GÖRÜLER. 5072 Namık Ceylanolu Genel Sekreter



Benzer belgeler
2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu Ekim 2007, zmir

BÜLTEN. KONU: Menkul Kıymetlerin Vergilendirilmesi Hk 277 Nolu GVK G.T. Yayınlanmıtır

BilgiEdinmeHakki.Org Raporu Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Salık Bakanlıı Tarafından Uygulanmasındaki Yanlılıklar

BÜLTEN. KONU: Mükelleflerin zahat (Özelge) Taleplerinin Cevaplandırılmasına Dair Yönetmelik Yayınlanmıtır.

KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ

Bu maddenin yürürlüe girdii tarih itibarıyla bu Kanuna göre kurulan serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere ruhsat almı mükelleflerin;

BANKALARIN KRED LEMLERNE LKN YÖNETMELKTE DEKLK YAPILMASINA LKN YÖNETMELK TASLAI

Amaç ve Kapsam. Yetki ve Sorumluluk

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI

stanbul, 11 Ekim /1021

E-Beyanname* *connectedthinking

AMER KA B RLE K DEVLETLER SAYI TAYI

KATILIMCI YEREL YÖNET M ANLAYI INDA. H.Burçin HENDEN. Özet. Uluslararası nsan Bilimleri Dergisi ISSN:

Dousan Boru Sanayi ve Ticaret A Tarihli Faaliyet Raporu. irket Merkezi Erzincan Sivas Karayolu 14 Km Pk 74 Erzincan

TEKSTL BANKASI ANONM RKET NN 15 MART 2010 TARHNDE YAPILAN 2009 YILI OLAAN GENEL KURUL TOPLANTI TUTANAI

ESK DERNEKLER KANUNUNUN YEN DERNEKLER KANUNU LE KARILATIRMASI

HAZIRLAYAN KONTROL EDEN ONAYLAYAN

ETK LKELER BANKACILIK ETK LKELER

Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. ÇALIŞMA HAYATINDA SOSYAL DİYALOĞUN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ

&' ($ *!+ *,+ $*-!+ *./( " "!/ ( (! + * 0 $ 1 /+%$ "$ $ / + "/ 2 %/

! "!! # $ % &'( )#!* )%" +!! $ %! + ')!

Maliye Bakanlıından : VAKIFLARA VERG MUAFYET TANINMASI HAKKINDA GENEL TEBL (SER NO:1)

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu

Bilgi, Belge ve Açıklamaların Elektronik Ortamda mzalanarak Gönderilmesine likin Esaslar Hakkında Tebli

! "#$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) "! %2.* ) 3."%$&(' "01 "0 4 *) / )/ ( +) ) ( )

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu Ekim 2007, zmir

BOYASAN TEKSTL SANAY VE TCARET ANONM RKET Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU 31 MART 2010 TBARYLE

TÜRKYE SERMAYE PYASASI ARACI KURULULARI BRL SCL TUTMA ESASLARI

ÖZEL DURUM AÇIKLAMA FORMU

! " #$$% & ' ( ) ) ' *+ + & &, ( (-,, ) &!!. ' )' - " ) & Özel Tüketim Vergisi Genel Teblii. (SeriNo: 22)

S R K Ü L E R : 2007 / 4 9

TARH:29/01/2010 TARH:08/02/2010 HABER:

SRKÜLER NO: POZ / 43 ST, Yıllık alı ve satıların formlar ile bildirilmesi hakkında tebli yayımlandı.

TÜS AD YÖNET M KURULU BA KANI ARZUHAN DO AN YALÇINDA IN GLOBAL L DERL K FORUMU AÇILI KONU MASI. 11 Mayıs 2007 Bahçe ehir Üniversitesi, stanbul

Sivil Toplum Kuruluşları Yasal Çerçeve İlkeleri

BLG SSTEMLERNN GÜVENLNE LKN OECD REHBER LKELER- GÜVENLK KÜLTÜRÜNE DORU

üzere 1/2000 veya 1/5000 ölçekte düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile bir bütün olan plandır. Çevre Düzeni Planı;10) (Deiik -

KTSAD LETMELRE DAHL MENKUL KIYMETLERN DEERLEMES. Bülent AK Ba Hesap Uzmanı

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM

!"# # $!% & $ % #'' ! " #! " $ !" #$!!%& " %(% #)* $+, -.-/ &' # $ ' (&&! " % (% # )* $+,.0/ ( )***(* +( ( (,, ( -.(( ( ( (

INTOSAI KAMU KES M Ç KONTROL STANDARTLARI REHBER. Özet Çeviri Baran Özeren Sayı tay Uzman Denetiçisi

Durum böyle olmakla birlikte, özet çeviri metninin okuyucuların gerçekten yararlanabilecekleri i levsel bir doküman oldu u ku kusuzdur.

Avrupa Konseyi Proje No EC/1062

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM

3065 SAYILI KATMA DEER VERGS KANUNUNUN BAZI MADDELERNN DETRLMESNE LKN KANUN

DELTA MENKUL DEERLER A..

MEVZUAT BİLGİLENDİRME SERVİSİ

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü. Sayı :

ELEKTRK MÜHENDSLER ODASI MESLEK Ç SÜREKL ETM MERKEZ YÖNETMEL

Serbest Bölgeler Kanunu, Yasası sayılı, numaralı, nolu kanun, yasa SERBEST BÖLGELER KANUNU. Kanun Numarası : Kabul Tarihi : 6/6/1985

! "#$%& " !"# "# $ % &' ()%%*+,#-.,# % /# #0/.0&/ 1 %. '%% & &%%'% /!2!0 #

BAZI KANUNLARDA VE 178 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEKLK YAPILMASI HAKKINDA KANUN VAKIF VE DERNEKLER LGLENDREN MADDELER

Ýl Özel Ýdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Konusunda Yapýlan Yeni Yasal Düzenlemeler

'! % ) * + #"## '! % "# "'" %!" # $ %&',!! ## ##

TÜRKYE DE STK LAR VE KAMU SEKTÖRÜ ARASINDA BRLNE LKN YASAL ÇERÇEVENN DEERLENDRLMES

5228 Sayılı Kanunla Yapılan Deiiklikler aaıda detaylandırılmıtır:

ÝÞYERÝ SAÐLIK BÝRÝMLERÝ VE ÝÞYERÝ HEKÝMLERÝ ÝLE ÝLGÝLÝ YENÝ YÖNETMELÝÐÝN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ

ÜNVERSTELERN GÖREVLER

: 411 SIRA NO'LU VERGĠ USUL KANUNU GENEL TEBLĠĞĠ

GSD HOLDNG ANONM RKET'NDEN ORTAKLARIN YEN PAY ALMALARINA LKN SRKÜLER

SRKÜLER NO: POZ / 42 ST, YEN KURUMLAR VERGS KANUNU NDA ÖRTÜLÜ SERMAYE

KONU: Vergi Usul Kanununda Yer Alan Had ve Miktarların Attırılması Hakk. SİRKÜLER

BÜLTEN. KONU: 6183 Sayılı Kanunda Ve 5084 Nolu Tevik Kanununda Deiiklik Yapılmıtır

SRKÜLER NO: POZ / 87 ST,

BÜLTEN. KONU: 6009 S. Kanunla Belirlenen Yeni Ücret Tarifesine Göre Önceki Aylarda Fazla Kesilen Vergilerin adesi Hk 274 Nolu Tebli Yayınlanmıtır.

BRSA BRDGESTONE SABANCI LASTK SANAY VE TCARET A. BLGLENDRME POLTKASI

DANIŞTAYIN 1606 SAYILI YASAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES

TÜRKYE OTOMOBL SPORLARI FEDERASYONU

T.C. BÜYÜKÇEKMECE BELEDYES

T.C. GÖLYAKA BELEDİYESİ DESTEK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

$$%$ $ '! '(" )$ *$ +,-. / $& 2 3 $! 1 ' (" )$ *$ +,-. ',- - -" % 6%$ % % % %$ o! " # "!!$ o %% %%&! $ " '" "! ( 8',-(1 +*%.

GEÇERSZ SGORTALILIK STATÜSÜNDE YATAN PRMLERN GEÇERL SGORTALILIK STATÜSÜNE AKTARILMASI!!! " # $ % &

BÜLTEN Tarih:

KİMLİK BİLDİRME KANUNU

Gümrük Müsteşarlığının görevlerini daha etkin ve verimli yerine getirmesini sağlayacak şekilde idari kapasitesinin arttırılması

ARACI KURUMUN UNVANI :DELTA MENKUL DEERLER A.. Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması

S R K Ü L E R : 2007 / 6

ÖZEL DURUM AÇIKLAMA FORMU

MALATYA SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI CHAMBER OF CERTIFIED ACCOUNTANTS OF MALATYA. Sayı : 2010/134 Malatya : 02/06/2010

II. KURUMSAL YÖNETM LKELER UYUM RAPORU

Taıt alımlarının ette tüketim endeksi kapsamında izlenmesi hakkında bilgi notu

DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI KURULUŞ VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME

ICS TÜRK STANDARDI TS EN OHSAS 18001/Mart 2001

2018 YILINDA İŞLETME HESABI ESASI VE BİLANÇO ESASINA GÖRE DEFTER TUTMA VE SINIF DEĞİŞTİRME HADLERİ

337 SIRA NO'LU VERG USUL KANUNU GENEL TEBL Resmi Gazete No Resmi Gazete Tarihi 13/08/2004 Kapsam

[BELGE BAŞLIĞI] [Belge alt konu başlığı] [TARİH] TURMOB [Şirket adresi]

PricewaterhouseCoopers

Arkan&Ergin Uluslararası Denetim ve Y.M.M. A.Ş.

Özelge: BTC Boru Hattı Projesi kapsamında verilen toprak analizi ve danışmanlığı hizmetinin vergi mevzuatı karşısındaki durumu hk.

ELEKTRONİK TEBLİGAT UYGULAMA REHBERİ

Yeni Kan ve Kan Ürünleri Kanunu Neler Getiriyor.

T.C. ORDU BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ MUHTARLIK İŞLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, HUKUKİ DAYANAK, TANIMLAR

Ş U B A T MALİ YÖNETİM MERKEZİ UYUMLAŞTIRMA DAİRESİ 2006 YILI FAALİYET RAPORU BÜTÇE VE MALİ KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

SİRKÜLER RAPOR VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ. ( Sıra No : 422 )

İSTANBUL KENTİNDE YAPILACAK OLİMPİYAT OYUNLARI KANUNU

Esrar kullanımı dengeleniyor, gençler arasında gördüü rabetin azaldıına dair belirtiler var

REKLAM KURULU NEDİR?

Transkript:

ÇNDEKLER 5072... 2 Filantropinin Sınırları... 4 TÜSEV-ICNL birlii Projesi... 7 CIVICUS Sivil Toplum Endeksi Projesi... 8 Enflasyon Muhasebesi... 9 XXI. Vakıf Haftası Kutlamaları... 9 STK Yasal Çerçeve lkeleri... 9 Kamu Yararına Çalıan Kurulu Yasası... 10 Vergi Usul Kanunu Genel Teblii... 10 Bilgi Edinme Hakkı Kanunu... 11 Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluları ile likileri... 11 Bazı Kanunlarda Deiiklik Yapılması Hakkında Kanun... 12 Dernekleri lgilendiren Cezalar... 14 Dernekler Beyan Süresi... 16 AB Bilgi Merkezi... 16 KASEV Özel Bakımevi... 16 1

GÖRÜLER 5072 Namık Ceylanolu Genel Sekreter Amerikan filmlerini izleyenlerin, mahkumların giydii uniformanın her birinin sırtında bir kimlik numarasının olduunu mutlaka anımsayacaını umuyorum. Bu yazının balıını oluturan 5072 ise devletin kamu yararlı hizmet üreten dernek ve vakıflara giydirdii gömlein numarasıdır. Bu yaklaım ne kadar kabul görür bilemiyorum ama gerçekten üzücü bir durumla karı karıyayız. Bilindii üzere dernek ve vakıflarımızı yakından ilgilendiren 5072 sayılı Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluları le likilerine Dair Kanun 29 Ocak 2004 tarihinde yürürlüe girmitir. Yasanın yürürlüü girmesi ile birlikte yazılı ve görsel medyada soyguna son, devlet eliyle soygun bitti, zorunlu baılara veda, TBMM tarihi bir i yaptı, yasaya selam hukuka devam gibi sloganlar atılarak, vatandaın kamu hizmetlerini bundan böyle dernek ve vakıflara zoraki baı yapmadan alacaı müjdelenmitir. Aslında yapılmak istenilen ey kamu kurulularının, bizzat kendilerinin kurdukları vakıf ve dernekler aracılııyla kamu hizmetleri nedeniyle yıllardır vatandaa çektirdikleri çileye bir son verilmesinden ibarettir. Bu yönüyle çok olumlu bir yasadır. Peki ne yapılmalıdır, iktidarı ve devleti her zaman zora sokan bu çadıı uygulamalara nasıl son verilmelidir? Fikir mükemmel. Ancak sayılarının 608 olduunu örendiimiz bu odaklara nasıl dur denecektir. Çünkü bir hukuk devletinde hukuku uygulamak zorunda olanların bu tür hukuksuzlua göz yummaları çada toplumlarda tahammül edilemeyecek bir durumdur. Özellikle toplumsal hafızamızda sembollemi ve günlük hayatımıza girmi olan bu tür vergi mantıklı zoraki baı alan vakıf ve derneklerin baında Trafik Vakfı, Nüfus Hizmetlerini Güçlendirme Vakfı, Türk Polisini Güçlendirme Vakfı, Adalet Vakfı ve okul dernek ve vakıfları vb gelmektedir. Bu ve benzeri kurulular kaynak sıkıntısı nedeniyle kamu hizmetlerini vatandaa zorunlu baı karılıında ve binbir zorlukla vermektedirler. Çocuunu okula kaydettirmeye çabalayan annenin yakarıı bunun bir iaretidir. Böyle bir uygulamanın benzer bir örnei AB ülkelerinde yoktur. Yanlı hatırlamıyorsam 2004 yılı Bütçe Kanununda Trafik Vakfı gelirleri ile polis tekilatına 2 bin 800 araç alınacaının yazılmı olması çok acı bir gerçektir. Bu adeta geçmi ve bugünkü hükümetlerin kolay yolu seçerek vergi sistemimizi yaz boz tahtasına çevirip, adeta oransal vergiden maktu vergiye geçite vakıf ve dernekleri de kullanmasıdır. Yani vergi kaynaı olarak gördüü her kesime bir anlamda kendi kaynaını yarat mesajının verilmesinin açık sonucudur. Piyasa ekonomisi bir kültür iidir. Baıbozuk ve denetimsiz bir düzen deildir. inize gelince piyasa kuralları ilesin, iinize gelmeyince ihtiyacımız var, bırakın piyasayı imdi denilirse kamu kurulularının kurduu vakıf ve dernekler de kantarın topunu böyle kaçırırlar. Bu aslında piyasa kültürümüzün olmadıının, ileride oportünizmin tehlikeli sonuçlara varabileceinin de bir ilanıdır. Dizginlenemeyen kamu vakıf ve dernekleri var olan haksız 2

rekabeti adeta rekabet eitsizliine de taımıtır. Bütün bunlar ise sade vatandaı isyan noktasına getirmitir. Ancak bu yasadan etkilenen bir dier dernek ve vakıf grubu var ki, bunların büyük bir çounluu Bakanlar Kurulu Kararı ile kamuya yararlı dernek ve vergiden muaf vakıf statüsü elde etmi, çou iktisadi iletmesi olan ve tüzük ve resmi senetlerin de devletin vatandaa götürmeye çalıtıı ancak yeterli olamadıı kamu yararlı sosyal hizmetler, salık, eitim, üniversite gibi temel hizmetlere destek olmaya talip olan dernek ve vakıflardır. Bunlardan bazıları, tamamen sivil toplum dinamiklerinden ve sinerjisinden domu, çalıanlarının ve mensuplarının çıkarını korumayan dernek ve vakıflar olmalarına ramen misyonları gerei kamu kurum ve kuruluları ile kısmen iç içe girmilerdir. Aslında bu yapıyı ve bu tür devlet STK ilikisini de onaylamak mümkün deildir. Kamu yararlı hizmetlere soyunan dernek ve vakıfların mutlaka ve öncelikli olarak kendi kaynak ve imkanları ile bu hizmetleri vatandaa götürmesi ve kamu kaynaını kullanmaması esastır. Ancak, geçtiimiz yıllar içinde dernek ve vakıfların devletle ilikileri yozlamı, ortaya mitolojide satir olarak tanımlanan yaratıklara benzer yarısı devlet yarısı dernek ve vakıf olan hizmet kuruluları çıkmıtır. Buna mutlaka son verilmelidir. Peki izlenen yöntem doru mudur? Tamamen yanlıtır. Yasa toplumda yeteri kadar tartıılmamı, devlet sivil toplum ilikileri enine boyuna irdelenmemi, her zaman olduu gibi adeta baskın yapılırcasına çıkarılmıtır. Bir anlamda nüfus cüzdanını yenilemek için nüfus vakfına baı yapmaktan kurtulan vatanda, dier taraftan hastalandıı zaman bir vakıf ve dernein destek olduu bir salık kuruluundan aldıı salık hizmetini eskisi gibi alamayınca ortada kalmıtır. Bu durumda suçlanan ise bu yasa ile adeta hizmet dıına itilen ve vatandala karı karıya kalan vakıf ve dernekler olmutur. Dahası herbiri birer verimli istihdam kapısı olan bu vakıf ve dernekler yasanın yürürlüe girmesinden sonra topluca eleman çıkartmaya balamılardır. Yürütmenin teklifi ile yasamanın her zaman olduu gibi toplumsal mutabakat salamadan yürürlüe soktuu bu yasa yeni bir tartımanın da nedeni olmutur. Yasa o kadar ani çıkarılmıtır ki, çok ünlü vakıfları aracılııyla çok yüklü gelirlerden mahrum kalan çileri ve Adalet Bakanlıkları ile TBMM Bakanlıı yasayı nasıl deleriz ve vakfımızı nasıl istisna zırhına büründürürüz diye teoriler üretmeye balamılardır. Çünkü bu vakıfların gelirleri ile bugüne kadar karakolların devriye aracının benzininden, sürücü ehliyetine, pasaport verilmesinden, hastanedeki salık hizmetlerine, uyuturucu mücadelesinden milli sarayların restorasyonuna ve devlet büyüklerinin korunmasına kadar birçok hizmet salanmıtır. Maliye Bakanlıı nın ödenek vermemesi halinde bu hizmetlerin yerine getirilmesi mümkün deildir. Çünkü devlet, dernek ve vakıflar aracılıı ile verilen bu hizmetleri ne ekilde vereceini belirlemediinden ortaya önemli bir hizmet açıı çıkmı, tüm hizmetler durma noktasına gelmitir. Kamu hizmetlerinin alınmasında gönüllü baı yerine zorunlu baı alınmasını savunmak mümkün deildir. Ancak kamu hizmetlerinin görülmesinde devlete destek veren dernek ve vakıfların yasada belirtilen kısa sürede kamu kurum ve kuruluları ile ilikilerini bir anda kesmeleri, yeni kimlik, adres ve tüzel kiilikleriyle kamuoyu önüne çıkmaları, yaam destek ünitesine balı bir hastanın fiinin çekilmesi anlamını taımaktadır. Özellikle de bu hizmetleri bugüne kadar veren yönetim kadrolarının bu dönüümü yasada tanınan kısa sürede gerçekletirememeleri halinde aır para ve hapis cezalarıyla karı karıya kalmaları ve sonunda dernek ve vakıf mallarının Hazineye ve 3

Vakıflar Genel Müdürlüü ne devredilecek olması örgütlenme özgürlüünün de bir anlamda çinenmesinden baka birey deildir. Dier taraftan yasanın getirdii tehlikeli bir hüküm de kamu kurum ve kuruluları ile ilikilerinden dolayı dernek ve vakfın yıllardır kullandıı simgesi, her eyi olan ismini deitirmesi ise çok farklı bir görüün ürünüdür. Demokrasinin bunu hazmetmesi kolay deildir. Dileimiz yasanın geni katılımla yeniden gözden geçirilerek iyiletirilmesi, makul bir geçi dönemi tanınması ve hizmetleri ile bugüne kadar devlet tarafından akredite edilmi vakıf ve derneklerin incitilmeden akılcı çözümler bulunmasıdır. Filantropinin Sınırları Türkiye de Modernite ve Gelenek Arasında Kalan Vakıflar Türkiye de hayırseverlik ve filantropi eklinde kendini gösteren sivil sorumluluun, 14. yüzyılda Osmanlı mparatorluunun balangıcında ortaya çıkan ve günümüze kadar süre gelen uzun ve derin bir tarihi vardır. Hayırseverlik ve baı, zaman içerisinde kendini hem resmi hem gayri resmi olmak üzere çeitli yollarla ortaya koymutur, ancak cemaatlerin ve toplumun genelinin refahına ve salıına olan derin ilgisi daima temel dayanaı olarak kalmıtır. Bundan dolayı baıın en kurumsallamı ekli olan vakıf, Türkiye de toplumsal refahı gelitirmekte önemli bir rol oynamı ve refahın daılımında etkili bir kanal olarak hizmet etmitir. Çada Türkiye nin karılatıı temel zorlukları incelediimizde, ister Güneydou daki kadın konusu, ister hassas dı politika meseleleri ya da eitim kalitesini arttırmaya ilikin konular söz konusu olsun, gözümüze çarpan ilk ey bu sorunları ele alan sivil giriimlere verilen önemin deimi olmasıdır. Aynı zamanda Türkiye nin Avrupa Birliine adaylıının kazandırmı olduu moment; demokrasinin, sosyal adalet ve katılım için demokrasi ideallerinin derinlemesinde ve bunların farkına varılmasında büyük adımlar atılmasına öncülük etmitir. Son zamanlarda gösterilen desentralizasyon çabaları; Türkiye deki yeni yönetiim deneyimini geleneksel olarak tanımlayan merkezi planlama yöntemlerinden daha çok, yerel çözüm üretimine verilmeye balanan deerin altını çizmektedir. Vakıflar, bu yeni paradigma dorultusundaki dönüümün anahtar parçasını oluturmaktadır. Filantropi; yeni düünce ve metotlarını denemek, ortakları diyaloga tevik etmek ve daha geleneksel ve güvenilir metotlar uruna vazgeçilmesi olası riskleri göze alabilmek için ana sermaye salayan, sivil toplumun gerçekten önemli bir bileenidir. Sonuç olarak vakıflar; baımsız ve özel karar alımının, kamu yararını arttıran çözümler gelitirilmesindeki önemini tanıyan ve temsil eden küresel bir olgunun parçası haline gelmitir. Fakat bu gelimeler çerçevesinde vakıfların etkisi ve etkinlii; kendi stratejilerini hayırseverlikten filantropiye çevirmeye ve yardım çalımaları yada geleneksel hayırseverlik uygulamaları yoluyla sorunları yatıtırmayı bırakıp toplumumuzda ba gösteren eitsizlik ve sosyal adaletsizliin nedenlerine inmeye ne kadar yakın olduklarına balıdır. Temel ve acil ihtiyaçlara çare olarak hayırseverlie her zaman önemli bir rol düse de zorlu problemler kapsamlı çözümler ve stratejileri gerektirmektedir. Kaynakları, esneklikleri ve liderlikleri ile vakıflar bu yaklaımın özünü olutururlar. Ancak bugünün filantropi uygulamalarına, özellikle Türkiye gibi Müslüman toplumlar balamında bakıldıında, sosyal adalet savunuculuunun getirdii sorumlulukları vakıfların ne derece yerine 4

getirebildii konusu pek net deildir. Mayıs 2003 den bu yana TÜSEV, sosyal adalet yönelimli filantropiyi anlamak ve ölçmek için yapılan kapsamlı bir aratırmada yer almaktadır. Ford Vakfı destekli bu proje, Müslüman ülkeler, diaspora ve azınlık cemaatlerinde filantropinin tevikine yönelik olup, bu geni aratırmanın parçası olarak benzer çalımalar Hindistan, Endonezya, Mısır, Tanzanya ve ngiltere de de gerçekletirilmektedir. Türkiye de yürüttüümüz çalımanın dört önemli boyutu bulunmaktadır; her biri bugünkü yasal ve mali çevreyle birlikte tarihi ve çada uygulamalardan yola çıkarak Türk vakıflarını karılatıı zorluklar ve engeller ile filantropi yönelimli sosyal adaletin potansiyelini incelemek için Türkiye de hayırseverlik ve filantropinin bugünkü durumunu açıa çıkarmak amacını gütmektedir. Bu çalımada; 1. Osmanlı döneminden günümüze vakıflara tarihsel bir genel bakı, 2. Türkiye genelinde 7 ilde vakıflarla yapılan derinlemesine görümeler, 3. Türkiye genelinde 500 vakıfla kurumsal boyutları ve sosyal adalet yönelimleri üzerine yapılan anket ve 4. Türkiye genelinde 1500 vatandala kiisel hayırseverlik uygulamaları, vakıf algıları, katılım dereceleri ve sosyal adalete yönelik tutumları üzerine yapılan anketler yer almaktadır. Türkiye de çada vakıflar daha önce hiç bu ekilde incelenmedii için hiç üphe yok ki bu çalıma, açıa çıkaracaı bilgiler ve konuya tutacaı ııkla ülke genelinde filantropiyi destekleyecek eylem programları için temel oluturacaktır. Dünü ve Bugünü ile Türkiye de Vakıflar Atılan dev adımlara ramen Türkiye de vakıflar, Osmanlı etkisi ile yeni geleceklerini uzlatırmaya çalımak durumunda kalmakta ve bu durum kurumsal, ilevsel, yasal alanlar ile sorumluluk alanları için zorluklar yaratan ilgili bir vasiyetin ortaya çıkmasıyla sonuçlanmaktadır. Vakıfların, gelenekselden modern bir çerçeveye geçiyor olması, vakıfların durumunu toplumun bütünü balamında incelememizi gerekli kılmaktadır. Türkiye de vakıflar üç ana boyut çerçevesinde daha iyi anlaılabilir: bunlar özerklikleri, deerleri ve güçleridir. Osmanlı mparatorluu süresince padiah tarafından özerk olarak kabul edilen yegane kurum (her zaman tam bir özerklie sahip olmamalarına ve bazen devletin baskısına tabi olmalarına ramen) vakıflardı. Buna ramen bu dönem boyunca bir vatandaın hem siyasal, hem sosyal hem de ekonomik anlamda önemli ölçüde güçlü denebilecek, devletten baımsız kurulular kurabiliyor olması oldukça büyük bir önem arz etmekteydi. Bunun için alan oluturan ey vakıflara yüklenen toplumsal deerdi ve üstelik bu deer yalnızca vakıflara verilen dini önemden kaynaklanmamakta, bunun yanı sıra belli balı hizmetlerin vakıflarca salanmasındaki ilevsel önemlerinden ve ekonomik geliimi kolaylatırıcı rollerinden de kaynaklanmaktaydı. Gerçekten de vakıfların sahip olduu kervansaraylar, hanlar sayesinde yüzyıllarca dou ile batı arasındaki ticaret yolları muhafaza edilmitir. Vakıflar zaman içinde, güç için rekabet edenler arasındaki çekimeli ilikilere temel oluturarak padiahın elinde tuttuu ekonomik ve siyasi gücü ele geçirmede balıca araç haline gelmitir. 19. yüzyılda imparatorluun yava yava zayıflaması ile devlet, gücü kendisinde birletirebilmek amacıyla rakip güç merkezlerine darbe indirmitir. Sultan Mahmut tarafından balatılan batılılama hareketleri, padiahın imparatorluk üzerindeki kontrolü geri kazanmak için gösterdii gayretlerin doruk noktasını oluturmutur. Vakıflar da bu temizlik sürecine dahil edilmi, ilk kez vakıflar, gelirleri hakkında bilgi edinmek ve özerkliklerini sınırlamak için tasarlanmı özel idari bir organın kontrolü altına girmilerdir. Bu süreç Türkiye Cumhuriyeti nin 1923 te kuruluu ile nihayet sona ermi ve 5

böylelikle bütün vakıf malvarlıı devlet kurumlarına balanmıtır. Sade bir vatandaın vakıf kurabilmesi ancak 1967 den sonra mümkün olabilmitir.. Vakıflara bugün yine aynı özerklik, deer ve güç çerçevesinden bakacak olursak farklı koulların var olduunu görürüz. Vakıf faaliyetlerine gerektiinden fazla devlet kontrolü getiren kısıtlayıcı yasal ve hukuki çerçeve, vakıf özerkliini ciddi bir ekilde sınırlandırmaktadır. Her ne kadar bu durum son zamanlarda deimeye balamı ise de hala bir problem olarak varlıını sürdürmektedir. Vakıflar çounlukla özel irketler gibi vergilendirilmektedir; kamu yararlı/vergiden muaf statüsü on yıl önce oluturulmu olup bu statüye sahip olmak (bugün 4576 vakıftan yalnızca 214ü bu statüye sahiptir) oldukça zordur. Bu aynı zamanda kamu yararı kavramının belirsiz olması nedeniyle vakıflara verilen toplumsal deerin de bir göstergesidir. Daha geni anlamda, sivil kurulular halen daha 19 uncu yüzyılda ortaya çıkan güvensizliin devamı olarak, devlet otoritesine karı oldukları ve ideolojik çekime alanı oluturduklarına dair görülerle mücadele etmek durumdadırlar. Bu unsurlarla beraber yıpratıcı ekonomik ortamın etkisi, vakıflarca yürütülen bir çok etkinliin ve buna balı olarak sorun çözme kapasitelerinin sınırlanmasına neden olmaktadır. Bunun yerine, devlet vakıf ve benzeri sivil toplum kurulularını sosyal ihtiyaçların giderilmesinde kritik öneme sahip ortaklar olarak görmelidir. Balangıç Görüleri Alan çalımamızın büyük bölümü henüz gerçeklemek üzere olmasına ramen ilk deerlendirmemiz, gelenekselden modern bir çerçeveye geçi içinde olan Türk vakıflarının sosyal adaleti güçlendiren filantropi kapasitelerini anlamak açısından aaıda bahsedilen engellerin kritik önem taıdıı yönündedir: 1. levsellik: Sosyal Hizmet veya Toplumsal Deiim Yukarıda bahsedildii gibi Türkiye de vakıflar kimliklerini, misyonlarını ve programlarını - kaynaklarını deiiminin gerçek temsilcisi olarak hareket etmek için kullanmak istiyorlarsa bunları yeniden tanımlamaları gerekmektedir. Aksi halde geleneksel sosyal hizmet salayıcısı çerçevesinde kalacaklar ve bu da vakıfların yapısal deiim üzerindeki uzun vadeli etkisini sınırlayacaktır. 2. Kurumsallık: Süreklilik veya Esneklik Sosyal deiim yönünde gittikçe artan yönelimin bir parçası olarak vakıflar ayrıca esnek olmayı örenmek ve önemli sorunlar ortaya çıktıı anda bunlara yanıt verebilecek uzmanlıa erimek zorundadırlar. Bu, vakıfların çalıtıkları alanları ve toplulukları çok iyi tanımalarını gerektirmektedir; böylelikle gelien artlara hitap edebilir, yeni ortaklar arayıp bulabilir ve yeni metotlar gelitirebilirler. Sosyal deiim çalıması için ihtiyaç duyulan yenilikçi ve esnek metotlar, mali veya misyon yönelimli göstergeler hesaba katıldıı sürece, kurumsal süreklilik anlayıına çok iyi bir ekilde karı durulabilir. Vakıflar esneklik ile sürdürülebilirlik arasındaki bu tansiyonu dindirecek hem mali hem idari beceriye ve kapasiteye sahip olmalıdır. Vakfın kurumsal bir çerçeve olarak bunu ne derecede gerçekletirdii konusu aratırmamızın merkezinde yer almaktadır. 3. Eriilebilirlik: Seçkinci veya Kapsayıcı Filantropi; sermaye ve yürütülen program çalıması için temel tekil eden mali kaynakların varlıı ile tanımlanır. Bireysel veya bir grubun parçası olarak, sade bir vatandaın vakıf kurma kapasitesi sınırlı olduu için vakıf yapısı daha çok toplumun varlıklı kesimine devredilmi ve toplumun genelinin örgütlü filantropide oynayabilecei rol 6

marjinalletirilmitir. En azından, baıçılar ve yararlanıcılar arasında hesap verilebilirlii ne tür mekanizmaların gelitirip güçlendirebilecei üzerinde düünmeliyiz. En iyi koullarda ise kamusal hayır cemiyetleri veya mahalli vakıflar gibi yerel kaynak oluturma giriimlerinde halkın katılımını arttıracak yeni modellerin gelitirmesi üzerinde durmalıyız. 4. Yasal Ortam: Sınırlayıcı veya Fırsat Tanıyan Son ve belki de en önemlisi olarak, sosyal deiim filantropisi için oluturulan hareket alanı yasal içerie balıdır. Günümüzde aırı devlet gözetimi, bürokratik düzenlemeler, aır vergiler ve malvarlıını artırma üzerindeki kısıtlamalar; vakıfların yukarıda sayılan göstergeleri baarıyla aıp sosyal deiimin temsilcisi olarak kapasitelerini harekete geçirmelerini zorlatırmaktadır. slami filantropi alanında meydana gelen tarihsel geçii ele almamız, sadece Türk toplumunda deil, aynı zamanda Balkanlar ve Orta Dou da vakıfların yüzyıllardır yapmı olduu önemli katkıların deerlendirilmesini de salamaktadır. Türkiye de filantropiye yeni bir vekil için bir aratırmaya girimi bulunuyoruz; ancak vakıfların yeniden toplumun önemli problemlerini çözen birimler olarak hareket edebilmesi ortak bilinç ve harekete balıdır. Yeni anlayılar ve taze görüler ııında Türkiye deki vakıflar, sosyal deiim ve dönüüm aracı olarak güçlendirilebilirler. Kaynaklar: The Provision of Public Goods Under Islamic Law: Origins, Impact, and Limitations of the Waqf System, Law and Society Review, 35-4 (December 2001), 841-997. Çizakça, M., A History of Philantropic Foundations: The Islamic World From the Seventh Century to the Present, Istanbul: Boaziçi University Press, 2000. Bonner, M., Ener, M., Singer, A.(ed), Poverty and Charity in Middle Eastern Contexts, New York:State University of New York Press, 2003. Öztürk, N., Türk Yenileme Tarihi Çerçevesinde Vakıf Müessesesi, Ankara: Türk Diyanet Vakfı, 1995. ÇALIMALARIMIZDAN... STK Mevzuatına likin TÜSEV-ICNL birlii AB üyeliine adaylık süreci, Türk demokrasisinin gelitirilmesi yolunda atılan adımları hızlandırmı ve u ana kadar gerçekletirilen demokratik açılımların temelini, Uyum Yasaları çerçevesinde yapılmasına gayret edilen reformlar oluturmutur. Edinilmi olan baarıları daha ileriye götürmek ve sivil toplumu effaflık, sürdürülebilirlik ve katılımcılık prensipleri çerçevesinde gelitirebilmek ve önündeki engelleri kaldırabilmek için yasal ve uygulama eksikliklerinin sivil toplum kurulularının oluturduu fikirler dorultusunda ekillendirilmesi gerekmektedir. Bu çalımalar yapılırken dier ülkelerin iyi örneklerinden yararlanmak için TÜSEV, ABD de yerleik Uluslararası STK Hukuk Merkezi ICNL in (International Center for Non-for- Profit Law) bakan yardımcısı Douglas Rutzen ı Türkiye ye davet etmitir. 10-12 Aralık tarihlerinde stanbul ve Ankara da çeitli toplantılar düzenlenmitir. Ayrıca Douglas Rutzen 7

13 Aralık tarihinde Tarih Vakfı nın sekreteryasını üstlendii ve Heinrich Böll Vakfı ile Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı nın katkılarıyla düzenlenen 14. Sivil Toplum Kuruluları Sempozyumuna konumacı olarak katılmıtır. TÜSEV 2004 yılı programını, dernek ve vakıflarla ilgili çerçeve reformlar ve uygulamaya yönelik, üç ana alana odaklanarak u ekilde belirlemitir: yürürlükteki yasaların ve uygulamaların uluslararası standartlarla karılatırılması, yapılmakta olan yasal deiiklikler ve düzenlemelerle ilgili düzenli raporların hazırlanması (özellikle AB ilerleme raporlarını göz önünde bulundurarak), el kitapları, kaynak rehberleri, ve STK lar ve kamu görevlileri için STK yasalarında en baarılı uygulamalar ve benzeri konularda seminerler düzenlenmesi. Yeni Proje: CIVICUS Sivil Toplum Endeksi Türkiye CIVICUS Sivil Toplum Endeks (STE) 2004 yazı itibariyle Türkiye de uygulanacaktır. STE bugüne kadar dünyada 60 ülkede yapılan, sivil toplumun durumunu deerlendiren, sivil toplumu güçlendirme giriimleri için oluturulmu bir bilgi tabanı ve yenilikçi bir aktif-aratırma projesidir. Endeks; sivil toplum kuruluları tarafından, sivil toplum kuruluları için balatılıp yürütülmesine ramen hükümet, akademisyenler, baıçılar ve daha geni toplumsal kitleleri etkin bir ekilde içine almakta ve aratırma bulgularını bunlarla paylamaktadır. STE, hem sivil toplum üzerine bir bilgi tabanının oluturulmasına hem de uygulamaya dönük sivil toplumu gelitirme giriimlerine katkıda bulunacak potansiyeli taımaktadır. Aratırma sonunda ortaya çıkacak olan bilgi ve analizler yayımlanacak; uygulayıcıların, aktivistlerin, hükümetlerin, yurttaların ve aratırmacıların sivil toplumun doası ve etkileri, sektörün karılatıı güçlükler ve sivil toplumun gelitirilecek yanları hakkında benzersiz bir perspektif kazanmalarını salayacaktır. Daha da önemlisi aktif-aratırma olan bu projenin ilgi alanı, sivil toplum paydalarının bir araya gelerek Türkiye de sivil toplumun bugünkü konumunu ve gelecekte ele geçecek fırsatları birlikte kefetmelerini mümkün kılacaktır. Uluslararası bir giriimin parçası olarak proje, Türkiye de sivil toplumun karılatıı güçlüklere dair önemli izlenimler kazandırmasının yanı sıra dier ülkelerin sivil toplumlarını nasıl etkin bir ekilde gelitirdiini gözler önüne sererek sürekli tevik edici bir ilev görecektir. Ayrıca STE giriimi bazı karılatırmalı bulgular vereceinden var olan fırsatlar, eilimler ve sivil toplumun karılatıı engelleri daha iyi anlamamızı salayacaktır. Endeks, çok çeitli sivil toplum paydaları tarafından kolektif olarak yürütülmesi açısından oldukça katılımcı bir aratırma projesidir. Projenin etkili bir ekilde yürütülebilmesi ve ortak amacımız olan sivil toplumun güçlenmesini salayabilmemiz için, farklı alanları temsil eden sivil toplum paydalarının bir araya gelmesi ve e güdümlü olarak çalıması büyük önem taımaktadır. Türkiye de ilk defa sivil toplumla ilgili bu kadar kapsamlı ve katılımcı bir aratırma projesi yapıldıı düünülürse, projeyle ilgilenen kiilerin tavsiyeleri, deneyimleri, bilgi ve görülerini projeye aktarmaları ve ibirliinde bulunmalarının gereklilii daha da ortaya çıkmaktadır. STE u anda aratırmacı, ortak ve danımanları belirleme aamasındadır. Bilgi: www.civicus.org ve vakıf merkezimiz. 8

Etkinlik: Enflasyon Muhasebesi Semineri Vakıf ve derneklerimizin bilanço esasına göre defter tutan iktisadi iletmelerinde Enflasyon Muhasebesi uygulaması 1.1.2004 tarihinde balamı olup, üçer aylık geçici vergi dönemlerine ait mali tablolar enflasyon düzeltmesine tabi tutulacaktır. Maliye Bakanlıı uygulamanın ilk yılı olan 2004 yılında Enflasyon Muhasebesi uygulamasını birinci geçici vergi döneminde seçimlik, ikinci ve sonraki geçici vergi dönemlerinde ise zorunlu hale getirmitir. 2004 yılı uygulamasında Enflasyon Muhasebesine göre hazırlanmı mali tabloların verilme tarihi, seçimlik hakkın kullanılması halinde 10 Mayıs 2004, seçim yapılmamısa zorunlu olarak 10 Austos 2004 tarihleridir. Bu nedenle, TÜSEV olarak vakıf ve derneklerimizi bilgilendirmek için 2 Mart 2004 tarihinde Enflasyon Muhasebesi Semineri düzenlenmitir. Mali Danımanımız Hayati ahin (Birleik Uzmanlar Yeminli Mali Müavirlik A.) seminerde bir sunu yapmıtır. Seminerde ayrıca SSTEK A. tarafından hazırlanan enflasyon muhasebesi yazılımı tanıtılmıtır. Ayrıntılı bilgi için: www.tusev.org.tr ya da info@tusev.org.tr. XXI. Vakıf Haftası Kutlamaları XXI. Vakıf haftası stanbul da 10-16 Mayıs 2004 tarihlerinde deiik mekanlarda çok önemli aktivitelerin yapılacaı bir ölen olarak kutlanacaktır. XXI. Vakıf Haftası yine Vakıf insana hizmettir sloganı ile kutlanacaktır. Kutlamalarda hem çok önemli vakıf hizmetleri hem de vakıflara ilikin önemli konular, uzmanların katılımı ile tartıılacaktır. Vakıf Haftası çerçevesinde TÜSEV in düzenleyecei panel 15 Mayıs 2004 Cumartesi günü 15:00-17:00 saatlerinde Türk Böbrek Vakfı Hizmet Hastanesi Konferans Salonunda yapılacaktır. Panel programı öyledir: Panel konusu: Vakıfların Güncel Sorunları ve Çözüm Önerileri Timur Erk (Türk Böbrek Vakfı Bakanı) - Panel Yönetmeni Dr. Adnan Ertem (stanbul Vakıflar Bölge Müdürü)- Vakıf Mevzuatına likin Çalımalar Hayati ahin (TÜSEV Mali Danımanı) - Vakıfların Vergi Sorunları ve Çözüm Önerileri Prof. Dr. Davut Aydın - Vakıfların Mali Sorunları nal Avcı (TÜSEV Yönetim Kurulu Bakan Vekili) Vakıfların dari Sorunları ve Çözüm Önerileri YEN YAYINLARIMIZ Sivil Toplum Kuruluları Yasal Çerçeve lkeleri Sivil toplum kurulularını da dorudan veya dolaylı olarak ilgilendiren bir yasal mevzuatın hazırlanmasında dikkate alınması gereken bazı önemli hususlar vardır. Çünkü STKlarla ilikin yasal mevzuatın toplumun tamamını ilgilendiren ve genel kabul görmü, deerli örnek ve deneyimlerden yaralanılarak hazırlaması çok önem arz etmektedir. 9

Bu balamda, STKları ilgilendiren her türlü yasal mevzuat daha hazırlık safhasında bile olsa sadece yaptırımlar açısından ele alınmamalı, karılatırmalı hukuk, evrensel normlar ve temel hak ve özgürlükler yanında yönetiim kuralları, STK ların hizmet üretebilme yeteneinin gelitirilmesi, toplumun bilgilendirilmesi ve denetim yetkisi ile bireylerin tatmin ve ikna edilmesi; effaflık, açıklık ve hesap verebilirlik prensipleri açılarından da düünülerek hazırlanmalıdır. Bu kural ve deerlere inanarak hazırlanacak her yasal mevzuat, STK ların daha özgür ve demokratik ortamlarda kamuya yararlı hizmetler verebilmelerine imkan salayacaktır. Bu nedenle hazırlanan bu metin çada ve akılcı yöntemlerle yapılması gereken yasama ve yürütme çalımalarında önemli bir referans ve STK lar açısından da savunuculuk yükümlülüüne destek olacak denenmi ilkelerden olumaktadır. Bir örnek oluturması bakımından, STK yönetimine ilikin mevzuatta bulunması gereken ilkeler, kitaplarda yer alan mevcut STK mevzuatının veya mevzuat taslaklarının genel kabul görmü uluslararası uygulamaları karilayıp karilamayacaını anlamak açısından çok faydalıdır. Bu çalisma ABD de yerleik International Center for Not-for-Profit Law (Uluslararası STK Hukuk Merkezi) tarafından Dünya Bankası ile ortaklaa hazırlanan STK Yasaları le lgili yi Uygulamalar El Kitabı (Handbook on Good Practices for Laws Relating to Nongovernmental Organizations) ve konu ile ilgili 1997 tarihli Tartıma Raporu ve sonradan yapılan aratırmalar esas alınarak hazırlanmıtır. Uluslararası uygulamaları doru deerlendirmek için yapılan analizlerde 100 ün üzerinde ülke kanun ve raporlarından yararlanılmıtır. YASAL MEVZUAT Kamu Yararına Çalıan Kurulu Yasası Sivil toplum gözü ile, kamu yararı kavramı, sivil toplum kurulularının (STK) kamuya yararlı hizmet alanlarını ve eklini belirlemek ve bu kuruluların kurumsallamasını salamak için devletin belirli koulları yerine getiren STK lara tanıdıı saygınlık ve imtiyaz salayan uygulamalar ile mali destekler olarak tanımlanabilir. Bu çalıma, Avrupa Birlii ne yakın zamanda kabul edilecek aday ülkelerden Macaristan ın Kamu Yararına Çalıan Kurulu Yasası nın Türkçe tercümesidir. AB ne adaylıımız sürecinde özellikle Kopenhag siyasi kriterlerinin karılanmasında STK ların öneminin vurgulanması kamu yararı kavramını daha da öne çıkartmaktadır. 329 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Teblii Maliye Bakanlıı, 249 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Teblii ile getirilen Bilanço Esasına Göre Defter Tutan Mükellefler için Yıllık Faaliyet Bildirim Formu (A Formu) düzenleme zorunluluunu kaldırmıtır. Ancak mükelleflerin B Formu düzenleme zorunluluu devam etmektedir Maliye Bakanlıı ayrıca 28.02.2004 tarihli 25387 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 329 10

Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Teblii ile ticari, zirai ve mesleki kazançları dolayısıyla gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükellefleri için Performans Derecelendirme Bildirimi verme zorunluluu getirmitir. Bu tebli ve Performans Derecelendirme Bildirimi formuna Gelirler Genel Müdürlüü nün www.gelirler.gov.tr adresli web sitesinden ulaılabilir. Bilgi Edinme Hakkı Kanunu (Kanun No. 4982) Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, 9.10.2003 tarihinde TBMM tarafından kabul edilmi olup 24 Nisan 2004 te yürürlüe girecektir. Kanun ile bireylere daha yakın bir yönetim, effaflık, daha fazla katılımın salanması, halkın devleti daha etkin ekilde denetlemesi ve yönetimin daha fazla kamu yararına çalımasının salanması hedeflenmektedir. Kanunun çıkarılması olumlu bir iyi niyet göstergesi olsa dahi tek baına büyük bir etki yaratması beklenmemelidir. Bu kanun ve benzeri kanunları iler duruma getirmenin tek yolu dari Usul Yasasının hazırlanılması ve uygulamaya konulmasıdır.bilgi edinme hakkı ayrı bir kanun olmanın ötesinde temel bir insanlık hakkıdır ve bu niteliiyle de ayrı bir hüküm olarak anayasada yer almalıdır. Siyaset ve bürokrasi geleneimizde sade vatandaa bilgi verme sorumluluunun olmaması sebebiyle uygulamada önemli sorunlar çıkabilir. Bunu amanın tek yolu ise devletin vatandatan daha üstün olduuna ilikin zihniyetin ve inancın deitirilmesidir. Medya ve STK lar bu konuda aracı rolü üstlenebilirler. Böylece hem yasa daha verimli bir ekilde kullanılabilir hem de kamuoyu yasa hakkında daha fazla bilgi edinebilir. Yurt dıındaki uygulamalar da dikkate alındıında istenilen bilginin verilmesinin çeitli sebeplerle geciktirilmesinin, kanunun uygulanması önündeki en büyük engellerden birisi olduu görülmektedir. Bunu engellemenin yolu ise kanunda belirtilen cezaların düzgün ve ayrımsız bir ekilde uygulanmasıdır. Resmi Gazete: 23 Ekim 2003 Sayı: 25269 Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluları ile likileri Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluları ile likilerine Dair 5072 sayılı Kanun, 29 Ocak 2004 tarih ve 25361 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüe girmitir. Buna göre Kamu Kurum ve Kurulularının sundukları hizmetler nedeniyle, kamu kuruluları bünyesinde faaliyet gösteren vakıflar ve dernekler bundan böyle verdikleri hizmet nedeniyle vatandalardan baı adı altında para alamayacaklardır. Kanunun yeteri kadar açık olmadıı gerekçesi ile vakıf ve derneklerden gelen eletiriler üzerine çileri Bakanlıı Dernekler Dairesi Bakanlıı ve Vakıflar Genel Müdürlüü birer genelge yayınlamılardır. Buna ramen kamu yararına hizmetler üreten vakıf ve derneklerin bazılarının bu yasadan etkilendikleri, mevcut genelgelerin de sorunların aılmasında yeteri kadar etkili olamadıı görülmektedir. Yasa bu haliyle bazı sorunları çözümlerken dier taraftan da bazı yeni sorunların yaanmasına neden olmaktadır. Zira yasa hazırlanırken sadece tüketiciler dikkate alınmı, buna karılık 11

kamu yararlı hizmetler üreterek devlete bir anlamda destek veren ve büyük çounluu kamu yararına çalıan dernek ve vergiden muaf vakıf olarak Bakanlar Kurulunca ayrıcalık tanınan dernek ve vakıfların kamu kurum ve kurulularıyla ilikileri yeteri kadar dikkate alınmamı, bu kuruluların devletle olan ilikilerinin boyutu ve yasanın yayımlanarak yürürlüe sokulması ile daha farklı ve çok önemli sorunlar ortaya çıkmıtır. Soruna sadece tüketiciler ve izlenen ekonomik politika açısından bakılmıtır. Bu sorunları hukuki zeminde nasıl aabileceimizi saptamak için yasadan etkilenen kuruluların kamu kurum ve kuruluları ile ne türden ilikileri olduunu TÜSEV e bildirmeleri çok önemlidir. Bazı Kanunlarda Deiiklik Yapılması Hakkında Kanun Vakıf ve Derneklerin Gıda Bankacılıı Yapması (Kanun No: 5035) MADDE 8.- 3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (b) bendi ve (4) numaralı fıkrasının (g) bendi aaıdaki ekilde deitirilmi, fıkranın mülga (ı) bendi aaıdaki ekilde yeniden düzenlenmi ve fıkraya aaıdaki (n) bendi eklenmitir. b) Kanunların gösterdii gerek üzerine bedelsiz olarak yapılan mal teslimi ve hizmet ifaları, yukarıda sayılan kurum ve kurululara bedelsiz olarak yapılan her türlü mal teslimi ve hizmet ifaları ile fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılıı faaliyetinde bulanan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlıınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde baılanan gıda maddelerinin teslimi, g) Külçe altın, dore külçe altın, külçe gümü, döviz, para, damga pulu, harç pulu, deerli kâıtlar, hisse senedi, tahvil ile metal, plastik, kâıt, cam hurda ve atıklarının teslimi, ı) Serbest bölgelerde verilen hizmetler, deniz ve hava taima araçları için liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetler, n) Basın, Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüüne verilen haber hizmetleri. MADDE 14.- 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin ikinci alt bendinden sonra gelmek üzere aaıdaki alt bentler eklenmitir. Vakıflar Genel Müdürlüünün idaresinde ve denetiminde bulunan mazbut vakıflar ile belediyeler dahil dier kamu kurum ve kuruluları adına kayıtlı olan, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu nezdinde eski eser tescilli abide eserlerin; bakımı, onarımı, restore edilmesi ve yaatılması amacıyla abide eserin kayıtlı olduu kurum ve kurululara yapılan baı ve yardımların tamamı yıllık beyanname ile bildirilen gelirden indirilir. Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılıı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlıınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde baılanan gıda maddelerinin maliyet bedelinin tamamı, yıllık beyanname ile bildirilen gelirden indirilir. MADDE 16.- 3.6.1949 tarihli ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin ikinci alt bendinden sonra gelmek üzere aaıdaki alt bent eklenmitir. Vakıflar Genel Müdürlüünün idaresinde ve denetiminde bulunan mazbut vakıflar ile belediyeler dahil dier kamu kurum ve kuruluları adına kayıtlı olan, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu nezdinde eski eser tescilli abide eserlerin; bakımı, onarımı, restore edilmesi ve yaatılması amacıyla abide eserin kayıtlı olduu kurum ve kurululara yapılan baı ve yardımların tamamı kurum kazancının tespitinde gider kaydedilir. 12

MADDE 48.- 4) 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun; d) 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinin (b) alt bendinde yer alan "Vakıflar" ibaresi "Vakıflar (mazbut vakıflar hariç)", eklinde deitirilmitir. Not: Yukarıdaki hükümler 1.1.2004 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüe girmitir. Resmi Gazete: Mükerrer 02.01.2004 / 25334 13

Derneklerin ve lemlerindeki Kusurları Nedeniyle 2908 Sayılı Dernekler Yasasında Belirtilen Cezalarda 4421, 4793 ve 4854 Sayılı Yasalarla Yapılan Deiiklikler YASA MADDES CEZA MADDES ESK CEZA YEN CEZA Madde 4 Dernek Kurma Hakkı Madde 75 5.000-10.000 TL aır para cezası 347.000.000 TL idari para cezası*** Madde 5 Kurulması Yasak Olan Dernekler Madde 76 a) 1 yıldan 3 yıla kadar hapis b) 30.000-100.000 TL aır para cezası c) Dernek kapatılması a) 1 yıldan 3 yıla kadar hapis b) 30.000-100.000 TL aır para cezası** c) Dernek kapatılması Madde 6 Bazı Ad ve aretleri Kullanma Yasaı [1. fıkra (1), (2), (3) ve (4) no lu bentler] Madde 77 a) 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası b) Dernek kapatılması a) 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası b) Dernek kapatılması [Son fıkra] Madde 77 6 aydan 1 yıla kadar hapis 6 aydan 1 yıla kadar hapis Madde 13 lan Mecburiyeti Madde 78 5.000-10.000 TL aır para cezası 347.000.000 TL idari para cezası*** Madde 21 Çarı Usulü Madde 78 5.000-10.000 TL aır para cezası 347.000.000 TL idari para cezası*** Madde 22 Toplantı Yeri Madde 79 3 aydan 6 aya kadar hapis 3 aydan 6 aya kadar hapis Madde 30 Organlara Seçilenlerin dareye Bildirilmesi Madde 78 5.000-10.000 TL aır para cezası 347.000.000 TL idari para cezası*** Madde 37 Yasak veya zne Balı Faaliyetler [1.fıkra (2) no lu bent] Yasak veya zne Balı Faaliyetler [1. fıkra (1) ve (3) no lu bentler] Madde 38 Örenci Derneklerinin Amaç ve Faaliyetleri Madde 40 Milli Savunma ve Kolluk Hizmetlerine Hazırlayıcı Faaliyette Bulunma Yasaı Madde 41 Derneklerin zinle Kurabilecei Tesisler Madde 42 Silah Bulundurma Yasaı Madde 75 Madde 77 a) 1 yıldan 3 yıla kadar hapis b) 30.000-100.000 TL aır para cezası 6 aydan 1 yıla kadar hapis Madde 77 a) 6 aydan 1 yıla kadar hapis b) Dernek kapatılması Madde 79 a) 1 yıldan az olmamak üzere hapis cezası b) Tesis kapatılabilir Madde 80 a) 10.000-30.000 TL aır para cezası b) Tesis kapatılabilir Madde 81 a) 6 aydan 1 yıla kadar hapis b) 10.000-50.000 TL aır para cezası a) 1 yıldan 3 yıla kadar hapis b) 30.000-100.000 TL aır para cezası** 6 aydan 1 yıla kadar hapis a) 6 aydan 1 yıla kadar hapis b) Dernek kapatılması a) 1 yıldan az olmamak üzere hapis cezası b) Tesis kapatılabilir a) 10.000-30.000 TL aır para cezası b) Tesis kapatılabilir a) 6 aydan 1 yıla kadar hapis b) 10.000-50.000 TL aır para cezası** Madde 43 Yabancı Dernek ve Kurulularla liki Madde 82 3 aydan 6 aya kadar hapis 1.000.000.000-3.000.000.000 TL aır para cezası**** Madde 44 Bildiri Yayınlanması Madde 82 3 aydan 6 aya kadar hapis 1.000.000.000-3.000.000.000 TL aır para cezası**** 14

Madde 45 Beyanname Verme Yükümlülüü ve Denetim Madde 82 3 aydan 6 aya kadar hapis 1.000.000.000-3.000.000.000 TL aır para cezası**** Madde 56 Örenci Dernekleri Organlarında Görev Alma Yasaı Madde 83 5.000-10.000 TL para cezası (Mülga: 3.8.2002 4771/12 md.) Madde 61 Dernekler Yapılacak Yardımın artları Madde 84 3 aydan 1 yıla kadar hapis 3 aydan 1 yıla kadar hapis Madde 64 Taınmaz Mal Edinme Madde 82 3 aydan 6 aya kadar hapis 1.000.000.000-3.000.000.000 TL aır para cezası**** Madde 66 Dernek Faaliyetlerine Yasak Olan Yerler Madde 79 3 aydan 6 aya kadar hapis 3 aydan 6 aya kadar hapis Madde 72 Türk Vatandalarının Yurtdıında Kurdukları Dernekler Madde 78 Genel Kurul Toplantılarını Kanun ve Tüzüklerine Aykırı Olarak Yapan Dernek Yöneticileri Madde 85: Genel kurul ve dier dernek organlarında yapılan seçimler ve oylamalar ile oyların sayım dökümüne hile karıtıranlar veya defter veya kayıtları tahrif veya yok edenler veya gizleyenler Madde 72 a) 1 yıldan 3 yıla kadar hapis b) 30.000-100.000 TL aır para cezası c ) Dernek kapatılması Madde 78 10.000-20.000 TL aır para cezası Madde 85 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası a) 1 yıldan 3 yıla kadar hapis b) 30.000-100.000 TL aır para cezası** c) Dernek kapatılması 347.000.000 TL idari para cezası*** 6 ayda 3 yıla kadar hapis cezası Dernee ait defter veya kayıtları tutmayanlar Madde 85 a) 3 aya kadar hapis b) 5.000-10.000 TL ye kadar aır hapis cezası Her ne suretle olursa olsun kendisine tevdi olunan dernee ait para veya para hükmündeki evrak, senet veya sair malları kendisinin veya Madde 85 a) 6 aydan 2 yıla kadar hapis bakasının menfaatine olarak sarf veya istihlak b) 10.000 TL den az olmamak üzere veya rehneden veya satan, gizleyen, imha, aır para cezası inkar, tahrif veya tayir eden yönetim kurulu bakanı ve üyeleri veya denetçiler ile dernein sair hizmetlileri Madde 86: Baka bir hüküm bulunmayan hallerde bu Madde 86 3.000-10.000 TL aır para cezası Kanunun amir hükümlerini yerine getirmeyen dernek yöneticileri veya dernek üyeleri ile sair kimseler Madde 87: Bu Kanunun 75-86. maddelerinde yer alan ceza Madde 87 hükümleri, 57. madde kapsamına giren kulüpler ile federasyon ve konfederasyon yöneticileri,görevlileri ve hizmetlileri hakkında da uygulanır a) 3 aya kadar hapis b) 5.000-10.000 TL ye kadar aır hapis cezası** a) 6 aydan 2 yıla kadar hapis b) 10.000 TL den az olmamak üzere aır para cezası** 347.000.000 TL idari para cezası*** (Ek: 24.4.2003 4854/5md.) Bu Kanunda yazılı olan idarî para cezaları o yerin en büyük mülkî amiri tarafından verilir. Verilen idarî para cezalarına dair kararlar ilgililere 11.2.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebli edilir. Bu cezalara karı tebli tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. tiraz, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. tiraz üzerine verilen karar kesindir. tiraz, zaruret görülmeyen hâllerde evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. 15

HABERLER Duyuru: Dernekler Beyan Süresi Doluyor Derneklerin 2003 yılı faaliyetleri, gelir-gider hesapları ve bilançoları ile ilgili olarak vermek durumunda oldukları beyanın süresi 30 Nisan 2004 tarihinde sona erecektir. Dernek ve birlikler beyan formlarını mahallin en büyük mülki idare amirliine ve üyesi bulunduu üst kurululara vermekle yükümlüdür. Bu tarihe kadar gerekli beyanda bulunmayan dernekler ise idari para cezasına çarptırılacaklardır. Haber: AB Bilgi Merkezi Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilcilii nin " AB letiim Stratejisi" projesi kapsamında kurulan Avrupa Birlii Bilgi Merkezi, Avrupa Komisyonu Bakanı Romano Prodi, Genilemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Günter Verheugen ile beraberlerindeki heyetin, Dıileri Bakanı Abdullah Gül ve Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Hansjörg Kretschmer ın katıldıı bir törenle 16 Ocak 2004 tarihinde AB ile ilgili konularda bilgi almak isteyen her kesimden, her meslekten insana hizmet vermek üzere açılmıtır. Bilgi Merkezi nde AB, politikaları ve AB -Türkiye ilikileri ile ilgili çeitli yayınlar bulunacak. Merkez, üst düzey AB temsilcilerinin katılacaı toplantı, seminer, basın toplantısı gibi etkinliklere ev sahiplii yapacaktır. ABBM ayrıca, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluları, akademisyenler ve medya temsilcileriyle de ibirlii yaparak seminerler, toplantılar ve eitim çalımaları düzenleyecektir. Ortaokul, lise ve üniversite örencileri için Merkez de düzenlenen turlarla, gençlere AB nin tarihi geliimi, Avrupa Birlii ni oluturan temel ilkeler, deerler ve Türkiye- AB ilikileri gibi konularda bilgi sunulacaktır. Örenci grupları önceden rezervasyon yapmak artıyla bu hizmetten yararlanabilecektir. ABBM, pazar günleri hariç 09.00-18.00 saatleri arasında hizmet vermektedir. Taksim Mete Caddesi nde bulunan merkeze 0212.244 89 29 numaralı telefondan, 0212. 244 89 20 numaralı fakstan veya info@abinfoturk.net ve www.deltur.cec.eu.int adreslerinden ulaabilirsiniz. Örnek Bir Vakıf Hizmeti: KASEV Özel Bakımevi 1987 yılında kurulan KASEV(Kadıköy Salık Eitim Merkezi Vakfı) Türkiye genelinde çalıan ve emekli olan öretmenlere, yalı ve bakıma muhtaç kimselere salık, sosyal hizmet ve yalılık hizmetleri vermektedir. Bu hizmetlere ilaveten, stanbul/tuzla Aydıntepe deki KASEV Vakfı Kamil Çetin Oraler Kampusünde bulunan Dinlenme Huzurevi binasında Temmuz 2002 tarihinden itibaren özel bakım bölümü hizmete açılmıtır. Burada 134 kiiye çada ve modern yalılık hizmetleri sunulmaktadır. Benzerleri ancak Avrupa ve ABD de bulunan bu tesis 24 saat hemire, salık ve revir hizmeti ile hizmete hazır ambulans, hekim ve uzman hekimler gözetiminde, diyet uzmanı kontrolünde hizmet 16

vermektedir. Önemli olan yaamdan emekli olmamaktır bu kuruluun hizmet sloganıdır. Yeni hizmete açılan özel bakım bölümünde yatalak, bakasının yakın desteine baımlı, Parkinson ve Alzheimer hastaları için özel hizmet ve yaam destei ile bakım hizmetleri verilmektedir. Kısmen yataa baımlı ya da demanslı, zihni faaliyetleri yetersiz, mutlaka bir bakıcının özel desteine ihtiyaç duyan yalı hastalar için böyle bir tesisin önemi çok büyüktür. Ayrıca bu serviste, hastane sonrası bakım hizmetleri de verilmektedir. KASEV Vakfı nın Dünü unutmamak, bugünü yaamak, yarını düünmek sloganının baka kurululara da örnek olmasını, yaama yepyeni pencere açan bu gönüllü çalımalarının gelecekte de gelierek sürmesini diliyoruz. Bavurulacak Telefon ve Faks Numaraları: KASEV Vakfı Merkezi Tel : 0216-348 68 28 Fax : 0216-349 66 71 17