ENDÜSTRİYEL TOPLUM VE ERGONOMİ

Benzer belgeler
ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ. Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi

FTR 331 Ergonomi. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem

Ergonomi Yunanca. Ergos: iş Nomos: Yasa

İmalat. Hizmet. Ofis işleri. Ev işleri ve boş zaman aktiviteleri. Tüketici ürünleri. Ergonominin prensipleri: 1. Nötral pozisyonlarda çalış

Ergonomi (IE 316) Ders Detayları

Üretimde iş bölümünün ortaya çıkması, üretilen ürün miktarının artmasına neden olmuştur.

Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri

Çalışma Hayatında Psikolojik Sorunlar. Doç. Dr. Ersin KAVİ

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ. Ergonomi. Prof.Dr.M.Sarper Erdoğan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD

Hastane Yönetimi-Ders 2 Yönetim Teorileri

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI BALIKESİR / BANDIRMA İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ. Büro Yönetimi ve Resmi Yazışma Kuralları Kursu

İÇİNDEKİLER. Giriş Birinci Bölüm ERGONOMİYE GİRİŞ

Öğrenme Hedefleri. Bu dersin sonunda katılımcılar; Ergonomiyi ve temel kavramlarını tanımlar. Ergonomik risklerin etkilerini belirler

ERGONOMİK RİSK ETMENLERİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ Tarım Makinaları ve Teknolojileri Mühendisliği Bölümü

Endüstri Mühendisliğine Giriş ERGONOMİ

Kamu-Özel Sektörde İşe Alım ve İstihdam Sürecinde İSG Bakış Açısı. Yahya Kemal Kösalı Kimya Yüksek Mühendisi İş Güvenliği Uzmanı

Araç-gereç, makine, sistem, iş, çalışma akış ve düzeninin; insanlar tarafından rahat, etkili, verimli ve güvenli olarak kullanılmasını sağlamak için;

Sekreterlik ve Büro Hizmetleri. Ders-3 Büro Tasarımı ve Ergonomi

FTR 331 Ergonomi. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem

İnsanların tek başına yeteneği, gücü, zamanı ve çabası kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır.

KONUT MUTFAKLARINDA ERGONOMİK VE ANTROPOMETRİK YAKLAŞIMIN BİREY YAŞAMINA ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

Statik ve dinamik işleri kan dolaşımı ve oksijen tüketimi yönünden iş örneklemeleri ile değerlendiriniz.

Yönetim. Prof. Dr. A. Barış BARAZ

ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ. Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi

Neden Endüstri Mühendisliği Bölümünde Yapmalısınız?

Sosyal Bilimler Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor Öğretimi (Yüksek lisans,tezli) 1. Yarı Yıl

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

BEDEN EĞĠTĠMĠ VE SPOR

FTR 331 Ergonomi. Bilgiye Dayalı İş Yeri Düzenleme. emin ulaş erdem

T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Muhammed Furkan KAHRAMAN

ENDÜSTRİ İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ MESLEK DALI ANA KOMİSYONU (EİM MEDAK)

Trafik Psikolojisi Trafik psikolojisi,

İş Sağlığı ve Güvenliği

Sosyal Bilimler Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor (Ph.D) 1. Yarı Yıl

ÜRETİM VE ÜRETİM YÖNETİMİ

END303 İŞ ETÜDÜ 2. VERİMLİLİK

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

FTR 331 Ergonomi. Çalışma Yerinin Ergonomik Düzenlenmesi. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem

EĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF

TEKNOLOJİ VE TASARIM DERSİ

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR?

TEKNOLOJİ KULLANIMI. Teknoloji ile Değişen Çalışma Hayatı

TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ANABİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

ÜNİTE:1. Günümüz Büroları ve Teknoloji ÜNİTE:2. Büro Donanımları ve Çevrimiçi Teknolojiler ÜNİTE:3. Büro Donanımları ve Çevrimiçi Teknolojiler ÜNİTE:4

Eğitimin Ekonomik Temelleri

MAKİNE MÜHENDİSİ. Bir makine mühendisi üç ana işlevi üstlenir; - Tasarlama - Üretim yönetimlerini geliştirme - Üretimi planlama ve uygulama

İmalat işlemi; -İnsan veya hayvan gücü kullanarak ilkel yöntemlerle yada -Mekanik enerji kullanılarak makinelerle yapılır.

ENDÜSTRİ 4.0. Hazırlayan: Sündüz GÖKÇEN

Ergonomi (IE 316) Ders Detayları

İSG 5003 İş ve Sağlık İlişkisinde Temel Kavramlar

ENETOSH Eğitmenler ve Öğretmenler için İş Güvenliği ve iş Sağlığı Uzmanlık Standartları

Konu 1. Mühendislik ve Yönetim

İş Sağlığı ve Güvenliği

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ANABİLİM DALI TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

BÜROLARDA ERGONOMİ 1

KALİTE KAVRAMI VE KALİTENİN BOYUTLARI

Üretim Yönetimi. Yrd. Doç. Dr. Selçuk ÇEBİ

Ders İle İlgili Genel Bilgilendirme (2)

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

TEKNOLOJİ ve TASARIM DERSİ 7. SINIF I. DÖNEM YAZILI-TEST SINAV ÇALIŞMA SORULARI

İklimlendirme mühendisleri iklimlendirme uygulamalarını geniş olarak konfor ve işlem(- proses) olarak ayırmışlardır.

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)

ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

OYAK RENAULT ERGONOMİ UYGULAMALARI. DRH / 1740 Département Conditions et Santé de Travail 1

ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ. Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi

HAS İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

Sistem Mühendisliği. Prof. Dr. Ferit Kemal Sönmez

İÇİNDEKİLER. Contents I. KISIM İŞLETMECİLİK İLE İLGİLİ TEMEL BİLGİLER

DEĞİŞİM YÖNETİMİ. Doç.Dr.ARZU UZUN

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Ar-Ge Faaliyetlerinin Küresel Arenalarda Sınanması: Bilgiyi Üretmek, Analiz Etmek ve Yönetmek. A.Semih İŞEVİ * ve Baha KUBAN **

OTOMATİK KONTROL SİSTEMLERİ TEMEL KAVRAMLAR VE TANIMLAR

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

Öğrencilerimize bu ortamı hazırlamak bölüm olarak temel görevimizdir.

MİLLİ PRODÜKTİVİTE MERKEZİ Denizli Verimliliği Artırma Projesi

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014

UÇAK MÜHENDİSİ TANIM A- GÖREVLER

EĞİTSEL VE DAVRANIŞSAL DEĞERLENDİRME ASSESSMENT Ders 1: Tarihsel, Felsefi ve Yasal Boyutları. Prof. Dr. Tevhide Kargın

MTS301 İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ. İŞ SAĞLIĞI, GÜVENLİĞİ ve İNSAN KAYNAKLARI

ELVANKÖY İMKB MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ BİYOMEDİKAL CİHAZ TEKNOLOJİLERİ ALANI


MÜŞAVİRLİK MÜHENDİSLİK LTD. ŞTİ.

PROGRAMLA İLGİLİ GENEL BİLGİLER

Bizim bu projeyi lego parçalarına indirgeyerek yaptığımız robotumuz ise şu şekildedir:

SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU, İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre

Mikroşebekeler ve Uygulamaları

1.Bireyden Kitleye. 2.Habere İlk Adım: Gazete. 3.Her Yerdeki Ses: Radyo. 4.Düş mü, Gerçek mi?: Sinema. 5.Evdeki Dünya Televizyon

İŞLETME YÖNETİMİ VE ORGANİZASYONDA TEMEL KAVRAMLAR

ÜNİTE:1. Sosyal Psikoloji Nedir? ÜNİTE:2. Sosyal Algı: İzlenim Oluşturma ÜNİTE:3. Sosyal Biliş ÜNİTE:4. Sosyal Etki ve Sosyal Güç ÜNİTE:5

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

2. PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİKTE HİZMET TÜRLERİ. Abdullah ATLİ

Transkript:

ÜNİTE 1 ENDÜSTRİYEL TOPLUM VE ERGONOMİ Bu ünitede Giriş niteliğindeki bu ünitede öncelikle insanlık tarihinde bir dönüm noktası olan ve ergonomi biliminin de ortaya çıkmasına yol açan endüstri devrimi ele alınacaktır. Bu sürecin özellikleri, endüstriyel toplumun nitelikleri ve ergonomik yaklaşımların gerekliliğini kavradıktan sonra ergonominin tanımını ve kapsamını öğreneceksiniz. Ergonominin tarihsel gelişimine göz atacak, bu bilim dalının günümüzde geldiği düzeyi ve çeşitli diğer alanlarla olan ilişkilerinin neler olduğu hakkında fikir sahibi olacaksınız. Çalışma Biçimine İlişkin Olarak... Bu üniteyi okumadan, dolayısıyla Ergonomi kavramıyla tanışmadan önce insanoğlunun gelişim evrelerine göz atıp ilk çağlardan beri yaşadığı çevreyi, kullandığı araç gereçleri, o zamandan bu zamana yaşama ve çalışma ortamlarını düşününüz. İnsanoğlunun çevresini iyileştirmeye yönelik çabalarını değerlendiriniz. Bu karşılaştırmayı kendi yaşam kesitinize daraltarak bundan 10-15 yıl önce kullandığınız bazı donanım, araç ve gereçlerle bugünküleri karşılaştırılıp o zamandan bu zamana ne gibi gelişmeler yaşandığını belirleyiniz. Çevrenize bakarak insan kullanımına uygun olmayan ortam, donanım araç ve gereçleri belirlemeye çalışınız. Bunların fonksiyonlarını daha iyi yerine getirebilmeleri için ne gibi geliştirmelere gereksinme olduğu hakkında düşününüz. 1

GİRİŞ İnsanoğlu çok eski çağlardan beri daha iyi ve rahat bir ortamda yaşama ve çalışma çabasında olmuştur. Milyonlarca yıl önce hayatını idare ettirmek için el ve ayağından başka bir alete sahip olmayan insanlar, önceleri basit alet ve gereçler geliştirmişler, doğadan biraz daha korunabilmek için barınaklar yapmışlardır. Zamanla kullandıkları araç ve gereçler çeşitlenmiş, doğaya karşı daha dayanıklı ortamlar oluşturmaya başlamışlardır. Çalışma hayatı da şekillenmeye başlamış ve çeşitli zanaatlar yoluyla insanlar başkaları için de üretim yapmaya başlamışlardır. İnsanlar yeteneklerine göre işleri daha kolay ve hızlı yapma biçimlerini, ortamı iyileştirme yollarını sezgisel olarak bulmuşlar ya da deneme yanılma yöntemleriyle araştırmışlardır. Günümüzde insan ile çalışma ve yaşama ortamları arasındaki uyumun sağlanması problemi ergonomi olarak adlandırılan başlı başına bir bilimsel dal olarak ortaya çıkmıştır. Bu ünitede insan makina sistemi olarak da adlandırılan üretim sistemlerinde insan-makina uyumunu sağlamayı amaçlayan bilimsel dal olan ergonomi ilgili tanıtıcı bilgiler verilecektir. ENDÜSTRİYEL TOPLUMUN GELİŞİMİ İnsan ve çevresi arasında uyumun sağlanması insanoğlunun varoluşundan beri bir uğraştığı bir konu olmakla birlikte ergonominin bilimsel bir dal olarak ortaya çıkışının başlangıcının endüstri devrimi olduğunu söyleyebiliriz. Endüstri devrimi fiziksel üretim ortamlarında ve biçimlerinde önemli değişikliklere sebep olduğu gibi üretim sistemlerinin yönetimiyle ilgili kavram ve yaklaşımların geliştirilmesine de yol açmıştır. Endüstri devrimi birçok teknolojik ve sosyal gelişmeyi başlatmıştır. Özellikle son 50 yıl tüm insanlık tarihinin yaşadığından daha fazla gelişmelere sahne olmuştur. Günümüzde ikinci hatta üçüncü endüstri devrimlerinden bahsedilmekte, günümüz toplumları endüstri ötesi olarak da nitelendirilmektedir. Endüstri Devrimi Sanayi devrimi olarak adlandırılan endüstri devrimi tarıma ve zanaata dayalı bir ekonomiden, sanayinin ve makineyle yapılan üretiminin egemen olduğu bir ekonomiye geçiş sürecini ifade eder. 2

18.yüzyılda İngiltere de başlayan bu süreç buradan diğer ülkelere de yayılmıştır. 1800 lü yılların başında Kuzey Amerika daha sonra Kuzeybatı Avrupa'da endüstri devrimi paralelinde teknolojik ve kültürel değişimler yaşanmaya başlanmıştır. Endüstri devriminin başlamasına neden olan olaylar nelerdir? Endüstri devrimi öncesinde üretim genellikle evlerde veya kulübelerde, ustaların ve yanlarındaki çıraklarının el emeğine dayalı olarak gerçekleşmekteydi. 1700'lü yılların başında buharın devindirici güç olarak kullanılabileceğinin anlaşılması ve bunun kısa sürede uygulanmaya başlanması endüstri devriminin kıvılcımlarını oluşturmuştur. James Watt tarafından icat edilen buhar makinesi fabrikalarda güç kaynağı olarak kullanıldığı gibi diğer gelişmelerin de öncülüğünü yapmıştır.! Buharın kullanılmaya başlanmasından önceki güç kaynaklarının esas olarak insan gücü, hayvan gücü, rüzgâr ve su gücü olduğu düşünülürse buharın sağladığı katkıların ne kadar önemli olduğu görülecektir. Buharlı lokomotifler ve gemiler yoluyla ulaştırma kolaylaşmış ye ucuzlamış, kırsal bölgeleri terk eden kişiler fabrikalarda çalışmak üzere kentlere yerleşerek yeni yaşam biçimleri yaratmaya başlamışlardır. Makine gücünün kullanılması işgücünün de bu makinelerin bulunduğu fabrikalarda istihdam edilmesini sağlamıştır. Endüstri devrimi iki temel gelişmeye yol açmıştır. İnsan gücünün yerini makinelerin alması, Üretimin fabrikalarda yapılması. Fabrikalarda toplanan çok sayıda işçi, aynı zamanda bunların daha verimli çalışmalarını sağlayacak organizasyonları gerektirmiştir. Adam Smith, 1776 yılında kaleme aldığı, "Ulusların Zenginliği" adlı eserde işgücü uzmanlaşmasının sağlayacağı yararlar üzerinde durmuştur. Üretimin daha küçük parçalara ayrılması yoluyla uzmanlaşma sağlanacağı ve bu şekilde verimliliğin artacağını belirtmiştir. Bu tür çalışmalar üretim ortamlarında imalat yanında yönetim boyutunun da öneminin fark edilmeye başlandığını göstermektedir. Endüstri devriminin sanayi dışındaki etkileri nelerdir? 3

Endüstri devrimiyle başlayan süreç içerisinde sanayi dışındaki alanlarda da birçok yeni gelişmeler görülmüştür. Tarımdaki ilerlemeler daha büyük bir tarım dışı nüfusun beslenmesine olanak sağlamıştır. Ekonomik değişiklikler servet dağılımından daha geniş kesimin pay almasını sağlamış, toprak mülkiyetinden sanayi sermayesine doğru kayan bir ekonomik yapı oluşmaya başlamıştır. Artan sermaye ve üretim kapasitesi, kentsel nüfus artışı, yeni pazarlar ve ulaşım sistemlerindeki gelişmeler 1900 lü yılların başında büyük bir üretim patlamasıyla kendisini göstermiştir. Üretimdeki bu artış üretim yönetiminin de bilimsel olarak yapılmasını bir zorunluluk haline getirmiştir. Bilimsel Yönetim 20, yüzyılın başında ekonomik ve sosyal yapı bilimsel yönetim için ortam hazırlamıştır. Gelişen pazarların gerektirdiği üretim kapasitesi sağlanmış olmakla birlikte bu kapasiteyi amaca ulaşılacak şekilde kullanacak yönetim kavram ve teknikleri bulunmamaktaydı. Zamanın mühendisleri, işletme yöneticileri, eğitimcileri ve araştırmacıları bu eksikliği gidermek üzere yaptıkları çalışmaların sonucunda bilimsel yönetim olarak adlandırılan teknik ve kavramları geliştirmişlerdir. Bir felsefe olarak nitelendirilebilecek olan bu akımın öncülüğünü, bilimsel yönetimin babası olarak ta adlandırılan Frederick Winslow Taylor yapmıştır. Taylor, fabrikalarda ve atölye ortamında karşılaşılan problemler üzerinde çalışarak verimlilik ilkesinin uygulanmasını sağlayacak tasarımlar yapmış ve yöntemler geliştirmiştir. Bilimsel yönetim felsefesinin geliştirilmesinde rolü olan kişiler ve katkıları Tablo 1.1'de özetlenmektedir. Tablo 1.1. Bilimsel Yönetimin Öncüleri Kişi Katkısı 1. Frederick Winslow TAYLOR 1856-1913 Bilimsel yönetim ilkeleri, ayrıklık ilkesi zaman etüdü, metot analizi, 2. Frank B. GILBRETH 1868-1924 Standartlar, planlama ve kontrol hareket ve mikro hareket etüdü, inşaat planlaması, 3. Lillian M. GILBRETH 1878-1973 Yorgunluk etütleri, iş ortamında insan faktörü, işgücü seçimi ve eğitimi 4. Henry L. GANNT 1861-1919 Gannt şemaları, teşvikli ücret, insancıl yaklaşım, işgücü eğitimi 5. Carl G.BARTH 1860-1939 Matematiksel analiz, sürgülü hesap cetveli, tezgâh devir ve besleme hızları, endüstriyel danışmanlık 4

6. Harrington EMERSON. 1885-1931 7. Morris L.COOKE 1872-1960 Verimlilik ilkeleri, demiryolu ulaştırmasında verimlilik, denetim yöntemleri Eğitim ve kamu hizmetlerinde bilimsel yönetimin uygulanması Amacı üretim sistemlerinin yönetiminde bilimsel tekniklerin kullanılması olan bilimsel yönetim, bugün bile yönetim biçimlerine yön veren bir yaklaşımdır. Günümüzde yöneticilerin karar problemlerine en iyi çözümlerini araştırmada yararlandıkları yönetim bilimi, yöneylem araştırması gibi disiplinlerin temelini bilimsel yönetim oluşturmaktadır. İnsan İlişkileri ve Davranışsal Yaklaşım Endüstri devriminin başlangıç dönemlerinde fabrikalarda istihdam edilen işgücünün büyük bir kısmı eğitimsiz, belirli bir işte uzmanlığı olmayan ve disiplinsiz bir topluluk şeklindeydi. Çoğunlukla kırsal alanlardan gelen bu kişiler fabrikada yapılan işleri pek benimsemiyorlardı, ancak yaşamlarını sürdürebilmek için başka yapacakları birşey de bulunmamaktaydı. Fabrika yöneticileri de bu yüzden bu işçileri çalıştırmak için sıkı gözetim ve denetim uygulamaktaydılar. 1800 lü yıllarda ve 1900'lerin başında görülen bu ortamda, fabrika yöneticilerinin temel yönetim yaklaşımı işçileri daha yoğun ve verimli çalışacakları işlere yerleştirmek olmuştur. Bu dönemde fabrika sahipleri ve yöneticileri endüstri devriminin sağladığı makine ve teknik olanakları mümkün olduğunca kullanılmaya ağırlık vermişler, ancak bu makineleri kullanan insanların gereksinme ve istekleri uzun süre gözardı edilmiştir. Bazı bilim adamları ve araştırıcılar konuyu bu boyutuna dikkatleri çekerek insan ilişkilerine önem verilmesi gereğini dile getirmişlerdir. Birinci ve İkinci Dünya Savaşları arasındaki dönemde, özellikle A.B.D. de yöneticiler arasında "işgücünün de insan olduğu ve işyerinde gereken saygıyı görmesi" gerektiği yolunda görüşler belirtilmeye başladı. İnsani ilişkiler akımı olarak adlandırılan bu görüş sahiplerinin vardıkları ortak nokta insan faktörünün üretime önemli etkisinin olduğu şeklindeydi. Araştırmalar psikolojik ve sosyolojik faktörlerin sadece insanın motivasyonunu değil aynı zamanda üretimi de etkilediğini ortaya çıkardı. Bu görüş ve tartışmalar sonucunda çalışanların iş ortamındaki davranışlarının incelenmesi ve iyileştirilmesine yönelik araştırmalar 5

da başladı. Âbraham Maslow, Frederick Herzberg, Peter Drucker gibi araştırmacılar yöneticileri, iş görenler ve işlerine karşı tutumlar konusunda bilgilendirmeye çalıştılar. Davranışçılar olarak adlandırılan bu kişilerin katkılarıyla yöneticilerin işgörenlere yönelik tutum ve davranışları iyileşmeye başlamıştır. Bugün bile bu işgücünün nasıl etkin ve verimli kullanılacağı konusundaki çalışmalar devam etmektedir. Yöneticiler, işgörenlerin enerjilerinden, yaratıcılıklarından ve becerilerinden işletme amaçlarnı sağlamaya yönelik olarak yararlanmak için gerekli örgütsel ortamı oluşturmaya çalışmaktadırlar. Endüstriyel Toplum Son birkaç yüzyıl içindeki buluşlar milyonlarca yıllık tüm insanlık tarihinin çok üzerinde olan gelişmelere yol açmış, insanoğlu ilkel dönemlerdekine oranla sayısız ürün ve donanıma kavuşmuştur. Bütün bu gelişmelerin başlangıç noktasının endüstri devrimi olduğunu söylenebilir. Endüstri devrimi çok önemli sosyal ve teknolojik değişimleri beraberinde getirmiştir. Endüstri devriminden itibaren yaşananları ifade edecek en uygun sözcük değişim dir. Değişim rüzgârları günümüzde fırtına düzeyine ulaşmıştır ve insanlar teknolojik gelişmelerden neredeyse mucizevi sonuçlar ummaya başlamışlardır. Bu değişimin başlangıçı makinelerin üretime katılması ve üretimin fabrikalarda yapılmasıdır. Zamanla makineler üretimin temel unsuru olarak insangücünün yerini almaya başlamış, üretim sistemlerinde insangücü üretimi yapan değil, üretimin yapılmasını sağlayan, başka bir deyişle makineleri kullanan unsur durumuna gelmiştir. Bütün bu gelişmeler sonucunda üretim, insan ve makinenin oluşturduğu bir sisteminin ürünü olarak görülmeye başlanmıştır. Bu sistemin etkin ve verimli çalışması ancak sistem öğelerinin uyumlu olmasına bağlıdır. Bu uyumun sağlanmasında ergonominin önemli rolü bulunmaktadır. Endüstriyel toplumun özellikleri nelerdir? Eskiye kıyasla günümüz toplumunun yaşam standartları yükselmiş, bilginin miktarı ve paylaşımı artmış, toplumların gelişmesini engelleyen savaşlar azalmış, sermaye birikimi artarak yatırıma dönüşmüş ve pazarlar genişlemiştir. Endüstriyel açıdan bakıldığında teknolojik gelişmeler sonucunda ürünlerin ve bunların yapım süreçlerinin gittikçe karmaşıklaştığı görülür. Günümüz endüstri toplumunun özellikleri olarak aşağıdaki hususlar gösterilebilir: 6

İşgücünün Uzmanlaşması Tarih boyunca belirli işleri yapanların, o işle ilgili meslek birlikleri oluşturdukları bilinir. Lonca sistemi ve ahilik bu tür örgütlenmelere örnektir. Endüstriyel toplumda ise uzmanlaşma denildiğinde, genellikle fabrika ortamlarında belirli işleri yapmakla görevlendirilmiş işgücü akla gelmektedir. Bütün görevi, sözgelimi montaj hattında birbiri peşisıra gelen mamullerin birkaç civatasını sıkmak, yada paketleme yapmak olan işgücü üretim işletmelerinde bir tür uzmanlık grubu oluşturmaktadır. Ancak günümüzde bunun ötesinde bir uzmanlaşma söz konusudur. Örneğin çiftçiler sadece belirli birkaç ürünün üretimine ağırlık vermekte, tavuklar köy kümeslerinde değil, uzman veterinerlerin kontrolunda yetiştirilmekte ve entegre tesislerde kesilip satışa sunulmaktadır. Eğitim bir uzmanlık haline gelmiştir ve her ders konunun uzmanı eğiticiler tarafından verilmektedir. Tıp doktarları, dahiliye, radyoloji, ortopedi gibi dallarda; mühendisler makina, endüstri, kimya, seramik gibi alanlarda uzmanlaşmaktadırlar. Enerjinin Makinalar Yoluyla Sağlanması Endüstri devrimi öncesinde enerji insan veya hayvan gücünden ya da akarsulardan sağlanırken günümüzde petrole dayalı gelişmiş motorlar kullanılarak üretilmektedir. Nükleer enerji önemli bir enerji potansiyeli olarak ortaya çıkmaktadır. Enerji kullanımı günümüz toplumlarının gelişmişlik düzeyinin en önemli göstergelerinden birisi olmuştur. Standartlaşma ve Değişebilir Parçalar Standartlaşma, kullanılan malzeme ve parçaların olduğu kadar üretilen ürünlerin de "spesifikasyon" olarak adlandırılan ölçü ve özelliklere uymasını sağlar. Böylece son ürünün standart parçalardan oluşması sağlandığından bu parçaların bozulma, eskime, aşınma durumunda değişmesi de mümkün olmaktadır. Makineler Yoluyla Üretim El emeğine dayalı üretim, üretilebilecek miktarın sınırlı olduğu, değişebilir parçalar kullanılamadığı ve oldukça pahalı bir üretim biçimidir. Makine yoluyla yapılan üretimde yoğun enerji kullanımı vardır, birbirinin aynı ürünler üretilir ve insanın ulaşamayacağı bir hassasiyet sağlanır. Böylece üretim miktarı artmakta, değişebilir parçalar kullanılabilmektedir. 7

Kitlesel Üretim ve Kitlesel Tüketim Biri diğerinden ayrı düşünülemeyecek bu iki olgu günümüz ekonomik yaşamını yönlendirmektedir. Grup teknolojisi ya da esnek üretim sistemleri gibi teknolojilerle düşük miktardaki üretim, kitle üretiminde düşük maliyetle ve seri olarak yapılabilmektedir. Üretimde verimlilik önemli bir gereklilik olarak ortaya çıkmaktadır. Yüksek verimlilikte kaynaklar daha iyi kullanılabilmekte, bunun sonucunda çalışanların gelirleri artmaktır. Üretim artışının aynı zamanda toplumsal refah artışı olduğu anlaşılmıştır. Montaj Hattı Ürünlerin hareket ettirilmesi ilkesine dayanan bir kitlesel üretim biçimi olan montaj hattı yüksek miktarlarda üretime olanak sağlar. Montaj hattı şeklindeki üretim biçimi otomobil, dayanıklı ev aletleri, bilgisayar gibi, çeşitli modelleri arasında küçük farklar olan mamullerin üretiminde kullanılır. Montaj hatlarında özel amaçlı alet ve donanım kullanılır ve oldukça yüksek düzeyde otomasyon vardır. Makine ayarları sık sık değiştirilmez. Üstün nitelikli işgücüne gerek yoktur. Belli işleri yapacak şekilde uzmanlaşmış işgücü yeterli olur. Birim maliyetler düşüktür. İlk montaj hattı Henry Ford tarafından tasarlanmış ve 1908 yılında Ford otomobillerinin T modelinin üretiminde kullanılmıştır. BİR BİLİMSEL DAL OLARAK ERGONOMİ Endüstriyel gelişmenin başlangıç ve gelişme dönemlerinde, daha çok üretim yapıp, daha çok para kazanmak isteğindeki işletmeler piyasanın istediği kalitede ve sayıda imalatı gerçekleştirmeye öncelik vermişler, insan varlığını önemli ölçüde gözardı etmişlerdir. Bu süreç insanların bedenleri ve zihinleri aşırı zorlamaya başlamış, işgörenler fiziksel ve zihinsel kapasitelerinin üzerinde görevler üstlenmek durumunda kalmışlardır. İnsanların yaşam gereksinmelerini karşılayabilmek için bir iş edinmeleri gereği büyük ölçüde istismar edilerek, zaman zaman istemedikleri ya da kendilerini rahatsız eden ortamlarda yaşamak veya çalışmak zorunda kalmışlardır. Bunun sonucunda da insanlar ile yaşadıkları ve özellikle çalıştıkları çevre ile uyumsuzlukları ortaya çıkmaya başlamıştır. Bunun yanında insanın fiziksel yetenek ve kapasitelerine göre olan tasarımların iş verimini de artırabileceği de görülmeye başlanmıştır. İnsan faktörünü yıpratmamak, onun gittikçe gelişen makina ve yöntemler karşısında yetersiz kalmasını önlemek 8

için insan yetenek ve özelliklerini belirleyerek bunlardan en iyi şekilde yararlanma yönlü çalışmalar başlamıştır. Ergonomik yaklaşım olarak adlandıracağımız bu çalışmalar yoluyla insan ve çalışma ortamı arasındaki ilişki bilimsel inceleme konusu olmuştur. Önceleri sadece çalışma ortamları için düşünülen ergonomik yaklaşımlar insanların bulunduğu tüm ortamları kapsayacak şekilde yaygınlaşmıştır. Ergonomik Yaklaşım Gereği Ergonomi dalında ülkemizin önde gelen bilim adamlarından birisi olan Dr. Necmettin Erkan ergonominin bir bilim dalı olarak ortaya çıkmasını aşağıdaki gerekçelere dayandırmaktadır. Endüstri ortamında insanlar, tüm kapasitelerini ortaya koyarak, ham maddelerin madenlerden çıkartılması, işlenebilir hale getirilmesi, her türlü araç, gereç ve makinelerin tasarımı, üretimi, işletilmesi ve endüstrilerin giderek gelişmesi için devamlı çaba harcamaktadırlar. Ancak insanların belli yapısal özellikleri (anatomik) ve boyutları (antropometrik) vardır. Biyolojik varlıklar olarak insanların merkezi sinir sistemi kendine özgü temellerle (biyokimyasal ve nörofizyolojik) işlerlik gösterir, İnsanların zeka, beceri ve fizyolojik yeteneklerinin kişiye özel boyutları vardır. İnsan organizmasının algı organları belli sınırlar içinde duyarlıdırlar. İnsanların fiziksel iş verimi ve mekanik etkinliği için, iskelet-kas sisteminin biyo-mekaniği, kasların biyokimyasal enerji gereksinimi ve bunları destekleyen, solunum ve dolaşım sistemlerinin sağlıklı bir şekilde işleyişi önemli etkenlerdir. İnsan, her türlü işini, ölçülebilir düzeylerde ve iş formülleri ile ifade edilebilecek, bir fiziksel iş yaparak gerçekleştirir. Makîneler ile kıyaslandığında, insanların fiziksel iş kapasitesi önemli ölçülerde sınırlı görünür. Bu nedenle, insanlara verilecek işler, onların gün boyu gerçekleştirebileceği bir düzeyde kalmak zorundadır. Gücünün üzerinde iş yapmaya zorlanan insan yorulur. Yorgunluk, çalışanların iş verimi, sağlığı, güvenliği ve psikolojik dengeleri açısından olumsuz etkiler yaratabilir. İnsanlar iş görürken, çeşitli el aletlerini, mekanik araç ve gereci, iş makinelerini, belli bir işe göre programlanmış sistemleri (robotlar, bilgisayarlar ve uzaktan kontrol sistemleri gibi) kullanırlar. Bu işbirliğinden amaç, insanların fiziksel ve zihinsel yeteneklerini desteklemektir. İnsanların kullandığı her türlü araç ve gerecin en 9

etkin bir şekilde hizmete sokulması ise, onları kullananların, duruş, oturuş, genel sağlık, güvenlik ve sisteme uyum konularının dikkate alınmasını gerektirir. Bu nedenle, insan varlığının bedensel ve ruhsal gereksinimlerini dikkate almak, davranışlarını tanımlamak, insanların kullanımı için tasarlanmış tüm sistemleri onlara uygun ve üstün verim ile çalışan sistemler olarak düşünmek gerekir. İnsanlar endüstriyel ortamda, soğuk, sıcak, yüksek ya da alçak basınç, rutubet gibi çeşitli ortam stresleri ile karşı karşıya kalabilirler. İş ortamında ayrıca, toz, duman, zehirli gaz ve buharlar, zehirleyici maddeler, iyonizan, radyasyon gibi çeşitli sakıncalar da bulunabilir. Bu arada, endüstriyel gürültü, titreşimler, yetersiz ya da fazla ışık gibi çevre faktörleri de, insan sağlığını ve iş verimini etkileyebilir. Bütün bu sorunlar karşısında insan-makine-çevre ilişkilerini inceleyerek, böyle bir ortamda insanların sağlıklı ve üretken bir şekilde çalışabilmeleri için gerekli düzenlemeleri yapmak önem kazanmıştır. Bu alanda yapılan çalışmalar son yarım yüzyılda ergonomi bilim alanının gelişimine gerekçe teşkil etmiştir. Ergonominin Tanımı Disiplinlerarası bir dal olan ergonomi Yunanca kökenli ERGO (iş, çalışma) ve NOMOS (doğal yasa-kural) kelimelerinin birleşmesinden meydena gelir ve iş yasası ya da çalışmanın doğal yasası (kuralları) olarak ifade edilebilir. Ergonomi kapsamındaki çalışmalar farklı ülkelerde farklı terimlerle adlandırılmaktadır. Amerika Birleşik Devletlerinde İnsan Faktörleri Mühendisliği terimi kullanılırken, Avrupa ve diğer ülkelerde Ergonomi terimi tercih edilmektdedir. İnsan Mühendisliği, Mühendislik Psikolojisi, İş Fizyolojisi karşılaşılan terimler arasındadır. Ülkemizde önceleri İş Bilim olarak adlandırılan disiplin daha sonraları Ergonomi, olarak kabul görmüştür.! Ergonomi; insanların anatomik özelliklerini, antropometrik karakteristiklerini, fizyolojik kapasite ve toleranslarını gözönünde tutarak endüstriyel iş ortamındaki tüm faktörlerin etkisi ile oluşabilecek, organik ve psikososyal stresler karşısında sistem verimliliği ve insan-makine-çevre uyumunun temel yasalarını ortaya koymaya çalışan, çok disiplinli bir araştırma ve geliştirme alanıdır. Çalışan insan ile yaptığı iş arasında uyum sağlamayı hedefleyen ergonomi, çalışanın verimliliğini artırmayı ve insanın çalışırken 10

gereksiz zorlanmalar yüzünden yıpranmasını önleyerek insan faktörünü korumayı amaçlar. Kalkınma yolundaki endüstrilerde ergonomik yaklaşımlar genelde, çok farklı önceliklerin arasında, yeni ve bazen de lüks bir tercih gibi görünmesine rağmen, gelişmiş ülkelerdeki verimlilik düzeyine ulaşabilmenin önemli bir aracıdır. Üretim sistemlerinin tasarım ve işletiminde ergonominin ilkelerine uyulmadığında ne gibi olumsuzluklar ortaya çıkar? Ergonomi, insanların makineler ile çeşitli iş ve çevre koşullarına ilişkin bedensel ve psikolojik özelliklerini, eğilimlerini, yeteneklerini ve sınırlılıklarını araştırır. Elde ettiği veriler ile geliştirdiği ilkeleri makinelerin, üretim sistemlerinin, iş ve çevre koşullarının tasarımına ve düzenlenmesine uygular. Temel amacı, çalışma ortamında insan öğesinin güvenliğini, verimliliğini arttırmak ve iş koşullarını iyileştirmektir. Üretim sistemleri tasarımı ve işletiminde ergonomik faktörler gözönüne alınmadığında, karşılaşılabilecek olumsuz durumları şu şekilde sıralayabiliriz: Çıktı(verim) azalır, Kayıp zamanlar artar, Devamsızlıklar ve işten ayrılmalar artar, İşle ilgili hatalar artar, İş kalitesi düşer, Çalışanların fiziksel ve psikolojik sağlık sorunları ortaya çıkar. Görüldüğü gibi ülkemiz gibi kıt kaynaklarını verimli kullanma zorunluluğu olan ülkeler için ergonomi, verimliliği arttırmak ve çalışma hayatının kalitesini yükseltmek için önemli bir potansiyeldir. Ergonomi sadece sanayi işletmelerine mi yöneliktir? Bu noktada öncelikle belirtilmesi gereken bir husus ergonominin sadece imalat yapan sistemlerle ilgili olmadığıdır. Banka, büro, hastane gibi hizmet sistemleri de ergonomik tasarım ve uygulamaların kapsamında olduğu bilinmelidir. 11

Ergonominin Kapsamı Daha önce de belirtildiği gibi ergonomi çok disiplinli bir daldır. Başka bir deyişle ergonomik çalışmaların bilimsel temeli farklı dallardaki bilgi birikimlerine dayanmaktadır. Ergonominin kapsamında yer alan temel bilgi alanları aşağıda gösterilmektedir: Antropometri: Çalışma araçları ve çalışma ortamının insanın vücut ölçüleriyle uyuşumunun sağlanmasını amaçlar. Fizyoloji: Çalışma ortamı ve çalışma metodlarının insan bünyesini en az etkilemesini ve insan bünyesine elverişli çevre şartlarını sağlamayı amaçlar. Psikoloji: Çalışma ortamında renk, şekil, düzen gibi psikolojik rahatlık sağlayıcı düzenlemeler yoluyla çalışana hoş bir ortam sağlamayı amaçlar. İnformasyon: Çalışan kişiye lüzumlu bilgileri, akustik, optik vb. yollardan kolayca aktarılabilecek şekilde işyerinin şekillendirilmesiyle ilgilenir. Organizasyon: Dinlenme, iş değişimi, iş öğretimi, adil ücretlendirme ile çalışan insanın işten etkilenmesini azaltmak amaçlanır. İş Güvenliği: Her türlü araç ve donanım ile çalışma ortamının, çalışanın sağlığına yönelik tehlike oluşmayacak şekilde tasarlanmasını amaçlar. Ergonomik çalışmaların iki boyutu vardır: İnsan ve fiziksel çevresi arasındaki etkileşimin bilimsel olarak incelenmesi, Konuyla ilgili araştırma sonuçlarının çevrenin tasarımı ve düzenlenmesi amacıyla uygulanması. Fiziksel çevre denildiğinde genel olarak insanın yaşadığı, çalıştığı, dinlendiği, eğlendiği, hareket ettiği ortamların tümü akla gelir. İnsan yeteneklerini bu ortamlarda geliştirir, doğal çevrenin yol açtığı tehlikelerin ve zorlukların üstesinden gelmeye çalışır. Ergonomi kısaca, işin insana uyumunun sağlanması olarakta tanımlanmaktadır. Ancak bu tanımın uzantısı olarak insanın ise uyumunun da gözden uzak tutulmaması gerekir. İşe uygun eleman alımı, iş eğitimleri bu amaca hizmet ederler. 12

1995 yılında İstanbul'da yapılan Beşinci Ergonomi Kongresindeki açılış bildirisinde Prof. Dr. Ahmet F. Özok, ergonomik araştırma ve uygulama alanındaki son gelişmelerin Tablo 1.2'de gösterildiği gibi üç grup altında toplandığını belirtmektedir. Tablo 1.2. Ergonomik Çalışmaların Sınıflandırılması Organizasyonel ve Fiziksel Ergonomi Yönetimsel Ergonomi Bilişsel Ergonomi Fiziksel Çevrenin Tasarımı Gürültü Titreşim Aydınlatma Isıtma havalandırma Kimyasal zararlılar Sağlık ve Güvenlik Tanımı Yararlanma riski ve kontrol El ile taşıma Koruyucu araç-gereç Performans Modelleme Vücut konumunun incelenmesi Uzanma mesafesi (kol ve eller) Mühendislik Antropemetrisi Robotlu sistemlerde insanın incelenmesi Ekran önü çalışmasında tasarım Çalışanların katılımı Teknoloji yönetimi ve organizasyonel değişim İş programlama Performans modelleme Toplam Kalite Yönetimi Sosyo-teknik organizasyon tasarımı Proje yönetimi Yönetim değişimi Bilgisayar destekli yönetim Bakımda insan öğesi Yönerge ve standartlar Katılımcı Ergonomi Makro Ergonomi İnsan hatası İnformasyon sistemlerinin tasarımı ve kullanımı Göstergelerin tasarımı Yetenek kazanma ve kazanılanların korunması Personel eğitimi Karar destek elemanları Zeki sistemler Performans modelleme Analizlerin sınıflandırılması Test ve muayene İnsan gücü planlama ve programlama Zihinsel yük ve yüklenme Altık (kapalı) gerçek Aynı zamanda 1996 yılında yine İstanbul'da yapılan 1. Uluslararası Uygulamalı Ergonomi Kongresi'nce de benimsenen yukarıdaki sınıflama içerisinde fiziksel ergonomi, ergonominin klasik olarak nitelendirilebilecek ve daha çok endüstri mühendisliği içerisinde ele alınan konularını kapsamaktadır. Özellikle fiziksel çevrenin tasarlanması, çalışan kişilerin sağlık ve güvenliğine ilişkin tasarımlar, insan vücut ölçüleri ve vücudun bir çalışma ortamı içerisinde en iyi kullanımını konu alan fiziksel ergonomi zamanla çalışma ortamlarının tasarlanmasında yetersiz kalmıştır. Çağdaş teknolojik gelişmelere paralel olarak ergonominin uğraşı alanı zenginleşmiş, sadece endüstri 13

mühendisliği alanında değil inşaat, mimarlık, makina ve elektronik mühendisliği, endüstriyel tasarım, tıp, uygulamalı psikoloji, davranış bilimleri, organizasyon teorisi vb. alanlarda da bulgularından yararlanılan bir alan haline gelmiştir. Bilişsel ergonominin konusu nedir? İnsanın çevresinden sezgi ve bilgi yoluyla elde ettiği bilgiyi işlemesi ve bir tepki oluşturmasına yönelik süreçler bilişsel olarak adlandırılır. Bilişsel faaliyetler düşünme, problem çözme ve karar verme fonksiyonlarını içerirler. Bilişsel ergonomi insan makine sistemlerinde daha etkin ve verimli çalışma sağlayabilmek için kullanıcı, faaliyet ve sistem etkileşiminin incelenmesini konu alır. Gelişen bilgi teknolojilerine paralel olarak, bilgisayarla bütünleşik iş sistemleri insanların çalışma koşullarını da değiştirmektedir. Mekanizasyon ve otomasyon düzeyleri yükselmekte ve bilgisayarlar çoğu iş alanlarında özellikle planlama ve kontrol amaçlı olarak kullanılmaktadır. Bunun sonucunda bilgisayar tabanlı etkileşim insan ve çalışma alanları içerinde yer almaktadır. Bu ortamda bilişsel faaliyetler, yani düşünme, problem çözme ve karar verme fonksiyonları çalışma ortamında fiziksel dayanıklılık ve maharetten daha önemli rol oynamaktadır Oldukça yeni bir konu olan bilişsel ergonominin bilgi teknolojilerinin gelişmesi ile daha da fazla önem kazanması beklenmektedir. Daha rahat ve etkin iş yapılabilecek ortamların yaratılması aynı zamanda bir yönetim sorunudur ve bu konu organizasyonel ve yönetimsel ergonomi kapsamında ele alınmaktadır. Günümüzde insan öğesini öne çıkaran bir yönetim felsefesi olarak kabul gören Toplam Kalite anlayışının büyük ölçüde ergonomik düzenlemelerle ilgili olduğu belirtilmektedir. İşi yapanların tasarıma katılması/teknoloji yönetimi ve organizasyonel değişim, proje yönetimi, bakım, yönerge ve standartlar gibi konular insan öğesi içermesi nedeniyle ergonomi kapsamında ele alınmalıdır. Makro ergonomi de işin sistem bakış açısı altında bir bütün olarak ele alınmasını öngörür. ERGONOMİNİN TARİHÇESİ 14

İnsanların çevrelerini ve çalışma ortamlarını iyileştirme çabaları çok eski zamanlardan beri varolmakla birlikte ergonominin bir bilim dalı olarak ortaya çıkmasına yine endüstri devrimi ortam hazırlamıştır. Endüstri devrimiyle birlikte başlayan bilimsel yönetim akımının ergonomiyle doğrudan ilgili bir boyutu olduğu görülecektir. Bilimsel yönetimin öncüsü olan Taylor, çalıştığı fabrikada verimi arttırmak için incelemeler yaparak bazı kurallar geliştirmiştir. Taylor, eğer bir insan herhangi bir işi tam gücünü ve yeteneklerini kullanarak yaparsa işin veriminin artacağını, böylelikle sözkonusu işin ne kadar zamanda yapılabileceğinin saptanacağını ve belli işler için zaman ve hareket biçimi bakımından standartların geliştirilebileceği düşüncesini savunmuştur. Bu düşünce temelinde Taylor, işgücü verimini arttırmak için çalışanın kullandığı araç ve gereçte bir takım değişiklikler yapmış, işe uygun işçi seçmenin, çalışanı iş başında eğitmenin, verimli işçiye daha fazla ücret ödemenin yararları üzerinde durmuştur. Ancak Taylor, yaptığı çalışma ve denemelerinde insan faktörüne yeterince eğilmediği, çalışanların psikolojik yönünü gözönüne almadığı, tüm çalışmalarını verimlilik ve kâr amacına yönelttiği için eleştirilmiştir. Daha sonraları ergonominin gelişimi konusunda Frank F.Gilbreth ve psikolog eşit Lillian Gilbreth görülmektedir. 1910 yılında Gilbreth'ler özellikle hareket analizleri konusunda çalışmalarda bulunarak, bir işin en az yorgunluk ve en kısa zamanda yapılabilmesi için bir dizi kurallar geliştirmişlerdir. Ergonominin çekirdeğini oluşturan ve günümüzde hareket ekonomisi kuralları olarak bilinen bu kurallar daha sonraları geliştirilerek Ralph M. Barnes tarafından 3 grup ve toplam 22 kural olarak yayınlanmıştır. Gilbreth'ler yaptıkları çalışmalardan dolayı ergonominin kurucusu olarak tanınırlar.! Gilbreth'ler tarafından ameliyatlarda cerrahların çalışma biçimine ilişkin geliştirilen öneri tipik bir ergonomi uygulamasıdır. O zamana kadar cerrahların ameliyat sırasında kullanacakları aletleri kendilerinin alet tepsisi içerisinden seçmelerinin enaz ameliyatın kendisi kadar süre aldığını belirleyen Gilbret'ler bunun yerine cerrahın istediği aleti söylemesini ve ameliyat hemşiresi tarafından kendisine verilmesi, uygulamasını getirmişlerdir. Böylece cerrahın vakit kaybetmesi önlendiği gibi, hasta üzerindeki dikkatinin de dağılmaması sağlanmış olmaktadır. Ergonominin bir bilimsel disiplin olarak ortaya çıkışının ise, 1945 ve 15

1960 yılları arasında olduğu görülmektedir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Amerikan Silahlı Kuvvetlerinde ve bazı sivil kuruluşlarda mühendislik psikolojisi çalışmaları başlatılmıştır. 1949 yılında bugünkü adı Ergonomi Derneği (Ergonomics Society) olan Ergonomi Araştırma Konseyi İngiltere de kurulmuştur ve bu alandaki ilk kitap dernek tarafından yayınlanmıştır. 1957 yılında ise dernek "Ergonomics" başlığı ile süreli bir yayını başlatmış, aynı yıl ABD de İnsan Faktörleri Derneği (Human Factors Society) kurulmuştur. 1959 yılında ise Uluslararası Ergonomi Derneği kurulmuş ve çeşitli ülkelerdeki benzer kuruluşlarla ortak çalışmalar yapılmıştır. Ergonominin Avrupa'daki gelişimi ABD'den farklılıklar göstermiştir. Ergonomik çalışmalar, ABD'de modern uçaklar ve silah sistemlerinin işleticilerinin duyu, algılama, karar verme kontrol yeteneklerini uygun tasarlanması problemine yönelik olarak başlamıştır. Yapılan çalışmalar 1950'lere kadar silahlı kuvvetler ve kamu desteğinde yürütülmüştür. Daha sonraları ve sivil alanlarda uygulamalar başlamış, özellikle tüketim mallarının tasarımı ve güvenliğinde ergonomik tasarımlara gidilmiştir. Deneysel psikologlar, ABD'de konunun geliştirilmesinde önemli görevler üstlenmişlerdir. Avrupa da ise, ergonomik çalışmalar öncelikle endüstride karşılaşılan ağır çalışma koşullarının yol açtığı fizyolojik problemlerin çözümüne yönelmiştir. Avrupa içerisinde, İngiltere'de ise uygulamaların başlangıcını II. Dünya savaşının yol açtığı askeri problemler oluşturmuştur. 1960-1980 yılları askeri projeler ve uzay çalışmalarının da etkisiyle ergonominin hızla geliştiği bir dönem olmuştur. 1980-1990 yılları arasında bilgisayar kullanımının artması, ergonomik tasarımların bu alana yönelmesine yol açmıştır. Öte yandan insan kullanımına uygun olmayan ürünlerin, kullananlarda yol açtığı hasar ve zararlar nedeniyle konunun hukuki yönleri de gündeme gelmiştir. 1990 sonrasında ise çalışanların ve bu sistemlerden yararlananların sağlığını korumak / tehlikelerden uzak tutmak, çalışma hayatının kalitesini arttırmak yönünde kanuni zorunluluklar getirilmeye başlanmıştır. Ergonomi alanındaki çalışmalar Türkiye'de ne zaman başlamıştır? Ülkemizde ise, ergonomi, 1970 li yıllarda çeşitli üniversitelerde eğitim programlarına alınmış ve Çalışma Bakanlığı ve Dünya Çalışma Teşkilatı (ILO) nın işbirliği ile modern bir İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği 16

Merkezi kurulması için çalışmalara başlanmıştır. Ergonomi kavramı ilk kez 1976 yılında Milli Prodüktivite Merkezince düzenlenen bir seminerde kapsamlı olarak ele alınmıştır. Daha sonraları Dokuz Eylül Üniversitesi ve Alman 6 Kültür Merkezi'nin işbirliği ile 1984 ve 1986 yıllarında Uluslararası Ergonomi Sempozyumları, Milli Prodüktivite Merkezi'nin 1987 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi ile yardımlaşarak yaptığı I. Ulusal Ergonomi Kongresi ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) nin düzenlediği sempozyum ve kongreler ile ergonomi görüşü iş dünyasına tanıtılmıştır. Farklı kurum ve kuruluşlarca yapılan çalışmalar, üniversitelerde yapılan araştırmalar ve düzenlenen toplantılar, ülkemizde ergonomi konusunda yaygın bir bilinçlenme olduğunu göstermektedir. 1995 yılında sonuncusu olmak üzere ulusal düzeyde toplam beş ergonomi kongresi düzenlenmiş ve iş dünyası ile akademik kuruluşlardan gelen. uygulayıcı ve araştırmacılar çok sayıda bildiri sunmuşlardır. 1996 yılında ise çalışmaların uluslararası boyutta tartışılmasını sağlayacak 1. Uluslararası Uygulamalı Ergonomi Kongresi, İstanbul'da toplanmıştır. ÖZET 17

İnsan ve çalışma ortamı arasındaki ilişkinin bilimsel yönden incelenerek insan-makine-çevre ilişkilerinin düzenlenmesini konu alan ergonomi alanındaki ilk çalışmaların endüstri devrimi ve onu takip eden bilimsel yönetim akımıyla başladığı söylenebilir. Endüstri devrimi üretimin çok miktarda ve makinalar yoluyla yapılmasını sağlamış daha çok ve ucuz üretim amacı doğrultusunda insanların çalışma ortamından duydukları rahatsızlıklar önemsenmemiştir. Zamanla.insan faktörünün verimli üretim için temel unsur olduğu görülmüş ve işyerleri için ergonomik tasarım çalışma biçimleri uygulanmaya başlanmıştır. Çalışan insan ile yaptığı iş arasında iyi bir uyum sağlamayı amaçlayan ergonominin temel konuları fiziksel ergonomi olarak ta adlandırılan antropometri, fizyoloji, psikoloji, informasyon, organizasyon ve iş güvenliğidir. Teknolojik gelişmeler önceleri endüstri mühendisliğinin bir konusu olan ergonominin de kapsamını genişletmiş ve tıptan davranış bilimlerine kadar çeşitli konular ergonomi ile ilişkili olarak incelenmeye başlamıştır. Ergonominin İkinci Dünya Savaşı sonrası hızlanan dünyadaki gelişimine özellikle A.B.D ve İngiltere öncülük ederken, ülkemizde MPM ve üniversitelerin yönlendirdiği kuramsal ve uygulamalı çalışmalar yapılmıştır. Sorular 18

1. Endüstri devrimini başlangıcını sağlayan en önemli unsur aşağıdakilerden hangisidir? A. Elektriğin bulunması B. Makinelerin icadı C. Kentlere akım D. Buharın makineleri işletmek için kullanılması E. Buharın bulunması 2. Bilimsel yönetimin öncüsü olarak bilinen kişi aşağıdakilerden hangisidir? A. Frederick W. Taylor B. Peter Drucker C. Frank B. Gilbreth D. Henry L. Gannt E. Albert Einstein 3. Hareket ve mikro hareket etütleri konusunda ilk çalışmaları yapan araştırmacı aşağıdakilerden hangisidir? A. Frederick W. Taylor B. Peter Drucker C. Frank B. Gilbreth D. Abraham Maslow E. Albert Einstein 4. Aşağıdakilerden hangisi ergonomi karşılığında kullanılan bir terim değildir? A. İşbilim B. İnsan Mühendisliği C. Mühendislik Psikolojisi D. İş Fizyolojisi E. İş Etüdü 5. Ergonominin klasik olarak ifade edilen boyutu aşağıdakilerden hangisinin kapsamındadır? A. İşbilim B. Fiziksel Ergonomi C. Bilişsel Ergonomi D. Organizasyonel ve Yönetimsel Ergonomi E. Bilimsel Yönetim Kaynakça 19

ERKAN Necmettin, Ergonomi, MPM Yayın No.373, Ankara 1995. KONZ, Stephan A.; Work Design: industrial Ergonomics, (3.Baskı) Publishing Horizons, Inc., 1990. KRAISS, K.F. J.MORAAL (Editörler); Introduction to Human Engineering, Verlag TÜV Rheinland GmbH, 1976. ÖZOK, Ahmet F. "Ergonomi Alanındaki Son Gelişmeler ve Türk Sanayisinin Bu Açıdan Değerlendirilmesi" Beşinci Ergonomi Kongresi, (MPM-İTÜ, İstanbul 1995), Bildiriler, MPM_Yavın No.570, Ankara 1995. SANDERS, Mark S. Ernest J.McCORMİCK; Human Factors Engineering and Design (7: baskı) McGraw. Hill, 1992. ŞİMŞEK, Muhittin. Mühendislikte Ergonomik Faktörler, 7 Marmara " Üniv.Yayın No, 47, Teknik Eğitim Fakültesi Yayın No.9, İstanbul 1994. 20