Hikmetullah Yetkin. Psikolojik ve Sosyolojik



Benzer belgeler
SAĞLIKLI YAŞAM VE EGZERSĐZ

ÜNİTE 12. Sosyal Psikoloji. Amaçlar. İçindekiler. Öneriler

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler.

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

ÜNİTE:1. Sosyal Psikoloji Nedir? ÜNİTE:2. Sosyal Algı: İzlenim Oluşturma ÜNİTE:3. Sosyal Biliş ÜNİTE:4. Sosyal Etki ve Sosyal Güç ÜNİTE:5

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ

Kişilerarası İlişkiler

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ

Dr. Sait Uluç Hacettepe Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü

Engellilere Yönelik Tutumların Değiştirilmesi

Trafik Psikolojisi Trafik psikolojisi,

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

DAVRANIŞ BİLİMLERİ STRES

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III

Yaşam Boyu Sosyalleşme

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

Anadolu Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi SOSYAL FOBĐ

Ergenlikte Kimlik Gelişimi. Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Hasan Kalyoncu Üniversitesi

SINAV KAYGISI. Sınav Kaygısının Belirtileri Nelerdir? * Fiziksel Belirtiler

OYUN VE ÇOCUK. Oyunun Aşamaları:

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

Çocuklarınıza sorun çözme becerisi kazandırma konusunda yol göstermeyi amaçlayan bültenimizin sizlere faydalı olması dileğiyle

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

ECZACI GÜZİN VELİTTİN BEKRİOĞLU MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER SOSYAL PSİKOLOJİ

DÖNEM I Temel Bilimler I Ders Kurulu

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii

kavramının inşa edilmesi

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER

ÖZGEÇMİŞ. Eğitim HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ YRD. DOÇ. DR. SAİT ULUÇ. Telefon: (0312)

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

Engellilere Yönelik Tutumların Değiştirilmesi ZEÖ-II 2015

PSİKİYATRİDE KÜLTÜREL FORMÜLASYON. Prof. Dr. Can Cimilli DEÜTF Psikiyatri AD

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı

PSİKOLOJİK REHBERLİK BÖLÜMÜ DANIŞMANLIK VE. Gamze EREN Anaokulu Uzman Psikoloğu

DEĞERLERİN ÇOCUKLARA AKTARIMI

Rehberlik bir süreçtir. Bir anda olup biten bir iş değildir. Etkili sonuçlar alabilmek için belli bir süre gereklidir.

ERGENİM BEN!!! Nereden Çıktı Bu Sınav?

???? Doç.Dr.Hacer HARLAK

SINAV KAYGISI KİTAPÇIĞI

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

KİŞİLER ARASI İLİŞKİLER ve İLETİŞİM. Feriha GÜNAY Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen

DUYGULAR - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

Öğrenme, Örgütsel Öğrenme

Bölümler ve Yazarları

KRONİK SOLUNUM HASTALIKLARINDA PSİKOSOYAL DEĞERLENDİRME VE TEDAVİ

5. MESLEKİ REHBERLİK. Abdullah ATLİ

TURKCEDERSĠMĠZ.COM EĞĠTĠM ÖĞRETĠM YILI TÜRKÇE DERSĠ 5. SINIF ÜNĠTELENDĠRĠLMĠġ YILLIK PLANI KAZANIMLAR METİNLER ÖLÇME DEĞ.

Psikolog Seda BİLGEN IŞIK İÇİNDEKİLER: 1. TIRNAK YEME 2. ÇOCUKLARDA BİLGİSAYAR KULLANIMI 3. SINAV KAYGISI 4. KAYNAKÇA

OYUN VE ÇOCUK. -Çocuğun iç dünyasını anlayabilmek. -Çocuğun olayları anlamasına yardım etmek. -Çocuğa olaylarla baş etme becerileri kazandırmak

Danışman Olarak Hemşire

BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD

Hizmetiçi Eğitimler.

İlk izlenimler önemli midir? Yoksa, sonraki bilgilerle aslında kolayca değiştirilebilir mi?

EĞİTİMDE KAVRAMLAR, İLKELER, HİZMETLER VE SAYISAL BİLGİLER

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

ANNE-BABA TUTUMLARI. Aşırı Koruyucu Tutum

1. Hafta İlişkilerin Önemi

BĠLĠŞSEL GELĠŞĠM. Jean Piaget ve Jerome Bruner. Dr. Halise Kader ZENGĠN

Yazarla ilgili detaylı bilgiye adresinden erişilebilir.

Tüketici Satın Alma Davranışı Tüketici Davranışı Modeli

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ Bölüm 1 KRİZ YÖNETİMİ 11

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ

DÖNEM I MED 115: Temel Bilimler I Ders kurulu Hafta/ 73 saat

ÖĞRENĐLMESĐ VE ÖĞRETMENĐN ROLÜ Sabahattin DENĐZ * ÖZET ABSTRACT

Çalışma Hayatında Psikolojik Sorunlar. Doç. Dr. Ersin KAVİ

TOPLUMU OLUŞTURAN BİREYİN TUTUM VE DAVRANIŞ İLİŞKİLERİNİ KARİKATÜR İLE OKUMA. Hasan EFE

Yaşlılık -Fiziksel aktiviteler Yaşam Kalitesi Prof.Dr. Gülten Sönmez SEBER-Klinik Psikolog 1

ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL TASARIMI Yrd. Doç. Dr. FATİH ÇINAR TEMEL KAVRAMLAR. Öğretim teknolojisi

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

Medya Okuryazarlığı Programı NİLÜFER PEMBECİOĞLU

Çocuğumuza Etkili Ve Verimli Ders Çalışma Alışkanlığını Kazandırma Konusunda Nasıl Destek Olabiliriz?

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABA ve ÇOCUK

Bloomberg Businessweek. BASINDA GeniuSpy. Zihni Birleştirir, Zekâyı Geliştirir 1/6

ZEÖ/İEÖ217 ERKEN ÇOCUKLUKTA ÖZEL EĞİTİM 1. ÜNİTE: EÇÖZE YE İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR. 2. MODÜL: EÇÖZE: Kuramsal Temeller

Programda yer alan etkinlikler okul rehber öğretmeni, sınıf öğretmeni ve idarecilerin işbirliği ile yürütülecektir.

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Dersin Grubu. Dersin Kodu. Yarıyıl. Dersin Adı. Bölüm Zorunlu. 1 1 PSY101 Psikolojiye Giriş-I. Bölüm Zorunlu. 2 2 PSY102 Psikolojiye Giriş-II

Programda yer alan etkinlikler okul rehber öğretmeni, sınıf öğretmeni ve idarecilerin işbirliği ile yürütülecektir.

İş Güvenliği Sınavına Hazırlık Soruları Bölüm 8. Your company information

Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını ne tetikledi?

Bilgilendirme Rehberi

Aşk Her Yerde mi? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

ULUSLARARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm / Program Üniversite Yıl

EDA ÖZCAN ÇOCUK GELİŞİMİ ÖĞRETMENİ

Transkript:

Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz 1

2

Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz Unutmayın! bütün hastalıklar psikolojik açıdan başlar 3

Psikolojik ve sosyolojik egzersiz İSBN:978-605-87038-0-3 Ocak2013 1.Baskı Yazarı Genel Raportör: Necdet Öz denir Web Takip Editör: Necdet Özdemir Resim Tasarımı: Mesut yıldız Kapak Öncüsü: Serpil Aydın oğlu, Hilal Aydemir, Yasemin Beyhan Yazı İnceleme: Özge Çevik Resimleyen: Meltem Yurt Yayın Editörü: Çıra, Altın Yayın, Yapı Kredi ve Murat Çakar Dağıtım Merkezleri: Ulusal Sanal Platformu, Altın Kitap Yayınları, Çıra Yayın Yayın Akış Koordinatörü: Doğan Çelebi, Resimleyen: Enes Göl oğlu, Şengül Martı 2013 Bu eserin Telif hakkı: ile Kültür ve turizm bakanlığına aittir. Kaynak gösterilmeden ve resmi izin alınmadan kopyalanamaz. Baskı yapılamaz. 2013 Sponsorlar Dağ kardeşler hac ve umre malzemeleri/van ByVANajans(for a new life) /Van Selçuk Ecza Deposu/Van Vatso/Van Yeni Van Gazetesi Milliyet Yetkin Yemek Fabrikası Persian Cosmetic Shop/ Doğu Center/No:99 Van Türk Hava Yolları Yazarlar Dergisi Antoloji, Edebiyat Defteri(Web) Van Valilği Makbil Web Tasarım/ Van(Nejdet Özdemir) Anadolu Platformu/ İstanbul- Fatih Yapı Kredi/Ankara Gaye Ofset/Van Yazarın Mail Adresi: Hikmetullahyetkin@gmail.com 4

Hayat! Bir ilim ibiğe seyrettiğim, hep hayatın içinde devam eden, adeta gerçek o kadarda masalı andıran bir şerittir. O şeritte masal kurup o masalda hayal üstü güzelleri beklemeden yol alan yazarımız, 1988 yılında Van-Merkez Altın tepe mahallesinde doğdu. İlk-orta-lise eğitimini Van da tamamladı. Üniversite eğitimine halen devam etmekte, ulusal gazetelerde köşe yazarlığı yaptı. Eğitim hakkında projeler yayımladı. İlk eseri 2010 yılında basıldı. Eserin adı: Sessiz gecelerde suskun çığlıklar. Halk tarafından büyük beğeniler topladı. Bunun üzerine ikinci kitabı olan Nevm-i Aşk adlı şiir kitabı basıldı. Şu an üçüncü eseri olan, Psikolojik ve sosyolojik egzersiz adlı eserini sanal âlemde yayınlamakta Psikolojik alanında konferanslar bir çok ile verdi. Bir yıla yakın Psikiyatri eğitimi verirken, ilk sağlık psikolojisi olan projesini tasarladı. Şu an belirli gazetelerde ve dergilerde köşe yazarlığı yapmakta İkinci eserinde iki büyük ödül alarak, dünya ya nam salmaya devam ediyor. Yabancı ülkede eserleri rekor kırma peşinde Türkiye de Nevm-i Aşk adlı eserinin korsanı milyonlar sattıktan sonra eserini yayınladı. Tek amacı bilgiye aç olan insanları doyurmak 5

6

İçindekiler 7

8

Önsöz İnsanoğlunun bir düzlemden çok, prizma halinde olduğu ve o prizmada üç nedenden farklı bir varlık olmadığını hepimizde az çok bilmekteyiz. Aslında bu eserimi yazıp yazmamak ile çok kararsızdım. Çevrenin bu konular ile farklı bakışları, bir türlü kabullenmeme duygusuna sahip olduklarından dolayı bu eserimi yazmaya uygun buldum. Bu eserde kutuya mahrum bırakılan kişiliği, düşünceyi, bazı yolların çıkmaz hal aldığını ve karamsar gözlerle hayatta bakan, insanların düşüncelerini birazda olsa o kutuda kaybolmaya mahkûm olan insanları değiştire bilmek, onlara rahat ve kolay yollarla psikolojinin düzeltilmesini sosyal yollarla egzersiz kavramını göstermektir. Bunların, en büyük sebeplerinden biride varlık krizidir. Bu krizi en iyi Jennylee anlatmaktadır. Jennylee, Ergenlik çağında Varlık Krizi yaşadığımız yoğun dönemi mutlaka hatırlarız. Ancak yaşımız ilerledikçe, bu kendimizi arama geriliminin hayatımız boyunca ortaya çıktığını da, deneyimlerimizle anlarız. Kimliklerimizi ararken kendimizi belli düşünce ya da davalara sadakat ile tanımlayabiliriz. Tüketim toplumu olarak kendini arayış efsanesinde bize yön vermek üzere markaları bile ele alabiliriz. Ünlü gelişim psikoloğu Erik Erikson, doğumdan ölüme kadar olan yaşam süresini sekiz ayrı aşamaya ayırır. Her aşama içerisinde birey, belirli bir görev ya da gelişimsel çatışmayla karşı karşıyadır. Örneğin Kimlik ya da Rol Kargaşası psikososyal aşaması genellikle ergenlik çağını tanımlar. Her psikososyal aşamada farklı özellikler edinilebilir. Kimlik aşamasının bir özelliği olan sadakat, değer verilen kurum ya da ideallere bağlanma vaatleri biçiminde görülen vefa ve bağlılığı koruma yeteneğidir. Sadakat bireyin psikolojik sağlığının bir işaretidir ve özellikle de sosyal gruplarla ilgili olarak, kimlik, ait olma hissi ve hayattaki amacı destekler. Aslında ön sözde açıklama yapmanın taraftarı değildim. Nedenini sorarsanız. Önsöz de yazılan kitabın fikir yasasını değiştirmeye ve ona göre kitap oluşumunun olmasına neden olacağından dolayı istemedim. Değerli okurlar ve yazarlar Dünya çok küçük İnsanların beyini de mikro organizmaların veya toprak taneciklerinin yüzde biri kadar Bu yüzde bir kadar olan beyni iyi doyurulmadığında zihinsel hasarlara yol açabilmektedir. Bu durumu minimum seviyeye indirmek için doğal egzersizlerin yapılması ve o beyni daha iyi bir şekilde doyurmasını sağlamaktır. İstanbul/Fatih 10.02.2011 9

10

Sosyal psikolojisi, hepimizin bildiği gibi günlük yaşadığı ve o yaşantının içinde belirli refleks ve tepkilerin olmasıdır. Tabi ki sosyal psikoloji insanların, duygularını farklı yönde olumlu ya da olumuz karşılanmasıdır. Bunun gibi birçok farklı yönleri de bulunmaktadır. Sosyal psikoloji, bir bireyin davranış, duygu ve düşüncelerinin diğer kimselerin davranış ve özelliklerinden nasıl etkilendiğini ya da belirlendiğini inceleyen bir bilim dalıdır. Şimdi, davranış, duygu ve düşüncelerimizin, başkalarının davranış duygu ve düşüncelerinden nasıl etkilenmekte olduğunu gösteren bazı örneklerle vardır. Yaptığımız her hangi bir elementi sevmediğimizde, başkası yapması ve daha sonra o yapılan elementi bize tekrar sunduğunda farklı gelebilmektedir. Bir bayanla ilişki kurduktan sonra aldatılırsak, onu bırakabiliyoruz. 11

Şekil A1 1)BİREYLER ARASINDAKİ İLİŞKİ Bir bireyle karşılaştığımız zaman bilinçli ve bilinçsiz olarak onların hakkında fikirler oluştururuz. Bu fikirler hakkında doğru ya da yanlış konuşabiliyoruz. Bu konuşma sürecine ve arasındaki çentik iletişim git gide algı da ayrı bir yer kaplar. Psikologlara göre en iyi etkileşim, bireylerin arasındaki ilişki sonucudur. Şekil B1 12

1.1.Şahıs İzlenimi: Süslü sanattan kurulan bir portreye ya da caddede geçen bir bayan veya bir erkeğe işaret etmek, insanların nasıl bir olguda olduğunu ve giyim kuşağından da anlayabiliriz. Her ne kadarda binanın ön cephesine bakılıp da arka cephesini görmesek de yapılan hareketlerden de fikirler yürütebilir ve onun hakkından tahlil edilebilir. Bu durumda karşılaşma sayısı arttıkça, ilişkilerin tümünü etkileyen zengin izlenimler edinirler. Birbirlerini ne kadar sevecekleri, nasıl davranacakları, bir araya gelip gelmeyecekleri, bu izlenimlere bağlıdır. İlk izlenimler toplumsal etkileşimin yalnızca başlangıcı değil, aynı zamanda temel belirleyicisidirler. İnsanlar başkalarının kişilikleri hakkında yargıda bulunmak, tahminler yapabilmek için izlenimler oluştururlarken o anda var olan bilgi ve ipuçlarından yararlanırlar. Şekil B2 Kişilerin bireyler üzerindeki izlenimleri sözlü, sözsüz davranışlardan ve giyiniş tarzlarından ka-ynaklanır. Bu davranış ve görünümlere dayanarak bu bireyler hakkında bilgi edinilir. Onu bağışlamak, sosyal psikolojinin temel kavramlarından biridir. Bağışlama kuramına göz atalım. 13

1.2.Bağışlama(Şans verme) Kuramı: Fritz Heider bu kuramın kavramlarını ortaya atan ilk psikologlardan biridir. Heider'e göre, bütün insanlarda iki temel güdü vardır. Bunlar çevremizdeki dünyaya ilişkin tutarlı parçaları birbirine uyuşan bir görüş oluşturma ve çevremizi kontrol etme güdüleridir. Bu güdülerden her birini doyurmanın gereklerinden biri nasıl davranacaklarını kestirebilme yeteneğidir. Eğer insanların nasıl davranacaklarını kestiremezsek bizi çevreleyen dünyaya ilişkin görüşümüz rastlantısal, şaşırtıcı, tutarsız ve düzensiz olur. ŞekilB3 Başka insanların davranışları hakkında kestirmeler yapmak, çevremizdekilere ilişkin kararlı ve tutarlı bir görüş için gereklidir. Bireylerin nasıl davranacaklarını kestirebilmek için onların kişiliklerine, güdülerine, heyecanlarına ve tutumlarına ilişkin bir yargı oluşturabilmeye gerek-sinim duyarız. Çevremizde olup bitecekleri kestirebilmek ve kontrol edebilmek için, başka insanların kişisel eğilimlerine ilişkin her türden yargıda bulunmaya gereksinimimiz vardır. 1.2.1.Atfetme kuramı: 14

Bu kuram, insanların davranışlarının altında yatan nedenleri anlama isteğini vurgular. Bir bireyin davranışı, ya o kişiye ait özelliklerinden ya da o bireyin içinde bulunduğu çevresel koşullardan kaynaklanır. Kişisel özellikler sonucu oluşan davranışlar, kişisel özelliğe dayalı yükleme süreçlerini, çevre koşulları sonucu oluşan davranışlar da çevresel koşullara dayalı yükleme süreçlerini ortaya çıkarır. Kelley (1976) bireylerin çok nedenli görünen durumlarla karşılaştıklarında yaptıkları yüklemeleri açıklayan bir araştırma yapmıştır. Kelley bireylerin davranışlarının altında yatan nedenlerle ilgili olarak karar verirken üç ayrı çeşit bilgiden yararlanıldığını belirtmiştir. Bu bilgiler; Görüş Birliği Tutarlılık Ayırt edicilik şeklinde sınıflandırılmıştır. Şimdi bunları kısaca inceleyelim: 1.2.1.1.Görüş Birliği: Bir kimsenin davranışıyla ilgili karar verirken ilk baktığımız şey, bu davranışın her gün rastlanan olağan davranış mı, yoksa ender görülen davranışlardan biri mi olduğu konusunda görüş birliğine varmaktır. 1.2.1.2.Tutarlılık: Bir kimsenin davranışı hakkında karar verirken, o kişinin ne kadar tutarlı davrandığı kanısında yargıya varmamız gerekir. Tutarlı davranışlar benzer durumlarda tekrar tekrar ortaya çıkar. Biz hem kendimizin hem de başkalarının tutarlılıklarını gözlemeye çalışırız. 1.2.1.3.Ayırt Edicilik: Yalnız belirli bir durumda, çıkan davranış ayırt edicidir. Birçok durumlarda çıkarsa ayırt ediciliğin düşük olduğu söylenir. Örneğin, konferans veren yazar bütün seyircilere mi gülümsüyor, yoksa sadece size mi? 15

Şekil B4 1.3.Benimseme Hatası: Kendimiz, bir durumu yanlışta olsa yaparsak, doğru kabul ederiz. Hâlbuki başkaların yaptıkları hatayı yanlış kabul ederiz. Bu da algı seçeneğimizin kendimize göre tahlil etmemizdir. Bunların kendimizce doğru başkalarına yanlış olduğuna değinerek sinirleniriz. Arkadaşımız, istemeden bardağı kırınca Aptal, sakar şey, nasıl kırarsın bardağı deriz. Hâlbuki kendimiz bunları yaptığımızda çok normal olarak görürüz. Başkalarının davranışlarının nedenleri hakkında karar verme özelliklerinden en belirgin olanı Ross (1977) temel yükleme hatası olarak tanımlar. 16

Şekil B5 2)TUTUM DEĞİŞMESİ Tutum bir bireye atfedilen ve onun bir psikolojik obje ile ilgili düşünce, duygu ve davranışlarını düzenli bir biçimde oluşturan bir eğilimdir. (Smith 1968) Tutum birçok özelliğe sahip olmaktadır. Velâkin bunların en büyük sebeplerinden biri tutum değişmesidir. Tutum, tümden gelim olamaz. Tüme varım etkenleriyle birlikte ifade eder. Engel kavramı desteklenmektedir. Tutum, ortama göre değişmekte ve o ortamın halini almaktadır. 3)ÇELİŞKİ KURAMI Şekil B6 Bu tür tutum değişmesi ilk olarak tanınmış psikolog Festinger tarafından Bilişsel Çelişki Kuramı olarak ileri sürülmüştür. Bu kurama göre, bireyin sahip olduğu bir inanç, bilgi ya da tutum yine o bireyin sahip olduğu bir başka inanç, bilgi ya da tutumun tersini gerektirirse, bu iki inanç, bilgi ya da tutum arasında çelişki yaratır. Bu bilişsel çelişki, bireyin sürekli düşünme araştırma ve değişmesinin temelinde yatan ana güdüdür. Çelişki durumunun varlığı, bireyin bundan kurtulmaya çaba sarf etmesi için yeterli bir güdüdür. Çelişki giderildikten sonra bilişsel uyum oluşur ve bireyin o konudaki gerginliği ortadan kalkar ve huzura kavuşur. Festinger, herhangi bir durumda bireyin tecrübe ettiği bilişsel çelişkiyi, söz konusu çelişen 17

bilgilerin sayısının ve öneminin, uyuşan bilgilerin sayısına ve önemine oranı olarak ele alır. İnsanların, %80 çelişki kuramına tabidir. Şayet, bir konu hakkında ne kadarda hakim olduğumuzu düşünsek de o konunun %20 si çelişki kuramıdır. Bir konuyu veya kendi beynimizi yönetmek istiyorsak, o algılanan ilk düşünceyi ana belleğe yani kalıcı belleğe kaydetmeliyiz. Bazı psikologlara göre bu kuram sağlıklı olmayabilir. Beyin algısı elimizde olduğumuzu unutmayalım. Ana belleğe kaydedilen, yanlış bilgilerde psikolojimizi dejenere edebilir. Bunları önlemek için, aklımızda bulunan soru işaretlerini yok etmek ve fikirlerimizi doğru yönden gidip gitmediğini kontrol etmek gerekir. 18

Şekil C1 4)KİŞİLER ARASI BİR SÜREÇ: Kişiler arasında oluşan bir problemde çekiciliktir. Sosyal psikologlar çekiciliği birbirinden farklı yaklaşımlarla açıklar. Bu yaklaşımlardan ilki bilişsel denge ikincisi de öğrenme kuramıdır. Önce denge kuramı açısından kişiler arası çekiciliği inceleyelim. Şekil C2 4.1.Çekiciliğin Psikolojik Dengesi: Heider kişilerarası çekiciliği denge kuramıyla açıklamıştır. Heider, bir kişinin (k), bir diğer kişi (d) ve bir tutum objesi (o) ile ilişkilerini incelemiştir. Heider'e göre bireyler ilişkilerinde uyum ve denge aradıklarından zaman içinde, ya iç dünyalarında veya ilişkilerinde değişiklikler yaparak, dengeli ilişkilere doğru bir gelişme gösterir. K-d-o üçlüsünde her üç ilişki de olumluysa ya da ilişkilerin ikisi olumsuz biri 19

olumluysa, k'nin zihninde denge durumu var demektir. İki ilişki de olumlu ise olumlu yani çekicilik söz konusudur. Pozitif-Pozitif-Pozitif Pozitif-Negatif-Negatif: Dengeli Durum Pozitif- Negatif-Negatif Negatif-Negatif-Negatif: Dengesiz Durum (Kağıtçıbaşı 1977, s.732.) 4.2. Klasik Koşullanma: Bir olgunun ortamdaki hali iyi ise, kendisini benimsemesi daha kolay olmakta Eğer ki sizde kendinizi iyi bir kuramda bulursanız. İlginin olduğunu his edersiniz. Bunun aksine bir durum olduğunda içine kapanıklık ve yalnızlığın başlangıcı olur. Koşullanmayı ve çekiciliği unutmanız gerek. En büyük eylemimiz kendimizi o ortama koşullamamız olmalıdır. Onların görünüş, biçim, jest ve mimiklerine 20

dikkat etmeli ve o ortamda iyi hissetmeliyiz. Bunların yapılması halinde o ortamın farklı boyutlar olduğunu anlayacaksınız. Bunların birkaç etmeni de bulunmaktadır. Şekil C3 4.2.1. Kafa yapısına Uyma: 21

İnsanlar, kafa yapılarının benzer kişilerle arkadaşlık kurmayı tercih ederler oysaki bunların ne çok yanlış olduğuna değinelim. Siz her gün makarna yer misiniz? Veya daha çok açıklığa kavuşturalım. Monoton yaşamayı sever misiniz? Sabah iş, akşam ev yani ev ile iş arasında mekik kurmayı Bunların ne kadar çok yanlış olduğunu eminim fark etmişsinizdir. Bunların hiçbir alakasının olmadığını düşünürsünüz. Oysaki pozitif ve negatif kavramın da gözden geçirmemiz gerekir. İki kafa yapısı bir birini çeker ama belirli süreliğine çeker. Zamanla fikirler hep aynı noktada devam eder ve beyninizde oluşan yığınların çözümü bulunamayınca bilgisayar kasası gibi çöker. Yeni tanıdığınız insanın huyunu bilmeden konuşmanız ne kadar çok hoşunuza gider. Hele de huyunu bilmeden arkadaşlık etmeniz. Bu beyin algınızın daha yüksekte olduğunu kanıtlamaktadır. Heyecan ve düşünce yapısının yani sinir sisteminizin gevşemesinin en büyük etkenidir. Şekil D1 4.2.2. Fiziksel Mekanizma: Düşünce yapısını ve çekiciliği etkileyen en büyük etkenlerden biride fiziksel mekanizma yani fiziksel güzelliktir. Yakışıklılık mekanizması, gözlerimizde çekilen porteleri beynimize okutmasıdır. İlk görüşün daha cazip geldiğini, ikinci bakışın harici diske kaydedilmesi ve üçüncü portede beynimizin oluşumunda daha iyi bir etken yaratmasını sağlamasıdır. Genelde evlilik seçimlerinde ve giyim konusunda etkileşim yaratır. Bu tip kişiler genelde gözleri hep farklı birilerini görme çabasında ve sürekli yeniliklere hazır hissetmeleridir. Bu da beyinde çekiciliğin ne kadar çok yüksek seviyede olduğunu göstermektedir. Bakımlı bir insan daima çekicidir. Bunun yanı sıra kendisini daha iyi bir motive şeklini de kendisine 22

verir. Bunların yanı sıra psikolojimize ayrı bir egzersizde yaratır. Bunların en büyük terapisi çekicilik kavramını biyolojik olarak görmemizdir. Şekil D2 4.2.3. Ortam Yakınlığı: Ortam içinde kiminle yakınlık kurup, kiminle kurmayacağımızda etkilemektedir. Yan yana oturumlar sürekli doğal bilinir. Bu yakınlık zamanla aşinalığa yol açar, zamanla ilişkinin bozulmasına beynin geçmişteki hatıralara değinmesine yol açar. Bunların da üzüntü, nedensiz yere strese yol açmaktadır. Mesafeli oturumlar daha çok önerilmektedir. Albert Arete ye göre; beynimizin en büyük sorunu iyi bir ortan kurulmamasıdır. Bunların pozitif yanları da bulunmakta bazılarında iyi bir ortamın derin solukların sonucunda yararlı olmayabilmektedir. Çekiciliğin bir kuramı da yakınlığın farklı boyutlara götürülmemesidir. 23

Şekil D3 Dış görünüşün etkili olduğu kadarda yakınlığının kurulması da çok etkilidir. Ortam yakınlığının negatif yönde etkilenmesinin sebeplerinden biride düşünce yapısının ve kişilik kuramının yanlış sergilenmesidir. Bunun terapi yolu ise; önce toplum içinde seçici olmak ve daha iyi bir şekilde verim almak için yakın olacağımız şahısları tahlil ettikten sonra samimiyetimizi kurmak olmalı Bunu yapmak için gerçek kişiliğimizi gizlememiz en uygun yolu olacaktır. 4.2.4. Görüşme Sıklığı: Psikolojik olarak düşündüğümüzde, görüşme sıklığı artıkça etkileşimde artar. Bunların en büyük sebeplerinden olan, alışkanlık seviyesinin artması ve git gide bağımlığın artmasıdır. Araştırmacılara göre; sık sık görme ve beraber olmanın hoşlanmaya yol açacağını söylemişlerdir. Burada önemli olan, iki kişi arasındaki etkileşimin içeriği değil, düşünce yapısının olumlu etkileşim göstermesidir. Görüşme sıklığı, beynimizde kurduğumuz nedensiz düşüncelerin artması karşı cinse farklı empatilerle başlar. Aşırı görüşme düşünce yapısını etkilediği gibi aile yapısını da etkiler. Farklı boyutlarda aileye ilgisizlik, çevreye duyarsızlık ve düşünce yapısında yorgunluk hissedilir. Bu gibi durumlarda görüşme sıklığını minimum seviyeye indirme veya farklı uğraşların yani spor veya benzeri beyin cim lastiği uygulamaları daha rahat ve daha uysal olmalarını sağlamaktadır. 24

Şekil D4 5.ÇOĞALLAŞMANIN TETKİLERİ Bireyler tek başlarına sonsuza dek yaşayamazlar, çalışamazlar, bilgi toplayamazlar, öğrenemezler. Bundan dolayı bir toplulukta olmaları gerekmektedirler. Hepimiz, yaşamımız üzerinde önemli etkilere sahip olan grupların üyesiyiz. Bir toplumda birçok kişi, birden fazla aile, arkadaş çevresi, örgüt, siyasal parti, ekonomik, dinsel ve mesleki gruba üyedir. Bunların araçları değil de bunlar, bizlerin araçları olması daha çok önerilmektedir. En iyi egzersizimiz, düşüncemizin yoğunlaştığı noktada olmasıdır. Yoğunlaşan düşünceler beynimizde yerleştikten sonra onun peşinde koşmamız bizi negatif etkilemektedir. Beynimizde ön belleğe kaydedilen verinin sürekli toplanması ve bu verilerin zamanla ana belleğe geçerek, kalıcı hasar bırakmasını göz ardı edilemez. Görüş farlılığı ortamın bozulmasına, yorgunluğun, stersin ve düşüncenin hat safhaya gelmesini sağlar. Bunların geçici bir süreliğine yok etmek için; sakin ve durgun olmamız yeterli Uykunun deminde bırakılmış toplumu bizler seçmekteyiz. Toplumlaşmak, en büyük kişilik seçimidir. Doğru yol doğru topluluk getirmesine sebep olur. Şekil E1 6. KİTLE İLETİŞİM: En çok iletişimde psikolojik sorunlar yaşanmakta ve bu sorunlarda nasıl bir izlenim çıkmakta ve bu izlenimlerde nasıl bir dominantlık bulunduğunu bilmemiz gerek, Kitle iletişim, toplumun günlük yaşamının bir parçası haline gelmiştir. Televizyondaki diziler, reklamlar, günlük sohbetlerin konusu olmuştur. Bu araçlar, çocuğun toplumsallaşmasında önemli rol oynar. Televizyon gibi radyo da haber kaynağı olarak en sık kullanılan kitle iletişim aracıdır. Radyolar müzik, haber, sohbet ve bilgi açısından bireyin günlük yaşamını etkiler. Gazeteler de kendi görüşleri yönünden kendi okuyucu kitlesini etkiler. Gazeteler siyasal olayların oluşmasında televizyon ve radyolardan daha önemli rol oynar. Bireyin, diğer insanlarla ilgili düşünce, duygu ve davranışlarını inceler. Yükleme süreci, bireyin içinde yer alan ve o bireyin diğer bireyler hakkında bir izlenim oluşturmasını etkileyen temel bir psikolojik durumdur. Yükleme süreci, davranışın temelinde yatan nedenleri anlamaya yöneliktir. Genellikle davranışın altında yatan nedeni, kişinin özelliğinde ararız. Bireylerin davranışlarının altında yatan nedenlerle ilgili karar verirken görüş birliği, tutarlılık, ayırt edicilik davranışları söz konusudur. Tutumlar, bir bireye atfedilen ve onun bir psikolojik obje ile ilgili düşünce, duygu ve davranışlarının düzenli bir biçimde oluşturan eğilimlerdir. Tutumlar uzun süreli bilişsel, duygusal, davranışsal biçimleri içerir. Kişiler arasında yer alan süreçlerden 25

biri kişiler arası çekiciliktir. Kişiler arası çekiciliği farklı yaklaşımlar açıklar. Bunlar öğrenme ve bilişsel denge kuramlardır. Kişisel çekiciliğin altında benzerlik, bedensel güzellik, mekân içinde yakınlık ve bağımlılık vardır. Buları sık sık yaşıyorsak yani kitle iletişim içindeysek, sevmediğimiz nesneyi yapmamız psikolojimize iyi yansıyacaktır. Devam edilmeli Şekil E2 7. STRES VE DEPRESYON: Stresin ilk akıntısında bir amaç bulunmadığını bizlerde bilmekteyiz. Stresli yaşam olaylarının genelde depresyonun ilk kez ortaya çıkışında olduğunu daha sonra görülen ataklarla bir ilişkinin bulunmadığını ortaya koymuştur. Yaşantımızda stresin çok önemli bir yer kapladığının ve o 26

streste manevi hasarlar yarattığını görmekteyiz. Öne sürülen teoriye göre ilk atağa eşlik eden stres beyinde kalıcı değişiklikler yapmakta ve bu da hastalığını tekrarlanmasına yol açmaktadır. Zaman içinde stres yaratan durum ortadan kalksa da hastalık kendiliğinden tekrar ortaya çıkabilmektedir. Genelde küçük yaşta anne ve babalarını kaybedenlerde yaşamın ileri yıllarında depresyon ortaya çıkma şansı fazladır. Hele hele eşini kaybeden veya boşanan kişilerde depresyon en yüksek seviyededir. Şekil Z12 Bunların yanı sıra aile içinde sorunların olması direk depresyona yol açmasa da iyileşme süresini ve psikolojik takıntılarını artırmaya, kendini sürekli sıkıntı içinde görmeye başlar. Sebepsiz yere sıkıntılarının gelmesine ve organlarının düzensiz bir şekilde çalışmasına aşırı kilo kaybına yol açmaktadır. Depresyona yol açan direk bir hastalık öncesi kişilik tanımlanamamıştır. Belirli durumlar ortaya çıktığında herkes depresyona girebilir. Stres yaratan durum kişiye göre değişmektedir. Sizi hiç etkilemeyen bir durum bir başkasında ağır stres yaratabilir. Kişinin benlik saygısını zedeleyen durumlar en çok depresyona yol açan stresörlerdir. Psikanalistler depresyonu farklı dinamikte anlatmaktadır. Onlara göre genelde kendisinden beklentisi yüksek olan ve ideallerini gerçekleştirememiş insanlarda depresyon fazladır, bu kişiler kendi istediklerini gerçekleşmekten ziyade başkalarını mutlu etmeye çalışırlar veya hayattan beklentileri fazladır ve bunu gerçekleştiremeyeceklerini anlamışlardır. Bu terapi süresince etkili olur. Kendilerini yorgun ve bitkin bir halde görürler. Öğrenilmiş çaresizlik teorisine göre kişi 27

hayatının kontrolünü kaybettiğinde depresyona girer. Yine kişinin hayata kötümser bakması, kendisinin hep olumsuz olarak görmesi, yaşamış olduğu tecrübelerini hep olumsuz olarak değerlendirmesi depresyon geçiren kişilerde sık görülen özeliklerdir. Kendisini farklı gördüğü sürece hiçbir şey yapamaz. Bu depresyonu en aza indirmek için, sevmediği elementleri veya hareketleri yapması daha uygun görülür. Eğer bu depresyonu yok etmek istiyorsak, daima kendimizi motive etmemiz gerek (Ben iyiyim, mükemmelim, ben her şeyi başarırım, benden iyisi olamaz vb) olumlu düşünceleri aklımızda tasarlamamız gerekir. Şekil Z13 28

ERKEK VE BAYAN RUH ANALIZİ YAZILACAK 29

Yazı Kaynakçaları: Daha geniş bilgi edinmek isterseniz, yazarın da yararlandığı aşağıdaki kaynaklara baş-vurabilirsiniz. Adamovich, D.R., (1984): The Heart-Fundamentals Of Electrocardiography, Exercise Physiology And Exercise Stres Testing, Bireline Publishing Company,Iowa. Akgün Necati: Egzersiz Fizyolojisi. GSGM yayınları. 1989. Cilt I-II Açıkada Caner-Ergen Emin: Bilim ve Spor. Büro-Tek Ofset Mat. S. 164-168. 1990. American Heart Association, (1983): An Older Person s Guide To Cardiovascular Health Dallas, Aha. Besinci Bes Yıllık Kalkınma Planı, S. 150. Bengü Mehmet: Sağlık için spor. Adam Yayıncılık. 1983 Cooper H. Kenneth: Aerobics. Bantam Books. 1968 Cooper H. Kenneth: The New Aerobics. M Evans and Co. 1970 Cooper H. K;Cooper M: Aerobics for women. M Evans and Co. 1972 Cordes, K., Ibrahim, H.,(1996): Aplications in Recreation and Leisure, Mosby Publishing, ss.8-48. Erkan Necmettin: Herkese sağlık ve Güzellik. Safak Yayıncılık. 1976 Erkan Necmettin: Yasam Boyu Spor. Altın Kitaplar. 1982 Erkan Necmettin: Yasam Boyu Spor. Bağırgan Yayınevi. s. 6-24. 1998 Gavin, J., (1992): The Exercise Habit, Leisure Press Champaign, Illinois. Getcher,L.H., Pipin, G., Varnes., J., (1994): Perspectives on HEALTH, D:C: Health and Company Lexington. Gür Hakan-Küçükoğlu Selçuk: Yaslılık ve Fiziksel Aktivite. Roche Yayınları. s. 9. 1992 Heyward, V.H., (199l): Advanced Fitness Assesment And Exercise Prescription Burgess Publishing Company, England. Howe, C.Z., (1983): Establishing Employee Recreation Programs Leisure Today Vol: 54, S 34. http://www.sporbilim.com Johnson, P.B., (1988): Fitness And You, Saunders College Publishing, New York. Kahya, E., (Çevirmen), (1995): Đbn-I Sina El- Kanun Fi t- Tıbb (Birinci Kitap), Süleymaniye Kütüphanesi, Ankara. Karpay E., (2000): Everything Total Fitness Book, Adams Media Corporation. Konopka Peter: Spor, beslenme, randıman. Sandoz Kültür Yayınları. s. 140-145. 1985 Kuter Murat: Spor ve Sağlık. Bursa Hakimiyet Matbaası. s. 1-15 1989 Kuter Murat; Öztürk Füsun: 8 Haftalık Egzersizin 35-45 yas arası sedanterlerde Aerobik Güç ve tansiyon üzerine etkisi. Spor Hekimliği Dergisi.Vol.26.N.3 Aralık 1991 S.123-128 Lange, J., (1982): America Đs Fitness Binge Us News And World Reeport, Maay. S 6l-64. 25 Menerney, W., (1978): Help Yourself Đlinois, S5. Mindell Earl, (Çev; Sallı, Y.Ö.),(2003): Anti-Aging Mucizesi Nerman, V.K., (1995):Exercise Programing For Older Adults, Human Kinetics, Montana. Seiger, L., Vanderpool, K., Barnes, D., (1996): Fitness And Wellness Strategies, Brown Benchmark, Iowa. Sharkey, B.T., (1990): Physsiology Of Fitness The Canadian Experience, The Journal Of Sports Medicine And Physical Fitness. Tain, G., (1979): Why Employe Recreation? Leisure Today, October Vol: 54, S34 United States Of America, (198l): How To Keep For Life 6. Edition, Usa, New York., Williams, C.S., Harageones, E.G., Jhohnson,D., Smith,C:D., (1999): Personal Fitness, Kendall Hunt Publishing Company, Iowa. World Health Organisation, (1968): Exercise Tests Đn Relation To Cardiovascular Function, Tech. Rep. Ser. No:388. Yılmaztürk, M.: Büyüme Hormonuyla Ebedi Gençlik, Sabah Gazetesi, 21 Eylül 2003. Yılmaztürk,M.; (2003): Anti-Aging Program, Yeditepe Üniversitesi Yayınları, Đstanbul. Zohman, R.L., (1980): Exercise Your Way To Fitness And Heart Health., American Heart Association, New York. Zorba E., (1999), Herkes Đçin Spor ve Fiziksel Uygunluk, Neyir Matbaası, Ankara. Zorba, E., (2001): Fiziksel Uygunluk, Neyir Matbaası, Ankara. Zorba E., Konukma F., Mollaoğulları H., Ağılönü A., Zorba Ercan (2001):Muğla Üniversitesi Öğretim Elemanları ve Đdari Personelin Hayat Tarzı, Aktivite Düzeyleri, Antropometrik ve Fiziksel Uygunluk Seviyelerinin Belirlenmesi, 3. Uluslararası Akdeniz Spor Bilimleri Kongresi, 2-4 Kasım 2001, Antalya. Zorba E., Yaman R.,Yıldırım S. ve Saygın Ö., (2000): 18-24 Yas Grubu Öğrencilerde 8 Haftalık Step Uygulamasının Bazı Fiziksel Uygunluk ve Antropometrik Değerlere Etkisi, Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Kongresi, S. 74-79, Ankara. Zorba E.,(2004):, Yasam Boyu Spor, Marmara Yayıncılık, Đstanbul. Zorba E., (2005): Vücut Yapısı Ölçüm Yöntemleri ve Sismanlıkla Basa Çıkma, Morpa Yayıncılık, Đstanbul. Zorba E., (2005): Olimpiyatlara Adaylık Sürecine Đliskin Đstanbul Halkının Görüsleri Üzerine Bir Arastırma, G.Ü. Sağ. Bil. Enst., Doktora Tezi, Ankara. Başaran, F., Psiko-Sosyal Gelişim, A. Ü. Basımevi, ANKARA, 1992. Coakley, j., Play, Games and Sports, Developmental Implications for Young People, J. Harris and R. Park, Play, Games and Sports in Cultural Contexts, Human Kinetics, Champaingn, 1983. Coakley, J., Social Dimensions of ıntensive Training and Participation in Children's Ports, Cahill, B. R., 30

Pearl, A. J., Human Kinetics, 1993. H. B. Englih and A. C. A, English, A Comprehensive Dictionary of Psychological and Psyc-hoanalitical terms, Human Socialization, California, Wadsivorth, P. Co., 1969 Resim Kaynakçaları A1- icebakis09.dodeweb.com A2- ikpaylaşım.com A3- basketboleğitim.com A4-radikal.com.tr A5-on5yirmi5.com A6- eğitimhaberim.com A7- nuveforum.net A8- imploid.com A9- psikolojimagazin.com B1- webcicafe.com B2-kaatolye.com B3-http://www.meleklermekani.com B4-bluyor.blogspot.com 31

B5-sendeyim.com B6-foto.internetara.com C1-manavgat.akdeniz.edu.tr C2-nihanbora.blogspot.com C3-selinyetimoglu.com D1-kitubi.com D2-dogaltedavi.net D3-blog.milliyet.com.tr D4-kadinsaglikliyasam.blogspot.com E1-parksesleri.wordpress.com E2- sosyalmekan.net Z12- kadinlaricin.net Z13-blog.radikal.com.tr 32