qwertyuiowww.aofdersozetleri.compgüasdf ghjklsizxcvbnmöçqwertyuiopgüasdfg hjklsizxcvbnmöçqwertyuiopgüasdfgh jklsizxcvbnmöçqwertyuiopgüasdfghj



Benzer belgeler
KALİTE KAVRAMI VE KALİTENİN BOYUTLARI

STOK VE STOK YÖNETİMİ.

ÜRETİM VE KAYNAK PLANLAMASI

KURUMSAL KAYNAK PLANLAMA SİSTEMLERİ YÖNETİMİ

Endüstri Mühendisliğine Giriş

Stok Yönetimi. UTL510 Lojistik Yönetimi Doç. Dr. Dilay Çelebi Stok Yönetimi. UTL 510 Lojistik Yönetimi

Toplam Kalite Yönetimi ve Kalite Maliyetleri

Malzeme İhtiyaç Planlaması (MRP-Material Requirement Planning)

cevap verebilmek için hazır olarak elinde bulundurduğu madde ve malzemelerin en genel

3SİSTEMLERİN YÖNETİMİ (1-14)

Stok Yönetimi. Pamukkale Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü IENG 227 Modern Üretim Yaklaşımları

Anadolu Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü. Hazırlayan: Doç. Dr. Nil ARAS, 2018

Endüstri Mühendisliğine Giriş

Üretim Yönetimi Nedir?

SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ II

TAM ZAMANINDA ÜRETİM (JUST IN TIME MANUFACTURING)

MRP Mantığı. MRP -- Proses

YALIN SİSTEM VE KAZANIMLARI

Eğitim Programları Tanıtımı TALEP PLANLAMA & SATIŞ TAHMİN TEKNİKLERİ DETAY ÇİZELGELEME ÜRETİMDE GENEL PLANLAMA & ÇİZELGELEME

Sağlık Kurumlarında Kaynak Planlaması DERS-2

Eğitim Programları SATIŞ VE OPERASYON PLANLAMA (S&OP) LOJİSTİK PLANLAMA ÜRETİMDE GENEL PLANLAMA & ÇİZELGELEME TALEP PLANLAMA & SATIŞ TAHMİN TEKNİKLERİ

Tedarik Zinciri Yönetimi

TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ

TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ

DENEME SINAVI A GRUBU / İŞLETME. 1. İşletmenin yapısal özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

1 ÜRETİM VE ÜRETİM YÖNETİMİ

ELEKTRONİK TİCARET ÖDEME ARAÇLARI

Toplam Kalite Yönetimi

SPOR ÖRGÜTLERĠNDE TOPLAM KALĠTE YÖNETĠMĠ

Stok Kontrolü 1 (Inventory Control)

TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ

KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ TS EN ISO 2015 PROSES YAKLAŞIMI

2- PROJE YÖNETİMİ BİLGİ ALANLARI Y R D. D O Ç. D R. K E N A N G E N Ç O L

SUNUŞ. Sabri ÇAKIROĞLU Ġç Denetim Birimi BaĢkanı

KALİTE KAVRAMI ve UNSURLARI

ÜRETĠM TESĠSLERĠ BÖLGESEL BAĞLANTI KAPASĠTE RAPORU

GİRİŞ. Yrd. Doç. Dr. Aslı Tuncay Çelikel MAN501T Çağdaş İşletme Yönetimi Ders: Toplam Kalite Yönetimi

KAPASİTE PLANLAMASI ve ÖLÇME KRİTERLERİ

ÜCRET SİSTEMLERİ VE VERİMLİLİK YURTİÇİ KARGO

DENEME SINAVI A GRUBU / İŞLETME. 1. Aşağıdakilerden hangisi işletmenin yapısal özellikleri arasında yer almaz?

Stok (envanter)yönetimi

TÜRKĠYE TEKNOLOJĠ GELĠġTĠRME VAKFI (TTGV) DESTEKLERĠ

Geçmiş ve Gelecek. Türkiye Lojistiği Geleceğe Nasıl Ulaşacak. Geleceğin Tedarik Zincirini Oluşturmak 13 Mayıs 2015

YAZARLARIN ÖZGEÇMİŞİ... İİİ ÖN SÖZ... V İÇİNDEKİLER... Vİİ TABLO LİSTESİ... XV ŞEKİL LİSTESİ... XVİİ

Üretim Yönetimi Ürün Tasarımı Ürün Tasarımını Etkileyen Faktörler. Bölüm 3. Üretim Sistemlerinin Tasarımı ve Kuruluşu

2016 YILI OCAK-HAZĠRAN DÖNEMĠ KURUMSAL MALĠ DURUM VE BEKLENTĠLER RAPORU

TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ KERİM ÖZBEYAZ

İŞLETME SERMAYESİ

HASTANE KALĠTE YÖNETĠM SĠSTEMLERĠNDE ISO 9001:2000 JCI AKREDĠTASYONU KARġILAġTIRMASI. Dr. Aylin Yaman Ankara Güven Hastanesi Kalite Yönetim Bölümü

2. Hafta DEPOLAR VE DEPOLAMA 1. DEPO VE DEPOLAMA KAVRAMLARI. 2. Hafta

T.C. BĠNGÖL ÜNĠVERSĠTESĠ REKTÖRLÜĞÜ Strateji GeliĢtirme Dairesi BaĢkanlığı. ÇALIġANLARIN MEMNUNĠYETĠNĠ ÖLÇÜM ANKET FORMU (KAPSAM ĠÇĠ ÇALIġANLAR ĠÇĠN)

İçİ İç ndek ndek ler Birinci Kısım GİRİŞ 1. Dijital Devrim Yeni Ekonomi Küreselleşme ve Değişim...35

Üretim Planlarında AÜP'nin Yeri

Tedarik Zinciri Yönetimi

ANKARA ŞUBESİ YAZ SEMĠNERLERĠ

Kablo Üretim Çizelgeleme Paketi. dinamo Kablo GANT. dinamo KABLO Kablo Üretim Planlama/Çizelgeleme Paketi Bilgi Dosyası

KALĠTE BĠLGĠLENDĠRME TOPLANTISI SONUÇ BĠLDĠRGESĠ. 18 Temmuz Harran Üniversitesi. Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi

TREND LOJİSTİK. Gelişen Lojistik Uygulamalar. ATİLLA YILDIZTEKİN Lojistik Yönetim Danışmanı

TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ

Özhan KİP Mak.Müh. Özgün Isı İnş.San.Tic.Ltd.Şti. Üretim Planlama Müd. Yalın Üretim/Kaizen

Örgütler bu karmaģada artık daha esnek bir hiyerarģiye sahiptir.

A Class MRP-II Performans Ölçekleri

Ek-7 (KAPAK) LOGO VERĠMLĠLĠK ARTIRICI PROJE ... 3

TÜRKİYE DE KOBİ UYGULAMALARI YMM. NAİL SANLI TÜRMOB GENEL BAŞKANI IFAC SMP (KOBİ UYGULAMARI) FORUMU İSTANBUL

KURUMSAL KAYNAK PLANLAMA

Enstitü Müdürlüğü ile müģteriler arasındaki tüm iliģkileri ve faaliyetleri kapsar.

CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ STAJ YÖNERGESİ

TMS VE KOBĠ/TFRS STOK ALIM MALĠYETLERĠ VE DÖNÜġTÜRME MALĠYETLERĠ YARD.DOÇ.DR. ALĠ ILDIR ULUDAĞ ÜNĠVERSĠTESĠ

CUMHURBAŞKANLIĞI 2013 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU

T.C. ULUDAĞ ÜNĠVERSĠTESĠ KADRO GÖREV TANIMLARI

İÇ TETKİKÇİ DEĞERLENDİRME SINAVI

Depo-Stok Yönetimi İçin Bilgi Sistemi, Malzeme İzleme

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI 2013 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU

TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ


Marmara Üniversitesi Lojistik & Tedarik Zinciri Yönetimi Sertifika Programı Marmara University Logistics & Supply Chain Management Certificate Program

Satınalma Yönetiminde 14 adımlık Tasarruf Listesi

Maliyet Muhasebesi GENEL BİLGİLER

Bir ürün yada hizmetin belirlenen yada olabilecek ihtiyaçları karşılama yeterliğine dayanan özelliklerinin toplamıdır.

Üretimin Modernizasyonunda Üretim Süreçlerinin Yenileştirilmesi insansız seri üretim

TÜRKİYE MUHASEBE STANDARTLARI

Kalite Yönetim Sistemi El Kitabı Dok.No: AU KYS EK Bölüm 9 Performans değerlendirme

Benzetim. 10. Ders. Bakım Yönetimde. Benzetim

Üretim/İşlemler Yönetimi 2. Yrd. Doç. Dr. Mert TOPOYAN

Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Artırılmasına Dair Yönetmelik

MUSTAFA KEMAL ÜNĠVERSĠTESĠ BĠLGĠSAYAR BĠLĠMLERĠ UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ

TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ ÖZET ÜNİTE

HACCP Sistem Tetkikine Ait Resmi Form Resmi Kontrol Rapor No:

GENEL İŞLETME. Dr. Öğr.Üyesi Lokman KANTAR

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI İSTANBUL

6/8/2016 Tedarik Zinciri Modülü 1

Daima Çözüm Ortağınız!!!

BÖLÜM 1 TEDARİK ZİNCİRİ

COBIT Bilgi Sistemleri Yönetimi. Şubat 2009

Doç.Dr. Özlem İpekgil Doğan Araş Gör. Mert Topoyan

Sağlık Kurumlarında Kaynak Planlaması DERS-1

KALİTE EKONOMİSİ PROF.DR. AHMET ÇOLAK

ŞİKAYET / İTİRAZ VE GERİ BİLDİRİM PROSEDÜRÜ

Rekabetçi Üretim Yönetimi

Program AkıĢ Kontrol Yapıları

Transkript:

qwertyuiowww.aofdersozetleri.compgüasdf ghjklsizxcvbnmöçqwertyuiopgüasdfg hjklsizxcvbnmöçqwertyuiopgüasdfgh jklsizxcvbnmöçqwertyuiopgüasdfghj ÜRETİM YÖNETİMİ klsizxcvbnmöçqwertyuiopgüasdfghjk 5-8. ÜNİTE ÖZETİ lsizxcvbnmöçqwertyuiopgüasdfghjkls [Tarihi seçin] www.aofdersozetleri.com izxcvbnmöçqwertyuiopgüasdfghjklsi zxcvbnmöçqwertyuiopgüasdfghjklsiz xcvbnmöçqwertyuiopgüasdfghjklsizx cvbnmöçqwertyuiopgüasdfghjklsizxc vbnmöçqwertyuiopgüasdfghjklsizxcv bnmöçqwwww.aofdersozetleri.comertyuiop güasdfghjklsizxcvbnmöçqwertyuiopg üasdfghjklsizxcvbnmöçqwertyuiopgü asdfghjklsizxcvbnmöçqwertyuiopgüs dfghjklsi Lütfen destek için reklamları tıklayınız. zxcvbnmöçqwertyuiopgüasdfghjklsiz xcvbnmöçqwertyuiopgüasdfghjklsizx cvbnmöçqwertyuiopgüasdfghjklsizxc vbnmöçqwertyuiopgüasdfghjklsizxcv

ÜRETĠM YÖNETĠMĠ ÜNĠTE-5 STOK YÖNETĠMĠ Stok yönetimi, gereksinimlerin karģılanması için elde bulundurulması gereken maddeler arasında denge kurmak amacıyla yapılan planlama, örgütleme ve kontrol iģlemleridir. Stok yönetiminin en önemli amacı, iģletmenin faaliyetleri için gerekli olan stoğun miktar ve zamanlamasının etkin olarak yapılmasıdır. iģletmeleri stok bulundurmaya yönelten nedenleri Ģu sekilde sıralayabiliriz: Talepte yaģanabilecek ani ve mevsimsel değiģimlere cevap vermek. Tedarikçilerden kaynaklanan problemlere karģı koruma sağlamak. Üretimi kararlı hâle getirerek istihdamda kararlılık sağlamak. Sistemde oluģabilecek arızaları ve duruģları tolere etmek. Farklı ürünlerin aynı tesiste üretilmesini sağlamak. Malzemelerin ekonomik büyüklükteki partiler halinde alınarak fiyat avantajlarından yararlanmak. Grev, fiyat güncellemeleri ve enģasyon gibi fiyat ve teslimata iliģkin belirsizliklere karģı koruma sağlamak. Stoktan teslim gibi bir imajla güçlü görünme isteği yaratmak. Stok, varlığının da yokluğunun da bir maliyetinin olabildiği karmaģık bir ögedir.eksik stok durumunda müģteri kaybı, üretimde durma riski, imaj kaybı gibi durumlar ortaya çıkabilir. STOK KONTROL SiSTEMLERi Stok kontrol sistemleri, stok iģlemlerinin miktar ve zamanlamasını kontrol etmek için kullanılan sipariģ verme ve izleme yöntemleridir.stok kontrolundan beklenen amaç malzeme gereksinimlerinin istenilen zamanda, istenilen miktarda, istenilen yerde ve istenilen kalitede karģılanmasını sağlamaktır. Stok kontrolünün amacı, iģletmenin isteklerine uygun olarak gerekli miktar ve kalitede stoğu gerekli zamanda, asgari bir yatırıma neden olacak Ģekilde bulundurmaktır. Stok kontrolünün nihai amacı, iģletmenin yatırımlarının uzun dönemdeki kârlılığını artırmaktır. Stok kontrolünün kısa dönemdeki hedeģeri ise Ģu Ģekildedir: Stok tükenmelerini belli ve kabul edebilir bir düzeyde tutarak müģteri beklentilerini karģılamak ve iģletmenin rekabet gücünü artırmak, SipariĢ ve stok bulundurma maliyetlerini asgariye indirecek Ģekilde tedarik iģlemlerini düzenleyerek iģletmenin ekonomik miktarlarda stok bulundurmasını sağlamak. Geleneksel stok kontrol sistemleri sürekli gözden geçirme ve devresel gözden geçirme sistemleri olarak iki gruba ayrılabilmektedir. Ancak bu iki sistemin özelliklerini kullanan çeģitli melez sistemler de bulunmaktadır. Günümüzde stok kontrolunun çeģitli üretim kontrol sistemleri ile bütünleģmiģ malzeme gereksinim planlaması ve tam zamanında üretim gibi sistemlerin kullanılması oldukça yaygınlaģmıģtır. Sürekli Gözden Geçirme Sistemi Sürekli gözden geçirilen stok sisteminde stoktan çıkan her stok kalemi kayıt altına alınır. Stok düzeyi önceden hesaplanmıģ yeniden sipariş verme noktasına (r) düģtüğünde yeniden sipariģ verilir. Sipariş miktarı (Q) önceden belirlenmiģ sabit bir değerdir. Karar değiģkenleri olarak da adlandırılabilecek bu değerlerin toplam stok maliyetlerini en küçükleyecek Ģekilde olması amaçlanmalıdır. Stok, belirli bir düzeye indiğinde toplam stok maliyetini minimum yapacak Ģekilde önceden saptanmıģ sabit bir miktar sipariģ edilir. Sürekli gözden geçirmesisteminde, stok seviyesi önceden belirlenen bir düzeye düģünce sabit bir miktar kadar sipariģ verilir. Bu miktar yıllık ortalama talep miktarı, sipariģ giderleri, birim fiyat göz önünde bulundurularak hesaplanır. SipariĢ noktasıda emniyet stoğu düzeyine,kullanım hızına ve tedarik süresine göre saptanır. Emniyet stoğu, taleplerdeki belirsizliklere karģı tutulan stok miktarıdır. Sürekli gözden geçirme sisteminde karar değiģkenlerinin değerleri bir kez hesaplandıktan sonra belirlenen stok politikası sürekli olarak uygulanır. ****Kontrol,gözle, iki kutu yöntemiyle, elle tutulan kayıtlarla veya bilgisayar yardımı ile gerçekleģir. A grubundaki stok kalemleri için bu yöntemin kullanılması önerilir. Böylece iģletmelerin stoksuz kalma riski minimize edilir. iki kutu (Two bin) sistemi, iģletmelerde yaygın olarak kullanılan basit ve etkili bir yöntemdir. iki kutu sistemi ile takip edilen malzemeler biri büyük (Q) diğeri küçük (r) iki kutuda ya da rafta tutulur. Büyük kutu boģalıncaya kadar buradaki

malzemeler kullanılır. Büyük kutunun dibinde, tekrar malzeme sipariģi için bir malzeme istek formu vardır. Bu yenileme isteği ilgili birime gönderilir ve bu sırada küçük kutudaki malzemeler kullanılmaya baģlanır. Devresel Gözden Geçirme Sistemi Devresel gözden geçirme sisteminde stok düzeyi sabit zaman aralıklarını içeren belirli devrelerin baģında ya da sonunda kontrol edilir. Bu kontrol sırasında eldeki stok düzeyi önceden belirlenen sipariş tamamlama hedefi (R) ile karģılaģtırılır.gözden geçirme anındaki stok düzeyi I(t), yeniden sipariş verme noktasının (r) altında ise sipariģ tamamlama düzeyine tamamlayacak kadar (Q=R-I(t)) yeniden sipariģ verilir. Gözle kontrol yöntemi, küçük iģletmelerde veya marketlerde yaygın olarak kullanılan basit ve pratik bir yöntemdir. Bu yöntemde stoklar periyodik olarak tecrübeli bir depo görevlisi tarafından gözden geçirilir. Malzeme Gereksinim Planlaması Malzeme gereksinim planlaması (Material Requirement Planning - MRP) sistemi,son ürünler için üretim planlarını içeren imalat kararlarını, ham maddelerin ve parçaların stok seviyelerinin kontrolunu, atölye ve montaj biriminin programlarını düzenleyen bir sistemdir. MRP, bağımlı stok kalemleri için Ne Zaman? ve Ne Kadar Sipariş Verilmeli? sorularına en ekonomik cevabı bulmaya çalıģan bir yöntemdir. Malzeme gereksinim planlamasının dayandığı temel ilke, bağımsız talebi olan bitmiģ mamülden geriye doğru giderek gerekli parça ve malzemeleri tam ihtiyaç duyulduğu anda hazır bulundurmaktır. MRP, ürün ağacı, stok mevcutları, satınalma sisteminde bulunan açık sipariģler ve ana üretim programındaki üretim hedeģerini dikkate alarak hangi malzemelere ne zaman ve ne kadar gereksinim duyulacağını belirler. Stok çalıģmalarının doğru olarak gerçekleģtirilmesi için bilgi üretilmesi, MRP sisteminin ana amacıdır.mrp sisteminin baģarılı bir Ģekilde uygulanabilmesi için üç önemli faktör Ģu Ģekildedir: 1. Tedarik kaynakları, güvenilir ve dakik olmalıdır. Gecikme payları çok küçük olduğundan tedarikte en küçük aksaklık tüm üretimin durmasına nedenolabilir. 2. MRP için gerekli olan büyük bir bilgi iģlem kapasitesidir. Bu nedenle, bilgisayar ve diğer bilgi teknolojileri olmaksızın MRP uygulaması mümkün değildir. 3. Tüm çalıģanların, operatör, analist, satın alma elemanı, planlamacı, kalite kontrolcü, sistemin güncellenmesi konusunda tam olarak eğitilmiģ olmaları gerekir. MRP sistemi, etkin bir stok yönetiminin sağlanmasına aģağıda belirtilen noktalarda katkı sağlar: Stok yatırımları enküçük düzeyde tutulur. MRP sistemi değiģmelere duyarlıdır. MRP, stok kalemleri temelinde geleceği dönük bir bakıģ açısı oluģturur. SipariĢ miktarları gereksinimlere göre belirlenir. Gereksinimlerin zamanlaması ve eksiksiz karģılanması konusuna odaklıdır. MRP, kitle üretimi yapan, özellikle montaj hatları olan iģletmelerde oldukça iyi sonuçlar vermiģ, bu iģletmelerde süreç içi stok düzeylerinin azaltılması, iģ gücü kullanımının etkinleģtirilmesi, müģteri servisinin artması ve stok devrinde artıģ gibi geliģmelerin elde edilmesini sağlamıģtır. Tam Zamanında Üretim Sistemi Tam zamanında üretim (Just-in-time, JIT); gerekli mamüllerin gerekli miktarlarda, istenilen kalite düzeyinde, gerekli zamanda üretilmesi olarak tanımlanabilir.tam zamanında üretim sistemi, sıfır stok, stoksuz üretim, kanban sistemi

olarak da tanımlanmaktadır. Ürünün değerine değer katmayan tüm unsurları israf olarak nitelendirir. Bu bağlamda üretimin her aģamasındaki stoklar ile kalitesizlik en temel israf unsurları olarak değerlendirilir. Üretimde ara stok seviyelerini minimum seviyeye indirmek, ara stok seviyelerindeki değiģimleri en aza indirerek stok konrolünü kolaylaģtırmak, üretim içi talep dalgalanmalarını azaltarak üretim akıģını düzgün hâle getirmek, basit bir sistem ile etkin kontrol sağlamak ve fire oranını azaltmak JIT in temel amaçlarıdır. JIT, geleneksel sistemlerde olduğu gibi itme esasına göre değil, çekme esasına dayanmaktadır. Üretimi harekete geçiren unsur müģteri talebidir. MüĢteri, nihai alıcı olabileceği gibi iģletmedeki bir baģka üretim birimi de olabilir. Bir üretim birimi kendi üretimi için gerekli olan ara mamulleri önceki üretim biriminden çeker. JIT te bilgi iletiģimi için kullanılan, Japonca da kart anlamına gelen Kanban sistemi basit bir üretim planlama tekniğidir. Tam zamanında üretim için, yarı mamülü biten hücrenin tedarikçi hücreye ürünle ilgili kartı vermesi ve karta yazan bilgiler ıģığında da hücrenin üretim yapmasını sağlar. Kanban, üretim birimleri arasındaki parçaların çekilmesini ve üretilmesini sağlayan standart konteynerlara bağlı bir karttır. Kanban, üretimi kontrol eden bir bilgi sistemi olarak nitelendirilebilir. Kanbanlar, daima üretim akıģına ters yönde ancak fiziksel birimlerle birlikte sondan baģa doğru hareket ederek üretim birimlerini birbirine bağlar.kanban sistemi, üretimde geliģmeyi, stok miktarının ve parça üretim sürelerinin azaltılmasını sağlar. Ayrıca düģük fire miktarı, daha yüksek kalite ve daha düģük stok miktarından dolayı fiziksel alandan tasarruf, bu sistemin getireceği diğer yararlardır. Kanban sistemi, aynı zamanda malzeme akıģını son montaj istasyonunda kullanılan parça hızına bağlı olarak düzenler. JIT, yalın üretim sisteminin önemli bir bileģenidir. Yalın üretim; mal veya hizmet üretiminde, üretilen mal veya sunulan hizmete herhangi bir değer katmayan ve israfa neden olan tüm unsurların ayıklanarak bunların neden olduğu maliyetlerin ortadan kaldırılmasına yönelik bir üretim felsefesidir. Yalın üretimde amaç, değer yaratan faaliyetleri geliģtirmek, israfa neden olan faaliyetleri ise ortadan kaldırmaktır. Toyota tarafından maliyetlerin artmasına neden olan yedi israf aģağıdaki gibi belirlenmiģtir: 1. ihtiyaç fazlası üretim 2. Malzeme nakli 3. Stoklar 4. Hareket 5. Hatalı ürünler 6. Gereksiz iģlemler ve karmaģıklık 7. Beklemeler STOK MODELLERi Stok sistemlerinin uygulanmasında, stoklarla ilgili değiģkenler arasındaki fonksiyonel iliģkiler tariģenirken geniģ ölçüde matematiksel modellerden yararlanılır.stok modellerinin ilk tanıtımı 1915 yılında yapılmıģtır. Stoklarla ilgili Maliyetler Stokta bulundurma maliyeti (h): Stok bulundurma nedeniyle ortaya çıkan maliyetlerdir. Bu maliyetin büyük bir kısmını stoğa bağlanan yatırımın maliyeti oluģturur. Bu maliyet kredi faizi veya bu para ile yapılabilecek yatırımların kazancından mahrum kalmanın bir sonucu olan fırsat kaybı maliyeti olarak değerlendirilebilir. Stoklara bağlanan yatırım maliyetinin yanı sıra depolama maliyetleri, stoklar için ödenen vergi, sigorta, malzeme aktarma, stokların fiziksel sayımı ile ortaya çıkan giderler, stokların eskimesi, çalınması, kaybolması, hasar görmesi, bozulması sonucu ortaya çıkan maliyetlerin toplamıdır. Genellikle ürünün değerinin (C)belli bir oranı (i) ile çarpılmasıyla elde edilir (h=ic). Stokta bulundurmama maliyeti: Stok kalmadığı ya da stok dıģı kalındığında ortaya çıkan maliyetlerdir. Bu durumda talep karģılanamayacaktır. Bu durumda iki seçenek söz konusudur: MüĢteri talepleri sonradan karģılanır veya müģterinin talebi karģılanamadığı için satıģ kaybı oluģur. Bu maliyetin diğer bir adı da yok satma maliyetidir SipariĢ verme maliyeti (A): SipariĢ verme maliyeti, sipariģ edilen malzemenin iģletme içinde üretilmesi veya satın alınmasına göre değiģir.stok yönetiminde amaç, Toplam Maliyeti (TM) en küçük kılacak En iyi SiparıĢ Miktarını belirlemeye yönelik stok politikalarını geliģtirmektir. Ekonomik SipariĢ Miktarı Modeli EOQ modeli, toplam maliyeti (toplam yıllık sipariģ ve stok bulundurma maliyeti) minimize ederek sipariģ miktarını belirler. Bu miktar,stok bulundurma maliyetinin sipariģ verme maliyetine eģit olduğu noktadadır. SipariĢ verme maliyeti ile stokta bulundurma maliyetinin dengede olduğu maliyete karģı gelen sipariģ miktarına ekonomik sipariģ miktarı denir.

EOQ modelinde önemli varsayımlar Ģu Ģekildedir: Ürüne olan talep (D) tüm planlama ufku boyunca sabit ve düzgündür. SipariĢ miktarı (Q), sabittir. Ürün fiyatı tüm planlama dönemi için sabittir. Temin süresi sabittir. Elde bulundurma maliyeti hesaplanırken ortalama stok düzeyi dikkate alınır. SipariĢ verme maliyeti sabit ve sipariģ verme miktarından bağımsızdır. Planlama dönemindeki tüm talep karģılanır. Tüm sipariģ aynı anda teslim edilir. EOQ modelinde kullanılan değiģkenlerin tanımlanması Ģu Ģekildedir: D = Yıllık talep miktarı (birim/yıl) C = Birim baģına satınalma fiyatı (T/birim) A = Parti baģına sipariģ maliyeti (T/parti) i = Yıllık faiz oranı (%) H = Birim baģına yıllık stokta bulundurma maliyeti (T/birim-yıl) Q = SipariĢ miktarı (birim) Örnek: Bir iģletmede stoklanan bir malzemeye olan yıllık talep 180 birimdir. Malzemenin sipariģ verme maliyeti parti baģına T200 ve satın alma fiyatı ise birim baģına T100 dir. Stokta bulundurma maliyet oranı ise %20 olarak belirlenmiģtir. Ürünün temin süresi 1 aydır. Bu malzeme için ekonomik sipariģ miktarını, hangi aralıkta sipariģ verilmesi gerektiğini, bir yılda kaç kez sipariģ verileceğini ve stok maliyet bileģenlerini hesaplayınız. Problemin verileri: Talep hızı (D) : 180 adet/yıl SipariĢ verme maliyeti (A) : 200 T/parti Birim satınalma maliyeti (C) : 100 T/birim Stokta bulundurma maliyet oranı (i) : 20% Stokta bulundurma maliyeti (H=iC) : 20 T/adet Problemin çözümü: Bu örnek için ekonomik sipariģ miktarı ve ilgili iģlemler aģağıda gösterilmektedir: Ekonomik sipariģ miktarı (EOQ) (birim/parti):

Bu sonuçlar ıģığında iģletme 60 birimlik partiler hâlinde sipariģ vermelidir. Yıllık talebi karģılayabilmesi için 4 ayda bir olmak üzere bir yılda toplam 3 kez sipariģ verilmelidir. Stoklarda ortalama olarak 30 birim malzeme bulunacaktır. ĠĢletme stok düzeyi 15 birime düģtüğünde yeniden sipariģ vermelidir. Bir yıllık stok maliyeti satın alma tutarı olmaksızın 1.200 T/yıl olacaktır. fiekil 5.4 te probleme iliģkin maliyet bileģenleri grafiksel olarak gösterilmiģtir.

Ekonomik Üretim Miktarı Modeli Üretim sistemlerinde verilen sipariģlerin aynı anda stoğa giriģi mümkün değildir. Ürünler belli bir teslimat hızıyla stoklanır. Sabit bir tüketim hızı (D) olduğu varsayılarak üretim hızı (P) ile tüketim hızı (D) arasındaki fark (P-D) stok düzeyini sürekli yükselteceğinden belli bir süre sonra üretime ara verilmesi gerekir. Devam eden tüketim hızı (D), stok düzeyini en alt düzeye indirdiğinde ise üretime yeniden baģlanacaktır. Böylelikle partiler hâlinde gerçekleģen üretimde, toplam maliyeti en aza indirecek üretim parti büyüklüğünü belirlemek gerekecektir. EPQ modelinde kullanılan değiģkenlerin tanımlanması Ģu Ģekildedir: D = Yıllık talep hızı (birim/yıl) P = Yıllık üretim hızı (birim/yıl) C = Birim baģına ürün maliyeti (T/birim) A = Parti baģına üretim hazırlık maliyeti (T/parti) i = Yıllık faiz oranı (%) H = Birim baģına yıllık stokta bulundurma maliyeti (T/birimyıl) Q = Üretim sipariģ miktarı (birim) ABC Analizi italyan ekonomist Pareto, zenginliğin büyük bölümünün nüfüs içinde küçük bir kısım tarafından sahip olduğu ile ilgili çalıģmalar yapmıģtır. Bu çalıģmaların stok yönetiminde uygulanması ile ABC analizi ortaya çıkmıģtır. ABC analizi, önemli stok kalemlerini belirleme ve kontrol etmek amacıyla, çok sayıdaki stok kalemini A, Bve C harģeriyle temsil eden üç gruba ayırır. A sınıfı stok: Bu sınıfta bulunan çok az sayıdaki stok kalemleri parasal olarak stok yatırımının en büyük payını alırlar. Örneğin bu sınıftaki malzemeler toplam malzemelerin sayı olarak % 15 ini oluģturmakla beraber stok yatırımının % 75 ini oluģtururlar. A grubundaki stok kalemleri çok sıkı takip edilmelidir (günlük veya haftalık gibi). B sınıfı stok: Bu sınıfta bulunan stok kalemleri toplam stok kalemlerinin %30-%35 ini kapsarlar ve toplam envanter yatırımının yaklaģık %20 sini oluģtururlar.bu katagorideki malzemelerin iki haftada bir ya da aylık olarak kontrol edilmesi yeterlidir. C sınıfı stok: Bu sınıftaki malzemeler toplam stok kalemlerinin % 50 - % 55 ini oluģturmakla beraber toplam envanter yatırımının yaklaģık % 5 ini oluģtururlar. Bu sınıftaki malzemelerin kontroluna gerek olmayabilir, kontrol edilseler de 2-3 ayda bir kontrol edilmeleri yeterlidir.

5.ÜNĠTE ĠLE ĠLGĠLĠ SORULAR 1. AĢağıdakilerden hangisi iģletmeleri stok bulundurmaya yönelten nedenler biri değildir? A) Talepte yaģanabilecek değiģimlere cevap verebilmek B) Stoklanan malzemelerin raf ömürlerinin kısa olması C) Tedarikçilerden kaynaklanan problemlere karģı koruma arzusu D) Farklı ürünlerin aynı tesiste üretilebilmesini sağlamak E) Stoktan teslim gibi bir imajla rekabet gücünü artırmak 2. AĢağıdaki stok sistemlerinden hangisi stok düzeyinin gözden geçirilmesinde sabit zaman aralıklarını (örneğin haftalık) kullanarak stok düzeyi belli bir değerin altına indiğinde yeni bir sipariģ verilmesini önermektedir? A) Gözle kontrol sistemi B) Ġki kutu (Two-bin) sistemi C) Sürekli gözden geçirme D) Devresel gözden geçirme E) Tam zamanında üretim 3. AĢağıdakilerden hangisi Malzeme Gereksinim Planlamasının (MRP) temel girdisi değildir? A) Kapasite Gereksinim Planlaması (CRP) B) Ana Üretim Programı (MPS) C) Malzeme listesi (BOM) D) Stok kayıtları dosyası E) Ürün ağacı 4. AĢağıdakilerden hangisi Japoncada kart anlamına gelen ve JĞT sisteminde bilgi iletiģim aracı olarak kullanılan araçtır? A) Muda B) Muteki C) Kanban D) Manga E) Cartoon 5. AĢağıdakilerden hangisi bir stok sistemi için karar değiģkeni olamaz? A) Ekonomik sipariģ miktarı B) SipariĢ verme noktası C) Emniyet stoğu düzeyi D) Sonradan karģılama miktarı E) Talep düzeyi 6. Bir ürünün sipariģ verilmesi ile teslimatı arasında geçen süre (tedarik süresi) dört gün sürmektedir. Eğer ürünün günlük talebi 10 birim ise yeniden sipariģ verme noktası aģağıdakilerden hangisidir? A) 10 B) 20 C) 40 D) 100 E) 400 7. AĢağıdakilerden hangisi Ekonomik SipariĢ Miktarı (EOQ) modelinin altında yatan temel varsayımlardan biridir? A) Malzeme, temin süresinin hemen sonunda tek seferde teslim alınır. B) Talep düzeni, sipariģ dönemi boyunca normal dağılım özelliği gösterir. C) Birim baģına satın alma fiyatı, sipariģ verilen miktara bağlı olarak değiģir. D) Tedarik süresi sipariģ verilen malzemenin miktarına bağlı olarak değiģkendir. E) Elde bulundurma maliyeti hesaplanırken, ortalama talep düzeyi dikkate alınır. 8. Bir stok modelinde satın alma fiyatı %50 azaltılır, stokta bulundurma gideri ikiye katlanır ve talep düzeyi % 400 artırılırsa EOQ değeri ne olur? A) Ġkiye katlanır B) Üçe katlanır C) Dörde katlanır D) Yarı yarıya azalır E) DeğiĢmez 9. Bir otomobil servisinde kullanılan filtre için haftalık talebin 50 adet ve sipariģ verme maliyetinin de sipariģ baģına 8 T/sipariĢ olduğu bilinmektedir. Filtrenin bir yıl stokta bulundurulması gideri 4 T/adet iken stok dıģı kalınmasına izin verilmemektedir. Filtrenin sipariģ büyüklüğü için Ekonomik SipariĢ Miktarı (EOQ) yöntemi kullanılması durumunda hangi sıklıkta sipariģ verilmelidir? (Bir yıl 50 hafta kabul edilecektir.) A) Her hafta sipariģ verilmeli. B) Ġki haftada bir sipariģ verilmeli. C) Üç haftada bir sipariģ verilmeli. D) Dört haftada bir sipariģ verilmeli. E) Yirmi beģ günde bir sipariģ verilmeli. 10. ABC analizinde ürünlerin sınıflanması aģağıdaki hangi kritere göre yapılmaktadır? A) SipariĢ verme maliyetine göre B) Alfabetik sıraya (harf sırası) göre C) Elde bulundurma maliyetlerine göre D) Malzemelerin birim fiyat değerlerine göre E) Toplam stok içindeki birikimli maliyet yüzdelerine göre 1b 2d 3a 4c 5e 6c 7a 8e 9b 10e

ÜRETĠM-ÜNĠTE-6 ÜRETiM KAYNAKLARI PLANLAMASI MRP II) üretimin verimliliğini ve etkinliğini artırmak amacıyla, gereksinim duyulan anda, gereksinim duyulan yerde, gereksinim duyulan miktarda kaynağın hazır bulundurulmasını amaçlar. Üretim Kaynakları Planlaması uluslararası literatürde, MRP kavramı ile karıģtırılmaması için MRP II kısaltmasıyla anılmaktadır. MRP II nin temel özelliklerini konunun öncülerinden olan Wight (1984) Ģu Ģekilde belirtmektedir: Bir iģletmede üretim sistemiyle finansal sistem özdeģtir. Her ikisinde de aynı iģlemler ve aynı sayılar vardır. MRP II bu özellikten hareketle, iģlem anında oluģan sayıların finansal sisteme yansımasını sağlar. iyi bir sistem gerçek sistemin benzetimi olmalıdır. MRP II, eğer-olursa (whatif) analizleri ile farklı ana üretim programının veya farklı politikaların uygulanması sonuçlarının incelenmesi olanağını verir. MRP II, planlama ve kontrolün temel bileģenleri olan satıģlar, ürünler, stoklar,iģ merkezleri, üretim çizelgeleri, nakit akıģları ve benzeri unsurları bütünleģtiren bir sistemdir. MRP II nin yaygınlaģmasında ve geliģtirilmesinde Amerikan Üretim ve Stok Kontrol Derneğinin (American Production Control and Inventory Control Society -APICS) önemli rolü olmuģtur. APICS 1970 lerde MRP akımına öncülük yaparak MRP II konusunda çok sayıda çalıģma gerçekleģtirmiģtir. Üretim Kaynakları Planlaması Temel Modüller Üretim Kaynakları Planlaması Üretim Planlaması ve Kontrol (Manufacturing Planning and Control - MPC) sistemi olarak da adlandırılmaktadır. MRP II Kavramları ve Tarihsel GeliĢim Süreci 1960 yılında IBM in ticari iģletmelerin sahip olabileceği ekonomik ilk bilgisayarı piyasaya sürmesi ile iģ dünyası MRP kavramı ile de tanıģmıģ oldu. Bağımlı talep yapısı dikkate alınarak uygulanan MRP sistemleri yaygınlaģmıģ ve üretim yapan iģletmelerin mal-zeme sipariģi alanında bilgisayar ortamına aktarılan önemli bir çözüm olmuģtur. MRP sistemi belirlenen üretim planına göre ürün ağaçlarını seviye seviye inceleyerek her malzeme için gereksinimleri hesaplamakta ve bu malzemelerin stoklarının gereksinimi karģılayıp karģılamadığı hesaplanmaktadır. MRP nin yaygın olarak kullanılmaya baģlanmasıyla alınan sipariģlerin karģılanabilmesi için yeterli kapasitenin olup olmadığı, darboğaz kaynakların neler olduğu gibi bazı yetersizliklerin üstesinde gelebilmek için Kapalı Çevrim MRP (Closed Loop MRP - CL-MRP) adı verilen ve daha etkin bir sistem ortaya çıkmıģtır.

Kapalı Çevrim MRP sisteminin ĠĢleyiĢi Kapalı Çevrim MRP, kapasiteyi kontrol etmekte ve mevcut kullanılabilir kapasite yeterli olmaması durumunda Ana Üretim Programına bir geri besleme göndererek uyarmaktadır.bu sistemle MRP sadece sipariģleri planlayan malzeme yönetim aracı olmaktan çıkarak üretim kontrolüne katkıda bulunmaya baģlamıģtır. 1980 li yıllarda üretim yapan iģletmelerin üretim ile doğrudan ilgili tüm faaliyetlerin yönetilmesini kapsayan MRP II sistemleri yaygınlaģmaya baģlanmıģtır. 1980 lerde MRP II yazılım ürünlerini sunan çok sayıda firmanın ortaya çıkması bu alanda yeni bir iģ alanının doğduğunu göstermiģtir. 1990 lı yıllarda yoğun rekabet, uluslararası pazarlara açılma gereksinimi değiģik coğrafi bölgelerde merkezi olan iģletmeler için uluslararası firmaların genelinde entegrasyonun sağlanması yolunda biliģim teknolojisi için yeni bir gereksinimin doğmasına neden olmuģtur. 2000 li yıllarda, tedarikçiden baģlayarak tüm üretim sürecini ve müģteriyi de içine alan tedarik zinciri yönetimi (Supply Chain Management- SCM), müģteri iliģkileri yönetimi (Customer Relationship Management - CRM) yeni kavramlar olarak öne çıkmıģtır. Bu Ģekilde bir iģletme hem müģterileri hem de tedarikçileri ile daha bütünsel bir planlama yapma ve izleme olanağına kavuģmaktadır. ikinci nesil ERP sistemlerine ERP 2 adı verildiyse de ERP kavramı kalıcı olmuģ ve benimsenmiģtir. *****Yeni ERP, iģletmelere kurumsal yönetimde dıģa dönük ve interaktif bir ortam sağlamaktadır. iģletmenin tüm süreçlerini kapsayan, tüm departmanların, birimlerin, fonksiyonların ve operasyonların gereksinimlerini karģılayan, daha müģteri odaklı değer üretimine yönelik fonksiyonlar içeren Yeni ERP çözümlerinin en temel özelliği tamamen internet tabanlı olmasıdır. internet tabanlı olma özelliği ERP sistemi üzerinden müģterilerin, bayilerin, tedarikçilerin ve tüm pazar bileģenleri ile iģbirliği yapma, iletiģim kurma imkânını sağlanmaktadır. Üretim ve SatıĢ Planlaması Üretim ve satıģ planlamasının amacı, iģletmenin üretim araçlarını, iģ gücünü ve diğer kaynaklarını, olabildiğince etkin bir Ģekilde kullanmak suretiyle değiģken pazarın talebini karģılamaktır. Genelde 6-18 aylık zaman aralığı için üretimin planlanması ile ilgilidir. Üretim yöneticileri; üretim hızları, iģgücü düzeyleri, fazla mesai ve öteki kontrol edilebilir değiģkenleri ayarlayarak tahmin edilen talebi en iyi biçimde nasıl karģılayacaklarını saptamaya çalıģırlar. Genellikle sürecin amacı, planlama dönemi boyunca maliyet giderlerini en küçüklemektir. KuĢkusuz, sürecin diğer amaçları olarak da iģ gücündeki dalgalanmaları en küçüklemek ya da belli üretim seviyesinin korunması verilebilir. ***Üretim ve satıģ planlama,üretim hızını, iģgücü büyüklüğünü, stokları ve diğer kontrol edilebilir kaynakları düzenleyerek, orta-uzun dönemde çıktı miktarını ve zamanlamasını planlama sürecidir Ana Üretim Programlama Ana üretim programlama (MPS), belli bir planlama ufku içinde satılacak veya üretilecek tüm malzemelerin hangi tarihte ve ne miktarda temin edileceğini gösteren bir çizelgenin hazırlanması sürecidir. Ana üretim programının amacı; MüĢteri memnuniyetini olabildiğince üst seviyede tutmak: Bunun için ürün stok düzeylerini ve müģteriye verilen teslimat tarihlerini dengelemek. Malzeme, iģ gücü ve üretim araçlarının en iyi Ģekilde kullanılmasını sağlamak, Malzemeye yapılan yatırım düzeyini istenen seviyede tutmak.ana üretim programı, MRP sürecini yönlendiren temel mekanizmadır. Bu plan,hangi ürünlerin, ne zaman ve ne kadar üretileceğini gösteren ayrıntılı bir listedir. Ana üretim planı belirlenirken iki önemli faktör göz önüne alınır: SatıĢ tahminleri MüĢteri sipariģleri Planlama için gerekli satıģ tahminleri pazarlama, sipariģ bilgileri satıģ departmanı tarafından

kayıt altına alınır. Genellikle, yakın dönemlere ait satıģ miktarları gerçek sipariģ verilerine dayanırken daha sonraki dönemlere ait değerler satıģ tahminlerine dayanır. Taslak Kapasite Planlaması Taslak kapasite planlaması (RCCP), ana üretim programını gerçekleģtirmek için kapasite problemlerinin kabaca kestirilmesi ve gerekli düzeyinin belirlenmesi yaklaģımıdır. Ana üretim programının iģ yüklerine dönüģtürülmüģ biçimi olarak da düģünülebilir. Planlama ufku ana üretim programı ile aynı ve genellikle bir yıllıktır. Zaman dilimleri ve gözden geçirme süreleri ise genellikle haftalık ya da aylıktır. Yükleme iģ merkezlerindeki adam veya makine saatlerine göre yapılmaktadır. Malzeme Gereksinim Planlaması Görevi ana üretim programında yer alan ürünler için, brüt gereksinimlerden ve temin sürelerinden hareketle geriye doğru giderek tek tek tüm parça ve bileģenlerin ne zaman sipariģ verilebileceğini kesin olarak belirlemektir. Sistemin zamana dayanmasının en önemli nedenlerinden biri, malzeme gereksinimlerinin belirlenmesinde parçaların her birinin farklı temin sürelerine sahip olmasıdır. MRP esas olarak son ürünü temel alır. MRP sisteminde her son ürün için son ürünü oluģturan parçaların veya ham maddelerin miktarları ayrıntılı olarak hesaplanır. MRP hesaplarında gelecek zaman söz konusudur. iģ Emri (Job Order): Ürünü elde edebilmek için gerçekleģtirilmesi gereken iģlemlerin her birine verilen emirler iģ emri olarak adlandırılır. iģçilerin günlük faaliyetlerini ayrıntılı olarak belirleyen iģ emirleri, MRP çıktılarından yararlanılarak hazırlanır. MRP nin ana girdilerini; iģ emirleri, satın alma sipariģleri ve yeni çizelge raporları da baģlıca çıktılarını oluģturmaktadır. Ürün Ağacı Ürünü tanımlayan ve ürünü oluģturan alt-montaj, parça ve bileģenlerin listesini içeren mühendislik dokümanı malzeme listesi olup malzeme listesinin Ģematik gösterimi ürün ağacı olarak adlandırılır. Genel olarak herhangi bir ürünün bileģenlerini ve birim baģına ne miktarda (adet,kg, lt vb.) kullanıldığını gösterir.bir parçanın birden çok üst parçada kullanılması MRP iģlemlerini zorlaģtırmaktadır. Stok Kayıtları Stok kayıtları, depodaki tüm malzeme için malzeme giriģ, çıkıģ, sipariģ, temin süresi,temin yeri, sipariģ miktarları gibi verilerin tutulduğu bir veri setidir. MRP Mantığı MRP iģlemlerinde kullanılan temel kavramlar aģağıdaki gibi tanımlanabilir: Brüt Gereksinim: Brüt gereksinimler son ürünlere iliģkin MPS verilerinden,diğer bileģenler için birleģtirilmiģ gereksinimlerden elde edilir. Planlama döneminin sonuna kadar gereksinim duyulan tahmini miktarı gösterir. Teslim Alınacak SipariĢler: Dönem baģında teslim alınmak üzere sipariģi verilmiģ ancak henüz teslim alınmamıģ sipariģleri gösterir. Eldeki/Kullanılabilir Stok: Dönem sonunda elde bulunması beklenen miktarı gösterir. Bu değer, bir önceki dönem sonunda elde bulunan, artı teslim alınması planlanan ve teslim alınacak sipariģler toplamından brüt gereksinim değerlerinin çıkarılmasıyla bulunur. Net Gereksinim: Dönem içinde gereksinim duyulan net miktardır. Brüt gereksinimlerden bir önceki dönem sonundaki eldeki kullanılabilir stoklar ile teslim alınacak sipariģlerin düģülmesi ile hesaplanır. Teslim Alınması Planlanan SipariĢler: ilgili dönemin baģında teslim alınmak üzere bir satıcıya verilecek malzeme sipariģleri veya iģletmede üretilecek üzere açılacak iģ emirleridir. Verilmesi Planlanan SipariĢler: ilgili dönemde sipariģi verilecek malzeme miktarıdır. SipariĢin verilmesi gereken dönem malzemenin planlanan dönemde gelmesini sağlayacak Ģekilde gereksinim anından temin süresi kadar geriye gidilerek belirlenir. SipariĢlerin verilmesinden sonra bu sipariģler teslim alınması planlanan sipariģlere dönüģecektir. MRP sisteminin tasarlanmasındaki en önemli konulardan bir diğeri de sipariģ miktarlarının diğer bir deyiģle parti büyüklüklerinin belirlenmesidir. Parti büyüklüğü kavramı, satın alınacak malzemeler için satın alma sipariģ miktarını, üretilecek malzemeler için ise üretim iģ emri miktarlarını ifade etmektedir. MRP sistemlerinde en çok kullanılan sipariģ büyüklüğü belirleme yöntemleri aģağıda belirtilmiģtir Sabit SipariĢ Miktarı: (Fixed Order Quantity-FOQ) Sabit SipariĢ Dönemi: (Fixed Period Quantity-FPQ) Gereksinim Kadar SipariĢ Verme: (Lot For Lot-Lġ)

Ekonomik SipariĢ Miktarı (Economic Order Quantity-EOQ) Periyodik SipariĢ Miktarı (Period Order Quantity-POQ) Parça-Dönem Algoritması (Part Period Algorithm-PPA) Parça-Dönem Dengesi (Part Period Balancing-PPB) En DüĢük Birim Maliyet (Least Unit Cost-LUC) En DüĢük Toplam Maliyet (Least Total Cost-LTC) Silver-Meal Algoritması (Silver-Meal S-M) Wagner-Whitin Yöntemi (Wagner-Whitin W-W) Kapasite Gereksinim Planlaması Kapasite gereksinim planlaması (CRP), bir iģletmenin MPS ile üretim kapasitesi arasındaki uyumu sağlamaya yönelik çalıģmaları içermektedir. CRP ana üretim programı doğrultusunda hazırlanan MRP planının uygulanabilmesi için gerekli iģ gücü ve donanım kaynaklarını kullanımlarını belirleyerek kısa ve orta dönemde darboğaz kaynakların neler olduğunu zaman eksenine göre belirlemektedir. Bu yüzden MRP sonrasında elde edilen sonuçların doğrulanması gerekir. CRP aģağıda sıralanan konularda yönetime destek sağlamaktadır: Yeni tesis ve imalat sistemlerinin veya tevzi çalıģmalarının tasarımları, Mevcut kapasitenin yeni bir iģi alabilmek için yeterli olup olmadığının kontrolü, Mevcut ya da planlanan tesislerin yararlanılma düzeylerinin incelenebilmesi, Farklı rotaların veya öncelik kurallarının değerlendirilebilmesi, Süreç içinde iģlem gören parçaların ve atıl kalan tesislerin belirlenmesi. Rota, bir ürünün sırasıyla hangi iģ merkezlerinden ve hangi operasyonlardan geçtiğini gösterir. MRP, her bir bileģen için üretim miktarlarını hesaplarken kapasiteyi dikkate almaz,dolayısıyla, sınırlı olan üretim kapasitesi bazı dönemlerde aģılabilir.kapasite gereksinimindeki dalgalanmalar, planlanan sipariģlerin öne alınması veya ertelenmesi ile kısmen de olsa düzeltilebilir. KURUMSAL KAYNAK PLANLAMASI Kurumsal kaynak planlaması (ERP), iģletmelerde mal ve hizmet üretimi için gereken iģ gücü, makine, malzeme gibi kaynakların verimli bir Ģekilde kullanılmasını sağlayan entegre yönetim sistemleridirvakıģar, devlet kurumları gibi kâr amacı gütmeyen kuruluģlarda geniģ kullanım alanı bulmaktadır.erp nin net bir tanımını yapmak oldukca güçtür. APICS, ERP Ģu sekilde tanımlanmaktadır: MüĢteri sipariģlerini karģılamak için kurum ve iģletme genelindeki gereken kaynakları, satın almak, imal etmek, sevk etmek üzere belirleyen ve planlayan muhasebe odaklı bir biliģim sistemidir. ERP nin diğer bir özelliği, iģletmenin coğrafi olarak farklı bölgelerde (yurt içi ve dıģı) bulunan fabrikalarının, bunların tedarikçi firmalarının ve dağıtım merkezlerinin(depo) kaynaklarını eģgüdümlü olarak planlamasıdır. ERP; iģletmenin stratejik amaç ve hedeģeri doğrultusunda müģteri taleplerini en uygun Ģekilde karģılayabilmek için farklı coğrafi bölgelerde bulunan tedarik, üretim ve dağıtım kaynaklarının en etkin ve verimli bir Ģekilde planlanması, koordinasyonu ve kontrol edilmesi fonksiyonlarını bulunduran bir yazılım sistemidir. Söz konusu planlama, kordinasyon ve kontroldeki temel ilke ve sistematik üretim kaynakları planlaması (MRP II) ile aynıdır. SatıĢ, imalat, mühendislik,stok kontrol ve nakit akıģı gibi sistemin tüm kesitlerini ortak paydada toplayan sistemdir. **MRP II nin ise en çarpıcı özelliği bir simülatör olmasıdır. MRP II ile idari ve üretim birimleri arasında veri entegrasyonu sağlanmakta ve bu entegrasyon gruplar arasında koordinasyonu arttırmaktadır.

6.ÜNĠTE ĠLE ĠLGĠLĠ SORULAR 1. Bir imalat iģletmesindeki üretim kaynakları planlaması sistemi için en önemli bileģen aģağıdakilerden hangisidir? A) Kaynak planlaması (RP) B) Ana üretim programlama (MPS) C) Malzeme listesi (BOM) D) Malzeme gereksinim planlaması (MRP) E) Taslak kapasite planlaması (RCCP) 2. Kapalı çevrim MRP sisteminin ortaya çıkıģı hangi tekniğin geliģmesiyle mümkün olmuģtur? A) Kaynak planlaması (RP) B) Ana üretim programlama (MPS) C) Malzeme listesi (BOM) D) Üretim kaynakları planlaması (MRP ĞĞ) E) Kapasite gereksinim planlaması (CRP) 3. MRP ĞĞ kısaltması aģağıdaki sistemlerin hangisi için kullanılır? A) Üretim kaynakları planlaması B) Ana üretim programlama C) Malzeme listesi D) Malzeme gereksinim planlaması E) Taslak kapasite planlaması 4. AĢağıdakilerden hangisi ana üretim programlamanın (MPS) temel girdisi değildir? A) MüĢteri sipariģleri B) Malzeme gereksinim planı C) Üretim ve satıģ planı D) Stok kayıtları E) Kestirilen talep 5. AĢağıdakilerden hangisi malzeme gereksinim planlamasının (MRP) temel girdisi değildir? Kapasite gereksinim planlaması (CRP) Ana üretim programı (MPS) Malzeme listesi (BOM) Stok kayıtları dosyası Ürün ağacı 6. AĢağıdakilerden hangisi malzeme gereksinim planlamasının (MRP) baģlıca çıktısıdır? 1. Üretim ve satın alma emirleri 2. Ürün ağacı 3. Malzeme listesi 4. Teslim alınan sipariģler 5. Ana üretim programı 7. AĢağıdakilerden hangisi verilmesi planlanan sipariģler için doğrudur? Eldeki stok düzeyi ve net gereksinim değerinin toplamıdır. Net gereksinim değerinden teslim alınması planlanan sipariģlerin düģülmesiyle elde edilir. Brüt gereksinim ve verilen sipariģlerin toplamından oluģur. Eldeki stok düzeyi ve teslim alınması planlanan sipariģler. Teslim alınması planlanan sipariģin tedarik süresi gözetilerek zamanlanması ile elde edilir. AĢağıdakilerden hangisi bir parti büyüklüğü belirleme yöntemi değildir? A) Sabit sipariģ miktarı (FOQ) B) Ekonomik sipariģ miktarı (EOQ) C) Parça-dönem algoritması (PPA) D) Tedarik zinciri yöntemi (SCM) E) En düģük birim maliyet (LUC) AĢağıdakilerden hangisi kapasite gereksinim planlamasının (CRP) temel girdisidir? A) MüĢteri sipariģleri B) Malzeme gereksinim planı (MRP) C) Malzeme listesi (BOM) D) Ana üretim programı (MPS) E) Taslak kapasite planı (RCCP) Ana üretim programı (Master Production Schedule -MPS) hazırlanması aģamasında kullanılan Yeni sipariģlere açık stoklar (Available to promise - ATP) kavramı ile ifade edilmek istenen konu aģağıdakilerden hangisidir? A) Ana üretim programına göre bir sonraki üretim partisinin tamamlanacağı zamana kadarki kesinleģtirilmiģ sipariģlere eģittir. B) Eldeki stoklar ile kesinleģtirilmiģ sipariģlerin toplamından kestirilen talep değerinin çıkarılmasıyla elde edilir. C) Ġlgili dönemdeki ana üretim programı miktarı ile kesinleģtirilmiģ sipariģler arasındaki farktır. D) Bir sonraki üretim partisinin tamamlanacağı zamana kadarki dönemlere iliģkin kestirilen sipariģ değerlerine eģittir. E) Eldeki stoklar ile üretimi programlanmıģ miktarların toplamının, henüz bir sipariģe tahsis edilmemiģ kısmıdır. 1d 2e 3a 4b 5a 6a 7e 8d 9b 10e

ÜRETĠM ÜNĠTE 7 KALĠTE YÖNETĠMĠ KALĠTE : Bir ürün veya hizmetin belirlenen ve olabilecek ihtiyaçları karģılama kabiliyetine dayanan özelliklerin toplamı Ģeklinde tanımlanabilmektedir.(iso) Avrupa Kalite Kontrol Örgütü (European Organization for Quality Control-EOQC) tarafından belirli ürün veya hizmetin tüketici isteklerine uygunluk derecesi, Taguchi tarafından ürün kalitesinin belirlenen hedef değerinden sapmasının toplumda yarattığı kayıp Ģeklinde tanımlanmaktadır Garvin e göre, ürün açısından kalitenin boyutları aģağıdaki gibi ifade edilmektedir: Performans: Ürünün birincil (gerçek) özellikleridir (bir otomobilin kullanım rahatlığı, yakıt tüketimi). Özellikler: Birincil özelliklere ek ürünün çekiciliğini sağlayan ikincil özellikler (MP3 destekli stereo müzik sistemi, deri koltuk döģeme) Güvenirlik: Ürünün belirlenen ömrü süresince birincil özelliklerinin sürekliliği (bir projeksiyon cihazının 1000 saat süreyle arıza yapmadan çalıģması) Uygunluk: Ürünün özelliklerinin belirlenen spesiflkasyonlara, belgelere ve ilgili standartlara uygunluğu (A enerji seviyesindeki buzdolabının elektrik tüketimi) Dayanıklılık: Ürünün kullanılabilirlik özelliği (gerekli bakımları yapılmıģ bir aracın toplam kilometresi) Servis görebilirlik: Ürün ile ilgili sorun ve memnuniyetsizliklerin kolay giderilebilir olması (arızalan ürün için kısa tamir süresi) Estetik: Ürünün albenisi ve duyulara seslenebilme yeteneği (ürünün dıģ görünümü, rengi) Güvenlik: Ürün kullanımının yaralanmaya veya sakatlanmaya neden olmaması (fırın kapağına yerleģtirilen tutamak malzeme) Algılanan kalite: Ürünün reklâmlar, kabul görmesi veya benzerlerine göre sezgisel olarak değerlendirilmesi (reklamı çok yapılan bir ürün ile ilgili olumsuz görüģ) Hizmet için kalitenin boyutları aģağıda verilmiģtir (Evans ve Lindsay, 2005;Russell ve Taylor, 2006): Dakiklik: Hizmetin tanımlanan, beklenen ve istenilen zamanda sunulma derecesi (sabah kuryeye verilen bir paketin gün bitiminde adrese teslim edilmesi) Tamlık: Hizmetin bütününün tamamlanma derecesi (hazırlanmıģ bir evrakta imza eksikliği) Nezaket: MüĢterinin doğru anlaģılması ve algılanması için sergilenen tutumun derecesi (müģteri hizmetlerinde görev yapan operatörün her arayana karģı aynı biçimde konuģması) Tutarlılık: MüĢterilerin aynı taleplerinin gerçekleģtirilmesinde aynılık derecesi (aynı yemek sipariģini veren müģterilere sunulan hizmette farklılık olmaması) EriĢilebilirlik: MüĢterinin hizmeti üreten ve sunana ulaģabilme derecesi (çalıģma saatleri içinde aile hekimine muayene olabilme) Doğruluk: Hizmetin belirlenen ölçütlere uygun olarak yapılma derecesi (bankadan gelen aylık hesap özetlerinde yapılan harcamaların görünmesi) Duyarlılık: Hizmetin sunulmasında gösterilen özenin, eksiklik ve hataların giderilmesi için gösterilen çabanın derecesi (internet aracılığıyla satın alınan bir ürünün,ilandaki üründen farklı olması durumunda müģteri hizmetleri temsilcisi ile yapılan konuģmada yaģananlar) KALĠTENĠN TARĠHSEL GELĠġĠMĠ MÖ 2150 yılında, Hammurabi kanunlarında rastlanan Bir inģaat ustasının inģa ettiği ev, ustasının yetersizliği ve iģini gerektiği gibi yapmaması nedeniyle yıkılarak ev sahibinin ölümüne yol açarsa o usta öldürülür. ifadesi kalitenin tarihsel geliģiminin baģlangıcı olarak kabul edilmektedir Yine eski Mısır da Royal Cubit denilen standart bir boyut, zaman ve ağırlık ölçüm sisteminin kullanıldığına iliģkin değerlendirmeler yapılmaktadır Yusuf Has Hacib tarafından 1070 yılında yazılmıģ ve islamiyetten sonraki ilk edebi eser olan Kutadgu-Bilig de de rastlanılmaktadır. Didaktik (öğretici) nitelikte yazılan eserde yer alan iģ yapan adam kendi vazifesini yapar, bunun kusur veya fazilet olduğunu gören insan takdir eder. ve Ben iģ yapan insanım, sen ise onu gören insansın. Yapan adam iģinin nasıl olduğunu görenden öğrenir. ifadeleri, kalitenin, ürün veya hizmeti satın alan tarafından değerlendirildiğine iliģkin önemli kanıtlar olarak kabul edilmektedir Sultan II. Beyazıt Han döneminde (1502), Kanunname-i ihtisab çarģıda satılan ürünlerin kalitesini ve Ģyatlarını denetlemek amacıyla çıkarılmıģtır. Kanunname-i ihtisab, dünyanın en mükemmel ve en geniģ belediye kanunu olmakla kalmamakta, aynı zamanda dünyada ilk tüketici haklarını koruyan kanun, ilk gıda maddeleri nizâmnâmesi, ilk

standartlar kanunu, ilk çevre nizâmnâmesi ve kısaca asrına göre mükemmel bir kanundur. 1900 lü yıllarda baģladığı düģünülmektedir. Ürünlerin, iģ gücü niteliğine, makine (tezgâh) yeteneklerine, hammadde değiģkenliğine dayalı olarak belirlenen Ģartnamelere (spesiģkasyonlara, özelliklere) uygun olarak üretilmesi ve bu sayede, ürünlerin özelliklerinde (ağırlık, boy, çap, vb.) yaģanacak sapmaların azalacağı düģüncesi ilk kez Eli Whitney tarafından gündeme getirilmiģtir. Frederick W. Taylor tarafından üretimde iģ bölümü kavramı gündeme gelmiģtir. Taylor, iģletmede istenilen özelliklere uygun üretim ve üretilenlerin beklentilere uygunluğunun sınanması olmak üzere iki önemli görevin varlığından söz etmekte ve üretimciler ile kontrol edenlerin uyumlu ve ortak çalıģmasına dikkat çekmektedir. Amerika BirleĢik Devletleri ndeki Bell Telefon Laboratuarı nda çalıģan Shewhart, Dodge ve Edwards isimli araģtırmacılar,üretimde kullanılacak ham maddeden örnek alınarak uygunluğun sınanması amacıyla örnekleme tablolarını (kabul planlarını) ve uygun olduğu değerlendirilen ham maddenin kullanımı ile gerçekleģtirilen üretimin izlenerek bir sorunun varlığını ortaya çıkarmak adına kontrol grafiklerini geliģtirmiģlerdir. 1950 li yıllarda, üretim sürecine bütünsel anlamda bakılması ve süreçteki değiģkenliklerin ortaya çıkarılarak gerekli önlemlerin alınması amacını güden istatistiksel Kalite Kontrol anlayıģı gündeme gelmiģtir. 1960 lı yıllarda, tüketicilerin ihtiyaçlarının en ekonomik düzeyde karģılanmasının gerekliliği, bu amaçla iģletme içindeki tüm birimlerin katılımının sağlanması üzerine yapılandırılan ve Japonya da iģletme Genelinde Kalite Kontrol, Amerika BirleĢik Devletleri nde ise Toplam Kalite Kontrol olarak isimlendirilen yeni bir akım ortaya atılmıģtır. Toplam kalite kontrolü, 1970 lerde, üst yönetimin katılım ve desteğinde kalitenin ekonomik olarak sağlanması bakıģ açısına ek olarak her düzeyde kalite politika ve hedeflerin belirlenmesi, hedeflere ulaģmak için zaman ve kaynak ayrılması,bilgi gereksiniminin karģılanması, ekip çalıģmasını destekleyerek problem belirleme ve çözme becerisinin kazandırılması, istatistiksel tekniklerden yararlanılması gibi ilkeleri içerecek Ģekilde Kalite Seferberliği olarak anılmaya baģlanmıģtır. 1980 li yıllarda, tüketici beklentilerine uygun ürün üretilmesinin yanı sıra ürünün hep aynı özellikleri içermesinin veya üründe aynılığın sağlanması amacını güden yeni bir akım gündeme gelmiģtir. Kalite Güvence Sistemi olarak adlandırılan bu akım, tüketiciye uygun kalitede ürünler sağlamak amacıyla bir üretim sisteminde kalitenin planlanması, düzenlenmesi (organizasyonu),yönlendirilmesi ve kontrol edilmesini içeren faaliyetler topluluğu olarak tanımlanmaktadır. 1990 lı yıllarda gündeme gelen bu anlayıģ, sürekli iyileģme odaklı ve sadece son kullanıcı konumundaki tüketiciyi değil, aynı zamanda iģletme içinde birbirini takip eden süreçlerin birbirinin müģterisi olarak değerlendirilmesi açılarından diğer akımlardan önemli farklılaģmalar içermektedir. 1994 yılında tüm bu geliģmeleri içeren uluslararası standartlar örgütü tarafından bir standart çıkarılmıģtır (ISO 9000). Üretim ve/veya tasarım faaliyetlerinde bulunan iģletmeler için Kalite Güvence Sistemi olarak anılan bu standart (Türk Standartlar Enstitüsü tarafından Türkçe ye çevrilerek TS-EN-ISO 9000 adını almıģtır), geliģmeler dikkate alınarak 2000 yılında revize edilmiģ ve günümüzde kullanılmakta olan en geniģ ve güncel ISO 9000:2000 Kalite Yönetim Sistemi standardına dönüģtürülmüģtür. KALĠTE DÜġÜNÜRLERĠ Walter A. Shewhart : ÇağdaĢ kalite kontrol anlayıģının kurucusu ve kontrol graģklerini geliģtiren istatistikçi William E. Deming: Kalitenin rekabette önemli bir unsur olduğunu ve kalitenin ölçümünde istatistiksel tekniklerinin kullanımının zorunluluk olduğunu söyleyen Amerikalı istatistikçi, Deming çevrimi; Planla (P), Uygula (U), Kontrol et (K) ve Önlem al (Ö) aģamalarından oluģmakta olup PUKÖ çevrimi olarak bilinmektedir. PUKÖ çevriminde, planla aģamasında; problemin tanımlanması, analizi ve gerçek sebeplerin belirlenmesi, uygula aģamasında; çözümlerin belirlenmesi ve uygulamaya alınması, kontrol et aģamasında; elde edilen sonuçların kontrol edilmesi ve değerlendirilmesi, önlem al aģamasında ise gerekli düzeltmelerin yapılması ve standartların hazırlanması faaliyetleri gerçekleģtirilir. Joseph M. Juran ın kalite planlaması, kalite kontrol ve kalite iyileģtirme üzerine odaklanmıģ bir felsefesi vardır. Juran, üretimde yaģanan hataların ve kayıpların personel hatalarından çok, sistem hatalarından kaynakladığını vurgulamıģtır. Philip Crosby, kalite iyileģtirme ile kârın artacağını savunmuģtur.günümüzde Toplam Kalite Yönetimi olarak anılan, Toplam Kalite Kontrol fikrini ilk ortaya atan Armand V. Feigenbaum, Amerikalı bir iģ adamı ve kalite kontrol uzmanıdır.

II. Dünya SavaĢı sonrasında, Japonya da Toplam Kalite Yönetimi ne katkıda bulunan liderlerin baģında gelen Kaoru Ishikawa, özellikle kalite çemberleri olarak bilinen kalite geliģtirme ve problem çözme gruplarının bilimsel anlamda oluģturulmasında çok önemli katkılar sağlamıģtır. Literatüre kendi adıyla anılan Ishikawa Diyagramı (Balık Kılçığı Diyagramı, Sebep-Sonuç Diyagramı) nı kazandırmıģ, kalite geliģtirme çalıģmalarında, serpme diyagramı, Pareto diyagramı, histogram gibi diğer problem belirleme araçlarının kullanılmasının önemini vurgulamıģtır. Ishikawa,ayrıca, kalite karakteristiklerinde gerçek ve ikincil olmak üzere iki kavramın olduğunu, söylemiģtir. Genichi Taguchi, düģük kalitedeki ürünlerin toplumda yarattığı parasal kaybın ölçülmesi gerektiğini savunmuģ ve bu bağlamda kayıp fonksiyonları önermiģtir.ürünün seçilen kalite özelliğine uygun olacak biçimde küçük iyi, hedef değer en iyi ve büyük iyi olmak üzere üç farklı kayıp fonksiyonu tasarlamıģtır. Taguchi ye göre tasarım, sistem tasarımı, parametre tasarımı ve tolerans tasarımı olmak üzere üç aģamada gerçekleģtirilmektedir. Çevrim dıģı kalite kontrol olarak bilinen ve süreçteki değiģkenlik kaynaklarının etkisi altında ürün performansını en iyi konuma getirmeyi amaçlayan mükemmel tasarım (robust design) yaklaģımı, kalite konusunda önemli katkılardan sayılmaktadır. TOPLAM KALĠTE YÖNETĠMĠ Kaliteye bu bütünsellik içinde bakma gereği, 1980 li yılların baģından itibaren toplam kalite kavramının yaygınlaģmasına neden olmuģtur. Toplam kalite, sadece üretim sürecini değil, iģletmenin; tasarımdan araģtırma geliģtirmeye, personel yönetiminden muhasebeye ve satıģ sonrası hizmetlere kadar tüm süreçlerin ve fonksiyonların kalite iyileģtirme çalıģmalarını içermektedir. Feigenbaum un öncülüğünde gündeme gelen ve tüketici isteklerinin en ekonomik düzeyde karģılanması amacıyla iģletmelerin içindeki birimlerin kalitenin yaratılması, yaģatılması ve geliģtirilmesi yolundaki çabalarını koordine eden sistem olarak tanımlanan Toplam Kalite Kontrolu (TKK), iģletmelerin varlıklarını sürdürebilmeleri, rekabet edebilmeleri için bir çıkıģ yolu olarak değerlendirilebilir TKY; üst yönetimin liderliği, müģteri odaklılık, iģletme çalıģanlarının eğitimi, ekip çalıģması ve sürekli iyileģtirme/geliģtirme sürecinin benimsenerek uygulanması gibi temel ögeler içerir. TKY nin baģarısı her Ģeyden önce, üst yönetimin konuya bakıģ açısına ve tüm birim/çalıģanlara olan desteğine bağlıdır. DĠKKAT: Günümüz kalite anlayıģı, TKY nin ötesine geçerek, yeni yaklaģımları gündeme getirmiģtir. Tüm süreçlerde değiģkenliği azaltarak üretilen ürün veya hizmetlerde aynılığı sağlamak adına altı sigma, üretim sürecindeki gereksiz iģlem ve/veya alt süreçleri ortadan kaldırarak sürecin sadeleģmesini sağlamak adına yalın üretim ve hem değiģkenliği azaltmak hem de süreçte sadeleģmeyi sağlamak adına yalın altı sigma yaklaģımları örnek olarak verilebilir. Özellikle sektöründe lider konumunda olan iģletmeler bu yaklaģımları kullanmaya baģlamıģlardır. KALĠTE MALĠYETLERĠ Uzun dönemde müģteri kaybı ile karģı karģıya kalmak istemeyen ve devamlılığını sağlamak isteyen iģletme; yatırım, üretim maliyetleri ile genel giderlere ek olarak, kali-tenin sağlanması ve iyileģtirilmesi adına ek harcamalar yapmak durumunda kalacaktır. Kalite Ekonomisi, Kalitesizlik Maliyeti gibi farklı baģlıklarda ifade edilen bu ek harcamalar, Kalite Maliyetleri baģlığında tartıģılmaktadır. Kalite Maliyetleri, ürün veya hizmetin belirlenen kalite düzeyine eriģmesi adına katlanılan maliyetler (uygunluk maliyetleri) ve düģük kalite düzeyinin yarattığı maliyetler (uygunsuzluk maliyetleri) olmak üzere iki ana grupta incelenirler Uygunluk Maliyetleri Önleme Maliyetleri Kalite planlaması, ürün/süreç tasarımı, cihaz tasarımı ve geliģtirme, diğer bölümlerle iģ birliği, eğitim, veri derleme ve analiz ile pazarlama ve tedarikçi değerlendirme amacıyla yapılan her tür harcama bu baģlık altında değerlendirilmektedir. Ölçme-Değerlendirme Maliyetleri Üretilen ürün veya hizmet kalitesinin değerlendirilmesi ve sapmaların belirlenmesi amacıyla yapılan faaliyetlerin maliyetlerini içerir. Ham maddenin (malzemenin)test ve muayenesi, ürün (hizmet) test ve muayenesi, ölçü aletlerinin kontrolu (kalibrasyonu),test araçlarının bakım ve onarımı, test amaçlı yardımcı malzeme kaybı,test birimi (laboratuarı) kuruluģ çalıģmaları bu grupta yer alan faaliyetler olarak düģünülebilir. Uygunsuzluk Maliyetleri DüĢük kalitenin yarattığı maliyetler olan baģarısızlık maliyetleri, iç ve dıģ baģarısızlık maliyetleri olarak iki grupta değerlendirilmektedir.

Ġç BaĢarısızlık Maliyeti Yeniden iģleme, yeniden test ve muayene, ıskarta, kayıplar ve düģük derecelendirme maliyetlerini içerir. Belirlenen özelliklere uygun olarak üretilemeyen ürün, uygunsuzluk düzeyine bağlı bir veya birkaç operasyonun tekrarlanması ile uygun hale getirilebilir. DıĢ BaĢarısızlık Maliyetleri ġikâyetler, ürün iadesi, yükümlülük (garanti), servis hizmeti ve müģteri satıģ kaybı gibi maliyetlerden oluģur. Ürün veya hizmeti satın alan tüketici, gözlemlediği uygunsuzluklar nedeniyle Ģikâyette bulunabilir hatta ürün iadesi yoluna gidebilir. ġikâyetin değerlendirilmesi amacıyla ek çalıģma, ürün iadesi nedeniyle zarar söz konusu olacaktır. Kalite Maliyetlerinin Analizi ĠĢletme, üretim ile ilgili yaģanabilecek tüm olumsuzlukları dikkate alarak gerekli önlemleri almak adına, ciddi yatırımlarda bulunabilir. Bir sorunun yaģanmaması için iģletme, kalite planlama faaliyetlerinde bulunabilir, uygun süreç ve cihaz tasarımı gerçekleģtirebilir, çalıģanların bilinçlenmesi adına eğitim programları uygulayabilir. toplam kalite maliyetinin;net satıģlar, toplam iģçilik maliyeti, toplam üretim maliyeti veya toplam üretilen birim sayısı içindeki payına bakılmasıdır. Net satıģlar ve benzeri ölçütler dikkat alınarak yapılan bu değerlendirmeler,toplam kalite maliyetinin dönemsel değiģimini izlemek yerine, indeks bazında değerlendirilmesinin önemini açıkça ortaya koymaktadır. KALĠTE GELĠġTĠRME ARAÇLARI 3. Süreç (AkıĢ) Ģeması 4. Histogram 5. Kayıt Formları 6. Pareto Diyagramı 7. Sebep-Sonuç Diyagramı 8. Serpme Diyagramı 9. Kontrol Grafikleri Süreç (AkıĢ) Ģeması Süreç Ģeması, ürün veya hizmetin elde edilmesi amacıyla uygun bir sırada gerçekleģtirilen faaliyetlerin yer aldığı sürecin tanımlanmasında kullanılan oldukça yararlı bir araçtır. SÜREÇ ġemasi SEMBOLLERĠ OluĢturulan süreç Ģeması, iģletmedeki tüm çalıģanların süreç hakkında ortak bir anlayıģa sahip olmasına yardımcı olur. Yeni iģ baģı yapan bir personelin iģe uyumunu sağlamak amacıyla da kullanılan süreç Ģeması; süreçteki olası problemlerin, darboğazların, gereksiz aģamaların, taģımaların ve tekrar iģlemlerinin ortaya çıkarılmasında yararlanılan önemli bir araç olarak değerlendirilebilir.

SÜREÇ AKIġ ġemasi SEMBOLLERĠ AkıĢ Ģeması kullanımının sağlayacağı yararlar: Bir iģin aģamaları daha ayrıntılı olarak incelenebilmektedir. Katma değeri olmayan, gereksiz süreçlerin tespit edilmesini kolaylaģtırmakta, sürecin kalitesinin artırılmasına katkı sağlamaktadır. Süreç içinde gerçekleģen hataların bulunduğu adımlar daha rahat görülebilmekte, hataların önlenmesi için gerekli analizler daha sağlıklı bir Ģekilde yapılabilmektedir. KarıĢık süreçler herkes tarafından kolayca anlaģılabilmektedir. Sürece kim, nasıl katkı sağlayabilir? sorusuna daha hızlı ve net cevap verilebilmektedir. Sürecin geliģtirilmesini ve sürecin kontrolünün hangi noktalarda olacağına karar verilmesini kolaylaģtırmaktadır. Histogram Bir konuda derlenmiģ sayısal verilerin belirli aralıklarda yer alanların sayılarının grafik Ģeklinde gösterimidir. Histogramın yatay ekseninde verilerin yer aldığı aralıklar (sınıflar), düģey eksenin de ise aralıklardaki gözlem sayısını belirten frekanslar yer alır. Histogram ile ağırlık, boy, çap gibi ölçülebilen bir kalite özelliğinin gerçek değerlerinin, belirlenmiģ bir hedef değer etrafında ve spesiģkasyon değerleri içinde nasıl dağıldığı gösterilebilir. Tüm verilerin histogramda değerlendirilememe riskini içeren ve bir anlamda analizi değerlendiriciye bağlı kılan sezgisel yaklaģıma alternatif olarak baģka kurallar geliģtirilmiģtir. Bu yaklaģımlardan biri 2m³n, diğeri sturges kuralı (m=1+3,322logn) olarak bilinmektedir. Kullanım kolaylığı nedeniyle sadece 2m³n kuralına yer verilecektir. 2m³n Kuralı Bu uygulamada, 2 nin kuvveti Ģeklinde düģünülen sınıf sayısı, örnek büyüklüğünden büyük veya eģit olduğu en küçük değer olarak belirlenir. Kayıt Formları ĠĢletmenin kalite odaklı bir problem yaģadığının ortaya çıkarılması her Ģeyden önce konuyla ilgili veri derlenmesini gerektirir. Verinin uygun sayıda ve hatasız olması, etkin çözüm yönteminin belirlenmesi açısından son derece önemlidir. KarmaĢıklığa neden olmayan, gereksiz bilgi içermeyen iyi tasarlanmıģ bir form veri derleme kolaylığı sağlayacaktır. YaĢanılan soruna göre kayıt formları çeģitlenir. Örneğin: kusur kayıt formu, ölçü kayıt formu v.b.

Pareto Diyagramı italyan ekonomist ve sosyolog Vilfredo Pareto tarafından geliģtirilmiģtir. Toplumdaki milli gelir dağılımını inceleyen Pareto, toplumda az sayıda kiģinin (yaklaģık nüfusun %20 si) refahın büyük bir kısmını sahiplendiğini (yaklaģık %80) ortaya koymuģ, gelir dağılımındaki eģitsizliğe dikkat çekmiģtir.80:20 kuralı olarak da bilinen Pareto diyagramında genel olarak; sınırlı sayıdaki unsurlar (yaklaģık %20), olayların büyük çoğunluğunun (yaklaģık %80) sebebini oluģturmaktadır. Üretim sürecinde yaģanan her tür kalite probleminin, iģletmenin rekabet gücü üzerinde olumsuz etki yaratacağı göz önüne alınırsa 80.20 kuralı ile önemli unsurların belirlenmesi, kabul gören bir yaklaģım olacaktır. Pareto diyagramı, gerek üretim sürecinde önceden belirlenmiģ noktalarda yapılan kontrollerden ve gerekse müģteri Ģikâyetlerinden elde edilen verilerden hareketle problem ve görülme sıklığı bazında çizilen bir tür histogramdır. Problem türü, görülme sıklığına bağlı olarak büyükten küçüğe doğru yatay eksende gösterilir. Histogramın dikey ekseninde ise problemin görülme sıklığı olan frekanslar yer almaktadır. Dikkat: Üretim sürecinde yaģanan uygunsuzlukların kaldırılması amacıyla alınan önlemlerin etkinliğ i, süreçten alınacak yeni verilerle oluģturulacak Pareto diyagramı ile değerlendirilir. Önlemlerin etkinliği, kusurların büyüklük sıralamasında bir değiģiklik yaģanması ve toplam kusur sayısının azalması ile olurludur. Sebep-Sonuç Diyagramı Problemi doğuran tüm sebepleri belirlemek ve bu sebepleri problem ile iliģkilendirmek amacıyla sebep-sonuç diyagramı kullanılır. Sebep-sonuç diyagramı, Ģekil benzerliği nedeniyle balık kılçığı diyagramı (Ģshbone diagram) veya geliģtiren kiģi olan Kauro Ishikawa nın adıyla Ishikawa diyagramı olarak da bilinir. Sebep-sonuç diyagramında, bir olayın (problemin) ortaya çıkmasına neden olan durumlar sebepler ve ilgilenilen olay (problem) sonuç olarak gösterilir. Üç farklı sebep-sonuç diyagramı çizilebilir 1.Süreç analizi tipi: ilgilenilen olayın ortaya çıkmasına neden olan süreç aģamaları (operasyonlar) peģ peģe sıralanır ve ikincil, üçüncül sebepler süreç aģamaları altına yerleģtirilir. neden sayımlama tipi: Her ana sebebin altında yer alan tüm ikincil, üçüncül sebeplerin belirlenerek oluģturulan bu tür sebep-sonuç diyagramı ile sürece genel çerçevede bakılması mümkün olabilmektedir. dağılma analizi tipi: bir ana sebep ele alınır, ilgili ikincil, üçüncül sebepler tanımlanır, sonra ikinci sıradaki ana sebep için benzer iģlemler gerçekleģtirilir. Serpme Diyagramı Sebep-sonuç diyagramı ile kalite probleminin tüm olası sebepleri belirlenebilir. Ancak hangi sebebin veya sebeplerin problem üzerinde ne tür bir etki yarattığı araģtırılamaz. Bir veya daha fazla sebebin ürünün kalite özelliğini nasıl etkileyeceğinin araģtırılması amacıyla serpme diyagramı kullanılır. Bir sebebin etkisini araģtırmak amacıyla oluģturulan serpme diyagramının, yatay ekseninde dikkate alınan sebep, dikey ekseninde ise kalite problemi olarak seçilen ürünün özelliği yer almakta ve derlenen veri çiftleri eksenleri belirlenmiģ bir grafiğe aktarılmaktadır. Grafiğe aktarılan sebep-sonuç ikililerinin durumu, sebebin sonuç üzerindeki etkisine iliģkin detaylı analiz yapma olanağı sağlar. Kontrol Grafikleri Üretilen ürün veya hizmetin kalite özellikleri; boy, ağırlık, çap, mukavemet gibi ölçülebilir.(niceliksel veri) ya da çizik, kırık, bozuk gibi ölçülemez ancak sayılabilir (niteliksel veri) Ģeklinde tanımlanmıģ olabilir. Ürün veya hizmetin tanımlanan özelliğinin sağlanıp sağlanmadığının değerlendirilmesinin yanı sıra süreçte; operatör, malzeme, makine ve/veya ortam koģulları odaklı bir değiģkenliğin olup olmadığının ortaya çıkarılması ve bu değiģkenliğin ortadan

kaldırılması adına alınan önlemlerin etkisinin gözlenmesi amacıyla dikkate alınan kalite özelliğine ve üretim biçimine uygun kontrol grafikleri kullanılır. Walter A. Shewhart tarafından tasarlanan kontrol grafikleri, veri türünün yapısına (niceliksel ve niteliksel veri) bağlı olarak iki grupta incelenirler Kontrol grafiği, en genel hâliyle, dikey eksende yer alan ürün özelliğinin yatay eksendeki örnek numarasına ya da zamana göre graģk üzerinde gösterimidir. Kontrol grafiği hem süreçte istenmeyen ya da beklenmeyen (insan, makine, malzeme, yöntem ve çevre bileģenlerinden kaynaklanan doğal olmayan) bir durumun varlığının belirlenmesinde hem de söz konusu durumun ilgilenilen kalite özelliğindeki değiģkenliğin sistematik olarak azaltılmasında kullanılmaktadır.