi, esas itibariyle, sabit giderler, değişken giderler ve kar arasındaki ilişkilerin incelenmesinde kullanılan bir analiz tekniğidir. Firmanın, kısa sürede giderlerinin sabit ve değişken olarak ayrımı, bu analiz tekniğinin geliştirilmesine, kullanılmasına olanak vermektedir. Firmanın tüm giderlerinin değişken olması halinde, kara geçiş noktasının saptanması gibi bir sorun söz konusu olmaz. Giderlerin içinde sabit giderlerin bulunmasından dolayı kısa vadeli bir analiz tekniğidir. Uzun vadede tüm giderler değişken karakterlidir. 15
23.BAŞABAŞ ANALİZİ BİR YÖNETİM ARACI OLARAK NASIL KULLANILIR? Bu analiz yardımıyla; 1-Firmanın, zarara uğramaması için, ulaşılması gerekli iş hacmi düzeyinin saptanmasını, 2- Çeşitli üretim düzeylerinde birim maliyetlerin hesaplanmasına, 3- Çeşitli çalışma düzeyleri için firmanın işletme sermayesi gereksiniminin tahminini, 4- Değişken giderler, sabit giderler ve/veya birim satış fiyatlarındaki değişikliklerin, firmanın kara geçiş noktası ve toplam karına olabilecek etkilerin incelenmesini, 5- En karlı ürün türlerinin seçilmesi, üretim bileşiminin değiştirilmesini, 6- Asgari satış fiyatının belirlenmesini, 7- Kar hedeflerine ulaşabilmesi için gerekli iş hacminin saptanmasını, 8-Firmanın üretim kapasitesinin artırılması halinde, böyle bir büyümeyi haklı kılacak satış hacminin belirlenmesini, 9-Yeni yapılacak yatırımlarda, risk derecesini veya emniyet marjını dikkate alarak, asgari üretim kapasitesinin ne olması gerektiğinin saptanmasını, 10- Firmanın izleyeceği üretim, fiyat, yatırım politikaları konusunda alınacak kararlara yardımcı olması, 11- Kara geçiş için önceden tahmin edilen iş hacmi ile firmanın başabaş noktasına fiilen ulaştığı iş hacmi arasında karşılaştırmalar yapılarak, faaliyetlerin kontrol edilmesi, firmanın izlediği politikaların ve yönetiminin değerlendirilmesini, sağlamak mümkündür. 24. BAŞABAŞ ANALİZİNİN VARSAYIMLARI NELERDİR? BBN Varsayımları : - Doğrusal olmasıdır, - Stok yoktur. Üretilen her malın satıldığı varsayılır. - Birim satış fiyatı (f) sabittir, 16
- Birim değişken gider (d) sabittir, - Toplam Giderler sabit ve değişken olmak üzere ikiye ayrılır. -Sabit Giderler tüm üretim seviyelerinde aynıdır. Ör: Kira, Amortisman.. - Değişken giderler ise üretim arttıkça artar, azaldıkça azalır.ör:işçilik, Hammadde giderleri.. - Birden fazla mal üretiliyorsa, üretimin bileşimi değişmez. - Kısa süreli bir analiz tekniğidir. 25. ÖRNEKLER ÜZERİNDE BAŞABAŞ NOKTASI TEKNİĞİNİN UYGULANMASI: Üretim Miktarına göre, BBN= Top. Sabit Maliyet/(Birim Satış Fiyatı Birim Değişken Maliyet) Satış Tutarına göre, BBN= Top.Sabit Maliyet/[1-(Top.Değişir Maliyet / Top. Satışlar)] 1. ÖRNEK: A İşletmesinin Toplan Sabit Maliyetleri 60 milyar TL, Birim Satış fiyatı 1.200.000 TL ve Birim Değişken Giderleri 800.000 TL ise, A İşletmesi, hangi üretim miktarında başabaş noktasına ulaşır? BBN=60 Milyar / (1.200.000 800.000) = 150.000 adet 2. ÖRNEK A işletmesinin Toplam Sabit Giderleri 24 milyar TL, Toplam Değişir Giderleri 40milyar TL dir. İşletmenin toplam satışları 100 milyar TL olduğuna göre, satış tutarına göre BBN nı hesaplayınız. BBN= 24 milyar TL/[1-(40 milyar TL/100 milyar TL)] BBN= 40 milyar TL dir. 17
26. FİNANSMANDA KAÇ TÜR KALDIRAÇ VARDIR? Finansmanda üç tür kaldıraç etkisi sözkonusudur. Bunlar faaliyet kaldıracı, finansal kaldıraç ve bileşik kaldıraç olarak adlandırılır. 27. FAALİYET KALDIRACI NEDİR? Faaliyet kaldıracı, satışlar ile faaliyet gelirleri arasındaki ilişkiyi gösterir.faaliyet kaldıracı, belli bir satış düzeyinde, satışlardaki %1 lik değişimin, faiz ve vergi öncesi karda (FVÖK) % kaçlık bir değişime yol açtığını gösterir.bir işletmede toplam sabit maliyetler arttıkça, faaliyet kaldıraç değeri de yükselir. FKD= FVÖK % Değişim / Satışlardaki % Değişim Bir firmanın giderlerinin bir bölümünün, iş hacmi ne olursa olsun, sabit gider niteliğinde olması, faaliyet kaldıracına olanak vermektedir. Firmanın giderlerinin tümünün değişken olması halinde, faaliyet kaldıracı söz konusu değildir. Bu nedenle faaliyet kaldıracı ancak kısa dönemli analizler için söz konusudur. Bir başka deyişle faaliyet kaldıracı sabit giderlerin varlığı nedeniyle satışlardaki ufak bir değişimin Faiz Vergi Öncesi Kar (FVÖK) larda yarattığı daha büyük oranlı bir değişim şeklinde tanımlanabilir. Faaliyet kaldıracı, sabit giderleri yüksek olan firmalarda en belirgin olarak görülür. 28. FİNANSAL KALDIRAÇ NEDİR? Firma varlıklarının kazanç oranı borcun maliyetinden yüksek olduğu sürece finansman kaynakları arasında borç fonların bulunması özsermaye karlılığını arttırır. Böyle olduğu takdirde, finansman kaldıracı olumlu yönde çalışıyor demektir. Aksi halde, firmanın varlıklarından sağladığı gelir bu kaynakların getirdiği sabit yükleri karşılamıyorsa finansal kaldıracın özsermaye karlılığı üzerindeki etkisi olumsuz 18
yöndedir. Finansal kaldıraç, FVÖK da meydana gelecek bir değişikliğin, adi hisse senedi başına düşen kazancı nasıl etkileyeceğini belirlemekte kullanılır.finansal kaldıraç, belli bir satış düzeyinde, FVÖK daki %1 lik değişimin, hisse senedi başına düşen karda % kaçlık bir değişime yol açacağını gösterir. FKD= Adi Hisse senedi Başına Düşen Karda % Değişim / FVÖK daki % Değişim 29. BİLEŞİK KALDIRAÇ NEDİR? Faaliyet ve finansman kaldıracının ortak etkisi olan kaldıraç türüdür. Üretim veya satış hacmindeki değişikliğin firmanın karlılığı üzerindeki etkisini belirlemek diğer bir deyişle, Bileşik Kaldıraç Derecesini (BKD) hesaplamak için, finansal kaldıraç derecesi ile faaliyet kaldıracı derecesini veren denklemlerin çarpılması gerekir. 30. FON AKIM ANALİZİ NEDİR? Fon Akım Analizi tekniği Finansal Analiz yaparken kullanılan tekniklerden biridir. Diğer finansal analiz teknikleri statiktir,(oran analizi, başabaş analizi, kaldıraçlar) yani, tek bir anı göstermelerine karşın Fon Akım Analizi ise dinamik bir süreci ifade eder. Her fon kullanımı belli bir kaynağa karşılık gelir. İşletmenin bilançodaki aktif tarafı fon kullanımını, pasif tarafı ise kaynağını gösterir. Finans yöneticisi, firmanın geçmiş hesap dönemlerindeki fon akım tablolarını analiz ederek, gelecek dönemler için firmanın kaynak gereksinimini tahmin edebilir.fon akım tablosu, özellikle orta ve uzun dönemli finansman planlaması için çok yararlı bir araçtır. Bir firmada fon akımı devamlı bir süreçtir. Firmada her fon kullanımı, eşit tutarda kaynağı gerektirir. Bilançonun aktif kalemlerinde azalış ve pasif kalemlerinde artış kaynakları; buna karşılık aktif kalemlerde artış ve pasif kalemler ise azalış fon kullanım yerlerini belirler. 19
İşletmelerde Fon Kaynakları : 1- Vergi Öncesi Kar (VÖK) 2- Amortisman 3- Aktiflerdeki azalışlar (İşletmenin varlıklarındaki azalışlar) 4- Pasiflerdeki artışlar (Boçların ve/veya Sermayedeki artış) İşletmelerdeki Fon Kullanım Yerleri: 1- Dividant (Kar Payı) 2- Kar üzerinden ödenen vergiler (GV,KV,Vergi Stopajı) 3- Aktiflerdeki artışlar (yeni iktisadi varlık alımı) 4- Pasiflerdeki azalışlar (Fonların borç ödenmesinde kullanılması ) 5- Zarar (Fon = Nakit +Amortisman) 3 çeşit Fon Akım Tablosu vardır. Bunlar: 1- Fon Kaynak ve Kullanım Tablosu 2- Net İşletme Sermayesi Değişim Tablosu 3- Nakit Akım Tablosudur. 31.İŞLETME SERMAYESİ YÖNETİMİ NE İFADE EDER? İşletme (çalışma) sermayesi firmada döner varlıkların tümünü ifade eder.işletme (çalışma) sermayesi, firmanın tam kapasite ile çalışabilmesi, üretime kesintisiz olarak devam edebilmesi, iş hacmini genişletebilmesi, yükümlülüklerini karşılayamama (likidite) riskini azaltması, kredi değerliliğini artırması, olağanüstü durumlarda mali yönden zor durumlara düşmesini önlemesi, faaliyetini karlı ve verimli bir şekilde yürütebilmesi açılarından büyük önem taşımaktadır. Döner varlıklara yapılan yatırımın bir maliyeti vardır. Firmanın gerektiğinden fazla döner varlığa sahip olması 20
halinde, söz konusu varlıklar yabancı kaynaklarla finanse ediliyorsa firmanın finansman giderleri artacak, öz kaynaklarla finanse ediliyorsa, öz kaynağın alternatif kullanım alanında sağlayacağı gelirden firma yoksun kalacaktır. Finansman şekli ne olursa olsun firmanın aşırı işletme sermayesine sahip oluşu karlılığı üzerinde olumsuz etki yapacaktır. Ayrıca, stok kontrolünün yetersiz oluşu halinde stokların modasının geçmesi nedeniyle uğranılacak zararlar artabileceği gibi, alacakların yönetimindeki hatalarda, firmanın değersiz ve şüpheli alacak tutarını artıracak, önemli zararlara yol açabilir. Yeterli miktarda işletme sermayesine sahip olmamanın da firma açısından çok yüksek maliyeti vardır. İşletme sermayesi yetersizliği, bir çok firmanın tam kapasite ile çalışmasını engellediği gibi, üretimde kesintilere neden olmakta; maliyetleri yükseltmekte, müşteri isteklerinin, siparişlerinin zamanında ve tümüyle karşılanmasını olanaksız hale getirerek satış fırsatlarının kaçırılmasına yol açmakta; elverişli koşullarla satış yapma olanağını ortadan kaldırarak iş hacmini de daraltmaktadır. İşletme sermayesinin yetersizliği, firmanın süresi gelmiş yükümlülüklerini yerine getirememesine de yol açmaktadır. Firmalar önce teknik yükümlülüklerini karşılayamaz, tedbir alınmaması halinde de işletme sermayesi eksiği sonucu firmanın nihai olarak tasfiyesine yol açılabilir. Enflasyon dönemlerinde, para otoritelerinin enflasyonun hızını kesmek için izledikleri para politikası, banka kredilerinin kısılması, faiz hadlerindeki yükselişler, döner varlıklarının çok önemli bir bölümünü kısa süreli banka kredileriyle finanse eden firmaları, gerek karlılık gerek likidite bakımından zor duruma düşürmektedir. Firmalar, piyasadaki itibarlarını, kredi değerliliklerini artırabilmek hatta koruyabilmek için yeterli bir işletme sermayesine sahip olma zorundadırlar. Gerek bankalar, gerek kredili satış yapan satıcılar, gerek hisse senedi ve tahvile yatırım yapan birikim sahipleri, firmaların işletme sermayesi 21
durumunu analiz etmektedirler. Yükümlülüklerini karşılamakta zorluk içinde bulunan veya gelecekte böyle bir duruma düşeceği tahmin edilen firmaların, yeni kaynak bulma olanağı zayıflamaktadır. Bu nedenle firmalar, bankaların, diğer kredi verenlerin, birikim sahiplerinin, işletme sermayesi analizinde önem verdikleri rasyoları (oranları) minimum düzeyin üstünde tutmaya özen göstermektedir. Firma dışına güven verme işletme sermayesi yönetiminde göz önünde tutulması gereken diğer bir etmen olmaktadır. 32. İŞLETME SERMAYESİ YÖNETİMİNDE KARŞILAŞILAN TEMEL SORUNLAR NELERDİR? Finans yöneticisi, işletme sermayesi yönetiminde genellikle iki temel sorunla karşılaşılmaktadır. 1- Firma, döner varlıklara ve her döner varlık kalemine ne kadar yatırım yapmalıdır; başka bir deyişle dönen varlıklara yapılacak yatırımın optimum tutarı ne olmalıdır? 2- Döner varlıklar hangi kaynaklarla finanse edilmelidir? Finans yöneticisi, döner varlıkların finansmanında, kısa ve uzun süreli çok çeşitli alternatifler arasında bir seçim yapmak durumundadır. İşletme sermayesi yönetimi, gerek döner varlıklar, gerekse kısa süreli borçlar idaresinin tüm yönlerini kapsamaktadır. 33. İŞLETME SERMAYESİ YÖNETİMİNDE KULLANILAN YÖNTEMLER NELERDİR? İşletme Sermayesi Tespitinde Kullanılan Yöntemler - Çalışma Devri Katsayısı (ÇDK) Yöntemi - Günlük Masraf Tutarı Yöntemi - Proforma Bilanço - Nakit Bütçesi 22