Komplike Bir von Hippel-Lindau Olgusu

Benzer belgeler
29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Nörofibromatozis Tip 1 Tanılı Olguların Değerlendirilmesi: Tek Merkez Deneyimi

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

DOÇ.DR.YAŞAR BOZKURT

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

Von Hippel-Lindau(VHL) Sendromu, VHL genindeki heterozigot mutasyonların sebep olduğu, otozomal dominant kalıtımlı bir ailesel kanser sendromudur. 3p2

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 (Bildiri ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster Bildiri KABUL POSTER BİLDİRİ

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

ÜST ÜRİNER SİSTEM KANSERLERİNDE GÖRÜNTÜLEMENİN ÖNEMİ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi

Dr. Halil İbrahim SÜNER, Dr. Özgür KARDEŞ, Dr. Kadir TUFAN Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji A.D. Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR

Cerrahi: Hangi Hastalara Prof. Dr. Sertaç İşlekel

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 2. Sorular

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

OLGU SUNUMU. Dr. Ömer Fatih ÖLMEZ Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilimdalı

ADRENAL KİTLELERK TLELERİNDE DR. FATİH H TUNCA İSTANBUL TIP FAKÜLTES LTESİ GENEL CERRAHİ

Dr. Mehmet TÜRKELİ A.Ü.T.F İç Hastalıkları A.D Medikal Onkoloji B.D 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi Mart 2014-Antalya

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

KAFA TRAVMALI HASTALARDA GÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI. Dr. Fatma Özlen İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi AD

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

Akciğer Dışı Tümör Olgularında İzole Mediasten FDG-PET Pozitif Lenf Nodlarının Histopatolojik Değerlendirilmesi

PANKREAS KARSİNOMU. Dr.Nevra ELMAS Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı İzmir

Ali Haydar Baykan 1, Hakan Sezgin Sayıner 2. Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Adıyaman

Türkiye de NF-1 vakalarında klinik izlem konulu diğer bildirilerin özet sunumu. Dr. Sema Saltık İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Nöroloji

ENDOSKOPİK ULTRASONOGRAFİ. Gastroenteroloji Bilim Dalı

MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ ABD. Dr.Rashad Rzazade

Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Hasta Bilgilendirme Formu

Nefrektomilerde lenfoid infiltrasyonlar

HODGKIN DIŞI LENFOMA

Polikistik Böbrek Hastalığında Yeni Tedavi Yaklaşımları

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

Metastatik Renal Kanserlerinde Birinci Basamak Tedavi Seçenekleri

Küçültme Mammaplasti Ameliyatı Uygulanan Hastalarda Oluşan Ameliyat Sonrası Değişikliklerin MRG ve USG ile Değerlendirilmesi

İatrojenik Bilateral İliak Arter Komplikasyonunda Başarılı Hibrit Tedavi

PEDİATRİK KARACİĞER KİTLELERİ

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

Beyin tümörü, beyni oluşturan üç bölgeden birinden -beyin, beyincik ve beyin sapıkaynaklanabilir.

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI

RECIST. Response Evaluation Criteria In Solid Tumors

Acil Serviste Bilgisayarlı Tomografi Kullanımı. Doç. Dr. M. Ruhi Onur Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD

mrcc Tedavisinde Olgular Eşliğinde Tartışma

KOLANJİOKARSİNOMA. Sunum Planı. Safra Kanalı Kanseri-Kolanjiokarsinoma- Sunum Planı. Sunum Planı. Kolanjiokarsinoma- Lokalizasyon

Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı

ACİL CERRAHİ GİRİŞİM GEREKTİREN ENDOKRİN PATOLOJİLER: ERKEN TANI & HIZLI TEDAVİ

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği

HR Pozitif, HER2 negatif Metastatik Meme Kanserinde Tedavi. Dr. Deniz Tural Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

LAPAROSKOPİK SURRENALEKTOMİ DENEYİMLERİMİZ

Küçük renal kitlelerde aktif izlem

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

Genitoüriner Sistem Tümörlerinde Radyoloji Dr.Oğuz Dicle

BİRİNCİL KEMİK KANSERİ

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

OVER KİSTİK LEZYONLARI F.Ü.T.F HASTANESİ. RADYOLOJİ ANABİLİM DALI Arş.Gr. Dr. Yaşar BİRİŞİK

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Resim 4: Olgu 2, postop 4. haftada çekilen PET-CT de karaciğerde, her iki iliak kemiklerde, sol akciğer alt lobunda multipl metastatik tutulumlar

Yediyüzyetmişiki Akciğer Kanseri Olgusunda Cilt Metastazı: 5 Yıllık Deneyimin Analizi

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

Mehmet Sait Doğan, Selim Doğanay, Gonca Koç, Süreyya Burcu Görkem, Abdulhakim Coşkun

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

M.B. 57 yaşında erkek Şikayet: Öksürük balgam halsizlik Öykü: 2002 yılında tüberküloz Bilinen başka hastalık, ameliyat öyküsü yok.

Jarcho Levin Sendromlu Hastalarda Santral Sinir Sistemi veya Nöral Tüp Defekti Birlikteliği; Tek Merkez Tecrübesi

7.3. Uluslararası bilimsel toplantılarda sunulan ve bildiri kitabında (Proceedings) basılan bildiriler

GERM HÜCRELİ TÜMÖRLER İnteraktif Olgu Sunumu Dr BENGÜ DEMİRAĞ

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır.

HOŞGELDİNİZ. Dr. Dilek İnce Günal Nöroloji AD Öğretim Üyesi

BT ve MRG: Temel Fizik İlkeler. Prof. Dr. Utku Şenol Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı

ROBOTİK BÖBREK AMELİYATI

Kronik Pankreatit. Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ

Kendisinde veya birinci derece akrabalarında genetik testler ile BRCA 1 ve BRCA 2

OLGU SUNUMU. DOÇ. DR. VUSLAT KEÇİK BOŞNAK Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ

Adrenokortikal Karsinom Tek merkezin 10 yıllık deneyimi

kistlerin sıklıkla görüldüğü yaşlı hasta grubunda ise artırılması ile ODPKBH tanısının daha da güvenilir biçimde konulması sağlanmıştır. ODPKBH izlemi

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

KLİNİK OLARAK BELİRGİN OLMAYAN ADRENAL KİTLEYE (İNSİDENTALOMA) YAKLAŞIM

Dr.Bahar Müezzinoğlu Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

İÇ HASTALIKLARI 1.GÜN

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D.

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

RADYOLOJİ RADYODİAGNOSTİK ANABİLİM DALI-DÜTF- DİYARBAKIR

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

Transkript:

Komplike Bir von Hippel-Lindau Olgusu A COMPLICATED VON HIPPEL-LINDAU CASE: A CASE REPORT Dr. Ahmet Mesrur HALEFOĞLU, a Dr. Zehra Berna ARIK, a Dr. Alper ÖZEL, a Dr. Evren YILDIZ, a Dr. Can K. ÇALIŞKAN a OLGU SUNUMU / CASE REPORT. a Radyoloji Kliniği, Şişli Etfal Hastanesi, İSTANBUL Özet von Hippel-Lindau hastalığı otozomal dominant bir bozukluk olup, diğer nadir manifestasyonlarının dışında retinal hemanjiyoblastomalar, santral sinir sistemi hemanjiyoblastomaları, endolenfatik kese tümörleri, renal hücreli karsinomalar, pankreatik kistler ve tümörler, feokromositomalar ve epididimal kistadenomalara neden olmaktadır. Hastalığın görülme sıklığının 1/35.000 ile 1/40.000 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Biz olgu bildirimizde bu hastalığın, karakteristik manifestasyonlarını gösteren 48 yaşındaki bir kadın hastayı tanımladık. Hastamızda retinal ve serebellar hemanjiyoblastomalar, sol böbrekte renal hücreli karsinoma ve multipl sayıda pankreatik kistler mevcuttu ve daha önce beyin ve sol nefrektomi operasyonları geçirmişti. Bunu takiben 2 yıl sonra hastada yeni serebellar hemanjiyoblastomalar ve diğer böbrekte renal hücreli karsinoma gelişti. Hasta 1998 yılından beri bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme ile takip edilmekteydi. Görüntüleme modaliteleri olgumuzun tanısında, takibinde ve tedavisinde önemli bir rol oynadı. Anahtar Kelimeler: von Hippel-Lindau hastalığı, manyetik rezonans görüntüleme, spiral bilgisayarlı tomografi Abstract von Hippel-Lindau (VHL) disease is an autosomal dominant disorder which causes retinal and central nervous system hemangioblastomas, endolymphatic sac tumors, renal cell carcinomas, pancreatic cysts and tumors, pheochromocytomas, and epididymal cystadenomas, along with other rare manifestations. The prevalence of VHL has been estimated to be between 1:35,000 and 1:40,000. In this case report, we present a 48 year-old woman who manifested characteristics of this disease. She had retinal and cerebellar hemangioblastomas, left renal cell carcinoma and multiple pancreatic cysts and had undergone brain surgery and left nephrectomy. Two years later, she developed new cerebellar hemangioblastomas and right renal cell carcinoma. She has been followed up since 1998 by computed tomography and magnetic resonance imaging. Imaging modalities play a major role in the diagnosis, management and treatment of this disease. Key Words: von Hippel-Lindau Disease, magnetic resonance imaging, tomography, spiral computed Turkiye Klinikleri J Med Sci 2005, 25:753-757 v on Hippel-Lindau (VHL) otozomal dominant bir hastalık olup; retinal hemanjiyoblastomlar, santral sinir sistemi hemanjiyoblastomları, endolenfatik kese tümörleri, renal hücreli karsinomlar, pankreatik kistler ve tümörler, feokromositomalar ve epididimal kistadenokarsinomalar hastalığın en yaygın manifestasyonlarını oluştururlar. Geliş Tarihi/Received: 24.06.2004 Kabul Tarihi/Accepted: 09.12.2004 Yazışma Adresi/Correspondence: Dr. Ahmet Mesrur HALEFOĞLU Şişli Etfal Hastanesi, Radyoloji Kliniği, İSTANBUL halefoglu@hotmail.com Copyright 2005 by Türkiye Klinikleri VHL sendromu, hastalarda santral sinir sistemi hemanjiyoblastomlarına ve çeşitli visseral tümörlere yatkınlık yaratan herediter bir durum olarak ta tarif edilmektedir. VHL hastalığının insidansı 1/35.000 ile 1/40.000 olarak tahmin edilmektedir. 1,2 Hastalığın ortaya çıkışı genellikle ikinci dekad içerisinde olmakla birlikte herhangi bir yaş döneminde de görülebilmektedir. VHL hastalığında PMCA-2 geni sorumlu olarak ortaya atılmıştır. 3 VHL sendromunun tanı kriterleri 1964 yılında Melmon ve Rosen tarafından tanımlanmıştır. 4 Buna göre eğer retinal veya santral sinir sistemi hemanjiyoblastomunun varlığına ait pozitif bir aile hikayesi varsa, sadece bir hemanjiyoblastoma Turkiye Klinikleri J Med Sci 2005, 25 753

Halefoğlu ve ark. veya visseral lezyonun varlığı (renal tümörler, pankreatik kist veya tümörler, feokromositoma, epididimin papiller kistadenomu) VHL hastalığı tanısını koymak için yeterlidir. 5 Açık bir aile hikayesi bulunmayan izole olgular içinse, tanı koyabilmek için iki veya daha fazla hemanjiyoblastoma veya bir hemanjiyoblastoma ile bir visseral manifestasyonun varlığına ihtiyaç vardır. Nispeten az sayıdaki hastada VHL sendromunun bütün manifestasyonları görülmekte olup, hastaların yaklaşık %50 si VHL sendromunun sadece bir manifestasyonunu göstermektedir. 2,5 VHL hastalarında en sık ölüm nedeni serebellar hemanjiyoblastomalardan kaynaklanan nörolojik komplikasyonlar veya metastatik renal hücreli karsinomalardır. Ölümlerin yaklaşık %53 ünün serebellar hemanjiyoblastom komplikasyonlarından, %32 sinin de metastatik renal hücreli karsinomlardan kaynaklanmakta olduğu bildirilmiştir. 5-8 Biz bu çalışmamızda, VHL sendromunun birçok manifestasyonlarını gösteren bir olguyu tanımlamaya çalıştık. 754 Olgu Sunumu Hastamız 48 yaşında ev hanımı olup, baş ağrısı, görme bulanıklığı, baş dönmesi ve halsizlik şikayetleri ile 1998 yılında polikliniğe başvurmuş. Yapılan klinik ve laboratuvar muayenesi sonucunda tip 2 diabetus mellitus tanısı konulmuş. Öz geçmişinde bir özellik yok ve soy geçmişinde dayısında, ablasında ve abla kızında görme bozukluğu ve geçirilmiş kranial operasyonlar olduğunu belirtiyor. Yaklaşık 3 yıldır görme bulanıklığının olması ve tedricen artması nedeniyle göz polikliniğine gönderilmiş. Yapılan muayenesinde sağ gözde totale yakın görme kaybı, sol gözde ise 3 metreden zorlukla parmak sayabildiği saptanmış. Bunun üzerine hastaya Fundus Flouresin Anjiyografi (FFA) yapılmış ve bunun sonucunda sağ gözde üst ve alt periferde hemanjiyomlar ve bunlardan kaçak olduğu tespit edilmiş (Resim 1). Lazer ve Radyoloji krioterapi tedavisi uygulanmış. Hastaya birçok kez bu tedavi tekrarlanmış ve retinal hemanjiyoblastom tanısı konulmuş. Hasta generalize baş ağrısı, baş dönmesi ve sol tarafta uyuşukluk hissi nedeniyle nöroloji tarafından muayene edilmiş ve ataksik yürüme, bilateral papilödem ve hiperrefleksi saptanarak bilgisayarlı tomografi (BT) tetkiki istenmiş. Hastaya yapılan kontrastlı BT tetkikinde sağ bulbus oculi antero-superior kesiminde yerleşim gösteren patolojik kontrast tutulumu saptanıp, bunun retinal hemanjiyoblastoma bağlı olduğu düşünülmüş (Resim 2). Ayrıca posterior fossada sağ serebellar hemisferde periferinde ödem alanı izlenen, nodüler tarzda kontrast tutulumu saptanmış (Resim 2). Bunun serebellar hemanjiyoblastom ile uyumlu olabileceği düşünülerek hastaya batın BT istenmiş. Bunda hastada sol böbrekte grade 2 renal hücreli karsinom ve pankreasta kistik lezyonlar saptanmış. Hastaya VHL sendromu tanısı konulmuş. Hasta sırasıyla Ağustos 2000 de sol nefrektomi ve Ekim 2000 de serebellar tümör rezeksiyonu operasyonları geçirmiş. Hasta 2002 tarihinde kliniğimize sevkedilerek kranial manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve batın BT tetkikleri istendi. Resim 1. Fundus flouresin anjiyografide sağ gözde multipl sayıda retinal hemanjiyoblastomalar izlenmekte. Turkiye Klinikleri J Med Sci 2005, 25

Resim 2. Kontrastlı BT kesiti, sağ orbitada kontrast tutan hemanjiyoblastom ile uyumlu vasküler malformasyon ve sağ serebellar hemisferdeki kontrast tutan hemanjiyoblastom görülüyor. Sonuç VHL hastalığı çeşitli tümörlerin eşlik ettiği bir sendrom olarak tanımlanmaktadır. Retinal ve serebellar hemanjiyoblastomalar hastalığın en sık görülen komplikasyonlarını oluşturup olguların %59 unda görülür. 9 Bunlar genellikle iyi huylu tümörler olup, kitle etkileri nedeniyle semptomlara yol açarlar. Retinal hemanjiyoblastomalar görme bozukluğuna neden olurlar ve tedavi edilmezlerse körlüğe yol açabilirler. Bizim olgumuzda olduğu gibi, olguların %43 ünde hastalığın ilk bulgusu olarak ortaya çıkarlar. 9 Santral sinir sistemi içerisinde hemanjiyoblastomanın gelişmesi, VHL sendromunun en sık görülen ilk bulgusu olduğu belirtilmiştir ve bunun otozomal dominant bir kalıtım özelliği taşıdığı belirtilmektedir. 10 Dikkatli bir aile hikayesinin 1. ve 2. derece akrabalarda sendromun benzer özelliklerini ortaya çıkarabileceği bildirilmektedir, nitekim bizim olgumuzda da yakın aile bireylerinde geçirilmiş kranial operasyonlar mevcut idi. Yapılan kranial MRG incelemede daha önce operasyon hikayesi olan hastada hem sağ ve hem de sol serebellar hemisferde toplam 2 adet kontrast tulumu gösteren, nodüler lezyon saptandı ve bunların yeni serebellar hemanjiyoblastomlar olduğu tanısına varıldı (Resim 3). Yapılan BT tetkikinde ise pankreas parankiminde multipl sayıda, parankimin tamamına yakınını kaplayan, hipodens kistik lezyonlar izlendi. Bunlara minimal kalsifik odaklar eşlik etmekteydi (Resim 4). Ayrıca sağ böbrek orta medial bölümünde kontrast tutan kitlesel lezyon saptandı ve yapılan biyopsi sonucu renal hücreli karsinoma tanısı konuldu (Resim 4). Ayrıca sağ alt polde milimetrik basit kist saptandı. Bunun VHL sendromunun abdominal tutulumu olduğu düşünüldü. Hasta halen takip altında olup, tedavisi sürdürülmektedir. Resim 3. Koronal T1 ağırlıklı kontrastlı MR görüntü, her iki serebellar hemisferde kontrast tutulumu gösteren hemanjiyoblastom ile uyumlu nodüler lezyonlar. Turkiye Klinikleri J Med Sci 2005, 25 755

Halefoğlu ve ark. Resim 4. Kontrastlı BT görüntü, pankreas içerisinde parankimi tamamen kaplayan multipl sayıda hipodens kistik lezyonlar ve birkaç adet punktat kalsifikasyon izleniyor. Sol böbrek nefrektomize, sağ böbrek medial kesimde kontrast tutan renal hücreli karsinom ile uyumlu kitlesel lezyon görülüyor. Safra kesesi içerisinde de hiperdens kalkül mevcut. Renal kistlerin VHL olgularının %59-63 ünde görüldüğü bildirilmektedir. 11 Bizim olgumuzda da sağ böbrekte alt polde 1 adet renal kist mevcuttu. VHL olgularının en az %75 inde renal tutulumun multisentrik ve bilateral olduğu gösterilmiştir. Ayrıca birçok tümörlerin kist kalıntıları içerdiği ve çoğu kistlerde de tümör odaklarının saptanması nedeniyle kistlerin renal hücreli tümörlerin öncü lezyonu olduğu düşünülmektedir. 12 Renal hücreli karsinomaların, olguların %28 inde ortaya çıktığı ve en sık ölüm nedeni olduğu bildirilmektedir. 9 Bizim olgumuz da tümör nedeniyle sol nefrektomi geçirmişti ve sağda da renal hücreli karsinoma ortaya çıkmıştı. Hastaların %7-19 unda feokromositomaların görüldüğü, bunların genellikle benign olduğu ve adrenal bezde yer aldığı, ancak bazı tümörlerin adrenal dokusu dışında yer alıp malign karakter taşıyabileceği belirtilmektedir. 13,14 VHL sendromunda çeşitli pankreatik lezyonlar tanımlanmakta olup, bunlar pankreatik kistler veya seröz kistadenomalar, nöroendokrin tümörler, 756 Radyoloji adenokarsinomlar, hemanjiyoblastomlar ve renal hücreli kanser metastazları olabilir. VHL sendromunda pankreatik tutulumun %17 ile 56 arasında değiştiği bildirilmektedir. 15 VHL sendromunda çoğu pankreatik lezyonların asemptomatik olduğu ve genellikle sistematik tarama sırasında tesadüfen ortaya çıktığı bildirilmektedir. Nadiren kistlerin bası etkisine bağlı pankreatik kanalın stenozu sonucu pankreatit geliştiği bildirilmiştir. 16 Bizim olgumuzda olduğu gibi gerçek kistlerin en sık görülen pankreatik lezyon olduğu bildirilmektedir. Multipl pankreatik kistlerin diğer bazı genetik bozukluklarda da görülebilmesine rağmen, VHL sendromu için oldukça tipik olduğu söylenmektedir. Bu lezyonlar polikistik böbrek hastalığı olgularında %10 oranında görülebilmektedir. 17 Tüm pankreas parankimini kaplasalar bile kistlerin diyabete yol açma şanslarının düşük olduğu belirtilmektedir, bizim olgumuzda diyabetin ortaya çıkmasıyla bu kistler arasında bir ilişki olduğunu ileri sürmek bu nedenle zor olabilir. Kalsifikasyonlar VHL hastalarının %40 ında ortaya çıkmakta olup, ince ve periferal özellik taşırlar ve kronik pankreatitte görülenlerden böylece ayrılırlar. 18 Bizim olgumuzda tespit edilen kalsifikasyonlar da benzer özellikteydi. Sonuç olarak VHL sendromu nadir görülen bir hastalık olup, otozomal dominant bir kalıtım özelliği taşır ve çeşitli manifestasyonlarla karşımıza çıkar. Kişide santral sinir sistemi ve retinal hemanjiyoblastomaların gelişmesine yatkınlık vardır, bunun yanında böbrekler ve pankreas ta sıklıkla tutulan parankimal organlar olarak karşımıza çıkabilir. Hastalık neredeyse 70 yıldan bu yana tanınmakla birlikte, görüntüleme tekniklerinde ortaya çıkan yenilikler, VHL sendromunun daha kolay tanınması imkanını sağlamıştır. Hastalığın genetik özelliklerinin anlaşılmasında kaydedilen ilerleme- Turkiye Klinikleri J Med Sci 2005, 25

lere rağmen, görüntüleme teknikleri, VHL sendromunun tanısında, izlenmesinde ve tedavisinde önemli bir rol oynamaya devam edecektir. KAYNAKLAR 1. Maher ER, Iselius L, Yates JR, et al. von Hippel-Lindau disease: A genetic study. J Med Genet 1991;28:443-7. 2. Neumann HP, Wiestler OD. Clustering of features of von Hippel-Lindau syndrome: Evidence for a complex genetic locus. Lancet 1991;337:1052-4. 3. Ya OM, Latif F, Orcutt ML, et al. von Hippel-Lindau disease: Identification of deletion mutations by pulsedfield gel electrophoresis. Hum Genet 1993;92:605-14. 4. Melmon KL, Rosen SW. Lindau s disease. Review of the literature and study of a large kindred. Am J Med 1964;36:595-617. 5. Maher ER, Yates JR, Harries R, et al. Clinical features and natural history of von Hippel-Lindau disease. QJ Med 1990;77:1151-63. 6. Glenn GM, Choyke PL, Zbar BH, et al. von Hippel Lindau disease: Clinical aspects and molecular genetics. In: Anderson EE, ed. Problems in Urologic Surgery: Benign and Malignant Tumors of the Kidney. 2 nd ed. Philadelphia: JB Lippincott; 1990. p.312-37. 7. Filling-Katz MR, Choyke PL, Oldfield E, et al. Central nervous system involvement in von Hippel-Lindau disease. Neurology 1991;41:41-6. 8. Neumann HP, Eggert HR, Scheremet R, et al. Central nervous system lesions in von Hippel-Lindau syndrome. J Neurol Neurosurg Psychiatry 1992;55:898-901. 9. Maher ER, Yates JR, Harries R, et al. Clinical features and natural history of von Hippel-Lindau disease. Q J Med 1990;77:1151-63. 10. Maher ER, Webster AR, Moore AT. Clinical features and molecular genetics of von Hippel-Lindau disease. Ophthalmic Genet 1995;16:79-84. 11. Choyke PL, Glenn GM, Walther MM, et al. The natural history of renal lesions in von Hippel-Lindau disease: A serial CT study in 28 patients. AJR Am J Roentgenol 1992;159:1229-34. 12. Solomon D, Schwartz A. Renal pathology in von Hippel- Lindau disease. Hum Pathol 1988;19:1072-9. 13. Lamiell JM, Salazar FG, Hsia YE. von Hippel-Lindau disease affecting 43 members of a single kindred. Medicine (Baltimore) 1989;68:1-29. 14. Maher ER, Kaelin WG Jr. von Hippel-Lindau disease. Medicine (Baltimore) 1997;76:381-91. 15. Choyke PL, Glenn GM, Walther MM, Patronas NJ, Linehan WM, Zbar B. von Hippel-Lindau disease: Genetic, clinical and imaging features. Radiology 1995;194:629-42. 16. Tenner S, Roston A, Lichtenstein D, Sica G, Carr-Locke D, Banks PA. von Hippel-Lindau disease complicated by acute pancreatitis and Evan s syndrome. Int J Pancreatol 1995;18:271-5. 17. Iglesias CG, Torres VE, Offord KP, Holley KE, Beard CM, Kurland LT. Epidemiology of adult polycystic kidney disease, Olmsted Country, Minnesota: 1935-1980. Am J Kidney Dis 1983;2:630-9. 18. Luetmer PH, Stephens DH, Ward EM. Chronic pancreatitis: Reassesment with current CT. Radiology 1989;171:353-7. Turkiye Klinikleri J Med Sci 2005, 25 757