GÖĞÜS ÖN DUVARI D E F O R M İ T E L E R İ DRATALAYŞAHİN



Benzer belgeler
D E F O R M İ T E L E R İ

Göğüs Duvarı Deformiteleri. Doç. Dr. Okan Solak

Göğüs Duvarı Deformiteleri

KONJENİTAL GÖĞÜS ÖN DUVARI DEFORMİTELERİ

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

FALLOT TERALOJİSİ. Yard. Doç. Dr. Aşkın Ender TOPAL

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN /

TORAKS DUVARI ANATOMİSİ (Kemik yapılar ve yumuşak dokular) Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Journal of Clinical and Analytical Medicine

EBSTEİN ANOMALİSİ. Uzm. Dr. İhsan Alur

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Vaka II. Vaka I. Vaka III. Vaka IV

SPORCULARDA KARDİYAK SEBEPLİ ANİ ÖLÜMLER

Pektus Ekskavatum Deformitesi İnsidans: Genel popülasyondaki insidansı 1000/7.9 dur. Erkek kadın oranı 2/1-3/1 dir ve herediter deformitedir.

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

Skolyoz. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

TÜRKĐYE CUMHURĐYETĐ ANKARA ÜNĐVERSĐTESĐ TIP FAKÜLTESĐ GÖĞÜS DUVARI DEFORMĐTELERĐNE CERRAHĐ YAKLAŞIM VE SONUÇLARI. Dr.

Spondilolistezis. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

TOS (Toraksın Çıkım Sendromu)

Kalp Kapak Hastalıkları

Asendan AORT ANEVRİZMASI

Takiplerde hastalarda hangi özelliklere dikkat edilmesi gerektiğini

AORT KAPAK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D.

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

MASUM ÜFÜRÜM-PATOLOJİK ÜFÜRÜM AYRIMINDA İPUÇLARI

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

DOĞUMSAL BÖBREK ANOMALİLERİ İNT. DR. SİNEM İLHAN

YÜKSEK RİSKLİ EKG PATERNLERİ S İ VA S

AKCİĞER GRAFİLERİ. Dr. Özlem BİLİR RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D.

TRİKUSPİT KAPAK CERRAHİSİ. Doç.Dr.Aşkın Ender TOPAL

GIS Perforasyonları. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012

Konjenital Skolyozda Kırmızı Bayraklar

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan

OMUZ VE DİRSEK BÖLGESİ YARALANMALARI

Nonimmun Hidrops Fetalis Tanı ve Yaklaşım. Prof. Dr. Acar Koç Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Göğüs Ağrısına Yaklaşım. Uzm Dr İsmail Altıntop T.C Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Acil Tıp Kliniği

PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık

GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı

Slayt 1. Slayt 2. Slayt 3 DİAFRAGMA HASTALIKLARI ANATOMİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger. Diafragma - Muskuler - Tendinöz (Centrum tendineum)

Trikoryonik Triamniyotik Üçüz Gebelikte Monofetal Cantrell Pentalojisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

FETAL EKOKARDİYOGRAFİ PROF.DR. A.RUHİ ÖZYÜREK

PERİKARDİT GİRİŞ PATOFİZYOLOJİ. Dr. Neslihan SAYRAÇ

ACİL TIPTA EKO. Doç. Dr. A. Sadık GİRİŞGİN NEU Meram Tıp Fakültesi Acil Tıp AD.

Pnömotoraks Tanım Akciğerler ile göğüs duvarı arasındaki plevral boşlukta hava birikmesine pnömotoraks denilmektedir.

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

Temel SFT Yorumlama. Prof. Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD

YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ

Aort Anevrizmaları. Dr. Nevzat Erdil

TORAKOLOMBER VERTEBRA KIRIKLARI. Prof.Dr.Nafiz BİLSEL VERTEBRA KIRIKLARI 1

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde

ÖĞRETĠM YILI KALP DAMAR CERRAHĠ ANABĠLĠM DALI SEMĠNER PROGRAMI

Sık ventriküler ekstra vurulara yaklaşım

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

TAM DESTEK TEDAVISI. Adres :

GÖĞÜS CERRAHİSİ STAJI

RAYNAUD HASTALIĞI. Yrd.Doç. Dr. Celal YAVUZ

Bradiaritmiler. Sinüs Bradikardisi. Birinci Derece AV blok. Birinci Derece AV blok. Bradisritmiler

Kas Koruyucu Torakotomiler 1. Anterolateral: Latissimus dorsi medial kenarın- Göğüs Cerrahisi Rauf Görür

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir

Basit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD

Erişkin Göğüs Duvarı Deformitelerinin Cerrahi Tedavisi

Diafragmatik Herni. Prof. Dr. E. Ferda Perçin Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik AD Ankara-2018

AKCĠĞER GRAFĠSĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ UZM.DR.UMUT PAYZA KATİP ÇELEBİ ÜNV. ATATÜRK EAH ACİL TIP ANABİLİM DALI

Kardiyak Cerrahi Uygulanan Ellis-van Creveld Sendromlu Bir Olgu

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Şaşılık cerrahisi onam formu

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Olgu Sunumu. 4 Ağustos 2016 Perşembe

ANTERİOR SERVİKAL DİSKEKTOMİ (FÜZYON/FİKSASYON İLE) AMELİYATI BİLGİLENDİRME VE ONAM FORMU

Amaç: Egzersiz programına katılmak üzere gelen bireylerin başlangıçta var olan hastalıklarını ve hastalık risk sınıflamasını öğrenmek

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi


VENTRIKÜLER SEPTAL DEFEKT. Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D.

Sternum korpusunda (en çok)

DOĞUŞTAN KALP HASTALIKLARI (SOLDAN SAĞA GEÇİŞLİ)

Kalp ve Damar Cerrahisi. Anabilim Dalı

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

ASEMPTOMATİK PREEKSİTASYON VARLIĞINDA NE YAPALIM? Prof. Dr. Tevfik KARAGÖZ, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM-V DERS PROGRAMI

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Girişimsel Aritmi Komplikasyonlar ve Tedavisi. Doç.Dr.Enis Oğuz Anadolu Sağlık Merkezi - Gebze

ULUSAL KONGRE VE SEMPOZYUMLARDA KONFERANSLAR

ÇOCUKLARDA YABANCI CİSİM ASPİRASYONLARI. Dr Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları

PLASTİK CERRAHİ MEME ESTETİĞİ

Doç. Dr. Cuma Yıldırım

Fizik muayenede; hastanın genel durumu iyi, bilinç açık, ateş 370C, arteryal kan basıncı 90/60 mm Hg, nabız düzenli ve 100/ dakika, solunum sayısı

PERİFERİK ARTER HASTALIKLARINDA SEMPTOMLAR. Dr. İhsan Alur Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD, Denizli

Atrial Fibrillasyon Ablasyonu Sonrası Hasta İzlemi

STERNUM DEFEKTLERİ VE CERRAHİ ONARIMLARI

TRAKEA CERRAHİSİNDE TEMEL PRENSİPLER

Kardiyak Problemler ve Karaciğer Nakli

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

Ameliyat Riskinin Değerlendirilmesinde Akciğer Kapasitesi Akif Turna

OSTEOARTRİT. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ

Plato Tibia ve ÖĞRENCİ DERS NOTLARI. Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı

Transkript:

GÖĞÜS ÖN DUVARI D E F O R M İ T E L E R İ DRATALAYŞAHİN 1

Kas iskelet sistemi anomalileri ile veya izole halde kosta, kıkırdak ve sternumu değişik şekillerde etkilemiş olabilen konjenital toraks deformiteleri görülebilmektedir. Bu deformitelerin çoğunda intratorasik organlara ait yaşamı tehdit edici belirgin fonksiyonel bozukluk olmadan, nadiren yaşamı tehdit eden kardiyopulmoner ve gastrointestinal patolojiler eşlik eder.

Deformitelerinde Willital sınıflaması 1 Simetrik PE, normal yapıda toraks 2 Asimetrik, normal yapıda toraks 3 Simetrik PE, Platitoraks ile birlikte 4 Asimetrik PE, Platitoraks ile birlikte 5 Simetrik PK, Normal yapıda toraks 6 Asimetrik PK, Normal yapıdada toraks 7 Simetrik PK, Platitoraks ile birlikte 8 Asimetrik PK, Platitoraks ile birlikte 9 PE ve PK kombinasyonu 10 Göğüs duvarı aplazi veya hipoplazisi 11 Sternal kleft defektleri

Klinik Egzersiz intolerans 64.5 Güçsüzlük 62.7 Dispne 62.1 Göğs ağrı+egzersiz 51.1 Ailevi hikaye 42.8 Göğüs ağrısı 31.8 Astma 21.4 Skolios 21.1 Kardiak anomali 19.9 ÜSYE 13.5 Çarpıntı 11.3 Pnömoni 8.6 Baş dönmesi 8.3 Marfan s. 4.6 Ehlers-Danlos s. 2.8

Toraks deformiteleri 1. Pektus Ekskavatum 2. Pektus Karinatum 3. Poland Sendromu 4. Sternal Defektler 5. İskelet anomalileri ile birlikte görülen toraks deformiteleri Çoğu hayati tehdit edici lezyonlar değildir ve kısıtlı fonksiyon bozukluklarına neden olurlar. Ancak torasik ektopia kordis ve ender görülen iskelet anomalileri ile birlikte olan deformiteler genellikle fatal seyreder.

PEKTUS EKSKAVATUM (Kunduracı Göğsü, funnel chest) (PE) sternumun alt kostal kartilajlarla beraber posteriora çukurlaşması ile karakterize en sık görülendir (% 80-90). 1/300-400 canlı doğumda. 3 kat daha fazla. PE sıklıkla (%86) doğumda veya hayatın ilk bir yılında ortaya çıkar. Deformite zamanla artar ve 8-9 yaşlarında sabitleşir hızlı büyümenin olduğu ergenlik döneminde fazlalaşır. Deformite genelde 3. veya 4. kostadan başlayıp aşağıya doğru artar. İlk iki kosta ve manibrium genelde normaldir. Kalp genelde sola deplase olmuştur. Asimetrik deformitede sağ taraf genelde daha fazla etkilenmiştir. Sternum da sağa dönmüştür. Ciddi deformitede tipik görünüş : göğüs dar ve ince, kostalar ise dışa dönmüş, dorsal lordoz artmış ve omuzlar öne doğru düşmüştür (kanca omuz).

Eşlik Eden Patolojiler PE % 20 oranında diğer kas iskelet anomalileri ile birlikte görülürler. En sık olanı skolyozdur (% 15-26). asimetrik deformitelerde görülür. Düzeltme erken dönemde yapılırsa skolyoz da geriler. Özellikle skolyozu ve ciddi deformitesi olan hastalar da Marfan sendromu? Astma (%5.2). Konjenital kalp hastalıkları % l,5. Kostaların kartilaj kesiminin anormal büyümesi ve beraberinde sternumu arkaya doğru çekmesi ile oluşmaktadır. Ancak kıkırdakların anormal büyümesinin sebebi???. Genetik defekt saptanamamışsa da %37 ailevi öykü

Kardiyopulmoner Değişiklikler Sternumun arkaya doğru yer değiştirmesi ile kalp ve akciğere bası yapar. Ancak bu basının fonksiyonel olarak etkisi tartışmalıdır. Kardiyak fonksiyonlar genelde normaldir. Bazı hastalarda sternum ile pulmoner arter arasındaki yakınlık nedeni ile sistolik ejeksiyon üfürümü oluşur. %20-60 vakada MVP, çarpıntı ve atrial aritmi olabilir.

Klinik Çoğunluğu asemptomatiktir. Deformite arttıkça semptomlar görülebilir ve erken ergenlik döneminde başlar. En sık görülen semptom egzersiz toleransında azalmadır. Hatta bazı çocuklar operasyon öncesi şikayeti olmadığını belirtseler bile korreksiyon sonrası egzersiz toleransının arttığı ve daha az yoruldukları fark edilir. PE lu hastaların çoğu deformitenin görüntüsünden şikayetçidir. Bu şikayet çoğunlukla okul çağına gelmiş çocuklarda arkadaşlarının bu durumu fark etmeleri ile başlar. Bu önemli psikososyal semptomlara, sosyal aktivitelere katılımda zorluğa ve özgüven eksikliğine yol açar.

Klinik Eforla gelen çarpıntı, şiddetli prekordiyal ağrı, nefes darlığı, üfürüm, dispne, çabuk yorulma, disfaji, siyanoz, bayılma, taşikardi gibi semptomlar görülebilir.

Klinik İki yönlü toraks grafisi ile basının derecesi ve akciğer ile kalbin ne kadar etkilendiği izlenir. Sternumun vertebraya olan yakınlığı ve skolyoz araştırılır. Solunum fonksiyon testleri akciğer basısının derecesini gösterebilir. EKG de anomalilere rastlanır. Kalbin üzerindeki basıya ve sola yer değiştirmesine bağlıdır. En sık ileti blokları ya da aritmiler gözükür. EKO kardiyak patolojiyi ortaya çıkarmaya yardımcı olan noninvaziv bir yöntemdir. Ancak asemptomatik hastada gerek yoktur.

Cerrahi Endikasyonlar ve operasyon yaşı Düşük morbidite ve semptomatik iyileşme gösteren bir yöntemidir. Başarı % 95-98. Sık geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonları, gelişme ve büyüme geriliği gibi bir çok faktör göz önünde tutulmalıdır. 1. Fonksiyonel endikasyonlar a)pulmonerendikasyonlar b)kardiyak endikasyonlar c) Ortopedik endikasyonlar (kötü postür ve ciddi skolyozun varlığı) 2. Kozmetik ve psikososyal endikasyonlar. 5-8 yaşlar operasyon için idealdir.yaş arttıkça özellikle ergenlikten sonra yapılan operasyonlarda başarı şansı düşer. Yaş ile doğru orantılı olarak nüks de anar.

Cerrahi Yöntem Ravitch yönteminde. Subperiostal olarak, deforme kartilaj kostalar çıkarılır. Sternum alttan serbestleştirilir. Sternum üzerinde deformitenin başladığı, açılandığı yerden ön tarafa wedge osteotomi yapılır. Sternum öne doğru kıvnlarak bu alan 1/0 absorbable sütürlerle sabitleştirilir. Bundan sonraki işlem düzeltilmiş sternumun tekrar çökmesini engellemek ve bu pozisyonda tutmasını sağlamaktır. Ayrıca göğüs ön duvarının paradoks haraketlerini engellemek ve stabilizasyonunu sağlamaktır. Bunun için bir çok yöntem tarif edilmiştir

Çocuklarda uzun kartilaj rezeksiyonu yapılmamışsa perikondriumun gergin kapatılması ile sternumun stabilizasyonu sağlanabilir ve çoğunlukla ek bir desteğe gerek kalmaz. Ancak daha ileri yaslarda ve erişkinlerde mutlaka bir desteğe ihtiyaç duyulur. Sternal destek için paslanmaz çelik, metal plaka, plastik veya metal vidalar, marleks mesh, absorbabl materyaller, otolog kemik veya kartilaj dokular kullanılmıştır.

Cerrahi Komplikasyonlar Nüks en önemli komplikasyon % 2,5. Pnömotoraks % 1,5. Horner s s İlaç reaksiyonu Yara yeri enfeksiyonu Pnömoni Hx Perikardit Plevral efüzyon

Slikon implantasyonu Sadece hafif deformitesi olanda tercih edilir. Daha önceden hazırlanan slikon materyal cilt altına veya kas altına yerleştirilir. Her yaş grubunda uygulanabilir. Ancak en çok yaşlı grupta tercih edilir.

PEKTUS KARİNATUM (Güvercin göğsü, pigeon breast, chicken breast) Göğüs ön duvarının öne doğru çıkıntı yaptığı'deformite şeklidir. 10 000 doğumda bir görülür. Toraks deformitelerinin % 16.7'sini oluşturduğu bildirmiştir. x 4.

Tanım Doğumda bulunmasına rağmen çoğu adölesan yaşda farkedilir. Sternal deformiteye göre kondroglandiolar ve kondromanubrial olmak üzere iki şekilde görülür. Kondrogladiolar tip daha çok izlenir (%89). Sternumun orta (gladiolus) ve alt bölümü ile bu bölgedeki kostal kartilajların öne doğru çıkıntı yapması şeklindedir. Çoğunlukla simetriktir. Asimetrik formda karşı tarafta normal kıkırdaklar görülür.

Kondromanubrial form ise çok daha nadir görülüp 2. ve 3. kıkırdak kostaların ve manibriumun öne çıkıntılı olduğu, sternum korpusunun rölatif basık olduğu tiptir. Kardiak anomaliler bu tipte daha fazladır. Deformite miks olabilir. Bir tarafta karinatum karşı tarafta ise deprese olmuş toraks duvarı ve dönmüş sternum ile karakterizedir. Etyoloji Kostaların kartilaj bölümünün anormal büyümesi ekskavatum deformitesinin tersine ileriye doğrudur. Etyoloji tam olarak açıklanamamıştır. Hastaların % 25 inde aile öyküsü vardır.

Klinik Doğumda hafif belirgin olmakla beraber pektus ekskavatumun tersine deformite genellikle daha ileri yaşlarda (11-15 yaş) ortava çıkar. Kondromanubrial tip doğum sırasında görülebilir. Ergenlik çağında ise ilerleme gösterir. Hastaların çoğu asemptomatiktir. Eşlik eden patolojiler Skolyoz en sık %12-20, konjenital kalp hastalığı %18

Tedavi Cerrahi korreksiyon Ravitch yöntemindeki gibidir. Cerrahi korreksiyon genellikle başarılı olmaktadır. Nüks çok az görülür (% 2 ) Çok erken yaşta ve yetersiz yapılan operasyonlarda rekürrens oranı yüksektir. komplikasyon oranı (% 3.9). Bunlar pnömotoraks, atelektazi, yara enfeksiyonu ve lokal doku nekrozudur.

POLAND Sendromu E=K ve insidansı 1/30000-32000 dir. Aynı taraf göğüs duvarını, meme dokusunu ve üst ekstremiteyi etkileyen bir deformitedir. Sağ tarafta daha fazla rastlanır. Pektoralis major +/- p. minör, serratus, eksternal oblik, latissimus dorsi, infraspinatus ve supraspinatus kasların hipoplazi veya aplazisi görülebilir. Meme dokusunun ve / veya başının hipoplazisi veya aplazisi. (amastia), (athelia) Cilt altı yağ dokusunun rudimenter kalması ve aksiller kıllanmanın olmaması eşlik edebilir. Deformite oluşturmadan bazı kostalarda hipoplazi olması sık rastlandığı gibi, 2-5 kosta ve kartilajlann agenezisi görülebilir. Bu hastalara acil operasyon gerekebilir. Kolun, önkolun kısa olması, el parmaklarında hipoplazi (brakidaktili) ve parmak füzyonudur (sindaktili).

POLAND Sendromu

Klinik Cerrahi Tedavi Hafif derecede bozukluklar saptanır. Hastaların esas olarak estetik kaygıları vardır. Özellikle bayanlar meme anomalilerinden şikayet ederler. Kosta agenezisi ve ileri derecede toraks duvarı defekti varlığı solunum yetmezliğine neden olur. Erken cerrahi müdahale gerektiren tek endikasyon budur. Cerrahi tedavi daha cok kadınlarda kozmetik amaçla ve meme büyütme veya meme oluşturma ameliyatları şeklinde yapılır. Kostaların ileri derecede basık olduğu durumlarda da korreksiyon uygulanabilir. Ayrıca kosta agenezisi olduğu ve paradoksa yol açtığı durumlarda ise göğüs duvarının stabilizasyonu gerekir.

STERNAL DEFEKTLER pektus deformitelerine göre daha ender görülür. Ancak dramatik görünüşü ve kalbin toraks dışında (ektopia kordis) olduğu durumlarda sonuçların kötü olması sebebi ile dikkat çekmektedirler. Kalbin yerine göre iki gruba ayrılır: l. Basit sternal kleft 2.Ektopia kordis a.torasik ektopia kordis b.torakoabdominal ektopia kordis (Cantrell Pentalojisi) c.servikal ektopia kordis Kalp kleft sternumda normal pozisyonda iken, diğer anomalilerde yer değiştirmiştir.

BASİT STERNAL KLEFT Sternumun orta hatta birleşememesi ile görülen anomalidir. Parsiyel veya komplet kleft şeklinde olur. Çoğunlukla üstteki deri normal ve perikard intakttır. Parsiyel sternal kleft daha çok sternumun üst bölümünde görülür. Kleftin şekli U (ilk dört kosta) veya V (ksifoide kadar uzanır) şeklindedir. Kleftli sternumda fonksiyonel bozukluk olmaz. Ancak hasta ağladığı zaman veya valsalva manevrası sırasında deformite belirginleşmektedir.

Kalp ve büyük damarların önde sadece deri ile örtülü olması bu organların travma sonucu kolay yaralanmaları riskini taşır. Ek olarak istenmeyen kozmetik sorun yaratır. Bu nedenlerle cerrahi korreksiyon endikasyonu vardır. Sternal kleftler için bir çok yöntem tarif edilmiştir. Primer yaklaştırma, sliding veya rotating kondrotomiler. otolog (kosta, iliak kemik, pektoralis majör kası) veya prostetik greft kullanımını içeren yayınlar vardır.

EKTOPİA KORDİS Çok nadir görülen konjenital anomalidir. İnsidansı 6 / 1.000.000 dur. Servikal ve torasik EK cerrahisinde mortalite çok yüksektir. Defekti kapatacak yeterli doku yoktur. Torakoabdominal EKde ise basarı kalbin konjenital anomalilerin varlığına bağlıdır. Etyolojide bazı kromozom anomalilerinin de rol oynadığı ileri sürülmüştür.

Servikal Ektopia Kordis Torasik Ektopia Kordis Torasik ektopia kordisden farkı kalbin superiora yer değiştirmesidir. Kalbin apeksinden ağıza kadar füzyon anomalisi vardır. Beraberinde ciddi servikofasial anomaliler sıklıkla görülür. Prognozu torasik ektopia kordis gibi kötüdür. Kalbinin dışarıda olup, üzerinde herhangi bir dokunun olmadığı izlenir. Sıklıkla kardiyak malformasyonlar eslik eder. Manubrium intakt olabilir. BT de toraks hacminde belirgin azalma nedeniyle primer kapatma zordur.

CANTRELL Pentalojisi Cantrell ise 1958'de pentalojiyi tarif etmiştir. (Torakoabdominal Ektopia Kordis) kalp omfalosel benzeri bir zar ya da ince hiperpigmente bir deri ile kaplıdır. Distal sternal kleft Ventral omfalosel Diafragmanın anterior bölümünün yokluğu Perikardın diafragmatik yüzünün yokluğu Kardiyak anomaliler: VSD, ToF, sol ventriküler divertikül.

Torasik EK ile kıyaslandığında başarı oranı daha yüksektir. Cerrahi amaç ilk önce kalbin üzerinin ve karın duvarındaki deri defektin kapatılmasıdır. Torakoabdominal EK başarıyı etkileyen en önemli faktör diğer kardiyak anomalilerdir. Abdominal defekt primer veya prostetik greftler ile kapatılabilir. Primer yaklaştırma geniş defektlerde bazen zor olabilir. İntrauterin usg ile erken tanı konulması cerrahi tedavi yöntemini veya sağ kalımı etkilememektedir.

SPONDİLOTORASİK DISPLAZI (JARCHO -LEVİN SENDROMU) 1938' de tanımlanan bu sendrom OR geçişli, multipl vertebra, ve kosta anomalileri ile karakterizedir. solunum yetmezliği, toraks deformitesi ve vertebra anomalisine sekonder olarak gelişir. Kemik oluşumu normal olmasına rağmen vertebral ossifikasyon merkezleri ender olarak orta hattı geçmiştir.

SPONDİLOTORASİK DISPLAZI (JARCHO -LEVİN SENDROMU)

SPONDİLOTORASİK DISPLAZI (JARCHO -LEVİN SENDROMU) İnkomplet gelişim gösteren torasik vertebralarm kısa oluşu ve kostaların posterior füzyonu nedeni ile toraks radyografisinde yengeç benzeri görünüm oluşur. Toraks kafesinin ekspansiyonu yeterli olmaz. Sık pulmoner enfeksiyonlar görülür. Hastaların 1/3'ünde konjenital kalp hastalığı ve böbrek anomalileri de bulunmuştur. Hastaların çoğu 15 aylığa gelene kadar öldüklerinden herhangi bir cerrahi girişim yapılamamıştır.

DİFFÜZ İSKELET ANOMALİ + TORAKS DEFORMİTESİ 1954'de Jeune tarafından tanımlanmış OR bir hastalıktır. uzun sağkalım bildirilmiştir. Çan şeklinde rijid bir toraks ile belirgin bir abdomen tipiktir. Toraks transvers ve önarka aksında çok dardır. Kostalar kısa, geniş ve yatay düzlemdedir. Solunum hareketleri sınırlıdır. Diğer kemikler de kısa ve geniştir.